#büyük sır
Explore tagged Tumblr posts
Video
youtube
En Büyük Sır
0 notes
Video
youtube
Yıldıray Dirier | En Büyük Sır
0 notes
Text
Gâvurda adalet, işbirlikçide şahsiyet olmaz!
Avrupa futbol şampiyonasında, milli takımın maruz kaldığı haksızlıklar hepimize unuttuğumuz bir gerçeği bir kez daha hatırlattı.
Bahsini ettiğimiz gerçeği merhum Cemil Meriç şöyle ifadelendirmiş.
“Bütün Kur’an’ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı yani İslam!”
Bizim açımızdan bu, sadece şeref duyacağımız bir şeydir.
Yani, her hal ve şartta ‘İslâmî’ olmak, ‘İslâm’ gibi görünmekten daha büyük bir şeref olabilir mi?
Batılıların, bizim şeref duyduğumuz bu bakış açısı, bir tanımlama olsaydı eğer, elbette ki hiçbir sorun olmazdı lakin onların bakış açılarını motive eden yegâne unsur İslâm’a olan tarihi düşmanlıklardır. Yani bize baktıklarında öldüresiye nefret ettikleri bir düşman görüyorlar.
Bu gerçek, futbol gibi malayani bir meselede de kendini gösteriyor.
Daha doğru bir tabirle, düşmanlıklarını açık edecek hiçbir vesileyi ıskalamıyorlar.
Bunun için kendi elleriyle yaptıkları ‘demokrasi’ ve ‘evrensel insan hakları’ putunu da hiç tereddüt etmeden bir hamlede yutuveriyorlar.
Milli maç vesilesiyle bir kez daha gördük ki, söz konusu Türkiye olunca, ne nezaket kalıyor batılılarda ne ahlak ve ne de hak hukuk…
Koydukları kurallar ve belirledikleri norm bize gelince bir anda buharlaşıveriyor.
Azıcık da olsa vicdanı olan batılılar da gördüler bu gerçeği.
Kimi açık açık ifade etti, kimi mahcup bir edayla kem-kümlerin ardına sığındı.
“Futbol asla sadece futbol değildir” demiş İngiliz yazar Simon Kuper…
Hatta adam kitabını da yazmış bu olgunun.
Güçlü olanların, yönetim erkini ellerinde bulunduranları kendi çıkarları doğrultusunda kullandıkları bir enstrümandır futbol.
Bunu, ekonomik gerekçelerle kullandıkları gibi sömürü aracı olarak da kullanırlar ve bize karşı uyguladıkları şekliyle de tamamen siyasi bir mahiyete de büründürürler.
Eminim ki, herkesin ve hepimizin adalet duygusu incindi maruz kaldığımız haksızlıklar vesilesiyle. Bunu öylesine nobranca ve kör parmağım gözüne bir kabalıkla yaptılar ki, sadece haksızlıkla yetinmeyip stadı dolduran on binlerce taraftarı bir kez dahi ekrana getirmediler.
Maçı seyretmeye giden Sayın Cumhurbaşkanı bile göstermediler diyeyim de gerisini varın siz hesap edin.
Batılının, bahse konu Türkler/Müslümanlar olunca takındığı adalet anlayışı bu.
Tamam, bunu anlıyoruz diyelim, peki, bu memleketin ekmeğini yiyip de tıpkı batılı efendileri gibi yaşadığı ülkeye düşmanlık edip gavurların saflarında yer alanlara ne diyeceğiz?..
Bakınız bunun tarifi yoktur işte!..
Bu psikolojiyi anlamak mümkün değildir ve hiçbir zaman da mümkün olmayacaktır.
Anılan güruh, batılıların kendilerine de aynı tarifeyi uyguladığı gerçeğine gözlerini kapayarak uşaklıkta devam ederler ilginç bir biçimde…
Köle desen değil, esir desen değil… Zira netice itibariyle kölenin de esirin de bir şahsiyeti vardır. Bunlarda şahsiyetin zerresine tesadüf edemezsiniz…
Batılılar nezdinde, Müslüman bir topluluk içerisinden çıkan ‘ateistler’ de sorunludur.
Bu işbirlikçileri, düşmanlarını yani bizleri vurmak için bir silah olarak kullanırlar ama asla güvenmezler. Hatta zamanı geldiğinde buruşturup çöpe atmaktan da imtina etmezler.
İşin tuhaf tarafı, bizim şahsiyetsizlik ve dahası ihanetle suçladığımız bu kesim, öteden beri kendisini bu toplumun asli unsuru olarak görürler.
Kendilerini bir tür efendi, geri kalanları da parya gibi niteledikleri bir sır değil.
O yüzden gelişen her hadiseyi muhakkak surette siyasete indirgeyip bu bağlamda hakaretler savururlar/savurdular hep…
Kendi istedikleri partiye oy vermedikleri için bu millete ‘bidon kafa’ ve ‘göbeğini kaşıyan adam’ aşağılamasında bulunan bunlar değil miydi sahi?
Maç vesilesiyle batılıların adaletsiz davranışlarına maruz kalmadık sadece, mezkûr kesimin de aşağılık davranışlarına muhatap kaldık.
Voleyboldaki başarı üzerinden malum bir oyuncunun sapkınlığını kutsallaştırıp mütedeyyin insanlara hakaret eden güruh, kendi ideolojilerine uymayan bir sembolü yerden yere vurarak hem sporcuların muazzam başarılarını hiçe saydılar ve hem de bu halka ve halkın değerlerine saldırdılar.
Yaşadığımız tüm bu hadiseler bize gösterdi ki, dünyanın hiçbir yerinde bizdekine benzer halk düşmanı bir kitle yok.
Her ülkede ve coğrafyada kendi halkıyla kavgalı tıynetsizler mutlaka vardır ama bizdekine benzer, memleketin kaymağını yemekle kalmayıp milletin asli unsuru olduğunu iddia eden halk düşmanları bulunmaz.��
Şu bir gerçek ki, hariçten gelen tehlikeyle savaşmak ve onu bertaraf etmek, dâhilîdeki düşmanlara nispetle çok daha kolaydır.
Gavuru canınız pahasına yenersiniz de bu gavurdan daha beter işbirlikçi gavurları ne yapacaksınız?..
Çok açık bir biçimde ifade etmeliyim ki, bu aşağılık güruhun tasallutundan kurtulamadığımız sürece gerçek bağımsızlığa kavuşmamız da asla mümkün olmayacaktır.
HABER7 YAZARI: NİHAT NASIR 11.07.2024 08:57
Kayısı 📍 Malatya 📍 Türkiye 🇹🇷
78 notes
·
View notes
Text
En büyük sır daha bilinmeyendir🥀
En güzel söz henüz söylenmeyendir🥀
Aşığın dertlisi ızdırap çekip🥀
Benim gibi sevip sevip sevilmeyendir💙
🎵🎶 söz-müzik Orhan Gencebay(1976)
Ey benim gönlüme sığmayan sevgilim
Açıldı ellerim ümit semada🥀
Sen doğduğun günden beri gönlüm belada🥀
Sen benimsin geceleri ancak rüyamda
Benim hülyamda💙
"Yaşamak gücünü bana verensin🥀
Biçare ömrümün tek çaresisin"🥀
Gün akşamda...mutlu vakitler
95 notes
·
View notes
Text
“Sır insanın esiridir. Açıklayınca insan onun esir'i olur.”
Bir kimse özel paketlenmiş bir söz getirirse ve bunu kimseye söyleme diye tembih etiketini de üstüne yapıştırırsa, artık o sözün emanet olduğunu anlamalıyız. Hakeza sır tutmak büyük bir erdemliliktir.
Tüm bunlar göz önüne alındığında sır tutmanın da önemini anlarız.
142 notes
·
View notes
Text
Başımıza kendimizin getirdiklerinden biri de, büyük konuşmalarımız ve iddialarımızdır. Örneğin, bir insan yumuşak huylu, halim selim bir insan olduğunu iddia ederse, karşısına onu öfkelendirecek şeyler çıkartılır.
Bir insan "ben cömerdim" diye iddiada bulunursa, ondan bir sürü şey talep edilir. "Ben çok cesurum" derse, karşısına onu korkutacak birçok şey çıkar.
Neyin varlığını iddia ediyorsanız, zıddıyla imtihan olursunuz.
Bir de, kimde ne kusur görürseniz, o kusuru
işlemeden ölmezsiniz.
Onun için, etrafınızdaki insanların kusurunu görmeyi bırakın, kendi durumunuza bakın.
Bir kimse de kusur görüyorsanız onu kınayıp dedikodusunu yapmayın.
"Ona nasıl yardım ederim" diye düşünüp, ona yaptığının yanlış olduğunu iyi niyetle, iyi bir dille anlatın.
Size bir sır vereceğim kitabından
55 notes
·
View notes
Text
Erkek kardeşim geldiğinden beri yaklaşık bir aydır elime arabayı almadım. Aslında alasım da yok ama bugun egitime yolcu ediyoruz. Aslında size bir sır vereyim kullanmaktan çok sağ koltuğa oturup bik bik konuşmak büyük konfor. Erkeklerin ameleliği sevdiğine bakmayın.
22 notes
·
View notes
Text
SEKSTEN KORKMAK OLMAZ
Merhaba arkadaşlar ben hasan daha önce birçok hikayemi okumuşsunuzdur. Bu yazacağım hikayem 2018 in son günü gerçekleşmişti. 19.12.2018 günü her yıl olduğu gibi aramızda kura çekimi yapıldı bana başhemşire yardımcısı Leyla hanım çıktı Leyla 45 yaşlarında 2 kez evlenip boşanmış bir kadın çocuğu olmamış 3 veya 4 yıldır tek başına yaşıyor. Esmer büyük göğüsler buna uyumlu büyük kalçaları olan afet bir kadın. Tam bir Türk kadını eşim Firdevs e Leyla nın ne istediğini öğrenecek bende eşimin şansına çıkan kişiye hediyesini alacaktım Firdevs 25 Aralık ta bir şekilde Leyla ile konuşmak için yemekte bir araya gelmiş. Firdevs e hediye konusunda sır vermemiş fakat uzun zamandır gerçek bir erkek bulamadığını ima etmiş sizin tuzunuz kuru elinizin altında kocalarınız var ben ne yapayım demiş gülmüş biraz eşim telefon edip erkeğe ihtiyacı varmış aynen bunu söyledi gülüştük aklıma birden yakınlarda bir sexshop olduğu geldi gidip bir şişme erkek ve 26 cm uzunluğunda baya kalın titreşimli bir vibratör aldım paket ettirip akşam iş çıkışı eşime hediyeyi vermeye gidiyorum ben gecikirsem bilki Leyla yı sikiyorum dedim evine gittim zilini çaldım 1 2 dakika bekletti beni kapıda sonra içeri aldı hediye kutusunu aldı yılbaşı gecesi için uygun bir hediye değil bu yüzden burada vereyim dedim gülerek kahve yaptı içtim fakat hediye yi açmadı ben boynumu büküp evime gittim akşam yemeğini eşimle birlikte yedik mesaj geldi eşim baktı mesaja bunu alacağına korkmadan çekinmeden isteseydim sana vermeyip de turşusunu mu kuracağım yazmış saat daha 21 e geliyordu eşim hadi beline kuvvet git korkmadığını göster dedi bende arabama atlatıp evine gittim zilini çalmadan önce kapıdayım beni içeri alırmısın yazdım 30 saniye bile olmadan kapıyı açtı yakamdan tutup içeri çekti beni oracıkta öpüşmeye başladık kapı açıktı ayağımla kapattım kapıyı Leyla yı kucağıma aldım öpüyor okşuyordum o kadar güzel yalıyordu ki yatak odasına girdiğimizde hemen o beni ben onun elbiselerimizi öperek emerek çıkartık amını yalamak istedim önce hortumunla içimdeki yangını söndür sonra soğutmaya geç şok artık parçala sikinle amımı dedi bende bacaklarını omzuma aldım f��rça çektim bir hamlede içine soktum ufff harika çok güzel şık amımı parçala kuduruyorum yaraksızlıktan hadi Hasan baş bana doyur Leyla nı Leyla sana kurban olsun diyor bir taraftan da zevkten inliyordu o zevk alırken bende iyiden iyiye hızlanmış çok güzel bir tempo yakalamıştım birden benim telefon çaldı arayan Firdevs di Leyla nın evinin önündeyim benide alın dedi Leyla ya söyledim kabul etti gidip kapıyı açtım sikimi tutup Firdevs in eline verdim öpüştük yatak odasına gittik ben kaldığım yerden amına soktum aynı tempo ya gelmiştim Firdevs leylanın başının üstünde yerini aldı amını Leyla nın ağzına verdi Leyla Firdevs in amını arada bir göt deliğini yalıyor harika hiç bu kadar zevkli sevişmemiştim diyordu Firdevs oldum olası bu pozisyonda dil ile olsun yarak ile olsun hemen orgazm olur titreyerek Leyla nın ağzına bütün zevk sularını boşalttı Firdevs yan tarafa devrildi bende gelmek üzereydim amından çıkarıp Firdevs in ağzına verdim Leyla da geldi olmaz içine sok kökle oradaki yangın ancak döllenirse diner dedi dediğini yaptım içine soktum sokar sokmaz içine boşaldım Leyla ile Firdevs in ortalarına yattım Leyla gögüsümü yalıyor eşim sikimi bu sefer altta ben üstümde 2 kadın firdevs götünü sikmem için göt deliğini soktu Leyla da amını götünü yalattırıyordu . Firdevs çok sürmedi amını siktirmeye başladı hemen hemen 35 40 dakika pozisyon değistirmeden sikiştik . O gece sabaha kadar seks yaptık hemen hemen bütün pozisyonları denedik 2019 da Leyla trafik kazasında hayatını değil ama hem güzelliği hemde sağlığını kaybetti.
26 notes
·
View notes
Text
Soru postu 👾
1-Keşke tanışmasaydım dediğiniz biri var mı
2-En büyük hayaliniz ne
3-Çoğunluğu mutlu etmesede sizi mutlu eden bir şey
4-Hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz
5-Bir sır söyle
6-Birine seni seviyorum de
7-Herkesin sevdiği ama senin abartıldığını düşündüğün dizi,kitap,film ?
8-En büyük pişmanlığınız
9-Mucizelere inanır mısın ?
10-Burçlar hakkında ne düşünüyorsun ?
11-Hangi takımlısın ?
12-Kendinle eşleştirdiğin film,dizi karakteri
13-Bir insanı ne değerli hissettirir?
14-Şok olduğun bir olayı anlat
15-Senin için özel bir şarkı ?
16-Kitap öner
17-Sevdiğin bir çizgi film
18-Yakışıkli veya güzel bulduğun bir blog ?
19-Sevmek mi Sevilmek mi
20-Seni herkesten farklı kılan bir özellik ?
21-Boş duvarı izlerken aklına ne geliyor?
22-Marvel mi DC mi?
23-Hangi ülkeyi veya şehri gezmek isterdin ?
24-Aşk senin için ne anlam ifade ediyor?
ŞARKI ÖNERİSİ
26-Firuze ~ Sezen Aksu
27-Gözlerin~ Barış Akarsu
28-Sen ve ben~Funda Arar
29-Sarıl Bana~Ferhat Göçer
30-Unutmamalı~Tarkan
31-Tutuklu~Sezen Aksu
32-Tablo~Çağan Şengül
33-Seni çok özlüyorum~Tuğkan
34-Beni sen inandır~Pinhani
35-Her şeyim~Pera
36-Endamın yeter~Kıraç
37-Kainat Güzeli~Ahmet Hatipoglu
38-Aşkın en güzel hali~Batuhan Kordel
39-Derya~Tuğkan
40-Seni kendime sakladım~Duman
207 notes
·
View notes
Text
Anne karnındaki bir insan sureti ya da secdeye varmış, acizlik makamında bir kul silüeti: Vav... Çileyle yoğrulmuş bir kulun edeple eğilişi, alnını seccadeye sabitleyişi, sıfır olup sonsuzluğa uzanışı... Hepsi "vav" ismiyle müsemma! Vav, adı söylenmeye bile çekinilen bir gizli sır, bir ağır emanet gibi kalpte saklanmış. Kalbe hayat veren müstesna sevgilinin sembolüne dönüşmüş, kâinatın ta ilk gününde. Allah'ın (cc) Vahid ismini, birliğini ve benzersizliğini, temsil etme görevini üstlenmiş. Ve Rabb'in kudretiyle yarattığı kâinatın yerini tutmak bir tek vav harfine nasip olmuş.
Vav, hayatın özeti bir nevi, yaşantısı Allah'a (cc) yakın olan bir kulun büyük sevdası, bir hattatın baş tacı her daim... Hat sanatının ilk öğrenilen harfi o. O yazılınca, diğerleri peşinden bir bir dökülüveriyor. Diğer bütün harfleri, kelimeleri bir araya getiren, eksik parçaları tamamlayan harf "vav". Tıpkı ayrı duran hatları sımsıkı birleştiren bir çengel gibi... Bir de rahlenin önünde kendini vav çekmeye hazırlayan öğrencinin imtihanı. Çekilmesi en zor harf olduğundan bu. Koca bir kalp dolusu aşk, çok maharet, çok sabır istiyor...
22 notes
·
View notes
Text
Farzları yerine getirin, büyük günahlardan kaçinmaya çalışın, ahlakınızı olabildigince iyi tutun, müminlerden hiç biriyle aranıza ayrılık fitne koymayın, istigfar ve salavat çekin, helal lokma yiyin, kanaat ve iktisatle yaşayin. Bundan büyük keramet yok. Yol da sır da bu..!
9 notes
·
View notes
Text
3 adet ölmüş ev gördüm…Bu sebeple evimdeki lüzumsuz her şeyi vaktiyle dağıtmanın yoluna bakıyorum…
Sizin için değerli olan şeylerin başkaları için son derece değersiz olabileceğini bu sayede öğrendim. Vaktiyle dağıtın yoksa geride bıraktıklarınıza çok yük oluyorlar…
Siz hiç ölmüş bir evde kaldınız mı?Tabaklarının dolaplarında öldüğü, en güzel fincanlarının, gümüş tepsilerinin, kristal bardaklarının raflarında can verdiği bir evde?
Bir ev, içinde yaşayan öldüğü anda ölmez, evin ölümü daha uzun sürer, onun ölümü illa ki daha yavaş ve daha acılıdır.
Açılmaya başlanan çekmeceler ve içindekiler ölür önce…
Gümüş çatal bıçak takımları ve kutu kutu dantel sehpa örtüleri, rahibe işi masa örtüleri ölür…
Hiç kullanılmamış olsa bile o çekmecelerde o kutularda yaşayan örtüler, evin sahibi öldükten sonraki “göz atılmalar” sırasında , büyük bir acıyla ölürler…
Çekmecesiyle birlikte ölürler; çekmecenin ferforje kulbu, topuzlu anahtarı, üzerindeki camlı büfesi, bir iki “bakılmadan sonra” ölür…
Sonra yerdeki hereke’ler bünyan’lar vardır sırada… Yıllarca üzerinde gezen sahibinin pazar işi terlik topukları delmez de, ondan sonra gelenlerin “acaba ne yapsak bunları” bakışları, kurşuna dizmiş misali deler, öldürür onları…
Masalar ölür “ah nasıl taşıyacağız bunları” laflarını duyunca, biblolar ölür “kime vereceğiz bunları” sözleri üzerlerinde uçuşunca…
Onca yıl yaşanan evdeki ayna sırları düşmüştür, kenarı kırılmıştır, çerçevesi solmuştur ölmemiştir ama, şimdi yabancısı baktığı gibi ona, oracıkta ölmüştür…
Yatak bazası altındaki hurçta misafir takımları, banyodaki hasır kutuda lavanta keseleri; yıllardır el değmemiştir, ölmemişlerdir de, ne yapacağız bunları diye değen ilk el, öldürür onları…
Bakılmayan fotoğraflar, bakılmadıkları yerlerde yaşarlar; nereye koyacağız şimdi bunları diye bakan ilk kişinin ellerinde ölürler…
Tüm eşyalar iç geçirirler son nefeslerinde “en azından o gün, elbiselerle biz de gitseydik, acı çekmeden ölüp bitseydik” diye…
Aynadaki sır değildir ki bu, herkes bilir; evin ruhu şimdi, tuvalet dolabındaki tuz ruhu olsa, daha değerlidir…
Siz hiç ölmüş bir evde kaldınız mı?..
Kalmayınız…
Ölmezsiniz ama, ağır yaralanırsınız…
Dünya Gözüme Kaçtı
7 notes
·
View notes
Text
🎯 TÜRKLER TÜRK KADINLARININ ESERİDİR. 🎯
Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun askerlerinin her birini bir Türk kadını dünyaya getirdi.
O Türk bir asır önce dünyanın ve insanlığın gidişatını değiştirdi.
Bir asırdır onunla savaşıyorlardı.
Bir asır sonra onun askerine yenilmekten kurtulamadılar.
Şimdi Türkler ile savaşılır mı diye kendi aralarında konuşuyorlar.
2015 yılında beyin savaşını başlatan Mustafa Kemal Atatürk'ün o askeri ne demişti;
✓ Mustafa Kemal Atatürk yüzünden Anadolu toprakları üzerinde planlarını ertelemek zorunda kalanlar onun askerleri sayesinde bu niyetlerini sonsuza kadar unutmak zorunda kalacaklar.
Bugün bunun gerçekleştiğine tüm insanlık şahit olma sürecine giriyor.
Düşmanda olsanız bükemediğiniz fikrin karşısında saygıyla eğilmek zorunda kalırsınız.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Anka-RA'dan yaydığı ışığın verdiği güçle bir asır önce ki kuyruk acısının iç planı düşmanlar akıl sır ermeyen bir ilahi tuzağın içine düşerek o büyük beyin savaşları komutanının askerlerine bir kez daha yenildiler.
Şimdi yumuşama ile kuyruğun dik durmayacak olduğunu herkes görecek.
Şimdilik koltuklarından kalkmaya cesaret edemez durumdalar.
Nereye kaçsalar cehennem!
Nereye kaçsalar?
Önder Karaçay
#önderkaraçay#mobbingbank#önder karaçay#mobbing bank#insan#atatürk#devrim#mahşer tufanı#zulüm#türk fırtınası#türkler#Türk kadınları
8 notes
·
View notes
Text
belki de asıl mesele, seninle olmakta değil, seni anlamakta. herkes yüzeyde dolaşıyor, senin derinlerine inmeye cesaret gösterebileceğim bir yer var içinde. o öyle bir yer ki rüzgar bile yankılanmıyor artık. sırlarının bile o derinlikte işi yok. oraya inmeye cesaret edebilirsem bana karşı kuşandığın her ne varsa yok olur. yüzeydeki yalanlar ve aşırı hareketler. biliyorum, seninle ne yapacağımı, nereye yöneleceğimi, hangi lafı patlatacağımı ama gel gör ki sen bir şiirden ziyade, üç yüz sayfalık, girift, düğüm düğüm bir roman gibisin. hikayenin içinde dolanıp duruyorum. her cümlede sende takılıyorum, her paragrafta kayboluyorum. sanki bir şey çözmeye çalışıyormuşum gibi ama çözmek isteyen kim, o da meçhul. sanki son sayfaya geldiğimde büyük sırrı keşfedecekmişim gibi hissettiriyorsun ama işin kötüsü, o sayfaya ulaşana kadar kafamda kırk tilki dönüyor ve hepsinin kuyruğu birbirine değiyor. belki de aradığım sır sende değil, bu arayışın kendisinde gizli. son sayfayı çevirdiğimde seni değil, kendi sınırlarımı bulacağım. hatta belki seni çözmeye çalışmak bir yanılgıdan ibaret, çünkü sonunda çözülmesi gereken sensin sanırken, oyunun asıl anahtarı bende saklı olacak.
4 notes
·
View notes
Text
Bağıramazsın bazen. Susarsın. Konuşamazsın, bakarsın. Anlatamazsın, sır gibi saklarsın. Büyük acılar büyük gürültüler çıkarır, nehirler gibi coşar, denizler kadar hırçın olur, boyunu aşıp seni yutar.
21 notes
·
View notes