#azmazing
Explore tagged Tumblr posts
manoliya · 9 months ago
Text
Görgüyle büyüyen insan asla şımarmaz..Ayıp bilir,edep bilir .buna da asil azmaz,bal kokmaz derler..
Tumblr media
Sen benim yürüdügüm en güzel yolumsun.
Hayırlı günler...:
200 notes · View notes
ismi-hann · 10 months ago
Text
Tumblr media
Görgüyle büyüyen insan asla şımarmaz
Ayıp bilir, edep bilir
Buna eskiler;
"Asil azmaz bal kokmaz" derler...
... 🖤...
59 notes · View notes
kaan-bora07-turk · 2 months ago
Text
Bizde, Ferdi baba, Müslüm baba Orhan baba varken Noel de kim ola ki baba olsun 🧐 Yanında 🫣 Kaan 😁 Baba 😎 Var.
💙 Görgü ile büyüyen insan
Asla şımarmaz,
Ayıp bilir, edep bilir, ar bilir, had bilir.
Eskiler buna ❤️
🇹🇷 ASİL AZMAZ 🐺
🇰🇬 BAL KOKMAZ 🤘 derler..
8 notes · View notes
ecemsu · 10 months ago
Text
Asil insan azmaz
Bal kokmaz dermiş eskiler
21 notes · View notes
ziyapasa-01 · 5 months ago
Text
Görgüyle büyüyen insan asla şımarmaz. Ayıp bilir,edep bilir.
Buna da eskiler;
“Asil azmaz,bal kokmaz.” derler..
"""Hiç bir SÜS EDEP kadar güzel değildir ""
___///Güzel Bir Gün Dileğiyle
Gününüz Aydın Olsun
Günaydın ☕️🙋
Tumblr media
7 notes · View notes
mine-1453 · 1 year ago
Text
Görgüyle büyüyen insan şaşırmaz,
Ayıp bilir, edep bilir.
Buna da eskiler,
' Asil azmaz, bal kokmaz ' derler.
11 notes · View notes
sadecekinezya · 6 months ago
Text
Asil azmaz, bal kokmaz
3 notes · View notes
menemennpastirma · 1 year ago
Text
Tumblr media
Görgüyle büyüyen insan asla şımarmaz. Ayıp bilir, edep bilir.
Buna da eskiler; 'Asil azmaz, bal kokmaz' derler.
Kaynak: https://www.instagram.com/p/C08ZfpXoITp/
7 notes · View notes
turqlands · 11 months ago
Text
Asil azmaz, bal kokmaz.
4 notes · View notes
inzivamektubuu · 30 days ago
Text
Görgüyle büyüyen insan asla şımarmaz. Ayıbı bilir, edebi bilir. Eskilerin dediği gibi; "Asil azmaz, bal kokmaz."
0 notes
natsu-kage · 2 years ago
Text
I was first introduced to the velociraptor by Jurassic Park. Yes I know the ones in the film are more the size of Utah raptor, another of my favs. I know that velociraptors are the size of turkeys and where likely feathered. They may have looked like this:
Tumblr media
But Manly Men doing Manly Things by Kelly Turnbull or Coelasquid. Gave us an azmazing velociraptor flock.
Tumblr media Tumblr media
I love them.
i know i went for the more obvious/Basic choices so please expound in the tags/replies!! if there's a story or reason to your choice, tell us more!!
i was always a triceratops fan. i think it had something to do with the land before time.
9K notes · View notes
rukiye-k · 1 year ago
Text
Görgüyle büyüyen insan asla şımarmaz. Ayıp bilir, edep bilir. Buna da eskiler; ‘ Asil azmaz, bal kokmaz’ derler.
1 note · View note
pulsarses · 2 years ago
Text
OKB veya "beni durduran birisi var" sendromu.
Tumblr media
sabah saat 09:00
niye erken uyandım ki şimdi? geri mi uyusam acaba? uyuyabilecek miyim? wc`ye gidip geleyim ama yüzümü yıkamam.
saat 09:30
kahretsin ya uyuyamıyorum. Neyse biraz telefona bakayım bari.. hiç bildirim gelmemiş. Neden olsun ki? herkesi kendinden uzaklaştırdın ya başka ne bekliyordun?! böyle iyi yaa ne uğraşcam insanlarla. İnstaya gireyim biraz.. hmm.. kız güzelmiş acaba mesaj mı atsam? cevap verir mi ki? vermezse rezil olurum. boşver ya yalnızlık güzel.
saat 11:00
lan saat 11 olmuş kalkıp çay koyayım bari. puff bu sıcak ve nem beni mahvediyor umarım migrenim azmaz. neden yaz diye bir mevsim var ki? bitse de kurtulsak artık.
saat 13:00
kahvaltı ederken şu komedyeni izleyeyim bari. bunu izledim.. bunu da izledim.. bunu da.. bunu da.. bunu da.. lan on dakika geçti yeter birisini izle işte yaa. heh bu en komik bari yeniden izleyeyim.
saat 15:00
sürekli kendime diyorum bu duvarı boyayacağım diye ama hep unutuyorum neyse bir hafta sonra ayarlarım. çiçeklere sürekli su veriyorum ama bazıları soluyor.. bazılarına da 3 gün su verme yine inadına yaşıyor. aynı eski sevgililerim gibi heh.
saat 17:00
leptopu açayım da bari şu blog için tasarım bulayım sürekli erteliyorum... bi de makale ayarlıcam insanların ilgisini çeken oh.. bir bakmışsın blog tutar ondan sonra alır yürürüm ordan. neyse temalara bakayım..
saat 18:30
amk ya iki yüz tane tema baktım hiçbirini beğenmedim. bu iyi gibi ama profil köşesi ergen gibi yok olmaz geç.. bu da olmaz çok renkli.. bu hiç olmaz.. heh bu olur ama kodlarında değişiklik yapmam gerek.. bitti.. bakayım nasıl oldu.. eh işte.. hay amk yaa içime sinmiyor bir türlü.. neyse kapat hepsini film izle yarın devam edersin..
saat 22:22
oha 11:11`e denk geldim yine.. uğurlu rakamım oldu artık.. acaba algıda seçicilik mi yapıyorum yoksa?.. yok ya bana şans getiriyor.. evett.. hmm film de bitti başka birşey izleyeceğim.. ya da dur müzik açayım.. aa gezgin çocuk yeni video eklemiş.. lan az para daha biriktirsem de bende gitsem şuralara.. neyse bekleyelim bakalım noluyo..
saat 00:30
bugünlük 3 tane film yeter kafam yandı artık.. bizimkiler napıyo acaba.. kimse yok yine.. tvitırda neler oluyor.. hay sizin ben siyasetinizi skeyim ya yeter artık bıktım sizden.. nerede bu çocuklar ya?.. hey uyuyor musunuz?.. yalnız kaldık yine iyi mi.. neyse dizi izleyeyim bari.. bunu izledim.. bunu da.. bunu da.. bu yeni buna bakayım bari..
saat 04:00
gözüm acıyor artık uyuyayım..
saat 05:30
acaba şimdi napıyo? yine gereksiz insanlara takılıyor. Beni dinleseydi şimdi böyle olmazdı. uykum kaçtı ya.. sakin sakin.. boşver eski olayları.. pff.. gerizekalı neden döndün buraya ne güzel düzen kurmuştun orda.. ben orada resti çekip hayır gitmiyorum deseydim şimdi böyle olmazdı.. neyse.. uyu artık yeter.. sakin ol kendini mahvetme..
saat 06:00
ne için uğraşıyorum ki? herşey boşuna zaten.. öyle yapsam da birşey değişmeyecekti yapmasam da.. yaşamanın anlamı ne?.. kuru bir yaprak gibi ordan oraya savruluyoruz. neyse.. uyumam gerek.
saat 06:40
......
0 notes
malatyapenceregazetesi · 2 years ago
Text
Göçmez “Serden Geçeriz Kıblemizden Dönmeyiz”
Tumblr media
Göçmez “Serden Geçeriz Kıblemizden Dönmeyiz
İYİ Parti Malatya Milletvekili Adayı Şeyhmus Göçmez ve partililer seçim çalışmaları kapsamında Cemal Gürsel Mahallesi, Aşağıbağlar Mahallesi, Kuyuönü Caddesi, Fahri Kayahan Bulvarı ve Samanlı Mahallelerini ziyaret ederek esnaf ve vatandaşlar ile bir araya geldi. Göçmez “14 Mayıs akşamı bu ülkeyi aydınlık yarınlara sağlam basan Hak, Hukuk, Adalet çağrısına kulak veren elit kadrolara yani Millet İttifakına teslim edeceksiniz.” dedi. “14 MAYIS PAZAR GÜNÜ TÜRKİYE’Yİ YENİ BİR GELECEK BEKLİYOR OLACAK” Göçmez burada yaptığı açıklamada “Malatya’nın denenmiş siyasetçilerden ziyade yeni yüzlere ve yeni fikirlere ihtiyacı var. Bu anlamda sizlere vekâlet edecek olan vekillere ihtiyaç var, telefonlarınıza çıkacak, dertlerinizle dertlenecek vekillere ihtiyaç var. 14 Mayıs Pazar günü Türkiye’yi yeni bir gelecek bekliyor olacak. Haklarınızın gasp edildiği, yasakların, yoksulluğun, yolsuzluğun, liyakatsizliğin, ben yaptım olduların biteceği ve çocuklarınızın geleceğinin çalınmasına dur diyecek ve 14 Mayıs akşamı bu ülkeyi aydınlık yarınlara sağlam basan Hak, Hukuk, Adalet çağrısına kulak veren elit kadrolara yani Millet İttifakına teslim edeceksiniz.” şeklinde konuştu. “SERDEN GEÇERİZ KIBLEMİZDEN DÖNMEYİZ” İYİ Parti Malatya Milletvekili Adayı Şeyhmus Göçmez “Asil azmaz, tuz kokmaz, kokarsa yağ kokar çünkü aslı ayrandır. Bizim elhamdülillah aslımız ayran değildir. Dolayısıyla kıblemizin hiçbir zaman dönme ihtimali yoktur. Serden geçeriz kıblemizden dönmeyiz. Böyle bir yapımız yok. Malatya’yı bir an önce ayağa kaldırmamız lazım bunun içinde hiç kimsenin birbiriyle kavga etmeden ortak akıl ile hareket etmesi gerekmektedir. Esnaf depreme yönelik teşviklerden yararlandırılmalı ve 2 yıl süreyle prim borcu dahi ödenmemesi gerekiyor. Kıble düz olunca kervan yolda düzülür. Niyetler temiz olunca işler rast gider. Günün sonuna gelindiğinde nasipten ötesi olmaz. Eğer nasipte yoksa el götürür, yel götürür, sel götürür. Nasipte var ise el getirir, yel getirir, sel getirir.” dedi. “HER KESİMİ KUCAKLAYACAK PROJELERİMİZ İLE İKTİDARA YÜRÜYORUZ” Göçmez “Çiftçi dertli, esnaf dertli, sanayici dertli, vatandaş dertli, emekli dertli, çalışan dertli 22 yılda ülkenin geldiği nokta önünü göremeyen, gelecek planlaması yapamayan bir kesimin elinde işlerin döndüğü garabet bir sistem ile yönetilen Türkiye. İYİ Parti olarak Anneleri, kadınları, çocukları mutlu edebilirsek ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızın da mutlu olacağı inancı ile çıktığımız kutlu yolda mutfak şenlenirse yuvalarda şenlenir inancındayız. Ekonomik göstergeler muftaklarda tencerenin kaynamadığı, insanların mutsuz olduğu, anti depresanlar ile ayakta durduğu yarından umutlarını kesmiş olduğunu görüyoruz. Sizlere söz veriyoruz İYİ Parti iktidarında üreten hakkını alacak, tarladan mutfağa denetimler çoğalacak, esnaf prim borcumu nasıl öderi mi düşünmeyecek, emekli rahat yaşama bizlerle ulaşacak. Her kesimi kucaklayacak projelerimiz ile iktidara yürüyoruz” şeklinde konuştu. “SİNAN ATEŞ’İN KATİLLERİNİ ADALETE TESLİM EDECEĞİZ” “Sinan Ateş’in katillerini adalete teslim edeceğiz.” diyen Göçmez “Kayıtsız kalınıp üzerinin örtülmesi ülkücülere ihanettir, devlete ihanettir, hukuka ihanettir aynı zamanda ülkücü şehidimizin ailesine ihanettir. İYİ Parti iktidarında ilk işimiz bu cinayetin aydınlatılması olacaktır. Bizim devletimiz o kadar büyüktür ki istese bunu 24 saatte değil 12 saatte rahatlıkla bulur. Buradan sözümüz olsun bu olayı aydınlatmak boynumuzun borcudur.” dedi. Read the full article
0 notes
aceasadhd · 2 years ago
Note
oop forgot to spread the love here so
You are such an azmazing person with super awesome hcs and writing! I love talking to you and you are super funny and a really cool person!!
Tumblr media
right back at cha!
You're such a bright person and bring so much to the world. I love interacting with you <3
1 note · View note
rosesandalfazemas · 1 year ago
Note
the feeling of Portugal’s hand wrapped around his (like a promise, an anchor to a ship, the wind in his sails as they sped along crowded streets and narrow, twisting alleyways). 
THIS WAS AZMAZING
29 for engport!
‘’Is this necessary…?’’ Mumbled England, reluctant steps as Portugal led him down a confusing maze of cobblestone streets and haphazard alleys (humanity had a strange way of springing up villages and towns like weeds, until they slowly spidered together into a single, dense settlement; England never much liked London for that very reason, and wished at once they were not in the middle of Lisbon, but rather in one of Portugal’s much nicer, smaller villages). Portugal had whisked England from his hotel room, away from conferences and dull business meetings that hummed like a hive of wasps inside his skull; Promises of something wonderful planned had been enough to stir England’s imagination - and maybe his hunger, belly growling as smells of freshly baked pastries and spiced meat filled the air. There was an open market nearby, and England’s attention was drawn to it as Portugal pulled him along rows of colourful stalls. ‘’Smells nice.’’ He hummed lightly, as they nimbly navigated the crowds (England stumbling by, mildly apologetic mumbles pouring from his mouth). The high points of the fancier buildings soon disappeared, and with them, all thoughts of duty and sensibility left England. He could only focus on the warm smells of the cooking, and the chatter of passersby, the scream of gulls as they wheeled overhead, and the feeling of Portugal’s hand wrapped around his (like a promise, an anchor to a ship, the wind in his sails as they sped along crowded streets and narrow, twisting alleyways). 
Portugal’s heart was thudding in his chest, eyebrows twisted into furrows. There were more people that he had expected; More than Portugal had planned for, had accounted for and for a moment, the tall man felt like cursing the soul of every fucking tourist in Lisbon. ‘’Mmm.’’ He hummed in response to England, guilt lapping at his belly (like the tide, sucking at the smooth stones of his rib-cage) as he ignored his partner’s voice. Hours had been spent, and he really didn’t want to have them turn-back empty handed; Portugal raced up a series of steep stairways, slipping away from England’s hand as he leaned over the railing. It was still there. 
‘’Promise to close your eyes?’’ He wheezed, breathless as England slowly climbed after him. 
England arched an eyebrow, surprise flitting through his eyes; Portugal’s voice was earnest, and his heart thudded against his chest as he hovered on the landing. ‘’Whatever for, Port?’’Portugal sighed exasperatedly, rolling his eyes. ‘’Don't be an ass. Just close them, please.’’ He grasped England’s hand tight as the man reluctantly obliged. ‘’I’m not going to kill you.’’ He purred reassuringly, as he began to lead England down towards a small plaza. There was a single table set in the middle with two chairs, and an easel covered with a small sheet; It was untouched, much to Portugal’s relief. ‘’I spent hours sorting it all out-’’ A flash of green eyes, caught very briefly by a quick glance at his lover. ‘’Hey, no peeking-! I had a speech planned, you know!’’ He exclaimed, with a huff. ‘’You’ve got no appreciation for the finer things in life-’’
England scoffed, rolling his eyes as Portugal scolded him. ‘’Port…’’ He drew in a breath, a wry smile on his face. ‘’...You know I appreciate you.’’ He remarked, eyes twinkling. ‘’Now what was it that you wanted to show me, again?’’ England sighed, arching an eyebrow as Portugal took hold of the sheet and swept it off - revealing a large portrait of the two of them.
They were sat beneath the shade of a lemon tree, its dark green leaves a contrast against the brilliant, blue sky. The sea stirred beneath their feet in hues of sea-green and pearlescent foam, and England’s heart thudded in his chest as he recognised the tumbling cliffs and the distant castle, looming on the horizon, their old clothes and their younger faces. ‘’...You’re a madman.’’ He snorted, a grin splitting his face from ear to ear as he kissed Portugal’s cheek. ‘’I can’t fucking believe you remember that fucking place still!’’ How long ago had it been now?
‘’I would never forget.’’ Portugal teased, tapping the side of his nose. ‘’...Unlike some people.’’
England barked in offence. ‘’That was one time!’’ He grasped Portugal’s hand, squeezing it affectionately as the two of them pressed closed to one another, breathing in the presence (the life, the heart of the other; as if they were the rampart that held the other up) of each other.
28 notes · View notes