#Vur Kaç
Explore tagged Tumblr posts
Text
kadın hafız ol diye yapıştı yakama,, tabii her yeni günü yaşamak için eskilerden birini silmem gereken bir balık beyinli olduğumu bilmediği için fazla ısrar ediyor
#yaşım çok büyük yapamam dedim#kaç dedi#28 dedim#22 23 duruyorsun evli olmayınca küçük gösteriliyor diyor#ahhahshdhsjskha#VUR KADIN GELEN GEÇEN VURUYOR SEN DE VUR
30 notes
·
View notes
Text
Luciano D'Adamo'nun Araba Kazası Sonrası Hafıza Kaybı
Luciano D’Adamo’nun Hikayesi 2019 yılında kendisine araba çarpan Luciano D’Adamo, trajik bir vur-kaç olayının kurbanı oldu. Kazadan sonra komadan çıkmasının ardından hatırladığı son şey, 1980 yılında Roma‘daki evinden dışarı çıkışıydı. İtalyan gazetesi Il Messaggero‘ye göre, uyandığında onlarca yıllık anılarını kaybetmişti ve en yakınları, sevdikleri ona tamamen yabancıydı. Uyanış ve Yeni Bir…
#1980#anı kaybı#araba kazası#hafıza kaybı#Hastane#komadan uyanma#Luciano D&039;Adamo#modern teknoloji#Roma#sosyal ilişkiler#vur-kaç
0 notes
Text
Konuşmak istiyorsun ama vur-kaç yapıyorsun.
Direkt kapıyı çalmayı deneyebilirsin mesela?
#plutondayasamakisterdimm#postlarım#spotify#postlarim#mayonezli#umutbittigezegeniyakin#visnelimeybuzz#istanbulfatihiii#sarhoskedi#bugeceicelim
42 notes
·
View notes
Text
Dilersen beni vurabilirsin, ben yüzümü sana dönecem. Gözlerimden bir kaç damla kan akacak, ama onlara aldırma, sen bana vur yinede. Ben içimde kalan, bir kaç ince yeni filizlenmiş dalları suluyacam. Ama sen çekinme, yinede vur bana. Dallar bile sana küsmeyecek, bilirsin ki dallar bile sana aşık. Sonra sen bana vurduğunda vurduğun yeri öpecem, ama sen bana neden vuruyorsun ki? Bu gönlüm sevgiden başka ne yaptı, sen bana neden vuracaksın ki? Bana bildiğim ya da bilmediğim bir şey söyle. Sana hak vereyim, sonra istersen beni vur, adı verilmemiş sokaklarda.
26 notes
·
View notes
Text
Sayamıyorum.Bilmiyorum kaç gün oldu? Güzel anılar yazacağım bu deftere seni yazmak da varmış. Sezen Aksu Biliyorsun dinleyerek yaz��yorum Bu satırları "Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun. Beraber Olamayız benim gibi biliyorsun .Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım .Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun" sakladım seni hem avuç içlerimde hem de bir istiridyenin incisini sakladığı gibi sakladım .Beğenmedin mi sevgimi ?Yoksa yanlış mı baktım gözlerine ?Fazla mı güldüm sesini ezgisiyle ? Yanlış yapmışımdır sana bırakmazsın sen yoksa bırakmazdın değil mi ?affet... affet Sen beni bu sefer hoş karşıla yanlışlarımı. Ben senin yanlışlarını kabul ettim .Gitme işte başka Kalplere buradayım ben yalvarmamı istiyorsun ?Yalvarırım gitme o zaman! Ağlamamı mı istiyorsun ?Ciğerlerim parçalanana kadar durmasın bu gözyaşlarım ama gitme ne olur! Doymadım ben sana. Yaşarken üstüme toprak atma boğulurum ben. Bırak kuru toprağın değil senin kokunla öleyim. Vur bana çarp tüm hatalarımı yüzüme. Döv beni sözlerinle ama yanımda kal bu sene .Çok mu istiyordun gitmeyi ben götürürdüm senin istediğin yere. Gidiyorsan da gez toz yine gel bana bırakma beni yine çok oldu gideli işte dönsene geri dön işte! Hiç özlemedin mi beni ? Ben özledim bak geçmiyor yine gece .Çok mu sevdin ayı ?Bırak gelsin Güneş gelsin yine bizli sabahlar
~lavinia'dan...
12 notes
·
View notes
Text
İsrail ordusunda bir kaç saattir ilginç bir panik var. 769. Tabur'dan Albay Avi Marciano Güney Lübnan'da bir bölgede halkın bölgeyi tahliye etmesini isteyen bir broşür dağıtıyor. Hemen arkasından siyasiler ve İsrail ordusunun üst düzey yetkilileri bunu onaylamadıklarını ve Marciano'nun hata yaptığını açıklıyorlar. Yani "Ciddiye almayın! Kendini bilmez bir salağın işi" demeye çalışıyorlar...
Denklemi biliyorlar: "Vur kaç dönemi bitti. Vurursanız, vurulursunuz!"
4 notes
·
View notes
Text
Kaç gündür içimdeki yıkma parçalama zarar verme isteğini bastırmaya çalışıyorum ama artık başarılı olamıyorum galiba. Babaannemi veya amcamı öldürmek istiyorum ya da her ikisini. O kadar kötü bir dürtü ki kendimden korkuyorum, babaannemin işlerini bozmak istiyorum zarar vermek istiyorum. Anneme de söyledim, beni durduracak bir şey söyle bir şey yap kendimi durduramıyorum. Sonrasında da pişman olmayacağımdan eminim. Ben birine zarar veremem öldüremem diyemiyorum içimde çok kötü biri var. Annem de yün almış yıkamış önüme koydu elime köpüç verdi vur dedi. Omuzlarım yerinden çıkarcasına vurdum sırayla gözümde canlandırarak vurdum
5 notes
·
View notes
Text
Neden bu kadar öfkelisin seninle birlikte yaşlanamayacağım için mi ?
Belki de ben bugün ölürüm ve ya yarın ölürüm ama şunu bil ki
Seni sevdiğim için uzak durdum kadınlardan sonunda ne oldu cansu kaldı sen gittin sen beni yalnızlığa mahkum edip gitmeseydin ne cansu olurdu nede başkası bende boş durmadım senin eksikliğini başka kadınlarda aradım sonunda ne mi oldu ?
Cansu kolumda yara olarak kaldı. Ama seni de unutmuş değilim...
Sen beni sevmedin uzak durdun bende seni sevdiğim için uzak duruyorum senden.
Ama ne olur artık şu öfkeni de al ve git kabulü zor biliyorum ama ya yaşamama izin ver evli düzenli bir hayatım olsun ya da çek vur mezarda huzurlu bir ölü olarak mahşer gününü bekleyim ha bunlardan ikisi de olmayacak diyorsan eğer
sen sıkıntılısın bende bu sıkıntıları atlatmak isterdim. Ama seni sevdiğimden şüphen olmasın şunu bil ki Y.
Ben sensiz bir yola çıktım sendeki olan olayları silmek istedim sen unutmadın bana da sürekli hatırlattın öfken beni esir etti şu şehirde ama bil ki bende seni sevdim. Kusurumu gördüm yalnız kaldım çoğu zaman ağladım tıpkı senin gibi sevdiklerimi bir kaç mezarda gördüm daha çok ağladım...
Ben kadınları sevdim kötü bir şey mi yaptım sevdim sadece ya !
Sana yapılan kötülüğü bana yaşattın buna da karma dersin. Ama bana yaşattığın acının tarifi üç değil beş değil artık bir çık hayatımdan yada
tam manasıyla gel ki her şeye rağmen seni ne kadar sevdiğimi gör !
Sana yaşattığım travmaları her gün yaşıyorsan eğer bundan kurtulacak kişide sensin ben değil.
Bu yüzden ya rahat bırak huzurlu olayım ya da zindan et hayatı sevdiklerim gibi bende öleyim.
Ama benim içimde bir umut var yeniden başka birine aşık olup düzenli bir hayat kuracağım inan. Sen ne kadar engel olmaya çalışsan da. Garezin bana senin artık gel son verelim şu işkenceye.
Gelemezsen eğer bil ki bende aynen devam edeceğim.
Neyse ya şu radikal karar verişi tekrar bir düşüneyim. Sen bunu belki okumayacaksın bile yada okursun bilemem.
Saçmalamalarda bugün. :))
2 notes
·
View notes
Text
Bakıyorum da şimdiki aşklar;
Tipik bir futbol maçını andırıyor.
Kimilerinin aklında "vur kaç.."
Kimilerinin en iyi bildiği pozisyon "ver kaç."
Kimilerinin istediği duran "top'lara" Vurmak!
Kimilerinin istediği var'dan tekrar penaltı atmak!
..
Ama çoğumuzun bilinç altında "ceza sahasına yaklaşıp "gol atmak yada attırmak" yatıyor.
Hiç berabere bitmiyor şimdiki aşklar.
Hiç centilmen değiliz..
48 notes
·
View notes
Text
ne dövüş bilirim ne de güçlü kuvvetliyim. ama biliyorsun a canım kendimi korumakla mükellefim. kimim kimsem yok, olmadı da. yılan gibi dilim olmasa, sözlerimle incitemezsem nasıl olacak bu işler? silah doğrultan, tenha köşe kovalayan bir kadın olamam. sen dersin kadın kadındır diye. kadınlığımla iyi bir kombin olmuyor. kendimi korumanın yollarını bulmak zorundaydım. karaktersiz de, sinsi de, şerefsiz de. gönlün olacaksa orospu çocukluğu de.
doğru adamsın biliyorum. ama ben belini doğrultamamış bir çocuğum. ben doğrulturum dersen amenna ama çocuk büyütmek istesen yapardın diye düşünüyorum. kaç yaşında adamsın, eğilip bükülmezsin. ben bunu zaten biliyorum ve korkuyorum.
doğrulmak acı verici olsa gerek. canım yansın istemiyorum. canımı yakmanı istemiyorum. canımı yakarsan diye çok korkuyorum. incinmek dert değil, senin tarafından incitilme fikrine tahammül edemiyorum.
her şey çok güzel ve sanki birden tersine dönecek gibi. mevsimler kışa döner, insanlar sırtını döner, siyah beyaza döner. ama ben biliyorum ki bu adam giderse iki cihan bir olsa geri dönmez. evet korkuyorum.
bir şey olacaksa şimdi olsun. kestirmeden gidelim. yanlış anlama yol bitsin istemem. bitmeyecekse sonsuza. ama madem bitecek, hemen bitsin. vur aşağıdaki tabureye, ince boynum kırılsın. her gün acıyla yaşamaya bu kadın nasıl dayansın?
çok güzelsin, çok gerçek, çok erkek. bunlar benim için çok yeni. yenilik korkutabilir, biliyorsun. korkuyorum. hiçbir zaman yüreklice 'korkuyorum' diyemedim. müsaadenle erkeğimin yüzüne yüzüne korkuyorum diyebileyim. eminim korursun, yatıştırırsın ve incitmezsin. şüphem yok doğrudan sapacağına ama insan hep aklı ile hareket edemez ki.
yiğitlik sende kalsın. affet. ben de aynı çukura düşmemek için elimden geleni yapayım. kalırsan güvencem olur, kendimi korumak için alicengiz oyunları yapmam. kalmazsan can feda, vardır bir bildiğin. gecen güzel olsun.
Not: 21 Ocak Dünya Sarılma Günü.
#22.01.24#03.08#seni seviyorum#ayrılık#günlük#seni özlüyorum#postlarim#sevgi#hüzün#edebiyat#mutsuzluk#acı#intihar#yorulmak#güçlü olmak#ihanet#korkmak#korku
3 notes
·
View notes
Text
Her bulunduğum yerde yitiriyorum seni
Yanıbaşımda olduğun oluyor kimi gün
Ya da ben oluyorum sessizce gözlerinde
Bir yaprak kımıldıyor hafiften
Bu sessizlik bir kasırga başlangıcı
Kükremeye hazırlanışı denizin
Bu, aslanların sarı, vahşi gözlerindeki ölüm parıltısı
Bu bir yerde erimek
Apansız yok olmak belki de
Ve sonra susmak, susmak yüzyıllar boyu
Beni unuttuğun bir uzak çizgide
Tuvale sürdüğüm boya değil artık
Kırmızı kan rengidir gözlerimin
En karadan daha kara yok
Oysa en beyazdın sen gecelerimde
O bana en yakın renkti tüy gibi
Buram buram sıcaklığını çizerdim duvarlara
Kokun bir tuhaftı çocuksu
Sonra katmerli bir gül gibiydi baygın
Gecenin en koyulaştığı o yerde
Düşerdi ellerime darmadağın.
Öten bir ishak kuşudur şimdi
Haber getirir ölümlerden, dinle
Yaşamak bir manga asker karşımda
Ateş etmeyin diyorum
Bir diyeceğim var
Gözlerimi bağlamayın
Son defa görmek istiyorum insanı
Göğü, güneşi, denizleri
Ve bu son ölümün olsun diyorum
Bir daha öldürmeyin beni.
Kibritim ıslak
Sigaram yanmıyor
Ne olur bir ateş verin
Bu ilk aldanışım değil
Bu ilk sönüşü değil umutlarımın
Ben bu denizin son kıyısıyım.
Bir cam kırıldı uzakta
Ta uzakta, içimde bir cam kırıldı
Bütün şiirlerim anlamsız şimdi
Resimler renksiz, şarkılar ruhsuz
Hiç bir şey artık avutamaz beni
Bakın, bir çağ devriliyor içimde sersefil
Son şair de kırdı son kalemini
İlk me��aleyi kim yaktı bu karanlıkta
Kimdi aydınlatan benim zindan gözlerimi
Sevilmek mi
O son artığı en ilkel çağların
Bir mağara duvarındaki en eski resim
Ya sevmek
Hiç sönmeden bir ömür boyu
O en güzel huy benimsediğim
Yıkıldıkça tutunduğum dal bu boşlukta
O en insancıl gerçeğim benim
Ben hep böyle yüzyıllar boyu sevdim
Çağlar boyu
Kopkoyu bir geceydi yaşadığım sevince
Ellerimi arardım, bulamazdım çoğu gün
Bir saklayan vardı beni
Bir tutan vardı
Sana yaklaşamazdım
Anlayamadığım korkular vardı içimde
Hep böyle seninle sensiz kalırdım ben
Bir kıvılcım sönerken
Bir yanardağ patlardı içimde.
Ko şimdi ben yalnız öleyim
Vur ellerimi ekmeğimi al
Tiksinir beni kim görse sensiz
Utanır yalnızlığım bana baktıkça
Aynalar mı
Hani nerdeler
Kimbilir kaç yüzyıl oldu kendimi görmeyeli
Adım mı neydi
Besbelli unutmuşum
Hadi vur
Hadi öldür
Kurtar beni ezilmekten çürümekten
Hadi gel, açtım kollarımı
Bir zaman
Ölmeye vaktim mi vardı seni sevmekten
Sen büyüyen bir sessizliktin içimde
Beni ben eden en duru ırmaktın
En güzeliydin mozaiklerin
Seninle maviydi gökyüzüm
Çiçeklerim sende yeşerirdi
Sen bambaşka bir evren yaratırdın
Sularımdan Güneşimden rüzgarımdan
Bak! Nasıl da her şey değişiverdi apansız
Şimdi bu karanlıklarda yapayalnız
Mavi mavi bir resim ağlar duvarlarımdan
Ben bir tohumum
Al beni toprağa ek yeniden
Neredesin hani ne oldun
Antik bir kadın başı mıydın
Yoksa bir deniz miydin eskiden
Yosunların kurudu mu öldü mü balıkların
Hani bir Nefertiti yaşamıştı eski Mısır\'da
Yoksa o muydun sen
Hadi, anlat bana neydin
Belki de uzak belirsiz bir noktaydın sen
Öyküme girmeseydin
İnsan bir kere ölür
Her gün ölen umutlarımızdır içimizdeki
Paramparça olmuş sevgilerdir
Her aldanış
Yeni bir aldanışa hazırlar bizi
Zamanla renkler değişir
Donuklaşır anılar
Silinir üstümüzden
Güzel olan ne varsa
Görür içindeki bütün hayallerin olduğunu
İnsan yaşarsa.
Ve bir gün insan da ölür
Çimen gibi yaprak gibi
Sarsılır yeryüzü yerinden
Devrilen koca bir ağaçtır sanki
Durur atışları yorgun kalbimizin
El, ayak kesilir
Göz ölür, dudak ölür, kan ölür
Susar ta içimizde
Yıllardır çalan çalgı
Bütün teller ses vermez olur
Acılar diner
Ve bir gün biter bu çirkin oyun
Perde iner...
2 notes
·
View notes
Text
Hastanede annesi çocuğunu oyalamak için babana vur kaç oyun buldum bak diyor dkdmxmdsm
5 notes
·
View notes
Text
Oyuncu TALAT BULUT’ dan 65 yaş üstü vatandaşlarımızı hor gören, alaylı laflar edenlere verdiği tokat gibi cevap .....
‘’ Her hangi bir yerde veya sokakta görüp yaşlarından ötürü alay ettiğin o insanlara,
tarih 68-78 kuşağı denir , yani delikanlıları .!
O delikanlılar, embesil büyümemek için ortaokul çağlarına geldiklerinde dünya ve Türkiye hakkında, okudukları kitaplardan ötürü çok bilgiye sahipti, hatta o insanlar, gençlik yıllarında meydanlara çıkıp haksızlıklara uğrayanların sesi olmuştu .
Bu uğurda ölenlerin, öldürülenlerin, asılanların kim oldukları hakkında hiç bir bilgiye sahip değilsin, merak bile etmemişsin .!
Senin merakın ne biliyor musun ?
Gün içinde çektiğin o selfilerin kaç kişi tarafından beğenildiği, kaç tane yorum yapıldığı ..akşamını böyle geçiriyorsun .!
O insanlar, akşam eve gelirken, koltuk altlarında mutlaka bir gazete, kitap bulundururlardı ..
Bir daha o insanlarla alay etmeden evvel,
kafanı iki kere duvara vur, acımasa bile en azından düşünmeyi hatırlarsın belki ..! ‘’
NOKTA...✍
5 notes
·
View notes
Text
Deniz boyu yürüdüm, sonra da dağlara vurdum. Bir kekligin sesini dinledim. Doğanın ortasında buldum böyle kendimi. Dağların, yamaçların, ağaçların, suların sessizliğine şaştım. Bu varoluşu doğruladım istemeyerek. Sonra her şey kımıldadı. İlkin karıncalar çıktı, devinimin kendisi gibiydiler. Bir Süleymancık taşın arasından başını çıkardı, beni gördü, çekildi. Kendime geldim böyle. Ama doğaya karışamadım. Bir yosun, bir ot, bir deniz parçası olamadım. Çaresiz, onlara baktım, durdum. Bu da beni gönendirmedi. Kendimden gene: Her yere götürdüğüm kendim....
Durup düşündüğümden beri düşünüp durdum
Nerede pis bir kıyı var hep oraya vurdum
Kader diye susup terketmeyince yurdu
Sonunda bir çakala boğdurdular kurdu
Sonunda ellerimden aldılar seni
Ellerimden başka hiçbir şey kalmadı geri
Sonunda kalbimden söktüler seni
Ve kalbimi bir çöplüğe döktüler demin
Bir gün bir martı gelir buradan alır beni
Geri dönerim belki ansızın pisliği yenip
Belki bir rüzgar gelir alır gider beni
Zor anda yanaşır o hep beklediğim gemi
Güveni elde tutmak biraz güçtür
Güvendiğim dağlara çığ düştü
Baştan alıyorum bu şiiri üçtür
En güzel yerinde dilim sürçtü
Baştan alabilsek şimdi tekrar yaşamı
Ne seninle ne de sensiz yaşarım
Bu can yalnız yaşamayı da başarır da
Adı sen olmazsın bu kez tasamın
Günlerin arkasından dolu dizgin koşarım
Ilık bahar yağmurları gözlerimden boşalır
Öteden yorum yapmak kolay tabi
Hele siz de bir dolu verdiğiniz kabı boş alın
Birlikte hayal kurmak keyifli güzeldi
Bazen sen beni bazen ben seni üzerdim
Bahar ailemizden biriydi bizimdi güzeldi
Sana çok bozuldum fakat seninle düzeldim
Anlatamaz beni şairin binbir özlü sözü
Hasretim gerçek içim kor özrüm özür
Güzel günler gördüğünü göremeyecek gözüm
Günler güzel gördüğümü göremeyecek gözüm
Nakarat:
Sana sunduklarımı getir git
Yitirdiğim her ne varsa yitir git
Gözümün nuruydun, gözümden öylesine düştün ki
Yolladığım tüm meleklerimi getir git
Taladro:
Sana yaz geldi bana pus
Bir trabzan altında ağlamak yarama tuz
Sana özgürlük kapıları bana mahpus
Bir trabzan altında ölüyorum hava buz
Eserin hafif kuvvetiyle yerler altında
Ayaklar basıp geçer huzurum bel altımda
Satılır körelen yürekleriniz el altından
Kanlı gözleri yarışır tam altınla
Bir çeyreğim var bir de dert takarım sana
Hüznümü çeyizine kalbimi sandığa koy
Küçük bir umut bir de nem takarım gözlerine
Gözlerin ıslandıkça gönül kaybına koy, Gözlerimden akan yine sensin
Ben kıyamam silmeye kolaysa sen sil
Seni okyanuslar aşıp sevdim
Ben ne kadar sensem sende bensin
Yargılarım geçmişi nasıl bir tam etmişiz, O kadar sarhoşuz ki kendimizden geçmişiz
Kaç sene biz bizi boş yere bekletmişiz
Meğer aynı ipken başka ipi seçmişiz
Güneş karanlıktan bir gün hesap soracak, O gün ay da dahil avuçlarıma konacak
Bir hayal kuracaksın kirpiklerin donacak, Tam da o gün hayat yanaklarıma dolacak
Güleceğim ve sen ağlayacaksın
Ağlamak gülmek nedir anlayacaksın
Şömine başında aşk sıcaklığıma kapılmışken
Bir kar tanesi olup damlayacaksın
O gün aklına bugün gelecek
Dün kendimi kandırdım hep bugün gelecek
Bugün senin günün bu dün ölecek
Bugün ölüyüz bizi yarın yenecek
Sonbahara inat ağaç hala yeşermekte, geceye inat gün hala ağarmakta, ben ise kadere inat hala seni sevmekteyim. İnat bu ya mahşere kadar seni seveceğim.
Yalnızım, yalnızlığım beni dinlemekte, yalanda olsa ne var ki bu şarkıyı söylemekte, yalanda olsa içimden bir bulut akıp geçiyor, yalanda olsa mutluyum bu bana yeter.
Yetenek denen armağan ihtiras yani başarı arzusu ile birleştiğinde öyle bir yoğunluk kazanır ki, dünyada hiçbir güç onu durduramaz.
Sana ne demeliyim güneşim desem güneş batıyor, hayatım desem hayat kısa, gülüm desem oda soluyor, sana canım demeliyim çünkü bu can seninle yaşıyor.
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen vur kır kalbimi kalbimden akan kan yazacaktır ismini, o zaman anlarsın sana olan sevgimi...
Seni yıldızlara benzetiyorum. Onlar kadar uzak, onlar kadar erişilmezsin ama bir farkın var onlar bin tane sen bir tanesin.
Küçüktüm, adam olmadı dediler, adam oldum, sevmedi dediler, sevdim, uğruna ölmedi dediler, öldüm, iş işten geçti, dediler...
Martının denizi sevdiği kadar sevebilir misin? Toprağın suyu sevdiği kadar sevebilir misin? Leyla`nın Mecnun’u sevdiği kadar sevebilir misin? Hadi bırak bütün bunları da benim seni sevdiğim kadar sen de beni sevebilir misin?
Ne güneşi istiyorum karanlığıma, ne de yıldızları istiyorum gece yarılarında... Çok değil bir tek seni istiyorum yalnızlığıma...
Güneşin doğduğu da bir gerçek, battığı da... Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de... Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek...
Hayatı gözyaşlarımla ödüllendireceğine, gülücüklerinle sevginle cezalandır
Kısa olsa da büyük bir aşktı bizimkisi, anılara yazdık bütün güzellikleri, şimdi yoksun yanımda hayat boş bana...
Bu gecede yokluğunda kâğıtlara anlatıyorum, mürekkebim gözyaşlarımla sevişiyor sayende.
Bana yokluğunun içinde satırlarla nasıl gömüldüğünü sor bana öyle bir soru sor ki, çığlıklar içinde yokluğuna kan kusayım.
Sen sevdiğin için sakın utanma, çünkü utanması gereken; sevildiğini bildiği halde sevmesini bilmeyendir.
Hepsi gidici sen kalıcı, hepsi anlık sen hayat boyu, hepsi çocukça sen gerçekçe, hepsi öylesine sen ölesiye...
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Eğer geceler uzun geliyorsa, sevgilin arayıp sormuyorsa, bir gün düşlerinde kavuşacağının yeminini vermişsen gönülden, işte o zaman sen deliler gibi seviyorsun arkadaş...
Gecenin sessizliğini dinle içinde beni bulacaksın... Karanlığa bak yüzümü göreceksin... Elini kalbine koy, gözlerini kapa ruhumu yolluyorum birazdan öpüleceksin...
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir.
Dumanımda o yoktu sigarayı bıraktım. Kadehimde o yoktu içkiyi bıraktım. Rüyalarımda o yoktu uyumayı bıraktım. Baktım ki onsuz olmuyor yaşamayı bıraktım.
Dünyada birçok insan var. Kimi mutlu kimi mutsuz, kimi ağlayıp kimi gülüyor ama güzelliklere ve mutluluğa layık bir insan var o da şu an mesajımı okuyor.
Düşünüyorum da; düşüncelerin en güzeli senin beni düşünüp düşünmediğini düşünürken, düşünüyor olmanı düşünmek galiba...
Aşkına döksem gözyaşlarımı, elinle bir defa silecek misin? Şu kalbimi sana versem, bir gün gelecek sevecek misin?
Asla birilerinin umudunu kırma, belki de sahip oldukları tek şey o’dur.
Bazen anlatmak zor geldi korktum, bazen cesurdum sen yoktun ve artık bir karar aldım söylüyorum. Seni çok ama çok seviyorum.
Bir çerçeve astım odama içi boş önemi yok, neden diye sorma neye baksam seni görüyorum nasıl olsa...
İnsanlar sizden eleştiri isterler; ama duymak istedikleri övgüdür.
Nefsini sabretmeye alıştırabildiysen ona zaferlerini müjdele...
Kahpesi lider, kurnazı milyarder, bizim gibiler hep mücadele eder, sana diyeceğim şudur küçüğüm, büyüme bu hayat senide siler.
Kendi kalabalığından kaçan kentler gibiyim bu gece... Zemheri bir yaşayış düşürmüşüm gözlerime. Gerisini susuyorum. Masallardan düşüyorum bu gece. Bir martının gözlerinde üşüyorum.
Susmak kabullenmek değil cevaptır anlayabilene. Bil ki kısa cümleler kuruyorsa insan uzun yorgunlukları vardır sadece.
Yaşam geriye bakarak anlaşılır, ileriye bakarak yaşanır.
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!
Bugün halledemediğimiz bir sorunun nedeni dün onu doğru yapmak için zaman ayırmamış olmamızdır.
Gerçek ilerleme ilerici olmaktan değil, ilerliyor olmaktan meydana gelir.
Hayatı seviyorsanız zamanınızı boşa geçirmeyin. Çünkü zaman hayatın ta kendisidir.
Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın.
Kendime yeni bir sayfa açtım. İçinde sen yoksun, kalbim hayvanat bahçesi değil ki içinde köpek olsun.
Oyun bitince şah da, piyon da aynı kutuya konur.
Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var.
Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamı taşısaydı ve sen bana seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inan ki bitanem her gün yağmur yağardı.
Hani gözler vardır sözleri anlatır, hani sözler vardır gözleri anlatır, bir de aşk vardır seni anlatır...
İnsanlar tanıdım yıldızlar gibiydi, hepsi parlıyordu, hepsi gökteydi. Ama ben seni, güneşi seçtim, bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim.
Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz.
Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir.
Bela, kişinin sevdiklerinden gelir.
Belki dünya için önemli olmayabilirsin ama, biri için dünyalar kadar önemlisin.
Pardon, buralarda bir kaç kırık kalp gördünüz mü? Size soruyorum bayan; Hiç aynı kalpte defalarca dirilip öldünüz mü?
Şeytan insanın damarlarında kanın dolaştığı gibi dolaşın, dikkat edin onu açlıkla ve susuzlukla sıkıştırın.
Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın diyorlar. Olgunlaşa olgunlaşa çürüdük, bilmiyorlar!
Maalesef doğmuşum bir kere, mecburen yaşıyorum. Doğarken neden ağladığımı yaşarken anlıyorum.
Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık.
İnsanlar gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler, gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık olurlar.
Hatırlamak için bir hafızamız varken, unutmak için elimizde hiçbir şeyin olmaması; hayatın bize attığı en büyük kazıktır.
Bir tane tebessümün gelmişti aklıma. Sendin yakışan canıma, kanıma geçmişimiz halen saklı anımda başkasıyla oluşun yara açtı damarıma kırıldım sana vurdum damarıma.
Biz kalbimizi mühürledik kimseler girmesin diye, biz aşkımızı dağlara taşlara yazmadık etiket olmasın diye, biz sevdik ölümü bile bile sevdalandık aşk için yolları aştık, yüregimizi bu ugurda ortaya koyduk
Yar saçlarını koklamayı özlemişken, sensiz odamda resmine bakarak çayımı içerken, eceli yanıma almışken ayrılık deme bana ne olur.
Hayatından silmek istediklerini gerçekten sil. Çünkü geri dönüşüm kutusunda bekletirsen; sistemini yavaşlatır.
İyi bir kadınla iyi bir erkek birlikte değildir. Çünkü kadınlar, kötü erkeklere aşık olup, iyi erkeklerle dertleşir.
Bin hayal kurarım ki hiçbiri gerçekleşemez ama bir gerçek yaşarım ki senin kralın bile yaşayamaz!
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse?
Her gün biraz daha artan sensizliğe kafa tuttum. Ama mutlu ol seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.
Candan dost aramamız da bu yüzden, camdan anlayan...
lssız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Dışarıda yolunu kaybeden değil; yanımda yerini kaybeden dost utansın.
Dal rüzgarı affetsede kırılmıştır bir kere.
2 notes
·
View notes
Text
2- ÖLMEDEN ÖNCE İZLENMESİ GEREKEN FİLİMLER ( benim listem )
çağrı (the message)
oldboy (kore )
the box(kutu)
kara şövalye (batman)
esaretin bedeli
cesur yürek
papillon-kelebek
gladyatör
eşkıya
muhsin bey
4oda
dövüş kulübü
benjamin button'ın
kadın avcısı
polar
yarının sınırında
top gun
tehlikeli ilşkiler
john malkovich olmak
fareler ve insanlar
john english
güneş imparatorluğu
transformers
şampiyon (mickey rourke )
ölümsüzler
cehennem melekleri
günah şehri
jonah hex
vampirle görüşme
sıkı dostlar
bir zamanlar amerika'da
bir zamanlar çin'de
kana kan
kan sporu
aslan yürek
john wick
ahlat ağacı
körlük (blindness)
big nothing
red notice
yeni dünya ( terra nova)
cobra(stalon)
con aır
ray
rambo
the purge
the godfather
ın tıme
yeşil yol
yüzüklerin efendisi
zor hedef
evrenin askerleri
ikiz kan
cyborg(van damme)
street fıghter
özgürlük savaşçısı
zaman polisi
ikili takım
bed boys
kod adı : jcvd
kara kartal
hepsini vur
çöl kaplanı
çöl aslanı
hepsini öldür
welcome to the jungle
kingdom
kıckboxer
mezarına tüküreceğim
mezara kadar
kartal göz
sihirbazlar çetesi
sihirbaz
prestij
italyan işi
bourn mirası
tetikçi
büyük budapeşte oteli
yalanın icadı
sigara içtiğiniz için teşekkürler
kızıl ejder
bı��aklar çekildi
gün batımından şafağa
beter böcek
brazzers xxx
tosun paşa
kill bill
matrix
face of
kara kitap
asla yabancılarla oynama
amerikan pastasi
desperado
pulp fiction
otel
parazit
terminator
Son samuray
Hesaplaşma
Dünyadaki son adam ( dizi)
piyanist
herşeye çok güzel olucak(cem yılmaz)
gora
ındiana jones
çelik adam(superman)
iyi kötü çirkin
er rayn
köstebek
olağan şüpheliler
leon
geleceğe dönüş
akıl defteri-memento
şarlo diktatör
3 idiot
forrest gump
arabistanlı lawrence
schindler'in listesi
nobody
yaralı yüz
los angeles den kaçış
heat
snatch
xxx
ajan solt
wantet
47 ronin
die hard(zor ölüm)
hamilton's
turist
para avcısı
pan'ın labirenti
cevapsız arama
testere
truman show
akıl defteri
zincir adasi
jurassic park
son samuray
L&M - dizi ( ali atay)
roninn
robin hood( russell crowe)
jaws
hababam sınıfı
the game(oyun)
v for vendetta
ateşten kalbe akıldan dumana
taşıyıcı
adrenalin
fargo
21 gr
buz hasadı
sıkıysa yakala
Ölümlü dünya( ali atay)
müfreze
mr and mis smith
mad max
Kutsal damacana
hotel rwanda
rocky
10 emir
alkadrazdan kaçış
affedilmeyen
bir avuç dolar için
bir kaç dolar için
armageddon
kusursuz dünya casper
ıwo jima dan mektuplar
atalarımızın bayrakları
Eşkiya
İyi , kötü, çirkin
çingeneler zamani
Robin hood ( russell crowe)
Kadın avcıları ( tom hanks)
bakış açısı
bir rüya için ağıt
dangerous minds(sakıncalı düşünceler )
salak ile avanak
the mask
benhur
kanlı elmas
7ler
nerdesin be birader?
7
ölümsüz
kırılgan
splıt
lucı
maymunlar cehennemi
manolya
kemik koleksiyoncusu
vanilla sky
tetikçinin gecesi
barry seal:kaçakçı
the exudes
arabesk (şener şen/uğur yücel)
Terra nova ( novaya zemelia)yeni dünya
Bilek kesenler ; bir aşk hikayesi
0 notes
Text
Zeki Müren amca kusura bakma benim beynimde balta balta vur vur, kırmızı balık kaç kaç, çekirdeksiz domates filan çalıyor 🤣
0 notes