#Rusya Devlet Başkanı
Explore tagged Tumblr posts
karagozkuyumculuk · 3 months ago
Text
0 notes
34-ist-34 · 2 years ago
Text
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin online görüşme gerçekleştirdi.
Rusya Devlet Başkanı Putin:
▪️Erdoğan gibi bir cumhurbaşkanı olmadan başarıdan bahsetmek zor olurdu.
▪️Akkuyu, Türkiye ile Rusya arasındaki en büyük ortak projedir.
▪️Türkiye artık nükleer enerjili bir ülke olacak.
▪️Türkiye’de kuracağımız gaz merkezi ile ticaret artacak, birlikte üçüncü ülkelere gaz satacağız.
▪️Rusya, Türkiye'nin tüm doğal gaz ihtiyaçlarını karşılamaya hazır.
▪️Erdoğan, projenin başında görüşmelerimizde bu projeyi 100. yıla 2023’e yetiştirmek istediğini söylemişti.
Ben, “bu dev bir proje, belki yetişmez, demiştim.
Ama Erdoğan güçlü iradesiyle bunu başardı. Tebrik ediyorum.
Tumblr media
30 notes · View notes
hamitbyd-blog · 5 months ago
Text
Tumblr media
Rusya Devlet Başkanı Putin:
⭕️ NATO bizi tehdit etme cüretinde bulunuyor. Türkiye hariç hepsini tarihe gömerim.
⭕️ 10 binin üzerindeki nükleer silahı müzede sergilemek için imal etmedik.
5 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 7 months ago
Text
AKP yeni Anayasa için ,
Anayasanın değiştirilemez,değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk dört maddesi için gündem yaratmaya çalışıyor.
NEDENİ !
Bir kez daha Cumhurbaşkanı adayı olamayacak olan Erdoğan'ı ölene kadar CUMHURBAŞKANI olarak ,tıpkı RUSYA'DA yapılan değişiklik gibi CUMHURBAŞKANLIĞI makamında tutmak .
▪︎▪︎
Rusya Devlet Başkanı Putin, 2036'ya kadar görevde kalmasını sağlayan yasayı onayladı.--
05/04/2021 'de bu kanunu çıkarttılar.
Bu arada TÜRKİYELİLİK ,YEREL HALK söylemleri bize gösteriyor ki : Türk Cumhuriyetini fiili REFERANDUM süreçleri ile ortadan kaldırmış yerine TÜRKİYE ya da Yeni Türkiye dedikleri bir devlet kurmaya çalışılıyor. Bu son hamle ile bunu başarmaya çalışacaklar.
Bu arada KÜRTÇÜLERE ,Federatif bir yapı verilebilir.
Çünkü,bu konuda , KÜRDİSTAN'IN sahibi var diyen Hüdapar'ı yabana atmayın. Hatta ,bölgesel olarak belirlenecek bölgelerde ŞERİAT ilanına kadar gidebilirler. Bunun emareleri var. Cumhuriyeti delik deşik ettiklerini düşünüyorlar .
Bahçeli'den Erdoğan'a: " Yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak sizi görmek istiyoruz." demesi neleri barındırıyor ?
Kurtarılacak bir devlet var demektir. O halde kimse Türkiye Cumhuriyeti 'ne ne oldu ? Diye sormuyor.
Bahçeli, göklere sesleniyor. Hiçbirisi kurtarıcı değildir. İkinci Atatürk sürecine yanlışla oynanmaz.
Yine Bahçeli 28 Mayıs seçimlerinden sonra
"Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez." ifadelerini kullandı.
Kısaca ne değişecektir?
Türk Devletimizi el birliğiyle nereye götürüyorlar ? Anlamamak için ZIR CAHİL olmak gerek.
İNŞALLAH TÜRKİYE DEĞİŞMEZ derken, bu bir değişim değil yıkılmadır.
Yerel Halk tabirini siyasetçiler boşuna kullanmamaktadır. Hepiniz uykudan uyanın.
#türkiye
2 notes · View notes
perge · 1 year ago
Text
Tumblr media
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bazı ülkelerde Kur'an-ı Kerim'e yapılan saygısızlığın suç olarak görülmediğine işaret ederek, "Bizim ülkemizde ise bu, hem anayasaya göre hem de ceza kanununa göre suçtur." dedi.
bu konu hakkında olumlu düşüncelerimi paylaşmak isterdim ama çok yorgunum. şu kadarını söyleyeyim daha bugün İsveç de kuranı kerime hakaret edildiğini düşünürsek Avrupa bu kafada giderse tarihte olduğu gibi karanlık sefil çağına hızla geri dönecek! öküzün altında buzağı arayacak değilim Putin’i buradan selamlıyorum
16 notes · View notes
baybaykus · 1 year ago
Text
DÜNYA LİDERLERİ TEPKİLERİNİ MİTİNG DÜZENLEYEREK Mİ GÖSTERİRLER
Dünya lideri, dünyayı yönetip idare edebilen, gerektiği yerde müdahale edebilecek irade ve güce sahip olan kişiye denir.
Dünya lideri kendi ülkesinin milli bayramında başka bir ülkenin bireysel meselelerini duyurmak için miting düzenlemez, düzenlenmesine de izin vermez.
Bizatihi kendisi tepki verir ve o tepki tüm dünyada büyük yankı uyandırır.
Çünkü tepki mitingi mutlak güce karşı yaptırım gücü olmayan yada az olan kişilerin bir araya gelerek hak arama çabaları olarak tanımlanır.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe BİDEN güçlü bir dünya lideridir. Miting falan düzenlemez. Finansal ve askeri gücünü kullanarak hiç tereddüt etmeden gereğini yapar.
Rusya Başkanı Vladimir PUTİN bir dünya lideridir. Miting falan düzenlemez. Askeri gücünü kullanarak kendi isteklerini kabul ettirir. Genellikle mitingler onun kontrol edemediği güç kullanımına karşı yapılır.
Çin Devlet Başkanı Şi CİNPİNG bir dünya lideridir. Miting falan düzenlemez. Finansal zenginlik yönünden dünyada ABD nin peşinden ikinci sırada Çin devlet başkanı gücünü ekonomisinden ve 1,5 Milyara yakın olan insandan alır ve tüm dünyaya sesini duyurur.
AKP efsanesine göre bizimde bir dünya liderimiz var.
Var olmasına var ama;
Her ne hikmet-i ilahi ise bizim dünya liderimiz miting düzenliyor.
İyi ama bu mitingin amacı ne?
E hani biz kendimizi Ortadoğu ve Arap Yarımadasının mutlak gücü olarak tanımlıyoruz ya...
E hani biz Dünya ve hatta kainat liderimiz var diyoruz ya...
Dünya liderinin tepki mitingi düzenleyerek halkını bu mitinge davet etmesi kitabın neresinde yazıyor.
Nerede görülmüş?
Hangi hiyeroglif de yer almış?
Bu tepki mitingini dünya liderimiz den daha güçlü olan hangi lider veya liderlere karşı düzenliyoruz?
Biz çok güçlü bir devletiz ya...
O zaman neden gereğini yapmıyoruz?
Asker falan göndermeye bile gerek yok.
Dikey havalanan F-35 uçakları için yapılan ama Amerika tarafından F-35 projesinden atılınca da ortada kalan ve şappadanak dan mecburen İHA SİHA gemisi olarak kullanılan gemimiz neden Akdeniz'de değil ki?
Her kelam da Mescidi Aksa'ya ikinci kıblemiz deniliyor ya...
Ermenilere karşı Azerbaycan da, Ruslara karşı Ukrayna da zafer kazandırdığı iddia edilen İHA ve SİHA'lar harekete geçmek için neyi bekliyor?
Aslında günü geldiğinde gerçekler bir tokat gibi yüzümüze vuruyor vurmasına da;
Bizler arsız olduğumuzdan üzerimize alınmıyoruz.
Kimsenin bizi kaale falan aldığı yok.
Biz kendi kendimize gelin güvey oluyoruz.
Al takke ver külah kendi kendimizi avutuyoruz.
https://www.turkishnews.com/tr/content/2023/10/28/dunya-liderleri-tepkilerini-miting-duzenleyerek-mi-gosterirler/
Tumblr media
3 notes · View notes
esmaelnourukbayev · 2 years ago
Text
11 ARALIK 1994 RUSYA'NIN ÇEÇENİSTAN'I İŞGALİ
Çeçen devlet başkanı Cahar Dudayev, SSCB parçalanma sürecine girmesiyle Kasım
1991'de Çeçen-inguş Cumhuriyeti adı ile bağımsızlığını ilan etmistir..
Rusya bağımsızlığımızı kabul etmemiş,
silah ve para desteğiyle Moskova yanlısı muhalif bir grup oluşturmuştur..
Bağımsızlık isteyen tarafla çatışmaya başlayan muhaliferin yenilmeye başlaması üzerine Rusya devlet başkanı Boris Yeltsin 48 saat icerisinde ateşkes istemek zorunda kalmıştır..
Dudayev'in,
“Yeltsinin ültimatom vermeye yetkisi yok..” açıklaması üzerine Rus hava kuvvetleri Caharkale'deki başkanlık sarayını 7 gün boyunca bombaladıktan sonra 11 Aralık sabahı Rus tankları Çeçenistan'a girmistir.. Böylelikle birinci Çeçen-rus savaşı başlamıştır..
Şamil Basayev (14 06.1995) hastane baskını olarak bilinen operasyonda yüzlerce Rus vatandaşını rehin alması,
Salman Raduyev'in (09.01.1996) Kızılyar'a baskın düzenleyerek yüzlerce esir alması ve “Çeçenler savaş istemediğini, sadece işgalin durdurulmasını İstediğini” belirtmelerine rağmen Rusya işgale devam etmiştir..
Cahar Dudayev'in (21.04.1996) Şehid olması üzerine yerine geçen Zelimhan Yandarbiyev komutasındaki Çeçen ordusu, birçok tank, helikopter ve binlerce mühimmat ve silahlarını ele geçirip, moskof ordusunu yenilgiye uğratıp başkent Caharkale'yi ruslardan geri almış (05.01.1997) ve birinci Çeçen-rus savaşı da böylece bitmiştir...
19 notes · View notes
ymnhaber · 1 year ago
Text
Son Dakika
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkan�� Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin'e Kahovka Barajındaki patlamayla ilgili soruşturmanın şüpheye mahal vermeyecek şekilde yapılması gerektiğini bildirdi.
3 notes · View notes
teneres · 2 years ago
Text
Güya analizmiş. Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile dezenformasyon savaşının daha da önem kazandığı ve zaten kendi olduğu tarafı/ideolojiyi körü körüne savunmaya hevesli binlerce, milyonlarca insanın olduğu şu gerçeklikte, bunun gibi sözüm ona gazeteciler, bu savaşın en etkili savaşçılarındandır. Nitekim kalem, kılıçtan keskindir sözünün hakikati de günümüzde daha iyi anlaşılmaktadır. Bu kadının yazdığı bu yalan, iftira ve çarpıtmalarla dolu yazıya göre; Taliban, Afganistan'a ABD ve BM tarafından gönderilen insani yardım paralarına çöküyormuş. Aynı yazının ortalarında bu parayı kendi şahsi hesaplarına aktardıkları, birkaç satır sonra ise bunu Taliban grubu adına eylemler için "çaldıklarını" , birkaç paragraf daha sonra ise bu yardımları sadece kendilerine destekçi olan, sempatizan olan kimselere dağıttıklarını, en sonunda ise kendilerine yeni katılım olması için kullandıklarını söylüyor. Yani bölüm geçmek için bütün tuşlara basıyor desek daha doğru. Bu kendi içinde bile çelişen sözleri bir kenara bırakırsak, bu eli kitle imha silahından daha beter bir silah tutan kafir itin bilerek ve isteyerek atladığı bir şey var ki o da zaten ABD'nin , Taliban iktidara geldiğinde Afgan Merkez Bankasındaki milyarlarca dolar parayı "yaptırım " ve "teröre finansman olmaması" , "Taliban'ı ehlileştirme" çabası altında dondurmaları ve el koydukları gerçeği. Daha sonra ABD, bu paranın yarısının Taliban'ın eylemlerinden etkilenen Amerikalı ailelere kalan yarısını ise Afgan halkına insani yardım olarak dağıtacağını açıkladı. Yani şuan oraya giden para aslında "masum (!) Amerikalı vergi mükelleflerinin" parası değil, bilakis Afgan halkının parası. Bununla beraber başta da değindiğim gibi yazı kendi içinde bile çelişkiler yumağı halinde. Bu parayı şahsi zimmetlerine mi geçiriyorlar, yoksa Sünni Peştun halka verip, Şii Hazara topluluklarına vermeyerek baskı mı kuruyorlar, eleman kazanmaya mı çalışıyorlar, grubun (hala iktidar olduklarını kabul edemiyorlar) eylemleri için yeni finansman kaynağı olarak mı kuallanacaklar belirsiz. Bunların üzerine senelerdir var olan yalanı söylemeye devam ediyor rezil ahlaksız; "Taliban uyuşturucudan gelir elde ediyor " . Oysa Taliban uyuşturucu ekimini yasaklayalı aylar oldu ve geçtiğimiz aylar boyunca Avrupa'da bunun üzerine pek çok açıklama yapılıp, makele yazıldı. Bu sözüm ona analizi yazan Yeni Zellenda'lı dezenformasyoncu ile o makaleleri yazan, açıklamalar yapan Avrupa başkanlarını bir araya getirip hanginiz yalan söylüyor diye yüzleştirmek lazım. Hasılı kelam, Malcolm X'in dediği gibi;
"Eğer dikkat etmezseniz medya,mazlumlardan nefret etmenize,ve zalimleri sevmenize sebep olur."
Uyuşturucu ile alakalı hakikatler:
ABD'NİN AFGANİSTAN'IN PARASINI ÇALMASININ HAKİKATİ
HER NE KADAR ABD KARŞITLIĞINDAN DA OLSA RUSYA'DA BU KONU HAKKINDA AÇIKLAMA YAPMIŞTI;
TOPLU HALDE BAŞKA YERLERDE PAYLAŞMAK İÇİN LİNK;
2 notes · View notes
rayhaber · 2 days ago
Text
Rusya, Ukrayna'ya Yeni Balistik Füze Saldırısı Gerçekleştirdi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın Amerikan ve İngiliz yapımı füzelerle Rusya’nın daha derin bölgelerine saldırmasına karşılık olarak, Ukrayna’ya yönelik yeni bir orta menzilli balistik füze denemesi gerçekleştirdiklerini duyurdu. Kremlin’in geliştirdiği ve “Oreshnik” (Fındık Ağacı) adı verilen bu yeni füzenin, ABD’nin hava savunma sistemleri tarafından durdurulmasının mümkün…
0 notes
cengish05 · 2 days ago
Text
Putin: “ABD, tüm dünyayı küresel bir çatışmaya doğru itiyor”
Rusya’nın Ukrayna’ya düzenlemiş olduğu balistik roket saldırısının arkasından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ulusa seslendi. Putin, “Batı’nın Ukrayna’da kışkırttığı çatışmayı tırmandırmaya devam eden ABD ve NATO müttefikleri, daha ilkin Rusya Federasyonu topraklarında uzun menzilli stratejik tabanca sistemlerinin kullanılmasına izin verdiklerini açıklamışlardı. Daha ilkin de vurguladığımız…
0 notes
hepsigundemcom · 3 days ago
Text
Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliğinde savaşın 1000. gününde anma merasimi yapıldı
Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliğinde savaşın 1000. gününde anma merasimi yapıldıRusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 24 Şubat 2022’de “Ukrayna’da özel askeri operasyon” kelamlarıyla başlattığı savaş 1000. gününü tamamlandı. Dün, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği’nde savaşta ömrünü yitirenler için anma merasimi düzenlendi. Merasimin mesken sahipliğini Büyükelçi Vasyl Bodnar yaparken, törene Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Oleksandr Mişçenko ve Ankara’daki yabancı misyon temsilcileri katıldı. Törende konuşan Büyükelçi Bodnar, “Sadece yıldönümünü anmıyoruz; tıpkı vakitte çok acı çekmiş insanları, savaşta hayatlarını kaybeden askerleri, Ukrayna’ya olan taarruzlarda yaralanan sivilleri de anıyoruz” dedi. Bodnar ayrıyeten Türkiye’nin Ukrayna’daki savaşı “dondurmayı” teklif edeceğine ait haberlerin gerçeği yansıtmadığını lisana getirdi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Mischenko ise bu savaşın Ukrayna tarihinin en büyük çabası olduğunu belirtti. Savaşın üçüncü kışına gireceğine dikkat çeken AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Ossowski de “Rusya bu kışı, Ukrayna için en kuvvetli kış haline getirmeye çalışıyor” diye konuştu.Cumhuriyethttps://hepsigundem.com/ukraynanin-ankara-buyukelciliginde-savasin-1000-gununde-anma-merasimi-yapildi/?fsp_sid=1896#Savaş #Ukrayna
0 notes
bursahabermedya · 4 days ago
Photo
Tumblr media
Putin Nükleer Doktrini Güncelledi: Saldırılara Uyarı! Hükümetin resmi internet sitesinde yayımlanan bir belgeye göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin güncellenmiş nükleer doktrinini onayladı. Bu gelişme, uluslararası kamuoyund https://bursahabermedya.com/putin-nukleer-doktrini-guncelledi-saldirilara-uyari/ #Dünya #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
dakikamagazin · 10 days ago
Link
Putin karşıtlığı ile biliniyordu, otelde ölü bulundu
0 notes
birfinansci · 12 days ago
Text
Belarus, BRICS Ailesine Dahil Oldu!
Belarus Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’nun, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e 5 Kasım tarihinde Belarus’un BRICS’e “ortak” olarak katılma niyetini belirten bir mektup yazdığı ifade edilmiştir. Belarus Dışişleri Bakanı Maksim Rıjenkov’un, Rusya’nın Minsk Büyükelçisi Boris Grızlov’u kabul ettiği bir sırada mektubu teslim ettiği…
0 notes
paravesiyaset · 13 days ago
Text
Tumblr media
Küreselleşen Bir Dünyada Bağımsız Dış Politika İzlemek Mümkün mü?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "Türkiye sizin yönetiminizde bağımsız bir dış politika izliyor ve bu, büyük bir saygı uyandırıyor" şeklindeki ifadesi, uluslararası ilişkilerde önemli bir tartışma konusunu gündeme getiriyor. Bu sözler, küreselleşen ve kutuplaşan bir dünyada tam bağımsız bir dış politikanın mümkün olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor.
Bağımsız dış politikanın Müspet etkileri:
Egemenlik ve Bağımsızlık: Ülkeler, kendi çıkarlarına en uygun politikaları belirleyebilir. Esneklik: Uluslararası krizlerde daha bağımsız hareket edebilirler. Ulusal Onur: Bağımsız politika, ulusal gururu ve kimliği güçlendirebilir.
Bağımsız dış politikanın Menfi etkileri:
Ekonomik Zorluklar: Bağımsız politika, ekonomik yaptırımlara ve ticari kısıtlamalara yol açabilir. Diplomatik İzolasyon: Bağımsız hareket eden ülkeler, uluslararası arenada yalnız kalabilir. Güvenlik Riskleri: Bağımsız politika, askeri ittifaklardan uzaklaşmayı gerektirebilir, bu da güvenlik risklerini artırabilir.
Geçmişte bağımsız bağlantısız ülkelerin karşılaştığı süreç
Geçmişte Yugoslavya gibi bağımsız bir politika izleyen devletlerin yaşadıkları zorluklar ve sonuçlar, bağımsız dış politikanın risklerini ve potansiyel sonuçlarını gözler önüne seriyor. Bağımsız ve bağlantısız bir dış politika izlemenin müspet ve menfi etkileri, bir yandan ulusal egemenlik ve karar alma özgürlüğünü artırırken, diğer yandan uluslararası baskı ve izolasyona yol açabilecek dinamikleri de beraberinde getiriyor.
Bağımsız bir dış politika izlemenin müspet etkileri arasında, ulusal çıkarların daha etkin bir şekilde korunması ve savunulması yer alıyor. Ayrıca, dış politika kararlarının yabancı güçlerin etkisi altında kalmadan, daha özgür bir şekilde alınabilmesi de bağımsızlık açısından önem taşıyor. Bununla birlikte, bağımsız bir dış politika, uluslararası arenada daha fazla manevra alanı ve esneklik sağlayarak, çeşitli uluslararası aktörlerle dengeli ve çıkar odaklı ilişkiler kurma imkanı sunuyor.
Öte yandan, bağımsız bir dış politikanın menfi etkileri de göz ardı edilemez. Uluslararası iş birliği ve dayanışmanın azalması, ekonomik yaptırımlar ve diplomatik izolasyon gibi riskler, bağımsız politika izleyen ülkeler için ciddi zorluklar oluşturabilir. Ayrıca, uluslararası sistemdeki güç dengeleri ve ittifaklar göz önünde bulundurulduğunda, tam bağımsız bir dış politika izlemenin pratikte sürdürülebilirliği sorgulanabilir.
Putin'in bu söyleminin açılımı, Türkiye'nin dış politikasının bağımsızlığını ve bu bağımsızlığın uluslararası alanda nasıl algılandığını değerlendirmek açısından önemli. Türkiye'nin son yıllarda izlediği dış politika, hem Batı ile ilişkilerde hem de bölgesel meselelerde bağımsız bir tutum sergilemesiyle dikkat çekiyor. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerdeki rolünü ve etkisini yeniden şekillendiriyor.
Küreselleşen bir dünyada tam bağımsız bir dış politika izlemenin zorlukları ve imkanları, her ülkenin kendine özgü koşulları ve uluslararası sistemdeki konumuyla yakından ilişkili. Bağımsız bir dış politika izlemenin avantajları ve dezavantajları, ulusal çıkarlar, güvenlik ihtiyaçları ve uluslararası ilişkilerin karmaşık yapısı göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. Sonuç olarak, bağımsız bir dış politika, hem fırsatlar hem de zorluklar sunan, dikkatle ele alınması gereken bir strateji olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye'nin Dış Politikasının Geleceği: Bağımsızlık ve Çok Yönlülük Arasında Bir Yol Haritası
Türkiye'nin dış politikası, son yıllarda önemli değişimler geçirmiş ve bu değişimler, ülkenin gelecekteki uluslararası ilişkilerini şekillendirecek temel faktörler olarak öne çıkmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, geleneksel Batı ittifaklarından bağımsız bir dış politika izleme eğilimi göstermiş ve bu durum, hem bölgesel hem de küresel düzeyde dikkat çekmiştir.
Geçmişte NATO ve Avrupa Birliği (AB) ile yakın ilişkiler kurarak Batı ile entegre bir dış politika izleyen Türkiye, son dönemde özellikle Rusya ve Çin ile derinleşen ilişkileriyle bağımsızlık yolunda adımlar atmıştır. Bu durum, Türkiye'nin dış politikasının geleceğini belirleyen önemli bir faktör olarak görülmektedir.
2023 yılında gerçekleşen seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesi, mevcut dış politika yaklaşımının devam edeceğine işaret etmektedir. Türkiye'nin "Türkiye Ekseni" olarak adlandırılan yeni dış politika vizyonu, ülkenin ikinci yüzyılı için belirlenen uzun vadeli hedefleri içermekte ve Türkiye'nin küresel bir güç olarak konumunu pekiştirmeyi amaçlamaktadır.
Türkiye'nin dış politikasının geleceği, bölgesel düzeni kendi etki alanını genişletme arzusu doğrultusunda yeniden şekillendirmeye odaklanmış durumdadır. Ankara'nın bu çabalarının doğası ve komşularından aldığı tepkiler, Türkiye'nin ABD ve Avrupa ile ilişkilerini belirleyen önemli faktörler arasında yer alacaktır.
Bununla birlikte, Türkiye'nin dış politikasının geleceği, iç politikadaki gelişmelerle de yakından ilişkilidir. Demokratikleşme sürecindeki gerilemeler, Rusya ile ilişkiler ve diğer konular, Türkiye'nin Batı ile olan ortaklığını zorlamış ve AB'ye üyelik sürecini daha da belirsiz hatta imkansız bir hale getirmiştir.
Türkiye'nin dış politikasının geleceği, aynı zamanda bölgesel ve küresel güvenlik meseleleri, ekonomik ilişkiler ve enerji politikaları gibi faktörler tarafından da şekillendirilecektir. Türkiye'nin bölgesel liderlik rolünü üstlenme çabaları ve çok yönlü dış politika stratejisi, gelecekteki dış politika dinamiklerinin anahtar unsurları olacaktır.
Sonuç olarak, Türkiye'nin dış politikasının geleceği, bağımsızlık ve çok yönlülük arasında dengeli bir yol izlemeyi gerektirecektir. Ulusal çıkarları koruma ve savunma ihtiyacı ile uluslararası iş birliği ve dayanışmanın gereklilikleri arasında bir denge kurulması, Türkiye'nin dış politikasının başarısının temelini oluşturacaktır. Türkiye'nin dış politikasının geleceği, bu dengeyi nasıl kuracağı ve uluslararası alanda nasıl bir rol oynayacağı ile yakından ilişkili olacaktır.
Günümüz küreselleşen dünyada bağımsız ve çok yönlü bir politika ilk başlarda güzel bir söylen olarak görülebilir, lakin, gerek ekonomik ve gerekse askeri kaynakları sınırlı olan ülkeler içinde beka sorunu da dahil olmak üzere çeşitli riskler barındırır, Türkçemizde bir deyim vardır:
0 notes