#Referandum
Explore tagged Tumblr posts
onderkaracay · 6 months ago
Text
🎯TEFECİLİK DÜZENİNİN DEVAM EDİP ETMEMESİ VE İSRAİL TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÜLKEMİZDE Kİ ÜSLERDEN KORUNUP KORUNMAMASI KONUSUNDA REFERANDUM YAPALIM 🎯
0 notes
baybaykus · 3 days ago
Text
Who ;
👉Kemal Kılıçdaroğlu dürüst ama başarısız bir liderdi…
👉Onlarca seçim kaybetti… Erdoğan aday olamazken önünü açtı aday yaptı…
👉6 lı masa projesi ile başarısız oldu ve tüm seçimleri kaybettiği gibi parti başkanlığını kaybetti…
👉Eğer kendisi yerine Mansur Yavaş ya da İmamoğlu’nu aday gösterseydi şimdi sonuç daha farklı olabilirdi… olmadı…
👉Ortağı Meral Akşener gibi Ersoğan’ın elini sıkıp ayrılsaydı şimdi Erdoğan hakkımda açılan tüm davaları kapatıp yoluna devam edebilirdi…
👉Kılıçdaroğlu kendine yediremedi başarısızlığına ve yaşına rağmen ofis açtı siyasete devam kararı aldı…
👉Yerine seçilen Özgür Özel ise onu aratacak nitelikte biri hatta bin misli daha beteri…
👉Özer, seçildiğinden beri tabanı dinlemedi…taban sert muhalefet beklerken o ünlü ceketi giydi Erdoğan’ın ayağına şirin gözükmeye gitti…
👉Her yaptığı hatalıydı her ağzını açması tepki kaldı… kendini ispat etmeye çalışırken hem kendini hem partiyi aşağı çekti çekiyor…
👉Ayrıca biliyor ki Kılıçdaroğlu kapıda bekliyor tökezlediği an koltuk gider Kılıçdaroğlu geri gelir…
👉Ve Özer yıllardır seçim kaybeden aynı kadroları ödüllendirdi hatta Belediye Başkanı yaptı… hepsi güzel yaşıyor…
Erdoğan’ın ise tek isteği CHP de iç karışıklık… Kılıçdaroğlu ve beceriksiz Özer bazen açık bazen arka planda çekişmesi ona yarıyor…
👉Bu gibi davalarda unutulan Kılıçdaroğlu tekrar ana gündem oluyor hatırlatılıyor…
👉Taban halk haklı olarak vay be Kılıçdaroğlu çok daha iyiydi diyor…
👉Bunlar çekişirken Erdoğan kendi gündemine bakıyor yarattığı çöküş bir nevi arka planda kalıyor…
👉Şimdi Özgür Özel seçim olsun Erdoğan aday olsun diye açıklamalara başladı…
Aynı hataları yapıp farklı sonuçlar bekleyenlere ne deniyordu?
👉Kısaca Erdoğan muhalefeti karıştırırken tek amacı Yeni Anayasa adlı vatana ihanet projesi üzerinde çalışıyor…
👉Muhalefet bu kafasızlık ve dağınıklık ile 23 sene daha seçime girsin yenilir…
👉Ve şimdi zaten yıllardır adil olmayan seçim sistemini dijital sisteme geçiş diye ayarlıyorlar…
👉Düşünsenize erdoğan mecliste halledemez ise halka soralım diye referandum yaparsa tek bir tuşla padişahlığını ilan edebilecek…
👉Erdoğan kazanmıyor… Yıllardır olmayan muhalefet Erdoğan’a zorla kazandırıyor çünkü muhalefet daha rahat sıfır sorumluluk ve harika bir yaşam ve makam sunuyor….#cokusdonemi
5 notes · View notes
marti-livingston · 1 year ago
Text
Hamas ve İsrail savaşı hakkında araştırma yapmaya çalışıyorum fakat henüz adam akıllı bir kaynak bulabilmiş değilim. Ortadoğu’da neler oluyor böyle?
Yaşanan gelişmeler karşısında endişeli ve hüzünlüyüm. Çünkü Hamas’ın yapmış olduğu bu eylemin karşılığı olarak İsrail’in yapmış olduğu ve yapacağı tüm eylemler meşrulaşmış olacak. Yani eskiden bir nebzede olsa Filistin adına uluslararası kamuoyu yapılabilirken şimdi bu seçenek ortadan kalkmış olacak çünkü Hamas’ın eylemleri tüm dünyayı karşılarına almaya yönelik gözüküyor. Daha ilk saatlerde birleşmiş milletler gerekli tedbirleri almaya başlamış.
Bu tarz eylemlere (IŞID hariç) hiç bir devlet ya da terör örgütünün altyapı hazırlamadan kalkıştığını görmedik. Çünkü globalleşen dünyada ne olursa olsun hesap vermeniz gerekiyor. Bugün Çin bile eylem yaptığında kalkıp dünyaya açıklamalar yapıyor. Yani anlayacağınız bu tarz eylemler sadece askeri değil. Siyasi ve sosyal zemini de oluşturmanız gerektiriyor. Hamas’ın askeri zemini tamam peki ama siyasi ve sosyal zemini nedir? Tüm dünya İsrail’e destek mesajı gönderirken Hamas yaptığı eylemleri haklı çıkarmak için ne yapacak? Bu üzerinde durulması gereken bir konu, birde İsrail açısından bakmak gerek.
Şu an tüm dünya tek adam rejimine evrilmiş ve bu yönde verilmeye devam ediyor. Birinci dünya savaşında söz sahibi olan devletler ya da milletlerin liderleri şu an kendi ülkelerinde tüm hukuki yetkileri kendi üzerlerinde toplayıp tabiri caiz ise diktatörel/faşist yönetim tarzı izlemeye çalışıyor. Tıpkı bizim ülkemizde de olduğu gibi. Ve bu yönetime geçen devletler daha emperyal politikalar seyrederek sınır ötesi operasyonlara başladılar. Mesela Rusya, Ukrayna’da operasyon düzenliyor. Türkiye, Suriye’de bir şeyler deniyor. Afrika ve Asya’da da keza durumlar farklı değil. Malezya, Endonezya, Hindistan gibi devletler pamuk ipliğine bağlılar. İsrail’de ise Netanyahu tek adam olmak için yetkileri elinde toplamaya çalışıyor ve kamusal alanda destekçisi azalmış durumdaydı. Fakat Hamas’ın yapmış olduğu bu operasyonla olağan üstü hale giren İsrail’de Netanyahu kanunları değiştirmesi, kamuoyunu dikkate almadan yeni kararlar alması daha kolaylaşmış olacak. Şöyle bir örnek verebiliriz; ülkemizde geçmişte yapılan önemli referandum ve seçimler öncesi hükümetin sınır ötesi operasyonlarda kahramanlık kazanması ve darbe kalkışmasından sonra hükümetin aldığı kanun hükmünde kararlar…
Tam olarak konuya hakim değilim ama yüzeysel olarak olaylara baktığımda;
Hamas yapmış olduğu sivil kıyımları ve savaş suçlarından dolayı dünyanın tepkisini çekmiş, mağdur rolünden zalim rolüne geçmiştir.
İsrail, Hamas’ın terör eylemlerine karşı geçmişte yapmış olduğu ve gelecekte yapacağı tüm kıyımları, suçları ve işgali ülkesini müdafaa adı altında meşrulaştırmış olacaktır.
Netanyahu ülkesindeki siyasi üstünlüğünü güçlendirecektir.
Öyle geliyor ki Hamas, İsrail’in ekmeğine ballı kaymak sürdü.
Not: aklımda soru işareti var. Hani bir ihtimal kalbim olmasını istediği için böyle düşünmek istiyorum. Türk ordusunun Suriye’de terör örgütlerine yönelik bir çalışması var. Bu operasyonların başlaması ile Hamas’ın bölgede kaos çıkartması arasında bağ olabilir mi?
10 notes · View notes
veganlogicdinamo · 1 year ago
Text
KAFAMIZDAKİ CEREYANI BOĞAMAYACAKSINIZ!
AKP’nin yandaşlarından Yeni Akit adlı yayının yazarı Ali Karahasanoğlu, “hodri meydan!” diyerek laikliğin anayasada yeniden tanımlanmasını savunan bir yazı yazmış.
karşıdevrimciler de iktidarıyla muhalefetiyle birlikte yaratılan bu atmosferden cesaret alıp aynı ifadelerle laikliği yok etmeye çalışıyor. AKP’nin siyasal İslamcı ideolojisiyle laiklik karşıtı bir parti olduğu Anayasa Mahkemesi’nce zaten ortaya konmuştu.
AKP’nin içinden çıkanların, Said Nursi’nin modelini önerenlerin, dini siyasette kullananların da aynı yoldan gitmeleri şaşırtıcı değil. Mesele, laikliğe sahip çıkması beklenen CHP’nin bu ateşe odun atmış olmasıdır. Doğası gereği insanların özgürlüğü için ortaya çıkan bir kavramı eğip bükerseniz gericilerin ağzına sakız edersiniz.
ASIL SORUN LAİKLİĞİN HANÇERLENİŞİDİR!
Türkiye’de Müslüman olanların ibadetine karışılmazken inancı farklı olanlar ve inanmayanlar yıllardır baskı altına alındı: ramazanda oruç tutmadığı için insanlar öldürülüyor, Aleviler saldırılara uğruyor, kadınlara etek boyları nedeniyle ya da şort giydikleri için saldırılıyor. Eğitim büyük oranda dincileştirilirken devlet okullarında derslere imamlar girmeye başladı. Öğretim Birliği Yasası ihlal ediliyor, şeriat özentisi maddeler yasalara sokuluyor, ekonomide ‘nas’ uygulanmaya kalkılıyor, 1925’te kapatılan tarikatlar ve cemaatler kamu kurumlarında cirit atıyor! Laik bir ülkede bunları yapamazsınız.
Türban meselesine gelirsek kamusal alanda uyulması gereken kurallar her ülkede vardır. Üstelik tesettürün anaokullarına girdiği, Emniyet, yargı ve orduda bile türbanın yaygınlaştığı bir dönemde anayasadaki laiklik ifadesinin değiştirilmesini istemek, kesinlikle iyi niyetli değildir ve Devrim Kanunlarına bir kez dokunulduğunda artık onun önünü alamazsınız.
Laiklik, birileri kabul etse de etmese de devrim kanunları ile anayasaya girmiştir. Nasıl ki hukuk devleti olsun mu olmasın mı diye bir referandum yapamazsanız, laikliği de halkoyuna sunamazsınız. Laiklik insan haklarının da demokrasinin de olmazsa olmaz koşuludur; içini boşaltamazsınız. Laiklik, tam bağımsızlık ve kamuculuk ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine oturduğu sacayağını oluşturur. Onu oradan çekmeye kalkan da altında kalır.
Çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün 100 yıl önce söylediği gibi, “İnkılabın kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe ve bizim kafalarımızdaki cereyanı boğmadıkça başladığımız yenilikçi inkılap bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki devirlerde de hep böyle olacaktır!” (Atatürk’ün 17 Ocak 1923’te İzmit Kasrı’nda İstanbul’dan gelen gazetecilerle mülakatından...)
Cumhuriyetin 100. yılında kafamızdaki cereyanı boğamayacaksınız!
8 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 7 months ago
Text
AKP yeni Anayasa için ,
Anayasanın değiştirilemez,değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk dört maddesi için gündem yaratmaya çalışıyor.
NEDENİ !
Bir kez daha Cumhurbaşkanı adayı olamayacak olan Erdoğan'ı ölene kadar CUMHURBAŞKANI olarak ,tıpkı RUSYA'DA yapılan değişiklik gibi CUMHURBAŞKANLIĞI makamında tutmak .
▪︎▪︎
Rusya Devlet Başkanı Putin, 2036'ya kadar görevde kalmasını sağlayan yasayı onayladı.--
05/04/2021 'de bu kanunu çıkarttılar.
Bu arada TÜRKİYELİLİK ,YEREL HALK söylemleri bize gösteriyor ki : Türk Cumhuriyetini fiili REFERANDUM süreçleri ile ortadan kaldırmış yerine TÜRKİYE ya da Yeni Türkiye dedikleri bir devlet kurmaya çalışılıyor. Bu son hamle ile bunu başarmaya çalışacaklar.
Bu arada KÜRTÇÜLERE ,Federatif bir yapı verilebilir.
Çünkü,bu konuda , KÜRDİSTAN'IN sahibi var diyen Hüdapar'ı yabana atmayın. Hatta ,bölgesel olarak belirlenecek bölgelerde ŞERİAT ilanına kadar gidebilirler. Bunun emareleri var. Cumhuriyeti delik deşik ettiklerini düşünüyorlar .
Bahçeli'den Erdoğan'a: " Yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak sizi görmek istiyoruz." demesi neleri barındırıyor ?
Kurtarılacak bir devlet var demektir. O halde kimse Türkiye Cumhuriyeti 'ne ne oldu ? Diye sormuyor.
Bahçeli, göklere sesleniyor. Hiçbirisi kurtarıcı değildir. İkinci Atatürk sürecine yanlışla oynanmaz.
Yine Bahçeli 28 Mayıs seçimlerinden sonra
"Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez." ifadelerini kullandı.
Kısaca ne değişecektir?
Türk Devletimizi el birliğiyle nereye götürüyorlar ? Anlamamak için ZIR CAHİL olmak gerek.
İNŞALLAH TÜRKİYE DEĞİŞMEZ derken, bu bir değişim değil yıkılmadır.
Yerel Halk tabirini siyasetçiler boşuna kullanmamaktadır. Hepiniz uykudan uyanın.
#türkiye
2 notes · View notes
tumblingxelian · 1 year ago
Note
Saw someone in the notes of a post announcing that the Voice had lost the referandum claim that they had decided to vote "no" for "leftist reasons".
My best guess is that they're one of those "leftists" who'll accept nothing less than "absolute perfection" (if even that) or who are actively hoping things will get worse so that other people will launch a "violent revolution" and die for them as they watch from the comfort of their home.
Yeah, those are the "Useful idiots" I was referring to in other posts. Who basically decreed the Voice didn't go far enough (Which is fair) and so they joined hands with the Neo Nazis to vote no (Which is stupid & evil.)
4 notes · View notes
acid-gramma · 2 years ago
Note
ben sinan ogancilara da bi tur sovmek istiyorum adam pazarlik yapicaz vs diyo hala adamin derdi sadece kendisinin alabilecegi bakanliklar. umarim hala onu destekleyecek bi genc kesim yoktur ortada
dun olanin bir demokratik secim degil referandum oldugunu anlamayip abi benim oyum istedigime veririm diye basanlar o sebepten destekleyenlerden pek bi umudum yok zaten sahsen
8 notes · View notes
hamitbyd-blog · 1 year ago
Text
Bu gün 12 Eylül.
Kara gün…
Bir milletin hazan yaprakları gibi döküldüğü, sağcısı ve solcusu ile ızdıraplara gark olduğu kara bir gün.
Yanan canlar ,
Sönen ocaklar,
Hücreler,
Zindanlar,
Zulümler,
Vel hasıl adice, kahpece yapılan işkencelerden sonra gelen ölümler.
Tüm bunlar oldu olmasına da sonuçta değişen…
Hiçbir şey.
Ne ölenler geri gelecek,
Ne de bu alçaklığı yapanlar bunun hesabını verebilecek.
Sahi bu 12 Eylül darbecileri yargılanacak, yaptıkları işkencelerin zulümlerin hesabını vereceklerdi?
Hani referandum böyle diyordu ya.
Ona alet olan ve yetmez ama evet diyenler de çanak tutarak meydanları inletiyordu,
“Evet” nidalarıyla.
Peki Sonuç ne oldu.
Göstermelik hesap sorma teraneleri, gerisi ise tamamen hikaye…
Giden gitmiş,
Biten bitmiş,
Bu saatten sonra sorsan ne olacak, sormasan ne olacak.
Geriye tek bir şey kalıyor.
Arif Şirin’e kulak vermek;
Seven sevsin arkada��, Sevene de karışmam,
Alkışlayan alkışlar övene de karışmam,
Önce sevip sonra diz dövene de karışmam,
Ben 12 Eylül’ün nesini seveceğim
Sevmediğim gibi devamlı söveceğim…
5 notes · View notes
otadam · 2 years ago
Text
İddia ediyorum.
Kılıçdaroğlu adaylıktan çekilecek ve ülkeyi referanduma götürecek.
Tek aday ile seçim olmayacağı için mecburen referandum.
Ve Mansur Yavaş aday olacak 3 ay sonra olacak seçimler için.
Hile ve çalmanın önüne geçecekler.
Sağ kesimin büyük bir desteği olacaktır Mansur Yavaş için.
MHP ve AKP tabanında çok fazla sempati duyanı var.
3 notes · View notes
elihandro · 2 years ago
Text
Kurucu Referandumdan Bir Sapma: Kurucu Plebisit
Plebisit belli bir dönemde iktidarı fiilen ellerinde bulunduranların, hazırladıkları anayasa tasarısını baskı ve korku atmosferi altında, bir tartışma ortamı yaratmaksızın, blok halinde "evet" ya da "hayır" ile sonuçlanabilecek bir halkoylamasına sunmalarıdır.
Referandum ile plebisiti birbirinden özenle ayırmak gerekir. Referandum demokratik bir usûldür. Plebisit, diktatörlerin anti-demokratik yöneticilerin kendilerine meşruluk kazandırmak için başvurdukları bir halkoylamasıdır. Plebisitlerde seçmene farklı seçenekler sunulmaz, teklifin kabulü veya reddi oylanırken genellikle "kabul" sonucunun çıktığı görülmüştür.
Bkz. 1799 Fransa Anayasa Değişikliği Referandumu. Napoleon Bonaparte, kendisine tabi bir komisyon tarafından hazırlanan anayasayı, üzerinde hiçbir tartışma yapılmasına müsaade etmeksizin halkoyuna sunmuştur.
Bkz. 2017 Türkiye Anayasa Değişikliği Referandumu.
5 notes · View notes
baybaykus · 1 year ago
Text
ARTIK ACI GERÇEĞİ GÖRELİM Mİ?
Zahide Uçar
Seçimler bitti. Millet ittifakı kaybetti. Nedenleri çok konuşuldu. Hala konuşuluyor. Belli toplamalardan çıkarımlar yapılıyor. Bunlarla kafanızı yormayacağım. Zaten yeterince dinlediniz, dinliyorsunuz.
İlk düğme yanlış iliklendi, hem de muhalif (!) dediğiniz particikler sayesinde… Dolayısı ile artık doğru bir sonuç beklemeyin. 2017 yılında rejim değişikliği için referandum yapıldı. Cumhuriyeti el birliği ile yıkıp, monarşiyi getirdiler. Monarşilerde gerçek bir seçim olmaz.
-Atatürk, AKP’nin bir benzeri olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı kapattırmıştır. Atatürk ile röportaj yapan Amerikalı bir gazeteci Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın neden kapatıldığını sorduğunda Atatürk şu kısa yanıtı verir:
‘Bu fırkayı kuran kişilerde Cumhuriyetçi bir kişilik yoktu ve Cumhuriyetin varlığını halk oylamasına götürebileceklerini zannettiler. Cumhuriyetin varlığı oylanamaz.’
T.C. Devletiyle sorunlu ailelerin çocukları parti başkanı, vekil, bürokrat, gazeteci, yazar, akademisyen kimliği ile bir araya gelip T.C. Devleti ve kurucu unsur olan Türklere savaş açtı. Milli bayramlarımız bile yasaklandı. Bir ülkenin milli bayramlarını ancak işgal güçleri yasaklar. Önce bu gerçeği idrak edeceğiz. Tabii, onurumuzla özgürce yaşayacağımız bir vatan derdimiz varsa…
2017 yılında T.C. Devletinin rejimini değiştirdiler. Hem de el birliği ile… Kılıçdaroğlu; “ Ben Dersimli Kemal” dediği gün aslında devletle sorunlu bir ailenin çocuğu olduğunu da açıklamış oldu. Sonra, “iktidar olunca Dersim arşivlerini açacağım” dedi. Ne gariptir ki, AKP Genel Başkanı Erdoğan’da Türk Milletini; “ben de Dersim arşivlerini açarsam” diye tehdit etmiştir. Bu tehdidin arkasından Avrupa Parlamentosu’nda Dersim soykırım dosyası açılmıştır. Bir iftira daha…
Düşman mı arıyorsunuz? Buyurun size düşmanlık!.. Türkiye Cumhuriyeti Devletini yargılatmak için Avrupa Parlamentosu’nda bir dosya açılmasını sağladılar…
T.C. Devleti hem içeriden, hem dışarıdan kuşatılıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının 100 yıl önce bozduğu oyun yeniden sahneye kondu: “Anadolu’da Türk varlığına son verme projesi bütün uyanışları sönümleyecek bir algı operasyonuyla” Türkleri sarıp kuşatıyor.
Tuzağı görmeyelim diye de yandaş kanallarda Türklerin kahramanlık dizileri oynatılıyor. Türkler devleti koruyan aksakallılar diye (hiç olmayan) bir yapıya inandırılıyor. İnansınlar ki, devleti koruyan arka yüz bir derin devlet var deyip rehavete kapılsınlar. Türkiye’de derin devlet yoktur. Türkiye’de ABD’nin kullandığı çakal sürüsü devletin derin gücü diye pazarlanıyor. O güç 1980 öncesi aynı silahla sağcı-solcu gençliği birbirine kırdırdı. Vatan diyen gençliği kırdırıp, seccademi serdiğim yer vatanımdır diyen vatansızlara bir yol değil, bir otoban verdi.
Günümüze gelirsek;
Türk Ordusu ne durumda, gücü nedir bilmiyoruz. İnsan insana istihbaratı çok iyi olan Jandarma ABD’nin de isteği ile Ordudan kopartılıp kır polisi yapıldı. Jandarma, Ordunun kulağıdır, bacaklarıdır. Ordunun insan insana istihbaratına darbe vuruldu. Bacakları kesildi, İçişleri Bakanlığına takma ayak yapıldı. Okulları kapatıldı. Hastaneleri kapatıldı. Artık dünyada hastanesi olmayan tek ordu bizim ordumuzdur. Kendi ordusunun hastanesini kapatan güdümlü akıl, deprem bölgesine AB-D ordusunun askeri sahra hastanelerini davet etti. Kimse güvenlik sorunu da doğuracak bu rezil durumdan utanmadı.
Üniversiteden asker yetişmez! Subay adayları liseden itibaren askerlik eğitimi alırken aynı zamanda birbirlerini tanıyor, kocaman bir aile oluyorlardı. Bu aileyi parçaladılar.
Afganistan’dan sayısını bile bilmediğimiz Amerikan askerleri hazır kıta olarak ülkemize sokuldu. ABD Suriye’de PYD/PKK devletini ilan edecek. Türk Devleti karşı çıkarsa bu lejyoner ABD askerleri harekete geçirilecek. Türkiye Şeyh Sait isyanında olduğu gibi iç karışıklıkla uğraşırken PYD/PKK devleti ilan edilerek, oldubittiye getirilecek. ABD Dedeağaç’a yığınak yaptı. Hem de silahlandırılması yasak olan bir yere, sınırımıza. AKP’nin sesi çıkmadığı gibi, muhalefetin de sesi çıkmadı. Amerikan savaş gemisi Bizans Bayrağı takarak Ege Denizinden geçti. Hamdolsun, Türkiye Cumhuriyeti Devletinden kimse görmedi (!).. İşgal edilen Ege Adalarımıza sadece Yunan Ordusu değil, ABD askerleri de yerleşti. Bizim kurmalı hükümet görmedi. Kurmalı muhalefet görmedi. Ne yazık ki Ordu mensupları da görmedi. Karadeniz’den gaz çıkarttık diyen AKP, Ege’de Türk Kıta sahanlığı içinde bulunan bölgeden Amerikan ortaklı Yunan Şirketinin petrol çıkarmasına, yani petrolümüzü çalmalarına göz yumdu. Emekli Albay Ümit Yalım sayesinde bu işgal ve peşkeşi öğreniyoruz.
On milyondan fazla geçici sığınmacı Suriyeli ülkemizin her tarafına dağıtıldı. Suriyeli geçici sığınmacılara akıl almaz imkanlar sağlanıyor. İşledikleri suçların kayda alınmadığı iddiası var. Birlikte karakola düşerseniz, her durumda Suriyeli kayrılıyor. Belli ki emniyetin kulağı bükülmüş. İş yeri açtıklarında vergi alınmıyor. Vergi veren Türk vatandaşı esnaf bu haksız rekabet karşısında ayakta kalamıyor. Yavuz sonrası devşirme devletine dönüşen Osmanlı’nın Türklere yaptığı zulmün bir benzerini devşirmelerin varisi olan Yeni Osmanlıcılar yapıyor. Zaten Atatürk düşmanlığının asıl nedeni Türk Düşmanlığıdır. Çünkü son Türk Kağanı olan Atatürk bir Türk Devleti kurmuştur.
T.C. Devletinin bütün varlıkları yağmalandı. Küresel şirketlere peşkeş çekildi. Türk Milleti Osmanlı’da olduğu gibi fakirleştirildi. Cumhuriyet ayağı çıplak çocukları alıp okuttu. Doktor, avukat, öğretmen, müzisyen, ressam, bilim adamı yaptı. Artık fakirleşen Türklerin çocuklarını okutabilmesi mümkün değildir. Türk Çocukları küresel ve yandaş şirketlere boğaz tokluğuna marabalık yapacak duruma düşürüldü.
Köyler çeşitli hileli yasalarla boşaltılıyor. İnsanlar köylerinde kendi arazisine ev yapamıyor. Ev yapabilmesi için arazinin yanından kayıtlı yol geçmesi gerekiyor.. Boncuk misali evler yola dizilecek!? Komedi gibi. Kaç arazinin yola kıyısı olabilir ki? Köyler boşalmalı ki, vatan kavramı da toprakla birlikte yok olsun. Ortada küresel sisteme uyumlu, vatansız şebekler kalsın.
Bir makaleye sığdıramayacağım kadar ihanet el ele işleniyor. Türklerin ölçüsü alındı, tabut hazırlanıyor. İç Anadolu Türkleri (Haham Başının ben kurdum dediği) tarikatlarda vatansızlaşıyor, mankurtlaşıyor. Ve benim güzel (!) insanım;
YCHP’nin seçimi nasıl kaybettiğini tartışıyor.
2. Cumhuriyetçilerin ele geçirdiği YCHP, referanduma katılarak meşrulaştırdığı, TEK ADAM rejimine yol verdiği gün bütün seçimleri kaybetmiştir. Millet İttifakı aldığı oyların %50’sini de KERHEN verilen oylardan aldı. Kurulan tahterevalli oyununda iki ittifaktan birine oy vermeye zorlanan, hatta mecbur bırakılan seçmen, AKP’den kurtulmak için oyunu kerhen Millet İttifakına verdi. Konuştuğum birçok eğitimli insan şunu söyledi;
“Önce bu yağmacı, karanlık yapıyı gönderelim. Millet İttifakı kazanınca yargı bağımsız olursa, bunlarla mücadele etmek çok daha kolay olur.”
Yani Millet İttifakına oy verenlerin önemli bir kesimi Millet İttifakına bağımsız yargı için oy verirken, Millet İttifakı gayri milli uygulamaya giderse mücadele etmek, karşısında durmak için oy verdi.
Bu günkü meclis aritmetiğine bakarsak, YCHP ve İYİP’in de katkıları Cumhuriyet, Atatürk ve Türk düşmanı gericilerin sayı üstünlüğünü ele geçirdiğini görürüz. Bu durum da göz ardı edilmesin! TBMM Meclis-i Mebusan’a dönüşmüştür. Meclis-i Mebusan’ın vekillerini artık okuyanlar araştırsın.
***
Sevgili Türkler, uzaktan kumandalı, içerideki öncü işgal güçlerinin yataklık ettiği, iç savaşa ve dolayısı ile NATO’nun müdahalesine imkan verecek bir bombanın üzerine oturtulduk. Partiler bizleri oyalıyor. Gerçekleri görmemizi engelliyor. Seçmenini kontrol altında tutuyor.
Ermenistan sınırından başlayarak sınırlarımızdaki mayınlar temizlendi. Ülkemiz her türlü girişe açık hale getirildi. 21. Yüzyılın savaş yöntemi, hedef ülkelere taşımalı teröristleri sokarak iç savaş çıkartmaktır. Libya, Suriye gibi ülkeleri bu yöntemle karıştırıp parçaladıklarını unutmayalım.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk T.C. Devletini dönme-devşirme meclisi olan Meclis-i Mebusan ile kurtarıp kurmadı. Türk Milleti ile birlikte kurdu. Bütün vatanseverler bir araya gelmezsek, ülkemize sokulan katiller, hilafet isteyen yerli misyonerler, İŞİD kalıntıları ayaklanıp (ki, hepsi silahlandı), bir kıyıma başlayabilir. HÜDAPAR yeşillik olsun diye meclise sokulmadı.
İzmir ve Eskişehir gibi Cumhuriyet rejimini benimsemiş insanların çoğunluk olduğu illerde ilk ve orta eğitim okullarına imamların, Kur’an Kursu hocalarının görevlendirilmesi Rehber İmamlık rejiminin ön denemesidir. Pedagoji eğitimi almayan, dünyayı tek renkle okuyan bu insanların görevlendirilmesi İzmir ve Eskişehirli veliler tarafından reddedilmelidir.
Türk Milleti partiler üstü bir birliktelik sağlayıp, vatanına, devletine, şerefine, namusuna sahip çıkmalıdır. Bu birliktelik bölen görevi yapan, cambaza bak oyunuyla halkı kontrol eden partilerin güdümünden çıkmadan BA-ŞA-RI-LA-MAZ!
Azim ve Karar, 13.06. 2023
13 notes · View notes
haber71net · 10 days ago
Link
 Karakeçili ilçesine bağlı Akkoşan köyü, yıllardır süren ilgisizlik ve hizmet yoksunluğu nedeniyle resti çekti. 34 yıl önce Ankara’nın Bala ilçesinden Kırıkkale’ye bağlanan köy sakinleri, bu kararı bi... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
veganlogicdinamo · 2 years ago
Text
CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI İÇİN TÜRBAN ŞANTAJI
AKP’nin türban konusandaki anayasa değişikliği teklifine “hayır” demenin Allah’ın emrini reddetmek olacağını söyleyen Ahmet Davutoğlu’ndan sonra danışmanı da, “Kemal Bey’in adaylığının olmazsa olmaz bir koşulu var. O da başörtüsüne özgürlük diye duyurulacak referanduma CHP’nin evet demesini sağlamak” diyerek türbanı şantaj unsuru olarak kullandı. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı hakkında söz konusu danışmanı ile aynı görüşü paylaşıyor mu bilmiyorum ama böyle bir şantaj kabul edilemez.
Bu konuda Davutoğlu’nun söylemediği çok önemli bir madde var. Anayasaya göre, anayasa değişikliği kanunu TBMM üye tamsayısının en az üçte ikisiyle kabul edilmiş ise cumhurbaşkanının onay, halkoylamasına sunma ve geri gönderme olmak üzere üç değişik yetkisi var.
AKP yetkilileri, anayasa değişikliği teklifi 400 oyla geçerse referanduma gitmeyeceklerini söylüyorlar ancak bundan asla emin olunamaz. Bu tuzağa hiçbir muhalefet milletvekili düşmemeli.
Türkiye’nin bir hukuk devleti olması isteniyorsa anayasaya açıkça aykırı, laikliğe ve kadın haklarına büyük bir darbe indirecek bir değişikliğe şantajla evet denilemez. Temel hak ve özgürlükler ile laiklik, referandum konusu yapılamaz. Tek bir inanca ayrıcalık tanınamaz. Devlet, kamu hizmetleri açısından cinsiyetler arasında ayrım yapamaz. Medeni Kanun’a aykırı düzenlemelere evet denilemez!
3 notes · View notes
birfinansci · 20 days ago
Text
Katar'da Anayasa Reformu: Değişim Rüzgarları Esti
Katar İçişleri Bakanı ve Genel Referandum Komitesi Başkanı Halife bin Hamed Al Sani, Katar Televizyonu’nda gerçekleştirdiği canlı yayınla referandum sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Haber ajansı AA’nın aktardığına göre; referanduma katılım oranının yüzde 84 olarak belirlendiğini vurgulayan Al Sani, geçerli oyların yüzde 90,6’sının anayasa değişikliklerini onayladığını açıkladı. Katar Emiri Şeyh…
0 notes
cengish05 · 27 days ago
Text
Katar Emiri, anayasa değişikliği için düzenlenecek referanduma katılım çağrısı yaptı
Doha Katar resmi ajansı QNA’da yer edinen haberde, Şeyh Temim’in, 18 yaşını doldurmuş tüm vatandaşları ülkede kalıcı anayasa değişikliği için yapılacak referanduma katılmaya davet etmiş olduğu açıklandı. Ülkede 5 Kasım’da düzenlenecek anayasa değişikliği referandumu sonuçlarının sandıkların kapanmasından 24 saat sonrasında açıklanacağına işaret edilen haberde, referandum için ülkede bir komitenin…
0 notes
yenicagkibris · 30 days ago
Text
Ekvator'dan Moldova'ya referandum düşünceleri - Özkan Yıkıcı
Bazı ülkeler vardır ki gündemimize pek düşmez. Bazı ülkeler de şöylesine paradokslaşır: hem burada ilgili ülkelerden insanlar yaşar hem de biz o ülke hakında bilgisiz durayı yeyleriz. Ancak, ilgili katagoride olup bize algılatılmalar olsa da sözkonusu olan coğrafyalardaki gelişmler de bize ders verecek durumlar da içerir. Biz bunları çoğu zaman da hiç duynayız. Birileri uyarsa da dikate almayız.…
0 notes