#Rahşan
Explore tagged Tumblr posts
penelopesbridgerton · 2 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
handemiyy: 🕯️
93 notes · View notes
blccdmoon · 1 year ago
Text
Tumblr media
BASICS.
name: rahşan özkara
birthdate: november 29th, 1784
age: 229 years old
species: vampire
face claim: miray daner
tw: ottoman slavery, murder
HISTORY.
Born into a mercantile family of little means but blessed with beauty even from a young age, her father saw little value in a daughter than a bargaining chip. She was only a girl of sixteen when the deal had been struck, a new gift for the favor of the Sultan to join his harem. Rahşan had little say in the matter of her own fate, her lack of thrill for the idea ignored and disregarded swiftly. Instead, she was told to worm her way into the Sultan's favor, to bring good fortune to their family with her rise.
But of course, reality is often so different than expectations. In truth, she saw very little of his majesty for the first several years of her life in the Topkapı Palace, instead spending the majority of her time with the other consorts and the Valide Sultana. It wasn't a fate Rahşan minded, much less frightening than she had first thought. While the Sultan had his favorites, she was free to spend her time learning to sing and play many instruments. It wasn't freedom, the eyes of guards were always strict upon the harem, but it wasn't misery either.
It was her singing, in the end, that caught the attention of the Sultan. One of his favorites had succumbed to sickness the winter before, and the Valide had sought to put someone new before him to distract from his sorrow. Rahşan was young, and had played her part well, currying favor with the queen mother. She would make a suitable replacement who would offer little threat in way of attempt to control her son, or so the Valide thought.
Taken to his bedroom, it was Rahşan's voice that brought a smile to the Sultan's face, for the first time in months. She was quickly raised in position of the harem, and though it made her new enemies amongst the other consorts who conspired for her position, Rahşan enjoyed much more comfort and power with the position. But it still wasn't freedom. In the end, it was something that could not be forgot.
When assassins came for the Sultan, while a few of the other concubines attempted to protect Selim, Rahşan only stepped back. It was during the chaos that she found there would be no better time to run — a new Sultan would be crowned soon, at best she would be sent away to Bursa, at worst married off to someone of their choice, and neither fate seemed enviable to Rahşan. So instead, she ran. Out of the palace, out of Turkey itself, as far west as she could make it, trading her jewels and even performances on her lute for passage with merchants, until she finally made it to Europe.
But her new life was much harder than she imagined, surviving by her own two hands. She made money as both seamstress and entertainer, though neither paid particularly well. After forming a friendship with another seamstress she'd later discover was a witch, the young woman was introduced to the world of the supernatural, and suddenly saw her path forward with complete clarity. There was more to the world, she was meant to be more, and Rahşan would make sure she got it.
Though becoming a vampire took more effort than she thought, Rahşan was nothing if not determined, eventually emerging as a creature of the night with sharp new fangs. She had a new outlook on life, everything she wanted at the tip of her fingertips, and all she had to do was take it. From that day forward, everything was going to be different.
She made the most of her immortality, indulging on every passing whim that crossed her mind — the things she'd lost in the trade seemed worthwhile to what she had gained, at least at the time. It was only after more than a century had passed of her new life that she had begun to question the hastiness of her decisions, when watching everything Rahşan had once known while the vampire still remained. It felt like there was an impernance to the world, one that had not existed before; or perhaps it had, but she had never thought to take note of it.
It was a new lesson to learn, to not make attachments to anything that could be taken from her, by either person or passage of time — one that she would use as a guide for the rest of her immortal life, flitting in and out of lives at the drop of a dime, becoming close with only precious few. It was easier than allowing her heart to be broken again and again with the changing of the seasons.
New York is always somewhere Rahşan ends up coming back to. After landing first in the early 1900s, she fell in love with the city, and always finds herself back in it's grasp after her flights of fancy. Though she'd been gone nearly ten years now with her latest return, it still felt as much of home as it ever had.
6 notes · View notes
surrealzindan · 2 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
darkyayincilik · 2 months ago
Text
Çocukların Gözünden Afet Risklerine Karşı Çalıştay
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) iş birliği ile düzenlenen Çocuk Odaklı Afet Risk Azaltımı Eylem Planı Çalıştayı’nda afet durumunda ve sonrasında çocukların üstün yararını gözeten fikirler masaya yatırıldı. Çalıştaya katılan çocukların da fikirlerini sunduğu toplantılar sonucunda bir eylem…
0 notes
rayhaber · 4 months ago
Text
Aşk, Evlilik, Boşanma Dizisi: Konusu ve Oyuncuları
Aşk, Evlilik, Boşanma Dizisi: Detaylar ve Oyuncular Aşk, Evlilik, Boşanma dizisi, izleyicilere sürükleyici bir hikaye sunmak amacıyla ekranlara gelmeye hazırlanıyor. Yönetmen koltuğunda Deniz Yorulmazer bulunurken, dizinin senaryosunu yetenekli yazar Rahşan Çiğdem İnan kaleme aldı. Dizi, hem konusu hem de kadrosuyla dikkat çekiyor. Peki, Aşk, Evlilik, Boşanma dizisinin konusu ne, oyuncuları…
0 notes
hilaf · 5 months ago
Text
cümle-i aleme rahşan, benim har'ım oldun
2 notes · View notes
ziyapasa-01 · 2 years ago
Text
ECEVİT'LERİN
MAL VARLIKLARI HİÇ TARTIŞILMADI
50 yıl aktif siyaset yapan Ecevit çiftinin şahsi birikimleriyle sahip oldukları Ankar'a/Oranda
iki daireleri oldu.
Birini ikamet olarak diğerini ''Kütüphane
Ev'' ofis olarak kullandılar.Bu 2 daire dışında Ecevit'in babasından..
İstanbul/Suadiyede
1 daire miras kaldı.
Rahşan Ecevit'in annesindende Ankar'a Yıldız'da bir daire miras kaldı.Ecevitlerin mal varlığı 4 daireden oluştu.
Daha önce Annesi Ressam Nazlı Ecevit'ten miras olarak kalan İstanbul/Üsküdar da 2 katlı evi satıp
Çanakkale orman yangınında kaybedilen arazinin ormanlaştırılması için Milliyet Gazetesi'nin açtığı kampanyaya bağışladı.
Dedesi Hacı Emin Paşadan Suudi Arabistan/Medine'de miras olarak kalan 5 adet vakıf ve araziyi değeri yaklaşık 4 milyon dolar TC.Devletine bağışladı.
Son olarak Diyanet Başkanlığı Suudi Arabistan Devletiyle yasal prosüdürü sürdürmekteydi. Akıbetini bilmiyorum.Atatürk'ten sonra mal varlığını devletine bağışlayan tek Türk siyasi Ecevit'tir.
Kaynak:BÜLENT ECEVİT ENSTİTÜSÜ ARŞİVİ
___|||☆☆VE BEN BU GÜZEL İNSANA HİÇ OY VERMEDİM
MEKANI CENNET RUHU ŞAD OLSUN...
Tumblr media
12 notes · View notes
cagdasyatirim · 2 years ago
Text
Tumblr media
KOMÜNİST BİR MASALDI SÜMERBANK❗
👉 Bir zamanlar, Eylül ayı Sümerbank ayı olurdu. Okul önlüğümüzden, pantolona, beyaz yakalarımızdan, defter kalem ve beslenme çantasına kadar her şeyi Sümerbank’tan aldık biz.
👉 Annelerimizin patiskaları, amerikan bezleri , babalarımızın mendilleri, hala kullanılan porselen takımlar, Beykoz köselesi kunduralar...
Bir zamanlar herkesin çizgili pazen pijaması, Sümerbank çorapları vardı.
👉 Memur çocukları kumaş kokulu Sümerbank mağazalarına ailecek yapılan ziyaretleri iyi bilirler. Çünkü devlet memuruna , devlete bağlı çalışan işçilerine Sümerbank istihkakı hakkı verirdi. Gelinlik çeyizlere Sümerbank çeki konurdu.❗
👉 Sümerbank, yatılı öğretmen okulunda okuyan öğrencilere her yıl birer çift ayakkabı yollar, Kredi ve Yurtlar kurumunun çarşaf ve nevresimlerini üretirdi.❗
Hatta maddi durumu olmayan başarılı öğrencilere burslar verip onları yurtdışında eğitime de gönderirdi.❗
👉 Anadolu kadını için adeta bir basma devrimi yapmıştı Sümerbank. Rengarenk, püfür püfür, desen desen emprime basmalar üretti yıllarca. Rahşan Ecevit’in dallı güllü basma elbiseleri, Karaoğlan’ın mavi gömleği hep Sümerbank’tandı.
Dünya güzeli seçilen Azra Akın’ın o nefis elbisesini bile Oscar de la Renta filan değil Sümerbank dikmişti.❗
👉 Şimdi haliyle Sümerbank olmadığı için asilzadeler MECBUREN 6000 dolara ayakkabı alıp, Christian Louboutin’den aşağıya giyinmiyorlar maşallah.❗
👉 Sümerbank, bir zamanlar Sovyet kredisi ile kurulan küçük işletme iken zamanla mensucat, porselen, kırtasiye, kilim, tuğla, ayakkabı üretiminin tüm aşamaları için gereken her şeyi genellikle kendi bünyesinde yapan ve finansmanını kendi bankasından karşılayan dev bir holding olmuştu.
👉 Sümerbank 40 binden fazla çalışanı, 500 e yakın mağazası, 41 fabrikası, 43 banka şubesi ile dar gelirli vatandaşın ihtiyacını karşılayan bir kuruluştu.❗
👉 Fakat dar gelirli ve mütevazi vatandaşın bayramlık giyim-kuşam ihtiyacını Sümerbank’tan karşılaması TURGUT ÖZAL’ın çok zoruna gitti.
👉 TURGUT ÖZAL IMF ve Dünya Bankası her geldiğinde “HALKIN SIRTINDA Kİ KAMBUR” diyerek Sümerbank’ı şikayet etti.❗
Fabrika işçilerinin çok para almalarından dert yandı...❗
➖ İşçi dediğin çok para alır mı?
➖ İşçi dediğin aza kanaat etmeli ve çok çalışmalı öyle değil mi?
👉 Önce Sümerbank’ın bir kısmı işçi düşmanı Garipoğlu’na, bir kısmı da Albayraklara haraç mezat satıldı.❗
Hatta araya güzelim TÜMOSAN ihalesi de sıkıştırıldı.❗
👉 Garipoğlu Sümerbank’ın kaynaklarını zimmetine geçirmek ve nitelikli dolandırıcılık suçlarıyla açılan davalardan, mahkeme kararları bozula bozula, sadece 2 yıl 2 ay hapis cezasıyla yırttı. Yani bir halkın 80 yıllık ortak emeği 2 yıl hapis karşılığında birkaç haramiye aktarılmış oldu.❗
👉 11 Ocak 2002’de, Türkiye halkının iftihar vesilesi olan Sümerbank’ın son fabrikasına da kilit vurdular. Geriye Sümerbank’ın sadece adı kalmıştı.
Bu da dönemin peşkeşten sorumlu maliye bakanı KEMAL UNAKITAN’ın çok gücüne gitti. “Sümerbank’ı bitirdik, yakında tarihten siliniyor” diye resmen halka nispet yaptı.
➖ Sonraları da çıkıp “SATIYORUZ SATIYORUZ BİTMİYOR, NE KOMÜNİST ÜLKEYMİŞİZ” diye zevzek zevzek konuştu.❗❗❗
7 notes · View notes
elazigsurmanset · 1 month ago
Text
Bornova Belediyesi’nden Şaphane’ye Mantar Üretim Tesisi ve Soğuk Hava Deposu Müjdesi
Tumblr media
Kütahya’nın Şaphane ilçesinden İzmir’e göç eden hemşehriler, dayanışma ve kalkınma adına önemli bir adım atarak Şaphaneliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni kurdu. Derneğin ilk genel kurulu, Bornova Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Altındağ Atatürk Kültür Merkezi STK Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Şaphane Belediye Başkanı Lütfi Mutlu, Dernek Başkanı Levent Dalkılıç, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Rahşan Halat Nazlıoğlu, CHP Bornova İlçe Kadın Kolları Başkanı Meltem Dalkılıç Kavas, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Başkan Eşki’den Kalkınma İçin Yeni Projeler Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, ilçede mantar üretim tesisi ve soğuk hava deposu gibi projeleri hayata geçireceklerini müjdeledi. Şaphane’nin tarihi ve doğal güzelliklerine dikkat çeken Başkan Eşki, “Şaphane, kiraz ve elma bahçeleriyle bir cennet. Ancak yıllardır ihmal edilmiş, kaynakları değerlendirilmemiş. İnsanlar ekmek mücadelesi için başka kentlere göç etmek zorunda kalmış. Biz bu durumu değiştirmek için kolları sıvadık,” dedi. Eşki, kalkınma projelerinin sadece ekonomik fayda sağlamakla kalmayıp, bölgedeki göç sorununu da azaltacağına inandığını ifade etti. “Bu ülkenin sorunlarını bizlerden başka çözecek kimse yok. Büyük Önderimiz Atatürk’ün yaptığı gibi dayanışma ve çalışmayla başaracağız,” diye ekledi. Dayanışmanın Gücü Dernek Başkanı Levent Dalkılıç, toplantıda yaptığı konuşmada, Bornova Belediyesi’nin desteğinin önemine vurgu yaptı. “Şaphane sevdasıyla çıktığımız bu yolda, hayallerimizi gerçeğe dönüştürüyoruz. Bornova Belediyesi’nin vereceği bu desteklerle ilçemizin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasını sağlayacağız,” dedi. İki Kardeş Belediyeden İş Birliği Bornova ve Şaphane belediyeleri arasındaki dayanışma, göç nedeniyle büyük şehirlere yerleşen hemşehrilere umut olurken, Şaphane’nin ekonomik potansiyelini değerlendirme yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Toplantı sonunda katılımcılar, yeni kurulmuş olan Şaphaneliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin, bölgenin kalkınmasında önemli bir rol oynayacağını belirterek birlik ve beraberlik mesajı verdi. Read the full article
0 notes
latestages-ottomanempire · 2 months ago
Text
Dolmabahçe Palace
The construction of the Dolmabahçe Palace began in 1842 and was ordered by Sultan Abdulmecid I. It was built as an attempt to modernize Istanbul after an admission that Europe was getting ahead technologically and architecture. The Palace was one the ways the Empire competed with Europe (TOPTAŞ 2015). It veers away from modest Ottoman tradition and embraces Baroque and Rococo European architectural traditions (Artstor). Additionally, features that were common in Ottoman palaces were not present in Dolmabahçe. Courtyards are replaced with gardens, the location of the palace itself is by a body of water which was not something usually int he Empire, and gates were implemented in the design. (Fig. 1.1) The many flower motifs displayed on the walls of the gates and throughout the Palace emphasis the presence of gardens and nature around and as a part of the Palace hence it's name "Filled-in Garden Palace." The French influence, perhaps from the Palace of Versailles, was evident throughout the build, especially with the garden and ample space for walking. (Fig. 1.2)
The Palace housed Sultans up until the dissolution of the Ottoman Empire in 1922. It welcomed many diplomatic guests, Ottoman advisors, and the siigning of the Treaty of Paris in 1856 which ended in Crimean War. Although, the Palace was an architectural triumph in the direction of modernity, it was very expensive to build. The weight of its cost was felt in the declining Ottoman Empire despite it being a symbol of modernization, Westernezation, and shifting social, political, and cultural ideologies.
Tumblr media Tumblr media
Fig. 1.1 & 1.2
TOPTAŞ, RAHŞAN. “Gate of the Treasury of Istanbul Dolmabahçe Palace in the Context of Palace Architecture in Westernization Period.” International Journal of Social Research 9, no. 47 (June 2015). 
Built by Sultan Abdulmecid I, and designed by architects Garabet Balyan, his son Nigogayos Balyan and Evanis Kalfa. Dolmabahce Palace / “Filled-in Garden” Palace, Garden and Inner Facade. Built circa 1842-1856; main administrative center and royal residence between 1856-1887 and 1909-1922; nationalized in 1924; served as the presidential residence until 1938; currently serves as a museum. Sites and Photos. Artstor. https://jstor.org/stable/community.15293256.
Built by Sultan Abdulmecid I, and designed by architects Garabet Balyan, his son Nigogayos Balyan and Evanis Kalfa. Dolmabahce Palace / “Filled-in Garden” Palace, Dolmabahce Palace from the Bosphorus. Built circa 1842-1856; main administrative center and royal residence between 1856-1887 and 1909-1922; nationalized in 1924; served as the presidential residence until 1938; currently serves as a museum. Sites and Photos. Artstor. https://jstor.org/stable/community.15282828.
0 notes
penelopesbridgerton · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media
MIRAY DANER AS THE CROW FLIES 2.02
12 notes · View notes
blccdmoon · 1 year ago
Text
Would you be mine? would you be my baby tonight? Could be kissing my fruit punch lips in the bright sunshine 'Cause I like you quite a lot, everything you got, don't you know? It's you that I adore, though I make the boys fall like dominoes
0 notes
dakikamagazin · 2 months ago
Link
Güçlü kadrosuyla sezona iddialı başlayan bir dizinin daha fişini çektiler
0 notes
darkyayincilik · 2 months ago
Text
Çocukların Gözünden Afet Risklerine Karşı Çalıştay
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) iş birliği ile düzenlenen Çocuk Odaklı Afet Risk Azaltımı Eylem Planı Çalıştayı’nda afet durumunda ve sonrasında çocukların üstün yararını gözeten fikirler masaya yatırıldı. Çalıştaya katılan çocukların da fikirlerini sunduğu toplantılar sonucunda bir eylem…
0 notes
milhankaragul · 3 months ago
Text
Tumblr media
Bülent Ecevit (1925-2006) & Rahşan Ecevit (1923-2020)
0 notes
yuksekovahaber · 8 months ago
Text
Yüksekova: 26 yaşındaki zihinsel engelli Rahşan Özbek’ten haber alınamıyor
http://dlvr.it/T8Hb8S
0 notes