#Devrimci Şair
Explore tagged Tumblr posts
siir-defterim · 5 months ago
Text
Evinde elektrik olmadığı için sokak lambasının altında kitap okuyan çocuk kimdir? derlerse
“O” deyin Türkiye’de öğretmenlikten atılıp, dergisi kapatılıp, borç harç içinde yaşamış ve kamyonla nakliye işi yapmış bir devrimci var mıdır? derlerse
“O” deyin Türk edebiyatı dünyasına, Dünya edebiyatını ilk getiren kimdir? derlerse
“O” deyin “benim meskenim dağlardır” dedikten sonra, dağlarda kalan kimdir? derlerse
“O” deyin Türkiye’de hapisten çıkması için, şiir yazılması istenen bir şair var mıdır? derlerse
“O” deyin öldürüldüğü sırada dahi kitap okuyan ve öldürüldükten sonra kitapları 15 yıl boyunca
yasaklanan tek şair ve yazar kimdir? derlerse
“O” deyin Türkiye’de, cumhuriyet tarihinin faili belli ama mezarı olmayan ilk gazeteci kimdir? derlerse
“O” deyin
“O” SABAHATTİN ALİ deyin...
Tumblr media
18 notes · View notes
cinaraslan · 14 days ago
Text
Tumblr media
77 YIL EVVEL ARAMIZDAN KOPARILAN ŞAİR VE DEVRİMCİ SABAHATTİN ALİMİZİ SEVGİ VE SAYGIYLA ANIYORUM ♾️
#sabahattin #sabahattinali #şair #şiir #devrimci
5 notes · View notes
pohotocolors · 2 months ago
Text
Sabahattin Ali 25- 2-1907 Doğum günü
Koca yürekli edebiyatçımız Sabahattin Ali’yi sevgi ve saygıyla anıyoruz.
Evinde elektrik olmadığı için sokak lambasının altında kitap okuyan çocuk kimdir? derlerse
“O” deyin
Türkiye’de öğretmenlikten atılıp, dergisi kapatılıp, borç harç içinde yaşamış ve kamyonla nakliye işi yapmış bir devrimci
var mıdır? derlerse
“O” deyin
Türk edebiyatı dünyasına, dünya edebiyatını
ilk getiren kimdir? derlerse
“O” deyin
“Benim meskenim dağlardır” dedikten sonra, dağlarda kalan kimdir? derlerse
“O” deyin
Türkiye’de hapisten çıkması için, şiir yazılması istenen bir şair var mıdır? derlerse
“O” deyin
Öldürüldüğü sırada dahi kitap okuyan ve öldürüldükten sonra kitapları 15 yıl boyunca
yasaklanan tek şair ve yazar kimdir? derlerse
“O” deyin
Türkiye’de, cumhuriyet tarihinin faili belli ama mezarı olmayan ilk gazeteci kimdir? derlerse
“O” deyin
“O” SABAHATTİN ALİ deyin…
Tumblr media
3 notes · View notes
sidaramed21 · 4 months ago
Text
Hançerini sırtında taşıyan bu çağın insanı olmak, hepimizde psikolojik bozukluklar yaratıyor. Çoğumuz kendini yalnız hissediyor, kavgada terk edilmiş sanıyor, herkesin korktuğunu, ihanete bulaştığını, zalimlerle işbirliği yaptığının şüphesini yaşıyor. Üstelik bunları düşündüğümüz için haksız değiliz, fakat hepimiz kendi çapımızda psikolojik yanılsamalar yaşıyoruz. Ortada onca haksızlık varken devrimci bir duruş ile “şu dünyada tek kalsam bile baş eğmeyeceğim” diyenlerimiz yok denecek kadar az, ama sorsan herkes devrimci. Yaşadığımız coğrafyada insan kalabilmek bile zor hale gelmişken kimse kendine devrimci olma misyonu biçmiyor, bizi bu kıvama getirmek için çok uğraştı zalim zümre. Belki de tam bu zamanda içimizdeki devrimci uyanmalı.
“Yaşam yaşanırken anlaşılmaz” diyordu anlamın sırrına eren evrensel bir şair. Öyle ya mutlak anlama da ulaşamıyor insan. Belki de bu yüzden sürüp gidiyor, durmaksızın ilerliyor hayatın nabzı olan zaman. Kimbilir belki hep aktığı için anlamı da kendisiyle sürüklediği için yakalayamıyoruz anlamı. Bu sebeple mi anı anına koşmak ile geçiyor bütün yaşam. Belki de bir şeyi anlamak için o şeyin kendisi olmalı insan… Ona benzemek değil, o şeyin biricikliğine dönüşmek. Dinlemek, görmek ya da düşünmek anlamaya yetmiyor çoğu kez. Sempatiyle yaklaşarak empati yaptığını düşünmek de gafilce. Zira günümüz empatileri de yapay. Yani anlam gücünden yoksun. Öyle ki mana zihin soyutlamalarını aşar. Belki de eşyanın somutuna damlamak gerek. Anlam arayışının ıstırabında soluklanıyoruz, kınadığımız şey olmamak için yeni bir pencereden bakıp kendimizi yeniden tanımlamamız gerekecek. Görüşüm, devrimci olunmadan bu çağın üstesinden gelemeyeceğimiz, temiz kalamayacağımız yönündedir. Çünkü sindirmeye çalışıyorlar ama devrimci sinmez. Çünkü eskitmeye çalışıyorlar ama devrimci eskimez. Çünkü boyun eğdirmek istiyorlar ama devrimci boyun eğmez… Kısacası acilen ulus olarak devrimci olmalıyız.
Devrimcilik denildi mi birçok insanın kafasında katı bir algı şekillenir. Sert bir imaj çizilir algıda. Oysa devrimci görünenin ötesinde hissedebilen insandır. Kimsenin algılamak istemediğini algılayıp namertliğe savaş açan insandır. Bilgece fikirlerin inançla, duyguyla hissedişlerle mayalandığı bir yaşam tarzıdır devrimcilik. Gerçekten devrimciysen yüreğin ateş küresi gibi olur. Basit olandan arındığımızda göreceğiz ki bizim sıradan hayatlarımız daha zormuş, daha anlaşılmaz ve karmaşıkmış. Oysa devrimcilerin hafızası çok sade olur. Bencilliğimizden sıyrıldığımızda herkesin acısına daha aşina olacağız. Haksızlığa isyanlarımızın bir mantığı olacak. Kendimizi kimseyle kıyaslamayacağız. Başkalarının düşkünlüğünü kendimize gerekçe yapmayacağız. Her şeyden önemlisi herhangi bir maske takma gereği duymayacağız.
Kürt halkı olarak bizim bir boy aynası bulup karşısına geçmemiz lazım; devrimci nedir diye değil, devrimci ne değildir diye sorgulamamız gerek. Kendini doğruluğa adayan ve ahlakına hayran kaldıklarımız var ama onlar gibi olamıyoruz, bu devrimcilik değildir. İkirciksiz idealleri, kökünden kopmayan o masumiyeti benimsiyoruz ama çıkarlarımız var. Bunlar devrimciliği bizden fersah fersah uzaklaştıran şeyler.
Gamsızlığa batan bu çağa isyan etmiyorsak, gözlerimizde bir kıvılcım yanmıyorsa devrimci değiliz. Anlayalım ki devrimcilerin gözü başka bakıyor dünyaya. Onların umudu hep mavi bir gökyüzü anımsatıyor insana. Yeryüzünü vahşi bir mezbahaya çeviren karanlık yüzlere inat, yeşile çalıyor hayaller devrimcileri anımsayınca. Bu dünyayı ancak onlar güzelleştirebilir diye fısıldıyorsun. Ve bu fısıltını bir çığlığa dönüştürmek istiyorsun. Ve şunu düşünmeden edemiyorsun; halk olarak devrimci ahlak ile kendimizi donatıp bu sinmiş halleri aşmazsak bizi bitirmeye yemin etmişlerin avı olmaktan kurtulamayacağız. Oysa artık faktör değil, aktörüz ve bu devrimci olmamıza bir çağrıdır.
4 notes · View notes
aynodndr · 5 months ago
Text
Tumblr media
Leylim ley, Benim meskenim dağlardır dağlar. Özledim Sabahattin Ali.
Saygılarımla.
Evinde elektrik olmadığı için sokak lambasının altında kitap okuyan çocuk kimdir? derlerse
“O” deyin türkiye’de öğretmenlikten atılıp, dergisi kapatılıp, borç harç içinde yaşamış ve kamyonla nakliye işi yapmış bir devrimci var mıdır? derlerse
“O” deyin türk edebiyatı dünyasına, dünya edebiyatını ilk
getiren kimdir? derlerse
“O” deyin “benim meskenim dağlardır” dedikten sonra, dağlarda kalan kimdir? derlerse
“O” deyin türkiye’de hapisten çıkması için, şiir yazılması istenen bir şair var mıdır? derlerse
“O” deyin öldürüldüğü sırada dahi kitap okuyan ve öldürüldükten sonra kitapları 15 yıl boyunca
yasaklanan tek şair ve yazar kimdir? derlerse
“O” deyin türkiye’de, cumhuriyet tarihinin faili belli ama mezarı olmayan ilk gazeteci kimdir? derlerse
“O” deyin
“O” SABAHATTİN ALİ deyin...
4 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 10 months ago
Text
Tumblr media
“Bir eşit değildir bir'e!"
İranlı Devrimci şair Khosro Golsorkhi 1974 yılında idam edildi ..
Bu şiir onun hatırası için okunsun ve unutulmasın ..
EŞİTLİK
Öğretmen tahtada bağırır,
Ellerini örtmüş tebeşir tozu,
Sınıftakilerin umurunda mı?
Pestil yiyip dalgalarındalar,
Kimisi “Gençler” dergisine dalmış,
Aldıran yok kendini paralayan öğretmene,
Ve doğrulamaya çalıştığı o denkleme!
Karanlık tahtaya yazılmış mahzun beyaz bir yazı;
Bir eşittir bir diyor!
Birden bir öğrenci parmak kaldırır;
Hep biri çıkmalı itiraz eden,
Tek tek kelimeleri sıralıyor;
Eşitlik büyük bir yalandır diyor!
Öğretmen gence şaşkınca bakar,
Genç dönüp sessizce sorar;
"Bir insan şayet bir sayı olsaydı,
Yine de bir bire eşit mi olurdu hocam?”
Zor bir soru herkes donup kalır,
Öğretmen sinirli sinirli düşünür,
Sonra evet deyip kesip atar!
Öğrenci gülümser itiraz eder,
Birer sayı olsaydı insanlar der;
Parası ve gücü olan daha fazla olur,
İyi ve yürekli olan daha az!
Birer sayı olsaydı insan,
Üstün olurdu teni beyaz olan,
Düşük kalırdı zenci adam!
İnsan sayı olsaydı şayet hocam,
Eşitlik alt üst ederdi herşeyi durmadan!
Nasıl zengin olurdu hırsız alçaklar?
Kim örerdi Çin’in etrafına yüksek duvarlar?
Bir insan bir insana eşit olsaydı,
Kimin sırtı yük altında bükülür?
Bir insan bir insana eşit olsaydı,
Kim çürürdü hapiste o zaman?
Kim işkence altında ölürdü hocam?
Öğretmenin sesi yavaşça duyulur;
Açın notlarınızı gençler diyor,
Yazın oraya büyük harflerle;
“Bir eşit değildir bire!"
3 notes · View notes
06chrome06 · 2 years ago
Text
SÖZÜN BİTTİĞİ YERDİR ŞİİR
Bir yandan düşünceler, bir yandan duygular, bir yandan anılar birbirine karışıyor. Kaynaşıp şiir oluyor. Denizi tuzundan; kılıcı kınından, damlayı yağmurundan ayırmak nasıl olanaksızsa, onları birbirinden ayırmak da olanaksızdır. Şiir gerçekliktir, güzelliktir, aklıktır, tertemiz gökyüzüdür; ondan bölünüp, ondan çoğaldığımız çocukluğun ülkesidir. Aylı gecenin sessizliğinden kalbimize doğan ezgi; soğuk kış günü odada tüten ocak değil midir şiir? Temmuzun sıcağı, bereketin damlası, dünkü anı, yarının düşü, bugünün işidir şiir. Uygarlık eğer hayal gücüyle orantılıysa; şiir devrimci değil de nedir?
Yaşamın sınırları vardır; şiirse uçsuz bucaksız, sonsuzdur. Daha sen sevgiliye doğru yola çıkmışken, düşlerin onu kucaklamıştır. Sen anı yaşarken, düşler yıllar ötesine varmıştır bile. Çocukluğumuzun binbir masal gecesidir şiir. Sevginin beyaz atı, sırların mavi tilkisidir o. Esaretin kalın mağara duvarlarını, sıradağları, sınır karakollarını, aşılması en güç sınırları; körlüğü, sağırlığı, dilsizliği aşarak; zamanın, mekânın örtüsünü aralayıp, görünmeyeni gösterendir şiir. Yüreğimizin vuruşu, yaşamımızın ritmi, ellerimizin aydınlığıdır. Keşfedilmemiş kayıp adalara, denize ulaşamamış ırmaklara, uçup gidememiş kuşlara benzer şiirsiz insan. Şiir tüm bunlar adına çıkılan yoldur; yolculuktur. Şiir bilgeliktir.
Yeryüzünün kederi bir insanın yüreğine sığar mı? Şairin yüreğine sığar. Yanmamış bir tek sözcük, yaralanmamış bir tek hece, kan sıçramamış bir tek harf yoktur; harfler, şairin yüreğinin burgacında devinip kıvılcımlanarak şiire dönüşmüştür. İnsan güvenle yalnız şiire açar yüreğini; ince kesikleri, yıldızların titreşimini, koca bir dünyayı, büyük bir aşkı harfleyip, ektiği bir tür son limandır. Şiir yalnızlığın dostu; kimsesizliğin kardeşi, suskunun dilidir.
İyi şiir-kötü şiir yoktur diyorlar. Gerçeği söyleyen, savunan insanların acı öyküleriyle dolup taşan tarihte, şiir be�� duyusu da sağlıklı işleyen yürekli insanların işidir. Şiir vicdandır.
İmgeler, kayıtsız, kaygısız insana uzaktan kalkıp da konuk gelmezler; “ötelerden gelen” ya büyük sevinçler, ya büyük acılar, ya da büyük sevgiler getirir. Şair, bir ip cambazı hüneriyle imgelerin yamaçlarında, sözcüklerin çığırında dolaşıp durur gündüzler-geceler boyu. Düşleri görüp karşılasınlar diye, sözcükleri doğrultup ayağa kaldırır, donatır, şarkılar, yoktan var eder. Şair evrenin büyücüsüdür.
Aşk nasıl bir yurt özlemiyse, şiir de bir yurt özlemidir; serpilip gelişecek bir yüreğe ihtiyaç duyar. Aşk gibi şiir de insanın özünü ortaya koyar. İnsan yüzünü, insan yüreğini, özlemlerini, geleceğini olanca soyluluğu ve hüznüyle aydınlatmayı sonsuza dek sürdürmenin adıdır şiir. Dargını barıştırır, seveni kavuşturur, yüreği yumuşatır. Umutlandıran, cesaretlendiren, uzağı yakın edendir. Şiir, hastanın yatağı, dertlinin ilacı, kutbun yıldızıdır. Sözün bittiği yerdir şiir...
FİGEN SARİYE
Tumblr media
13 notes · View notes
hasanakbal19 · 2 months ago
Text
BÜLBÜL BASİT HAYATIMI ETKİLEDİ
Hindistan’ın ilk kadın valisi, güçlü bir devrimci, yetenekli bir şair ve Hindistan’ın gerçek bir vatanseveriydi. Bugün biz (Hintliler) onun doğum yıldönümünü kutluyoruz. O benim de rol modelim. Şiirlerimin sunumu olarak saygılarımı sunuyorum. 🙏 Adı: Somdatta MitraÜlke: HindistanBÜLBÜL BASİT HAYATIMI ETKİLEDİ. Bir benzerlik içinde anlaşılır bir sözcük dağarcığıyla,Hızlanırken, koşarken ve…
0 notes
kunyekultursanat · 2 months ago
Text
BÜLBÜL BASİT HAYATIMI ETKİLEDİ
Hindistan’ın ilk kadın valisi, güçlü bir devrimci, yetenekli bir şair ve Hindistan’ın gerçek bir vatanseveriydi. Bugün biz (Hintliler) onun doğum yıldönümünü kutluyoruz. O benim de rol modelim. Şiirlerimin sunumu olarak saygılarımı sunuyorum. 🙏 Adı: Somdatta MitraÜlke: HindistanBÜLBÜL BASİT HAYATIMI ETKİLEDİ. Bir benzerlik içinde anlaşılır bir sözcük dağarcığıyla,Hızlanırken, koşarken ve…
0 notes
pazaryerigundem · 6 months ago
Text
Bursa'da dolu dolu Nâzım Hikmet gecesi
https://pazaryerigundem.com/haber/189074/bursada-dolu-dolu-nazim-hikmet-gecesi/
Bursa'da dolu dolu Nâzım Hikmet gecesi
Tumblr media
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘2024 Bursa Nâzım Hikmet Yılı’ etkinlikleri kapsamında hazırlanan ‘Büyük Tanıklık: Gün Benderli Nâzım Hikmet’i Anlatıyor’ programı, sanatseverlere büyük şairi daha yakından tanıma fırsatı sundu. Etkinliğe katılanlar Tilbe Saran’ın eşsiz sesinden Nâzım Hikmet şiirleri dinleme ayrıcalığı da yaşadı.
BURSA (İGFA) – Dünya ve Türk edebiyatına sayısız eserler kazandıran şair ve yazar Nâzım Hikmet, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan çeşitli etkinliklerle anılıyor. 2024 yılını Nâzım Hikmet’e adayan Büyükşehir Belediyesi, yıl boyunca şairin evrensel sesinin, devrimci ruhunun ve insanlık onurunu her şeyin üstünde tutan hayat görüşünün, kentin kültürel rotasına ışık tutmasını amaçlıyor. Etkinlikler kapsamında hazırlanan ‘Büyük Tanıklık: Gün Benderli Nâzım Hikmet’i Anlatıyor’ programı, Atatürk Stadyumu Kütüphanesi’nde düzenlendi. Erden Akbulut ve Turgay Fişekçi’nin sunumuyla başlayan programa, Budapeşte’den canlı bağlantıyla katılan Yazar Gün Benderli, sıcak ve samimi yaklaşımıyla Nâzım Hikmet’i sanatseverlere anlattı.
Tumblr media
Program, ‘Ayşe’nin Mektupları Nâzım Hikmet şiir okumaları’ etkinliğiyle devam etti. Tilbe Saran’ın etkileyici seslendirmesi ile hayat bulan ‘Ayşe’nin Mektupları’ şiiri, dinleyenlerine unutulmaz bir deneyim sundu. Gecenin sonunda Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Şafak Baba Pala tarafından konuklara hediye takdim edildi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
cinaraslan · 2 years ago
Text
Tumblr media
Edebiyatımızın değerli yazarlarından ve güçlü kalemlerinden olan sanatçımız Can Yücel'i 97.yaş gününde sevgi ve saygıyla anıyorum ♾️
🌟SEVGİ DUVARI🌟
Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat-sevicileri
Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi
Kumkapı meyhanelerine dadandık
Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi
Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
Çöpçülerin elleriyle okşardım seni
Yalnızlığım benim süpürge saçlım
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
Baktım gökte bir kırmızı bir uçak
Bol çelik bol yıldız bol insan
Bir gece Sevgi Duvarını aştık
Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki
Başucumda bir sen varsın bi de evren
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
~CAN YÜCEL~
#canyücel #hasanaliyücelklasikleri #canyücel #şair #şiir #rodrigohernandez #rodrigogitarkonçertosu #ahmetkaya #denizgezmiş #yusufaslan #hüseyininan #hasanaliyücel #edebiyat #canbaba #canyücelsokağı #devrimci #yazar #sanatçı #3fidan
2 notes · View notes
serguzest · 1 year ago
Text
Ulan Semih
Semih, şair bir arkadaşımızdı. Bu kafadan hafif tırlak dostumuzun muhabbetini çok severdik, ama açıkçası şiirleri pek bir halta yaramazdı. Malum, ülkede akıl-fikir ve sanat üreten her insanın sol düşünceyle bir bağlantısı var. Semih de böyleydi. Sosyalizmin içeriği ve teorik bilgisi yönünden zayıftı, o daha çok işin heyecan kısmını seviyordu. Bir barda memleketi kurtarmak, dünyanın öbür ucundaki direniş için şiirler yazmak, yürüyüşler, eylemler, sabaha kadar süren tartışmalar..
İspanya İç Savaşı, hepimizde heyecan yarattı. Dünyanın dört bir yanından gelen devrimciler, İspanya işçi ve köylüleri için, faşizme karşı savaşıyordu. Kimler yoktu ki aralarında, uzun saçlı aydınlar, inatçı komünistler.. Hemingway ve George Orwell..
Bizimki kafaya takmış, İspanya'ya gidecek. Türkiye'yi temsil eden tek aydın olarak... Kalıbımı basarım, tüm bunları, bir barda müthiş anılarını anlatabilmek için istiyordu. Bir kahramanlık öyküsü anlattıktan sonra, gömleğini sıyırır ve insanlara, kolundaki yara izini gösterir.. İsmi, Hemingway'in yanına yazılacaktı.
Savaşa gitmek istiyor, ama bizimkinde gereksiz bir heyecan ve endişe var. Höt desen üç metre zıplar.. Polisten, devletten korkar..
Bir devrimci arkadaşı, ona yardımcı olabileceğini söylemiş.. Eminönü'nden kalkan bir tekneyle önce Yunanistan'a gidecek, sonra kara yoluyla taa İspanya'ya..
İçinde panik ve endişe var ya, bir türlü karar veremiyor. Arkadaşı buna bir gün, diyelim salı günü, Eminönü'nden bir tekne kalkıyor, demiş. Parasını hazırlamış, sabah deli gibi alkol almış, zil zurna sarhoş, başka türlü çıkamayacak yola. Eminönü'ne gitmiş, limandaki tekneleri görmüş..
Bizim yarımakıllı, beyninde binbir endişe, teknelere doğru yürürken, yol üstündeki polisleri görmüş, kimlik kontrolü yapıyorlarmış. Bineceği tekneye doğru gidebilmek için, polis kontrolünden geçebilmesi gerek.  Panik olmuş, ne yapacağını şaşırmış. Aslında korkmasa, hiçbir sorun yokmuş..
Heyecanla geri dönmüş, koşar adım uzaklaşmış. Evine geldiğinde, kalan şarabı da dikmiş kafasına, akşama kadar uyumuş..
Bunu sadece, bana anlatmıştı. Söz vermemi istedi, başka kimseye anlatmayacaktım. Sanat sepet taifesini pek bilmediğin için, sana anlatıyorum.
0 notes
olumsuzsozler · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Irklar, dinler değişmiş olabilir ama çarşılar, yaşam alanları, hac yerleri, ibadethaneler aynı kalmıştır. Venüs'ün yerini Başak alır ama aynı hayat devam eder.
Pablo Picasso
Pablo Picasso (1881-1973) Fransa'da yaşamış İspanyol ressam, heykeltıraş, sahne tasarımcısı, şair ve oyun yazarıdır. 20. yüzyıl sanatının en iyi bilinen isimlerindendir. Vikipedi
Pablo Picasso Sözleri-2: (1881-1973) Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir. Pablo Picasso Okuyan insanlar hayal kuran insanlardır. Pablo Picasso Büyük bir yalnızlık olmadan, ciddi bir eser verilemez. Pablo Picasso Çok parası olan fakir bir insan olarak yaşamak isterdim. Pablo Picasso Cisimleri gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi boyarım. Pablo Picasso Her yaratıcı eylem, her şeyden önce bir karşı gelme eylemidir. Pablo Picasso Eğer kişi tam olarak ne yapılacağını biliyorsa neden yapsın ki? Pablo Picasso Her çocuk sanatçıdır. Sorun, büyüdükten sonra sanatçı kalabilmekte. Pablo Picasso Hayatın anlamı yeteneğinizi bulmak; amacı ise onu başkalarına sunmaktır. Pablo Picasso Çalıştığımda rahatlıyor ve dinleniyorum. Beni asıl yoran, hiçbir şey yapmamaktır. Pablo Picasso Tüm hayatım Gericiliğe ve sanatın ölümüne karşı sürekli bir mücadeleden başka bir şey değildi. Pablo Picasso Devrimci sanatçı, yalnızca kapitalist yaşamın olumsuz yönlerine odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda devrimci bir geleceğe dair vizyonlar da yaratır. Pablo Picasso Irklar, dinler değişmiş olabilir ama çarşılar, yaşam alanları, hac yerleri, ibadethaneler aynı kalmıştır. Venüs'ün yerini Başak alır ama aynı hayat devam eder. Pablo Picasso
Tumblr media
youtube
……………………………………….. ╚►Tumblr: https://olumsuzsozler.tumblr.com/search/Pablo%20Picasso ╚►Twitter: https://twitter.com/pusula1sozler ╚►Pinterest: https://tr.pinterest.com/szler/ ╚►Site arşiv: https://pusulasozler.tr.gg/ ╚►Sözler Gif: https://i.ibb.co/zfFLv9s/Pablo-Picasso-S-zleri-2-1881-1973.gif ……………………………………….#PabloPicassoSözleri #ÖlümsüzSözler
0 notes
korkutkalkan · 1 year ago
Link
AA Nuri Pakdil; hayatı, inanç ve düşünce dünyası, bir protesto olarak oluşturduğu kendine özgü edebiyatı, yerliliğini bozmadan yakaladığı evrenselliği ve bu eksendeki anlayışıyla Türk edebiyatında ve düşünce tarihinde önemli bir iz bıraktı. Usta şairin bugün dördüncü ölüm yıl dönümü. Kendisini sevgi ve saygıyla anıyoruz.Nuri Pakdil'in hayatından ve edebiyatından kesitler...Mehmet Emin Ziyai ile Hatice Vecihe Hanım'ın oğlu olan Nuri Pakdil, 1934'te Kahramanmaraş'ta dünyaya geldi.Pakdil'in yazıya ilgisi henüz ilkokuldayken başlarken, ortaokulda tanıştığı Büyük Doğu dergisiyle hem düşünce hem de yazı macerası ivme kazandı.Usta edebiyatçıların dikkatini çektiYazar Pakdil, 1954-1955'te Maraş Lisesi'nde okurken, birlikte eğitim gördüğü iki arkadaşıyla edebiyat dergisi Hamle'yi çıkardı. Dergi lise sınırlarını aşarak, o dönem Ankara'dan İstanbul'a birçok yazar ve şairin dikkatini çekti.Üniversite yıllarında Sezai Karakoç ve Necip Fazıl Kısakürek'in de aralarında bulunduğu edebiyatçı, sanatçı düşünürlerle bir araya gelen Pakdil, İstanbul Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.Çeşitli görevlerde bulunduAskerliğini Bitlis'te tamamlayan yazar Pakdil, 1965'te hukuk müşaviri olarak göreve başladı. Daha sonra Devlet Planlama Teşkilatı'nda çalışan Pakdil, bu görevinden de ayrılarak yazarlığa devam etti.Hayatı boyunca Büyük Doğu ve Diriliş dergileriyle güçlü bağlar kuran Pakdil, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt ve Akif İnan'ın da aralarında olduğu isimlerle Edebiyat dergisini yayınladı.Çok sayıda şair ve yazar yetiştirdiUsta şairin Sabır üssü olarak tanımladığı aylık yayınlanan Edebiyat dergisi, 1969-1984'te okuyucuyla buluştu ve dergi çevresinde çok sayıda yeni şair ve yazar yetişti. Orta Doğu edebiyatıyla İslamcı düşüncenin gelişiminden Türk edebi çevrelerini dar eden dergide 16 farklı ismi bulunan ve en çok Ebubekir Sonumut adını kullanan Pakdil, derginin diğer yazanlarına da müstear isimler bulurdu."Otel Gören Defterler"Devlet Planlama Teşkilatı'na 1988'de dönen Pakdil, 1999'da emekli oldu. Usta edebiyatçı, 28 Şubat 1997'den itibaren Edebiyat Dergisi Yayınları aracılığıyla yeniden kendi kitaplarını yayınlamaya başladı.Pakdil'in Otel Gören Defterler başlıklı 6 kitaplık deneme serisi 1997'de okuyucuyla buluşmaya başladı. Usta edebiyatçı, seride inzivaya çekilmiş bir yazarın tahlilleri, sorgulamaları ve kendisiyle hesaplaşmasını işledi.Sayfa: 96"Ben devrimci bir yazarım"Batı insanını yeni bir yaklaşım ve söylem ile anlattığı, Paris izlenimlerinden oluşan Batı Notları eseri büyük ilgi gören Pakdil, kendisini "Ben, antikapitalist, antifaşist, antinazist, antisiyonist, antisosyalist ve en önemlisi de Türkiye özelinde olmak üzere antifiravunist bir bilince ve iradeye sahip devrimci bir yazarım." sözleriyle tanımlıyordu.İslam'a olan sarsılmaz bağlılıkNuri Pakdil, yaptığı açıklamalardan birinde, devrimciliğinin temelini, İslam'a olan sarsılmaz bağlılığının oluşturduğuna dikkati çekerek, İslam dininin kıyamete kadar sürecek sürekli devrim anlayışını öngördüğünü dile getirmişti.Yeryüzündeki zulüm, haksızlık ve adaletsizlik var olduğu sürece bunların kaynağı olan egemen güçlerin yok edilmesi için Müslümanların devrimci mücadelesinin sürmesi gerektiğini savunan şair, insanın, yalnızca, emeğinin karşılığını yiyebileceğini vurguluyordu.Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü aldıUsta yazar, yerli düşüncenin egemenliği adına ürettiği özgün eserler, Türk edebiyatına kattığı kelime tercihleriyle dolu estetik anlatım dili ve insanı kalbinden tutmayı öneren değerli fikirlerinden dolayı, 2019 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde, edebiyat dalındaki ödüle değer görüldü.Nuri Pakdil, 2013'te Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü'nü, 2014'te ise Necip Fazıl Saygı Ödülü'nü aldı.Kudüs şiiriTûr Dağını yaşa/ Ki bilesin nerde Kudüs/ Ben Kudüs'ü kol saati gibi taşıyorum/ Ayarlanmadan Kudüs'e/ Boşuna vakit geçirirsin/ Buz tutar/ Gözün görmez olur/ Gel / Anne ol / Çünkü anne / Bir çocuktan bir yapar / Adam baba olunca / İçinde bir Kudüs canlanır / Yürü kardeşim / Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin"Nuri Pakdil öldüAnkara Şehir Hastanesi'nde 18 Ekim 2019'da 85 yaşındayken vefat eden Pakdil, Taceddin Dergahı'na defnedildi. Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
0 notes
hetesiya · 2 years ago
Text
“Bugün yüze yakın Kürt ve Türk solcu, Yılmaz Güney'i mezarı başında andı. Anma konuşmasını yapan beyefendi "Nazım Hikmet şair olarak nasıl evrensel devrimciyse, Yılmaz Güney de sinemada öyledir" dedi.
Dayanamadım hemen söz alıp itiraz ettim.
1-Nazım Hikmet katıksız bir Kemalisttir, devrimci falan değildir. 2-Kendisi hayattayken Kemalistlerin Ermeni, Rum ve Kürt katliamlarını görmezden gelen, ve hatta Kemalizme methiye dizen bir Türkçüdür. 3-Sırf Sovyetleri seviyordu diye solcu veya devrimci olamaz, hele evrensel hiç olamaz. 4-Yılmaz Güney gibi sanatı ve hayatıyla çığır açmış, Türk faşizmini mahkum etmiş bir evrensel değer ile eş tutulması ayıptır.
dedim. Kürtlerin bu romantik ve cahil Türk solcularına hakikati her fırsatta hatırlatması şarttır. Yılmaz Güney gibi gerçek bir devrimci ve bağımsız Kürdistancı değeri meze yapmalarına da izin vermemeli.”
Demiş @SimonSuleymani
instagram
0 notes
elestirenadam · 5 months ago
Text
Hocam bu konuda yanılıyorsunuz maalesef. 31 yıl çalıştığı ve emekli olduğu kurum mu yalan? 74 bin tablet okuduğu mu yalan? Sizin ölçünüz uluslararası yayın mı? Bana para verin size uluslararası yayınlarda bir ton yayın yaptırayım. FETÖ'cülerin kendi uluslararası yayınları ve tez merkezleri var. Yayınlayıp yükseliyorlar. Ben size profesör olmuş ama Türkçe bilmeyen, bir tane yayın yapmamış onlarca kişi göstereyim kendi tanıdığım. Bu uluslararası yayın meselesi, emperyalist merkezlerin dayatmasıdır. Bilim olmuyor mu uluslararası yayın yapmayan? İlla Batı'nın standartlarına göre mi bilim yapacağız? Niye küçümsediğinizi anlamadım. Gerçek şudur: Muazzez İlmiye Çığ, bilimi halklaştırmıştır. Bilimlerin anası olan tarihi, üniversite salonlarından çıkarmış, halka taşımıştır. İşte gerçek demokratlık budur. Halkı aldatılan, kullanılan, omuzlarına basılan, köçek gibi ortada oynatılan bir nesne olmaktan çıkarmak; halkı bilgi ve iktidar sahibi yapmak: Muazzez İlmiye Çığ’ın yaptığı budur! Yûnus Emre, yedi yüzyıl önce, softa takımına, özetle “İlim ilim bilmektir, ya nice okumaktır, hepisinden iyice bir gönüle girmektir” diye seslenmişti. Yûnus Emre'nin ne uluslararası yayını vardı? Ama hepimize ilim aşkını gönlümüze zerk etmedi mi? Yunus Emre'den devam edeyim. “Dört kitabın mânâsı budur işte var ise” demiyor mu büyük şair?  Muazzez İlmiye Çığ, işte o “Dört Kitabın Mânâsı”nı halkına açıklamadı mı: “Tevrat, İncil ve Kur’an’ın Sümer’deki Kökeni”. Açık konuşalım, bunları söyleyenler Çığ'ı küçümsemiyor. Atatürk Devrimi olmasaydı, Muazzez İlmiye Çığ olmazdı. Bu küçümseme Kemalist Devrime'dir. Bizim Devrimci Cumhuriyetimizin cevheri tükenmez. O cevheri bir uygarlık tarihi beslemektedir. Muazzez İlmiye Çığ, Cumhuriyet Devrimi’nin toprağın altında bulduğu, ortaya çıkardığı ve işlediği cevherdir. İnsanlar Adem'in kaburgasından geldiğine inanabilir. Sözümüz yok ama Çığ'lar kolay cevaplardan kurtulmayı öğretti kendi adıma. Cumhuriyet Devrimi olmasa, tarihin kızı, toprağın altında kayaların arasında, çeperlerin içinde kalırdı. Tarihin biriktirdiği devrim, tarihsel birikimin ürünü olan Atatürk, tarihin kızını keşfetti ve Türkiye halkına öğretmen atadı. Çığ'ı küçümseyenler kaç tane tablet okumuş. Kaç yayın yapmış. Kaç kitap yazmış? Halil Berktay gibi hayatı döneklikle geçmiş, FETÖ ile hareket etmiş biri önce kendi sözde bilimine baksın.
bana da, ben öldükten sonra lütfen ordinaryüs profesör falan deyin. yoksa çok darılırım. -şaka şaka darılmam demeyin.-
bir kadıncağız öldü. arkasından koca koca adamlar methiyeler yazıyorlar yok şöyle sümerolog yok böyle arkeolog yok bilmemne dilbilimci falan ayıptır ya hu. popüler kültür vırt zırt da bir yere kadar.
doktor ve profesör ünvanlarını bir kaç yerde kullandırmış falan ama yok öyle bir şey. doğru değil. doktorası yok, akademik ünvanı yok. akademik anlamda sümerolog ya da hititolog degil. kendisi bir kütüphane memuru. ama ne yazık ki bu konuda yanlış beyanlar vermiş. belli bir kesim de onu parlatmak için bunları kullanmış. araştırmacı denebilir belki en fazla.
hayatı boyunca dil tarih coğrafya fakültesinin kapısından bile geçmemiş. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dekanlığı defalarca ilan etti, duyurdu. böyle bir öğrencimiz yok. böyle bir akedemisyenimiz yok diye.
kendisinin uluslararası ciddi etkili tek bir satır yayını yok. bu kadıncağızın belli bir takım iddiaları ciddi akademik tarihçiler tarafından (Halil Berktay) "sözde bilim" olarak tanımlanıyor.
mason locasında bir dönem konferanslara katılmış orada kendisi sümerolog profesör olarak takdim edilmiş bütün hikaye de bu.
17 notes · View notes