#Covid-19 aşısı
Explore tagged Tumblr posts
Text
80 Öncesi Aşı Olanlar Maymun Çiceğinden Korunuyor
Maymun çiçeği salgını, özellikle Covid-19 pandemisinden sonra, dünya genelinde dikkat çeken bir konu haline geldi. Ancak uzmanlar, bu hastalığın Covid-19 kadar tehlikeli olmadığını ve yayılımının daha zor olduğunu belirtiyor. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sarhan Sakarya, özellikle 1980 öncesi çiçek aşısı olanların, maymun çiçeği hastalığına karşı oranında bağışıklık kazandığını ifade ediyor. Maymun çiçeği hastalığı, çiçek hastalığının bir şekli olarak tanımlanıyor ve adını, ilk olarak maymunlarda görülmesinden alıyor. Hastalık, grip benzeri semptomlarla başlıyor ve sonrasında el, kol, bacak ve yüzde döküntüler şeklinde kendini gösteriyor. Bu döküntüler zamanla iltihaplanmış büyük keseler haline geliyor ve tamamen iyileşene kadar bulaş riski devam ediyor. Bulaşma yolları arasında kan, tükürük ve cinsel ilişki gibi sıvı transferleri, hasta kişinin çarşafları ve kıyafetlerinin ortak kullanımı yer alıyor. Prof. Dr. Sakarya, Covid-19'dan farklı olarak, maymun çiçeği hastalığında insanların kolayca tanınabilir semptomlar gösterdiğini ve bu durumun yayılımı durdurmada etkili olabileceğini belirtiyor. Korunma yolları arasında hasta kişilerle 1 metre mesafe korunması, temasın kesilmesi ve kişisel hijyene dikkat edilmesi bulunuyor. Ayrıca, izolasyon önlemleri de hastalığın yayılmasını engellemede önemli bir rol oynuyor. Henüz hastalığa karşı etkili bir ilaç bulunmamakla birlikte, genellikle 3 hafta içinde kendiliğinden iyileşme gözlemleniyor. Bu bilgilere göre, maymun çiçeği salgınının Covid-19 benzeri bir pandemi haline gelme olasılığı düşük, ancak yine de dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor. Read the full article
0 notes
Text
Maymun çiçeği virüsü nedir ve nasıl bulaşır?
https://pazaryerigundem.com/haber/186224/maymun-cicegi-virusu-nedir-ve-nasil-bulasir/
Maymun çiçeği virüsü nedir ve nasıl bulaşır?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), artış gösteren maymun çiçeği virüsü vakaları nedeniyle acil durum ilan etti. Maymun çiçeği virüsünün belirtileri, bulaşma yolları, tedavisi ve Türkiye’de görülüp görülmediği merak konusu olurken, Nev Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları bölümünden Uzm. Dr. Mustafa Fevzi Özsoy, maymun çiçeği virüsü hakkında açıklamalarda bulundu.
BURSA (İGFA) – Maymun çiçeği virüsü, son günlerde Afrika’da görülme sıklığının artmasıyla beraber dünyada en çok konuşulan konulardan birisi haline geldi.
Covid-19 salgını sonrası yeni bir pandemi tehlikesiyle karşı karşıya kalan dünyada, benzer bir durum 2022 yılında da yaşanmıştı. Alınan önlemler sayesinde kontrol altına alınan salgından iki yıl sonra, bu kez de Afrika Hastalık Kontrol Merkezi’nde benzer bir acil durum uyarısı yapıldı.
Nev Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları bölümünden Uzm. Dr. Mustafa Fevzi Özsoy, maymun çiçeği virüsü hakkında açıklamalarda bulundu.
Uzm. Dr. Mustafa Fevzi Özsoy, “DSÖ, dört kriterden ikisinin geçerli olması durumunda acil durum ilan ediyor. Bunlar arasında halk sağlığına ciddi etkisi, durumun beklenmedik olması, uluslararası yayılma riski ve seyahat/ticaret üzerindeki olası etkileri bulunuyor. 2022’de Avrupa’da da görülen çiçek virüsü salgını, özellikle Nijerya’dan gelen yolcularla ilişkilendirilmi��ti. Amerika Birleşik Devletleri salgın döneminde 119 milyon dolarlık çiçek aşısı tedarik etmişti. 2022’den bu yana Afrika’da yaklaşık 40.000 vaka ve 1.500 ölüm bildirildi. Vakaların çoğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde kaydedildi” dedi.
Çiçek virüsünün, pox virüs ailesinden bir DNA virüsünden olup, hayvanlar arasında da yayılabildiğini ifade eden Özsoy, konuyu “İnsana bulaşan çiçek virüsü, 1980 yılında aşılarla tamamen eradike edilen son derece tehlikeli bir hastalıktı. Ancak hayvanlardan insanlara bulaşabilen Maymun Çiçeği Virüsü (Monkeypox) ise ilk kez 1958’de laboratuvarda tespit edilmiş ve 1970’te Afrika’da Kongo’da zoonotik bir hastalık olarak kaydedilmiştir” ifadeleriyle açıkladı.
“MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜNÜN İKİ FARKLI TÜRÜ BULUNUYOR”
“Maymun çiçeği virüsünün iki farklı türü bulunuyor ve bunlar Kongo türü ile Batı Afrika türüdür. Kongo türü daha ölümcül olup yüzde 10’a varan ölüm oranına sahipken, Batı Afrika türü daha hafif seyrediyor. Bu virüs, COVID-19 gibi solunum yoluyla değil, daha çok yakın temas ve vücut sıvıları yoluyla veya cinsel temas ile bulaşıyor” diyen Uzm. Dr. Özsoy ifadelerine şu şekilde devam etti: “Halk arasında Maymun çiçek virüsü ile ilgili bazı yanlış bilgiler ve komplo teorileri de dolaşmaya başladı. Ancak bu virüs yakın temasla bulaşan bir hastalıktır ve bu hastalıktan doğru önlemlerle korunmak mümkündür. Özellikle yüksek risk gruplarına yönelik aşı ve tedavi seçenekleri mevcut. Aşısız bireyler için ise dikkatli olmak ve koruyucu önlemler almak büyük önem arz ediyor. Ülkemizde ve dünyada 1980 sonrası çiçek hastalığının eradike edilmesi nedeniyle durdurulan aşılama sebebiyle bu tarihten önce aşılanan kişiler için bulaş söz konusu değildir. Ancak yüksek riskli kişiler için halihazırda kullanılmakta olan aşı ve antiviral ilaçlar mevcuttur” dedi.
“BÖLGEMİZ VE ÜLKEMİZ İÇİN BİR SALGIN RİSKİ KESİNLİKLE YOKTUR”
Dr. Özsoy, “Bu tür salgınlar ırk veya bölge fark etmeksizin herkesi etkileyebilmektedir. Şu anki salgın Afrika’da. 2022’deki salgın Avrupa’da, 2003’teki salgın ise Amerika’daydı. Ancak şu an için bölgemiz ve ülkemiz için bir salgın riski kesinlikle yoktur. Reyting amaçlı halk arasında panik yaratmaya yönelik sansasyonel haberlere özellikle sosyal medyada çıkan haberlere kesinlikle itibar etmemek gerekiyor. Pandemi planlanıyor, kurgu, film gibi söylemlere kesinlikle itibar edilmemelidir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“ÜLKEMİZDE ŞU AN İÇİN VAKA GÖRÜLMÜŞ DEĞİLDİR”
Virüslerin milyarlarca yıldır gezegenimizde yer aldığını ifade eden Nev Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Mustafa Fevzi Özsoy, “Virüsler doğanın bir gerçeğidir. Virüsler var olmaya ve salgınlar yapmaya da devam edecekler. Ayrıca ayrı bir safsata ise Kovid hastalığı için üretilen Sinovac aşısında maymun hücrelerinin kullanıldığı ve hastalığın oradan özellikle yayıldığı saçmalığıdır ki, bunun bilimsel bir dayanağı olmadığı gibi akıl ve mantıkla bağdaşır bir yanı da yoktur. Sinovac aşısı ilk defa Kovit salgınında üretildi, maymun çiçeği virüsü ise yıllar önce ilk defa 1953 senesinde tanımlandı ve ilk hastalık 1970 yılında zoonotik yani hayvandan geçen bir hastalık olarak ortaya çıktı. Bilim ve mantığa dayalı bilgilendirme ve önlemlerin salgınların etkisini azaltmada en önemli araçlardan biri olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir. Ülkemizde şu an için Sağlık bakanlığımızın açıkladığı gibi vaka görülmüş değildir, Maymun çiçeği hastalığı ile ilgili özel bir durum ya da risk söz konusu değildir” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Tarihin En Büyük Pandemisi ve İlk Biyolojik Silah
İnsanlık birçok defa bulaşıcı hastalıklar ve salgınlarla sınanmıştır; ancak tarihin en büyük pandemisi kuşkusuz Kara Veba salgınıdır. Kara Ölüm adı da verilen bu hastalık, aynı zamanda kayıtlara tarihteki ilk biyolojik silah kullanımı olarak geçer!!!
TARİHİN EN BÜYÜK PANDEMİSİVEİLK BİYOLOJİK SİLAH Bir önceki yazıda “Tamı tamına 217 kere COVID-19 aşısı olan adam” ‘dan bahsetmiştim; hemen ardından eski paylaşımlarımdan biri olan “Dünyanın En Büyük Pandemisi Kara Veba ve İlk Biyolojik Silah” başlıklı yazı konu bütünlüğü sağlayacaktır. İnsanlık birçok defa bulaşıcı hastalıklar ve salgınlarla sınanmıştır; Ancak tarihin en büyük pandemisi…
View On WordPress
#Bulaşıcı Hastalıklar#Enfeksiyon#Garip Ama Gerçek#Kelime Köken#Salgın#Tarihi Hikayeler#Tıbbi Terminoloji#Tıp Tarihi
0 notes
Link
16 Ağustos 2021'de alınan Pfizer COVID-19 aşısının ilk dozuyla dolu bir şırınga.62 yaşındaki Alman bir adam, 29 aylık bir süre içinde gönüllü olarak 217 doz koronavirüs aşısı aldı; bu, spesifik ulusal aşı tavsiyelerine aykırıdır.İngiliz Daily Mail gazetesine bakılırsa bu miktardaki Kovid-19 dozu averaj dört günde bir doza eşdeğer. CNN. Insanın, aynı patojene karşı birden fazlaca kez aşılandığında bağışıklık sistemine ne olduğu mevzusunda adım atma deneyimi yaşamış olduğu söyleniyor.Pazartesi günü The Lancet Bulaşıcı Hastalıklar dergisinde gösterilen ve durumunu özetleyen bir mektuba bakılırsa, "aşırı aşılama" herhangi bir negatif sıhhat etkisine yol açmadı ve bağışıklık sisteminde mühim bir iyileşmeye yada hasara yol açmadı.Gizlilik kuralları sebebiyle adı açıklanmayan Alman insanın Haziran 2021 ile Kasım 2023 içinde 217 doz Kovid-19 aşısı olduğu ortaya çıktı. Bu 217 dozdan 134 dozu savcılık tarafınca doğrulanarak belgelendi. Aşılama merkezi. Araştırmaya bakılırsa geri kalan 83 şahıs kendileri tarafınca rapor edildi.Albert Einstein Tıp Fakültesi'nde tıp, mikrobiyoloji ve immünoloji alanında destek doçent olan Dr. Emily Happe-Miller, "Bu, bu sayıda koronavirüs aşısı alan ve açıkça herhangi bir yönergeyi takip etmeyen biri için hakikaten alışılmadık bir durum" dedi. kim dahil değildi. arayış içinde olmak.Adam aşı enjeksiyonuyla ilgili herhangi bir yan tesir bildirmedi. Ek olarak, bugüne dek herhangi bir COVİD-19 enfeksiyonu geçirmemiş olması, Mayıs 2022 ile Kasım 2023 içinde tekrarlanan antijen ve PCR testlerinin kanıtlarıyla da desteklenmektedir.Sadece araştırmacılar, Kovid vakasının aslen aşırı aşılama rejiminden kaynaklandığının kanıtlanmadığı mevzusunda uyardı.
0 notes
Link
0 notes
Text
youtube
🦋CMV (Cytomegalovirus)enfeksiyonu
✏️Sitomegalovirüs, herpesvirüsleri Herpesviridae familyasının Betaherpesvirinae alt familyasına dahil olan çift sarmallı DNA virüs cinsidir.
✏️İnsanlarda enfeksiyon etkeni olan CMV türü insan herpes virüsü 5 (Human herpesvirus 5, HHV-5) adı verilir. ‘’sitomegalovirus enfeksiyonu ‘’ adı daha sık kullanılır.
✏️En sık görülen yenidoğan enfeksiyonlarından biridir.
✏️Prevelansı (sıklığı) toplumda canlı doğumların %0,2–1,2 arasındadır.
✏️Göreceli olarak yavaş eşlenen bir virus olan CMV’nin ikilenme (yavrulama) zamanı enfeksiyonu izleyen 48-72 saatte olur.
✏️Herpes Simpleks virus (HSV)’un tersine, CMV konak hücrenin çalışma mekanizmasini ve hücrenin hızlı ölümüne
neden olmaz.
✏️CMV’nin konak hücreye etkisi hücrenin RNA, DNA ve protein sentezini hızlandırmaktır.
✏️ Doğumda (konjenital) enfeksiyon belirtileri gözlenen %10’luk yenidoganda enfeksiyona bağlı ciddi hastalıklar olasılığı yüksektir.
✏️Konjenital enfeksiyonda en sık sarılık, karaciğer ve dalak büyümesi, ciltte toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı noktalar (peteşi).
✏️Beyni etkileyerek mikrosefalı (kafa ve beyin küçük), zeka geriliği, hareket bozuklukları, işitme ve görme bozuklukları.
✏️Yetişkinlerde belirtisiz seyreder, %15’inde ateş, boğaz ağrısı, lenfadenopati (lenf bezlerinin şişmesi), eklem ağrıları gibi özgün olmayan belirti ve bulgular gözlenir.
✅Tanı: Kanda CMV’e özgü IgG antikorunda 2 ayrı ölçümde 4 kat artış, ya da alınan tek numunede IgM antikoru saptanması enfeksiyon tanısı koydurur. Daha önceden IgG’si belirlenmiş olanlarda tek başına IgG yükselmesi (IgM yükselmemelidir) tekrarlayan enfeksiyon tanısı koydurur
✅Tedavi: ilk ilaç gansiklovir, diğerleri valgansiklovir, foskornet ve cidoflovir.
✅Aşılar;
✏️Sanofi ve Novartis firmaların CMV aşısı ‘gB/MF59’ , faz-2 çalışmalarda %50 sonuç verdi ve faz-3 (geniş insan topluluklarında deneme) durduruldu.
✏️ABD Moderna şirketi tarafından desteklenen aşı büyük prestije sahip ‘ Jounal of İnfectious Diseases’ dergisinin 15 şubat 2024 sayısında Xintau Hu ve arkadaşları tarafından yayınlandı.
✏️Covid-19 aşı teknolojisini kullanan CMV mRNA-1647 adı verilen aşısının faz-3 aşamayı geçtiğini ilan ettiler.
#aşı #cmv #cmvasi #asilama #virusler #virus #virüs #cmvinfection #cmvenfeksiyon #drazimetozdemir #opdrazimetozdemir #nişantaşıdrazimet #şişlidrazimet #istanbulestetikdrazimet #plasticsurgery #plastikcerrahi #estetikcerrahi #aestheticsurgery #covid-19 #covid19aşı #istanbul #turkey
🦋CMV (Cytomegalovirus) infection
🇻🇬🇺🇸✏️Cytomegalovirus is a genus of double-stranded DNA viruses belonging to the Betaherpesvirinae subfamily of the Herpesviridae family.
✏️The type of CMV that causes infection in humans is called human herpesvirus 5 (Human herpesvirus 5, HHV-5). The name "cytomegalovirus infection" is used more frequently.
✏️ It is one of the most common neonatal infections.
✏️ Its prevalence (frequency) is between 0.2-1.2% of live births in the society.
✏️The duplication (offspring) time of CMV, which is a relatively slow replicating virus, occurs within 48-72 hours following infection.
✏️Unlike Herpes Simplex virus (HSV), CMV disrupts the working mechanism of the host cell and the rapid death of the cell.
Why not.
✏️The effect of CMV on the host cell is to accelerate the cell's RNA, DNA and protein synthesis.
✏️ The probability of serious diseases due to infection is high in the 10% of newborns with signs of infection (congenital) at birth.
✏️The most common congenital infection is jaundice, liver and spleen enlargement, pinhead-sized red spots on the skin (petechiae).
✏️ It affects the brain, causing microcephaly (small head and brain), mental retardation, movement disorders, hearing and vision disorders.
✏️It progresses asymptomatic in adults, and nonspecific signs and symptoms such as fever, sore throat, lymphadenopathy (swelling of the lymph nodes), and joint pain are observed in 15%.
✅Diagnosis: A 4-fold increase in the CMV-specific IgG antibody in the blood in 2 separate measurements, or the detection of IgM antibody in a single sample, diagnoses infection. Increased IgG alone (IgM should not increase) in those whose IgG has been previously determined diagnoses recurrent infection.
✅Treatment: the first drug is ganciclovir, the others are valganciclovir, foscornet and cidoflovir.
✅Vaccines;
✏️The CMV vaccine 'gB/MF59' of Sanofi and Novartis companies gave 50% results in phase-2 studies and phase-3 (trial in large human populations) was stopped.
✏️The vaccine, supported by the US Moderna company, was published by Xintau Hu and his colleagues in the February 15, 2024 issue of the highly prestigious journal 'Journal of Infectious Diseases'.
✏️They announced that the vaccine called CMV mRNA-1647, which uses Covid-19 vaccine technology, has passed the phase-3 stage.
#aesthetic#surgery#opdrazimetozdemir#bestplasticsurgeon#☎️+905322058604#plastic#turkey 🇹🇷#cmv infection#cmv vaccine#a#aşılama#covid 19#cmv enfeksiyona karşı ozon tedavisi#Youtube
0 notes
Link
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, COVID-19’un “Eris” varyantına ilişkin “Kesinlikle yeni bir tedbir gerekmiyor” dedi. Yerli aşı TURKOVAC’ı satmak için kurulan dev şirketin zarar ettiğini ve iflasın eşiğine geldiğini duyuran CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ise Koca’nın vaka sayıları konusunda sabıkalı olduğunun altını çizdi. Bakan Koca, kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada “COVID-19 ortaya çıktığında birçok bilinmezliği içeriyordu. Biz kadim tekniklerle üretilen aşıyı yani TURKOVAC’ı geliştirmiştik. Kesinlikle Eris varyantına yönelik yeni bir tedbir gerekmiyor. Endişe edecek durum yok” dedi. (Murat Emir) Bakanın açıklamalarının bilimsel olmadığının altını çizen CHP’li Emir, “Hastalığın çok hızlı bulaştığını, ağır seyretmediğini fark etmişler ama bunu ancak dokuz vakada belirlemişler. Dokuz kişide görülmüşse test yapmıyorsunuz demektir. TURKOVAC’ı ne kadar överse övsün. Bakanının bir hekim olarak bilimsel konuşmasını bekliyorum. Faz 3 sonuçlarını verebilmesi gerekir. Bilinmezlikler içerisinde bir şeyleri saklıyorlar” dedi. (Vedat Bulut) ‘BİLİME BOYUN EĞMEMEK’ Koca’nın, “Küresel COVID-19 aşısı baskısına boyun eğmemiz mümkün değil” ifadeleri de tepki çekti. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Vedat Bulut, “Bu söylem ‘Bilime boyun eğmeyeceğiz’ anlamına geliyor. Aslında bakanın kafasında ‘bilime boyun eğmemek’ var. Dünya bir taraftan aşılar üretiyor. Türkiye de yapabilir. Aşı fabrikası açacaklardı, Hıfzıssıhha’yı kuracaklardı. Hâlâ bir çalışma yok” dedi. Grip ve COVID-19 gibi hastalıklarda sezonsal aşılar yapılması gerektiğini kaydeden Bulut, “Aşı baskısına boyun eğmeyen bakan, ilaç ve tedavilerden doğan masrafları kendi mi ödeyecek?” diye konuştu.
0 notes
Text
Covid Yenilendi Aşısı Güncellendi
FDA, üçüncü yılında bile salgın olarak gündemde olan Covid 19’un yenilenen varyantlarından korunmak için Moderna ve Pfizer tarafından güncellenen aşılara 2023-2024 için acil kullanım onayı verdi.
Prof. Dr. Ebru Çakır Edis
Türk Toraks Derneği (TTD)
Solunum Sistemi Enfeksiyonları
0 notes
Text
TÜSAD; Okul döneminde artan enfeksiyon hastalıklarına dikkat çekti TÜSAD’DAN OKUL DÖNEMLİ ÖNCESİ ÖNEMLİ UYARILAR Okul döneminde artan enfeksiyon hastalıklarına dikkat! Solunum Derneği (TÜSAD), önümüzdeki hafta başında başlayacak eğitim-öğretim dönemi öncesinde çocuklar arasında yaygın görülen enfeksiyon hastalıklarına dikkat çekti. TÜSAD Çocuk Göğüs Hastalıkları Koordinasyon Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tana Aslan, “Okul döneminde COVID-19, grip enfeksiyonu ve kızamık olgularında daha da artış bekliyoruz. Bu hastalıklardan korunmak için çocukların eksik aşıları tamamlanmalı, okullarda hijyen kurallarına uyulmalı” uyarısını yaptı. Okulların açılmasına oldukça kısa bir süre kaldı. 11 Eylül’de başlayacak yeni eğitim-öğretim yılında 19 milyonu aşkın çocuk okullarda yüz yüze eğitime devam edecek. Yeni başlayacak eğitim dönemi öncesinde aileler enfeksiyonlar ve özellikle de COVID-19’un yeni varyantlarıyla ilgili son durumu merak ediyor. Bu konuda bir açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Çocuk Göğüs Hastalıkları Koordinasyon Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tana Aslan, “Yeni okul döneminde çok sayıda çocuğun kapalı ortamda bir arada bulunması nedeniyle COVID-19’un yeni varyantlarında, grip enfeksiyonlarında ve özellikle de kızamık vakalarında yükseliş bekliyoruz. Özellikle de damlacık ve solunum yoluyla bulaşan kızamık olgularındaki artış epey dikkat çekici” uyarısında bulundu.
KIZAMIK VAKALARINDA ARTIŞ VAR
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Türkiye’nin kızamık olgularının yüksek görüldüğü ülkeler arasında yer aldığını belirten Aslan, şu bilgileri verdi: “Okulların açılmasıyla da kızamık olgularında daha da artış olacağı öngörülüyor. Bu artışın nedeni, kızamık aşısı yaptırılmayan ya da eksik olan çocuklar. Kızamık enfeksiyonu, başlangıçta yüksek ateş, burun akıntısı, ışığa hassasiyet ile grip benzeri bir durumu takip ederek vücutta döküntüyle kendini gösteren bir hastalık. Bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde ağır seyredebilen kızamık, kulak enfeksiyonu, ishal ve akciğer enfeksiyonu gibi başka rahatsızlıklara da neden olabiliyor.”
MEVSİMSEL GRİP BELİRTİLERİNE DİKKAT
Geçtiğimiz yıllarda geçirilen viral hastalık salgınlarının yeni okul döneminde de görülebileceğini belirten Aslan, aileleri endişelendiren COVID-19 salgının çocuklara etkisi konusunda şunları aktardı: “Son birkaç yıla damgasını vuran COVID-19’un bu dönemde yeni varyantları ile karşımıza geleceği öngörülüyor. Ancak bu virüsün ağır hastalık yapıcı etkileri olup olmayacağı ve nasıl seyredeceği konusu erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da önümüzdeki aylarda belli olacak. Halihazırdaki durumda çocuklarda ağır COVID-19 olgularına rastlamıyoruz. Ancak okulların açılması mevsimsel olarak grip enfeksiyonlarının arttığı döneme denk geliyor. Dirençli ateş, üst ve alt solunum yolu enfeksiyon bulguları, yaygın kas ağrıları ve ishal ile kendini gösteren mevsimsel grip konusunda dikkatli olunmalı.”
HASTA ÇOCUĞU OKULA YOLLAMAYIN
Aslan, enfeksiyon hastalıklarının önlenmesi konusunda şu önerilerde bulundu:
· Okullarda el yıkama ve hijyen koşullarına uyulması,
· Bağışıklık sistemi baskılanmış çocukların evde eğitim görmesi,
· Ailelerinde yaşlı ya da bağışıkl��k sistemi bozukluğu bulunan bireyler olan çocuklarımızın maske ve mesafeye dikkat etmesi,
· Hastalık belirtileri gösteren çocukların okula gönderilmemesi ve ivedilikle sağlık kurumlarına götürülmesi,
· Aşı eksiği olan çocukların aşılanmaları konusuna ailelerin gereken önemi vermesi. https://www.fisiltihaberleri.com/haber/tusad-okul-doneminde-artan-enfeksiyon-hastaliklarina-dikkat-cekti-9237.html
#FısıltıHABERLERİ #Fısıltı #TÜSAD #COVİD #COVİD19 #VİRÜS #SAĞLIK #HASTALIK #DİKKAT #UYARI #OKUL #OKULLARAÇILIYOR #TALEBE #ÖĞRENCİ #MİNİK #OKULÖNCESİ
0 notes
Text
Mahkemeden emsal karar: Korona aşısı olmadığı için kovulan işçi işe iade edildi
Mahkemeden emsal karar geldi. Tüm dünya milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olan koronavirüs salgını döneminde tarihin en kaotik dönemlerinden birini geçirdi. Bulunan aşılar ve toplumların bağışıklık kazanması ile salgın ortadan kalktı ve hayat olağan şekline döndü. Aşıların bulunduğu dönemde ise aşı karşıtlığı tartışması başladı. Sayı bakımından azımsanamayacak bir kesim aşı olmayı reddetti. Bu durum birçok alanda sorunlara yol açtı ve yargıya taşındı. Bunun bir örneği de Türkiye'de yaşandı. Mahkemeden emsal karar: Korona aşısı olmadığı için kovulan işçi işe iade edildi Bir şirkette Tıbbi İlaç Mümessili olarak çalışan genç, aşı solmadığı gerekçesiyle kovuldu. Hakkını aramak için İş Mahkemesi'nin kapısını çalan mağdur genç, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 4. Maddesine dayanak gösterilerek aşı olması için 3 gün müddet verildiğini ve aşı olmadığı takdirde iş akdinin geçerli sebeple feshedileceğinin bildirildiğini, o tarihte koronaya yakalandığını bildirdi. Aşı olması için en az üç ay geçmesi gerektiğini, bütün bunlar olmasa dahi işverenin aşı olmayı zorunlu tutarak aksi durumdan dolayı işten çıkarma yapmasının herhangi bir hukuki dayanağının olmadığını öne sürdü. Şirket davanın reddini istedi Karantinası biter bitmez işinin başına döndüğünü ancak iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek işe iadesi talep etti. Davalı şirket avukatı ise işverenin pandemi nedeni ile İnsan Kaynakları Müdürlüğü aracılığı ile tüm çalışanlarından ve davacıdan aşı yaptırmalarını talep ettiğini, davacının aşıya karşı olduğunu davalı şirketin İnsan Kaynakları Müdürüne telefon ile bildirdiğini öne sürerek davanın reddini istedi. Mahkemeden emsal karar Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. Davalı şirket kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda şu ifadeler yer aldı: "Covid-19 geçirmiş risk gruplarına 21/07/2021 tarihli genelge ile üç ay sonra aşı uygulandığı, diğer bir deyişle karantina bitiminden sonra 3 ay içerisinde aşı yapılmasının mümkün bulunmadığı belirtilmiştir. Davacının iş bu süreç içerisinde aşı olmadığı gerekçesi ile işten çıkarıldığı dolayısı ile fesih işleminin hukuka uygun yapılmadığı, bununla birlikte aşı olmadığı iddia edilen davacıya alternatif çalışma yöntemlerinin sağlanmadığı ortadadır. Yıllık ücretli izin kullanması teklifinde bulunulmadığı, uyarı ve ihtarname dışında alternatif çözüm yollarına gidilmeksizin iş sözleşmesinin salt bu nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır. "İşe iade kararı yasaya aykırı değildir" Her ne kadar davalı bu hususta sözlü olarak davacıya farklı çalışma sistemlerinin önerildiğini söylemiş ise de sözlü olarak alternatifler arandığını destekler dosyada delil de olmadığı, tüm bu nedenlerle feshin geçersiz olduğu ve işe iade kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir. İlk derece mahkemesi kararının, maddi vakıa, usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf sebep ve gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır." Öte yandan davalı şirket avukatı kararı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay'ın dosyayı onaması durumunda karar emsal teşkil edecek. Read the full article
0 notes
Text
Grip Salgını Uyarısı !
Grip Salgını Uyarısı ! Son dönemde tüm dünyada ve ülkemizde, kış aylarında beklendiği üzere, solunum yolu enfeksiyonlarında yaşanan artışlar nedeniyle, Türk Toraks Derneği Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada; kış aylarında görülme sıklığı artan üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak ve virüslerin yayılımını azaltabilmek için kalabalık ve kapalı mekanlarda maske kullanılması, el hijyeni ve fiziksel mesafeye dikkat edilmesi gerektiği belirtildi. Ülkemizdeki çok sınırlı test verileri olduğu, bu enfeksiyonlara en sık neden olan virüslerin SARS-CoV-2 (COVID-19), influenza (grip) ve RSV (Respiratory Syncytial Virus) olduğunun gösterildiği belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Erişkinlerde RSV tedavisi için halen ülkemizde ruhsatlı bir ilaç bulunmamaktadır. COVID-19’a neden olan SARS-Cov-2 virüsü zaman içinde sürekli değişim göstermektedir. Bazen bu değişiklikler yeni varyantların daha hızlı veya etkili bir şekilde yayılmasına neden olur. Böyle bir durumda yeni varyant, dolaşımdaki diğer varyantlara göre daha yaygın hale gelebilir. Genel olarak, COVID-19 semptomları varyantlar arasında benzer olma eğilimindedir. Semptomlar ve ne kadar şiddetli olduğu, genellikle enfeksiyona neden olan varyantın ötesinde kişinin bağışıklığına ve genel sağlık durumuna bağlıdır. COVID-19 halen çok yaygın olarak hastalık yapmasına rağmen tanı ve tedavisinde önemli sıkıntılar yaşanmaktadır.” Türk Toraks Derneği’nin açıklamasında, yaşanan bazı aksaklıklar ile ilgili tespit ve öneriler de yer aldı; 1. Sağlık Bakanlığı tarafından dağıtılan ve halen kullanımda olan kitlerde kalite sorunları bulunmakta, yalancı negatiflikler saptanmaktadır (kişi COVID-19 olmasına rağmen test negatif gelebilmektedir). Bu nedenle hastaneler kendi testlerini satın alarak kullanmaya çalışmakta, ancak Sosyal Güvenlik Kurulu test için sağlık kurumuna maliyetin çok altında bir ödeme yapmakta, her testte kurum zarara uğramaktadır. Bu yüzden, testler istenen yaygınlıkta kullanılamamaktadır. 2. Testi yapan sağlık kurumlarında, hekimin istek yapabilmesi için Sağlık Müdürlüğü’nden yetki alması, e-imzasını kullanarak, farklı bir sisteme (HSYS) istem girmesi ve hasta sonucunu buradan izlemesi gerekmektedir. Sağlık Müdürlükleri başvuran hekimlerin küçük bir bölümüne yetki vermektedir. Hekimlerin hastayla ilişkili bilgileri hem hastane sistemine hem HSYS’ne girmesi ciddi iş yükü artışına ve zaman harcanmasına yol açmaktadır. Sonuçta, hekimlerde ya yetkileri olmaması ya da iş yüklerinin artması nedeniyle, COVID-19 testi istememektedir. Küresel acil durum sona erdiğine göre, COVID-19 testlerinin de diğer enfeksiyonlar gibi işlem görmesi yeterli olacaktır. 3. Hastalara COVID-19 tanısı konulabildiğinde, hastaneye yatmadan tedavi edilecek hastalar için ilaç bulunmasında güçlükler yaşanmaktadır. Pandemi döneminde ülkemizde üretilen ve ağır hastalık gelişme ve ölüm riskini azalttığı kanıtlanmış olan molnupiravir adlı ilaç, ağır hastalığı olması nedeniyle hastaneye yatırılan hastalara Sağlık Bakanlığı’nca sağlanmaktadır. Oysa yaş ya da kronik hastalık nedeniyle risk grubunda olup enfeksiyona yakalanan ve hastalığın günler içinde ağırlaşmasından çekinilen büyük bir grup vardır. İlaç, hastalığın belirtilerinin başlamasını izleyen ilk beş gün içinde kullanılırsa, yararlı etkisini göstermektedir. Bu ilaç en az bir yerli firma tarafından üretilebilmektedir. Küresel acil durum sona erdiğine göre, bu ilaçların eczanelerden alınabilmesine imkan sağlanmalıdır.
Grip Aşısı ve Maske Kullanımı Virüslerden Korunma Açısından Önemli
Grip hastalığının, insanlar arasında dolaşan influenza virüslerinin neden olduğu akut viral bir solunum yolu hastalığı olduğu belirtilen açıklamada, ayrıca şu bilgiler paylaşıldı: “Grip salgınları daha çok soğuk mevsimlerde ortaya çıkmaktadır. Salgınlara neden olan A ve B tipi virüsler, mevsimsel grip virüsleri olarak adlandırılır. İnfluenza virüs ve COVID-19 enfeksiyonları benzer yakınmalarla seyretmektedir. Test yapılmadan bu iki viral hastalığı ayırt etmek çok güçtür. İnfluenza enfeksiyonu çoğunlukla hafif semptomlarla atlatılır. Küçük çocuklar, yaşlı yetişkinler, hamileler ve altta yatan bazı rahatsızlığı olanlarda enfeksiyon daha ağır seyredebilmektedir. İnfluenza tanısı konulup ağır, risk grubunda olan hastalarda oseltamivir tedavisi etkilidir. Türk Toraks Derneği ve ilgili ulusal- uluslararası uzmanlık örgütleri, altı aylıktan daha büyük, özellikle risk grubunda olan kişilere grip aşısı önermektedir. Özetle, halen tüm toplumu etkileyen, toplum ve sağlık sistemi için ciddi bir tehdit oluşturan iki virüs enfeksiyonunun tanı ve tedavisinde sorunlar yaşanmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın acilen gerekli düzenlemeleri yapmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Test sayısının arttırılması, gereksiz ilaç kullanımı ve ilaç direncini azaltabilir. Türk Toraks Derneği olarak enfeksiyonların yayılımını azaltacağı gerekçesi ile hastaneler, toplu taşıma araçları gibi kalabalık ve kapalı mekanlarda maske kullanımını öneriyor, el hijyeni ve fiziksel mesafeye dikkat edilmesi gerekliliği tekrar hatırlatıyoruz” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
0 notes
Text
217 COVID Aşısı Olan Adam (Yazı ile İki Yüz On Yedi Aşı)
Tıp camiasının en saygın dergileri arasında yer alan Lancet'da yayınlanan bir vaka bildirimi, bilim dünyası başta olmak üzere herkesi şaşkına çevirdi: Bir adam 217 kere COVID aşısı oldu! Akıl alacak gibi değil; Evet, yanlış okumadınız tamı tamına 217...
BİR KİŞİ EN FAZLA KAÇCOVİD-19 AŞISI OLABİLİR? 217 COVID-19 Aşısı Olan Adam – Photo by Mika Baumeister on Unsplash “217 COVID Aşısı Olan Adam?” şeklindeki bir başlığın altında şüphesiz kelime oyunu ya da ima aramış olmalısınız, Zaten anormal olan aksini düşünmek olurdu değil mi? COVID-19 pandemisi sağlık sistemlerini ve olaylara bakış/algılama şeklimizi kökten değiştirdi. Çünkü bir kere bu…
View On WordPress
0 notes
Link
Bu temsili görselde COVID-19 aşısı için plastik şişeler gösterilmektedir. — UnsplashDünya Sıhhat Örgütü (WHO), Omicron koronavirüs suşunun "JN.1" adında olan bir alt değişkenini, "hızla artan yayılımı" sebebiyle "kaygı verici bir değişken" olarak sınıflandırdı. BBC adı geçen.Bu tür bir ilgi Hindistan, Çin, Birleşik Krallık ve ABD Birleşik Devletleri de dahil olmak suretiyle dünyanın birçok ülkesinde görüldü.Dünya Sıhhat Örgütü, halka yönelik risklerin şu anda düşük bulunduğunu ve mevcut aşıların koruma sağlamaya devam ettiğini söylerken, bu kış koronavirüs ve öteki hastalıkların artabileceği uyarısında bulunuyor.Ek olarak grip, solunum sinsityal virüsü (RSV) ve çocukluk çağı pnömonisi şeklinde solunum yolu virüsleri Şimal Yarımküre'de artıyor.COVID-19'a yol açan virüs devamlı olarak gelişerek yeni varyantların geliştirilmesine niçin oluyor ve Omicron dünya genelinde baskın olanıdır. Ayrıca, Dünya Sıhhat Örgütü şu anda JN.1 de dahil olmak suretiyle Omicron ile ilişkili çeşitli varyantları izliyor sadece hiçbirinin kaygı verici olduğu düşünülmüyor.Bununla beraber JN.1, ABD Hastalık Denetim ve Önleme Merkezlerine gore ABD'deki enfeksiyonların %15-29'unu oluşturan, COVID-19'un en süratli büyüyen çeşididir.Bu ve öteki varyantlarla ilgili mevcut tüm verileri izlemeye devam etmeyi planlayan Birleşik Krallık Sıhhat Güvenliği Ajansı'na gore, bununla birlikte pozitif koronavirüs testlerinin ortalama %7'sini oluşturarak Birleşik Krallık'ta en süratli büyüyen testtir.Gore BBCJN.1, muhtemelen türediği BA.2.86 varyantına kıyasla spike proteininde ek bir mutasyon içerdiğinden tüm bölgelerde hızla yayılıyor.“Bu varyantın Sars-Cov-2’de artışa niçin olması planlanıyor [coronavirus] DSÖ risk değerlendirmesi, "Bilhassa kış mevsimine giren ülkelerde öteki viral ve bakteriyel enfeksiyonların arttığı bir dönemde enfeksiyon vakaları var" dedi.Dünya Sıhhat Örgütü, JN.1'in aşıların sağlamış olduğu bağışıklığı ne seviyede aşabileceği mevzusunda hâlâ sınırı olan kanıt bulunduğunu söylüyor.Dünya Sıhhat Örgütü, önceki varyantlarla karşılaştırıldığında bu varyantta hastalık oranlarında bir artış olmadığını bildirmedi, sadece COVID-19 verilerini bildiren ülkelerdeki azalma sebebiyle bunun sıhhat üstündeki tesirini idrak etmek için daha çok çalışmaya gereksinim var.Ayrıca Dünya Sıhhat Örgütü, insanlara kalabalık alanlarda maske takarak, öksürme ve hapşırıkları örterek, ellerini tertipli olarak temizleyerek ve bilhassa maruz kalma durumunda koronavirüs ve gribe karşı aşıları yaptırarak ciddi enfeksiyon ve hastalıkları önlemek için tedbir almalarını tavsiye etti. .Ek olarak Dünya Sıhhat Örgütü insanlara hasta olduklarında evde kalmalarını, emareler ortaya çıkarsa kontrol yaptırmalarını tavsiye ediyor.
0 notes
Text
Bivalent Koruma
CDC, anket sonuçlarının "bireyleri COVID-19'a bağlı ciddi hastalık ve ölümlere karşı korumak için aşılamanın öneminin altını çizdiğini" çünkü testlerinin pozitif çıktığını söyleyen kişilerin hiçbirinin hastaneye gitmediğini bildirdi.
İlk kez dokuz ay önce onaylanmış olmasına rağmen, iki değerlikli aşılar için klinik çalışma etkinliği verileri mevcut değildir. Gözlemsel verilere göre enfeksiyona karşı çok az koruma sağlıyorlar, ancak yetkililer ciddi hastalıklara karşı koruduklarını iddia ediyorlar. CDC'nin hakemli olmayan yayınları da dahil olmak üzere yapılan çalışmalara göre bu koruma kısa sürelidir.
En son 26 Mayıs'ta yayınlanan yayın, bu yılın başlarında eski aşıların yerini alan Pfizer ve Moderna bivalan COVID-19 aşılarının hastaneye yatışa karşı etkinliğinin düşük olduğunu gösterdi.
"Belgelenmiş bağışıklık sistemi baskılayıcı koşulları" olmayan yetişkinler arasında koruma yedi ila 59 gün arasında yüzde 62 iken, 120 gün sonra sadece yüzde 24'e düşmeden önce yüzde 47'ye düştü.
"Belgelenmiş bağışıklığı baskılayan durumları" olan yetişkinler arasında etkinlik sadece yüzde 41 ile zirve yapmış ve 120 gün sonra yüzde 13'e düşmüştür.
Araştırmacılar, tüm yetişkinler veya "belgelenmiş bağışıklık sistemi yetersizliği" olan ve olmayanların birleşik popülasyonu arasındaki etkinlik tahminlerini vermemiştir. Ayrıca, düzeltilmemiş aşı etkinliği (VE) tahminlerini veya belirli değişkenler için ayarlama yapmadan önceki tahminleri de vermediler.
Synechion'un kurucusu ve başkanı David Wiseman, Epoch Times'a e-posta yoluyla yaptığı açıklamada, "Hem ham VE hem de düzeltilmiş VE raporlanmalıdır, böylece büyük tutarsızlıklar okuyucu için belirgin hale gelir ve sorgulanır" dedi.
Yoğun bakıma kabul veya ölüm olarak tanımlanan kritik hastalığa karşı etkililik, bağışıklık sistemi yeterli kabul edilen kişiler arasında 85'e yükselmiş, ancak 120 gün sonra yüzde 33'e düşmüştür. Bağışıklık sistemi baskılanmış olarak tanımlananlar arasında etkinlik yüzde 53'ün üzerinde tahmin edilmemiştir.
Etkililik 180 günün ötesinde ölçülmemiştir.
Araştırmanın bir parçası olarak çocuklar için etkinlik incelenmemiştir.
CDC araştırmacıları, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hastanelerden oluşan bir ağ olan VISION Network'ün verilerini inceledi. Dört veya daha fazla eski aşı takviyesi alan 50 yaşın altındaki kişiler hariç tutulmuştur.
Bağışıklığı yeterli olanların sadece yüzde 23,5'i ve bağışıklığı baskılanmış olanların yüzde 16,4'ü aşılanırken, geri kalanı en az iki doz COVID-19 aşısı almıştı.
CDC verilerine göre Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık yüzde 8'i hala aşılanmamıştır, ancak bu yüzde çok fazla olabilir (pdf).
Araştırmacılar, verilerin iki değerlikli dozların "COVID-19 ile ilişkili hastaneye yatış ve kritik hastalığa karşı koruma sağlamaya yardımcı olduğunu" gösterdiğini ve "bazı gruplarda korumanın azalmasının kanıt olduğunu" söyledi.
0 notes
Text
Yeni Kovid-19 aşısı İsviçre'de başarıyla test edildi
BASEL- Basel Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, yeni bir Kovid aşısını hayvan çalışmalarında başarıyla test etti. Modifiye edilmiş olarak tanımlanan koronavirüslere dayanan aşı, ağızdan veya burundan uygulanacak. İnsanlarda da klinik deneylerin yapılması planlıyor. Pazartesi günü Üniversiteden yapılan açıklamada, aşının "vücut hücrelerine girebilen ve etkili bir bağışıklık tepkisini tetikleyebilen ancak vücutta çoğalamayan modifiye edilmiş bir koronavirüse" dayandığı belirtildi. Yeni “tek döngülü” aşı, virüsün laboratuvarda üretilebilen özel olarak uyarlanmış bir versiyonuna dayanıyor. Bununla birlikte, aşılanan kişinin hücrelerinde, tek döngülü virüs ilk girişten sonra daha fazla çoğalamaz. Basel’deki bilim insanları aşıyı burun damlaları kullanarak hamsterlar üzerinde başarıyla test etti. Aşı, onları hastalığa karşı etkili bir şekilde korudu ve virüs bulaşmasını engelledi. Bilim insanları, RocketVax şirketi ile işbirliği içinde geliştirilen yeni aşı konseptinin yeni varyantlara ve hatta diğer virüslere de hızla uyarlanabileceğini iddia ediyor. "Güvenli ve etkili COVID-19 aşıları 2021'in başlarından beri mevcut olmasına rağmen, SARS-CoV-2 sürekli olarak ortaya çıkan yeni varyantlarla yayılmaya devam ediyor. Bazı bölgelerde toplum aşılara erişimden yoksundur; bazılarında da yeni mRNA aşılarına güven eksikliği vardır. Üniversiteden yapılan açıklamada, saklanması ve uygulanması kolay olan ve etkili bağışıklık koruması oluşturan yeni aşıların, SARS-CoV-2 koronavirüsünü uzun vadede uzak tutma yolunda önemli bir adım olacağı belirtildi. Aşı ile ilgili Patent başvurusu yapılırken, araştırma ekibi aşı üretimini ve aşıyı İsviçre'deki insanlar üzerinde denemek amacıyla bir çalışma yapmayı planlıyor. Bu arada Covid enfeksiyonları, düşük seviyede de olsa İsviçre'de dolaşmaya devam ediyor. Read the full article
0 notes
Text
SAĞLIK DOSYASI : Her ay 301 kişiye covid-19 aşısı tazminatı ödeniyor
Her ay 301 kişiye covid-19 aşısı tazminatı ödeniyor Almanya’da Covid-19 aşılarının yol açtığı ağır yan etkiler nedeniyle mahkemeye başvuran 301 kişiye her ay ömür boyu tazminat ödenmesine başlandığı belirtildi. 15 Nisan 2023 Almanya”da eyaletlerin bakım kurumları tarafından Covid-19 aşılarının yan etkileri nedeniyle tazminatlar ödenmeye başlandı. Şu ana kadar 301 tazminat başvurusunun onaylandığı…
View On WordPress
0 notes