Tumgik
#Allah'tan hoca beğendi
mel-inoe · 1 year
Text
bi kere felsefe dersinde hoca serbest bırakmıştı. bende efendi efendi resim çiziyodum. hoca ve öğrenciler önümde durup muhabbeti bırakıp beni izlemeye başlamışlar. o sırada da tam odak anubis çiziyordum.. alt kısmına gelince nası çizsem diyip duraksadım.. kaldırdım kafayı hoca beni izliyo öğrencilerle beraber.. "bakın şimdi kıpkırmızı olcak alnından başlıycak aşağı doğru" dedi arkadaşım.. kıpkırmızı oldum utanıp..ağğh
2 notes · View notes
1sairbisikletle · 7 years
Photo
Tumblr media
Hayırlı geceler sevgili ahali, iyisiniz inşallah. Ben iyi olmanın kıyılarında dolanıyorum, hatta bakıyorum baya iyiyim bugün, çok şükür. Neler yaptım diye dönüp bakıyorum son iki haftaya, öyle yoğun geçmiş ki günleri bile karıştırmışım. (Fakat artık alıştınız, "bu kızın yoğun olmadığı zaman mı var?!".) Ama bu hafta iki kat yoğundu, ondan böyle söylüyorum. Öncelikle geçtiğimiz iki hafta, sunumum olması hasebiyle pazartesi ve çarşamba gecelerini sabahlayarak geçirdim. Bilin bakalım n'oldu? İlk hafta iki sunumu da yapıp kurtulamadım çünkü vakit yetmedi. Bu hafta ise sadece birini yapabildim ama en çok stres yaptığım oydu, çok şükür atlattım. Anlatırken çok dağıldım çünkü her cümlemde hoca başka konulara daldı uzun uzun detaylara girdi. Çok güzel bir ders oldu ama ben o arada hoca nerede bitirecek de devam edeceğim diye düşüne düşüne haşat oldum. Sanırım hoca sunumumu beğendi, ama gerçekten uğraşmıştım. İbn Teymiyye'nin iktisadi görüşlerini anlatırken modern iktisattan da faydalanmaya çalıştım çünkü. Anlatırken tahtaya arz talep eğrisi falan çizdim, çok havalı oldu. Sorun bana bu artistlikleri yapacak kadar iktisat bilgin var mı? Yok tabi ki. Olsa zaten böyle cahil cahil sallayamam, Allah'tan hocayla paslaştık devamlı, dedim hocam ben bu kadar biliyorum. 10 dakika süre verdiği sunumu beraber 1 saat 50 dakikada bitirdik. Neyse bitti gitti şükür. Aynı gün sırf birinci dönem elimde olmayan sebeplerle kızdırdığım için bu dönem yanına gidemediğim danışmanımla karşılaştık, sadece çıkışta geleyim mi diyebildim ikimiz de meşguldük çünkü o an. Çıkışta gittim, azarımı yedim, tez hakkında konuştuk, mevzuları tatlıya bağladık. Sanırım, yani inşallah. Galiba ben iktisatçı oluyorum, hiç böyle ummamıştım. Cuma günü YÖK'ün düzenlediği bir toplantı vardı, ona gittim. Ayhan Bıçak'ı dinledik. Hocanın güzel tespitleri ve eleştirileri var ama dili on yıl öncesinin dili sanki, bir şeyler beni rahatsız etti ama ne olduğunu tam ifade edemiyorum. Cengiz Kallek de oradaydı, hocayla konuşmayı çok istedim ama nasip olmadı. Çıkışta kızlarla Akın'a gittik, o kadar çok güldük ki akşam dönerken yüzüm acıyordu. Bugün de sabah sempozyuma gittim, akşam film okumasına. Uzun süredir "festival filmi" izlemiyordum, iyi geldi. Filmi de beğendim ama onu ayrıca yazmak istiyorum. Dönerken ilginç bir şekilde hep hareketli şarkılar dinledim, hüzünlü şarkıları devamlı es geçtim. Garip bir mutluluk hali vardı üzerimde. Hayırlısı. Önümde vize haftası, bir adet okunacak tez ve üç adet yazılacak paper var. İki tanesi ciddi araştırma ve literatür taraması gerektiriyor. Bunların dışında zaten zorunlu okumalar aldı başını gidiyor, önünü alamadım yığılıyor gün geçtikçe. Dua bekliyorum bu hususta. Öyle işte Meursault. Hayat akıp gidiyor, yetişmeye cüret bile edemiyorum. Bugün babam kendini çok yıpratıyorsun, biraz kendine vakit ayırman lazım dedi. Babam bile o kadar uzaktan kendime ayıracak vaktimin kalmadığının farkında. Hayırlısı deyip devam etmeye çalışıyoruz, elbet düze çıkacağız.
11 notes · View notes