#Ali Güler
Explore tagged Tumblr posts
rayhaber · 3 months ago
Text
Gupse Özay, Netflix'te Yeni Dizi 'Platonik' ile Geri Dönüyor
Gupse Özay, Netflix’te Yeni Bir Diziye İmza Atıyor Geçtiğimiz yıl izleyicileriyle buluştuğu Lohusa filminde Burcu karakteriyle büyük beğeni toplayan Gupse Özay, şimdi de heyecan verici bir projeye daha imza atıyor. Özay, yeni Netflix dizisi Platonik‘in senaristliğini üstlenecek. Bu yeni projede, ünlü oyuncular Kerem Bürsin ve Öykü Karayel de başrolde yer alacak. Dizide Öykü Karayel ve Gupse Özay,…
2 notes · View notes
lefkosahaberleri · 14 days ago
Text
Arda Güler'in Fenerbahçe'ye Dönüşü ve Buluşmaları
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/arda-gulerin-fenerbahceye-donusu-ve-bulusmalari-30090/
Arda Güler'in Fenerbahçe'ye Dönüşü ve Buluşmaları
Tumblr media
Arda Güler’in Fenerbahçe’ye dönüşü, futbolseverleri heyecanlandırıyor. Bu içerikte, Arda’nın Fenerbahçe ile buluşmalarını, kariyerindeki dönüm noktalarını ve taraftar üzerindeki etkisini keşfedin.
https://lefkosa.com.tr/arda-gulerin-fenerbahceye-donusu-ve-bulusmalari-30090/ --------
0 notes
yazan-kalem-siyah06 · 5 months ago
Text
Tumblr media
Sonra güldü, bütün yüzüne yayılan,
açık, temiz, yalansız bi gülüşle güldü.
Eski bir dosta güler gibi güldü...
/// Sabahattin Ali.
12 notes · View notes
yasamsallik · 2 years ago
Text
Ali Şamil.
1 metre 10 santimdi.
Enver paşaya hediye edilmişti.
Köle gibi.
Zoraki “soytarı” yaptılar onu…
Garip garip kıyafetler giydirdiler.
Kadınları çocukları falan güldürdü.
Birinci dünya savaşında çarşı karışınca, Enver paşa apar topar İstanbul’dan ayrıldı, biraz da onları eğlendirsin diye Vahdettin’in kızı Ulviye Sultan’ın sarayına verdi Ali Şamil’i… Sultan’ın eşi İsmail Hakkı bey mert adamdı, tavla arkadaşı yaptı bu küçük insanı, ezdirmedi, alay ettirmedi, kolladı. Gel zaman git zaman… Milli mücadele başladı. Yurtseverler Anadolu’ya akıyordu. Padişah’ın damadı İsmail Hakkı bey de, onlardan biriydi. Eşinden bile gizlemek zorunda olduğu niyetini Ali Şamil’e çıtlatmıştı, güya vedalaşmak için… Pişman oldu. Çünkü, kocaman yürekli küçük insan, alenen tehdit etmişti, ya beni de götürürsün, ya da niyetini Sultan’a anlatır, senin gidişini de engellerim! Kuş tüyü yataklarını, bir kuş sütü eksik mutfaklarını geride bırakıp, sahte kimlikler, köylü kıyafetleriyle maceraya atıldılar, işgal kontrollerini aşıp, Adapazarı üzerinden Ankara’ya ulaştılar. Haberi vardı Mustafa Kemal’in… Çağırdı. Gittiler. Hayatımın en unutulmaz akşamıydı dediği akşamı yaşadı Ali Şamil… Mustafa Kemal’le kadeh tokuşturdu. Sonra, üç sene, İsmail Hakkı bey nereye, Ali Şamil oraya, kah su taşıma, kah telgraf, kah boyu kadar tüfek, elinden ne geliyorsa ama, hep cephede… Kelle koltukta yaşadı, İzmir’e girenlerin hemen arkasındaydı. O göğsünde sallanan, İstiklal Madalyası.
Nedir dersen…
Günümüzün gönüllü
soytarıları kavrayamaz.
Bu ruhtur, 19 Mayıs.
Ve, Osmanlı’da “gülünen” Ali Şamil, Cumhuriyet’te “Güler” soyadını aldı. 9 Eylül’de girdiği İzmir’den ayrılmak istemedi, Basmane garında memur yaptılar onu, neticede vade doldu, rahmetli oldu, Kokluca’da yatıyor
Tumblr media
40 notes · View notes
besiktas77 · 9 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Hunharca keyif yapanlar burada mı??
Durup dururken dans etme isteği geliyor mu size de?
Hava sanki her zamankinden daha güneşli...
İnsanlar daha mı güler yüzlü, bana mı öyle geliyor?
Çimler daha yeşil, öyle değil mi?
Kırmızı hiç bu kadar baştan çıkartıcı olmamıştı...
Kuşların cıvıltısı bile farklı. Cıvıltı değil bu, senfoni adeta...
Bir ses geliyor arkadan... Bir şiir kulağımda...
Ben Nazım Hikmet diyeyim, sen Cemal Süreya...
Tarık Akan ile Adile Naşit sarılmışlar birbirlerine, sevinç gözyaşı ikisindeki de... Barış Manço bir başka keyifle söylüyor Halil İbrahim Sofrası'nı...
Özkan Uğur değil mi o kahkaha atan??
Zeki Alasya takmış koluna Türkan Saylan'ı, önlerinde Berkin ile Ali İsmail... Gülümsüyorlar Boğaz'ın üstünde, gökyüzünde...
Münir Özkul'u duydunuz siz de, değil mi?
"Ben Yaşar Usta! Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi!" diye haykırıyor zalime...
Yaşar Nuri Öztürk, Fesli'nin kıçına basıyor tekmeyi! Fesini düşürüyor kaçarken fesli deli, tıpkı İzmir'de denize döktüğümüz o aşık olduğu Yunan gibi!
Uğur Mumcu ile Hrant arkalarına yaslanmış izliyorlar Adıyaman'ı, Bursa'yı, Balıkesir'i... "Oldu bu sefer" diyorlar...
Fatma Girik de sevinçten ağlıyor, Kız Kulesi'nin üzerinde. Sinem Başkan'ı alkışlıyor avuçları patlarcasına! "Ben Şisli'de başardım, sen de Üsküdar'da başaracaksın güzel kızım" diyor...
Ve şimdi susuyor hepsi...
Ayağa fırlıyorlar birden... Nasıl fırlamasınlar? Güneşten daha sarı saçları, Marmara Denizi kadar mavi gözleriyle, tam da Çamlıca Tepesi'nden izliyor Paşam eserini...
"Söylemiştim size..." diye fısıldıyor...
"Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacak..."
Gözümden akan yaşları siliyorum, tüylerim diken diken...
Tünelin sonundaki ışığa bakıyorum...
Gördüğüm o ışık trenin ışığı değilmiş, bildiğin gün ışığıymış!
Tünel bitti.
Karanlık bitti...
Fark ettiniz mi, yarınlar çok daha aydınlık şimdi!
herşey çok güzel olacak
Hissettiklerimi çok güzel yazmış.🇹🇷🇹🇷
Emre
Dolcel
18 notes · View notes
babeyouneedtodropout · 4 months ago
Text
2024 önsözü
Okuldan hiçbir zaman hoşlanmadım; okullar da beni sevmedi. Sayısız okul değiştirdim ve bıraktım; üstelik derslerde iyiydim.
Elbette lisede de okullarla olan tutkulu aşk hikayem bütün dramasıyla sürdü. Daha yeni çıkan sakallarıma ben bile anlam verememişken, onlara düşman kesilen kocaman öğretmenler saçlarımın uzunluğuyla da obsesif bir ilişkiye girdiler. Renkli hırka ve kazaklar giymek yasaktı. Küpe takmak, saç boyatmak, makyaj yapmak. Bazı öğretmenlerin dersinde su içmek bile yasaktı. Hiçbir zaman güler yüzle karşılanmadık; bile bile yetişkinler tarafından nefret edilmeye gidiyorduk her gün. Üniformaların içine sokulup bin bir türlü baskıya boyun eğmemiz bekleniyordu. Sahiden karakterim gereği, başka hiçbir sebeple değil; okullar bana ne kadar bela olduysa ben de onlara o kadar bela olmuşum. Mezun olduğumuz sene müdür yardımcısına benim hakkımdaki fikirlerini soran babam "No comment." cevabını almıştı.
Her gün hissettiğim baskıya kendimce karşı koymanın eğlenceli yollarını da bulmuştum. Kısa filmler çekip, yazılar yazıp, matematik dersinde haftalık edebiyat dergisi K'yı okuyarak geçirdiğim o günlerden birinde, aklıma başka bir şey daha gelmiş.
Kasım 2009; 17 yaşındayken okulumda gerçekleşen bazı saçmalıkları alaya aldığım bir yazı yazıp bunu anonim bir blogda yayınladım. Okulun adıyla açtığım bir profille Facebook'ta bütün okulu ekledikten sonra, kameraların yüzümü tespit edemeyeceği bir gizli operasyon kılığında gittiğim bir internet kafede, yazımı yayınladığım blogu okuldaki yaklaşık iki yüz kişinin duvarına paylaştım.
Ertesi gün elbette okul bu yazıyla fokurduyordu. Yalnızca öğrencilerin arasında değil; öğretmenler de öğretmenler odasındaki bilgisayarın başında. Birisi müdür yardımcısının bilgisayarının ekranında da blogu görmüş. Felsefe öğretmeni bunu yapan öğrencinin IP adresinin bulunacağını ve onu dava edeceklerini söyledi. Öfkesi anlaşılabilir; resmen hepsinin suratlarını türlü türlü fotoğraflara yapıştırmışım. Fakat kimse benden doğrudan hesap sormadı; kimsenin elinde bunu yapanın ben olduğuma dair herhangi bir delil yoktu, olamazdı da.
Canım edebiyat hocam elbette benim yazı dilimi bilir. Yakın bir arkadaşım o öğretmenimin düzenlediği bir tören sırasında cesurca bir hareketle blogdaki yazıyı bütün okula duyurdu. Bu ister istemez, töreni düzenleyen öğretmenimizi de bu işin içine çekip tehlikeye attı. Öğretmenim bana, "Her kim bu yazıyı yazdıysa işlevini gördü; mesajı gerekli yerlere ulaştı. Şimdi kaldırabilir bence." dedi. Bu girişim aleyhimize dönmeden, iyi bir zamanlamayla, bu patlattığım enerjiyi bir bütünlüğe kavuşturmam için nezaketli bir öneri.
Birkaç gün sonra yazıyı kaldırıp bloga bir tavuk yahnisi tarifi koymuştum.
Blogu silmeden önce çıktısını alıp arşivlemişim. Bu yaz, dedemle anneannemin köyevindeki kitaplığı düzenlerken buldum.
O dönemin öğrenciliğini yaşamakta olan 17 yaşında birinin ağzından bir eleştiri. Bence değerli. Yeniden erişilebilir olsun istedim.
Şimdilerde öğrenciler benzer muamelelere maruz kalıyor mu bilmiyorum. Bazı açılardan bütün bunlar küçük dertler gibi de görünebilir. Fakat geçenlerde Ahmet Emin Yalman'ın Köy Enstitüleri hakkındaki kitabı Yarının Türkiye'sine Seyahat'i yıllar sonra yeniden okudum. Eğitimin yıllar içinde nasıl bir kepazeliğe dönüştürüldüğünü o kadar net gösteren bir karşılaştırma yaratıyor ki.
Bir gün bu berbat sistemi baştan aşağı değiştirip hep beraber özgürleşelim.
Hayatım boyunca tanıdığım birkaç olağanüstü öğretmenim oldu; onları da sevgiyle anarak,
Mayıs
Tumblr media
Tumblr media
Ali kıran baş kesenlerin dünyasına hoş geldiniz.
Muhabirlerimiz sizler için canlarını ortaya koyarak bu dehşet verici dünyanın içine girip, çarpıcı röportajlarla eğitim-öğretimin en güzel taraflarını bizlere yansıttılar.
Uzaktan bakıldığında şipsevdi rengindeki okulun oldukça ürkütücü bir havası vardı. İçine girdiğimizde ise ne kadar tatlı karakterlerle karşılaştığımıza şaşırdık ve önyargımızdan utanç duyduk. Bizi kambur duruşlu, sarı boyalı saçlı bir hanımefendi karşıladı ve gömleğimizi pantolonumuzun içine sokup saçımızı kestirmemizi söyledi. Ona öğrenci değil gazeteci olduğumuzu anlatmaya çalışırken “Bir saniye” dedi ve arkasından geçen kırmızı hırkalı kız öğrencinin iki kolunu ve kafasını çevik bir hareketle bedeninden ayırdı. “Hah, şimdi oldu. Buyrun sorularınızı alalım.”
Tumblr media
-Bize biraz kendinizden bahsedin.
-Adım S.T. Nerede, ne zaman doğduğumdan emin değilim. Öğrencilerim benim bu okulun harcından çıktığımı düşünüyorlar. Haklı olabilirler. Zira bu okul dışında hayatımın hiçbir hareketi yoktur. Okul benim her şeyim. Onu, öğrencilerimi çok seviyorum!
Duygusal anlar yaşayan müdür yardımcısı S.T. ona uzattığımız mendile gözyaşlarını sildi ve yanından geçen uzun saçlı erkek öğrenciye hiçbirimizin duyamayacağı yüksek bir frekansta haykırdı, okulun dışındaki köpekler acıyla inlediler.
S.T.: Daha ne diyebilirim ki. Anı yaşamaktan yanayım. Her sabah erkenden okuluma gelir, şimdi pek sevilmeyen bir Alman liderin motivasyon konuşmalarıyla güne başlarım. Nöbetçi olmadan önce yanıma uğramaları gereken öğrenciler üzerinde doğu Asya ülkelerindeki yıllarımda öğrendiğim dayanıklılık testlerini uygularım.
-En sevdiğiniz gün hangisidir?
S.T.: Pazartesilere bayılırım. Pazartesi günüme pilates yaparak başlıyorum ve ruhumun tazelenme döngüsünün tamamlanması için İstiklal Marşı bitene kadar derin nefes alıp veriyorum. Off… Sıra halinde benim önümden geçip okula girmek zorunda olan o öğrenciler yok mu. İşte o zamanlar, “Tanrım, iyi ki öğretmenim!” diyorum. Onlar benim avucumun içindeki minik, aciz, zayıf, korkak, körpe, savunmas… Yani, onların eğitim ve öğretimi, çok mühim, çok değerli.
-Disiplin kurallarına uymayan öğrencilere uyguladığınız yaptırımlar nelerdir?
S.T.: Valla öncelikle velileri geeeldi geldi, gelmedi onlar da gelmesin. Velisini çağırmayan ve öksüz olanları ise kitaplığımdaki özel bir kitabın ittirilmesiyle açılan gizli odama alıyorum ve onları orada… Orada… Ay, nerede bu asi öğrenciler, nereye kayboldular!
-Teşekkür ederiz S.T. ilerleyen saatlerde başka konularda da görüşlerinizi alacağız.
Biz kendisine veda ederken o kolonların arkasına saklana saklana giden küpeli bir kız öğrenciyi ayağından çıkan ÇIT sesiyle fark etti ve kulağını kökünden koparıp yedi.
Koridorun sonunda elinde bir Türkiye haritası taşıyan bir hanımefendiye rastladık.
Tumblr media
-Merhabalar. Bize kendinizden bahsedin.
-Ayy çok ani oldu. Neyse, anlatayım. Ben N.H. İnsan eline karşı antipatim var ve öğrencilerimin o el denen berbat organdan kurtulmalarını istiyorum; bu yüzden onlara elleri kopana kadar bütün ders bir daha asla okumayacakları yazılar yazdırırım. Bir gün bana bunun için teşekkür kartları gönderecekler. (Başkalarına yazdırarak tabi.)
-Kıyafet yönetmeliği konusunda çok hassas olduğunuzu duyduk. Bu hassasiyetiniz nereden geliyor?
N.H.: Zor bir çocukluk geçirdim :( İlkokulda okulumun zorba kızı beni hep aynı kıyafetleri giymeye zorladı. Okulda onun yüzünden hep aynı gömleği giydim. Beni okulun dışında da gözetliyordu ve kıyafetimi çıkarmaya kalkıştığımda kafama büyük magmatik ve tortul kayaçlar fırlatıyordu. Yıllar geçti, ben büyüdüm ama kıyafetlerimi hiç çıkaramadım. Sonra o zorba kızın aslında bana iyilik yapmaya çalıştığını anladım. Gördüm ki yıllarca aynı kıyafeti giymek zorunda kalarak modaya karşı olağanüstü bir hassasiyet geliştirebilmişim. Ben de modaya bu hassasiyetle büyümelerini istediğim öğrencilerimin önce ondan mahrum kalmalarını istiyorum.
O sırada “kıyafet yönetmeliği” sözünü duyan S.T. alevler ve dumanların içinden yanımızda belirdi. Gülümseyen N.H. “O kıyafet yönetmeliği lafının geçtiği yerlerde oluşuverir. Biz ona aramızda on sekiz harfli diyoruz.” dedi.
S.T. söze girdi. “Kıyafet yönetmeliği çok önemlidir. Eğitimin temel taşı, baş hedefi, tek anlamıdır. O olmasa etraf rüküş giyimli öğrencilerle dolacaktı. Hayatta katlanamam. Paris’te böyle değildi.”
N.H. müdür yardımcısına katıldığını söyledi. “Ayrıca bütün öğrencilerin ekonomik durumu aynı değil. Fakir öğrencilerimizin diğerlerine imrenmelerini istemiyoruz.”
-Sizce bir sosyal devlette neden yeni kıyafetler alamayacak kadar fakir insanlar var?
Tumblr media
-Merhaba gençler! Nasılsınız?
-...
-Keyfiniz yerinde mi? Hayat nasıl?
-...
-Iıı… Buraya röportaj yapmaya geldik. Konuşmak isteyeniniz var mı?
-...
Kimse tek kelime etmedi.
Kıyafet yönetmeliği Madde 12 - Lise ve dengi okullarda (1) b. Erkek öğrenciler:
Ceket, gömlek ve pantolon giyerler; kravat takarlar. Okul yönetimince uygun görülmesi halinde, sıcak mevsimde sadece gömlek ve soğuk mevsimde ceket altına kapalı yakalı kazak giyilebilir. Okul içinde baş açık, SAÇLAR KISA ve temiz olur. Ense düz ve açık olup favori, sakal ve bıyık bırakılmaz. Zincir, kolye, yüzük vb. ziynet eşyası takılmaz.
Tumblr media
Yönetmelik saç uzunluğuna dair göreceli bir terim olan kısadan daha ileri bir detaya girmiyor. Öğrenciler üzerinde zorbalıkla uygulanan bu baskıyı öğretmen ve okul yöneticileri tamamen keyfi, kişisel bir tanımlamayla belirliyorlar. Dolayısıyla öğrenciler tamamen o öğretmenin tolerans düzeyine, insafına bağlı olarak bedenleriyle ilgili çok doğal olan bu meselenin eziyetine maruz bırakılıyorlar.
Sınıftan çıktığımızda enerjik bir hanımefendiyle karşılaştık.
Tumblr media
-Merhaba. Kısa bir röportaj için vaktiniz var mı?
-Ahh… Bu sene görev ve yetkilerim arttı. Dolayısıyla çok meşgulüm. Ama pekala ricanız üzerine konuşacağım.
-Bize biraz kendinizden bahsedin.
-Adım S.K., tarih öğretiyorum. Bir yandan da artık idarede görev alıyorum. Çocuğum ceketini giy. Çocuğum gömleğini düzelt. O kravatın hali ne öyle. O saçı kestir. TANRIM, BEN NE DİYORUM!”
S.K. yeni yetkileriyle birlikte gelen sorumlulukların onun karakterini değiştirmesinden korktuğunu söyledi.
-Önceden öğrencilerim beni çok severdi. Sevilmeyecek biri değildim ki. Özgürlüklerden yanaydım. Şu işe bakın! Beynime taktıkları idari görevli çipi yüzünden söylediklerimi kontrol edemiyorum. Tanrım! ÇILDIRIYORUM!
Filozofun yorumu:
Tumblr media
“Vatandaş vezir olunca yüksek vergiye okey demiş. Sevgili dostum, bazen yeni makamlara yükselenler geçmişlerini unutur, önceden savunduğu değerleri motomot silip atmak öyle durumlarda çok da zor olmaz. Üj, bej yetki uğruna karakterinden ödün vermek de bizim kitabımızda yazmaz.”
S.K. kederli bir halde alnına masaj yaptı ve konuşmaya devam etti.
-Bazen öğretmenlerin padişahtan çok padişahçı olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerimiz yaşadıkları baskıların anlamsızlığını sorguladıklarında “Kuralları koyan biz değiliz, bunlar yönetmelik.” diyoruz. Ama yönetmelikleri düzenleyen kim? Eğitimi doğrudan sağlayan biz öğretmenlerin, öğrenciler için daha iyi olacak uygulamalara dair neden söz hakkımız yok? Hatta bu eğitimi alan, neredeyse bütün zamanını buraya veren öğrencilerin kendilerinin neden hiç söz hakkı yok?
Koridorun başından ritmik bir müzik yükseldi ve ortaya iki yandan takla atarak gelen iki kadın ve ortalarında salınarak, ağır ağır yürüyen başka bir kadın çıktı.
Tumblr media
Bizler yaramaz kızlarız! Cessi, Yohanna ve Tiffani, SAVULUN!
S.K. panikle kaçmaya çalışırken, üç kadından sağdaki Yohanna ve soldaki Tiffani çevik bir hareketle S.K.’yi kolundan tuttular.
“Demek diktamıza karşı propaganda yapan vatan haini sensin.” Durumu hemen iki metre arkalarında duran Cessi’ye telsizle bildirdiler. Cessi sinsi adımlarla yanlarına geldi ve “Demek o artiz sensin.” dedi. Ekibimiz bu vahim manzara karşısında endişe duyarak oradan uzaklaştı.
Filozofun yorumu:
Tumblr media
“Aga diyeyim sana, yağın bulaşsın bana. Güzel arkadaşım, kod adı Yohanna olan S.E. ve Tiffani olan N.D.’nin bu tür hareketleri, bize her öğretmenin S.K. gibi vicdan hesaplaşmaları içinde olmadığını, bazılarının gayet de keyifle bu zorbalığın bir parçası olmak için güce yanaştıklarını gösteriyor. Üçlünün yaptıkları Hindistan gezisinde örgütlendiklerini düşünüyoruz zümremce.”
Bir pencerenin önünde, bir çevçevenin içinde bize gülümseyerek bakan bir öğrencinin fotoğrafına rastladık. Hemen altında “B. seni unutmayacağız.” yazıyordu. Bir öğrenciye bu fotoğrafın hikayesini sorduk.
“B. geçen sene kanserden öldü. Çok sevilen bir arkadaşımızdı. Bir yıl içinde sürekli kötüye giden durumuna rağmen, ölümü yine de hepimiz için büyük bir şok oldu. Gerçi müdür yardımcımız S.T. onun öldüğüne hala inanmıyor. Zaten B.’nin hastalığının ilk günlerinden birinde B. düşüp bayıldığında S.T. onun numara yaptığını söyleyerek eve gitmesine izin vermemişti.”
Kanımızı donduran bu açıklamayı hemen S.T.’nin kendisine sorduk. S.T. önce bu olanları anlatan öğrenciyi cebinden çıkardığı alev tabancasıyla kavurdu ve bir sigara yaktı, kocaman bir dumanı mikrofonumuza üfledi ve konuşmaya başladı.
Tumblr media
“Abicim ben ölüme inanmam. Hayatın ebedi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bu dünyada acı, özlem, yas, sevgi, dostluk, hatta anne sevgisi; hepsi külliyen yalan. B. de öldüm diye duygu sömürüsü yapıyor şimdi, bak göreceksin bir yıl sonra ortaya çıkacak tıpış tıpış gelecek. Elvis ve B. ölmedi. Ayrıca punk’s not dead.”
Bu sözleri gayet soğukkanlılıkla söyledikten sonra şuh kahkahalar atan S.T.’nin daha önceden de okul merdivenlerinden inerken sara krizi geçirip yere düşen bir öğrenci için “Dikkat çekmeye çalışıyor. Yalandan yapıyor.” dediğini öğrendik.
Benzer bir durum A. adlı öğrencinin herkesi sarsan ölümünün ardından idarede görev alan F.K.’nin, arkadaşlarının yasıyla ağlayan öğrencilere saldırmasıyla gerçekleşti. F.K. konu hakkında “Biz FBI tarafından her koşulda soğukkanlılığımızı korumak üzere eğitildik. Hiçbir ölüm ya da kayıp bizi etkileyemez. Öğrencilerimizin daha güçlü olmalarını istiyoruz. Ağlayanları dövüyoruz.” dedi.
Tumblr media
Kameramanımız objektifini koridorun başına çevirirken, bir erkek öğrenci kamerayı görüp panikle vücudunun mahrem yerlerini kapattı. Koşarak yanına gittik ve ona neden çırılçıplak olduğunu sorduk.
“Öğretmenimiz E.S. önce kolumdaki bilekliği, sol kulağımdaki küpeyi, ardından siyah hırkamı, mavi gömleğimi, baskılı tişörtümü, kanvas pantolonumu ve arkasında KISS MY ASS yazan bokserımı aldı. Ben de kravatımla cıscıbıl kaldım.”
-Ama bu nasıl olur?!
“Oluyor işte; öğretmenler kurallara uymadığını düşündükleri eşyalarımıza kalıcı olarak el koyabiliyor, onları çöpe atabiliyorlar.”
Konuyu duyan bir kız öğrenci yanımıza geldi.
“Derse elimdeki kahveyi bitiremeden girdiğimde kahvemi çöpe döktürüyorlar.”
-Hay Allah, biz E.S.’nin başka bir okula tayin edildiğini duymuştuk ama.
“Evet, yeni okulunda bizim okulumuzu kötülüyormuş. Ayrıca okulumuzda çalıştığı dönemde edindiği kıyafet hasılatıyla bir defile düzenleyerek okulun ilk haftasında dikkatleri üzerine çekmiş.”
Tumblr media
İki öğrenci S.T. tarafından kazan dairesinde zehirli gazla öldürülürken, ekibimizin dikkatini bir sınıftan gelen öksürük, hatta adeta boğulma sesleri çekti. Sınıftan içeri girdiğimizde bir öğrencinin boğazını tutarak çırpındığını gördük. Çabucak çantadan çıkardığımız bir şişe suyu öğrenciye uzatıyorduk ki başka bir el tarafından durdurulduk.
“DURUN!”
Tumblr media
-Aman efendim, öğrenciniz boğuluyor. Burada bir öğretmen olarak önce sizin müdahale etmeniz gerekmez mi?!
“Öncelikle. Saygıdeğer arkadaşım. Ne için. Gelmiştiniz?”
-Türkiye Cumhuriyeti eğitim sisteminin güzelliklerini belgelemeyi amaçlayan bir proje için röportajlar yapıyoruz.
“Öyle mi. Buyrunuz oturunuz.”
-Öğrenciniz boğuluyor. Neden su içmesine izin vermiyorsunuz?
“Efendim. Acı. Çekilir. Boğulma. Yaşanır. Boğulsunlar efendim. Boğulsunlar. Boğulma, yaşanmalıdır.”
-Ne.
“Bu bir. Özel durumdur. Ama ben. Normal şartlar altında da. Dersimde. Bir öğrencinin. Su içmesine. Katiyen. Müsaade. Etmem.”
-Bunu yapmanızın sebebi nedir?
“Efendim. Bu. Benim. Nevi şahsıma. Münhasır. Problemlerimden. Kaynaklanmaktadır. Ayrıca. Küresel ısınmayı. Herkesten çok. Dikkate almaktayım. Evimi aydınlatmak için. Geleneksel ampul yerine. Fitilli lamba kullanıyorum. Evimin bahçesine. Bambu diktim. Neden? Çünkü bambular. Bahçe bitkilerinden. Çok daha fazla. Karbondioksit emer. Televizyonumu stand-by’da. Bırakmam. Öğrencilerimin de. Su israfında. Bulunmalarından. Hoşlanmıyorum. O su. Kıtlık geldiğinde. Çok fazla. Değerlenecektir.”
-Su bir doğal ihtiyaç değil midir? Bunu üç gün içemeyen insanlar ölüyor. Susuzluğunu gideren öğrenciler hem dersi daha iyi anlamaz mı?
“Efendim. Acı. İnsanı. Olgunlaştırır.”
Suratı mosmor kesilen öğrencinin öldüğü sırada zil çaldı ve teneffüs zamanı ekibimiz sınıfı terk etti. Merdivenden inerken S.T.’nin iki öğrenciye çılgıncasına haykırdığını gördük.
Tumblr media
“HAYDAR BEY DE BENİM ARKADAŞIM AMA BEN ONUN KOLUNA GİRİP DOLAŞIYOR MUYUM?!?!?!?!”
Ama… Hocam…
“Sus! Cevap veeerme bana cevap veeermiyceksin. Zaten yine takmışsın lensleri ölü balık gibi bakıyorsun.
E hocam…
“Kaybolun! Bu seferlik hayatınızı bağışlıyorum. Şanslısınız ki bugün evden çıkmadan önce dünden daha az öğrenci öldüreceğime dair kendime söz vermiştim. Ama bir daha sizi baş başa diz dize görürsem gördüğüm yerde vururum!”
S.T.’ye onu bu kadar sinirlendirenin ne olduğunu sorduk.
“Ay Allah’ım, ahlaksızlık kol geziyor. Toplumda hiç ahlak kalmadı. Zaman kötü ve bu gençler de kötü yoldalar, gördünüz mü oğlan nasıl da kolunu kızın omzuna atmış, e pes doğrusu. Ben de gencim ve havalıyım ayrıca I know how to rock ama ben karşı cinsle öyle içli dışlı hiç oluyor muyum?”
Filozofun yorumu:
Tumblr media
“Sevgili dostum. Kendilerinde motomot başka insanların ahlakına müdahale etme cüreti bulan insanların asıl kendileri ahlaktan nasibini alamamıştır. Başkalarını ahlaksızlıkla suçlayarak kendilerinde daha yüksek ahlaki değerler olduğunu ispatlamak zorunda hissedecek denli acizdirler. S.T. öyle görünüyor ki bunca çok değerli fonksiyonunun yanında bir de namus bekçiliğine soyunmuştur.”
İşte durum böyle sevgili okuyucularımız. Projemiz çerçevesinde ülkemizin eğitim-öğretiminin ne kadar erdemli, doğru, mantıklı, insancıl, sevgi ve saygı dolu kişilerce yürütüldüğünü gözler önüne sermekten gurur duyuyoruz. Bunu yaparken endişelenmeye ne gerek var? Biz köprüyü geçene dek ayıya dayı deme taraftarı değiliz; geçtiğimiz her köprünün manzarasını seyredebilmek bizler için daha değerli.
Okula yaptığımız ziyarette, okullarda gerçekten de büyük çelişkilerin olduğunu gördük; ve gözlemlerimiz sonucunda okulun bir toplum için en kritik yerlerden biri olduğu, ve ancak okullarında özgürleşebilen insanların yaratacağı bir toplumun yaşanılası bir yer olabileceği düşüncesine vardık.
İşler buradan bakıldığında vahim görünüyor. Biraz uzaktan baktığımızda da öyle. Daha uzaktan yine aynı. Fakat umut değerlidir; boş bir şey de değildir. Hareket ve değişim getirir.
Nasıl bir dünyada, nasıl yaşamak gerek? Parayla cennetin anahtarını satanlara gidip cehennemin anahtarı nasıl talep edilir? “Evladım manyak mısın, cehennemin anahtarını alıp ne yapacaksın?”
Banane banane. İsterim de isterim. Evet, isterim de isterim.
Galiba deli deyip bir miktar para karşılığı elimize verdikleri bir anahtar.
Bu anahtarla meydana koşanlar.
Heyyyy, cehennemin anahtarı bende! Kapısını az önce kilitledim! Artık kimse oraya gitmeyecek!
Kilitledim orayı!
Duydunuz mu?
Artık özgürsünüz!
2 notes · View notes
bulutlarmiisalii · 2 years ago
Text
DEPREM ZEDELER İÇİN ÜCRETSİZ KONAKLAMA SAĞLAYAN OTELLER.
JOKER HILL SIDE
+90 549 505 07 15
KEMER ASİDOMA SUİT
+90 544 226 07 61
ANTALYA MOGONS EXCLUSİVE
+90 242 844 17 17
ANTALYA TAHTA VİLLA OTEL
+90 533 927 42 56
ANTALYA OTEL GRAND KAYALAR
+90 242 244 18 11
ANTALYA CLUB PINARA OTEL
+90 242 821 55 58
ANTALYA ZİNBAT OTEL
+90 242 844 34 75
ANTALYA ÖZKAYMAK FALEZ OTEL
+90 242 238 54 54
ALANYA CLEOPATRA YILDIZ OTEL
+90 242 513 65 50
ANTALYA LAREN FAMILY OTEL
+90 242 323 33 33
ANTALYA EXPO PALAS OTEL
+90 532 307 06 87
ANTALYA MOLİNO OTEL
+90 242 836 17 80
ANTALYA LAREN SİA SİDE OTEL
+90 242 351 15 15
ANTALYA ALİNA OTEL
+90 536 564 97 83
ALANYA BEBEK OTEL CLEOPATRA
+90 534 372 07 07
SELECT APART ALANYA
+90 242 523 33 32
SİDE SU OTEL
+90 242 753 60 20
SUMMER ROSE MANAVGAT
+90 532 170 40 99
ESVIDA OTEL KEMER
+90 505 085 13 37
BELKON CLUB BELEK
+90 242 725 62 33
DER INN OTEL KONYA ALTI
+90 242 228 06 63
Deprem Bölgesinde Yaşayıp Evleri Hasar Görmüş Ailelerimizi Ücretsiz Erzurum da Konaklama Kararı Aldık
Muhammet Ergin 0538 603 0782
Ömer Faruk Ergin 0532 595 4992
Deprem Bölgelerinden Karamana Gelecek Olan Depremzede Kardeşlerimize İşletmiş Olduğum Han Konaklama da Ücretsiz Konaklama Yapabilirler
İletişim Numaralarımız
0541 213 51 80
0552 271 66 04
0552 271 66 05
Diyarbakır çevresinde dışarıda kalan varsa 200 kişilik kalacak yerimiz var. getirmek için arabalarımız da var .herşey ücretsizdir .irtibat.05350515295
Arkadaşlar merhaba bu grupta yaklaşık 270 kişi var ben bir duyuru yapmak istiyorum Antalya'da da evim var Van'da da evim var hasta olan hamile olan yaklaşık 10 kişilik barındırma yerim var tabii ki hepsini yardım olma imkanım olmadığı için bu grupta deprem olan yerlerde varsa bu numaradan bana ulaşabilir 543 562 85 76 Sabahat Ceyhan bekliyorum
Arkadaslar yardim ekiplerini goturen ucaklarimiz bos donuyor, varsa tanidiklariniz yonlendirin ucaklara aliyorlar
Antep den gelmek isteyen olursa
Güler Timur
+90 507 753 02 41
Adıyaman dan gelmek isteyen olursa iletişim bilgisi.
Cengiz Özdemir
+90 532 131 53 45
THY; Adıyaman, Antep , Adana, Diyarbakır ve Malatya'dan İstanbul'a, Ankara’ya dönmek isteyenleri ücretsiz getiriyor, bu bilgiyi çevrenize iletebilirsiniz
*DEPREM BÖLGESİNDEKİ İL VE İLÇE BELEDİYE ÖZEL KALEM BİLGİLERİ*
Deprem bölgelerinden ulaşamadığınız arkadaşlarınızı, tanıdıklarınızı özel olarak bu numaralardan bildirebilirsiniz. Bu mesajı bölgedeki arkadaşlarınızla da paylaşabilirsiniz. Lütfen şu süreçte numaraları art niyetli kullanmayın.
*Allah yardımını bizlerden esirgemesin.*
*ADANA* **
Aladağ - ALİ OCAK - 05353117080
Tufanbeyli - ERTUĞRUL GÜNDOĞAN - 05058977979
Yüreğir - ÖMER ŞERİF GÜNDÜZ - 05512340194
*ADIYAMAN* **
İl - NEVZAT YILDIRIM - 05304432375
Besni - HASAN SABAK - 05067012208
Çelikhan - KADİR ÇELİK - 05366800599
Sincik - SEYFULAH SAKIZ - 05428085710
*DİYARBAKIR* **
Bağlar - SIDDIK AYCIL - 05327803727
Çermik - SONGÜL AKDAĞ - 05458820862
Hani - ABDURRAHMAN DALÇİÇEK - 05322953573
*HATAY* **
Antakya - SABİT GÖKHAN YILMAZ - 05326060671
İskenderun - YUSUF DAĞLI - 05345793902
Yayladağı - RAMAZAN ÖZDEMİR - 05437700502
*GAZİANTEP* **
Büyükşehir - NİLGÜN GÖREN - 05317751185
Nurdağı - FURKAN ÇETİN - 05436830220
Şahinbey - SAMET DURMUŞ - 05346875343
Şehitkamil - VEYSEL TOKSOY - 05343204781
*KAHRAMANMARAŞ* **
Büyükşehir - MUSTAFA YILDIZ - 05062840383
Afşin - AHMET GÜNDOĞAR - 05415114606
Dulkadiroğlu - MEHMET DÜNDAR - 05335142828
Onikişubat - MUSTAFA DUYMAZ - 05326677277
Pazarcık - VEDAT KIZILDAĞ - 05335474709
*KİLİS* **
İl - OSMAN BULUT - 05529954114
Musabeyli - İSMAİL DEMİR - 05436329843
*MALATYA* **
Büyükşehir - ESRA DAĞDELEN - 05323964244
Battalgazi - MEHMET ACUN - 05327101180
Yeşilyurt - MEHMET KAYHAN - 05352049097
*OSMANİYE* **
Bahçe - İSMET KAVCI - 05449588080
Düziçi - EYLEM YEŞİL - 05413485686
Toprakkale - FATİH GÖK - 05063158875
43 notes · View notes
aynodndr · 2 years ago
Text
SULTAN ŞEHİR DESTANI
Boş sohbetten haz almayız sözümüz başka bizim
Sırr-ı Hikmet ders okuduk özümüz başka bizim
Unvanımız "Sultan Şehir" "Yiğitlerin Harmanı"
Bugün bakar dünü görür gözümüz başka bizim
Bizim ile benzemezler ne Bağdat ne de Halep
Naylon kumaş dokumayız bizde yün kelep kelep
Mala mülke meylimiz yok etmeyiz çoğu talep
Biz kanaat sahibiyiz azımız başka bizim
Eğri olmaz kantarımız hep düzdür terazimiz
Şu "Yukarı Tekke"de de saklı durur mazimiz
Orda yatar ol mübarek "Abdul Vahap Gazi"miz
Onunla bir yola çıktık gezimiz başka bizim
"Ulu Camii" "Gök Medrese" şu "Çifte Minare"ler
Bizde ecdat yadigarı bu ulvi emareler
Her kapıda hüsn-ü hatla yazılı ibareler
Mecazi bir yol yürütür izimiz başkaa bizim
Pir Sultan'da dar ağacı gömleğini giyeli
Ruhsati'de ol serini taş yastığa koyalı
Karatoprak hal diliyle "Veysel"e gel diyeli
İnler durur dört sarı tel sazımız başka bizim
Zemheride geçit vermez "Karabayır" "Çamlıbel"
İliklere işler soğuk kuzeyden eserse yel
İki büklüm olur insan ayak donar tutmaz el
Bizde kışın tarifi yok buzumuz başka bizim
Yaz görünmez "Mart Dokuzu" "Abrul Beşi" çıkmadan
Akıp gitmez Kızılırmak evi barkı yıkmadan
Harman sonu bir yel eser usanmadan bıkmadan
Bu da kışa ışarettir güzümüz başka bizim
Cemre yere düşer düşmez artık güler yüzümüz
Mor dağlarda meler durur koyunumuz kuzumuz
Bin bir türlü renk giyinir bayırımız düzümüz
Bir çiçekte elli arı yazımız başka bizim
Nakış nakış dokunmuştur kilimimiz halımız
Heybemizle çuvalımız çorabımız şalımız
Bir nameyle suya iner davarımız malımız
Bir nameyle sudan döner yozumuz başka bizim
"Un Helvası" "Dal Turşusu" Sultan Şehrin kimliği
Kuşburnusu karamuğu madımağı yemliği
Semaverin üzerinden indirmeyiz demliği
Izgaramız kebabımız közümüz başka bizim
"Dört Eylül"de karar aldık istikbale yön verdik
Vatan için birlik olduk tüm dünyaya şan verdik
Şehit düştük gazi olduk üç kıtada can verdik
Atatürk'ten "paye"miz var pozumuz başka bizim
KAHYAOĞLU der ki size tarif ettim ilimi
Eğer yalan söyledimse gelin kesin dilimi
Topal Timur olmaz olsun bırakın şu zalımı
İçimıze ateş koydu sızımız başka bizim
Ali Atar
7 notes · View notes
delitay · 2 years ago
Text
YENİ KABİNE
Cumhurbaşkanı Yardımcısı- Cevdet Yılmaz
Adalet Bakanı- Yılmaz Tunç
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı- Mahinur Özdemir Göktaş
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı- Vedat Işıkhan
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı- Mehmet Özhaseki
Dışişleri Bakanı- Hakan Fidan
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı- Alparslan Bayraktar
Gençlik ve Spor Bakanı- Osman Aşkın Bak
Hazine ve Maliye Bakanı- Mehmet Şimşek
İçişleri Bakanı- Ali Yerlikaya
Kültür ve Turizm Bakanı- Mehmet Nuri Ersoy
Milli Eğitim Bakanı- Yusuf Tekin
Milli Savunma Bakanı- Yaşar Güler
Sağlık Bakanı- Fahrettin Koca
Sanayi ve Teknoloji Bakanı- Mehmet Fatih Kacır
Tarım ve Orman Bakanı- İbrahim Yumaklı
Ticaret Bakanı- Ömer Bolat
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı- Abdülkadir Uraloğlu
Tumblr media
HAYIRLI OLSUN.
15 notes · View notes
yasamasancisi · 2 years ago
Text
ÖNEMLİ DUYURU:
Olduğunuz gruplara ve panellere atalım. İhtiyacı olanlar ulaşabilirler.
DEPREM ZEDELER İÇİN ÜCRETSİZ KONAKLAMA SAĞLAYAN OTELLER.
🔺JOKER HILL SIDE🔺
+90 549 505 07 15
🔺KEMER ASİDOMA SUİT 🔺
+90 544 226 07 61
🔺ANTALYA MOGONS EXCLUSİVE🔺
+90 242 844 17 17
🔺ANTALYA TAHTA VİLLA OTEL🔺
+90 533 927 42 56
🔺ANTALYA OTEL GRAND KAYALAR🔺
+90 242 244 18 11
🔺ANTALYA CLUB PINARA OTEL🔺
+90 242 821 55 58
🔺ANTALYA ZİNBAT OTEL🔺
+90 242 844 34 75
🔺ANTALYA ÖZKAYMAK FALEZ OTEL🔺
+90 242 238 54 54
🔺ALANYA CLEOPATRA YILDIZ OTEL🔺
+90 242 513 65 50
🔺ANTALYA LAREN FAMILY OTEL🔺
+90 242 323 33 33
🔺ANTALYA EXPO PALAS OTEL🔺
+90 532 307 06 87
🔺ANTALYA MOLİNO OTEL 🔺
+90 242 836 17 80
🔺ANTALYA LAREN SİA SİDE OTEL🔺
+90 242 351 15 15
🔺ANTALYA ALİNA OTEL🔺
+90 536 564 97 83
🔺ALANYA BEBEK OTEL CLEOPATRA🔺
+90 534 372 07 07
🔺SELECT APART ALANYA🔺
+90 242 523 33 32
🔺SİDE SU OTEL🔺
+90 242 753 60 20
🔺SUMMER ROSE MANAVGAT🔺
+90 532 170 40 99
🔺ESVIDA OTEL KEMER🔺
+90 505 085 13 37
🔺BELKON CLUB BELEK 🔺
+90 242 725 62 33
🔺DER INN OTEL KONYA ALTI🔺
+90 242 228 06 63
🔴Deprem Bölgesinde Yaşayıp Evleri Hasar Görmüş Ailelerimizi Ücretsiz Erzurum da Konaklama Kararı Aldık
Muhammet Ergin 0538 603 0782
Ömer Faruk Ergin 0532 595 4992
🔴Deprem Bölgelerinden Karamana Gelecek Olan Depremzede Kardeşlerimize İşletmiş Olduğum Han Konaklama da Ücretsiz Konaklama Yapabilirler
İletişim Numaralarımız
0541 213 51 80
0552 271 66 04
0552 271 66 05
🔴Diyarbakır çevresinde dışarıda kalan varsa 200 kişilik kalacak yerimiz var. getirmek için arabalarımız da var  .herşey ücretsizdir .irtibat.05350515295
Arkadaşlar merhaba bu grupta yaklaşık 270 kişi var ben bir duyuru yapmak istiyorum Antalya'da da evim var Van'da da evim var hasta olan hamile olan yaklaşık 10 kişilik  barındırma yerim var tabii ki hepsini yardım olma imkanım olmadığı için bu grupta deprem olan yerlerde varsa bu numaradan bana ulaşabilir 543 562 85 76  Sabahat Ceyhan bekliyorum
Arkadaslar yardim ekiplerini goturen ucaklarimiz bos donuyor, varsa tanidiklariniz yonlendirin ucaklara aliyorlar
❗️Antep den gelmek isteyen olursa
Güler Timur
+90 507 753 02 41
❗️Adıyaman dan gelmek isteyen olursa iletişim bilgisi.
Cengiz Özdemir
+90 532 131 53 45
THY; Adıyaman, Antep , Adana, Diyarbakır ve Malatya'dan İstanbul'a,  Ankara’ya dönmek isteyenleri ücretsiz getiriyor,  bu bilgiyi çevrenize iletebilirsiniz
*DEPREM BÖLGESİNDEKİ İL VE İLÇE BELEDİYE ÖZEL KALEM BİLGİLERİ*
Deprem bölgelerinden ulaşamadığınız arkadaşlarınızı, tanıdıklarınızı özel olarak bu numaralardan bildirebilirsiniz. Bu mesajı bölgedeki arkadaşlarınızla da paylaşabilirsiniz. Lütfen şu süreçte numaraları art niyetli kullanmayın.
*Allah yardımını bizlerden esirgemesin.*
🔴ADANA* **
Aladağ - ALİ OCAK - 05353117080
Tufanbeyli - ERTUĞRUL GÜNDOĞAN - 05058977979
Yüreğir - ÖMER ŞERİF GÜNDÜZ - 05512340194
🔴ADIYAMAN* **
İl - NEVZAT YILDIRIM - 05304432375
Besni - HASAN SABAK - 05067012208
Çelikhan - KADİR ÇELİK - 05366800599
Sincik - SEYFULAH SAKIZ - 05428085710
🔴DİYARBAKIR* **
Bağlar - SIDDIK AYCIL - 05327803727
Çermik - SONGÜL AKDAĞ - 05458820862
Hani - ABDURRAHMAN DALÇİÇEK - 05322953573
🔴HATAY* **
Antakya - SABİT GÖKHAN YILMAZ - 05326060671
İskenderun - YUSUF DAĞLI - 05345793902
Yayladağı - RAMAZAN ÖZDEMİR - 05437700502
🔴GAZİANTEP* **
Büyükşehir - NİLGÜN GÖREN - 05317751185
Nurdağı - FURKAN ÇETİN - 05436830220
Şahinbey - SAMET DURMUŞ - 05346875343
Şehitkamil - VEYSEL TOKSOY - 05343204781
🔴KAHRAMANMARAŞ* **
Büyükşehir - MUSTAFA YILDIZ - 05062840383
Afşin - AHMET GÜNDOĞAR - 05415114606
Dulkadiroğlu - MEHMET DÜNDAR - 05335142828
Onikişubat - MUSTAFA DUYMAZ - 05326677277
Pazarcık - VEDAT KIZILDAĞ - 05335474709
🔴KİLİS* **
İl - OSMAN BULUT - 05529954114
Musabeyli - İSMAİL DEMİR - 05436329843
🔴MALATYA* **
Büyükşehir - ESRA DAĞDELEN - 05323964244
Battalgazi - MEHMET ACUN - 05327101180
Yeşilyurt - MEHMET KAYHAN - 05352049097
🔴OSMANİYE* **
Bahçe - İSMET KAVCI - 05449588080
Düziçi - EYLEM YEŞİL - 05413485686
Toprakkale - FATİH GÖK - 05063158875
9 notes · View notes
tferyal · 2 years ago
Photo
Tumblr media
Atatürk’ün aile ve manevi hayatıyla ilgili araştırmalarda bulunan Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Ali Güler, “Mustafa Kemal Atatürk’ün Manevi Dünyası” başlıklı bir çalışmaya imza atmış.Bazı başlıklar:
Yasin okurum
Yrd. Doç. Güler’in çalışmasında Atatürk’ün dikkatini en fazla çeken surelerin başında, Yasin Suresi geldiği, 22 Mayıs 1926’da Bursa Türk Ocağı’nı ziyaret eden Atatürk’ün ağzından şöyle aktarılıyor: "Kur’an’da çok büyük hikmetler ve düsturlar vardır. Hele Yasin Suresi ne şahane yazılmıştır. Ben Kur’an okumak istediğimde çok defa Yasin Suresi’ni okurum."
Kızına ezan okuttu
Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda manevi kızlarında Nebile’ye Sabah ezanı okutması Mithat Cemal Kuntay’ın anılarından şöyle aktarılıyor: Güneş doğarken çok müstesna bir Hadise oldu. Gazi’nin manevi kızlarından Nebile Hanım, Gazi’nin işaretiyle sandalyenin üstüne çıktı. Sabah ezanı okumaya başladı.
Bir aralık baktım Nebile Hanım’ın ses damlalarına yaş damlaları karışıyordu. Gazi ağlıyordu! O’nun İslâm geleneğinin aksine, bir kadına ezan okutması, bu konuda cinsiyet ayırımı yapmaması, Atatürk’ün alışılmışın dışında bir din yorumuna sahip olduğunun tipik işaretlerinden biriydi...
Şarkı değil ki seçesin
Florya Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde yaşanan ve Mahmut Baler’in ilginç anılardan biri ise şöyle: “Atatürk, güzel sesle okunan Kur’an dinlemeyi çok severdi. Hafız’dan Uşak makamında Kur’an okumasını istedi. Hafız Yaşar: ‘Hangi sureyi emredersiniz?’ diye sordu. ‘Ne istersen onu oku’ dedi. 
Hafız okumaya başladı. Atatürk, ‘Dur, Hicaz makamına geç’ dedi. Hafız birden bire hicaz makamına geçemedi. ‘Hıı...hıı’ diye makamı biraz aradıktan sonra buldu ve okumaya devam etti.
Sonra Atatürk bana: ‘Kur’an okur musun? diye sordu. Okurum dedim. ‘Buyurun, okuyun.’ Hafızamda olan bir sureyi okumaya başladım. Biraz sonra bana da: ‘Hicaz makamına geçin’ dedi. Musikiye olan alâkama dayanarak hiç duraklamadan hicaz makamına geçtim. 
Atatürk Hafıza dönerek: ‘Bak buraya! İşte zeka ile aptallığın mukayesesi! Sana Kur’an oku dedim. Hangi sureyi istersiniz, diye sordun. Bu şarkı değil ki, beğendiğimizi okuyalım; Allah’ın kelamı...dedi.”
Ramazan’da saz yasağı
Dikkat çeken konulardan biri de Hafız Yaşar Okur’un Atatürk’ün Ramazan aylarındaki davranışlarıyla ilgili anıları: “..Ramazanların Atam için çok büyük bir önemi vardı. Ramazan gelir gelmez, ince saz heyeti Çankaya Köşkü’ne giremezdi. Kandil Geceleri saz çaldırmazdı. Sadece beni huzuruna çağırır, Kur’an-ı Kerim’den bazı Sureler okuturdu.
Cebinde mercekli Kuran taşırdı
Yrd. Doç Güler, Atatürk’ün cebinde taşıdığı mercekli Kur’an-ı Kerim’in detayları hakkında şu bilgileri veriyor: Atatürk’ün üzerinde, göğsünün üzerindeki cebinde küçük bir Kur’anı Kerim taşıdığını biliyoruz.Daha sonra Manevi Kızı Rukiye Erkin’e hediye ettiği bu Kur’anı Kerim; 1980 yılında Rukiye Erkin tarafından Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne bağışlanmıştır.
Ön tarafında bir mercek bulunan gümüş mahfaza içindeki Küçük Kur’anı Kerim, 3.5 cm. uzunluğunda, 2.8 cm. genişliğinde, 1 cm. yüksekliğindedir. Kur’an’ın kapağı yaldız süslüdür.Gümüşten yapılmış mahfazası üzerinde bezemeler vardır. Gümüş kutunun içindeyken bile hangi sayfası açıksa gümüş kapaktaki mercek yardımıyla rahatlıkla okunabilmektedir.
3 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 1 year ago
Text
Tumblr media
Sonra güldü.
Bütün yüzüne yayılan, açık, temiz, yalansız bir gülüşle güldü.
Eski bir dosta güler gibi güldü…!
Sabahattin Ali
Tumblr media
Bazen tamamlanmak,
kendi kalbinin eşine başka birinin bedeninde rastlamaktır..🌸🦋🦋
12 notes · View notes
elazigsurmanset · 3 days ago
Text
Valiler İçin Kritik Bir Buluşma
Tumblr media
Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “Valiler Buluşması” ve “İdareciler Günü” programına iştirak etti. Türkiye’nin 81 il valisinin katıldığı bu önemli etkinlikte, devletin üst düzey yetkilileri çeşitli konuları ele aldı. Üç Oturumda Önemli Konular Ele Alındı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen toplantı, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın moderatörlüğünde üç ayrı oturumda düzenlendi. Toplantıda, birçok bakan Türkiye’nin idari yapısı, kalkınma hedefleri ve yerel yönetimlerin önemi üzerine valilere hitap etti. Programa Katılan Bakanlar Toplantıda söz alan bakanlar ve ele alınan konular şu şekilde özetlendi: - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Hukukun üstünlüğü ve adaletin yerel yönetimlerle uyumu. - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Türkiye’nin uluslararası politikalarındaki güncel gelişmeler. - Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Güvenlik stratejileri ve sınır güvenliği çalışmaları. - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: Altyapı projeleri ve ulaştırma politikaları. - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş: Sosyal yardım politikaları ve aile destek projeleri. - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan: Çalışma hayatının yerel yönetimlerle entegrasyonu. - Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak: Gençlik projeleri ve sporun yaygınlaştırılması. - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır: Teknolojik kalkınma ve yerel sanayi yatırımları. - Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Yerel ekonomiler ve mali politikalar. - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: Yerel turizmin geliştirilmesi ve kültürel projeler. - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: Eğitim reformları ve yerel yönetimlerin eğitime katkısı. - Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat: Ticaret ve ekonomik kalkınmada yerel yönetimlerin rolü. Vali Hatipoğlu’ndan Açıklama Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Bu toplantılar, devletimizin tüm organlarının uyum içinde çalışması ve illerimizin kalkınması için büyük önem taşımaktadır. Elazığ’ın gelişimi için gereken tüm adımları atmaya devam edeceğiz” dedi. Toplantı, valilerin yerel yönetimlerdeki deneyimlerini paylaşmalarına ve bakanlıkların politikalarını sahada etkili şekilde uygulamalarına zemin hazırladı. Read the full article
0 notes
altinbilgiler · 12 days ago
Text
Arda Güler'in futbol aşkını dedesi anlattı: "Topu patlayıncaya kadar yemek yemezdi"
XFUTBOL – HABER Hayranlar köyünde yaşayan Mehmet Ali Güler, muhabirine, Arda’nın futbola ilgisinin 3-4 yaşlarında başladığını, torununun “top hastası” bir çocuk olduğunu söyledi. “Köye iki topla gelirdi. Onlar patlayıncaya kadar yemek falan yemezdi” Arda’nın köye geldiğinde daima top oynadığını anlatan Güler, “Köye iki topla gelirdi. Onlar patlayıncaya kadar yemek falan yemezdi. Onlar patlayınca…
0 notes
pazaryerigundem · 15 days ago
Text
İzmir'de Başkan Tugay'dan iklim nötr çağrısı
https://pazaryerigundem.com/haber/197687/izmirde-baskan-tugaydan-iklim-notr-cagrisi/
İzmir'de Başkan Tugay'dan iklim nötr çağrısı
Tumblr media
İklim değişikliği ve enerji alanında yürüttüğü çalışmalar sonucunda Avrupa’nın öncü şehirleri arasında yer alarak AB İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu’na dahil olan İzmir, 2030 yılında sıfır karbon hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. AB üyesi kentler dışında Misyon Etiketi ile ödüllendirilen ilk kent olan İzmir, bir somut adım daha attı. 2024 yılının son İEKKK toplantısında konuşan Başkan Dr. Cemil Tugay, sıfır karbon hedefi için “Şehrimizin diğer kurumlarının da etkili olarak bu sürece katılması gerekiyor” dedi.
İZMİR (İGFA) – İzmir Büyükşehir Belediyesi iklim krizi ile mücadele çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa Komisyonu’nun iklim krizi ile mücadele konusundaki çağrısına kabul edilerek AB üyesi kentler dışında “AB Şehirler Misyonu Etiketi” unvanını alan ilk kent olan İzmir, doğa dostu projelerle uluslararası alandaki başarılarını sürdürüyor. İzmir’in bu alanda oluşturduğu yol haritası, yılın son İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu (İEKKK) toplantısında gündeme geldi. 
“Buradaki zihniyetin radikal bir değişimine ihtiyaç var”
Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelede çok geride kaldığını belirten Başkan Tugay, “Enerji verimliliği konusunda yeterli çalışma yapılmadığı çok açık. Yurt dışında akşam belli saatten sonra sokak aydınlatmalarını kapatarak enerji verimliliğini sağlamaya çalışıyorlar. Burada zihniyetin radikal değişimine ihtiyaç var” dedi. 
 “İzmir’i çok farklı yere koyacak”
İklim konusunda yürütülen çalışmalara yurttaşların da dahil edilmesinin, daha etkili sonuçlar alınmasını sağlayacağını vurgulayan Başkan Tugay, “İzmir’in motivasyona ihtiyacı var. Şehrimizin ve ülkemizin geleceği ile ilgili çok önemli kararları alıp, bunları uygulayan kişiler olduğumuz zaman eminim kimse buna kayıtsız kalmayacak. Bugün Türkiye’den umudunu kesmiş gibi görünen pek çok kişi, kurum İzmir’i çok farklı yere koyacak. Herkesin yararını gözetecek bir eylem planı ve yol haritası ile yürüyeceğiz. İzmir’in çok güzel günler yaşamasını istiyoruz. Bize güvenin. Bizler, sizlere sonuna kadar kulak vermeye, birlikte hareket etmeye, her zaman en doğrusunu birlikte arayıp bulmaya hazırız” diye konuştu.
“2025 yılında daha güzel gelişmeleri konuşalım”
2026’da İzmir’in ev sahipliğinde yapılacak EXPO etkinliğinin hazırlık sürecine de değinen Tugay, sözlerini şöyle tamamladı: “10 Şubat’ta Tayland’ta EXPO’nun genel kurulu yapılacak ve kesin olarak Türkiye ile ilgili nihai kararı beraber alacağız. Biz de İzmir’in sunumunu yapmaya, planını anlatmaya gideceğiz. 2025’te bu masanın etrafında çok daha güzel şeyleri konuşmayı umuyorum. Biz iyi şeyler olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl çok daha güzel çalışmaları gerçekleştirme fırsatı olacak.” Kurul üyeleri de çalışmalara destek vereceklerini açıkladı. 
Tasarlanan logolar tanıtıldı İzmir Planlama Ajansı (İZPA) Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu da  “İzmir Misyon Kent 2030” başlığı ile bir sunum yaptı. Toplantıda ayrıca önemli bir karar daha alındı. İklim Nötr kapsamında yapılacak çalışmaların kurumsallaşması için teknik komite kurulması kararı, oy birliği ile kabul edildi. Toplantıda İEKKK için tasarlanan 3 logo ile yine Misyon Kent için hazırlanan 3 logo, kurul üyelerine sunuldu. Üyeler, logoları inceledikten sonra seçimi yapacak. 
Önceki başkanlara teşekkür plaketi Önceki dönemde kurula başkanlık yapanlara da teşekkür plaketi verildi. Prof. Dr. Attila Sezgin, Betül Elmasoğlu, Dr. Faruk Güler, İdil Yiğitbaşı, Mehmet Tiryaki, Mehmet Ali Kasalı, Öner Akgerman, Selami Özpoyraz, Şerife İnci Eren, Sıtkı Şükürer, Tufan Ünal ve Yılmaz Temizocak plaketlerini Başkan Tugay’dan aldı.   
Tumblr media
0 notes
menemennpastirma · 1 month ago
Video
youtube
Güler Duman - Sevdiğim
Sözleri: Eskiden arayıp sorardın şimdi Yüreğin nasır mı tuttu sevdiğim Daldım mazilere ciğerim yandı Aklım yine baştan gitti sevdiğim
Söyle gülüm küstün hangi sözüme Ayrılık ateşi attın özüme Geceleri uyku girmez gözüme Bu aşk beni benden etti sevdiğim
Yokluğun canımdan her gün can aldı Senden tek hatıra bir ismin kaldı Günlerim ay oldu aylar yıl oldu Hasretin canıma yetti sevdiğim
Gitmiyor başımdan bu kara duman Sen yokken duruyor geçmiyor zaman Aşkına düşeli bu kalbim inan Bir tek senin için attı sevdiğim
Mercandır gözleri yay gibi kaşı Ali'm der dünya da bulunmaz eşi Tek umudum olan akşam güneşi Bugün yine sensiz battı sevdiğim
Söz: Ali Avcı
#müzik #şarkı #türkü #saz #bağlama #AliAvcı #GülerDuman #Sevdiğim
Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=tXir5lBVIu4
1 note · View note