#Açıkta
Explore tagged Tumblr posts
gozlerimdekiparilti · 1 year ago
Text
Ben işsizim 🤦‍♀️ öğrenci bile değilim 🤦‍♀️ ne olacak bu halim 🤦‍♀️ farkındalığı geldi çok ağır
5 notes · View notes
uzaklarasavrulalim · 2 years ago
Text
Bir şey demeye geldim
4 notes · View notes
sertkiz · 23 days ago
Text
youtube
NURİYE ARSLAN
Muhteşem bir eser.
Arkadaşlarıma armağanım olsun.
İyi dinlemeler 👈
Beğeniler için çok.
Teşekkür ediyorum 🤗
Mutlu sağlıklı haftalar👈
Derin Karaca 👈
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Milletin açığını arayacağiniza.
Kendi açıkta kalan yerlerinizi kapatın.
3/ gram beyni.
3/ adetta beyin hücresi var.
Onuda bana laf sokmaya.
Çalışırken öldürüyor.
Ben aslında çok kindar biriyim.
İçime attığıma falan bakmayın.
Yani sinsi sinsi kara liste.
Tutuyorum demem o ki.
Bı kafayı yersem.
Siçtiniz👍👌👍👌
Sız beni sevmezsiniz çünkü ben iki yüzlü değilim👈
Tek korktuğun Allah.
Bunu beyninize not alın.
👌👍👌👍👌👍👌
Tumblr media
PRENSES 👰
DERİN🌷 KARACA 👍
Tumblr media
99 notes · View notes
ozgur-ce · 1 year ago
Text
Valla ben de ikna oldum bu kadar sevimli olunca illüzyonistler 😂😂😂
Bazı insan kişiliklerde böyle bişeyleri saklamaya çalışıp k.çları açıkta kalabiliyor onu yemiyoruz tabi o ayrı 🤣🤣🤣
215 notes · View notes
hataysekshikayelerisblog · 1 month ago
Text
Tatlı Komşum! (8) (Furkan 31 Y., Manisa)
Ertesi gün Hatice, "Biz bu hafta sonu gitmeyeceğiz, oğlum arkadaşları ile kalacakmış, müsaitsen Cumartesi akşamüzeri çıkıp Pazar akşamı dönmek kaydıyla kısa bir tatil yapalım mı?" dediğinde, "Uzaklaşmak iyi gelir!" dedim. Aslında aklıma Ankara'ya Boris'lere gitmek geldi, ama bunu konuşmadan ne diyeceğini bilemiyordum. Cumartesi akşamüzeri Hatice'nin arabasıyla yola çıktık. "Nereye gidiyoruz?" dedim. "Bursa'ya!" dedi. "Ne yapacağız Bursa'da?" dediğimde anlattı. "Benim lisedeyken bir sınıf arkadaşım vardı, Büşra. Hukuk okudu, Bursa'da görev yapıyor. Seni anlattım, ne zamandır alıp getir diyordu, ona gidiyoruz!" dedi...
Vardık Bursa'ya. Asansörden inip dairesine geldiğimizde, kafamda daha önce canlanan, nemrut, saçlarını topuz yapmış, döpiyes giymiş, kara kuru, çatık kaşlı kadının aksine, Büşra hanım, bukle bukle kıvırcık uzun saçları, omuzlarını açıkta bırakmış kırmızı güllerle bezeli belden büzgülü, önü arkasına göre daha kısa olan, beyaz uzun elbisesi içinde siyah gözlerini ortaya çıkaran bembeyaz tenine sanki ışık saçan gülümsemesi ile karşıladı. Hatice ile sarmaş dolaş oldular. Bana da yine o sıcak tebessümle, "Hoşgeldiniz Furkan bey!" dedi.
Çok şık bir dairede, açık mutfaklı bir yemek odasında, çok güzel bir masa hazırlanmış, mumlar yakılmış, masaya çeşit çeşit mezeler, bardaklar dizilmiş, 5-6 çeşit de alkol şişesi köşede yerini almıştı. Fakat masada 4. bir servis daha açılmış olmasına rağmen başka kimse yoktu. Masaya geçtik. Bunlar hemen servis yapmaya başladılar. Tabağı gösterip, "Beklemeyecek miyiz?" dedim. Büşra, "Çağırsam mı çağırmasam mı karar veremedim..." deyince, Hatice hemen atladı, "Kim?" diye. Büşra, "Yok, öyle ciddi bir birliktelik değil, öyle takılıyoruz işte, o yüzden siz de o da rahat edebilir mi bilmiyorum!" dedi. Hatice, "Çağır, çağır!" diye atladı hemen. Ama benim aklım Büşra'da olduğundan pek sesimi çıkarmadım. Büşra da benim sessiz kalmamı istemediğim anlamında anladı ve aramadı.
Nasıl tanıştığımız gibi detaylardan sonra Büşra, "Teşekkür ederim Furkan, bu güzel kadının uzun yıllardır ilk kez bu kadar mutlu olduğunu gördüm sayende!" dedi. Ben de, "Onun bana yaşattığı mutluluğun yanında hiç kalır!" dedim. Hatice uzanıp yanağımdan öptü. Daha ilk kadehler bitmişti ki, Büşra'nın telefonu çaldı. Büşra açıp, "Arkadaşlarım var... Manisa'dan arkadaşım ve sevgilisi... Tamam gel, tanışırsınız!" dedi.
15 dk sonra onun da hukukçu olduğunu öğrendiğimiz kişi elinde bir şişe şarap ve iki küçük buketle geldi. Birini Hatice'ye birini de Büşra'ya verdi. Kendi kendime (Dallamasın Furkan, elin boş götün yaş geldin!) dedim. "Mert ben!" dedi elini uzatıp. Tanıştık, oturduk. O an Hatice'nin telefon çaldı. "Efendim?" diye açtı. "Hı hı, Büşra'dayız, sorun yok, tamam tamam, onların da sana selamı var!" dedi kapattı. "Ahmet... bize vardınız mı diye soruyor!" dedi. Mert aval aval bakıyordu. Büşra, Mert'e, "Kocası!" dediği anda Mert'in suratındaki ifade, Hatice, Büşra ve benim kahkahalarla gülmemize neden oldu. Mert, "Kocası mı?" dedi. Ben de, "Şanslı adamım!" dedim sadece. Mevzuyu anlatıp ortamın tadını bozmadık hiçbirimiz. Bir ara hanımlar mutfağa geçince, Mert soran gözlerle bana baktı. Parmaklarımla yuvarlak yapıp, "Top!" dedim gülerek. "Haaaa!" dedi o da gülmeye başladı. Sus işareti yaptım...
"Müzikli bir yerlere gidip biraz kurtlarımızı dökelim!" dediler. Çıkıp bir mekana gittik. Onları tanıyorlarmış, bize güzel bir loca verdiler, dans pistine bakan. Sonra hanımlar dans etmek istedi, ben ve Mert kalkmadık. Onlar önümüzde dans ederken, Mert kulağıma eğilip, "Gerçekten çok şanslı adamsın, Hatice çok güzel kadın!" dediğinde, "Valla ben de senin aynını düşündüm, nekbet ters bir kadın beklerken Büşra'ya bak, hayat fışkırıyor!" dedim. "Evet, eğlenilecek kadın!" dedi. Evlenilecek demediği dikkatimi çekti...
Bir ara nerden çıktı anlamadığımız iki kişi bizim hatunlara doğru yanaştı, ama iki dakika içinde birileri adamları alıp kapı dışarı etti. Gece 01:30 gibi hanımlar daha çok, biz de bayağı çakır olup, eve geri döndük. "Biz üzerimizi değişeceğiz!" deyip gittiler. İkisi de kısa saten askılı gecelik giyip geldi. Bize de ��ort tişört çıkardıklarını söylediler. Bana tam uydu giydiklerim, meğer Hatice dün alıp bavuluna koymuş. Birer kadeh viski konuldu. Hatice alkol sınırını aşmıştı, ikili koltukta otururken kahkahalarla gülüyor, hiç toplanma gereği duymadan tepiniyor, kah öpüyor kah boynuma sarılıyordu. Büşra ise topladığı bacaklarıyla Mert'in oturduğu koltuğun kolçağına tünemiş oturuyor, o da Hatice'ye eşlik ediyordu.
Mert'le birbirimize baktık, olacaklar belliydi. Ben kafamı salladım OK! der gibi, o da aynı hareketi yaptı. Mert kalktı, gelip Hatice'yi elinden tutup kaldırdı, belinden tutup kendine çekip dudaklarını dudaklarına aldı. Ben de aynını Büşra'ya yaptım. Hatice bir an kendini çekip, "Ay durun, ne oluyoruz, biz şimdi grup mu olduk?" deyip kahkahayı bastı. Büşra ise halinden memnun nefessiz öpüşüyordu benimle...
Sonraki geçen bir saatte amlar yalanıyor, yaraklar ağızlarda dolaşıyor. Büşra ile Hatice sürekli aramızda yer değiştiriyordu. Daha sikmeden bir saat oynaştık. Büşra, "Hadi gel bakalım Furkan bey, Hatice'nin neden bu kadar mutlu olduğunu anlayalım!" deyip, yarağımı tutup amcığına sürtmeye başladı. Sonra da ilginç bir hareketle komple yarağımı içine aldı. Beni kendine çekmemiş, kendisi bana doğru gelmişti yattığı yerden, yani o bana soktu amını. Mert çoktan domalttığı Hatice'nin amına gömmüş, Hatice, "Ohhhh ne güzel, ohhhh sikiliyorum, hem sikişenleri seyrediyorum, rüya gibi!" diye inliyordu. Tüm olayı Büşra idare ediyor, ben kalçalarını avuçlamışken kafamı göğüslerine bastırıp emdiriyor, saçlarımdan çekip dudaklarımı kemiriyor, ya da boynumu emiyordu...
Hatice orgazm olmuş, ama Mert halen amında hareket halindeyken, kucağımdaki Büşra'nın oturup kalkışlarından zıplamasından doruğa yaklaştığı anlaşılıyordu. Mert Hatice'yi bırakıp yanımıza geldi. Niyetini anlamıştım, Büşra'nın belinden bastırdım. O hareketsizlikte Mert yarağını götüne dayadı. Büşra yarağı göt deliğinde hissedince bir an kaçmak istedi, ama ben belinden bastırdığım Mert de kalçalarından tuttuğu için kaçamadı. Mert'e bakıp, "Iııhh, yapma!" dedi, ama Mert çoktan yarağının başını sokmuştu bile. Yarağım arkadan giren yarağın yarattığı basınçla daha da daralan amcığında kısıldı. Ben hareketsiz dururken, Mert arkadan pompalamaya başladığında ben de onun geri çektiği anlarda ileri ittiriyor, iki taraflı Büşra'yı kudurtuyorduk...
Büşra, "Ohhhh hiç denememiştim, offfff, ahhhhh, harikasınız, ağzıma da yarak olsa keşke, ohhhhhhh çok güzellllll, Hatice görüyor musun of nasıl sikiyorlar!" diye inliyor, ardı ardına kasılıp orgazm oluyordu. Hatice gelip orta parmağını yarak gibi Büşra'nın ağzına soktuğunda, emmeye çalışıyor, ama aldığı zevkten inlemelerini kontrol edemiyordu. Önce Mert, sonra da ben boşaldım. İki deliğinden de döller akarken Büşra koltuğa devrilip, "Offff, öldürdünüz beni! Hatice yok böyle bir zevk, seni de alsınlar aralarına!" diye konuşup duruyordu. Hatice dudaklarını büküp, "Ben de istiyorum!" dedi şımarık çocuk edasıyla...
Kafalar bayağı yerine gelmeye başlamıştı. Birer kadeh viski daha konuldu. Kadınlar gidip birer duş alıp geldiler. Sonra da bizi duşa gönderdiler. Soğukla ılık arası aldığım duş daha da canlandırdı. Odaya geri döndüğümde, Büşra ile Hatice çıplak ve hazırdı. Yatak odasına geçtik. Bu kez Mert alta yattı, Hatice üzerine çıkıp hazır yarağı amına aldı, yavaş yavaş oturup kalkmaya başladı. Mert avuçladığı memeleri sıkıyor, uçlarıyla oynuyordu. O ara Büşra önümde diz çöküp yarağımı ağzına aldı, bir süre emip iyice ıslattı ve Hatice'nin götüne kendi eliyle dayayıp sokmama yardımcı oldu. Hatice daha rahat almak için Mert'in üzerine kapaklanmış, Mert'in dudaklarını dilini emiyor öpüyordu...
Santim santim içinde kayan yarağım köküne kadar girdi götüne. Ben hareket ettikçe Mert geri çekiyor, ben geri çekince amcık ona kalıyordu. Kafamı çevirdim, Büşra elinde cep telefonu Hatice'nin amcığını ve götünü çekmeye çalışıyor, resmen yerlerde sürünüp uygun açıyı bulmaya çalışıyordu. Hatice, "Bu çok güzel, ohhh çok güzel, ohhh nasıl bir zevk buuuu!" diye inliyor, "Furkan'ım, ya hep istersem?" diye bağırıyordu. Ben, "İstersen sikeriz yavrum! Mert'le Büşra gelir canın isteyince amını götünü sikeriz!" deyince, "Ohhhh, ohhh!" diye inliyor, vıcık vıcık amcık sularından Mert'in yarağı 'Şlop şlop!' ses çıkarıyordu...
Hatice, "Offff, orgazmlar bitmiyorrrr, Büşra, amım götüm saçlarımın telleri bile orgazm oluyor, ohhhhhh! Offf, yoruldum!" diye inleye inleye durdu ve aramızdan kayıp yıkıldı yatakta. Elimle yarağımı sıvazlayarak Büşra'yı önümde diz çöktürüp ağzına yüzüne göğüslerine fışkırttım döllerimi. Hatice hiçbir şeyden geri kalmak istemiyor gibiydi, doğrulup Mert'in yarağını avuçladı ve "Sen de beni yıka!" dediğinde, Mert boşalmaya başlamıştı heryerine. Herkes pert bir şekilde bir kenara kıvrılıp uyudu...
Sabah, daha doğrusu öğlen uyandığımda Mert'le Hatice halen yataktaydı. Kalktım. Büşra mutfakta, başı ağrıyor olsa gerek, kendine soda limon hazırlıyordu. Önünü kapatmadığı kimono türü kısa bir sabahlık giymişti. Usulca arkadan yanaşıp yarağımı dayadım götüne, ellerimi koltuk altından geçirip göğüslerini avuçladım. "Dur, dur ne yapıyorsun?" deyince, "Başını geçireceğim!" dedim. Gülm eye başladı. Dediğimi yaptım, mutfak tezgahına domaltıp güzelce siktim. İkimiz de boşaldığımızda, kendi sesimizden duymadığımız sesler geliyordu yatak odasından. "Ohhhh, Mert, harika, çok iyi geldi bu sabah sabah, ohhhh!" diyen Hatice'nin sesi...
Giyinip dışarda kahvaltıya gittik. Kahvaltı sonrası biz geri dönüş için yola çıktık. İlk yarım saat hiç konuşmadık. Sonunda sordum, "Pişman mısın yoksa?" diye. "Pişman değilim, aksine çok sevdim, ama senin ne düşündüğünü bilemediğim için sustum!" dedi. "Bence de çok güzeldi, hem de uyumlu olduğumuz bir çifte denk geldik!" dedim. "Buna çok sevindim, kahvaltı yaptığımız yerde Büşra ile tuvalete giderken, Furkan ve Mert hakkımızda ne düşünüyor acaba diye konuştuk!" dedi. "Büşra tecrübeli gibi geldi?" dedim. "Yok, o da ilk kez yapmış! Hatta biz ilk dışarıdan gelip sarhoşlama o gecelikleri giydik ya, o zaman ben, bu kıyafetle yanlarına gidersek odalara bile götürmeden orda sikerler bizi dedim, Buşra da, siksinler kızım, zaten sikilirken seyretmek ve seyredilmek nasıl birşey diye merak ediyordum diye güldü, ama grupseks yoktu olayın içinde!" dedi. Ben de, "Bir dahaki sefere biz onları ağırlayalım!" dedim. "Olur aşkım! Mert de senin kadar iyi sikici, ne zaman isterlerse gelsinler!" dedi...
Hava kararmıştı. Otobandaki tesisleri gösterip, "Çek şuraya, kuytu bir yere yanaş!" dedim. Hatice, "Bu kadar çok am göt sikiş muhabbeti yapınca sen de kudurdun benim gibi değil mi?" dedi. En kuytu kısma park etti. Arka koltuğa geçip pantolonu sıyırdım. Arkası bana dönük kucağıma gelip, yarağımı amına aldı, oturup kalkmaya başladı. "Ohhh, acaba bizi seyredenler var mıdır, ohhh, Furkanımmm!" diye diye, hem kendisi orgazm oldu, hem beni boşalttı.
[Furkan]
49 notes · View notes
yagmur-in-the-hell1 · 2 years ago
Text
“açıkta bi yaram var niyeti saldırmak olmasa bile dokunana saldırıyorum. “
435 notes · View notes
ulakan · 3 months ago
Text
İstediğin kadar kana gülüm, yara açıkta iyileşir.
34 notes · View notes
ay-simay · 7 months ago
Text
Tumblr media
Hayırlı akşamlar ;
Allah niyetlerinizi kabul etsin inşallah...(:
Tutan da çok tutmayan da ama tutmayanlar lütfen açıkta yiyip içmesin...
Mesela bugün çarşıda iki kişi oturmuş yol kenarına önlerin de çay;
Tavşan kanı
Nasıl istiyor insanın canı
Günahtır, yapmayın bunu!!
Şimdi ben kaç bardak çay içerim bilmem... 🤭😂
...
85 notes · View notes
bungoustraydogs-tr · 10 days ago
Note
Aklıma takılan bir şey var liman mafyasının 5 yöneticisi hakkında mori kouyou chuuya ve Paul yöneticilerden ama diğer yönetici kim.. Yani ben bir kaynakta Ace olduğunu görmüştüm ama fyodor onu öldürdüğüne göre 5. Yönetici pozisyonu açıkta mı. Bazen kajii de o konum da görüyorum ama... Biliyorsan lütfen cevaplar mısın aşırı merak ediyorum
Mori patron olarak sayılıyor yani diğer 5 yönetici mori dışındaki üyelerden. Bilinen yöneticiler Paul, Chuuya ve Kouyou diğer ikisi bilinmiyor. Önceden Albay ve Ace vardı ama onlar öldü, ve Dazai mafyadan ayrıldı. Öldükten sonra yerlerine başka üyelerin geçtiğini biliyoruz ama kimin geçtiği gösterilmedi
20 notes · View notes
insanzee · 3 months ago
Text
Günaydın canlar☕🍫🎶
Güne ve haftaya neşeli başlayalım da sonrasında ha bu sincap gibi çakallık yapmaya kalkıp kıçı açıkta kalanlara bir iki şaplak daha atmam gerekecek😉
33 notes · View notes
kadir01sblog · 27 days ago
Text
Tumblr media
Sen hiç dalına küsen, ağaç gördün mü kardeş.? Ya da dikeninden, yaprağından utanan gül...? Su toprağa tohuma, gönül koyar mı hiç.?Rüzgâr kıskanır mı, yağmuru, bulutu...? Hangi kuş aç bırakır, açıkta koyar yavrusunu.? Hangi kurt, başka bir kurda acı verir...? Köpek bile yalamaz mı sevdiğinin yarasını.? Bilmez mi, çiçek arının, arı çiçeğin hatrını...? Sen hiç işkence yapan, aslan gördün mü kardeş.?Ya da hangi sincap, kırmıştır komşusunun kalbini...? Hangi hayvan orman yakar, yuva yıkar.? Hangi hayvan, ilk önce sevdiğine kıyar...? Milyonlarca farklı böcek türü var yeryüzünde. Kaçı savaşmıştır birbiriyle, kaçı katliama uğramıştır...? Kaç aslan, sürgün edilmiştir yerinden yurdundan.? Kaç kartal, gökyüzünde özgür diye taşlanmıştır...? Sen hiç, yalan söyleyen yıldız gördün mü kardeş.?Ya da başkasının kederine, keyiflenen yakamoz...? Hangi dağ, eteğindeki köyü üzmüştür.? Ve hangi ırmak, ihanet etmiştir aktığı denize...? Sadece insandır, insanın cehennemi. İçindeki ateşte, en çok kendi kavrulan... Yaşıyor, kötülük ede ede. Yaşıyor, kötülük bula bula...!!
"Alıntı "
38 notes · View notes
sertkiz · 11 months ago
Text
Bilal Hancı & Mustafa Ceceli - Rüzgar
youtube
İyi Dinlemeler arkadaşlar.
💯👌💯👌💯👌💯👌💯👌
😁🤭😂🤣😏😆🤭
Tumblr media Tumblr media
Ayağına kışlık bot giyip göbek.
Deliğini açıkta bırakanlar.
Sızın yüzünüzden.
Meteoroloji tahmin yapamıyor.
Haydaaa 😄😁 devamkee.
🤭🤣😁🤭😆😂
Tumblr media Tumblr media
Bugün psikolağa gittim oda seni seviyormu.
Dedi odayı bilmem 😂ama kapı beni.
Kıskanıyor hirkamdan 🤭tutmalar beni
Geri çekmeler filen çok tatlı 😁🤣
Şapşik didim 😂😆10 dk bakıştık.
Çık Didi bana 😁🤭 hemen.
Kafamı karıştırdın Didi🤭😁
Yaf ne Didim 🤭😁ben şimdi
Haydaaaa😁😏🤣
Tumblr media
😏👌😏👌😏👌😏
İYİ GECELER 👈✋
107 notes · View notes
mehmet147 · 2 months ago
Text
Tumblr media
Sen hiç dalına küsen ağaç gördün mü kardeş
Ya da dikeninden, yaprağından utanan gül
Su toprağa tohuma gönül koyar mı hiç
Rüzgâr kıskanır mı yağmuru, bulutu
Hangi kuş aç bırakır, açıkta koyar yavrusunu
Hangi kurt, başka bir kurda acı verir
Köpek bile yalamaz mı sevdiğinin yarasını
Bilmez mi, çiçek arının, arı çiçeğin hatrını
Sen hiç işkence yapan aslan gördün mü kardeş
Ya da hangi sincap kırmıştır komşusunun kalbini
Hangi hayvan orman yakar, yuva yıkar
Hangi hayvan ilk önce sevdiğine kıyar
Milyonlarca farklı böcek türü var yeryüzünde
Kaçı savaşmıştır birbiriyle, kaçı katliama uğramıştır
Kaç aslan sürgün edilmiştir yerinden yurdundan
Kaç kartal gökyüzünde özgür diye taşlanmıştır
Sen hiç yalan söyleyen yıldız gördün mü kardeş
Ya da başkasının kederine keyiflenen yakamoz
Hangi dağ eteğindeki köyü üzmüştür
Ve hangi ırmak ihanet etmiştir aktığı denize
Sadece insandır insanın cehennemi
İçindeki ateşte en çok kendi kavrulan.
Yaşıyor kötülük ede ede
Yaşıyor kötülük bula bula.
24 notes · View notes
dolunay66 · 2 months ago
Text
Sen hiç dalına küsen ağaç gördün mü kardeş
Ya da dikeninden, yaprağından utanan gül
Su toprağa tohuma gönül koyar mı hiç
Rüzgâr kıskanır mı yağmuru, bulutu
Hangi kuş aç bırakır, açıkta koyar yavrusunu
Hangi kurt, başka bir kurda acı verir
Köpek bile yalamaz mı sevdiğinin yarasını
Bilmez mi, çiçek arının, arı çiçeğin hatrını
Sen hiç işkence yapan aslan gördün mü kardeş
Ya da hangi sincap kırmıştır komşusunun kalbini
Hangi hayvan orman yakar, yuva yıkar
Hangi hayvan ilk önce sevdiğine kıyar
Milyonlarca farklı böcek türü var yeryüzünde
Kaçı savaşmıştır birbiriyle, kaçı katliama uğramıştır
Kaç aslan sürgün edilmiştir yerinden yurdundan
Kaç kartal gökyüzünde özgür diye taşlanmıştır
Sen hiç yalan söyleyen yıldız gördün mü kardeş
Ya da başkasının kederine keyiflenen yakamoz
Hangi dağ eteğindeki köyü üzmüştür
Ve hangi ırmak ihanet etmiştir aktığı denize
Sadece insandır insanın cehennemi
İçindeki ateşte en çok kendi kavrulan
Yaşıyor kötülük ede ede
Yaşıyor kötülük bula bula.
Tamer Dursun..✍️
Tumblr media
38 notes · View notes
cninzihni · 11 months ago
Text
Kitap Kulübü Sunucusu Şeysisi
Ehem Öhöm.. Şimdi sevgili arkadaşlar, burada lafı uzatarak saçmalayacaktım ama yapmayayım istedim. Sunucuyu kurdum, yavaş yavaş şeaparız gibi düşünerek birkaç bot falan da ekledim. Katılmak isteyenlerden bana ulaşanları da bu postun altına etiketleyeceğim. Görenlerden de katılmak isteyenler olursa gelebilir.
Sunucunun ana amacı ağırlıklı olarak kitaplar hakkında konuşabileceğimiz bir yer olsa da, harici konuları da konuşabileceğimiz alanlar bulunuyor. Umarım hepimiz için keyifli ve faydalı bir kullanım alanı olur. Sevgileer
Şimdi kısa bir S.S.S. şeysisi
Discord nedir? Discord, tıpkı bir Whatsapp grubu gibi insanlarla etkileşim kurabileceğiniz bir platform. Burada sunucu açarak, metin ve ses kanalları ile konuşmaları gruplama şansınız bulunuyor.
Metin kanalları adından belli olduğu gibi sadece yazı/görsel barındırıyor.
Ses kanalları ise toplu bir şekilde sesli ve görüntülü sohbet edilebilen, beraber film/dizi izleme, müzik dinleme gibi aktiviteler gerçekleştirilebilen bir kanal türü.
Neden Discord? Bunun birkaç sebebi var; -Herhangi bir kişisel veriniz açıkta değil, sadece kullanıcı adınız diğerleriyle paylaşılıyor. Numaranız, mailiniz gibi detaylar size özel, bu da gizliliği sağlıyor -Çok çeşitli medya desteği ve aktivite olasılığı var. Botlar ile oyunlar oynayabilir, müzik dinleyebilir, çok saçma aktiviteler dahi gerçekleştirebilirsiniz. -Aynı anda birden fazla konu birbirine dolanmadan, farklı gruplarda konuşulabilir ve isteyen istediği yere, istediği an ulaşabilir.
Katılmak için ne yapmam gerek? Eğer daha önce hiç kullanmadıysan, Discord bir uygulama. Bilgisayarda ya da telefonunda yükleyip direkt kullanmaya başlayabilirsin. Bir hesap açmanı isteyecek, o hesap ile giriş yaptıktan sonra, yukarıdaki linke tıklayıp aramıza katılabilirsin!
Benim aklımda başka sorular da vardı ama ya diyenler de bu postun altına ya da iletiden akıllarına takılanları sorabilir. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.
86 notes · View notes
duralp-99 · 4 months ago
Text
🌹ES-SELÂM🌹 💞EY GÜZEL KADINIM💞
Tumblr media
Kadın,
🔹Kalıp değil bir fikir… 🔹Elmas sorguçlu fakir, 🔹Açıkta sırrı bakir; ♦ Kadın…
🖤
🔸Çölde kaçan bir serap; 🔸Yönü kementli mihrap… 🔸Madeni som ıstırap; ♦ Kadın…
🖤
▪️Dipsiz hasrete tuzak; ▪️En yakınken en uzak… ▪️Tadı zehrinde erzak; ♦ Kadın…
Necip Fazıl Kısakürek
Tumblr media
AŞKLA, GÜVENLE, DUAYLA.. 🌹💙🍀🌹💙🍀🌹💙🍀🌹
43 notes · View notes