#31 Ekim 2019
Explore tagged Tumblr posts
Photo
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici ve 8 kelimeyi geçmeyecek başlık yazar mısın. Html etiketlerini dahil etme
İnegöl Belediyesi’nde Başkan Alper Taban’ın göreve gelmesiyle birlikte başlayan temizlik ve geri dönüşüm hamlesi, geride kalan zaman diliminde ne kadar doğru adımlar atıldığını ortaya koydu. 31 Ekim Dünya Tasarruf Gününde geri dönüşüm hamlesine dair çalışmalar ve kazanımlarına ilişkin açıklama yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, elde edilen sonuçta vatandaşların da desteği ve duyarlılığının katkısının büyük olduğunu kaydeden ilçe halkına teşekkür etti.
TEMİZLİK VE GERİ DÖNÜŞÜM HAREKETİ BAŞLATILDI
İnegöl Belediyesi 2019 yılında startı verilen Bireysel Çöp Konteyneri uygulaması ile her haneye geri dönüşüm kutusu dağıtımlarını 2 yılda tamamlayarak 2021 yılında 21 merkez mahallenin tamamına; 21 bin 616 adet farklı boyutlarda Bireysel Çöp Konteyneri ve 90 bin 616 adet geri dönüşüm kutusunu ulaştırdı. Aynı zamanda geri dönüşüm hamlesi kapsamında İnegöl Belediyesi temizlik ve geri dönüşüm çalışmalarını da müteahhit firma üzerinden alarak doğrudan kendi yönetimine dahil etti. 2021 yılı sonunda tüm mahallelerde uygulamanın hayata geçmesi ile birlikte atık toplama miktarlarında ciddi artışlar görülmeye başladı. 2024 yılı Eylül ayı itibariyle de 45 aylık süreçte elde edilen kazanımlar dikkat çekti.
MUHTEŞEM GERİ DÖNÜŞÜM HAMLESİ
Geri dönüşüm çalışmalarına ilişkin verileri paylaşan Belediye Başkanı Alper Taban, atıkları kaynağında ayrıştırmak için 90 bin 616 haneye geri dönüşüm kutusu dağıttık. Yeni sistemle birlikte evlerde bulunan geri dönüşüm atıklarını her mahalle için haftada 1 gün poşetle topluyoruz. Evlerden alınan geri dönüşüm poşeti miktarı kadar da boş poşet bırakıyoruz. Bu yeni uygulama ile birlikte israfın önlenmesi, doğal kaynaklarımızın daha verimli kullanılması, oluşan atığın azaltılması, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrılarak geri dönüşüme kazandırılması noktasında aynı zamanda bilgilendirme çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalarla geri dönüşüm toplama oranında ciddi artışlar yaşandı. Sistemin uygulamaya geçtiği ilk yıl olan 2021 yılında 5 milyon 85 bin 44 kilogram atık topladık. 2022 yılında bu rakamda küçük bir gerileme olsa da önceki yıllara oranla artış devam etti ve 4 milyon 984 bin 281 kilogram atık toplandı. Her geçen gün vatandaşlarımızın da bilinçlenmesi ile 2023 yılında 5 milyon 540 bin 740 kilogram atık topladık. 2024 yılının ilk 9 ayında ise 4 milyon 493 bin 990 kilogram atık toplandı. 2021 yılından bu yana toplam 20 milyon 104 bin 55 kilogram atık kaynağında ayrıştırılarak toplanmış oldu” dedi.
ATIKLAR KATMA DEĞERE DÖNÜŞÜYOR
Bu uygulamanın temel amacının atıkları geri dönüştürüp yeniden ekonomiye kazandırmak ve katma değer sağlamak olduğunu ifade eden Başkan Taban, “Toplanan atıkların yüzde 38’i kağıt ve karton, yüzde 19’u plastik, yüzde 10’u cam, yüzde 2’si ise metal atıklardan oluşuyor. 45 aylık sürede geri dönüşüme kazandırılan kağıt atıkları sayesinde İnegöl olarak toplamda 128 bin 163 ağacın kesilmesini önlemiş olduk. Bu rakam 2 milyon 563 bin 267 metrekarelik orman alanına tekabül ediyor. Yani 3 buçuk yıl gibi bir sürede vatandaşlarımızın da duyarlılığı ile İnegöl’ün 2,5 katı büyüklüğünde bir ormanı korumuş olduk. Bu gelecek nesiller ve dünya için güzel bir sonuç” diye konuştu.
SADECE ATIKLARI ÇÖPE ATMAYARAK DAHİ TASARRUF EDEBİLİRİZ
Özellikle Dünya Tasarruf Gününde bu verileri paylaşarak vatandaşlardaki bilinci arttırmak istediklerini de kaydeden Taban, “Geri dönüşümlerin kaynağında ayrıştırılarak yeniden dönüşmesi demek, aynı zamanda ekonomiye bir katma değer sağlamak demek. Sadece ağaçların kesilmesini önlemekle kalmıyoruz, ciddi bir enerji tasarrufu da sağlıyor geri dönüşüm çalışması. Bakın biz burada başlattığımız geri dönüşüm hamlesiyle 2021 yılından bu yana toplanan tüm geri dönüştürülebilir atıklar sayesinde toplamda 53 milyon 330 bin 832 kWH elektrik tasarrufu sağlanmış olduk” açıklamalarında bulundu.
İLÇE HALKIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM
Başkan Alper Taban, açıklamasının sonunda İnegöl halkına teşekkürlerini de sunarak şöyle konuştu: “Bizler bu adımları atarken, en büyük destekçimiz ilçe halkımız. Yaptığımız hamleler vatandaşlarımızda karşılık bulduğu kadar kıymetli. O yüzde ben elde ettiğimiz bu başarıda büyük pay sahibi olan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Aynı şekilde, daha da dikkat ederek dağıttığımız geri dönüşüm kutularını özenle kullanmaya, gününde ve zamanında çöp ve geri dönüşümleri çıkarmaya devam etmeliyiz.”
bu haberi özgün bir içerik olacak şekilde yeniden yaz. Haber dili kullan ve metne bağlı kal. pragraflar arasında boşluk olsun. on paragrafta “sonuç olarak” demeni istemiyorum. sonuç ola https://bursahabermedya.com/?p=25072 #İnegöl #Merkez #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
Bursa İnegöl'de geri dönüşümün geri dönüşümü muhteşem
https://pazaryerigundem.com/haber/190950/bursa-inegolde-geri-donusumun-geri-donusumu-muhtesem/
Bursa İnegöl'de geri dönüşümün geri dönüşümü muhteşem
Bursa’da İnegöl Belediyesi’nin temellerini 2019 yılında attığı ve 2 yılda tüm şehirde uygulamaya başlanan geri dönüşüm hamlesi neticesinde 45 ayda 128 bin 163 ağacın kesilmesi önlendi ve İnegöl’ün 2,5 katı büyüklüğünde orman alanı kurtarılmış oldu. Atıklar sayesinde 53 milyon 330 bin 832 kWH elektrik tasarrufu sağlandı.
BURSA (İGFA) – İnegöl Belediyesi’nde Başkan Alper Taban’ın göreve gelmesiyle birlikte başlayan temizlik ve geri dönüşüm hamlesi, geride kalan zaman diliminde ne kadar doğru adımlar atıldığını ortaya koydu.
31 Ekim Dünya Tasarruf Gününde geri dönüşüm hamlesine dair çalışmalar ve kazanımlarına ilişkin açıklama yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, elde edilen sonuçta vatandaşların da desteği ve duyarlılığının katkısının büyük olduğunu kaydeden ilçe halkına teşekkür etti.
İnegöl Belediyesi 2019 yılında startı verilen Bireysel Çöp Konteyneri uygulaması ile her haneye geri dönüşüm kutusu dağıtımlarını 2 yılda tamamlayarak 2021 yılında 21 merkez mahallenin tamamına; 21 bin 616 adet farklı boyutlarda Bireysel Çöp Konteyneri ve 90 bin 616 adet geri dönüşüm kutusunu ulaştırdı. Aynı zamanda geri dönüşüm hamlesi kapsamında İnegöl Belediyesi temizlik ve geri dönüşüm çalışmalarını da müteahhit firma üzerinden alarak doğrudan kendi yönetimine dahil etti. 2021 yılı sonunda tüm mahallelerde uygulamanın hayata geçmesi ile birlikte atık toplama miktarlarında ciddi artışlar görülmeye başladı. 2024 yılı Eylül ayı itibariyle de 45 aylık süreçte elde edilen kazanımlar dikkat çekti.
MUHTEŞEM GERİ DÖNÜŞÜM HAMLESİ
Geri dönüşüm çalışmalarına ilişkin verileri paylaşan Belediye Başkanı Alper Taban, atıkları kaynağında ayrıştırmak için 90 bin 616 haneye geri dönüşüm kutusu dağıttık. Yeni sistemle birlikte evlerde bulunan geri dönüşüm atıklarını her mahalle için haftada 1 gün poşetle topluyoruz. Evlerden alınan geri dönüşüm poşeti miktarı kadar da boş poşet bırakıyoruz. Bu yeni uygulama ile birlikte israfın önlenmesi, doğal kaynaklarımızın daha verimli kullanılması, oluşan atığın azaltılması, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrılarak geri dönüşüme kazandırılması noktasında aynı zamanda bilgilendirme çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalarla geri dönüşüm toplama oranında ciddi artışlar yaşandı. Sistemin uygulamaya geçtiği ilk yıl olan 2021 yılında 5 milyon 85 bin 44 kilogram atık topladık. 2022 yılında bu rakamda küçük bir gerileme olsa da önceki yıllara oranla artış devam etti ve 4 milyon 984 bin 281 kilogram atık toplandı. Her geçen gün vatandaşlarımızın da bilinçlenmesi ile 2023 yılında 5 milyon 540 bin 740 kilogram atık topladık. 2024 yılının ilk 9 ayında ise 4 milyon 493 bin 990 kilogram atık toplandı. 2021 yılından bu yana toplam 20 milyon 104 bin 55 kilogram atık kaynağında ayrıştırılarak toplanmış oldu” dedi.
ATIKLAR KATMA DEĞERE DÖNÜŞÜYOR
Bu uygulamanın temel amacının atıkları geri dönüştürüp yeniden ekonomiye kazandırmak ve katma değer sağlamak olduğunu ifade eden Başkan Taban, “Toplanan atıkların yüzde 38’i kağıt ve karton, yüzde 19’u plastik, yüzde 10’u cam, yüzde 2’si ise metal atıklardan oluşuyor. 45 aylık sürede geri dönüşüme kazandırılan kağıt atıkları sayesinde İnegöl olarak toplamda 128 bin 163 ağacın kesilmesini önlemiş olduk. Bu rakam 2 milyon 563 bin 267 metrekarelik orman alanına tekabül ediyor. Yani 3 buçuk yıl gibi bir sürede vatandaşlarımızın da duyarlılığı ile İnegöl’ün 2,5 katı büyüklüğünde bir ormanı korumuş olduk. Bu gelecek nesiller ve dünya için güzel bir sonuç” diye konuştu.
SADECE ATIKLARI ÇÖPE ATMAYARAK DAHİ TASARRUF EDEBİLİRİZ
Özellikle Dünya Tasarruf Gününde bu verileri paylaşarak vatandaşlardaki bilinci arttırmak istediklerini de kaydeden Taban, “Geri dönüşümlerin kaynağında ayrıştırılarak yeniden dönüşmesi demek, aynı zamanda ekonomiye bir katma değer sağlamak demek. Sadece ağaçların kesilmesini önlemekle kalmıyoruz, ciddi bir enerji tasarrufu da sağlıyor geri dönüşüm çalışması. Bakın biz burada başlattığımız geri dönüşüm hamlesiyle 2021 yılından bu yana toplanan tüm geri dönüştürülebilir atıklar sayesinde toplamda 53 milyon 330 bin 832 kWH elektrik tasarrufu sağlanmış olduk” açıklamalarında bulundu.
İLÇE HALKIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM
Başkan Alper Taban, açıklamasının sonunda İnegöl halkına teşekkürlerini de sunarak şöyle konuştu: “Bizler bu adımları atarken, en büyük destekçimiz ilçe halkımız. Yaptığımız hamleler vatandaşlarımızda karşılık bulduğu kadar kıymetli. O yüzde ben elde ettiğimiz bu başarıda büyük pay sahibi olan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Aynı şekilde, daha da dikkat ederek dağıttığımız geri dönüşüm kutularını özenle kullanmaya, gününde ve zamanında çöp ve geri dönüşümleri çıkarmaya devam etmeliyiz.”
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
9 Ekim 2024 FMP SoccerBet Manisa Basket Maçı
*Aleksandar Nikolic Salonu'nda saat 21:00'de başlayacak olan Basketbol Şampiyonlar Ligi Normal Sezon H Grubu ikinci maçı. Geçen hafta Murcia deplasmanında büyük bir destana imza atan temsilcimiz bu sefer Sırbistan'da. Rakip de ilk maçını kazanmıştı. Yine zorlu bir atmosfer bizi bekliyor. Buradan da galibiyeti kazıyıp çıkarmaya bakacağız. Takımımıza yürekten başarı dileklerimizi sunuyoruz.
*Tivibu Spor 3'ten naklen yayınlanacak olan maç.
*İlk çeyreğin bitimiyle FMP 20-17 önde. 2-0 sonrasında 4 sayı peş peşe bulmuştuk. FMP ise oradan 6 sayılık seriyle döndü. Sırp ekibi daha sonra son saniyeye kadar üstünlüğünü korudu. Bir an 1 sayı kadar yaklaştık ama olmadı. Erteledik diyelim.
*İlk yarıyı Manisa 48-44 ile üstün kapatmayı başardı. Dengeli bir oyun izledik bir süre. 31-30 onların üstünlüğünden sonra Manisa'dan 14-3'lük seri geldi ve farkı çift hanelere taşıdık. Sonrasında FMP'den bir refleks gördük ve şu an için yakın geçen bir heyecan söz konusu.
*Üçüncü periyot sonunda FMP 70-69 yaptı. Skor üstünlüğü ağırlıkla bizdeydi aslında. İki taraf da yine bol üretkendi. Artık son 10 dakikada heyecan katlanacak.
*101-97 kazanan Manisa 2'de 2 yapmayı başardı! Buradan da çıkıyoruz yine. Helal olsun. Beklendiği gibi heyecanlı bir oyun vardı. FMP 82-80 önde olduktan sonra Manisa'dan 14-6'lık bir sekans geldi. O andan sonra bayağı rahatladık ve çift haneyi gördük tekrar. FMP maçı 6 sayılık seriyle bitirse de fark eridi sadece. Yine müthiş bir geceye imza attı temsilcimiz. Tüm ekibe gönülden teşekkürlerimizi sunuyoruz. FMP SoccerBet'te Danilo Tasic 25, Matic Rebec 20 sayı gönderdi. Manisa Basket'te ise Saben Lee 43 sayıyla damgasını vurdu ve Sidigas Avellino formasıyla 22 Ocak 2019'da Bandırma'ya 43 sayı atan Keifer Sykes'ın rekoruna ortak olarak bir Basketbol Şampiyonlar Ligi maçında en çok sayı atan oyunculardan oldu. Kendisini ayrıca tebrik ediyoruz. Hugo Besson 21 sayı kaydetti.
#spor arşivi#maç arşivi#basketbol şampiyonlar ligi#fmp soccerbet#kk fmp#manisa basket#basketbol#basketball#spor#sport
0 notes
Video
youtube
3arous عروس - Maya Diab ✩ Rhythm Karaoke Lübnan Lebanon Uşşak Minör Çift... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/wa3idm1GMtk ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ 3arous عروس - Maya Diab ✩ Rhythm Karaoke Lübnan Lebanon Uşşak Minör Çift Düm Composer Hadii Sharara @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI : SÖZ GÜFTE : Mounir Bou Assaf BESTE - MÜZİK: Hadii Sharara USÜL : 8/8 DİYEK ÇİFT DÜM TERS DÜM MAKAM - DİZİ : Performed by Maya Diab Written by Mounir Bou Assaf Composed & Arranged by Hadii Sharara Lyrics: ت��و نغني للقمر ناخذ لها أحلى صور تعو نغني للقمر ناخذ لها أحلى صور شو بتتمنى نعملها الليلة عرسها بحقلها شو بتتمنى نعملها الليلة عرسها بحقلها يلا كلنا نغنيلها نغنيلها يا قمر هنّوها وغنّولها و ورود رشولها ولعيونها أجمل تهاني تهاني تهاني ي ي ي ودولها شو حلوي طلتها وشو كبيرة فرحتها شو حلوي طلتها وشو كبيرة فرحتها بحبيبها وبنصها الثاني تاني ثاني يي يي يي الدنيا جمعتها Maya Diab Madde Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Görünüm gizle Metin Küçük Ölçünlü Büyük Genişlik Ölçünlü Geniş Vikipedi, özgür ansiklopedi Maya Diab مايا هنري دياب 2019'da Diab Okunuş ˈmaːja diˈ(j)aːb Doğum Maya Henri Diab Achrafieh, Lübnan Meslek Şarkıcı, oyuncu, sunucu Boy 1,76 m (5 ft 9 in) Maya Henri Diab (Arapça: مايا هنري دياب) Lübnanlı bir pop şarkıcısı, oyuncu ve televizyon kişiliğidir.[1] Yaşamı Maya Diab, bir Hristiyan Rum Ortodoks ailesine mensuptur. Lübnan Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra radyo ve televizyon alanında uzmanlaştı.[2] Diskografi Stüdyo albümleri Başlık Albüm detayları #MyMaya Yayınlanma tarihi: 23 Temmuz 2015 Etiket: kendi yayını Formatlar: streaming, dijital indirme My Maya I Yayınlanma tarihi: 29 Nisan 2023[3] Etiket: kendi yayını Formatlar: streaming, dijital indirme #MyMayaV Yayınlanma tarihi: 28 Eylül 2023[4] Etiket: kendi yayını Formatlar: streaming, dijital indirme Canlı albümler Başlık Albüm detayları Maya Live Yayınlanma tarihi: 31 Ekim 2015[5] Etiket: kendi yayını Formatlar: streaming, dijital indirme EP'ler Başlık Albüm detayları My Maya II Yayınlanma tarihi: 29 Nisan 2023[6] Etiket: kendi yayını Formatlar: streaming, dijital indirme My Maya III Yayınlanma tarihi: 29 Nisan 2023[7] Etiket: kendi yayını Formatlar: streaming, dijital indirme My Maya IV Yayınlanma tarihi: 29 Nisan 2023[8] Etiket: kendi yayını Formatlar: streaming, dijital indirme Kaynakça ^ "Maya Diab on Cosmetic Surgery Controversies and the Challenges of Motherhood". Harper's Bazaar Arabia. Yaz 2023. 3 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2024. ^ "Yüksek ve mağrur davranış mı? Maya Diab kendi dinini icat ediyor!". Albawaba. 5 Mayıs 2016. 16 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2024. ^ "My Maya I - Maya Diab Albümü". Spotify (İngilizce). 3 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2024. ^ "#MyMayaV - Maya Diab Albümü Apple Music'te". Apple Music (İngilizce). 3 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2024. ^ "Maya Live - Maya Diab Albümü Apple Music'te". Apple Music (İngilizce). 3 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2024. ^ "My Maya II - Maya Diab EP'si". Spotify (İngilizce). 3 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2024. ^ "My Maya III - Maya Diab EP'si". Spotify (İngilizce). 3 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2024. ^ "My Maya IV - Maya Diab EP'si". Spotify (İngilizce). 3 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2024. Dış bağlantılar Maya Diab'ın Spotify profili Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin ISNI: 0000 0004 8292 2542MusicBrainz: 53325c8a-1b17-4413-b799-05e9072d9e4dSUDOC: 224315536VIAF: 160152079141207111028 Kategori: Yaşayan insanlarLübnanlı HristiyanlarArap HristiyanlarLübnanlı kadın şarkıcılarLübnanlı pop şarkıcıları21. yüzyıl kadın şarkıcıları
0 notes
Text
Blox Fruits güncellemesi – Kitsune güncellemesi 21 yayınlanma zamanı
Blox Fruits güncellemesi – Kitsune güncellemesi 21 yayınlanma zamanı ••• ••• Kaynakça: https://level999.com.tr/blog/2023/12/19/blox-fruits-guncellemesi-kitsune-guncellemesi-21-yayinlanma-zamani/ ••• 14 Aralık 2023 Blox Fruits Kitsune güncellemesi 21'in yayınlanma zamanı belirlendi. Yeni Blox Fruit güncellemesi ne zaman? İster başlamak için doğru anı bekliyor olun, ister fethetmek için yeni bir içeriğe acilen ihtiyaç duyuyor olun, bir şeyin ne zaman başladığını anlamak zor olabilir. yeni Blox Fruits yaması ufukta görünüyor. Gayri resmi olarak ünlü One Piece serisine dayanan bu büyük ölçekli Roblox MMORPG, yıllardır hem korsanları hem de denizcileri ağırlıyor ve hiçbir yavaşlama belirtisi göstermiyor. Seanslarınızı güncellemelere göre zamanlayın ve zirveye giden yolda sizi destekleyecek bazı yararlı ücretsiz hediyeler kazanma olasılığınız artar. Ve eğer bir süreliğine yeni bir şey beklenmeden Blox Fruits içeriğinde bir kuraklık yaşarsak, Roblox platformunda oynanacak daha çok şey var. Tanıdık bir deneyim için King Legacy kodları her zaman kullanılabilir. Genel olarak animeyi seviyorsanız, Anime Champions Simulator kodları göz atmaya değer ve Anime Adventures kodları size saatlerce kaybedeceğiniz başka bir ikna edici MMO deneyimi sunabilir. Haydi bakalım. Bir sonraki Blox Fruits güncellemesi ne zaman? Bir sonraki Blox Fruits güncellemesi, Birleşik Krallık ve Avrupa için 14 Aralık Perşembe günü 21:00 EST / 18:00 PT veya 02:00 GMT / 03:00 CET'de 15 Aralık Cuma günü başlayacak. Bundan sonra Noel Blox Meyveleri güncellemesinin yaklaşık iki hafta sonra başlaması planlanıyor. Kesin tarih ve saat henüz açıklanmadı. Bir sonraki Blox Fruits güncellemesinde neler var? Blox Fruits 21. güncellemesi, efsanevi Kitsune meyvesinin tanıtımına odaklanıyor. 9 Aralık'ta gösterime giren yukarıdaki Blox Fruits Kistune fragmanında da bir mini mağaza güncellemesinden bahsediliyor. Noel içeriği, büyük güne daha yakın hale getirmek için birkaç hafta erteleniyor ve aynı zamanda "daha fazla gemi içeriği" de getiriyor. Blox Fruits çıkış tarihlerini güncelledi Geçmiş Blox Fruits yamalarının çıkış tarihleri aşağıdadır. Bir model mevcutsa, yeni bir yamanın ne zaman geleceğini tahmin etmek açısından yararlı olabilir: Başlığı güncelle Yayın tarihi Seviye sınırı Meyve? İlk Güncelleme 16 Ocak 2019 300 Bomba, Spike, Chop, Duman, Kauçuk, Alev, Buz, Karanlık, Işık, Magma, Deprem, Buda Güncelleme 2 16 Haziran 2019 500 Phoenix, Bahar Güncelleme 3 30 Haziran 2019 650 Dize, Rumble 3.5 Güncellemesi 2 Temmuz 2019 650 Hiçbiri Güncelleme 4 7 Temmuz 2019 650 Kum Güncelleme 5 14 Temmuz 2023 750 Yer çekimi Güncelleme 6: PVP/Takımlar 28 Temmuz 2019 750 Alev, Buz, Işık, Magma yenilemeleri Güncelleme 7 11 Ağustos 2019 750 Pati Güncelleme 8: Yeni Dünya 23 Kasım 2019 1000 Bariyer Güncelleme 9: Telif Hakkıyla Mücadele 25 Aralık 2019 1100 Hamur Güncelleme 10 17 Nisan 2020 1250 Kontrol Güncelleme 11: Uyanış 10 Temmuz 2020 1250 Alev, Buz, Deprem Uyandı Güncelleme 12: Cadılar Bayramı 21 Ekim 2020 1350 Işık, Karanlık Uyanmış Güncelleme 13: Noel 23 Aralık 2020 1450 Ejderha, İp (Uyanmış) Güncelleme 14 20 Mart 2021 1525 Rumble Uyandı Güncelleme 15: Üçüncü Deniz 11 Eylül 2021 2000 Zehir, Döndürme, Kapı, Kilo, Elmas, Aşk, Şahin, Magma (Uyanmış), Buda (Uyanmış) Güncelleme 16: Cadılar Bayramı 5 Kasım 2021 2100 Gölge, Canlandır Güncelleme 17: Noel Pt. 1 31 Aralık 2021 2200 Ruh, Kum (Uyanmış) Güncelleme 17: Bölüm 2 12 Mart 2022 2300 Phoenix (Uyanmış) Güncelleme 17: Bölüm 3 10 Eylül 2022 2400 Leopar, Hamur (Uyanmış) Güncelleme 17: Bölüm 3.5 26 Aralık 2022 2450 kar fırtınası Güncelleme 18, Yarış V4 Ocak 2023 2450 Hiçbiri Güncelleme 19 25 Şubat 2023 2450 Aşk (yeniden çalışma) Güncelleme 20 21 Ekim 2023 2550 Mamut, Ses, Roket, Canlandırma (yeniden çalışma) Güncelleme 21 14 Aralık 2023 2550 (?) Kitsune Blox Meyveleri Noel 2023 28 Aralık 2023 (ipucu) ? “daha fazla tekne içeriği” Halen mevcut Blox Fruits seviye sınırına ulaşmak için çalışıyorsanız özel Blox Fruits seviyelendirme kılavuzumuza göz atın. EXP'yi hızlı bir şekilde nerede toplayacağınız konusunda sizi doğru yöne yönlendirecektir. Ve bu yeni meyve için biraz daha Beli'ye ihtiyacınız varsa, aktif Blox Fruits kodlarını da kaçırıp kaçırmadığınızı kontrol edin. Tetiği çekmeden önce Blox Fruits katman listemizi mutlaka okuyun. Kaynak: pcgamesn
0 notes
Text
Tab Gıda San. Ve Tic. A.Ş. (TABGD) - Halka Arz
Tab Gıda San. ve Tic. A.Ş. TAB Gıda, 29 Temmuz 1994 tarihinde kurulan bir şirkettir. Ana faaliyet konusu, dünyaca ünlü markaların franchise lisanslarını alarak, Burger King, Popeyes, Arby's, Sbarro, Usta Dönerci, Usta Pideci ve Subway gibi markalar altında, hamburger, tavuk, pizza, sandviç, döner ve pide restoranları işletmektedir. Hizmet Alanları ve Lokasyonlar: TAB Gıda, AVM'ler başta olmak üzere cadde restoranları, havalimanları ve otoyollar üzerinde bulunan restoranlarında hizmet sunmaktadır. Satış Kanalları: Ürünlerini iki ana kanal üzerinden satışa sunmaktadır. Ana satış kanalı, kendi işlettiği restoranlarda ve franchise işletmeler aracılığıyla gerçekleşen banko satışları içermektedir. Ayrıca, ürünlerini üçüncü taraf paket servis sağlayıcıları aracılığıyla paket servis yoluyla da sunmaktadır. Restoran Sayısı: 31 Aralık 2022 itibarıyla, sistem genelinde toplam 1.468 restoranla hizmet vermektedir. Coğrafi Dağılım: Şirket, Türkiye, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya ve Gürcistan gibi coğrafyalarda hizmet vermektedir. İşlem KoduTABGD - Tab Gıda San. ve Tic. A.Ş.Talep Toplama Tarihleri Banka kanalları aracılığıyla; 18 Ekim Çarşamba günü 09:00-23:50, 19 Ekim Perşembe günü 09:00-23:50, 20 Ekim Cuma günü 09:00-18:00 saatleri arasında talep toplama yapılacaktırHalka Arz Fiyatı130 TLDağıtım ŞekliYurt İçi Bireysel Yatırımcılara Eşit Dağıtım Grup Çalışanlarına Eşit DağıtımToplam Dağıtılacak Lot52.500.000 LotKatılım EndeksiUYGUN!Dağıtım OranlarıYurt İçi Bireysel: 40.950.000 LOT () Şirket Çalışanları: 1.050.000 LOT (%2) Yurt İçi Kurumsal: 10.500.000 LOT ()Halka Arz Büyüklüğü6.825.000.000 TLSatmama TaahhüdüŞirket ve ortaklar için 1 yıl süreyle.Fiyat İstikrarı15 gün boyunda gerçekleştirilmesi planlamaktadır.TABGD Halka Arz Detayları
Kaç Lot Verir ?
Katılımcı sayılarına bağlı olarak dağıtılabilecek lot sayıları aşağıda verilmiştir; - 1.5 Milyon Katılımcı: 27 lot - 3,510 TL - 2 Milyon Katılımcı: 20 lot - 2,600 TL - 2.5 Milyon Katılımcı: 16 lot - 2,080 TL - 3 Milyon Katılımcı: 14 lot - 1,820 TL - 3.5 Milyon Katılımcı: 12 lot - 1,560 TL - 3.7 Milyon Katılımcı: 11 lot - 1,430 TL - 4 Milyon Katılımcı: 10 lot - 1,300 TL - 4.5 Milyon Katılımcı: 9 lot - 1,170 TL
TAB Gıda: Köklü Başlangıçlar ve Uluslararası İşbirlikleri
1995 yılında TAB Gıda, Türkiye’nin gıda sektöründeki faaliyetlerine hız katmak adına Burger King®'in master franchisee haklarını alarak Türkiye’ye getirmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Bu adım, TAB Gıda’nın hızlı servis arenasındaki yolculuğunun fitilini ateşledi. “Alevde Izgara Ateşinin Kralı” olarak anılan Burger King®, Türkiye’deki varlığını TAB Gıda güvencesiyle yüzlerce restoranla sürdürdü.
Lezzet Çeşitliliği ve Geniş Kitlelere Ulaşım
2006’da TAB Gıda, Burger King®'in başarısının ardından dünyaca ünlü İtalyan restoran zinciri Sbarro®'yu da Türkiye’ye getirerek lezzet çeşitliliğini zenginleştirdi. Sbarro®, Türkiye genelinde 110’dan fazla restoranıyla en sevilen İtalyan lezzetlerini sunmaya başladı.
Yeni Tatlar, Sadakatli Müşteriler
2007 yılında TAB Gıda, Louisiana mutfağının öncü markası Popeyes®'ı Türkiye’ye taşıyarak tavuk severlerle buluşturdu. Popeyes®’ın eşsiz tavuk tarifleri ve sıcacık servisi, Türkiye çapında 300’ü aşkın restoranda lezzet arayışındaki müşterilere hitap etmeye başladı.
Lezzet Yolculuğunda İlerlemek
2010’da Arby’s®, Türkiye’deki etseverlerin kalbini kazanmak için TAB Gıda’nın çatısı altında yer aldı. Arby’s®, fırınlanmış dana etinin eşsiz lezzetini Türkiye genelindeki yaklaşık 100 restoranında sunarak lezzet yolculuğunu sürdürdü.
Geleneksel Lezzetler ve Modern Sunum
2013 yılında TAB Gıda, deneyimini ve uzmanlığını birleştirerek kendi markası Usta Dönerci®’yi hayata geçirdi. Hızlı servis konseptiyle geleneksel döner lezzetini sunan Usta Dönerci®, Türkiye’nin dört bir yanındaki 140’tan fazla restoranda lezzet tutkunlarıyla buluştu. Lezzetin İzinde Yeni Adımlar 2019 yılında TAB Gıda, Usta Dönerci®’nin ardından Usta Pideci® markasını yaratarak Türkiye’nin lezzet yoluyla tanışmasını sağladı.
Küresel Markalar ve Büyüme
2022’de TAB Gıda, dünyanın en büyük restoran zincirlerinden biri olan Subway®’i de Türkiye’deki markaları arasına katarak hız kesmeden büyümeye devam etti. TAB Gıda, Türkiye’nin hızlı servis sektöründeki öncü oyuncusu olarak, kalite, çeşitlilik ve lezzeti bir araya getirerek müşterilerine unutulmaz deneyimler sunmaya devam ediyor.
TAB Gıda'nın halka arz gelirlerinin kullanım alanları şu şekildedir:
- Yatırım Finansmanı (Yüzde 40): Şirket, portföyüne yeni restoranlar eklemeyi ve mevcut restoranların yenilenmesini finanse etmek amacıyla bu gelirlerin yüzde 40'ını kullanmayı planlamaktadır. - Yenilenebilir Enerji Yatırımları (Yüzde 25): Enerji maliyetleri, şirketin maliyetlerinin önemli bir kısmını oluşturur. Bu nedenle şirket, enerji maliyetlerini dengelemek ve sürdürülebilirlik sağlamak amacıyla güneş enerjisi santrali projelerine yatırım yapmayı planlamaktadır. Şirket, sahibi olduğu 238 elektrik aboneliğini kullanarak güneş enerjisi santralleri kurmayı planlamaktadır. - Finansal Borç Azaltma (Yüzde 20): Şirket, halka arz gelirlerinin yüzde 20'sini finansal borçların azaltılması amacıyla kullanmayı hedeflemektedir. Bu, kredi borç anapara miktarının ve faiz yükünün azaltılmasını ve şirketin finansal dayanıklılığının artırılmasını amaçlar. - Dijitalleşme ve Teknoloji Yatırımları (Yüzde 15): Şirket, dijitalleşme stratejisi kapsamında IT altyapısını güçlendirmek ve yeni teknolojilere yatırım yapmayı planlamaktadır. Bu yatırımlar, şirketin rekabet gücünü artırmayı ve iş süreçlerini daha verimli hale getirmeyi hedefler.
Belgeler & Dökümanlar
- Onaylı İzahname : Görüntülemek için tıklayın. - Fon Kullanım Yeri İle İlgili Yönetim Kurulu Kararı ve Fon Kullanım Raporu: Görüntülemek için tıklayın. - Fiyat Tespit Raporu: Görüntülemek için tıklayın. Read the full article
0 notes
Text
Balıkesir Mavi Bayrak’ta Türkiye dördüncülüğüne yükseldi
Mavi Bayraklı plaj sayısında Türkiye dünyada 3. sıraya yükselirken, Balıkesir’de ise 2022 yaz sezonunda 31 olan Mavi Bayraklı plaj sayısı yapılan çalışmalarla 15 artarak 2023 yaz sezonunda 46 oldu. İl olarak da ülkede Mavi Bayrak ödüllü plaj sıralamasında 5’inci sıradan 4’üncü sıraya yükselen Balıkesir, bu yıl içinde Türkiye genelinde verilen mavi bayrak sayısının yüzde 75’ini kazandı. Balıkesir Valiliği koordinasyonunda Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV), İl Sağlık Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arasında protokol imzalanarak 5 Ekim 2021 tarihinde Balıkesir Mavi Bayrak Çalışması hayata geçirildi. İl Mavi Bayrak Komisyonu Çalışma Usul ve Esasları Yönergesi hazırlanarak iki yıl süresince uygulandı. İl Mavi Bayrak Komisyonu Başkanlığını yürüten Vali Hasan Şıldak öncülüğünde, Balıkesir’deki yüzme suyu kalitesinin, uluslararası kriterlerde temiz kalmasını sağlamak amacıyla plaj sorumlularının bilgilendirilmesi ve Mavi Bayrak ödülü almaları yönünde teşvik edilmesi için düzenli olarak ilgili kurumlar arasında iş birliği sağlandı, toplantılar yapıldı. TÜRÇEV Mavi Bayrak Kuzey Ege Koordinatörü Doğan Karataş’ın koordinasyonunda sürdürülen çalışmalar çerçevesinde yapılan düzenli izleme sayesinde 2022 Yılı Mavi Bayraklı Plaj sayısı başvurusu, 2019 yılına göre yüzde 40 artış göstererek büyük başarı elde edilmesi sağlandı. TÜRÇEV Genel Başkanı ve eski Turizm Bakanı Doç. Dr. Abdülkadir Ateş’in talimatlarıyla yapılan çalışmalarla; mevcut Mavi Bayraklı 31 plaj sayısını artırmak için 2022 yaz sezonunda başvurular teşvik edildi. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi başvuru yaptığı 18 Mavi Bayraklı plaj ile 2023 yılında “Türkiye’de en fazla Mavi Bayrak başvurusu yapan belediye” oldu. TÜRÇEV’e 2023 yaz sezonu için yapılan Mavi Bayrak Ödülü başvurusunda, 46 plaj ve ortak numune noktası kullanan 4 plaj ile Balıkesir’de toplam 50 Mavi Bayrak Ödülü başvurusu yapıldı. Ayrıca ildeki mevcut 85 yüzme suyu izleme noktasına ek olarak 8 yeni yüzme suyu izleme noktası için İl Sağlık Müdürlüğü tarafından çalışma başlatıldı. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından açıklanan değerlendirme sonuçlarına göre, Balıkesir 2023 yılında 46 Mavi Bayrak sahibi olurken, Aydın’ı geride bırakarak Türkiye’de 5’inci sıradan 4’üncü sıraya yükseldi.
0 notes
Link
#a101 31 ekim 2019#31 ekim 2019 a101#a101 de bu hafta#31 ekim a101 aktüel ürünler#a101 aktüel ürünler
0 notes
Text
Arap Kemeri yerine Türk/DAİŞ Kemeri
_______________________________________
Ferda ÇETİN
Çok kirli bir oyun oynanıyor. Herkesin gözü önünde adım adım ve sinsice oynanan bir oyun...
Oyuncular “itibarlı” olunca, illüzyon ve hokus pokus beklenenin ötesinde etkili oluyor. Rojava’da, Kürtler ve birlikte yaşadıkları halklar, yüzlerce yıldır yaşadıkları topraklardan çıkartılıyor. Bu topraklar sahiplerinden alınarak, Türkiye/DAİŞ çetelerine devrediliyor.
ABD Temsilciler Meclisi, eski Dışişleri Komisyonu Başkanı Eliot Engel, ABD eski Başkanı Donald Trump için, “itfaiyeci numarası yapan bir kundakçı” tanımlaması yapmıştı.
O kadar çok kundakçı var ki...
Suriye’nin en istikrarlı ve en güvenlikli topraklarının demografyası BM, ABD, Rusya ve Avrupa Birliği’nin ortak planı ile değiştiriliyor. Eskiden Baas Rejimi’nin yaptığı “Arap Kemeri”, bu kez uluslararası kundakçı şebekesi eliyle “Türk/DAİŞ Kemeri”ne dönüştürülüyor.
Suriye-Türkiye sınırında, Meşhed Ruhin’de yapılan 50 bin briket ev bu planın çok önemli bir parçasıydı. Bu puzzle oyunun ilk hedefi 1 milyon mülteciye “Güvenlik Bölgesi”nde konut inşa etmektir. Sonrasında engel olunmazsa, tüm sınır boyunca bu kentler yaygınlaştırılacaktır.
Kuzey Suriye ve Rojava’da oluşturulan “Türk/DAİŞ Kemeri” bir oldu bitti ile değil; adım adım, Kuzey Suriye halkları ve dünya kamuoyu alıştırıla alıştırıla inşa ediliyor. Hatırlayalım:
18 Ocak 2018 günü, Rusya, Efrîn-Türkiye sınırındaki askeri birliklerini çekerek, Suriye hava sahasını Türk uçaklarına açtı. İki gün sonra Türk ordusu ve çeşitli çete gruplarından oluşturulan Suriye Milli Ordusu(SMO) Efrîn topraklarını işgal etti.
7 Ekim 2019 günü, ABD yönetimi Suriye’deki askeri güçlerini çekeceğini açıkladı. 9 Ekim 2019 günü, Fırat’ın doğusundaki kara ve hava sahası Türk devletine açıldı. Türkiye, DAİŞ çeteleri ile birlikte Serêkaniyê ve Girê Spî’yi işgal etti.
Tayyip Erdoğan, BM’nin 74. Genel Kurulu’nda, Suriye sınırının “Güvenli Bölge” haline getirileceğini açıkladı. Harita ve açıklama, bir devletin egemenlik haklarının ihlali anlamına gelmesine rağmen ne BM Genel Sekreteri ne de BM üyesi 193 ülkeden hiçbir itiraz gelmedi.
Aksine BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 31 Ekim 2019 günü, İstanbul’da Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından, “BM, Türk devletinin, Suriye'nin kuzeyinde oluşturacağı güvenli bölge planlarını incelemeye alacaktır” diyerek işgali desteklediğini beyan etti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Suriye sınırında güvenli bölge” fikrinin ortaya atıldığı günden, briket evlerin inşasına kadar, Türk devletine her türden siyasi ve ekonomik desteği sağlamakla kalmadı, Avrupa Birliği ülkelerini de bu plan için ikna etti.
Merkel yönetimi Libya, Akdeniz, Kıbrıs, Yunanistan ve Karabağ politikaları nedeniyle Türkiye ile kriz yaşayan ve mali yardımları kesmek isteyen AB üyelerini ek yardım ödemeye de ikna etti. Üç gün önce bir adım daha atarak Türkiye için alınan yaptırım kararının kaldırılmasına öncülük etti.
Rojava’da “Türk/DAİŞ Kemeri” görülemeyecek bir gizlilik içinde değil, açıktan yürütüldü. Aslında “herkes kaptanın yalan söylediğini de biliyor, zarların hileli olduğunu da görüyordu.”
İşte 8 Kasım 2019 tarihinde bu köşeden yazılanlar;
“Kürtler ve Kuzey Suriye halkları, Efrîn, Ezaz, Cerablus ve El Bab’dan sonra Serêkaniyeê ve Girî Spî’den çıkarılarak Suriye çöllerine sürülecek; onların yaşadığı topraklara da tecavüzcü, kafa kesen, talancı ve hırsız DAİŞ çeteleri yerleştirilecektir. Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen, tarihin gelmiş geçmiş bu en büyük ahlaksızlığı, ‘Türkiye’nin sınır güvenliği ve terör hassasiyeti’ yalanı ile örtülmeye çalışılmaktadır.
Saklısı ve gizlisi yok bu planın.
Kürtler, kendilerine yeten ekonomilerine ve üretimlerine son verilerek, ekmeğe ve suya muhtaç hale getirilmek, dilencileştirilmek isteniyor. Bu uğursuz planı işletebilirlerse eğer, Kürtlerin terkettiği topraklara da Erdoğan mülteci şehirler kuracak, TOKİ evleri yapacaktır. DAİŞ çeteleri, aileleri ile birlikte bu yeni yurtlarında ‘huzur ve sefa içinde’ yaşayacak. Böylece Avrupa’ya, Rusya ve Kafkasya’ya dağılmalarının önüne de geçilmiş olacak. Türk/DAİŞ işgalini açık, gizli destekleyenlerin planları ve ortak faydaları böyle.”
Bu uluslararası şebeke başka bir “kurnazlık” da yapıyor kendince. İngiltere’deki Suriye Gözlem Evi, Irak’ta, Suriye’de 50 bin DAİŞ çetesinin faal olarak savaştığını açıklamıştı. Bu savaşçıların hepsi öldü mü? Buharlaşıp görünmez hale mi geldi?
Tabiki hayır. Türkiye adına İdlib’de, Libya’da ve Karabağ’da savaşmaya devam ediyorlar. BM, ABD, Rusya, Almanya ve AB, bu çetelerin Türkiye himayesinde ve onun denetiminde olduğunu; bunun uluslararası hukukta suç olduğunu da gayet iyi biliyor.
Bu çıplak gerçekle yüzleşmemek ve Türkiye’yle karşı karşıya gelmemek için tecavüzcü bu katil sürüsüne yeni bir isim buldular. Libya savaşından sonra, hep birlikte buldukları bu “yeni” ismi kullanmaya başladılar: Türkiye’nin denetimindeki askeri güçler!
Bu adilikten şöyle bir “yarar” bekleniyor: El Kaide, El Nusra veya DAİŞ çetesi denildiğinde, dünya kamuoyunun terörist ve suçlu saydığı bu çetelerin yakalanması, yargılanması ve bir yaptırıma tabi tutulmaları gerekecektir. Bu çetenin baş destekçisi olan TC devleti de kaçınılmaz olarak uluslararası yargılamanın konusu haline gelecektir.
BM, ABD, Rusya, Almanya ve AB, “Türkiye’nin denetimindeki askeri güçler” deyimini icat(!) etmekle, yaşanan bu kadar cinayet, hırsızlık, talan ve tecavüzü olmamış saymak; bir kalemde DAİŞ’i ve Türkiye’yi “temize çıkarmak” istiyor. Bu bakımdan, “Türkiye’nin denetimindeki askeri güçler” deyimi, bir algı yaratma faaliyetidir aynı zamanda.
Suriye’de birbirleri ile derin ve uzlaşmaz çelişkileri olan bu güçleri bir araya getiren ne? Bu büyük kuşatmaya ve bu büyük düşmanlığa karşı yapılabilecekler neler?
8 notes
·
View notes
Text
Yangında bile vurgun yapıyorlar: 3 Rus uçağına günlük 1.3 milyon ₺
Orman yangınları için daha uygun fiyata yerli seçenekleri görmezden gelen Orman Bakanlığı, Rusya’dan yüksek fiyata uçak kiraladı. Türkiye, 3 Rus uçağına günlük 1.3 milyon lira, 153 gün için toplam 203 milyon lira ödeyecek.
– Orman Bakanlığı yangın söndürme uçağı kiralama ihalesi açtı. THK’nın bakımı yapılmış uçuşa hazır 5 uçağı bu yıl da ihaleye sokulmadı. 4 firma katıldığı ihale en pahalı teklifi sunan firmaya verildi. Türkiye, 3 Rus uçağına günlük 1.3 milyon lira, 153 gün için toplam 203 milyon lira ödeyecek.
BAKANLIK İHALE SONUÇLARINI GİZLİYOR
Sözcü’den Yusuf Demir’in haberine göre pandemi sonrası daha da ağırlaşan ekonomik şartlar nedeniyle toplumun büyük bölümü nefes alamazken devlet, bütçe kaynaklarını gereksiz harcamaya devam ediyor. Üç yıldır Türk Hava Kurumu’nun bakımları yapılmış göreve hazır 5 yangın söndürme uçağını kullanmamakta ısrar eden Orman Bakanlığı, bu yıl da milyonlarca dolar ödeyerek yurtdışından uçak kiralamaya çalışıyor. Bakanlık, yaz döneminde yaşanacak orman yangınlarıyla mücadele için 5 amfibik uçak kiralamak üzere ilk ihaleyi 29 Ocak’ta düzenledi ancak çok yüksek teklifler geldiği gerekçesiyle iptal etti. 9 Mart’ta ihale yenilendi ancak aradan geçen iki buçuk aya rağmen sonucu açıklanmadı, hâlâ saklanıyor. Bakanlık, ihaleye ilişkin sorularını da yanıtsız bıraktı.
UÇAKLARI ERDOĞAN PUTİN’LE İNCELEMİŞTİ
İhalenin AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya’da bizzat Putin’le incelediği, Bakan Bekir Pakdemirli’nin test ettiği Beriyev-200 tipi Rus uçaklarını getirecek firmaya verildiği ortaya çıktı. İhaleye 4 firma ve ortaklık katıldı ancak anlaşılmaz şekilde en pahalı teklifi veren ihaleyi aldı. İhale Türk Hava Kurumu ile CMC iş ortaklığına verildi. Ortaklığın getireceği 3 uçağa, 1 Haziran-31 Ekim arasındaki 153 gün için toplam 203 milyon TL ödeme yapılacak. THK’nın sadece işletme ruhsatı ve uçakların bakımına destek olup küçük bir komisyon alacağı ama asıl gelirin, CMC Savunma Sanayi A.Ş. tarafından tahsil edileceği belirtiliyor. CMC Savunma sektörce çok tanınan bir firma değil. Kamuya yansıyan tek isim Azeri kökenli Yönetim Kurulu Üyesi Fizuli Mollayev.
THK’NIN KATILAMAMA NEDENİ 100 LİTRELİK EKSİKLİK
Geçtiğimiz yıl aynı firmadan kiralanan Beriyev 200 tipi aynı 2 uçağa 120 gün için 84 milyon TL kira ödenmişti. Her bir uçağın günlük kiralama bedeli 350 bin lirayı aşıyordu. Bu yıl ise kiralanan 3 uçağa 153 gün için 203 milyon 107 bin lira ödenecek. Her bir uçak için kiralama maliyeti 67.7 milyon lira olacak. Her bir uçak için yaklaşık maliyet 59.2 milyon TL olarak belirlenmişti. Yaklaşık 30 yıl orman yangınlarıyla başarıyla mücadele eden THK, iki yıldır kendi uçaklarıyla ihalelere katılamıyor. THK’nın elindeki uçaklar 4 bin 900 litre su kapasiteli ancak iki yıldır şartnameye minimum 5 bin litre şartı konuluyor. 100 litre bahane edilerek yerli imkan çöpe atılıyor. Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin uçakların hazır olmadığına ilişkin iddiaları, bizzat THK’nın başına kayyum olarak atanan AKP’li eski Bakan Cenap Aşçı tarafından yalanlanmıştı. THK’nın 5 uçağı 3 yıldır Etimesgut’taki hangardan çıkarılmıyor.
RAKİP FİRMALAR ELENDİ
İhalenin güçlü adaylarından Nil Yapı, Dinç Grup ve Duru Havacılık İş Ortaklığı ihaleye katılmasında sakınca görülmediği halde, ihaleden 27 gün sonra yasaklı listesine sokularak elendi. Düşük teklif veren diğer iki firmanın da (Özden Katering ve Tunç Kurumsal Hizmetler) şartnameye uygun olmadığı belirtiliyor. THK’nın hazır uçaklarını kullanmamakta direnen Türkiye, 3 yıldır orman yangınlarıyla havadan mücadelede planladığı kadar uçak bulamıyor. 2019 yılında hiç uçaksız bir sezon geçiren Türkiye büyük kayıplar vermişti. Geçtiğimiz yıl Bakanlık 4 uçak için ihaleye çıktı ancak 2 uçak tedarik edebildi. Bu yıl da 5 uçak için ihale yapıldı ancak sadece 3 tane bulunabildi. Planlamada iki uçak konuşlandırılması öngörülen Çanakkale ve Muğla’da bu yıl da yangınlarla uçaksız mücadele edilecek.
2 notes
·
View notes
Text
2019 Biterken
31 Aralık 2018 pazartesi akşamı evde oturup gece yarısını beklerken ve diğer taraftan Zeki Müren şarkıları dinleyerek, müthiş gece manzarasını seyrederken bu yıl için 19 tane hedef yazmıştım. Geçen yılların aksine bu yıl değerlendirmemi o 19 hedef üzerinden yapacağım.
Çayınızı, kahvenizi, ıhlamurunuzu artık ne içmeyi seviyorsanız alıp gelebilirsiniz. Çünkü gerçekten uzun olacak.
Bir de şey: sıradan bir hayat yaşayan, kendini ara sıra Heidi olarak gören bir kızın, sıradan bir yıl değerlendirme yazısını okuyacaksınız. Bunun yerine daha faydalı işler yapabilirsiniz. Değerli vakitlerinizi çalıp bu günaha ortak olmak istemem. Bu yazı sadece kendimi rahatlatmak için yazılmıştır.
Başlıyorum.
1. Çok çok çok oku. Güzel oku.
3. sınıf stajının, teorik derslerden bir anda pratiğe geçmeninin vermiş olduğu bunaltıyla okumayı neredeyse unuttuğum bir yılın ardından yazmışım bu hedefi. Hayatımın belirli dönemlerinde gece gündüz, yemeden içmeden kesilip sürekli kitap okuduğum dönemler olduğu gibi elime ne alırsam alayım okumayı bir türlü beceremediğim dönemlerde oldu. Aramızda kalsın Ekim ayında elime bilmem kaçıncı kez aldığım Franz Kafka Davayı daha dün gece bitirdim. Aslında bu maddeyi yazarken hedefim okumayı sürekli bir alışkanlığım haline getirebilmekti. Mesela günümün belirli kısımları yollarda geçiyor neden okumayım ya da gece yatmadan önce mutlaka üç sayfa neden okumayım? yılın ilk yarısında müthiş bir keyifle benden beklenmeyecek bir yükselişle harika kitaplar okudum ve yılın ikinci yarısı ise okuma yaptığım saatler gece uyumadan önceye, stajda dinlenme arasına ve toplu taşımada geçen sürelerle sınırlı kaldı. Yine de harika kitaplar okudum.
2. Kendine daha çok güven.
Uzun zamandır yıllık hedefler koyuyorum kendime ve önceki yıllık yazılarımdan hatırlayanlar olacaktır. Başımın belası ve yıllık hedeflerimin vazgeçilmezidir kendisi. Ve mutlu haber: 2020 için böyle bir madde yazmıyorum, çünkü bu maddenin üzerine kocaman bir çizgi çekmiş bulunmaktayım. Kendimi hatalarımla ve kusurlarımla sevmeyi öğrendiğim o belirsiz andan beridir bu konuyla olan savaşım bitti. Üzerinde çok yazmak dahi istemediğim çünkü kendimi hiç uğruna üzdüğüm zamanları hatırlayıp eğlenebiliyorum artık. Arada bir yaptığım gibi eski günlüklerimi aldım ve okudum. Döktüğüm gözyaşlarına mı yanayım, üzüldüğüm şeylere mi, umutsuzluğa düştüğüm bomboş şeylere mi? Geçen yılda yazmıştım bunu, günlüklerimi okudukça şöyle bir istek geliyor içime: Sıcacık bir el gibi o zamanlara uzanıp kendime sıkıca sarılabilmek ve üzme kendini bu kadar, hiçbirini hatırlamayacaksın sonra diyebilmek. İnsanın kendisine dolu dolu, heyecanla her halimle seviyorum kendimi, hatlarımı, pişmanlıklarımı, kusurlarımı diyebilmesi öyle güzel bir özgürlük ki tarifi yok.
3. Manevi anlamda kendini besle.
Bu alanda kendimi geliştirmek için birbirinden farklı şeyler denedim. Ve yine en iyi yöntemi kişinin kendisini tanıyarak bulabileceğini gördüm. insan kendini bu alanda nasıl besler bilemiyorum fakat şuna emin oldum ki ne zaman ruhum aç kalsa tüm vücut işleyişim ve hatta gündelik hayatım bu durumdan kötü etkileniyor. En basitinden kendime ısmarladığım sinema ve yemek, düşüncelerimle birlikte bir yerde oturup içtiğim bir fincan kahve, hiç bir şey düşünmeden gözlerimi dikip baktığım pencere ve aklıma gelmeyen diğer şeylerle ruhumu olabildiğine beslemeye çalıştım. Buna da tik atabiliriz.
4. Dinginleş. Sakinleş.
Kendine güvenmekten sonra başımın bir diğer belası. Koşmaktan yoruldum temalı onlarca post attım. Bu problemi nasıl anlatsam bilemiyorum. Kafanızın içinde koşan yüzlerce at düşünün. Hepsi farklı yönlere doğru koşuyorlar ve gerçekten çılgınca koşuyorlar. Bu problem bana doğru nefes almam gerektiğini öğretti. Çözüm bu diyemem. Fakat beynimdeki atlar ortaya çıktığında bir kenara çekilip derin derin nefesler almaya çalışıyorum. Yıl boyunca bunu denedim. Başka da bir çözüm yok. bir dakika kaliteli nefes almak. mis gibi çözüm.
5.Kendini mutlu hissedeceğin kadar kadar kilo ver.
Bu maddeye güzel bir random gülüş atmak istiyorum. jshdjhsDjhsdhsdhsdkhDS. Buram buram yüzeysellik kokan bu maddenin üzerini daha şubat ayındandayken çizdim çünkü gerçekçi olmadığına karar verdim. Kilo ile mutluluğu eşleştirmek rahatsız etti beni aslında. Sonra dedim ki ben bu maddeyi sağlıklı beslenmeye çevireyim. Önce yine yavaştan paketli gıdaları kestim. Sonra yine bir anda, 1 eylülde rafine şekeri bırakma kararı aldım. O gün bugündür rafine şeker olmadan beslenmeye çalışıyorum. deliler gibi erimedim fakat vücudum müthiş inceldi. Ama yine, her şeyden önemlisi mutluyum, gecenin bir yarısı gelen çikolata yeme krizlerim olmuyor, ya da uykudan uyanınca bir anda şeker yeme ihtiyacım. Bunu kimseye inandıramıyorum ama ruhi olarak da iyi geliyor, nasıl anlatsam: Mesela aşırı hızlı duygu değişimlerini yaşamıyorum artık ve bana kalırsa en müthiş şey bu benim için. Ha bir de ben rafine şekeri bıraktığımdan beri evde kendi ekmeğimizi yapmaya annemleri de ikna ettim. Yaklaşık dört aydır mis gibi ev ekmeği yiyoruz.
6. Eleştirilere karşı sakin kal.
Kendimi eğitmek istediğim bir başka konuydu. Sanırım başardım. Konuşmadan önce içimden üçe kadar sayınca ağzımın ucuna gelen her şey geri gidiyor.
7. Hayır kelimesini doğru kullan.
Hayır gelemem bugün işlerim var diyebilmek benim için dünyanın en zor işlerinden biriydi. Son durumu şöyle özetlemek isterim: geçenlerde annem bana ‘’her şeye hayır deme artık, biraz dur düşün’’ diyerek sitem etti. Dengeyi ucundan kaçırmış olabiliriz.
8. Önceliklerine önem ver.
Bu maddeyi neden yazdım bilmiyorum. Ajanda kullanmaya başladığımdan beri her günümü ve haftamı yaklaşık olarak planlamaya çalışıyorum ve bunu yaparken önceliklere dikkat ediyorum. Aslında bu maddeyi ertelemeyi bırak olmalıydı. Ertelemekten tamamen kurtulduğum söylenemez fakat gerçekten iyi seviyedeyim.
9. Herkesi mutlu etmek zorunda olmadığını unutma.
Bu mükemmel madde, sen bir pizza değilsin herkesi mutlu edemezsin sözü yüzünden tüm ciddiyetini kaybediyor. Bu konu hakkında çok konuşmak istemiyorum. Sanırım hayır diyebilmek, önceliğe önem vermek maddelerinde gösterdiğim üstün başarılarım dolaylı olarak bu maddeyi de etkiledi. Çevremdeki kişileri sevgiden boğduğum doğrudur fakat herkesi mutlu edebilme hevesimden bir hayli uzağım artık. Çünkü gerçekten yoruluyorum ve bazen kendimi de sevmem gerekiyor.
10. Bu madde sır.
11. 365 gün boyunca kendi fotoğrafını çek.
ilk üç ay devam ettiğim bu mükemmel hedef 4. ayda sonsuza kadar durdu. Çünkü sıkıldım jdhskhsak.
12. Mümkün olduğunca sağlıklı beslen.
5. maddede açıkladığım gibi bu maddeye dolu dolu bir başardım yazmak istiyorum. Umarım devamlı olur.
13. Mutlu olabildiğin şeyleri yapmaya çalış.
Bu da her yıl hedeflerim arasında olan bir maddeydi. Ve mutluluğu genelde insanlara bağlardım. Bu yıl tek başıma da harika ve mutlu günler yaşayabildim. Mutluluk olayıyla olan kavgam sanırım bu yıl bitti. Hatta ara sıra gelen blog ismini de mi değiştirsem hissini de yazmasam olmaz. mutluluğun sürekli bir hedef olarak gösterilmesinden biraz bıktım galiba. Yaşadığım hayat engelli koşu gibi bir şey ve ne zaman, hangi zorlukta, nasıl bir engelin geleceğini kestiremiyorum. Şu bitsin mutlu olacağım, buna ulaşayım mutlu olacağım gibi sözleri görmek bir yana duymaya dahi katlanamıyorum. Yok böyle bir şey yok. Hatta belki hiçbir zaman mutlu da olmayabiliriz. Böyle de bir gerçek var. Önemli olan güzel görebilmek her zaman ve her yerde.
14. Kendini bir konuda gerçekten geliştir.
Bu dönem okulda bir ödevimiz vardı. Personal Growth Project. Benim projem fotoğrafçılık konusunda kendimi geliştirmekti. Hatta bu uzun projenin sunumunu geçen hafta bir video çekerek yaptım. Elimde uzun çalışmalar sonucu çekebildiğim ve bastırdığım 54 fotoğrafım var. Bakıp bakıp mutlu oluyorum. her birinin başka emeği ve hikayesi var.
15.Bu madde sır.
16.Sabah saatlerini değerlendir.
Kesin ve net olarak bu maddeyi burada bitirmek istiyorum. Ben, işim olmadığı sürece kesinlikle sabah insanı değilim. Keyfim yoksa ve mutsuzsam akşama kadar panda gibi yatabilirim. Tamamen keyfime bağlı bir mesele. en azından artık bunu anladım. Bundan sonra sabah insanı olmalıyım, eyvah sabahlarım verimsiz geçiyor diyerek kendime acı vermeyi bırakıyorum. Yok olmuyor.
17. Korkularının üzerine git.
Bu madde altında tek tek ne yaptım hatırlamıyorum fakat sanıyorum ki kendine güvenmek ve sevmek konusunda attığım her adım aslında bu maddeyle aşırı ilgili.
18. Daha çok su iç.
Komik bir madde ama son derece önemli. Sanırım başarılı oldum.
19. Doğa ile daha çok içe içe ol.
Elimden geldiğince üzerinde çalıştığım bir başka konu. Doğada daha çok zaman geçirmek dışında doğal olanı ve doğayı korumak adına da güzel şeyler gerçekleştirdim. Kendi deodorantımı yaparak başladığım yolculuğa şampuan kullanmayı bırakarak devam ettim. Sirkey ve karbonat en yakın arkadaşlarım oldular. Önce kendi ekmeğimizi sonra kendi sirkemizi yapmaya başladık. Her sabah bir kaşık ev yapımı misler gibi elma sirkesi içmek keyfini anlatamam mesela. Doğada ve doğal olanla ne kadar çok vakit geçirirsem o kadar sakin, o kadar mutlu, keyifli ve hayat dolu oluyorum. Bana yaşama gücü veren bir şey varsa o da dokunduğum ağaçlar, kokladığım çiçekler ve incelemeye doyamadığım bulutlardır.
Tüm bu maddelerin dışında arkadaşlarımla harika zamanlar geçirdiğim, ders çalışarak sabahladığım, gelecek kaygısına düşüp üzüldüğüm, sabah uyanırken ağlayıp, eve dans ederek girdiğim, gece yatağa mutlulukla atladığım yüzlerce gün geçirdim. Her yeni güne başlarken tek hedefim, gelecekte bu günü hatırlamaya değecek kadar güzel anılar biriktirerek o günü geçirmekti. Anılara, anlara çok değer veriyorum. Kısacası bu yıl da bitmek üzere, yeni yıl ajandam önümde. Bu yazı sonrası açıp yeni hedefleri yazmam gerek. Düşünerek, tadını çıkararak.
Yazının bu bölümüne kadar gelenlere güzel kokulu dağ çiçekleri gönderiyorum. Yılın sonunda insanın kendi yılını gözden geçirirken, bir başkasının yazdıkları çok da umrunda olmuyor bazen. En başından beri bir üniversite günlüğü tutmak amacıyla başladığım bu blogda, yıllık değerlendirmelerimi topluca görebilmek ilginç bir rahatlama hissi veriyor bana. Bu yazının tek yazılış amacı budur. İçimi rahatlatmak.
69 notes
·
View notes
Text
Afyonkarahisar gastronomisi global arenada
https://pazaryerigundem.com/haber/186562/afyonkarahisar-gastronomisi-global-arenada/
Afyonkarahisar gastronomisi global arenada
Bu yıl 7. kez düzenlenecek Dünya Motokros Şampiyonası, ülkemizin spor alanındaki başarılarının taçlandırılmasının yanı sıra Afyonkarahisar’ın eşsiz lezzetlerini dünya ile buluşturarak, yerel mutfağın tanıtımında büyük bir rol oynayacak.
AFYONKARAHİSAR (İGFA) – 2024 yılının en büyük spor etkinliği olan Dünya Motokros Şampiyonası ve NG Afyon MotoFest, 4-8 Eylül 2024 tarihlerinde Afyonkarahisar’da 7. kez gerçekleşecek.
Dünyada Gastronomi Marka Şehir unvanını alan dünyada 36, Türkiye’de ise 3 şehirden biri olan Afyonkarahisar’ın zengin gastronomi kültürünün dünya sahnesine çıkması için de önemli bir rol oynuyor. 6 kıtada 180 ülkeden 3,5 milyardan fazla izleyiciye ulaşacak olan şampiyona, 300 milyon Euro’yu aşan bir medya değeriyle de dünya çapında yankı uyandıracak.
Dünya Motokros Şampiyonası ve NG Afyon MotoFest, yalnızca spor dünyasında değil, Afyonkarahisar’ın gastronomik zenginliklerinin keşfedilmesi ve tanıtılmasında da büyük bir öneme sahip. Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Asbaşkanı Mahmut Nedim Akülke, şampiyonanın Afyonkarahisar’ın zengin mutfağının tanıtılmasına önemli katkıda bulunduğuna dair yaptığı açıklamada, ‘‘Bu yıl 500 bin kişiyi ağırlamayı hedefliyoruz. Afyonkarahisar’ın zengin gastronomi kültürü, katılımcılar ve izleyiciler için eşsiz bir deneyim sunacak. Organizasyonumuz, Afyonkarahisar’ın yöresel lezzetlerinin tanıtımında büyük bir rol oynuyor. Gastronomi Şehri Afyonkarahisar’a adım atarak, lezzetlerin büyülü dünyasına giriş yapacaksınız.’’ dedi.
MOTOFEST İLE LEZZET DOLU ŞAMPİYONA
NG Afyon MotoFest, Afyonkarahisar’ın benzersiz mutfağını öne çıkarıyor. Şampiyona boyunca zengin mutfak çeşitleriyle şampiyonaya gelen misafirlere lezzet şöleni yaşatırken, şehrin mutfak kültürünün tanıtılmasına da katkı sağlıyor. Afyonkarahisar’ın Gaziantep ve Hatay’ın ardından gastronomi alanında 31 Ekim 2019’da UNESCO Yaratıcı Şehirleri Ağı’na girdiğinin altını önemle çizen Akülke, ‘‘NG Afyon MotoFest, yerel lezzetlerin ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımını sağlayan önemli bir platform oluşturuyor. Afyonkarahisar, tarih boyunca farklı kültürlerin ve medeniyetlerin izlerini taşıyan bir yerdir. Bu zengin kültürel mirasın bir parçası olarak, şehrimizin mutfağı da benzersiz bir çeşitlilik sunar. Geleneksel tariflerin modern dokunuşlarla buluştuğu lezzetler, damaklarınızı şenlendirecek’’ ifadelerini kullandı.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Video
youtube
Gurbet - Volkan Konak ✩ Ritim Karaoke (Muhayyer Minör Kürdi 4/4 Sofyan B... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/oDsInB_8noc ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Gurbet - Volkan Konak ✩ Ritim Karaoke (Muhayyer Minör Kürdi 4/4 Sofyan Beste Orhan Gencebay) @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI : GURBET ELDE HASTA DÜŞTÜM AĞLARIM SÖZ GÜFTE : TURAN SAYDAM SÜRMELİ BESTE - MÜZİK: ORHAN GENCEBAY USÜL : 4/4 SOFYAN VAHDE MAKAM - DİZİ : MUHAYYER KÜRDİ - MİNÖR Gurbet Volkan Konak Orhan Gencebay İle Bir Ömür, Vol. 2 Bm A G Gurbet elde hasta düştüm ağlarım Bm A G D Şu gönül kahrını çekemez oldum Bm A G C Açılmış yarama ateş bağlarım Bm D A G Bm Ask sırrını yare açamaz oldum Bm D Em Bm Bir güzelin mecnunuyum efendim Bm D Em Bm Sel bastı ovamı yıkıldı bendim Bm A G C Derdimi bilmiyom ben kendi kendim Bm D A G Bm Dert ile sevdiğim için seçemez oldum Bm A G Kaşların kemandır kipriğin oktur Bm A G D Bilinmez dertlerim sayısı çoktur Bm A G C Bilirim sevdiğim ettiğin haktır Bm D A G Bm Gönül sana bağlı kaçamaz oldum Volkan Konak Volkan Konak (Ekim 2011) Genel bilgiler Unvanı Kuzey'in Oğlu Doğum 27 Şubat 1967 (57 yaşında) Maçka, Trabzon, Türkiye Tarzlar Beste müziği, özgün müzik, Türk halk müziği Meslekler Müzisyen, besteci Çalgılar Gitar, bağlama, kemençe Etkin yıllar 1989-günümüz Müzik şirketi DMC Müzik Resmî site www.volkankonak.com Eş Selma Konak (e. 1992)[1] Çocukları Şimal, Volkan, Derin[2] Volkan Konak (d. 27 Şubat 1967,[3] Trabzon), Türk halk müziği sanatçısı. 2006 yılında çıkardığı Mora albümü, Mü-yap tarafından altın plak ile ödüllendirilmiştir. İlk yılları Volkan Konak, 1967 yılında Trabzon'un Maçka ilçesinin Yeşilyurt köyünde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Maçka'da tamamladıktan sonra öğretmeninin teşvikiyle 1983 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı'na girdi. 1988 yılında konservatuvarı bitirip aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Halk Müziği üzerine Sosyal Bilimler yüksek lisans eğitimine başladı. 1991 yılında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Diskografi Ana madde: Volkan Konak diskografisi Stüdyo albümleri 1989: Suların Horon Yeri 1993: Efulim 1994: Gelir misin Benimle 1996: Volkanik Parçalar 1998: Pedaliza 2000: Şimal Rüzgarı 2003: Maranda 2006: Mora 2009: Mimoza 2012: Lifor 2015: Manolya 2017: Klasikler 1 2019: Dalya Aldığı bazı ödüller 1997: Politika Dergisi, En İyi Müzik Sanatçısı 2003: Kral Televizyonu, En İyi Halk Müzik Sanatçısı 2005: Başkent Grubu, Yılın Altın Adam Ödülü 2005: Kral Televizyonu, Yılın Halk Müziği Sanatçısı 2005: Magazin Gazetecileri, Yılın Sanatçısı 2005: D.M.C - Maranda Albümü, Elmas Plak 2006: MÜ-YAP - Mora Albümü, Altın Plak 2009: Altın Kelebek Ödülleri, Yılın Halk Müziği Sanatçısı 2010: D.M.C - Mimoza Albümü, Platin Plak 2010: Kral Tv, Türk Halk Müziği Özel Ödülü 2011: TRT Müzik, En iyi Halk Müzik Sanatçısı 2011: TRT Müzik, Yılın En İyi Televizyon Müzik Programı (Kuzeyin Oğlu - Show TV) 2011: 38. Altın Kelebek Ödülleri, Türk Halk Müziği Erkek Solist Yaptığı TV programları Kuzeyin Oğlu Volkan Konak - Kanal 1 2009-2010: Kuzeyin Oğlu Volkan Konak - Show TV 2011-2012: Kuzeyin Oğlu Volkan Konak - TNT 2014: Kuzeyin Oğlu Volkan Konak - Show TV 2021: Kuzeyin Oğlu Volkan Konak - Star TV Kaynakça ^ https://www.haberturk.com/volkan-konak-31-yil-sonra-dugun-yapti-3616043-amp [yalın URL] ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2023. ^ "Volkan Konak resmi web sitesi". 17 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2011. Dış bağlantılar Wikimedia Commons'ta Volkan Konak ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. Vikisöz'de Volkan Konak ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. Discogs'ta Volkan Konak diskografisi Volkan Konak Resmi Sitesi 4 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Volkan Konak'ın Hazırladığı Çernobil Raporunun Tam Metni 15 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Volkan Konak ve Çernobil Haber Volkan Konak Röportajı
0 notes
Text
Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinin çok “sembolik” bir anlamı vardır. Ayasofya, Saidi Nursi'den Necip Fazıl'a Atatürk Cumhuriyeti'yle hesaplaşmak isteyen çevrelerin iki önemli sembolünden biridir. İkinci sembolleri halifeliktir. Nitekim geçtiğimiz hafta “Gerçek Hayat” dergisi, “Artık Ayasofya ve Türkiye hür! Hilafet için toparlanın!” başlıklı bir kapakla çıkmıştır.
Peki, ama hilafetçilerin iddia ettiği gibi halifelik “dinsel bir kurum mudur”, “İslam dünyasını birleştirmiş midir” ve “İngilizlerin isteğiyle mi kaldırılmıştır?” İşte halifelik gerçeği!
HALİFELİĞİN ANLAMI
Kuran'a göre halife insandır. Kuran'da Hz. Adem'den “yeryüzündeki halife” olarak söz edilmektedir. (Bakara: 30). Kuran'da Allah'ın veya peygamberin vekili anlamında bir halifelik yoktur. Hiçbir fani, Allah'ın halefi veya temsilcisi olamayacağından ve Hz. Muhammet de son peygamber olduğundan dolayı halife, Allah'ın veya peygamberin vekili olamaz. Bu durumda Hugh Kennedy'in ifadesiyle “Halife, peygamberin yaşarken ifa ettiği dünyaya ve yönetime dair işlerden bazılarını yürüten sıradan bir adam olabilir.” (Hugh Kennedy, Hilafet, İstanbul, 2019, s. 31) Gerçekten de Hz. Ömer'den itibaren neredeyse bütün halifelere “Emirül Müminin” (Müminlerin Emiri) unvanı verilmiştir. (Diyanet İslam Ansiklopedisi, C.11, s. 156, 157) Emir, “kumandan” veya “bey” anlamlarına gelmektedir.“Emirül Müminin” adı verilen halife, Müslümanların dünya işlerini yürüten lider, yani devlet başkanından başka bir şey değildir. (Kennedy, s. 31).
Tarihsel süreçte Osmanlı halifelerinin kendilerini “Allah'ın yeryüzündeki gölgesi” diye adlandırmalarının hiçbir dinsel dayanağı yoktur. Bu yaklaşım, Kuran'daki İslam'a aykırıdır.
Hz. Muhammet'in ölümünden sonra onun yerine devletin başına geçecek kişinin belirlenmesi halifeliğin ortaya çıkmasına neden oldu. Yani halifelik dinsel bir gereklilikten değil, siyasal bir ihtiyaçtan doğdu:
Yaygın kanaatin aksine halifelik tarih boyunca Müslümanları birleştirmedi, tam tersine böldü.
Halifelik daha ortaya çıkarken ayrılıklara, kavgalara neden oldu. İlk halife belirlenirken başlayan ayrışmalar dört halife döneminde devam etti. Öyle ki dört halifeden üçü; Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali katledildi. Halifelik daha doğarken kardeş kanı aktı; hilafet, Sıffın Savaşı ve Kerbela Olayı gibi kanlı “emirlik” kavgaları üzerinde yükseldi. Bütün bu kavgaların merkezinde “siyaset” vardı; bu kavgalar devletin başına geçme, “müminlerin emiri” olma kavgasıydı.
Tarih boyunca bütün İslam dünyasını tek bir noktadan yöneten tek bir halife hiç olmadı. Çünkü monarşik güçlerini halifelik unvanıyla daha da arttırmak isteyen Müslüman hükümdarlar fırsat bulduklarında kendilerini halife ilan etmekten çekinmediler. Bu nedenle İslam dünyasında aynı anda birkaç halife hüküm sürdü. Örneğin 910'da Abbasi Halifeliği devam ederken Şiiler Fatimi Halifeliği'ni kurdular. 929'da Bağdat'ta Abbasi Halifeliği, Mısır'da Fatimi Halifeliği devam ederken İspanya'da Endülüs Emevi Halifeliği ilan edildi. Böylece 10. yüzyılda İslam dünyasında aynı anda üç halifelik ortaya çıktı. Sünni Abbasiler ile Şii Fatimiler arasında iktidar ve nüfuz mücadelesi uzun yıllar boyunca devam etti.
11. yüzyıl başlarında İspanya'da Endüslüs Emevi Devleti iyice zayıfladı. Halifelikten kaynaklanan iç kavgalar nedeniyle devlet ileri gelenleri 1031'de halifeliği kaldırıp içlerinden -halife ailesiyle alakası olmayan birini- yönetici se��tiler. Böylece tarihte ilk kez Endülüs Emevi Devleti halifeliği kaldırmış oldu. İşin ilginç yanı, kaldırılan halifeliği kimse yeniden diriltmeye çalışmadı. (Kennedy, s.198)
1031'de Emevi Halifeliği, 1071'de Fatimi Halifeliği, 1258'de de Abbasi Halifeliği yıkıldı. Bu boşlukta halifeliğe Mısır'daki Memlük Devleti sahip çıktı.
Halife Memlüklerdeyken diğer İslam devletleri Memlüklere biat etmediler. Tam tersine Müslüman Osmanlı Devleti, 1517'de Müslüman Memlüklere saldırdı. Yavuz Sultan Selim, 1517'de Memlük Devleti'ne son verip halifeliği ele geçirdi. Ancak bu sefer de diğer İslam devletleri Osmanlı Hilafetini tanımadılar. Mahmut Goloğlu'nun ifadesiyle “Osmanlı padişahları sadece kendi ülkelerindeki Müslümanların halifesiydiler. Yani bütün dünya Müslümanlarının halifesi hiç olmadılar.” (Mahmut Goloğlu, Halifelik, İstanbul, 2012, s. 23).
1774'te Küçük Kaynarca Antlaşması'nda Ruslar Ortodoksların koruyuculuğunu üstlenince Osmanlı da -ilk kez halifelikten yararlanarak- Kırım Müslümanları üzerinde benzer bir hak ileri sürdü.
II. Abdülhamit halifeliği bir güç olarak kullanmak istedi. 1876 tarihli Kanuni Esasi'nin 3. maddesine göre padişah aynı zamanda halifeydi. 4. maddesine göre padişah halife olarak İslam dininin koruyucusuydu.
1897'de Yunan zaferi, İslam dünyasında Abdülhamit'in şöhretini artırdı. O sırada İngiltere'yle rekabet eden Almanya, Abdülhamit'in bu şöhretinden yararlanmak istedi. 1898'de Kayzer II. Wilhelm İstanbul'a gelip II. Abdülhamit'i ziyaret etti. Oradan Suriye, Filistin'e gitti. II. Wilhelm, Şam'da Müslüman kılığına girip Selahaddin Eyyübi'nin Türbesi'ni ziyaret ettikten sonra yaptığı konuşmada “Abdülhamit 300 milyon Müslümanın halifesidir, ben de onun dostuyum!” dedi. (Cüneyt Akalın, Halifelik Neden Kaldırıldı, İstanbul, 2014, s. 10).
II. Abdülhamit ile II. Wilhelm'i kol kola gösteren bir çizim.
Almanya, Abdülhamit'in şahsında “halifeliği” bir silah olarak kullanmak istiyordu. Abdülhamit dönemindeki Berlin-Bağdat ve Hicaz demiryolu projelerinin ardında da Almanya'nın halifelik planı vardı. Ancak Alman halifelik planına karşı İngilizler hemen harekete geçtiler; Kuveyt, Necit, Hicaz, Asir, Yemen, Sudan mahalli liderlerini Osmanlı'ya karşı ayaklandırdılar. 1885-1906 arasında buralardaki Müslüman liderler Abdülhamit'in halifeliğini tanımayarak isyan ettiler.
II. Abdülhamit'in “halifelik silahı” ne Fransa'nın Tunus'u işgaline, ne İngiltere'nin Mısır'ı işgaline, ne Bosna Hersek'in Avusturya'ya bırakılmasına engel olabildi. Çünkü bu kurusıkı bir silahtı.
II. Abdülhamit döneminde Rusya, Orta Asya'da Hive, Buhara ve Hokand hanlıklarını ele geçirdi. Bu Müslüman hanlıklar, Osmanlı halifesinden yardım istediler. Mozanbik ile Madagaskar arasında Komor Adaları'ndaki Müslümanlar da Fransız tehdidine karşı Osmanlı halifesinden yardım istediler. Fakat II. Abdülhamit bu Müslümanların hiçbirine yardım etmedi, edemedi. (Kennedy, s. 218,219)
Kısacası halifelik, II. Abdülhamit döneminde de İslam dünyasını birleştirmedi, Müslümanların dertlerine derman olmadı.
19. yüzyılda İngiltere, Almanya kontrolündeki Osmanlı Halifeliğine karşı kendi kontrolünde bir Arap Halifeliği kurmak istedi. I. Dünya Savaşı'nda bu plan açıkça ifade edildi. 31 Ekim 1914'te Kahire'deki İngiliz temsilci Lord Kitchener, 30 Ağustos 1915'te de Sir H. Mc. Mahon, Mekke Şerifi Hüseyin'e gönderdikleri iki ayrı mektupla “Gerçek Arap soyundan birisinin Mekke veya Medine'de halifeliği üzerine almasını” istediler. (Bilal Şimşir, Doğunun Kahramanı Atatürk, Ankara, 2015, s. 107, 108).
İngiliz desteğini arkasına alan Mekke Şerif'i Hüseyin, 1 Kasım 1916'da Osmanlı'ya karşı ayaklandı. Mekke'de bağımsızlığını ilan eden Kral Hüseyin, Arap dünyasında “halife” sayılmaya başlandı. Ancak İngiltere, Şerif Hüseyin'in halifeliğini hemen tanımayıp savaş sonunu beklemeye karar verdi. İngiltere'nin, halifeliği kullanabileceğini gören Fransa ve İtalya da harekete geçtiler. İngilizler, Kral Hüseyin'i halife ilan ederlerse Fransa Fas sultanını, İtalya ise Şeyh Ahmet Sunisi'yi halife ilan edecekti. Sovyetler Birliği'nin de bir halife adayı vardı. Onlar da Afganistan Emiri Amanullah Han'ı halife yapmayı düşünüyordu. (Şimşir, s. 108-113).
Şerif Hüseyin, İngilizlerin desteğiyle önce 1916'da Osmanlı'ya isyan etti, sonra 1924'te halifeliğini ilan etti.
TBMM, 1 Kasım 1922'de saltanatla halifeliği birbirinden ayırıp saltanatı kaldırdı. Halife Vahdettin, 17 Kasım 1922'de, “halifelik” sıfatıyla İngilizlere sığınıp ülkeden kaçtı. TBMM, Abdülmecit Efendi'yi halife ilan etti. İngiltere, Vahdettin'in “halifelik” sıfatından yararlanarak özellikle Hint Müslümanlarını kontrol etmeyi düşündü. Kaçak Vahdettin, İngiltere'nin bilgisi dâhilinde, Hicaz Kralı Hüseyin'in davetini kabul ederek 15 Ocak 1924'te Hicaz'a gitti. Ancak Arapların Vahdettin'i değil, Hicaz Kralı Hüseyin'i “halife” olarak tanıdıkları görüldü. Hint Müslümanları da Milli Mücadele'deki ihaneti nedeniyle Vahdettin'in halifeliğini kabul etmiyordu. Bunun üzerine İngilizler, “halife” olarak hiçbir gücü olmadığını anladıkları Vahdettin'i “istenmeyen adam” ilan ettiler. 1924 başlarında İngiliz basını Hicaz Kralı Hüseyin'in halife ilan edileceğini yazmaya başladı. Yeni Türkiye Cumhuriyeti, İngilizlerin halifelik entrikalarını yakından izliyordu. İngiltere “Kimi halife ilan etsem?” diye düşünürken Atatürk, bu İngiliz planını suya düşürecek radikal bir karar verdi; TBMM, 3 Mart 1924'te halifeliği tamamen kaldırdı.
Türkiye'nin halifeliği kaldırmasına İngiliz basını çok şiddetli bir tepki gösterdi. Türk düşmanı Lloyd George'un yayın organı Daily Telgraf gazetesi, 4 Mart 1924'te halifeliği kaldıran Türkiye'ye şöyle saldırdı: “Türkler halifeliği kaldırmakla Batılılaşacağını, uygarlaşacağını sanıyorlarsa yanılıyorlar… 6 milyon nüfuslu Türkiye halifelik sayesinde büyük devletler arasında sayılıyordu. Bundan sonra bu devlet artık üçüncü sınıf bir Tatar devletçiği derecesine düşecektir!” İngiliz basını bir hafta boyunca halifeliği kaldıran Türkiye'ye ateş püskürdü. (Şimşir, s. 136-141). İngiltere, halifeliği kaldıran Türkiye Cumhuriyeti'ni uzun süre tanımak istemedi. İngiltere, halifeliğin kaldırılmasından 6 yıl sonra, 1930'da Ankara'da büyükelçilik açtı. İngiltere uzun yıllar Türkiye'ye kredi de vermedi.
TBMM, 3 Mart 1924'te halifeliği kaldırdıktan iki gün sonra 5 Mart 1924'te Hicaz Kralı Hüseyin 101 pare top atışıyla halifeliğini ilan etti. Ancak özellikle Mısır ve Hint Müslümanları Şerif Hüseyin'in halifeliğini tanımadı. Şerif Hüseyin, halifelik ilanından 7 ay sonra bir Vahhabi saldırısıyla (Abdülaziz Bin Suud tarafından) Hicaz'dan sürüldü. Bu sırada önce İsviçre'de bulunan devrik halife Abdülmecit Efendi sonra da Mısır uleması, İslam konferansı çağrısı yaptılar. 1926'da Kahire Kongresi ve Mekke Konferansı düzenlendi. Ancak bu toplantılardan hiçbir sonuç alınamadı (Arnold J. Toynbee, 1920'lerde Türkiye, Hilafetin İlgası, İstanbul, 1998, s. 81, 84-87, 106-116). Çünkü artık ulus devletler çağı başlamıştı; hiçbir İslam ülkesi kaderini bir halifeye teslim etmek istemiyordu. Ayrıca Türkiye dışında bağımsız bir İslam ülkesi de yoktu. Halife seçilse bile İngiltere veya Fransa'nın kontrolü altında olacaktı.
Sonuç olarak, halifelik siyasal bir kurumdu. Atatürk, “Halifelik hükümet, devlet demektir. Türkiye Cumhuriyeti kendi içinde başka devlet kabul etmez” mantığıyla halifeliği kaldırdı.
Tarih boyunca halifelik Müslümanları birleştirmedi, böldü; halifelik rekabeti yüzünden Müslüman milletler birbirine düştü. Halifelik, 19. yüzyıldan itibaren İslam dünyasını ezen, sömüren Batı emperyalizminin oyuncağı haline geldi. İşte Atatürk, Müslümanları birbirine düşüren, Batı emperyalizminin oyuncağı haline gelmiş ve çağ dışı kalmış halifeliği kaldırarak İslam milletlerine “bağımsızlık” ve “barışçı iş birliği” yolunu açtı. İslam milletleri, halifelik varken değil, halifelik kaldırıldıktan sonra bağımsızlıklarına kavuştular.
1 note
·
View note
Text
"Doğu Türkistan" yalanları ve gerçekler-7
Doğu Türkistan meselesinde, en çok yalanlar sosyal medyada. Bu yalanlara babası FETÖ imamı olan Youtuber Ruhi Çenet, Mesut Özil gibi birçok ünlü isim de katılıyor. Karar, Yeniçağ, Yenişafak, Yeniakit, Milli gazete Türkiye'de bu yalanları en çok duyuran basın organları.
Sosyal medyadaki yalanlar.
Gelin o yalanlara bakalım.
Kasım 2018:
Bu fotoğrafın Çinliler tarafından işkence edilen bir Doğu Türkistanlıyı gösterdiği iddia edildi. 28 Kasım 2018’de Bir Yusuf Olmak adlı bir Facebook sayfasında paylaşılan fotoğraf 7 bine yakın paylaşım aldı. Fotoğraf 2012 yılından beri benzer bağlamlarda paylaşılıyor. Fakat fotoğrafın işkence gören bir Doğu Türkistanlıyı gösterdiği doğru değil. Fotoğraf, 2004 yılında Chicago’da düzenlenen bir protestoda yapılan bir canlandırmadan. Fotoğraf, bir spiritüel öğreti olan Falun Gong (Falun Dafa olarak da bilinir) takipçilerinin 24-26 Mayıs 2004 tarihlerinde Chicago’nun Federal Plaza meydanında düzenlediği bir gösteriden.
Aralık 2018:
Bir fotoğrafta, Çin polisinin Uygur Türklerinin evlerinden Kuran'ları topladığı iddia edildi. Oysa fotoğrafların Ekim 2016’da Fas’taki yoğun yağış yüzünden zarar gören Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nden çıkaran Kuran'lar olduğu ortaya çıktı.
Aralık 2018:
Bu fotoğrafta birbirine sarılan iki çocuğun Çin’in işkencesinden kaçan iki kardeş olduğu iddia edildi. Oysa 2007'de çekilen fotoğraftaki çocuklar Vietnam'ın bir köyünde ailesi tarlada çalışmaya giden kardeşlerdi.
Ocak 2019: Mihrigul Tursun isimli bir Uygur, Urumçi Hapishanesi'nde tutuklu kaldığı süre boyunca dokuz Uygur kadının öldüğünü iddia etti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, 'Tursun hiçbir zaman Urumçi'de hapishanede tutuklu kalmadı' dedi.
Ocak 2019:
Sanatçı Bedirhan Gökçe’nin resmi hayran sayfası tarafından 9 Ocak 2019’da paylaşılan, elleri bağlı şekilde yerde yatan ve kollarını açan insanların olduğu fotoğraflar yaklaşık 2 bin kişi tarafından beğenildi. Ancak, elleri bağlı şekilde yerde yatan ve kollarını açan bir adamın olduğu fotoğrafların Çin tarafından işkence yapılan Doğu Türkistanlı Müslümanları gösterdiği iddiası doğru değil. İşkenceye uğramış gözleri bağlı kişi, Falun Gong (Falun Dafa olarak da adlandırılıyor) isimli spiritüel bir kuruluşun üyesi. Diğer fotoğraf ise Çin’deki Hristiyan bir kiliseye mensup olan Cai Xiangdong isimli kişiye yapılan işkenceyi gösteriyor. İlk kez 1992 yılında Li Hongzhi tarafından açıklanan Falun Gong, Buda okuluna bağlı kişisel gelişim uygulaması olarak kendisini tanımlamakta. Uygulamanın temelinde evrenin en yüksek nitelikleri olduğu belirtilen “Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü”nün yer aldığı ifade ediliyor. Öğretinin kurucusu Li Hongzhi 1998 yılında ABD’ye göç etti. Çin Hükümeti ise öğretinin tehlike oluşturduğunu ileri sürerek 22 Temmuz 1999’da aldığı kararla Falun Gong’u yasakladı.
Ocak 2019:
Bu videonun Çinli birkaç kişinin Uygur Türkü bir kız çocuğuna yaptığı işkenceyi gösterdiği iddia edildi. Söz konusu videoda bir grup çocuğun aralarına aldıkları bir kız çocuğunun başına kola döktükleri görülüyor. Videodaki kız çocuğu bu nedenle sürekli ağlıyor. Facebook’ta 17 Ocak 2019’da Peygamberimizin Sevenleri isimli sayfa tarafından paylaşılan video şimdiye kadar 347 bin görüntülenmeye ulaştı ve yaklaşık 5 bin 800 defa paylaşıldı. Ancak videonun Doğu Türkistan’da Uygur Türkü bir kız çocuğuna yapılan işkenceyi gösterdiği iddiası doğru değil. Video, Mart 2016’da Meksika’nın Naucalpan şehrinde Castores (Kunduzlar) kız izci grubunda yaşanan bir olayı gösteriyor. İzci grubunu yöneten kişi diğer çocuklardan aralarına aldıkları kız çocuğunun başından aşağı kola dökmelerini istiyor. Eyalet valisinin açıklamasına göre sorumlular hakkında soruşturma başlatılmış.
Haziran 2019: Uygur yazar Nur Muhammed Tohti'nin sorgu ve işkence sırasında öldüğü ileri sürüldü. Oysa Tohti'nin 31 Mayıs 2019 akşamı evinde kalp krizi geçirdiği belirlendi.
Kasım 2019: New York Times, Çin Yönetimi'ne ait resmi belge olduğu iddia edilen 403 sayfalık rapor, yayımladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, Çin'in Sincang'daki çabalarını karalamak için bu sözde iç belgelerin abartılarak sunulduğunu belirtti. 24 Kasım'da ise 14 ülkeden 17 medya kuruluşu aynı anda China Cables adıyla sözümona belgeler yayınladı.
Aralık 2019:
Facebook’ta yapılan bir paylaşımda yer alan ve yedi fotoğraftan oluşan bir kolajın da Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı zulmü gösterdiği iddia edildi. Facebook’taki bir kullanıcı tarafından 1 Aralık 2019’da paylaşılan fotoğraflar, şimdiye kadar 34 binden fazla paylaşım aldı. Ancak bir araya getirilen fotoğrafların hiçbiri yeni tarihli değil, bazılarının da Doğu Türkistan ile ilgisi yok. İddia konusu kolajda bulunan fotoğrafların dördü, 5 Temmuz 2009’da Çin’in Urumçi şehrinde başlayan protestolardan; sağ üstteki fotoğraf ise 2003’te Çin’de kreşte çocukları zehirlediği için tutuklanan bir adama ait. Sol alttaki fotoğrafsa 2000 yılında yine Çin’de bir kaçakçılık suçlamasıyla yargılananları gösteriyor.
Aralık 2019:
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafın, Çin devletinin Müslüman Uygurlara yaptığı işkenceyi gösterdiği iddia edildi. Paylaşımda Uygurların boynuna oruç tuttukları için cansız köpekler asıldığı da öne sürüldü. Bir kullanıcı tarafından 3 Aralık 2019’da Facebook’a yüklenen fotoğraf, şimdiye kadar 4 bin kez paylaşıldı. Ancak iddia doğru değil. Fotoğraflar, 2012 yılında köpek hırsızlığı yaptıktan sonra yakalanan ve hukuksuz şekilde cezalandırılan iki kişiye ait. Köpek hırsızlığının sıkça görüldüğü Çin’de, yakalanan hırsızlar benzer yöntemlerle cezalandırabiliyor.
Aralık 2019:
Üç bine Uygur'un idam edileceği iddia edildi. Facebook’ta yaygınlaşan fotoğraf, 18 bin kullanıcı tarafından paylaşıldı. Aynı fotoğraf daha önce Pakistan’da işkence yapıldığı iddialarıyla da dolaşıma girmişti.Bu uçuk iddiayı Seyit Tümtürk sosyal medya hesabından yalanlamak zorunda kaldı. Ancak iddia doğru değil. Fotoğraf 1992’de 111 kişinin öldürüldüğü Brezilya’daki Carandiru hapishanesi katliamını anlatan Carandiru (2003) filmi için çekilmiş.
Aralık 2019:
Doğu Türkistan’da Çin’in işkence ettiği bir Uygur çocuğu gösterdiği iddia edildi. Facebook’da 5 Aralık 2019 tarihinde paylaşılan bir gönderi, 400’e yakın beğeni ve paylaşım aldı. Ancak iddia doğru değil. Foto��raf 2007 tarihli “Mongol: The Rise Genghis Khan” (Moğol: Cengiz Han’ın Yükselişi) adlı filmden bir sahneyi gösteriyor.
Aralık 2019:
Sosyal medyada paylaşılan video görüntülerinin, Çinlilerin Doğu Türkistan’da işkence ettiği Uygur Türklerini gösterdiği iddia edildi. 10 Aralık 2019’da paylaşılan video, yaklaşık 1400 retweet ve 1000 beğeni aldı. Ancak iddia doğru değil. Video, Endonezya’da hırsızlık yaptıkları gerekçesiyle dövülen üç genci gösteriyor.
Aslında böyle çok yalan var. Ben yakın tarihli olanları ya da çok ses hgetirenleri seçmeye çalıştım. Görüldüğü gibi Eğitim Merkezleri yalanları ortada. Biz gerçek fotoğrafları paylaştık.
Diğer yalanlar:
İbadet özgürlüğü yok: Sincian-Uygur Özerk Bölgesi'nde resmi verilere göre 13 milyon Müslüman, 25 bin civarında camii var. 530 kişiye bir cami düşünüyor. Türkiye’de ise 910 kişiye bir cami düşüyor. Sinciang’a gidin en teknolojik, galoşla girilen en hijyenik camileri göreceksiniz.
Her eve Çinli yerleştiriliyor: Çin, teröre karşı toplumsal dayanışmayı kuvvetlendirmek, komşuluk ilişkilerini güçlendirmek için seferberlik başlattı. Uygurların evlerine Çinlilerin yerleştirilmesi gibi bir uygulamama ise yok.
Dil yok ediliyor: İlkokuldan üniversiteye kadar Uygurca, Kazakça ve Kırgızca eğitim yapılmaktadır. 24 saat Uygurca yayın yapan televizyon var. Divan-ı Lügat-it Türk gibi birçok kitap Uygurca basıılmaktadır. Bölgede çok sayıda Yaşar Kemal’in, Sabahattin Ali’nin kitapları da dahil olmak üzere Türkçe roman ve tarih kitabı da yayınlanmıştır.
Kültür yasaklanıyor: 2017 itibariyle Sinciang’da 112 halk kütüphanesi, 173 müze, 57 sanat galerisi, 119 kültür merkezi ve binlerce spor tesisi bulunmaktadır. Uygur kilimleri, Etles İpeği gibi kültürel ögeler de 91 adet kültürel miras koruma noktasıyla korunmaktadır.
Uygurlar yönetimde temsil edilmiyor: Yalnız Uygurların değil bütün milliyetlerin temsilcilerinin hem merkezî yönetimde hem de bölgesel ve yerel yönetimlerde etkin olarak görev yapmaları sağlanmaktadır. Sincian-Uygur Özerk bölgesinin başkanı Şöhret Zakir Uygur’dur. Çin Komünist Partisi Merkez Yönetimi içinde Uygur temsilci bulunmaktadır. Kongrede çok sayıda Uygur temsil edilmektedir.
15 notes
·
View notes