#2018 Filmleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
7 movies (and plus one) i want to watch with her cause it was the seventh month when we started dating.
us and them (2018)
ihtimallerin, ufak kararların nasıl büyük değişiklikler yaratabileceğini gösteren filmlerden biri. birlikte film tartışmayı seviyoruz, bu yüzden beğeneceğimizi ve üzerinize çok güzel bir sohbet edebileceğimizi düşünüyorum. hemen izleyelim istiyorum! (not: senin beğeneceğin kadar dramatik üstelik.) konusu;
''İki yabancı bir trende tan��şır ve yıllar içinde gelişen bir bağ kurar. Bir ayrılıktan sonra, tekrar birbirlerine bağlanırlar ve aralarındaki sevgi üzerine kafa yorarlar.'' (dramatic, you'll love it)
2. romeo and juliet (1996)
romeo ve juliet'in modern uyarlamasının nasıl yapıldığını merak ediyorum.. eğer güzel ve tatlı bir hikayeyse her saniyesinde ''bak, biz!'' deriz, eğer eh.. beklediğimiz gibi çıkmazsa ise yapabileceğimiz eleştirileri şimdiden tahmin edebiliyorum. iki şekilde de birlikte izlediğimiz için keyfini çıkarabileceğimize inanıyorum.
3. just the two of us
bunu izlemeyi konuşmuştuk, hatırlıyor musun? ikimiz de düşündüren filmleri sevdiğimiz için çok beğenmiştik bir videosunu sana gönderdiğimde. hala aklımda olan filmlerden biri, seninle izlemeyi beklediğimden ben de izlemedim, notlarımızda bulunsun.
4. atonement
birlikte en çok izleyelim istediğim filmlerden biri. love, bunu kesinlikle izlemeliyiz. herkesin bayılarak izlediği ve önerdiği filmlerden olduğu için bunu mutlaka seninle de izlemek istiyorum. konusu şöyle;
''Film, temelde Briony merkezli olarak ilerleyip, onun vasıtasıyla Cecilia ile Robbie arasındaki ilişkinin gelişimini anlatıyor. Birbirlerine karşı hissettikleri ama aralarındaki sınıf farkından dolayı hep içlerine attıkları aşkı ilk kez o günün ilerleyen saatlerinde ifade edebiliyor iki genç.''
5. in the mood for love
anlatmama gerek var mı? çok beğendiğimi biliyorsunn.. izleyeli epey olduğunu biliyorsun tabii, izleyebileceğim bir yer bulmak için verdiğim çabayı umuyorum ki birlikte izleyecekken de vermek zorunda kalmayız, (past lives'ı izlemeye çalıştığımız gün gibi..)
its also dramatic. you'll looove it.
6. Mother (Bong Joon-ho, 2009)
birazcık da rei tarzı filmler bakabiliriz, değil mi? bunu senin de beğeneceğini düşünüyorum ama, ben de merk ediyorum. farklı ve ilgi uyandırıcı bir konusu var. suçlu bulunan zihinsel engelli oğlunun masumiyetini kanıtlamaya çalışan bir annenin etrafında dönüyormuş film, dramatik ve ağır olacağından eminim; sümüklüye dönüşeceğimden de. o yüzden ağlarsam gülme lütfen!
7. better days
aşkım. sulugözlü halime gülsen de hep de sulugözlü filmler seçtiğimi fark ettim. ama sen de hep bunları beğeniyorsun, ne yapayım ki şimdi!???? her neyse, bu filmi de konuştuğumuzu hatırlıyorum; sanıyorum sen de izlemek istiyordun. bunu da listemize ekliyorum o yüzden.
3 notes
·
View notes
Text
02.09.24 MAYHEM KONSERİ (BEŞİKTAŞ IF)
Evet, Eylül ayı konserleri bütün hızıyla devam ediyor. Bu hızlı maraton arasında geçen haftalarda katıldığım 40. Senesini deviren “Black Metal”in sansasyonel grubu efsanevi “Mayhem”den bahsetmesek olmaz. Eski, yeni ve hatta “Ölü” grup elemanlarıyla birlikte kalabalık bir şekilde tekrardan ülkemizde ağırladığımız “Mayhem” grubu 40. Yıl turneleri kapsamında bize unutulmaz anılar bıraktılar. Unutulmazdan kastım sadece laf olsun diye değil, emin olun aradan bir kırk sene daha geçse ve ben bilinç sahibi bir birey olarak hayatta olmaya devam etsem, bu günkü gibi yazarım, anarım, hatırlarım bu konseri. Bu etkinlik, ilk anından son anına kadar görselinden, grubun performansına, ışık şovlarından, ekipman güzelliğine inanılmaz bir konser olmasının yanı sıra dokümanter, belgesel niteliği taşıyabilecek anlara da şahitlik etti. Bu kısma zaten ilerleyen satırlarda bol bol deyineceğim. Konser duyurusu geçildiğinden beri sabırsızlık içindeydim, nihayet o gün gelmişti! Nerelerden başlasam inanın bilmiyorum. Her zaman olduğu gibi konser akşamının ilk saatlerinden itibaren adım atayım. Betondaki bir oyukta bir Metalci yaşardı, Beşiktaş’a doğru yola çıkardı. Gayet heyecanlıydı.
“Mayhem” söz konusu olduğunda adamların 40 senelik müzikal kariyeri bir yana kendileri 60’larına dayanmış olsa da içimde çoğu zaman halihazırda taşıdığım “ergen heyecanım” nükseder. Bunun sebebi “Mayhem” grup elemanlarının Norveç’te ergenlik zamanlarında geçirdikleri ve yaşadıkları karanlık dönem, koskocaman bir tarzın kurucu unsurlarının başını çekerek son derece yenilikçi, enerjik, hızlı olmaları veya grubun şeytani derecede vahşi kökleri olabilir. Ya da sadece ergen nefretini, depresifliğini ve karanlığını en iyi yansıtan, aşırı uçlarla kafayı bozmuş bir grup adama zamanında beslediğim korku/heyecanla karışık hayranlıktandır. 16-17 yaşlarında ben ve o zamanki tayfam bütün yazlarımızı bulabildiğimiz en ekstrem Metal müzik gruplarını dinleyerek, (Bazen yapmaya çalışarak.) karanlık, izbe yerlerde bira içip dolaşarak, boş evlere girip korku filmleri izleyerek, duvarlara grup isimleri ve başka saçma şeyler kazıyarak, boyayarak geçirirdik. Otobüs duraklarında fotoğraf çekilirdik, vandallık ve primatlığın dibine vururduk. Tarih öncesi dönemleri yaşayan amatör neandertal Silivrili “Mayhem” gibiydik, hayatımız boyunca yaşayacağımız en güzel yazlarımızı geçirdiğimizin zerre farkında değildik. Rahmetli Lemmy amcanın dediği gibi, o yaz aylarını hatırlayamıyorum ama asla unutamıyorum...
Sadece “Gibiydik” tabi.. “Mayhem” grubunun sansasyonel kökleri, eski vokalistlerinin kendini tüfekle vurması, geri kalan grup üyelerinin kafatasının parçalarından kolye yapmaları, gruba o dönem yeni katılmış “Burzum” kurucusu Varg Vikernes’in orada burada kiliseleri yaktıktan sonra “Mayhem”in kurucu gitar/vokali Euronymous’u kendi evinde öldürmesi sonrasında yıllar boyunca hapis yatması “Mayhem”in geçirdiği tatlı süreçlerden sadece bazılarıydı. (“Nargaroth” grubunun bu hadise için bestelediği “The Day Burzum Kills Mayhem” adlı eseri es geçmemek gerekir.) Daha fazlası için grup hakkında yapılan belgesellere ve filmlere bakılabilir. Oyunculuk ve senaryo konusunda bazı zayıf noktaları olsada 2018 yılında gösterime girmiş olan, yukarıda bahsettiğim süreçleri kurgusal olarak anlatmaya çalışan “Lords Of Chaos” filmini “Mayhem” 101 olarak önerebilirim. Bu bilgiler ışığında tekrar düşündüğünüzde tam kadro gelen bir “Mayhem” konserine ergen heyecanıyla hoplaya zıplaya giden bendenizi belki daha fazla içselleştirebilirsiniz.
Beşiktaş IF’in önüne geldiğimde tahmin ettiğim kitleyle karşılaştım. Tırnak içinde büyümüş, yaşlanmış, grup formalarını üzerine geçirip sıraya girmiş bir sürü ergen. Belkide konserlerin en sevdiğim yanıdır bu manzara. Gerçekten rahat, kendim gibi olabildiğim, kendimi iyi hissettiğim, bu kadar bok püsür, olay, kriz arasında toplum ve kültür Jungle’ı içerisinde nefes alabildiğim yegane yer. Bu ortamdan görebildiğim bütün dostlarla merhabalaşıyorum, bira tokuşturuyorum, anlık olarak yirmi sene önce ki yazlara şöyle bir dönüp sonra malesef geri geliyorum. Nostaljik düşünceler eşliğinde içeriye biraz erken giriyorum. Konserde alt grup yok çünkü öyle bir süre yok. Grup neredeyse iki saat boyunca sahnede olacak. 40. Yıla özel uzun, bir “Black Metal” grubu için çok uzun bir “Setlist”leri var. “Mayhem” “Merch”leri efsane. Kendime göre bişeyler bakınıyorum hemen. (Bayrak falan şahaneydi gerçekten.) “Merch” kısmını tamamladıktan sonra sahneye dönüyorum ve bir daha gözlerimi buradan ayıramıyorum. Henüz daha grup ortada yokken bile sahne düzeni, sağlı sollu hoparlör yanlarına asılmış yıldızlı bayraklar ve ışıklandırma çok çok iyiydi. Bu sahne size nasıl bir şeyle karşılaşacağınız hakkında epey fikir veriyordu. Kısa süre sonra sahnede izleyeceğimiz şey, beklentilerin çok üzerindeydi.
Ben hala daha bayraklara bakarken seyircide ve sahnenin arkasında ki ekranda bir hareketlilik başladı. Ekranda 80’ler İskandinav bağımlılık belgeseli tadında “Mayhem” grubunun tarihi anlarından görüntüler izlemeye başladık. Bu görüntülere eşlik edilen müziği asla unutmayacağım. Sadece bu kullanılarak başlı başına “Dark Ambient” tarz bir albüm yapılabilir o derece.. “Mayhem”in kendini vuran solistleri “Dead” (Bu kadar temiz yüzlü, güzel bir adam kendine nasıl kıyar hala kahrediyorum. İskandivan depresifliği işte.. Orada yaşayan arkadaşlar daha iyi anlatır, değişik bir psikoloji..) öldürülen gitar vokal Euronymous ve kürkçü dükkanı, grupta halihazırda tek kurucu üye olarak kalan ve az sonra sahnede sarhoş olacak olan “Necrobutcher” davulcu “Hellhammer” uzun süredir “Mayhem” vokallerini üstlenen Atilla Csihar, eski, yeni bütün üyeler anlamsal kadrajların içerisine yedirilmiş halde bize tek tek gösteriliyor. (Necrobutcher’ın “A Headbanger’s Journey” belgeselinde yayınlanan konser röportajı beni hep güldürmüştür. Duygusal “Dead” görüntüleri üzerine iyi ayar çekti.) Tiyatro sahnesi tadında geçecek olan “Mayhem” sahnesi bize bir tanesi bile yetecekken o akşam 40. Yıl turnelerine özel olarak yeni, eski üyeleriyle birlikte toplam 3 setten oluşacaktı ve bu tarz belgesel görüntüleri zaman zaman şarkıların arasına girerek peşimizi asla bırakmayacaktı. Buradan arşivim için alabildiğim kadar kayıt aldım, instagram sayfasından paylaşırım.
1984’ten başlayıp günümüze gelene kadar geçen süreç tek tek “Mayhem” görüntüleriyle geri sayım şeklinde izletildikten sonra malumunuz “Mayhem” grubu “Malum” şarkısıyla bütün haşmetiyle sahneye çıktı ve unutulmaz geceye start verildi. Ekranda yüzünden kanlar damlayan bir kurukafa önünde lego gibi binlerce parçasıyla “Hellhammer”ın inşa ettiği davulu, kostümler, makyajlar, şeytani “Mayhem” “Sound”u… Bu atmosfer gerçekten görülmeye değerdi. “Bad Blood” “MILAB” “Psywar” yıldırım gibi üzerimizde çakarken Atilla Chisar’ın muhteşem sesi her saniye bizi daha da geriyor. “Illuminate Eliminate” ve “Chimera”da konserin başından itibaren başlamış olan “Mosh Pit”ler doruğa çıkıyor. “Hellhammer” tokmaklarını üzerimize salıyor. Bu gece “Mayhem” gazabından kurtuluş yok! “My Death” ve “Crystalized Pain In Deconstruction” şarkılarıyla devam eden ilk bölüm “View From Nil” ve “Ancient Skin” ile hız kesmeden bizi bu “Set”in son şarkısı olan “Symbols Of Bloodswords”e taşıyor.
İlk şoku üzerimizden atlatıyoruz, manik depresif şekilde geçen ilk “Set” sonrası “Dead” görüntüleri tekrar ekrana veriliyor. Çayır çimen üzerinde koşturan “Dead” gördüğüm için yine hafif duygusallaşıyorum.(Ağlayanların olduğu iddia ediliyor.) “We are not ordinary, We worship Death!” Sözleri sonrası “Hellhammer” bagetlerini havaya kaldırıyor, grup tekrardan sahneye çıkıyor. Kaftanlar giyilmiş, hazırlıklar tamamlanmış, Atilla Csihar sahnede Barış Manço hareketleri sergileyerek sanki bir orkestra şefi gibi bizleri mum etmiş. Ve işte böylece 2. “Set” Euronymous anısına, bağırışlar, çığlıklar, hezeyanlar içinde efsanevi albümden efsanevi “Mayhem” şarkısı “Freezing Moon” çalınırken başlıyor. Şarkının yarısına kadar seyirci çığlığından şarkıyı duymakta zorlanıyorum. “Life Eternal” ve “Buried By Time And Dust” eserleri sonrası zurnanın zart dediği yere geliyoruz. Albümle aynı ismi taşıyan güzide parça “De Mysteriis Dom Sathanas” Atmosfer o kadar iyi ki daha önce bolca bahsettiğim If’in güzel “Black Metal” “Sound”una değinmeye gerek bile yok. Albümlerden çok daha iyi bir ses kalitesini konserde canlı olarak dinleyebildik. “Mayhem” o gece hatasız, tavizsiz ve tarifsizdi!
Yeni bir dokümanter görüntü, yine sahnede “Dead” şarkı sözleri ve sinematik şekilde akan görüntüler. (Bunlardan en az bir düzine deneysel film/video çıkar benden söylemesi..) “Dead”in anıldığı yazılar sonrasında belki de konserin en duygusal, dramatik, şaşırtıcı, özel anları yaşanmaya başlıyor. “Mayhem”in “Funeral Fog” şarkısı “Dead” tarafından (Evet ne kadar ironik değilmi..) söylenmeye başlanıyor. Kendisi bu Dünyada değil ama ruhu hala aramızda! “Mayhem” üyeleri şarkıyı çalarken “Dead”in sesinden “Funeral Fog” dinliyoruz. Gerçekten unutulmaz dakikalar.. Bu unutulmaz anlar sonrası yine bir görsel şölen, ekran ve mekan kırmızıya boyanıyor, Necrobutcher 3. Şaşkınlık perdesini “Mayhem in eski vokali Messiah ve eski davulcusu Manheim’ı sahneye davet ederek açıyor! O ana kadar yeterince şok atlatmamışız gibi bu üyelerin sanki bir “Pentagram” konseri enerjisiyle sahneye çıkmaları kendi adıma son nokta oluyor. 1980’lerden “Mayhem” şarkıları dinleyeceğimiz bu bölümde artık arkalarda saklanmak yok! En öne koşturuyorum. Belki tekrardan Necrobutcher, Hellhammer falan görürüz ama bu Oldschool manyakları görürmüyüz? bilemiyorum! Bu noktada şaşırtıcı şeyler olmaya devam ediyor.
Manheim gayet mütevazi bir şekilde davulun başına geçerken, Messiah kırmızı tişörtü, kel kafası, koca göbüşüyle mikrofonun başına dikiliyor. Necrobutcher kolay vedalaşamadığı bira şişesini bir kenara bırakıyor ve ayin tüm hızıyla devam ediyor. Messiah! Abi sende ne ses var be! Ben kendi adıma bu adama hayran kaldım, gözlerimi hipnotik bakışlarından ayıramadım! Kendimi bu saatten sonra “Order” “Fan”ı ilan ediyorum! Manheim’a söylenecek söz yok. Gerçekten profesyonel müzisyenler. “Deathcrush”, “Necrolust” hele “Chainsaw Gutsfuck” bize biraz nefes aldır. 1 konser diye geldik 3. Konserimizdeyiz! “The True Mayhem” “Carnage” ile üstümüzden geçmeye devam ederken ruhumuzu “Pure Fucking Armegeddon”da artık sonunda teslim ediyoruz… Manheim tarafından “Weird” çalınırken biz kopan parçalarımızı toplamaya çalışıyoruz, savaş gibi konser geçirdik. “Mayhem” grubu seyirciyle uzun uzun vedalaşıyor ve bir daha geri gelmemek üzere “Beşiktaş If” sahnesinden bu konserlik ayrılıyor.
Ben yine dağılmış vaziyette çıkışa doğru yolumu bulmaya çalışıyorum. Konser sadece bir konser olmadığı, aynı zamanda bir tiyatro belki bir sinema niteliği taşıdığı için görmek ve götüntü almak için oradan oraya koşturmuşum fakat kesinlikle değmiş. Çıkışta beni bekleyen rüya gibi, muhteşem bir sürpriz var. Biraz dışarıda soluklandıktan sonra IF’in kapısının önünde dikilen iki tane tip görüyorum. Kim mi bunlar? Manheim ve Messiah! Gözlerime inanmasam da hemen yanlarına ilişiyorum. “Merhaba” “Harikaydınız” “Çok memnun oldum” hezeyanlarından sonra hemen konumuza dönelim “Bir fotoğraf çekineydik”… Acayip mütevazi adamlar tabiki diyor ve ben “Mayhem”in efsanevi üyeleriyle tanışma, fotoğraf çekilme fırsatı bulduğum için inanılmaz mutlu oluyorum. Herkes grubun geri kalanını beklerken bu zavallılarım ekipten ayrı düşmüş orada masumca bekliyor. E kurt kapıyor tabi onları hiç affetmem. Ne kadar beklenirse beklensin “Mayhem”in geri kalan üyelerini yakalama süreci bir sonuç vermiyor, adamlar ışık hızıyla kapılardan geçip minibüslerine atlıyor. (Eski günlerim olsa onları da yakalardım ben peeh.) Herşey bittikten sonra aşırı güzel anılar, fotoğraflar ve hikayelerle birlikte evimin yolunu tutuyorum. “Mayhem” konseri “Unutulmaz” oluyor. Konser yoğunluğu yüzünden yazılar yetişmiyor kusura bakmayın dostlar. Yarın bir çok grubun sahne alacağı çok iyi bir festival var “Bosphorus Metal Fest” Güzel, Metal dolu bir hafta sonu geçirmek için orada olacağız. Gelin hep beraber festival kafası yaşayalım, biraları tokuşturalım! Sonrada anılarımızı yazalım, paylaşalım! Görüşmek üzere, herkese Metal Müzik dolu bir haftasonu dilerim!
2 notes
·
View notes
Text
Kızını Dövmeyen Dizini Döver
✍🏻 Yılmaz Dikbaş
https://www.gundemarsivi.com/kizini-dovmeyen-dizini-dover/
Kadın cinayetleri her geçen gün artarak sürmektedir.
İşte, beş yılda öldürülen kadın sayıları:
2015 yılında 303,
2016 yılında 328,
2017 yılında 409,
2018 yılında 440,
2019 yılında 374
…
Son 10 yılda Türkiye’de 4197 (dört bin yüz doksan yedi) kadın öldürülmüştür.
Dünyada en çok kadın cinayeti işlenen ülke Türkiye’dir.
Bu neden böyledir?
Kadın öldüren caniler ne tür bir iklimde yetişmektedir?
İşte başlıca etkenler:
KADINA ŞİDDET İÇEREN ATASÖZLERİ VE DEYİMLER
Türk erkek çocukları okullarda şu atasözlerini öğrenir:
Kızını dövmeyen dizini döver.
Kızın var mı, derdin var.
Kadın, erkeğin şeytanıdır.
Kadı, erkeğin çarığı gibidir. (Yani istediği zaman çıkarıp atar)
Kızın var, sızın var.
Oğlan doğuran övülsün, kız doğuran dövülsün.
Anasına bak, kızını al.
Saçı uzun aklı kısa.
Kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçarya zurnacıya.
Babasının öğlu.
Karı gibi konuşmak.
Çocuksu kadın meyvesiz ağaca benzer.
Kocanın vurduğu yerde gül biter.
Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.
Kocamdır, sever de döver de.
Dua et, kadınsın!
Kır dizini otur evinde.
Elinin hamuruyla erkek işine karışmak.
KADINA ŞİDDET İÇEREN TÜRKÜLER, ŞARKILAR
Türk erkek çocukları şu tür türkü ve şarkıları dinleyerek büyür:
Trabzon Maçka türküsü:
Yavuz geliyor Yavuz da
Denizi yara yara
Kız ben seni alacağım da
Başına vura vura
Maçkalı erkek çocuklara ana babaları, yakınları ve de öğretmenleri SEVMEYİ öğretmiyorlar!
SEVMEYİ BİLMEYEN DÖVER!
SEVİŞMEYİ BİLMEYEN ÖLDÜRÜR!
İngiltere’de üniversitede ilk yıllarımda Amerika’nın Vietnam savaşına karşı yapılan protesto yürüyüşlerine katılıyor, yakamda üzerinde küçücük dört sözcük bulunan şu rozeti taşıyordum:
MAKE LOVE NOT WAR. Türkçesi: SAVAŞMA SEVİŞ.
Sevmek, aşık olmak ve sevişmek insanlara özgüdür.
Hayvanlar sevmez, aşık olmaz, sevişmezler. Sadece belirli zamanlarda, üreme amaçlı, çiftleşirler.
PKK yandaşı, şarkıcı İbrahim Tatlıses çığırıyor:
Kız ben seni vurmaz mıyım
Saçlarından asmaz mıyım
Karadenizli azmış nara atıyor:
Gelevere deresi iki dağın arası
Yüzünden silinmesin piçağumun yarası
Ünlü pop şarkıcı Erkin Koray‘ın “Deli Kadın” şarkısı:
Deli kadın hiç sen beni anlamadın
Sopa mopa kâr etmiyor taş kafana
Rana Alagöz, “Dayak Cennetten Çıkma” şarkısıyla kadınlara öğüt veriyor:
Sakın kızdırma onu
Döver pata pata
Sonra karışmam
O çok aksi pata pata
Bak dayak cennetten çıkma
Döver pata pata
Memeleri yeni tomurcuklanmış, hiç el değmemiş huriler erkeklere veriliyor, kadınlara ise dayak! İşte size cennet!
TÜRK FİLMLERİNDE KADINA ŞİDDDET
Türk erkek çocukları ve delikanlıları şu yerli filmleri izleyerek kadını tanır:
Kızını Dövmeyen Dizini Döver, Çaresizlik, Vurun Kahpeye, Leke, Neşeli Günler, Çöpler Köpekler, Gülen Gözler, Terazi. 9 aylık. Dört Yapraklı Yonca, Kuyu, Barda, Halam Geldi, Kurtuluş Son Durak, Killing İstanbul, İffet, Kadın Düşmanı.
KADINA ŞİDDET İÇEREN TÜRK TV DİZİLERİ
Türk erkek çocukları, delikanlılar ve de yetişkinler her akşam şu dizileri izleyerek ders alırlar:
Kızıl Goncalar, Ömer, Sen Anlat Karadeniz, Alemin Kralı, Unutulmaz, Ufak Tefek Cinayetler., Kızılcık Şebeti, Yasak Elma, Sadakatsiz, Hercai, Doğduğun Ev Kaderindir, Aşk Ağlatır, Hayat Devam Ediyor, Aşk-ı Memnu.
KURAN’DA KADINA ŞİDDET
Kadın katillerinin tüm�� “milli ve manevi” değerlere bağlı, muhafazakâr MÜSLÜMAN’dır.
İslam’ın kutsal Kitabı Kuran’da. Nisa Suresi 34. Ayet’de Allah. Erkek kullarına şu öğütü verir:
“Sadakatsizlık ve iffetlerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin. Sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onlarıevden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin/onları DÖVÜN.”
(Kaynak: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk. “Kuran-ı Kerim Meali-Türlçe Çeviri”)
Müslüman Türkler, Kuran’ı Türkçe okumadıkları için bilmezler!
Ama Müslüman Türk çocuklarının çoğu evlerinde, yukarıdaki Ayetin uygulamasını defalarca yaşarlar, babaları annelerini sık sık acımasızca DÖVER!
OSMANLI’DA KADIN
Altı yüz yıldan uzun bir süre (1300-1920) Anadolu Türk halkı Osmanlı’nın boyunduruğu altında kaldı.
Osmanlı’da kadın, ikinci sınıf vatandaş bile değildi.
Osmanlı’da kadın vatandaş değildi!
Nüfus sayımlarında, evlerde erkekler yazılırken kadınlar sayılmazdı! Yani Osmanlı, kadını insan olarak bile görmezdi!
Osmanlı’da kadın, alınıp satılan MAL’dı.
Osmanlı’da kadın, esir pazarlarında satılırdı.
Dillere destan Osmanlı Haremi’ndeki kadınlar, Avrupalı Hıristiyan/Yahudi kadınlardı. Avrupa ülkelerini işgalde Osmanlı, genç kadınları, kızları ve de parlak oğlanları esir alır, Payitaht’ta getiri, en güzelleri seçilip Saray’ın Haremi’ne gönderilirdi.
Harem, köle kadınlar hapishanesiydi!
Padişahlar bu kölelerle çiftleşirdi.
Değerli Dostlar.
Osmanlı’da kadın, çok önemli bir konudur.
Ben bu konuyu çok sağlam kaynaklara ve belgelere dayanarak, “KADININ ADI YOK” başlıklı bir makale olarak hazırladım. Bu makalemi, yine bu Facebook sayfamda bilgilerinize sunuyorum. Okumanızı öneririm.
Türk gençlerinin büyük çoğunluğu Osmanlı tarihini sağlam kaynaklardan okuyup öğrenmediler.. Osmanlı hakkında bildikleri uyduruk TV dizileri ve sözde tarih hocası, Osmanlı sevdalısı saray dalkavukları Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun anlattığı masallardır.
KADIN CİNAYETLERİNE KARŞI ÖRGÜTLENEN KADINLAR
Özgür akıllı aydın kadınlar Türkiye’nin 81 ilinde ve birçok ilçede bir araya geldiler, kadına şiddete karşı örgütlenip dernekler kurdular.
İşte o dernekler:
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (Birçok ilde şubeleri var), Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Kadın Hakları Derneği, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Mor Dayanışma Derneği, Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği, Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği, Edirne Kadın Merkezi Danışma Derneği, Erzurum Katre Danışma ve Dayanışma Derneği, İstanbul Mor Çatı Kadın Sığınağı, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, Mersin Bağımsız Kadın Derneği, Mersin Mimoza Kadın Derneği, Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Van Star Kadın Derneği.
Kadına Şiddete Karşı örgütlenen tüm dernek ve kuruluşların yöneticileri ile tüm üyelerine sevgi ve saygılarımı yolluyorum…
Yılmaz Dikbaş
8 Mart 2024, Cuma
0532 233 31 52
#GündemArşivi #YılmazDikbaş #8MartDünyaEmekçiKadınlarGünü #8MartDünyaKadınlarGünü #KadınaŞiddet #Atasözü #ŞarkıSözü #NisaSuresi #KadınCinayetleri #İstanbulSözleşmesi #ToplumdaKadın #OsmanlıdaKadın #Kadınlarımız #Eğitim #Tarih
3 notes
·
View notes
Text
TLC Film Kuşağı – Ocak 2025 (Ayın Filmleri)
TLC‘de hafta içi her akşam 19:30’da yayınlanan “Film Kuşağı” yeni yılın ilk ayında da devam ediyor. “Film Kuşağı”nda Ocak 2025’te yayınlanacak filmler belli oldu: 1 Ocak 2025 Çarşamba – Saat 19.30 ve 21:30 Ölümcül Makineler / Mortal Engines (2018) Şehirlerin teker üzerinde gezip birbirini tüketerek yaşadığı kıyamet sonrası bir dünyada Londra’da buluşan iki kişi bir komployu önlemeye çalışır. 2…
0 notes
Text
2018 Yılı İzlenmesi Gereken Filmler
Bu makalede, 2018 yılında izlenmesi gereken en iyi filmleri inceleyeceğiz. Sinema dünyası, her yıl olduğu gibi bu yıl da birbirinden heyecan verici yapımlarla dolup taştı. Her film, kendi türü ve izleyici kitlesi açısından neden izlenmesi gerektiği hakkında özgün bilgiler sunuyor. Film izlemek, sadece zaman geçirmek değil, aynı zamanda ruh halimizi değiştirmek için mükemmel bir yol. Peki, bu yıl…
0 notes
Text
mutlaka izlenmesi gereken 71 bilim kurgu filmleri
1- ınterstellar (2014)
2- ınception (2010)
3- matrix serisi
4- star wars serisi
5- alien serisi
6- terminator serisi
7- back to the future serisi
8- eternal sunshine of the spotless mind (2004)
9- metropolis (1927)
10- 2001: a space odyssey (1968)
11- blade runner (1982)
12- mad max: fury road (2015)
13- twelve monkeys (1995)
14- her (2013)
15- the truman show (1998)
16- the martian (2015)
17- star trek serisi
18- gravity (2013)
19- moon (2009)
20- predestination (2014)
21- oblivion (2013)
22- the fifth element (1997)
23- edge of tomorrow (2014)
24- planet of the apes serisi
25- the man from earth (2007)
26- e.t. the extra-terrestrial (1982)
27- brazil (1985)
28- avatar serisi
29- mr. nobody (2009)
30- gattaca (1997)
31- dark city (1998)
32- upgrade (2018)
33- ınvasion of the body snatchers (1956)
34- minority report (2002)
35- ex machina (2014)
36- arrival (2016)
37- the butterfly effect serisi
38- close encounters of the third kind (1977)
39- equilibrium (2002)
40- the abyss (1989)
41- tenet (2020)
42- source code (2011)
43- looper (2012)
44- a quiet place serisi
45- total recall (1990)
46- the fly (1986)
47- tron: legacy (2010)
48- contact (1997)
49- k-pax (2001)
50- snowpiercer (2013)
51- frequency (2000)
52- fahrenheit 451 (1966)
53- cloud atlas (2012)
54- them! (1954)
55- artificial ıntelligence: aı (2001)
56- prometheus serisi
57- riddick serisi
58- the time traveler's wife (2009)
59- cube (1997)
60- deja vu (2006)
61- ın time (2011)
62- elysium (2013)
63- the thirteenth floor (1999)
64- the tomorrow war (2021)
65- paradise (2023)
66- repo man (1984)
67- lucy (2014)
68- transcendence (2014)
69- the cloverfield paradox (2018)
70- sphere (1998)
71-black mirror (2011)
0 notes
Text
‘’Ağaçtan Umutlar’’ belgeselinin festival yolculuğu devam ediyor
https://pazaryerigundem.com/haber/188178/agactan-umutlar-belgeselinin-festival-yolculugu-devam-ediyor/
‘’Ağaçtan Umutlar’’ belgeselinin festival yolculuğu devam ediyor
Haydar Demirtaş’ın yönetmenliğini yaptığı ‘’Ağaçtan Umutlar’’ belgeselinin festival yolculuğu devam ediyor.
İSTANBUL (İGFA) – Demirtaş’ın 3 yılda bitişmiş olduğu belgesel; Hindistanda düzenlenen Makizhmithran Uluslararası Film Festivalinden Jüri özel ödülü kazandı. Bunu yanı sıra; 25’inci Uluslararası Safarbolu film festivali, Moskova Kürt filmleri festivali, İspanyada düzenlenen 8’inci Uluslararası Transhumant Festivallerinde seyirci ile buluşmuştu.
Haydar Demirtaş’ın yönetmenliğini yaptığı “Ağaçtan Umutlar”, 31 Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Türkiye’den yılın önemli belgesellerini buluşturduğu Belgesel Film Yarışması’nın finalistleri arasında yerini buldu. Bu yıl 65 belgeselin başvurduğu yarışmada 8 belgesel, Eylem Kaftan, Hakkı Kurtuluş ve Serdar Kökçeoğlu’dan oluşan jürinin karşısına çıkacak.
Belgeselin konusu; Hoşyar Ali Hasan, Kuzey Irak’taki Kürt şehri Halepçe’de doğup büyüdü. 1980-88 yılları arasında süren Irak-İran Savaşı sırasında İran sınırına milyonlarca mayın döşendi. Hoşyar Ali mayın temizlerken iki bacağını kaybediyor ama her gün mayın toplamaya devam ediyor.
Hoşyar Ali 28 yılda 2 milyon 600 bin mayın topladı. Hüseyin Amca İran’ın Merivan şehrinde yaşıyor. Hüseyin ailesini geçindirmek için yıllardır İran ve Irak sınırında kaçakçılık yapıyor. Ancak yaşadığı bir olay nedeniyle kaçakçılığı bırakıp bir atölye açarak madende ayağını kaybedenlere protez ayak yapmaya başladı. Halen her iki ülkenin uzak diyarlarından Hüseyin Amca’ya pek çok kişi gelip protez ayak yaptırıyor. Hüseyin Amca’nın müşterileri, plastik ve modern teknolojiyle üretilen protez ayaklar yerine, basit aletlerle oyduğu ahşaptan yapılan protez ayakları tercih ediyor. Yapım Yılı: 2023 Süre: 76 dk. Yapım Ülkesi: Türkiye Yönetmen: Haydar Demirtaş Senaryo: Haydar Demirtaş Müzik : Mesut Yücel, Hamed Habibpou Görüntü Yönetmeni: Haydar Demirtaş, Mahmouand Pour Kurgu : Haydar Demirtaş Ses: Feyzullah Ekin Oyuncular : Hosyar Ali Hasan, Hossein Mohammadi Yapımcı : Haydar Demirtaş Yapım : Ajans Ba Yönetmen / Director Senarist ve Yönetmen Haydar Demirtaş, 1984 yılında Mardin’de dünyaya geldi, ilk ve orta eğitimini burada tamamladı. Mardin Gençlik ve Kültür Evi’nde BBC tarafından açılan sinema atölyesi ve İstanbul Kültür Üniversite’nin Mardin’de düzenlediği sinema workshop’larına katılarak sinemayla ilgilenmeye başladı. İstanbul Kültür Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi İletişim Bölümünü burslu okudu. İlk kısa filmi Gezici Nalbant ve babasını anlattığı belgeseli Babam Tarih Yapıyor ile çeşitli ödüller aldı. 2013 yılında çekmiş olduğu Misafir adlı belgeseli başta Cannes Short Film Corner olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası film festivallerine davet edildi, ödüller aldı. 2018 yılında çektiği ve hala uluslararası festivallerde yarışmakta olan belgeseli Ayak İzi ile, 10’un üzerinde ödül aldı. Halen Mardin’de kurucusu olduğu Ajans Ba şirketi ile tanıtım filmleri, TRT için belgeseller, reklam filmleri çekimleri yapmakta, sinema atölyeleri düzenlemektedir.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Thomas Cruise Mapother IV (d. 3 Temmuz 1962) , Amerikalı aktör ve yapımcıdır. Hollywood ikonu olarak kabul edilen [ 1 ] [ 2 ] [ 3 ] , dört Akademi Ödülü adaylığının yanı sıra , Fahri Altın Palmiye ve üç Altın Küre Ödülü de dahil olmak üzere çeşitli ödüller almıştır . Filmleri Kuzey Amerika'da 5 milyar doların üzerinde ve dünya çapında 12 milyar doların üzerinde hasılat elde ederek [ 4 ] onu tüm zamanların en yüksek hasılat yapan aktörleri arasına sokmuştur . [ 5 ] Cruise, 2012-2018 döneminde elde ettiği bir başarı olan, üst üste en çok 100 milyon dolar hasılat yapan film için Guinness Dünya Rekoru'nu elinde tutmaktadır. [ 6 ] En çok kazandıran yıldızlardan biri olan Cruise , sürekli olarak dünyanın en yüksek ücretli aktörlerinden biridir . [ 7 ]
0 notes
Video
youtube
Serseri - Teoman ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Rock) ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/qsqeRdgySiI ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Serseri - Teoman ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Rock) Söz - Müzik: Teoman Bm Em G A Bm Em Bunlar güzel günlerimiz G F# Bm Daha beter olcak her şey Em Dünya zaten yalan dolan G F# Bm Kaderden kaçamaz insan C Bm Vurulmuş kalbinin ortasından Bm Aynaya bakmam Kendimi bilmem Em Hayat acıtınca Dünyayı sevmem G Ne yazık ki tek tabanca A Serseri doğdum Bm Serseri ölcem Teoman diskografisi Madde Tartışma Oku Bekleyen değişiklikler Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi Teoman diskografisi Stüdyo albümleri 12 Konser albümleri 10 Derleme albümleri 6 Video klipleri 45 Film müziği albümleri 5 Filmleri 6 Remix albümleri 7 Coverları 35 Türk rock müziği sanatçısı Teoman’ın diskografisidir. Teoman kariyerinde toplamda 12 stüdyo albümü, 5 film müziği EP albümü, 6 derleme albüm, 7 remix albümü ve 10 konser albümü/DVD'si yayınlamıştır. Cover parçalarıyla da dikkat çeken Teoman, albüm ve single olarak kariyerinde 35 şarkıyı cover olarak seslendirmiştir. Teoman, kariyerindeki son stüdyo albümü olarak duyurduğu ve 12. stüdyo albümü olan Ben, Zargana ve Deus Ex Machina 1 Eylül 2023'te yayınlandı.[1] Albüm öncesi Aşık Bir Adam cover ve Konser '22 adında iki albüm daha yayınladı.[2] Diskografi Stüdyo albümleri Yıl Albüm Müzik şirketi 1997 Teoman İstanbul Plak 1998 O NR1 Müzik 2000 Onyedi 2001 Gönülçelen 2003 Teoman(Teo) Avrupa Müzik 2004 En Güzel Hikayem 2006 Renkli Rüyalar Oteli 2009 İnsanlık Halleri 2011 Aşk ve Gurur 2015 Eski Bir Rüya Uğruna... 2021 Gecenin Sonuna Yolculuk 2023 Ben, Zargana, Deus Ex Machina Cover albümü Yıl Cover Albüm Müzik Şirketi 2023 Aşık Bir Adam Avrupa Müzik Filmleri, film müzikleri, konuk oyunculuklar Yıl Film Film şirketi 2000 Filler ve Çimen (oyuncu)[3] Pan Film 2002 Mumya Firarda (oyuncu) Warner Bros. 2002 Banka (oyuncu) Plato Film 2005 Balans ve Manevra(Oyuncu, Yapımcı, Yönetmen, Senaryo) Özen Film 2006 Barda (oyuncu) Kenda Film 2007 Romantik (oyuncu) Plato Film Yıl Film müzikleri Firma 2005 Balans ve Manevra Pasaj Müzik 2007 Romantik Pasaj Müzik 2007 Ara 2009 Büşra[4] 2022 Sevda Mecburi İstikamet Avrupa Müzik Yıl Konuk olduğu diziler Firma 2004 Avrupa Yakası Plato Film 2005 Emret Komutanım Altıoklar Film 2009 Kahve Bahane Altıoklar Film Canlı performans yayınları Canlı performanslarının bazılarını bir firma adı altında, bazılarını bir firmaya bağlı kalmadan profesyonel kamera çekimi ile Youtube üzerinden yayınlamıştır. Yıl Konser Yayın 2002 Lütfü Kırdar Kongre Merkezi(Gönülçelen albüm tanıtım konseri) Youtube (yayın:2020) 2007 Teoman-Bülent Ortaçgil Konser Avrupa Müzik(albüm ve dvd) 2012 Paramparça Senfoni 2021 Tek Başına (akustik) 2016 2017 Harbiye Açıkhava Tiyatrosu Youtube 2020 Yavaş Yavaş Konseri 2020 dasdas Konseri 2021 Elektrik Grup 2021 Live from İstanbul Bayhan Müzik 2023 Konser '22 Avrupa Müzik Derleme albümleri Yıl Albüm Müzik şirketi 2004 Best of Teoman NR1 Müzik 2007 Söz Müzik Teoman Avrupa Müzik 2011 Yavaş Yavaş[Not-1] 2018 Koyu Antoloji 2021 Teoman ve Piyano 2022 Rock and Roll[Not-2] Remix albümleri Yıl Albüm Müzik şirketi 2001 Remixler NR1 Müzik 2002 İstanbul'da Sonbahar Remixler NR1 Müzik 2003 Remixler 1 Avrupa Müzik 2003 Duş Remixler 2010 Ruhun Sarışın 2011 Aşk ve Gurur Remixler 2018 Tuzak ve Bazı Yalanlar Saygı albümü 2008 yılında Söz Müzik Teoman adıyla yayınlanan albümde 15 farklı sanatçı Teoman'ın şarkılarını yorumlamıştır. Teoman albümde Senden Önce Senden Sonra şarkısında İzel ile düet yapıp şarkıya yeni sözler eklemiştir. Sanatçılar Şarkı Sezen Aksu Paramparça Yalın Gönülçelen Candan Erçetin Kim Yaşar Rüzgar Gülü Nil Karaibrahimgil İstanbul'da Sonbahar Emre Aydın Sürpriz İzel Senden Önce Senden Sonra Mirkelam Güzel Bir Gün İrem Candar Duş Yavuz Bingöl İki Çocuk Kreş Bugün Harun Tekin İstasyon İnsanları Rashit Kişisel Birşey Hayko Cepkin Gökdelenler Albüm dışı şarkılar Liste, Teoman'ın stüdyo albümlerinde bulunmayan albüm dışı yeni single şarkılarını, eski şarkılarının farklı versiyonlarını, konuk olarak katıldığı düet şarkılar listesidir.
0 notes
Link
1998 senesinden bu yana beyaz perdede hanımın alınışı ortaya çıkıyor kılmaya işçi, internette ilk hanım filmleri festivali olarak her sene dünya çapında yöneticileri ve oyuncuların ağırlayan, bu alanda işçi bayanlar içinde bir yazışma ağı kuran ve filmlerinin göründüğü yaşlı olan Uçan Süpürge Uluslararası Hanım Filmleri Festivali geride bıraktığımız güç seneye direnme umudu ve yeniliklerle ortaya çıkmaya başladı. 27 Mayıs – 3 Haziran 2021 24. kez düzenlenen festivalin direktörlüğünde; evvelinden dokuz sene İstanbul Film Festivali'nin, 2018'den bu yana da Başka Beyazperde Ayvalık Film Festivali'nin direktörlüğünün ortaya çıkması Azize Tan'bir emanet. Tan bu göreve gelişi hakkında: “2020 pek oldukça kişinin bir an önce bitmesini ve unutmayı istediği bir sene oldu. Pandemi ile ilgili alınan önlemler sıkı takiple beraberlik bu sene en büyük hedefimiz festivali olarak yerine getirmektir. Online gösterimler için her türlü altyapı çalışmasını yaparken, festivali beyaz perde salonlarında yerine getirmek için çalışıyoruz. bunun farklı olarak festival edilebilmesi Ankara'nın farklı mahallelerinde ücretsiz açık hava gösterimleri düzenlenecek” dedi. 2020 yılında ortaya çıkan muhteşem yapımlar arasında çevrimiçi düzenlenen ilk festivali gerçekleştiren Uçan Süpürge Vakfı'nın teması; “Evde Kaldık” idi. Bu yılki tema ise “Araftan Belirmek”. Bir harf fazla bir süredir iki arada bir derede bir yaşam öyküsü. Alışkanlıklarımızı sorguluyor, “yeni normallere” alışmaya çalışıyoruz. İnsanlık için bir muhasebe saati. Sandığımızdan oldukça daha uzun bir süredir arafta bir yaşam hikayesi. Her yerde her durumda bedenen, zihnen ve kalben hür olabilmenin/kalabilmenin önemi artıyor insanlık sıkıştıkça. Uçan Süpürge Uluslararası Hanım Filmleri Festivali “bundan böyle bu araftan çıkma zamanı” diyor ve ekliyor: Bütün sorun, senelerdir verilen mücadelelerin lafta kalmaması, başka bir yaşamın mümkün olan bilgilerle raporlanmasıyla ilgili bilgilerp onu yaşayabilmekte, ömrün özgürlüğün ta kendisi olmakta, aynı zamanda neredeyse orada, hangi sıcaklıkta olduğu içinde barındırmaktadır. Değişiklik sadece biz yapmazsak olur, bu arafatlanmanın yolu dayanıklıktan, çalışmaktan ve en önemlisi doğru bildiğimizimizi halletmeye devam etmekten geçiyor. Hanımın mücadelesinin devamına kadar savaşım ve elde etmiş olduğu dayanıklılar bu mevzuda hepimize esin olabilir. 27 Mayıs – 3 Haziran 2021 Süre içinde düzenlenecek 24. Uçan Süpürge Uluslararası Hanım Filmleri Festivali'nde kısa, uzun, orta metraj tasarımı, ayrı veya biyografik filmlerinin genelini isteyen hanım sinemacılar'dan 26 Şubat'a kadar kayıt yaptırabilirsiniz. Müracaat için gerekli olanlar ucansupurge.org.tr ayrıntılı olarak yer almakta. Müracaat formülüne buradan ulaşabilirsiniz. 1996 senesinde, hanımefendilerin ve hanımların bilgisine sahip olan inançla kâr gayesi gütmeyerek yola çıkan, 2017 senesinde kurumsal evveliyatına vakıf olarak devam eden Uçan Süpürge, 2021 senesinde çeyrek asrı geride kalıyor. Uçan Süpürge Vakfı, film festivalinin yanında ayrıca 25. seneye hususi her an çok etkinlik ve proje hazırlığında. Kentteki toplumsal partilerin kadınların tarafıca zenginleştirilmiş çözümlere erişim, dijital alanda toplumsal cinsiyet ilişkilerine işçi STK'ların ayrılmasını, kültür sanat yöntemiyle toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ötesine geçmeyi, ev içi emeğin ve rollerin tekrardan bozulması ve yetişmen avukatların devamını isteyen beş ayrı proje, yalnız birkaçı . 2021 yılı Uçan Süpürge Vakfı'nın gerçekleştirebileceği etkinliklerin yanında ayrıca tarihte bir yerden düşmek için değil, 25 yılın belgeseli de yılın sonunda bitmiş olacak.
0 notes
Link
1998 senesinden bu yana beyaz perdede hanımın alınışı ortaya çıkıyor kılmaya işçi, internette ilk hanım filmleri festivali olarak her sene dünya çapında yöneticileri ve oyuncuların ağırlayan, bu alanda işçi bayanlar içinde bir yazışma ağı kuran ve filmlerinin göründüğü yaşlı olan Uçan Süpürge Uluslararası Hanım Filmleri Festivali geride bıraktığımız güç seneye direnme umudu ve yeniliklerle ortaya çıkmaya başladı. 27 Mayıs – 3 Haziran 2021 24. kez düzenlenen festivalin direktörlüğünde; evvelinden dokuz sene İstanbul Film Festivali'nin, 2018'den bu yana da Başka Beyazperde Ayvalık Film Festivali'nin direktörlüğünün ortaya çıkması Azize Tan'bir emanet. Tan bu göreve gelişi hakkında: “2020 pek oldukça kişinin bir an önce bitmesini ve unutmayı istediği bir sene oldu. Pandemi ile ilgili alınan önlemler sıkı takiple beraberlik bu sene en büyük hedefimiz festivali olarak yerine getirmektir. Online gösterimler için her türlü altyapı çalışmasını yaparken, festivali beyaz perde salonlarında yerine getirmek için çalışıyoruz. bunun farklı olarak festival edilebilmesi Ankara'nın farklı mahallelerinde ücretsiz açık hava gösterimleri düzenlenecek” dedi. 2020 yılında ortaya çıkan muhteşem yapımlar arasında çevrimiçi düzenlenen ilk festivali gerçekleştiren Uçan Süpürge Vakfı'nın teması; “Evde Kaldık” idi. Bu yılki tema ise “Araftan Belirmek”. Bir harf fazla bir süredir iki arada bir derede bir yaşam öyküsü. Alışkanlıklarımızı sorguluyor, “yeni normallere” alışmaya çalışıyoruz. İnsanlık için bir muhasebe saati. Sandığımızdan oldukça daha uzun bir süredir arafta bir yaşam hikayesi. Her yerde her durumda bedenen, zihnen ve kalben hür olabilmenin/kalabilmenin önemi artıyor insanlık sıkıştıkça. Uçan Süpürge Uluslararası Hanım Filmleri Festivali “bundan böyle bu araftan çıkma zamanı” diyor ve ekliyor: Bütün sorun, senelerdir verilen mücadelelerin lafta kalmaması, başka bir yaşamın mümkün olan bilgilerle raporlanmasıyla ilgili bilgilerp onu yaşayabilmekte, ömrün özgürlüğün ta kendisi olmakta, aynı zamanda neredeyse orada, hangi sıcaklıkta olduğu içinde barındırmaktadır. Değişiklik sadece biz yapmazsak olur, bu arafatlanmanın yolu dayanıklıktan, çalışmaktan ve en önemlisi doğru bildiğimizimizi halletmeye devam etmekten geçiyor. Hanımın mücadelesinin devamına kadar savaşım ve elde etmiş olduğu dayanıklılar bu mevzuda hepimize esin olabilir. 27 Mayıs – 3 Haziran 2021 Süre içinde düzenlenecek 24. Uçan Süpürge Uluslararası Hanım Filmleri Festivali'nde kısa, uzun, orta metraj tasarımı, ayrı veya biyografik filmlerinin genelini isteyen hanım sinemacılar'dan 26 Şubat'a kadar kayıt yaptırabilirsiniz. Müracaat için gerekli olanlar ucansupurge.org.tr ayrıntılı olarak yer almakta. Müracaat formülüne buradan ulaşabilirsiniz. 1996 senesinde, hanımefendilerin ve hanımların bilgisine sahip olan inançla kâr gayesi gütmeyerek yola çıkan, 2017 senesinde kurumsal evveliyatına vakıf olarak devam eden Uçan Süpürge, 2021 senesinde çeyrek asrı geride kalıyor. Uçan Süpürge Vakfı, film festivalinin yanında ayrıca 25. seneye hususi her an çok etkinlik ve proje hazırlığında. Kentteki toplumsal partilerin kadınların tarafıca zenginleştirilmiş çözümlere erişim, dijital alanda toplumsal cinsiyet ilişkilerine işçi STK'ların ayrılmasını, kültür sanat yöntemiyle toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ötesine geçmeyi, ev içi emeğin ve rollerin tekrardan bozulması ve yetişmen avukatların devamını isteyen beş ayrı proje, yalnız birkaçı . 2021 yılı Uçan Süpürge Vakfı'nın gerçekleştirebileceği etkinliklerin yanında ayrıca tarihte bir yerden düşmek için değil, 25 yılın belgeseli de yılın sonunda bitmiş olacak.
0 notes
Text
Gökçe Bahadır Kimdir?
Gökçe Bahadır Kimdir?
Geçen sezona damga vuran Ufak Tefek Cinayetler’in Oya’sı Gökçe Bahadır kimdir? Gökçe Bahadır kaç yaşında? Gökçe Bahadır Aslen Nereli? Gökçe Bahadır Hangi Burç? Gökçe Bahadır biyografisi ve Gökçe Bahadır hakkında bilmeniz gerekenler tüm detaylarıyla haberimizde… Gökçe Bahadır kaç yaşında? Gökçe Bahadır Aslen Nereli? Gökçe Bahadır Hangi Burç?Gökçe Bahadır Saç Rengi? 9 kasım 1980’de İstanbul’da doğan Gökçe Bahadır İstanbulludur. Şu an 39 yaşında olan Gökçe Bahadır akrep burcudur. Gökçe Bahadır kimdir? 2003 yılında yayın hayatına başlayan ve o dönemin en çok izlenen gençlik dizisi Hayat Bilgisi’nde canlandırdığı Törpü karakteri ile yıldızı parlayan daha sonra yine başarılı yapımlardan Yaprak Dökümü dizisi ile şöhretini devam ettiren Gökçe Bahadır kimdir? Ünlü oyuncunun kariyeri ve özel hayatı ile ilgili tüm merak edilenlere haberimizden ulaşabilirsiniz. Gökçe Bahadır, 9 Kasım 1981 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Akademi İstanbul Radyo Televizyon bölümünde lisans eğitimi aldı. Daha sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk üzerine eğitim aldı. Okuduğu yıllarda Fenerbahçe FM’de radyo programında sunuculuk yaptı. Okuldan mezun olduktan sonra ise Best TV’de VJ’lik yaptı ardından da Show TV’de Sinyal programınını sundu. 2001 yılında Tatlı Hayat isimli dizi ile profesyonel oyunculuk kariyerine başlayan Gökçe Bahadır, daha sonra 2002 yılında Beşik Kertmesi, 2003 yılında Mühürlü Güller gibi o dönemin ses getiren yapımlarında konuk oyunculu olarak yer aldı. Hakan İşleyen Kimdir? 2003 yılında yayın hayatına başlayan 2005 yılına kadar devam eden ve o dönemin başarılı yapımlarından biri olan Hayat Bilgisi dizisinde Törpü karakterine hayat verdi. Bu dizi ile adını geniş kitlelere duyurmayı başardı. Daha sonra Digiturk’te yayınlanan JoJo adlı çocuk programında sunuculuk yaptı. Ardından yine bir dönemin büyük ses getiren dizilerinden Yaprak Dökümü dizisinde Leyla karakterini canlandırdı. 2012 yılında yayınlanan Kayıp Şehir dizisinde başrollerde izleyici karşısına çıktı. 2010 yılında Penti’nin çorap reklam filminde oynadı. Özel Hayatı: Ünlü oyuncu, 22 Temmuz 2011 tarihinde merhum oyuncu Kemal Sunal’ın oğlu Ali Sunal ile dünya evine girdi. Ancak bir takım nedenlerden dolayı 23 Şubat 2012 tarihinde bu evliliğini sonlandırdı. 2015 yılının Ekim ayında yayınlanmaya başlayan “Hatırla Gönül” adlı dizide rol alan Gökçe Bahadır dizide Engin Öztürk, Onur Saylak ve Selen Öztürk gibi ünlü isimler ile birlikte oynadı. Gökçe Bahadır Filmleri 2017 – Aşk Uykusu (Yonca) 2014 – Bana Masal Anlatma (Neriman) 2013 – Aramızda Kalsın 2012 – Kayıp Şehir 2011- Alvin ve Sincaplar 2011 – Dedemin İnsanları 2011 – Sensiz Olmaz 2009 – Hırçın Kız Kadife Gökçe Bahadır Dizileri 2018 – Ufak Tefek Cinayetler (Oya Toksöz) 2017 – Adı Efsane (Bahar) 2015 – Hatırla Gönül (Gönül) 2012 – 5’er Beşer 2006-2010 – Yaprak Dökümü 2005 – Yine de Aşığım 2004 – Yol Palas Cinayeti 2004 – Hayat Bilgisi 2003 – Mühürlü Güller 2002 – Beşik Kertmesi 2001 – Tatlı Hayat Gökçe Bahadır Tiyatro Oyunları 2014 – 2015 Kuru Sıkı Gökçe Bahadır Reklam filmleri 2010 – Resim 2010 – Zeytin Gökçe Bahadır Ödülleri 2013 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi En İyi Kadın Oyuncu (Aramızda Kalsın) 2013 Elle Style Awards Türkiye Elle Style Kadın Oyuncu (Aramızda Kalsın) 2013 12.magazinci.com İnternet Medyası (En İyiler) Yılın Kadın Dizi Oyuncusu (Kayıp Şehir) 2013 2. Kristal Fare Ödülleri En İyi Kadın Dizi Oyuncusu (Kayıp Şehir) 2013 Antalya Televizyon Ödülleri Dram Dizisi En İyi Kadın Oyuncu (Kayıp Şehir) 2012 Siyaset Dergisi Ödülleri Yılın Tv Kadın Oyuncusu (Kayıp Şehir) 2012 44. SİYAD Ödülleri En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Performansı (Dedemin İnsanları) 2012 17. Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Ödülleri En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Dedemin İnsanları) 2012 Bilkent Üniversitesi En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Dedemin İnsanları) Read the full article
0 notes
Photo
Yeni yazımıza göz atın https://www.teknoloskop.net/dcnin-yeni-cikacak-olan-filmleri/
DC'nin Yeni Çıkacak Olan Filmleri
Geçtiğimiz dönemde Batman vs Superman: Dawn of Justice ve Suicide Squad ile birlikte süperkahraman şenliği yaşamıştık.(Marvel evreninden bahsetmiyorum bile) Ancak Warner Bros önümüzdeki dönemlerde de bizleri kahramanlara boğacak desek yeridir.Hali hazırda takvimi oldukça kalabalık olan Warner Bros, DC evreni için iki büyük film duyurusu daha yaptı.
Tarihleri verilmesine rağmen isimleri açıklanmayan bu iki film 27 Eylül 2019 ve 2 Şubat 2020 tarihlerinde çıkış yapacak. İsimleri tanıtılmayan bu iki filmin The Batman ve Man of Steel 2 olabileceği dedikodusu heryerde konuşuluyor. Üstelik DC’nin diğer film tarihlerine baktığımızda bu iki filmi göremiyorduk.
İşte DC Film Takvimi;
Wonder Woman – 2 Haziran 2017 Justice League – 17 Kasım 2017 The Flash – 16 Mart 2018 Aquaman – 27 Temmuz 2018 Duyurulmayan bir film – 5 Ekim 2018 Shazam – 5 Nisan 2019 Justice League 2 – 14 Haziran 2019 Duyurulmayan bir film – 1 Kasım 2019 Cyborg – 3 Nisan 2020 Green Lantern Corps – 14 Temmuz 2020
0 notes
Text
2018'deki En İyi Yerli Filmler
2018 yılı, Türkiye sinemasında ölümcül bir patlama yaratan, izleyicileri koltuklarına yapıştıran filmlerle doluydu. Bu filmler, sadece gişe başarılarıyla değil, aynı zamanda derin duygusal hikayeleri ile de dikkat çekti. Her biri, izleyicilere farklı bir deneyim sunarak sinema dünyasında kendine sağlam bir yer edindi. Peki, bu filmleri bu kadar özel kılan neydi? Belki de yaratıcı senaryoları,…
0 notes
Text
en beğenilen türk filmleri ,
türk sinema tarihinin unutulmaz eserlerinden modern yapımlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. işte eleştirmenler ve izleyiciler tarafından övgüyle karşılanan bazı türk filmleri:
klasik türk sinemasının efsaneleri
1.(bkz: hababam sınıfı serisi) (1975-1981)
• yönetmen: ertem eğilmez
• tür: komedi, dram
• konu: özel bir lisenin haylaz öğrencilerinin komik ve dokunaklı hikayeleri.
2.(bkz: selvi boylum al yazmalım) (1977)
• yönetmen: atıf yılmaz
• tür: dram, romantik
• konu: “sevgi emektir” temasıyla aşk ve fedakarlığın unutulmaz bir öyküsü.
3.(bkz: eşkıya) (1996)
• yönetmen: yavuz turgul
• tür: dram, suç
• konu: hapisten çıkan bir eşkıyanın eski sevgilisini bulma çabası ve istanbul'daki karmaşık hikayesi.
4.(bkz: süt kardeşler)(1976)
• yönetmen: ertem eğilmez
• tür: komedi
• konu: yanlış anlamalar ve komik olaylarla dolu unutulmaz bir yeşilçam klasiği.
5.(bkz: neşeli günler) (1978)
• yönetmen: orhan aksoy
• tür: komedi, aile
• konu: turşu tarifi yüzünden ayrılan bir ailenin eğlenceli hikayesi.
yeni dönem türk sinemasının öne çıkanları
1.(bkz: kış uykusu)(2014)
• yönetmen: nuri bilge ceylan
• tür: dram
• konu: bir anadolu kasabasında geçen, insan ilişkilerini ve sınıfsal farklılıkları ele alan derin bir yapım.
• ödüller: cannes film festivali altın palmiye
2.(bkz: ayla) (2017)
• yönetmen: can ulkay
• tür: dram, biyografi
• konu: kore savaşı'nda bir türk askerinin kurtardığı küçük bir kızla arasındaki dokunaklı bağ.
3.(bkz: babam ve oğlum) (2005)
• yönetmen: çağan irmak
• tür: dram
• konu: bir baba-oğul ilişkisi üzerinden aile bağlarını ve geçmişle hesaplaşmayı ele alan etkileyici bir film.
4.(bkz: vizontele) (2001)
• yönetmen: yılmaz erdoğan ve ömer faruk sorak
• tür: komedi, dram
• konu: bir köye ilk kez televizyon gelmesiyle yaşanan komik ve duygusal olaylar.
5.(bkz: ahlat ağacı)(2018)
• yönetmen: nuri bilge ceylan
• tür: dram
• konu: bir yazarın taşradaki ailesiyle ve hayatla olan mücadelesi.
kült ve bağımsız filmler
1.(bkz: gemide) (1998)
• yönetmen: serdar akar
• tür: suç, dram
• konu: bir gemide geçen, sert ve karanlık bir hikaye.
2.(bkz: bir zamanlar anadolu'da) (2011)
• yönetmen: nuri bilge ceylan
• tür: dram, polisiye
• konu: bir cinayet soruşturması sırasında anadolu'nun insanları ve doğası üzerine bir derinleşme.
3.(bkz: masumiyet) (1997)
• yönetmen: zeki demirkubuz
• tür: dram
• konu: umutsuzluk ve aşk üçgeni içindeki karakterlerin trajik hikayesi.
4.(bkz: karpuz kabuğundan gemiler yapmak)(2004)
• yönetmen: ahmet uluçay
• tür: dram
• konu: köyde büyüyen iki çocuğun sinema tutkusu ve hayallerini gerçekleştirme çabaları.
türk animasyon ve belgesel filmleri
1. koca dünya (2016)
• yönetmen: reha erdem
• tür: dram, fantastik
• konu: şehirden kaçarak doğada yaşamaya çalışan iki gencin hikayesi.
2. buğday (2017)
• yönetmen: semih kaplanoğlu
• tür: bilimkurgu, dram
• konu: insanlığın geleceğine dair distopik bir hikaye.
bu filmler, türk sinemasının farklı dönemlerinden örnekler sunar ve izleyiciler üzerinde kalıcı bir etki bırakmayı başarmış yapıtlardır.
0 notes
Text
Bu yılki Aydın Doğan Ödülü Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’nin
https://pazaryerigundem.com/haber/182279/bu-yilki-aydin-dogan-odulu-prof-dr-ioanna-kucuradinin/
Bu yılki Aydın Doğan Ödülü Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’nin
Aydın Doğan Vakfı tarafından, bu yıl 28. kez takdim edilecek Aydın Doğan Ödülü’nün, Felsefe ve İnsan Hakları konusundaki çalışmalarıyla ülkemizin adının uluslararası kültür ve felsefe ortamında uzun yıllardır gündemde olmasına büyük katkılar sağlayan Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’ye verilmesi kararlaştırıldı.
İSTANBUL (İGFA) – Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’ye Aydın Doğan Ödülü’nün Kasım ayında İstanbul’da düzenlenecek törenle takdim edilmesi bekleniyor.
Aydın Doğan Vakfı’ndan yapılan açıklamada, “Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu, Türkiye’de felsefe eğitiminin ve araştırmalarının gelişmesine, bu alanda birçok akademisyenin yetişmesine ve ülkemizde felsefi düşüncenin yaygınlaşmasına yaptığı önemli katkılar, sayısız bilimsel makale, bildiri, rapor ve kitap çalışmalarıyla uzun yıllar boyunca ulusal ve uluslararası düzeyde Türkiye’yi başarıyla temsil etmesi, ayrıca insan hakları kavramının anlaşılması ve savunulmasında da önemli misyon üstlenmesi, Felsefe ve İnsan Hakları konusunda UNESCO kürsüsü sahibi olmak gibi çok önemli bir değere ulaşmış olması, başarılarıyla uluslararası kültür ve felsefe ortamında Türkiye adının gündemde tutulmasına katkı sunması nedeniyle 2024 yılı Aydın Doğan Ödülü’nün, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’ye takdim edilmesini kararlaştırmıştır” denildi.
Hatırlanacağı gibi geçen yıl 2023 Aydın Doğan Ödülü Koro Müziği Antakya Medeniyetler Korosu’nun olmuştu.
TÜRK FELSEFESİNİN ÖNCÜ İSMİ: PROF. DR. İOANNA KUÇURADİ KİMDİR?
4 Ekim 1936’da İstanbul’da doğdu. 1954’te Zapyon Kız Lisesi’ni, 1959’da İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. 1965’te doktora derecesini aldı. 1965-1968 arasında Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde görev yaptı. 1970’te Doçent, 1978’de de Profesör oldu. 1968 yılında Hacettepe Üniversitesi’ne atandı. 1969 yılında kurulan Felsefe Bölümünün kuruluşundan Ekim 2003’e kadar başkanlığını yürüttü. 1997’de kurulan İnsan Hakları ve Felsefesi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Mart 2005’e kadar müdürlüğünü yaptı. 1998 yılından bu yana da UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsünün sahibidir. 2006 yılında Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne atanan İoanna Kuçuradi, bu üniversitenin İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin Müdürlüğünü ve İnsan Hakları Anabilim Dalı’nın başkanlığını yapmaktadır.
Aldığı ödüller:
– Goethe Madalyası (1996) – Girit Üniversitesi’nden Onursal Felsefe Doktorası (1996) – Türkiye Bilimler Akademisi Hizmet Ödülü (1996) – Hacettepe Üniversitesi Bilimde Başarı Ödülü (1994-1995 ve 1995-1996 Akademik Yılları) – Mimoza Dergisi’nin 75 Cumhuriyet Kadını Ödülü (1998) – Ricardo Palma Üniversitesi’nden Onursal Felsefe Doktorası (2000) – Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 1999 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü (2000) – Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı Büyük Liyakat Haçı (2001) – La Havana Şehri Onursal Hemşehriliği (2002) – UNESCO İnsan Hakları Eğitimi Ödülü, Onursal Mansiyon (2002) – Mustafa N. Parlar Bilim Ödülü (2003) – UNESCO Aristoteles Madalyası (2003) – Diyarbakır Tabip Odası’nın Barış, Dostluk ve Demokrasi Ödülü (2004) – Seküler Humanizm Konseyi’nin Planeter Humanist Filozof Ödülü (ABD, 2005) – Truva Folklor Araştırmaları Derneği Ödülü (2005) – UNESCO’nun 60 Yılına Katkı Yapmış 60 Kadın (2006) – 500-2000 Yılları Arasında İstanbul’un 100 İlim ve Fikir Adamı (2012) – Toplumsal Etik Derneği Onur Ödülü (2013) – TED Ankara Koleji Vakfı Okulları “İnsan Haklarına Katkı Ödülü” (2013) – Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin Stratejik Vizyon Ödülü (2014) – Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi, Felsefe Dalındaki Kristal Lale Ödülü (2014) – Orta Doğu Teknik Üniversitesi Senato Özel Ödülü (2015) – 35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı (TÜYAP, 2016) – 21. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Tema (Umut) Ödülü (2018) – Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun seçtiği Türkiye’nin 20 Öncü Kadını (2019 ve 2022) – Forum İstanbul, Yaşam Boyu Başarı Ödülü (2019) – Beykoz Üniversitesi, Yürekli Kadınlar Ödülü (2019) – Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin Eğitim Ödülü (Bursa, 2020) – T.C. Üsküdar Üniversitesi, Yüksek İnsani Değerler Ödülü (2020) – Tepebaşı (Eskişehir) Belediyesi ve Çağdaş Gazeteciler, Uğur Mumcu Hayat Boyu Başarı Ödülü (2022) – Betül Mardin Geleceği Şekillendiren Liderler Ödülü (2022) – MediaCat Fark Yaratan Kadınlar 2022 Yaşam Boyu Onur Ödülü (2022) – Hayal Gücü Merkezi’nin “Türkiye’nin Hayal Gücüne Katkı Ödülü” (2022) – Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin “Cumhuriyet” Ödülü (2023) – Atina Ulusal ve Kapodistrias Üniversitesi Onursal Hukuk Doktorası (2023) – Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin “Bilim Dalında Önder Kadın” Ödülü (2023) – Dil Derneği’nin 91. Dil Bayramı Onur Ödülü (2023) – FeminİSTANBUL 7. Uluslararası Festivali Onur Ödülü (2023) – İstanbul Üniversitesi’nin “13. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Akademik Onur” Ödülü (2023) – Maltepe Belediyesi İstasyon Dergisi’nin “Yüzyılın Aydınlık Yüzleri” Ödülü (2024) – Rotary İstanbul’un “Meslekte Hizmet” Ödülü (2024) – T.C. Üsküdar Üniversitesi’nin “Zirvedeki Kadınlar” Ödülü (2024) – Yeni Kuşak Köy Enstitüleri’nin “Aydınlanma Onur Ödülü” (2024)
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes