#2. Kısa Film

[filyiyenzurafa]

Bi eleman var çok alakasız karşılaşmalar oldu başta arkadaşlarımla bu çocuk benim kaderim herhalde diye dalga geçiyorduk ama bugün bi de Bursalı olduğunu öğrendim bu kadar tesadüfe artık ben de kaderim olduğuna ikna olmaya başlayacağım ✋🏻

[zamansiler]

"Şu anda kaç yaşında olursanız olun. Başarı için veya istediğiniz şeyin peşinden gitmek için asla çok genç veya çok yaşlı değilsiniz. İşte farklı yaşlarda büyük işler başarmış kişilerin kısa bir listesi

1) Helen Keller, 19 aylıkken sağır ve kör oldu. Ancak bu onu durdurmadı. Bachelor of Arts derecesi alan ilk sağır ve kör kişiydi.

2) Mozart klavye ve kemanda zaten yetenekliydi; 5 yaşından itibaren beste yapmaya başladı

. 3) Shirley Temple, "Bright Eyes" filminde film yıldızı olduğunda 6 yaşındaydı.

4) Anne Frank, Anne Frank'ın günlüğünü yazdığında 12 yaşındaydı.

5) Magnus Carlsen 13 yaşında satranç büyükustası oldu.

6) Nadia Comăneci, 14 yaşındayken Olimpiyatlarda yedi tam 10.0 puan alan ve üç altın madalya kazanan bir Rumen jimnastikçiydi.

7) Tenzin Gyatso, Kasım 1950'de, 15 yaşındayken resmen 14. Dalai Lama olarak tanındı.

8) Futbolun süperstarı Pele, Brezilya ile 1958'de Dünya Kupası'nı kazandığında 17 yaşındaydı.

9) Elvis 19 yaşındayken bir süperstardı.

10) John Lennon 20 yaşındaydı ve Paul Mcartney, Beatles 1961'de ilk konserini verdiğinde 18 yaşındaydı.

11) Jesse Owens, 1936'da Berlin'de 4 altın madalya kazandığında 22 yaşındaydı.

12) Beethoven 23 yaşındayken piyano virtüözüydü.

13) Issac Newton, Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica'yı 24 yaşında yazdı.

14) Roger Bannister, 4 dakikalık mil rekorunu kırdığında 25 yaşındaydı.

15) Albert Einstein, görelilik kuramını yazdığında 26 yaşındaydı

. 16) Lance E. Armstrong, Tour de France'ı kazandığında 27 yaşındaydı.

17) Michelangelo, 28 yaşındayken en büyük heykellerden ikisi olan "Davut" ve "Pieta"yı yarattı.

18) Büyük İskender, 29 yaşına geldiğinde antik çağın en büyük imparatorluklarından birini yaratmıştı. dünya

19) JK Rowling, Harry Potter'ın ilk taslağını bitirdiğinde 30 yaşındaydı.

20) Amelia Earhart, Atlas Okyanusu'nu tek başına geçen ilk kadın olduğunda 31 yaşındaydı.

21) Oprah, türünün en yüksek reytingli programı haline gelen talk show'una başladığında 32 yaşındaydı.

22) Edmund Hillary, Everest Dağı'na tırmanan ilk erkek olduğunda 33 yaşındaydı.

23) Martin Luther King Jr., "Bir Rüya Görüyorum" konuşmasını yazdığında 34 yaşındaydı.

24) Marie Curie, Fizik dalında Nobel Ödülü'ne aday gösterildiğinde 35 yaşındaydı

. 25) Wright kardeşler, Orville (32) ve Wilbur (36), dünyanın ilk başarılı uçağını icat ettiler ve inşa ettiler ve ilk kontrollü, motorlu ve sürdürülebilir havadan ağır insan uçuşunu gerçekleştirdiler.

26) Vincent Van Gogh, neredeyse hiç tanınmadan öldüğünde 37 yaşındaydı, ancak bugün resimleri milyonlarca dolar değerinde.

27) Neil Armstrong, Ay'a ilk ayak basan insan olduğunda 38 yaşındaydı.

28) Mark Twain, "Tom Sawyer'ın Maceraları"nı yazdığında 40, "Huckleberry Finn'in Maceraları"nı yazdığında ise 49 yaşındaydı.

29) Kristof Kolomb, Amerika'yı keşfettiğinde 41 yaşındaydı.

30) Rosa Parks, otobüs şoförünün beyaz bir yolcuya yer açmak için koltuğunu vermesini söylemesine uymayı reddettiğinde 42 yaşındaydı.

31) John F. Kennedy, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olduğunda 43 yaşındaydı

. 32) Henry Ford, Ford T piyasaya çıktığında 45 yaşındaydı.

33) Suzanne Collins, "Açlık Oyunları"nı yazdığında 46 yaşındaydı

. 34) Charles Darwin, Türlerin Kökeni adlı kitabı piyasaya çıktığında 50 yaşındaydı.

35) Leonardo Da Vinci, Mona Lisa'yı çizdiğinde 51 yaşındaydı.

36) Abraham Lincoln, başkan olduğunda 52 yaşındaydı.

37) Ray Kroc McDonald's Franchise'ını satın aldığında ve bunu benzeri görülmemiş seviyelere taşıdığında 53 yaşındaydı.

38) Dr. Seuss "Şapkalı Kedi"yi yazdığında 54 yaşındaydı.

40) Chesley "Sully" Sullenberger III, 2009 yılında US Airways Flight 1549'u Hudson Nehri'nde başarıyla suya indirdiğinde 57 yaşındaydı. Uçaktaki 155 yolcunun tamamı hayatta kaldı.

41) Albay Harland Sanders, KFC Franchise'ını kurduğunda 61 yaşındaydı.

42) JRR Tolkien, Yüzüklerin Efendisi kitapları çıktığında 62 yaşındaydı

. 43) Ronald Reagan, ABD Başkanı olduğunda 69 yaşındaydı.

44) Jack Lalane, 70 yaşında kelepçelendi, zincirlendi ve 70 kürekli tekneyi çekti.

45) Nelson Mandela, Başkan olduğunda 76 yaşındaydı”

— Pablo

[pandoraebru]

• KARGO PERSONELİ PASİF HASTASI ÇIKTI ( Bolu’dan pir pasif itirafı daha )

Öncelikle selamlar sevgili pasif severler yaz aylarında başıma gelen bir hikayemi sizlerle paylaşmak istedim, genelde evde olduğum için sürekli internetten bayan iç çamaşırı, vibratör, oje, gecelik vs vs şeyler sipariş veriyordum. Süreklide kapıma Aras kargoda çalışan bir çocuk geliyordu ismi Soner hafif sarışın 170 boylarında yaşıda 28 ila 30 civarlarında biriydi her kapıyı açtığımda üzerimde ya dar bir pantolon yada beyaz bir eşofman üzerimde ise bayan sporcu atleti olur ayak tırnaklarımda mutlaka oje ve fileli çorablarım olurdu, soner’ le karşılaşarak kapıda önce ismimi söyler sonra şifre ister ve kargomu teslim ederdi o esnada sürekli ayak parmaklarımdan göğüslerime kadar süzerdi beni. Elinden kargoyu alıp arkamı döner ve önünde domalırdım tepkisini merak etmek için gün geçtikçe ve sürekli o geldiği için artık bazende başka kargocular gelirdi tabiki .. Bazı günler evde olmadığım içinde kaçırırdım tabi kargomu. Bir gün yine evde kendime hem temizlik, hemde bakım yapıyorum, ayak parmaklarıma siyah oje sürdüm kuruduktan sonra banyoya girdim bir güzel içimi dışımı temizledikten sonra vibratörümü duvara yapıştırır yavaş yavaş gel git yapar kendimi tatmin ederdim. O esnada kargodan sms gelmişti 2 saate evindeyiz diye bazende çok kısa sürüyordu. Bende yarım file çorap giyip altıma dar bir kot pantolon giydim üzerimde beyaz atlet memelerimi artık okşadıkça gelişiyor ve büyüyordu, bu beni çok mutlu ediyordu artık, derken kapı çaldı otomata bastım kapıyı açtım ve bekliyordum Soner gelmişti artık naber falan diyerek biraz sohbet etmiştik yine gözleri üzerimde geziyordu anlaşılan azdırmıştım yine çocuğu, derken bir anda numaranı alabilir miyim diyerek bazen evde olmuyorum haberleşmek için dediğimde olur dedi ve numarasını verdi. Kolay gelsin diyerek kapıyı kapattım ve odama geçtim hemen mesaj attım sonere benim diye akşam film izlerken telefonuma mesaj geldi sonerden gelmişti nasılsın napıyorsun yarın için kargon var mı diye sohbete başlamıştık, aslında yarın içinde kargom vardı işin akşam kaçta bitiyor sorun olmazsa en son bana bırakabileceğini söyledim, oda olur diyerek gülücük attı.

Artık sohbet sohbeti aştı ve konu benim giyim ve kuşamıma gelmişti, her defasında ayaklarında oje ve bayan kıyafetleriyle görüyorum seni ve fiziğinde çoğu kızdan daha iyi diyerek eklemişti, beni bir kahkaha bastı ve iltifatların için ayrıca teşekkür ederim canım, bakımlı olmayı seviyorum ve kendimi bir kız gibi görüyorum ve bu yüzden bayan kıyafetleri giyiyorum diyerek cevap vermiştim. Kendisi bu durumdan baya bir memnundu ki sürekli bana iltifat ediyor kalp atıyor canım cicimli konuşmaya bile başlamıştı benimle artık. Tam bir pasif aşığı olduğunuda sonradan öğrendim tabiki kendisinin, Bolu’da sürekli gittiği birileri varmış ve ben seni nasıl bulamadım diyede kendi kendine dövünüyordu, ona twitter adresimi verdim biraz inceledikten sonra iyice aşık oldum sana diyerek iltifatlarına devam ediyordu, yarın akşam için sözleşmiştik artık. Sabah oldu telefonu elime aldım sonerden günaydın mesajları gelmişti bile, güzelce bir kahvaltı yaptım ve rutin bir şekilde takılıyordum evde akşam görüşme olacağı içinde heyecanlıydım aslında, saatte yaklaşıyordu bende hazırlanayım biraz dedim ve altıma kırmızı tangamı ve kırmızı bir sütyen giydim hardal sarısı bir elbise giymiştim üzerimede dizlerimin hemen üzerinde boyu uzun kollu ve dar bir elbiseydi, popom hafif çıkmış ve hatlarım belliydi ayna karşısında kendime yükselmiştim artık, gözlerime kalem ve dudaklarıma ruj sürüp bacak bacak üstüne atıp sigaramı yakmış ve kocamı bekliyordum artık. Saat 8 olduğunda kalbimin atışı bile değişmişti artık üzerim de bir heyecan vardı, ve havada çok sıcak olduğu için ateş basmıştı vücudu mu.

Kapı çaldığında bir irkilmiştim hemen koşup otomata bastım ve yavaş yavaş geliyordu kocam, güler yüzüyle ve beni o şekilde görünce aletini okşamaya başladı bile, kapıda sarılıp içeri girdik ayak üstü biraz sohbet edip, kanepe oturduk yan yana hemen elini bacağıma koydu sıvazlamaya başladı bir yandanda gününün nasıl geçtiğini konuşuyorduk, içim kıpır kıpırdı hemen ayağa kalktım bişey içermisin diye sordum olur dedi dolaptan iki shot aldım mutfakta arkam dönük bir şekilde biraları açarken çoktan yanıma gelmiş nefesini ensemde hissetmiştim bile bir anda irkilmiştim, harikasın diyerek eliyle popomu okşamaya başlamıştı ve nefesiyle ensemi öpüyor du biralar elimde kalmıştı ensemden öpe öpe kalçalarıma kadar inmişti arkamda eğilip elbisemi yukarı sıyırdı ve elleriyle kalçalarımı tokatlıyor ve yalıyordu inanılmazdı adeta, bende artık zevke gelmiş ve hafif eğilmiştim,tekrar boynuma çıkıp öpüyor bir yandan da eliyle deliğimi okşuyordu. Elleriyle göğüslerime yapıştı kulak mememi yalarken kaldırmış aletini kalçalarıma sürtüyor baskı uyguluyordu pipim zevkten şahlanmış ve zevk suyum tangamı ıslatmıştı bile, belimden tutup kendine çevirdi beni kucağına alıp dudaklarıma yapıştı deli gibi emiyordu dudaklarımı yatak odama geçtik beni yatağa yatırdı karşımda azgın bir boğa duruyordu sanki, tişörtünü çıkarıp pantolonunu düğmelerini açmaya başladı yataktan kalkıp önünde eğildim hemen, pantolonu indirip boxserin üzerinden kalkmış sikini ısırıyor ve yalıyordum yavaşça boxserida indirdim aletiyle göz göze gelmiştik artık 16 17 cm vardı küçük ama kalındı dilimle kafasına masaj yapmaya başladım ve yavaş yavaş ağzıma almıştım bile gözlerini kapatmış evet aşkım harikasın bebeğim diyerek iltifatlar yağdırıyordu bana, elleriyle kafamdan tutup tamamını sokuyordu ağzıma ve nefes almakta zorlanıyordum ağzımdan salyalarım akıyor gözlerim sulanıyordu sakso çektikten sonra beni kaldırdı elbisemden saniyeler içinde kurtulmuştu, yatağa çıkıp hemen domalmıştım önünde tangamı kenara sıyırdı ve diliyle deliğime masaj yapmaya başladı offff bu zevk beni delirtiyordu tangamın önü sırıl sıklam olmuştu çoktan, hadi kocam sok gir artık içime diye inliyordum, kendisi yüz üstü uzandı yatağa benide kucağına alıp kalçalarımı sikine sürtüyordum çok sertleşmişti artık bir elimle aletini tutup deliğime yerleştirdim ve yavaşça oturmuştum aletine, elleri göğüslerimde sıktırıyor bende kalın aletin üzerinde zıplamaya başlamıştım bile, daha fazla dayanamayıp boşalmıştım ben o hala devam ediyordu beni sikmeye, üzerinden kalkıp önünde tekrar domalmıştım bekle geliyorum diyerek içeri gitti geldiğinde elinde telefon vardı ve videoya çekmek istediğini söyledi, kaydı başlatmış aletini deliğime sürtüyordu, içime tekrar girdi ve gidip gelmeye başlamıştı bile sesler odada yankı yapıyor bir yandan sikiyor diğer yandan da kameraya çekiyordu, artık telefonu bırakıp elleriyle belimden kavrayıp daha hızlı sokmaya başladı her vuruşunda kalçalarımın dalga oluşunu hissediyordum artık.

Geliyorum diyerek hemen ağzımı açtım önünde eğilip boşalmasını bekliyordum, dilime ve yüzüme ılık ılık boşalmıştı artık ağzımda döllerini çiğniyor ve dudaklarımı yalıyordum aletini ağzıma soktu tekrar, sikini yalarken dölleri ağzımın kenarından dökülüyordu, sikini güzelce temizledikten sonra salona geçtik ve birer sigara yakmıştık biralarımızı alıp kanepe ye uzanıp kaldık, döllerinin yarısını yutmuştum bile, çektiği videoyu açıp izlemiştik gerçekten te her vuruşunda kalçalarım dalga dalga oluyordu ve kocamın siki tekrar kalkıyordu, sigarayı söndürüp elimdeki birayla kucağına oturup kalkan sikine sürtünüyordum, bir yandan da biramı yudumluyor ve yarısını da göğüslerimden aşağı döküyordum ayağa kalkıp tangamı çıkardım pipim küçülmüş serçe parmağım kadar olmuştu, 69 pozisyonuna geçip o benim deliğimi yalarken bende saksoya başlamıştım bile, biradan bir yudum alıp deliğime boşaltıyor ve tekrar yalıyordu, kanepede yanına yer açıp bende onun yanına uzanmıştım sırtımı ona dönerek, bacağımı yukarı kaldırmış ve aletini sokmasını bekliyordum deliğime, yavaşça sokup gidip gelmeye başlamıştı bir eliyle göğsümü okşuyor ve bir yandan da deli gibi hızlanmış deliğimi sikiyordu yüzümü çevirip dudaklarıma yapışıp dilimi emiyordu altında inliyor ve çığlık atıyordum ama durmak bilmiyordu kocam, önünden kalkıp tekrar sakso çekmeye başladım sikine eliyle kafamdan tutup baskı yapıyor, ağzıma gidip geliyordu dilimle taşaklarını emiyor aletini sıvazlıyordum, kanepeye oturup kucağına aldı tekrar sırtım dönük kucağına oturdum ayaklarımı dizlerinin üzerine koyup alttan sikmeye başlamıştı beni tekrar sürekli pozisyon değiştirip kucağından inmiyordum hiç, o kadar çok terledim ki surat ifadem değişmiş kalem sürdüğüm gözlerim akmıştı artık dudağımda ruj kalmamış tecavüze uğramıştım sanki, beni kanepeye oturdum bacaklarımdan ayırıp tekrar sikini sokmuştu deliğime baldırlarımdan destek alıp hızlı hızlı sikmeye başlamıştı altında inliyordum adeta artık deliğim parçalanmıştı resmen, geliyorum aşkım diyerek içime boşalmıştı bir kere daha ılık ılık içimde hissediyordum spermlerini üzerimde bir ohhh çekip yanıma uzanıp kalmıştı dizlerimin bağı çözülmüştü artık bir süre hareketsiz kalıp anın tadını çıkarıyordum hayatımda böyle sikilmemiştim ben ..

Birlikte duşa girip yıkanıp çıkmıştık halen daha gözleri vücudumda eli popomda geziyordu kocamın her fırsatta buluşup sürekli sikişiyorduk unutulmaz anılar yaşatmıştı bana …..

[elestirenadam]

İş çıkışı neler yapıyorum: 1-Cihangir'de Ali Rıza Kanaç'ın PostPentür sergisini dolaştım.

İş çıkışı neler yapıyorum: 2-Atatürk Kültür Merkezi'nde İstanbul Kısa Film Festivali ödül törenine katıldım.

Şimdi eve gidip kitap okuma vakti.

[ahkalimera]

biraz karantina filmini yorumlayalım.

öncelikle diğer Beyza Alkoç'un da filmlerini ilk çıktığı gün gidip izlemiş biri olarak (bununla gurur duymuyorum) bugün de Karantina'yı izledim. Beklentimin üstündeydi. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim eser miktarda değişikliklerle film, kitabın aynısıydı. Hiç konudan sapılmamış, hiç gereksiz sahne yoktu. Küçük bir değişiklik gözüme çarptı onu söylemeden geçemeyeceğim. Elektrot şarkısı Bikinisinde Astronomi ile değiştirilmiş ve filmde " Ay benim gece senin " cümlesi geçmiyor. Bu durum minik bi üzdü beni.

Oyunculara gelecek olursam. Cast pek hayal ettiğim gibi değildi. Bir şeyler eksik ve o eksikliğin ne olduğunu anlayamadım. Mesela Onur'un bi kavga sahnesi var kısa kalıyor. Abi o raconu kesmek için uzun olman gerekiyor bence. Bir de couple olarak İzmir ve Ege uyumu gibi bir uyum yoktu bana kalırsa. Ama hoşuma giden bir şey söyleyeyim. Onur kitaptaki kadar sert değil gözlemlerime göre. Filmin ilk yarısındaki tavırları büyüdüğümden dolayı aşırı geldi bana. Ama kitabı okurken yani ben 11 12 yaşındayken falan 'oha çok iyi' dediğimi hatırlıyorum (bununla da övünmüyorum). Zeynep'e odaklanamadım. Sebebi dudağındaki piercing izi. Onu saymazsak genç bir oyuncu olarak güzel bir performanstı. Onur'u oynayan kişinin de güzel bir oyunculuk sergilediğini söylemeliyim. Mert ve Burak gerçekten iyi seçilmiş. Burak harbi komik ve düşündüğümde başka kim oynayabilirdi onu, Onur Bay'dan başkası gitmezdi herhalde. Mert'in de ağırlığını hissettik ama o zekayı o soğukkanlılığı göremedim. Sanki kitapta daha aktifti. O zaman gelelim o'na. Ender Zorlu... İlker Aksum'a ne kadar teşekkür etsek azdır. Çünkü tam anlamıyla bir Ender'di ve o davranışları, hareketleri gerçekten etkileyiciydi. O psikolojik sorunlu olan insanı, nefreti iyi yansıtmış. Büyümek, Ender'i sevmektir.

Yan karakter seçimlerine daha çok özenilmeli bence. Aynı düşüncem 3391 km için de geçerliydi. Cast için diyeceklerim bu kadar.

Şarkılara gelecek olursam da seçilen şarkılar güzeldi (elektrot yoktu içime oturdu) beğendim genel olarak. Çıkış jeneriği hariç güzeldi o jenerik şarkısı olmamış 2. filmde kaldırılması talep ediyorum. Ve evet 2. film olacak her şey tam ortada kesildi. Ne zaman bitti anlamadınız çok hızlı oldu.

Genel olarak da izleyici kitlesini anlatayım size. Kocaman bir salonda izledim ve ilk gün olmasına ve özellikle okul saati olan bir seansa gitmeme rağmen bileti zor buldum diyebilirim. Kapının ağzına kadar insan doluydu. Ve salonun ortalaması 13-14'tü. Haliyle oradaki en yaşlı insan 20 yaşımla ben oldum. Büyümüşüm çünkü artık ergen liseli kahkahası kaldıramıyor bünyem. Sürekli konuştular uyarmama rağmen. Size önerim ya akşam seansına alın ya da hafta içi ilk seans yoksa düzgün bir izleme keyfi süremeyeceksiniz.

Bunlar da film de geçen şarkılar. (Bu bir amme hizmetidir.)

Ömer Balık - You Lost Me

Antonin Dvorak - Allegro con fuoco

Foreign Affairs - Hits Like Lightning

Yedinci Ev - Sevsene Beni

Son Feci Bisiklet - Bikinisinde Astronomi

Peyk, Yasin Soyöz - Derdini Bul

Serhat Erdem - Kurtar Beni

Batuhan Yağız, Eren Can Gülel - Bir Bakış Yeter

Hepsinin bulunduğu bir playlist bırakayım...

2. filmi beklemedeyim.

[mayalugatori]

Hayattan keyif alamıyorum. Komik an larda bile bazen hiç bazen se 1 - 2 sn gülüp tekrar mutsuzluğuma dönüyorum. Eskiden yaptığım çoğu şey zevk vermiyor. Kitap okumak, film-dizi izlemek, müzik dinlemek, spor yapmak, diyet yapmak, yemek yapmak eskiden deli gibi sevdiğim şeylerden artık yapsam da ne olacak eskisi gibi mutlu olmuyorum. Bu ben değildim. Bana ne oldu bilmiyorum. Sürekli ağlama hissi,mutsuzluk kötü düşünceler. En kısa zamanda kendimi toparlayıp kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Gerçi kendi ayaklarımın üstünde dursam ne olacak ne değişecek? En iyisi...

[pinhanmai]

1. The Walking Dead

Bilinirliği fazla olan bir dizi ama ben yine bir özet geçeyim. Dünyada bir salgın(?) baş gösteriyor ve ölen insanlar zombi, dizideki tabirle 'walker' oluyor. Hayatta kalmayı başarabilen insanlar walkerlar tarafından ısırılınca onlar da kısa sürede hastalanıp ölüyor ve walker olarak geri dönüyorlar. Yaşamak istiyorsanız walkerların üstesinden gelmek zorundasınız. Kaderin bir cilvesi olarak dünyanın farklı yerlerinden, farklı karakterlerde, apayrı insanlar bir araya geliyor ve kıyametin ortasında aile oluyorlar. Onların birlik ve beraberlik içindeki mücadelelerine tanık oluyoruz.

2. Modern Family

Kısa bölüm süreleriyle iyi vakit geçirten, yalnız yenen yemeklerde eşlikçi, kötü bir gün geçirdiğinizde moodunuzu yükseltebilen bir dizi. İçerdiği yoğun komedinin yanında ailenin önemine yaptığı vurgularla adeta hayatın tam içinden. Oturma odanızı çekip size izletiyormuşlar izlenimi yaratıyor.

3. 11.22.63

Bir tanıdığının geçmişe açılan bir kapı bulmasıyla İngilizce öğretmeni olan Jake Epping'in hayatı değişir. Arkadaşı ondan 1963'e gidip Amerika Birleşik Devletleri Başkanı John F. Kennedy'ye düzenlenen suikastı ortadan kaldırarak Başkan'ın hayatını kurtarmasını ister. Jake başlarda tereddüt etse de sonunda razı olmuştur. Bu yolda Bill ve Sadie ile tanışır ve ikisi, kahramanımızın geçmişte geçirdiği günleri daha katlanılabilir kılar. Ama Jake geçmişi değiştirmek istemektedir ve geçmiş de hiç boş durmayacaktır.

Dizi-Film Önerileri 1

[dilsel]

Tam 2 haftadır bileğim sakat tabi bu biraz benim salaklığım hastaneye gitmedim daha kötü oldu şimdi üstüne vizelerim var çekmemiz gereken 2 kısa film var

[pazaryerigundem]

Sinemada bugün: 6 yeni film vizyonda!

https://pazaryerigundem.com/haber/207527/sinemada-bugun-6-yeni-film-vizyonda/ -

Sinemada bugün: 6 yeni film vizyonda!

Sinemaseverleri bugün vizyona girecek birbirinden farklı türde yerli ve yabancı filmler bekliyor.

İSTANBUL (İGFA) – Vizyondaki filmlerin yanı sıra Mustafa Kotan yönetmenliğinde vizyona girecek Aşk Sadece Bir An, arkadaşının yerine taksiye çıktığı gün hayatının aşkı Hayal ile tanışan Rüzgar’ın geçmişinin, ikilinin arasındaki aşkı çıkmaza sokmasıyla gelişen olayları anlatıyor. Hayal’in ailesi, Rüzgar’ın katil olduğuna inanır ve onların ilişkisine izin vermez. Rüzgar, Hayal’in babası tarafından kızıyla görüşmemesi için tehdit edilse de o, sevdiği kadından vazgeçmez. İlişkileri devam ederken Rüzgar katıldığı motosiklet yarışında kaza yaparak yoğum bakıma kaldırılır. Bu durumu fırsat bilen Hayal’in ailesi kızlarını başka bir şehre götürür. Ancak onların yolu yeniden kesişecektir…

Haftanın fantastik aksiyon filmlerinden Kaptan Amerika: Cesur Yeni Dünya (Captain America: Brave New World), Kaptan Amerika’nın maceralarını konu ediniyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni Başkanı Thaddeus Ross ile tanıştıktan kısa bir süre sonra Kaptan Amerika olarak da bilinen Sam Wilson, kendisini devasa bir uluslararası olayın tam ortasında bulur. Operasyonun gerçek dehası tüm dünyayı ateşe vermeden önce Sam Wilson zamana karşı amansız bir savaşa girişir…

Haftanın komedi filmlerinden C Takımı 2, 30 yıldır arkadaş olan “C Takımı”nın devam filmi olarak İstanbul’u terk etmek zorunda kalan ekibin Kastamonu’da yaşadıklarını konu ediniyor. Orhan’ın adamlarından kaçan ekip, kendilerini Elazığ’ın “Fenk” kasabasında mahsur halde bulur. Acımasız ve cimri bir ağa olarak bilinen Murtaza Ağa’nın gözlerden uzak çiftliğine sığınan ekip, geçimlerini sağlamak için çalışmaya başlar. Tam her şey normale dönerken Abdi’nin karısı Neriman’dan gelen bir telefon onların çiftlikten kaçıp,  Kastamonu’ya gitmesine neden olur. Ancak giderken  Murtaza Ağa’nın parasını çalıp, kızını kaçırırlar.

Michael Morris yönetmenliğinde vizyona girecek haftanın romantik komedi filmi Bridget Jones Onun İçin Çıldırıyor (Bridget Jones: Mad About the Boy), kocasının ölümünün ardından flört piyasasına geri dönen Bridget Jones’un hikayesini konu ediniyor. Artık elli yaşında olan Bridget Jones, sonunda hayatında biraz şans yakaladı. Senarist olarak harika bir işi, babasız da olsa küçük bir ailesi ve ardından yeni bir erkek arkadaşı var. Ama hayatında sorun yaratan tek şey sevgilisinin kendisinden yirmi yaş daha genç olması değil…

Çocukların ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek animasyon filmi Kutup Köpekleri 2, Kuzey Kutup Bölgesi’nin sevimli kasabası Taigasville’de Swifty, P.B, Jade ve dostlarının yeni macerasını konu ediniyor. Tuhaf liderleri Otto ile bir görevdeyken, Puffinler gizemli bir antik put keşfederler. Farkında olmadan, onun vahşi güçlerini serbest bırakırlar. Tüylü kahramanlar, kaosu evcilleştirmek ve uyumu yeniden sağlamak için eğlenceli bir göreve atılmalıdır…

Haftanın bir diğer animasyon filmi Zatonya:Yeni Dünya, kendilerini bilmedikleri bir dünyanın içerisinde bulan bir grup insanın yaşadıklarını konu ediniyor. Zatonya, hareketli ve huzurlu bir kasabadır ta ki mucid Sırrı Usta yeni icadıyla yanlışlıkla boyutlar arası bir kapı açana kadar. Kasaba bir anda neon ışıklı, dev gökdelenlerle çevrili olan bu dünyaya dönüşür. Gelecekten geldiğini iddia eden Heymen adında gizemli birinin ortaya çıkmasıyla işler daha da karışır. Kendi dünyalarına dönmek ve tarihlerini korumak için mücadele eden ekip, Sırrı Usta’nın liderliğinde zorlu bir maceraya atılır.

[724haberler]

Kısa Film Yapmak: Y��netmenlikten Senaryoya Temel İpuçları

Kısa film yapmak, sinemaya adım atmak isteyenler için harika bir başlangıçtır. Yaratıcılığı sınırlı bir zaman diliminde sergileyebilme fırsatı sunan kısa filmler, yönetmenlerin ve senaristlerin film dilini geliştirmeleri için mükemmel bir araçtır. Ancak, bir kısa film yaparken dikkat edilmesi gereken pek çok ince nokta vardır. Bu yazıda, yönetmenlikten senaryoya kadar kısa film yaparken dikkate almanız gereken temel ipuçlarını inceleyeceğiz.

1. Güçlü Bir Senaryo Yazın

Kısa filmde, hikayenizi sınırlı bir süreye sığdırmanız gerektiği için, etkili bir senaryo yazmak çok önemlidir. Senaryonuzun ana fikrini net bir şekilde belirleyin ve bu fikri izleyiciye güçlü bir şekilde aktarın. Karakterlerinizi derinlemesine tasarlamak zorunda değilsiniz, ancak onları tanıtmak için yeterli bilgi vermek gereklidir. İyi bir kısa film senaryosu, izleyicinin duygusal bir bağ kurabileceği ve filmin temel mesajını anlayabileceği şekilde yapılandırılmalıdır.

2. Yönetmenlik ve Görsel Anlatım

Yönetmenlik, bir filmdeki tüm görsel ve işitsel öğeleri birleştiren ana unsurdur. Kısa filmlerde yönetmen, hikayeyi yaratıcı bir şekilde anlatmak için farklı sinematografik teknikler kullanmalıdır. Kamera açıları, ışık kullanımı, renk paleti ve sahne düzeni gibi unsurlar, filmin atmosferini oluşturur. Özellikle kısa filmlerde, her bir sahne büyük bir anlam taşıdığı için, yönetmenin dikkatli ve planlı bir şekilde çalışması gereklidir.

3. Zaman ve Mekan Kullanımı

Kısa filmler sınırlı bir süreye sahiptir, bu yüzden zaman ve mekan kullanımı oldukça önemlidir. Zamanı etkili bir şekilde kullanarak hikayenizi sıkıştırmadan, izleyiciye anlatmak istediğiniz her şeyi aktarmalısınız. Mekanlar da hikayenizin atmosferine katkıda bulunur; her mekan, duygusal bir bağlam yaratabilir. Filminizin geçtiği mekanları seçerken, onları hikayenizle uyumlu bir şekilde kullanmalısınız.

4. Ses ve Müzik

Kısa filmde ses ve müzik, atmosferin yaratılmasında önemli bir rol oynar. Ses efektleri ve müzik, duygusal yoğunluğu artırabilir ve izleyicinin filmle daha fazla bağ kurmasına yardımcı olabilir. Bu unsurların doğru bir şekilde kullanılması, filminizi daha etkileyici kılacaktır. Ancak, sesin ve müziğin gereksiz yere baskın olmaması ve hikayenin önüne geçmemesi gerektiğini unutmamalısınız.

5. Kurgu ve Hız

Kısa filmlerin etkili olabilmesi için, kurgu ve hız da büyük önem taşır. Hikayenin gelişim hızı, izleyicinin ilgisini çekmek için dikkatlice düzenlenmelidir. Sıkıcı ve uzun sahnelerden kaçının, her bir sahnenin izleyiciye bir şeyler anlatması gerektiğini unutmayın. Kurguda dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise, hikayenin bütünlüğünü korumak için mantıklı geçişler yapmaktır.

Güncel haberlerde, kısa film yapımında yeni trendler ve teknikler hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.

Sık Sorulan 5 Soru

1. Kısa film yapmak için hangi donanım gereklidir? Kısa film çekmek için profesyonel bir kameraya sahip olmak önemli olsa da, başlangıç aşamasında akıllı telefonlar ve DSLR kameralar da işinizi görebilir. Önemli olan, hikayenizi doğru bir şekilde anlatabilmenizdir.

2. Kısa film için senaryo yazarken nelere dikkat etmeliyim? Senaryonuzun kısa, öz ve etkili olmasına özen gösterin. Karakterlerinizi ve temayı net bir şekilde tanıtarak, izleyiciyi hikayenize bağlamalısınız.

3. Kısa filmde sinematografi nasıl olmalıdır? Kısa filminizin sinematografisi, hikayenizi desteklemeli ve atmosferi yansıtmalıdır. Farklı kamera açıları, ışık kullanımı ve renk paleti gibi unsurlar, filminiz için önemli bir yapı taşıdır.

4. Kısa filmde müzik ve ses nasıl kullanılmalıdır? Müzik ve ses, duygusal yoğunluğu artırabilir ve filminizin atmosferini güçlendirebilir. Ancak, bu unsurların gereksiz yere baskın olmamasına dikkat edin.

5. Kısa filmde kurgu nasıl yapılmalıdır? Kurgu, hikayenizin akışını düzenler ve izleyiciye doğru mesajı verir. Hızlı geçişler ve etkili sahne düzenlemeleri ile izleyicinin ilgisini kaybetmeden filmi tamamlayabilirsiniz.

[tavsiyemhaber]

Depresyonda Olduğumu Nasıl Anlarım?

Depresyon Nedir?

Depresyon, bireyin ruh halini, düşüncelerini ve günlük yaşamını olumsuz etkileyen bir duygu durum bozukluğudur. Günlük streslerden farklı olarak, depresyon uzun süreli bir mutsuzluk, umutsuzluk ve isteksizlik haliyle kendini gösterir. Peki, gerçekten depresyonda olup olmadığınızı nasıl anlayabilirsiniz? İşte belirtileri ve çözüm yolları...

Depresyonda Olduğunuzu Gösteren 10 Önemli Belirti

Aşağıdaki belirtilerden birkaçını sürekli yaşıyorsanız, depresyon ihtimalini göz önünde bulundurabilirsiniz:

1. Sürekli Üzgün ve Mutsuz Hissetmek

Kısa süreli moral bozuklukları normaldir, ancak haftalarca süren derin üzüntü ve umutsuzluk hissi depresyonun temel belirtilerinden biridir.

2. Enerji Kaybı ve Sürekli Yorgunluk

Ne kadar uyursanız uyuyun kendinizi yorgun hissediyor musunuz? Günlük işler bile gözünüzde büyüyorsa bu, depresyon belirtisi olabilir.

3. Uyku Düzeninde Bozukluklar

Depresyon, aşırı uyuma (hipersomni) veya uyuyamama (insomni) şeklinde kendini gösterebilir. Geceleri uyuyamamak veya sürekli uykulu olmak önemli bir uyarı işaretidir.

4. Hayattan Zevk Alamama (Anhedoni)

Eskiden keyif aldığınız aktiviteler artık sizi mutlu etmiyorsa ve hiçbir şeye ilgi duymuyorsanız depresyonun pençesinde olabilirsiniz.

5. İştahta Değişiklikler

Depresyon bazı kişilerde iştah kaybına neden olurken, bazılarında aşırı yemek yeme isteğine yol açabilir. Kilo dalgalanmaları depresyonun bir belirtisi olabilir.

6. Yoğun Suçluluk ve Değersizlik Hissi

Sürekli geçmiş hatalarınızı düşünüyor ve kendinizi suçlu hissediyorsanız, bu depresif düşünce kalıplarının işareti olabilir.

7. Konsantrasyon Güçlüğü

Odaklanmakta zorluk çekiyor, kitap okumak veya film izlemek gibi basit aktivitelerde bile dikkatinizi toplayamıyorsanız dikkatli olmalısınız.

8. Fiziksel Ağrılar ve Rahatsızlıklar

Depresyon sadece zihinsel değil, fiziksel etkiler de yaratabilir. Sürekli baş ağrısı, mide rahatsızlıkları ve kas ağrıları yaşayabilirsiniz.

9. Sosyal Hayattan Kopma

Arkadaşlarınızdan ve ailenizden uzaklaşmak, yalnız kalma isteği depresyonun bir diğer belirtisidir.

10. Umutsuzluk ve Ölüm Düşünceleri

Eğer sık sık ölümü düşünüyor veya yaşamın anlamsız olduğuna inanıyorsanız, mutlaka bir uzmana danışmalısınız. Bu tür düşünceler depresyonun ciddi bir boyuta ulaştığını gösterir.

Depresyonla Başa Çıkmak İçin Neler Yapılabilir?

Eğer yukarıdaki belirtileri sık sık yaşıyorsanız, depresyonla başa çıkmanın bazı yolları şunlardır:

✔ Bir uzmandan destek alın. Profesyonel terapi veya psikiyatrist desteği almak en etkili yollardan biridir. ✔ Düzenli egzersiz yapın. Spor yapmak, serotonin ve dopamin seviyelerini artırarak depresyonla savaşmanıza yardımcı olur. ✔ Düzenli uyuyun. Uyku düzeni bozuksa, sabah ve gece yatış saatlerinizi disipline etmeye çalışın. ✔ Beslenmenize dikkat edin. Omega-3, magnezyum ve B vitamini içeren besinler depresyon belirtilerini hafifletebilir. ✔ Sevdiklerinizle vakit geçirin. Sosyal destek depresyonu hafifletmede büyük rol oynar. ✔ Meditasyon ve nefes egzersizleri yapın. Zihninizi rahatlatacak aktiviteler depresyonun etkilerini azaltabilir.

Ne Zaman Profesyonel Yardım Almalısınız?

Eğer belirtiler 2 haftadan uzun süredir devam ediyorsa ve günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, bir psikolog veya psikiyatristten destek almak önemlidir. Unutmayın, depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır ve yalnız değilsiniz!

Sonuç

Depresyon ciddi bir durumdur ancak erken fark edildiğinde kontrol altına alınabilir. Yukarıdaki belirtileri yaşıyorsanız, kendinize karşı nazik olun ve gerektiğinde yardım istemekten çekinmeyin. Sağlığınızı ihmal etmeyin!

[toxmediadigital]

Tanıtım Filmi Fiyatları

Tanıtım Filmi Fiyatları: 2025 Rehberi ve Tox Media’nın Çözümleri

Markalar için dijital dünyada etkili bir varlık göstermek, hedef kitleleriyle bağ kurabilmek ve rekabette öne çıkabilmek büyük bir önem taşır. Bu noktada tanıtım filmleri, en güçlü araçlardan biri olarak karşımıza çıkar. Etkili bir tanıtım filmi, markanızın hikayesini, ürünlerini veya hizmetlerini izleyiciye çarpıcı bir şekilde aktarır. Ancak işletmelerin en çok merak ettiği konulardan biri “tanıtım filmi fiyatları”dır.

Tanıtım filmi fiyatları, projenin kapsamına, kullanılan ekipmana, çekim mekanına ve içerik gereksinimlerine bağlı olarak değişiklik gösterir. “Tanıtım filmi fiyatlarını” belirleyen birçok faktör vardır ve her proje markaya özel bir şekilde şekillendirilir. Bu makalede, tanıtım filmi fiyatlarını etkileyen temel unsurları ve bu süreçte Tox Media’nın sunduğu profesyonel çözümleri ele alacağız.

Tanıtım Filmi Fiyatlarını Belirleyen Faktörler

Prodüksiyon Süreci

Tanıtım filmi fiyatlarını belirleyen en önemli faktörlerden biri prodüksiyon sürecidir. Bu süreç; senaryo oluşturma, çekim, kurgu ve post-prodüksiyon aşamalarını içerir. Daha basit bir ürün tanıtım filmi, genellikle daha az iş gücü ve teknoloji gerektirirken; özel efektler, 3D animasyonlar ve profesyonel seslendirme hizmetleri içeren daha karmaşık projeler daha yüksek maliyetlerle gerçekleştirilir.

Film Süresi

Film süresi, “tanıtım filmi fiyatlarını” etkileyen önemli bir faktördür. Kısa süreli bir tanıtım filmi, daha az çekim ve post-prodüksiyon gerektirirken genellikle daha uygun maliyetlidir. Ancak, 2–3 dakikalık bir kurumsal tanıtım filmi, daha uzun bir çekim süresi ve detaylı bir senaryo gerektirir. Bu da fiyatların artmasına neden olur.

Çekim Mekanı ve Kullanılan Ekipman

Çekim mekanının seçimi, tanıtım filmi fiyatlarını etkileyen diğer bir faktördür. İç mekan çekimleri, dış mekan çekimlerine göre genellikle daha düşük maliyetlidir, çünkü hava koşulları gibi faktörler devreye girmez. Ancak dış mekan çekimlerinde ulaşım, ekipman taşıma ve çekim izinleri gibi ek masraflar olabilir. Ayrıca, drone çekimleri, profesyonel kameralar ve ışıklandırma sistemleri gibi ekipmanların kullanımı, filmin kalitesini artırırken bütçeyi de etkileyebilir.

Animasyon ve Özel Efektlerin Rolü

Animasyonlar ve özel efektler, tanıtım filmlerini daha ilgi çekici ve etkileyici hale getirir. 2D animasyonlar genellikle daha uygun maliyetlidir ve hızlı bir şekilde hazırlanabilir. Ancak, 3D animasyonlar ve detaylı özel efektler daha fazla uzmanlık gerektirir ve projelere ek maliyet getirir. Bu tür içerikler, özellikle karmaşık ürünlerin veya süreçlerin izleyicilere net bir şekilde aktarılmasını sağlar.

Seslendirme ve Müzik

Seslendirme ve müzik, tanıtım filmlerinin atmosferini oluşturur ve izleyici üzerindeki etkiyi güçlendirir. Profesyonel bir seslendirme sanatçısı kullanılarak hazırlanan filmler, kaliteyi artırırken ek maliyet oluşturabilir. Ayrıca, projede telif hakkına sahip müziklerin kullanılması durumunda lisans ücretleri maliyete dahil edilir. Telifsiz müzikler tercih edilerek bu maliyetler düşürülebilir.

Tox Media ile Tanıtım Filmi Çözümleri

Tanıtım filmi projelerinde doğru bir ajansla çalışmak, sürecin sorunsuz ilerlemesini ve kaliteli bir sonuç elde edilmesini sağlar. Bu noktada Tox Media, sunduğu yenilikçi çözümlerle sektörde öne çıkar.

Tox Media, projeye başlamadan önce markanın hedeflerini ve ihtiyaçlarını analiz ederek projeye özel bir yol haritası oluşturur. Çekimlerde son teknoloji ekipmanlar ve uzman bir ekip kullanarak 4K çözünürlükte yüksek kaliteli sonuçlar sunar. Ayrıca, yaratıcı animasyonlar, özel efektler ve profesyonel seslendirme hizmetleriyle projelerinizi dikkat çekici bir şekilde tamamlar.

Tox Media’nın müşteri odaklı yaklaşımı, projelerin zamanında teslim edilmesini ve markaların dijital dünyada fark yaratmasını sağlar. Bu güçlü hizmet anlayışı, Tox Media’yı tanıtım filmi projelerinde tercih edilen bir çözüm ortağı yapar.

Sonuç

Tanıtım filmi fiyatları, projenin kapsamına, kullanılan ekipmanlara ve içerik gereksinimlerine göre değişiklik gösterir. Doğru bir planlama yapmak ve profesyonel bir ekiple çalışmak, hem maliyetlerin kontrol altında tutulmasını sağlar hem de kaliteli bir sonuç elde edilmesine olanak tanır.

Eğer siz de tanıtım filmi fiyatları hakkında daha fazla bilgi almak ve markanız için etkileyici bir tanıtım filmi hazırlatmak istiyorsanız, toxmedia.net adresini ziyaret edebilirsiniz. Tox Media’nın sunduğu yenilikçi çözümlerle, markanızın hikayesini en etkileyici şekilde anlatan projelere sahip olabilir ve dijital dünyada fark yaratabilirsiniz!

[odareport]

Bu sapık aramızda geziyor: Çocuk istismarcısı Vural Yiğit tutuklandıktan kısa süre sonra tahliye edildi

Geçmiş yıllarda Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyenlik yapan Doç. Dr. Vural Yiğit, istismar ettiği çocukları kayda alarak çıplak görüntülerini uluslararası porno sitelerine yüksek meblağlara sattı ve olayın ortaya çıkmasının ardından 2010 senesinde tutuklandı. Ancak Yiğit’in kısa bir süre sonra tahliye olduğu ve 2017’de Beyoğlu’nda söyleşi verdiği öğrenildi.

Oğuzhan Uğur’un programına katılan gazeteci Özlem Gürses, istismarcı sapık Vural Yiğit’in yakalanmasına yol açan olayların bizzat içinde olduğunu ve sürecin nasıl geliştiğini anlattı.

Gürses; yazlık evinin bulunduğu Bodrum’daki sitelerinde ev kiralayan Vural Yiğit’in, sitedeki çocukları tiyatro oynatacağım bahanesi ile evine topladığını, eşinin görme engelli olduğunu, bilgisayarını tamirciye götürmesi ile istismarların ortaya çıktığını iddia etti.

Gürses konuşmasında, “O bilgisayarı tamir etmeye çalışan tekniker korkunç görüntülere ulaştı bilgisayar içinde. Siteye geldi bunu anlattı. Dönemin güçlü bir ismini aradım, yardım rica ettim. Gece yarısı 3 gibi jandarma eve baskın yaptı bir ihbar üzerine. Bilgisayarı ele geçirdiler, bilgisayarda uluslararası bir çocuk pornosu grubunun bütün bilgileri çıktı. Bu beyefendi bu çocukları alıp uyutup çıplak soyup arkasından da film çekip, Boğaziçi Üniversitesi’nde bir doçentten bahsediyorum, satıyormuş. Büyük bir gelir kaynağı olarak ” ifadelerini kullandı.

Peki ne olmuştu?

Jandarma, 2010 yılında 69 yaşında olan Vural Yiğit'in evine, 12 yaşındaki bir kızın elle taciz iddiası üzerine baskın yaptı. Muğla'dan gelen özel ekip, Yiğit’i gözaltına aldı ve bilgisayarlarına el koydu.

İstismarcı sapığın evinde, kendi çektiği öne sürülen çocuk pornosu ve çıplak çocuk fotoğrafları yer alan, 2 bilgisayar ve 30'a yakın CD bulundu.

Bodrum’da ve Muğla’da ayrı ayrı sorgulanan Vural Yiğit’in, uluslararası bir çocuk pornosu şebekesi ile işbirliği yaptığı öğrenildi.

Hakkında İstanbul'dan da şikayetler vardı

Bulunduğu sitedeki çocuklara taciz ve tecavüzden tutuklanarak Muğla Cezaevi’ne gönderilen Yiğit’e dair o dönem İstanbul’dan da aynı yönde şikayetler olduğu bildirildi.

Kitapları meşhur sitelerde satışta

Boğaziçi Üniversitesi’nde bir dönem ders veren Yiğit’in, ‘çevre etiği’ ve ‘evrim’ üzerine çalışmaları olduğu, evrime dair kaleme aldığı kitapların çok sayıda sitede hala satışta olduğu görüldü.

İstismarcı Vural Yiğit bugün aramızda geziyor

Öte yandan, 2010 yılında tutuklanan, 2017 yılında ise İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Arkeopera isimli kitabevinde söyleşi veren ve kitap imzalatan Vural Yiğit’in tutuklandıktan bir süre sonra tahliye edildiği anlaşıldı.

Yeni Şafak

[gokveyas]

kızlarla ilk önce aşk tesadüfleri sever 1'i izledik (benim dördüncü izleyişimdi) bayılıyorum bu filme. özgüre üzüldükten sonra aşk tesadüfleri sever 2'yi izledik. canım niko'm. daha sonra da kısa bir ara verip tam 00.00'da üzüm yiyip dilek diledik (artık ne olursa) izleyecek bir film bulamayınca çıkan ilk filme tıklayıp izledik. melis sözenle mert fırat'ın filmiydi. ismi, bir varmış bir yokmuş. asla izlemenizi önermiyorum berbattı bence izlerken kriz geçirecektik. film toksik ilişkiyi anlatıyordu. neyse şimdi geceyi sonlandıracağız. anlatayım dedim. aa bi de biz iki hafta önce falan bir kağıda dileklerimizi yazıp kaseye koymuştuk. yılbaşı gecesi birbirimize okumak için. amaç eğlence olsun işte. bi de onları okuduk. dört kağıdıda aldım anı kutumda saklamak için.

neyse öptümmm. umarım bu yıl çok güzel geçer ve her şey gönlümüzce olur. kalp.

[patlicangil]

Ayşegül Yılmaz ve Ozan Yiğit sevgili mi? Ayşegül Yılmaz kimdir? Ayşegül Yılmaz 13 Aralık 1994 tarihinde dünyaya gelmiş dizi ve film sanatçısıdır. Aslen Artvin Hopalı  olan başarılı oyuncu Kanal D ekranlarında yayınlanan  Çok Güzel Hareketler Bunlar 2 de rol almaktadır. BKM Mutfak ekibinin bir diğer oyuncusu olan Ozan Yiğit ile sevgili olduğu iddiaları ise magazin gündemine bomba gibi düşmüştür. Ayşegül Yılmaz kaç yaşında? Ayşegül Yılmaz Ozan Yiğit sevgili mi?... https://www.begonya.com/aysegul-yilmaz/?feed_id=207412&_unique_id=676143710ddc6

[rayhaber]

Yönetmenler Denizli’ye Hayran Kaldı

Denizli Büyükşehir Belediyesinin ilkini düzenlediği Uluslararası Denizli Kısa Film Festivali için kente gelen oyuncu ve yönetmenler başta beyaz cennet Pamukkale olmak üzere Denizli’nin doğal ve tarihi güzelliklerine hayran kaldı. Denizli Büyükşehir Belediyesinin bu yıl 2-6 Aralık tarihleri arasında ilk kez düzenlediği, toplamda 43 filmin beğeniye sunulduğu Uluslararası Denizli Kısa Film Festivali…