#18-19 Ekim
Explore tagged Tumblr posts
Text
Hadi, kendine daha fazla uzak kalmadan masalın içine gir! Bu masalın kahramanı sensin! Bu masalın kurtarılan genç kızı da sensin! Ya da bu masaldaki beyaz atlı prens de sensin! Ve bu masaldaki kral da kraliçe de sensin! Masalı yazan da sensin! Masalı yaşayan ve onu masala dönüştüren de sensin! Küçücük anları bir masala çevirmekte senin elinde!O zaman herşeyi artık geride bırakacak ve kendi hikayeni yeniden yazacak olan da sensin!
Nasıl yaptığın bu kitabın konusu,
Nasıl olacağı ise senin hayatının gerisi...
Her şey sana bağlı!
Hadi şimdi bu masalı yaz, olur mu... 🧡
#18-19 Ekim#Bir İstanbul masalı#Benim masalımın güzel bir bölümü oldu#Devamı da güzel olsun 777 🧡938#Benim masalım
136 notes
·
View notes
Text
HT Spor - Haftalık Yayın Akışı (14 - 20 Ekim) (Özel)
Bünyesinde Show TV, Habertürk TV ve Bloomberg HT kanallarını bulunduran Ciner Medya‘nın yeni spor kanalı “HT Spor“; 10 Eylül 2024 Salı akşamı 21:00’de yayın hayatına başladı. HT Spor’un haftalık yayın akışını (14 – 20 Ekim 2024) haberimizde bulabilirsiniz. * Yayın akışında değişiklikler olduğu an başlığımız güncellenecektir. HT Spor – Haftalık Yayın Akışı (14 – 20 Ekim 2024) HT Spor Nasıl…
#Ahmet Selim Kul#Bloomberg HT#Ciner Medya#Gürcan Bilgiç#Habertürk TV#HT Spor#HT Spor 14 Ekim 2024 Yayın Akışı#HT Spor 15 Ekim 2024 Yayın Akışı#HT Spor 16 Ekim 2024 Yayın Akışı#HT Spor 17 Ekim 2024 Yayın Akışı#HT Spor 18 Ekim 2024 Yayın Akışı#HT Spor 19 Ekim 2024 Yayın Akışı#HT Spor 20 Ekim 2024 Yayın Akışı#HT Spor Çarşamba Yayın Akışı#HT Spor Cuma Yayın Akışı#HT Spor Cumartesi Yayın Akışı#HT Spor D-Smart kaçıncı kanal?#HT Spor Digiturk kaçıncı kanal?#HT Spor Frekansları#HT Spor Haftalık Yayın Akışı#HT Spor Kablo TV kaçıncı kanal?#HT Spor kaçıncı kanal?#HT Spor Pazartesi Yayın Akışı#HT Spor Perşembe Yayın Akışı#HT Spor Salı Yayın Akışı#HT Spor tivibu kaçıncı kanal?#HT Spor TV Plus kaçıncı kanal?#HT Spor Uydu Frekansı#HT Spor Yayın Akışı#Mehmet Ayan
0 notes
Text
Teyze Kızının Eltisi! (2) (Murat 45 Y., Aydın)
Aylarca Hale'yi sikmek için Aydın'a gidip geldim. Gidemediğim zamanlarda da telefonda ya yazışarak ya da konuşarak boşalıyorduk. Nisan ayının ilk haftasında Hale Kuşadası'ndaki yazlıklarına geldi. Ekim ayına kadar Hale yazlıkta tek başına kalıyor, Ayhan sadece hafta sonları, çocuklar ise 2 ya da 3 haftada bir yanına geliyorlardı. Bana, "Bir gece gelip kalmanı istiyorum, rakı içip, sevişmek istiyorum!" dediğinde, karıma, Pazartesi İstanbul'da fuara gideceğimi söyleyip, öğlen vakti elimdeki paketlerle gittim. Arabayı oturdukları siteden 100 metre öteye bıraktım, ama telefonla beni yönlendiriyordu. Site komşularına görünmeden girmem gerekiyordu. "Şuraya sap... patikadan geç... şimdi şu yola sap..." derken, yarım saatte zor girdim içeri, arka bahçeye açılan sürgülü cam kapıdan.
Sadece plaj elbisesi vardı üzerinde. İçinde bir şey olmadığını, "Çok özledim!" diyerek sarıldığında yumuşacık göğüslerinden anladım. Elimi kalçalarına atıp avuçladım. "Kalacaksın ha, offf ne zamandır hayal ediyordum!" dedi. Elimdeki paketi görünce, "Ne getirdin?" dedi. "Sürprizim var, ama sonra!" dedim. Gelirken bir tane Cial*s alıp yutmuştum, etkisini gösterdi hemen. "Yatak odası nerde?" dedim elimden tutup götürdü. Soyunurken, "Akşam sikti mi Ayhan?" dedim. "Hı hı sikti, sabah kalkınca da sikmek istedi, ama sen geleceksin diye bir an önce yolladım!" dedi. "Hımm, özledin yani yarağımı?" dedim. "Hem de çok!" deyip yarağımı ağzına aldı. "Açayım mı perdeleri?" dedim gülerek. "Manyaklaşma! dedi.
Evlerin arası uzaktı, her evin 4 tarafı en az 20'şer metrelik bahçelerle çevriliydi. "Kalk, kalın perdeyi aç sadece, tül kalsın!" dedim. "Ciddi misin hayatım, gören olur!" dedi. "Görmezler!" dedim. Kalkıp açtı istemsizce. Yastığı yükseltip yarı oturur pozisyonda kucağıma oturttum. Bu sayede ben de dışarıyı görebiliyordum. Amcığına aldığında sanki akşam kocasıyla sikişen o değilmiş gibi derin bir, "Ohhhh!" çekti. Oturup kalkarken parmağımı arka deliğine soktum. "Ohhhh, yazlıkta perde açık, hem amım sikiliyor hem götümmm, ohhhh, sik aşkım, doyur deliklerimi!" diye inliyordu. Gözü sürekli dışarıdaydı. İlk başta yoldan geçenler veya kumsala gidenler olduğunda duruyordu. Dikkatimi bir şey çekti. 18-19 yaşlarında bir genç 10 dakikada 3 kez geçti, hem de ev tarafına bakarak. O geçerken Hale daha isterik şekilde oturup kalkıyordu. Başkaları geçerken görmesinler diye duruyordu.
Çocuğu görebiliyordum. Çapraz evin verandasına oturmuş, bu tarafa bakıp sigara içiyordu. Hale'nin hafif çapraz arkasında kaldığından, direk bakamasa da kafasını sallıyor gibi yapıp arkaya çocuğa doğru baktığını görebiliyordum. "Kim o?" dedim. "Kim kim?" dedi. "Şu genç!" dedim çenemle işaret edip. "Haa o mu? Mustafa, komşunun oğlu, elimizde büyüdü!" dedi kucağımda zıplamasını yavaşlatıp. Amcığını yarağıma sürter gibi kıvırıyordu. "Sürekli buraya bakıyor!" dedim. "Markete falan giderken her gün uğrar 2 yıldır, biraz tuhaf ama sürekli gözü burda!" dedi. Nerdeyse durmuştuk. Çok yavaş hareket ediyorduk. "Ergen çocuk seni sikmeyi hayal ediyordur!" dedim. "Sanırım, ama utandığından yanaşamıyor!" dedi. "Gösterip azdırıyor musun kız yoksa?" dedim. "Daha önce yapmazdım, ama bu yıl!" dedi.
Yavaş yavaş hızlanıyordu. "Senle sikişmeye başlayalı, beni iyice azgın yaptın, geçen sahilde seninle yazışırken pembe bikinim vardı üzerimde..." dedi. "Eeee, anlat ne orospuluklar yaptın?" dedim. Daha da hızlanıp, "Ohhhh! Şezlongda dalmışım, bacaklarımı aralamışım, güneş gözlüğümün altından baktım, denize beline kadar girmiş, amcığıma bakıyor, bir ara elimi attım ıslaklığım dışarı vurmuş amımın olduğu yer ıslak, o da direk oraya bakıyor, sen de habire yazıyorsun şöyle sikecem böyle sikecem diye, sularımı da tutamıyorum, baktım olacak gibi değil çok yanmışım gibi havluyu örttüm üzerime!" dedi. "Ohhhh orospum benim, siktirseydin bari!" dedim. "Ohhhh, siktirsem mi?" dedi. Bu sözlerden sonra ikimiz de deliler gibi boşaldık...
İçeriye geçtik. Tam kahve yaparken verandadan çocuğun sesi geldi, "Hale abla markete gidiyorum, bir şey lazım mı?" diye. Hale plaj elbisesini üzerine geçirip kapıyı açtı. Ben salon tarafında olduğum için kapıdan görünmüyordum. "Mustafa sana zahmet bir ekmek alır mısın?" deyip çocuğa arkasını döndü. Kapının yanındaki portmantoya uzandı. Benim olduğum yerden gördüğüm, resmen baldırlarının üst kısmına kadar sıyrıldı plaj elbisesi, biraz da oyalandı para çıkarma bahanesiyle. Çocuk gidince geldi yanıma oturdu. "Sen hergün cüzdandan böyle para veriyorsan, çocuk günde 10 kere bakkala gidiyordur herhalde!" dedim. "Gördün mü showumu?" dedi. Zaten sütyensiz göğüslerinin uçları elbiseden fırlıyordu.
"Bazen çamaşırları asarken öyle denk getiriyorum ki, öne çarşafları asıyorum sadece çaprazdan görüleyim diye, özellikle diğer daha kısa olan elbiseyi giyiyorum, yukarıya uzanınca küloduma kadar sıyrılıyor, aşağıya eğilince de göğüslerim fora ediyor, o kadar ıslanıyorum ki, içeri girip sana yazıyorum elim amımda!" diye anlattı. Kahveler bitmişti o ara. "O zaman artık elinle uğraşmayacaksın!" deyip, internetten aldığım büyük plastik yarağı çıkardım kutusundan. "Oha aşkımmm, bu ne?" dedi. "Bak şimdi!" dedim ,bacaklarını aralayıp amcığının dudakları arasına sürtmeye başladım. "Oğğğıııhhh!" diye tuhaf sesler çıkarıyordu. Önce kafasını soktum biraz sürttüre sürttüre, sonra milim milim kaydırdım içine. "Ohhhh, çok kalın, çok uzun, ohhhh çok güzel, aşkımmmm bu harika bir hediye, ohhhh, aşkım ağzıma ver yarağını!" dedi. Koltukta ilginç bir hal aldık. Yarağımı emerken, "Immmhhh, offf, ıhhhhh!" diye inliyor, plastik yarak amcığına girip çıktıkça kalçalarını oynatıyordu.
Tam o sırada Mustafa'nın sesi duyuldu, "Hale abla!" diye. Aceleyle toparlandı, gidip kapıyı açtı. Farkında değildi ama aldığı zevkten göğüs uçları kocaman olmuş üstündeki elbiseye isyan ediyordu. Teşekkür edip ekmeği alırken, Mustafa herhalde daha çok dikizlemek için, "Denize gelecek misin bugün?" diye sordu. Hale de, "Gelirim, ama çok işim var, ne zaman biter bilmem!" dedi. Mustafa iyice kafaya koymuş olmalı ki, "Benim yardım edebileceğim bir şey varsa seslen yeter Hale abla!" dedi. Resmen kapıda cilveleşiyorlardı. Hale, "Olursa hemen çağırırım Mustafacığım! Hafta sonu Ayhan abin vardı, çarşaflar falan kirlendi (bak orospuya!) çamaşır yıkıyorum, o yüzden belki geç gelirim denize, zaten benim de canım çok istemiyor, ancak sen gidersen gidecektim, hem bikinimi de yıkadım!" dedi.
Mustafa, "Pembe olanı mı Hale abla?" diye sorunca, "Evet onu!" dedi. Mustafa, "Çok yakışıyor sana..." dedi. İçimden, (Kızım gir içeri, çocuk seni şimdi veranda da sikecek!) dedim. Hale, "Tamam Mustafacığım, denize gidecek olursam sana işaret ederim!" dedi (Seslenirim yok, yani gözlerini benden ayırma diyor hatun!). Hale içeri geldiğinde benim yarak kazık gibi olmuştu. Hale'nin bacaklarının içlerinden amcık suları süzülüyor, sanki göğüs uçları zonk zonk atıyordu. Bacaklarını işaret edip, "Kız suları saldın, görmüştür çocuk!" dedim. "Gördü valla, kaç kez gözlerini devirdi bacaklarıma!" dedi. Sonra da gelip kıçını döndü, yarağımı tutup götüne hizalayıp üzerine oturdu. "Versene şunu!" deyip plastik yarağı da elimden kaptı, amcığının dudaklarına sürtmeye başladı...
Götünde ben olduğum için amına sokmaya çalıştığı plastik yarağın ancak kafası giriyordu. "Ohhhh amcığım da götüm de dolu, ohhh, her deliğimden sikilmek istiyorum, iki gerçek yarak doldursun içimi!" diye inliyor, bağırmak istiyor ama bağıramıyordu. Gözleri sımsıkı kapalı, hem Mustafa hem de benim aynı anda siktiğimi hayal ediyordu sanırım. "Gel Mustafa, gel!" dedim, sanki çocuk kapıdan girmiş gibi. Gözlerini bir açısı vardı ki, "Korkuttun beni yaaa!" dedi. Ben götünden çekilince plastik yarağı itiyor, ben yüklenince çekiyordu, tempoyu tutturmuştuk. Cial*s bayağı etkili bir hapmış ki, iki kez boşaldım götüne hiç çıkarmadan. Hale ise 3 kez orgazm oldu.
Biraz dinlendikten sonra beni mutfak penceresine götürdü, "Sen burdan seyret, en iyi burdan görürsün, hem bizim veranda hem de Mustafa'ların veranda görünür. Ben çamaşır asmaya çıkacağım şimdi!" dedi. Perdenin arkasından baktım, Mustafa ciğerci önünde bekleyen kedi misali neredeyse gözlerini kırpmadan buraya bakıyordu. İki dakika sonra Hale elinde çamaşır sepeti, ama az önce üzerinde olan plaj elbisesi yerine daha ince askılı, götünün 2 parmak altında mini etekli kavuniçi bir elbise ile kapıyı açıp verandaya çıktı. Yüzünü görmesem de sanırım Mustafa'ya gülümsedi ki, çocuk el kaldırıp sırıttı.
Önce nevresim takımını en ön ipe serdi. Veranda sanki kapanmıştı, yoldan geçen kimse içersini göremezdi. Solda ve sağda verandayı kapatan sürgülü siyah cam kapılar yarısına kadar açık olduğu için, sol ve sağ çapraz karşıdaki evler hariç kimse verandayı göremezdi. Önce sepeti özellikle yere koyup, Mustafa'ya doğru domaldı. O mesafeden çocuğun gözlerinin büyüdüğünü gördüm sanki. Hale o kadar yavaş hareket ediyordu ki, sütyensiz göğüsleri çamaşırları silkelerken hopluyor, elbisenin içinden çıkar gibi oluyor, uzanıp çamaşır ipine zor yetişiyor gibi yaptığında alttan sıyrılan etek simsiyah külodunu ortaya seriyordu. Mustafa'nın eli de resmen masanın altında hareket ediyordu. Hale, sepeti bir sağına bir soluna alıyor, eğilip sepetin içinden çamaşır alırken, kah göğüs uçlarını kah götünü sergiliyordu.
Bu oyun yarım saate yakın sürdü. Yarağım yine taş gibi oldu. Sevgilimi bu genç oğlanın sikişini seyretmek istiyordum. Hale içeri girip kapıyı kapatır kapatmaz altındaki külodu çıkarıp attı. Beni de kazık gibi yarakla görünce, hiç yer değiştirmeden perdenin arkasında, "Çabuk sok hayatım diye!" inledi. "Şu anda beni odanın birine saklayıp, Mustafa'yı çağırmanı ve dölleri bitene dek sikişmeni istiyorum sevgilim!" dedim. İnleyerek, "Offff ben de hayatım, ben de! Nasıl azdırıyorsun beni, kendimi orospu gibi hissediyorum! Mustafa gelse, o gencecik döllerini attırsa her yerime, ikiniz beraber sikseniz, ağzım boş kalacak, biri daha lazım aşkımmmm, ohhh!" diye diye orgazm oldu. Ben geleli daha 3 saat bile olmamıştı, kendimi tutup boşalmadım.
15 dakika dinlendikten sonra, akşam için birşeyler hazırlamaya başladık. Mutfakta ben de elimden geldiğince yardım ediyordum. Hatta iki defa tezgaha dayayıp arkadan amcığına soktum, 5'er dakika boşalmadan siktim, sürekli azgın kalsın istiyordum. O ara sordum, "Bu çocuğun anne babası nerde?" diye. "Onlar çalışıyor karı koca, bazen akşam gelir sabah giderler, bazen de sadece hafta sonları geliyorlar. Sol yanımdaki Almancı, o Temmuz ya da Ağustosta gelir, 1 ay kalır gider. Karşı ev Hatice abla, kocası öldü, çocukları gelir haftasonları. Sağ çaprazdakiler genç emekli, onlar bizim yaşlarda, Almanya'dan geldiler, yaz kış burdalar, ama çok hareketliler. Ayhan geldiğinde onlarla otururuz genelde, masa kurarız, bazen içer, bazen okey oynarız..." diye anlattı. Bir çırpıda siteyi öğrendim. Hem meze hazırlıyor hem konuşuyorduk...
Haleye, "Aşkım, bu üçüncü kişiyi de aramıza alma işine ne dersin, bunu düşünmek bile yarağımı dimdik yapıyor, senin de çok zevk aldığın belli!" dedim. "Sorma, hatırlıyor musun, ben 69 yapmayı bilmiyordum ya, 69'un ne olduğunu Melek anlattı!" dedi çapraz Almancıyı işaret edip, "Şimdi ise başkaları da olsun, beraber sikin istiyorum, bak!" dedi, elimi tutup amına götürdü vıcık vıcıktı. "Bugüne dek istemedim, ama bugün nerdeyse Mustafa'yı içeri çekip aranızda Tost olmak istedim, Tost'u da Melek anlattı, ama Mustafa çok genç, yarın çenesini tutamaz rezil oluruz!" dedi. "Biliyorum! Başka birilerini buluruz!" dedim. "Kimi bulacağız ki?" dedi. İki kez Melek demişti. Bunu bilinçli yaptığını biliyordum. "Anlat bakalım şu Melek nasıl bir tip?" dedim.
"Gel, bak!" dedi, perdenin arkasından onların verandayı gösterdi. At gibi, en 1.75 boyunda, ama tam ideal kiloda, siyah saçlı, irice göğüsleri olan, az önce Hale'nin giydiği plaj elbisesinin lacivertini giymiş, esmer güzeli bir kadın plaj havlusunu asıyordu. Bir an sanki beni görüyormuş gibi baktı. Hale, "Hayatım ben gidip 15 dakika takılayım şuna, yoksa biraz sonra aramaya gelir! Gidince salmaz genelde, ama işim var der kaçarım!" dedi. "Tamam!" dedim. O gidince ben de çabucak bir duş alıp, buzdolabına baktım. Soğuk bir bira açtım, perdenin arkasına geçip verandada oturan iki afeti seyretmeye başladım.
Mustafa'ya baktım, aralarında bir ev olduğu ve aynı hizada kaldıklarından Melek'lerin evini göremiyor, bir içeri bir dışarı çıkıp girip duruyordu. Hatunlar hani teraslara konulan salıncaklar var ya, onda oturuyorlardı, birbirlerine yüzleri dönük ve kahkahalarla birşeyler konuşuyorlardı. Melek benden tarafta oturuyor, yanladığı için bacak bacak üstüne atıp devirdiği götü muhteşem görünüyordu. Hale ise Meleğe doğru dönmüş, bağdaş kurmuş, sanki çok sıcaklıyormuş gibi kısacık eteğini sallıyor, amını havalandırıyordu. Benim baktığım açıdan görüldüğünü biliyordu. Bir ara Melek ayağa kalktı, Hale de uzanıp eteğinin arkasını kaldırdı. Melek basenlerini ve baldırlarını tutup Hale'ye gösteriyordu. Bense Meleğin (Gel beni sik!) diyen Tanga külotlu götüne dalıp kaldım. İki dakika sonra Hale ayağa kalktı, ikisi de kahkaha atıyorlarken, Melek dönüp direk benim olduğum pencereye baktı. Sonra da Hale eve geldi.
"Ne oldu, neden gülüştünüz o kadar?" dedim. "Evde sevgilim bekliyor, perdenin ardından bakıyordu, az önce senin götü de gördü, kaldırmıştır adam dedim!" dedi. "Ciddi misin, beni biliyor mu?" dedim. "Biz herşeyi konuşuruz! Sen geleceğini yazdığında beraberdik, o zaman söyledim. Zaten ilk geldiğimde geçtiğimiz yıllarda telefonla bu kadar ilgilenmediğim için bu sene sürekli telefon elimde diye huylanmış, bir akşam bir poşet bira alıp gelmiş, açıkcası sarhoş edip anlattırdı herşeyi. Kızdın mı?" dedi. "Yok be, ne kızayım!" dedim. "Zaten o da çok azgın, Kız bana da bulsak ya birini diyor, kocası sırf bundan kaçmak için küçük bir tekne aldı, erkenden balığa çıkıyor, geç vakit geliyor!" dedi. "Hımm.. O zaman bak ne yapalım, bir gün al izmir'e getir, ben de arkadaşlardan birini ayarlayayım, tanıştırırız!" dedim. "Aşkımsın!" deyip dudağıma yapıştı. Sonra eline teli alıp Meleğe, "Valla tamam!" diye mesaj yazdı.
"Mustafa ne yapıyor, bak bakalım!" dedim. "Dur, senin için yapmıştım seviyorsun diye, kabak mücveri var, bir tabak götüreyim!" dedi. "Telefonunla beni ara, telefon açık git, konuştuklarınızı duymak istiyorum!" dedim. "Tamam!" deyip gitti. Verandanın içindeki koltuğa bana sırtı dönük, bacak bacak üstüne atıp oturmuş, kahkahalarla Mustafa ile sohbet ediyordu. Hale, "Ay hafta sonu Ayhan abin vardı, çamaşır bulaşık dünya birikti, bir de Ayhan abin beni yordu (!), bugün öldüm yorgunluktan! Annenler gelecek mi bu akşam?" dedi. Mustafa da, "Yok gelmeyeceklermiş, az önce aradı!" dedi. Hale, "Eee sen ne yapacaksın?" diye sorunca, "Bilmem, iki bira alıp içerim belki.." dedi. "Sarhoş olmayasın?", "Yok abla, bana bişey olmaz!", "Bak sarhoş olup kızlara falan musallat olma!", "Yok be abla, kızların hepsi şımarık (ben senden hoşlanıyorum diyecek diye bekledim)!", "Eee yok mu sevgilin, gerçi eve de kimseyi aldığını görmedim ama..."
Tam o esnada kapıda tıkırtı gibi bir ses duydum, Hale anahtarı kapıya takıp gitmişti. "Hale?" diye bir bayan sesi. Tekrar, "Hale?" diye seslenince, şortumu giyip kapı arkasına gittim. Kapı açıldı. Melek kafasını içeri uzatıp, "Hale?" dedi alçak sesle. O zaman kapının arkasından çıktım ve "Buyrun?" dedim. İçeri girdi ve "Hale nerde?" dedi. "Mustafa'yı azdırmakla meşgul!" dedim. "Valla mı? Yine mi?" dedi gülerek. Tanıştık. "Gel bak!" dedim, perdenin arkasına götürdüm. Köşeden baktığımız için yanyanaydık. Bu arada Hale ile Mustafa sohbeti derinleştirmişler, Mustafa kışın okuldaki kızlardan biriyle yakınlaşmasını anlatıyordu. Karşıya ses gitmesin diye fısıltıyla, "Ben dinleyeyim diye telefonu açık!" dedim. Tebessüm edip, hem dinleyip, hem seyretmeye başladık.
Melek nasılsa herşeyi biliyor diye, "Hale siktirecek nerdeyse!" dedim. Melek de, "Ağzını sıkı tutacağını bilse çoktan siktirirdi!" dedi. Melek solumdaydı, omuzlarımızın arası 1 cm bile yoktu. Kulağıma yakınlaşıp, fısıltıyla, "Ben de arkadaşlarımdan ayarlayayım dediniz diye belki konuşuruz diye gelmiştim!" dedi. Fısıltıyla, "Nasıl birini istersin?" dedim kulağına dudağım değecek kadar yakın bir halde. "Hale'nin anlattıklarından anladığım kadarıyla senin kadar iyi bir sevgili olsa yeter!" dedi.
Hale'nin Mustafa'yla konuştuklarını duymak için telefonu ikimizin kulağının arasına kaldırdım tekrar. Hale, "Kız güzelmiydi?", Mustafa, "Çok güzeldi, ama şımarıktı!". Hale, "Olacak o kadar, genç kızlar biraz şımarır, üzüm yiyeceksen bağcıyı dövmeyeceksin!", Mustafa, "Ne kadar iyi davranırsan o kadar daha şımarıyorlar, o yüzden yaşıtım kızlar ilgimi çekmiyor!", Hale, "Var mı kızın fotoğrafı?" (konu kendisine gelecek diye top çeviriyordu hale), Mustafa, "Var telefonumda, ama biraz şey...". Hale, "Ney?" (sanki anlamadı, kız çıplak işte).
Bu arada heyecandan yarağım kazık gibi oldu yine. Meleğin de nefes alışverişleri hızlanmış, nerdeyse kalbinin gümbürtüsü telefondaki sohbeti kapatıyordu. Telefonun sesini açıp, "Kolum yoruldu, az sen tutar mısın?" dedim, maksat onun tarafındaki elimi boşa çıkarmaktı. Hale, "Aaaa Mustafa, bu kız yarı çıplak!", Mustafa, "Tam çıplağı da var abla!". Hale, "Sen mi çektin bunu?", Mustafa, "Evet, ben çektim!". Hale, "Lan bozdun mu yoksa kızı?", Mustafa, "Yok abla zaten bozuktu, ilk değildim ki, son da olmam!".
Meleğin kulağına, "Tamam, şimdi sikişecekler!" diye fısıldadım. Melek de benim kulağıma, "Evet, ben olsam üstüne atlamıştım!" dedi. Ben de, "Bugün kaç kez sikildi ama hala azgın güzel orospum!" dediğim anda Melek elini şortumun üstünden yarağıma attı. Ben de kalçalarına, birbirimizi okşuyor, telefonu da kulağımızdan ayıramıyorduk. Hale, "Bakalım başka nasıl fotolar var bunda?", Mustafa, "Abla başka yok ya, ver telefonu!". Hale, "Dur Mustafa, bakıyorum!", Mustafa, "Abla yaaa!". Hale, "Mustafa benim fotolarım dolu bunda?", Mustafa, "Abla özür dilerim...". Hale, "Bunu ne zaman ��ektin, havluya sarılı banyodan çıkmış halde?" (ben duyayım diye detay anlatıyordu). Mustafa, "Sizin arka bahçedeki erik ağacının arkasından...". Hale, "Başka da var mı? Aaaa, Ayhan abinle rakı içip oynaşırken, arka arkaya çekmişsin bir de!" Mustafa, "Abla onlara bakıyorum, sakın silme!".
Bu arada ben Meleği hafif domaltmış, arkadan amcığına yarağımı sokmuştum bile. Melek kalçasını hafif geri çıkarmış, telefon kulağımızda, sıklaşan nefeslerimizle sikişiyorduk. O an sanki Hale konuştukça daha da azıyorduk, ama telefondan ses gidecek anlayacaklar diye yavaş hareketlerle sikişiyorduk. Melek kafasını çevirip dudaklarıma yapıştı. Burnundan nefes alıp vererek kasılıyor, ardı ardına orgazm oluyordu. Ben de dayanamayıp yarağımı çıkarıp yere doğru boşaldım...
Hale, "Aaaa şaşırdım ama, bunu ne zaman çektin, koltukta her yerim açıkta uyurken?", Mustafa, "Onu Cuma akşamı çektim, daha yeni!". Hale, "Eeee, ne yapıyorsun bu fotolarla?". Mustafa, "Yaaaa Hale abla!". Hale, "Peki en çok hangisini beğeniyorsun?", Mustafa, "En çok beğendiğimi bilgisayarıma aktardım!". Hale, "Nasıl bir şey, görmek istiyorum!", Mustafa, "Ama kızmak yok!". Hale, "Önce bir göreyim de bakarız!" dedi. Mustafa kalkıp içeri giderken, Hale de bana doğru göz kırpıp, etrafına bakındı gören var mı diye ve arkasından içeri girdi. Az sonra Hale, "Oha artık!", Mustafa, "Kızmayacağına söz verdin abla!". O anda telefon kapandı.
Melek'le birbirimize baktık, dudaklarına yapıştım. Tek ayağını kaldırıp duvara dayadım, yarağımı amcığına alttan sertçe soktum. Ben Meleği sikerken, Melek, "Meraktan kuduruyorum, Hale şu anda siktiriyor mu acaba?" dedi. "Onu bilmiyorum, ama sen siktiriyorsun!" dedim. Melek, "Evet, muhteşem sikiyorsun, hayatımda bu kadar heyecanlanmamıştım!" deyip, dudaklarımı boynumu öpüyordu. Yine ardı ardına orgazm olmaya başladı. Bu kez telefon da olmadığı için, "Ahh, evet, eveettt, kökle, ohhh, harikasın!" diye diye orgazm oluyordu. Amında birkaç kez daha git gel yapıp yarağımı çıkardım, sehpanın üstündeki bezi alıp yarağıma sardım, boşalır gibi hareketler yaptım.
Melek, "Ben gideyim, Hale gelip bizi böyle görmesin!" deyip arka kapıdan bahçeye çıkıp ağaçların yanından kayboldu
114 notes
·
View notes
Text
Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle - Haydar Ergülen 1 Cumhuriyet sizi böyle kadınlı-erkekli bir arada gördüğü için çok sevinçli! 2 Birinci yüz yılında Cumhuriyet’in varlığı bizi çok sevindirdi, üzdüğü de oldu, ama üzdüğünden çok sevindirdi. Şimdi ikinci yüz yılında sıra bizde, ne sırası mı, Cumhuriyet’i sevindirme sırası elbette! 3 Cumhuriyet’i sevindirmek de Cumhuriyet’le sevinmek kadar kolay ve doğal. Bunun için “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” bireyler olmak yeterli. 4 20. yüzyıl büyük devrimler yüzyılı oldu. Önce 1917 Ekim Devrimi, sonra 1923 Cumhuriyet Devrimi, Çin Köylü Devrimi, Küba Devrimi. Cumhuriyet bize devrim sevincini yaşattı. 5 Devrimleri ancak romantikler yapar, Cumhuriyet’i de romantikler kurar, romantikler, yani hülyalılar! Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu denli çok sevilmesinin nedenlerinden biri de romantik ve hülyalı oluşudur. 6 Cumhuriyet’i düşünmek de sevinçtir Atatürk’ü düşünmek de. Düşüncesizler bunu bilmedikleri için bu kadar mutsuzlar! 7 İlhan Berk’in dizesindeki şu sevince bakın: “Cumhuriyet’in ilk günleri gibiydi yüzün.” 8 Keşke 100 yıl sonra da bu dizenin aydınlığı, temizliği ve ışığıyla, onun ilk günleri gibi sevinçli olabilseydik! 9 Nâzım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’nda, hani Paşa’yı “sarışın bir kurd”a benzettiği o müthiş destanda “dağlarda tek tek ateşler yanıyordu” dizesindeki sevinçle ürperiyoruz hâlâ! 10 Coğrafyanın kader olmadığını göstermek için verdi kısacık ömrünü kurtuluşa! Rumeli’si, Anadolu’su ve Mezopotamya’sıyla bu yurt, Ortadoğu’ya komşu olsa da Ortadoğulu olmasın istedi Gazi. Yüzünü hep aydınlığa, çağdaşlığa çevirdi, son yıllara dek hayli sevindik, Yahya Kemal’in “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik” dizesindeki çocuklar gibi şendik. Çocuklarımızın da yine yeniden şen olacağına, sevineceğine inanıyoruz, çünkü “bu memlekette de bir gün sabah olacak”tır yeniden! 11 Cumhuriyet sevinci tam da “Gerçekçi ol, imkânsızı iste!” sözünün gerçekleşmiş hâlidir. 12 Stefan Zweig’ın Yıldızın Parladığı Anlar kitabında karşılığını bulan anlardan biri olarak yıldızlı bir sevinçtir Cumhuriyet. 13 Cumhuriyet en çok da bir “kadın devrimi” olmanın sevincidir. 14 Cumhuriyet, ülkenin kurucusunun o ülkenin en centilmen insanı olmasının sevincidir. 15 Cumhuriyet, ülkenin en ünlü halk ozanının, gözlerinin olmasa da gönlünün açılmasının sevincidir. 16 Cumhuriyet tam da 100. yılında ulusal kadın voleybol takımının ona şampiyonlukla teşekkür etmesinin sevincidir, olmasaydı olmazlardı çünkü! 17 Cumhuriyet bir yaz sevinci olarak, yaz denizlerine kadınlı-erkekli dalmanın sevincidir. 18 Cumhuriyet karatahtaya yazılan ilk hecenin Türkçe sevincidir. 19 Cumhuriyet “Çok şükür çok şükür bugünleri de gördük” demenin yüz yıldır sevincidir. 20 Cumhuriyet, yolu geleceğe açık, yüreği sevgiye açık, saçları özgürlüğe açık genç kızların taze sevincidir.
21 Cumhuriyet bale yapan mini mini hanımların el ele tutuşmuş sevincidir. 22 Cumhuriyet, ülkenin kurucusunu yitirdiği 10 Kasım 1938’den bu yana, tam 85 yıldır her 10 Kasım sabahı saat 9’u 5 geçe saygıyla ayağa kalkmak ve o büyük devrimciyi özlemle anmaktır. 23 Cumhuriyet eşitliğin sevincidir, sevinci de eşit paylaşmaktır. 24 Cumhuriyet, kadını yok sayan, ikinci sınıf sayan toplumların ne yazık ki bilmediği, duymadığı bir neşenin sevincidir. 25 Cumhuriyet düğününde babasıyla dans eden bir genç kızın sevincidir. 26 Cumhuriyet “Benzemez kimse sana” şarkısına gözleri parlayarak katılmanın sevincidir. 27 Cumhuriyet ilk öpüşmenin unutulmaz sevincidir. 28 Cumhuriyet ilk kitabını imzalayan genç yazarın sevincidir. 29 Cumhuriyet üniversitede okumak için büyük kente gelen genç kızların, delikanlıların özgürlük sevincidir. 30 Cumhuriyet “Kimsesizlerin kimsesi” olmanın sevincidir. 31 Cumhuriyet her çocuğun Ata’sını görmeye Anıt Kabir’e gitmesinin sevincidir. 32 Cumhuriyet dünyanın en güzel kentlerinden birinin denizlerinde yol alan vapurlarda olmanın mavi sevincidir. 33 Cumhuriyet “İzmir’in dağlarında çiçekler” açmasının sevincidir. 34 Cumhuriyet “Sarı saçlım mavi gözlüm nerdesin?” özleminin sevincidir. 35 Cumhuriyet adını taşıyan meyhanede iki kadeh parlatmanın sevincidir. 36 Cumhuriyet, Cumhuriyet Bayramlarında iki dirhem bir çekirdek giyinip kutlamaya gitmenin sevincidir. 37 Cumhuriyet, Cumhuriyet’in yanlışlarını, eksiklerini özgürce tartışma sevincidir. 38 Cumhuriyet, Aydınlanma sevincidir. 39 Cumhuriyet, kızlı-oğlanlı köy çocuklarının onlara hem bilgi hem beceri kazandıran Köy Enstitüleri’nde yetişmesinin sevincidir. 40 Cumhuriyet, zeybek oynamayı erkek tekelinden kurtarıp kadını da katmanın ve adını “Tarcan Zeybeği” koymanın sevincidir. 41 Cumhuriyet, bir zamanlar Bomonti bahçelerinde ailece bira içmenin sevincidir.
42 Cumhuriyet kadın pilotun anonsunu duyunca daha güvenli yolculuk yapacağını hissetmenin sevincidir. 43 Cumhuriyet kadın şairlerin, erkek şairlerden daha iyi şiir yazmasının sevincidir. 44 Cumhuriyet, dinin asla devlet işlerine karıştırılmamasının ve “Türkiye laiktir, laik kalacak” demenin sevincidir. 45 Cumhuriyet İdil Biret’i, Suna Kan’ı, Fazıl Say’ı yetiştirmenin sevincidir. 46 Cumhuriyet Yaşar Kemal’in destansı sevincidir. 47 Cumhuriyet Orhan Pamuk’un Türkçeyi bir edebiyat dili olarak dünyaya tanıtmasının güzel sevincidir. 48 “Cumhuriyet sevinci, insanın kendisine yakışanı giymesidir.” (Düzgün) 49 Cumhuriyet “Annemin aldığı kırmızı rugan ayakkabılarım ve içinde dantelli beyaz çoraplarımla ilk kez dışarı çıkıyor olmanın kız çocuksu heyecanıdır.” (Tuğçe) 50 “Cumhuriyet başının göğe bakmasının sevincidir.” (Şükran) 51 “Cumhuriyet nefes alıp vermek kadar kıymetli ve anlamlı bir sevinç.” (Kıymet) 52 Cumhuriyet sevinci “Bir Cumhuriyet kadını olarak, Cumhuriyet’in bu topraklara kazandırdığı bütün değerlerin yaşatıldığını ve yaşatılacağını iliklerine kadar hissetmektir.” (Hülya) 53 Cumhuriyet sevinci “göklere yazılmış bir destanın aydınlık yüzünü gururla okşamaktır.” (Ecem Fulya) 54 “Evlatlarımızın geleceğe umutla bakması, yitirdiklerimizin toprağa huzurla kavuşmasıdır Cumhuriyet sevinci.” (Mehtap) 55 “Bağımsızlığın ilk adımının, hayalinin peşinden koşmak olduğunu hissetmektir Cumhuriyet sevinci.” (Muhammet) 56 “Sevgilinin aşkına karşılık vermesidir Cumhuriyet sevinci.” (Hilal) 57 “Umut ekilen toprağı kucaklayan güneştir Cumhuriyet sevinci.” (Sema) 58 “Cumhuriyet sevinci, insanın kendi kaderine terk edilmemesi demek.” (Esin) 59 “Cumhuriyet, özgürlüğü için bedel ödemiş bu milletin şölenidir.” (Gönül / Sevda) 60 “Hür doğdum hür yaşarım/ kime ne kime ne/ köle miyim sana ben/ sana ne sana ne?” şarkısını söylemenin sevincidir. 61 Bir köylü çocuğunun devletin okullarında parasız okuyup önce mühendis, ardından başbakan ve cumhurbaşkanı olup, kendine yakıştırdığı Çoban Sülü lakabıyla gurur duymasıdır. 62 Defterine kırık dökük harflerle “Ali, Ayşe’yi seviyo” yazan Ali’nin sevincidir. 63 Yazlıklarda, sitelerde yaşanan ilk yaz aşklarıdır.
64 Kasaba meydanındaki Atatürk’ün önünden geçerken onun sana gülümsediğini hissetmektir. 65 Başöğretmenin Atatürk olduğunu hiç unutmadan, önünden her geçişte durup selam vermenin çocuk sevincidir Cumhuriyet. 66 Uzak kasabalara, dağ köylerine atanan gencecik öğretmen kızların kendilerini Çalıkuşu gibi hissetmesidir Cumhuriyet. 67 Aziz Sancar’la Nobel, Nuri Bilge Ceylan’la Altın Aslan, Semih Kaplanoğlu’yla Altın Ayı kazanmanın sevincidir Cumhuriyet. 68 Kadınların toplum içinde yüksek sesle gülmesinin ayıp olduğunu söyleyen gericilere inat, ağız dolusu kahkahayla gülmenin sevincidir Cumhuriyet. 69 “’Gök yakut bulutun karnında/ ebemkuşağı direnişidir’ Cumhuriyet sevinci.” (Dilek) 70 Ülkenin bağımsızlığını her şeyin üstünde gören iki şairi, Mehmet Âkif Ersoy ve Tevfik Fikret’i farklılıklarıyla sevmek, saygıyla anmaktır Cumhuriyet. 71 Mehmet Âkif Ersoy’un bağımsızlığa ve özgürlüğe armağan ettiği “İstiklal Marşı”mızda, “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım/ hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” dizelerini hiç unutmamak ve “kadının yeri evidir” diyen zihniyetin yüzüne çarpmaktır Cumhuriyet. 72 Dünyanın sadece insanlara değil, hayvanlara da ait olduğunu bilmenin sevincidir Cumhuriyet. Kedilere, köpeklere, kuşlara bir parça yiyeceği, bir kap suyu çok görmemektir. 73 Halide Edip Adıvar’ın, nam-ı diğer Halide Onbaşı’nın bu ülkenin kadın yazarlarının direniş öncüsü olduğunu bilmenin ve kadınlara bu cesaretin ondan geldiğini anlamanın sevincidir Cumhuriyet. 74 Suat Derviş, Sevim Burak, Leyla Erbil, Adalet Ağaoğlu, Tomris Uyar, Füruzan, Sevgi Soysal, Tezer Özlü, Pınar Kür, Sevinç Çokum, Ayşe Kulin, İnci Aral, Ayla Kutlu, Erendiz Atasü, Buket Uzuner, Latife Tekin ve daha pek çok kadın yazarın varlığından onur duymaktır Cumhuriyet. 75 62 yıllık ömrünün 22,5 yılını hapishanelerde geçirmesine karşın “Memleketimi seviyorum, hapisanelerinde yattım” diyen Nâzım Hikmet gibi bir şairimiz olmasının sevincidir Cumhuriyet. 76 Ahmet Hamdi Tanpınar, Abdülhak Şinasi Hisar, Sait Faik, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Peyami Safa, Aziz Nesin, Tarık Buğra, Fakir Baykurt, Oğuz Atay, Bilge Karasu, Vüs’at O. Bener gibi dünya yazarlarını Türkçe okuyabilmenin sevincidir Cumhuriyet. 77 Daha 1940’larda irticaya dikkat çeken ve “Tehlikenin farkında mısınız?” diye uyaran Orhan Veli gibi Garip bir şairimiz olmasının uzun sevincidir Cumhuriyet. 78 Türkmen ulusu Yunus Emre’nin izinde ve Türkçesinin güzelliğinde şiir yazmaya özenmektir Cumhuriyet. 79 Yahya Kemal, Ahmet Hâşim, Nâzım Hikmet, Necip Fazıl, Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Ahmed Arif, Rıfat Ilgaz, İlhan Berk, Cahit Külebi, Ece Ayhan, Dağlarca, Can Yücel, Gülten Akın, Behçet Necatigil, Âsaf Hâlet Çelebi, Metin Eloğlu, Özdemir Asaf, Sennur Sezer, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Edip Cansever, Ülkü Tamer, Ceyhun Atuf Kansu, Hasan Hüseyin, Cahit Zarifoğlu, Metin Altıok, Arkadaş Z. Özger, Sina Akyol, Nilgün Marmara, Didem Madak, Ahmet Erhan, Behçet Aysan, küçük İskender, Ergin Günçe’yi Türkçe okumanın sevincidir Cumhuriyet. 80 İlhan Berk’in “Elma kokan bir Türkçeyle konuştuğun içindi” dizesini sevinçle parlatıp teşekkür etmektir Cumhuriyet. 81 Çoksesli, çok renkli bir toplum yaratma düşü için çabalama sevincidir Cumhuriyet. 82 Can Yücel’in demesiyle Rengahenk bir ülkenin gökkuşağı sevincidir Cumhuriyet: Mavidir, kırmızıdır, turuncudur, yeşildir, mordur, sarıdır, eflatundur, beyazdır... 83 Ege’deyken Anadolu’yu, Anadolu’da Rumeli’yi, Rumeli’de Akdeniz’i, Akdeniz’de Güneydoğu’yu, Güneydoğu’da Karadeniz’i özlemektir Cumhuriyet.
84 Kimsenin milliyetinden, dilinden, dininden, mezhebinden, renginden, cinsiyetinden ötürü ötekileştirilmemesinin adıdır Cumhuriyet. 85 Ormanlarını, zeytinliklerini, sularını, ağaçlarını, meralarını, bağlarını bahçelerini, ovalarını yaylalarını korumak için öne atılan köylü kadınların direnişidir Cumhuriyet. 86 Her köşesinden bambaşka şarkılar, türküler duyulan, semaların, semahların dönüldüğü, horon tepildiği, kadın-erkek el ele gönül gönüle omuz omuza halayların çekildiği bir şölen sevincidir Cumhuriyet. 87 Üç yanı denizle, dört yanı iyilikle, her yanı özgürlükle çevrili bir ütopyadır Cumhuriyet. 88 “Güneş ufuktan şimdi doğar” demeden, güneş daha doğmadan güneş gibi doğandır Cumhuriyet. 89 Yasaklanan festivallere, dinletilere inat hep bir ağızdan söylenen bir itiraz şarkısıdır Cumhuriyet. 90 Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesine dönüştürmek, yurttaşlık bilincinin yerine kulluğu getirmek, Cumhuriyeti dinsel bir yönetime çevirmek isteyenlere biat etmemek, boyun eğmemektir Cumhuriyet. 91 Hep oğlanlar kızlara mı söyleyecek, kızların da oğlanlara “seni seviyorum” demesidir Cumhuriyet. 92 İkinci yüz yılında tam demokrasiyle, özgürlüklerle, devrimci ve halkçı bir buluşmaya hazırlanmaktır Cumhuriyet. 93 Her sabah otobüs şoförünü, tanıdığın tanımadığın herkesi, hayvanları, ağaçları, yeryüzünü “günaydın” diye selamlamanın sevincidir Cumhuriyet. 94 Cumhuriyet şeker fabrikalarıdır, Sümerbank’tır, Beykoz Kundura Fabrikası’dır, Paşabahçe fabrikalarıdır. 95 Cumhuriyet 23 Nisan’dır, 19 Mayıs’tır, 30 Ağustos’tur, 29 Ekim’dir, Cumhuriyet bir bayram sevincidir. 96 Cumhuriyet eleştiridir, özeleştiridir, “Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak/ nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” diyebilmektir. 97 Cumhuriyet tüm yurttaşların farklılıklarıyla, özgünlükleriyle, barış içinde, özgürce bir arada yaşamasının sevincidir. 98 Değerlerini, erdemlerini en az on kuşaktır paylaşan yurttaşların özgüvenidir Cumhuriyet. 99 Cumhuriyet bugün benim doğum günüm demektir. Cumhuriyet’te doğdu, Cumhuriyet’te yaşadı denilsin sevincidir. 100 Cumhuriyet, Nâzım Hikmet’in “Davet”idir. “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...” - Haydar Ergülen, Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle (100. Yıl Cumhuriyet Alfabesi) - Fotoğraf: Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1925, Ankara'da düzenlenen Cumhuriyet kutlamaları (Cemal Işıksel)
#Haydar Ergülen#Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle#29 Ekim#29 Ekim Cumhuriyet Bayramı#29 Ekim 1923#Cumhuriyet Bayramı#Cumhuriyet#Atatürk#Mustafa Kemal Atatürk#Türkiye#Yürekbalı#Kutlama#100. Yıl Cumhuriyet Alfabesi#Sevinç#Cemal Işıksel#Cumhuriyet'in İlanı#Cumhuriyet'in ilanı#cumhuriyetin ilanı#Ankara#Bayram#Millî Bayram#Milli Bayram#Nâzım Hikmet
19 notes
·
View notes
Text
____///Bazı Zaferler Sonsuza Dek KUTLANIR..
●●Benim destanım 18 MART.!
●●Egemenliğim 23 NİSAN.!
●●Bağımsızlığım 19 MAYIS.!
●●Zaferim 30 AĞUSTOS.!
●●Demokrasin 29 EKİM.!
♡●♡Saygım 10 Kasımdır..!
❤️🧿🇹🇷🧿❤️
18 notes
·
View notes
Text
2022-2023 bakiyesi
1. Taş, Proje Difüzyon, 11 Ağustos 22 2. Kalabalık Duası, 2.kez, 1 Eylül 22 Bozcaada Tiyatro Festivali 3. Istırap Korosu, 3.kez, 2 Eylül 22 BTF 4. Şatonun Altında, 3. kez, 2 Eylül 22 BTF 5. İstifra, Boa Sahne, 3 Eylül 22 BTF 6. Bir Alzheimerın Anıları, 3 Eylül 22 BTF 7. Kreutzer Sonat, 4 Eylül 22 BTF 8. Naif bey ve Yaveri, 19 Eylül 22, Fringe Festivali 9. Eve Dönüşler, Moda Sahnesi, 10 Ekim 22 10. Muamma, Kumbaracı50, 12 Ekim 22 11. Dans Eden Ev, Moda Sahnesi, 16 Ekim 22 12. Sıradan Karşılaşmalar, Tiyatro Watt, 15 Ekim 22 13. Dünya Yerinden Oynar, DasDas, 17 Ekim 22 14. Fairfly, GalataPerform, 23 Ekim 22 15. Kibarlık Budalası, İKSV Festival, 25 Ekim 22 16. Öfkenin Yakın Geçmişi, Tiyatro Gülgeç, Gazişehir Tiyatro Festivali, 29 Ekim 17. Tilkiler ve Kötü Kalpli İtler, Yan Etki, Gazişehir Tiyatro Festivali, 30 Ekim 22 18. Hüzünlü Kuşlar Kasrı, Bantheatre, 3 Kasım 22 19. Juliet ve Romeo, Lost Dog, İKSV Festival, 4 Kasım 22 20. Irma Vep’in Esrarı, Alt Sahne, 10 Kasım 22 21 Yalnızlar için Özel Bir Hizmet, DasDas, 11 Kasım 22 22. Şahları da Vururlar, Orta Oyuncular, 12 Kasım 22 23. Medea’ya İnce Ayar, İKSV Festival, 14 Kasım 22 24. NUH’un Gemisini Aramak, Enka, 15 Kasım 22 25. Yaşam, Javier Aranda, İKSV Festival, 19 Kasım 22 26. Bir Tatlı Kaşığı Çamur, Echoes&Nushu, 22 Kasım 22 27. Titanlar, Osmosis, İKSV Festival, 23 Kasım 22 28. Mon Amour, iKSV Tiyatro Festivali, 26 Kasım 22 29. İliada Aslanları, Echoesi 26 Kasım 22 30. Lora, Orchestra Theatre, 7 Aralık 22 31. Parça Parça, Post Pandemik Cemiyet, 9 Aralık 22 32. Papagenolar, İDO, 10 Aralık 22 33. Birileri, 10 Aralık 22 34. Çimidi, Boş Sahne, 11 Aralık 22 35. Kalanlar, GalataPerform, 14 Aralık 22 36. Sınırlar, Versus Tiyatro, 19 Aralık 22 37. Ayak Bacak Fabrikası, Tiyatro Tez, 29 Aralık, 22 38. Naif Bey ve Yaveri, 2. kez, 8 Ocak 23 39. Tek Kullanımlık Hikaye, Kumbaracı50, 13 Ocak 23 40. Kadınlar Bölümü IR, 14 Ocak 23 41. Ceviz Ağacı, Kadıköy Boa Sahne, 17 Ocak 23 42. Bernarda, Proje No:2, 20 Ocak 23 43. Kırlangıç, Oyun Atölyesi, 18 Mart 23 44. Bir Terennüm, Orchestra Theatre, 30 Mart 23 45. Namevcut Konferans, Rimini Protokol, 1 Nisan 23 46. Ne Evet Ne Hayır, HaHa Tiyatro, 3 Nisan 23 47. REM, Sfrpztf, 5 Nisan 23 48. Peter Pan Varolmayan Ülke, Zorlu, 8 Nisan 23 49. Her şey Gözümüzün Önünde Oldu, BeReZe, 14 Nisan 23 50. Cyrano, DasDas, 24 Nisan 23 51. Saatler Ayarlama Enstitüsü, Saatler Kolektif, 4 Mayıs 23 52. 1984, Nilüfer Tiyatro, 7 Mayıs 23 53. Canavar, İki Tiyatro, 11 Mayıs 23 54. Yüreğim Dağlardadır, Hangardz, 15 Mayıs 23 55. Hiçbir işi olmayan yaşlılar neden kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçerler?, Fringe Festivali, 19 Mayıs 23 56. F&Z, Sarı Sandalye, 30 Mayıs 23 57. Dostlarla Akşam Yemeği, HOP, 31 Mayıs 23 58. Abzu, Boş Sahne, 3 Haziran 23
Dans 1. Infanta, Ballet Theatre, Fringe Festivali 2. Look Little Man, Fringe Festivali 3. Sadboi, Fringe Festivali 4. Wow, Fringe Festivali 5. Biz / We , Gazişehir Tiyatro Festivali, 28 Ekim 6. Güldestan, MDT, 26 Ocak 7. Yeni Hayat, MDT, 22 Mart 8. Circle Horn, 18 Mayıs 9. Sar, Çıplak Ayaklar Kumpanyası, 22 Mayıs 10. Binboğalar Efsanesi, İKSV Müzik Festivali, 17 Haziran
4 notes
·
View notes
Text
Benim Destanım, 18 Mart,. • Egemenliğim, 23 Nisan,. • Bağımsızlığım 19 Mayıs,. • Zaferim, 30 Ağustos,. • Demokrasim, 29 Ekim,. • Sonsuz Saygım 10 Kasım'dır,.. ☆Başkomutanım da Cumhurbaşkanım da Ebedi Liderim de Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'tür,
2 notes
·
View notes
Text
30 Ekim 2024 Bursaspor Casademont Zaragoza Maçı
*Tofaş Spor Salonu'nda saat 20:30'da başlayacak olan FIBA Avrupa Kupası Normal Sezon B Grubu dördüncü maçı. Grubun ikinci yarısı başlıyor. 106-84 gibi farklı kaybettiğimiz deplasman maçının ardından İspanyol ekibi evimize uğrayacak. Belki ikili averaj hususunda işler zor ama Zaragoza'nın da temsilcimiz gibi 1 yenilgisi olması gruptaki dengeleri yeniden nötrledi. Bugün kazanarak zirve yarışında kendimizi hatırlatalım. Yürekten başarılar Timsah'a.
*Tivibu Spor'dan naklen yayınlanacak olan maç.
*İlk çeyrek sonunda Zaragoza 18-16 üstün konumda. İspanyol ekibi daha etkili bir performans sergiledi. 7-6'da bir an için öndeydik sadece. Neyse ki sonlara doğru güzel bir reaksiyon geldi ekibimizden. Yakın takip önemli.
*İlk yarı neticesi 37-31 Zaragoza lehine. Konuk ekip çift haneleri de zorladı. Bölümün tamamını önde oynadılar. Bir çıkış yolu arıyoruz.
*Üçüncü periyodun bitimiyle tabelayı 59-50 yaptılar. 11 sayı kadar uzaklaşmışlardı. Sonra Bursaspor farkı 3'e kadar indirmeyi başarmıştı. Gerisi yine gelmedi ve tekrar çift hanelere yaklaştılar. Son şansımızı iyi değerlendirelim.
*Normal süresi 78-78 biten ve uzayan maç. Müthiş bir dirençle geri dönmeyi başardık. Timsah'tan 28-19'luk oyun geldi. Bölümün hemen başında fark 15'e kadar ulaşmıştı. 70-57'den sonra Bursaspor 16-2 gibi şahane bir sekansa imza attı. İki kez üstünlük bize geldi ama noktalayamadık. Şimdi 5 dakikalık ekstra şans doğdu. Burayı iyi oynayalım.
*89-87 kaybettik maalesef. 2. yenilgimiz geldi. Uzatmanın hemen ilk sayısıyla farkı 3'e çıkarmıştık. Sonra 4 sayılık serilerine engel olamadık. Oradan itibaren de yakın geçen ve git gelli bir maç izledik. Son sözü onlar söyleyince galibiyet elden kaçtı. Kalan 2 maçta galibiyete uzanıp diğer sonuçları bekleyeceğiz artık. Bursaspor'da Jaylon Brown 21 sayı ile oynadı. Donte Grantham'ın 18 sayı - 12 ribaundluk ikili çiftesi yetmedi. Casademont Zaragoza'da ise Jilson Bango 24, Santi Yusta 14 sayı attı. Trae Bell-Haynes 12 sayı - 10 asistle ikili çifte gerçekleştirdi.
#spor arşivi#maç arşivi#fiba avrupa kupası#bursaspor#casademont zaragoza#basket zaragoza#basketbol#basketball#spor#sport
0 notes
Photo
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici ve 8 kelimeyi geçmeyecek başlık yazar mısın. Html etiketlerini dahil etme
Bursa Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle:
“29 Ekim 2024 Salı günü Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 101. Yıl Dönümü Kutlamaları ilimizde Atatürk Anıtı önünde 10.00’da başlayarak 13.00 saatleri arasında yapılacağından; Cumhuriyetimizin 101. Yılı kutlama programı çerçevesinde 29 Ekim 2024 günü Atatürk Caddesinde ilgi sayı gereğince yapılacak olan törenler ve resmigeçit tören etkinlikleri için Yeşil Şenöz Lambalar- Gökdere İstikametinden – Meydancık Setbaşı İstikameti – İnönü Caddesi iniş – 15 Temmuz Demokrasi Meydanından ve Altıparmak Çıkışı Varyant Köprüsü Altından Cemal Nadir Caddesi çıkış istikameti Tophane Endüstri Meslek Lisesi önünden Çakır Hamam Kavşağı, Atatürk Caddesi İstikameti sokaklar birlikte bağlantı yolları saat: 08.30’dan itibaren kutlama törenleri bitinceye kadar araç trafiğine kapatılacaktır.
Nilüfer Belediye Başkanlığınca Cumhuriyetimizin 101. Yılı kutlama programı çerçevesinde 29 Ekim 2024 Salı günü Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı Acıbadem Kavşağından Hastane Alanına kadar saat: 19:00′ da başlayan yürüyüş korteji, daha sonra saat: 20.00′ da hastane alanında halka açık konser etkinliği düzenleneceğinden, yürüyüş ve konser etkinliği süresince, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı – Acıbadem Kavşağı – Esentepe Kavşağı – Tuna Kavşağı ile Nilüfer Hatun Caddesi Podyum Park Kavşağı arası, FSM Köprüsünden Fatih Sultan Mehmet Bulvarı istikameti, Tuna Kavşağı, Esentepe Kavşağına kadar olan geliş ve gidiş istikametleri saat: 17.00’dan itibaren yürüyüş ve konser etkinliği bitinceye kadar araç trafiğine kapatılacaktır.
Yıldırım Belediye Başkanlığınca Cumhuriyetimizin 101. Yılı kutlama programı çerçevesinde 29 Ekim 2024 Salı günü saat: 18:00′ de Yıldırım İlçesi Kurtuluş Caddesi İncirli Caddesinden başlayarak Ahmet Taner Kışlalı Meydanına kadar yürüyüş ve akabinde saat: 20:00′ da Ahmet Taner Kışlalı Meydanında Konser etkinliği yapılacağından İncirli Caddesinden Ankara Yolu Caddesine kadar Kurtuluş Caddesine açılan cadde ve sokaklar yürüyüş esnasında kapatılacaktır. Ayrıca konser etkinliği süresince Kurtuluş Cadde ile Kütüphane Sokak arasında kalan Sinandede Caddesi trafiğe kapatılacaktır.
Bu istikametleri kullanacak olan araç sürücülerinin alternatif güzergâhları kullanmalarının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
bu haberi özgün bir içerik olacak şekilde yeniden yaz. Haber dili kullan ve metne bağlı kal. pragraflar arasında boşluk olsun. on paragrafta “sonuç olarak” demeni istemiyorum. sonuç ola https://bursahabermedya.com/web-sitesinde-haber-muhabirisin-bu-icerige-gore-dikkat-cekici-ve-8-kelimeyi-gecmeyecek-baslik-yazar-misin-html-etiketlerini-dahil-etmebursa-emniyet-mudurlugunden-yapilan-aciklama-soyle/ #BursaHaberleri #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
Şehitlerimizin kanı yerde kalmıyor! Yerli ve milli güçle 47 terör hedefi imha edildi
https://pazaryerigundem.com/haber/189474/sehitlerimizin-kani-yerde-kalmiyor-yerli-ve-milli-gucle-47-teror-hedefi-imha-edildi/
Şehitlerimizin kanı yerde kalmıyor! Yerli ve milli güçle 47 terör hedefi imha edildi
Milli Savunma Bakanlığı, yurt içi ve sınır ötesinde icra edilen operasyonlarla Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil, son bir haftada 41 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
ANKARA (İGFA) – Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, son bir hafta içerisinde, Hakurk ve Gara bölgelerine düzenlenen hava harekatları ile Irak ve Suriye’nin kuzeyinde toplam 41 teröristin etkisiz hale getirildiği duyuruldu.
Bakanlık, “Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki teröristlere ait 47 hedefi işte böyle imha ettik” diyerek görüntüleri paylaştı.
Yerli ve Millî Gücümüzle! ????????
Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki teröristlere ait 47 hedefi işte böyle imha ettik! #MillîSavunmaBakanlığı pic.twitter.com/7lzWK6SO8Y
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) October 24, 2024
Dün akşamdan bu sabaha kadar icra edilen hava harekatlarıyla içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, depo ve terör örgütünün kullandığı tesislerden oluşan hedeflerde yerli ve millî mühimmat kullanılarak çok sayıda terörist etkisiz hale getirildiği duyuruldu.
SON 1 HAFTADA 41 TERÖRİST ETKİSİZ HÂLE GETİRİLDİ
Bakanlığın haftalık basın toplantısında Türk Silahlı Kuvvetlerimizin; sahanın gerekliliğine uygun, alışılmadık, öngörülemez, süratli ve sürekli icra esaslarında gerçekleştirdiği kararlı operasyonlarla, son bir hafta içerisinde 14’ü; 18, 19, 20 ve 21 Ekim tarihlerinde Irak’ın kuzeyine düzenlenen hava harekâtlarında olmak üzere Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil 41 terörist etkisiz hâle getirildiği ve 1 Ocak’tan bugüne kadar etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 2 bin 235 olduğu belirtildi.
Ayrıca Irak’ın kuzeyindeki Hakurk operasyon bölgesinde yapılan arama-tarama faaliyetlerinde tespit edilen teröristlere ait mağarada; 10 adet Tanksavar füzesi, 7 adet Hava Savunma füzesi, 2 adet mayın, 6 bin adet Uçaksavar mühimmatı ile 1 adet 120 mm’lik Havan mühimmatı ele geçirildiği belirtildi.
Açıklamada, bu hafta içerisinde terör örgütünün barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı terörist daha Akçakale ve Yüksekova’daki hudut karakollarımıza teslim olduğu, teröristler için tek çıkış yolun Türk adaletine teslim olmak olduğu belirtildi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Buca Çamlıkule Mahallesinde Yardıma Koşan Eller Kermesi Başladı
Buca Çamlıkule mahallesinde Yardım Koşan eller Kermesi başladı. Yardıma Koşan Eller derneği başkanı Zülküf Atalay bu sene ikincisini yaptığımız Kermese Tüm İzmirlileri ve Bucalıları kermesimize davet ediyorum.
#image_title Kermesin geliri ile yardıma muhtaç ailelere kişilere yardım etmek olduğunu açıklayan Zülküf Atalay. kermesin ilk günü yoğun katılım sağlandı. Burada hem derneğimizin, hem ailelerin yaptıkları ürünleri hem tanıtıyorlar hem de satışını gerçekleştiriyor dedi. Kermesin Açılışına Ünlü yazar Yazar Seyyid Ebu Yusuf Hazinevi, Yeniden Refah Partisi Buca İlçe başkanı Nurettin Yakut ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu katıldı. Kermes 18 - 19 - 20 Ekim tarihlerinde 222 / 21 No 7 Çamlıkule Mahallesi Buca / İzmir adresinde açık olacak
Yardıma Koşan Eller Derneği
Seyyid Ebu Yusuf Hazinevi Read the full article
0 notes
Text
Star - Haftalık Yayın Akışı (14 - 20 Ekim) (Özel)
Star TV‘nin haftalık yayın akışını (14 – 20 Ekim 2024) haberimizde bulabilirsiniz. * Yayın akışında değişiklikler olduğu an başlığımız güncellenecektir. Star TV – Haftalık Yayın Akışı (14 – 20 Ekim 2024)
#Eyvah Eyvah 2#Hababam Sınıfı Uyanıyor#Organize İşler 2 Sazan Sarmalı#Şanslı Logan#Star#Star 14 Ekim 2024 Yayın Akışı#Star 15 Ekim 2024 Yayın Akışı#Star 16 Ekim 2024 Yayın Akışı#Star 17 Ekim 2024 Yayın Akışı#Star 18 Ekim 2024 Yayın Akışı#Star 19 Ekim 2024 Yayın Akışı#Star 20 Ekim 2024 Yayın Akışı#Star Çarşamba Yayın Akışı#Star Cuma Yayın Akışı#Star Cumartesi Yayın Akışı#Star D-Smart kaçıncı kanal?#Star Digiturk kaçıncı kanal?#Star Eylül 2024 Yayın Akışı#Star Frekansları#Star Haftalık Yayın Akışı#Star Kablo TV kaçıncı kanal?#Star kaçıncı kanal?#Star Pazar Yayın Akışı#Star Pazartesi Yayın Akışı#Star Perşembe Yayın Akışı#Star Salı Yayın Akışı#Star tivibu kaçıncı kanal?#Star TV Plus kaçıncı kanal?#Star Uydu Frekansı#Star Yayın Akışı
0 notes
Text
Tarih 17 Ekim Perşembe.
19. Yaş günümün ilk dakikalarından selamlıyorum:)))
Öncelikle veda ettigimiz yaşım hakkında birkaç söylemim olacak;Ah,18 yaşım ah...
Benliğini bulacağına adı kadar emin olup yolun sonunda dahada kaybolan yaşım.
Keşkeler,neyseler ve belkiler.
Keşke çalışsaydım kendimi bulabilir miydim?
Belki gereğini yapsaydım şuan istediğim yerde olur muydum?
Neyse,diyeceklerimle yetindiğim için kendime kızar mıydım?
Bence kesin kızardım bu arada!
Neyse neyseeee.
Olsun bırakalım canim sağ olsun:)
Belkide,bu yaşımın bana getirdiği en güzel şey Tek Bir Sözün aklıma düşen kurgusu ve onu yazdığım ilk zamanlardaki o heycanım ha birde devam edersem başarabilecegimi hissetiren o anlar.
Umarım,sevgili kendim umarım ki bu yaşın sonunda teşekkür edeceğin şeyler arasında o kitabı bitirmiş olmak vardır.
Kendimi bir cukurun içine atılmış ve üstüme gün geçtikçe çamur atılıyormuş gibi hissediyordum.
Ve inanır mısınız o çamuruda ben atıyor gibiyim...
Ama bu sene bunun olmaması elimden gelen her şeyi yapacağım!
Bu son olsun sue potansiyelini harcandığın son yılın,19 senin için bir dönüm noktası olsun çünkü bazen on yediler bazen on dokuzlar dönüm noktası olabilir:)
0 notes
Text
Ekim Ayı Spor Etkinlikleri: Heyecan Dolu Freebet ve Tahmin Etkinlikleri
Ekim 2024, spor tutkunları ve bahis severler için heyecan verici etkinliklerle dolu bir ay olacak. Padişahbet, bu ay boyunca Telegram ve X (Twitter) platformlarında düzenlediği Freebet etkinlikleri ve tahmin oyunlarıyla kullanıcılarına büyük ödüller sunuyor. İşte bu ayın kaçırılmayacak etkinlikleri:
1 Ekim 2024 Freebet Etkinliği
Etkinlik Saati: 12:00 – 18:00
Platform: Telegram
Ödül: 50 Freebet
Katılım Limiti: 400 kişi Padişahbet, ayın ilk günü Telegram'da düzenlediği Freebet etkinliği ile başlıyor. 400 kişinin katılabileceği bu etkinlikte, kazananlara herhangi bir kazanç sınırı olmaksızın 50 Freebet ödülü verilecek. Katılım için Padişahbet Telegram hesabını takip etmek ve en az 15 başarılı yatırım yapmış olmak gerekiyor. Etkinlik sırasında diğer bonuslar da kullanılabiliyor.
3 Ekim 2024 Freebet Etkinliği
Etkinlik Saati: 12:00 – 18:00
Platform: Telegram
Ödül: 50 Freebet
Katılım Limiti: 600 kişi Bu etkinlik, 1 Ekim'deki etkinliğin bir devamı niteliğinde olup, daha geniş bir katılımcı kitlesine hitap ediyor. 600 kişinin katılımına açık olan etkinlikte aynı şartlar geçerli: 15 başarılı yatırım yapmış olmak ve Padişahbet Telegram hesabını takip etmek. Kazanç sınırı yok ve etkinlik bonuslarıyla birlikte diğer promosyonlardan yararlanma imkânı sunuluyor.
11 Ekim 2024 Freebet Etkinliği
Etkinlik Saati: 12:00 – 18:00
Platform: Telegram
Ödül: 50 Freebet
Katılım Limiti: 300 kişi Bu etkinlik, daha sınırlı bir katılımcı sayısıyla gerçekleşecek. Telegram üzerinden 300 kişi ile sınırlı olan bu etkinlikte, yine 50 Freebet ödülü kazanma şansı var. Katılım koşulları önceki etkinliklerle aynı. Katılımcıların en az 15 başarılı yatırımı ve Padişahbet'in Telegram hesabını takip ediyor olmaları gerekiyor.
11 Ekim 2024 Uluslar Ligi Tahmin Etkinliği
Etkinlik Saati: 12:00 – 20:00
Platform: X (Twitter)
Ödül: 500 Freebet (İki aşamada) Türkiye ile Karadağ arasında oynanacak olan Uluslar Ligi maçının heyecanı, Padişahbet’in X platformunda düzenlediği tahmin etkinliği ile artıyor. Katılımcılar, ilk yarı skorunu doğru tahmin ederek 250 Freebet, maç sonucunu doğru tahmin ederek de ekstra 250 Freebet kazanabilirler. Katılım için Padişahbet'in X (Twitter) hesabını takip etmek ve profillerinin onaylı olması şart.
19 Ekim 2024 Freebet Etkinliği
Etkinlik Saati: 12:00 – 18:00
Platform: Telegram
Ödül: 50 Freebet
Katılım Limiti: 400 kişi Bu etkinlik, diğer Freebet etkinlikleriyle benzer koşullar taşıyor. Padişahbet Telegram hesabını takip eden ve 15 başarılı yatırım gerçekleştiren oyuncular bu ödülden yararlanabilirler. Etkinlik sırasında diğer promosyonlarla etkileşim serbest.
28 Ekim 2024 Derbi Tahmin Etkinliği
Etkinlik Saati: 12:00 – 20:00
Platform: X (Twitter)
Ödül: 500 Freebet (İki aşamada) Ekim ayının sonunda gerçekleşecek olan Galatasaray – Beşiktaş derbisi için düzenlenen tahmin etkinliği, futbol severler için büyük ödüller sunuyor. Katılımcılar, hem ilk yarı skorunu hem de maç sonucunu doğru tahmin ederek 250’şer Freebet kazanabilirler. Tahmin yarışması, Padişahbet X hesabı üzerinden gerçekleştirilecek.
Sonuç:
Padişahbet’in düzenlediği bu etkinlikler, spor ve bahis dünyasını bir araya getiriyor. Katılım koşullarını sağlayan herkes, Ekim ayı boyunca birçok Freebet kazanma şansına sahip. Özellikle futbol derbisi ve Uluslar Ligi gibi büyük maçlar, katılımcılara hem heyecanlı anlar hem de kazanç fırsatları sunacak.
Unutmayın: Etkinlikler sırasında kazandığınız ödüllerle sınırsız kazanç elde edebilirsiniz. Padişahbet platformlarını takip etmeyi unutmayın ve etkinliklere katılmak için son yatırımlarınızı kontrol edin!
0 notes
Text
Ziraat Türkiye Kupası Tarihleri Belli Oldu
1.Eleme Turu 10-11-12 Eylül 2024 2.Eleme Turu 8-9-10 Ekim 2024 3.Eleme Turu 29-30-31 Ekim 2024 4.Eleme Turu 3-4-5 Aralık 2024 5.Eleme Turu 17-18-19 Aralık 2024 Grup 1.Hafta 7-8-9 Ocak 2025 Grup 2.Hafta 4-5-6 Şubat 2025 Grup 3.Hafta 25-26-27 Şubat 2025 Çeyrek Final 1-2-3 Nisan 2025 Yarı Final 22-23-24 Nisan 2025 Final 14 Mayıs 2025 Kerim Küçük.
0 notes
Text
2023-2024 sezonu tiyatro bakiyesi;
1. Altın Elma, Olası İşler, Bergama Tiyatro Festivali, 11 Ağustos 2. Deli Bayramı, DasDas,
Bergama Tiyatro Festivali, 11 Ağustos
3. Afet & Diana, BGST ,
Bergama Tiyatro Festivali, 12 Ağustos
4. Kral Übü, Sarı Sandalye, Bergama Tiyatro Festivali, 13 Ağustos
5. La Reprise, NtGent, İO Festivali , 9 Eylül
6. Gılgamış, Platform 0090, 15 Eylül, Io Festivali
7. A night with thick&tight, Fringe Festivali, 16 Eylül
8. My favorite person, Fringe Festivali, 18 Eylül
9. On Wednesday We Wear Pink, Fringe Festivali, 20 Eylül
10. Kaçak Çay Performansı, Fringe Festivali,, 23 Eylül
11. Bunker+Vault&Reprise, Fringe Festivali, 23 Eylül
12. Disko Topu, Lemur Company, 30 Eylül
13. Ölümün Tersi Arzudur, Kadıköy Emek Tiyatrosu, 7 Ekim
14. Cırcır Böcekleri, İtler ve Biz, Art12, 8 Ekim
15. Selmin Zeki Hanım, Moda Sahnesi, 13 Ekim
16. Aşık Shakespeare, 19 Ekim
17. Cafe Müller, İstanbul Tiyatro Festivali, 25 Ekim
18. Geçen Yaz Birdenbire, İstanbul Tiyatro Festivali, 30 Ekim
19. Büyük Zarifi Apartmanı, İstos Sahne, 1 Kasım
20. İO, Terzopoulos, İo Festivali, 3 Kasım
21. Annemden Kalan Gül Ağacı Masa..., Ba Tiyatro, 4 Kasım
22. Ayazmanın Yılanı, Tiyatro Poyraz, 5 Kasım
23. Düğün, İstanbul Tiyatro Festivali, 7 Kasım
24. Kel Diva, Oyun Atölyesi, 8 Kasım
25. Çifte Cinayet, İstanbul Tiyatro Festivali, 14 Kasım
26. Baklava Cumhuriyeti, İstanbul Tiyatro Festivali, 17 Kasım
27. Kabuk, İstanbul Tiyatro Festivali, 19 Kasım
28. Kız Kardeşler, İstanbul Tiyatro Festivali, 21 Kasım
29. Mon Amour, İstanbul Tiyatro Festivali, 26 Kasım
30. Çirkin, Dolkun Production, 2 Aralık
31. Dans Adrenalin, Mdt,
33. Othello, Moda Sahnesi, 4 Ocak
34. Parrhesia 2, Echoes&Kast, 7 Ocak
35. Heybesini Çiğneyen Katır, KadroPa, 8 Ocak
36. Uykusuz Bir Rüya Salim, D22, 15 Ocak
37. Takım Yıldızları, Kaos Sanat, 22 Ocak
38. Geçen Gün, Kundura Sahne 28 Ocak
39. Tarihte Yaşanmamış Olaylar, Kadıköy Boa Sahne, 29 Ocak
40. 39,5 Basamak, Tiyatroadam 8 Şubat
41. Kırmızı Küre, Devlet Tiyatrosu, 18 Şubat
42. On Adımda Unutmak, Studio Oyuncuları, 18 Şubat
43. Treplev, Decolage Art Space, 20 Şubat
44. Sivrisinekler, İBŞT,2 Mart
45. Slava’s Snowshow, 3 Mart
46. Sonbahara Son Güller, Devlet Tiyatrosu, 6 Mart
47. Ben çoktan gidersiniz sanmıştım, 6 Nisan
48. Öbür, Proje Difüzyon, 16 Nisan
49. Gong, gong Sahne, 19 Nisan
50. Kaza, Köpek, Kahvaltı ve Yumurta, NKT, 20 Nisan
51. O Taraf Bu Taraf Şu Taraf, NKT 21 Nisan
52. Dıkşın, Moda Sahnesi, 24 Nisan
53. Tanrıdan Öğrendiğim Şeyler, Moda Sahnesi, 29 Nisan
54. Sortiee, 5 Mayıs, İO Festvali
55. Sendrom, Fact Tiyatro, 8 Mayıs
56. Öteki Venedik Taciri, Kumbaracı50, 12 Mayıs
57. Hatırlarsanız Mahremiyet Demiştik, Artalan Kolektif, 18 Mayıs
58. Cimri, BeReZe, 20 Mayıs
59. Titus Kompleks, DasDas, 31 Mayıs
60. Çarpışma, Devlet Tiyatroları, 4 Haziran
61. Soğuklar, Nomad&Echoes, 10 Haziran
62. Bu Bir Aşk Hikayesi, Mono Vino, 7 Temmuz
1 note
·
View note