#yarım ada
Explore tagged Tumblr posts
Text
Evrenin içinde küçücüksün ama herhangi bir sıkıntı hâlinde bütün yükünü sana vermiş gibi nasıl da tüm ağırlığıyla atıyor kalbinin üstünde. Ama sen evrenin içinde küçücüksün. Ben de öyle. Yanı başımda akıp giden en sevdiğim mevsim de öyle. Ben sende, mucizevi bir yönde ısrar edip tüm sorumlulukları aldım üzerime. Mucizevi onlarca gerçeklikle ve teslimiyetle, her birinden vazgeçerken; görmediğim her şeyin nasıl da görülesi, duymadığım tüm seslerin nasıl da duyulası olduğunu fark ettim. Bir nevi Santiago Nasar cinayetinin İlayda diliyle gönülden gerçekleşeni bu: Cinayeti ve tüm sonuçlarını bildiğim hâlde, cinayeti ve tüm sonuçlarını herkes bildiği hâlde; Tanrısal bir mesafe geliştirme ve katile bilmediklerini gösterme isteği, eğilimi... Ama elbette, en nihayetinde, bütün asırlarda tekrar tekrar tebliğin ısrarcı ihlâli şeklinde: “katil de bilmiyor öldürdüğünü”, “hırsız da bilmiyor çaldığını”.
Bütün bildiklerim yeniden biçimleniyor. Şiirim, aşkım yeniden.
"Biz kırıldık, daha da kırılırız. Kimse, dokunamaz bizim suçsuzluğumuza."
1 note
·
View note
Text
Balat…
@_kerem.ay
#istanbul#balatsokakları#balat#fatih#haliç#goldenhorn#tarihi yarım ada#tarihiyarımada#colorful#turkey#türkiye#art aesthetic#architectural
1 note
·
View note
Text
"Hiç iyi değilim Ada. Seni hiç unutmadım. Bunların olacağını hiç düşünmemiştim. Yarım yamalağım. Her şey bombok. Sen atlattın mı, yoksa benden intikam mı alıyorsun? Gülümsüyorsun, gerçek mi? Hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. Sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. Ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar. Sana ait ufacık bir toka alay etti benimle o gün. İşte o sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım. Bir daha sen olmayacaktın. Bir daha bunu yaşayamayacaktım ben bir başkasıyla. Hayat alay etmeye devam etti benimle. Sana benzeyen yüzler, kokuna benzeyen kokular, sesine benzer sesler çıkardı karşıma. Ya da bana mı öyle geldi ne. Bilmem. Biliyor musun bir gün nerde kaybettiğini bilmediğin o küçücük saç tokası hala cebimde durur.."
17 notes
·
View notes
Text
‘‘- Sen nasılsın? Nasıl gidiyor herşey?
+ İyiyim, çok iyiyim. Her şey yolunda.
+ (Hiç iyi değilim Ada. Seni hiç unutmadım. Bunların olacağını hiç düşünmemiştim. Yarım yamalağım herşey bomb*k. Sen atlattın mı? Yoksa benden intikam mı alıyorsun? Gülümsüyorsun. Gerçek mi? Hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. Sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. Taa ki ufacık bir şey beni darmadağan edene kadar... Sana ait ufacık bir toka alay etti benimle. İşte o sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım. Bir daha sen olmayacaktın. Bi daha bunu yaşayamayacaktım ben bi başkasıyla... Hayat alay etmeye devam etti benimle. Sana benzeyen yüzler, kokuna benzeyen kokular, sesine benzer sesler çıkardı karşıma. Ya da bana mı öyle geldi ne. Biliyor musun bi gün nerde kaybettiğini bilmediğin o küçücük saç tokası hala cebimde durur.
+ İyiyim, çok iyiyim...)’’
133 notes
·
View notes
Text
+Sen nasılsın? Nasıl gidiyor her şey?
-İyiyim, çok iyiyim. Her şey yolunda.
Hiç iyi değilim Ada. Seni hiç unutmadım. Bunların olacağını hiç düşünmemiştim. Yarım yamalağım, her şey bombok. Sen atlattın mı? Yoksa benden intikam mı alıyorsun? Gülümsüyorsun, gerçek mi? Hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. Sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. Ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar… Sana ait ufacık bir toka alay etti benimle o gün. İşte o sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım. Bir daha sen olmayacaktın. Bir daha bunu yaşayamayacaktım ben, bir başkasıyla. Hayat alay etmeye devam etti benimle. Sana benzeyen yüzler, kokuna benzeyen kokular, sesine benzeyen sesler çıkardı karşıma ya da bana mı öyle geldi ne. Bilmem. Biliyor musun, bir gün nerde kaybettiğini bilmediğin o küçücük saç tokası, hâlâ cebimde durur.
15 notes
·
View notes
Text
KERKENNAH....
Proje için Kerkennah adasına geldik. Bileti sadece bir dinara aldık. İstanbul'da, Sarıyer'den Büyükada'ya gitmeye kalktığımda en az otuz liramdan oluyorum. Gemi kıyıya yanaştığında birden anlamadığım bir sebeple insanlar bağından boşanan dana gibi koşmaya başladılar. Meğer boş taksi kapışmaya çalışıyorlarmış. Bizde taksi ararken ilk defa bir kadın taksiciye denk geldik. Feministliğim tuttu bir de o an. Ablam ya. Aslan aslan. Kaptı bizim bavulları, yerleştirdi bagaja hemen. Ama taksicilerin hepsi her yere en az on dinara gidiyor. Ada hayatı oldugu için yüksek ihtimalle Sfax'a göre her şey daha pahalı. Ada diyince gözünüzde bizim Heybeli falan canlanmasın. Sfax'ın fazla deniz görmüş hali gibi düşünebilirsiniz. Zaten burdaki yaşamımdan kendime çıkardığım ilk ders, her şeye olan beklentini minimum da tut ki gerçekle yüzleştiğinde boş yere hayal kırıklığına uğrama. Buraya gelmeden önce dediler ki insanlar orda daha kendi halindedir, kimseyi umursamazlar. Durum ise bunun tam tersi. Halkın hala farklı olanlara saygısı ve onları normal karşılama gibi bir durumu yok. Bunların devrimden sonraki hali buysa öncekini hayal bile etmek istemiyorum. Akşam hava karardıktan sonra bir kız olarak asla tek başıma dışarı çıkamıyorum, Aiesec ekibi de izin vermiyor zaten. Başta özgürlüğümü kısıtlıyorlar gibi hissettim. Ama sonradan fark ettim ki ellerinde olan bir durum değil. Sadece dışarısı akşamları bir kız için fazla tehlikeli. Sadece bu değil. Kız veya erkek arkadaşını yolda öylece öpemezsin mesela. Yoldan geçen herhangi birinin bile bunu aşağılamaya hakkı var. Ağızlarını açt��klarında ettikleri ilk laf biz müslümanız. Fakat o çok ayıpladıkladı zinalar, sarkıntılıkar, cinayetler de ortalıkta kol geziyor. Ama gel gör ki adam sevgilisini öpemiyor. Aklım ermedi benim bu işe. Geçen gece belli olaylar sonucunda sinirlerim bozuldu biraz. Gece 12.30 falan dışarı çıktım, yemek yemek ve biraz da dolaşmak için. Hadi bak kulaklık takılı olmasına rağmen dolaşırken işittiklerimi bir kenara koyuyorum. Kafeden çıkarken, sahibi "I need you, I miss you, come back" dedi ya. Adamlar ellerinden gelse ayaküstü s*kecekler.
Farkında olmasakta Sfax'ta tanıştığımız arkadaşlarımıza fazla alışmışız. Geldiğimiz ilk günden itibaren çocukları adaya gelsinler diye darlamaya başladık. Onlar da sağolsunlar yalnız bırakmıyorlar zaten. Hostel tarzı bir yerde kalıyoruz. Yan odamızda iki Cezayirli, bir Türk bir de Çinli kalıyor. Çinli ya... 19 yaşında ama 12 gibi duruyor. Paytak paytak yürüyor. İstisnasız her yere sünger boblu pijamasıyla gidiyor. Tekne turuna çıktık geçen hep birlikte, bana elleriyle yengeç yedirdi. Abim ya... Btw bir de telefonu var, daha önce kimsede örneğini görmedim. Çocuk bize göre 20 sene falan sonrada yaşıyor sanırım. Çinli sonuçta. Çok şaşırmamam gerektiğini düşünüyorum. Türk'ü başta sevmedik. Hayatımda bu kadar narsist bir insan görmedim. Bir de koçlulara laf atarlar. Adımızı bile sormadan iki saat sadece kendini övdü. 1 aydır kendi memleketinden birini göremeyince dili şişmiş sanırım. İki saat nefes bile almadan konuştu durdu. Buranın güzel tarafı ise gündoğumları ve batışları. Hayatınızda hiç bu kadar güzel manzaralar görmemiş olabilirsiniz. Ama denizleri hiç derin değil. Ne kadar gidersek gidelim deniz asla boyumuzu aşmıyor. Sadece tekneyle açıldığımız gün yarım saat falan gittikten sonra ancak ayağımızın değmeyeceği 2-3 metre derinliğinde bir yere ulaştık. En güzel olaylardan biri ise kano yaptık. Denizin kıyısı çok fazla yosunluydu. Ceren hanımsa ayaklarına kıyamadı. O yüzden kıyıya kadar taşıttırdı kendini bana kanoyla. İtalya çok yakındı o sıra bize. Aklıma bir gelmedi değil; Tunus üzerinden İtalya'ya mülteci olarak kaçmak. İşin esprisi bu sadece tabi. Çok farklı hissiyatlarla başladım bu maceraya. Hatta daha başlamadan bitirmek bile istedim. Bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama şu andan itibaren bile fark ediyorum ki Türkiye'ye döndüğüm zaman özleyeceğim burayı.
5 notes
·
View notes
Text
hiç iyi değilim ada. seni hiç unutmadım. bunların olacağını hiç düşünmemiştim. yarım yamalağım her şey bombok. sen atlattın mı yoksa benden intikam mı alıyorsun? gülümsüyorsun. gerçek mi? hiç böyle olacağını düşünmemiştim. senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar. sana ait ufacık bir toka alay etti benimle o gün. işte o sabah seninle neleri kaybettiğimi anladım. bir daha sen olmayacaktın. bir daha yaşayamayacaktım ben bunu başkasıyla. hayat alay etmeye devam etti benimle. sana benzeyen yüzler, kokuna benzeyen kokular, sesine benzer sesler çıkardı karşıma. ya da bana mı öyle geldi ne? bilmem. biliyo musun, bir gün nerede kaybettiğini bilmediğin o saç tokası hala cebimde durur. hayır ada yalan söylüyorum. ben zaman zaman gidip bakıyorum o sokağa. her şeyin eskisi gibi olduğunu düşünüyorum. orada öylece duruyorum. senin içerde oturduğunu ve hala küçük kahramanlar yaptığını düşünüyorum. kendimi aldatıyorum, avunuyorum ada.
3 notes
·
View notes
Text
Geçtiğimiz sene iyi okurlardan oluşan bir kitap kulübüne dahil oldum. Normalde böyle kulüplere çok katılma taraftarı değilim fakat tüm ekip iyi okurlardan oluşunca son derece keyifli oluyormuş. Bu ekiple beraber ilk kitabımız Franzen'in Özgürlük kitabı oldu. Bence başlangıç için müthiş bir kitaptı çünkü üzerine konuşacak çok fazla şey barındırıyordu ve hacmine göre çok hızlı okunan buna rağmen kalitesinden de ödün vermeyen bir kitaptı. Sonrasında bazı arkadaşların yoğunluğundan dolayı daha kolay bir kitap arıyorduk ki benden yeni çıkanlardan sonrasında önerdiğime pişman olduğum Kazkafanın Kitabı önerisi geldi. Bunu telafi edercesine ardından Lowry'nin Yanardağın Altında kitabını okuduk ki beni epey zorladı hatta toplantıya kitabı bitiremeden katıldım. Buna rağmen epey keyif aldım kitaptan. Lowry ile bir yaz arası verdik ve dönüşte Fyodor Sologub'tan Küçük Şeytan kitabı ile tekrar başladık. Çok yükseldiğimiz bir kitap olmamakla beraber kıymetli bir kitaptı. Sanırım çok yükselememizden dolayı olacak ki ardından iddialı bir kitaba geçtik: Nabakov'dan Ada Ya Da Arzu. Müthiş bir kitaptı fakat Nabokov bildiği tüm dilleri göstermeye, sevdiği tüm yazarları anmaya çalışınca biraz uğraştırdı. Nabakov'u da aşınca şu ana ulaşmış olduk.
Şu an benim için en özel yazarlardan birisinde seyahat ediyoruz: Yukio Mişima. Aslında ekibin çoğu Mişima külliyatına hakim fakat son bir yıl içerisinde üç adet yeni Mişima kitabı yayımlandı ve bu üç kitap üzerinden Mişima hakkında konuşmak üzere sözleştik. Ben ise üç yıl önce Bir Maskenin İtirafları ile Mişima macerama başlamış fakat o dönem kitaba pek giremediğim için Mişima'nın o büyük eebiyatına şahit olamamıştım. Aslında benim Mişima ile olan hikayem daha da öncesine dayanıyor. Tam olarak kaç yıl önce hatırlamıyorum fakat Tüyap'ta Can Yayınları standında çalışırken Mişima kitapları tam benim önümde yer alıyordu. Kapaklarına bayılmıştım ve özellikle Denizi Yitiren Denizci kitabı epey ilgimi çekmişti fakat nedense bir şekilde kitabı alıp okumaya yeltenmemiştim. O dönemki rezalet ekonomik durumumla bir alakası olabilir belki. O zaman ve sonra Mephisto'da çalışmaya başlayana kadar okumadım Mişima'yı fakat kitaplarını ilk gördüğüm ve incelediğim o dönemin hatırası beni asla bırakmadı yıllar boyunca. Bu hatıranın üzerine Mephisto'ya geldiğimde mevcut olan Uzak Doğu Edebiyatı masasındaki Mişimalar'ı görünce Bir Maskenin İtirafları kitabıyla başlamaya karar verdim. Onu seçtim çünkü Mişima kitapları çokça otobiyografik öğeler taşıyor ve Bir Maskenin İtirafları doğumunu hatırladığını söyleyen bir çocuğun hikayesi ile başlıyor. Yani aslında Bir Maskenin İtirafları ile Mişima'yı doğduğu andan itibaren okumaya başlıyoruz. Muhtemelen parça parça ve hızlı hızlı okumaya çalıştım kitabı ve o dönem kitapla ilgili pek bir şey kalmadı aklımda.
Bu tatsız başlangıca rağmen Mişima'ya olan sempatim asla bitmedi ve sonunda okuma kulübünde Mişima'yı seçtiğimiz anda bir aşka dönüşmeye başladı. Aslında bu ay çıkan Yaban Oynaşması ve Şölenden Sonra kitaplarını almayı ve okumayı düşünüyordum fakat önceki uzun macerama bakınca gene erteleme ihtimalimin de hiç düşük olmadığını söyleyebilirim. Bu sebeple kulüpte Mişima'nın seçilmesi çok isabet oldu. Bu seçim sonrası eve geldiğimde elimde olan Mişima kitaplarını incelemeye başladım ve bu inceleme sırasında Denizi Yitiren Denizci kitabına kaptırdım ben kendimi. Öylesine baktığım kitabı okumaya başladım ve sonrasında da bırakamadım. Kitabı bayılarak okudum, yetmedi gittim Storytel'de dinlemeye başladım. Elbette o da yetmedi ve art arda tüm Mişima kitaplarını okuma arzusuyla dolup taşmaya başladım. Nabakov'un o yorucu metninden sonra Mişima'nın sularında yüzmek beni zevkten dört köşe yapıyordu adeta. Bu zevki yarım bırakıp başka bir şeye geçmek istemedim ve hemen ardından tekrardan Bir Maskenin İtirafları'nı okumaya başladım. Şu an kitabın dörtte üçlük bölümünü geride bıraktım ve önceki okumamdan çok farklı bir deneyim yaşadım. Henüz bitirmemiş olsam da Denizi Yitiren Denizci mi daha iyi yoksa Bir Maskenin İtirafaları mı daha iyi diye düşünmeye başladım. Şimdilik planım Bereket Denizi dörtlemesi hariç tüm kitaplarını toplantıya kadar okumak. Bu sene çıkan Yaban Oynaşması, Şölenden Sonra ve Satılık Hayat kitapları ve okumuş olduğum Denizi Yitiren Denizci ile Bir Maskenin İtirafları dışında Altın Köşk Tapınağı, Dalgaların Sesi, Aşka Susamış, Yaz Ortasında Ölüm ve Yıldız kitapları var. Yani şu an için dörtleme dışında okuyacağım yedi Mişima kitabı var. Kitaplarının hiçbirisi çok kalın olmadığı ve kolay okunan kitaplar olduğu için hepsini okurum diye tahmin ediyorum. Evdeki hesap çarşıya uymacak gibi olursa da artık bir tanesini toplantı sonrasına atarım ve Bereket Denizi dörtlemesi ile birlikte yeni yıl kitaplarımdan olur o kalan kitap da. Şimdilik bu kadarla yetineceğim tüm bu kitapları okurken muhtemelen Mişima'dan bol bol bahsetmek isteyeceğim.
0 notes
Text
14.09.24
Evleniyormuş iki gözüm,
Biz 4 kızdık o evde…
3 kız kardeş ben en küçükleri,birde annem.
O kadar mutlu büyüdük ki,
Birimiz ağlasa hepimizin gözü yaşlı,birimiz gülse evde düğün vardı sanki.
Sonra büyüdük,biraz dinlediklerimiz biraz yaşadıklarımız,değiştirdi bizi
Düğün evini cehenneme döndürdü sanki.
En büyük ablam Ebru evlendi.
Birimiz eksildik,neşemizde eksildi.
Çoğaldı ve Ada Lina doğdu.
Tekrar düğün oldu evimiz.
Şimdi 5 kız olduk.
Ama eksik birşeyler var işte.
Eskisi gibi oturuyoruz balkonumuz da ama eğlenmiyoruz da .
Konuşuyoruz işte zaman geçiyor bir şekilde.
Çünkü tek bir gerçek hepimizi yarım güldürüyor artık.
Sanki fazladan gülsek sonu gözyaşı olacakmış gibi bir his işte.
Ebru gitti ama keşke gitmeseydi.
Tuğçe gidiyor ama lütfen mutlu olsun,burda eksildiği orada çoğalsın.
Bana sorarsanız:)
Ben buralardayım,sanırım uzun bir süre,annemle onlara el sallıyoruz :)
0 notes
Text
Türkiye Hava Yolu Ulaşımı | Liste Makale
Türkiye Asya ile Avrupa kıtaları arasında yer alan bir ülkedir. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olan bir yarım ada ülkesi olarak ön plana çıkmaktadır. Read the full article
0 notes
Text
"Bana güveniyor musun? Ya da güvenebilecek misin?" Duygularını bastırmaya çalışıyordu ama görüyordum, kendine kızgınlığındandı bu alaycı tavrı. Öte yandan merak eden bir tarafı vardı.
"Sana güvenmiyorum. Bizim aramızda güven asla olmadı, bunu biliyorsun." Sanki beklediği buymuş gibi karşıladı ama gözlerindeki hayalkırıklığını gördüm. "Ama ben sana en başından inanıyordum Ada." Şaşkınlıkla başını kaldırdı.
"Nasıl yani?"
"Güven iki taraflı bir duygudur. Eğer bana güven verirsen, bende sana güvenip senle yola çıkarsam ve bunu boşa çıkarırsan suçlu hisseden sen olursun. Ama inanç öyle değil. İnanç tek taraflıdır. Ben sana inanmayı seçtim, senin yanlışında seni suçlayamam çünkü bana vaad ettiğin hiçbir şey yoktu. Hissettiklerim ve sana inandığım için tek suçlu ben olurum." Yarım ağız gülümsedim. "Biz hep böyleydik. Ve eğer hala neden o gün size kızmadığımı merak ediyorsan.. cevabını aldın."
Siyah Gitarlı Çocuk
0 notes
Video
youtube
Tuttur Dur - Naz Dej - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Pop) Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=aeLoZHNNo-c Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Tuttur Dur - Naz Dej - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Pop) Tuttur Dur sözleri Izsız ada gibiyim Ne gelenim var Tek hayalin var Tek hayalim var Kurtulamadım aşk çok acı bana Açma bana yara Yine tuttur-tuttur dur Beni sev diye Tuttur-tuttur dur Yarım ol yine Kal-Kal, Kal-Kal-Kal Yarım yanımda Kala kaldım ona-buna Acı bana Yana-yana kaldım, Gitmem senden İnadına-İnadına Bitmem ben O nasıl gülüş, o nasıl bi’ bakış Anladım kalbime adın yazılmış Naz Dej Kimdir? Naz Dej Boyu Kilosu, Kaç Yaşında, Nereli? Sosyal medyada milyonlarca takipçisi bulunan ve şarkıları ile dikkatleri çeken Naz Dej kimdir, Naz Dej’in hayatı, biyografisi, Naz Dej kaç yaşında, Naz Dej gerçek adı nedir, Naz Dej boyu, kilosu kaç, Naz Dej evli mi, sevgilisi var mı? İşte Naz Dej hakkında detaylar. Naz Dej Kimdir? Naz Dej 11 Temmuz 1996 tarihinde dünyaya gelmiştir. Naz Dej’in doğum yeri Azerbeycan’dır. Naz Dej müzik ile küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Müzik ile ilgili birçok eğitim aldı. 16 yaşında Azerbeycan’ın Sesi yarışmasına katılmış ve en başarılı, yarışmanın unutulmaz ismi olmuş ve ülkesinde popülerlik kazanmıştır. Azerbaycan’da en önde olan televizyon programlarına konuk olmuştur. Naz Dej Nereli? Naz Dej Azerbaycanlı’dır. Naz Dej Nerede Yaşıyor? Naz Dej ailesi ile birlikte Azerbaycan’da yaşamaktadır. Naz Dej Evli mi? Şarkıları milyonlarca kez dinlenmiş olan Naz Dej evli değil bekardır. Naz Dej’in Sevgilisi Kim? Naz Dej’in özel hayatı hakkında çok detay bulunmamaktadır. Sosyal medyasında özel hayatı hakkında fazla paylaşım bulunmamaktadır. Naz Dej Gerçek Adı Nedir? Naz Dej gerçek adı nedir sorusu çok aranmaktadır. Naz Dej onun gerçek adıdır. Naz Dej’in Dini Nedir? Naz Dej sosyal medyadan paylaşımlarından Müslüman olduğu bilinmektedir. Naz Dej Boyu Kaç? Şarkıcı Naz Dej’in boyu çok merak edilmektedir. Naz Dej 1.66 metre boyundadır. Naz Dej Kaç Kilo? Güzel şarkıc�� Naz Dej yaklaşık 52 kilodur. Naz Dej Hangi Burç? Naz Dej Yengeç burcudur. Naz Dej O Ses Türkiye: Naz Dej 2018 yılında O Ses Türkiye yarışmasına katıldı. I Care şarkısını söyledi. Söylediği İngilizce şarkı sonrasında jüri üyelerinin ısrarlarını kırmayarak bir de Türkçe parça okuyan Naz Dej, jüri üyelerinden tam not aldı. Şebnem Ferah’ın Sil Baştan adlı şarkısını kusursuz bir şekilde söyleyen Azeri yarışmacı dinleyenleri sesiyle büyüledi. Jüri üyelerinden Murat Boz’u seçti. Başarılı bir performans göstererek yarı finale kadar ilerledi. Naz Dej Şarkıları Mühür Gitme Dur Enta Eih Nti Sbabi Mevzum Derin Bel Bont El Areed Daha Besdir Gel Gör Aweli Nutella Gibi Tatlısın Wana Wana Leylayım Ben Sana Ah Etmem Ya Ghali Nabız 180 Sorma Ben Ne Yangınlar Gördüm Agir Cinayet Halet Hob Yana Yana Yoksun Yanımda Can Kenarım Ya Banat Allah Allah Yol Ya Gahli Bir Arzu Tut Qemzeli Lovely Hoşgeldin Teri Galiyan I Care Naz Dej Instagram Hesabı Naz Dej 4.7 milyon takipçisi bulunmaktadır. Instagram hesabı: instagram.com/nazdej Naz Dej Tiktok Hesabı Şarkıları ile dikkatleri çeken Naz Dej’in Tiktok hesabında yaklaşık 13 milyon takipçisi bulunmaktadır. Tiktok: tiktok.com/@nazdej Naz Dej Estetiksiz Hali, Naz Dej Eski Hali Naz Dej Biyografi ve Gerçekler Naz Dej tanınmış bir azerice sanatçı/gruptur. Naz Dej'nin kariyer ve kişisel yaşamının biyografisini ve ilginç gerçeklerini bulun. Naz Dej'ün boyu, gerçek adı, ilişkileri ve çocukları hakkında ayrıntılı bilgileri keşfedin. Wiki, Facebook, Instagram ve sosyal medya. Naz Dej Boy, Yaş, Zodyak, Biyo ve Gerçek Ad. Naz Dej biyografi Naz Dej aşağıdaki gibi kanallarda göründü: حمادة نشواتي, Elsen Pro Official, Deniz Music, Naz Dej, Orxan Lokbatanli Official, Sami İsmayilli, Elsen Pro, Sosial Netd, NK Music, PeeL Music, Ayna Music, Ferid Ismayilov, Arabia Pro, Tarz Müzik, Cabbar Baxsaliyev, Crown Music, Brend Music, Music Poll, NM Music. Gerçek Ad/Doğum AdıNaz DejDoğum günü-milliyetazericeYaş-Burç-Doğduğu Ülke / Doğduğu ÜlkeAzerbaycanolarak ünlüMüzisyen/ŞarkıcıEtnik kökenazericeVatandaşlıkazericeYükseklik- cm / - inchesMedeni halBekar evli
0 notes
Text
Popüler analist Ben Armstrong, bir sonraki boğa koşusu için 3 altcoin seçiyor. Bitcoin çöküşlerini bilen bir öteki analist ise iki rakip altcoin’den ‘görkemli’ bir kopuş bekliyor.BitBoy, boğa koşusunda 3 altcoin’den üstün performans bekliyorKripto YouTube kanalının sunucusu ve BitBoy lakaplı Ben Armstrong, beklenen boğa koşusunda dikkat edilmesi gereken kripto para ünitelerinin Polygon (MATIC), Ethereum (ETH) ve Ripple (XRP) olduğunu düşünüyor. Ayrıyeten Cardano’nun (ADA) belirlenen birinci üç coinin ardında etkileyici bir dönüş yapacağını söylüyor.Bu ortada Menkul Değerler ve Borsa Kurulu (SEC) lideri Gary Gensler, komitenin Ripple’a karşı açtığı davadaki son karara reaksiyon gösterdi. Gensler’e nazaran, kararın daha fazla kripto kuralına yol açıp açmayacağını söylemek için şimdi çok erken. Gensler açıklamayı, mahkemenin XRP lehine karar vermesinin akabinde yaptığı birinci röportaj sırasında yaptı. Fakat Armstrong, SEC’in durumu kabul etmesi ve ilerlemesi gerektiğini öne sürüyor.Armstrong, Gensler’in Ripple davası hakkında direkt yorum yapmayı nasıl reddettiğinin altını çiziyor. Kripto analisti SEC’in davayı temyiz edebileceğini düşünüyor. Fakat, bunun XRP’nin bir menkul değer olup olmadığı konusundaki uyuşmazlığı değiştirmeyeceğini söylüyor. Analist, kripto borsalarının şimdiye kadar güç durumda olan altcoin’i yine listelemesine dikkat çekiyor. Armstrong’a nazaran, sonuç olarak dava XRP’nin kazanan taraf olmasıyla sona erdi.Usta analist: Bu iki rakip kripto ‘görkemli’ kopuşa hazırlanıyorBitcoin (BTC) için 2018 ayı piyasasında tabanı hakikat tespit eden bir Bluntz takma isimli analist, Ethereum’un (ETH) rakibi Solana’nın (SOL) meteorik bir fiyat artışı için hazırlandığını söylüyor. Analistin isabetli iddiaları için cointahmin.com’un bu makalesine göz atınız. Analist, Solana’nın Bitcoin’in yılın başındaki patlayıcı rallisini yansıtmanın eşiğinde olduğunu söz ediyor. Bluntz’un paylaştığı grafiğe nazaran, senaryosunu takip ederse Solana’nın Ekim ayına kadar 100 dolara yakın bir yükseliş göstermesi mümkün. Bu bağlamda analist, şu açıklamayı yapıyor:Dürüst olmak gerekirse, birkaç ay boyunca tam manasıyla SOL (maksimalist) olmak için yarım aklım var. Ocak ayında BTC’nin 18.000 dolara ulaşmasından bu yana gördüğüm en pak üst taraflı kanal kırılmalarından biri.Kaynak: Bluntz/TwitterBu yazının yazıldığı sırada SOL 25,71 dolardan süreç görüyor. Altcoin, Bluntz’un maksadına ulaşması halinde %288’in üzerinde bir yükseliş potansiyeli olduğunu gösteriyor.Analist, daha sonra Ethereum’a bakıyor. Bluntz, önder altcoin’in Bitcoin’e (ETH/BTC) karşı büyük bir kırılma rallisi düzenlemeye hazır göründüğüne inanıyor. Bu bahisteki görüşlerini şu halde söz ediyor:Yaklaşık bir yıldır süren ETH/BTC kama kırılması… görkemli olacak. Ne olursa olsun, muhtemelen çoktan tabana vurduğunu ve 0,07 BTC’nin (2.101 dolar) üzerine çıkması için azgınlaşacağını düşünüyorum. Gereğince insanın buna hazır olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden büsbütün hazırlıksız yakalanacaklar.Kaynak: Bluntz/TwitterGrafiğine nazaran analist, ETH/BTC’nin 0,112 BTC’ye (3.362 dolar) kadar yükseleceğini varsayım ediyor. Bu yazının yazıldığı sırada ETH/BTC 0,06337 BTC (1.902 dolar) bedelinde.Bitcoin’in kendisine gelince, Bluntz BTC’nin kısa bir müddet 30.000 doların altına düştükten sonra en azından sıçrama yapacağını söylüyor. Analist, şu açıklamayı yapıyor:BTC’deki düşük vakit dilimleri muhakkak umut verici görünüyor. Daha yüksek vakit dilimi aralığının alt ucunu test ettikten sonra yeni kırdığımız düşük vakit dilimi aralığını geri kazanıyoruz. En makus senaryo: birkaç günlük yükseliş. En yeterli senaryo: bence yeni doruklar.Kaynak: Bluntz/Twitter
0 notes
Text
hiç iyi değilim ada. seni hiç unutmadım. bunların olacağını hiç düşünmemiştim. yarım yamalağım her şey bombok. sen atlattın mı? yoksa benden intikam mı alıyorsun? gülümsüyorsun, gerçek mi? hiç böyle olacağını düşünmemiştim. senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar. sana ait ufacık bir toka alay etti benimle o gün. işte o sabah, seninle neleri kaybettiğimi anladım. bir daha sen olmayacaktın… bir daha bunu yaşayamayacaktım ben başkasıyla. hayat, alay etmeye devam etti benimle. sana benzeyen yüzler, kokuna benzeyen kokular, sesine benzeyen sesler çıkardı karşıma. ya da bana mı öyle geldi? bilmem. biliyor musun, bir gün nerede kaybettiğini bilmediğin o küçücük saç tokası hâlâ cebimde durur.
1 note
·
View note
Text
📍Alanya Soğukpınar'da Satılık Deniz Manzaralı Villa ve Tarla
📌🏡Alanya şehir merkezine 20 km, yaklaşık yarım saat uzaklıktaki Soğukpınar Mahallesi'nde bulunan tarlamız içindeki lüks villa ile birlikte satılıktır. Muhteşem deniz ve doğa manzaralı, lüks detaylarıyla göz dolduran iç tasarıma sahip villa denize 14 km mesafededir. Tarla 131 ada 260 parsel tapu bilgilerine sahiptir.
Tarlamız 3.415 m2 genişliğinde, içindeki villa ise 330 m2 genişliğindedir. Modern ve lüks çizgileriyle, manzarası ve doğasıyla büyüleyen villada 4 yatak odası, geniş salon, ayrı mutfak, 2 adet banyo ve wc ile balkonu ve büyük terası vardır. Villamız kısmi eşyalı ve havuzludur. Ayrıca açık ve kapalı otopark, depo ve kamelyası mevcuttur. Geniş ve bakımlı bahçesinde 11 yaşında 180 adet zeytin ağacı, 80 adet narenciye, avokado, ceviz, incir ve keçi boynuzu gibi çeşitli ağaçlar mevcuttur. 8 adet güneş paneli ile günlük enerji ihtiyacı kısmen karşılanmaktadır. Şehrin kalabalığından ve kaosundan uzakta, doğal yaşamın tadını çıkarabileceğiniz bu villa ve tarlaya Nazar Emlak ayrıcalıklarıyla sahip olabilirsiniz.
📍Sea and Nature Viewed Villa And Land for Sale in Soğukpınar Alanya
📌🏡Our luxury villa is for sale together with the land located in Soğukpınar District, 20 km away from Alanya city centre, about half an hour away. The villa, which has magnificent sea and nature views and an impressive interior design with luxurious details, is 14 km away from the sea. The land has title deed information of 131 lot and 260 block.
Our field is 3,415 m2 wide and the villa inside is 330 m2 wide. The villa, which fascinates with its modern and luxurious lines, view and nature, has 4 bedrooms, a large living room, a separate kitchen, 2 bathrooms and a wc, a balcony and a large terrace. Our villa is partially furnished and has a pool. It also has indoor and outdoor parking, storage and a camellia. In its large and well-kept garden, there are 180 pieces of 11-year-old olive trees, 80 pieces of citrus trees, avocado, walnut, fig and carob trees. Daily energy needs are partially met with 8 solar panels. You can own this villa and field, where you can enjoy natural life, away from the crowd and chaos of the city, with the privileges of Nazar Emlak.
📍Участок 740 м2 вместе с домом на продажу в Согукпынары, Аланья
📌🏡Предлагаем на продажу сельскохозяйственный участок (тарла) вместе с частным домом, расположенный в районе Согукпынары, в 20 км от центра Аланьи.
Участок общей площадью 740 м2 с видом на море расположен в тихом зеленом месте в 14 км от моря. В кадастровом управлении зарегистрирован под номером 131/31.
На участке имеется отдельно стоящий дом, общая площадь которого составляет 110 м2 и включает гостиную с открытой кухней, 2 спальные комнаты, 2 санузла и просторную террасу с чудесным видом море и природу.
В большом ухоженном саду вокруг дома растут различные деревья. От главной дороги к дому ведет бетонная дорожка, имеется вода и электричество.
Вы можете стать владельцем этого сада с домом или рассмотреть другие интересные варианты с помощью нашего лицензированного АН Nazar Emlak.
📞+90 532 637 68 87 📧[email protected] ☛https://nazarhomes.com
#alanyasatiliktarla#alanyasatilikvilla#alanyamanzaralisatilik#alanyasatilikbahce#satilikmanzaralivilla#satilikhavuzluvilla#alanyasatilikmanzaralivilla#landforsalealanya#alanyavillaforsale#villawithpool#alanyalandforsale#luxuryvillasalanya#gardenforsalealanya#недвижимостьтурция#недвижимостьаланья#участокнапродажу#купитьучастоксад
0 notes
Link
Kırıkkaleli hemşerimiz Türkiye Bisiklet Federasyonu As Başkanı Bahattin Akyön, Emniyet Genel Müdürü Vali Erol Ayyıldız’ı makamında ziyaret etti. HABER: YELİZ ERDEM Akyön, 8-15 Ekim 2023 tarihleri ar... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes