#vardapet
Explore tagged Tumblr posts
metamorphesque · 2 months ago
Text
Tumblr media
Komitas Vardapet, Mariam Harutyunyan
56 notes · View notes
tejedac · 1 year ago
Text
Tumblr media
Komitas Vardapet (1869-1935)
Komitas · https://spoti.fi/446lHnj
The Gurdjieff Folk Instrument Ensemble & Levon Eskenian (director)
Recorded in February 2015
ECM 2451 * Lp info
Komitas Museum-Institute: · https://komitasmuseum.am/en/
0 notes
thebeautifulbook · 8 months ago
Text
Tumblr media
The silver cover of this manuscript was commissioned in 1675 by Minas Vardapet. The silversmith was Khachatourian Yakop in Tokat.
42 notes · View notes
imagek · 11 months ago
Text
Tumblr media
iPhone Snap Case - Relatable Vardapet, Albuquerque Diagram, Environment gradient and unclear dark gray and white shapes of various sizes on gradient ground
Abstract designs challenge traditional notions of representation, inviting viewers to appreciate art in a more imaginative and non-literal manner. Abstract designs are artistic compositions that prioritize the use of shapes, lines, colors, and forms divorced from their representational or real-world references. Abstract art is a diverse and innovative artistic movement that prioritizes non-representational and non-figurative forms. Art allows you to explore and express their creativity beyond the constraints of depicting recognizable objects or scenes.
Relatable Vardapet, iPhone Snap Case.
Order available in @Redbubble
0 notes
arrhakis · 2 years ago
Text
Orthodox Christmas 2023 - Prayers For Peace | Orthodox Chris… | Flickr
Orthodox Christmas 2023 – Prayers For Peace | Orthodox Chris… | Flickr
Orthodox Christmas 2023 – Prayers For Peace  by Daniel Arrhakis (2023) With the music : Komitas Vardapet: Patarag, Armenian Divine Liturgy https://youtu.be/XtPfE6mHA_s Wish to all my Orthodox Christian friends a Happy Christmas of 2023 with Love, Peace and Fraternity! May Peace triumph in the hearts of Men of Good Will and may white doves return again to the fields and cities of Ukraine.
View On WordPress
0 notes
Photo
Tumblr media
💙#Komitas #Vardapet #Комитас #Կոմիտաս #բանաստեղծություն Իմ երազում 💚❤💚 Եվ ա՛յս գիշեր, իմ երազում, քեզ հետ մետկեղ պարեցինք, Սեր-ոգիներ սուրբ սեղանում մեղրամոմեր շարեցին։ Ոսկի-արծաթ ամպի ծալեն նուրբ ու բարակ քող ճարեցինք, Ինծի-քեզի կարմիր-կանաչ սիրո շապիկ կարեցին: 💚#վզնոց #necklace #подвеска ՝ 4000 AMD 💚#բրոշ #brooch #брошь 4500 💚#օղեր #earrings #серьги ՝ 4000 💚#թևնոց #bracelet #браслет՝ 3000 💚#մատանի #ring # кольцо՝ 3000 https://www.instagram.com/p/B-FTD0Jn-Td/?igshid=1pyptgbjvxhno
0 notes
augusteofarles · 4 years ago
Text
Tumblr media
Since it’s April 24, the 106th anniversary of the Armenian, Assyrian, and Greek genocide, I think it’s a good day to speak a little about Komitas Vardapet.
Komitas, (Կոմիտաս) born Soghomon Soghomonian (1869-1935), ordained and commonly known as Komitas, was an Armenian priest, musicologist, composer, arranger, singer, and choirmaster, who is considered the founder of the Armenian national school of music.
Throughout his life, he collected and transcribed over 3,000 pieces of Armenian folk music, more than half of which were subsequently lost and only around 1,200 are now extant. He is often considered the savior of Armenian music as most of it was in danger of being forgotten and erased. Besides Armenian folk songs, he also showed interest in other cultures and in 1903 published the first-ever collection of Kurdish folk songs titled Kurdish melodies.
During the Armenian Genocide—along with hundreds of other Armenian intellectuals—Komitas was arrested and deported to a prison camp in April 1915 by the Ottoman government. He was soon released under unclear circumstances and, having witnessed indiscriminate cruelty and relentless massacres of the Armenians by the Ottoman Turks, Komitas experienced a mental breakdown and developed a severe case of posttraumatic stress disorder (PTSD). The widespread hostile environment in Constantinople and reports of mass-scale Armenian death marches and massacres that reached him further worsened his fragile mental state. He was first placed in a Turkish military-operated hospital until 1919 and then transferred to psychiatric hospitals in Paris, where he spent the last years of his life in agony. Komitas is widely seen as a martyr of the genocide and has been depicted as one of the main symbols of the Armenian Genocide in art.
Tumblr media
Եղերն. (Genocide) by Grigor Khanjyan 
Tumblr media
Կոմիտաս. Վերջին Քիշէր
Komitas. The Last Night (1956)
By Sargis Muradyan
20 notes · View notes
legitime-demence · 4 years ago
Photo
Tumblr media
*******
12 notes · View notes
vahandesigns-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
#Կոմիտաս #komitas #vardapet #armenian #composer #musicnotes #notes #music #poster #old #vintage #paper #graphicdesign #blackandwhite #minimalism
0 notes
anarcho-mom-unist · 4 years ago
Audio
Did some arranging for 4.25 worship at my field ed placement; this is Tsirani Tsar (Apricot Tree) an Armenian folk song documented and set for piano by the Armenian composer, ethnomusicologist, and priest Komitas Vardapet; I arranged it for piano to be performed as prelude music by the church organist, Jenny Lin. Enjoy!! (part 2 of this music posting coming tomorrow)
8 notes · View notes
tardesdebolonha · 5 years ago
Text
Puslu kıtalar atlası, inceleme
/ İhsan Oktay Anar : Hangimiz düş ve hangimiz gerçek?
Yazar, kendi ismini kitaptaki iki karaktere de vermiş. puslu kıtalar atlasının sahibi Uzun İhsan Efendi’nin kitabın son sayfasında yer alan cümlelerine baktığımızda; yazarın kendisiyle kahramanımız ve gerçekle kurmaca arasında direkt bir bağlantı kurduğunu görürüz.
Rendekar düşünüyor olmasından var olduğu sonucunu çıkarıyor. Ben de düşünüyorum, dolayısıyla varım, ama kimim? Galata’da, Yelkenci Hanı bitişiğinde ikamet eden Uzun İhsan Efendi mi, yoksa bugünden tam üç yüz sekiz yıl sonra, sözgelimi İzmir’de oturan mahzun ve şaşkın adam mı? Hangimiz düş ve hangimiz gerçek? [sf 237.]
 / Descartes : Düşünüyorum, öyleyse varım.
Yazar, kitap boyunca Descartes’in bu önermesine kendi alternatif önermesini arıyor. Felsefe bölümünü bitiren bir akademisyen olan İOA, ilgi alanlarını “tarih”in içinden temalar ile kurgulamış. Kitap bir tarih romanı değil, yazar kitapta tarih’i zenginleştirici ve atmosfer oluşturucu bir malzeme olarak kullanıyor. [Rene Decartes: Rendekar]
Kitap, varoluşu insanın zihni ile özdeşleştirmesi ve en nihayetinde Uzun İhsan Efendi’nin düşünmediği şeylerin olmadığını; bir şeyin var olması için düşünmesinin yeterli olduğunu söylediği anlar bana sevdiğim Matrix filmini çağrıştırdı. Filmde geçen “There is no spoon” cümlesi zihnimde dönerek kitabı okudum.
17. yüzyıl Osmanlı’sında İstanbul
Ulema, cühela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikâyet ve beyan etmişlerdir ki kun-ı Kâinattan 7079 yıl, İsa Mesih’ten 1681 ve Hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına Konstantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı. [sf 13.]
 Osmanlı'nın fetihlerini ve saraylarını değil de, günlük yaşamının içinden hikayeleri okuyoruz, kurmaca da olsa gündelik yaşamın “sıradan” atmosferi soluyoruz. Yazar niye özellikle bu tarihi seçmiş diye merak ederek o tarihte (1638) tahtta kimin olduğuna, genel duruma bir bakmak istedim. Ama sanırım tarih bilgim pek iyi olmadığı için herhangi bir bağlantı yada ipucu bulamadım kitaptakilerle ilgili. Sadece IV. Mehmed dönemi olduğunu not düşeyim.
Büyülü gerçeklik
İlk kez Marquez’in kullandığı büyülü gerçeklik denen anlatım tarzını, ülkemizde ilk defa nitelikli şekilde İOA’nın bu kitabı ile görmüşüz. Ben romanı bu açıdan kıymetli buldum. Her kültürün ve coğrafyanın ürettiği bu tip büyülü gerçeklik eserleri hem çağdaşlarına göre daha özgün hem de başka kültürleri tanımak adına daha verimli diye düşünüyorum.
Uzun İhsan Efendi, Bünyamin, Vardapet Lağımcı, Hınzıryedi, Zülfiyar, Efrasiyab, Ebrehe
Kitapta yer alan karakterlerin her birinin çok özgün özellikleri vardı ve karakterler  arasında bir hiyerarşi sezmedim. Hepsi eşit derecede önemde ve detayda yer almış gibiydi, yan karakter diyebileceğimiz bir karakter yoktu. Bir tiyatro gibi, sırası gelen rolünü oynadı, sahneden çıktı ve oyunun sonunda hepsini bir bütün olarak oturttuk. Tiyatroya uyarlanmak için elverişli olduğunu düşündüm kitabın. Her bölümün dekoru bile belli okurken. Sonra biraz araştırdım sanırım şuan provada olan bir tiyatro çalışması varmış. Ezel Akay yönetmeni olarak gözüküyor, görünce heyecanlandım, çıkar çıkmaz gitmeyi çok isterim.
Karşı hareket
Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya’nın şahidi olmaktı. [sf 91.]
Aristatales’in Fizik’inden yola çıkarak bahsedilenler ilgimi çok çekti, kitapta daha fazla yer alsa kitabı çok daha keyifle okurdum [sf 146 ve sonrası] Cern’de yapılan deneye benzettim, bir baktım neydi tam olarak diye: Bu deneyde yuvarlak biçimdeki tüplerin içerisine zıt yönlü proton parçacıkları yerleştirerek hızlandırılması sağlanıyor. Birbirinin zıttı yönünde hızlandırılan bu parçacıklar daha sonradan birbirleriyle çarpıştırılarak küçük bir enerji patlaması meydana getiriliyor. Bu patlama sırasında ortaya muazzam bir enerji çıktığı gibi aynı zamanda bu deney dünyanın nasıl var olduğu konusunda da bizlere birçok önemli detay vermekteymiş. Kitapta bahsedilenlerle epey örtüşüyor bence. Ebrehe de en başa, dünyanın varoluşuna dönerek mutlak sondan kaçabilmeyi umuyordu.
-Peki sence Tanrı dünyayı hangi şeyden yaratı?
-Elbette varolmayandan yarattı.
…..
-Biz sadece Tanrı’nın yaratım aşamasını tersine izleyerek, yaratılmamış olana, boşluğa erişmeye çalışıyoruz.
-Onu yeniden, bu kez kendi istediğiniz biçimde yaratmak için mi?
-Hayır bize onun kendisi gerekli. [sf 146.]
 Kitap tam olarak bu kısımlardan sonra benim için güzelleşti. Bundan sonrasını iki oturumda bitirdim. Aristotales’ten bu yana ifade edilen bu bilgilere, bilim-felsefe ayrılmazlığına dair temel kaynakları okuma isteği duydum. Aristotales’ten başlamak gibi.
Ve kitapta en üzüldüğüm kısım Kubelik’in sonundan bahsedilen kısımdı. Kitabın başında Kubelik’in odasında, tüm kadavra çalışmalarında onun en yakın tanığı olarak şahitlik ettiğimiz süreci, kitabın sonunda bu kez bir yabancı gibi uzakta gözlemlemek ve öldüğü haberini almak beni çok üzdü.
Görüyor musun? dedi. Bilme tutkusu insanları nasıl bir sona sürüklüyor. Görmek, duymak, bilmek, öğrenmek isteyen şu zavallı cerraha gösterilmeyen saygı sadece karanlığı, soğuğu ve sessizliği algılayan ve hiçliği bilen bir cesede gösteriliyor. Onu katleden bu insanlar evlerine döndüklerinde belki de çocuklarına Kubelik’in acı sonunu ibretle anlatacaklar ve bilginin tehlikelerini birer birer sayacaklar. [sf 163.]
Matrix
Kitabın sonlarına doğru Hınzıryedi kırmızı hapı almaya gelmek için Zülfiyar’a gelmemeye başlıyor. Hapları içmezse, zorla içirdikleri zehir vücuduna karışıp onu öldürecekti. Bunun bir aldatmaca olduğunu, aslında haplara bağlı olmadığını öğreniyoruz. Nitekim son dengeleri değiştiren, Bünyamin’i yeraltından çıkaran Hınzıryedi’nin planları oluyor. Kırmızı hap göndermesi tabii yine matrixi çağrıştırdı bana. Filme göre kırmızı hap, onu seçen kişiyi geri dönülemez bir yola sürükler. Onu yutan kişi, Matrix adı verilen sanal dünyadan uyanır. Kırmızı hap, bu özelliği ile hayatın gerçeklerini simgeler. Filmde başrol Neo, kırmızı hapa doğru yöneldiğinde, Morpheus onu son kez uyarır:
Unutma, sana vadettiğim tek şey gerçek. Fazlası değil.
Kitapta kırmızı hap, tam tersi görevde konumlandırılmış. Gerçeği eriten bir şey olarak kırmızı hap Hınzıryedi’ye veriliyor. Aksini yorumlamak da mümkün olabilir, Ebrehe’nin kurduğu dünya mı gerçekti, dışarısı mı? Gerçek kelimesi çok yüklü bir kelime ve ben içinden çıkabilecek bir derinliğe malesef sahip değilim, hemencik kayboluyorum düşününce. Ancak bir felsefecinin altına girebileceği bir yük olabilirdi galiba. Yazar da iyi ki girmiş.
 Not:
Kitabın başlarında Bünyamini ölü sanıp gömmelerine neden olan uyku şurubu, Bünyaminin dirilmesinin ardından bir ceviz ağacının altına dökülüyordu. Sonraki sene o ağacın meyvesinden yiyen çocuklar haşaratlıktan vazgeçtiğini görmüşler. Yiğit bir nesil yerine uykucu bir gençlik yetişmesine neden olmasın diye bu ağaç padişah fermanıyla kestirilmiş. Bu bölümde ister istemez gülümsedim, uykucu bir gençlik değilizdir inşallah diye.
Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünya'dan ve onun binbir halinden korkma. [sf 55.]
Dağarcık
Saka : Evlere, çeşmeden su taşımayı iş edinmiş olan kimse.
Metris: Askerin çarpışma sırasında korunması için yapılmış olan toprak siper.
Gülbank: Hep bir ağızdan ve makamla yapılmış olan dua veya ant. Sesi en gür olan talebenin çektiği gülbankla cenk başlardı
Humbara:Demir veya tunçtan dökülmüş, yuvarlak ve boş olan içine patlayıcı maddeler doldurulup havan topu veya el ile atılan, yuvarlak bir bomba türü, kumbara.
Kav: eskiden taşlı çakmaklarda kullanılan, kolay yanan, ormanlık yerlerde biten bir çeşit mantar, ağaçmantarı.  “Cüz keselerinde birer humbara, çakmak ve kav vardı. “
Darçın: Tarçın
Filinta: Namlusu kısa, kurşun atan bir çeşit küçük tüfek
Külhan: Hamamları ısıtan, hamamın altında bulunan kapalı ve geniş ocak, cehennemlik
Seyyare: Gezegen.
Usturlap: Gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan araç
Yalım: Alev
3 notes · View notes
canaryrecords · 5 years ago
Link
New Canary Release
Tracks 1-8 were sourced from discs issued as pirates in the U.S. 3-8, in particular, were issued by H.M. Tashjian's Popular label, based in New York City, and include incomplete or non-existent artist credits. We would be grateful to receive credits for the performers (and their accompanists).
Composers: Tracks 1 & 12 Daniel Ghazarian Track 3 Romanos Melikian Track 4 Vagharshag Servantsdiantz Track 5 collected and arranged by Komitas Vardapet Track 6 Sayat-Nova Track 7 Armen Tigranian Tracks 9-10 Kourken Alemshah Track 11 Ashoug Sheram
Tracks 9-12 recorded in Paris in the second half of the 1930s under the supervision of Kourken Alemshah.
3 notes · View notes
laterradihayk · 8 years ago
Text
San Gregorio di Narek era Cattolico?
San Gregorio di Narek era Cattolico?
San Gregorio di Narek era Cattolico? – Quasi due anni or sono, il 21 febbraio 2015, in vista del centenario del Genocidio Armeno, Papa Francesco annunciò il conferimento del titolo di Dottore della Chiesa ad un Santo armeno, San Gregorio di Narek. Ma la domanda che è sorta a molti è stata: ma Gregorio era Cattolico? La domanda, a prima vista, non sembra del tutto peregrina, in quanto verrebbe…
View On WordPress
0 notes
hicranizm · 6 years ago
Text
Tumblr media
Puslu Kıtalar Atlası komidin üzerinde bekleyen, yatmadan önce okunan eserlerden değil kesinlikle ..Sizi gizemli dünyasına çekiyor, sayfalar arasında kayboluyorsunuz.Arap İhsan, Uzun İhsan Efendi, Vardapet, Kubelik, Alibaz gibi karakterler bir yazarın hayal gücünün kağıt üzerinde dans edebileceğini gösteriyor.Her bir karaktere ayrı ayrı hayran kalıyorsunuz.Yazar bu eserde öyle betimlemeler kullanmış ki tüm sahneler gözünüzün önünde canlanıyor.Galata'dan Azapkapı'ya yürürken o taşlı yollar ayağınıza batıyor, kayıkla Haliç'i aşarken martı sesleri kulağınızda çınlıyor, Avrupa topraklarında savaşırken gözünüzün önünde barut fıçıları beliriyor...Kara mizah seviyorsanız mutlaka okumanız gereken bir başyapıt... Puslu Kıtalar Atlası'nın taklit etmekle itham edildiği kitaplarla benzeşmesi durumu hepsinin gerçek-kurgu ikilemini inceliyor olmasından kaynaklanıyor.Yazarlar bu tür romanlar için genelde fantastik ya da tarihsel mekanlar seçerler,kitapların soruları ontolojiktir; özellikle "başka dünyalar var olabilir mi?" sorusu...Yine hepsinin anahtar tekniği üstkurmaca denen roman taktiğidir. Yazar, okuyucu, karakter üçlüsünün hiyerarşik sınırları ile oynanır. Bünyamin, içinde bir karakter olarak bulunduğu kitabı koynunda gezdirip arada okumaktadır (tabii bizimle aynı anda). İhsan Oktay kendi yazdığı kitabın içindeki karakterlerden biri olmuştur. Kitabın sonunda, uykudan gözünü açtığında etrafında yalnızca karanlığı gören bekçi kimdir sizce? Bu en güzel bilmecelerinden biridir kitabın...Üst-kurmaca tekniği akılda tutularak okunduğunda kitap yepyeni bir boyut kazanıyor... Roman ayrıca günümüzdeki politik ilişkilerin bir alegorisi olarak da okunabilir...
4 notes · View notes
soyarmenio · 3 years ago
Photo
Tumblr media
Hoy es el cumpleaños número 152 del compositor, musicólogo, fundador de la música clásica armenia moderna, Archimandrita Komitas Vardapet. https://soyarmenio.com/noticias-de-armenia/hoy-es-el-cumpleanos-152-de-komitas-vardapet/ #Armenia #Komitas #Aniversario
0 notes
arrhakis · 2 years ago
Video
Orthodox Christmas 2023 - Prayers For Peace
flickr
(via Orthodox Christmas 2023 - Prayers For Peace | Orthodox Chris… | Flickr)
Orthodox Christmas 2023 - Prayers For Peace  by Daniel Arrhakis (2023)
With the music : Komitas Vardapet: Patarag, Armenian Divine Liturgy
https://youtu.be/XtPfE6mHA_s
Wish to all my Orthodox Christian friends a Happy Christmas of 2023 with Love, Peace and Fraternity!
May Peace triumph in the hearts of Men of Good Will and may white doves return again to the fields and cities of Ukraine.
0 notes