#tutuklanması
Explore tagged Tumblr posts
Text
kusura bakmayın ama bu toplumda bir şeylere düşman olmakta gerekiyor bir kadın ölüyor ve biz diyoruz ki dine uygun yaşasa başına böyle şeyler gelmezdi . sorunun öldürülen kişide olduğuna sorunun onun yaşantısı olduğuna kafayı takmış bir gurup insan asla öldüren kişiyi konuşmuyor diyor o zaten p.c , abi onu konuş de bak bunlar cok fazla, bunları yatırılması ,tutuklanması lazım de de herkes bilmiyor bunları toplumun birde sesli şekilde duyması lazım . birilerine özellikle BİRİLERİNE bunların TEKRAR TEKRAR söylenmesi gerekiyor belli ki belliki bunların tekrar edilmesi gerekiyor gözlerine sokulmasına ihtiyacları var . İdrak etseler bir şeyler yaparlar ama idrak edemiyorlar tablodan görünen o biz anlatamıyor değiliz biz yeteri kadar anlaşılamıyoruz
4 notes
·
View notes
Text
Ümit Özdağ’dan “Dikensiz Çiçek Bahçesi” Eleştirisi
Ümit Özdağ, yaptığı hukuk, demokrasi ve demokrasiyi vurgulayarak, muhalefeti hedef alan baskıcı uygulamalara karşı net bir duruş sergiledi. Özdağ, Yüksek Seçim Kurulu'nun geçmişteki çözülmelerine ve son dönemdeki muhaliflere yönelik olarak açılan davalar üzerinden eleştirilerini dile getirirken, hukuksal izinlerden uzaklaştığına işaret etti. Özdağ'ın Eleştirileri - Nasuh Mahruki'nin tutuklanması : Özdağ, Mahruki'nin Yüksek Seçim Kurulu'nun mühürsüz oylarla ilgili eleştirmesinin ardından tutuklanmasını, hukuk devleti politikalarından sapma olarak değerlendirdi. - Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a dava : Hükümete yönelik eleştiriler nedeniyle gazetecilere dava açılması, özgürlük özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak nitelendirildi. Demokrasi ve Siyasi Yasaklar Özdağ, açıklamada demokrasi ve siyasi rekabetin önemini vurgulayarak, şunları söyledi: "Türkiye'nin cezaevi haline gelip, diğer yarısında demokrasiyi oynayamazsınız. Hukuk devleti var gibi yaparak gerçek demokrasiyi ortadan kaldıramazsınız." Zafer Partisi lideri, siyasi yasaklı girişimlerini geliştirerek, muhalefetin özgürce siyaset yapma gücünü savunduklarını belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu gibi isimlere yönelik hukuki ve siyasi baskılara karşı destek vereceklerini açıkladı. Özdağ, bu tavrını şu şekilde ifade etti: "Kemal Bey ve Ekrem Bey bizim rakiplerimiz olabilir. Ancak demokratik bir toplumda onların siyasi yasaklarla engellenmesi kabul edilemez." Ümit Özdağ, iktidarın muhalefeti susturarak kendisi için "dikensiz çiçek bahçesi" yaratmaya çalıştı, ancak buna izin verilmemesi ifade etti. Demokrasi ve hukuk mücadelesine destek vereceklerini belirterek, bu süreçte tüm Cumhuriyet Halk Partililerine saygılarını iletti ve dayanışma mesajı verdi. Ümit Özdağ'ın açıklamaları, hakların özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve siyasi rekabetin demokratik düzenin temeli olduğunu hatırlatıyor. Read the full article
0 notes
Text
Başkan İmamoğlu Mardin'de... Tahmin etmedikleri kadar dirençliyiz
https://pazaryerigundem.com/haber/193370/baskan-imamoglu-mardinde-tahmin-etmedikleri-kadar-direncliyiz/
Başkan İmamoğlu Mardin'de... Tahmin etmedikleri kadar dirençliyiz
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerine kayyım atanan seçilmiş Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk’e destek ziyaretinde bulundu. Ziyarette gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Başkan İmamoğlu, CHP’li belediyelere soruşturma ve kayyım atamalarla ilgili çarpıcı açıklamalar da bulundu.
MARDİN (İGFA) – TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerine kayyım atanan seçilmi�� Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk ve Devrim Demir’i ziyaret etti.
Başkan İmamoğlu’na Mardin ziyaretinde CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökçe Gökçen, Gül Çiftçi, TBB encümeninde görev alan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Ayşe Serra Bucak, Doğan Hatun ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere eşlik etti. Türk, İmamoğlu ve beraberindeki heyeti, Derik ilçesinde bulunan Kasrı Kanco’da ağırladı.
İmamoğlu ve Türk, yaklaşık 3 saat süren ağırlamanın ardından kameraların karşısına geçti.
“KAYYIM ATAMA ŞEKLİ HUKUKSUZ, KAYYIM ATAMA BİÇİMİ HUKUKSUZ”
Sözlerine, “Kıymetli Ahmet Başkanımıza, Eş Başkanına ve Mardin’in bütün belediye yöneticilerine elbette geçmiş olsun duygularımızla buradayız” şeklinde başlayan Başkan İmamoğlu şunları kaydetti:
“Ben, TBB encümeninde yaptığımız dayanışma ve destek açıklamamızın akabinde, ülkemizin önemli siyasi partilerinin genel başkanlarını gezdim. Ve biz 10 siyasi partinin genel başkanından, bu uygulamanın hukuksuzluğuna dair, bu uygulamanın kötü olduğuna dair ve demokratik olmadığına dair, ‘Aynı fikirde olmasam da hatta seçilmesin diye mücadele etmiş olsam da ama Esenyurt ama diğer şehirlerde yapılan bu uygulamanın hukuksuz bir uygulama olduğunu, aşama aşama hukuksuzluğun işletildiğini… Kayyım atama şekli hukuksuz, kayyım atama biçimi hukuksuz. İstanbul’da yapılan tutuklama uygulamaları hukuksuz. Aynı zamanda meclisin de yok sayılması, ayrı bir hukuksuzluk. Oranın da temsil edilmesine fırsat verilmesi ayrı bir hukuksuzluk’ şeklinde 10 siyasi partinin de aynı dil ile hukuku savunmaları, demokrasiyi savunmaları değerlidir. Bir siyasi partiden randevu alamadık, gerçekleşmedi. Ama ben, o siyasi partinin de açıkçası bu konuda çekimser kaldığını hissediyorum.” diye konuştu.
İMAMOĞLU: BİR MİLİM GERİ ADIM ATMAYIZ
Başkan Türk tarafından Derik’teki Kasrı Kanco’da ağırlanan Başkan İmamoğlu, gazetecilerden gelen, “Esenyurt’ta atanan kayyım ve belediye başkanının tutuklanması, CHP’li belediyelere soruşturma açılmasıyla ilgili konuşulan bir konu var. Bunun da Ekrem İmamoğlu’nu engellemeye, önünü kesmeye yönelik olduğu söyleniyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz” sorusunu yanıtladı.
“Bu dedikodulara kafa takmayalım” diyen Başkan İmamoğlu, “Evet bu kötülükler olabilir mi? Olabilir. Ama çok dirençliyiz. Tahmin edemedikleri kadar dirençli, dirayetli, milletin hakkını savunma konusunda kararlı insanlarız. Bu dönemi hiç kimse unutmayacak. Bu ülkenin güçlü bir barışı, huzuru ve geleceğinin en iyi şekilde olması için, birbiriyle gerçekten samimi konuşan insanların inşa edeceği bir dönemin varlığı için koşuyoruz. Kararlı insanlarız. Asla yılmayız, asla geri durmayız. Bir milim de geri adım atmayız” diye konuştu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Gözaltına alınan Serdar Ortaç tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi
İstanbul’da ‘yasadışı bahse teşvik’ iddiasına yönelik başlatılan soruşturmada kapsamında gözaltına alınan müzisyen Serdar Ortaç, tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Kaynak: IHA
0 notes
Text
KAYYUMLA DEMOKRASİ OLMAZ
HALKIN İRADESİNİ ENGELLEYEMEZSİNİZ Dün sabah gözaltına alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gece yarısı tutuklanması ve yerine kayyum atanması nasıl bir keyfiyet rejiminde yaşadığımızın en açık göstergesidir . Muhalif Belediye Başkanlarına yönelik bu uygulamalar hukuki değil, siyasi kararların ürünüdür. Bugün bir kere daha gördük ki yerel seçimlerin hemen ardından iktidar…
0 notes
Text
0 notes
Text
Kayıtsızlık
Bir kayıtsızlıktır almış başını gidiyor. Ekonomik cerahatin, sosyal politik tahakküme, tüm o denetim, gözetim ve kuşatma hal ve isteminin bütünlüğünde bir menzil yaşanmaz kılınır iken kayıtsızlık vaaz ediliyor. Dönüşümü, mutlak nihai ve keskin bir halde teslimiyetçiliği öne çekerek ilerleyen / kuran bir aklın esiri olunan yerde bunlar hiç olmuyormuş gibi hiç aralıksız hayat yönlendirilmeye devam olunuyor. Teslim olun! Onca yara yinelenirken ve daima güncellenirken, yeniden imal edilirken ekranlardan sokaklara belirgin bir halde ulu orta kayıtsızlık salgını var ediliyor, alışın bu hallere buyruluyor. Cerahat ve cürüm eksiği gediği olmaksızın yinelenirken oluşturulan kuşatma bu hamleyle beka kılınmak isteniyor şimdilerde. Yirmi üçüncü yılına ilerleyen iktidar şablonunun sunduğu hemen her tahayyül o kayıtsızlık iklimini güncelliyor artık. Devamlılığı sağlama alınan iktidar pratiği için tüm o hayatın ehven olandan uzaklaştırılması kesintisizdir. Bir yol haritasına ihtiyaç olmadan, kalmadan tahakküm ve tehdidi yineleyerek dönüşümü eskiyi birebir taklit ederek var eden bir iktidar refleksi o kayıtsızlığı çoğalttıkça gücünü, aldığı darbelerden çıkışını da var ede gelir. İktidar nihai anlamda kayıtsızlığı çoğalttıkça kırılmayı var eder, kendini sağlama alır. Sanılanın ötesinde bir hızla birlikte her gün apayrı tarumar ediliyor artık. Müşterek bahsin, demokrasi idesinin, hürriyet tahayyülünün hiçleştirilmesi kesintisiz kılınıyor.
Her şey kalın bir perdeleme çabasının ardına saklanıyor bu menzilde. Sekiz yaşındaki ol Narin Güran’ın katledilmesinden sonra çıkagelen adalet yarım kalmayacak, katiller er ya da geç bulunacaktır sözlerine rağmen, bir kere daha aleni olan bir cinayet failleri mutlak iktidarın mimli bir şahsiyetinin de çabalarıyla birlikte örtbas edilme yoluna girilir. Ne ol yaradan haber vardır, ne de tek satır ne oldu da bir çocuğa kıyıldı bir kere daha bu menzil, şu sahnede ona dair bir bahis. Yönelimini herkese kucak açarak var ettiğini bildiren bir yönetim katının, partisinin var ettiği mültecilere kol kanat geriyoruz, onlarsız olmaz bu yer şu ülke sayıklamasının da on beş yaşında Gaziosmanpaşa’da katledilen, Abdullatif Davvara’nın 18 ile 20 yaşları arasındaki beş insanımsı varlığın tutuklanması dışında sahi bir adalet tahayyülüne yer var mıdır? Kayıtsızlık, onlar da buralara gelmeseydi, ülkemiz bize ancak yetiyor, kendi başlarının çaresine baksalardı bahislerinden korkakların sonu ödlek ördekler gibi katledilmektir, iyi olmuş diye bildire duran çevrimiçi sanal agoraları kaplayan nidaların ortasında var edilen bir çürümedir. İktidarın savunduğu arka kolladığı falan söz konusu değilken, sırf sermayenin ucuz iş gücü olarak gördüğü, etinden sütünden ve dahi sigortasıyla gündelik rızkını arzu ettiği gibi delik deşik ettiği, hiç kılabildiği eleman açığı için kullanıla gelenlerin katledilmelerinden sonra ortaya çıkan imgedir mesel bütün bu ülke dahilinde. Bir kere daha hayatın hiçleştirilmesi gailesinin ulaştığı korkunç boyuttur sorun. Tümüyle inkar edilmiş hayatları göz ardı edebilme cüretinin vardığı eşiktir mesele. Kayıtsızlık çoğaldıkça, elini korkak alıştırmayan cerahat erkinin birbirini doğrayan memleket sahiplerinin yeniden diğerlerine / ötekilerine saldırma cüretini var etme halidir güncel pratik, hakiki sorun. Görebilene, görmek isteyene.
Gazete Duvar’dan aktaralım: “Gazeteci Metin Cihan, Türkiye, İsrail ve Katar ordularının üretici firmalarının, Azerbaycan'da birlikte fuar düzenlediklerini öne sürdü. Metin Cihan, sosyal medya hesabından paylaştığı şu iddiayı gündeme getirdi:
"Böyle bir dönemde, İsrail işbirlikçiliğinde geldiğimiz nokta şöyle: İsrail'in katliamları artarak devam ederken, Türkiye-İsrail-Katar orduları üretici firmaları Azerbaycan'da güle oynaya askeri fuar düzenliyorlar. Baykar'ın ortak sponsor olduğu IAI, İsrail ordusunun savaş uçaklarını ve silahlarını üreten şirket. Özel şirket bile değil. İsrail devlet şirketi."
Metin Cihan'ın alıntıladığı uluslararası yayın kuruluşu Global Defence Insight ise mesajında şöyle yanıt verdi: "Bu etkinlik Türk firması Baykar, İsrail firması Israel Aerospace Industries (IAI) ve Katarlı savunma müteahhidi Barzan Holdings tarafından desteklenmektedir."
Bayraktar: False Flag Operasyonlarına Alışığız
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, sosyal medya hesabından Baykar'a ilişkin gündeme gelen iddialara yanıt verdi.
Bayraktar, paylaşımında, "Bugüne kadar İsrail'den tedarik edilen Heron'ların veya yurt dışından milyarlarca dolar ödenerek alınan diğer askeri ürünlerin eleştiri konusu olduğunu gördünüz mü? Sosyal medyada bu konular hakkında bir tartışma yapıldığını hatırlıyor musunuz?" ifadelerini kullandı.
20 yıl önceki savunma sanayiden örnek veren Bayraktar, Türkiye'nin İsrail'den Heron insansız hava araçlarını aldığını belirterek; "Yerli muadillerine göre 5-10 kat daha fazla maliyetle temin edilen bu sistemler, hem yüksek maliyet hem de operasyonel zorluklar çıkarıyordu. Türkiye bu araçları kullanırken birçok problemle karşılaşıyor ve çözüm dahi bulamıyordu" dedi.
Aradan geçen 20 yılda Türkiye'nin bu alanda devrim niteliğinde adımlar attığını savunan Bayraktar'ın paylaşımının devamı şöyle:
"Bugün en ileri teknolojik kabiliyetlere sahip SİHA'ları üretiyor ve ihtiyaçlarımızı çok daha maliyet etkin şekilde karşılıyoruz. Dahası Türkiye bu alanda dünya pazarının lideri konumuna geldi. Kardeş ülke Azerbaycan'daki ADEX Uluslararası Savunma Fuarı'nda Türk firmalarının dominant bir rol üstlenmesi ve büyük sponsorlar arasında yer alması da bu başarının en somut göstergesidir. Bu gelişmeden ancak gurur duyulabilir. Sosyal medyada bize karşı yürütülen 'false flag' operasyonlarına alışığız. Ülkemizin milli kazanımlarını sosyal medya operasyonlarına kurban ettirmemeye kararlıyız."
Baykar’ın Başında Erdoğan’ın Damadı Var
TSK için İHA ve SİHA üreten Baykar Holding'in yönetim kurulu başkanlığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar yapıyor.”
Gurur en olmayacak şeylerden var edilebiliyor bu sahnede. Bayraktar efendinin Baykar şirketi tam da bu kayıtsızlık ekseninin suna geldiği ihtimalleri de kovalayarak Filistin’in haklı davasını savunuyor görünürken kapalı kapılar ardında ölüm kusan makinelerin sahne aldığı bir etkinlikte, İsrail devletinin resmi kurumuyla arzı endam eylemekten kaçınmıyor. Tümüyle çirkefliği ele alıp dün hemen her şeyi onlardan temin ederken, bugün yüzde doksanı yerli / milli(!) olarak var edilebiliyor dediği şeylerin ardından iş tutma hevesinin kesilmez iştahını savunurken gururdan bahis açabiliyor kendileri. Tümü ve bütünüyle ortaya çıkan imge salt bir firmanın var ettiği ölüm makinelerine dair tasvir, tahayyül değil aynı zamanda, benzeş ve bir örnek olagelen kurumsallaştırılmış kötülüğün her nasıl ülke / sınır tanımadan ortaklıklara devam olunduğunu da gözler önüne serer. Ol İsrail firmasının suna geldiği yıkım her nasıl Filistin’den bütün Ortadoğu’ya ölümü sunup dururken, Baykar’ın da Rojava’da işgal edilmiş topraklardan, fazla uzağa düşmeden birkaç yıl evvelki Nagorno Karabağ savaşında altı bin Ermeni’nin, onun yarısına yakın da Azeri’nin canına mal olan bir kırımdaki etkin “savaş suçu” ortaklığını bildirir. Kim sorgulayacaktır tabi, devletlinin damadını, milli ve yerli eline kan oturmuş sermayedarını değil mi? Tümüyle aynıların birlikteliğinde cerahat güncellenirken dert etmeyin buyrulur, daha nasıl dert edinilmez ki sual edilmezken, Bayraktar efendinin üste çıkma çabalarının tüm o hazin temsili de zaten her şeyi meydana sermektedir, görebilen için ne acı tecrübedir insanlık için ise vahim olanın tescili.
Ölümün yıkıcılığının, hayatın zehir edilmesinin, dünün ayrı günün apayrı çürütülmesinin sahnesi kılınıyor gündelik. Yitirilmiş olanın sınırsızlığı, daha da zayi edilecek olanların artık kesilmeyen iştahına kendini kaptıran muktedirler elinde hayat imgesi paramparça ediliyor. Her gün başa sarıyor, her an yeniden sınırları belirgin kılınıyor. Kayıtsızlık ele alındığından bu yana, sürgit yinelenen her tahayyül biraz daha eksikli bir hayat imgesini var ediyor artık. Laf olsun diye değil, aynıların birbirlerinin tıpkı basımlarını ağırladıkları, eğlendikleri, üstümüzden geçindikleri, yersiz, nedensiz, sebepsiz çürümeye hepimizi mahkum kılmayı kendilerine hak bildikleri bir zemin gerçeğe dönüştürülüyor. Bunca fecaat içinde sahici, kalıcı, o aklı geriletecek bir itiraz söz konusu edilebilecek midir? Sıradan insanın hayattaki hakları talan edilirken, canı eksiltilirken, günü kapkaranlık kılınırken, cürme rehin bilinirken, sözü çalınırken... her şey yağmalanırken... sahiden!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Losing The Last Rights – 2021 – Oil On Canvas – Stamatis LASKOS via This Is Colossal
Meramda Paylaşılan Haber
Haluk Bayraktar'dan İsrail'le İş Birliği İddiasına Yanıt: Milli Kazanımları Operasyonlara Kurban Ettirmemeye Kararlıyız - Gazete Duvar https://www.gazeteduvar.com.tr/baykar-genel-muduru-bayraktardan-israille-is-birligi-iddialarina-yanit-milli-kazanimlari-operasyonlara-kurban-ettirmemeye-kararliyiz-haber-1723959
#meram#mesel#yıkım#tahakküm#günce#söz#hayat hakkı#akış#genel#çürüme#kör karanlık#karanlık çağ#akp#neo-türkiye#başkalaşmak#kelam#demokrasi#ide#yara#değini#insanlık#yol nereye!#siyasa#biyopolitika
0 notes
Text
Telegram kriptolarında çöküş: TON ve DOGS spekülasyonların ortasında
Telegram ekosistemine ait kripto paralar TON ve DOGS son zamanlarda fiyat çöküşüyle karşı karşıya. DOGS airdrop sonrası düşerken, Telegram kurucusunun tutuklanması ile bir dizi spekülasyonun ortasında kalan Toncoin, altı ayın en düşük seviyesine gerildi. Piyasa değeri açısından yalnızca son bir günde yüzde 2’den fazla değer kaybeden altcoin, satış baskısı altında destek bölgelerini test ediyor.…
0 notes
Text
2012 yılında Hindistan'da İsa Heykeli'nin ağlamaya başladığı söylentileri bir anda kilise ve heykeli popüler hale getirmişti..
Mumbai'de bulunan bu kilisede İsa heykelinin göz yaşları süzülerek heykelin ayaklarından aktığı söyleniyordu ve binlerce kişi mucizeyi kendi gözleriyle görmek için bölgeye akın etti..
İlahi suyun körlükten kansere kadar herkesi iyileştirdiği söyleniyordu..
Farklı dinlerden yüzlerce insan, kendilerini iyileştireceği umuduyla her gün isanın ayaklarından süzülen bu suyu içmek için kiliseye akın ediyordu..
Hindular, Müslümanlar ve Hıristiyanlar suyun üzerlerine akmasını sağlamak için heykelin ayaklarının dibinde dua etmeye geliyordu..
İnsanlar suyu içtiklerinde İsa'nın varlığını içlerinde hissedebildiklerini ve gittikleri her yerde ondan bir parçayı yanlarında taşıdıklarını hissettiklerini söylediler..
Sanal Edamaruku adında Hintli bir rasyonalist araştırma yapmak üzere kiliseye davet edildi ve mucizenin kaynağını hızla buldu..
İsa'nın ayaklarından damlayan suyun tesisattaki arızadan kaynaklandığı ortaya çıktı..
Binanın arka tarafındaki kanalizasyon sistemine bağlanan borudan heykelin üzerine su damlıyordu..
Sanal'ın konuyla ilgili televizyonda yaptığı açıklamanın ardından Hindistan'daki Katolik Laik Forumu, kendisini Katolik Kilisesi ile alenen alay etmekle suçlayarak küfür yasaları uyarınca tutuklanması çağrısında bulundu..
Sanal Edamaruku üzerine o kadar tehdit ve baskılar arttı ki, 2012 yılında Hindistan'dan ayrılarak Finlandiya'ya kaçmak zorunda kaldı..
Not: Asla fanatiklerle uğraşmayın.. Ülkenizi terk etmek zorunda kalabilirsiniz..
0 notes
Photo
(Haftalık kripto bülteni (31 Ağustos 2024).Geçtiğimiz hafta, ABD tarafında açıklanan verilerden daha çok Telegram CEO’sunun tutuklanması gündemdeydi ve piyasanın hareketleri bu gelişmeye göre şekillendi. İşte sizin için derlediğimiz geçtiğimiz haftanın öne çıkan gelişmeleri… gönderdi)
Haftalık kripto bülteni (31 Ağustos 2024).Geçtiğimiz hafta, ABD tarafında açıklanan verilerden daha çok Telegram CEO’sunun tutuklanması gündemdeydi ve piyasanın hareketleri bu gelişmeye göre şekillendi. İşte sizin için derlediğimiz geçtiğimiz haftanın öne çıkan gelişmeleri… https://devrimcidinnno.wordpress.com/2024/08/31/haftalik-kripto-bulteni-31-agustos-2024-gectigimiz-hafta-abd-tarafinda-aciklanan-verilerden-daha-cok-telegram-ceosunun-tutuklanmasi-gundemdeydi-ve-piyasanin-hareketleri-bu-gelismeye-gore-s/ Haftalık kripto bülteni (31 Ağustos 2024).Geçtiğimiz hafta, ABD tarafında açıklanan verilerden daha çok Telegram CEO’sunun tutuklanması gündemdeydi ve piyasanın hareketleri bu gelişmeye göre şekillendi. İşte sizin için derlediğimiz geçtiğimiz haftanın öne çıkan gelişmeleri…
0 notes
Text
Kavgaya karıştı, yerine kayyum atandı
Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı kırsal Ortaklı Mahallesi muhtarı Mustafa Yılmaz’ın kavgaya karışıp tutuklanması sonrası kaymakamlık tarafından yerine bir memur görevlendirildi. Mazıdağı ilçesi kırsal Ortaklı Mahallesi’nde Muhtar Mustafa Yılmaz ve beraberindekiler ile mahallede oturan Abdurrahman Aksoy (45) arasında su sondaj kuyusu nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede taşlı, sopalı…
0 notes
Text
Edirne Keşan'a İstanbul ve Bursa'dan iki ayrı hizmet aracı geliyor
https://pazaryerigundem.com/haber/191294/edirne-kesana-istanbul-ve-bursadan-iki-ayri-hizmet-araci-geliyor/
Edirne Keşan'a İstanbul ve Bursa'dan iki ayrı hizmet aracı geliyor
Edirne’nin Keşan ilçesinde toplanan yerel belediye meclisi, İstanbul Büyükşehir’den itfaiye aracını 10 bin lira bedelle satın almak, Bursa Osmangazi’den asfalt yol bakım aracını devir yoluyla almak üzere Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan’a oy birliğiyle yetki verdi.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Edirne’de Keşan Belediye Meclisi’nin 2024 Kasım Ayı olağan toplantısı gerçekleştirildi. Keşan Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan’ın başkanlık yaptığı mecliste, belediye hizmetlerinde kullanılmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Osmangazi Belediyesi’nden alınacak iki taşıtın satış ve devir işlemleri konusunda Başkan Özcan’a yetki verildi.
Keşan Belediyesi’nce, özel amaçlı İtfaiye aracı ihtiyacı ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yapılan başvurunun olumlu sonuçlandığı belirten Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Satın Alma Dairesi Başkanlığı’nın ihtiyaç fazlası olduğu belirtilen MAN marka, 1 (bir) adet Özel Amaçlı İtfaiye aracının, satış protokolünde belirtilen şartlarda ve 10 bin TL bedel ile Keşan’a na verilebileceği bildirildiğinden söz konusu taşıtın kabulü ve protokol yapma, aracı teslim alma ile diğer tüm resmi işlemlerinin tamamlanması için Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan’ a veya görevlendireceği bir personele yetki verildi.
Mecliste ayrıca Keşan Belediyesi hizmetlerinde kullanılmak üzere asfalt yol bakım aracı için Bursa Osmangazi Belediyesi’ne yapılan başvurunun kabul edildiği aktırıldı. 16 KZ 357 plakalı BMC marka 1 (bir) adet Asfalt Yol Bakım aracının, devir yolu ile Keşan Belediye Başkanlığı’na verilebileceği bildirildiğinden söz konusu aracın belediye devrinin kabulü ve protokol yapma, aracı teslim alma ile diğer tüm resmi işlemlerinin tamamlanması için Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan görevlendirildi.
Olağan meclis toplantısında ayrıca gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından dilek ve temenniler bölümünde CHP Grup Sözcüsü Aydın Meriç ise, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması kararı ile ilgili olarak CHP Genel Merkezi tarafından hazırlanan metni okudu. CHP’liler, hukuksuzluk sona erene kadar, halk iradesini korumak için meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda seslerini büyüteceklerini belirtti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Mehmet Ali Erbil tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi, eski sevgilisi gözyaşlarını tutamadı
İstanbul’da ‘yasadışı bahse teşvik’ iddiasına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan sunucu Mehmet Ali Erbil, tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bu sırada Mehmet Ali Erbil’in kızı Sezin Erbil ve eski sevgilisi Gülseren Ceylan gözyaşlarını tutamadı. İstanbul’da “yasadışı bahse teşvik” iddiası üzerine gözaltına alınan aralarında Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç’ın da…
0 notes
Text
0 notes
Text
Sesli Meram #473 - Yersiz Yurtsuz (26.08.2024)
"Sokakta ses verebilen, yasaklara dair konuşmayı başaran insanların da hallerinin nasıl da birdenbire bir toplumun önünde yem edilmek olduğu Dilruba Y.’nin başına getirilenlerden görünür olacaktır. Instagram adlı sosyal medya platformunun nedenlere bağlı / şartlara doğrudan ilintili olmadan kapatılabilmesinin yolunun bir kez denendiği, tüm suçlamaların yeniden kurum / halka mal edildiği bir zeminde “devletin” bir kere daha eleştirilemez olduğu vurgusuna tutunulur. Sokağa düşmüş olagelen itiraz hakkının, kısıtlı ancak birkaç cümle ile var edilebildiği zeminde bunu yapan insanların haklarının talan edilmesi Dilruba Y örneğindeki gibi seri bir biçimde tutuklanması, jet hızıyla iddianamenin hazırlanması ve yaşatılan korkunç hak gasbından belirgin olur. Tümüyle ve akamete uğramamış bir linç tertibatı güncellenir. İtiraz hakkının, eleştirel bakışın sadece o Siyasal İslam ile ırkçı / faşist takıma mahsus bir hak olarak görüldüğü zeminde şu aşağıdaki birkaç cümle suç için yeterli görülür. Instagram'a getirilen erişim engeliyle ilgili düşünceleri sorulunca verdiği cevapta “21. yüzyılın göbeğinde kalkıp da parlamenter sistemden çıkıp koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni tek adama verirsek o da böyle babasının çiftliği gibi kullanır” dediği için gözaltına alınıp tutuklanır. Fıkra bitti." sesli meram
podcast image credit: shatterdlens6i-2014-matthieu boucherit-slash-paris
#sesli meram#durum#günce#hayat ne olacak#türkiye gerçeği#biyopolitika#demokrasi#adalet#özgürlük#akp#iktidar#tahakküm etme#yıldırı#zor#azınlıklar#tehdit#karabasan#düşmanlaştırma#politikmeram#anlam#anarşizan#nefret söylemi#politik mücadele#sözcükler#kötülük sarmalı#hayat nereye#mücadele#sözhakkı#deneyselişler#demokrasinereye!
0 notes
Text
Toncoin zorluklarla karşı karşıya: TON fiyatı yeniden 6 dolara ulaşabilir mi?
Telegram kurucusu Pavel Durov’un tutuklanması ile büyük bir darbe alan Toncoin, aktif kullanıcı sayısındaki artışla gündeme geldi. Tutuklanma ardından yüzde 25’lik sert bir düşüş yaşayan altcoin, Durov’un mesajı ile bir miktar toparlama göstermesine rağmen CoinMarketCap sıralamasına göre 10 sıraya geriledi ve piyasa değeri açısından TRON coinin gerisine düştü. Aktif adreslerdeki artış ve DOGS…
0 notes