Tumgik
#mesafeli ilişki
asli-ask · 1 month
Text
Tumblr media
Kim dikişir benimle
https://t.me/kanallar181
122 notes · View notes
waysenur · 1 year
Text
sevgilim yine yeniden yazıyorum sana ama bu sefer çok başka duygularla...
içimde buruk bı hüzün var böyle gözlerim dolu dolu ama mutluluktan. sırf sen varsın diye mutluyum seninleyim diye mutluyum ben.
şimdi benim hayatıma hoşgeldin hayatımın geri kalanı, benim ailem benim geleceğim, benim efem. hoşgeldin,iyiki geldin sanki sen gelince tamamlandı tüm yarım kalan duygularım tüm eksiklikler sen gelinceye kadarmış, aslında dünya güzel ama insanlar kötüymüş sen bana istisnalar olduğunu da öğrettin meğer insanlar da iyiymiş insanlarda sevebilirmiş-bazilari- ben sevebilimişim bana bunu öğrettin öyle gelip geçici değil ciddi ciddi sevebilirmişim sevdim çok sevdim iyiki de sevmişim. Sen evet sen şimdi hayatıma hoşgeldin hayatımın geri kalanı sensiz devam etmek istemeyeceğim bı yoldayım sen olmazsan geri de donemeyecegim bir yol sensiz devam edemeyeceğim bı yol.
seni kaybetmekten hep korktum ama şimdi korkmuyorum seni kaybetmeyeceğimi biliyorum bı başkasına gitmeyeceğini bizim ayrılmayacağımızı biliyorum *bizi ancak ayırırsa ölüm ayırır gerisi yakışı kalmaz bu aşka.* ancak ben yine korkmuyorum sen ölemezsin sen yok olmamalısın, olmayacaksın. biz büyüyeceğiz hayallerimizin hepsini bir bir gerçekleştirip ikimiz de buruş buruş olana kadar el ele aynı yatakta yatacağız o yatakta son nefesimizi vereceğiz ne sen bensiiz ne ben sensiz kalacağım bunun mümkünatı yok. *Melekler ölmez sen bir meleksin.* başka açıklaması olamaz zaten sen benim bebeğim benim meleğimsin bembeyaz teninin altında yatıyor herşey ve ben bunu görüyorum. İlk gördüğüm andaki gibi, hâlâ aynısın gözümde biraz büyüdün belki azıcık ama hâlâ bebeksin benim bebeğim. Benim papatyam bazen günbatımı'm benim çiçeğim *sen güzel olan herşeysin aslında.* örneğin en güzel şiirler senin için en güzel şarkılar, kitaplar, resimler senin içinmiş gibi, öyle de değil mi? sen mükemmel bişeysin belki farkında değilsin. Seni ilk gördüğümde dedim ki: evet bu işte bu benim hayatımın geri kalanı bunu beğendim bunu alacağım" aldım. artık benimsin benimlesin ve ben bundan çok memnunum ya sen? Sende memnunsun eminim buna. çok başka geldin gözüme çok başka hayır ben mi abartıyorum?
hiç sanmam.
sen cidden mükemmel bı parçasın sen şanssın sen benim geleceğimsin. *Nilperim'in babası. hayatımın geri kalanı.*
iyiki sen! koca bı sene sıfır ayrılık. İşte bu gerçek bı başarı (çünkü ben ayrılık sonrası tekrar birlikteliğie iyi bakmıyorum sanmıyorum eskisi gibi olmaz.)
Biz bunu başardık bir kere olsun başkasına kaymadı gözüm, *hep sana ait hissettim hep sana aittim.*
*şimdi sen hayatıma hoşgeldin, hayatımın geri kalanı*
24 notes · View notes
gunesnew · 1 year
Text
:(
33 notes · View notes
zayiflamamlazim · 8 months
Text
Başım ağrıyor, gözüm daha doğrusu. Başparmağım acıyor. Bir çok şeyi yazmak anlatmak istiyorum. Anlatmaktan da yorulur muyum, rahatlar mıyım bilmem. Ş ile olan yolumuza son sürat devam ediyoruz. Neydik, ne olduk? Bu süreçte ailem o kadar yıprattı ki beni. Malum kışın zaten benim evimde kaldılar. Babama banka kartımı verdim. Evin ihtiyaçlarını alsınlar diye. Biraz da sus payı olarak gördüm bence. Her akşam eve geldiğimde bir çok boş sorular ile beynimi yediler. O niye böyle şu niye şöyle 50 tane gereksiz ve saçma sorular ile muhattap oldum. Bana sürekli savunma yaptırmak zorunda bıraktılar. Her günden nalet ettim, eve gelirken içim huzursuz oldu. Ş ile aram bozulacak diye endişelendim. Kafama saçma sapan düşünceler ektiler. Daha ortada bir şey yok düğün takısı konuşmaya başladılar. Karşı taraf da yapmayacak insanlar değil. Bunu söyleyince sen onların kızı olmuşsun, bizi silmişsin, zaten kafanda bitirmişsin, biz kimiz ki diye yalandan tribe giriyorlar. Ben ise kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Babam sürekli para hesabı yaptıkça midem bulandı. Evdeki iğneyi dahi kendi kazandığım para ile ben aldım, aylarca kredisini ödedim her şeyin. Ama şimdi sanki evimi onlar düzmüş gibi karşı taraf onu bunu yapsın diye bekliyorlar, bir de "yapmaz isem değersiz olurmuşum" masraf edince mi değerli olacağım? Bir insan evladına nasıl böyle bir öğüt verebilir. Gittiklerinde tekrar gelmemelerini söyledim. Annem de iki de bir Ş ile beraber olacağımdan korkuyor. Zamanında cinsel eğitimi bırak regl olmanın ne demek olduğunu bile öğretmeti akıl edemeyen annem zevk alırım diye o kadar korkuyor ki kaç kere utanmadan babamın yanında saçma sapan cümleler kuruyor. Tövbe estağfurullah. Bu bilinçaltıma işleyecek ve ileride bundan dolayı psikolojim daha çok etkilecenek diye çok korkuyorum.
Her şeyin haricinde, kendi kendilerine mekan bakıp bana 4 5 saat içerisinde karar vermem konusunda çok büyük baskı yaptılar. Alternatif nedr diye bile bakamadan ayarlandı. Sonra karşı tarafı aramışlar hemen siz de ayarlayın diye. İnsanları zorda bıraktılar. Şimdi ise "Ne güzel işte ayarlandı" diyebiliyorlar.
Annemin babamın çocuk, evlat yetiştirmekten hiç haberi olmadığını biliyordum, görüyorum. İnsan bir şeyler öğrendikçe daha çok anlam verebiliyor. Zaten ergenliğe kadar büyük hatalarınız var bir de bu süreçte aynı kalıpları neden tekrarlıyorsunuz? Babam hala evlenince ona para gönderip göndermeme derdinde. 30 yıldır yaptıramadığı ev var. Kendimi bildim bileli bu öyle. Benim 15 16lı yaşlarıma kadar her gün ayyaş gezen babamın şimdi aklı başına geldi. Geçen aklıma bir anım geldi, ağlamamak elde değil ki?
Ben lisedeyim, lise 1 olması lazım. Annem yok o ay evde. Babam gece 2de kendisi ile beraber 2 sarhoşu daha eve getirmişti. Abim de vardı, uyuyordu. Babam beni çağırdı, o 3 sarhoş adama kahve yaptırdı. Tepside servis yaptırdı. Sonraki gün de sakın bunları annene anlatma diye tembih etmişti. O zaman her gün kavga ettikleri için yine öyle olacak diye günlerce çok korkup hiçbir şey dememiştim. Şimdi ise kendisinin 10 yıl major depresyonda olduğunu o dönemleri hiç hatırlamadığını felan söylüyor. Öyle ya da değil. Bunun ceremesini abimle ben çektik. O dönem kendisi gezip tozup har vurup harman savurdu. Şimdi ise sanki yatırım borsası hesabıymışız gibi bizden beklenti içerisine giriyor. Annem ise zaten her gün ya babaannem ile ya da babam ile kavga ederdi. Bizi de çok döverdi. Karşılık verip gücümün yettiği güne kadar beni dövdü. Tabi ki karşılık verecektim. Sırtımda odun kırıldığını zamanı ben biliyorum. Burda oldukları süre boyunca, beraber kaldığımız süre boyunca zaten iş yerinde full stresli olan günümün gecesini de zehir ettiler. Gizli gizli yürüyüşe çıkıp kalıp kalıp çikolata yedim. Ona da çok karışırlar çünkü. "giydiğin hiçbir şey olmaz, çok yeme" "çirkin görünürsün yeme" "elbise giyceksin yeme" "böyle gelin olmazz yeme" bir kere bile kızım sen her halinde çok güzelsin cümlesini duymadım ki..
Sevilmeye alışmam çok zor oluyor. Bazen gerçek mi? Ş beni seviyor mu? Ben sevilecek biri miyim? Tüm bunları nasıl geride bırakıp bir aile kuracağım? Vücudumu beğenir mi? Karnım, göbeğim, ameliyat kaza izlerim? Ailemle iletişim şeklim sadece kavga etmek. Bu yüzden asla bir arada kalamıyoruz.
Kendimi iç kavgada sakinleştirip Şye bunların hiçbirini yansıtmıyorum. Ağlıyorum, gözlerim doluyor. Ş bana sesini yükseltince gözlerim doluyor hemen, ağlıyorum. Kimbilir kafamda hangi dönemi yeniden yaşıyorum?
5 notes · View notes
serixx · 1 year
Text
Aylardır birini iyileştirmeye çalışıyorum , hikayenin sonunda ben hasta oldum..
2 notes · View notes
sonergumus-blog · 14 days
Text
Bir ilişkiye duygusal yaklaşırsan elindeki tüm kontrolü kaybedersin
0 notes
shahinelected · 7 months
Text
Acı gerçekler! Defalarca böyle olaylarla karşılaşdığım için paylaşdım!
#shahinelected #ilişkiler #ilişkipsikolojisi #psikoloji #psikolojieğitimleri #erkek #erkekler #kadın #ihanet
0 notes
minikblogger · 8 months
Text
1 note · View note
Text
Unutmayacağım, B. Hıçkıra hıçkıra ağladığım geceyi unutmayacağım. Hıçkıra hıçkıra attığım ses kayıtlarına verdiğin tepkileri unutamayacağım. Gözümden kan geldiğini unutmayacağım. Arkadaşlarımın, "kendini bitirdin," sözlerini unutmayacağım. O geceyi unutmayacağım. Senin hiçbir şeyin olmayışlığımı kabullendiğim geceyi unutmayacağım, B. Gelsen affedeceğim ama unutmayacağım.
0 notes
kalbimdebirfirtina · 2 years
Text
Çok şey söyledim sana, sessiz de kaldım. Sen bensiz kalmayı tercih ettin sevgilim. Ben sessiz kaldıkça sen bensizliği tercih ettin. Ben her daim seninle olmaya hazırken sen yalnızlığı tercih ettin. Umarım mutlusundur gittiğin yerde ve yanındaki insanlarla. Ama ben sensiz hiç iyi değilim ve olmaya da niyetim yok bil istedim.
1 note · View note
bilmece · 9 days
Text
Yargı reis yaşadığım geçmişime dair bir aydınlanma geldi yine, paylaşıyorum:
Dün okuduğum kitapta taze bir çift ellerini, gözlerini birbirinden alamıyor, öpüşmelere, sevişmelere doyamıyor, her daim birbirlerinin yanında olmak istiyorlardı. Okurken eridim bittim, özlem duydum ve ah keşke diye iç geçirdim epeyce.
Derken bir anı geldi zihnimin ön saflarına, sessiz ve sinsice, kitapla arama girdi ve onu görmemi bekliyor: üniversitenin ilk yılları, oda arkadaşımın bir sevgilisi var. Aşk, arzu ve istek dolular, ne zaman grupça bir yere çıksak yan yanalar dip dibeler. Ardı arkası kesilmeyen minik dokunuşlar, okşamalar, arada öpücükler. Asla haz etmiyoruz diğerleri olarak. Kıza kızıyoruz arkadaşımız olan o olduğu için, bu kadarı da olmaz diye isyan ediyoruz, ay bu da bir sevgili yaptı arkadaşlarını unuttu gitti diye hayıflanıyoruz. Bizde her zaman arkadaşlık daha önceliklidir diyor, kendimizi ondan daha etik daha düzgün daha yaraşır bir yerde görüyoruz. Biz olsak bu dengeyi kurabilirdik diyor, onun bu kendini kaptırmasını zayıflık olarak addediyoruz. Hatta bir süre sonra bu rahatsızlığımızı kıza da söyledik ve bir miktar mesafe girdi aramıza.
O zamanlar kendimi yükseklerde ve haklı görürken fark etmediğim şey içimdeki kıskançlıkmış. Ben böyle bir ilişki içinde olmadığım için, olsam da özgürce sevip sevilmeye kendimi açamayacağım için, sevdiceğimle öpüşüp koklaşsam elalem ne der diye düşüneceğim için duyduğum kıskançlık. Olmak istediğim kişiyi karşımda gördüğüm için.
Şimdilerde karşılıklı yoğun duyguların ne kadar şans eseri ve geçici olduğunu biliyorum. Tadını çıkarmak gerektiğini ve gerçek arkadaşlığın sen bu yaşadığın sarhoşluktan hemen şimdi sıyrıl ve dikkatini bana ver demek olmadığını.
Bu büyülü hislerde kendimi kaybetmeyi isterim yine. Umarım.
21 notes · View notes
izmirinnegesi · 8 months
Text
Çok uzak mesafe ama çok iyi ilerleyen bir ilişki ve beraberinde gelen bir sürü imkansızlık…
63 notes · View notes
zayiflamamlazim · 1 year
Text
Her şey fazla geliyor yine. Bir şekilde Ş ile mesajlaşmaya başladık. Kendimi alamadım, kendime itiraf edemesem de onu özledim. Balkonda oturuyorum şimdi, avazım çıktığım kadar bağırmak istiyorum. Ondan vazgeçemiyorum işte. Bu kadar basit. Söylüyorum herkes rahat etsin. Kendine saygısı olmayan bir şeyim demek ki.
Dün gece sabah 4e kadar oturduk. Bir ara ayrıldık işi vardı o ara da mesaj atmış. Ben de cevap attım gördü ve cevap yazmadı. Yazacak biliyorum ama benim bunu bekliyor olmam ne olacak? Sevgilisi olduğunu sanmıyorum benimle bu kadar zaman geçiriyor çok kez ima ettim. Yok sonucuna vardım. Rüyamda bile onu gördüm ve başkasından mesaj gelmişti.
O kadar kimsem yok ki, duygusal boşluğumu tamamen onunla doldurdum. Bunları kendimi ikna etmek için söylemiyorum ama hu ÖYLE!
Dün beni tam ağlamak üzere iken yakaladı. Ve bırakmadı. Şimdi oturdum ağlıyorum neden benim başıma gelenler böyle?
O bana mesaj atınca mükemmel hissediyorum. Günümün güzel geçmesi buna bağlı gibi. Sürekli bildirim bekliyorum. Herkese söylemek istiyorum ama aynı zamanda kimseler bilmesin.
Ne olacak bilmiyorum. İçgüdülerime fazla mı güveniyorum? Tüm kırmızı alarmlar varken.
Sonbahar geldi. Kasımda aşk başkadır mı oynayacağız?
Peki birbirimizle ne oynuyoruz?
0 notes
Text
Sevgilimin Amına Boşalırken Annesi Gördü! (1) (Ertunç 24 Y., İzmir)
Lisenin son senesinde sevgilimle güzel bir ilişkimiz vardı. Yaşına göre oldukça olgundu sevgilim, ben de öyle bir yapıya sahip olduğum için ilişkimiz çok güzel gidiyordu. Üniversite sınavları açıklandığında, sevgilim yaşadığımız şehirde kalmış, ben İzmir'in yolunu tutmuştum. Ailemle de tanışıyordu sevgilim, ama ailem bu şekilde bir ilişkiyi devam ettireceğimi düşünmüyordu.
Tek başıma ev tuttum İzmir'de. Üniversite hayatıma alışmaya çalışıyordum, ama çok tanıdığım yoktu. Üstelik yalnız yaşamaktan sıkılıyordum. Sevgilim geliyordu İzmir'e, bir gece bende kalıp ertesi gün dönüyordu geri. Bazen ben gidiyordum, görüşüyorduk sevgilimle. Ancak, uzun mesafe ilişkileri yürümez diyen ailem haklı çıkmıştı. Telefonda bitmek tükenmek bilmeyen kavgalarımız sonucu, bir gün sevgilimin yanına gittim. O gün ayrılık kararı almıştık, İzmir'e geri döndüm.
Günlerim derslere girmekle geçiyordu. Okul ve ev arasında gidip geliyordum. Gerçekten etkilemişti ayrılık beni. Bir süre sonra, yavaş yavaş ister istemez arkadaş edinmeye başladım. Davet edildiğim bir arkadaş ortamında Ekin'le tanıştım. Ekin'de sanki ayrıldığım sevgilimi buluyordum, inanılmaz derecede olan benzerliği yüzünden beni kendine çekmişti. Aynı esmer yüz, aynı boy, gören kardeş sanırdı Ekin'le eski sevgilimi. Ekin'le flört etmeye başladık, bir süre sonra artık el ele geziyorduk her yerde. Çıkma teklifine gerek bile kalmadan sevgili olduğumuzu bir arkadaş ortamında öpüştüğümüzde anlamıştım. O günün devamında Ekin bende kalmıştı. O gece çok ateşli bir seks yaptık, ama sanki seks yaptığım kız Ekin değil, eski sevgilimdi.
Okulum yaz tatiline girdiğinde ben İzmir'de kalmaya karar vermiştim. Psikolojik olarak kendimi Ekin'i sevmeye zorluyordum. Annemler her ne kadar çağırsa da, gitmek istemiyordum. Çünkü o şehir zaten küçüktü ve her yerde eski sevgilimle anılarımız vardı, o anılardan korkuyordum belki de. Ekin'le ilişkimiz (en azından onun açısından) gayet güzel gidiyordu. Yavaş yavaş Ekin'le vakit geçirmekten zevk almaya başlamıştım, ama bir şeyler halen eksik gibiydi. Ekin çocuksuydu, sanki halen olgunlaşamamıştı. Liseli kızlar gibi trip atıyordu, ama kendini affettirmeyi bir şekilde başarıyordu. O günlerde, eski sevgilimin yeni sevgilisi olduğu haberi beni iyice mahvetmişti. Artık Ekin'i sevmeye çalıştığımı anlıyordum, ama kendime bile söyleyemiyordum bunu. Her sorana, "Ekin'i seviyorum!" diyordum, sanki eski sevgilimden intikam alırcasına.
Evet Ekin'le iyi anlaşıyorduk, gülüyorduk, eğleniyorduk ve yatakta harika zamanlar geçiyorduk. Ekin'in, her erkeğin hastası olduğu fantazileri vardı. Benim fantazim ise anal seks, inanılmaz derecede tahrik edici buluyorum anal seksi. Hatta o kadar ki, ilk gittiğim orospuya vizitenin iki mislini verip, götünden sikmiştim. Orospu bile ilk başta anal seksi istememiş, ancak bir seanstan iki misli para kazanınca, sırf para için vermişti hiçbir müşterisine vermediği daracık götünü.
Ekin'den zevk almamın sebebi sanırım oydu, anal seksi çok severek ve isteyerek yapıyordu. Enteresan bir şekilde, anal seksle bağlanmıştım kıza. Benim evde bol bol götten sikiyordum Ekin'i. Ancak kiranın, öğrenci bütçemi sarsmasından dolayı, yanıma mecburen bir ev arkadaşı aldım. Ev arkadaşım evde olunca, Ekin'le çok sık seks yapamaz olduk. Ben rahatsız oluyordum ve Ekin de çekiniyordu. Sonuçta ne kadar rahat sikişebilirsiniz ki, yan odanızda ev arkadaşınız otururken?
Benim açımdan, Ekin'le birlikteliğimiz, tamamen seks partnerliğine dönüşmüştü. Ama Ekin benle ciddi düşünüyordu. Ben de artık eski sevgilimi asla unutamayacağımı düşünüyordum. Kaderime razı bir şekilde Ekin'le gün geçtikçe daha da ciddileşen bir ilişki yaşamaktaydım. İlişkimden ailemin haberi vardı. Annemler geldiğinde, Ekin'le tanıştılar. Annemler İzmir'den ayrılırken çok mutlulardı, Ekin'i gelinleri olarak görmeye başlamışlardı. Ben ise mutlu görünmeye çalışıyordum.
Hikayemin asıl ilginç tarafı, Ekin'in beni annesiyle tanıştırmasıyla başladı. Ev arkadaşım evde uzun süreler geçirmeye başladığından, Ekin beni evine davet ediyordu, annesi evde olmadığı zamanlarda doyasıya seks yapıyorduk. Bir gün, öğlen vakti, Ekin'in evinde buluştuk. Yaklaşık 3 saatlik seksimizden sonra, üzerimizi giyinmiş halde Televizyon izlerken, annesi gelmişti. Böylece annesiyle tanışmış oldum. Annesi Şennur Hanım, 40'lı yaşlarda bir kadındı. Ekin'e inanılmaz benziyordu, dolayısıyla eski sevgilime de. Çok hoş sohbet bir kadındı. O gün gece 23:00'e kadar oturduk, sohbet ettik. Eşinden boşanmıştı. O konulara fazla girmesek te, o gün çok güzel sohbet ettik. Eve gitmek istediğimde, annesi orda kalmamı teklif etti. Her ne kadar ben bunu istemesem de, o gece orda kalmama karar verildi.
Misafir odasına yattım, uyumaya çalışıyordum. Ekin de odasına gitmiş yatmıştı. İçerde annesi halen Televizyon izliyordu. Derken Televizyonun sesi kapandı, annesinin karşımdaki yatak odasına girdiğini gördüm. Yaklaşık 10 dakika sonra Ekin ayaklarının ucunda yürüyerek odama girdi. Çok şaşırmıştım, ama neden geldiği belliydi. Hemen kucağıma oturup, dudaklarıma yapıştı, yatakta hızlı bir sevişmeye başlamıştık. Boynunu öpüyor, sonra tekrar dudaklarına dönüyordum. Ekin'in iri göğüslerini emmeye başladığımda kısık sesle inlemeye başlamıştı bile. Sertleşen sikimi eşofmandan çıkardı, kendi eşofmanını ve külodunu indirdi ve bir hamlede yarağımı amının içine aldı. Yavaş yavaş zıplıyordu sikimin üstünde, çok kısık bir şekilde inleyerek. Hırkasını ve içindeki tişörtü iyice yukarı sıyırmıştı, göğüsleri sallanıyordu. Kafasını geriye atmış, amının içindeki sikin zevkini çıkarıyordu. Zıplamaları arttı Ekin'in, ben de oluruna bırakıp, gözlerimi kapatmış, sevişmeye başlamıştım.
Yaklaşık 20 dakikadır kucağımda sikişiyorduk, artık zirveye geliyordum. Ben kendimi kaybetmiş bir şekilde alttan amına pompalarken, Ekin titremeye başlamıştı. İkimiz aynı anda boşalacaktık. Ekin, "Sakın içime boşalma ne olur!" diye inliyordu, ama ben boşalmaya başlamıştım. Kendimi durdurmaya çalışıyordum, ancak döllerimle çoktan Ekin'in amının içini doldurmuştum. Gözlerimi açtığımda, kapıda dikilen annesinin bakışlarıyla karşılaştım. Ekin'in sırtı kapıya dönük olduğundan farkında değildi. Annesi birşey demeden, gölge gibi sessizce uzaklaştı.
Ekin'e bu durumdan bahsetmedim. İçimde çok büyük bir korku oluşmuştu. Ekin'in titremeleri geçince, aceleyle üstümden kalktı, külodunu ve eşofmanını çekti, iri memelerini tişörtüne yerleştirdi ve yavaşça odamdan çıkıp, tuvalete girdi. Büyük bir ihtimalle içindeki döllerimi çıkartmaya gitti. İlk seksimizden beri hep korunuyorduk, ilk korunmasız ilişkimizde içine boşalmıştım Ekin'in. Ama her şeyden önemlisi, annesi beni Ekin'i sikerken görmüştü, "İçime boşalma!" diye inleyen Ekin'i de...
Utancımdan ve suçluluk duygusuyla, sabaha karşı, kimse uyanmadan sessizce çıktım evlerinden. Eve kadar yürüyerek gittim, yolda hep o anı düşündüm. Yaklaşık bir saat sonra evdeydim. Eve girince hemen elimi yüzümü yıkadım, yetmedi, duşa girdim. Duştan sonra bir sigara içip, yatağa uzandım. Olanları düşünürken uyuya kalmışım.
Uyandığımda öğlendi. Kalktım, birşeyler yedim. O sırada telefonum çaldı. Ekin evden arıyordu. İçimde büyük bir korkuyla açtım, ama telefondaki Şennur hanım'dı. Konuşurken sesim titreyerek çıkıyordu. Cüzdanımı orda unutmuşum. Eve yürüyerek geldiğim için cüzdandan da haberim yoktu tabii. Gidip almam gerekiyordu, yapacak birşeyim yoktu.
Evlerine gittiğimde, Şennur hanım kapıyı açtı, "Hoşgeldin canım, cüzdanını unutmuşsun!" deyip beni içeri davet etti. "Yok girmeyeyim, gitmem lazım..." gibi cümlelerim işe yaramadı tabii. Şennur hanım, yeni demlenmiş çayı olduğunu, bir bardak içip öyle gitmemde ısrar edince, mecburen içeri girdim, oturdum kanepeye. Ekin yoktu ortalarda, "Ekin uyuyor mu?" diye sordum. "Hayır canım, bir işi varmış arkadaşlarıyla, oraya gitti." dedi. O gün Ekin'in bir kampanya için okula gideceğini unutmuştum, "Hatırladım..." dedim. Şennur hanım birer bardak çay doldurup getirdi, karşılıklı oturup çaylarımızı içmeye koyulduk. Utancımdan sesim soluğum çıkmıyordu.
Sessizliği Şennur hanım bozdu, havadan sudan konuşmaya başlamıştık. Biraz gevşemiştim. Annesi o konuyu açmayınca, (Belki bizi görmedi, belki bana öyle geldi?) diye düşündüm bir an. Ama emindim, kadın resmen kapının aralığından bakıyordu bize ve tam Ekin'in içine boşaldığım anda görmüştü. Çayımı aceleyle içip, bardağımı mutfağa götürdüm ve gitmek için müsaade istedim. Kendisi de dışarı çıkacakmış, "Nereye gidiyorsan bırakayım! İki dakika bekle, hemen hazırlanırım!" dedi. Cevabımı beklemeden, hazırlanmak için içeri gitti.
10 dakikadır koridorda bekliyordum. Gelmeyince meraklanmıştım, "Şennur hanım?" diye seslendim. "Geliyorum, bir dakika!" diye cevap geldi, ama bir 5 dakika daha geçti. Odasına doğru yürüdüm, kapının önüne geldim, ses yoktu. İçimden kapı deliğinden bakmak geçti. Eğilip baktığımda, Şennur hanım yatağın kenarında oturuyordu. Ne yapıyor bu kadın diye düşündüm, çünkü üstünde sadece bir külotla öylece oturuyordu. Biraz sonra ayağa kalktı, külodunu çıkardı. Çırılçıpalktı şimdi. Uzun kıllarla kaplı bir amı vardı. Aynadan kalçalarına baktı, sıktı kalçlalarını. Gözlerime inanamıyordum, müthiş tahrik olmuştum, ama anlam veremiyordum tabii ki. Sonra gardrobun alt çekmecesinde bulunan külotlarından birini almak için domalınca, kısa bir süreliğine de olsa, göt deliğini de görmüş oldum. Çekmeceden pembe bir külot aldı, giydi. Sütyenini taktıktan sonra, üzerine elbisesini giyinirken, ben de ordan uzaklaşıp koridora gittim, önümdeki kabarıklığı indirmeye çalışarak.
Az sonra odadan çıktı, "Hazırım, çıkabiliriz!" dedi. Kadının gözlerine bakamıyordum. Birlikte evden çıktık. Arabasına atladık. Nereye gideceğimi sordu, adresi tarif etmemi istedi. Eve gideceğimi söyleyip, yolu tarif ettim. Eve dönerken aklımda tek bir soru vardı, neden yatakta öylece oturuyordu?
Beni evimin önünde indirdikten sonra, kendisi gideceği yere devam etti. Evde sürekli Şennur hanım'ı düşünüyordum, kadınla aramda enteresan bir çekim olmaya başlamıştı, üstelik tanışalı daha bir gün olmasına rağmen. Sevgilim dediğim bir kızın annesinin bu kadar özeline girmiş olmak beni utandırıyordu, aynı zamanda çok heyecanlandırıyordu. Ama anlamadığım tek bir şey vardı, kadın yatakta o kadar dakika oturup ne yapmıştı? Birşeylerle mi uğraşmıştı? Yoksa... Evet, beni beklediği ihtimalini de düşünüyordum, ama neden yapsın ki böyle bir şeyi? Sonuçta daha bir gün olmuştu tanışalı. Ama bu sürede, görülmemesi gereken herşeyi görmüştü.
Ekin'i merak etmiştim, evlerinden apar topar ayrılmıştım. Ekin'i aradım. "Efendim aşkım?" diye herzamanki ses tonuyla açtı. "Seni merak ettim canım..." dedim. "Ertesi gün hapı kullandım, sorun yok, ama bir dahakine dikkat et! Sen nerdesin, görüşelim!" dedi. "Evdeyim..." dedim, ama şu anda onu görmek istemiyordum nedense. "Hastayım..." diye bir bahane uydurdum, belki görüşmekten vazgeçer diye. Ama umduğum gibi olmadı ve akşam bana bakmaya geldi. Ekin'e biraz soğuk davranıyordum, aslında ondan da utanıyordum. Bana çorba yaptı. Biraz kaldıktan sonra evine gitti.
Görünüşe göre, Şennur hanım kızına o konudan bahsetmemişti...
[Ertunç]
135 notes · View notes
duygusal · 3 months
Text
uzak mesafe ilişkisi = üç kişilik ilişki
11 notes · View notes
minikblogger · 8 months
Text
1 note · View note