#iyi ki Allah var
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bitmek bilmeyen bir iyi ki silsilem varmış gibi hissediyorum; iyi ki kitap, müzik, sanat, doğa, hayvanlar, bitkiler, çocuklar...var.
Ve hepsinden önemlisi iyi ki benim Allahım var çünkü gerçekten bazen insanlara tahammülümün son noktasına geliyormuşum gibi hissediyorum ve anlamakta güçlük çekiyorum.
Benim Allahım diyorum çünkü Yaratıcı (Allah) bir ve tektir fakat herkesin anladığı veya anlamak istediği ve o anladıklarıyla huzuruna çıkarken hissettikleri ve yaptığı davranışlar, Ona karşı sevgisi ve korkusu da farklılık gösteriyor bence. Hem öyle olmazsa insanlar hiç yeri geldiğinde günah veya yanlış olduğunu bildiği bir şeyi sanki öyle değilmiş gibi ya da bunu yapmanın bir sakıncası yokmuş gibi davranır mı?..
# bana göre #
#iyi ki allah var#iyi ki varlar#benim dünyam#benimgozumden#kendime not#maviyenot#elhamdülillah#çok şükür#allah#artists on tumblr#postlarim#my post#allahım sabır
35 notes
·
View notes
Text
ortalığı dağıtıp arzuladığım kadar rahat olabilirim, zevklerin peşinde koşup yarın yokmuşçasına eğlenip türlü taşkınlıklar yapabilirim, yapabilirim ama bu olmak istediğim kişi hiç değil. içimde öyle bir yanımın olması ona yenik düşeceğim anlamına da gelmiyor. iyi bir insan olma savaşım son nefesime kadar, çünkü daha önce kötü oldum.
#23#dindar olmasaydım#18'ime kadar herkesle oynayıp türlü itlikler yapıp vicdanımın ağır bastığı bir an kefaret olarak kafama sıkar mevzuyu kapardım#neyse ki benim gibi birinin bile iyi sayılabileceği bir dine inanıyorum#fıtratımın leşliğine rağmen beni bağrına basan bi Allah var bi de 13 :')#iyi ki hayatımdalar#eğer bana iyi olabileceğim umudu verilmeseydi Allah tarafından#yaşayamazdım#ufak iç dökmem bu kadardı
7 notes
·
View notes
Text
çuk vicdanlı bi insanım elhamdülillah ama beni yerler lan
#insanlar hakkında değerlendirmelerimi en uç noktalarda yapıp kötü biri olduğuna kanaat getirdiysem bile ona uygun davranamıyorum#içimden gelmiyor#ulan o kötüyse iyi olma ihtimali de mi yok diyorum son anda ağzına tükürecekken vicdana geliyorum falan#biri bana bıçağı taksa köşede hığk hığk diyip ölürken bıçağı takan gelse ölürken rahat edeyim diye başımı tutsa içimde zerre kin olmadan#göçerim#öyle bi enayilik#iyi ki Allah var beni yerlerdi yoksa#hani biliyorum en zayıf yerlerinden nasıl vuracağımı#ama hep son anda vazgeçiyorum#birine kurşun sıksam kurşun ona varmadan vicdan azabından ben ölürüm o derece#neyse halledicez#bu kurtlar sofrasında bi şekilde hayatta kalıcaz#xxııı
3 notes
·
View notes
Text
Abi ben benden kucuklerle anlasamiyormusum ya bunu biliyordum zaten ama burda bunu cok daha iyi anladim
#olgun insanlar>>>>#arkadaslarim var biri benden bir yas buyuk biri bes yas buyuk digeri dokuz yas buyuk mesela#onlarla o kadar iyi anlasiyorum ki#allah bozmasin
0 notes
Text
yarabbi sana şükürler olsun
1 note
·
View note
Text
youtube
NURİYE ARSLAN
Muhteşem bir eser.
Arkadaşlarıma armağanım olsun.
İyi dinlemeler 👈
Beğeniler için çok.
Teşekkür ediyorum 🤗
Mutlu sağlıklı haftalar👈
Derin Karaca 👈
Milletin açığını arayacağiniza.
Kendi açıkta kalan yerlerinizi kapatın.
3/ gram beyni.
3/ adetta beyin hücresi var.
Onuda bana laf sokmaya.
Çalışırken öldürüyor.
Ben aslında çok kindar biriyim.
İçime attığıma falan bakmayın.
Yani sinsi sinsi kara liste.
Tutuyorum demem o ki.
Bı kafayı yersem.
Siçtiniz👍👌👍👌
Sız beni sevmezsiniz çünkü ben iki yüzlü değilim👈
Tek korktuğun Allah.
Bunu beyninize not alın.
👌👍👌👍👌👍👌
PRENSES 👰
DERİN🌷 KARACA 👍
104 notes
·
View notes
Text
Sanatçı mı. ?
Merhaba Hasan ben Muğla Milas tan Emine . 51 yaşında eyt emeklisi bir kadının. Ela gözlü kumral küt saçlı 170 boyunda etrafımdaki erkeklerin fırdöndüğü oldukça güzel seksiyim. 3 kez evliliğin eşiğinden döndüm evlenmeden aldatıldım hep evlenmeden önce yakaladım . Derler ya Allah ın sevgili kuluymuşum . Aslında Samsun Vezirköprüyüm daha hiç görmedim Samsun u annem öğretmen babam nüfus müdürlüğü yapardı. Onlar ölene kadar evlenmedim babam geçen yıl vefat etti yaş 50 idi aldığım maaş iyiydi ama evde sıkılırım diye iş ilanlarına bakıyordum bir ilan gözüme çarptı bu arada ben vergi dairesinde denetmendim .... İlanda 45 55 yaş arası muhasebeden ve vergi dairesine gidip gelecek dinamik genç emekli arıyoruz yazmışlardı hemen aradım gelin görüşelim dediler, hazırlanıp gittim sekreterya da 20 yaşlarında bir afet oturuyordu ilk başta bu kadar güzel bir kadın sekreterlik yapıyorsa burası muhteşem bir yerdir dedim kendi kendime. Kendimi tanıttım sekreter beni insan kaynakları müdürüne yönlendirdi insan kaynaklarındaki müdürü daha önce bir kaç kez görmüştüm muhtemelen bizim o taraflarda oturuyordu. O da beni tanıdığını söyledi gamzeli çok güzel bir kadındı bilgilerimi alıp şirket yetkilisi ile görüştü tekrar yanıma geldi sana referans oldum senin işe girmeni sağladım şimdi şu evrakları hazırla gel hemen dedi istediği evrakları hemen hazırlayıp tekrar şirkete gittim. İnsan kaynakları müdürüne teslim ettim beni patronum yanına götürdü 25 30 yaşında ancak var Tamer bey yeni arkadaşımız Emine hanım dedi tanıştık tokalaştık çok yakışıklı 180 boylarında esmer bakımlı bir erkekti ilk defa bir erkeğe bu denli dikkatli bakıyordum. Tamer bey gerçekten çok yakışıklı bir adamdı. Akşama kadar çalışma arkadaşlarım ile tanıştırıldım ama Taner bey kadar ilgimi çeken olmadı akşam oldu herkes evlerine gitmek için servislere bindi ben kala kaldım fabrikadan yavaş yavaş çıkarken Taner bey arkamdan korna çaldı ne o servis sizi almadı mı dedi güldü arabanın sağ kapısını açtı buyrun sizi evinize kadar götüreyim dedi bindim yolda giderken kişisel sorular sordu evlimisiniz bekar mı anne baba vs gibi. Eve gelmiştik buyrun bir kahve içelim dedim hiç itiraz etmeden ok dedi aracı park edip birlikte eve girdik hemen türk kahvesi yapıp ikram ettim yanına lokum ve su koymuştum ilk defa bu şekilde bir ikramla karsılastığını söyledi. Ben biraz güldüm Türk kahvesi bu şekilde ikram edilir dedim. Yan yana oturuyorduk birden kalktı dudağıma yumuldu ateşli bir şekilde öpmeye başladı bende karşılık verdim soyunmaya başladık her bir elbiseyi koltuğun üzerine bir Taner ber ben bırakıyorduk ayakta Taner de bende yalnızca külotlarımız ile kalmıştık dudaklarıma yapıştı tekrar dudaklarımdan boynuma oradan memelerime indi o kadar dikkatli ve nazik emiyordu ki sabaha kadar emse bırak demezdim durmadı oradan göbek çukuruna ve aşk üçgeni dediğiniz klitorisime geldi artık külotum dizime inmişti ayakta dili tam değmiyordu bende daha rahat emsin diye koltuğa oturup bacaklarımı açtım ayaklarımı omzuna koydum o kadar güzel yalıyordu ki anlatamam kaç kez boşaldım bilmiyorum bu çocuk işini iyi biliyordu emme yalama işini çok güzel yapıyordu bakireydim ama bu kadar yakışıklı karizmatik bir erkeğe de kendimi siktirmesem olmazdı yeter yalayıp yuttuğun sok artık gir içime karın yap erkeğim ol dedim bacaklarını omzuma aldı biraz yavaş bir şekilde girdi içime kan gibi ama açık renk birşeyler aktı sikini girip çıkarttıkça demek ki kızlık kanı böyle oluyormuş dedi dudaklarıma yapıştı devamı başka bir zaman
55 notes
·
View notes
Text
VOLEYBOLCU KIZLARDAN NEFRET ETTİRDİNİZ...!!
Yeter gerçekten şişirdiniz, yok Atatürk’ün Kızları, yok gericiler kudursun, yok yobazlar bilmem ne artık yeter midemizi kaldırdınız.
Yine her zaman ki gibi, kutuplaşmanın dibini sıyırdınız.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan dönemindeki, birçok spor alanında elde edilen Dünya Şampiyonluklarının hangisine bu kadar sahip çıktınız?
Mesela Ali Cengiz, Güreşte Dünya Şampiyonu oldu tebrik ettiniz mi?
Mesela, Başörtülü, Namaz kılan, sakalı olan bir Dünya Şampiyonunu da tebrik eder miydiniz?
Rıza Kayaalp, defalarca Dünya Şampiyonu olduğu halde bu sefer olamadığında sırf ülkemizin Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında üç beş güzel kelam etti diye, altına yapmadığınız çirkinlikte yorumlar bırakmadınız.
Sizin derdiniz, milli anlamda elde edilen başarılar falan değil,
Sizin derdiniz, içlerinde sırf eşcinsel sporcular var diye, (ki bana göre bir Milli Takım adına utanç tablosudur, Müslüman ve Türk milleti adına utanç tablosudur,) milleti ayrıştırmak, kutuplaştırmak için onlara destek veriyorsunuz.
Tamam, kız voleybol takımınız sizin olsun, tamam onlar Atatürk’ün Kızları, onun sayesinde başarılar elde ediliyor (gerçi ne alakası varsa onu da hiç anlamış değilim) tamam, biz yobazız, gericiyiz, şuyuz buyuz, en çağdaş sizsiniz, en Avrupalı, modern, bilmem ney sizsiniz, yeter gerçekten yeter bu milleti Kız Voleybol takımından nefret eder hale getirdiniz. İnşallah yarın bir gün kızınızda hayran olduğunuz Ebrar gibi olur, ama gerçekten şişirdiniz...
Son olarak sizin gibilere tek bir soru sormak istiyorum,
Voleybolcu kızlara hani ülkemizin gururu diyorsunuz ya, Allah aşkına söyleyin ya, şu an dünyanın en iyi silahlarını yapan Selçuk Bayraktar için bir güne bir gün ‘’Evlat Ülkemizin Gururusun’’ diyebildiniz mi?
Kaynak: Instagram (10.köyden Gökhan Ayyıldız)
Siz ne düşünüyorsunuz 🤔
#veleybol#spor#türkiye#doğa#travel photography#travel destinations#travel#manzara#view#natural#europe#africa#Instagram
65 notes
·
View notes
Text
LÜTFEN okuyalım ...
78 yaşındaki bir adam ufak bir kriz geçirir ve hastaneye gider. Durumunun düzelmesi için 24 saat boyunca oksijen verilen adam çok daha iyi hissetmeye başlar. Durumun düzeldiğini gören doktorlar 2.000 TL civarındaki faturayı getirince adam ağlamaya başlar. Adamın durumuna üzülen doktor "ağlamana gerek yok, taksitle de ödeyebilirsin" der. Adam ise "mesele para değil nakit öderim ben ücreti. Asıl mesele şu ki; siz bana sadece 24 saat oksijen verdiniz ve bunun için 2.000 Lira istiyorsunuz. Bana 78 yıldır oksijen veren ALLAH 'a borcumu nasıl ödeyeceğim, onu bilmiyorum" der...
Nefes alıyorsan şükret nefsim.
İnsanoğlu havayı bile parayla satarken sana sınırsız nimet veren ALLAH büyük ve çok cömerttir...
SELAM ve Dua
Şükredecek çok şeyim var.
Sağlıklıyım,
Mutluyum ve Seviliyorum
( ve Namaz )
Elhamdülillah...
51 notes
·
View notes
Text
Bulutlar tarafından yenilmekten son anda kurtulan bir 🌖'ın kameraya yansıyamaması adlı çalışmam. ( Bu kameranın benim gördüklerimi yarsıtamamasından gına geldi ve her geçen gün fotoğrafçılık eğitimi alma ve bir fotoğraf makinesine sahip olma hevesimi arttırıyor gibi. Ne diyeyim inşaallah bir gün nasip olur)
Aaa bu arada az kalsın söylemeyi unutuyordum ben bu fotoğrafı çekerken bir tilkiyle karşılaştım aramızda ufak bir bakışma oldu ve tabii ben hiçç susar mıyım hemen sohbet etmeye başladım ama sanırsam sohbetim sarmadı ve gitti. Sabah da kedimi av peşindeyken yakaladım tabii ben onu av peşindeyken yakaladım ama o avı yakalayamayıp eve döndü ve verilen yemeği yemek zorunda kaldı.
Köy hayatını bu yüzden çok seviyorum sanki doğa belgeselinin içerisinde yaşıyormuşum gibi hissettiriyor ve sanki bazen insanlar tarafından bozulan ruh sağlığımı Allahın hediyesi olan doğa onarıyormuş gibi hissediyorum.
#iyi ki Allah var#iyi ki doğa ve diğer canlılar var#benimgozumden#benim kadrajım#benim dünyam#kendime not#maviyenot#elhamdülillah#çok şükür#allah#artists on tumblr#dünya#tumblr postları#postlarim#my post#photographers on tumblr#original photographers#photography#gece ve yıldızlar#gece ve ay#gökyüzü#sky#nature#naturphotography#doğaylai̇çi̇çe#doğadaki canlılar#doğafotoğrafları#doğal güzellik#doğa#iyi akşamlar
38 notes
·
View notes
Text
NEVZAT SOYDAN
Seven tumbiri aileme gelsin
İyi dinlemeler
Teşekkürler saygılar
Günaydın 🌄
Bu sabah Ajda Pekkan in ust dudağı gibi uyandım😂kipildayamiyorum sizde durumlar nasıl 👈
😂🤣🙃😁😉😜
Arkadaşlar babaannem yanına çağırdı beni gittim sana büyük bir hediyem var dedi bende sevindim odasından gidip bu güğüm bana verdi bu ne dedim
Babaannem sen ne zaman evlencen be kızım belli değil soledi bana
Ben o günü belki görmem soledi
Bu güğüm sana düğün hediyem
Soledi bir gülmek tuttu beni
Teşekkür ettim elini öptüm
Hiç bişi belli etmedim
Eeee yaşlı saygılı oldum
Eve geldim gugumun içi dikkatimi çekti
5 milyon para var gugumun içinde
Oyyy kurban olduğum yaa
Beni çok sever babaannem
İyi ki varsın
Allah seni başımızdan eksik etmesin
Canım babaannecim🙏
Sadece pay yaptım uygun olunca baki vercem
🌿PRENSES ♥️
🌹 YAĞMUR 💐
🌾
51 notes
·
View notes
Text
Merhamet çok güzel bir duygu aslında insan olmak çok güzel bir duygu böyle uzun uzun yazmak aslında hiç benlik değil ama bazı şeyleri paylaşmak hissettiklerimi dökmek geliyor içimden biliyorum bir çok insan istediği hayatı yaşamıyor bir çoğu üzgün bir çoğu hayallerinin yıkımını enkazını hâlâ yaşıyor ama ben kendi yaşamımdan gördüğüm hissettiğim ve uyguladığım kadarıyla mutlu olmak aslın da çok kolay bazen bir köpeğin başını okşuyorum içim ısınıyor gerçekten içim ısınıyor onun gülüşünü görüyorum böyle dudaklarını geri çekmesini kendini bana bırakmasını bana güvenmesini o mutlu oldukça bende mutlu oluyorum bazen sinirleniyorum gidip çiçekleri seviyorum ellerimle bunu deniyorum bakalım sinirliyken de sevebilecek miyim olacak mı şaka yapmıyorum seviyorum çiçekleri onları incitmeden parmaklarımı yavaş yavaş dokundurarak sevmeyen çalışıyorum bazen gök yüzüne dalıyorum bazen kurumuş toprağın üstüne su serpiyorum sıcaktan çatlamasın diye açıkçası insanlar her zaman istediğimiz gibi davranmayabilir aslın da hepimiz biliyoruz ki insanlar çoğu zaman beklentilerimizi karşılamaz tabi ki hepimizin hataları ve hatası var kendi öz yaşamımızda bunu kabul etmek lazım ama bunlar yüzünden iyi olmaktan doğru olan şeylerden de vazgeçmemek lazım en kötü insan olun gerekirse en kötü şeyleri yapmış olun çok günahınız olsun ama bu sizi iyi yapmaktan alı koymasın Allah iyi kuluna rahmet edip kendi yoluna da sokabilir bunu biz bilemeyiz kısacası sabah işe kalkmayı düşünmeden önce ders çalışmaktan önce her şeyden önce mutlu olmayı öğrenin mutluluğu bir insana ya da insanlara bağlamayın çünkü mutluluk huzur tamamen sizin kendi içiniz de bazen şartlar çok zor olabilir maddi problemler çekebilirsiniz yiyecek tek ekmeğiniz bile olmayabilir bu durum da bile kendinizi mutlu etmeyi bilin manen çok darlanıyor olabilirsiniz bunalım da olabilirsiniz bu durum da dahi mutlu olmayı öğrenin ben bir çoğunuzu tanımasam da insanları insan olduğu için çok seviyorum Ali yi Ahmeti Ayşe’yi Fatma’yı değil insanları seviyorum ve onlara kıyamıyorum bazen haklıyken susuyorum bazen her neyse yaptıklarıma değinmek hoşuma gitmiyor çünkü doğrularımız gibi çok fazla yanlışlarımız da var bunlardan ders çıkarmak lazım çünkü inancınız ne olursa olsun görüşünüz ne olursa olsun ölüm var ve her insanın hesap vereceğine ahiret hayatın da ben inanıyorum siz inanmasanız dahi eğer zalim değilseniz ben sizi seviyorum bu yüzden dolayı merhametinizden hiç ödün vermeyin hangi şartlar altında olursanız olun bazen yağmur da ıslanmayı çok sıcak olsa bile güneşten tat almayı hava çok soğuk olsa bile keyfini çıkarmayı asla unutmayın güzel kalbinizi güzel şeylerle taçlandırmanız dileğiyle
67 notes
·
View notes
Text
Güven bu hayattaki en kıymetli duygulardan biri!
___Bir insanın sana verebileceği en güzel şey "güven"dir____//
🌿🍀🕊️🌿
____Koru beni. Ve güven bana. Güvenildikçe yaşarım ben.
Ya güvenmezsen?_____//
Demiş Cemal Süreya
____ Bir uzmandan dinlemiştim; karşınızda ki kişi ne kadar çok "güven bana" diyorsa, düşünün biraz ve hatta sakın güvenmeyin demişti...
Tabii bazı şeyler yaşamda yol aldıkça, yaş aldıkça öğreniliyor
🌿🍀🕊️🌿
Ama şu da var ki, "Her zaman güvensizlik göstermek, her zaman güvenmek kadar büyük bir yanlışlıktır" demiş Goethe.
🌿🍀🕊️🌿
İyi kalpli insanlar her zaman çok sever, çok güvenir ve sonunda çok acı çeker.
🌿🍀🕊️🌿
Hayatta iki şeye güveniyorum. Biri aynaya baktığımda gördüğüme, diğeri yukarı baktığımda göremediğime....!!
Yüce Allah bizleri "iyi insanlar"la karşılaştırsın____// Amin🙏
Bereketli sahurlar efendim🌿🍀
65 notes
·
View notes
Text
BUNDA DA BİR HAYIR Vardır.
Bir zamanlar Afrika'daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü. Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi: “Bunda da bir hayır var!” Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın başparmağı koptu. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söyledi: “Bunda da bir hayır var!”Kral acı ve öfkeyle bağırdı: “Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?”Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırdı. Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine götürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını fark ettiler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü şeyler geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler.Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı. “Haklıymışsın!” dedi. “Parmağımın kopmasında ger-çekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum. Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi.” “Hayır” diye karşılık verdi arkadaşı. “Bunda da bir hayır var.”“Ne diyorsun Allah aşkına?” diye hayretle bağırdı kral. “Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir?”
“Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene?”
41 notes
·
View notes
Text
yaptığınız herhangi bir bağışı sakın gözünüzde küçük görmeyin, küçümsemeyin. inanın Allah katındaki yeri o kadar büyük ki ve ulaşılan kişilerdeki dua mahiyeti o kadar değerli ki karşılığı çok büyük. gönüllü bir ablamız var dernekte gönlü de eli de geniştir halbuki eşinin emekli maaşıyla geçinirler. eşi amca da kendi de çok muhteremdir onunla her karşılaştığımda "abla umut ederim ki bende senin gibi yaşlanayım" derim. neyse bu ablamızın yetimleri var kimse bilmez. ödeme sorumlusu ben olduğum için her ay burslarını bana gönderirler bende genel merkezin yetim sponsorluk hesaplarına yatırırım. birgün bağışçı hesabına girdim ödeme takvimine baktım sonra yetim bilgisine girdim baktım yetimi değişmiş. korktum vefat mı etti acaba diye genel merkezi aradım. sponsorluk kodunu verdim durumunu sordum yetim kızçenin evlendiğini söylediler ❤️ sonra telefonu kapatıp hemen ablayı aradım "ablaaaa dedim senin yetim kızçe büyümüş, üniversite okumuş ve evlenmiş bak bu da son fotoğrafları gönderiyorum sana" (bağış hesabında tüm bilgiler devamlı güncellenir yetiminiz varsa her sene revize edilmiş fotoğrafları ve diğer bilgileri tekrarlanır) duygulandı, telefonda ağlamaya başladı. "ben cüzi miktarda olan bu bağışları her ay gönderirken onlara bu kadar iyi gelebileceğini, faydalı olabileceğimi hiç bilmiyordum. meğer o küçük bağışlar ne büyük şeylere gebeymiş dedi.. 🥹
22 notes
·
View notes
Text
Ben 3 sene önce falan endoskopik kaş kaldırma ameliyatl oldum ya (sol gözüm sağdakine göre daha düşüktü, onu eşitlediler), o dönemde ne zaman “nasılsın, nasıl oldun” dese en iğrenç ve zavallı hallerimi direkt fotoğraf olarak yolladığım biri vardı burda. Kendimi blogumda ameliyattan bahsedecek kadar iyi hissettiğim günlerde aynı kişi ilgili gönderimin altına kocasının bu tip şeyleri “kafayı yemek” olarak değerlendirdiğini yorum olarak yazmıştı. Herkes çevresini kendi gözünden algılar ya (belki de tam bir çıkarım insanı olarak bu benim hatamdır), benim 30 senelik arkadaşlarımın bile kocaları benden yola çıkarak böyle fikirler üretmediği veya Ali’m, babam gibi kendi etrafımdaki erkeklerden böyle tenkitler hiç duymadığım için büyük bir şok içinde karşılaşmıştım bu durumu. İlk dalga geçtikten sonra dedim ki ulan ben yüzüm yamulmuş halde bir sürü fotoğraf gönderdim bu insana, acaba hata mı ettim, bu fikri bana iletme cüretinde bulunacak boyuttalarsa fazlasını o zamanlarda da yapmışlar mıdır? Hani bazı şeyleri içinden düşünür / kendi aranda konuşursun ama o insanı üzebilecek, sinirlendirebilecek bir şeyse bunu ona söylemezsin ya sağlıklı bir süpersgon varsa, o sağlığı sorguladım işte.
İkinci düşünce dalgası da geçtikten sonra gözüme bu insanın “herkes çok kırıcı, herkes çok düşüncesiz” içerikli bir postu çarptı, sonra esasında bundan ne kadar sık yakındığını anımsadım. Birden her şey aşırı samimiyetsizleşti; önceden bu gönderilerini okuduğumda çok üzüldüğümü hatırladım. Ke��ke benim yakın çevremde yaşayan biri olsaydı, ben ona ne güzel arkadaş olurdum derdim. Arkadaş olma konusunda taviz veremeyeceğim; sürdürmeye değer dostluk buldum mu bokunu çıkarırım - o yüzden en yakın arkadaşlarım neredeyse doğduğum günden beri var, neyse. Artık onu da diyemediğimi fark ettim. “Sen de kimi zaman kırıcı ve düşüncesiz davranıyor olabilirsin”den açtım konuyu, buraya yazdıklarımın hepsini yüzüne de söyleyip (yoksa zaten buraya da yazamazdım) onunla iletişim kurmaya devam edemeyeceğimi söyledim. Ben çok şey bir insanım; birisini hayatımdan çıkarınca onun adı ben veya başkası tarafından anılmamaya başlar. Başkaları anmadı ama ben “ya beni pelet kuma bir arkadaşım geçirdi Allah ne muradı varsa versin” gibi, “benim çok sevdiğim bi’ arkadaşım vardı o da yolda cins kedi bulmuştu onu sahiplenirken bile cins kedi sahiplenme halini garipsemişti” gibi araya sıkıştırılmış ufak detaylarla yadetmekten geri durmadım. Bilincinde olmadığım bir durum değildi, bilmiyorum hatta belki bilinçli bile yapıyor olabilirdim.
Hülasa, neden bir anda bu konuda iç dökme ihtiyacı hissettin derseniz, bu kişinin beni engellediğini vb bugün fark ettim dşsmdmd. Biriniz bi’ post atmış, gelen yorumları aşırı merak edebileceğim bir posttu, yorumlara bakınca anladım. Bir sebep yakıştıramadığımdan “lan ben mi engelledim acaba hatunu kazara” diye kendi engellenenlerime baktım, yoo. Belki çok olmuştur, ben bugün fark etmişimdir ama durumu aşırı tuhafsadım. Bazen varoluşumla bile insanlara rahatsızlık verebildiğimi keşfedip neden sonuç ilişkisi kurmaya çabalıyor, başaramayınca yaşanan hadiseyi daha da garipseme evresine geçiyorum. Bunlar çok enteresan olaylar, 78 yaşıma geldim çözemedim bakın. Keşke kötülüğünü istemeyi geç, iyiliğini önemsemediğim insanlardan böyle şeyler gelse de “yaa bak sen öyle yaparsan böyle olur” vb gibi çıkarımlar yapabilsem ve bana bir şey kazandırsa ama böyle olunca çok havada kalıyor, bulut gibi pıt diye asılıyor bir yere sanki. Yine de kara bi’ bulut değil o, ilgi çekebilecek bir tonda ama kapkara da değil yani. Belki de bu, başka bir çıkarımın konusudur ve başka bir şeyi öğretiyordur, öyle değil mi?
28 notes
·
View notes