#en büyük felakettir

[onderkaracay]

[bir-devrin-tarihcisi]

Fakat sosyal medya üzerinden tanışıp evlenen ve dünyası başına yıkılan binlerce örnek vardır. Bu hepsi için böyledir, demiyoruz. Sosyal medyadaki herkes kötüdür de demiyoruz. Ancak sosyal medya üzerinden eş aramak çok büyük bir faciadır, felakettir. Bu şekilde bir davranış, gece zifiri bir karanlıkta mayın tarlasında dolaşmak gibidir.

Evlilik öncesi aracıların olması en doğal davranıştır.

Hz Fatma'nın Çeyizi ve Düğünü,s.29

[by-hulusi]

"Bisiklet gezegenin yavaş ölümüdür!"

Euro Exim Bank CEO'su bunu söylediğinde ekonomistleri önce düşündürdü sonra devam etti;

"Bisikletçi ülke ekonomisi için tam bir felakettir bunlar:

1- Araba almıyor.

2- Bankadan borç da almıyor.

3- Sigorta poliçesi ödemiyor.

4- Yakıt almıyor.

5- Periyodik bakım için para ödemiyor.

6- Ücretli otopark kullanmıyor.

7- Büyük kazalara neden olmuyor.

8- Çok şeritli otoyol istemiyor.

9- Obez olmuyor.

Bisiklet kullanan sağlıklı insanların ekonomiye ihtiyacı ve faydası yoktur; İlaç satın almazlar.

Hastanelere veya doktorlara gitmezler. Ülkenin GSYİH'sına fazladan bir şey katmazlar.

Buna karşılık, her yeni McDonald's mağazası en az 30 yeni istihdam yaratır;

10 kardiyolog, 10 diş hekimi, 10 diyetisyen ve beslenme uzmanı. İlave olarak mağazada çalışan yüzlerce emekçi insan da fiilen çalışmaktadır. Dikkat... Bisikletçi mi yoksa Mc Donald's mı?

Bu tekrar düşünmeye değer.

Not: Yürümek daha da kötüdür çünkü yayalar bir bisiklet bile almazlar.

[bilim-atolyesi]

Yangın Algılama Sistemleri

Yangın, aniden çıkabilen ve hızla yayılabilen bir felakettir, bu yüzden Yangın Algılama Sistemleri yangın güvenliğinin en önemli unsurlarından biri olarak karşımıza çıkar. Bu sistemler, duman, ısı ve alevi algılayan sensörler sayesinde yangını başlangıç aşamasında tespit ederek anında alarm verir. Yangın Algılama Sistemleri, sadece bina içindeki insanları uyarmakla kalmaz, aynı zamanda yangın söndürme ekiplerine hızlı müdahale için bilgi sağlar. Yangın anında saniyeler bile hayati önem taşır ve Yangın Algılama Sistemleri bu süreyi en etkili şekilde kullanarak yangının büyümesini engeller. Özellikle büyük binalarda ve endüstriyel tesislerde, bu sistemlerin entegre çalışması sayesinde yangın kapıları otomatik olarak kapatılır, havalandırma sistemleri devre dışı bırakılır ve yangın söndürme sistemleri aktif hale gelir. Yangın Algılama Sistemleri, yangın anında hem can güvenliğini sağlar hem de mülkünüzü korur. Bu sistemler, düzenli olarak bakım ve test edilmelidir, çünkü bir yangın durumunda her şeyin sorunsuz çalışması hayati önem taşır.

[haber-gundem]

Çorlu Yangın Söndürme Sistemleri

Çorlu'da yangın güvenliği, işletmeler ve konutlar için en kritik unsurların başında gelir ve bu noktada Çorlu Yangın Söndürme Sistemleri hayati bir rol oynar. Yangın, aniden ortaya çıkabilecek ve büyük hasarlara yol açabilecek bir felakettir; bu nedenle, önceden alınacak önlemler, hem can kaybını hem de maddi zararı en aza indirmede etkili olur. Çorlu Yangın Söndürme Sistemleri, yangının erken aşamalarında devreye girerek hızlı ve etkili bir müdahale sunar, böylece yangının büyümesini ve yayılmasını engeller. Yangın algılama sensörleri, otomatik yangın söndürme cihazları ve acil durum uyarı sistemleri gibi bileşenlerden oluşan bu sistemler, her türlü ihtiyaca uygun olarak tasarlanmış ve kurulmuştur. Çorlu'da, özellikle sanayi bölgelerinde yangın riski oldukça yüksek olduğundan, bu sistemlerin varlığı büyük bir önem taşır. Bu sistemler sayesinde, yangın sırasında yaşanabilecek kayıplar minimuma indirilirken, aynı zamanda yangının çıkış nedenlerine dair önemli veriler de elde edilebilir. Çorlu Yangın Söndürme Sistemleri, yangın güvenliği konusunda en yüksek standartları karşılayarak, işletmelerin ve konutların güvenliğini sağlar. Çorlu'daki bu sistemlerin düzenli bakım ve kontrollerinin yapılması, yangın anında sorunsuz çalışmaları açısından son derece önemlidir. İşletme sahipleri ve bina yöneticileri, yasal zorunlulukların yanı sıra, çalışanlarının ve mal varlıklarının güvenliği için bu sistemlerin kurulumunu ihmal etmemelidir. Çorlu'daki yangın söndürme sistemleri, sadece yangını söndürmekle kalmaz, aynı zamanda yangının meydana gelmesini engellemek için gerekli önlemleri de almanıza yardımcı olur. Bu nedenle, Çorlu Yangın Söndürme Sistemleri ile donatılmış bir bina, hem sizin hem de sevdiklerinizin güvenliğini en üst düzeyde korur.

[bilgiler-dunyasi]

Çerkezköy Yangın Söndürme Sistemleri

Çerkezköy Yangın Söndürme Sistemleri, işletmeler ve konutlar için hayati bir güvenlik unsuru olarak ön plana çıkmaktadır. Yangın, beklenmedik bir şekilde ortaya çıkabilen ve ciddi maddi kayıpların yanı sıra can kayıplarına da yol açabilecek bir felakettir. Bu nedenle, Çerkezköy'de yangın güvenliği konusunda bilinçli olmak ve en uygun yangın söndürme sistemlerini tercih etmek büyük bir önem taşır. İster küçük bir işletme sahibi olun, ister geniş bir fabrika yöneticisi, her türlü yapı için uygun bir Çerkezköy Yangın Söndürme Sistemi bulunmaktadır. Bu sistemler, yangın çıkış anında hızlı ve etkili bir müdahale sunarak, yangının yayılmasını engeller ve kontrol altına alınmasını sağlar. Yangın algılama dedektörlerinden otomatik su püskürtme sistemlerine kadar çeşitli yangın söndürme teknolojileri ile donatılmış olan bu sistemler, maksimum koruma sağlar. Ayrıca, yangın söndürme sistemlerinin düzenli bakımının yapılması da yangın anında sistemin sorunsuz çalışması için kritik bir öneme sahiptir. Çerkezköy'de faaliyet gösteren firmalar, yangın güvenliği konusunda sektörde öncü firmalarla çalışarak, hem yasal gereklilikleri yerine getirebilir hem de personel ve mal varlığını en iyi şekilde koruma altına alabilir. Çerkezköy Yangın Söndürme Sistemleri'nin kurulumu, uzman ekipler tarafından gerçekleştirildiğinde, olası yangın durumlarında en yüksek verimliliği sunar. Bu sistemler, sadece yangını söndürmekle kalmaz, aynı zamanda yangının çıkış nedenlerini de analiz ederek, gelecekte benzer olayların önüne geçilmesine yardımcı olur. Çerkezköy'deki işletmeler ve evler için yangın söndürme sistemlerinin kurulumu bir lüks değil, bir zorunluluktur. Yangın anında hayat kurtaracak bu sistemler, hem bireylerin hem de toplumun güvenliğini sağlama konusunda vazgeçilmez bir araçtır. Bu nedenle, Çerkezköy'deki her işletme ve konut, en uygun yangın söndürme sistemleri ile donatılmalıdır.

[gumdemhaberleri]

İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri Şehrinizde Güvende Olmanın Yolları

İstanbul, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile tanınan bir metropol olmasının yanı sıra, kalabalık nüfusu ve yoğun yapılaşmasıyla da dikkat çeker. Bu büyük şehirde yangın riski her zaman bir tehdit oluşturur. Bu nedenle, İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri, hem bireylerin hem de işletmelerin güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Bu yazıda, İstanbul'da yangın söndürme sistemlerinin önemi, çeşitleri ve neden bu sistemlere yatırım yapmanız gerektiğini ele alacağız.

İstanbul Yangın Söndürme Sistemlerinin Önemi

Yangın, kontrol altına alınmadığında ciddi hasarlara ve can kaybına yol açabilen bir felakettir. İstanbul'da yoğun nüfus ve yapılaşma, yangın riskini artırır. Bu riskin yönetilmesi için İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri büyük bir gerekliliktir. Bu sistemler, yangını erken aşamada tespit eder, hızlı müdahale sağlar ve yangının yayılmasını önler.

Modern Yangın Söndürme Teknolojileri

Gelişen teknoloji ile birlikte, yangın söndürme sistemleri de modernize edilmiştir. Otomatik yangın söndürme sistemleri, yangını tespit eder etmez devreye girerek, insan müdahalesine gerek kalmadan yangını söndürebilir. Bu sistemler, yangının yayılmasını önler ve hasarı minimize eder. Ayrıca, gazlı söndürme sistemleri, özellikle hassas ekipmanların bulunduğu yerlerde suya zarar vermeden yangını kontrol altına alır.

Otomatik Yangın Söndürme Sistemleri

Otomatik yangın söndürme sistemleri, yangın anında hızlı ve etkili bir müdahale sağlar. Bu sistemler, genellikle duman veya ısı dedektörleri ile çalışır ve yangını tespit eder etmez devreye girer. Özellikle büyük binalar, alışveriş merkezleri ve endüstriyel tesisler için idealdir. Otomatik sistemler, yangını hızlı bir şekilde kontrol altına alarak can ve mal kaybını önler.

Gazlı Söndürme Sistemleri

Gazlı söndürme sistemleri, yangını su kullanmadan söndürme avantajı sunar. Bu sistemler, genellikle bilgisayar odaları, laboratuvarlar ve müzeler gibi suyun zarar verebileceği alanlarda kullanılır. Gazlı söndürme sistemleri, yangını etkili bir şekilde kontrol altına alır ve değerli ekipmanları korur.

Yangın Sistemleri ve Güvenlik

Yangın sistemleri, sadece yangını söndürmekle kalmaz, aynı zamanda yangını tespit eder ve uyarı verir. Bu sistemler, duman dedektörleri, yangın alarmları ve otomatik söndürme sistemlerinden oluşur. Yangın sistemleri, yangının erken aşamada tespit edilmesini ve hızlı müdahale edilmesini sağlar, böylece yangının büyümesi önlenir.

İstanbul'da Yangın Söndürme Sistemlerine Yatırım Yapmak

İstanbul'da yaşayanlar ve işletmeler için yangın söndürme sistemlerine yatırım yapmak hayati öneme sahiptir. Bu sistemler, yangın riskini minimize eder, can ve mal güvenliğini sağlar. Ayrıca, yangın söndürme sistemlerine yapılan yatırım, uzun vadede büyük kayıpların önüne geçer ve sigorta maliyetlerini düşürür.

İstanbul gibi büyük ve kalabalık bir şehirde yangın güvenliği ihmal edilemez. İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri, yangın riskini minimize etmek ve güvenliğinizi sağlamak için en etkili çözümleri sunar. Yangın söndürme sistemlerine yapacağınız yatırım, hem can hem de mal güvenliğinizi koruyarak uzun vadede büyük avantajlar sağlar.

[hayal-degil-gercek]

İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri Güvenliğinizi En Üst Düzeye Çıkarın

Yangın, beklenmedik anlarda ortaya çıkan ve büyük yıkıma yol açabilen bir felakettir. Özellikle büyük şehirlerde, yangın riski daha yüksektir ve bu riskin minimize edilmesi için İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri büyük önem taşır. Bu yazıda, İstanbul'da yangın güvenliğinizi nasıl en üst düzeye çıkarabileceğinizi ve hangi sistemlerin sizin için en uygun olabileceğini keşfedeceksiniz.

İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri Nedir?

İstanbul gibi büyük bir metropolde, yangın güvenliği hayati öneme sahiptir. İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri, bu büyük şehirde yaşayan insanların ve işletmelerin yangın riskine karşı korunmasını sağlayan çeşitli sistemlerden oluşur. Bu sistemler, yangının yayılmasını engeller, can ve mal kaybını önler ve yangın esnasında hızlı bir müdahale imkanı sunar.

Otomatik Yangın Söndürme Sistemleri

Otomatik Yangın Söndürme Sistemleri, yangın anında insan müdahalesine gerek kalmadan devreye giren ve yangını kontrol altına alabilen sistemlerdir. Bu sistemler, sensörler aracılığıyla yangını tespit eder ve otomatik olarak su, köpük veya gaz kullanarak yangını söndürür. Otomatik yangın söndürme sistemleri, özellikle büyük tesisler ve yüksek binalar için ideal bir çözümdür.

Gazlı Söndürme Sistemleri

Gazlı söndürme sistemleri, yangını söndürmek için su yerine gaz kullanan sistemlerdir. Bu sistemler, özellikle suyun zarar verebileceği hassas ekipmanların bulunduğu alanlarda tercih edilir. Bilgisayar odaları, arşivler ve müzeler gibi yerlerde gazlı söndürme sistemleri büyük avantaj sağlar. Gaz, yangın anında hızlıca yayılarak oksijen seviyesini düşürür ve yangını etkisiz hale getirir.

Yangın Sistemleri

Yangın sistemleri, yangını algılayan, uyarı veren ve söndüren çeşitli bileşenlerden oluşur. Bu sistemler, duman dedektörleri, yangın alarmları ve söndürme sistemlerini içerir. Yangın sistemleri, yangının erken aşamada tespit edilmesini ve müdahale edilmesini sağlar, böylece yangının büyümesi engellenir ve can ve mal kaybı minimize edilir.

İstanbul’da Yangın Söndürme Sistemlerinin Önemi

İstanbul’da yangın söndürme sistemlerinin önemi, yoğun nüfus ve yapılaşma nedeniyle daha da artmaktadır. Yangın anında hızlı ve etkili bir müdahale, felaketin boyutlarını minimize eder. İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri, bu konuda kapsamlı çözümler sunarak hem bireysel hem de kurumsal güvenliği sağlar.

Yangın güvenliği, göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir konudur. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, yangın riskini minimize etmek için İstanbul Yangın Söndürme Sistemleri kritik bir rol oynar. Bu sistemler, yangını hızlıca tespit edip müdahale ederek can ve mal kaybını önler. Güvenliğinizi en üst düzeye çıkarmak için doğru yangın söndürme sistemlerini seçmek ve bu sistemleri düzenli olarak kontrol etmek büyük önem taşır.

[erol25030]

Besim Tibuk: "İsmet İnönü memleketin başına gelmiş en büyük felakettir."

[notmuggle]

KURAL 33:

Aile, insanın hayattaki en

büyük şansıdır. Bu şansa

sahip olamayanlar için bu

durum ne kadar acıysa, bu

şansı kale almayanlar için de

bu durum bir felakettir. Her

anınızda yanınızda olmaktan

zere pismanlk duymayan

bu insanlara önem verin!

Unutmayın, kaybettikleriniz

asla geri gelmiyor.

[baybaykus]

FELAKETİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ BEN SANA BAŞKA NASIL ANLATABİLİRİM Kİ ARKADAŞ

Bilinenleri yazmanın hiçbir kıymeti ve ehemmiyeti yok.

Önemli olan hiç bilinmeyen, bilinmesi istenmeyen veya yüzeysel olarak yalan yanlış olarak bilinen gerçekler.

Sabahtan akşama kadar Türk siyasetini ve Türk siyasetine yön veren baş aktörleri birbirimize şikayet eder, sanal bir ağlama duvarı oluşturarak kendi kendimize tatmin olabiliriz.

Bu durum yaşanan ve yaşanacak olan rezaleti değiştirmediği gibi gerçek sorunlarımızı da göz ardı etmemize neden olur.

Peki nedir bizim gerçek sorunumuz?

Bunu anlatmak için öncelikle mini bir tarih gezintisi yapalım.

Masallar ve yalanlarla uyumayı seçen milletler köle olarak uyanır...

İnsanlık tarihinde on binin üzerinde orta ve büyük ölçekte gerçekleşen savaş yaşandı.

Bu savaşlarda 3 milyarın üzerinde insan yaşamını yitirdi.

Yaşanan her 100 savaştan 98 tanesinin başlama nedeni aşırı din ve milliyetçilik akımları olarak kayıtlara geçti.

Dünya tarihinde 200 üzerinde imparatorluk kuruldu ve tamamı ortak olan tek bir sebepten dolayı yıkıldı.

En Uzun Süre Hüküm Süren 4 İmparatorluk ve Yok Oluş Sebepleri

1- Çin imparatorluğu (2.123 Yıl)

Hanedanlık çatışmaları/ Demografik yapının bozulması

2- Doğu Roma İmparatorluğu (1.058 Yıl)

İç bölünme/Mezhep çatışmaları/ Demografik yapının bozulması

3- Roma Cermen imparatorluğu (844 Yıl)

Kavimler göçü ile başlayan saldırılar/Demografik yapının bozulması

4- Osmanlı İmparatorluğu (624 Yıl)

Ekonomik ve siyasal yapının deformasyonu/Demografik yapının bozulması

Görüldüğü üzere asla ve asla yıkılmaz denilen asırlık imparatorlukların üstte görülen yok oluş sebepleri farklı olsa da tamamının altta yatan tek bir tane ortak özelliği var.

Demografik yapının bozulması

Nedir Bu Demografik Yapı?

Demografi, nüfus bilimidir.

Her ülkenin ve her topluluğun kendisine has bir demografik(Nüfus) yapısı vardır.

Bu yapı bir ülkenin veya bir topluluğun yaşam biçimini, ahlakî kurallarını, kaynak kullanım planlarını, kaide ve ilkelerini kapsar.

Dengesiz müdahale edilmesi durumunda önce ekonomi sonra hukuk sistemi ve nihayetinde tüm yönetim organları felce uğrar.

Çok kısa bir süreçte huzur ve düzenin yerini kaos ve kargaşa teslim alır.

Bölünme ve iç çatışmalar kaçınılmaz, sonu ise felakettir.

Adım Adım Sevr Antlaşması Devreye giriyor...

624 yıl hüküm sürmüş 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış, Balkanlar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bir bölümünü egemenliği altında tutmuş olan Osmanlı İmparatorluğunda demografik yapı iyiden iye bozulmuş, istanbul, Bursa, Edirne gibi yerleşim birimlerinde saray mensupları ve yabancı uyruklular lüks içinde şatafatlı bir yaşam sürerken Anadolu halkı yokluk, sefalet ve açlık ile mücadele ediyordu. İşte bu şartlar altında imzalanan Sevr Antlaşmasının maddeleri Osmanlı imparatorluğunun tabutuna çakılan çiviler gibiydi.

Vahdettin ve Damat Ferit'in saray ve saltanat aşkları koskoca bir imparatorluğu taht, lüks ve altına kurban etmişti.

Fikirler sahibine başka bedenler altında ölümsüzlük imkanı sunar...

Bu bölümü dikkatle okuyalım.

Aradan 100 yıl geçmiş olsa da ne Vahdettin nede Damat Ferit öldü. Her ikisinde fikirleri başka bedenlerde yaşamaya devam ediyor.

Yıl 1954

Türkiye Cumhuriyeti Devleti "Sınırlar Bir Ülkenin Namusu dur" diyerek o yılların sınırlı bütçesi ile Suriye, İran ve Irak sınırına mayınlar döşedi.

Yıl 2010

AKP hükümeti o alanlarda tarım yapılacak bahanesi ile mayınları tamamen temizleme kararı aldı ve çok büyük paralar harcanarak 2011 yılının Şubat ayında Suriye sınır mayınları tamamen temizlendi.

Yıl 2011

Mart ayının 22. Günü Suriye İç savaşı başladı.

Yıl 2023

Resmi kayıtlara göre ülkemizde 3,5 Milyon, gayriresmi güvenilir kayıtlara göre ise 6 milyon üzeri Suriye vatandaşı var.

Afganistan ve Pakistan başta olmak üzere diğer kaçak göçmenlerle birlikte bu rakamın 10 milyon üzerinde olduğu iddia ediliyor.

Bu ne demek?

Eğip bükmeye hiç gerek yok.

Potansiyel Afganistan ve Suriye olmamız çok ama çok yakın demek

Kimsenin mal ve can güvenliğinin olmadığı demek.

Çocuklarımızın her an ölümle yüz yüze olması demek.

Enflasyon, hayat pahalılığı ve işsizliğin kaderimiz olması demek.

Bırakın başımızı sokacak bir yuvamız olmasını kiralık ev dahi bulacak olmayışımız demek.

Kendi toprağımız kendi vatanımızda 5. sınıf vatandaş olmamız demek

Daha da net bir ifade ile;

Hepimizin arefe günü kurban bayramını bekleyen kurbanlıklar olmamız demek

e daha ben felaketin büyüklüğünü başka nasıl anlatabilirim ki arkadaş

https://www.turkishnews.com/tr/content/2023/08/26/felaketin-buyuklugunu-sana-baska-nasil-anlatabilirim-ki/

[onderkaracay]

🎯 Bilgi Ahlakı 🎯

İnsanın yaşamın içinde yaşadığı en büyük trajedisi bir usu olduğu halde geç uslanma tecrübesidir.

Çocukluğu ahlaklı insan olma eğitim ve öğretim süreci ile başlamamış ve geçirmemiş, gençliğini, orta yaşını uslanmadan pas geçmek zorunda kalan her insanın yaşlılığı pişmanlık dönemi olarak geçer.

Çünkü us sahibi olmak ayrı bir durum, uslanmış kararlar alarak yaşamak başka bir durumdur.

Her kararımız sadece kendimizi etkilemez.

Bir arada yaşıyoruz ve verdiğimiz her karar, kendimiz kadar tanımadığımız insanları, diğer canlıların yaşamını, dünyanın düzenini ve tabiatı etkiliyor.

Bilgi ve meslek sahibi olmadan her insana okullarda örnek olarak yanlı savaş tarihi yerine ahlaklı insan olma dersi verilmiş olsaydı bugün insanlık çok daha farklı bir noktada olabilirdi.

Çünkü insan ahlak olmadan her bilgiyi kötüye kullanabilecek bir canlıdır.

Ahlaken eğitilmemiş insanlara bilgi yüklemek bir felakettir.

Dünya bugün ahlaken eğitilmemiş insanların verdiği kararlar ve işbirlikçi çabalar yüzünden cehenneme dönmüş durumdadır.

Bilgisini insanlık yararı yerine daha fazla paraya satan meslek ahlakı çürümüştür.

Doğruyu bildiği hakde daha fazla kazanmayı doğrunun yerine koyan yobaz anlayış ile insanlık yol alamaz.

Bilgi ahlaklı üretimin, ahlaklı ticaretin, ahlaklı yönetimin, ahlaklı yaşamın aracı olabilir. Köşe dönmenin aracı olarak kullanılan bilgi kötülük üretir.

İnsanlığı çıplak olana hangi elbise ahlak olarak giydirilebilir?

] Önder KARAÇAY [

[genckocaeli]

İKTAV VAKFI’nın Etkileyici Deprem Belgeseli

İKTAV VAKFI’nın Etkileyici Deprem Belgeseli: İbret Dolu Anlatım

'''Varoluşun temelinde mücadele vardır. İnsanoğlu, yaşamının başlangıcından beri var olma çabası içindedir. Bu çaba, bazen iç dünyasıyla, bazen diğer insanlarla ve en çok da doğa ile gerçekleşir. İnsanlık tarih boyunca doğanın zorluklarına karşı koyarak gelişmiş ve güçlenmiştir. Ancak, doğanın gücünün karşısında ne kadar güçsüz olduğumuz da sürekli olarak hatırlatılmıştır. Doğanın bize sunduğu felaketler arasında depremin yeri ayrıdır. Heyelan, çığ, tsunami, sel, fırtına, hortum, yangın ve salgın hastalıklar, korkutucu etkileriyle bilinirler. Ancak deprem, belki de hepsinden daha yıkıcı ve tetikleyici bir güce sahiptir. Deprem; kelime olarak basit görünse de arkasında devasa bir yıkım yatar. Milyonlarca evin yıkılmasına, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olmuş bir felakettir. Şehirler silinip gitmiş, uygarlıklar tarih sahnesinden silinmiştir. Ülkemiz Türkiye, dünyanın en etkili deprem kuşaklarından birinin üzerinde yer almaktadır. Ülkenin 'sinin deprem bölgeleri içinde bulunduğu, nüfusun 'inin deprem riski altında yaşadığı bir gerçektir. Geçmişte yaşadığımız yıkıcı depremler gelecekte de tekrarlanabilir. Eğer depremlere hazırlıklı olmazsak, büyük can ve mal kayıpları yaşanabilir. 6 Şubat 2023'te yaşadığımız deprem, deprem gerçeğiyle tekrar yüzleşmemize neden oldu. Bu olayın ardından deprem hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyen insanlar arttı.

17 Ağustos’tan 6 Şubat’a DEPREMLER TARİHİ

Depremi anlamak ve sonuçlarını kavramak için dünya genelinde ve Türkiye'de yaşanan depremlere bakmalı, dersler çıkarmalıyız. İlim Kültür Tarih ve Teknoloji Vakfı, kültürel bir hizmet olarak hazırladığı “17 Ağustos’tan 6 Şubat’a DEPREMLER TARİHİ” belgeseliyle, deprem farkındalığını artırmada önemli bir rol üstleniyor. Gazeteci ve belgesel yönetmeni İsmail Kahraman'ın yönetmenliğini üstlendiği belgesel, dünyada ve Türkiye'deki büyük depremleri ve etkilerini detaylarıyla anlatarak konuyu derinlemesine ele alıyor. Ayrıca Kahramanmaraş Depremi'ni inceleyen belgesel, yönetmen İsmail Kahraman'ın deprem bölgesine gidip çektiği etkileyici görüntülere de yer veriyor. Sanatın gücünü kullanarak deprem gibi önemli konuları ele alan belgesel, bizi bekleyen Büyük İstanbul Depremi'ni unutmamamız gerektiğini vurguluyor. ''   Belgeseli izlemek için buraya tıklayabilirsiniz. Read the full article

[helinistik]

Sibirya Tayga Yangını Ve Sonuçları

Sibirya Tayga Yangını konusuyla ilgili olarak yazdığımız makalede Sibirya Tayga, dünyanın en büyük orman bölgelerinden biridir ve doğal güzellikleriyle ünlüdür. Ancak son yıllarda, bu muhteşem ormanlar, büyük ölçekli yangınlarla tehdit altında. Sibirya'daki Tayga yangınları, doğal ekosisteme ve iklim değişikliğinin etkilerine dikkat çeken büyük bir felakettir. Manitoba Yangını hakkında bilgi almak için tıklayın. Read the full article

[bilim-atolyesi]

Duman Dedektörü

Yangın güvenliği denilince akla ilk gelen cihazlardan biri olan Duman Dedektörü, yangının erken tespiti için en etkili çözümlerden biridir. Yangın, her an çıkabilen ve hızla yayılabilen bir felakettir, bu nedenle yangının ilk belirtilerini tespit edebilen bir Duman Dedektörü hayati bir öneme sahiptir. Bu dedektörler, yangının neden olduğu dumanı algılayarak alarm verir ve binadaki insanları hızla uyarır. Bu uyarı sayesinde, insanlar yangından haberdar olup güvenli bir şekilde tahliye olabilir. Duman Dedektörü, genellikle optik sensörler kullanır ve dumanın içindeki partikülleri tespit ederek çalışır. Bazı dedektörler, iyonizasyon teknolojisi ile dumanın neden olduğu hava değişimlerini algılar. Bu dedektörler, yangının başlangıcında kritik bir zaman kazandırır ve yangının büyümeden kontrol altına alınmasını sağlar. Duman Dedektörü, yangının ilk aşamasında alarm vererek, itfaiye ekiplerinin hızlı müdahalesini mümkün kılar ve böylece can kayıplarını ve maddi zararları minimuma indirir. Bu cihazların kurulumu oldukça basittir ve düşük maliyetlidir, bu da onları her ev ve iş yeri için erişilebilir bir yangın güvenliği çözümü haline getirir. Duman Dedektörü, düzenli olarak test edilmelidir; pillerinin durumu kontrol edilmeli ve sensörlerin düzgün çalıştığından emin olunmalıdır. Yangın anında saniyelerin bile büyük önemi vardır ve Duman Dedektörü bu saniyeleri kazandırarak hayat kurtarabilir. Bu nedenle, hem evlerde hem de iş yerlerinde bir Duman Dedektörü bulundurmak, yangın güvenliği açısından vazgeçilmez bir önlemdir. Erken uyarı sistemi sayesinde, yangının büyümesi önlenebilir ve can güvenliği en üst düzeyde sağlanabilir.

[korkutkalkan]

Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, Artvin'in Ardanuç ilçesi Salınbaş Tepesi'nde 602 hektarlık alana kurulmak istenen altın madenine tepki gösterdi. Demir, "Ey Ardanuç halkı; bu ilçenin başına talihsiz zamanlar gelmiş geçmiştir ve bugüne kadar yaşanabilecek en büyük felakettir bu. Bunun gerçekleşmesi en büyük felaket olacaktır diye düşünüyorum" dedi. Artvin ili Ardanuç ilçesi sınırları içerisinde Pondit Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına yapılması planlanan 'Salınbaş Altın Madeni Tesisi yapımı projesine Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir tepki gösterdi. "850 FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE VE GENİŞLEYEBİLİR" Yıldırım Demir şunları söyledi:"Artvin ili Ardanuç ilçesi sınırları içerisinde Pondit Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına yapılması planlanan Salınbaş Altın madeni açık ocak işletmesi kapasite artışı, zenginleştirme tesisi, atık depolama tesisi projeleriyle ilgili Çevresel Etki Değerlendirme raporu 13 Nisan'da halkı bilgilendirme toplantısı düzenlenecekti. Bu Ardanuç'un Gümüşhane köyü ve Avcılar köyünde ve yine Artvin il merkezine bağlı Okumuşlar ve Köseler köyü olmak üzere dört köyümüzü kapsayan ve bence Cerattepe'den çok daha büyük, çok daha tehlikeli çevresel sorunlara yol açabilecek büyüklükte 850 futbol sahası büyüklüğünde diyorlar ve müracaatlarında şu da var; bundan sonra sondaj yapılarak sahanın genişletilebileceğini de belirtiyorlar. Yani ilerde bunun daha büyük alanı kapsayacağını duyuyorum. Ben Ardanuç Belediye Başkanı olarak tarihin bize sorumluluk yüklediğini düşünüyorum, Çernobil'de de insanlara bir şey olmaz dediler ve çay içtiler ama şu an tüm bilim dünyası kabul ediyor ki Çernobil Karadeniz'de kanser vakalarını patlattı. "BUGÜNE KADAR YAŞANABİLECEK EN BÜYÜK FELAKETTİR" Şimdi de Gümüşhane köyünde bu maden vasıtasıyla çıkarılacak olan siyanürle beraber müthiş bir çevre kirliliği ve müthiş bir çevreye zararlı olduğu gibi doğa ya da zararlı olacaktır. Biz de bugün bir yerel yönetici olarak, tarihin bize verdiği sorumluluğuyla Ardanuç halkını uyarıyoruz ve özetle şunu söylüyorum; ey Ardanuç halkı bu her ilçenin başına talihsiz zamanlar gelmiş geçmiştir ve bugüne kadar yaşayabilecek en büyük felakettir bu. Bunun gerçekleşmesi en büyük felaket olacaktır diye düşünüyorum. Bu nedenle hem devlet yöneticilerimizi hem halkımızı uyarıyor ve Ardanuç halkı adına bunu asla ve asla kabul etmemeliyiz ve asla benimsemeyeceğiz ve bunun bir yatırım olmadığını ilçemizin ve köylerimizin ölümü olacağını altını özellikle çizmek istiyorum. Ben bir yerel yönetici olarak şunun altını çok çiziyorum, biz istihdamdan da yanayız hem işsizlik için bize müracaat ediyorlar ve şöyle söylüyorum, diyorum ki elbette ki milli varlığın, milli ekonomiye katılımına buna hiç kimse itiraz etmiyor. İstihdam alanları da yaratılır. 2002'de bu parti iktidara geldiğinde bin 100 çalışan vardı, şimdi ise 500 çalışan var. Siz 400 kişi istihdam edeceğiniz yerde 20 yılda 600 çalışanı işinden alıp göndermişsiniz. Yani Ardanuç kaybettiğini dahi geri alamıyor. Mevcut istihdam alanı varken neden kapattınız ki. Ne yaptınız fabrikaları, sağlık ocaklarını, okulları, adliyeyi kapattınız, şimdi ise dağın başında zehre karşı istihdamı öne sürüyorsunuz. "FARKLI BİR TEKNOLOJİ YOKKEN ACELEMİZ NEDİR?" Şu an tüm Dünya kabul ediyor ki siyanürün dışında altını ayrıştırmak çok zor buradan şunu söylemek istiyorum sürekli teknoloji değişiyor ve gelişiyor. Orada milli varlığımız var yani altın kardeşim teknoloji gelişiyor 10 sene ya da 20 sene sonra hatta 100 sene sonra belki daha farklı yöntemlerle doğaya, çevreye zarar vermeden çıkartma imkanı olabilir. Acelemiz neden diye sormak istiyorum. Biz Pondit şirketine kaynağımızı vermek zorunda mıyız? Şuna geliyorum 100 yıl önce Çanakkale'de 250 bin şehit bu memleketi ve bu ülkeyi bizlere, çocuklarına, torunlarına bırakmak için o gün şehit oldular. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şimdi biz de bizden sonraki nesillere şunu mu diyeceğiz, çok acelemiz vardı Kanadalı Pondit'e vermek zorundaydık. O gün şehitler boşuna mı şehit oldu ve inanın beni en çok üzen de bu. Bugün farklı bir teknoloji yokken ne acelemiz var yani nedir acelemiz? Onun için biz kararlıyız, Ardanuç halkı kararlıdır ve biz kararlıyız ve kabul etmiyoruz. "HEM SİYANÜR HEM EKO TURİZM OLMAZ" Artvin yöneticileri ve Türkiye yöneticilerinin şu soruya artık cevap vermeleri gerekiyor ve tercihte bulunmaları gerekiyor ki bende yerelde siyaset yapan birisiyim. Artvin'de diyoruz ki; doğa turizmi, eko turizmi diyoruz bir yandan ve eğitim şehri olsun diyoruz bir yandan ve bir yandan da maden şehri olsun diyoruz ve barajlar şehri olsun diyoruz. Olamaz, olmaz yani biz bir ateşe hem benzin hem su dökerek sonuç alabilir miyiz? Türkiye'de ve Artvin'de yapılan bu hem benzin dökmüş yakıyoruz hem de su döküp söndürdüğümüzü söylüyoruz ve ikisi bir arada olmaz akla mantığa terstir insanları aldatıyoruz. Türkiye'de küresel ısınma gerçekleştiği zaman son yeşil Rize ve Artvin'dir. Diğer yerler zaten elden çıkmış o zaman yeşil kalacak olan Rize ve Artvin ve özellikle Artvin coğrafyasına sahip çıkmamız gerekiyor. Yani burada hem madenle hem siyanürle hem zehirle hem de eko turizmle olmayacağını bilmemiz lazım. Çoruh Üniversitemiz bile eko sistem için uzman üniversite seçildi ihtisas üniversitesi seçildi ve Türkiye'de ilk ama siz ve onun karşısına Cerattepe'de madeni koyarsanız efendim Gümüşhane'de madeni koyarsanız onun adı ihtisas olmaz ve adı sadece tabelada kalır. Kimse kimseyi kandırmazsın Artvin insanı birbirini kandırmazsın lütfen."