#dışavurum
Explore tagged Tumblr posts
ogunbugundur · 2 years ago
Text
"Psodobulbar hastalığına sahip kişiler duygu durumunu ifade edemediği için kızgınlık veya üzüntü anında sadece kahkaha ile duygusal dışavurum yaşar." bundanım var imiş
9 notes · View notes
ixiart · 2 months ago
Text
Tumblr media
bir tür dışavurum, niteliği hoşuma gitmese de gerçekten yapacağınız işi (•••)
şimdi biraz keyif ve mutluluk için ne yapmam gerek? gerçekten bu kadar yalıtım iyileşmek içindi, yağ doku biriktirmekten tutun da insanlarla mesafeye, her biçimde kendimi yalıtmış buluyorum kendimden dahi. n'alaka? benden ayrı bir kendim olmadığını biliyorum; deneyimle sabitledim ve yaşamak istiyorum. ama bu denli yalnız kalırsam parçalanıp birden fazla ben olmam gerekir değil mi..
böylece yapacağım işi de (•••)
1 note · View note
akilfikirgezegeni · 9 months ago
Text
Seni sinirlendiren kötü bir olay, söz, davranış yaşadığın da ya da buna benzer bir duyguyla karşılaştığında ilk tepkini vermeden önce; (ki tüm bunların çoğu katarsis ihtiyacıdır) "Ben neyin içine çekiliyorum? Bu duyguyu hissetmemin asıl sebebi nedir?" diye sorabilirsen, bir anda bakış açınızı karşınızdaki kişiden size o kök duyguyu aşılayan kişiye, zamana, olaya döndürmüş olursunuz. Tabi bu durum sizi gerçek kimliğinizden saptıracak kadar kuvvetli ise yapabilirsiniz. Sonuçta günlük hayatımız içerisinde kuralları ihlal eden veya sınırlarını bilmeyen pek çok kişi ile karşılaşabiliriz. Onlarla yaşadığımız olaylar duygularımıza değilde daha çok rasyonel aklımıza baskı yaptığı için sinirleniriz. Yani bu tip olaylar dışavurum yapılabileceğimiz, kendimizi ifade edebileceğimiz şekildedir. Diğeri yani ifade edilemeyen, edildiğinde öfkemizin dizginlenemediği, zihnimizin içindeki seslerin ne yaparsak yapalım bir türlü susturulamadığı devam eden ruhsal anomalilerdir. Hayatımızda yaşadığımız sorunlu döngüleri fark edebilmek biz insanların ömrümüz boyunca daha sağlıklı tepkiler vererek, proaktif bir yaşam geçirmemize yardımc�� olur. Olumsuz çevre koşulları, ekonomik sorunlar, zorlayıcı ebeveyn tutumları, zamansız ayrılıklar, sağlıksız ve doğru yönetilemeyen yas ve matem süreçleri... Kısaca ben dediğimiz ve tıpkı dört mevsime benzeyen hayat döngümüzü yaşanması gereken iklim şekillerine uygun düzenleyerek başarılı bir şekilde yönetebiliriz. Kişinin kendi ile ilişkisi, kendini bilme serüveni ne kadar çabuk gelişirse hayattan ve karşılaştıklarından alacağı haz da, onlara vereceği tepkilerde o kadar iyi ve nitelikli olacaktır. Eğer bunu başaramıyorsanız profesyonel destek istemekten çekinmeyin. Bu hem sizin hem de sizinle bu yolu yürüyen diğerleri için en sağlıklı seçim olacaktır. Ne demişti Voltaire; "Bahçenizi yeşertmek için çabalayın!"
İçaforiz
1 note · View note
aykutilter · 10 months ago
Video
youtube
Test 1 GRAFİK TASARIM TARİHİ 10 SORU 10 CEVAP - Aykut ilter
Grafik Tasarım Tarihi Aykut ilter 0532 322 2351 1. GRAFİK TASARIM VE İLETİŞİM Soru 1: Aşağıdakileden hangisi tasarımın oluşma gerekçesidir? (Çoktan Seçmeli) Tasarlama isteği Estetik kaygı Tasarlayanın kendini ifade etme isteği ✔ Bir ihtiyacın giderilme kaygısı Sanatsal bir ürün oluşturma çabası Cevap : Bir ihtiyacın giderilme kaygısı Soru 2: Tasarım sınıflaması, aşağıdaki hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir? (Çoktan Seçmeli) ✔ Endüstriyel tasarım, grafik tasarım, mimari ve çevre tasarımı Endüstriyel tasarım, görsel iletişim tasarımı, mimari ve çevre tasarımı Görsel iletişim, mimari ve çevre, moda tasarımı Endüstriyel tasarım, grafik tasarım, oyun tasarımı Grafik tasarım, moda tasarımı, mimari ve çevre tasarımı Cevap : Endüstriyel tasarım, grafik tasarım, mimari ve çevre tasarımı Soru 3: Aşağıdakilerden hangisi tasarım sürecinin bir safhası değildir? (Çoktan Seçmeli) Problem tanımlama Bilgi toplama Rafine etme ve tamamlama Olası çözüm önerileri geliştirme ✔ Geri bildirim alarak fikirleri geliştirme Cevap : Geri bildirim alarak fikirleri geliştirme Soru 4: Grafik Tasarımı Görsel İletişim tasarımından ayıran en önemli seçenek aşağıdakilerden hangisidir? (Çoktan Seçmeli) Tasarım eleman ve ilkeleri İşlevselliği ✔ Dijital medya özelliği İletişim kurma amacı Estetik kuramlara göre hareket edilmesi Cevap : Dijital medya özelliği Soru 5: Grafik tasarım kavramını tanımlayacak olsak, aşağıdakilerden hangisi kullanılamaz? (Çoktan Seçmeli) İletişim kurmak içindir Meslek sahibi olmak ve para kazanmak içindir Duyguların dışavurum aracıdır ✔ Tasarımcısı için üretilen biricik eserdir Kısa sürede mesajı ileten bir iletişim aracıdır Cevap : Tasarımcısı için üretilen biricik eserdir Soru 6: Aşağıdakilerden hangisi grafik tasarım ürünü için en uygun estetik kuram olarak kabul edilebilir? (Çoktan Seçmeli) Yansıtmacı Taklitçi Biçimci ✔ İşlevsel Dışavurumcu Cevap : İşlevsel Soru 7: Yaratıcılık becerilerini geliştirebilmek için aşağıdakilerden hangisi önemli bir unsur değildir? (Çoktan Seçmeli) Okuma yapmak Görünenlerin görünmeyen yönlerini anlamaya çalışmak Milletlerin ve toplulukların sosyolojik, psikolojik yönlerini öğrenmeye çaba göstermek, Şirketlerin kurumsal yapılarını ve ürünlerinin özgün yönlerini anlamaya çalışmak ✔ Var olanı tekrar etmek Cevap : Var olanı tekrar etmek Soru 8: Göstergebilim grafik tasarımın hangi amacını anlamaya yardım eder? (Çoktan Seçmeli) ✔ İletişim Yaratıcılık Fikir geliştirme Tasarlama becerisi Ürün oluşturma Cevap : İletişim Soru 9: Bir grafik tasarım sanatçısı aşağıdaki seçeneklerden hangisini öncelikle benimsemesi gereken bir durumdur? (Çoktan Seçmeli) ✔ Yeniliğe ve farklı uzmanlık alanlarına açık olmak Geleneksel yöntemlerden taviz vermemek Bilgi edinmeden önce tasarlamayı fikirselleştirmek Kurum kültürü ve ürün özelliği yerine tüketiciye odaklanmak Tasarımı rafine etmeden kendi kararıyla sonlandırmak Cevap : Yeniliğe ve farklı uzmanlık alanlarına açık olmak Soru 10: İletişim türleri aşağıdaki hangi seçenekte doğru verilmiştir? (Çoktan Seçmeli) ✔ Görsel-İşitsel Görsel-Sözel Duyusal-İşitsel Görsel-Duyusal Görsel-Kavramsal Cevap : Görsel-İşitsel
0 notes
pathoslogos · 1 year ago
Text
7.12.2023 Hegel dinden felsefe
Hristiyanlık ilkesini dünyanın ilkesi haline getirme, daha ileri aşamaya taşıma amacı güdüyorlar. Öz bilince taşıyarak, Hegele göre din bilincin ilerlemesi, öte dünyaya taşımaya çalışıyor bunun için öte dünyadan dünyamıza indirerek edimselleştirir. sonsuzluk, sonlu insanın dışında kalamaz. sonsuzluk, sonlu insanla buluşması gerekir. Sanat, din dünyaya şekillendirir, bunlar felsefenin içeriğidir, felsefe kavrar ve bilince taşır. Bireysel özne, tanrısal kayranın nesnesidir. Her bir özne başlı başına sonsuz bir değere sahip olup. Her insan tanrısal kayraya muhattaptır çünkü bu sonsuz değer ile doğmuştur. Sadece bunu edimleri ile kanıtlamalıdır. Tinden pay alma, yani bu yola, sonsuzluğu içeren tekil insan bu anlamı ile özgür olarak tanınmalıdır. Özgürlük öznellik ilkesi içinde kalır, bu nedenle başta sadece biçimseldir, edimsel değildir, yani soyut kalmıştır, öte dünyaya ötelenmiş, iman konusu olarak kalmıştır, bizim görevimiz bunu somut dünyaya taşımaktır.
süreç, ilerleyen tin görüşü: hiçbir dönem tin kendini bütünlemez, sürekli gelişir, ara bütünlemeler yaşanır. Edimseli düşünülürde tamamlamış henüz değil, henüz inanç aşamasında, kavrama ve edimselliğe yükselmemiştir.
Epifoni, teofani yani tanrının manifestasyonu yani zuhür etmesi: gerçek tözü yeni platoncular bulmuştu, teori olarak ortaya koymuşlarıd. Tanrı tüm varoluşa yayılır, ve insan kendindeki bu sonsuzluğu, biri varlığı kavrayabilme yetisinde olduğu için bu zühuru terisne çevirip, doğayı ve tanrıyı kendi içsel bilgisinde, öz bilincinde bilme olanağına sahiptir. Fakat öz bilinç ilkesini bulamamışlardır. Dalai Lama, Tibetliler için insan formunda bir Tanrıdır. Yunus Emre'nin ete kemğie büründü bi yunus, Hristiyan ilkede ise Tanrı onlar için ete kemğe bürünmüş, yani beden formunda, duyusal olamaz. Tanrı insanların yüreklerine tecelli ve zühur eder.
İbrahim Tanrı ile uzlaşmak için oğlunu kurban etmeye karar verdi. Tüm insan edimleri felsefede açıklanabilir olmalıdır, hiçbir şey dışarıda bırakılamaz, tarih din her şey için geçerli. Tin, bu tarih içinde bildirilmelidir. Dünya tarihi kendi ereğini bulmuştur, dolayımsızlık için kendini bilmektir. Yani asıl tinin ereği: insanın kendine yeterli olma aşamasıdır. Bu yeni bir dünyadır, bu ufuk artık görülmüştür ve kendi yeterlilik de dolaysız ilkedir. Tinin kendini bilme ve bulma işi, tinin yaşamıdır. Kültür ve ifade olarak, tinin kurumları olarak da bakabilir, aile, toplum, devlet formları içinde açığa vurur ve değişir. Bu tinin yaşamı sadece bir duyusal deneyim değildir. Sonuç, kendi kendinden çekip çıkardığı kavramdır. Aslında felsefe tarihi, dünya tarihinin en içkin yerindedir. Yani dünya tarihinin özü tindir. Dünya tini sonunda sanki kendindeki tüm yabancı nesnel varoluşu sıyırıp attı ve kendini saltık, koşulsuz din olarak kavramakta, kendi gücü içerisinde tutmada başarılı olmuş gibi görünüyor.
Zühur, dışavurum, sanatsal olarak, duyuların önüne konulmuş bir idee olarak, kelamın da manifestasyon yani zühur olduğu dinde söylenir, yani şarkı, şiir... putperestlik, daha çok bedenperestliktir. Dalai lama mesela böyle, bedenselleşmiş bir Tanrı. Yüreklere yerleşmiş manifestasyon farklı, bedenin önünde değilmek değil, tinin önünde eğilmek.
Hegel şunu söylüyor: bilinci kuran bilgidir, yani logos.
Tin kendi üzerine dönen, örgütlü bir organizmadır, yani tüm bilgiler birbiri ile bağlantılı, bilginin üzerine bilgi ile bakmak yani bilince bakmak, sistemaya giriyor, insan edimlerinden herhangi biri, her ne yaparsa tüm kültürel dışavurumlarını kendi bilincinde ilişkilendirir, her yarımı birliğe getirip kavrar, yani örgütlü bir düşünme biçimi. doğal bilinç ile başlar, sonra ilişkilerle yani diyalektikle, sonraki aşama ise diyalektik ile mekaniğin ilişkisi yani kavrama, bu da da kendi üzerine dönebilen tinin tanımıdır.
Kendi kendine yeterli olmaktan ne anlarız? Kendi dışında bi tanrıya inanma, yetersizlik, sürekli dilenci durumunda, kendi edimlerine değil de kendi dışında bir güce tapan insan anlaşılıyor. halbuki sonsuzluğu kendi içinde yüreğinde bulan insan kendi kendine yeterli olacaktır, özgürlüğün bilincinde olduğu için.
Hegelin bu yaklaşımı din aşamasından felsefeye nasıl taşınır?
Bilinç her zaman yönelimseldir, intentional. bir şeye yöneliriz. ilk kendi dışındaki nesnelerin ilişkisi ve nasıl kavradığı, tabi bu teoride kalır. Edimin, pratiğin merkeze alınması ile bu aşılır. özneler arasılığı gerektirir, diyalogos, dış şeylerin tek yanlı konumlarından, karşılıklılık, etkileşim aşamasına yükselir, ve böylece öz bilince geçiş olanaklı olur. Yani karşımızda bi şey ile değil bir bilinç ile ilişkide olduğumuzu kavramak, yani etkileşim! şeyler için öyle değil, onlar bizim bilincimizin karşısında durmazlar. Dış şeyleri, soyut düşünceyi öne alıp, eylemi dışlayarak düşünmek, umutsuz bir yoldur, çilelidir, huzursuz bilinç oluşur. Çünkü bu sürece varoluşçu öğeler eşlik eder, örneğin, korku, kaygı, endişe, arzu, ölüm kalım savaşı, isteği isteme, doyum-doyumsuzluk gibi.. Burada bağımlı bir öz bilinç biçiminde ortaya çıkar. tanıma kavramı: bilme ve anlama ayrımı. bilgiyi içselleştirmek onu tanımaktır, bilme sınırının ötesine geçmek. Olumsuz özgürlüğün ötesine geçmek, ötekini tutmak, kavramak, bizim kılmak onu tanımaktır.
Gerçekliği kendimizin hakikatı kılmalıyız der Hegel
Hangi düşünce akımları anlamaya geçmez sadece tanımada kalır? stoa felsefesi, yunan felsefesi devamı, roma'Da etkili olmuş, bunlar dışsal gerçeliğe kayıtsız kalmışlardır, dışsal gerçekliği bilip, değiştiremeyen, dönüştüremeyen, akışa bırakan, kayıtsız kalan, kendi iç dünyaları ile ilgilenirler, dışsal gerçeklik doğa gibi görürler. tutumları kayıtsızlık. Bir diğeri de kuşkuculuk. Kendi dışında her şeyden kuşku duyan, gerçeklikten de, kuşkunun kendisi artık hakikat haline gelir. Descartes'ın kuşkuculuğu ile karıştırmayalım, o bunu amaçlamaz, sadece başlangıç olarak buradan hareket eder, res cogitanse, bunu gidermek için metod ayrıca öne sürer. Kuşkucularda kuşku amaç, yani hakikattır. Aşamayan düşünce, aşamayan iman ile aynıdır.
Bir insan koşulsuz olarak iyilik yaparsa ahlaklıdır der Kant, eğer tanrı inancı karşısında onun buyruğundan dolayı iyi davranışta bulunuyorsa, güzel iyi ahlak olarak nitelenemez, Tanrıyı yüreğinde bulan insan, onu dışsal otorite olarak görende değil, koşulsuz olarak iyiliğin yapılması asıl ahlaktır. İslamda bu ötelenmiş tanrı problemi lailahe bu demektir. illalah, allah her şeyi kapsadığı için ayrımda bir tanrı olamaz, tüm varlıkta manifestasyon vardır. koşulsuz buyruğu insan kendine emredebiliyorsa, tasavvufta buna rabbini buldu diyorlar. Beğenilme için yapılan hiç bir şey de bu yakalanamaz. Kendini bulma, kendi ile bütünleşme, kendi olmak, bu anlamdadır. yani kendi sorumluluğunu almak demek.
bir şeyi bilmek bilinç ama özbilinç değil, bunun için karşımızda başka bir bilinç olmalıdır, ancak o zamana özbilince geçebilirz.
Tinin tözü özgürlüktür, bu da kaygan bi zemin, töz yani hakikat, zemin yani. Sürecin kendisi hakikattır!
0 notes
m-bf-y-al-pw-i · 1 year ago
Text
Ve bir benzerini
Daha sonra ben ifade ettim
Hak vermeliydim
Ya da hak vermeyi denemeliydim
Belki o haklıydı
Ama bunun bir önemi yoktu
Bu dışavurum
Bir kurtçuktu
Bize ait olmayan ama yine de bizim yerimize söz sahibiymiş gibi davranma saldırganlığını sergileme cüretini kendinde bulan
0 notes
almanyalilar · 1 year ago
Text
0 notes
kemikkadin · 2 years ago
Text
Uzun süredir kolajla ilgileniyorum, belki elim kalemle istediği gibi cizemediginden, belki de karmaşadan çıkan düzeni sevdiğimden. Bu da bir kendini ifade etme biçimi ve ben kendimi anlayamadığımda kolaj bana yardımcı oluyor. Dışavurum sürecimi birbirinden ayrı şeyleri bir araya getirerek yaratmak, doğru hissettiriyor.
.
#pov #povreels #sanat #artjournaling #artjournal #booklover #artproject #kolajçalışması #kolaj #collagecommunity #collagepaper #collagework #collage #collageart #collagejournal #goodvibes #lifeisgood #istanbulcollagecollective
https://www.instagram.com/reel/CsrTpwRNeWW/?igshid=MTc4MmM1YmI2Ng==
1 note · View note
kendindenuzakta · 2 years ago
Text
Yazmasaydım, yaşamazdım.
Sanatsal bir endişe değil bu; kendini ifade etmek patlamadan önceki son raddede. Yaşamsal bir gereklilik, tesadüfi bir kurtarıcı dışavurum.
Yok olmadan önce yetiştirmeye çalışmak kendi tohumlarını senden uzakta.
Zira ben kendimden hep uzakta.
0 notes
cninzihni · 2 years ago
Text
Neden olmasın neticedee, bir dışavurum olur en kötü haliyle
hadi okumak isteyenler şiir ya da metin seslendirip atsın, beraber dinleyeliim
97 notes · View notes
sanat-mevsimi · 5 years ago
Text
BİR ÖFKENİN DIŞA VURUMU
Tumblr media
Bu bir başkaldırıdır diye başlıyor sözlerine, etrafındakiler onun ne demeye çalıştığını anlamak için pür dikkat dinliyor onu. Gözlerinde ki ateş her yerden çok net gözüküyor. Bu "kural" diye tabir edilen paçavra, diye devam ediyor. Buna daha ne kadar katlanacağız? Daha ne kadar izin vereceğiz bizi cam bir fanusa hapsetmelerine? Mesela ben niye ilgi duyduğum sporu doyasıya konuşamam? Kim ne der bana? Neden sürekli ders çalışır insanoğlu? Eğer çalışmaz ise kimin üstüne vazifedir söz söylemek? Neden insanın özgürce hayal kurmasına izin vermezler? Ya da ben odamı niye dilediğim renge boyayamam mesela? Karşıdan hoş görünmesi midir önemli olan, yoksa bana güzel görünmesi mi? Peki ben neden istediğim şehre ya da ülkeye tek bir günde karar verip gidemem? Para göründüğü kadar değerli midir sizce de? Ben neden istediğim kıyafeti ya da ayakkabıyı sadece kendim istediğim için alamam? Uyuyup uyanmanın niçin belli bir saati olmalıdır mesela? Bu saçma sapan tutarsız, tabiri caizse ahmakça yapı ne zaman alabora olur? Önünde duran masaya sert bir şekilde vurdu fakat, kendi sesinin sunturlu oluşundan olmalıdır ki masadan ses dahi çıkmadı. Kızgınlıkla devam etti sözlerine ; peki ya sizler masanın etrafında kümelenmiş bomboş gözlerle bana bakan sizler, ne zaman dur diyeceksiniz bu "paçavra" ya.
Bu bir yazının tam ortasında mürekkebinin tükenmesi gibi acı, bir ressamın ellerini kullanmaması kadar çaresiz bir durum demektir. Üstelik herkese kıymet verip kendimize bir o kadar hor davranmaktır bu. Başkaları için kendi hayatımızdan ödün vermektir. Kabul edilir gibi değil. Affedilir gibi değil. Sözlerini bitirir bitirmez gözleri doldu. Başı öne eğik, sessizce salondan ayrıldı.
3 notes · View notes
escap-istt-blog · 7 years ago
Photo
Tumblr media
abstract otoportrait  50x70profile ( oilpaint on hardboard) 
https://www.instagram.com/p/BhswqgchUWm/?taken-by=escap.istt (sold)
1 note · View note
akilfikirgezegeni · 2 years ago
Text
Abartma dozu
Kendilerini olduklarından farklı anlatma ihtiyacı hisseden insanlar vardır. Muhtemelen hayatlarının bir yerinde yaptıkları, yapmaya çalıştıkları, söyledikleri, söylemek istedikleri arasında derin bir uçurum oluşmuş, bu da gerekli ilgiyi ve onayı alamamalarıyla sonuçlanmış olabilir. Olmadığı kişiyi yüceltmek için olmadık şeyler söyleyip yine gerçekte yapmaması gereken davranışlarda bulunabilir bu kişiler... Olumsuz bir yüceltmedir nihayetinde gösterdikleri dışavurum hali. Zira olumlu bir yüceltmede samimiyeti hissetmemek imkânsızdır. Bu kişi bulunduğu konumdan, yaşadığı yerden, sahip olduğu şeylerden abartı olarak bahsederek önce kendi içine sindirmeye çalışır. Aslında olmak istediği, bulunmak istediği, sahip olmak istediği yerler ve şeyler daha farklıdır. Ne ki; bir yerde abartı varsa, orada kompleksler aşağı doğru ivmelidir. Başka bir açıdan abartı, zamanlar içinde kişiliğin içinde irili ufaklı açılmış ve üzeri incecik bez parçalarıyla kamufle edilmeye çalışılmış çukurlardır. Kişi bu çukurları bildiği için içine düşmemek adına üzerinden atlamak zorunda kalır. İşte bu sıçrama eylemleri abartılı davranmaya sebep olur. İçaforiz
0 notes
minesoydesign · 5 years ago
Photo
Tumblr media
İÇİNİZDEN GELDİĞİ GİBİ... Bugün içinizden geldiği gibi, düşünmeden zihnimizi resmedelim mi? Son zamanlarda zihnimiz o kadar dolu ki... Zor zamanlar geçiriyoruz evet peki... Bu zor zamanları tarihte yaşayan insanlar nasıl aştılar? Mesela #joanmiro . Miro kim diyenler için; iki dünya savaşı görmüş, yaşamış dünyaca ünlü #ressam #heykeltraş . O, savaşın dehşetini, tedirginliğini, buruk bir avuntuyla tıpkı bir #çocuk gibi bilinçaltının en bozulmamış haliyle, içinden geldiği gibi resimlerini lekeler, çizgiler ve renklerle resmetmiş. Sonunda amaçsızca oluşturduğu desenler, bir resme ve hepsi birer esere dönüştü. Onu başarıya götüren de bu oldu. Şimdi bu zor zaman psikolojisinden sıyrılıp kağıdınızla baş başa kalın ve içinizden ne geldiyse, saçma, amaçsız çizgiler, lekeler... Kaleminiz sizi nereye sürüklerse çizin, çizin... Günün sonunda size iyi geldiyse, bize de iyi gelecektir. Çizdiklerinizi mutlaka benimle paylaşın, enerjimiz bulaşsın. Herkese güzel, kolaylıklarla geçireceğiniz bir hafta diliyorum🙏💫 . #dışavurum #icimdengelenbu #expressionism (Mecidiyeköy) https://www.instagram.com/p/B-EL6y9AtYS/?igshid=1x0jubluotypl
0 notes
mantikutayr · 2 years ago
Photo
Tumblr media
‘‘insan ruhu, görüldüğü kadarıyla, ötekinin bakışından uzak, kendi başına kalabileceği alanlara ihtiyaç duyar. geçirgenlikten yoksun olma gibi bir özelliği vardır. bütünüyle ışıklandırılması yanmasına ve bir tür ruhsal tükenişe (burnout) yol açar. sadece makineler şeffaftır. ‘‘
‘‘insan kendisi için bile şeffaf değildir. freud’a göre ego tam da id’in kısıntısız olarak olumladığı ve arzuladığını yadsır. ‘id’ ego için büyük ölçüde görünmez durumdadır. yani insan ruhunda, ego’nun kendisiyle uzlaşma içinde olmasını engelleyen bir yarık mevcuttur.’’ 
‘’teşhircilik toplumunda her özne kendi reklam nesnesidir. her şey sergi değeriyle ölçülür. teşhircilik toplumu  pornografik bir toplumdur. ’’
‘’bir şeyin güzelliği ancak ‘çok daha sonra’, başka bir şeyin ışığı altında yadigâr olarak belirir.’’ 
"günümüzde zamana ilişkin kriz ivmeden değil zamansal dağınıklık ve bağlantısızlıktan gelir." 
"günümüz dünyası eylem ve duyguların temsil edildiği ve yorumlandığı bir tiyatro değil, mahremiyetlerin sergilendiği, satıldığı ve tüketildiği bir pazardır." 53
‘’..dijital mahalle insana sadece hoşuna gideceği kesimlerini sunar dünyanın. böylelikle de kamusal alanı, kamusal ve hatta eleştirel bilinci ortadan kaldırarak dünyayı özelleştirir. İnternet mahrem bir alana, rahatlık ortamına dönüşür. her türlü uzaklık­tan arınmış yakınlık da şeffaflığın dışavurum biçimlerinden biri­dir.’’ 
‘’şeffaflık toplumu sadece hakikatten değil görünüşten de yok­sundur. ne hakikat ne de görünüş şeffaftır. tümüyle şeffaf olan tek şey boşluktur. bu boşluğu bertaraf etmek için bir enformas­yon yığını devreye sokulur. enformasyon ve resim yığını, içinde boşluğun kendini hâlâ gösterdiği bir bolluktur. enformasyon ve iletişimin artması kendi başına dünyaya aydınlık getirmez. şef­faflık kâhinliğe yol açmaz. enformasyon yığını hakikat oluştur­maz. ne kadar çok enformasyon serbest kalırsa dünya o kadar karmaşıklaşır. hiper-enformasyon ve hiper-iletişim karanlıkta bir ışık olamaz.’’  
"şeffaflık ve güç birbirleriyle pek geçinemez. güç, gizliliğin arkasına saklanmayı sever." 
‘’günümüzde yerkürenin bütünü bir panoptikon durumuna doğru gelişme gösteriyor. panotikonun dışı diye bir şey mevcut değil.’’  
6 notes · View notes
b-e-i-r-u-t · 3 years ago
Text
Dışavurum.
Günah(Dengeyi bozan, ilerlemeyi sekteye uğratan) negatif davranışlar; alt kat/nefs hâllerinin dışavurumu.
Sevap(Dengeye uygun, tekâmülü sağlayan) pozitif davranışlar; üst kat/ruh hâllerinin dışavurumu.
İrademiz; hâller/katlar arası iniş çıkış adımlarımız..
41 notes · View notes