Tumgik
#bebeklere faydası
entelektia · 11 months
Text
Vücudunuz Masaj Alarmı Veriyor Olabilir
Tumblr media
Masaj, bir kişinin vücuduna baskı, sürtünme ve manipülasyon teknikleri kullanılarak yapılan bir fiziksel terapi veya rahatlama yöntemidir. Genellikle kas gerginliğini azaltmak, ağrıyı hafifletmek, stresi azaltmak veya rahatlamak amacıyla uygulanır. Masaj farklı tekniklerle yapılabilir, ve bu teknikler farklı sonuçlara ve faydalara yol açabilir. Profesyonel masaj terapistleri genellikle bu konuda eğitim almış ve belirli teknikleri uygulama konusunda deneyime sahiptir. Masajın faydaları nelerdir? Masajın birçok potansiyel faydası vardır, bunlar arasında: 1. Kas Gerginliğini Azaltma: Masaj, kasların gerginliğini azaltabilir ve kasları rahatlatabilir. 2. Ağrıyı Hafifletme: Özellikle kronik ağrı durumlarında masaj, ağrıyı hafifletebilir. 3. Stresi Azaltma: Masaj, stresi azaltmada yardımcı olabilir ve rahatlamanıza katkıda bulunabilir. 4. Kan Dolaşımını İyileştirme: Masaj, kan dolaşımını artırabilir ve vücudun oksijen ve besin maddelerini daha iyi taşımasına yardımcı olabilir. 5. Hareket Aralığını Artırma: Masaj, eklemlerin hareket aralığını artırabilir ve esnekliği artırabilir. 6. İyileşmeyi Hızlandırma: Spor yaralanmaları veya cerrahi sonrası dönemde masaj, iyileşmeyi hızlandırabilir. 7. Ruhsal Rahatlama: Masaj, zihinsel ve duygusal olarak rahatlamanıza katkıda bulunabilir. 8. Uykuyu İyileştirme: Masaj, daha iyi bir uyku kalitesine yardımcı olabilir. Ancak, masajın kişiden kişiye faydaları değişebilir ve herkes için aynı şekilde etkili olmayabilir. Profesyonel bir masaj terapisti ile işbirliği yaparak, kişisel ihtiyaçlarınıza uygun bir masaj planı oluşturabilirsiniz. Ayrıca, herhangi bir sağlık sorununuz varsa, bir sağlık profesyoneli ile masaj uygulamadan önce görüşmek önemlidir. Masaj Kimlere Yapılır? Masaj, genellikle birçok kişiye uygulanabilen bir rahatlama ve tedavi yöntemidir. İşte masaj kimler için uygundur: 1. Genel Halk: Masaj, stresi azaltmak, kas gerginliğini hafifletmek veya rahatlamak isteyen birçok insan için uygundur. 2. Sporcular: Sporcular, masajı kas iyileştirmesi ve spor sonrası toparlanma süreçlerinde kullanabilirler. 3. Kronik Ağrı Yaşayanlar: Kronik ağrıları olan bireyler, masajın ağrıyı hafifletme potansiyelinden faydalanabilirler. 4. Hamile Kadınlar: Uzman bir masaj terapisti tarafından güvenli bir şekilde uygulandığında, hamile kadınlar da rahatlamak ve vücutlarını rahatlatmak için masajdan yararlanabilirler. 5. Yaşlılar: Yaşlı bireyler, kas esnekliğini artırmak, dolaşımı iyileştirmek ve rahatlamak için masajı tercih edebilirler. 6. İyileşme Sürecinde Olanlar: Cerrahi sonrası veya yaralanma sonrası dönemlerde masaj, iyileşmeyi hızlandırmak için kullanılabilir. 7. Sinir Sistemi Sorunlarına Sahip Olanlar: Bazı sinir sistemi sorunlarına sahip bireyler, sinir sıkışmalarını hafifletmek veya sinir sistemi fonksiyonlarını iyileştirmek amacıyla masajı düşünebilirler. Masaj, sağlık ve refahı artırmak isteyen birçok kişiye hitap edebilir. Ancak herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya hamileyseniz, masaj öncesinde bir sağlık profesyoneli ile görüşmeniz önemlidir. Ayrıca, masajı uygulayacak kişinin eğitimli ve profesyonel bir masaj terapisti olması da önemlidir. Bebeklere Masaj Yapılır mı? Bebeklere özel olarak tasarlanmış bebek masajları uygulanabilir. Bebek masajı, ebeveynlerin veya bakıcıların bebeklerine sakinleştirici bir şekilde dokunarak ve hafifçe masaj yaparak iletişim kurmalarına yardımcı olabilir. Bebek masajının bazı olası faydaları şunlar olabilir: 1. Bebeğin Rahatlaması: Bebek masajı, bebeklerin rahatlamasına ve sakinleşmesine yardımcı olabilir. 2. Uyku Kalitesini Artırma: Bebek masajı, bebeklerin daha iyi uyumasına yardımcı olabilir. 3. Bağ Oluşturma: Ebeveynler ve bebekleri arasında güçlü bir bağ oluşturmaya yardımcı olabilir. 4. Kolik ve Gaz Sorunlarını Hafifletme: Bebek masajı, bebeklerin gaz sancıları ve kolik belirtilerini hafifletebilir. 5. Kas Gelişimine Destek: Hafif masaj, bebeklerin kas gelişimine katkıda bulunabilir. Ancak, bebek masajını uygulamadan önce bazı önemli hususlara dikkat etmek gereklidir: 1. Uygulayan Kişinin Eğitimi: Bebek masajını uygulayan kişinin bu konuda eğitim almış olması önemlidir. 2. Bebeğin Durumu: Bebeğin sağlık durumu, masajın uygulanıp uygulanamayacağını etkileyebilir. Özellikle cilt sorunları veya enfeksiyonları olan bebeklerde masajın uzman gözetiminde yapılması önemlidir. 3. Bebek İzni: Bebek masajı yaparken bebeğin izin verdiği ve rahatladığı bir zamanda ve şekilde yapılmalıdır. Bebek masajı, ebeveynlerin ve bebekleri arasındaki bağın güçlenmesine ve bebeklerin rahatlamasına yardımcı olabilir, ancak özenli ve dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Uygularken bebekle iletişimi sürdürmek ve bebeklerin sinyallerini dikkate almak önemlidir. Masaj Çeşitleri Nelerdir? Masajın birçok farklı çeşidi ve teknikleri bulunmaktadır. İşte bazı yaygın masaj çeşitleri: 1. İsveç Masajı: İsveç masajı, kasları gevşetmek, dolaşımı artırmak ve genel rahatlama sağlamak amacıyla kullanılan en yaygın masaj türlerinden biridir. Yumuşak dokunuşlar, vuruşlar, dairesel hareketler ve hafif sıkıştırmalar içerir. 2. Derin Doku Masajı: Bu tür masaj, daha derin kas dokularına odaklanır ve kas gerginliğini azaltmak ve kronik ağrıyı hafifletmek için kullanılır. Basınç daha fazladır ve kasların alt katmanlarına yönelir. 3. Sıcak Taş Masajı: Bu masaj türünde, sıcak taşlar kullanılır. Sıcak taşlar cilde yerleştirilir ve vücuttaki gerginlikleri hafifletmek ve rahatlatmak için kullanılır. 4. Thai Masajı: Thai masajı, esneklik ve hareket aralığını artırmak amacıyla yoga benzeri pozisyonlara ve germe tekniklerine dayanır. Genellikle yerde, giyinik bir şekilde yapılır. 5. Shiatsu Masajı: Bu Japon masajı türü, belirli vücut noktalarına basınç uygulayarak enerji akışını dengelemeyi hedefler. El, parmak veya dirsek kullanılır. 6. Refleksoloji: Refleksoloji, ayakların, ellerin veya kulakların belirli bölgelerine baskı uygulayarak vücuttaki farklı organlara ve sistemlere etki etmeyi amaçlar. 7. Prenatal Masaj: Hamilelik döneminde anne adaylarına özel olarak uygulanan bu masaj, hamilelik sırasında yaşanan fiziksel ve duygusal değişikliklerle başa çıkmaya yardımcı olur. 8. Lomi Lomi Masajı: Bu geleneksel Hawai masajı, büyük ve ritmik hareketlerle beden ve zihin arasında bir denge sağlamayı amaçlar. 9. Aromaterapi Masajı: Aromaterapi masajı, özel olarak seçilmiş esansiyel yağlar kullanarak duygusal ve fiziksel rahatlama sağlamayı hedefler. Her bir masaj türü, belirli faydalar ve uygulama yöntemleri sunar. Masajın amacına, kişisel tercihlere ve sağlık durumuna göre farklı masaj çeşitleri tercih edilebilir. Profesyonel bir masaj terapisti, size en uygun masaj türünü belirlemek ve uygulamak konusunda yardımcı olabilir. Masaj Hangi Aralıklarla Yapılır? Masajın sıklığı, kişisel ihtiyaçlara, amaçlara ve sağlık durumuna göre değişebilir. İşte masajın ne sıklıkla yapılması gerektiğini etkileyen bazı faktörler: 1. Rahatlama İçin Masaj: Stresi azaltmak, rahatlamak ve genel refahı artırmak amacıyla masaj yaptırıyorsanız, masajları haftada bir veya ayda bir yapmak genellikle yeterli olabilir. 2. Spor Sonrası Masaj: Sporcular, antrenman sonrası kas gerginliğini hafifletmek veya spor yaralanmalarını önlemek için masaj yaptırabilirler. Bu durumda masaj, antrenman yoğunluğuna ve ihtiyaca bağlı olarak haftada birkaç kez veya ayda birkaç kez yapılabilir. 3. Kronik Ağrı ve Rehabilitasyon: Kronik ağrı veya rehabilitasyon amacıyla masaj yaptırıyorsanız, terapistinizin önerilerine göre masajları belirli aralıklarla almanız gerekebilir. Bu, kişisel sağlık durumunuz ve iyileşme hızınıza bağlı olarak değişebilir. 4. Hamilelik Dönemi: Hamilelik sırasında prenatal masaj yaptırmayı düşünüyorsanız, doktorunuzun ve uzman bir masaj terapistinin önerilerine göre hareket etmelisiniz. 5. Düzenli Bakım: Masajı düzenli bir bakım yöntemi olarak kullanmak istiyorsanız, ayda bir veya iki kez masaj yaptırmak genellikle yeterli olabilir. Masajın sıklığını belirlerken kişisel tercihlerinizi, bütçenizi ve vücudunuzun tepkilerini dikkate almalısınız. Ayrıca masajı uygulayan terapistin önerilerini ve sağlık durumunuzu göz önünde bulundurmalısınız. Düzenli masaj, birçok kişi için fiziksel ve duygusal iyilik halini artırabilir, ancak fazla sıklıkta yapılan masajlar da zararlı olabilir, bu nedenle dengeli bir yaklaşım önemlidir. Masaj Yapanlara Ne Ad Verilir? Masaj yapan kişilere "masaj terapisti" veya "masör/masöz" adı verilir. Masaj terapistleri, masaj tekniklerini uygulama konusunda eğitim almış ve sertifikalı profesyonellerdir. Birçok ülkede, masaj terapistlerinin eğitim alması ve belirli standartları karşılaması gerekmektedir. Masaj terapistleri, müşterilerin sağlık ve rahatlama ihtiyaçlarına yanıt vermek ve belirli masaj türlerini profesyonelce uygulamak için eğitilirler. İyi bir masaj deneyimi için lisanslı ve deneyimli bir masaj terapisti seçmek önemlidir. Masajın tam anlamıyla rahatlatıcı bir deneyim olabilmesi için, masaj yapılacak ortamın sessiz, sakin ve rahatlatıcı bir atmosfere sahip olması önemlidir. Işıklandırma, müzik ve oda sıcaklığı gibi detaylara dikkat etmek, masajın etkisini artırabilir. Ayrıca, masajı alan kişinin terapist ile iletişim kurarak, baskı şiddeti ve tercihleri konusunda açık olması, daha tatmin edici bir masaj deneyimi yaşamanıza yardımcı olabilir. Read the full article
0 notes
parmakgida · 3 years
Text
Parmak Gıda Nedir? Neden Parmak Gıda?
https://parmakgida.com/parmak-gida-nedir-neden-parmak-gida/
Parmak gıda bebeklerin kendisi tarafından kolayca, elleriyle tutarak yiyebilecekleri gıdalardır. Bebeğiniz önüne konulan yiyecekleri yemeğe çalışması öğünü eğlenceli hale getirecek ve yediği besinlerin dokusunu, kokusunu, tadını kendisi keşfetmeye başlayacaktır.
Tumblr media
• Parmak gıdalar, bebeğinizin karnını doyurmaktan çok daha fazlasını yapacaktır. • Bebeğinizin besinlerin dünyasını keşfetmek adına attığı ilk adımdır. • Bebeğinize yediği yemeğe dokunma, onu koklama ve görme imkanı verir. • Bunları yaparken birçok duyusunu kullanır ve çok şey öğrenir. • Bebeğiniz bu dünyayı keşfederken etraf fazlaca kirlenebilir. • Bebeğinize bira vakit tanıyın, sabırlı olun. • Not: Mama sandalyesinin altına bir bez sermek iyi bir fikir olabilir. • Bir besini eliyle kavrayıp ağzına götürebilmek bebeğiniz için inanılmaz bir mutluluk kaynağı olacaktır. • Bir şeyleri kendi kendine yapmayı başardığını görmek kendine olan güvenini arttıracaktır. • Parmak gıdalar yemek vakitlerini eğlenceli kılmasının yanı sıra bebeğinizin motor becerilerinin gelişimini de desteklemektedir. • Her öğünde el ve göz koordinasyonunun pratiğini yapar. Bebeğinizin sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasına yardımcı olur. • Araştırmalar tamamlayıcı beslenme döneminde parmak gıdalarla beslenen çocukların, kaşıkla beslenen çocuklara kıyasla seker ve şekerli besin tercihlerinin daha az olduğunu göstermiştir. ------
Parmak Gıda Nedir? Neden Parmak Gıda? parmak gıda blw blw nedir ek gıda ek gıda tarifleri bebek beslenmesi
1 note · View note
egirisim · 4 years
Link
parmak gıda
bebeklere faydası
ek gıda tarifleri
blw tarifleri
1 note · View note
deliklicinar · 2 years
Text
Emzirerek bebeğinizi hastalıklardan koruyabilirsiniz!
Tumblr media
Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uz. Dr. Görkem Oğuz 1-7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası dolayısıyla bir açıklama yaptı. Oğuz; ilk 6 ay bebeklere sadece anne sütü verilmesinin önemine değinerek, emzirmenin hem bebeği hem de anneyi birçok hastalıktan koruduğunu söyledi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uz. Dr. Görkem Oğuz, anne sütünün bebekler için en önemli besin kaynağı olduğunu ve ilk ay sadece anne sütünün bebeğin beslenmesinin yüzde 100’ünü karşıladığını söyleyerek; “ Bebeklerin vücut ve ruh sağlığı için en uygun besini anne sütüdür. Her annenin sütü özeldir ve kendi bebeği için en uygun bileşimdedir. Anne sütünün bileşimi mucizevî şekilde bebeğin doğum haftasına, gelişimine, gün içindeki öğünlerine göre en uygun olacak şekilde değişmektedir. Anne sütü ideal büyüme ve gelişme için gerekli olan enerjiyi ve tüm besin maddelerini içerir. Anne sütü ilk 6 ayda bebeğin ihtiyacının yüzde 100’ünü, 6-12 ayda bebeğin ihtiyacının yüzde 50’sini, 12. aydan itibaren de yüzde 30’unu karşılar” dedi.
Anne Sütü Bebeği Hastalıklardan Korur
Bebeğin beslenmesi için gerekli olan anne sütünün doğumdan hemen sonra gelmeye başladığını ilk emzirmede kolostrum denen sarı renkli ve koyu kıvamlı gelen bu ilk sütün yoğun bağışıklık maddeleri ile bebeği hastalıklarından koruduğunu anlatan Uz. Dr. Görkem Oğuz; “Anne sütü ile beslenen bebeklerde solunum ve sindirim yolu hastalıkları daha az görülür. Ortakulak iltihabı riski azalır. Anne sütü, büyüme faktörü içerdiği için bebekler daha iyi büyürler. Anne sütünün içinde bebeği kanserden koruyucu maddeler bulunur. Anne sütünün içerdiği maddeler bebeği rahatlatır, gevşetir, ağrıyı azaltır, daha çabuk uykuya dalmasını sağlar, Anne sütü alan bebeklerde karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Anne sütü bebeğin zekâsını 8-10 puan artırır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, konuşma problemi, şeker hastalığı, lenf kanseri, kansızlık, diş çürükleri ve alerji hastalıkları daha az görülür” dedi. Anne sütü ile beslenmenin bebeğin yanı sıra anneye birçok faydası olduğunu açıklayan Uz.Dr. Görkem Oğuz; Emzirme annelerin meme kanseri, rahim kanseri, kansızlık, kemik erimesi gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Emzirme hormonları; anneyi gevşetir, daha çabuk uykuya dalmasını sağlar ve anneyi dinlendirir. Emziren anneler eski kilolarına daha çabuk döner. Psikolojik yönden faydaları ise, annelik duygusunun gelişimine neden olur. Emzirme, anne ile bebek arasındaki bağı güçlendirir. Emziren annelerin kendilerine güvenleri fazladır, bu durum süt verimini olumlu yönde etkiler” dedi. Read the full article
0 notes
gundemhabersblog · 3 years
Text
Yaban mersini faydaları nelerdir? Yaban mersini nelere iyi gelir?
Yaban mersini birçok sağlık sorununa karşı kullanılan şifa deposu bir meyvedir. Taze, reçel, kuru, suyu olarak, her şekilde tüketilebilen yaban mersini, içeriğinde pek çok minerala sahiptir. Böbrek hastalıklarından kolesterole kadar insan sağlığına faydaları konusunda geniş bir skalası olan yaban mersini, hekim gözetimi altında bebeklere de verilebiliyor. İşte yaban mersini faydaları... Yaban mersini, farklı şekillerde tüketilebilen ve insan sağlığına pek çok faydası bulunan bir meyvedir.En bilinen faydaları arasında; kan şekerini düzenlemesi, idrar yolları enfeksiyonlarını düzenlemesi, görme kaybına iyi gelmesi bulunmaktadır.
YABAN MERSİNİ NELERE İYİ GELİR?
Yaban mersinin faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Araştırmalara göre düzenli yaban mersini tüketmek kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur. İdrar yolları enfeksiyonuna neden olan E. Coli olarak bilinen bakteriyi yaban mersini idrar yollarından doğal bir şekilde temizlemektedir. Yaban mersini içeriğindeki antosiyanin maddesi ile görme kaybını önleyici özelliğe sahiptir. İçeriğinde A, B, C vitaminleri, antosiyanin, selenyum, magnezyum, fosfor, bakır, çinko gibi vitaminler ve mineraller sayesinde yaban mersini beyin hücrelerini koruyucu etkiye sahiptir. Ayrıca hafızayı güçlendirdiği bilinmektedir. Alzheimer gibi giderek kötüleşen hastalığa karşı koruyucudur. Araştırmalara göre düzenli yaban mersini tüketen çocukların daha kolay öğrendiği görülmüştür. İçeriğindeki lif oranı ve antioksidanlar sayesinde kolesterolü dengeler. Ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkiye sahiptir. İçeriğindeki lif sayesinde sindirim sistemini düzenler ve rahatsızlıklarına iyi gelir. İçeriğinde bulunan C vitamini, pterostilben, ellagic asit sayesinde kansere karşı koruyucu etkileri vardır. Düzenleyici ve sakinleştirici etkileri sayesinde doğal anti depresan olarak görev yapabilir. Yaban mersininden yapılan çaylar ishal giderici özelliğe sahiptir. Yaban mersininden yapılan çaylar regl günlerinde görülen krampların etkisini azaltır. YABAN MERSİNİ NASIL KULLANILIR?
Yaban mersinin faydalarının çok olması yaban mersininin kullanım alanını da arttıran bir durum olmuştur. Yaban mersini doğrudan meyve olarak tüketilebilir. Meyve çayı şeklinde tüketilebilir. Ayrıca içeceklerin içine katılabilir. Reçeli yapılıp reçel şeklinde tüketilebilir. Tatlılar, pastalarda hem dondurulmuş hem de yaş olarak kullanılabilir. Kilo vermek isteyen insanlar da yaban mersinini hazırladıkları kürlere, içeceklere koyabilirler. Yaban mersinin tüketim şekilleri oldukça fazladır.
0 notes
natugrall · 3 years
Photo
Tumblr media
Doğadan PiR-Ü PAK Güvencesi ile Organik, Doğal, Katkısız ve leziz Keçiboynuzu Tozu, Keçiboynuzu Unu, harnup unu. Sağlıklı doğal hayat. Ömür boyu sağlık. Sevdiklerinize, kıymet verdiklerinize. ✓ KEÇİBOYNUZU UNU NEDİR? Keçiboynuzu çok eski yıllardan beri kullanılmakta olan ve sağlığa yararı ile günümüzde oldukça ilgi görmeye başlayan bir meyvedir. Çekirdeklerinden ayrılarak öğütülerek un haline getirilen keçiboynuzu unu harnup unu olarak da bilinmektedir. ✓ FAYDALARI NELERDİR? Keçiboynuzu tozu besin değerleri açısından oldukça zengin bir malzeme olduğundan birçok faydası bulunuyor. Vücuda bolca protein, fosfor, magnezyum, çinko gibi mineraller ile A, B, D ve E vitaminlerinin girmesini sağlıyor. -Sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına destek oluyor, midenin kuvvetlenmesini sağlıyor. Bolca vitamin ve mineral içerdiğinden soğuk algınlığı, grip, nezle gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini azaltıyor, var olan hastalığın daha hızlı iyileşmesini sağlıyor. Yüksek oranda kalsiyum içerdiğinden kemik sağlığını destekliyor. Karaciğer ve bağırsakların sağlıklı çalışmasına yardımcı oluyor, bu sayede birçok bağırsak probleminin ve ishalin önüne geçiyor. Keçiboynuzu tozu vücuda ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlıyor. İştah açıcı bir etki oluşturduğu biliniyor. Kansızlık sorununun çözümünde yardımcı oluyor. Antioksidan özellikler gösterdiğinden sinir sistemine iyi geldiği, sinirleri yatıştırdığı da söyleniyor. Son olarak, keçiboynuzu tozunun doğru bir şekilde kullanılması durumunda gelişim çağındaki çocukların boyunun uzamasına olumlu etkileri bulunacağı da biliniyor. Keçiboynuzu unu bebeklere en erken 8. ayda kullanılmalı, alerjik bir bebeğiniz varsa 10.ay hatta 12.ay beklenmelidir ve mutlaka 3 gün kuralına göre verilmelidir. Keçiboynuzu ununu çiğ olarak süt (1 yaş üzeri bebekler) ve yoğurduna ekleyebileceğiniz gibi, muhallebi, bisküvi, kek ve pastalara tatlandırıcı olarak kullanabilirsiniz. Keçiboynuzu ununu bebeğinize hafta birkaç kez 1 çay kaşığı olarak verebilirsiniz. Herşeyde olduğu gibi keçiboynuzu ununda da fazlası zararlıdır. #Keçiboynuzu #Keçiboynuzutozu #ahsap #harnupunu #zeytinyağı #siyahüzüm #üzümpekmezi #organiktarım #doğadan #rahlelikuran https://www.instagram.com/p/CO0sxN3B-5k/?igshid=wicjaq52v4e8
0 notes
haberlerextra · 4 years
Photo
Tumblr media
https://parmakgida.com/ (parmak gıda)
https://parmakgida.com/ (bebeklere faydası)
https://parmakgida.com/ (ek gıda tarifler)
0 notes
haberalo · 4 years
Photo
Tumblr media
https://parmakgida.com/ (parmak gıda)
https://parmakgida.com/ (bebeklere faydası)
https://parmakgida.com/ (ek gıda tarifler)
0 notes
alohaberciniz · 4 years
Photo
Tumblr media
https://parmakgida.com/ (parmak gıda)
https://parmakgida.com/ (bebeklere faydası)
https://parmakgida.com/ (ek gıda tarifler)
0 notes
parmakgida · 3 years
Text
Bebek Beslenmesinin Beyin ve Zeka Gelişimine Etkisi Nedir?
Bebek Beslenmesinin Beyin ve Zeka Gelişimine Etkisi Nedir?
https://parmakgida.com/bebek-beslenmesinin-beyin-ve-zeka-gelisimine-etkisi-nedir/
Tumblr media
Gelecekteki bilişsel ve sosyal beceriler ve okul başarısının temellerinin atıldığı gebelik ve yaşamın ilk iki yılı esnasında yeterli beslenme normal beyin gelişimi için gereklidir. Yetersiz beslenme çocuğun davranış ve tecrübelerini etkiler bu da beyin gelişimini etkiler.
Şiddetli akut malnutrisyon, kronik malnutrisyon (beslenmenin içerik veya miktar açısından yetersiz olması), demir yetersizliği anemisi ve iyot yetersizliğinin beyin gelişimini etkilediğine dair güçlü deliller vardır bu nedenle öncelik bu durumların önlenmesi olmalıdır.
Yetersiz beslenmenin beyin gelişimi üzerindeki etkisini önlemek için gebelik ve bebeklik döneminde demirinde yer aldığı çoklu besin ögesi ve esansiyel yağ asidi takviyesi yapılmalı, yaşamın ilk altı ayında sadece anne sütü ile beslenilmesi teşvik edilmelidir.
Yetersiz beslenme beyin gelişimini iki mekanizma ile etkilemektedir. Birincisi; beyin süreçlerini doğrudan etkiler ikincisi ise çocuğun davranış ve tecrübelerini dolaylı olarak etkiler.
—————— parmak gıda blw blw nedir ek gıda ek gıda tarifleri bebek beslenmesi
0 notes
kadincasagliklove · 4 years
Text
Rezene Çayı Nasıl Yapılır ? Bebeklerde Faydaları Zararları Nelerdir ?
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/rezene-cayi-nasil-yapilir-bebeklerde-faydalari-zararlari-nelerdir/
Rezene Çayı Nasıl Yapılır ? Bebeklerde Faydaları Zararları Nelerdir ?
Tumblr media
Yöresel olarak farklı isimlerde anılan rezene bitkisi Anadolu’da arapsaçı olarak da adlandırılmaktadır. Maydanozgiller ailesinin bir üyesi olan bu bitki yaklaşık 1,5 metre uzunluğundadır. Rezenenin sahip olduğu kökleri, tohumları ve yaprakları ayrı ayrı olarak birçok derde şifa niyetiyle kullanılmaktadır. Kabızlık ve gaz sorunları başta olmak üzere birçok problemin çözümünde bu bitkiden yararlanılabilmektedir. Koyu renge sahip olan bu bitkinin yaprakları aromatik bir tat içerdiği için çay yapımında sıklıkla tercih edilmektedir.
MAKALE BAŞLIKLARI
Rezene Çayı Nasıl Yapılır?
Rezene Çayı Faydaları
Rezene Çayı Zararları
Bebeklerde Rezene Çayının Faydaları ve Zararları
Rezene Çayı Ne Kadar İçilmeli?
Rezene Çayı Uyku Yapar Mı?
Rezene Çayı Zayıflatır Mi?
Rezene Çayı Nasıl Yapılır?
Toplumda birçok sağlık probleminin çözümü için tercih edilen rezene çayının yapımı da oldukça kolaydır. Piyasada yer alan demlemeye hazır poşetler halinde satılan rezene çaylarını satın alarak veya aktarlarda bulunan rezene yaprağı ve tohumları ile kendinizde hazırlayabilirsiniz. Sağlık açısından birçok faydası olan rezene çayını poşet çay şeklinde kullanacaksınız sıcak suyla kolay bir şekilde demlemeniz mümkün olacaktır. Bir müddet sıcak suyun içinde bekleteceğiniz poşet rezene çayını demleme süresinden sonra rahatlıkla içebilirsiniz. Ancak aktardan alacağınız rezene yaprak veya tohumları ile kendiniz demlemek isteyebilirsiniz. Bu durumda da rezene çayını demlemek için öncelikle bir cezvede su kaynatmalısınız. Bu su kaynarken başka bir kapta rezene tohumunu ezmelisiniz. Eğer 1 su bardağı rezene çayı elde etmek istiyor iseniz 1 çay kaşığı rezene tohumu yeterli olacaktır. Cezvede kaynamaya başlayan suyun içine ezilen rezene tohumları koyulur. Bu sırada tohumlar ile birlikte rezene yaprağı da ilave edilebilir. Tohumlar eklendikten sonra bir kaç dakika kısık ateşte kaynatılır ve ocak kapatılır. Çay demlemeye bırakılır. 5 dakika kadar dmnlenmeye bırakılan rezene çayı daha sonra süzülerek bardağa alınır. Mümkün olduğunca soğumadan tüketilmeye özen gösterilmesi yararlı olacaktır.
Rezene Çayı Faydaları
Birçok sağlık sorununa iyi gelen rezene çayının aynı zamanda oldukça fazla faydası da bulunmaktadır. Mide ve bağırsak hareketliliğini artıran rezene çayı mide ve bağırsak sistemini rahatlatır. Mide krampları, sindirim sistemine ait şişkinlik, gaz ve kas spazmı gibi sağlık problemlerinin ortadan kaldırılması için tüketilebilmektedir. Ayrıca rezene çayı sindirimi kolaylaştırır ve vücuda tokluk hissi verir. Vücuttaki bakteriler ile mücadele içinde olan rezene çayı ülsere neden olan bakterilerin ortadan kaldırılmasında yardımcı olur. Grip ve soğuk algınlığı ile ortaya çıkan boğaz ağrıları ve öksürüğün giderilmesinde de rezene çayı oldukça etkilidir. Boğazda meydana gelen sağlık problemlerinin giderilmesi için rezene çayı ile gargara yapılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca bronşit gibi hastalıkların tedavisinde de yardımcı ve etkili bir rol üstlenmektedir.
Rezene Çayı Zararları
Rezene çayının yararları yanında zararlı olabilecek bazı noktaları da mevcuttur. Öncelikle alerjik reaksiyonlar gösteren bünyeler için mutlaka doktora danışılarak çayın kullanılması gerekmektedir. Rezene çayı kullanımı sonrasında alerjik reaksiyon gösteren bünyelerde yutma zorluğu ve yüz şişmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca başka bir ilaç kullanımı söz konusu ise çay o ilaç ile etkileşime girerek bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı ilaçlar ile reaksiyona giren rezene çayı metabolizmanın çalışmasını engel olabilir. Öncelikle doktorunuza danışmanız bu tarz sorunların önüne geçmede yararlı olacaktır. Ayrıca rezene bitkisinin yapısında yer alan özellikler endokrin sistemini bozan hormonlara sahiptir. Bu nedenle endokrin sisteminden kaynaklı sağlık problemi yaşayan kişilerin kesinlikle rezene çayını tüketmemesi gerekmektedir. Hamilelik süreci içinde de rezene çayı ile ilgili tüketime dikkat edilmesi gerekmektedir. Yine doktor kontrolünde bu çay tüketilmelidir. Bazı problemlerin önüne geçilmesi adına hamileler ve emziren anneler için doktor gözetiminde bu çay kullanılmalıdır.
Bebeklerde Rezene Çayının Faydaları ve Zararları
Yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde de rezene çayı tüketiminin faydaları mevcuttur. Ancak her şeyde olduğu gibi rezene çayı tüketiminde de kullanılacak olan doz büyük önem taşır. Bebeklerde rezene kullanımının ilk faydası sindirim sisteminde gözlemlenmektedir. Bebeklerde sindirimi kolaylaştırarak rahat bir gün geçirmenizi destekler. Ayrıca soğuk algınlığına karşı bebekleri koruyan bir özelliği de mevcuttur. Sıklıkla bebeklerde meydana gelen gaz sancılarını gidermekte de oldukça başarılı olan rezene bitkisi gaz ve şişkinlik problemlerini ortadan kaldırmada oldukça başarılıdır. Ancak tüm bu yararlarının yanında yetişkinler adına sunmuş olduğumuz zararları bebekler için de göz önünde tutmakta fayda olacaktır. Bunun için bebeklere rezene bitkisi ile yardımcı olmak istiyorsak öncelikle doktora danışmak gerekecektir. Çünkü herhangi bir sağlık problemi meydana gelmeden doktor denetim ve gözetiminde bebeklere rezene çayının kullanılması önemli olacaktır.
Rezene Çayı Ne Kadar İçilmeli?
Rezene çayının yararları ve kullanım amaçları kişiden kişiye göre değişir. Özellikle rezene çayının sindirim sistemini hızlandıran özelliği nedeniyle kilo vermek amacıyla kullanan kişiler yemeklerden bir saat önce bir bardak tüketmelidirler. Emziren anneler ise rezene çayını süt arttırmak amacıyla kullandıkları için günde 4-5 fincana kadar tüketebilirler. Ayrıca şişkinlik veya kabızlığı gidermek amacıyla kullanılan rezene çayı yemek yedikten bir saat sonra bir fincan tüketilerek bu sorunlar ortadan kaldırılabilir.
Rezene Çayı Uyku Yapar Mı?
Uyku problemi yaşayan kişilerin bir numaralı doğal çözüm kaynağı rezene çayı olmaktadır. Vücudu rahatlatan ve uyku halinin açığa çıkmasına yardımcı olan rezene sayesinde rahat bir uyku söz konusu olur. Yatmadan bir kaç saat önce tüketilen rezene çayı vücudun tüm kaslarını rahatlatıcı etki yapacağı ve metabolizmanın normal akışında çalışmasına destek olacağı için vaktinde gelen uykunun kaliteli bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacaktır. Tüm sıkıntılarından ve sorunlarından uzaklaşan vücut gece boyu rahatlayacak ve dinlenecektir.
Rezene Çayı Zayıflatır Mi?
Rezene çayı, metabolizmayı çalıştırması ve midedeki şişkinliği alması nedeni ile diyet listelerinin vazgeçilmez bir detayı olmaktadır. İdrar söktürücü özelliği ve tokluk hissi yaratması sayesinde birçok zayıflamak isteyen kişinin ilk tercihi olmaktadır.
0 notes
egirisim · 4 years
Photo
Tumblr media
Bebeğinizin kendi kendine, elleriyle kavrayıp yiyebileceği parmak gıdalar ve ek gıda ile ilgili faydalı bilgiler ve ek gıda tariflerini web sitemizden bulabilirsiniz.
parmak gıda
bebeklere faydası
ek gıda tarifleri
blw tarifleri
0 notes
deliklicinar · 2 years
Text
Emzirerek bebeğinizi hastalıklardan koruyabilirsiniz!
Tumblr media
Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uz. Dr. Görkem Oğuz 1-7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası dolayısıyla bir açıklama yaptı. Oğuz; ilk 6 ay bebeklere sadece anne sütü verilmesinin önemine değinerek, emzirmenin hem bebeği hem de anneyi birçok hastalıktan koruduğunu söyledi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uz. Dr. Görkem Oğuz, anne sütünün bebekler için en önemli besin kaynağı olduğunu ve ilk ay sadece anne sütünün bebeğin beslenmesinin yüzde 100’ünü karşıladığını söyleyerek; “ Bebeklerin vücut ve ruh sağlığı için en uygun besini anne sütüdür. Her annenin sütü özeldir ve kendi bebeği için en uygun bileşimdedir. Anne sütünün bileşimi mucizevî şekilde bebeğin doğum haftasına, gelişimine, gün içindeki öğünlerine göre en uygun olacak şekilde değişmektedir. Anne sütü ideal büyüme ve gelişme için gerekli olan enerjiyi ve tüm besin maddelerini içerir. Anne sütü ilk 6 ayda bebeğin ihtiyacının yüzde 100’ünü, 6-12 ayda bebeğin ihtiyacının yüzde 50’sini, 12. aydan itibaren de yüzde 30’unu karşılar” dedi.
Anne Sütü Bebeği Hastalıklardan Korur
Bebeğin beslenmesi için gerekli olan anne sütünün doğumdan hemen sonra gelmeye başladığını ilk emzirmede kolostrum denen sarı renkli ve koyu kıvamlı gelen bu ilk sütün yoğun bağışıklık maddeleri ile bebeği hastalıklarından koruduğunu anlatan Uz. Dr. Görkem Oğuz; “Anne sütü ile beslenen bebeklerde solunum ve sindirim yolu hastalıkları daha az görülür. Ortakulak iltihabı riski azalır. Anne sütü, büyüme faktörü içerdiği için bebekler daha iyi büyürler. Anne sütünün içinde bebeği kanserden koruyucu maddeler bulunur. Anne sütünün içerdiği maddeler bebeği rahatlatır, gevşetir, ağrıyı azaltır, daha çabuk uykuya dalmasını sağlar, Anne sütü alan bebeklerde karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Anne sütü bebeğin zekâsını 8-10 puan artırır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, konuşma problemi, şeker hastalığı, lenf kanseri, kansızlık, diş çürükleri ve alerji hastalıkları daha az görülür” dedi. Anne sütü ile beslenmenin bebeğin yanı sıra anneye birçok faydası olduğunu açıklayan Uz.Dr. Görkem Oğuz; Emzirme annelerin meme kanseri, rahim kanseri, kansızlık, kemik erimesi gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Emzirme hormonları; anneyi gevşetir, daha çabuk uykuya dalmasını sağlar ve anneyi dinlendirir. Emziren anneler eski kilolarına daha çabuk döner. Psikolojik yönden faydaları ise, annelik duygusunun gelişimine neden olur. Emzirme, anne ile bebek arasındaki bağı güçlendirir. Emziren annelerin kendilerine güvenleri fazladır, bu durum süt verimini olumlu yönde etkiler” dedi. Read the full article
0 notes
kadindasaglikblog · 4 years
Text
Rezene Çayı Nasıl Yapılır ? Bebeklerde Faydaları Zararları Nelerdir ?
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/rezene-cayi-nasil-yapilir-bebeklerde-faydalari-zararlari-nelerdir/
Rezene Çayı Nasıl Yapılır ? Bebeklerde Faydaları Zararları Nelerdir ?
Tumblr media
Yöresel olarak farklı isimlerde anılan rezene bitkisi Anadolu’da arapsaçı olarak da adlandırılmaktadır. Maydanozgiller ailesinin bir üyesi olan bu bitki yaklaşık 1,5 metre uzunluğundadır. Rezenenin sahip olduğu kökleri, tohumları ve yaprakları ayrı ayrı olarak birçok derde şifa niyetiyle kullanılmaktadır. Kabızlık ve gaz sorunları başta olmak üzere birçok problemin çözümünde bu bitkiden yararlanılabilmektedir. Koyu renge sahip olan bu bitkinin yaprakları aromatik bir tat içerdiği için çay yapımında sıklıkla tercih edilmektedir.
MAKALE BAŞLIKLARI
Rezene Çayı Nasıl Yapılır?
Rezene Çayı Faydaları
Rezene Çayı Zararları
Bebeklerde Rezene Çayının Faydaları ve Zararları
Rezene Çayı Ne Kadar İçilmeli?
Rezene Çayı Uyku Yapar Mı?
Rezene Çayı Zayıflatır Mi?
Rezene Çayı Nasıl Yapılır?
Toplumda birçok sağlık probleminin çözümü için tercih edilen rezene çayının yapımı da oldukça kolaydır. Piyasada yer alan demlemeye hazır poşetler halinde satılan rezene çaylarını satın alarak veya aktarlarda bulunan rezene yaprağı ve tohumları ile kendinizde hazırlayabilirsiniz. Sağlık açısından birçok faydası olan rezene çayını poşet çay şeklinde kullanacaksınız sıcak suyla kolay bir şekilde demlemeniz mümkün olacaktır. Bir müddet sıcak suyun içinde bekleteceğiniz poşet rezene çayını demleme süresinden sonra rahatlıkla içebilirsiniz. Ancak aktardan alacağınız rezene yaprak veya tohumları ile kendiniz demlemek isteyebilirsiniz. Bu durumda da rezene çayını demlemek için öncelikle bir cezvede su kaynatmalısınız. Bu su kaynarken başka bir kapta rezene tohumunu ezmelisiniz. Eğer 1 su bardağı rezene çayı elde etmek istiyor iseniz 1 çay kaşığı rezene tohumu yeterli olacaktır. Cezvede kaynamaya başlayan suyun içine ezilen rezene tohumları koyulur. Bu sırada tohumlar ile birlikte rezene yaprağı da ilave edilebilir. Tohumlar eklendikten sonra bir kaç dakika kısık ateşte kaynatılır ve ocak kapatılır. Çay demlemeye bırakılır. 5 dakika kadar dmnlenmeye bırakılan rezene çayı daha sonra süzülerek bardağa alınır. Mümkün olduğunca soğumadan tüketilmeye özen gösterilmesi yararlı olacaktır.
Rezene Çayı Faydaları
Birçok sağlık sorununa iyi gelen rezene çayının aynı zamanda oldukça fazla faydası da bulunmaktadır. Mide ve bağırsak hareketliliğini artıran rezene çayı mide ve bağırsak sistemini rahatlatır. Mide krampları, sindirim sistemine ait şişkinlik, gaz ve kas spazmı gibi sağlık problemlerinin ortadan kaldırılması için tüketilebilmektedir. Ayrıca rezene çayı sindirimi kolaylaştırır ve vücuda tokluk hissi verir. Vücuttaki bakteriler ile mücadele içinde olan rezene çayı ülsere neden olan bakterilerin ortadan kaldırılmasında yardımcı olur. Grip ve soğuk algınlığı ile ortaya çıkan boğaz ağrıları ve öksürüğün giderilmesinde de rezene çayı oldukça etkilidir. Boğazda meydana gelen sağlık problemlerinin giderilmesi için rezene çayı ile gargara yapılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca bronşit gibi hastalıkların tedavisinde de yardımcı ve etkili bir rol üstlenmektedir.
Rezene Çayı Zararları
Rezene çayının yararları yanında zararlı olabilecek bazı noktaları da mevcuttur. Öncelikle alerjik reaksiyonlar gösteren bünyeler için mutlaka doktora danışılarak çayın kullanılması gerekmektedir. Rezene çayı kullanımı sonrasında alerjik reaksiyon gösteren bünyelerde yutma zorluğu ve yüz şişmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca başka bir ilaç kullanımı söz konusu ise çay o ilaç ile etkileşime girerek bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı ilaçlar ile reaksiyona giren rezene çayı metabolizmanın çalışmasını engel olabilir. Öncelikle doktorunuza danışmanız bu tarz sorunların önüne geçmede yararlı olacaktır. Ayrıca rezene bitkisinin yapısında yer alan özellikler endokrin sistemini bozan hormonlara sahiptir. Bu nedenle endokrin sisteminden kaynaklı sağlık problemi yaşayan kişilerin kesinlikle rezene çayını tüketmemesi gerekmektedir. Hamilelik süreci içinde de rezene çayı ile ilgili tüketime dikkat edilmesi gerekmektedir. Yine doktor kontrolünde bu çay tüketilmelidir. Bazı problemlerin önüne geçilmesi adına hamileler ve emziren anneler için doktor gözetiminde bu çay kullanılmalıdır.
Bebeklerde Rezene Çayının Faydaları ve Zararları
Yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde de rezene çayı tüketiminin faydaları mevcuttur. Ancak her şeyde olduğu gibi rezene çayı tüketiminde de kullanılacak olan doz büyük önem taşır. Bebeklerde rezene kullanımının ilk faydası sindirim sisteminde gözlemlenmektedir. Bebeklerde sindirimi kolaylaştırarak rahat bir gün geçirmenizi destekler. Ayrıca soğuk algınlığına karşı bebekleri koruyan bir özelliği de mevcuttur. Sıklıkla bebeklerde meydana gelen gaz sancılarını gidermekte de oldukça başarılı olan rezene bitkisi gaz ve şişkinlik problemlerini ortadan kaldırmada oldukça başarılıdır. Ancak tüm bu yararlarının yanında yetişkinler adına sunmuş olduğumuz zararları bebekler için de göz önünde tutmakta fayda olacaktır. Bunun için bebeklere rezene bitkisi ile yardımcı olmak istiyorsak öncelikle doktora danışmak gerekecektir. Çünkü herhangi bir sağlık problemi meydana gelmeden doktor denetim ve gözetiminde bebeklere rezene çayının kullanılması önemli olacaktır.
Rezene Çayı Ne Kadar İçilmeli?
Rezene çayının yararları ve kullanım amaçları kişiden kişiye göre değişir. Özellikle rezene çayının sindirim sistemini hızlandıran özelliği nedeniyle kilo vermek amacıyla kullanan kişiler yemeklerden bir saat önce bir bardak tüketmelidirler. Emziren anneler ise rezene çayını süt arttırmak amacıyla kullandıkları için günde 4-5 fincana kadar tüketebilirler. Ayrıca şişkinlik veya kabızlığı gidermek amacıyla kullanılan rezene çayı yemek yedikten bir saat sonra bir fincan tüketilerek bu sorunlar ortadan kaldırılabilir.
Rezene Çayı Uyku Yapar Mı?
Uyku problemi yaşayan kişilerin bir numaralı doğal çözüm kaynağı rezene çayı olmaktadır. Vücudu rahatlatan ve uyku halinin açığa çıkmasına yardımcı olan rezene sayesinde rahat bir uyku söz konusu olur. Yatmadan bir kaç saat önce tüketilen rezene çayı vücudun tüm kaslarını rahatlatıcı etki yapacağı ve metabolizmanın normal akışında çalışmasına destek olacağı için vaktinde gelen uykunun kaliteli bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacaktır. Tüm sıkıntılarından ve sorunlarından uzaklaşan vücut gece boyu rahatlayacak ve dinlenecektir.
Rezene Çayı Zayıflatır Mi?
Rezene çayı, metabolizmayı çalıştırması ve midedeki şişkinliği alması nedeni ile diyet listelerinin vazgeçilmez bir detayı olmaktadır. İdrar söktürücü özelliği ve tokluk hissi yaratması sayesinde birçok zayıflamak isteyen kişinin ilk tercihi olmaktadır.
0 notes
kadinaozelsrlar · 4 years
Text
Rezene Çayı Nasıl Yapılır ? Bebeklerde Faydaları Zararları Nelerdir ?
https://www.kadinaozelsirlar.com/rezene-cayi-nasil-yapilir-bebeklerde-faydalari-zararlari-nelerdir/
Rezene Çayı Nasıl Yapılır ? Bebeklerde Faydaları Zararları Nelerdir ?
Tumblr media
Yöresel olarak farklı isimlerde anılan rezene bitkisi Anadolu’da arapsaçı olarak da adlandırılmaktadır. Maydanozgiller ailesinin bir üyesi olan bu bitki yaklaşık 1,5 metre uzunluğundadır. Rezenenin sahip olduğu kökleri, tohumları ve yaprakları ayrı ayrı olarak birçok derde şifa niyetiyle kullanılmaktadır. Kabızlık ve gaz sorunları başta olmak üzere birçok problemin çözümünde bu bitkiden yararlanılabilmektedir. Koyu renge sahip olan bu bitkinin yaprakları aromatik bir tat içerdiği için çay yapımında sıklıkla tercih edilmektedir.
MAKALE BAŞLIKLARI
Rezene Çayı Nasıl Yapılır?
Rezene Çayı Faydaları
Rezene Çayı Zararları
Bebeklerde Rezene Çayının Faydaları ve Zararları
Rezene Çayı Ne Kadar İçilmeli?
Rezene Çayı Uyku Yapar Mı?
Rezene Çayı Zayıflatır Mi?
Rezene Çayı Nasıl Yapılır?
Toplumda birçok sağlık probleminin çözümü için tercih edilen rezene çayının yapımı da oldukça kolaydır. Piyasada yer alan demlemeye hazır poşetler halinde satılan rezene çaylarını satın alarak veya aktarlarda bulunan rezene yaprağı ve tohumları ile kendinizde hazırlayabilirsiniz. Sağlık açısından birçok faydası olan rezene çayını poşet çay şeklinde kullanacaksınız sıcak suyla kolay bir şekilde demlemeniz mümkün olacaktır. Bir müddet sıcak suyun içinde bekleteceğiniz poşet rezene çayını demleme süresinden sonra rahatlıkla içebilirsiniz. Ancak aktardan alacağınız rezene yaprak veya tohumları ile kendiniz demlemek isteyebilirsiniz. Bu durumda da rezene çayını demlemek için öncelikle bir cezvede su kaynatmalısınız. Bu su kaynarken başka bir kapta rezene tohumunu ezmelisiniz. Eğer 1 su bardağı rezene çayı elde etmek istiyor iseniz 1 çay kaşığı rezene tohumu yeterli olacaktır. Cezvede kaynamaya başlayan suyun içine ezilen rezene tohumları koyulur. Bu sırada tohumlar ile birlikte rezene yaprağı da ilave edilebilir. Tohumlar eklendikten sonra bir kaç dakika kısık ateşte kaynatılır ve ocak kapatılır. Çay demlemeye bırakılır. 5 dakika kadar dmnlenmeye bırakılan rezene çayı daha sonra süzülerek bardağa alınır. Mümkün olduğunca soğumadan tüketilmeye özen gösterilmesi yararlı olacaktır.
Rezene Çayı Faydaları
Birçok sağlık sorununa iyi gelen rezene çayının aynı zamanda oldukça fazla faydası da bulunmaktadır. Mide ve bağırsak hareketliliğini artıran rezene çayı mide ve bağırsak sistemini rahatlatır. Mide krampları, sindirim sistemine ait şişkinlik, gaz ve kas spazmı gibi sağlık problemlerinin ortadan kaldırılması için tüketilebilmektedir. Ayrıca rezene çayı sindirimi kolaylaştırır ve vücuda tokluk hissi verir. Vücuttaki bakteriler ile mücadele içinde olan rezene çayı ülsere neden olan bakterilerin ortadan kaldırılmasında yardımcı olur. Grip ve soğuk algınlığı ile ortaya çıkan boğaz ağrıları ve öksürüğün giderilmesinde de rezene çayı oldukça etkilidir. Boğazda meydana gelen sağlık problemlerinin giderilmesi için rezene çayı ile gargara yapılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca bronşit gibi hastalıkların tedavisinde de yardımcı ve etkili bir rol üstlenmektedir.
Rezene Çayı Zararları
Rezene çayının yararları yanında zararlı olabilecek bazı noktaları da mevcuttur. Öncelikle alerjik reaksiyonlar gösteren bünyeler için mutlaka doktora danışılarak çayın kullanılması gerekmektedir. Rezene çayı kullanımı sonrasında alerjik reaksiyon gösteren bünyelerde yutma zorluğu ve yüz şişmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca başka bir ilaç kullanımı söz konusu ise çay o ilaç ile etkileşime girerek bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı ilaçlar ile reaksiyona giren rezene çayı metabolizmanın çalışmasını engel olabilir. Öncelikle doktorunuza danışmanız bu tarz sorunların önüne geçmede yararlı olacaktır. Ayrıca rezene bitkisinin yapısında yer alan özellikler endokrin sistemini bozan hormonlara sahiptir. Bu nedenle endokrin sisteminden kaynaklı sağlık problemi yaşayan kişilerin kesinlikle rezene çayını tüketmemesi gerekmektedir. Hamilelik süreci içinde de rezene çayı ile ilgili tüketime dikkat edilmesi gerekmektedir. Yine doktor kontrolünde bu çay tüketilmelidir. Bazı problemlerin önüne geçilmesi adına hamileler ve emziren anneler için doktor gözetiminde bu çay kullanılmalıdır.
Bebeklerde Rezene Çayının Faydaları ve Zararları
Yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde de rezene çayı tüketiminin faydaları mevcuttur. Ancak her şeyde olduğu gibi rezene çayı tüketiminde de kullanılacak olan doz büyük önem taşır. Bebeklerde rezene kullanımının ilk faydası sindirim sisteminde gözlemlenmektedir. Bebeklerde sindirimi kolaylaştırarak rahat bir gün geçirmenizi destekler. Ayrıca soğuk algınlığına karşı bebekleri koruyan bir özelliği de mevcuttur. Sıklıkla bebeklerde meydana gelen gaz sancılarını gidermekte de oldukça başarılı olan rezene bitkisi gaz ve şişkinlik problemlerini ortadan kaldırmada oldukça başarılıdır. Ancak tüm bu yararlarının yanında yetişkinler adına sunmuş olduğumuz zararları bebekler için de göz önünde tutmakta fayda olacaktır. Bunun için bebeklere rezene bitkisi ile yardımcı olmak istiyorsak öncelikle doktora danışmak gerekecektir. Çünkü herhangi bir sağlık problemi meydana gelmeden doktor denetim ve gözetiminde bebeklere rezene çayının kullanılması önemli olacaktır.
Rezene Çayı Ne Kadar İçilmeli?
Rezene çayının yararları ve kullanım amaçları kişiden kişiye göre değişir. Özellikle rezene çayının sindirim sistemini hızlandıran özelliği nedeniyle kilo vermek amacıyla kullanan kişiler yemeklerden bir saat önce bir bardak tüketmelidirler. Emziren anneler ise rezene çayını süt arttırmak amacıyla kullandıkları için günde 4-5 fincana kadar tüketebilirler. Ayrıca şişkinlik veya kabızlığı gidermek amacıyla kullanılan rezene çayı yemek yedikten bir saat sonra bir fincan tüketilerek bu sorunlar ortadan kaldırılabilir.
Rezene Çayı Uyku Yapar Mı?
Uyku problemi yaşayan kişilerin bir numaralı doğal çözüm kaynağı rezene çayı olmaktadır. Vücudu rahatlatan ve uyku halinin açığa çıkmasına yardımcı olan rezene sayesinde rahat bir uyku söz konusu olur. Yatmadan bir kaç saat önce tüketilen rezene çayı vücudun tüm kaslarını rahatlatıcı etki yapacağı ve metabolizmanın normal akışında çalışmasına destek olacağı için vaktinde gelen uykunun kaliteli bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacaktır. Tüm sıkıntılarından ve sorunlarından uzaklaşan vücut gece boyu rahatlayacak ve dinlenecektir.
Rezene Çayı Zayıflatır Mi?
Rezene çayı, metabolizmayı çalıştırması ve midedeki şişkinliği alması nedeni ile diyet listelerinin vazgeçilmez bir detayı olmaktadır. İdrar söktürücü özelliği ve tokluk hissi yaratması sayesinde birçok zayıflamak isteyen kişinin ilk tercihi olmaktadır.
0 notes
Text
Normal doğum nedir, faydası neler? Sezaryen mi normal doğum mu? Doğum sonrası bakım önerileri
Tumblr media
Sıradan tevellüt korkusu yaşayan gebelerin gönlünü rahatlatacak ve yararlarını duyduktan sonra alışılagelmiş veladet gerçekleştirmek isteyecekleri malumatları sizler için mercek altına aldık. En sağlıklı tevellüt usulü olarak bilinen sıradan tevellüdün ana ve bebek için yararlarını haberimizin detaylarından öğrenebilirsiniz… Evet tevellüt usullerinden hangisi sağlıklı: Sıradan tevellüt mu sezaryen mi? Alışılagelmiş doğumda dikiş atılır mı? Tevellüdü kolaylaştıran tavsiyeler…
Tevellüt yaptıktan sonra ananın süratli bir biçimde toparlanmasını sağlayan olağan veladet, günümüzde pek çok ana adayına korkutucu gelse de aslında tercih edilmesi gereken birinci ve en sıhhat veladet sistemidir. Halk arasında lisandan lisana dolaşan olumsuz söylentiler ya da deneyimler veladet korkusu psikolojisi içinde olan ana adaylarını direkt olarak etkilemektedir. Lakin burada düşünülmesi gereken odak nokta; her hatunun vücudunun kendine has özelliklerde olduğu ve herkeste birebir durumların yaşanmayacağıdır. Bunun tıbbi açıdan elverişliliğini en yeterli hekimler belirleyebileceği üzere, tercih edilecek olan tevellüt tekniğinde ana adayının gerek bedenen gerek ruhsal olarak kendini hazırlaması epey kıymetlidir. Alışılagelmiş veladet korkusu yüzünden memleketimizde giderek artan sezaryen yolu, alışılagelmiş doğumla yerküreye gelen bebeklere nazaran yerküreye daha güç adapte olur ve daha bunun üzere kaç dezavantajlar görülebilir.
SIRADAN TEVELLÜT HAKKINDA EN ÇOK MERAK EDİLEN DURUMLAR
A’DAN Z’YE GEBELİK SÖZLÜĞÜ! TEVELLÜT TABIRLERI başlıklı haberimizi okumak için
Tumblr media
NEDEN SIRADAN TEVELLÜT YAPILMALI? ALIŞILAGELMIŞ TEVELLÜDÜN YARARLARI…
– Ana adayının ve bebeğin sıhhatini riske atmadan sağlıklı bir formda veladetini gerçekleştirmesine neden olur. İsminden de ayan olduğu üzere her şey doğaldır.
– Günümüzde sıklıkla tercih edilen sezaryen, aslında sıradan tevellüdün bölgesine seçilebilecek bir yol değildir. Sezaryen tevellüt, alışılagelmiş kurallar altında yapılmasının tehlikeli olduğu durumlarda başvurulduğu formüldür.
– Alışılagelmiş tevellüt yolunda ameliyat uygulanmayacağı için anesteziye muhtaçlık duyulmayacaktır.
– Sıradan veladet yapacak olan ana adaylarının bebek yerküreye geldikten sonra kanama ve enfeksiyona yakalanma üzere riskleri yok denecek kadar aza inecektir.
– Hastanede kalma müddeti azalacaktır, süratli bir halde toparlanarak hanelerine gidebilirler.
KULAĞA GÜZEL GELEN BEBEK İSİMLERİbaşlıklı haberi okumak için
Tumblr media
– Anestezi almayacağı için bilinci açık olan analar, bebeklerini daha rahat ve sıkıntısız bir formda emzirebilir.
– Yapılan çalışmalara nazaran, alışılagelmiş veladet ile yerküreye gelecek olan bebekler tevellüt kanalından geçerek kimi yararlı bakteriler ile karşılaşacağı ve bununda bağışıklık sistemini güçlendireceği görülmüştür.
– Sair tevellüt prosedürlerine nazaran kıyaslandığında olağan doğumda, zaruri durumda çok az ya da hiç müdahale edilmemektedir. Suni sancı verilmeden tevellüdün zaten gelişmesi beklenir. Tevellüt esnasında ana adayının kendini itimat içerisinde hissetmesi esas alınır. Bu nedenle velev yatarak velev ayakta velev çömelerek bile tevellüt yapıldığı bilinmektedir.
TEVELLÜT SONRASI BAKIM NASIL YAPILIR?
Hem bedenen hemde ruhsal manada birçok yeniliklerin kendini gösterdiği hamilelik devri göstergeleri, sadece tevellüt anına kadar değil veladet sonrasındaki en az 3 ayı da kapsamaktadır. Ana vücudunun güzelleşme süreci her hatunda olması gereken doğal bir süreçtir. Fakat gerçek bakım teklifleri ile bu süreci hızlandırmak mümkündür. Pekala bu süreçte analar neler yapabilir? İşte o teklifler…
Veladet sırasında gerçekleştirilen Epizyotomi kesiğinin enfeksiyon kapmaması için pedleri 3-4 saatte bir değiştirin.
Tuvaleti yaptıktan sonra,genital kesim ariliği için suyu ılık dökün ve gazlı bezle yavaşça kurulayarak temizleyin. İdrar ve dışkı sonrası sürekli önden geriye yanlışsız silin. Günde 1 kez da ılık su dolu küvette 15 dakika kadar oturun. Sıcak kompres ağrılarınızı dindirecektir.
Hamilelik devrinden tevellüt sonrasına kadar muhakkak uygulanması gerektiği önerilen Kegel egzersizleri, veladet sonrası güzelleşmeyi hızlandırır.
”DOĞUMDA BEBEĞİN BAŞININ ÖNDE GELMESİNİN HİKMETİ NEDİR?”haberini okumak için
Tumblr media
SIRADAN DOĞUMDA DİKİŞ ATILIR MI?
Bebeğin daha kolay çıkması için vajinanın olduğu kesime ufak bir kesi atılması ‘Epizyotomi’ olarak önümüze çıkmaktadır. Gerekli görüldüğünde uygulanan bu kesinin veladet sonrası kapanması için dikiş atılması gerekir. Bu dikişler kesinin büyüklüğüne nazaran farklılık göstermektedir.
Veladet sırasında hekimin atacağı dikiş alışılagelmiş ise dikişlerin düşmesi 1 ay kadar bir devri kapsayabilecek iken daha uzunda sürebilir. Gelgelelim Epizyotomi tercih edilmişse dikişler tabiatıyla eriyecektir.
Olağan veladet dikişlerinin yine açılmaması ve hijyenik olması için birtakım müdahalelerde bulunabilirsiniz. İşte o teklifler…
Sıcak kompres uygulayın: İçi sıcak su dolu bir küvette oturarak dikişlerini rahatlatabilirsin.
Tuvalet sonrası ılık su ile bastırmadan üstten bir paklık yapabilirsiniz.
Kanaman ve akıntın olacağı için pedini sık sık değiştir. Aksi halde enfeksiyon oluşabilir.
ALIŞILAGELMIŞ VELADET MU SEZARYEN Mİ? HANGİSİ DAHA SAĞLIKLI?
Tumblr media
Hamileliğin son günlerinde veladet gerilimiyle bir arada ana adaylarının kaygılandığını ve dert sebebiyle de yanlış bir davranış sergilenebileceğini vurgulayan Op. Dr. Cüneyt Genç, sezaryen tevellüdün olağana nazaran daha sıhhatsiz olduğunu belirtti.
Op. Dr. Genç, “Doğum yaklaştıkça ana adayları bebeklerinin sağlıklı biçimde yerküreye gelemeyeceği telaşıyla sezaryene daha eğilimli oluyor. Halbuki alışılagelmiş veladet sezaryenden çok daha sağlıklıdır.
Sıradan tevellüdün güçlüğü yalnızca bebek çıkana kadardır. Bebeğin ve ananın sıhhati açısından olumsuzluk yaşamayacağı öngörülüyorsa olağan tevellüt tercih edilmeli, sezaryen birinci seçenek olmamalı” yanıtını verdi.
TEVELLÜT YOLUNA NAZARAN DİKİŞLERDE…
Olağan tevellüdün yararlarını saymakla bitiremeyen eksperlerin açıklamaları ise şu biçimde:
“Doğum yaptıktan sonra bayanlar dikişleri olsa dahi rahat olur, o gün içerisinde banyo yapabilir velev bebeklerine yardım almadan bile bakabilirler. Sıradan doğumda, sezaryendeki üzere karın içi yapışıklıklar görülmez.
Olağan doğumda ameliyat yapılmadığından kan kaybı, enfeksiyon riski çok daha azdır. Her olağan tevellüt bir evvelkinden daha kolay ve dikişsiz gerçekleşir. Her sezaryen ise evvelkinden daha risklidir.”
BEBEĞİN TEVELLÜT FORMU BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ETKİLİYOR!
Tumblr media
Alışılagelmiş veladet yapan validelerin bebeklerinin bağışıklık sisteminin sezaryenle doğan bebeklerinkine nazaran daha kuvvetli olduğu yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır. Çalışmalara nazaran sezaryen tekniğiyle doğan bebekler, veladet kanalından geçerken yararlı bakterilerden eksik kalıyor. Bu bebekler analarından gereğince bağışıklık kazanamadığından ötürü alerjik illetlere daha eğilimli oluyor.
Yapılan yeni bir ��alışmada ise 9 hatun ile 10 yeni doğan bebek üzerinde gözlem yapıldı. Tevellüdün arkasındaki 1 gün içerisinde bebeklerin boğaz ve bağırsak kısmından örnekler alındı.
Alınan örneklerdeki bakterilere bakıldığında sıradan tevellüt yapılan bebeklerin validelerinin bakterileriyle benzediği, sezaryen ile doğan bebeklerde ise deri bakterilerinin oluştuğu tespit edildi. Başkaca alışılagelmiş tevellüt ile yerküreye gelen bebekler ilerleyen periyotlarda enfeksiyonlara, obezite ve kansere daha seyrek karşılaşabilmektedir. 
VELADETI KOLAYLAŞTIRAN ALTIN TAVSİYELER
Tumblr media
Hamileliğin son devirlerine yanlışsız ana adaylarında artış gösteren heyecan ve gerilimler, bebeği de direkt olarak etkilemektedir. Veladet korkusu olan ana adaylarının kendi içinde yaşadığı kaygıların bebeği etkilememesi için kimi noktalara dikkat etmek gerekir.
Evet tevellüdün daha kolay geçmesi için ne yapılmalı?
1- Ruhsal açıdan hep olumlu düşünün.
2- Tevellüdün nasıl gerçekleşeceği ve sonrasında neler yapılması gerektiği hakkında bilgilenin.
3- Sistemli olarak egzersiz yaparak vücudunuza güç sağlayın.
4- Yanlışsız taktiklerle nefes alıp verin.
5- Tevellüdün tabiatıyla başlamasını bekleyin.
6- Sancı esnasında vücudunuzu dinleyin.
7- Kendinizi daha rahat hissedeceksiniz doğuma sevdiğiniz birini alın.
8- Veladeti gerçekleştireceğiniz hastaneyi detaylı bir biçimde araştırın.
Normal doğum nedir, faydası neler? Sezaryen mi normal doğum mu? Doğum sonrası bakım önerileri
0 notes