#Metal Yakalı’
Explore tagged Tumblr posts
fiyatinedir · 2 years ago
Text
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU yayınlandı A101 16 mart aktüel kataloğuna bu yazımızdan ulaşabilirsiniz. Dilerseniz resimli dilerseniz metin olarak bakabilir ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz. 16 Mart 2023 A101 Aktüel Kataloğu günceldir. A101 Aktüel kataloglarına sitemizi takip ederek güncel olarak ulaşabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=vngkrNUXuYY A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU
Detaylarıyla A101 16 Mart 2023 Aktüel Kataloğu aşağıdaki gibidir. A101 Market fiyatlarını sitemizden takip edebilirsiniz. Elektrikli Ev Aletlerinde epeyce yer almış durumda. İşte; - Singer 6160 Brilliance Dikiş Makinesi 3.199 TL. - Kiwi Türk KahvesiMakinesi 179 TL. - Kiwi Çubuk El Blender 179 TL. - Kiwi Cam Su Isıtıcı 249 TL.  - Kiwi Yumurta Pişirici 149 TL. - Kiwi Doğrayıcı 279 TL. - Aprilla Su Dalgası Maşası 279 TL. - Homend Functionall Multiblender Seti 699 TL. - Arzum Violet Epilasyon Aleti 299 TL. - Aprilla Saç Kesme Makinesi 149 TL.
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 2  A101 16 Mart 2023 kataloğunun detaylarında bizleri çok sayıda Züccaciye ve Mutfak grubunda harika ürün fırsatları karşılıyor. - Porselen Kupa 24,95 TL. Çelik Termos 299,95 TL. - Saklama Kabı Setleri 49,95 TL. - Cam Saklama Kabı 14,95 TL. - Antik 2’li Kase 39,95 TL. - Katlanır Ürünler 22,50 TL. - Işıklı Otomatik Baharat ve Tuz Öğütücü 119,95 TL. - Süzgeçli 3’lü Kase Seti 49,95 TL. - Vera Kase 14,95 TL. - Plasik Karma Ürünler 11,50 TL. - Cips ve Mısır Kovası 9,95 TL. - Düğmeli Matara 24,95 TL. - Lisanslı Beslenme Kabı 19,95 TL. - Paşabahçe 6’lı Kase Seti 59,95 TL. - Diamond Seri Lazer Kesim Bıçak Çeşitleri 17,95 TL. - Trend 3’lü Saklama Kabı 18,50 TL.  - Porselen Kase Çeşitleri 16,50 TL. - Bambu Kesme Tahtası 24,95 TL. - Ahşap Uçlu Metal Servis Gereçleri 29,95 TL. - Porselen Havan 99,95 TL. - Yağlık 14,95 TL. - Metal Çırpıcı Çeşitleri 19,95 TL. - Soyacak Çeşitleri 22,50 TL. - Luminarc Tabak Çeşitleri 39,95 TL. - Luminarc Temperli Oval Fırın Kabı 44,95 TL. - LAV Renkli Katlı Sunumluk 59,95 TL.
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 3 A101 Aktüel Kataloğu yeni dönem kampanyalarının fırsatlarının yer aldığı 16 Mart 2023 A101 Kataloğu içinde ki aktüel ürünler arasında Araçlarınız ve Motosikletleriniz için büyük ihtiyaç duyduğunuz ürünler ve Çok Amaçlı ev eşyaları da dikkat çekiyor. - İşte bu fırsat ürünleri ise; APEC 125 cc Benzinli Motosiklet 19.990 TL. - Katlanır Metal Karyola Yatak Seti 1.599 TL. - Mermer Desen Yer Sofrası 179,95 TL. - Mermer Desen Katlanır Masa 299 TL. - Metal Dolap İçi Düzenleyici Raf 24,95 TL. - Piranha Mini Kompresör 279 TL. - Lastik Tamir Kiti 400 ml 24,95 TL. - Mdf Kit Hızlı Yapıştırıcı 24,95 TL. - Motor Temizleme Spreyi 44,95 TL.  - Universal Motosiklet Brandası 149,95 TL. - Neopren Yüz Maskesi 34,95 TL. - Balaklava 24,95 TL. - 4+1 Tornavida 29,95 TL. - Sprey Boya 24,95 TL. - Jant Boyası 44,95 TL.
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 4 16 Mart 2023 A101 aktüel kataloğunun son olarak detaylarını incelediğimiz Tekstil ve Giyim grubunda;. Saçaklı Kaymaz Fitilli 120×180 cm Halı 299 TL. Saçaklı Kaymaz Fitilli 80×150 cm Yolluk 149 TL. Bayan Kapüşonlu Tam Fermuarlı Modal Sweatshirt 189 TL. Silk&Blue Bayan Gömlek Yakalı Biyeli Pijama Takımı 169 TL. Silk&Blue Bayan Atlet-Slip Takım 29,95 TL. Knup Bay Eşofman Takımı 249 TL.
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 5 Silk&Blue Kız Çocuk Gömlek Yakalı Pijama Takımı 129 TL. ve daha sayamadığımız onlarca indirimli ürün 23 Mart 2023 Perşembe gününe kadar A101 market reyonları ile A101 Kapıda ve A101 Online sitesinde sizlere sunuluyor.
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 6
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 7
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 8
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 9
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 10
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 11 Market Fiyatları
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 11
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 10
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 9
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 8
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 7
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 6
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 5
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 4
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 3
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU 2
Tumblr media
A101 16 MART 2023 AKTÜEL KATALOĞU Read the full article
0 notes
emlakhabercin · 4 years ago
Text
21. Yüzyılın Teknoloji Devrimini Metal Yakalılar Yapacak
21. Yüzyılın Teknoloji Devrimini Metal Yakalılar Yapacak
Covid-19 dijitalleşmenin fitilini ateşledi Teknolojik gelişmeler 1 yıla sığarken artık ofis işlerini yapan beyaz yakalı ve üretim ile hizmet sektöründeki mavi yakalıların yanında 3D yazıcılar, yapay zekaya sahip otomobiller ve robot üretimiyle ‘Metal Yakalı’ kesim de geldi. Teknoloji uzmanlarına göre 10 yıl içinde üretimin büyük bölümünü 3D yazıcılar yapacak, geleceğin en önemli mesleklerinden…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aygultopal35 · 4 years ago
Text
ROBOTLARIN YÜKSELİŞİ -03- ''Martin FORD ''
İŞLERİN YURTDIŞINA KAYDIRILMASI
Çin'in toplam nüfusu 2,6 milyar. Yani ABD'nin sekiz katından
fazla. Hindistan ve Çin'in en zeki %5'i, 130 milyon insan eder ki bu
bile ABD nüfusunun %40'ı demektir. Çan eğrisi dağılımının
yadsınamaz gerçeği, Hindistan ve Çin'deki çok zeki insanların
sayısısının, ABD'dekinden kat kat fazla olmasını gerektiriyor. Bu
ülkelerin iç ekonomileri tüm bu zeki insanlara iş fırsatı sunabildiği
sürece endişelenecek bir durum yok. Ne var ki şu ana kadar ki
işaretler pek de öyle olmadığını gösteriyor. Hindistan sırf Amerika ve
Avrupa'daki işleri elektronik yollardan ele geçirmeye yönelik ulusal
bir sektör inşa etti. Çin ise büyüme hızıyla bütün dünyayı imrendirse
de yeni üniversite mezunlarına beyaz yakalı iş yaratmakta her yıl
biraz daha fazla zorlanıyor. 2013'ün ortasında Çinli yetkililerin
yaptığı bir açıklamaya göre, ülkenin o yıl yetiştirdiği üniversite
mezunlarının anca yarısı iş bulabildi. Bir önceki yılın
mezunlarınınsa %20'sinden fazlası hâlâ işsiz. Geçici ve serbest
çalışanları, yüksek lisansa kaydolanları ve mecburi hizmettekileri de
dahil edersek bu sayılar daha da artar.
Çin'deki vasıflı işçilerin büyük çoğunluğunun İngilizce ve diğer
Avrupa dillerini yeterli derecede bilmemesi, yurtdışına kaydırılan
işlerden pay almalarında bugüne kadar bir engeldi.
Ne var ki teknoloji bu engelin de üstesinden gelecek gibi
gözüküyor. Derin öğrenme sinir ağları gibi teknolojilerin simultane
sesli makine tercümesini bilim-kurgu olmaktan çıkarıp gerçeğe
dönüştürmesine ramak kaldı.
2013 Haziran'ında Google'ın en üst düzey Android yöneticisi
Hugo Barra, “evrensel tercüman”ın birkaç yıl içinde genel kullanıma
sunulacağını tahmin ediyor. Barra ayrıca Google'ın İngilizceyle
Portekizce arasında şimdiden “neredeyse kusursuz” gerçek zamanlı
ses tercümesi yapabildiğini belirtiyor.
YÜKSEK ÖĞRENİMDEKİ DÖNÜŞÜM
Tabii eğitimin pahalı olmasındaki en önemli faktör,
öğrencilerin ve ailelerinin üniversite diplomasına bu bedeli ödemeye
istekli olmaları. Üniversite diploması, orta sınıfa dahil olmak için
yeterli olmasa da mecburi bir bilet. Pek çok gözlemciye göre yüksek
eğitim bir balona dönüşmüş durumda.
Gazete ve dergi sektörlerini dönüşüme uğratan türden bir
dijital yıkım, yüksek eğitimin kağıttan kulesini de yerle bir edebilir.
Dijitalleşen diğer sektörlerde olduğu gibi, eğitimde de kazanan hepsini alır tarzı bir senaryo gerçeğe dönüşebilir ve seçkin
kurumların sunduğu açık dersler pazara egemen olabilir.
Amerika'da iki binden fazla dört yıllık üniversite var. İki
yıllıkları da dahil ettiğimizde, sayı dört binin üzerine çıkıyor.
Bunlardan belki 200-300 tanesi için seçici diyebiliriz. Tabii gerçekten
seçkin diyebileceğimiz ulusal saygınlığı olan üniversiteler çok daha az.
Üniversite öğrencilerinin Harvard veya Stanford
profesörlerinden internet üzerinden bedava ders alabildiği bir
gelecek düşünün. Üstelik öğrencilerin derslerin sonunda aldığı
belgeler işverenler ve lisans üstü eğitim veren kurumların gözünde
değerli olsun. O zaman üçüncü veya dördüncü sınıf bir üniversitede
eğitim almak için kim dünya kadar borca girer?
Yıkıcı inovasyonlar konusunda bir uzman olan Harvard İşletme
Fakültesi'nden Profesör Clayton Christensen, 2013'teki bir
röportajında, “15 yıl sonra ABD’deki üniversitelerin yarısı iflas edebilir”
şeklinde bir öngörüde bulundu.
Ünvanlar, sınırlı sayıda üretilen ürünler veya kâğıt para gibidir;
çok fazla verirseniz değerleri düşer.
Bu yüzden en seçkin üniversitelerin ünvan vermekte ihtiyatı
elden bırakmayacaklarını düşünüyorum.
Ekonomi ve psikoloji giriş dersleri gibi amfilerde verilen temel
dersler, üniversiteler için önemli bir gelir kapısıdır, çünkü yüzlerce
öğrenciye öğretim vermek için kısmen az bir kaynak gerektirirler.
Eğer öğrencilerin aynı dersi seçkin bir üniversitenin ünlü bir
profesöründen açık ders olarak alma imkanları olursa, sırf bu bile
altlardaki okullar için ciddi bir darbe olabilir.
Açık derslerin aynı anda muazzam sayıda öğrenciye ulaşabilme
özelliği de yeni inovasyonlara yol açabilir. Öğrenciler bu dersleri
alırken kendilerine dair bir sürü veri toplanıyor. Hangi yöntemde
daha başarılı oluyorlar, sınavlarda aldıkları notlar anlatım şekline
veya ödevlere göre nasıl değişiyor, hepsi kaydediliyor. Büyük veriden
elde edilen bilgilerin daha verimli sistemler kurmak için
kullanılmasından bahsetmiştik. Yeni eğitim teknolojileri ortaya
çıkmaya devam ediyor ve bunlar açık derslere entegre ediliyorlar.
Örneğin uyumsal öğrenme sistemleri, robot öğretmenlerin
kullanılmasına imkân sağlıyor Bu sistemler her bir öğrencinin
gelişimini yakından takip ediyor ve kişiye özgü öğretim ve yardım
sunuyorlar. Ayrıca öğrencinin kapasitesine göre anlatımlarını
hızlandırıp yavaşlatabiliyorlar. Ve bu sistemler geleneksel sistemler
kadar başarılı olduklarını daha şimdiden kanıtladılar.
Bir araştırmada, 6 devlet üniversitesindeki istatistiğe giriş
dersleri incelendi. Bir gruptaki öğrenciler dersi geleneksel formatta
alırken, diğer gruptakiler robotlardan ders aldılar ve kısıtlı süreyle
normal sınıflara katıldılar. Çalışmanın sonunda her iki grubun da
“dersi geçme oranları, final sınavı notları ve standart istatistik
değerlendirmesindeki performansları” aynı çıktı.
Yüksek eğitim sektörü ileride dijital istilaya yenik düşerse,
üniversitede okumanın maliyeti azalıp daha çok kişi eğitim
imkanına kavuşacak.
SAĞLIK SİSTEMİ
California Üniversitesi Tıp Merkezi'nin eczanesinde yaklaşık
on bin ayrı doz ilaç, tek bir eczacının bile eli değmeden hazırlanıyor.
Devasa bir otomatik sistem hammaddeleri otomatik olarak
depoluyor, otomatik olarak çıkarıp karışımlarda kullanılıyor ve
otomatik olarak poşetlere teker teker konuyor. Robotik bir kol, sıra
sıra kovaların içinden sürekli ilaçlar alıp küçük plastik poşetlere
yerleştiriyor. Her doz ayrı bir poşetin içine girip üstüne bir barkodla
ilacın adı ve hangi hastaya gideceği yazılıyor. Ardından makine her
hastanın günlük ilaçlarını alınması gereken sıraya koyup bağlıyor.
Daha sonra bir hemşire, dozaj poşetinin ve hastanın kolundaki
bilekliğin barkodlarını karşılaştırıp ilaçları hastaya veriyor. Bu iki
barkod uyuşmazsa veya ilaçlar yanlış zamanda verilirse, bir alarm
çalıyor. Enjekte edilen ilaçları üç ayrı robot hazırlıyor. Bunlardan bir
tanesi yalnızca yüksek derecede toksik kemoterapi ilaçlarından
sorumlu. Tabii insanlar döngünün neredeyse tamamen dışına
atılınca, insanlardan kaynaklanan hatalar da haliyle sıfıra inmiş oluyor.
California Üniversite’sinin 7 milyon dolarlık otomatik sistemi,
eczacılık sektöründe yaşanmakta olan robotik dönüşümün yalnızca
bir örneği.
Satış otomatlarından az biraz daha büyük ve çok daha ucuz
robotlar, eczaneleri yavaş yavaş işgal ediyorlar.
Eczacı olmak için dört yıllık bir eğitimin ardından zorlu bir
mezuniyet sınavını vermek gerekir. Amerika'da eczacıların geliri de
gayet iyidir. 2012’de ortalama bir eczacının yıllık geliri 117 bin dolardı.
Oysa yapılan iş özünde rutin ve tekrara dayalıdır. Dikkat edilmesi
gereken temel nokta, ölümcül olabilecek bir hataya yol açmamaktır.
Bir başka değişle, eczacıların yaptığ1 işin büyük kısmı, otomasyon
için neredeyse biçilmiş kaftandır.
GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİ VE ENDÜSTRİLERİ
Sanayi devriminden günümüze kadar olan tarihsel kanıtlara
bakarak oluşturulan genel kanıya göre, teknoloji bir yandan işleri,
hatta endüstrileri bozarken, öte yandan yeni işler ve endüstriler
yaratır ve “yaratıcı yıkım” süreci böyle sürüp gider,çoğu zaman da
önceden hayal edemeyeceğimiz şekillerde. Bunun klasik örneği, 20.
Yüzyılın başındaki otomotiv endüstrisinin atlı araba üretimini
yıkarak yükselişidir.
Bilgi teknolojisi artık tıpkı elektrik gibi temel bir kamu hizmeti
haline gelmiş durumda. Yeni bir endüstrinin bu güçlü hizmetten ve
yapay zekadan yararlanmadan başarılı olması pek mümkün
görünmüyor. Bu yüzden yeni ortaya çıkacak endüstrilerin emeğe
dayalı olması da düşük bir ihtimal. Sorun şu ki yaratıcı yıkım süreci,
perakende ve yemek hazırlama gibi geleneksel emek yoğun işlere
darbe vururken, yeni yaratılacak işler ve endüstriler çok az sayıda
insana ihtiyaç duyacaklar. Bir başka deyişle ekonomi, istihdam
yaratımının yeni nüfusu iş sahibi yapmakta eksik kalacağı bir kırılma
noktasına doğru gidiyor.
You Tube, Instagram ve Whatsapp, bunların üçü de bilgi
teknolojisi sektöründen örnekler. Bu sektörde küçücük işgücünün
dev şirket değerleri ve kârları yaratmasına alıştık artık.
Aynı olgunun çok daha geniş bir alanda kendini göstereceğine
bir örnek vermek açısından, gelecekte büyümesi yüksek ihtimal olan
iki teknolojiye bakalım: 3 boyutlu baskı ve şoförsüz arabalar.
Bunların her ikisi de istihdam pazarında ve ekonominin genelinde
dramatik dönüşüme yol açma potansiyeli taşıyorlar.
ÜÇ BOYUTLU BASKI
Üç Boyutlu baskıda bilgisayar kontrolündeki bir cihaz,
malzemeyi ince katmanlar halinde üst üste sürerek katı bir cisim
meydana getirir. Bu katman katman üretim yönetimi sayesinde Üç
Boyutlu yazıcılarla içinde delikler veya büklümler olduğundan dolayı
geleneksel üretim teknikleriyle yapması çok zor, hatta imkânsız olan
cisimler kolayca yapılabilir. En yaygın kullanılan malzeme plastiktir,
ama metal, çok güçlü bileşikler, kauçuk gibi esnek malzemeler, hatta
tahta bile basan makineler var artık. En gelişmiş yazıcılar onlarca
farklı malzeme içeren ürünler basabiliyorlar. İşin belki de en çarpıcı
kısmı, bu makinelerin iç içe geçen veya hareket eden parçalar içeren
tasarımları da tek bir birimmiş gibi basabilmeleri. Böylece montaja
da gerek kalmıyor.
Üç boyutlu yazıcılar, teknik çizimi olan bir tasarıma göre veya
var olan bir cismin üç boyutlu tarayıcı görüntüsüne göre üretim
yapabiliyorlar. Klasik araba merakıyla bilinen televizyon şovmeni Jay
Leno, bu tekniği kullanarak yedek oto parçaları üretti.
Üç boyutlu baskı, kişiye özel tek seferlik ürünleri üretmek için
ideal. Bu teknoloji diş tacı, kemik implantı veya protez uzuv
üretmekte şimdiden kullanılıyor. Tasarım prototipleri ve mimarlık
modelleri de diğer popüler uygulamalar arasında.
Üç boyutlu baskının geleneksel fabrika üretim modelini ters
yüz edeceği yönünde büyük beklentiler var. Ucuz tezgâh üstü
yazıcılar yaygınlaşırsa, herkes üç boyutlu yazıcı alabilir ve dilediği
şeyi üretebilir, diye düşünülüyor. Kimilerine göreyse yeni bir
zanaatkar veya "maker" ekonomisi doğacak ve küçük şirketler
kişiselleştirilebilen, yerel üretilen ürünleriyle seri üretim yapan
fabrikaların yerini alacaklar.
Kanımca bu beklentilere şüpheyle yaklaşmak için iyi nedenler
var. En önemli neden, üç boyutlu baskının sunduğu kişiselleştirme
kolaylığının, seri üretimin avantajlarından yararlanamıyor oluşu. Bir
belgenin birkaç kopyasını basmak isterseniz, evinizdeki lazer yazıcı
iyi iş görür. Ama 100 bin kopyaya ihtiyacınız varsa, ticari bir yazıcı
kullanmak çok daha ucuza gelecektir.
Üç boyutlu baskıyla geleneksel üretim yöntemleri arasında da
aynı ilişki vardır. Yazıcıların fiyatları hızla düşüyor olsa da aynı şeyi
kullanılan malzemeler için söyleyemeyiz,özellikle de plastik dışında
bir malzeme kullanılıyorsa. Ayrıca bu makineler yavaş.
Üç boyutlu baskı, telefonunuza kendinize özgü bir kılıf yapmak
için çok iyi bir yöntem olabilir, ama muhtemelen hiçbir zaman
telefonun kendisini yazıcıdan bastıramayacağız.
Ucuz 3B yazıcılar yaygınlaşırsa, bu tür makinelerle üretilen
ürünlerin pazarını da yok edecektir. Böyle bir durumda değerli olan
şey, ürünün dijital tasarım dosyasıdır.
Buradan üç boyutlu baskıyı dönüştürücü bir teknoloji
olmayacağı sonucu çıkarılmasın. Asıl dönüşüm endüstriyel boyutta
olacak. Geleneksel imalatın yerini almaktansa, üç boyutlu baskı
onunla entegre olacak. Bu zaten şu anda da oluyor. Örneğin
havacılık endüstrisinde daha hafif parçalar üretmek için üç boyutlu
baskı teknolojisi kullanılıyor, General Elektrik şirketinin havacılık
bölümü, 2020'ye kadar bu teknolojiyle en az 100 bin parça üretmeyi
planlıyor. Bu yöntemle tek bir uçak motorunda 500 kg hafifleme
sağlanıyor. Her motordan 500 kg azaltmakla ne kadar yakıt tasarrufu
sağlanacağı hakkında bir fikir sahibi olmanız için şu örneği verelim:
2013 'te American Airlines uçak kabinlerindeki kâğıttan uçuş
kılavuzlarını Apple iPad’lere yüklü dijital versiyonlarıyla değiştirdi.
Bu sayede uçak başına 15 kg yıllık yakıt masraflarındaysa 12 milyon
dolarlık tasarruf sağladılar.
Her uçağın ağırlığını 1,5 ton azaltmak demek, yıllık en az bir
milyar dolarlık tasarruf demektir. General Elektrik’in üç boyutlu
yazıcılarla üretmeyi planlad1ğı parçalardan biri olan yakıt memesi,
normalde 20 ayrı parçanın montajını gerektiriyor. Yazıcı ise bunu tek
parça halinde tek seferde üretebiliyor.
Hemen hemen her türlü malzemeyle kullanılabilen üç boyutlu
yazıcılar, imalat dışında da kullanım alanlarına sahip. Belki de en
sıra dışı uygulama, insan organı basımı.
San Diego'daki biyo-baskı üzerine uzmanlaşmış Organovo
şirketi, deneysel insan karaciğeri ve kemik dokusu üretti bile. Baskı
malzemesi olarak insan hücresi barındıran özel bir malzeme
kullanıyorlar. İlk başta araştırma ve ilaç denemeleri için organ
üretilmesi amaçlanıyor. Kısmi organ nakli için 2020 yılı hedefleniyor.
Bu teknoloji gerçekleştiğinde, sayıları sırf Amerika’da 120 bini
bulan organ nakli bekleyen hastalar için çok büyük bir umut olacak.
Ayrıca yeni organlar hastanın kendi kök hücrelerinden üretileceği
için doku uyuşmazlığı riski de ortadan kalkacak.
Bir başka popüler uygulama da yemek basımı. Hod Lipson 2013
tarihli Fabricated: The New World of 3D Printing adlı kitabında üç
boyutlu baskı teknolojisinin asıl patlama yapacağı yerin dijital
mutfak olabileceğini soyluyor. Bir başka deyişle, insanların kitleler
halinde üç boyutlu yazıcı almalarının nedeni yemek yemek olabilir.
Yemek yazıcıları şu anda özel tasarım kurabiyeler, çörekler ve
çikolatalar yapmakta kullanılıyor, fakat malzemeleri eşsiz şekillerde
birleştirip daha önceden olmayan tatlar ve dokular yaratmakta da
kullanılabilirler.
Belki ileride üç boyutlu yazıcılar evlerde ve lokantalarda
standart mutfak eşyalarından biri haline gelir ve gurme şefler şu
anda örneğin profesyonel müzisyenlerde olduğu gibi kazanan hepsini alır tarzı bir pazarda birbirleriyle rekabet ederler.
En büyük değişimlerden biri, üç boyutlu yazıcılar inşaat
yapabilecek kadar büyük hale geldiklerinde yaşanacak. Southern
California Üniversitesi'nden Profesör Behrokh Khoshnevis 24 saatte
ev inşa edebilen dev üç boyutlu yazıcılar yapıyor. Makine inşaat
alanında geçici raylar üstünde hareket ederek çalışıyor ve bilgisayar
kontrollü dev hortumundan çimento sıkıyor. Süreç tamamen
otomatik işliyor. Ortaya çıkan duvarlar, geleneksel tekniklerle
üretilenlerden çok daha sağlam oluyor. Böyle bir yazıcıyla evler,
işyerleri ve hatta apartmanlar inşa edilebilir. Şu anki teknolojide
makine yapının duvarlarını inşa ettikten sonra insan işçiler kapıları,
pencereleri vs. takıyorlar. Ama ileride inşaat yazıcılarını farklı
malzemelerle de çalışabilir hale geleceğini hayal etmek zor değil.
Fabrikalar zaten yüksek derecede otomasyona dayalı
çalıştıklarından, üç boyutlu yazıcıların imalattaki etkisi o kadar
güçlü hissedilmeyebilir. Fakat inşaat sektöründe durum öyle değil.
Ekonominin en emek yoğun alanlarından biri olan ahşap çerçeveli
ev inşası, vasıfsız isçiler için meslek fırsatı sunan az sayıdaki alandan
biri olmayı sürdürüyor. Sırf ABD'de 6 milyon kişi inşaat sektöründe
çalışıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün tahminlerine göre
dünyada inşaat sektöründe çalışanların sayısı ise yaklaşık 110 milyon.
1 note · View note
yusufserkan · 5 years ago
Text
Anıtkabir'e gittiğinde seni en çok etkileyen nedir derseniz…
Tıraş setidir.
Biri beyaz saplı, diğerleri siyah, sekiz ustura, seramik tabak, madeni tas, bıyık makası, tarak, sıfır numara makine, fırça ve bileme taşı… Arkasına K.A. harfleri kazınmış gümüş el aynası, kapağına ay-yıldız işlenmiş metal esans şişesi, çiçek motifli cam krem kabı ve tırnak törpüsü.
Hayatı cephelerden cephelere sürüklenerek geçti, yatağından çok arazide yattı, bakımsız tek kare fotoğrafı yok.
Titizdi.
Kişisel bakımına büyük önem verirdi.
Her sabah sakal tıraşı olurdu.
Her hafta saç tıraşı olurdu.
Saç tıraşının uzun sürmesinden hiç hoşlanmazdı.
Ömrü boyunca sadece Trablus'tayken sakal bıraktı.
Öğrenciliğinden itibaren bıyıklıydı.
1925'te kesti, o tarihten itibaren hep bıyıksızdı.
Niye diye sordular…
“Avrupalılar bizi palabıyıklı, koca külahlı, belinde kamalı olarak tanıyorlar, eserlerinde böyle tasvir ediyorlar, onların bu yanlış düşüncelerini değiştirmek maksadıyla bıyıklarımı kestim” dedi.
Parfüm kullanmazdı.
Sadece kolonya sürerdi.
Hasan Şevki Kolonyası'nı tercih ederdi, Karaköy'den aldırırdı, Cumhuriyet'in ilk milli kolonya fabrikasıydı.
Edirne sabunu kullanırdı.
Meyve şekli verilen, geleneksel, hoş kokulu Edirne sabunu, o dönemde İstanbul'da çok popülerdi, Çankaya'ya da getirtiliyordu.
İki eli kanda bile olsa, her sabah banyo alırdı.
Trablus'ta Çanakkale'de Sakarya'da, savaşların en kritik günlerinde ne yapar eder, tenekeyle su ısıtır, çadırında yıkanırdı.
Derne'deyken bir vahada çamur içinde su bulmuşlardı, tülbentlerle süzüp biriktirmişlerdi, içmek için saklıyorlardı, susuz kalma ihtimaline rağmen her sabah bu suyla yüzünü yıkamaktan vazgeçmezdi.
1920'de Ankara'ya gelip istasyon binasına yerleştiğinde, ilk sorduğu soru “banyo işine nasıl çare bulacağız?” olmuştu.
Demiryolu ustalarının yardımıyla sactan küvet yaptırılmış, yatak odasına konulmuştu, Çankaya'ya taşınana kadar 1.5 yıl onu kullandı.
1925'te Kastamonu'dan gelirken Çankırı'da konakladı, yıkanmak istedi, banyo yoktu, etrafa haber salındı, tenekeci ustası bulundu, banyo teknesi yaptırıldı, odasına yerleştirildi, hastaneden semaver getirildi, üstüne kazanla su konuldu… Bu semaveri yıllarca gülerek anlattı.
Cumhurbaşkanı olduktan sonra Dolmabahçe'de Florya'da Yalova'da sıcak yaz günlerinde sabah akşam iki defa banyo alırdı.
Akşam balo, konser veya düğün gibi bir program varsa, kış ayları bile olsa tekrar yıkanmadan gitmezdi.
1938'de neredeyse ölüm döşeğindeyken, karnından iğneyle 12 litre su çekildiğinde bile “banyoya girebilir miyim?” diye soruyordu.
Dünyanın gelmiş geçmiş en şık giyinen lideriydi.
Günümüzde bile rakibi yok.
Çoğunlukla beyaz, daima açık renk gömlek tercih ederdi.
Bebe yaka, Ata yaka, iğneli yaka kullanırdı. Manşetlerine ya da kalbinin üzerine K.A veya G.M.K. arması işletirdi.
Kol düğmesi severdi, yaka iğnesi takardı.
Sayfideyse, Savarona'daysa, kısa kollu keten gömlek giyerdi.
Laciverti pek sevmezdi, kruvaze'den hoşlanmazdı.
Genellikle yelekli, üç parçalı siyah takım elbiseler diktirirdi.
Her daim ütülü olmasına büyük özen gösterirdi. Buruşmasına, kıvrılmasına, orasından burasından sarkma yapmasına asla tahammül edemezdi.
Çapraz çizgili, desenli, takımına kontrast renkli kravatlar kullanırdı. En sevdiği kravat iğnesi, gövdesi burgulu, altın, devlet demiryolları amblemi olanıydı.
Mendilleri K.A. işlemeliydi, ipekti, kenarları zikzak motifli olurdu.
Seyahatlerinde genellikle tüvit takım, güderi ceket tercih ederdi, riding coat tarzı jokey pantolonları giyerdi.
Düz kemerden sıkılırdı, örgülü, tokalı yaptırırdı.
Smokin ve frak'ta beyaz papyon takardı.
Maharet isteyen pelerin'i değme aktörlere taş çıkartırcasına taşırdı. Omuzlarına illa siyah değil, bazen mavi fular atardı.
Bağcıklı siyah rugan ayakkabı severdi. Astarını kırmızı kadifeyle kaplatırdı. Çizgili siyah çorap kullanırdı. Yerine göre, gerekirse tozluk kullanırdı. Çizme'yi sadece arazide değil, şehir hayatında da giyerdi.
Ayakkabı çekeceği fildişiydi.
Yazlık kıyafetlerinin altına beyaz veya lacivert-beyaz ayakkabılar giyerdi, bu ayakkabılarla çorap giymezdi, hatta bazen ten rengi sandalet giyerdi.
Paltoyu hantal bulurdu, mümkün olduğunca giymemeye çalışırdı. Mecbur kalırsa, koyu renk yerine, gri veya kahverengi tonları tercih ederdi.
Desenli kaşkolları kış aylarının olmazsa olmazıydı. Londra ve Paris'te mağazaları bulunan Amerikan “Sulka & Company” marka kaşkollar takardı.
Hemen her renk eldiveni vardı, içi ve bileği kurt kürkünden eldivenleri severdi.
Akşamları pijama üzerine mavi-lacivert çizgili, kirli beyaz, şal yakalı robdöşambr alırdı. Ceketli pantolonlu, kuşağı püsküllü ipek pijamalar giyerdi. Pijamalarının yakası, kolağzı ve cep kapağı mutlaka farklı renk şeritli olurdu.
Pijamayla yatmazdı, gecelik entariyle uyurdu.
Kimsenin önüne pijamayla çıkmazdı.
Her gün çamaşır değiştirirdi.
Bir insan hem kalpağı, hem silindir şapkayı, hem panama şapkayı, hem hasır şapkayı, hem klark şapkayı, hem melon şapkayı, hem fötrü, hem kasketi, böylesine eşdeğer yakışıklılıkla taşıyabilir mi… O taşıyordu.
Kalpak, Kuvayı Milliye'nin simgesiydi.
Kurtuluş Savaşı'nın alametifarikası'ydı.
O dönemin yalakaları ne kadar yurtsever olduklarını göstermek için anında kalpak takmaya başlamışlardı. Resmi dairelerde işi olan yabancı tüccarlar bile Ankara'ya geldiğinde kafasına kalpak takıyordu!
Avrupa'dan ve Kafkasya'dan getirilen kuzu, kunduz veya sansar derisinden üretiliyordu. Avrupa astragan kalpakları en fazla beş lirayken, Kafkasya astragan kalpağı 100 liraya kadar çıkıyordu. Alnı tamamen örten veya alnı açık bırakan, iki modeli vardı.
Mustafa Kemal alnını örteni tercih ederdi.
Bu modele “Kemali kalpak” denirdi.
Milli mücadele için Anadolu'ya geçmeden önce, gömleklerini Beyoğlu'nda Strongilos Biraderler'e diktirirdi.
Saraya da gömlek diken bu terzi dükkanında, Yani Delagramatika adında bir kalfa çalışıyordu, vücut ölçülerini hep o alırdı.
1920… Kurtuluş Savaşı başladıktan sonra alışkanlıklarını değiştirmeyen Mustafa Kemal, gömleklerini yine Strongilos Biraderler'e diktirmek istedi.
İstedi ama, Yunanistan'la savaşıyorduk, Rumların Anadolu'ya gitmesi yasaklanmıştı.
İşte bu ortamda, yani Yunanistan'la gırtlak gırtlağa girilmişken, Strongilos Biraderler, Mustafa Kemal'in hatırını kırmak istemedi, kalfa Yani'yi Ankara'ya gönderdi iyi mi!
Macera dolu kaçak yollarla Anadolu'ya geçti, ölçüleri aldı, aynı kaçak yollarla İstanbul'a döndü. Diktirildi, paketlendi, yeniden Ankara'ya götürüp elleriyle teslim etti.
(Bu muhteşem insani ilişkinin sinema filmi yapılmaması, belgesel yapılmaması, romanlarının yazılmaması, adeta yok sayılması hakikaten üzücüdür.)
(Rum kalfa Yani Delagramatika, doğup büyüdüğü şehri terketmedi, Cumhuriyet'ten sonra da İstanbul'da yaşamaya devam etti, kendi dükkanını açtı, Mustafa Kemal'den esinlenerek adını değiştirdi, ahlaki güzellik manasında “Kemalat” adını aldı.)
(Strongilos biraderler, Konstantinos ve Theoklis'ti. Baba mesleğiydi, 1880'den beri Beyoğlu'nda dükkanları vardı. 1925'te Yunanistan'a göçettiler, Atina'da aynı isimle dükkan açtılar. Kuzenlerine devrederek, isimlerini devam ettirdiler. Yunan kraliyet ailesine, aralarında Papandreu'nun Karamanlis'in de bulunduğu siyasetçilere gömlek diktiler. 2013 yılında, Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizin kurbanı oldular, 133 yıllık markayı kapattılar.)
Mustafa Kemal'in gömleklerine, mendillerine işlenen G.M.K. harflerinin “marka” gibi standartı vardı.
Bizzat Mustafa Kemal'in isteğiyle, dönemin en büyük hat sanatçısı İsmail Hakkı Altunbezer tarafından çizilmişti.
Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğretim üyesi olan Altunbezer'in tasarladığı G.M.K. markası, Mustafa Kemal'in bavul, saat, ağızlık, tabak, kadeh gibi özel eşyalarında da kullanıldı.
Ayakkabılarını, çizmelerini ve terliklerini, neredeyse 40 yıl boyunca Sirkeci'deki Altın Çizme'de yaptırdı. 42 numara giyerdi.
Altın Çizme'nin sahibi Onufri Karkilidis'ti, askerliğini Şam'da, Mustafa Kemal'in emrinde yapmıştı, aynı zamanda poker arkadaşıydı, kare eksik olduğunda Onufri'yi çağırtırdı.
Cumhuriyet'in ilanından sonra pırıltılı öğrencileri mühendislik, arkeoloji, sanat, hukuk eğitimi almaları için Avrupa'ya gönderirken, umut vaadeden altı terzi kalfasını da Paris'e gönderdi.
Bunlardan biri Levon Kordonciyan'dı.
Yurda döndükten sonra İstanbul Sultanhamam'da atölye açmıştı.
Smokinlerini fraklarını jaketataylarını Levon'a diktirirdi.
Baston, hobisiydi.
Kimisi fildişiydi, kimisi lületaşı topuzluydu.
İçinden süngü çıkan bastonu vardı, kılıç çıkanı vardı, kabzası yılan derili olan vardı.
Tek mermi atabilen, tetikli olanı en meşhurudur ama… Aslında en çok, sapında tavşan yakalamış aslan figürü bulunan, ucunda metal halkası bulunan, ahşap bastonunu severdi.
Köstekli saat takardı.
Zenit marka, platin olanını kullanırdı.
Tespihi aksesuar olarak taşırdı.
Kimisi ateş kehribar, kimisi gümüş püsküllüydü.
Öd ağacından, lüle taşından tespih yaptırmıştı.
Kıyafetine hangisi uyumluysa, onu alırdı.
Sivas Kongresi'nde siyah kehribar sallıyordu.
9 Eylül'de İzmir'e girerken, elinde mercan tespihi vardı.
Sıkma kehribar olanı çok severdi.
Tespihleri 33'lüydü.
Ayrıca, gümüş püsküllü mercan, 99'lu tespihi vardı.
Minik zincirleri olan, iki tane muskası vardı.
Fanilasına takardı.
Bavulları Amerikan'dı, Innovation markaydı.
Şapkaları için özel bavulu vardı.
Piknik için tabaklı-çatal bıçaklı, hasır bavulu vardı.
Son yıllarında güneş gözlüğü kullanırdı.
Çevresindekilerin şık giyinmesini teşvik ederdi.
Özendirmek için kendi kıyafetlerini, kravatlarını, gömleklerini, kemerlerini hediye ederdi.
Sabiha Gökçen'in hatıralarına göre, bazen bütün gardırobunu dağıttığı, tek elbiseye kaldığı günler olurdu.
Dünya modasını takip ederdi, stilist gibi model çizerdi.
Sadece kendisine değil, manevi kızları Afet'e Sabiha'ya Rukiye'ye Nebile'ye diktirmek için de modeller tasarlardı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin general ve tören üniformalarını, Fransız moda ikonu Coco Chanel'e tasarlattı.
Time dergisinin “100 yılın en önemli 100 kişisi” listesine girmeyi başaran tek moda tasarımcısı Chanel… Kadınlara ilk kez pantolon giydiren, o zamana kadar matem rengi kabul edilen siyahı kadınların vazgeçilmezi hale getiren, çığır açan, sıradışı biriydi.
Mustafa Kemal'in Coco Chanel vizyonu, dünyada ilkti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Coco Chanel'le çalışmasından yıllar sonra, 1938'te Hugo Boss, Alman ordusunun üniformalarını tasarladı.
Amerikan gözlük efsanesi Ray-Ban, 1937 yılında Amerikan hava kuvvetlerinin pilotları için yeşil camlı güneş gözlüklerini üretti.
İngiliz klasiği Burberry, İkinci Dünya Savaşı'nda İngiliz ordusu için, ağır paltolara alternatif olarak gabardin kumaştan trençkot dikti.
Mustafa Kemal öncüydü.
“Moda” kavramında dünya ordularına örnek olmuştu.
Boyu 1.74'tü.
74 kiloydu.
Genelkurmay Başkanlığı Muamelat-ı Zatiye Dairesi (personel başkanlığı) tarafından 21 Kasım 1925'te böyle kaydedilmişti.
1920'lerde Türk erkeklerinin ortalama boyu 1.65 civarındaydı. Mustafa Kemal “uzun” kabul ediliyordu.
2018 yılında Türk erkeklerinin ortalama boyunun 1.72 olduğunu düşünürsek, bugün bile ortalamanın üstündeydi.
Hep fit'ti.
Sağlıklı yaşam için spor kavramının keşfedilmesi, egzersiz bilincinin yaygınlaşması anca 70'li senelerde başladı. Ama, Mustafa Kemal'in tee 1925'ten beri kullandığı kürek çekme aleti vardı.
Çankaya'da, banyosunda kilo ve boy ölçen tartı aleti vardı.
Değerli anneler babalar, memleketimin güzel insanları…
Bugün Anıtkabir'e, Dolmabahçe'ye veya bir başka anma adresine giderken, en bakımlı halimizle olalım, elbette eski-yeni hiç farketmez ama, mutlaka tertemiz, çocuklarımıza en güzel kıyafetlerini giydirelim.
O bizi nasıl bekliyorsa…
Lütfen öyle gidelim.
Çünkü…
Her 19 Mayıs.
Her 23 Nisan.
Her 9 Eylül.
Her 29 Ekim.
Her 10 Kasım.
Aynı zamanda, kılık kıyafet devrimidir.
Kaygı duruşu değildir.
O'nun bize…
Bizim O'na…
Saygı duruşudur.
9 notes · View notes
if-haber · 2 years ago
Link
0 notes
kadinruhu · 2 years ago
Text
Ana Sigorta’dan İlk Metal Yakalı Sanal Çalışan “NirvANA”
Ana Sigorta’dan İlk Metal Yakalı Sanal Çalışan “NirvANA”
Ana Sigorta, inovasyon ve müşteri odaklı büyüme stratejilerinin bir parçası olan “Robotik Süreç Otomasyonu”na yaptığı yatırımla, ilk metal yakalı sanal çalışanı “NirvANA” yı iş süreçlerine entegre etti. Sektörün önde gelen çözüm sağlayıcılarından Doğuş Teknoloji ile iş birliği yapan ANA Sigorta; bir yazılım robotu olan NirvANA ile yaklaşık 20.000 dakika ve 350.000 işlemi kapsayan iş gücü…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gazetehaberi · 2 years ago
Text
Ana Sigorta’dan İlk Metal Yakalı Sanal Çalışan “NirvANA”
0 notes
listemakale · 2 years ago
Text
Ana Sigorta’dan İlk Metal Yakalı Sanal Çalışan “NirvANA”
Ana Sigorta’dan İlk Metal Yakalı Sanal Çalışan “NirvANA”
Ana Sigorta, inovasyon ve müşteri odaklı büyüme stratejilerinin bir parçası olan “Robotik Süreç Otomasyonu”na yaptığı yatırımla, ilk metal yakalı sanal çalışanı “NirvANA” yı iş süreçlerine entegre etti. Sektörün önde gelen çözüm sağlayıcılarından Doğuş Teknoloji ile iş birliği yapan ANA Sigorta; bir yazılım robotu olan NirvANA ile yaklaşık 20.000 dakika ve 350.000 işlemi kapsayan iş gücü…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
habergecesi · 2 years ago
Text
Ana Sigorta’dan İlk Metal Yakalı Sanal Çalışan “NirvANA”
Ana Sigorta’dan İlk Metal Yakalı Sanal Çalışan “NirvANA”
Ana Sigorta, inovasyon ve müşteri odaklı büyüme stratejilerinin bir parçası olan “Robotik Süreç Otomasyonu”na yaptığı yatırımla, ilk metal yakalı sanal çalışanı “NirvANA” yı iş süreçlerine entegre etti. Sektörün önde gelen çözüm sağlayıcılarından Doğuş Teknoloji ile iş birliği yapan ANA Sigorta; bir yazılım robotu olan NirvANA ile yaklaşık 20.000 dakika ve 350.000 işlemi kapsayan iş gücü…
View On WordPress
0 notes
kadinfikri · 2 years ago
Text
Ana Sigorta’dan İlk Metal Yakalı Sanal Çalışan “NirvANA”
Ana Sigorta’dan İlk Metal Yakalı Sanal Çalışan “NirvANA”
Ana Sigorta, inovasyon ve müşteri odaklı büyüme stratejilerinin bir parçası olan “Robotik Süreç Otomasyonu”na yaptığı yatırımla, ilk metal yakalı sanal çalışanı “NirvANA” yı iş süreçlerine entegre etti. Sektörün önde gelen çözüm sağlayıcılarından Doğuş Teknoloji ile iş birliği yapan ANA Sigorta; bir yazılım robotu olan NirvANA ile yaklaşık 20.000 dakika ve 350.000 işlemi kapsayan iş gücü…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kocaalihaber · 5 years ago
Text
0 notes
kredimemur · 7 years ago
Link
Türkiye'de taşımacılık sektöründe oldukça önemli bir aktör olan BMC, savunma sanayisi alanında önemli bir yatırıma imza atıyor. Alınan devlet teşviği ve desteği ile birlikte Karasu'da 2.500 dönümlük bir arazi üzerine savunma sanayisi tesisi kuruluyor.
BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, "Artık kabımız İzmir’e sığmıyor. Devletimizin teşviki ve desteğiyle Karasu’da 2 bin 500 dönüm üzerine bir savunma sanayi tesisi kuruyoruz.” dedi. Ethem Sancak, BMC ile Türk Metal Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesinin imza töreninde yaptığı konuşmada, “Dün Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünü kutladık. Aynı zamanda kahraman ordumuzun yeni bir Çanakkale ruhuyla yürüttüğü mücadele sonucunda Afrin terörden kurtarıldı. Bugün de BMC emekçileriyle toplu iş sözleşmesini imzalıyoruz. Büyük mutluluk duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sancak, “Biz ‘Emekçinin alın teri kurumadan hakkını verin’ felsefesine inanan bir kuruluşuz. Biliyoruz ki eğer emekçisi bir tesise sahip çıkmıyorsa o tesisin yaşaması mümkün değildir. Türk Metal Sendikası bu süreçte milli ve yerli sendikacılığın görkemli bir örneğini vermiştir." diye konuştu.
Türk milletinin dik durabilmesi için savunma sanayisinde de milli bir ruh gerektiğini belirten Sancak, 4 yıl önce BMC'yi, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğiyle ortaya koyduğu dik duruşun bir gücü haline getirme niyetiyle devraldıklarını söyledi.
Ethem Sancak, “Başlangıçta şer güçlerin yarattığı bir algıyla ciddi türbülanslar da karşılaştık. Burayı dağıtacağımızın, AVM yapacağımızın, işçiyi sokağa atacağımızın propagandasını yaptılar. Ama BMC’nin arsası AVM değil savunma sanayisinin parlayan yıldızı oldu." diye konuştu.
Bu yıl 1 milyar dolar ciroyu geçerek dünya savunma sanayisi şirketleri liginde önemli bir yer tutacaklarını aktaran Sancak, "Sonraki yıllar için de bizi izlemeye devam edin. Artık kabımız İzmir’e sığmıyor. Devletimizin teşviki ve desteğiyle Karasu’da 2 bin 500 dönüm üzerine bir savunma sanayi tesisi kuruyoruz.” ifadelerini kullandı.
"Gelecek 3 yılda 5 milyar dolar ciro hedefliyoruz"
Gelecek 3 yılda 5 milyar dolar ciro hedeflediklerini anlatan Sancak, “Şu an 1 milyar dolardayız. Aradaki 4 milyar dolar ile muazzam markalar üreteceğiz. Şehir içi taşımacılığında pazar payımızı geri aldık. Bizim Fatih ve Yavuz gibi efsane kamyon markalarımız vardı. Onlar da en yeni teknoloji ve en yeni halleriyle bu yıl bitmeden yine yollara çıkacak. Savunma sanayisi alanında ciddi atılımlarımız olacak. Kirpi nasıl askerimizi güvenle taşıyorsa, yine askerimize güven verecek, onun tamamlayıcı unsuru olacak milli savunma sanayisi ürünlerimiz gelecek.” diye konuştu.
Sancak, savunma sanayisinin bütün ürünlerini 36 ay sonra yüzde 100 yerli imkanlarla üretecek hale geleceğini, bu yönde ciddi projeler yürütüldüğünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı riyasetinde 5 büyük firmanın global rekabeti hedefleyen bir milli ve yerli araba yapmak için yola çıktığını anlatan Sancak, “Buradaki 5 babayiğitten biri de BMC. Elimizi taşın altına koyduk. Yapay zekadan akıllı elektroniğe kadar bütün teknolojilerin kullanıldığı, aynı zamanda elektrikli olacağı için de batarya ve pilin çok önemli olacağı bir proje bu. Bu noktada pille ilgili 5 bileşenimizden biri olan Zorlu Grubu ciddi yatırımlar planlıyor. Bu konuda inşallah milli bir pil ve batarya sektörüne hep birlikte bizler de destek vererek ulaşacağız. Eğer bu konuda adım geliştiremezsek elektrikli milli araba da hayal olur. Dolayısıyla batarya ve pil bu işin olmazsa olmazıdır. Bu işi de yükleneceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
"En düşük 510 lira, en fazla bin 70 lira civarında ücret artışı olacak"
Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak ise “Kapısına kilit vurulmuş, borçları dağları aşmış, alacaklıları sıraya girmiş, icracıları kapıda bekleyen bir yeri, Türkiye'nin göz bebeği bir kuruluşa çevirmek çok büyük bir iştir, müthiş bir başarı öyküsüdür, bir mucizedir." dedi.
Bu başarı hikayesinin kahramanlarının BMC yönetimi ve çalışanları olduğunu belirten Kavlak, şunları kaydetti:
"Burada üretilen zırhlı personel taşıyıcılar, şimdi Afrin'i teslim alan kahraman Mehmetçiğimizi taşıyor. Burada üretilen Kirpiler, kahraman askerimizin güvencesi oldu. Bizim para pul derdimiz yoktur. BMC yönetimi bizim memleket sevdamızı iyi bilir. Öyle bir durumdaydık ki, bir an bile üretimi aksatmaya vicdanımız, yüreğimiz, ahlakımız izin vermezdi. Üyemizden de asla ve asla böyle bir talep gelmedi. Ama BMC yönetimi, bu durumdan yararlanmadı. Biz en büyük kozumuzu kullanamaz haldeyken, BMC yönetimi bu durumu avantaja çevirmedi ve çok güzel bir sözleşmeye 'tamam' dedi."
Pevrul Kavlak, sözleşmenin 1 Eylül 2017 ile 31 Ağustos 2019 döneminde geçerli olmak üzere iki yıllık imzalandığını belirterek, "Saat ücreti 9 liranın altında kalan üyelerimizin saat ücretleri 9 liraya çekildi. Daha sonra tüm üyelerimizin saatlik ücretlerine 1 lira 60 kuruş ücret zammı alındı. Her kıdem yılı için üyelerimizin saatlik ücretlerine 10 kuruş eklendi. Sosyal haklarda ise ortalama yüzde 30'a yakın zam alındı. Ramazan ve Kurban Bayramı ödemelerine yüzde 30’un üzerinde artış yapıldı Ayrıca Ramazan ayında 200 liralık erzak paketi verilmesi sözleşme maddeleri arasında yer aldı." diye konuştu.
Bunun 2017-2018 döneminde imzalanmış en iyi sözleşme olduğunu vurgulayan Kavlak, çalışanlara en düşük 510 lira, en fazla bin 70 lira civarında bir ücret artışı olacağını dile getirdi.
"Bu yıl 3 bin çalışanla kapatmayı hedefliyoruz"
BMC İcra Kurulu Başkanı Bülent Denkdemir de Türkiye’nin 54 yıllık değerli bir markası olan BMC’nin 2014 yılında yeni ortaklarıyla yerli ve milli bir sanayi şirketi olarak dünya markası olma yolunda ikinci 50 yıllık dönemine başladığını ifade etti.
Geçen yılı bin 800 çalışan ve 450 milyon dolar ciro ile kapattıklarını anlatan Denkdemir, “2018 yılı ciro hedefimiz 1 milyar dolar. Bu yılı 3 bin çalışanla kapatmayı hedefliyoruz.” dedi. Bu başarının ana mimarının çalışanları olduğunu vurgulayan Denkdemir, toplam çalışan sayılarının bugün itibarıyla 2 bin 213 olduğunu, bunların bin 453’ünü mavi yakalı çalışanların oluşturduğunu söyledi. İmza törenine, BMC Yönetim Kurulu Üyesi ve Ortağı Talip Öztürk, BMC Yönetim Kurulu Üyesi Taha Yasin Öztürk de katıldı.
The post Taşımacılık Devi Savunma Sanayisine Adım Atıyor! appeared first on Kredi Memur.
0 notes
nefiskektarifi-blog · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Günlük hayatlarında bile saatlerini hazırlanmak için harcayan, en moda kıyafetleri seçim eden ve kendine bir tarz yaratıcı bayanların özel günlerde ekstra özen göstermeleri gerekli. Parti, doğum günü, nişan, nikah, organizasyon vs. gibi özel ve kayda değer günlerde giyeckatınri elbiselerle güzel gözükmek isteyen bayanlar için derlediğimiz birbirinden hoş ve trend abiye elbise modelleri bir uçtan bir uca tüm gözler üzerinizde olacak.
1. Transparanın bir iki sezondur devam eden gücü, bu sezon bütün tepede olacak. Güzel vücudunuzu saracak ve dikkatleri üzerinize çevirecek olan transparan ve aydınlık modeller size fazla yakışacak!
2. Klasikten sıyrılarak canlı ve pastel tonları kullanmanız, dikkat çekmeniz için etkin olacaktır.
3. Altınlar ve metal detaylar da bu sezonun en gözde trendlerinden biri. Trend ve modern almak için, abiye elbiselerinizde bu ayrıntılara eğilin.
4. Tül detayları daima romantik bir hava oluşturacaktır. Aydınlık elbiselerde bile bu detayları kullanarak o parlaklığı kırabilir, daha romantik görünebilirsiniz.
5. Tam tersi daha parıltılı belirmek istiyorsanız; sadece payetlerden, taşlardan, pullardan oluşan modeller de size göre olabilir.
6. Yüksek belirli, maksi etekli modellerin altına fazla yüksek topuklu ayakkabı modellerini tercih ederseniz; but boyunuz olduğundan çok daha uzun görünecektir.
7. Bu sene mavinin senesi! Mavi ve transparan gibi sezonun bir fazla trendini bir arada barındıran modeller, sizi oldukça trend gösterecektir.
8. Kırmızı, bu sezon da bayan ve erkek modasında sık sık karşımıza çıkacak. Özellikle yeni yıl partilerine uygun ve muhabere kırmızı modeller seçim edebilirsiniz.
9. Bambaşka tonlardan ve öbür detaylardan korkmayın!
10. Kırmızının dikkat çekici etkisini birazcık daha arttırmak istiyorsanız; parıltılı ve dantelli teferruat kullanabilirsiniz ama böyle kıyafetlerde eksik takı kullanmaya dikkat edin.
11. Siyahın asaletinden vazgeçemeyenlerdenseniz; ayrı kesimli siyah abiyelerle şık görünebilirsiniz.
12. Bunun yerine beyazın saflığını seçim edenlerdenseniz; taşlı, metal ayrıntılı, dantelli beyaz abiye modelleriyle romantik görünebilirsiniz.
13. Daha soft renkler, kalp yakalı straplez ve şişkin etekli modeller sizi bir prenses gibi gösterecektir.
14. 50 ’lerin romantik havasını yansıtmanızı sağlayacak vintage modeller baştan sona de dikkat çekebilirsiniz.
15. Siyah, dantel ve payet birleşimi tekrar tekrar dikkat çeken bir abiye modeli olmuştur.
16. Çok soğuk renkler, abiye modellerinde sizi çok sıcak gösterebilir.
17. bu nedenle ağır abiye modellerde kış renklerini rahatlıkla seçim edebilirsiniz.
18. Çiçek motifli işlemeli modeller, baharın enerjisini kış partilerine taşımanızı sağlayacaktır.
19. Fazla hoş bir vücuda sahipseniz; balık modeldeki bir abiyede ayrı kesimlerde dekolteleri seçim ederek olağanüstü görünebilirsiniz.
20. Ayrı tasarımdaki yaka, sırt, göğüs detaylarına sahip modeller sizi daha çağdaş gösterecektir.
21. Transparan, siyah dantel bir elbiseyle keza şık, hem seksi bir dış görünüş elde edebilirsiniz.
22. Altın çağında altın ve şeffaf karışımı bir model seçim ederek bu etkiyi biraz daha modernize edebilirsiniz.
23. Saten elbiseler, abiyede parlak ve göze çarpan bir etki yaratacaktır lakin satenin vücuttaki kusurları çok belirli ettiğini ve kusursuz bir fiziğiniz yahut seçim etmemeniz gerektiğini unutmayın.
Önemli günlerde güzel görünmek isteyen bayanlar için derlediğimiz birbirinden güzel ve trend abiye elbise modelleri sayesinde tüm gözler üzerinizde...>:)>>>>Sitemize "20+ En Güzel Abiye Elbiseler" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz.Beğendiğiniz tarifi paylaşmayı unutmayın :) http://www.nefiskektarifleri.net/20-en-guzel-abiye-elbiseler/
0 notes
feminenn-blog · 7 years ago
Text
Magazin, Sağlık ve Kadın'a dair her şey...
http://feminenn.com/silk-and-cashmere-2016-2017-sonbahar-kis/ Silk and Cashmere 2016-2017 Sonbahar-Kış
1992’den beri sunduğu klasik parçalarıyla kendini halihazırda kanıtlamış olan Silk and Cashmere; kaşmiri hiç akla gelmeyecek detaylarla buluşturduğu yeni sezonda Moda dünyasını çok şaşırtacak.
2016-2017 Sonbahar-Kış Kadın koleksiyonlarında dikkat çeken parçalar arasında; farklı renk ve model alternatifleriyle asimetrik hırkalar, renk yağmuru tweed kazaklar, pançolar, kaşmir-ipek karışımı ultra hafif bluzlar yer alıyor. Siyah, kahve, gri renklerin yanı sıra; pembe, ekru, bordo, saks mavisi gibi bu sezonun öne çıkan renklerinin göze çarptığı koleksiyonların tamamlayısıcı atkı, eldiven, bere ve ipek fulardan oluşan aksesuar grupları oluyor.
Erkek koleksiyonlarında ise; tüm zamanların vazgeçilmezi olan polo yaka ve V yaka kaşmir kazaklar alternatif renklerde karşımıza çıkıyor. Bu sezon kazaklara ek olarak kapişonlu/kapişonsuz hırkalar, kısa kollu polo tişörtler, daha spor tasarlanan bisiklet yakalı kazaklar tarzını düşünen ve koruyan erkeklerden tam not alıyor. 
Aradığınız Çarpıcı Parçalar Rönesans Kolesiyonu’nda!
Son yıllarda ‘Rönesans’ olarak adlandırdığı yenilenme sürecini Rönesans Koleksiyonu ile taçlandıran Silk and Cashmere alışılmışın dışındaki tasarımlarıyla dikkat çekiyor. 
Silk and Cashmere’in alışık olduğunuz dokusu ve kalitesi, sezonun etkileyici trendleriyle yorumlanarak Rönesans koleksiyonunu oluşturuyor. Rönesans Koleksiyonu’nun en büyük özelliği ürünler kadar detayların da dikkat çekici olması… 
Kadın koleksiyonlarında yer alan parçalar arasında; dik yaka omuz dekolteli kazaklar, V yaka sırt dekolteli kazaklar, metal zincir geçişi olan uzun hırkalar ve pançolar bulunuyor. 
Erkek koleksiyonlarında ise; fermuar geçişinin tüm yakada devam ettiği hırkalar, omuzları yırtık kazaklar, ‘Bombers’ montlar dikkat çekiyor.  
Silk and Cashmere’den emre karayel’li Yeni Sezon Daveti
Moda dünyasının en değerli iki elyafı olan saf kaşmir ve saf ipeği koleksiyonlarına yansıtarak dünya markası olan Silk and Cashmere yeni sezon davetini Zorlu Cantinery’nin leziz kahvaltısı eşliğinde gerçekleştirdi.
Ayşen Zamanpur ve Ferhat Zamanpur’un ev sahipliğinde, Emre Karayel’in moderatör olarak katılımıyla gerçekleşen davette, konuklar klasik parçaların yanı sıra ‘Rönesans’ koleksiyonundaki daha genç, stil sahibi ve yırtık, transparan, metal zincir gibi çarpıcı detaylarıyla dikkat çeken parçaları inceledi.
Emre Karayel’in moderatörlüğüyle gerçekleşen sohbet kısmında; Emre Karayel’in kendine has eğlenceli yorumlarıyla sorduğu sorular karşısında, Ayşen Zamanpur ve Ferhat Zamanpur kaşmiri, anne-oğul arasındaki çalışma farklılıklarını ve 1.neslin markayı yaratma, 2. neslin markayı farklı bir noktaya taşıma yolculuğunu davetlilerle paylaştı.
Tüm bu yenilikleri keşfetmek için Silk and Cashmere mağazalarına ve Silkandcashmere.com‘a uğrayın.
#1V1Y, #1V1YCom, #Kaşmir, #Silk, #Sonbahar Magazin, Sağlık ve Kadın'a dair her şey...
0 notes
nefiskektarifi-blog · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Mezuniyet partileri, özellikle kadınlar için çok önemlidir. Özel günler için özel kıyafetler bulmak, gizlice öteki kadınlarla tatlı bir kıyafet rekabetine girmek, yıllarını geçirdiğin okula veda ederken akılda daimi bir intiba ele vermek, şık elde etmek kadınların vazgeçilmezidir. Mezuniyet partilerinde cümbür cemaat birbirinden ayrı model ve renkte elbise seçerken, modası hiçbir zaman geçmeyen ve asaletinden ayrıcalık veremeyen bir renk olan siyah, her zaman şık olmak isteyenlerin tercihi olacaktır. Özel gününüzde giyeceğiniz siyah bir elbiseyle nazik, şık ve işaret olmak istiyorsanız; sizin için derlediğimiz siyah mezuniyet elbiselerine göz atmanızda menfaat var.
1. Uzun şifon elbiseler, her dönemin vazgeçilmez parçalarındandır. Yırtmaç, dekolte, bambaşka askı detayları gibi hareket katıcı teferruatlar tamamen kendi tarzınızı oluşturabilirsiniz.
2. Bu sezonun trendi olan 50 ’leri; yine sezonun trendlerinden siyah, dantel ve saydam ayrıntılarla bir araya toplayan elbise modelleri doğruca şık ve romantik bir dış görünüş elde edebilirsiniz.
3. Minik, mini, şifon çan etekli modeller hiçbir vakit gitmeyecek! Bu stil bir model sizi fazla hoş gösterebilir.
4. Omuzlarına güvenen bayanlar için tek kollu elbise modelleri fantastik olabilir!
5. Vücuduna güvenenler içinse straplez, kalp yakalı balık elbise modelleri hoş birer alternatif olabilir.
6. Siyah ve altının uyumu daima fantastik olacaktır. Bu sezonun altın trendlerini siyah elbisenizle birleştirmeye ne dersiniz?
7. Danteller, şeffaf detaylar bu sene fazla moda! Siyahta bu detayların ne kadar şık göründüğünü düşünürsek; trend edinmek namına elbisenizde bu ayrıntılara yer verebilirsiniz.
8. Aşırı küçük ve yüksek emin çan etek modeller bu yıl sıkça karşımıza çıkacak. Böyle bir elbiseyle şık görünmemeniz muhtemel yok!
9. Siyah düz bir elbise yerine göğüs kısmı taş detaylarla hareketlendirilmiş bir modeli de tercih edebilirsiniz. Tabi bu tarz bir model için küçük göğüslü bayanların gövde proporsiyonları daha uygundur; unutmayın.
10. Tüyler ve kürkler, bu senenin diğer trendlerinden. Elbisenizi bu stil ayrıntılarla hareketlendirebilirsiniz.
11. Yüksek bel maksi etekli elbise modelleri de sizi şık gösterebilir; ama bu stil modeller genelde but boyunuzu uzatacak, gövde boyunuzu kısacaktır.
12. Şifon, uçuş uçuş etekli modeller özellikle yaz mezuniyetleri için ideal modellerdir.
13. Yüksek bel şişmiş etkatınrin üstüne hareketli büstiyerler giyerek de hoş bir elbise oluşturabilirsiniz.
14. Dantel ve transparan destekli derin dekolteler, son zamanlarda trend olmakla birlikte hoş ve feminen bir bakış de sağlıyor. Derin dekolteler kullanacaksanız; elbisenizde tek bir yerden dekolte vermeyi unutmayın.
15. Pullu, payetli bir model giymek istiyorsanız; gayet düz, uyuşuk bir model olmasına uyarı edin ancak elbisenizin hareketi pulları olsun.
16. Vücudunuz düzgünse; kalem etekli kuytu modeller tam size tarafından olacaktır. Zımba ve metal detaylı elbise modelleri doğru daha punk bir görünüm elde ederek uyarı çekebilirsiniz.
17. yine de daha klasik elbise modellerinden yanaysanız; taşlı, tüllü, yırtmaçlı modelleri tercih edebilirsiniz.
18. Elbiselerin tekrar tekrar üstteki kısmı hareketli ve parıltılı olacak diye bir kaide yok. İşte etkatınri hareketli olan, farklı bir elbise modeli…
19. Mezuniyet balolarının klasiği; yürek yaka, şifon küçük etekli, kurdele detaylı elbiselerdir. Bir klasiği son derece trend ayrıntılarla yaşatabilirsiniz!
20. Vintage elbise modelleriyle keza eskinin güzelliğini, hem günümüzün trendlerini bir arada yaşatarak son derece şık olabilirsiniz.
21. Klasik dekoltelerden sıkıldıysanız; farklı modeleri de seçim edebilirsiniz.
22. Metal işlemeli modeller; sizi keza modern, hem de trend gösterecektir.
23. Mini, pullu elbise modelleri doğruca parıl parıl bir dış görünüş elde etmeniz de olası!
Özel gününüzde giyeceğiniz siyah bir elbiseyle şık ve dikkat çekici olmak istiyorsanız sizin için derlediğimiz siyah mezuniyet elbiselerine göz atabilirsiniz...>:)>>>>Sitemize "20+ Siyah Mezuniyet Elbiseleri" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz.Beğendiğiniz tarifi paylaşmayı unutmayın :) http://www.nefiskektarifleri.net/20-siyah-mezuniyet-elbiseleri/
0 notes