#Ihsan & Esma
Explore tagged Tumblr posts
Text
Just a selection of so sweet couples to sweeten your Valentine's Day!
#valentines day#ihsan hoca#Ihsan and Esma#yaratılan#good omens fanart#good omens#ineffable husbands#crowley#aziraphale#ofmd fanart#ofmd#stede bonnet#edward teach#eddie the banished#eddie munson#stranger things#couple so in love#couple art#pure love#love
63 notes
·
View notes
Text
Sevecekseniz önce İslâm'ı sevin.
Korkacaksanız önce Allahtan korkun
Okuyacaksanız önce Kur'anı okuyun
Üzülecekseniz önce günahlarınıza üzülün.
Nazik olacaksanız önce eşinize nazik olun.
Örnek alacaksanız önce Peygamberi örnek alın.
Razı edecekseniz önce anne-babanızı razı edin."
Bütün işlerini namaza göre ayarla,
En güzel vaktinde Kur’an-ı Kerim oku.
İyiye çağır, yanlışa dur,de.
Müslüman kardeşine öfkeni değil,merhametini göster.
Şeytana değil,Rabbine itaat et.
Kötü olan dünya değil, dünyevileşmektir.Konuşurken de yürürken de hep HALK içinde HAK ile OL!
Ya Allah,
Ya Rahman,
Ya Rahim,
Ya Ferd,
Ya Hayy,
Ya Kayyum,
Ya Hakem,
Ya Adl,
Ya Kuddus,
İsm-i Azamın Hakkına
Resul-i Ekrem (aleyhisselam) hürmetine
Kur’an-ı Azimüş- şanın hakkına bütün Esma-ül hüsna hürmetine
Maddi-manevi, kalbi ve ruhi hastalıklarımıza şifalar ihsan eyle
Bilerek yada bilmeyerek İşlediğimiz küçük büyük günahlarımızı bağışla affeyle.
Ey günahları bağışlayan..!
Ey ayıpları örten..!
Ey sıkıntıları gideren..!
Ey kalpleri evirip çeviren..!
Ey gönüllüleri güzelleştiren ..!
Ey kalpleri nurlandıran.
Ey kalplerin tabibi
Ey bizi hiç bir zaman terk etmeyen Rabbimiz!
İçinde bulunduğumuz sıkıntılardan,dertten kederden,üzüntüden, tasadan
Maddi ve manevi her bir zorluktan
Ülkece milletçe, ümmetçe bir çıkış yolu ihsân eyle🤲
Ey bize,
Bizden daha yakın
olan ÂLLÂH ’IM.
İçimize UMUT ,
Yolumuza IŞIK ver,
RUHLARIMIZA ŞİFA,
Bedenimize KUVVET ver.
DİLİMİZE DUÂ Ver ....
SEN bizi SENİN rızan ile razı kıl,
Musibetlere karşı SABIRLAR ihsan eyle ...
ÂLLÂHIM ..
Cenâb-ı Hakk’ın rahmet, mağfiret, lütüf ve keremi üzerimize olsun.
Rabbimiz sıhhat-ı selâmet ve
afiyet ile birlikte
iki dünya saadeti ve selameti
ihsân eylesin🤲
Dileyin Verilecektir ,
Arayın Bulacaksınız
Kapıyı Çalın Açılacaktır
Çünkü Dileyen Alır
Arayan Bulur
Ve Kapı Sadece Çalana Açılır
ALLAH'IM GÖNLÜMÜZDEN GEÇENLERİ
NASİP ETSİN AMİNNNNN
Şükrünüz bol huzurunuz bâki olsun...
'İçimizden geçen mâsum dualarımızı
„Ol" emrinle oldur ÃLLÃH'ım..
hayırlı nurlu sabahlar dostlar selam ve dua ile..
17 notes
·
View notes
Text
by Sam Westrop
Indeed, this particular ANERA partner has published posts on its official social media stating: "We ask God to drive away the anguish of the heroic prisoners in the Nazi Zionist jails and to free Al-Aqsa Al-Sharif from the filth of the most dirty Jews."
Other examples have sparked concern. In 2000, an ANERA report appears to disclose a partnerships with the Ihsan Society, which the U.S. government later designated as a Hamas front in 2005.
In 2007, the Washington Times reported that "USAID continues to fund multimillion-dollar programs through American Near East Refugee Aid (ANERA), which is building a high-tech facility" for the Islamic University of Gaza (IUG). In fact, the IUG was founded by Hamas leader Sheikh Yassin and remains a key Hamas outpost today. ANERA reported in 2005 that it was working to raise $900,000 for just a single project at IUG.
In 2017, a report from the Israel Law Center alleged that money sent through ANERA to the Palestinian territories was "used to support Palestinian Islamic Jihad (PIJ) kindergartens that actively indoctrinate children in hatred and killing of Israeli civilians, as well as other PIJ and Hamas organizations, thus enabling them to finance terrorist activity, which is forbidden by U.S. law."
Radical Staff
Shawwa was far from the only ANERA official to push pro-terror or anti-Jewish rhetoric. ANERA staff member Esma Marwa has expressed delight upon hearing of an injury to the "head of a rotten Jew," and warns Palestinians that publishing pictures of their "martyrs" only serves to help the "Jews."
Other ANERA staff include Ibrahim Najjar, who expressed support for the "brave prisoners" in Israeli jails and venerates the Hamas founder Sheikh Yassin, posting pictures of the terrorist leader.
ANERA's Palestine Director, meanwhile, is Sandra Rasheed. Despite ANERA's claim to be a "non-partisan organization," Rasheed is an overt advocate for radical action, encouraging direct action efforts by extremist far-Left organizations, supporting student campus protestors, and posting inane social media agitprop that promise resistance by "land, by air and by sea – by any means and in any conditions."
8 notes
·
View notes
Text
İhsan: Who are you hiding from?
Esma: From all of them. Everyone. You?
İhsan: Me too. From all of them. Everyone.
[Together]: Why?
Esma: Did you see me through that hole?
İhsan: I did.
Esma: Look, I didn’t want this baby. I’m no harlot. My cousin forced himself— He’s married. He said he’d kill me if I talked. When my belly started showing, they said I was falsely accusing them and they beat me up. No one believed me. They wanted to kill me. My mama helped me escape. I’ve known Nana Seher forever. She’s a distant relative. My brothers, my dad, my uncle, they all want to kill me. They’re looking for me. Came here, too, and asked about me. I heard them from under that. If I hadn’t come here, I’d be— Nana started a false rumor. She said I was a whore in Istanbul and they should stop looking. She had to say that to protect me. So my name, my reputation, myself, all sullied now.
İhsan: Esma?
Esma: What?
İhsan: That’s not how you get sullied.
Esma: How else then? I am sullied.
İhsan: No. That’s a lie told by cowardly, treacherous men. Don’t believe them. What they did sullied them, not you.
Esma: You sound like you were schooled. Were you? […]
İhsan: I did go to school. I did, but…my education hasn’t done anyone any good.
Esma: It’s done me good today.
- Yaratılan (Creature), Episode 7 “Adım İhsan'dı Benim” (My Name Was İhsan)
4 notes
·
View notes
Text
Erfolgreicher deutsch-türkischer Wirtschaftsempfang im Medienhafen:
Dialog und Zusammenhalt im Fokus
Düsseldorf. Über 100 hochkarätige Gäste aus Wirtschaft, Politik und Gesellschaft erlebten einen inspirierenden Abend beim deutsch-türkischen Wirtschaftsempfang im Medienhafen. https://www.youtube.com/watch?v=eqghnSuoNQw&t=300s Die renommierte Anwaltskanzlei TIGGES hatte gemeinsam mit NRW.Global Business und dem deutsch-türkischen Unternehmerverband ATIAD zu diesem besonderen Event eingeladen, der die Bedeutung der deutsch-türkischen Wirtschaftsbeziehungen in den Mittelpunkt stellte.
Der Abend begann mit einer herzlichen Begrüßung durch Dr. Kaya Köklü, Leiter des Turkish Desk bei TIGGES, der zusammen mit Bahar Beyaz die Gäste willkommen hieß. In seiner Eröffnungsrede betonte Dr. Köklü nicht nur die wirtschaftlichen Verbindungen zwischen Deutschland und der Türkei, sondern hob auch die Wichtigkeit des Zusammenhalts und Dialogs des multikulturellen Gesellschaft hervor.
Felix Neugart, Geschäftsführer von NRW.Global Business, gewährte den Gästen Einblicke in die vielfältigen Aktivitäten seiner Organisation. Besonders beeindruckend war sein Bericht über die dynamische türkische Startup-Community, die zunehmend in Nordrhein-Westfalen aktiv ist.
Aziz Sarıyar, Vorstandsvorsitzender von ATIAD, richtete ebenfalls warme Worte an die Anwesenden und unterstrich die Bedeutung der deutsch-türkischen Zusammenarbeit.
Ein Höhepunkt des Abends war die Ansprache von Generalkonsul Ali Ihsan Izbul. Seine Teilnahme und Rede waren nicht nur eine Ehre, sondern verdeutlichten auch die enge Verbundenheit zwischen den beiden Ländern.
Thilo Pahl, Geschäftsführer der AHK Türkiye, präsentierte einen informativen Überblick über aktuelle Daten, Fakten und Trends in den deutsch-türkischen Wirtschaftsbeziehungen, der den Rahmen für angeregte Gespräche im weiteren Verlauf des Abends schuf.
Vor dem Networking-Teil des Abends bereicherte eine hochkarätige Panel-Diskussion die Veranstaltung. Esma Gulten, Gründerin von Gizil, Oktay Erciyaz von goetzpartners, Aziz Sarıyar von ATIAD und Bahar Beyaz, Co-Leiterin des TIGGES Turkish Desk, teilten ihre Erfahrungen in der deutsch-türkischen Zusammenarbeit. Die Diskussion, moderiert von Timur Kurt von NRW.Global Business, war inspirierend und brachte vielfältige Perspektiven hervor.
Das Get-together im Anschluss ermöglichte den Gästen lebhafte Gespräche, begleitet von den Weinen des Veranstaltungsunterstützers Kavaklıdere Şirketler Grubu und der bezaubernden Musik des Duos Kazım-K. Kalaycı & Ozan Koç, die mit Songs verschiedener türkischer Stile und Genres für eine stimmungsvolle Atmosphäre sorgten.
Die Veranstalter bedanken sich herzlich bei allen Beteiligten für diesen gelungenen Abend und freuen sich auf weitere Begegnungen, Gespräche und Austausch im noch jungen Jahr 2024.
Read the full article
0 notes
Text
CHP izmir’de kimler milletvekili Aday Adayı?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), milletvekilliği aday adaylığı için belirlediği sürenin bugün dolmasıyla birlikte 210 kişinin başvurusunu kabul etti. Bu sayı, CHP tarihindeki en yüksek sayısı oldu. CHP, milletvekilliği aday adaylığı için erkeklerden 30 bin lira, kadınlar ve engellilerden ise 15 bin lira katkı ödeme istedi. CHP’li isimlerin arasında Atila Sertel, Tacettin Bayır, Murat Bakan, Ednan Arslan, Tuncay Özkan, Mahir Polat, Bedri Serter, Özcan Purçu, Kani Beko ve Kamil Okyay Sındır bir önceki dönem Meclis’te görev almışlardı.
CHP'nin aday adayları
Rıfat Turuntay Nalbantoğlu, Gülseli Saatci, Safiye Zengin, Fecri Fikret Çelik, Tahsin Albayrak, Sema Pekdaş, Serpil Aşar, Kazım Yevimli, Tacettin Bayır, Murat Bakan, Ednan Arslan, Yusuf Serkan Çağlar, Eren Can Çelikkol, Güldem Atabay, Fulya Alçay, Sefer İpekci, Yaşar Erdoğdu, Adil Aydın, Ali Hıdır Uludağ, Menderes Çevrim, Gürsel Köse, Mürteza Çiçek, Birgül Değirmenci, Özgün Utku, Ahu Tahmilci Kalaycıoğlu, Mahir Alp, Mehmet Türkbay, Gürsel Özgür, Erkut Tamay, Saniye Nazik Işık, Zekiye Seda Sönmez, Sibel Uyar, İlker Alkız, Muhsin Kurt, Tapdık Emre Ökçün, Şahbal Aras, Serpil Öztürk, Devrim Barış Çelik, Mehmet Şakir Başak, Evren Laçin, Tuncay Özkan, Abdullah Cıstır, Ezgi Deniz Uranga, Şehmus Kayapınar, Ayşenur Demir, Kadircan Aydar, Nahide Demir, Musa Çam, Aydın Özcan, Selim Serdar Çağlı, Mehmet Sabri Fırat, Muhammet Ali Taşdemir, Birsel Yanılmaz Kaya, Kadir Çelenk, Ayşe Tuzlacı, Yüksel Yalova, Ali Yılmaz, Gökhan Yıldız, Misket Dikmen, Onur Utkan İlgi, Şevket Keser, Tahir Naci Akın, Canan Güllü, Mustafa Baydar, Zübeyde Nisa Karabacak, Ferhat Özmen, Levent Yetkin, Derya Tüjen, Haşim Koyun, Semiha Aslan Fletcher, Bekir Çakmak, Leman Deveci, Mahir Polat, Alev İldeniz, Nurgül Uçar Aktuğ, Selahattin Balta, Aytekin Yaz, Ekin Arık Özer, Hasan Sani Güneş, Emine Elgün, Murat Serdar Koç, Ebru Okay, Şener Akdemir, Umut Güngör, Armağan Tokdemir, Mustafa Ali Fırtına, Arif Fatih İlkeremek, Esin Doğan Metin, Mehmet Gönenç, Mahmut Eskiyörük, Ali Talay, Elfin Tataroğlu, Tanju Çelik, İsmail Altunkalem, Dursun Türkekul, Bedri Serter, Deniz Hozan, Engin Avunç, Çiğdem Kayacan, Özcan Durmaz, Fecri Alparslan, Ali Timis, Recep Çevik, Ilknur Ağaçdiken, Mehmet Can, Melike Özdemir Ballı, Emine Helil İnay Kınay, Filiz Taçbaş, Zeynel Tekin Hüseyin Şengül, Fisun Şenuzun Aykar , Rahmi Aşkın Türeli, Nurşen Balçi, Ömer Mustafa Özal, Feyza Tiryaki, Melih Tiraş, Doğukan Demir, Taner Doğan, Sami Şen Kamil Okyay Sındır, Murtaza Çağlar, Hamdi Halis, Hakan Yazar, Öznur Kılıç, Alptuğ Sercan Gençtürk, Hüseyin Sabit Can, Bayram Ali Yukarı, Nehir Güler, Tanju Cenize, Alaz Tan, Çeto Çamlıbel, Özgür Ali Karaduman, Muhammet Ibrahim Timur, Zafer Doğan, Ali Ihsan Akyol, Zekeriya Mutlu, Esma Armağan Ergün, Atilla Sertel, Mualla Akgün, Mustafa Kemal Öcal, Zeynep Altın, Nüsret Doğan Albayrak, Ismail Aysal, Turabi Değerli, Hüseyin Sezer, Cafer Konca, Alaaddin Kurt, Selma Saka, Ali Geyik, Emine Dendiz Başkurt, Hamdi Cemal Yilman, Faruk Bulut, Ayten Ekmekçi, Semra Canpolat, Şadiman Şenbalkan, Şafak Sol, Mehmet Salih Kadioğlu, Banu Özdemir Burak Kotan, Mehmet Necati Çetiner, Özcan Purçu, Hasan Arslan, Ayten Gülsever, Haci Ramazan Işıldak, Yaprak Yalçın, Osman Gölcük, Ibrahim Vural, Sevda Erdan Kılıç, Turgay Bozoğlu, Zeki Korkutata, Zait Yanar, Turgay Kaya, Ahmet Ersagun Yücel, Menekşe Ercan Pekel, Işıl Şanal Akgül, Halit Ensarioğlu, Erdoğan Çeçen, Aslı Ceren Tekışık, Dursun Yılmazkaraosmanoğlu, Ali Ercan, Ali Paşa Tan, Birsen Bayar, Aykut Teker, Mehmet Yıldız, Baran Seyhan, Serkan Demirel, Süleyman Sabri Polat, Mehmet Emin Nehrozoğlu, Kürşad Yılmaz, Onur Akın, Şevket Atalay Hakkaömeroğlu, Çağdaş Arslan, Nurettin Kizilkan, Deniz Yücel, Erdal Duman, Gülden Aslı Değirmenci Nilüfer Çınarlı Mutlu, Hüseyin Mutlu Akpınar Haydar Öztoprak, Nilay Kökkılınç, Altan İnanç, Sebahattin Özdemir, Hüseyin Saygili, Zeki Gürtürk Diyarbakir, Kani Beko, Ibrahim Dönertaş, Yolcu Bilginç, Burak Akkol, Banu Gençkan, Orhan Selim Bayraktar. Read the full article
0 notes
Text
Vazife beklemeyeceksin. Ruhaniyetiyle seni seyreden Hz. Muhammed (sav) sana vazife veriyor, Allah azze ve celle sana vazife veriyor. O halde birinci vazifen;
Öğretmen ol,
Öğrenci ol,
Çiftçi ol,
Mühendis ol,
Doktor ol,
Sokakları temizleyen görevli ol
ne olursan ol bütün işlerinden önce İslam'ı anlatmanın memuruyuz unutma !
Esma-ül Hüsna Dersleri / İhsan Şenocak
10 notes
·
View notes
Text
"So many days have passed. Won't you let me see your face already?"
"...have you ever heard of the forget-me-not flower?"
"No, I haven't. Is that what they're called? I don't like the name. It makes me think of being apart. Are you planning on leaving?"
"No, it's not that."
"Okay, I won't ask to see your face. Just please, don't leave."
"I won't. Don't worry. I'll pick other flowers for you. Flowers with nicer names. The ones that sounds like reunions."
Ihsan & Esma [Yaratılan, Netflix]. Giving the happy ending they so deserve.
....~oOo~....
-Unutmabeni çiçeğini duydun mu hiç?
+Duymadım, adı öyle miymiş? Sevmedim adını. Ayrılığa dair durur, gidecek misin yoksa?
-Yok ondan değil.
+Tamam istemem yüzünü görmek. Yeter ki gitme.
-Gitmem, gitmem merak etme. Başka çiçekler toplarım sana, adı daha güzel olan çiçekleri... Kavuşmaya dair olanları.
#yaratılan#Ihsan & Esma#creature netflix#netflix turkiye#erkan kolçak köstendil#burcu söyler#couple so in love#pure love
13 notes
·
View notes
Text
ALLAH'ım
Dert de Sen'den, Derman da
Hastalık da Sen'den, Şifa da
Varlık da Sen'den, Yokluk da
Sıkıntılar da Sen'den, Sabır da
Dertlilere Derman
Hastalara Şifa,
Darda Olanlara Bolluk,
Sıkıntıda Olanlara Ferahlık Ver RABB'im!
İMTİHANLARUNA bakıp da
İsyan edenlerden eyleme bizi
Şükrümüz eksik şikayetimiz fazla
İstemeye de yüzümüz yok ama,
Sen yine de umudunu
Kesenlerden eyleme bizi
Yüreğimizi iyilikten gözümüzü Güzellikten yolumuzu Doğruluktan ayırma
Nefsinin peşinden gidenlerden
Eyleme bizi
Allah'ım doğru zamanda, doğru yerde güzel kapılar aç.
Neyi feda edersem o bana ihsan edilip,
neye kıyamazsam onunla da sınanacağım. Aklımda, yüreğimde, duamda taşıdıklarım ile sınama beni..
Ey Rabbim; şüphesiz bana göndereceğin her hayra muhtacım..
Ey Esma-ül Hüsna'nın sahibi
Dertlerimizin dermanı
Dualarımızın muhatabı
Yaşantımızı, ömrümüze verilen en büyük hediye kıl
Hayatı ibadetlerimizle doldurup
Huzuruna sunabilecek bir yüz ver
Dünya imtihanımızı kolay eyle ya Rabbi
YÂ RÂBB'İ
Uyandırdığın HER GÜNE
Verdiğin HER NEFESE
ELHAMDÜLİLLAH
Günümüz Nûr
Rızkımız ve Sevabımız Bol
Dünya ve Âhiretimiz CENNET olsun
Ey Ol Diyen RÂBB'İM
Hepimizin hakkında hayrlı
Olan Duâlarını Ol emriyle Oldur ALLAH'ım
Amin
Esselamu Aleyküm
HAYIRLI SABAHLAR..
8 notes
·
View notes
Text
Kadın, Mekke’de Sümeyye,
Veda Hutbesinde emanet,
Rabia Meydanında Esma,
Evde anne,
Direnişte Asiye,
İffette Meryem,
Tesettürde Aişe,
Mescid-i Aksa’da Murabıt,
Filistin’de Mücahit,
| Dr. İhsan Şenocak
83 notes
·
View notes
Text
İhsan Şenocak hoca youtube'da hergun esma-i husna anlatıyor. Çok verimli sohbet oluyor. Dinlemek isteyenler kaçırmasın 🌟
5 notes
·
View notes
Text
Mutluluğun Şifresi
İşlerin iyi gitmesi ve gafletten kurtulmak için Esma ve Dualar
Mutluluğun Şifresi > Dualar > Dilek ve istek duaları > İşlerin iyi gitmesi ve gafletten kurtulmak için Esma ve Dualar
İşlerin iyi gitmesi,gaflet ve kalp dağınıklığından kurtulmak için”Mennan”İsmi şerifi ile Allah’a sığınmak,hem işlerin açılmasına ve iyi gitmesine,hem de kalp dağınıklığı,kalp sıkıtısı ortadan kalkıp daha aktif bir yaşama sahip olacaksınız.
«YÂ MENNÂNÜ ZÜL İHSANI KAD AMME KÜLLE’L HALAIKI MENNEHÜ. YÂ MENNÂNÜ »
( EY İYİLİĞİ BÜTÜN YARATIKLARI KAPLAMIS OLAN , İHSAN VE LÜTUF SAHİBİ ! YA MENNÂN )
Yine bir kimse Şûra suresinin 19.cu Ayeti olan:
“Allâhu latîfun bi ibâdihî yerzuku men yeşâu, ve huvel kavîyyul azîz(azîzu”
اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْقَوِيُّ العَزِيزُ
Her gün (9) kere okursa,Allah Teâlâ o kimseye bütün işlerinde kolaylık gösterir ve lutufkar davranır.
kaynak: Dr.Arif Arslan(Esma zikri)
1 note
·
View note
Text
🌼🌿
(""•🌼•"") ☆*Cumamız
`*.🌿.*` * 🌼🌿Mübarek Olsun
🌼🌿(.,.•*°`🌿🌼 Hayırlı Cumalar
🌼🌿BismillâhirRahmânirRahîm
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın Adıyla!
ALLÂH’ım! 🤲
Yâ Rabbî! En güzel isimlerin olan
Esma-ül hüsnanın hürmetine, Mübarek Cuma günü hürmetine günahlarımızın arası ı meşrikle mağribin arasını ayırdığın gibi günahlarımızı da öyle ayır. Rabbimiz hududu olmayan rahmetinle şefkatinle af ve mağfiret eyle. Ölmüşlerimizi de mağfiret eyle, yaşayanlarımıza hayırlar ihsan et! Bizleri riyadan, nifaktan, şikaktan, her türlü hastalıktan, ansızın gelen kazalardan, belalardan, tembellikten, âcizlikten, zelil olmaktan, zulüm etmekten ve zulüm görmekten, cimrilikten, müsriflikten, azdıran zenginlikten ve doğru yoldan ayrılmaya sebep olan fakirlikten, şeytan ve nefsin şerrinden, düşmanın galebesinden, kötü huydan, bidat işlemekten, dalalete düşmekten, halis olmayan amelden, her çeşit günahtan, küfre girmekten, ölürken gelecek fitnelerden, kabir azabından, dinimize ve dünyamıza zarar verecek işlerden sana sığındık, bunlardan bizleri koru Yâ Rabbî! Bize sarsılmaz bir iman, güzel bir ahlâk, şükredici bir kalp, sabredici beden, zikredici dil, kaza ve kaderine rıza gösteren hayırlı ömür, salih evlât, dünya ve ahirette güzellik ihsan et! Ana ve babamızı da mağfiret eyle.. Bizi onların hayır duasını alan evlatları eyle. Bizi bağışlayarak bize merhamet eyle YaRab!..
EŞHEDÜ en lâ ilâhe İLLALLAH ve eşhedü enne MUHAMMEDEN abduhü ve RASÜLÜHÜ!
🌼 ‿ ✫ Allahümme Salli Ala Seyyidina
Muhammedin ve Ala Âli Seyyidina
Muhammed Vesellim ﷺ ✫ ‿ 🌼
Nihayetsiz HAMD
Eşi ve Ortağı Olmayan
Yüce ALLAH"a ﷲ Mahsustur; 🤲ﷲ ❣
🤲ﷲAMÎÎÎÎÎÎN YA RABBEL ÂLEMÎNﷲ🤲
🌼.•` )🌼.•`)🌿
(.,.•*` (.,.•*`🌼
🌿 🌼🌿
🌼🌿
🌼🌿Selâm ve Dua ile..
26 notes
·
View notes
Text
Bil ki, kafir ve müşriklerle ilişki üç çeşittir:
Birincisi, küfre ve şirke sokan ilişkidir. Buna "tevelli" denir.
İkincisi, haram ve masiyet olan ilişkidir. Buna da "muvalat" denilir.
Üçüncüsü, caiz ve meşru olan ilişkidir.
Bazı kimseler ya cahilliklerinden dolayı, yahut kasıtlı olarak "kafir ve müşrikleri veli edinme" kapsamında olmayan, yani ne tevelli ne de muvalat kapsamına girmeyen konuları, bunların kapsamında göstermekte; caiz, meşru hatta vazen vacip olan fiilleri küfür ve şirk olarak değerlendirmektedirler. Bunlardan birkaçını ayrıntılı delillerini bu konudaki kapsamlı kitaplara havale ederek şöyle sıralayabiliriz;
1- Davet ve Tebliğde Bulunmak
2- Zımmilere, Anlaşmalı ve Eman Verilmiş Kafirlere Adaletli Davranmak
3- Kafirlerle Alışveriş Yapmak
4- Yöneticinin Kafir ve Müşrik Devletler ile Antlaşmalar Yapması
5- Bizimle Savaşmayan Kafir Akrabalarımıza ve Başkalarına İhsan Etmek ve Adaletli Davranmak
6- İhtiyaç ve Zaruretten Dolayı Kafirlerin Himayesine Girmek veya Onlardan Yardım Almak
Ebu Bekir (radıyallahu anh)'ın kızı Esma (radıyallahu anhu) dedi ki;
Kureyşlilerin (Hudeybiye) antlaşma yaptığı sırada annem müşrik olduğu halde bana gelmişti. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına gittim ve; Ya Rasulullah, annem benden bir şeyler bekleyerek yanıma geldi, onu görüp gözeteyim mi? dedim.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem); "Evet, anneni görüp gözet" buyurdu.
Sahih-i Buhari, 2620, 3183;
Sahih-i Muslim, 1003;
Ebu Davud, 1668;
Tayalisi, 1643;
İmam Ahmed, 6/347;
İbn Hıbban, 452
Abdullah b. Amr, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir;
Adaletli olanlar, kıyamet gününde Allah katında Arş'ın sağ tarafında nurdan minberler üzerinde olacaklardır. Onlar verdikleri hükümlerinde, aile fertleri arasında ve yönetimleri altında bulunanlarda adalet gereğince uygulama yapanlardır.
Sahih-i Muslim, 1827;
İmam Nesai, Sunenu'l-Kubra, 6/300;
İmam Ahmed, 2, 159, 293;
İbn Hıbban, 4485
#islam#din#iman#şeriat#allah#rasulullah#nebi#peygamber#mümin#kafir#muvahhid#münafık#şirk#tevhid#tevhid ehli#vela bera#ehli sünnet vel cemaat#ehli sünnet#ehlisünnet#tefsir#kitap alıntıları#kitap alıntısı#kitap alintilari#hadis#hadisler#hadisişerif#hadith#kuran#kuranıkerim#kuranikerim
9 notes
·
View notes
Text
⭐⭐⭐⭐⭐
Rahmetli bir günde çekmiştim bu fotoları. Tefekkür yazılarımda paylaşırım diye saklıyorum galerimde.. Şimdi şu sıcak Ankarada sizlere yazmak Tefekkür etmek biraz serinlemek istedim Rahmet hakkında...
Rahmet öyle güzel yağmaya başlamışdıki..
her yere rahmet damladı...
Rabbim'in rahmet elinin okşamadığı hiçbir ağaç, hiç bir taş, hiçbir ot , böcek, çiçek ve çam agaçlarının hiç bir dikenli yaprağı kalmadı sanki o an...
Yağmurdan sonraki bu tane tane parlak görüntü ne eşsiz..
ya etraftaki toprak ve tabiatın kokusu , enfes ; nefislere taze nefes..
mis gibi oldu alem, alemim...
salyangozlar seyre çıkmışlardı rahmeti..
ağaca tırmanan iki salyangoz alemi birde tepeden seyretmek istiyorlardı sanki..
Düşündüm de maddi rahmet ( yağmur) ne kadar cemîlse , manevi rahmetde o kadar cemîl..
üstelik maddi rahmet arada yağarken, manevi rahmet herdaim yağıyor. .
Kainatı rahmet şenlendirmiş..
etrafı rahmet kuşatmış..
tıpkı bu çam ağacının herbir dalının ve dikenli yaprağının üzerindeki binlerce rahmet damlası gibi...
Sayın bakalım damlaları sayabiliyormuyuz.
aynen onun gibi rahmetin ihsan ve ikramlarınıda say say bitmez..
misal ; bu yazıyı okuyabilmek rahmet..düşünebilmek rahmet..yazabilmek rahmet..hisse almak rahmet..el rahmet , hareket etmesi rahmet. .sadece yazı yazarken kullandığım bir kaç aleti saydım. .
Rahimin rahmet ( acıyı , şefkat edip , ihtiyacım olacağını bilip verdigi herşey ) edip verdiklerini asla sayamam..
En büyük rahmeti Cemalullah olacak..ona talibim inşallah. .
bir sır ; kainattaki herbir yaratılmış O'nun manevi cemalinin tereşşuhatı..
esma ve sıfatının gölgesinin gölgesi... .
burda gölgesini dahi bilmeyi , çözmeyi , görmeyi başarabilen, orda derecesine göre seyredecek Malik'ini..Halık'ını , Sahibini , Seyyidini...
“ve ileyhil masir” (dönüp gidilecek, rücu’ edilecek ancak o’dur) “
doğrudan doğruya herkes kendi hâlık’ı ve ma’budu ve rabbi ve seyyidi ve mâliki kim olduğunu bilecek ve bulacaklar”
Ömrümüz ilâhî marifette ve muhabbette her an biraz daha terakki etmekle geçsin. Âmin.amin.amin.
Huzurlu Vakitler...🌺
________________°🌺💞🌸°_________________
🎀
9 notes
·
View notes
Text
Kaderin izin vermediğine şansın gücü neden yetmez?
"Hani Rabbin, âdemoğullarından, onların sırtlarından zürriyetlerini çıkarıp, kendilerini nefislerine şahit tutmuş, 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' (demişti). Onlar da '(Evet, Rabbimizsin) şahit olduk' demişlerdi. (İşte bu şahitlendirme) kıyamet günü 'Bizim bundan haberimiz yoktu' dememeniz içindir." (A'râf sûresi, 172)
İhsan Oktay Anar'ın Suskunlar'ında ��geçiyordu sanırım şu cümle: "Kusur insanın imzasıdır." O halde insan olduğumuzu bilmek de 'kusurlu olduğumuzu bilmekle' başlar. Acz ve fakr bilinci bu yüzden müslümanın kulluğa ilk adımıdır. Allah tasavvurumuzla aramıza koyduğumuz en temel ayraclardan birisi de budur: Biz kusurluyuz. Hep de öyle kalacağız. Fakat o Allah. O Subhan. O kusursuz.
Subhaniyet Vacibü'l-Vücud kavramlaştırmasıyla da ilgili biraz. Nasıl? Belki biraz şöyle: Her kusurun kendi sahibini yaralayıcı bir yanı var. Kusurlu kendi kendine varolamayandır. Yazarlığında kusur olanı editörü ayakta tutar. Yürümesinde eksik olan bebeği ebeveyni yürütür. Sesinde kusur olanı vokalisti idare eder. Yani ki, kusurlarımız, devam edebilmek için başkasına/başkalarına dayandığımız noktalarımızdır.
Kusurlarımız içinde boğulmamak için umudumuz o. Vagonların ilerlemek için muhtaç olduğu lokomotif. Kusurluların ayakta kalmak için muhtaç olduğu Subhan. Onun her fiili Subhaniyetin cilasıyla cilalandığındandır ki fiillerimize benzemez. Şuunatı dahi '(...)-i mukaddese' ve '(...)-i münezzehe' ile ancak tabir edilir. Tenzih hakikati, sadece kusurlardan tenzihi değil, nitelik olarak 'eyleyişimiz' ve 'eyleyişi' arasındaki kıyaslanmazlığı da fısıldar. Allah'ın yaratışları eyleyişlerimizin sınırlarından da münezzehtir.
En çok 'ihata' farkıdır bu. Biz kuşatamayız. O kuşatır. Her kusur bir sınırdan/kuşatamayıştan kaynaklanır. Sonsuz olan ilah içinse (Tevhide iman sonsuzluğa imandır. Şirk ise sınırlamaktır) kusursuzluk kemalin gereğidir. Yani 'tenzih' tevhidin de getirisidir. Tevhid tenzihin delilidir: "Zira, hulfü'l-vaad ya cehilden, ya aczden gelir." Herşeyi yaratansa hiçbirşeyden acze düşmez. Hiçbirşeyin cahili de olamaz. Bu nedenle hiçbir vaadinden dönmez.
Allah'ın Subhaniyetini her vurguladığımızda aslında demek istiyoruz ki: "Sen bizim yaptığımız gibi yapmazsın." Çünkü, kusur bizim imzamız olduğu gibi, kusursuzluk da senin imzandır.
Âlemde 'kusurluluk' ve 'kusursuzluk' diye iki kutup-kavram olduğu malumsa ve belirgin bir şekilde kusur bize aitse (ki hatalarımız bunun en büyük delilidir) o zaman kusursuzluk da sana aittir. Mütekelliminin 'hudus delili' biraz da buna bakar. Herşey sonradan oluyorsa onları olduran bir 'öncesi olmayan' vardır. Yani sonradan olanları olduran bir 'sonradan olmayan' vardır. Farkındayız. Yokun varlığından bahsedemeyiz. Yokun ancak yokluğundan bahsedilebilir. Tıpkı 'şirk' gibi.
Bu 'bizim fiillerimiz' ve 'onun fiilleri' taksimi de sahici bir taksim değil. Sınırlarımızı tanıma aracımızdır bu taksim aslında. Çünkü 'fiilerimiz' derken sınırlılığımız içinde şahit olduklarımızdan hareketle konuşuyoruz. Yaratışın 'istemek' ve 'kazanmak' kadarına şahitiz. Bizle olanı 'bizim yaptığımız' yerine koyarak isimlendiriyoruz. Sebepler âleminde bir kolaylık sağlıyor bu bize. Ancak şunu unutmamalı: Beraber yaratılmak yanındakini 'yaratmak' demek değildir. Yanında olması 'senin' demek değildir. Yaratmak (ve bu anlamıyla emanetçilik değil sahiplik) daha fazlasını ister. Bediüzzaman'ın Risale-i Nur'da altını çok belirgin çizdiği sırr-ı iktiran bize bunu söyler.
Bizim 'benim' veya 'Ben yaptım' dememiz, işin/nesnenin bizimle mukaranetini/yakınlığını ifade eden bir mecazdır. Hakikatte her fiil kaderin 'takdir' ve kudretin 'halk' süzgecinden geçtiğinden ötürü onundur. Fiil yaratmak insanın harcı değildir. Çünkü, istemek omuzlarına göre, fakat o fiile lazım olan yükü taşımak omuzlarına göre değildir.
Her fiil aynı zamanda kainatla beraber atılmış bir adımdır. (Onun bütün detaylarına hâkimmişçesine/bilirmişcesine atılmış bir adımdır.) Bir uygun adımdır. "Ferdiyet cilvesi, kâinat yüzünde öyle bir sikke-i vahdet koymuştur ki, kâinatı tecezzî kabul etmez bir küll hükmüne getirmiştir. Bütün kâinata tasarruf edemeyen bir zât, hiçbir cüz'üne hakikî mâlik olamaz." Ve Kafka'nın dediği gibi: "İyiler hep uygun adım ilerler."
Bu noktada kötülüğü/günahı bu uygun adım yürüyüşü bozan şımarık tavırlar olarak tarif edebiliriz. Şeriatı da 'uygun adım yürüme kılavuzu' olarak. Fakat şımarık tavırlar bile kainatın nizamını bozamaz. Çünkü onlar da Ezelî bir bilişle bilinmiş, kaderde yazılmış, kudretle yaratılmıştır. İşte, biraz da bu sebeple, Kelebek Etkisi filminin mottosu olan 'kaos teorisi' mü'minin gözünde sanrıya dönüşür.
Günahkâr bir kelebeğin kanat çırpışı kainatta bir kaos yaratamaz. Çünkü kanat çırpışını yaratan kelebek değildir. Kainat birbirinden habersiz parçaların fiileriyle gelişigüzel şekilleniyor değildir. Bütünün sahibi bütünden murad ettiği düzene göre yaratmaktadır her bir parçayı.
Arzumuz kader kalıplarını yıkamaz. "Kaderin izin vermediğine şansın gücü yetmez." Ya? Kader kalıpları içinde kendine akacak bir yer bulur arzular. Bu noktada 'uyum delili' kaderin de en büyük delili haline gelir. Nasıl? Şöyle: Dün-bugün-yarın birbirine uyuyorsa/uyumluysa, bu uyumu açıklamak için, dünü-bugünü-yarını birden bilen bir ilaha ihtiyaç vardır.
Kader inkârcılarının en çok takıldığı noktalardan birisinin de bu olduğu görünüyor. Onlar imtihanın hikmetli(!) olması için Allah'ın malumu olmayan bir alan açmayı gerekli görüyorlar. İmtihanı emirle değil ilimle ilgili sanıyorlar. Çünkü imtihan tanımını bu dünyada kullandıkları mecaz karşılıkla dolduruyorlar. Allah'ı insan yerine koyuyorlar. (Misal: Öğretmen öğrenciyi 'durumunu öğrenmek için' imtihan ediyor.) Hatta bir adım ötesinde işi kudrete de götürerek diyorlar ki: "Ondan bağımsız yaratılmış birşeyler olmalı ki imtihan hikmetli olsun. Allah da sınadığının sonucunu öğrensin."
Halbuki öğrenmek bir aczdir. Öğrenenin öğrendiği şeyi daha önce bilmediğine, dolayısıyla cehaletine hükmederiz biz. Bu da, en başta altını kalınca çizmeye çalıştığımız, tenzih hakikatine zarar verir. Hatta, daha da yukarısında, Allah'la kul arasına niteliksel anlamda koymamız gereken ilk ayıracın ihmal edildiğini gösterir. Neden böyle söylüyorum? Zira tenzih eksiklik kaldırmaz. Demek kader inkârcılarının tanrısı kusur noktasında da insan gibidir. Yani: Herşeyi bilmez. Yapamaz. Göremez. Kuşatamaz. Ancak bir mü'min herşeyi her an düzen içinde yaratanın böyle olduğuna inanamaz.
Peki biz ne ile imtihan oluyoruz? Biz, Allah'ın (hâşâ) ilminin dışına çıkmakla veya çıkmamakla değil, emrinin dışına çıkmakla veya çıkmamakla imtihan oluyoruz. İmtihanı anlamlı kılan budur. Kulun, Allah'ın ilminin dışına çıkmak veya çıkmamak arasında mütehayyir kalması diye birşey sözkonusu değildir. Zira böyle bir (yarattığını sonradan öğrenen) ilahın yaratması da mümkün değildir. Yaratış için ilim-irade-kudret üçlüsünün üçü de lazımdır. Lazım olan yalnızca kudret değildir.
Fakat şu vardır: İnsan sonradan öğrenir. Ve insanın bu sonradan öğrenme kusurundan dolayı imtihan sürecinin şahidi olması elzemdir. Rahman, kullarını, süreçlerinin şahidi olmakla da mükafatlandırmıştır. Yaratılışın esma-i ilahiye bakan binbir hikmetinden başka, bu hikmetin altını mutlaka çizmeliyiz. Sınırlı olan öğrenir. Öğrendikçe fıtratı tatmin olur. Öğrenen de şahit olmak zorundadır. Biz de dünya imtihanında 'kalubela' sözümüzün şahidi oluruz. İlmelyakin bildiğimizi hakkalyakin öğreniriz.
Ve gün gelip hakettiğimiz yere gittiğimizde Cenab-ı Hakka karşı uyduracağımız bahane kalmaz. İsrâ sûresi bize bu sırrı şöyle fısıldar: "Biz bir peygamber göndermedikçe azap da etmeyiz." Sen de, emrin dışına çıkış sürecinin bizzat şahidi olmadıkça, Allah, Ezelî ilmiyle cezalandırmaz seni. Yargı sürecinin detaylarına vakıf olmadan, mahkemesiz-delilsiz, zindana atmaz.
Yani, yaşıyoruz, Allah bizi öğrensin diye değil, biz bizzat bizim ne mal olduğumuzu görelim-öğrenelim diye. Cennete giderken bunun bir fazl u kerem ve cehenneme giderken (Allah korusun) bunun tastamam adalet olduğunu bilelim diye. Ne diyelim: Cenab-ı Hak bize ateşini dokundurmasın. Keremiyle cennetine alsın. Âmin.
6 notes
·
View notes