#Haçlı seferleri nedenleri
Explore tagged Tumblr posts
genelbilgecom · 7 years ago
Text
New Post has been published on Genelbilge.com | nedir, tanımı, anlamı, nasıl yapılır, rüya, tabiri, kimdir, biyografi
New Post has been published on https://www.genelbilge.com/hacli-seferleri-11-12-yuzyil.html/
Haçlı Seferleri 11.-12. Yüzyıl
10. ve 11. yüzyıllarda, kilise reformları, reformcu papalar ve yeni dini tarikatlarla Batı Avrupa’da dinsel yaşamda değişiklikler oluyordu.
Bu dinsel karışıklık evresi, 1095’te, Bizanslıların Selçuklulara karşı yardım istemesiyle  doruğa çıktı.
Dinsel kurtuluş ümidi ve ganimet teşvikiyle çok sayıda şövalye, Müslümanlarla savaşmak üzere Doğu’ya doğru yola çıktı. Vahşet saçan kanlı bir seferin ardından Haçlılar, 1099’da, 7. yüzyıldan beri Arapların egemenliğinde olan Kudüs’ü fethettiler.
Doğu’da, Batı Avrupa modelini esas alan çok sayıda feodal devlet ortaya çıkarken. Haçlıların Suriye ve Filistin’deki devletlerini savunmak üzere pek çok Haçlı Seferi düzenlendi.
Neden ve Başlangıç
1071’den itibaren Selçukluların Ortadoğu’da yeni bir güç olarak belirmesiyle birlikte, Bizans imparatorluğu’nun varlığı ve Kutsal Topraklara ulaşan hac yolunun güvenliği tehlikeye girdi. Papa, 1095’te, kurtuluş ve günahların bağışlanması vaadiyle, Kudüs’ün “özgürleştirilmesi” için Haçlı Seferi başlattı. Prensler, şövalyeler ve halktan pek çok kişi bu çağrıya kulak verdi.
Kudüs’ün Düşüşü
Haçlılar, 1097’de Konstantinopolis’e vardı. Burada, Bizans imparatoruna bağlılık yemini ettiler. Selçuklularla çarpışmalarında kazandıkları zaferlerin ardından 1099’da Godefroi de Bouillon önderliğinde Kudüs’ü aldılar.
Haçlılar, kenti yağmaladı ve halkı topluca katletti. Üstelik fethedilen toprakları Bizans imparatorluğu’na vermeyip kendilerinin ruhani ve siyasi merkezi ilan ettikleri Kudüs Krallığı ile birlikte çeşitli devletler kurdular.
Haçlı Seferleri Kronolojisi
Avrupa’nın şövalyelik kültürünün güvenilir bir kurumu otan Haçlı Seferleri, Kutsal Topraklarda ve Avrupa’da meydan savaşlarında çarpışan Haçlıların oluşturduğu irili ufaklı Haçlı birliklerinin ortaya çıkmasıyla doğdu. Büyük seferler çok önem kazanmış, dolayısıyla Avrupa’nın önemli hükümdarlarının komutanlığında gerçekleştirilmişti.
1096-1099 I. Haçlı Seferi (Godefroi de Bouillon, Boulogne’lu Baudouin)
1147-1149 II. Haçlı Seferi (Fransa kralı VII. Louis, Alman imparatoru III. Konrad)
1189-1192 III. Haçlı Seferi (Friedrich Bar- barossa, Fransa kralı II. Philippe August, Aslan Yürekli Richard)
1202-1204 IV. Haçlı Seferi (Venedik dükü Enrico Dandolo)
1209-1229 Fransa’da Albi rafızilerine karşı Haçlı Seferi
1217-1221 V. Haçlı Seferi (Macar kralı II. Andras)
1226/1231 sonrası Alman Şövalye Tarikatı, Prusya ve Baltık yöresini fethetti ve Hıristiyanlaştırdı.
1228-1229 VI. Haçlı Seferi; imparator II. Friedrich
1248-1254 VII. Haçlı Seferi (IX. Louis)
1269-1270 VIII. Haçlı Seferi (IX. Louis)
1309 sonrası St. Jean Şövalyeleri, Akdeniz’de Müslûmanlara karşı Rodos veya Malta’dan savaştı.
  Haçlı Seferlerinin Sonu 12.-15. yüzyıl
Haçlı devletlerinin hükümdarlarının pek nüfuzu yoktu. Dolayısıyla, 12. yüzyılda hacıların korunması ve hastaların gözetilmesi amacıyla kurulan şövalye tarikatları, askeri güçleriyle ve kendilerine bağışlanan zenginlikler ve imtiyazlarla büyük önem kazandılar.
Haçlılar, 12. yüzyılda, Selçukluları Ortadoğu’da bir süper güç olmaktan çıkaran Eyyubilerle sürekli savaştılar. Eyyubilerden sonra gelen Memlûkler, Haçlı Seferleri düzenleyen Hıristiyanları nihayet 1291’de Filistin’den çıkarmayı başardılar.
Clairvaux’lu Bernard
Müslümanlar, 1144’te bu bölgeleri yeniden fethedince, keşiş Clairvaux’lu Bernard, III. Haçlı Seferi çağrısında bulundu. Vaazlarıyla tüm Avrupa’ya haçlı seferi fikrini yaydı, ispanya ve Portekiz’deki Reconquista’yı, ayrıca Baltık bölgesindeki Hıristiyan olmayan halklara karşı ve Güney Fransa’daki Albi zındıklarına karşı Haçlı seferlerini destekledi.
Çocuk Haçlı Seferi
1212’de, dini fanatiklerin önderliğinde Güney Fransalı binlerce çocuk silahsız bir Haçlı Seferine başladı. Cenova’ya gelindiğinde, dindaşları, bu çocukların çoğunu Kuzey Afrika’daki Müslümanlara köle olarak sattılar.
Kayıplar
Müslümanların 1187’de Salaheddin Eyyubi önderliğinde Kudüs’ü yeniden fethetmesi üzerine başlatılan III. Haçlı Seferi amacına ulaşamadı, imparator Friedrich Barbarossa, Kutsal Topraklara giderken 1190’da Silifke’de boğuldu.
Fransa kralı II. Philippe ile İngiltere kralı Aslan Yürekli Richard ise birbiriyle anlaşmazlığa düştü. Philippe, Fransa’ya döndü ve Richard’ın topraklarına saldırdı; Richard esir alındı Kudüs ise, Müslümanların denetiminde kaldı.
Şövalye Tarikatları
Kutsal Topraklar kaybedilince bu tarikatlar gözünü Avrupa’ya dikti. Zengin tapınak şövalyeleri 1312’de Fransa krallarının çıkarlarına kurban gitti. St. Jean Şövalyeleri Tarikatı Akdeniz’de Müslümanlarla savaşmayı sürdürdü; Toton Şövalyeleri, Prusya’da, başkenti Marienburg olan bir Baltık devleti kurdu.
1 note · View note
authorkahramanbatuk · 4 years ago
Text
Şu yayına göz atın… "Haçlı Seferleri, Nedenleri ve Sonuçları..".
0 notes
serkankarayilankuafor · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Sitemize "Haç" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. https://enmodaa.com/hac/
0 notes
barisinag · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Sitemize "Türkiye'de ev almak isteyenler ikinci ele yöneldi" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. http://giroku.com/turkiyede-ev-almak-isteyenler-ikinci-ele-yoneldi/
0 notes
bilgipera-blog · 6 years ago
Text
Haçlı Seferleri Hakkında Bilgi
Haçlı Seferleri Hakkında Bilgi
Haçlı Seferleri Hakkında Bilgi – Haçlı Seferlerinin Nedenleri ve Haçlı Seferlerinin Sonuçları Evet Değerli Takipçilerimiz şimdide Bir diğer Önemli Konu Olan haçlı Seferleri Hakkında Bilgiler Vereceğiz.  haçlı seferleri nedir kısaca Bilgi vererek, Haçlı Seferlerinin Sonuçlarını, Haçlı Seferlerinin Nedenlerini İrdeleyeceğiz. Bununla Birlikte Sizlere Haçlı Seferlerinin Güzergahlarını gösteren bir de…
View On WordPress
0 notes
zealouschaosfan-blog · 7 years ago
Text
Haçlı Seferleri 1. 2. 3. 4. Nedenleri Sonuçları
Haçlı Seferleri 1. 2. 3. 4. Nedenleri Sonuçları
Haçlı Seferleri 1. 2. 3. 4. Nedenleri Sonuçları
Haçlı Seferleri Kısaca Nedir
Avrupalı Hristiyanların 1096-1272 yılları arasında sekiz defa, İslam dünyası üzerine düzenlemiş oldukları seferlere “Haçlı Seferleri” adı verilmektedir. Hristiyan askerlerin üzerinde yer alan büyük haç figürleri bu seferlere haçlı seferleri denilmesine sebep olmuştur. Dini, sosyal, siyasal ve ekonomik sebeplerle…
View On WordPress
0 notes
bilgipera-blog · 6 years ago
Text
Haçlı Seferleri’ne Karşı İslam Dünyasının Savunulmasında Türkiye Selçuklularının Ön Planda Yer Almasının Nedenleri Nelerdir?
Haçlı Seferleri’ne Karşı İslam Dünyasının Savunulmasında Türkiye Selçuklularının Ön Planda Yer Almasının Nedenleri Nelerdir?
Aşağıda Haçlı Seferleri’ne karşı İslam dünyasının savunulmasında Türkiye Selçuklularının ön planda yer almasının nedenleri nelerdir kısaca olarak ele alacağız. Haçlı Seferleri, tarihin akışını değiştiren seferler olmuştur. Hem İslam hem de Hristiyan dünyası için çeşitli çatışmaların ve yok oluşların yaşandığı görülmüştür. Haçlı Seferleri’ne karşı doğuda haçlıların ilk mücadele ettikleri devlet…
View On WordPress
0 notes
bilgipera-blog · 6 years ago
Text
Haçlı Seferleri’nin Türk İslam Dünyası Üzerinde Sosyokültürel Etkileri Neler Olmuştur?
Haçlı Seferleri’nin Türk İslam Dünyası Üzerinde Sosyokültürel Etkileri Neler Olmuştur?
Aşağıda Haçlı Seferleri’nin Türk İslam dünyası üzerinde sosyokültürel etkileri neler olmuştur kısaca olarak ele alacağız. Haçlı Seferleri, İslam coğrafyasında çok büyük yıkımların ve yok oluşların nedenleri arasında yer almaktadır. Tarih boyunca birçok Haçlı Seferi düzenlenmiştir. Türk İslam dünyasında da bu seferlerin sosyal ve kültürel etkileri olmuştur. Hristiyan zulmünden kaçan kişilerin…
View On WordPress
0 notes
genelbilgecom · 8 years ago
Text
New Post has been published on Genelbilge.com | nedir, tanımı, anlamı, nasıl yapılır, rüya, tabiri, kimdir, biyografi
New Post has been published on http://www.genelbilge.com/osmanli-ile-hacli-ordulari-savaslari.html/
Osmanlı ile Haçlı Orduları Savaşları
Haçlı seferleri oldukça fazladır. Özellikle Osmanlı Devletine karşı yapılan bu seferler kimi zaman başarılı olsa da çoğu kez yenilgiye uğratılmıştır. Sizlere tarihleri arasında bilgi vermek gerekir ise; 1096 – 1272 tarihleri arasında yapılmıştır.
Haçlı seferlerinin nasıl doğduğunu sizlere anlatalım. Haçlı seferi düşüncesini ortaya çıkaran sebep Müslümanlardır. İspanya ve Portekiz ülkelerinden Müslümanların atılması için haçlı birlikleri oluşturulmaya başlanmıştır. Bu hareket tam anlamı ile 9. Yüzyılda başlamış ve 15. Yüzyıl sonlarına kadar devam etmiştir. Bu haçlı seferlerinin oluşmasında tam anlamı ile ortada Müslüman düşmanlığı yatmaktadır. Asıl hedef Müslümanları ben İspanya, Portekiz üzerinden atmak hem de Batı üzerinden hakimiyetlerini yok etmek.
Osmanlı Devleti ile Haçlı Orduları aralarında defalarca büyük savaşlar yapılmıştır. En büyük Osmanlı – Haçlı Savaşları şunlardır.
Sırpsındığı Savaşı (1364)
Çimen Savaşı  (1371)
Birinci Kosova Savaşı  (1389)
Varna Savaşı  (1444)
İkinci Kosova Savaşı  (1448)
Niğbolu Savaşı (1396)
Sırpsındığı Savaşı : Osmanlı ordusunun Haçlı ordusuyla yaptığı ilk savaş olan Sırpsındığı Savaşı 1364 yılında yapılmıştır. Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda hızla yayılması üzerine Macarlar, Bulgarlar,Sırpların, Eflaklıların ve Bosnalıların birleşerek Osmanlıların üzerine akın etmesiyle başladı. Haçlı ordusu Edirne’ye yaklaştığında I. Murat Bursa’daydı. Edirne Beylerbeyi Lala Şahin Paşa’nın I. Murat Han’a durumu bildirmesi üzerine I. Murat Han Hacı İlbeyi’ni 10.000 kişilik bir ordu ile durumu öğrenmesi üzerine Sıpsındığı’na gönderdi. İlk Osmanlı – Haçlı Savaşları bu şekilde başladı. Hacı İlbeyi Haçlı ordusunun düzensizliğini görerek bir gece yaptığı ani baskınla Haçlı ordusunu dağıttı. Haçlı askerlerinin çoğu Meriç nehrinde boğularak öldü. Bu zafer üzerine Osmanlı Devleti’nin başkenti Edirne’ye alındı. Bulgarlar Osmanlı himayesine girerek vergi vermeye başladı.
  Çirmen Savaşı : Çirmen Bizans’ın batı sınırlarındaki önemli kalelerinden biriydi. I Murat Han döneminde Evrenos Paşa kumandasındaki Türk ordusu, Sırp ve Balkan Hristiyanları Birliği’ni yendi. Bu zaferle Çirmen, Türk hakimiyetine girerken Sırpların doğu sınırı olan Makedonya Osmanlı fetihlerine açıldı.
I. Kosova Savaşı : I. Murat Han (Hüdavendigar), Bulgar, Sırp ve diğer Hıristiyan devletlerin Balkanlarda hiçte doğru durmadığı ve tehlike arz ettiği için 60.000 kişilik bir ordu hazırlayarak Sırbistan üzerine yürüdü. Savaşı I Murat kendi yönetirken ordunun bir kolunu oğlu olan Yıldırım Beyazıt, diğer kolunu ise yine oğlu olan Yakup Bey yönetiyordu. Osmanlı ordusu ile Haçlı ordusu Kosova bölgesinde karşılaştı. Bu savaştan Osmanlı ordusu zaferle ayrıldı.
I.Murat Hüdavendigar savaş sonunda meydanı gezerken bir Sırplı tarafından hançerlenerek öldürüldü. I. Kosova Savaşı sonucu yeni Sırp despotu Osmanlılara vergi vermeyi ve gerektiğinde askerleriyle savaşa katılmayı kabul etti.
Varna Savaşı : II. Murat Han, Macaristan ve Lehistan ile Szeged Antlaşması imzalamıştı. Bu antlaşmanın en önemli maddesi de Sırbistan’ın Osmanlılara bağlı bir devlet haline getirilmesiydi. Bizans’lılar ise bu durumdan rahatsız ve antlaşmayı bozma düşüncesindeydi. I Murat Han ise tahtını henüz 12 yaşında olan II Mehmet’e bırakmıştı. Bunu fırsat bilen Haçlılar 1000.000 kişilik bir ordu ile Tuna’yı geçerek Vidine gelmişlerdi. Bunun üzerine Sadrazam Halid Paşa padişah olan II. Mehmet’e işin ciddiyetini anlatarak babasını tekrar çağırmasını istedi. Bunun üzerine II. Mehmet babası Murat Hüğdavendidarı tekrar tahta çağırdı. Hemen ordunun başına geçen I. Murat Han düşmanın üzerine yürüdü. İki ordu Varna’da karşılaştı ve kıyasıya savaş başladı.Osmanlı – Haçlı savaşından  Osmanlı ordusu büyük bir zaferle ayrıldı.
II. Kosova Savaşı : Varna yenilgisini unutamayan Hunyadi Yanoş Macar nahipliğine getirilince tekrar bir Haçlı ordusu kurarak Osmanlı Devleti’ne saldırmak istedi. Hunyadi Yanoş Haçlı ordusunu toparlayarak Kosova dolaylarına geldi. Bu sırada Osmanlı askerleri de Kosova meydanına gelmişti. Osmanlı askerleri I. Kosova Savaşı‘ndaki aynı taktikle savaştan galip geldi. Bu savaştan sonra Osmanlıların Balkanlardaki hakimiyeti pekişti.
Niğbolu Savaşı : Osmanlıların Tuna boylarını denetimi altına alarak Macarlar için bir tehdit oluşturması üzerine Macar Kralı Zsigmond bir Haçlı Ordusu kurarak Osmanlıların üzerine 100.000 kişilik bir orduyla Niğbolu’daki Doğan Beyin koruduğu kaleyi kuşattılar. Bu sırada İstanbulu kuşatmış olan Yıldırım Beyazıt hemen kuşatmayı kaldırarak askerini Niğbolu yaylasına çekti. Niğbolu ovasında iki ordu karşılaştı ve Osmanlıların zaferi ile sonuçlandı.
Hristiyanların mukaddes toprak ve haç yeri olarak adlandırdıkları Kudüs ve civarının, 11’inci yüzyıldan itibaren Müslüman Türk İmparatorluğu Selçukluların eline geçmesi sonucunda, bölgenin sanki Hristiyanların haç vazifelerini yapmasına kapatılmış olarak gösterilmeye çalışması çabaları Avrupalı Devletlerin Müslüman halka ve devletlerine karşı tutum almalarına sebebiyet vermiştir. Bu durum Müslümanlara ve Türklere karşı siyasi politika aracı olarak sıklıkla kullanılmıştır.
Asya ile temasta bulunan Avrupalı gemicilerin, tüccarların, iş adamlarının gördükleri zenginlik, refah, medeniyet ve toprak zenginliklerini kendi memleketlerindekilere kıyasla methetmeleri, o dönemlerde yoksul ve perişan bir şekilde yaşayan Avrupa halkını içinde din düşmanlığına hırs ve tamahı da eklemiştir.
Dönemim din lideri Papa Ürben’in tutum ve davranışları, Avrupa halkını, Müslüman halka karşı kışkırtma şeklinde olmuştur. Söylemlerinde Müslüman halkla ilgili yanlış bilgiler ve vererek din düşmanlığını arttıran Papa birleşim çağrılarında bulunarak Müslümanlara karşı harp etmenin gerekli olduğunu her fırsatta dile getirmiştir. Müslümanlara harp ederek onları kutsal topraklardan çıkarma hedefi güden Avrupa liderleri Papa’dan aldığı destekle, çıkarları olduğu durumlarda hızlıca birlikler ve ordular teşkil etmiş ve ellerine fırsat geçince Müslümanlara karşı savaş ilan ederek emellerine ulaşmayı amaçlamışlardır.
Bu sebeplerle başlayan haçlı seferleri 1096 yılından 1270 yılına kadar sekiz sefer halinde devam etse de, her yerde İslamiyet’in koruyucusu olarak kendilerini görevlendirmiş Türklerin kahramanlıkları karşısında, Avrupalılar istedikleri başarıya bir türlü ulaşamamışlardır. Amaçlarına ulaşamayan bu seferlerin Avrupalılara en büyük katkısı, seferler sırasında doğu ve Anadolu’da gördükleri kültür ve medeniyet kavramlarının getirilerini öğrenmek ve kendi yararlarına azami fayda sağlayacak şekilde kalkınmada kullanmak olmuştur.
13 ‘üncü yüzyıla kadar teşkil edilen haçlı seferleri kısaca dört başlık altında incelenebilir. Bu seferler:
I. Haçlı Seferi (Öncüler)
II. Haçlı Seferi
III. Haçlı Seferi
Diğer Seferler.
Haçlı Seferi
Teşkil edilmek istenen ilk kuvvet, Papa Ürben’in yapmış olduğu davet üzerine hemen tepki gösteren Fransızlar, İtalyanlar ve Almanlar’ın başı çektiği bazı Avrupalı Devletler olmuştur. Alelacele karmakarışık hızlı bir şekilde oluşturulan ilk haçlı ordusu Papaz Piyer Lermit ve Şövalye Gotye’nin komutasında oluşturulmuştur. Kolay bir zafer kazanılacaklarına inanan haçlı ordusu zafer ümidi ile yola çıkmıştır. Balkanlar yolu üzerinden İstanbul’a oradan da Anadolu’ya hareket eden haçlı ordusu İznik civarlarında cephe tutan Selçuklular karşısında büyük bir mağlubiyete uğramış ve büyük bir kuvvet yok edilmiştir. Çarpışmalardan kaçarak zor bela canını kurtaran Piyer Lermit ezici mağlubiyetin ardından Avrupa’ya dönebilmiştir.
Öncü kuvvetlerin mağlubiyeti ile iyice hırslanan Hristiyanlar çok geçmeden, Fransız şövalyelerinden Godfruva bö Buyyon tarafından teşkil edilmiş yaklaşık 600.000 kişilik asıl kuvvet ile İstanbul’a doğru harekete geçmiştir. Haçlı ordusunun İstanbul’da sıkıntı yaşatacağını düşünen Bizanslı’lar, hiç vakit kaybetmeden Godfruva komutasındaki haçlı ordusunu Anadolu’ya geçirmiş, lojistik destek sağlayacağının teminatını vererek, Piyer Lermit’in kılıçtan geçirilen ordusunun mağlup edildiği İznik’e doğru ordusunun hızlıca ilerlemesi için gereken tedbirleri almıştır.
Büyük haçlı ordusun karşısında Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan, düşman kuvvetleri üzerinde oyalama ve baskın muharebeleri yaparak hasmı haçlı ordusunu yıpratmaya çalışmıştır. Haçlı ordusu bu muhaberelerden büyük kayıplar vermiş ve güçlükle ilerlemeye devam etmiştir. Toros dağlarını aşan Haçlı ordusu büyük kayıplar vererek ulaşabildiği Kudüs’ü almaya muvaffak olmuş ve bölgede yaşayan Türk ve Müslüman halka ağır işkence ve zulümler yaparak Hristiyanlığın yüz karaları olduklarını ispatlamışlardır.
Kudüs’ün ele geçirilmesi ile hedeflerine kavuştukları söylenebilen ilk haçlı ordusu Suriye ve Filistin’i de ele geçirmiştir. Bölgede bir takım derebeylikler kurulmuştur. Ordu Komutanı Godfruva dö Buyyon 1096 yılında bölgede Latin Krallığı’nın tesis etmiş ve başına geçerek Kudüs’e yerleşmiştir.
Haçlı Seferi
Haçlı seferi Selçuk Türklerinin I. Haçlı seferi sonunda kaybettikleri yerleri geri almak için harekete geçmeleri üzerine gerçekleşmiştir. Musul Atabeyi İmadüddin komutasındaki ordunun harekete geçerek 1144 yılında Urfa’yı haçlıların elinde alması sonucunda, I. Haçlı seferi ile başarı kazanmış Avrupalılar, yine bir başarı sağlayacakları umudu ile hemen teşkilatlanmışlar ve ordu teşkil etmişlerdir.
Urfa’nın kaybedilmesi sonucunda mukaddes toprakların kaybedileceği tehlikesi ile halkı kışkırtan Papa’nın da desteği ile kurulan II. Haçlı orduları, Fransız Kralı yedinci Lui ve Alman İmparatoru üçüncü Konkard komutasında oluşturulmuştur. Oluşturulan iki ordu ayrı ayrı yola çıkmıştır.
Anadolu’ya Fransızlardan önce varan Konkard komutasındaki Haçlı ordusu bu sefer beklenilen zaferi görememiş ve mağlup olmuştur. Yedinci Lui komutasındaki ordu ise Antalya önlerine kadar ilerliye bilmiş ise de bir netice alamamıştır. Antalya’dan deniz yolu ile Suriye’ye geçen Lui komutasındaki ordu, Şam’a saldırmış fakat zafer kazanamamıştır. Başarısızlığa uğrayan bu ordular mahzun ve mahcup bir şekilde memleketlerine geri dönmek zorunda kalmışlardır.
III. Haçlı Seferi
Kudüs Latin Krallığı’nın Mısır’a karşı harekete geçmesi üzerine Mısır Atabeyi Nurettin Zengi, yeğeni Selehattin Eyyübi ile kumandanlarından Sirgüh’ü yardım etmeleri için ordusu ile birlikte Fatımı Devleti’ne göndermiştir. Sirgüh’ün vefatı üzerine ordunun başına geçen Selehattin Eyyübi Fatımı Devleti’ni ortadan kaldırmış ve 1174 yılında Eyyübi Devleti’ni kurmuştur.
Mısır’da düzenini kuran Selehattin Eyyübi hakimiyetinin hemen ardından ordusunu güçlendirmiş ve Kudüs üzerine sefer çıkmıştır. Taberya gölü civarında iki taraf arasında meydana gelen savaşı Selahattin Eyyübi kazanmış ve Latin Krallığı ordusu perişan düşmüştür. Selahattin Eyyubi 1187 yılında yaklaşık 3 ay kadar süren Kudüs işgali başarı ile tamamlanmış ve Kudüs ele geçirilmiştir.
Selahattin Eyyübi’nin bu zaferi Avrupa’da yeniden Türkler ve Müslümanlar aleyhinde büyük bir galeyana ve ayaklanmaya sebep olmuştur. Teşkil edilen haçlı ordusuna Alman İmparatoru Kızılsakallı Frederik, Fransız Kralı Filip Ögüst ve İngiltere Kralı Aralan yürekli Rişar katılmıştır.
Mukaddes toprakları Müslümanların elinden tez zamanda kurtarıp ülkesinin ve kendisinin şerefini diğer krallardan önce kazanma hayali ve isteği ile hızlı bir şekilde oluşturduğu kuvvetiyle kara yolu üzerinden yola çıkan Alman Kralı, Anadolu’da Silifke suyunu (Göksu) geçerken düşerek boğulmuş ve vefat etmiştir. Başsız kalan Alman ordusu dağılmış ve memleketlerine geri dönmüştür.
Deniz yolunu tercih eden İngiltere ve Fransa kralları önce Kıbrıs’a oradan da Akka önlerine gelmişlerdir. Maksatları Selehattin Eyyübi’yi yenmek olan haçlı ordusu Akka Kalesi’ni bir türlü ele geçirememiştir. Krallar arasında seferin gidişatı ve komuta konusunda ortaya çıkan anlaşmazlıklar sebebi ile Fransız Kralı Filip Ögüst ordusu ile geri çekilmiş ve memleketine dönmüştür.
Yalnız kalan İngiltere Kralı Arslan yürekli Rişar bir çok neticesiz ve ordusunu yıpratan savaşlar yapmıştır. Kudüs’ü geri almak şöyle dursun hiç bir konuda başarı sağlayamamıştır. Sonuç olarak Selehattin Eyyübi ile yaptığı anlaşmalar sonucunda Kudüs’ü Hristiyanların 3 yıl boyunca ziyaret edebilmeleri konusunda söz almış ve ülkesine geri dönmüştür.
Diğer Seferler
Haçlı seferi yine Kudüs’ü kurtarmak yapılmıştır. Bu sefere iştirak eden Haçlılar İstanbul’a geldikleri vakit Bizans’ın iç karışıklıklarından faydalanmışlar ve şehir yağma etmişlerdir. Yağma ve soygunlardan sonra İstanbul’a yerleşmişler ve 1204 yılında bir Latin İmparatorluğu kurarak davalarından vazgeçmişler ve hedeflerini unutmuşlardır.
Haçlı seferi 1193 yılında Selehattin Eyyübi’nin Şam’da vefat etmesi üzerine durumdan faydalanmak için yapılmıştır. Macar Kralı Andre tarafından teşkil edilen ordu komutasında haçlı seferi düzenlenmiş fakat netice alınamamıştır.
Haçlı Seferi Alman İmparatoru II. Frederik tarafından yapılmıştır. Selehattin Eyyübi’nin vefatı üzerine düzenlenen bu sefer de durumdan faydalanılmış Kudüs geçici bir süre içinde olsa ele geçirilmiştir. Bu zafer fazla uzun sürmemiş Kudüs Türkler tarafından kurtarılmıştır.
VII. Haçlı Seferi ve VIII. Haçlı Seferi Fransız Kralı Sen Lui komutasında meydana gelmiştir. 1248 yılında Mısır’a saldıran Sen Lui Mansure savaşlarında yenilerek ordusu ile birlikte esir düşmüştür. Muazzam bir fidye ödeyerek esirlikten kurtulan Sen Lui ülkesine geri dönmüştür. Bu mağlubiyet ve yenilginin intikamını almak isteyen Sen Lui 1270 yılında Tunus’a hücum etmiştir. Neticesiz bir kaç savaş yapan Sen Lui tutulduğu veba hastalığı sonucunda vefat etmiştir.
Tarihte Sen Lui’nin vefatı sonunda tamamlanan Haçlı seferleri resmen kapanmış ise de Osmanlı döneminde Rumeli’de Türklerin ilerlemelerini durdurmak için tekrar gündeme gelmiştir. Türklerin Rumeli’deki faaliyetlerini engellemek amacı ile yeni haçlı orduları teşkil edilmiş, hedef Kudüs’ün geri alınması olmaktan çıkmış, Türklerin durdurulması olmuştur.
Haçlı Seferleri’nin sonuçları, neticeleri
Şark kültür ve medeniyetlerine nazaran o dönemde çok geri kalan Avrupa’nın milyonlarca askeri, Kilise’nin emirleri ve Avrupa menfaatleri doğrultusunda düzenlenen Haçlı seferlerinde vefat etmiştir. Aynı kayıplar Türk ve Müslüman topraklarında da yaşanmıştır.
Haçlı seferleri sonucunda Avrupalılar Müslümanlardan bir çok şey öğrenmiş, medeniyet ve kültür konusunda Müslümanları örnek alarak düşünce yapılarını değiştirmişlerdir.
Haçlı seferlerinin çoğu düzenleniş amaçlarına ulaşmamış, yapılan mücadeleler sonuçsuz kalmıştır.
Türklerin Anadolu’daki kahramanlıkları destanlaşmış, Müslümanlığı ne denli benimsedikleri ortaya çıkmış ve İslamiyet’in koruyuculuğu Türkler tarafından sağlanmaya başlamıştır.
Avrupalılar seferler sonucunda Şark kültürünü, medeniyet eserlerini, şark insanını  Türklerin kahramanlıklarını tanımışlardır. Haçlı seferleri ile garp ile şark arasında yeni ufuklar açılmış, siyasi ve ticari münasebetlerin kurulması sağlanmıştır.
Avrupa’da Papanın ve Kilise’nin, krallar, beyler ve halk üzerindeki nüfuzları azalmış, derebeylikler zayıflamış, krallıklar kuvvetlenmeye başlamıştır.
Sonuç olarak Türk İslam Medeniyeti Avrupa’nın gözünü açmış, Avrupalılar haçlı seferlerinde görüp öğrendikleri medeniyet eserlerini kullanmaya ve geliştirmeye başlamışlardır.
Etiketler: haçlı seferleri, haçlı seferi nedir, haçlı seferleri hakkında bilgi, haçlı seferleri özeti, haçlı seferlerinin nedenleri, haçlı seferlerinin sebepleri, haçlı seferlerinin sonuçları, haçlı seferlerinin neticeleri, I. haçlı seferi, II. haçlı seferi, III. haçlı seferi, IV. haçlı seferi, diğer haçlı seferlerijcomments on
Haçlı Seferleri’nin Sebepleri ve Sonuçları Nelerdir?
Hristiyan Avrupalıların İslam dünyası üzerine 11 ve 13 ‘üncü yüzyılları arasında yaptıkları seferlere Haçlı Seferleri adı verilmiştir. I., II., ve III. Haçlı Seferleri Anadolu üzerinden Ortadoğu’ya doğru yapılmıştır. IV. Sefer sonunda ise Haçlılar İstanbul’u yağmalayarak Latin krallığı kurmuşlardır.
Kısaca Haçlı Seferlerinin sebepleri şu şekilde özetlenebilir:
Hristiyanlar kendileri için kutsal saydıkları Kudüs, Urfa ve Antakya’yı Müslümanlardan geri almayı istemişlerdir.
Avrupa Katolik Kilisesi ve Kluni tarikatı gibi dini güçler halkı Müslümanlara karşı kışkırtma politikası uygulamışlardır.
Avrupalılar Doğu’nu zenginliklerine sahip olup ekonomik durumlarını düzeltmek istemişlerdir.
Bazı derebeyleri şöhret ve toprak kazanmak için savaşa girmek istemişlerdir.
Anadolu’da Türklerin ilerleyişini bir türlü durduramayan Bizans, çare olarak Avrupa Devletlerinden yardım istemiştir.
Dönemin Papaları Ortodoks Kilisesi’ni egemenlikleri altına almak istemişler ve nüfuzlarını güçlendirmeyi istemişlerdir.
1270 yılına kadar aralıklarla süren Haçlı Seferleri’nin sonuçları kısaca şu şekilde özetlenebilir:
Birçok Derebeylerinin geri dönememeleri nedeniyle Feodalite zayıflamıştır. Krallıklar güçlenmiş ve Avrupa’nın siyasi yapısında değişiklikler meydana gelmeye başlamıştır.
Avrupa’da Katolik Kilisesi’ne ve din adamlarına olan güven azalmıştır.
Türklerin Batı’ya yönelmesi geciktirilmiş ve Bizans’ın yıkılma süreci ötelenmiştir.
Akdeniz limanları önem kazanmaya başlamış, Doğu ve Batı arasındaki ticari faaliyetler hızlanmıştır.
Barut, pusula, matbaa ve kâğıt gibi icatların Avrupa’ya taşınması ile bilimsel ve kültürel hayatta yeni bir döneme girilmiştir.
Avrupalılar İslam Medeniyeti ve pozitif bilimlerle tanışmışlardır.
Köylülerin ve burjuvaların yeni haklar kazanması ile Avrupa’da toplumsal alanlarda dengeler oluşmaya başlamıştır.
0 notes