#Gül ki sevgilim
Explore tagged Tumblr posts
duygusalbiri0 · 2 years ago
Text
Hiç biri beni
Hiç biri seni
Hiç biri bizi anlamamış...
2 notes · View notes
layezalll · 10 months ago
Text
Haberiniz var mı 14 şubat diye bir şey varmış
O gün yaklaştıkça karnıma ağrılar girer, hele 13 Şubat kıvranır dururum.
Çok kişiden duymuşunuzdur “Sevgi böyle bir günde ifade edilmez, özel günler alışveriş yaptırmak için bir bahanedir” diye birçoğuna bu sözler bahane gelir ama gerçekten öyledir.
Özel günlerden çok sıkılırım,sevgilim inanılmaz şeyler bekliyor gibime gelir karnım ağrır severken sevmiyor görünmekten korkarım.
Bayanlar çok hassastır doğum günü, Sevgililer günü gibi özel günlerde….
Bütün sene hiçbir neden yokken hediyeler alırsın, onu öpücüklere boğarsın, her halinle sevgini gösterirsin ama o gün öyle kalırsın, stres vardır üstünde çok şey yapmak istersin yapamazsın bir de günün sonunda sevseydin böyle olmazdı sen beni hiç sevmiyorsun gibi sözler duyarsın. Başta da söyledim korkuyorum işte böyle özel günlerde o gün hiç uyanmak istemiyorum, hasta olmak yataktan hiç kalkamamak ateşler içinde yanmak istiyorum.
En çok düşündüğümde bu günlerin takvimden tamamen silinmesi.
Bana yapmacık geliyor ben durup dururken hediye almayı televizyon izlerken hadi kalk yemek yiyelim deyip romantik geceleri seviyorum.
Durup dururken sevdiğimi öpmeyi ona, sarılmayı onla hayatı paylaşmayı seviyorum.
Böyle özel günlerde her şey yapmacık geliyor bana önce hediye alıyorsun sonra romantik olmasını istediğin ama asla olmayan bir akşam yemeği ve en son sinemada hiç keyif almadığın tıklım tıklım dolu bir salonda bir aşk filmi berbat bir gün kısaca…  
Hayatı böyle zorla yaşamak öyle olması gerekiyor diye zorla uğraşmak zorla verilen öpücük, zorla aşk sözleri bana göre değil desem de sırf karşımdaki mutlu olsun, kendini özel hissetsin diye sevmesem de kutluyoruz mecbur.
Son olarak herkese sesleniyorum sevgimizi bir güne değil bir yıla yayalım, hediyeler alalım sevdiğimize özel olduğunu hissettirelim ama böyle belli tarihlerde değil gerçekten içimizden geldiğinde seven insan için her gün Sevgililer Günü.
Son olarak sevgililer gününe yakın strese girip yazamayacağımı düşünüp önceden yazdığım mektubumu paylaşmak istiyorum sevmesem de kutluyorum çünkü seni çok seviyorum.
Bazen camı açıp bağırmak istiyorum seni seviyorum diye, içimde öyle büyük ki sevgim boğmaya başladı artık beni hiç olmayacak yerlerde dışarıya çıkmak istiyor…
Bazen serserilik yapmak istiyorum her şeyi unutmak kuralsız yaşamak karşıma çıkan her duvara her şeye senin adını yazmak ve altına kocaman bir seni seviyorum…
Bazen diyorum kalabalıklara gireyim unuturum belki özlemim diner, ama gördüğüm herkes de seni görüyorum yaklaşıyorum daha ilk kelimede buz gibi oluyorum biliyorsun bana senden başkası haram…
Bazen sen yokken diye başlayan şiirler yazıyorum ama hep gözyaşıyla bitiyor şiirlerim senden bir saniye bile ayrı kalmak o kadar zor ki benim için…
Bazen her şeyi bırakıp gitmek geliyor o kadar bıkıyorum hayata dair her şeyden, sonra sen geliyorsun aklıma filmlerde olur ya ayağına beton bağlayıp atarlar denize kurtulma şansı yoktur sende öyle beni tutuyorsun bu dünyada benim yaşama nedenimsin…
Bazen öyle özlüyorum ki seni kuş olup uçasım geliyor her şeyi bırakmak hep yanında kalmak hiçbir şey düşünmemek istiyorum, ne ekmek istiyorum ne su biliyorum bana tek sen yetersin sevginle ısınırım aşkınla doyarım…
Bazen işlerim kötü gidiyor moralim bozuk, çok yorgun oluyorum, eve gideceğim yatacağım sabaha kadar uyuyacağım diyorum, eve geliyorum senin bembeyaz gülen yüzünü düşününce enerji doluyorum birden tüm moralsizliğim gidiyor hayata dönüyorum senin gül
yüzünle…
Bazen deniz kenarlarına gidiyorum engin maviliklere bakıp rahatlıyorum.
Bazen de ormana gidiyor kuş sesleri akan dere ile huzur buluyorum…
Ama bir tanem hiçbir şey ne senin kadar mutlu edebiliyor ne de senin kadar huzur dolduruyor içimi…
Bazen öyle yakıyor ki yokluğun yaşamak istemiyorum dursun artık kalbim diyorum ama biliyorum kalbim senin kalbine bağlı, seninki durmadan durmayacak…
Bazen ne olmasa yaşayamam diye düşünüyorum aklıma birçok şey geliyor zor olsa da her şeye dayanırım diyorum ama sensizliğe sen olmadan bir hayata asla dayanamam biliyorum…
Bazen sensiz alışverişe çıkıyorum elma alıyorum güzel yanakların aklıma geliyor özlüyorum, zeytin alıyorum o güzel gözlerin geliyor aklıma özlüyorum, kiraz alıyorum o bal dudakların aklıma geliyor özlüyorum anlıyorum ki bu dünyadaki güzel olan her şey seni hatırlatıyor bana ben yine özlüyorum…
Bazen bir kelebek görüyorum sen geliyorsun hemen aklıma en çok seni kelebeğe benzetiyorum sende kelebek gibi güzel, zarif ve de onun gibi bir doğa harikasısın…
Bazen kelimeler kifayetsiz kalsa da nadirde olsa sana duygularımı anlatabiliyorum
Bazen değil HER ZAMAN içimdeki seni çok ama çok seviyorum
184 notes · View notes
papatyademetii · 2 months ago
Text
Takvimin en güzel yaprağı düştü bugün..
Seni nasıl sevmeli bilmiyorum.
Nasıl tamamlanıyorsa gün yarına,
Mor maviye,
3 Ekim 4üne..
öyle tamamlanıyor kumral maviye.
Seni tanıyalı, alıp göğsüme büyüteli gencecik delikanlı edeli tam tamına 2 yıl. 2 yılında attığın her adımı saydım. Attığın her adımı sevdim ve yolunda neşelenip hüzünlendim.Seninleydim. Seninleyim. Bugünümü yarınıma tamamlarken senin ayağına uyuyor adımlarım.
İyiki varsın derken içimdekini açık edemiyorum.
İyiki doğdun demek de yetmiyor.
Sevgilim seni büyütmek, seninle büyümek çok güzel. Bana bakıp gülümsemen, bana bakıp sinirlenmen çok güzel. Senin bu denli güzel yaşlandığını görmek çok güzel. Nice yıllar bize meleğim. Gökyüzüm, Gökyüzlüm, Gökgözlüm. Ben burdayım. Sırtına duvar,başına omuz, derdine derman. İçten içe verdiğin söz. Her anında yanındayım.. Kurutulmuş bir gül gibiydi yüreğin, adının dahi hatırlanmadığı bir kitap arasında.. Ya dokunup yapraklarına zarar verecektim, ya da çürümeye yüz tutmuş o gülü görmezden gelecektim. Dokunmayı tercih ettim ben, sevgilim.. Yaprakları usulca parmaklarımın arasından kayıp giden o gülü ben yüreğime ekip herşeye yeni baştan başladım, başladık. O Gül'ün her anını kazıdım ben hafızama, herkesten sakınıyorum ben şimdi O'nu. O Gül şimdi kocaman bir çiçek bahçesine dönüştü sevgilim, o Gül benimle büyüdü.. Sen bende büyüyorsun sevgilim, sen benim yüreğimin en güzel manzarasısın.
İyi diyorum, iyi ki varsın sen. Benim solum,sonum,sonsuzum..
@hepeksikk
Tumblr media
54 notes · View notes
manoliya · 1 year ago
Text
Tumblr media
Karanlığı açık bırakma,karanlığı içeri bıraksan içeri peri sızar..sıkı sıkı kapatsan karanlıgı,ben sende mahsur kalırım .tiril tiril bem beyaz bir giysiyle..rüzgarda ayakların çıplak,kolların saracak gibi..ölüp dirilen tüm çiçekleri ayakta saklamak..şan sen gül yabani..Sevgilim...bir insan ne sır vere bilirdi ki gölgesine...
Sevgilim periler ölürken özür diler..:
171 notes · View notes
hisboslugu · 5 months ago
Text
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum, adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum. hakiki cinayetler işleniyor, görüyorum. isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum. ben sana düzenli olarak telefon ediyorum. yüzyıl şilisinden bir jazz javulcusu inliyor tam arlarımda, hiç durmadan kentli mağlup kıyasıya mağrur ve mor. bir çocuğum şimdi pişman olmak için, birbiriyle bağlantılı yüz binlerce yılım var. seni sevmem, bu savaşı kesintiye uğratmaz ama ordan bakma! bu, werther`in leş kanını gül kılar. birleşmemiz radikal olacak, ben kan vereceğim. otobüsler olacak, trenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri. saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim. çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri. gideceğim, en eski öykümde devlet denen şirk yazacağım. göz bebeklerimde kent gördükçe kırılan gıçlar ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim bu çağın açısını dik tutacaklar. bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim. ufka bir bakın, ordum akıp gidecek. elimde çözülecek makina ve cinayet. marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa. inanmışım, kaybetmek esrarıdır olmanın, çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum. ipimden kurtulmuşum, kaybediyorum. birleşmiyor ellerimiz, haykırıyor trapez. tanklar tank olup geçiyor üstümüzden. helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara. memleket sana rağmen ket vururken yarama şu çıplak çocuk, şu büyük türk şairi ben ve emir 'kun' diyor; doğuruluyorum. 'bu ülke'den daha bıçkın tamlama bilmiyorum. bana bir öpücük verin, yoksa şair öleceğim. ilk dildar tohum ekecek sözüme yoksa ve bir dizenin tan yerini ağartmasıysa. ellerini tutarım ki kudurtucudur, ellerin. bunun için gözlerinin meryem hâli sevgilim, gözlerinin meryem hâli gerçek yurdumdur, ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur. ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim, lâzım gelen gülleri göğsüme gömerek. birleşmemiz radikal olacak, ben kan vereceğim. bunu daha çok küçükken bir filmde görmüştüm! ah, laikse aşkımız biter elbet; bir kış, bahar, yaz günü. gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma, bir çınar gövdesini bir hamle daha yarar. üç iç bükey komodin silah çeker vurulur. sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım. bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar. beynime düşer, infilâk eder. ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum. olma. yokluğun, bulunmaman bedenime lacivert lavlar akıtır. nasıl çekip gitmiş bir şaman, çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok benim gibi sonsuz bir at hiç koşmuyorken de attır. biliyorum, lir sızmıyor şakaklarımdan ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok. annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum. modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum. yeniden dünyaya gelsem yeniden seni severim. ben sana düzenli olarak telefon ediyorum, adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum. hakiki cinayetler işleniyor, görüyorum. isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum. ben sana düzenli olarak telefon ediyorum, mıknatıssız bir pusula olarak.
19 notes · View notes
aliatabakss · 1 year ago
Text
Gül kırmızı, bülbül sızısı bir dudaktan duydum öpüşemeyenlerin sızısı derviş gezdirirmiş içinde
Ben sana ladesim sevgilim, adın aşk ile aklımda. insan, insanı başka nasıl çoğaltır...
çoğalmak senden yana çoğalmak sen varsın diye sana. Cümle alemin mutsuz olduğu şu dünyada derviş hırkası gibi sevdan var sırtımda.
Konuşurken gülüşündeki o baharlar var ya parayla satın alınmaz
Hazinemsin, durup durup bu sana yazmalarım var ya gül topluyorum sanki boynundan.
Adını andıkça huzuruna varıyorum huzurun sevinip duruyor iki gözümün ucunda ki neşe saçların buraya kadar uzasa keşke...
Mucizem benim
Tumblr media
36 notes · View notes
iistiridye · 2 years ago
Text
Veda
Veda dediğime bakma sevdiğim. Senden vazgeçtiğim falan yok. Sadece sana veda edemeden ölmekten korkuyorum. O yüzden yazıyorum bu satırları. Saat gecenin bilmem kaçı ben oturdum sana veda mektubu yazıyorum. Belki ulaşmayacak bu vedam sana. Hatta büyük ihtimalle görmeyeceksin ama olsun içimde kalmasın. 
Şuan nasılsın, ne yapıyorsun, ne düşünüyorsun, neredesin, kimlesin, üşüyor musun, aç mısın, tok musun hiçbir şey bilmiyorum sana dair. Seni senden dinleyememek o kadar zoruma gidiyor ki. Düşüncesi bile gözlerimi dolduruyor, aldığım nefesi zehir ediyor neredeyse. Seni senden değil de seni başkalarından öğrenmek, seni sana değil de başkalarına sormak ağırıma gidiyor. Yediremiyorum bunu kendime, sana, bize. Düşünsene bir zamanlar attığı adımdan tut da yediği yemeği, gittiği yeri her şeyini bildiğin, sorabildiğin birinden; ona dair hiçbir şeyden haberi olmayan, başkaları sayesinde onunla ilgili birkaç bir şey öğrenen iki insana dönüştük. Sen böyle yapıyor musun bilmiyorum ama ben vazgeçemiyorum. Seni sana soramadığım için sürekli birilerine sormaktan vazgeçemiyorum. Bu beni yerle bir ediyor ama senin hayatınla ilgili öğrendiğim her şey o acıyı silip süpürüyor.
Şuan aklımda dönen milyon tane soru ve bir o kadar da sana söylemek istediğim şey var. Birini söylesem  birini sorsam diğerinin hatırı kalır. Mesela seviyor musun beni? Senin için neyim ben? Beni gördüğünde ya da düşündüğünde ne hissediyorsun? Ya da hiç düşünüyor musun beni? Hiç geliyor muyum aklına? Sana soramadığım her bir soru aklıma kazındı, silinmez oldu. Ben bunların hepsini cevaplayabilirim. Peki ya sen sevgilim? Sorularımın cevapları var mı sende? Yoksa yine beni yanıtsız mı bırakacaksın ya da bilmiyorum mu diyeceksin? Bunları düşünmediğim tek bir an bile yok. Ne sen ne de sana dair bir şey silinip gidiyor şu zihnimden. Her yanım sen dolu. Senle dolup taşmışım adeta.
Sana doya doya sarılamadan, koklayamadan, öpemeden, izleyemeden, gülemeden ölmek istemiyorum. Sana nasıl doyulur onu da bilmiyorum ki. Hiç doyamadım sana. Doyamadan gittin sen. Doyamadan sana bıraktın Beni. Ben hala o bıraktığın yerde seni bekliyorum. Kollarım açık bana sarılacağın günü bekliyorum. Kavuşacağımız günü bekliyorum. Çok geçmeden gel olur mu? Gözyaşlarım kurumadan gel, son nefesimi vermeden gel, kalbimde hala sen yaşarken gel ne olur. Beni bir başıma sensiz bırakma. Ben sana kıyamadım hiç, kıyamıyorum da. Sende kırma beni, sensizlikle cezalandırma güzel gülüşlüm. 
Sana bunları Dedublüman eşliğinde yazıyorum. En dibine kadar şarkısı eşlik etti sana olan vedama. O dillendirdi benim söyleyemediklerimi.
Seni ilk günden beri sevdim hep de sevmeye devam edeceğim. Son günüme kadar bu kalbim sadece seni sayıklayacak. Sen benim en güzel yaşlarımsın. Sen benim şu 20 yıllık kısacık ömrümün en güzel 5 yılısın. Nefesim, kalbim, göz bebeğim, can parçam gözlerinden yaş düşmesin hep gül. Hep hatırla beni olur mu? Unutma beni. Çünkü ben seni hiç unutmayacağım.
Seni çok ama çok seviyorum sevgilim.
HOŞÇA KAL...
youtube
59 notes · View notes
petrichor-h · 10 months ago
Text
Ben bir adam sevdim, çok sevdim, aşık oldum. Yıllarca ona kavuşmayı bekleyip sadece bir hafta önce ona ilk kez kavuştum ben. İlk kez sarıldım, öptüm, kokusunu içime çektim. Ben başımı sevdiğim adamın omzuna yasladım. Ben sevdiğim adamın saçlarını düzelttim, sevdim. Boynunu öptüm.. ilk kez fotoğrafımız ve videomuz oldu. Bilmiyordum ki son kez olacaktı. Benim hayallerim hep onunlaydı, inancım hep onunlaydı. Üç gece önce hepsini yıktılar. Benim gücüm yetmedi yine. Keşke tanışsalardı, atlayıp gelseydi de belki ikna ederdi. Olmadı. Yıllar sonra yine o adamı getiricem karşınıza, dedim. Yine kabul etmeyeceğiz dediler. Ne kadar dil döktüm, ne kadar gözyaşı döktüm ancak bir adım geri adım attıramadım onlara. Ben dün gece o evi birbirine kattım mesela. Canım yanıyor gözlerinin önünde bir kez olsun düşün, demekten alıkoyamadım kendimi. Öptüğü yerleri çiçeklendiren bir adam vardı ve beni o adamdan, benim minik adamımdan ayırdılar beni. En acısı da sevdiğim adamın da bana yara açtın demesi oldu. Ben de istemezdim, ben de istemedim mutlu değilim bu durumdan.. ama beni mecbur bıraktılar. Ben vazgeçmedim bunu en iyi o bilecekken bir de onun lafları hançer gibi saplandı yüreğime. Canım öylesine yanıyor ki.. göğüs kafesimde sevgisini emeklerle büyüttüğüm adamdan belki de bir ömür ayrı kalacak olmak çok yakıyor canımı. Hasretim içimi parçalıyor. Daha şimdiden öyle özledim ki ben bu acıyı nasıl omuzlayacağım inanın hiç bilmiyorum. Şiir gibi gözleri var. En çok dilediğim şey ise umarım o şiir gözlerine hiçbir keder uğramaz, yaş akıtmazsın umarım. Senin kızın seni hep çok sevecek. Ben minik adamımı hep çok seveceğim. Senin öptüğün yerlerde o öpüşlerin izleri kalacak hep, sildirmeyeceğim. Keşke, keşke şimdi de tutup ellerimden öpebilseydin beni. İnan bana bir damla gözyaşı dökmezdim o zaman. Yine ağlamaya başladım :) Lütfen inan bana, ben seni çok sevdim ve ben seni hiçbir zaman isteyerek bırakmadım. Ben bir tek sana aşkla baktım, bir tek sana öyle güzel bakacağım. Benim gözlerimdeki ışık bile kayboldu. Yüzümdeki tebessümlerim kayboldu. Ben hepsini sana bıraktım. Sahip çık onlara, sen gül, senin gözlerinde huzur olsun tamam mı? O parka gidip canını yakma, o pastanenin önünden gitme. Sigarayı da çok içme. Bir de unutma, seni her şeyden çok seviyorum. Ben herkesten çok sana inandım. Herkesten çok sana güvendim. Ve hep böyle kalacak bu. Sevgilim.. bebeğim.. canım.. aşkım.. özür dilerim seninle olan hayallerimizi gerçekleştirmeye gücüm yetmediği için. özür dilerim sana hakettiğin gibi bir ilişkiyi yaşatamadığım için. affet beni, inan bana çok çabaladım. Güzel gülüşünü eksik etme yüzünden tamam mı? Ben seni hep sol yanımda taşımaya devam edeceğim. Hep seni seveceğim. Her gece sana sarılıp, seni öpeceğim. Yine seni düşünerek vişneli meyve suyu içeceğim. Ben seni hep daha da çok seveceğim. Özür dilerim. Seni her şeyden çok, herkesten çok minik bebeğim..
#h.
11 notes · View notes
karanfilsblog · 1 year ago
Text
Seninle çıktığım bu yolda sensiz ilerliyorum. Ben her zaman senin sözünü dinledim dinliyeceğim nasıl ki bana " yolun açık olsun hep gül." Dediğin gibi sevgilim....
32 notes · View notes
arsmoriendia · 3 months ago
Text
bir sesim vardı gölgenden ikmale kalan
biliyorum, büyük çocukluktu birbirimizi sevmemiz
ne güzel çocukluktu
büyük çocukluktu yaptık işte
ne yapalım, iki ömür odamıza hapsediliriz, cezamızı çekeriz, kulaklarımızdan değil yüreklerimizden çeker
öğretirler bize 
yetişkinler gibi sevimsizce aşık olmayı, ama
sevgilim periler ölürken özür diler
sevgilim...
hatırla, sana bileklerimi, sana dizlerimi
sana topuklarımı sundum
hatırla senin gözlerin çokulusluydu
ve usluydu gözlerin
bir hüzünden bir tersliğe dokunarak koştum
bazı sevdalarda hafızasını kaybeder ya insan
telaşlanır, ağlar
adını unutur, yolunu kaybeder oturduğu evin
talanım! 
artanım! 
eksik kalanım! 
yarım kalanım!
nasıl yedirdim ihanetini kendime
o dev hisle sen mayıstın ben mayıstım
her şey ama her şey elele mayıstı
seni o yüzden bağışladım!
uzanıp topraktan çıkardın beni
tozumu sildin, hohladın, parlattın
ovdun ve okşadın beni
çıktı içimdeki cin; 
ondan
-gidecektin, mecburdun, hepsi gibi-
affını diledin.
mayıstı. mecburdum. seni o yüzden bağışladım! 
ah sevgilim,
nihayet
oyun biter ve yırtılır kapanırken perde
cin düşmüş dolunaylarda ben peri
şan, sen gül
yabani.
sevgilim
periler ölürken özür diler
kimi aşklar bitmesi için yaşanır
sen bunları hiç önemseme
git gülümse başkalarına
beni burkulmuş bırak
beni ısırılmış
beni emilmiş
sevgilim söylesene
seni ne ağlatır
sevgilim 
söylesene 
söz kalbine dokunabilmek için 
daha hangi biçime bürünsün
sevgilim ağlarsan kalbin olduğuna inanacağım
söyle seni ne ağlatır
söylesene seni ben niçin bağışladım
yani bir ayrılık sonrası suçlamaları
iade edilen buz tutmuş armağanlar
iade edilen öpüşmeler, sevişmeler
çok özlediğin birinin ölümünü duymak gibi aniden
çekip giden bir sevgili
çekip giden bir düş
çekip giden bir sıfır
sana uzatılan
ilk sahte çiçeğin peşinden
koşarak giden sen
ihanet bir kent adı mıdır sandın sevgilim
senden sonraydı
gökyüzüne teslim oluyordu ayışığı
ah zarif parmaklarına dolanmış kuğular,
ve kalbi delik bir melek sabahlıyordu
yeryüzünde 
ümit:kurugül! ümit:aksigül!
biliyorum kavgada bile söylenmez bu söz ama söyleyeceğim:
seniseviyorum
bir insan ne sır verebilirdi ki gölgesine
dağlar dağlarına dürüsttür
dağlar sularına alev içercesine dokunurdu
dağlar dağlarına bir kez bağlandı mı kendi doruklarından mahşeri vurgunlar yerdi
dumanıyla
isiyle,
dermanıyla
iniyle,
inlenen ismime nakış gibi işlenen yazık fermanıyla
kapına dayanan tanrı misafiri sevdam
aşkımla belalanan dağım! 
dağlara adak adamış bir toprağın yangınıyım ben de!
bakma! 
kumumda tuz var
bu dağ kanayacak
aşkında ihanet var
kalbim dağlanacak
kızma korkma kaçma acıma ağlama utanma unutma
ama sakın unutma, seniseviyorum
ama senin kulağına eğilip
dağ diye fısıldayan bu dudak
ya elinden ya ayağından
ya eteğinden ya alnından
öfkelenme: öpmeyecek,
mutlaka çok isteyecek öpmeyi fakat 
öpmeyecek, sen istemedikçe.
sadece bir hayalet nehir gibi fışkırıp
dört nala kan olup akacak göğsüne
öfkelenme: senin değil
ölü bir meleğin göğsüne
sevgilim ağlarsan 
gözyaşların hatırlayacak
sen ne çok şeyi unutmuşsun
söylesene
külün de yanışının ardından ne kalır geriye
bu kez ağla sevgilim
ağla ki benzeyesin o yitik benzersizliğine.
2 notes · View notes
kalemineiyibak · 1 year ago
Text
Telli Kuş
Sen, sevgilim... Başka bir masalın mazgallarda beni yaktığı en hakiki gerçeği... Seni bana vermeyen cehennem kaderin acıyı el üstünde tuttuğu yalnızlık gecesindeyim.
Anlaşılmaz, görülmez, düşlerden öteye geçip gerçek olmaz 'biz' mümkünü. Bugün de acıyla pişirdim harflerimi; yirmi dokuzdan geriye kalan yirmi sekiz... Z ayrıldı önce, zor dememek için bir daha.
Şimdi onun yanındasın. Hep ama hep onun yanındasın. Kalbinin ışıklarıyla uyanmak bana nasip olmadı...
Kul, bugün de küle döndü. Kurtarılmayacağından o kadar emin ki, artık...
Ötemin ötesi yok sende. Bu açmazdan ötem yok.
Karaçalı, yeşil gözlerinden af diliyor. Çok ağlattı. Çimenlerin imdadına seslenir oldu gözlerim. Beni affetsinler, umarım.
Sevgilim, ben sana mutlu bir sevda bağışladım; kazana atılan ben oldum. Bu talihin bu aşkı güldürmez olduğu evvelinden belliydi. Acıyor.
Kalbimin odacıklarında katliamı var aşkın. Önce kendini mi, beni mi öldürecek? Karar veremiyor.
Soytarıyım. Kerhanede bozuk paraya satılmak üzere aşkım...
Üzgünüm, devasızım, sensizim, darmadağınım. Ne fark eder? Sensizlik, gecenin harflerini çalarak ona aşkını bağışladığın yerden beni öldürüyor. Onunlasın. Orası ne de mutlu şimdi...
Ben... Ben, hep mi Karaçalı? Buduyorum kendimi, gözlerimden sen dolu dallar kesiliyor. Ağacım da köksüz artık. Ben bu sevdanın sevda sızısıyım.
Kabul etmez mi kalbin, varlığımın her haddinden saklı olan bu hak dolu aşkı? Yenildim. Darmaduman. Satıldı, hayaller. İşportaya.
Kurban edildi, özgürce sevebilmek saadetim.
Ellerim yukarı! Tutukluyum bu aşka. Hücreler ceza ile beni kovalar, kefaretle dahi çıkarmaz beni kalbin. Bunca yıl yattım; mahkum mahkum. Yine yatarım bu aşkın acısına; paşalar gibi, enayi gibi, aptal gibi.
Hücremle baş başa, duvarlarıma yazılan sensizliğin yeni günde başa sarmak gerçeğiyim. Yine sana uyandırmayacak Tanrım, yine eller sevecek seni. Eller... Benim yabanım; telli kuşum, kalbime batan tellerinin kalbimin ötesinde ötüşünün beni uyutmaz sessizliği; Sen, hep sen sevgilim...
Sen gül diye, sen yanma diye; ben yandım. Varsın, saçlarımdan savursun aşk, ölsem kalbimden almana izin vermem seni... Bırak, bari o kalsın, kalbimdeki sen, benim olsun. Gücüm kalmadı sevdanın ayarsızlığında. Bir o kaldı bana...
Serçeler telli kuşumun kıymet bilmez atmosferi ama o yeminli; aşkla ötmeyecek benim için kalbi...
Dilara AKSOY
12 notes · View notes
emreandersson · 7 months ago
Text
ÇOBAN YILDIZI
A) Sapları bana bırak, sen al gülleri dikensizler sanki tek kullanımlık gibiler. Gül değilde bir ürün sanki Allah kahretsin! Papatyaları sakladım senden ki sevmiyorsun,  papatyalarla belki  oynanan kumarlardan tiksiniyorsun. Kumral bir kar tanesisin sen yani şimdi, bağcıklarını çözdüğüm  erkek çocuğu ayakkabılarında ki. Sense erkenden yenmeme müttefik olan irkintimi, uykularımda beni sıcak vadiler gibi  bağrına basan şefkatlı ve şehvetli. Geceyse tazelenmişti sevgimiz, baka kalmıştı berrak cam gibi buğusuz gökyüzü  ve sakinlemişti yıldızların titrekliği. O gece bir vaşak uluduğunda keyifleri yerindeydi  yedi türlü kurduyla ünlü  ormanda; oracıkta sen bir başına buseydin. B) Aylakca seviyorum seni, çıldırmış bir kuzgun gibi seni, irkitiyorsun bak tüylerimi. Eşini kaybetmiş çiftten teke düşmüş kuzgun gibi; başında duruyorum çünkü bekçisiyim tüm dört yolların senin geçtiğin.  Seviyorum seni bir kırmızı kuşak ile bağlı, iniyorum garlara, bu sırtındır. Sen ki kaybediyorsun terli yolculuklarımı dertleniyorum, bu kara bahtımdır. C) Haydutlara dadanmışsın vaktinde sen ben kötü kadınlara meyletmiş iken. Güneş turuncu doğacağından bi haber ise ne mutlu turkuaz gökyüzümün üzerine. Toplamışsın her örgüne bir bahar çiçek, solmuşlar üzerinde ki; aman bir boşvermişlikle.  Sessizliğin tekinsizdir nevresimlerimde durgun bir su gibi yansımam gelir üzerine. Seviyorum seni hayalperest bir devrimci gibi evim ayaklarının altında mevsimlerce sürsün istiyorum sevgilim, sürükle beni nahoş hikayelerinde. D) Yaralarını ver bana ki şuracığa gömeyim, ağırdır onlar en iyi ben bilirim. Uçmayasın diye tuttum seni  bak eteğinden, tuttum ki gitmeyesin. Bir üflesem ay düşecekti göbeğinden, o süt beyaz omuzlarında kuzgundum ben birer “Gak” dediler, saçlarını Nisan’a salınırken. Avucuma bir peynirdi düşen  E) Bazen karıştırıyorum ya, ne demekti esmer bir çocuk.  Senin lügatında kaybolmuş, buz gibi rol kestiğin o çocuk. Şeker kamışından yapılma katil pembesi pamuk şeker dudağında. Alış otobüs duraklarına,  alış yaz terlemelerine ve Otogar anonslarına.  Bilirsin kaçta gelmiş kaçta kaçmış, bilirsin bir dolmuşun penceresinden hangi günü koklamak.  Bilirsin nasıldır  dizlerinde yağmur sızısı,  bilirsin bir gelişin yoklaması.
6 notes · View notes
papatyademetii · 4 months ago
Text
Öyle güzel uyuyordu ki, kirpiklerini sayayım derken yüzüne bakmaktan sayıyı unuttum. Öpmek istedim, gül cemaalinin her santimini. Korkttum sevgilim, uyandırmaya seni..
Tumblr media
25 notes · View notes
mancerra · 1 year ago
Text
Sənin üçün mən də çox darıxıram.
Həsrətlə sən gələn yola baxıram.
Görməyəndə tez özümdən çıxıram.
Vurulmuşam sənə özüm bilmədən.
Neyləyim,icazə vermirsən mənə.
Şirin sözlər yazam sənin şəninə
Əfsus ,gəlməyirsən, imana,dinə.
Vurulmuşam sənə özüm bilmədən.
İstəyirəm sevəm səni ürəkdən.
Düşməyə gül adın daim dilimdən.
Gözlərim odlanır, yanır sevgidən.
Vurulmuşam sənə özüm bilmədən.
Elə yatmısan ki,sən bu könlümə.
Unut deyəmmirəm eşqli qəlbimə
Bir bəzək olmusan ömür-günümə
Vurulmuşam sənə özüm bilmədən
Sevgilim həsrət yaman incidir.
Bizim məlhəmimiz ülvi sevgidir.
Uzaq durma,sən də sevgini bildir.
Vurulmuşam sənə özüm bilmədən
11 notes · View notes
hisboslugu · 1 year ago
Text
her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla. uçak örneğin, uçurtma mesela. altına konulabilir bir ayağı ötekinden kısa olduğu için sallanan bir masanın. veya şiir yazılabilir. süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine. bir beyaz kağıda her şey yazılabilir. senin dışında. güzelliğine benzetme bulmak zor. sen iyisi mi sana benzemeye çalışan her şeyden, bir gülden, bir ilk, bir sonbahardan sor. belki tabiattadır çaresi, senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin ve benim bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim. anlarım bitkiden filan ama anlatamam, toprağın güneşle konuşmasını sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla. sen bana ışık ver yeter, bende filiz çok. köklerim içimde gizlidir, gelen giden, açan soran, bere budak yok. bir şiir istersin “içinde benzetmeler olan”. kusura bakma sevgilim, heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok. uzun bir yoldan gelen tedariksiz, katıksız bir yolcuyum. yaralı yarasız sevdalardan geçtim. koynumda bir beyaz kağıt boşluğu. her şeyi anlattım. olan olmayan, acıtan sancıtan. bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları, bütün stabilize arkadaşlıklar daha hızlı koşardım. severadım gelirdim, gözlerinin mercan maviliğine. sana bakmak, suya bakmaktır. sana bakmak bir mucizeyi anlamaktır. sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır, aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır. ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar. hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar, bahçıvanlar değil tüccarlardır, sen öyle göz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı, sen teninde cennet kayganlığı iken sana şiir yazmak ahmaklıktır. bir tek söz kalır dişlerimin arasından, ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar. verdiğim bütün sözler, sende kalsın isterim. ben sana gülüm derim, gül sana benzediği için ölümsüz, yazdığım bütün şiirler sana başlayan bir kitap için önsöz. sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır. her şey olmaya hazır. sana bakmak, suya bakmaktır. gördüğün suretten utanmak. sana bakmak, bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır. sana bakmak, allah’a inanmaktır.
12 notes · View notes
vesa1re · 1 year ago
Text
"Ne yapıyorsun Ela?" dedim gülerek. Elindeki dudak kalemine bakıyordu, inceliyor gibiydi ve çok dikkatliydi. "Sence bana yakışır mı?" Bir an kaşlarım çatıldı ve yanına gittim, kırmızıyı andıran bir rengi vardı ama soluk bir kırmızı gibiydi. Açık pembe? Hayır, gül kurusu gibiydi. Kaleme ve bir de ona baktım. Önündeki makyaj malzemelerinden siyah göz kalemini aldım ve ona baktım, "Beraber sürelim, olur mu?" Bana baktı ve gülümsedi. "Sürecek misin gerçekten?" Omuz silkip makyaj masasına benzer masadaki aynaya eğildim. Gözümün altını biraz aşağı çekip kalemi içine sürmeye başladım. Hafif bir kahkaha atıp aynaya yaklaştı ve aynı aynada ben göz kalemi o ise dudak kalemi sürmeye başladı. Benim işim bittiğinde o dudak kalemini biraz dağıtıyordu. "Sen nerden biliyorsun kalem sürmeyi?" diye sordu. Omuz silktim ve kalemi yerine bırakıp parmağımla biraz düzelttim. "Eski sevgilim çok güzel makyaj yapardı, kaptık bir şeyler." Aynada göz göze geldik ve sorgular gibi baktı, muhtemelen böyle bir şey beklemiyordu. Anlatmak için ağzımı açmıştım ki kapı çalındı. Ayakta olduğumdan hızlıca gittim ve kapıyı açtım. Nefesimi tuttum bir an, kısacık bir an. Takım elbise içinde her gördüğümde etkilendiğim bu adama bakarken gözleri başta umursamaz gibi bende gezinse de gözlerimde durdu. Kaşları çatıldı önce, ne olduğunu anlamadığım için ben de kaşlarımı çattım. Bir "Siktir," çekti. "Ne?" diye sordum. "Göz-" durdu, boğazını temizledi. "Gözlerin." dedi. Öyle garip bakıyordu ki gülümsedim. "Ne varmış gözlerimde?" Yutkundu ve bir an bile gözlerini gözlerimden çekmedi. "Çok güzel olmuşlar." Bir an kalbim hızlandı, kan heyecanla vücudumdan çekilirken yüzüne baktım salak gibi. "Yakışmış Merih." dedi, sesinde hala o hayran tını vardı.
4 notes · View notes