#Evet gerçekten ��
Explore tagged Tumblr posts
incekizlarhardrocksever · 2 months ago
Text
bugün bi arkadasimizla baska bi ortak arkadasimiz hakkinda konusuyorduk kendisi bize büyük bi kazik atip cikmisti hayatimizdan ben de o arkadasimiz icin belkiler üretirken durdu ve dedi ki herkes hakkinda iyi düsünmeyi birakmalisin o bu davranisi yaparken böyle ince düsünmedi ve yarin bi gün cıkıp gelse acindirsa kendini hemen ikna olur tekrar ayni kazigi yersin
4 notes · View notes
estellamila · 2 years ago
Text
Bugün annemle sohbet ederken birkaç komşumuzun sözü geçti. Hatice ablanla Aygül ablan seni çok seviyorlar ama hem de senden çekiniyorlar dmkvkskcs Hatta Hatice ablan Aygül'ü hep uyarır onun tersi pistir dikkat et diye sjfkkscks
Ben de kendilerini seviyorum bir sıkıntım yok aslında ama çekindiklerini duymak çok komik geldi.
9 notes · View notes
kalopcia · 1 year ago
Text
ben neden böyle yapıyorum
2 notes · View notes
kavanozdakurbaga · 2 years ago
Text
Bugün alnıma yarasa sıçtı
6 notes · View notes
turkudostu61 · 2 years ago
Text
Tumblr media
2 notes · View notes
kimmkitsuragi · 8 months ago
Text
bu sik gibi günün sonunda harika (iğrenç) haberler de aldım ohhh çok güzel çok güzel ben bu işi yapamiycam sanırım giderek netleşiyor mal gerizekalı neden girdin ki bu işe zaten APTAL hiçbir şeyi beceremeyeceksin 🌠🌠 yani gerçekten o kadar iğrenç hissediyorum ki aylardır uğraşıyorum ve çok daha fazla uğraşmalıydım belki çünkü gerizekalı olduğum için yapamadım ama neyse asıl diyeceğim şey şuydu bu kadar zamanı (ve parayı) tamamen boşa harcamış oldum 🤣🤣 ve yani herkes benden nefret ediyor çünkü bu kadar büyük bir hayal kırıklığı olamaz lol hayır bi de daha hala da uğraşıyorum ve bi de mal gibi hala umutluyum da daha belli olmayan sonuçlardan 🤪🤪 kardeşim YOK olmayacak zaten en başından herkese bu kadar stress yaptırmak yerine kabul etseydin keşke bunu çünkü OLMAYACAKKK........ ya gerçekten dünyanın en gerizekalı insani misin nesin hayır bi de seni özel yapan şey ne ki lmao yani . diğer hepimiz gibi sen de burada yaşamayı sike sike kabul edeceksin sonuçta kimsin ki sen 🤣🤣 haha bi de hayalleri falan var lol cidden ya. bi bok da beceremedin zaten keşke ölsem ya. hiçbir şey yapmak istemiyorum. hiçbir şey yapamıyorum da ve yani. şu an bunların hepsi o kadar koyuyor ki en kötü kısmı da aslında beceremedim bile değil aslında becerdim AMA. ama yeterince beceremedim. ve becermiş olmama rağmen HÂLÂ yapamıyorum MALLLLL paran yok ki senin ve ne yaparsan yap da zaten bu kadar parayı verecek durumda olmayacaksın gerizekalı bunu unutup da bunları denedin gerçekten ve şu an herkes sana çok kızgın ve hayal kırıklığına uğradı falan keşke ölsemmmmmm .
whatever. WHATEVER
veya hayır. daha hâlâ bitmedi. AAAAAAAAAAAAAAAAAA aaaaaaaaaaaaa aaaaaaaaaaaaaaaaaaaa hâlâ 4 tane yerden ve 2 burstan haber bekliyorum (aslında 3 burs bi de o yerlerden birinin bursu var çünkü) bi de 1-2 yere daha başvurabilirim belki hâlâ HAHAHHA ama şu an kabul aldığım 2 yerden biri nerdeyse imkansız (neredeyse diyor hâlâ 🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣💀💀💀💀💀💀💀💀💀💀) hâle geldi lol lol lol lol lol lol ve diğeri de SADECE o beklediğim burslardan birisi gelirse olabilir arghhhhh ve ucuz olan her yerden reddediliyorum hahahahhahaa lütfen artık (şu diğer 4 yerden 2'si ucuz olduğu için daha olası bi de ayrıca ciddn cidden nnnnn yeni birkaç seçenek bulmalıyım son dakika şeyi gibi lmao) BİRİSİ BENİ KABUL EDEBİLİR Mİ LOL hahahahhahahahahhahahahshs of şu kabul aldığım yerden bekleme listesinde olduğum burs (bekleme!!!!! listesindeyim!!!!!!!!!!!!! bu da bi başarı aslında ama APTAL olduğum gerçeğini değiştirmez!!!!!!!) LÜTFEN gelebilir mi. gelmezse kendimi öldürcem. lol. YA DA HERHANGİ BASKA BI ŞEY LUTFENNNNNNN 2 kabul aldım 3 red ve 1 burstan da red ve 1 bekleme listesi amk. bravo kaç aydır o kadar zaman enerji ve para harcadığın şeylerin 🌠muhteşem🌠 sonucu bu mutlu musun ? mal
ha bi de okurken bi daha aklıma geldi şunu da söyleyim 749494885 euro olan yerlere başvurup da ucuz olanlara başvurmamak için gereken aptallık miktarı. . haha. ve evet gerçekten çok uğraştığım için Biliyorum bu bu kadar da kolay bi şey değil dil sorunu var program seçme isteme olasılık hesabı vs vs vs derken GERÇEKTEN düşündüm ve uğraştım bu seçimlerimin üstüne. and yet. ve hiçbir bok olmuyor işte yani ne yaparsan yap olmuyor işte demek ki öyle yani 🤣🤣
0 notes
hataysekshikayelerisblog · 8 months ago
Text
Otobüste Elime Verdi! (Meltem 24 Y., Adana)
Herkese selamlar, ben Meltem, 24 yaşındayım. Güzel olduğumu düşünüyorum. Adana'da yaşıyorum ve 3 yıldır evliyim. 2 yaşında kız çocuğum var. Kocamı çok seviyorum, ama azgınlığımı durduramadığım için onu aldatmak zorunda kaldım. Bankacıyım ve 2 ayda bir eğitim için İstanbul'a gitmem gerekiyor. Yine eğitim için İstanbul'a gidecektim, ama uygun uçak bileti bulamamıştım, o yüzden otobüsle gitmeye karar verdim. İnternetten bilet aldım ve kocam beni otogara bıraktı.
Otobüse koltuğuma oturmak için bindim, ama yan koltuğumda bir erkeğin oturduğunu gördüm. Hemen inip bilet ofisine, "Ben bayan yanı almıştım, ama yanımda bir erkek oturuyor!" diye şikayetçi oldum. Onlar da, "Kusura bakmayın çok yoğunluk var, bütün seferler dolu, beyfendinin de acelesi varmış!" deyince artık yapacak birşey yoktu, adamı otobüsten indirtmem yanlış olurdu. Hem zaten ben bu tarz şeylere de karşıyım. Ama aylardan Temmuz ve Adana yanıyordu, ben de altıma kısacık şort giymişim ve tanımadığım bir erkeğin yanında 12 saat öyle yolculuk yapacaktım.
Neyse, bindim otobüse. Selamlaştık. Bana, "Kusura bakmayın rahatsız ettim sizi. Üniversite öğrencisiyim, ailemi ziyarete geldim, sınavlara yetişmek için sağolsun yardımcı oldular." deyince, bana karşı bu nazik ve hoş tavırları çok hoşuma gitmiş, biraz da olsa rahatlamıştım. İlk bindiğimde fark etmemiştim, ama çok yakışıklıydı. Adana'dan çıkana kadar sohbet ettik. Adı Cem idi ve sohbeti, konuşması beni çok etkilemişti. Kocamla lisedeyken tanışmıştım ve benim ilk erkek arkadaşım olmuştu. Lise sonrası evlenmiştim onunla ve onun dışında daha önce hiç ilişkim olmamıştı. İş yerindeki müşterilerim hariç, ilk defa yabancı bir erkekle bu kadar uzun hoş sohbet ediyordum. Sebebini bilmiyorum ama Cem'e kanım kaynamıştı.
Sohbet esnasında parmağımdaki yüzüğü görünce, "Evli misin?" diye sordu. "Evet!" deyince şaşırdı. Ben, "Ne olduuu? Niye şaşırdınnn?" deyince, "Senin gibi biri nasıl hemen evlenmiş!" dedi. Ben de, "Benim gibi derken?" dedim. "Güzel ve kültürlü biri!" dedi. Ben de, "Niye, aşık olmuş olamaz mıyım?" diye sorunca, aşka inandığını, ama evlenmeye karşı olduğunu, bir imza ile birine bağlanmanın ve ömrünün sonuna kadar onunla olup ona sadık olmayı kabul etmediğini söyledi ve "Herkes istediği kişiyle birlikte olabilir!" dedi. Bu söz beni etkilemişti ve Cem'den anlaşılmaz bir şekilde hoşlanmaya başlamıştım.
Biraz daha sohbet edip, "Yorgunum!" dedim ve uyumak için gözlerimi kapattım. Birkaç saat sonra gözlerimi açtığımda, başımı Cem'in omzunda ve ellerimi de onun kucağında, hatta bir elimin şortunun (Yarağının!) tam üstünde olduğunu fark edip hemen toparlandım. Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. Güldü ve "Sorun değil, ben rahatım, uzanabilirsin!" dedi. Ben, "Dalmışım kusura bakma!" deyince, bir elini bacağıma koyup, "Gerçekten sorun yok!" dedi. Gözlerimle eline baktım ve o da hemen çekti elini. Ama bu olay beni biraz azdırmış, Cem'in elinin bacağımda olması çok hoşuma gitmişti. Hatta elini çektiği için resmen üzülmüştüm. İçimden, beni okşadığını, öptüğünü, hatta siktiğini bile hayal ediyordum. Bir yandan da kendi kendime (Kendine gel kızım, evlisin sen, aklından çıkar böyle şeyleri!) diyordum.
Gözlerimi kapattım, uyumaya çalışıyordum, ama sürekli aklım ondaydı, hep beni sikerken canlandırıyordum kafamda. Bir süre sonra azgınlığım mantığımın önüne geçmiş ve isteyerek başımı tekrar onun omzuna koymuştum. O da omzunu iyice yaklaştırmıştı. İkimizden de çıt çıkmıyordu. Ben elimi tekrar onun şortunun üzerine koyunca, kulağıma eğilip, "Rahat ol!" dedi ve saçlarımı okşamaya başladı. Benden ses çıkmayınca da elini tekrar bacağıma atıp okşamaya başladı. Çok zevk alıyordum. Bir eliyle bacağımı yukarı çekti ve ayaklarıma kadar her yerimi okşamaya başladı ve ben de biraz daha sokuldum ona. Elim halen şortunun üzerindeyken yarağının kalktığını hissediyordum. Diğer eliyle elime bastırdı, yarağını şortunun üzerinden elimin içine verdi. Ben biraz elimle oynadıktan sonra kafamı kaldırdım ve sağa sola baktım, acaba gören falan var mı diye. Bana, "Merak etme, herkes uyuyor!" dedi. Ben de tekrar kafamı göğsüne yasladım. Cem bu sefer yarağını şortundan çıkarıp elime verdi. İtiraz etmeden yarağıyla oynamaya devam ettim. O da elini amıma götürmüş okşamaya başlamıştı.
Artık zevk sarhoşu olmuştum. Kafamı kaldırdım ve yüzyüze geldik. Gözlerine arzu dolu bakıyordum. Bana iyice yanaştı ve yanaklarıma, dudaklarıma öpücük kondurmaya başladı. Kulağıma, benim çok güzel olduğumu ve İstanbul'a gider gitmez beni eve atıp tüm gün sikmek istediğini söyledi. Ben ses çıkarmıyor ve öpücüklerin keyfini çıkarıyordum. Bir an önce İstanbul'a varmak ve dediği gibi tüm gün beni sikmesi için sabırsızlanıyordum. Herkes uyanana kadar biz elleşip öpüştük.
Sabah saatlerinde İstanbul'a vardık. Taksiyle hemen evine gittik. Kapıdan girer girmez öpüşmeye başladık. Beni kucağına alıp odasına götürdü. İkimiz de çabucak soyunduk. Yatağa uzanınca heryerimi yalayıp öpmeye başladı. Amımı çılgınca yalıyor, beni deli ediyordu. 69 olduk ve ben de onun sikini ağzıma alıp ona sakso çekmeye başladım. Sonra çekmeceden kondom alıp sikine taktı. Beni altına aldı ve sikini amıma yerleştirip pompalamaya başladı. Beni inlete inlete sikiyor, bana zincirleme orgazm yaşatıyordu. Ben de, "Durma, sik beni aşkım!" diyordum.
Bir süre sonra beni domaltıp amımı sikmeye devam etti. O pozisyonda amımı sikerken parmakları sürekli göt deliğimde geziniyordu. Parmağını götüme sokup, "Aşkım götünü de sikmek istiyorum!" deyince, "Kocam beni oradan hiç sikmedi! Kısmet seninmiş, sik aşkım!" deyip ona onay verdim. Hemen gitti banyodan şampuan getirdi ve iyice götüme yedirdi. Ben kıvranıyor, "Hadi sok artık!" diyordum. Götüm ilk defa sikileceği için hepsini sokana kadar epey bir uğraştı. Önce yavaş, sonra hızlı şekilde götümü sikmeye başlamıştı. İlkin acı çektim, ama sonradan aldığım zevk o acıya değmişti...
Sözde İstanbul'a Cem sınav için, ben de eğitim için gelmiştim, ama sınavdan ve eğitimden artan sürede iki gün boyunca evden çıkmayıp sürekli sikiştik. Artık her eğitim için İstanbul'a gittiğimde sevgilimin yanında kalıyor, ona karılık yapıp dönüyordum. Hatta bazen eğitim yokken bile, kocama, "Yine eğitim var!" diyerek yalan söyleyip İstanbul'a kaçıyor, kendimi Cem'in kollarına bırakıyorum!
192 notes · View notes
dankett-i · 1 month ago
Text
Hepimiz düşüncemizi uyuklatan gündelik morfin dozunu alıyoruz. Alışkanlıklar, kötü huylar, yinelenen cümleler, bildik hareketler, tekdüze arkadaşlar, gerçekten nefret edilmeyen düşmanlar; bunların hepsi uyutur. Dopdolu yaşam... Yaşamı dopdolu yaşadığını söyleyebilecek kim var? Hepimizin boynuna tekdüzeliğin yuları geçirilmiş. Hepimiz kim bilir neyi bekliyoruz... Evet, hepimiz bekliyoruz. Bazılarının kafası daha karışık ama bekleyiş hepimizin.
-Çatıdaki Pencere / Jose Saramago
65 notes · View notes
estellamila · 2 years ago
Text
youtube
Normalde hiçbir şeyin remix versiyonunu sevmem. Ama bunu çok sevdim. Klip de çok tatlı ve samimi 🐈
4 notes · View notes
nesrin-c · 1 month ago
Text
Sakın kimseye ‘Seni seviyorum’ demeyin...
Lütfen.
Kullanmayın artık bu sözü.
Başka bir şey deyin birbirinize onun yerine duygularınıza daha denk düşen bir şey...
Benim aklıma gelmiyor ama siz bulursunuz.
Ne de olsa sizin duygularınız...
“Seni seviyorum” öyle “Kendine iyi bak” gibi bir söz değildir.
Laf olsun diye söylenen...
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde hakkını vereceksiniz.
Bir kere onu gerçekten seviyor olmanız lazım.
Yani öyle dokununca geçiverecek arzularla falan karıştırmayacaksınız.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, o biri en az tuttuğunuz takım kadar önemli olacak hayatınızda.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, bir saat eksik uyumayı göze alabileceksiniz onu daha çok görmek uğruna.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, elini tutmak da önemli olacak başka şeyler kadar.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, “Sevgilimsin” de demiş olduğunuzu bileceksiniz.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, onu özleyecek, düşünecek, merak edeceksiniz.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, onun gözü telefonda
(evet, cep telefonu çıktığından beri kulak değil gözler telefonda) aramanızı beklediğini unutmayacaksınız.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, ona sürprizler yapmayı, ufak hediyeler almayı ihmal etmeyeceksiniz.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, ona şiirler okuyacak hatta kabiliyetiniz varsa, yazacaksınız da.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, şarkıdaki gibi, ellerinizde çiçeklerle kapısında bekleyeceksiniz.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, belki ömrünüzün sonuna kadar değil ama hiç olmazsa yarın, öbür gün de seveceğinizden emin olacaksınız.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, aynı zamanda “Free takılalım” da diyemeyeceğinizi bileceksiniz.
Birine “Seni seviyorum” dediğinizde, o aşktan söz ederken siz “Ben almayayım, alana da mani olmayayım” demeyeceksiniz.
Nasıl?
Çok mu zor..?
Fazla mı zahmetli...?
İnsanın birini sevip sevmediği tam da böyle belli oluyor arkadaşlar.
Sevmeyince “iş” gibi geliyor bütün bu saydıklarım.
O zaman “Seni seviyorum” demeyeceksiniz.
Bu kadar basit.
Bir gün farkında olmadan bütün bunları yapıyor olduğunuzu görünceye kadar.
Şimdi “Ne var bunda...?
Keşke herkes birbirine bolca ‘Seni seviyorum’ dese diye düşünenler olacaktır.
İyi.
O zaman birbirini gerçekten sevenler yeni bir söz bulsunlar söyleyecek.
“Seni seviyorum” orta malı olsun.
Zaten oldu olacağı kadar…
#pakizesuda
125 notes · View notes
uzaklarasavrulalim · 2 years ago
Text
Adamdan soğuk su istiyorum
3 notes · View notes
iyigecelerdeniz · 9 months ago
Text
İlk Aşkının Mezarına Giden Adam.
Çok yalvardın değil mi ona? Bırakıp gitmesin yok saymasın seni kimse uğruna. Yalvardın değil mi ona! “Düzeleceğim seni üzmiceğim bi daha.” diye ha? Naptı sonra, bıraktı değil mi seni başka adam uğruna, elinde ne kaldı, ha? Bir sigara bi alkole sığındın değil mi ama? Üzdü seni bir hiç uğruna sen de kızdın tüm kadınlara, evet tabi ya. Sorun sadece sen de mi? Yoksa var mı onda da? Aşkın mıydı yoksa aşkın sandığı mıydı, ne dersin ha? Küsme kadınlara, ilk tercihin hataysa bunu göm mezarlığa ve git kendini iyileştirme adına, seni gerçekten seveni sevmeyi dene, son bir defa.
İyi geceler Deniz’im.
160 notes · View notes
uzerindesurtuneceginsertlik · 10 months ago
Text
İş ortağım
Her şey çalıştığım iş yerinde Erdal adında yeni evli bir arkadaşın işe girmesiyle başladı. Erdal benden iki yaş büyüktü. Ara sıra işyerine gelen karısıyla da tanıştırdı beni… 
Gül benimle aynı yaştaydı. Güzel, seksi, yuvarlacık hatlarıyla, uzun bacaklarına güvenerek giydiği mini etekleriyle harika bir kadındı. Gerek Gül, gerek Erdal ile kısa sürede samimiyetimiz arttı, kafalarımız uyuyordu. Her konuda rahatça konuşabiliyorduk, zevklerimiz hemen hemen aynıydı.
Aramızdaki ilişki koyulaşıp ilerledikçe, kanka konumuna yükselen arkadaşlığımız derinleştikçe Erdal'ın garip bir huyu olduğunu öğrendim zamanla... İş yerindeki kadınlarla ilgili geyik muhabbetleri yaparken listeye karısını da ilave etmeye başladı. Bana sürekli karısıyla olan yatak odası ilişkilerini anlatıyordu. 
"Kanka, benim karı çok azgın!" dedi bir gün… 
"Eve girer girmez üstüme atladı!" diyordu benden hiç çekinmeden… Zamanla daha çok ayrıntı vermeye başladı,
"Şu pozisyonda siktim!" , "Şöyle soktum!" , "Böyle inledi!" , "Kasıla kasıla orgazm oldu!" gibi sözlerini sık sık duyar oldum.
"Karım doymak bilmiyor kanka..! Yatakta çok yoruyor beni…" gibi sürekli karısıyla nasıl seks yaptığını anlatması ilk başlarda bana tuhaf gelse de, sonradan bunları anlatmasını bekler oldum. Sonunda bir sohbet sırasında,
"Kanka, bak sana ne göstericem. Ama ölümü gör, aramızda kalacak." diyerek telefonunu uzattı bana… 
Merakla alıp baktım, çırılçıplak bir kadın, yatakta poz vermiş, yüzü görünmüyor. Vücut yapısından bir şeyler tahmin ediyordum ama yine de buna cesaret edeceğini zannetmemiştim.
“Nasıl? Güzel değil mi?” diye sordu. Resmi büyütüp büyütüp bakıyordum kadının her yerini iyice inceledim. İri memeler, tertemiz kaymak gibi amı, her şeyi meydandaydı. 
“Of, kanka… Harika bir kadın… Tam sikilecek pozisyonda poz vermiş. Her yeri mükemmel, taş gibi… Ne amcık vardır bunda…” dedim sonunda… Sertleşen sikimi pantolonumun üstünden oğuşturarak zaptetmeye çalışıyordum bir yandan… Gözleri parladı, 
“Kanka, karımın resmi bu… Gül…” dedi heyecanla… Tahmin ettiğim şey gerçekti, karısının çırılçıplak, amı götü meydanda resimlerini gösteriyordu bana… Yine de gözlerime inanamadım. Tekrar tekrar baktım resme… Evet, oydu, karısıydı.
“Gerçekten mi? Erdal, sen baya ilerlettin işi kanka… Gerçekten, Gül mü bu?”
“Evet kanka… Karımın resimleri… Sen doymadın galiba bakmaya… Hem de inanmadın sanki bana… Dur, başka resimler de var. Onları da göstereyim sana…” 
Gösterdi. Diğer resimlerde yüzü de görünüyordu. Her şeyiyle mükemmel bir seks abidesiydi karısı… İçim gitti. Telefonu geriye verdim. 
“İyisin valla Erdal… Ne güzel, sana çırılçıplak poz veren bir karın var. Peki neden bana gösterdin bu resimleri? Bekar adamım, senin yüzünden evde kaç posta otuzbir çektireceksin bana…” 
“Hoşuma gidiyor kanka, elimde değil. Zevk alıyorum. Ne yapayım, ben böyleyim işte… Cuckold olayı acayip tahrik ediyor beni… İstersen sana da atayım Gül'ün resimlerinden… Karımın çıplaklığına, amcığına götüne bakıp otuzbir çekersin. Ne diyorsun buna?” 
“İnanamıyorum kanka…” diyebildim. “Demek karının amını görmemden zevk alıyorsun ha? Peki… Madem istiyorsun, akşam karının resimlerine bakıp bakıp asılırım artık… Yarın söylerim sana, karını hayal ederek kaç posta attığımı…” 
“Off… Karımın amına bakıp otuzbir çekeceksin kanka… Gül'ümü siktiğini hayal edeceksin, sikini okşarken boşalacaksın, döllerin fışkıracak karım için… İnan şu anda benimki taş gibi oldu. Söylemesi bile sertleşmeme yetiyor inan...”
Zamanla Erdal bu olayı iyice ilerletti. Artık karısıyla seks yaparken fotoğraflar ve videolar çekip bana gösteriyordu. Karısına sakso çektirirken... Gül'ü altına almış, iki büklüm yapmış vaziyette sikerken... Seksi iç çamaşırları giymiş veya çırılçıplakken… 
Bir erkeği tahrik edip sikini kaldırabilecek, şehvetten delirtebilecek bir sürü fotoğraf ve videolar... 
“Nasıl poz veriyor sana böyle?” dedim bir gün, öyle pozisyonlarda çekmiş ki kendilerini… Uzaktan, yakın plan amına girerken, götünü sikerken… “Çoğu kadın bacaklarını bile göstermez, senin Gül hiç çekinmiyor bakıyorum.” 
“Sana söylüyorum, inanmıyorsun kanka… Benim karım azgın diyorum. Hoşuna gidiyor böyle pozlar vermek, o da teşhircilikten, çırılçıplak poz vermekten zevk alıyor. Gündüz ben evde yokken sikiş resimlerimize bakıp kendini okşuyormuş.”
Erdal'ın karısı Gül dediğim gibi genç, güzel, taş gibi, çok seksi, biraz zayıf, bembeyaz teni olan biri, ama özellikle tahrik edici olan sesiydi. Konuşmasını duymak bile resmen insanın sikini kaldırmaya yetiyordu. 
Fotoğraflara ve videolara bakarken, karısıyla çırılçıplak sikişen Erdal'ın sikinin küçük bir şey olduğunu görmüştüm. Artık benim bütün odağım Gül olmuştu. Fırsat buldukça Erdal'la sohbet etmek ve bir şeyler içmek için bahane uyduruyor, sık sık onlara gidiyordum. 
Resimlerinden ve videolarından o kaymak gibi amcığının her ayrıntısını bildiğim, sakso çekerken kocasının küçük sikini boylu boyunca kavrayışını, o narin dudakların hırsla emişini, orgazm olurken attığı zevk çığlıklarını bildiğim kadına hasta oluyordum. Karşımda hanım hanımcık oturan bu azgın kadının hep yakınında olmak istiyordum... 
Erdal da anlıyordu elbette… Evlerinden neden çıkmadığımı, sık sık neden bir bahane uydurup onlara damladığımı gavur gibi biliyordu. Pek şikayetçi de sayılmazdı, hatta kendisi çağırıyordu evlerine… 
Karısı karşımda otururken açılan eteğinden sergilediği güzel bacaklarına bakarken dalıyordum bazen… Başımı çevirdiğimde kocasının gülerek beni izlediğini görüyordum. Gül içeriye gittiğinde bana dönüyor,
“Karımın çıplak resimlerine bakmak kesmedi galiba kanka… Gözünü ayıramadın bacaklarından… Bir şey görebildin mi bari, külodunu gösterdi mi sana?” diyerek kahkahayı basıyordu pezevenk… Gülmesini duyan karısı yanımıza gelirken cümlenin sonunu yakalıyordu,
“Neye gülüyorsunuz bakayım siz? Kim külodunu göstermiş?” 
“Aşkım, bu benim abaza kankam var ya… Bugün muhasebedeki mini etekli kızın külodunu görücem diye deli oldu da… Ona gülüyorduk.” diye geçiştirdi… 
“Aman ne meraklısınız bacak görmeye… Ondaki bacak bende de var aşkım…” diyerek mini eteğini biraz daha yukarı çekip bacaklarını gösterdi bize… İkisi de birbirinden çılgındı bu karı kocanın…
İki ay önce ev sahibim kiramı aşırı yükseltmişti ve ben kirası daha uygun başka bir kiralık ev arıyordum. Bir gün Erdal karşılarındaki dairenin boşaldığını, kirasının da uygun olduğunu, kaçırmamamı söyleyince hemen tuttum ve oraya taşındım. 
Artık karşılıklı dairelerde, hep birlikte yaşıyor gibi olmuştuk. Fırsat buldukça akşam yemeklerini beraber yiyor, içiyor, televizyondan dizi, film izliyor, beraber bolca zaman geçiriyorduk. Tabii ben sürekli Gül'ü dikizliyor, adeta gözlerimle sikiyordum. 
İlerleyen haftalarda birbirimize iyice kaynaşmış ve bunun neticesinde Gül ile iyice samimi olmuştum. Artık yanımda iyice rahatlamıştı. Kısa ve açık şeyler giymeyi seviyordu zaten, artık benden hiç çekinmiyordu. Erdal ara sıra takılıyordu karısına,
“Aşkım, biraz daha kısa giy istersen, kankam iyi göremiyor bacaklarını…” diyerek gülüyordu. Benim yüzüm kızarırken karısı aldırmıyor,
“Ne diyorsun sen aşkım?” diyerek gülüyordu.
“Ne bu kızım, bu kadar mini etek giymişsin. Üstün başka alem, memelerin yarısı meydanda… Çocuğun canı çekecek seni göre göre… Bekar adama otuzbir mi çektireceksin akşam akşam…” Karı koca kahkahayı patlatıyor, ben de biraz utanmış, biraz şaşkın vaziyette gülmeye, onlara katılmaya çalışıyordum.
O bembeyaz güneş görmemiş teni canlı canlı gözlerimin önündeydi. Bazen el şakası bahanesiyle dokunuyordum ve teninin o tazeliği, pürüzsüzlüğü beni kendimden geçiriyordu. 
Bir hafta sonu onlarda akşam yemeği yedik. Yemeğin üstüne de Erdal'ın açtığı viskiden içtiğimiz birkaç duble ile gece yarısını etmiştik. Televizyonda film izlerken içim geçmiş ve kanepede uyuklamışım. Erdal'ın beni dürtmesiyle uyandım, gözlerimi açıp bakındım. Gül yoktu yanımızda... Erdal, 
“Kanka, miskin miskin uyuma, biraz hareket edelim.” Uykum açılmıştı bile, bu deli herif ne planlıyordu acaba? Doğrulup merakla yüzüne baktım, 
“Gül yine azdı, ille de sik beni diye tutturdu. Ben birazdan karımı sikicem. Yatak odasında beni bekliyor. Kapıyı aralık bırakayım, istersen sen de gizlice bizi sikişirken izlersin!” dedi. 
Bir yandan da pis pis sırıtıyordu. Gerçekten tuhaf bir insandı bu Erdal... Benim bir şey dememe fırsat vermeden karanlıkta süzüldü gitti yatak odasına... Böyle bir şey yapmasını beklemem lazımdı aslında… Karısıyla sikişirken videolarını çeken, benimle paylaşan kocadan her şey beklenirdi. 
Biraz sonra içerden belli belirsiz fısıltı ve şapırtı sesleri gelmeye başladı. Yavaşça yatak odasının önüne gittim. İçerisi gece lambasının loş kırmızı ışığıyla aydınlanıyordu, ama Gül'ün çıplak beyaz teni ay gibi parlıyordu. 
Yatağın önündeydi karı koca... Gül ayakta duran Erdal'ın önüne diz çökmüş, benimkinin yarısı kadar büyüklükte olan sikini iştahla yalıyordu. Sikim bir anda kalkmıştı onu öyle görünce... 
Gül bir süre Erdal'ın sikini yalayıp emdi. Sonunda Erdal karısını ayağa kaldırıp dudaklarına yumuldu. Deli gibi, hırsla, şehvetle öpüşüyorlardı. Erdal Gül'ün dolgun dudaklarını öpüp emerken, elleriyle de götünü avuçluyordu. Onları böyle izlemek kafamı allak bullak etmiş, sikim kazık gibi olmuştu. 
Erdal, ayağa kaldırdığı Gül'ün arkasına geçip çömeldi. Yüzünü Gül'ün götünün yanakları arasına soktuğunda, Gül çıldıracak gibi oldu ve 
“Ohhhhh!” diye inledi, sonra da yalvarırcasına, “Yala hadi beni! Hadi yala, ne olursun...” demeye başladı. 
Erdal Gül'ün götünün yanaklarını iki eliyle iyice ayırıp ağzını amına yapıştırmış, şapırtılı sesler çıkararak amını götünü yalıyordu. Gül ise gözleri kaymış, Erdal'ın götünün yanaklarına yaptığı destekle ayakta durabiliyordu. 
Biraz daha yaladıktan sonra Erdal ayağa kalktı, yüzü Gül'ün zevk sıvılarıyla iyice ıslanmış, parlıyordu. Gül yatağa sırt üstü uzanırken, Erdal sinsi bir bakış attı kapıya, beni görünce sırıtarak göz kırptı. 
Gerçekten deliydi bu Erdal ve beni de kendine uydurmuştu. Ben de pantolonumu indirip zonklayan sikimi serbest bıraktım ve tekrar içeriyi izlemeye başladım. 
Erdal, zevkten iyice ıslanmış olan Gül'ün amının girişine dayamıştı sikini. İyice kendinden geçmiş olan Gül iki eliyle Erdal'ı belinden asılarak içine istiyordu, ama Erdal sikini sürekli yukarı aşağı sürtüp Gül'ü delirttikçe delirtiyordu. 
“Hadi aşkım sok içime sikini, hadi yar beni!” deyince sonunda Erdal var gücüyle bastırdı. 
“Ohhhhh!” diye bir inleme koptu Gül'den. Erdal'ın sikini amında hissetmekten müthiş bir zevk aldığını görebiliyordum saklandığım yerden. Gül Erdal'ın boynuna sarılıp dudaklarına hırsla yumuldu. 
Erdal belini oynatmaya, yavaşça pompalamaya başladı. Gül'ün zevkten gözleri kaymış, bacaklarını Erdal'ın beline dolamış vaziyetteydi. Dudaklarını ısırarak amına girip çıkan sikin verdiği zevkle inliyordu. Erdal da, 
“Aşkım... Güzel amcıklım benim... Dar amcıklı orospum benim!” diyerek var gücüyle Gül'ün kaymak gibi amını sikiyordu.
Elimi tükürükleyip kayganlaşan parmaklarımla sikimi sıvazlamaya başladım. Manyak herif, benim onları izlediğimi bilerek, beni delirtmek, daha çok tahrik etmek için konuşuyordu böyle, emindim buna…
Dakikalarca sürdü bu sahne... Hırsla, vahşice sikişiyorlardı. Gül bacaklarını Erdal'ın bacaklarına sarmıştı şimdi. Kocasının acımasız köklemelerine zevk çığlıkları ile karşılık veriyor, dudakları titriyor, iki eliyle Erdal'ın belini tutmuş, amına daha çok köklemesini istiyordu. 
“Ohhhh!” diye bir çığlık kopardı Gül, sonra da, “Dayanamıyorum... Geliyorumm kocacım..." diye kıvrandı. Erdal da ona homurtularıyla eşlik ediyordu. 
Ve birden o videolarında defalarca izlediğim Gül'ün kasılması başladı. Amının o anda Erdal'ın sikini sağdığına emindim. Zaten Erdal da daha fazla dayanamadı ve var gücüyle son bir kez altında çırpınmakta olan Gül'ün amına kökleyip kasılmaya başladı. Erdal da boşalmıştı. 
Manzara mükemmeldi. Hayvanlar gibi sikişen bu çifti izlerken otuzbir çekerek deli gibi asılıyordum. Gül'ün o pürüzsüz amının kenarından dışarıya taşan zevk sıvıları ve kocasının dölleri kendimden geçmeme yetmişti. Hiç boşalmadığım kadar boşalıyordum avucuma. 
Döllerimi yerlere damlatmamaya özen göstererek banyoya gidip temizlendim. Geri geldiğimde içeriye bir bakış attım, çırılçıplak ve sarmaş dolaş uykuya dalmışlardı. Bir süre yatakta yatan şehvetli ve isterik kadının çıplak, bembeyaz tenli bedenine baktım. 
Daha az önce boşalmama rağmen sikim taş gibi olmuştu. Ama yapacak bir şeyim yoktu. İçeri dalıp Gül'ü pezevenk kocasının yanında sikmeyi düşündüm bir an, ama sonra vaz geçtim. 
Ne tepki vereceğini bilemezdim. Kocasıyla aynı şeyleri düşünmüyor olabilirdi Gül…Ben de geri salona döndüm. Artık kafama koymuştum, bir yolunu bulup Gül'ü sikmem lazımdı... 
Ertesi gün birlikte kahvaltı yaptıktan sonra, Erdal Gül'e çaktırmadan benimle konuşmak istediğini söyledi. Benim eve geçip birer bira açtık ve anlatmaya başladı. 
“Biliyorsun, daha önce sana söylemiştim. Uzun zamandan beri Cuckold olayına ilgi duyuyorum. Bu olay beni aşırı derecede tahrik ediyor kanka… Adeta deliriyorum.” 
“Biliyorum sapık herif… Dün gece de harikaydınız, çok güzel siktin karını… Siz yatakta, ben de kapının önünde boşaldım.” diyerek güldüm. 
“Her zamanki halimiz arkadaşım. İnan hep böyle bu kadın… Delirtiyor beni sikişirken… Hele dün gece senin bizi sevişirken izlediğini, otuzbir çektiğini bilmek de zevkimi ikiye katladı.” 
“Eee, kanka? Şimdi benden ne istiyorsun? Bu kadar önemli olan ne?” dedim. Yüzüme baktı Erdal... Söylesem mi söylemesem mi diyordu, çok belliydi. Sonunda, 
“Kanka, bunu çok düşündüm inan… Artık bu cuckold işini bir adım daha öteye taşımak istiyorum.”
“Nasıl yani?” Derin bir soluk alıp derdini döküverdi bir anda,
“Nasıl var mı işte kanka… Ben… Ben senin karımı sikmeni istiyorum… Ama ben de izleyeceğim siz sevişirken… Gizlice… Sen karımı sikerken ben bir şekilde röntgenleyeceğim sizi…” 
Doğrusu hiç şaşırmadım buna… Zaten karısını sikmek için fırsat kollamaya başlamıştım. Bir punduna getirip sikmeliydim o seksi kadını… Şimdi bunu bizzat kocasından teklif olarak duyunca ağzım kulaklarımda kabul ettim elbette… 
“Ama ufak bir sıkıntı var kanka... Karımın bu konulardan haberi olmasını istemiyorum. Gül, seninle sevişirken kocasını aldattığını, beni boynuzladığını sanmalı... En azından şimdilik... Belki böylesi onun için daha da zevkli olur aslında… Adrenalin patlaması yaşar.” 
“Peki, karın kabul edecek mi bunu?”
“Ben elimden geldiğince seni Gül'e anlattım, her fırsatta methettim. Gül de zaten seni çok seviyor, beğeniyor seni...” 
“Vay anasını kanka… Desene işimiz pek zor değil öyleyse…”
Erdal ile oturup iyi bir plan yaptık. Öncelikle Erdal yorgun, hasta ve keyifsiz olduğunu söyleyip Gül'e bir hafta hiç dokunmayacaktı. Her gün, her gece sikişmeye alışmış karısını duvara tırmanır hale getirip, sonra da öylece bırakacak, memlekete gidecekti. 
Öyle de oldu. Bir hafta sonra Erdal memlekete gidiyorum diyerek benim eve geldi saklandı. Planımıza göre ben de o gün akşam yemeklik malzemeleri alıp, Gül ile birlikte yemek için kapısını çaldım. 
Gül kapıyı açtı ve beni içeri davet etti. Üzerinde göğüslerini belli eden beyaz ince bir tişört vardı. Altında ise siyah renkte tayt vardı. Eli yüzü kıpkırmızıydı, sanki ateşi varmış gibiydi. 
Onu biraz tanıyorsam, amını parmakladığı resimlerini, kocasıyla sikiştiği videolarını gördüğüm, kocasının altında sikişirken canlı izlediğim kadın, ben kapıyı çaldığımda kesin mastürbasyon yapıyordu. 
Erdal bir haftadır karısına elini sürmemişti ve kalıbımı basarım, Gül kesin azgınlıktan delirmek üzereydi. 
Birlikte mutfağa geçtik. Ona güzel bir yemek hazırlayacağımı söyledim. Yine o sik kaldıran şuh kahkahasını attı ve sonra dilini çıkarıp dudaklarını yalarken, 
“Mmmm, desene bu gün tıka basa doyacağım!” dedi. 
Pembe dilinin etli dudaklarını yaladığını görünce içim eridi birden… İçimden (Doyuracağım seni yavrum... Hem karnını yemeğe, hem amını yarağa doyurucam!) dedim. 
Yemekleri hazırlarken mutfakta bana yardım etti. Arada ona sürtünmeyi ve dokunmayı ihmal etmiyordum. 
Mutfak dardı ve mecburen sürekli birbirimize sürtünmemiz gerekiyordu. Bilerek her seferinde onu önümden geçmeye mecbur bırakıyor ve o güzel götüne önümü bastırıyordum. 
Gül hiç tepki vermiyor, aksine o geçişlerini elinden geldiğince yavaşlatıyordu. Gerçekten iyice kızışmıştı, benim birşey yapmama gerek kalmadan o üzerime atlayacaktı anlaşılan… 
Yemeği masaya servis ederken gecenin biraz daha ısınması için getirdiğim viskiyi de masaya koydum. Bunu yapmamı Erdal istemiş, içkinin onu daha da isterik bir orospuya çevirdiğini söylemişti. Erdal ile içerken bazen Gül bize eşlik ederdi zaten. 
Küçük yemek masasında çok yakın oturmuştuk, bacaklarımız birbirlerine değiyordu. Sikim kazık gibi olmuştu. Gül viskinin verdiği gevşemeyle bacaklarımı okşamaya başlamıştı. Hiç konuşmuyor, sadece birbirimizi süzüyorduk. 
Aklımdan onun Erdal ile sikişirken çıkardığı inleme sesleri ve orgazm kasılmaları geçiyordu. Ve bu gece o güzelliğin tadına bakma fırsatını bana bizzat kocası olacak pezevenk sunmuştu. 
Ama işi dayanabildiğim kadar uzatmak ve Gül'ü adeta kudurtmak istiyordum. Ne kadar azdırırsam o kadar ateşli sevişeceğini biliyordum. 
Yemekten sonra yine elimden geldiğince götüne sürtünerek gelip geçtim. Artık viski onu iyice gevşetmiş, bilerek gelip önümde oyalanır olmuştu. Götünün o sıcaklığını ince taytının üzerinden hissedebiliyordum. O da götünü iyice bana yaslayıp adeta sikimi içine davet ediyordu. 
Artık iş o kadar uzamaya başladı ki, nerdeyse boşalacaktım. Neyse ki mutfaktaki işimiz bitmişti, ama ikimizde de artık film koptu kopacaktı. Ben lavaboya giderken, Gül de terlediğini ve üzerini değiştirmesi gerektiğini söyleyip kendini yatak odasına zor atmıştı. 
Ben ondan önce lavabodan çıkıp mutfağa geçtim, ikimize birer kadeh daha viski hazırlayıp salona geçtim. Artık son noktayı koymanın vakti gelmişti. Biraz sonra Gül de salona gelince dilimi yutacaktım. 
Göğüslerinin büyüklüğünü meydana çıkaran minik bir gecelik giymişti. Gecelik tam olarak erotik iç çamaşırı sayılmazdı. Ama ancak kendi kocasının yanında, yatak odasında giyilebilirdi. Başka bir yerde, yabancı bir erkeğin yanında giyilecek bir giysi değildi. 
Gül'ün yüzünde de heyecan ve karışık duygular belirmişti. Şeffaf gecelik kumaşından minicik tanga külodunu görebiliyordum. Geceliğin boyu o tanga külodun hemen altında bitiyordu zaten, kısacıktı. 
Sütyen yoktu içinde. Meme uçlarının pembemsi koyuluğu ve kabarıklığı belli oluyordu. Gözlerimi ince geceliğin altında sergilenen hazinelerine diktim. Gülümseyerek, 
“Gül… Geceliğin çok seksiymiş!” dedim. 
“Sen yabancı sayılmazsın canım... İyice sıcak bastı!” dedi. 
Gerçekten beni istiyordu, onu sikmemi istiyordu. İncecik şeffaf kısa geceliği bütün güzelliğini meydana çıkarmıştı, uzun ve çıplak bacaklarını, güzel götünü zor kapatıyordu. 
Eline içkisini tutuşturdum. Hemen çaprazıma oturdu. Otururken özenle geceliğinin eteğinin sıyrılmasına dikkat etti. Bacak bacak üstüne atmıştı. Götünün bir yanağına kadar görünse de o beni delirten tazecik şeftalisini bacakları kapatmaktaydı. 
Sohbet havadan sudandı, ama odanın havası seks yüklüydü. Tıpkı hayvanların çiftleşmeden önce yaptığı gibi birbirimizi tava getirmeye çalışıyorduk. 
Bacak bacak üstüne atmışken vazgeçti, bacağını indirip sürekli hareket ettirmeye başladı. Tangasından taşmış amı bir görünüp bir kayboluyordu. Onun gözleri de önümdeki kabarıklıktaydı. Birden kumandaya uzanıp, 
“Hadi film izleyelim!” diyerek televizyonu açtı, sonra da kalkıp salonun ışığını dimerden kısıp geldi, yanıma oturdu. O baştan çıkarıcı kokusu kendimi kaybetmeme sebep olmuştu. Bana dönüp, 
“Ne izleyelim?” dediğinde burunlarımız birbirine değecek kadar yakındı ve birden dudağına yapıştım. 
Öyle iştahla öpüşüyordu ki nerdeyse dilimi kopartacaktı. Dudağına bir ısırık atıp kendimi kurtardım. Erdal'a söz vermiştim, karısını sikerken onun da izlemesini sağlayacaktım. Ama Gül, 
“Seni istiyorum!” dedi. Uzun parmaklarıyla düğmelerini açtığı gömleğimden vücuduma öpücükler kondurup aşağılara iniyordu. Öyle azmış bir hali vardı ki, kendini kaybetmiş gibiydi. Fazla zaman kaybetmeden pantolonum ve boxerimden de kurtulmuştu. 
“Offf, ne kadar büyük sikin! Erdal'ın siki bunun yarısı kadar…” diyerek yirmi santimlik sikimi eline almış, gözleri parlayarak inceliyor, sikimin başına küçük öpücükler konduruyordu. 
Ayağa kalktım ve üzerimdekileri tamamen çıkardım. Çıplak vücudumu hayranlıkla izleyen Gül'ü de ellerinden tutup ayağa kaldırdım ve tekrar dudaklarına yumuldum. Öpüşürken üzerindeki gecelikten de kurtuldum. Sonra da ondan yatak odasına geçip jartiyer çorap giymesini istedim. 
İstemeye istemeye yatak odasının yolunu tuttu Gül. Ben de o arada benim evde beklemekte olan Erdal'a mesaj atıp gelebileceğini yazdım. 
“Gelebilirsin kanka… Senin azgın karını sikmek üzereyim. Yatak odasına gönderdim. Benim için jartiyer giyecek orospu karın… Biraz sonra yarağı karıcığının kızışmış amcığına geçiricem. Kaçırma istersen, çabuk gel…”
Garip bir duyguydu. Ben arkadaşımın karısını sikecektim ve o gizlice bizi izleyecekti. Bana karısını siktiği videoları izletirken duyduğu heyecanın aynısını yaşıyordum şu anda… Tek farkı Erdal bizi canlı izleyecekti. 
Bu durum beni daha da tahrik ediyordu. Artık sikim zonklamaya başlamıştı ve yatak odasına gidip bir an evvel sikimin sızısını geçirmek istiyordum.
Yatak odasının kapısına geldiğimde, Gül arkası kapıya dönük, siyah dantelli bir jartiyer giyiyordu. Doğrusu çok zevkli kadındı. Üzerindeki son bez parçası olan tangadan da kurtulmuştu. Gece lambasının loş ışığında kabarmış ve ıslaklıkla parlayan amı ve siyah jartiyerin vücuduyla oluşturduğu kontrast çok tahrik ediciydi. 
Onu jartiyerini giyene kadar izledim ve arkadan yaklaşıp o dolgun memelerini bir elimle mıncıklayıp boynuna öpücükler kondurmaya başladım. Elini arkaya atıp sikimi avuçladı ve 
“Mmhhhh!” diye inledi. “Epey kalınmış senin şeyin…” diyerek inledi. 
“Kalındır benim yarak… Sen bir de amcığına soktuğumda gör onu…” diye yanıtladım kulak memesini emerken… 
“Terbiyesiz…” diyerek kikirdedi. “Amıma sokacakmış yarağını…” Kulak memesini emmemden huylanmış, dudaklarımdan, dilimden kaçırmaya çalışıyordu bir yandan da…
Gül'ü yavaşça yatağa sırt üstü uzattım. O da beraberinde beni bacaklarının arasına çekmiş, hırsla boynuma sarılmıştı. Dudaklarıma, boynuma her yerime öpücükler konduruyor, elleri sabırsızca omuzlarımda, kollarımda, sırtımda, belimde dolaşıyordu.
Sikim taş gibi olmuş, hareket ettikçe Gül'ün ıslak amına sürtünüp duruyordu. Dudaklarımı öpmüyor, adeta yiyor, somururcasına emiyordu. Dillerimiz birbirini okşuyordu. Dudaklarımı kurtarıp, 
“Ağzına al yavrum!” diyerek üzerinden kalktım. Doğruldu ve hiç vakit kaybetmeden etli dudaklarını araladı. 
Kalın sikimi ağzına almaya çalışıyordu. E tabii, Erdal'ın minik boy sikine alışkın olduğundan, benim sikimi almakta zorlanıyordu. Kırmızı loş ışıkta Gül'ün açılıp kapanan o narin dudakları harika görünüyordu. 
Birden kapı aralığından bizi izleyen Erdal'ı fark ettim. Benim yönüm kapıya dönüktü, Gül'ün ise sırtı... Erdal sırıtarak, heyecan içinde, gözlerini fal taşı gibi açmış, bizi izliyordu. En küçük bir ayrıntıyı kaçırmak istemiyor gibiydi. Küçük sikini çıkarmış bizi izleyerek sıvazlıyordu. 
Deliydi bu adam... Ben karısını sikmek için fırsat kollamaya başlamışken, o bana karısını kendi elleriyle ikram etmişti. Birazdan onun tazecik, körpe karısının tadına bakacaktım. Var gücümle sikimi onun o narin amına kökleyecek, altımda zevkten bayıltana kadar sikecektim. 
Ve bu imkanı bana kocası olacak pezevenk sağlamıştı. Bunu düşünmek bile beni delirtiyordu. Sikimi karısının ağzına kökledikçe duyulan boğuk sesler, nefessiz kalan karısının çırpınmaları, beni daha da kendimden geçiriyordu.
Gül'ün başını tutup sikimi ağzından çıkardım. Dakikalarca sikimi yalayan ıslak dudaklarına yumuldum. Vahşice öpüşmeye başladık. Tekrardan yatağa uzattım ve memelerini yalayıp aşağıya indim, o ıslanıp kabarmış şeftalisine yumuldum. 
Amcığının tadı, kokusu harikaydı. Amını şapırdatarak yalıyor, akan zevk sularını büyük bir iştahla yutuyordum. Gül kendinden geçmiş, saçlarımı çekiştirip duruyor, bir taraftan da kıvranıyor, 
“Ohhh, çok güzelll, harikaaa!” diye inliyordu. Beni gazladıkça daha bir iştahla yalıyordum. Dilimi amının en dibine kadar sokup orda dolandırıyor ve geri çıkarıyordum. Arkadaşımın karısını resmen dilimle sikiyordum. Biraz sonra o adım gibi bildiğim, artık tanıdığım kasılmaları başladı, orgazm oluyordu. Zevk feryatları eşliğinde beni bacaklarıyla sıkıştırarak dakikalarca kasıldı. 
Neden sonra durulunca ayağa kalktım ve bacaklarının arasındaki yerimi aldım. Gül başını kaldırmış sikime bakıyordu. Biraz önce yalaya yalaya zevk sularını akıttığım amcığına bu kez kol gibi kalın, kavisli sikimi dokundurdum. "
“Ohhhh!” diye bir inleme kopardı, müthiş bir zevk aldığını görebiliyordum. Arkadaşımın karısı altımda onu sikmem için kıvranıyordu. “Hadiii!” diyerek bana ellerini uzatıp üzerine çekmeye çalışıyordu. “Beni mi istiyorsun?” diye sordum. 
“Evet seni istiyorum!” dedi hırsla, ardından şehvet dolu bir sesle, 
“Sikini istiyorum... Beni sikmeni istiyorum!” diye ekledi. Bunları kocasının da dinlediğini bilmek beni çileden çıkartıyordu. 
“Hadi içime sok artık şunu... Sik artık beni... Dayanamıyorum!” diye feryat edip altımda kıvranıyordu azgın kadın... 
Sikimi gövdesinden tutup o ıslak amcığına sürttüm biraz, klitorisine bastıra bastıra ileri geri yaptım. Jartiyerli dizlerinden tutup bacaklarını ikiye ayırdım. Şimdi amı tam anlamıyla önümde serili vaziyetteydi. Yavaş yavaş yüklenmeye başladım çizgi gibi duran tazecik amına... O kadar dardı ki, girmekte zorlanıyordum. Olanca gücümle bastırınca nihayet sikimin başını sokabildim. Kalanını da sokacaktım. Gül, 
“Ahhh, acıyor, acıyor!” diye altımda ciyaklıyor, elleriyle de yüklenmemi engellemeye çalışıyordu. 
Biraz bekledikten sonra sikimin başıyla yavaş yavaş git gel yapmaya başladım. Rahatlaması için kilitorisini okşuyor, eğilip memesine ve dudağına şehvetli öpücükler konduruyordum. 
Sikim Gül'ün amında milim milim ilerliyordu. Zevkten gözleri kaymış, belimi tutan elleri kasılmış vaziyetteydi. Dudaklarını ısırarak içine giren sikime dayanmaya çalışıyordu. Amcığı ateş gibiydi, daracıktı ve tazecikti. Dayanacak gücüm kalmamıştı artık, bir hamlede kalanını kökleyiverdim amına. Kasıklarımız birleşince Gül bir çığlık kopardı, 
“Aaahhhh! Yandııımmm!” diye yankılandı sesi... “Ahhh! Yavaş... Yavaş sik ne olur... Yardın beni... İkiye ayrıldım sanki... İçim yanıyor... Amım yanıyor!” diye feryat ediyordu. 
Üzerine uzanıp iyice altıma aldım, yavaş yavaş gidip gelmeye devam ediyordum. Biraz sonra acının yerini zevk çığlıkları almaya başladı. 
“Ohhhh, devam et aşkım, sik beni, daha hızlı sik!” diye inliyordu. Kocaman sikimi arkadaşımın karısına hırsla sokup çıkarıyordum. Gül bacaklarını açabildiği kadar ikiye ayırmıştı. Ellerini belimde, kaba etlerimde dolaştırıyor, kasılmış bir vaziyette, sürekli inliyor, çığlıklar atıyordu. 
Kendinden iyice geçmiş, gözleri kaymıştı. Teni sıcaktan ve şehvetten kıpkırmızı olmuştu. Yine o defalarca videolardan izlediğim orgazmına ulaşmaya yaklaşmıştı. Bu kez şahane kadın benim altımdaydı. İçindeki benim sikimdi. 
Hırsla sikiyordum, kapıda bizi izlemekte olan kocasına kadın nasıl sikilirmiş göstermek istercesine, sikimi dibine kadar kökleyip çıkarıyordum.  Gül elektrik çarpmış gibi sarsılmaya başladı. Aslında kendimi kasmasam ben de onunla birlikte boşalabilirdim, ama elimden geldiğince ilk sikişimizi uzatmak istiyordum. 
Sikimi dibine kökleyip dudaklarına hırsla yumuldum. Gül orgazm olurken ker tarafı titriyordu. Dakikalarca sürdü titremesi. Titremesi bitip kendine gelince ben de kendimi biraz toparlanmıştım. İçinden çıkıp yana devrildim ve 
“Hadi bakalım Gül hanım, sıra sizde!” dedim. 
“Zevkle beyefendi…” dedi ve şehvetten kaymış gözlerle tebessüm ederek kalkıp üstüme çıktı. 
O koca sikimin kafasını amının girişine hizalayıp yavaş yavaş alçalmaya başladı. İkimiz de yeni bir zevk dalgasının içine giriyorduk. 
Gözlerim kapıya ilişti yeniden. Erdal da çoktan boşalmıştı, inik sikiyle oynayarak karısını nasıl siktiğimi izliyordu. Göz göze gelince, eliyle 'Süper' işareti yapıp memnuniyetini belli etmeyi de ihmal etmedi. 
Artık kasıklarım sızlamaya başlamıştı, ama dayanabildiğim kadar dayanıp Gül yeniden orgazm olurken birlikte gelmeye çabalıyordum. Gül kalın sikimin üstünde yaylanmaya başladı. Ellerini göğsüme dayamış vaziyette, yavaş hareketlerle götünü indirip kaldırıyordu. 
Amcığı sikimi öyle sıkı sarıyordu ki, delirtiyordu beni. Koca sikim bir görünüp bir kayboluyordu, her kaybolduğunda Gül'den bir inleme sesidir yükseliyordu. 
“Ohhh... Çok güzelll...” diye mırıldanıyordu arada, “Başını hissediyorum, yumurtalıklarıma dayandı, en derinlerimi okşuyor sikin...” diyordu... “Harikasın Gül! Aşkım! Çok güzel sikişiyorsun bebeğim!” deyip bu kez sımsıkı beline sarıldım, boynunu, memelerini hırsla öperken, üstten sabitlediğim Gül'e alttan hızlı hızlı köklüyordum şimdi. 
Yine orgazm olmaya yaklaşıyordu. Gözleri kaydı zevkten, inlemeleri sıklaştı, zevk çığlıkları yükselmeye başladı. Orgazmın eşiğindeydi, iyice yükselmiş, gelmek üzereydi tekrar... 
Bir hamlede içinden çıkmadan altıma aldım onu, artık benim de dayanacak gücüm kalmamıştı, transa girmiştim, var gücümle pompalıyordum... Kızarmış, ter ve zevk sıvılarımızla ıslanmış kasıklarımızdan çıkan ses ikimizin homurtusuna eşlik ediyordu. 
“Geliyorum!” dediğimde, 
“İçime gel, korunuyorum!” diye inledi. 
Son gücümle sikimi dibine kadar kökleyip hayvan gibi böğürerek boşalmaya başladım. İlk defa böyle iştahla boşalıyordum! Sanki taşaklarım birbiri ardınca kasılıp içindeki yükleri boşaltıyordu. 
Gül de titreyip kasılmaya, orgazm olmaya başladı. Amı kasılıyor, içindeki sikimi adeta sağıyordu. 
“Ohhh, içimi yakıyor döllerin, hissediyorum, rahmime ulaşıyor döllerin, ohhhh!” diye mırıldanıyordu sürekli… Sonra ikimiz de durulduk. Doğrulup, içinden halen çıkarmadığım ve yavaş yavaş sertliğini kaybeden sikimin olduğu amına baktım. Manzara müthişti. 
Sevgili arkadaşımın karısının sikilmekten kızarmış, açılmış, kaymak gibi amının etrafından süzülen zevk sıvıları ve benim döllerim... Çıkardığımda ölü bir yılanı andıran ve amıyla mükemmel bir tezatlık oluşturan koyu renk sikim! Kendine gelen Gül doğrulup dudaklarıma şehvetli bir öpücük kondurdu ve 
“Çok iyiydin aşkım, kocam beni hiç böyle sikemiyor inan..!” dedi. Sonra hınzırca gülümseyip omuzlarımı okşayarak, “Kocam ikinci postayı da atamaz, eminim sen sabaha kadar rahat durmazsın!” dedi ve yeniden yatağa uzandı... O gece uyku çökene kadar sikiştik. Bu böyle bir hafta devam etti. Erdal güya memleketten dönünce Gül ile yatakta baş başa sabahlama olayımız bitti doğal olarak... 
Ama yine de, sevgili arkadaşımın karısını artık ortak kullanır olmuştuk. Daha doğrusu, ben ondan çok kullanır olmuştum. Çünkü adamın en büyük zevki karısının başka bir erkekle sikişmesini izlemekti. En çok bundan zevk alıyordu. 
Gül, kocasının bilmediğini sansa da herkes durumundan gayet memnundu. 
Erdal evin her yerine gizli kameralar kurmuş, benim Gül'ü sikmelerimi gizli gizli izlediği yetmiyormuş gibi bir de kaydedip tekrar tekrar izliyordu. 
Hatta işi daha da ileriye götürmüştük. Gül'ün olmadığı zamanlarda iki ortak, benim evde oturuyorduk. Rakıyı açıp yudumlarken karısını siktiğim videoları ikimiz beraber büyük ekran televizyonda heyecanla izliyorduk. 
“Of kanka… Şurda ne biçim geçirdin Gül'e yaa… Nasıl da zevkle bağırıyor karım… Muhteşemsin kanka…” diye yorumlar yapıyordu sertleşmiş sikini okşarken… 
“Senin sikin ufak ya Erdal... Karın kalın yarağı yedikçe bağırıyor işte... Korkarım Gül zevkten geberecek bir gün altımda…” diyerek kahkahayı basıyordum ben de… 
Neden bize katılmadığını sorduğumdaysa, büyünün bozulmasını istemediğini söyledi. Azgın karısının o kocasını aldatma heyecanını, şehvetini sürekli yaşamasından haz aldığını söyledi. 
Garip bir adamdı Erdal, ama bu garipliği hiç tahmin edemeyeceğim kadar zevk almama yarıyordu...
155 notes · View notes
sertsiken0606 · 2 months ago
Text
Merhaba Hasan. Ben Pınar sıradan bir kadınım 166 boy 60 kg her şeyi normal ne kadar süslensemde olmayan bir kadın. Şuan 32 yaşımdayım. 29 yaşıma kadar bekar olarak takıldım . Sizlere şuanda ki kocamla yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Yeni evlenmiştik balayına gittik 17 gün yataktan hiç çıkmadık desem yalan olmaz. Dönüş yoluna çıkmadan kocamla son kez seks yapalım dedik ilk defa beni başka bir adam tarafından sikildiğini hayal et dedi tokatı yapıştırdım hayal aşkım gerçek değil ki dedi resepsiyonda gördüğüm çok yakışıklı bir çocuk vardı onu hayal ederek sikiştik. Sanki eşimde bende daha iştahlı sevişmiştik. Yola koyulma vaktimiz gelmişti aracımıza binip yola çıktık Eskişehir yakınlarında aracımız su kaynattı eşim pek anlamaz tamirci çağırdı 1 2 saat sonra çekici ile tamirci geldi o kadar yakışıklı bir adam daha önce hiç görmedim 190 vardır diye tahmin ediyorum iri yarı ama çok nazik biri. Aracın motoruna su karışmış motor inecek rektefiye edilmesi gerekir dedi aracı çekiciye yükledi kocam çekiciye oturdu ben kendi arabamızda biraz ilerledik aklıma birden son sevişmemiz ve o sevişmede hayal ettiğim resepsiyon görevlisi geldi o tamirci kadar yakışıklı değildi elim eteğimin arasından amıma girdi okşamaya başladım hayal ederek 2 kez orgazm oldum oturduğum koltuk am suyumla ıslanmıştı tamirhaneye gelmiştik gözümü adamdan ayıramıyordum o ne tarafa dönerse o tarafa bakıyordum kocam yanıma geldi çok yakışıklı bir adam değilim mi aşkım dedi hı hı demişim güldü kulağıma eğilip ne dersin bu gecede bunu hayal ederek sikişelim mi dedi olur dedim ama adamla birlikte olmak istiyordum adamın tezgahında fahrenayt06 yazıyordu Ankara lıydı sanırım sordum evet Ankara lıyım dedi bir ara elimi apış arama soktum külotum ıslaktı kocama ne dersin bu adamla hayal değil de gerçek yapsak olmaz mı dedim istermisin gerçekten dedi bende evet çok istiyorum dedim o zaman adama frikik ver siki kalksın sürtün adam azsın dedi bende sen buradayken olmaz adam senden çekinir dedim kocam bir bahane bulup gitti başbaşa kalmıştık kocamın dediğini harfiyen yerine getirdim kimi zaman frikik verdim kimi zaman kalçamı sürttüm adam dayanamadı en sonunda beni bizim aracın arka koltuğuna uzattı eteğimi toplayıp külotunu indirdi amıma dilimi soktu off aman Allahım bu ne biçim bir emmek sanki vajinamı içine çekiyordu zaten orgazm olmuştum adam dilini iyi kullanıyordu titreme geliyordu içimden sikine eğildim pantolonunun fermuarını indirdim ufff kocamın sikinden çok daha uzun ve kalın bir siki vardı masa yokmu yada yatak dedim beni kucakladı üst kata çıkardı üzerimizdeki fazlalıkları çıkarıp artık öpüşerek çekyata uzandık 69 pozisyonuna geçtik ama ağzıma sığmıyordu dondurma yalar gibi yaladım bende biraz sonra tekrar emerim sok artık kökle parçala beni erkeğim ol diyerek ters dönüp domaldım başta yazmıştım 29 yaşıma kadar bekardım ama erkek arkadaşım çok oldu hemen hemen hepsi götümden sikmiştir beni tamirci birden yüklendi omuzlarımdan tutarak yüklendi hepsini soktu canım yanıyordu ama zevkte alıyordum bir süre bu şekilde sikti tam pozisyon değiştirmek üzereydik kocam geldi adam apar topar giyinip aşağıya indi.
46 notes · View notes
gercekhikayem · 6 months ago
Text
Şebnem'in Anlattıkları 2
Gerçek veya gerçekçi fantezilerim ve sizden gelen fanteziler, seks hikayeleri (gercekhikayeciniz.blogspot.com)
" erkek bir takipçiden gelen hikayedir"
O günden sonra Şebnem, buluşacakları güne kadar başından gecen olayı ayrıntılı olarak düşündü. Karar veremiyordu önceleri, o gün yaşadıklarından sonra, kendisinde 20 yaştan büyük, otoriter, kültürlü, yakışıklı ve karizmatik adama çok bağlandığını, ona tamamen teslim olmayı, ne yaparsa, ne derse itaat etmeyi, kabullenmeyi, onun kendisine sahip olmasını, adeta kölesi olmayı arzu ettiğini düşündü. Geçirdikleri o çok zevkli saatler boyunca ne derse yapmış, yönlendirmelerine tereddüt etmeden uymuş, daha önce “bir erkeğin sikini ağzına alıp yalar emer misin” diye sorsalar, “emin değilim” diye cevap verecek durumdayken, o gün adamın, başı mor ve iri, taş gibi sertliğini az önce elinde hissettiği sikini, burnunun önünde dimdik sallanırken gördüğünde, onu ağzına alıp ağzında hissetmek içinden gelmişti. Bunları düşünürken diğer yandan Murat’ın evli ve çocuklu olduğunu, buna rağmen çapkınlığı hakkında dershanede dedikodular dolaştığını, bu ilişkiye adam evli olduğu için “metres ilişkisi” denileceğini, ailedeki en anlayışlı kişi teyzesine bile bunu açıklayamayacağını ve kendi ailesinin bu duruma kıyamet koparacağını, ayrıca tüm çevresinin bu durumu kınayacağını da düşünmekteydi. “Bu ilişkinin sonu yok” diyeceklerdi ve haklı durumda olacaklardı. Ayrıca aylardır peşinde olan arkadaş çevresindeki yakışıklı bir çocuk da ortak arkadaşları aracılığı ile “arkadaş olmak istediğini, anlaşabilirlerse niyetinin ciddi olduğu” haberleri göndermekteydi. Ancak onun da ailesinin kendi ailesi gibi oldukça tutucu olduğunu duymuştu, aile baskısından kaçarken bir de kocasının ve ailesinin baskısında kalmak istemiyordu hem Murat’ın yerini kimse tutamazdı. 
Buna rağmen bu ilişkinin de gerçekten sonu olmadığını görecek kadar aklı başından gitmemişti henüz. İki düşünce arasında gelip gitmekteydi, “Murat’ın yeri bambaşka, vaz geçemem, onun olmak, hatta kölesi gibi olmak istiyorum” düşüncesi ile “bu ilişki yürümez, çocuk yakışıklı, ailesi tutucu ama kendisi değil, ailemden kurtulmak ve Murat’ı unutmak için çözüm olabilir”. Bu ikilem  kendisini yiyip bitirmekteydi. O gün evden çıkarken o kafayla, keşke amımı da sikseydi bekâretimi verseydim” diye düşünmekteyken, artık yavaş yavaş düşüncesi değişmeye başlamıştı, yaşadığı çevre bekâret önem vermekteydi, çok istese de bekâretini vermenin uygun olmayacağını kararı ağır basmaktaydı.
“Amımı sikmesi dışında her şeyi ama her şeyi sonuna kadar yaşamak istiyorum, beni istediği gibi kullanmasını, zevkten zevke uçurmasını istiyorum, ilerisini göremiyorum belki de bu son buluşmamız olacak”. En son bunları düşündüğünde hem içini bir heyecan kapladı yaşayacakları için, hem de hüzünlendi, sonu olamayan bir ilişkiyi bitirmek zorunda kalacağı için. Bir yandan içindeki orospu yanı kabarıyordu, diğer yandan henüz yitirmediği aklı kabaran yanını bastırmaya çalışıyordu. Sevdiği adamın evine gideceği günün sabahı kararını vermişti amını siktirmeyecekti, bunun dışında yaşayacağı her şey ona zevk verecek ve ileride evleneceği adamın koynuna daha deneyimli ama bakire olarak girecekti. Aklından bunları geçirip karar vermeye çalışırken bir yandan da hayran olduğu adamı da düşünmekteydi. 
Murat ise o günün ertesinde eve gelen zaten bakire olmayan kızı sikmiş, ama bir gün önce Şebnemle yaşadığı zevki bulamamıştı. Ondan bir sonraki gün gelen kızı, daha önce sikmiş olmasına rağmen, bu defa kıza yüz vermemişti, hem yeteri kadar arzu etmemiş hem de performansını bir sonraki gün daha iştahla sikeceği Şebnem’e saklamıştı. Ayrıca bu işin sonu neye varacaktı, siktiği diğer kızlar pek bağlanmamıştı kendisine, ilişkiyi bitirmek kolay olacaktı diğerleriyle, ama Şebnem’in bağlandığını hissetmekteydi, evet kızı istediği gibi sınırsız kullanmak çok çekici geliyordu ama sonu kötü gelebilirdi, kızın geleceğinden ziyade kendi kariyeri ve geleceğini düşünmekteydi. Bu harika küçük orospunun amını da sikmeliyim dedi kendi kendine, kız öyle tutkulu gözüküyordu ki, amının sikilmesine çok istekli ve bekâretini umursamayacaktı, böyle gözüküyordu.
Elinde test kitapları eve doğru giderken, az sonra yaşayacaklarında, bekâreti dışında her şeyi serbestçe yaşayacağını düşünüyordu, artık yaşayacaklarına konsantre olmaya başlamıştı, erkenden gidiyordu ve dersten sonra akşam da başka bir arkadaşında ders çalışacağını söylemişti annesine, bugün zamanı boldu. Eve girdiğinde, sanki uzun süredir görüşmemiş gibi, hemen kapının yanında, birbirlerine sarılıp uzun uzun öpüştüler, dudakları sevgilisinin ağzında eriyip yok olacaktı neredeyse. “Çok özledim” dedi kız öpüşme bittikten sonra, bekâreti vermek dışında kölesi olmayı arzuladığını söylemedi, aklı başında, bu kadar kültürlü birisi izin almadan bakir amını sikmeye kalkmazdı zaten. Adam, kızı elinden tutup salona götürdü. Kız kanepeye oturduktan sonra mutfağa doğru giderken “hadi soyun bebeğim” dedi bu bir istek değil talimat gibi çıkmıştı ağzından, kız zaten hazırdı soyunmaya bunun için gelmişi eve, adamın talimat verir gibi konuşması için için hoşuna bile gitmişti. Ne içmek istediğini sormadan iki bira getirdiğini gördü mutfaktan, içki fazla içmezdi, sabah bira içmek ise alışık olduğu bir şey değildi, ama “sahibim” dediği adama itiraz etmeden birasına uzandı ve bir yudum aldı. 
Soyunmaya başlıyordu, sevgilisinin “ayağa kalkıp karşımda yavaş yavaş soyunmanı istiyorum” demesi üzerine, “neden? Oturarak daha rahat soyunurum” diye aklından geçmesine rağmen hiç sesini çıkartmadan ayağa kalktı ve salonun ortasında acele etmeden soyunmaya başladı. Adam “Bu çok iyi ya, itaatkâr, diğer kızlar olsaydı yine yaparlardı ama en azından neden diye sorarlardı” diye aklından geçirdi. Kız salonun ortasında filmlerde gördüğü striptiz sahnelerini acemice de olsa taklit etmeye çalışarak soyunuyordu, “tamam külot ve sutyen dursun üzerinde, onları ben çıkartacağım, arkanı dön biraz öne eğil o güzel yuvarlak kalçalarını seyretmek istiyorum” dedi. Tabii ki hemen denileni yaptı ama bu defa kendinden de bir şeyler kattı bu popo şovuna, arkasını dönüp öne eğilerek yaşıtlarına oranla göre gelişmiş yusyuvarlak kalçalarını sağa sola oynatmaya başladı. Birkaç dakika süren bu gösteriden sonra “off harikasın kız, tamam gel yanıma” dedi sevgilisi, hemen iki adımda adamın yanına geldi, “dur yüzünü bana dön dizlerime otur” denilince de hemen ata biner gibi kölesi olmayı istediği adamın dizlerine oturdu. Adamın şortunu kabartıp zorlayacak kadar sertleşmişti siki, karşısındaki her erkeğin aklını başından alacak memeleri bir an önce ağzına alıp emip ısırıp morartmak için sutyenin kopçası ile uğraşmadı, ellerini uzatıp ince sutyeni iki yanından bütün kuvvetiyle çekerek kopça kısmını yırtarak koparıp fırlatıp attı. Kızı belinin üst tarafından tutup hızla kendine çekti ve bir memesine ağzına alırken diğer memesini de avuçladı. Şebnem zevk deryasına tamamen dalmak üzereydi ama meme ucunun ısırılması, diğer meme ucunun da adamın iki parmağı arasında şiddetle ezilmesi bir an acı canını yaktı, ah diye çığlık attı, adamın duracağını düşündü, ama acı biraz daha şiddetlenmişti sanki. O an adamın bunu zevk için yaptığını fark etti, kendisine sunulan bu farklı zevki kabullenerek uymaya karar verdi, alışacaktı buna, belki de son buluşmaları olacak bu gün sevdiği adama bekâreti dışında kendini teslim etmeye gelmişti. Her iki göğsündeki acı bir artıp bir azalıyordu, tekrar çığlık attı ama adam başını kızın memesinden kaldırıp yüzüne bakarak, “bunun zevkine varmanı istiyorum, biraz daha dayanırsan zaten varacaksın” diyerek ağzını tekrar koyu kırmızıya dönmüş ve şişmiş meme ucuna gömdü. Şimdi yine aynı şekilde bir artan bir azalan şiddette ağzındaki meme ucunu dişlerinin arasında ezmeye devam edip, diğer meme ucunu da parmaklarının arasında ezmekteydi. Kız elini ağzına götürüp çığlık atmamak için elini ısırdı , gözlerinden yaş geliyordu, o anda bu durumdan hafiften zevk almaya başladığını hayretle fark etti, amı iyice ıslanıyordu, adamın dizlerinde ata biner gibi bacakları ayrık olarak oturduğundan, külotun kenarından amının suyunun sızdığını fark etti, az önce attığı iki acı çığlık şimdi yerini zevk inlemelerine bırakmıştı. Elini sevgilisinin ensesine koydu ve adamın başın ısırılan meme ucuna doğru bastırdı. Evet, kız bundan da zevk almaya başlamıştı, adam ısırdığı meme ucunu bırakıp diğer memenin alt tarafına ağzını dayadı ve memeyi alt tarafından dişleyerek bütün gücünle emmeye başladı, parmakları bu defa ısırılan meme ucunu ezmekteydi, kızın zevk inlemeleri artmış, amından sızmakta olan kaygan sıvı adamın kıllı bacaklarına ulaşmıştı. Bu defa kızın dişleyerek emdiği memesinin altındaki elini aşağıya uzatarak külotun üzerinden amını kuvvetle avucuna alıp sıktı, sonra elini yine külotun üzerinden bızırın üzerine denk getirerek parmaklarını bızır ile dudakların üzerinde dolaştırmaya başladı. Tam elini yukarı çekip külotun içine sokacaktı, kız hafif çığlıklar atarak titremeye başladı, geliyordu, o zaman parmaklarını külotun üzerinden bastırarak bızırı okşamaya devam etti, tahmininden erken boşalmıştı kız. 
Kızın boşalması sönmeye başlarken titremesi dinmemişti, “dur dayanamıyorum nefesim kesildi, amımı bırak lütfen” dedi. Adam amından elini çekti 15-20 saniye kendine gelmesini bekledi, kızın gözleri açıldığında “hadi yere çömel bacaklarımın arasına” dedi, kız halen orgazmın etkisinden çıkamamıştı, sersem gibiydi, içindeki hafif titremeler halen devam etmekteydi. Sesini çıkartmadan verilen talimata uyarak adamın önüne yere bacakları arasına çömeldi, “elini amının üzerine at ve amınla oynamaya başla “ben seni ağzından sikerken senin de amınla oynayarak ikinci orgazmını yaşamanı istiyorum” dedi. Adam hızla boksör şortunu çıkarınca başı mosmor olmuş taş gibi siki kızın burnun önünde sallandı, ne yapması gerektiğini anlamıştı, gözlerine yukarı doğru çevirerek elini hayran olduğu sike uzatıp dibinden kavradı ve ağzını açarak tutuğu sikin başına doğru yaklaştı, diğer eliyle de külotunun içerisinde bızırıyla oynamaktaydı. Bu defa kendinin ağzıyla sundu sahibi olan adama, göz gözeydiler, “evet böyle, gözlerini ayırma benden seni ağzından sikerek boşalacağım, boşalırken o güzel gözlerine bakmak istiyorum” dedi adam. Kızın başını iki elinin arasın aldı sikine doğru çekip bırakmaya başladı, kız ağzına girip çıkan siki diliyle damağının arasında ezerek emiyordu, “evet evet devam et gelmek üzereyim, seni o güzel dudaklı ağzından sikerek geliyorum orospu” diye haykırdı sevdiği adam, eliyle de hızla bızırını ovalıyordu, kız, sönmek üzere olan orgazmını yeniden yakalamak üzereydi, ağzından sikilerek boşalacaktı bu defa. Halen gözlerini ayırmamıştı adamdan, orospu lafını ilk defa duymuştu Murat’ın ağzından, kuzeni Zühal’in dediğini hatırladı o anda ““erkekler ağzına boşaldığında hem çok zevk alırlar hem de ne kadar orospu olduğunu göstermiş olursa onlara” demişti. 
Evet, şu anda ne kadar orospu olduğunu göstermekteydi sahibine. “Ahhh diye inlemeyi duyduğu anda ağzına kaygan sıcak meniler fışkırmaya başlamıştı ki adam “yutma bekle” dedi kısık bir sesle, boşalmaya devam ediyordu, ağzına dolan meniler taşmak üzereydi, ister istemez yutkununca ufak bir yudum kaçmış oldu gırtlağına dayanan meniden, ama çoğu ağzındaydı halen, adam, boşalması sona ererken sikinin ucunu kızın dudakları arasında tutarak sikini arkadan öne doğru sıktı, son damlaları da kızın ağzına bırakıyordu. Sikini ağzından çekip, kıza “hadi aç ağzını göster bana ağzına boşalttıklarımı” dedi, kız yine göz göze olarak ağzını açıp gülümseyerek ağzındaki beyaz sıvıyı sahibine gösterdi, “tamam güzel, yutabilirsin” lafını işittikten sonra, hepsini bir defada boğazından aşağıya yuvarladı. Tadı değişik hoşlanmıştı, genzinde hafif bir yanma hissetti sirke tadını andıran.
Çok kısa arayla ikinciyi ilkine bağlayarak yaşadığı orgazm, sersemletmişti, adamın, “kalan biranı iç, kendine gelirsin” diyerek uzattığı birasını aldı, içmek istemiyordu aslında, az önce yuttuğu, genzini hafifçe yakan meninin tadının ağzında kalmasını istiyordu ama isteği yerine getirmek için birayı bitirmeye çalışarak dikti kafasına. Meme uçları sızlıyordu, az önce hissettiği acının verdiği hazla erken gelen şiddetli bir orgazm yaşamış, ancak şimdi sadece sızı kalmıştı, fakat, az önceki hazzı hatırlatan tatlı bir sızı. Isırılan göğsünün ucunun bir kısmı, sanki kanamış gibi koyu kırmızı, geri kalan yerleri morarmıştı, parmakla ezilen diğer uç mosmor olmuş, memenin alt tarafında ise diş izleriyle beraber morluk vardı. Banyoya gittiğinde “orospu olduğunu sevdiği adama kanıtladığı günün anısı olarak” göğüslerinin bu şekilde resmini almalıydı. Elindeki boş şişeyi sehpaya bırakarak kanepeye uzandı. Adam salonda değildi içeriye bir yerlere gitmişti, daha önce hiç dikkatle bakmadığı salonu inceledi uzandığı yerden, güzel döşenmiş bir evdi, o sırada adam içerden gelip elinden tutarak kaldırdı, “hadi yatak odasına geçelim” dedi, bunu beklemiyordu, şaşırmıştı, evli bir adamın karısını siktiği yatağa götürülmek hoşuna gitmişti, birlikte el ele yatak odasına yürüdüler.
Salonda başlayan ateşli sevişmeden sonra adam, karısıyla yaptığı sıradan, zevksiz sikişmelerin intikamını alırcasına, kızı, karısının yatağında, duvarda asılı evlilik resimlerinin önünde doyasıya sikmek istiyordu. Bu, adam için de bir ilkti, daha önce eve getirdiği kızların hiçbirini karısının yatağında sikmemişti. Oldukça geniş bir yatak odası ve normalden büyük kocaman bir yatak, yan taraf boydan boya kapakları ayna kaplı bir dolap, karşı duvarda perdeleri kapalı büyük bir pencere, perdeler siyaha yakın bir koyu bordo renk olduğu için gündüz olmasına rağmen içerisi karanlık sayılırdı. Işığı açılınca tavanın kenarlarında gömülü gözükmeyen kaynaktan gelen ışıkla oda aydınlandı, “seni sikerken birbirimizi görmemizi istiyorum, uzan yatağa” dedi sevgilisi. Şebnem, değişik bir hisle yatağa uzandı, evli bir kadının yatağında kocasıyla beraber olacaktı, şimdi tam bir orospu gibi hissediyordu kendisini. Adam kızın kolunu kaldırıp ağzını ince kısa seyrek kılları olan koltuk altına gömüp somurmaya başladı. Dişleri derisinde hissediyordu, adam başını kaldırıp “boş durma, sen de diğer elinle memelerini tut sıkarak oyna” dedi, adamın eli de kızın tüylü amındaydı, bu defa doğrudan elini külotun altına sokmuştu, parmaklarını amın ıslak dudaklarında gezdirdikçe ıslaklık daha da artıyordu. Kızın amının bol ıslanmasını istiyordu.
Koltuk altının morartırcasına somurulmasından canı yanmaya başlamıştı kızın, canı yandıkça da aldığı zevk artıyor amı daha çok sulanıyordu, üstelik amının kaygan dudakları üzerinde aşağı yukarı sürterek dolaşan parmaklar da olunca amı neredeyse şelale gibi olmuş, artık kalçalarının arasından aşağıya sızmaya başlamıştı, kız, avucundaki memelerini daha kuvvetli sıkmaya başladı. Erkek, dilini kızın ipek gibi teninin üzerinde gezdirerek amına doğru yaklaşırken, kızın poposunu havaya kaldırarak yardım etmesiyle minicik siyah külotunu yırtarcasına çekerek hızla çıkarıp fırlattı. Şimdi dili kızın amının hemen üst kısmındaki tüylü bölgede dolaşıyor, amın dudakların hayli ıslanmış olan parmakları aşağı sızan am suları boyunca devam ederek kızın daracık göt deliğine doğru gidiyordu. Daha önce olduğu gibi önce orta parmağını amdan sızan kayganlıkla yeterince yumuşamış olan göt deliğe dayayıp kısa bir süre ovaladıktan parmağını sonra dibine kadar içeri soktu, kız götüne dibine kadar giren parmağın etkisiyle irkildi, poposunu parmak daha da girebilsin diye biraz havaya kaldırdı, adam parmağını sıkan daracık deliğin içerisinde kımıldatmaya başladı, parmak götün içinde gömülü olarak içeriden yukarıya, ama doğru kıvrıldıkça kız irkilerek inliyordu, o anda ikinci parmağı da daldırdı kızın götüne, kız gelmeye yaklaşmıştı, kalçalarını yukarı aşağı oynatıyordu, adam dilini halen kıllı bölgede dolaştırıyordu, bızıra dil atarsa bu kadar zevke dayanamayan kız hemen gelebilirdi, bunu istemiyordu. Şimdi kızın götündeki iki parmağını burgu gibi kıvırarak sokup çıkarmaya, kızı parmaklarıyla götünden sikmeye başlamıştı.
Bu harekete devam ederek diz üstü doğruldu, kızın bir bacağını kaldırarak bacaklarının arasında kıza doğru diz üstü durup kenardaki minderi, çekerek kızın kalçalarının altına koydu, “ellerini atıp kalçalarının altından tutarak ayır şimdi kalçalarını, iyice açılsın götün” dedi, sikinin başını önce amın dudakları üzerinde gezdirerek kayganlaşmasını sağladı sonra kızın az önce iki parmağın girmesiyle biraz genişleyen göt deliğine sikinin başını dayadı, diğer elinin başparmağını bızırın üzerine getirip hafifçe bastırdı, kız kımıldadıkça bızır elinin altında sağa sola kayıyordu, kız doruğa doğru yaklaşıyordu, adam kızın göt deliğine dayadığı sikini içeri doğru kaydırmaya başladı, başı girmişti sikin, biraz daha yüklenince kız çığlık atarak “canım yanıyor” dedi, “yanacak orospu götünden sikiyorum seni, tabi yanacak” kız itiraz edemedi, kabullenmek zorundaydı hem zevkli bir şey yapıyordu, o arada canın yanması katlanılabilir durumdu, hem de artık canın yanmasını kısa bir süre zevke dönüşeceğini öğrenmişti, dişlerini sıktı, sik yavaş yavaş götünün derinliklerine indikçe inlememek için kendini zor tutuyordu, gözünden bir damla yaş gelmişti, erkeğin kasıklarının kalçalarına dayandığını fark edince sikin dibine kadar içine kadar girdiğini anladı, acı hafiflemiş yerini zevke bırakmaktaydı. Götünü genişleterek giren kalın sikin içini doldurmasını hissetmek çok zevkli gelmişti, götündeki sik girip çıkmıyor ama erkeğin kalçalarını sağa sola sallamasından dolayı kendini saran sımsıkı götün içinde hafif hafif hareket ediyordu. Dişilik içgüdüleriyle o da kalçalarını sağa sola sallayarak cevap verdi, bızırın üstündeki başparmak daha da bastırarak hareket ediyordu, adam sikinin başının ucu içeride kalacak şekilde kızın götünden çekti ve sik içeriden tamamen çıkmadan tekrar içeri doğru yavaşça yüklendi:
Bu sefer kız daha az acı hissetti, artık götünün sikilmesinden aldığı zevk acıyı bastırmıştı. Şu anda kızın bacakları havada, kalçalarının altında minder, karşısındaki adamın gittikçe artan bir hızla için girip çıkarak götünden sikilmekteydi, kız bu zevke dayanamadı, inleyerek sarsılmaya başladı ağzında mırıltılarla çıkan zor anlaşılır şekilde, “sik götümü, orospunum senin, sik orospunun götünü” diye inledi. Adam iyice hızlanıp pompalayarak sikmeye devam ediyordu elleriyle kızın bacaklarını kavramıştı, altında, ne dediği anlaşılmayan bir şeyler mırıldanarak ve kollarını açıp çırpınarak gelmekteydi, adam da doruğa yaklaşmaktaydı, bir an başını yan tarafına çevirdi, kızın yanı başında duran ayağına uzattı ağzını, mor ojeli ayak parmaklarına dil atmaya başladı, dayanamıyordu kız azalarak da olsa çırpınmaya devam ediyordu, “geliyorum orospu götüne boşalıyorum orospum benim diye bağırarak boşalmaya başladı. İkisinin de boşalması sona erdiğinde, adam artık sertliğini kaybetmeye başlayan olan sikini kızın götünden çıkarmamaya dikkat ederek kızın poposunun altındaki minderi çekti ve kızın üzerine bıraktı kendini, kızın yüzüne öpücükler kondurmaktaydı.
İkisi de kısa bir süre yan yana uzanmış olarak konuşmadan dinlendiler, Sabah sabah içmeye alışık olmadığı bira ve arka arkaya dolu dolu yaşadığı orgazmlardan sonra kendisini biraz yorgun gibi hissetti ama bugünün tadını sonuna kadar çıkartmalıydı, belki de sonrası olmayacaktı. Götünü, hem de ilk defa olarak siktirmişti bugün,” çok zevkli bir deneyimdi” diye düşündü, bekâretini bir sonraki sevgilisine saklayıp bu gün orospusu olduğu adamın gücü yettiği kadar tekrar tekrar götünü sikmesini istiyordu. Bunu düşündüğünde amından karnına doğru yayılan hafif bir karıncalanma hissetti. Gözleri kapalı yarı uykulu olarak yatakta bunları düşünürken, elini yan tarafta uzattığında yatakta tek başına olduğunu fark etti, mutfaktan tıkırtılar geliyordu, gözlerini kapatıp o anın hazzını yaşayarak dinlenmeye devam etti. Biraz sonra sevgilisi elinde büyük bir tepsiyle geldi, eliyle hazırladığı iki kocaman sandviçin bir tanesini uzattı, iki de bira getirmişti. Biralar şişede değil saplı büyük bardaklara konuşmuştu, itiraz edemeyeceğini öğrenmişti, sahibi bira getirdiyse içecekti. Uzanıp birasını aldı, sandviçinden ısırmadan önce birasından iri bir yudum içti. Sevgilisine baktı, o da kendisine bakıp gülüyordu, sormadan cevap geldi “evet bu defa biraları votkalı getirdim, ben böyle severim birayı ama aç karına votkalı bira ağır gelebilir diye öncekiler votkasızdı, birer şat votka koydum bunlara” dedi adam. Sandviçlerini yerken adam her defasında birasını içerken bardağını kaldırıp çinçin diyordu ve onun da bardağını kaldırmasını bekliyordu, sandviçler biterken biraları da bitmişti. Yatağa dökülen tek tük kırıntıları ikisi birlikte tepsiye toparladılar. Adam tepsiyi götürdüğü mutfaktan bu defa da iki bardak birayla dönmüştü, “bunu da hemen içersem sikişecek halim kalmayabilir” diye düşündü. Biralarından birer yudum aldıktan sonra bardaklarını başucu komodininin üzerine bırakırlarken adam kızı yatağın kenarına doğru getirdi ve buyurgan bir tavırla “dizlerinin üzerinde dur, öne doğru iyice eğil, ellerini arkaya uzat, kalçalarını ayır” dedi, kız söylenileni yaptı. Yüzü yatağa dayalı poposu havada, ayakları yatağın kenarından dışarı taşmıştı, adam kızın arkasında, yerde diz üstü durduğunda yüzü kızın ayırdığı kalçalarının hizasına gelmişti, kızın bacaklarından tutarak kendine çekerek yüzünü kızın kalçalarının arasına gömdü. Dili göt deliğinin kâh üzerinde kâh kenarında daireler çizerek dolaşmaktaydı, kızın ağzından o anda “offf” diye bir inleme çıktı, arkasındaki dil darbeler vurmaya bırakmış, göt deliğini zorluyor, ucu deliğe girip çıkıyordu, “kız içinden “keşke dili daha uzun olsaydı” diye geçirdi. Dili göt deliğini zorlayarak yoklarken adamın bir eli kızın kalçasını pençeleyerek tırnaklarını etine batırıyor, diğer elinin orta parmağı da bızırın üzerinden başlayıp arkaya doğru amın çoktan sırılsıklam olmuş dudaklarının üzerinde ileri geri hareket ederek okşamaktaydı.
Kızın inlemeleri artmış, kalçaları da adamın dil hareketlerine uyarak havada hafif dairler çiziyordu. Adam, başını kalçaların arasından kaldırıp, salyalarıyla kayganlaşmış olan kızın götünün deliğine bu defa doğrudan iki parmağını dayadı, parmakları hemen içeri sokmayıp deliği ovalayarak yavaş yavaş içeri kaydırmaya başladı. Zevkten kasları gevşeyen kız almaya hazır ve zaten bunun için istekliydi de. İki parmak kızın deliğine sonuna kadar gömüldükten sonra yavaş bir şekilde girip çıkmaya başladılar, kızın inlemeleri arka arkaya atılan hafif zevk çığlıklarına dönüşmüştü, kız başını yan tarafa doğru çevirdiğinde yan taraftaki dolabın kapaklarını boydan kaplayan aynada, arkasında kendini iki parmağıyla sikmekte olan sevgilisiyle göz göze geldi, kendini kaptırdığı zevkten çevresini, yandaki tüm duvarı kaplayan dolabın boydan boya ayna olduğunu unutmuş, bakmak aklına gelmemişti, aynada kendisini, başı yatağın çarşafına gömülmüş, beli çukur, poposunu da alabildiğince havaya kalkık olarak götünden parmakla sikilerken görmek ve siken sevgilisiyle de göz göze gelmek azgınlığını iyice artırmıştı. 
“Nasıl orospu, kendini sikişirken seyretmek” diye sordu adam, aslında konuşacak cevap verecek hali yoktu, çenesi titriyordu, kısık bir sesle zorla cevap verdi ama konuşmaya başlayınca sesi açıldı, “oohh harika bir manzara sik beni erkeğim, sik götünden orospunu, sik köleni, doyur götümü” diye inledi. Murat parmaklarını kızın götünden çıkararak ayağa kalktı ve sikini kızın götüne dayadı, sikinin başını sivri kısmını deliğe yerleştirip kızın kalçaları iki yanından kavrayıp öne doğru yüklendi, iki parmakla az önce açılmış olması gereken delikten siki yine de zorlanarak içeriye kaydı, daracık göt sikini sanki avuçla tutup sıkıyor gibi kavramış, sıkıştırıyordu, sik kızın götüne dibine kadar gömüldüğünde ikisinin de ağzından derin bir bir “ohhh” inlemesi duyuldu. Ritmik ama yavaş bir şekilde kızın götüne gidip gelmeye başladı. Şimdi, ikisinin de gözleri aynada, görüntülerini bir porno film gibi izliyorlardı ama bu kez izledikleri, kendilerinin oyuncu olduğu bir pornoydu.
Murat’ın kızın götüne gidip gelerek pompalaması yavaş tempoyla devam ediyordu, boşalmamak için kontrollü gidiyor, hızlanmıyordu, ancak kız öyle değildi, erkeğinin yönlendirmesiyle domalıp götünün deliği yalanmaya başladığı andan itibaren yükselen hazzı, götüne sikin girmesiyle iyice artmış, aynada kendisini bir orospu gibi, “sahibim” dediği adam tarafından domaltılarak götünden sikildiğini izleyince dayanacak hali kalmamıştı. Aynada kendisini izlemek Zühal’in gösterdiği porno dergilerdeki sikişen orospuları hatırlatıyordu ama bu çok daha zevkliydi, çünkü aynada izlediği sikişen orospu kendisiydi. Gözleri kapandı, ağzından hırıltılarla birlikte “ooooh sik beni sik beni” diye tekrarlayarak çıkardığı kelimelerle birlikte titremeye başlamıştı, adam sikini dibine kadar sokup kımıldamadan durdu, kızın orgazmını şiddetlendirmek için elini alttan atıp bızırını parmaklarının arasına alıp hafif sıkıp bırakmaya başladı. Şebnem'in titremeleri şiddetlenerek devam ediyor ağzından ne dediği anlaşılmayan hırıltıyla karışık sesler çıkıyor, amından sızan sular, bacaklarından kayarak yatağa akmaktaydı. Titremeler ve hırıltılar hafifler gibi olunca adam durmadı, siki halen kızın götünde ama kımıldamadan tutuyordu, fakat kız titreyip kımıldadıkça taş gibi olmuş kalın sik içerde daracık götün çeperlerini zorluyordu. Ufak bızırını sıkıştırmaya devam etti, kızın hafifleyen titremeleri tekrar hızlandı, kollarını çırpınarak yatağa çarpıyor, tiz çığlar atıyordu. Başını çarşaftan kaldırmış sağa sola sallıyordu, iki gün öncesi buluştuklarından beri en şiddetli orgazmını yaşıyordu, kızın bütün vücudu arka arkaya kasıldıkça zaten daracık olan götü de bu kasılmalarla birlikte kasılarak adamın kavradığı sikini sıkıp bırakır gibi olmaktaydı. Boşalmamak için zaten zor tutuyordu kendisini ama artık tutmaz olmuştu sikini çırpınmakta olan kızın götünden hızla ucuna kadar çekip tekrar son bir kez dibine kadar hızla yüklenirken inleyerek boşalmaya başladı. 
Kız bütün zevkinin yoğunlaştığı deliğinde göt kaslarıyla sıkıca sarmış olduğu sikin boşalma kasılmalarını götünde hissedince azalmakta olan titreme ve hırlamaları yeniden yükseldi, az önceki çığlıklar ve çırpınmalar aynı şekilde tekrarlanmaya başladı, ara vermeden arka arkaya üçüncü orgazmını hem de her biri diğerinden şiddetli yaşıyordu. Adam boşalması bitip küçülmekte olan siki, kızın götünün kasılmalarıyla kendiliğinden dışarı çıkmıştı, kız bilinçsiz olarak kendini öne doğru bırakarak yüzükoyun uzandı, adam da yatağa çıkıp yanına uzanıp kıza sarkasından sarıldı, ikisinin de yönü aynı tarafaydı. Titremeler, sık kesik nefesler azalmış ama bitmemişti, arada bir de hafif sıçrar gibi oluyordu vücudu, adam kıza iyice sokularak fısıltıyla sordu “nasılsın?” aldığı cevap ilginçti, kızın ağzından zorla ve heceleyerek kesik kesik çıkan “hal-en gel-meye de-vam edi-yor-um” cümlesi şaşırtmıştı adamı, içinden, “çok hoş, kız resmen isterik, orospu ruhlu ve çoklu orgazmik” dedi.
Bitkin bir vaziyette titremeleri azalarak devam ediyordu. Adam bir süre sarılmış olarak kızın titremelerini hissetti, daha önce de çoklu orgazmik kadınlarla karşılaşmıştı ama bu daha başkaydı, yaklaşık 3-4 dakika kadar daha devam eden titremeler bitince kızın uykuya dalacağını tahmin ederek, komodinin üzerinde duran birasını alıp mutfağa yöneldi. Mutfakta votkalı birasını bitirip ikinci votkalı birasını hazırladı. Performansını kızın çok ateşli oluşuna ve dün gece yatmadan bir tane ve bu sabah erken kalkıp, kız gelmeden iki saat önce aldığı haplara borçluydu, fakat vücudu ve deneyimleri ona performansının haplardan daha çok kızın bu kadar ateşli ve orospu ruhlu olmasına borçlu olduğunu söylüyordu.
Mutfakta ikinci birayı da bitirdikten sonra buzluktan çıkardığı votkadan bir şat alıp, yatak odasına geri döndü. Kız, kısa uyuklamasından, gözlerini ovalayarak uyanıyordu, yanına uzandı, arkalarına ikişer yastık koydu ve kıza komodinde duran birasını uzattı. Şebnem yine itiraz etmedi ama bu kez, “olur, sen verdikten sonra tabi içerim ama ben sarhoş olmaya başladım galiba” dedi, sesi hafif içkili olduğunu belli ediyordu. “Çok iyi hissediyorum kendimi, bu sadece çok güzel seviştiğin bana bu konuda da eğitmenlik yaptığın için değil, ” dedi, nedenini tam olarak açıklayamıyorum ama sanırım senin orospun, cariyen olmak bana kendimi iyi hissettiriyor” Ağzından çıkan cümleye kendi de şaşırmıştı. Elindeki bardağı kafasına dikti ve boş bardağı yan tarafındaki komodine bırakarak dönüp vücudunu adamın vücuduna yaslayarak dudaklarını ağzına uzattı, dudakları adamın ağzına girip emilmeye başlandığında elini aşağılara attı, elindeki sik tam sertleşmiş değildi ama sertleşmeye de başlamıştı. Adamın dudaklarını emesi şiddetlenip kendisine sarıldığında elindeki sikin sertleştiğini hissetti. Adam öpüşmeyi bırakarak sabah olduğu gibi, dilini kızın teninde gezdirerek amına doğru ağzını yaklaştırdı ama bu defa kendi kalçalarını da kızın yüzüne doğru yaklaştırmıştı, siki kızın yüz hizasına geldiğinde kıza doğru hafif yan döndü, kız önünde dimdik duran sike elini uzatıp tuttu, yine Zühal’in gösterdiği dergilerdeki bir birini aynı anda yalayan çiftler aklına geldi, 69 demişti buna Zühal, uzanıp elindeki sikin başını emmeye başladı. Klitorisinin üzerindeki dil hareketlerine uyumlu olarak başını ileri geri oynatmaya başladı, dudaklarının arasındaki sikin başı bu hareketle ağzına girip çıkıyordu artık.
Adam aniden bacağını kızın diğer tarafına atarak kızın üzerine çıktı, şimdi aynı dergilerdeki gibi olmuşlardı, adam üstte kız alttaydı, adam kalçalarını oynattıkça siki kızı ağzından siker gibi ağzına girip çıkıyordu. Bu harika duyguydu, sik ağzına girip çıkarken aynı zamanda amı yalanıyor, amındaki dil klitorisi ile amının dudakları arasında gidip geliyordu. Kız ağzındaki siki tutku dolu bir şiddetle emmeye başlamıştı, sikin dibinde, gözünün hemen önünde sallanan toplara elini uzatıp avucuna aldı, avucunda hafif hafif oynamaya başladı. Adam bu kadarına dayanamayıp boşalmak üzere olduğunu fark ederek kızın üzerinden kalkıp yanına tekrar uzandı ve kan oturmuş, çevresi dâhil morarmaya başlamış meme ucunu yine sabah olduğu gibi ağzına alıp emmeye başladı, elini de kızın amına uzatıp amını önce avuçladı ve sonra orta parmağını ıslak dudakları üzerinde gezdirdi. Alta doğru gelince dudakların arasından amın girişi üzerinde bastırmadan orta parmağını dış dudaklar arasında gezdirmeyi denedi. Kız amının bu defa değişik biçimde oynanmasından aldığı zevkle kalçalarını oynatmaya başladı, meme ucu tekrar zevkle karışık acımaya başlamıştı, ilk anda acı ön plandayken memesinin ezilmesi arttıkça acı artacağına yerini zevke bıraktı amının girişinin dışında dolaşan orta parmak da çılgına çevirmişti. İnleyerek kalçalarını oynatmaya başladı gelmeye yaklaşıyordu, kalçalarını hızla oynatıyordu, birden amının içine doğru belli belirsiz bir acı hissetti ama aldığı haz daha da artmıştı, adam durdu ve doğruldu, kız ne olduğunu anlamamıştı, başını öne doğru eğip dizlerinin üzerinde doğrulan adama baktı. Önce adamın yüzündeki biraz şaşırmış gibi duran tuhaf ifadeyi gördü, sonra adamın yukarıda tuttuğu elinin orta parmağındaki belli belirsiz kanı fark etti, şok olmuştu, amının girişini okşarken sevgilisinin orta parmağı amına girmişti. Evet bu ilişki, çok güzel, çok zevkliydi, yaşadığı bu iki gün içerisinde yaptıkları her şey kendisini çok iyi hissetmesini sağlamıştı. Bu güne kadar ne ailesinde ne de başka kimsede bulamadığı “kendini iyi hissetme” duygusunu bu ilişkide buluvermişti ama sonu olmadığı kesindi, yaş farkı, statü farkı, adamın evli ve çocuklu oluşu gibi her yönüyle çok da uzun sürmeden, bitmeye mahkûm bir ilişkiydi. Gece boyu bunları düşünmüştü, şimdi aklından hızla bunlar geçmekteydi, bundan sonraki sevgilisine veya belki evleneceği adama saklamayı planladığı bekâreti şimdi bir anda yok olup uçup gitmiş, geriye sadece sevgilisinin parmağındaki iki küçük damla kan kalmıştı. 
Kendini toparlamak zorundaydı, “Silme lütfen parmağını, bana aynı biradan bir tane daha getirmeni ve bir süre beni yalınız bırakmanı rica ediyorum” dedi adama. İki dakika sonra adam birasını diğer eliyle getirip uzatmıştı, kanlı parmaklı elini havada tutuyordu, odadan dışarı çıktı. Kız birayı içerek soğukkanlılığını toplamaya çalışıyordu, yapacak bir şey yoktu, adama “yapacağın her şeyi istiyorum ama bunu değil” demediği için kendisini suçluyordu, kaza olduğuna inanmak istiyordu, amının girişi okşanırken belki de kalçalarını o kadar hızlı sallamamalıydı. Kaza olduğuna ikna etmeye çalışıyordu beynini. İri yudumlar alarak bitirmek üzere olduğu birasından bir yudum daha alarak durdu, şoku atlatıyordu, kafası tekrar çakırkeyif olmaya başlamıştı. Diğer tarafta adam ise ayrıca şaşkındı, kızın buna son derece hazır olduğunu düşünmüştü, kaza mı oldu? Yoksa bilinçaltına ilk seviştikleri günde saplanan “bu kızı amından sikmeliyim” düşüncesi ile mi yapmıştı? Karar veremedi ama olan olmuştu, kız bira isteyip, yalınız kalmak istediğini söyleyince, sonuçta iş kötüye varmadan toparlanacağını tahmin ediyordu. Şaşkınlıkla parmağındaki kana tekrar baktığı sırada kızın “aşkım bir bira daha getir ve azdır beni” diye içeriden seslendiğini duydu, beklediği buydu. Kız şoku atlatıp eski moduna dönmüştü.
Kızın bu moduna uygun “geliyorum aşkım orospum benim” cevabını verdikten iki dakika sonra elinde bira bardaklarıyla odadaydı, kanlı parmağını bardağa değdirmeden uzattı kıza. O anda hiç beklemediği ve çok şaşırdığı bir hareket yaptı kız, önce bileğini tutup, bardağı elinden aldı ve bileğinden tuttuğu eli kendine doğru çekerek, üzerinde kurumaya yüz tutmuş iki küçük damla kanın bulunduğu orta parmağa ağzına aldı birkaç saniye emdikten sonra dudaklarını adama uzatıp hadi öp beni, sik her tarafımı dedi.
Kız “olan oldu, kaza veya değil, ben de hatalıyım” diyerek kendi kendini ikna etmiş, azalan zamanın bundan sonraki dakikalarını boşa harcamadan, sonuna kadar değerlendirmeye karar vermişti, sonrasında ne olacağını bu evden çıktıktan sonra düşünecekti, şimdi çılgınlık zamanıydı, çılgınlığın ve hazzın dibini bulmak istiyordu kalan azıcık zamanda, çılgınlığa da kendi iki damla kanını amına ilk giren parmağı emerek başlamak istemişti. Bunun kaza mı kasıt mı olduğunu Murat bir türlü karar veremeyecek, Şebnem ise hiçbir zaman bilemeyecekti. Adam elindeki birayı bırakarak yatağa girdi. Yatağa girer girmez sanki uzun süredir ilk defa bir araya geliyormuş gibi dudakları birleşerek ateşli bir Fransız öpücüğü ile öpüşmeye başladılar, artık son sınır da ortadan bir şekilde kalkmıştı. Adam hiç duraksamadan elini kızın ıslanmakta olan amına attı bu defa amın nemli dudakların arasından orta parmağını bastırarak aşağı doğru kaydırdı ve hiç beklemeden içeriye, dibine kadar daldırdı. Kız bu harekete kalçalarını yukarı kaldırarak “daha sok” der gibi cevap verdi, orta parmak, içine ilk defa girilen daracık nemli ve sıcak amın içerisinde kımıldamaya başladı. Kız yerinde duramıyordu, kalçalarını sağa sola, yukarı aşağı oynatıyor içine giren parmağı daracı amıyla daha fazla hissetmeye çalışıyordu. Adamın orta parmağın yanındaki diğer parmağı da kızın arka deliğinin üzerine gelmişti, amdan akan sularla ıslanıp kayganlaşan deliğin üzerine bastırılan parmak içeriye girmeye başladı, bu parmak da dibine kadar arka deliğe gömüldüğünde adam elini çekip iteklemeye, kızı amından ve götünden aynı anda parmaklamaya başladı. Eli hızla ileri geri hareket ediyordu, eli hareket ettikçe bızırın üstüne denk getirdiği başparmağı da bızırı tahrik etmekteydi. Bu sırada diğer eli de kızın memesini avuçlayıp bütün gücüyle sıkmakta, ağzı da sıkmakta olduğu memeye gömülmüş, memenin başını dişleri arasına ezmekteydi. Kız titremeye başladı, dayanılmaz bir zevk almaktaydı, üzerinde şu anda kendisini zevk bombardımanına tutmuş sanki üç belki dört erkek vardı, memesinin başını dişleniyor, götü parmaklanıyor ve amı parmaklanırken bızırı da okşanıyordu. Bu kadar zevk dayanılmazdı, titremeye başladı, kızın gelmek üzere olduğunu anlayan adam kızı her iki tarafından parmaklama devam ederek memesini bırakıp doğruldu. Kızın titremeleri artmış, hafif çığlıklarla karışık mırıldanarak gelmeye başlamıştı, parmaklarını kızdan çekerek çabucak bacağını kaldırıp arasına girip sikini, gelmekte olan kızın amına yukarıdan aşağı boylu boyunca dudakların üzerine sürtmeye başladı. Kızın çığlıkları artmıştı, birkaç defa sürttükten sonra sikin başı dudakların altındaki deliğe denk geldiğinde öne doğru yüklendi, aniden sonuna kadar girdi amına, kız tiz bir çığlık attı, kendinden geçmiş halde gelmeye devam ediyordu ama amından giren siki zevk duyarak hissetti, evet erkeği onu amından sikiyordu hem de gelirken. Kızın amına dibine kadar girdikten sonra bacaklarını tutup havaya kaldırdı, kollarıyla bacaklara sarıldı ve gidip gelmeye başladı, orgazmı devam ediyordu, ikinciyi mi gelmekteydi? Yoksa gelmeye başladıktan sonra amına giren sikle gelmesi mi uzun sürmekteydi? 
Adam kızın bu karmaşık duygularına aldırış etmeden devam etti gidip gelmeye bir süre devam etti, sonra sikini kızın amından çıkartmadan sol bacağını aşağı indirip kızı sağ tarafa doğru yatırdı, sik halen amın içerisindeydi. Yan dönen kızın bu kez göt deliği gözüküyordu, hiç düşünmeden parmağını deliğe daldırdı, şimdi kızı amından sikiyle, götünden de parmağıyla sikiyordu. Şebnem bu şekilde sikilmekten yarı baygın halde zevk deryasında kaybolmuştu adeta. Bugün sabahtan beri dört defa boşalmıştı, sikmeye devam etti, boşalamıyordu, her ikisi de perişan haldeydi, kız artık sadece kesik kesik nefes alarak inliyordu. Titremeleri azalmıştı, son bir defa hızlanarak yüklendi ve artık kızın hamile kalma ihtimalini düşünecek durumda değildi. Sikini sıkıca kavramış olan daracık amın derinliklerine fışkırmaya başladı. 
Bugünkü beşinci boşalmasıydı, boşalması kısa sürdü, zaten içinde fışkıracak pek fazla bir şey kalmamıştı. Kızın yanına uzanıp arkasından sarılırken çarşafı üzerlerine çekip örttü, fısıldayarak “iyi misin” diye sordu, kızın konuşacak hali kalmamıştı, “hımm” diyerek onaylayabildi sadece. Gözünü açıp saate baktığında 1 saate yakın uyuduklarını fark etti, kızı öperek uyandırdı. Hadi “bebeğim, geç oluyor” dedi. Kız yorgun bir vaziyette uykulu gözlerle kalkıp banyoya doğru yöneldi, sabahtan beri ilk defa giriyordu banyoya. Banyodan çıkarken sevgilisi giyinmiş olarak salonda, sehpada dumanı tüten 2 kupa kahveyle bekliyordu. İkisinin de hem konuşacak güçleri kalmamıştı, hem de şu an için söyleyebilecekleri bir sözleri yoktu, kız kahvesini bitirirken sadece “her şey çok iyiydi, kendimi bugün çok iyi hissetim” dedi, adam “ben de öyle bebeğim” diye cevap verdi.
Kısa bir vedalaşma ve ufak bir öpücükle ayrıldılar, kız bu gün yaşadıklarını bir süre düşünmemeye karar verdi merdivenlerden inerken.
102 notes · View notes
noksanbiri · 11 months ago
Text
veda 2023.
galiba bu yazım biraz uzun olacak. bu yılda bana uzun geldi herhalde ondan. hemen hemen yılın başında ani bir kararla çok uzun seneler çalıştığım işyerinden istifa ettim. birden bire oldu diyemem. sürekli bir gel git vardı aklımda 2022'nin son aylarında başlamıştı ama hiç sonrasını düşünmeden bıraktım. çünkü kafam hiç rahat değildi. hiç. bedenimi saymıyorum bile. iyice kafayı sıyırmıştım iş iş iş diye diye. iyi mi oldu? evet. çok iyi oldu. gerçekten şu an devam ediyor olsaydım hiçbir zaman bu kararı alma cesaretinde bulunamazdım. sonrasında ise beni blogdan bilenler bilir köyde bi tadilata giriştik nisanın başından eylüle kadar uzanan bir tadilat serüveniydi. ev hariç her tarafı yıktırıp. duvarlar. evin dış cephesi. evin çatısı. veranda. kümes. kuzuluk. odunluk. havuz. yaptırdık. her şeyde büyük emeklerim var. şimdi böyle söyleyince biraz şımarıklık yapıyor gibi olurum ama gerçekten öyle. ustalardan önce kalkıp ustalardan sonra bırakıyordum işi. bakmayın bana çok uzun bir süre kurumsal bir firmada çalıştım ve babamın işi dolayısıyla çocukluğum hep doğularda geçti. çimentonun harcın nasıl karıldığını geçtim mala bile tutmadı hiç elim. başlarda biraz garipsedim ama sonrasında ufak tefek diye diye en son havuzun fayanslarını döşerken buldum kendimi. ondan diyorum çok emeğim var diye. çok şükür halimize. köyde ise sadece peyzaj kaldı onuda bu baharda yaptıracağız nasipse. yılın büyük bir kısmı bu şekilde geçti benim için. arabamda nasibini aldı tabii bu süre zarfında yetmeyince demir, çıta odunu çimentolar, alçılar her şeyi taşıdım. arada bi hakkını helal et diyorum. Eskişehir dışına çıktım birkaç kez. Afyonkarahisar, İstanbul, Bursa, Kütahya şehirlerine gittim. üç tane kursa katıldım. yolcu ve yük belgelerimi tamamladım. motosiklet ve otobüs ehliyet aldım. heralde en çok kitap okuduğum yıl bu yıldı. birçok yeni müzikler keşfettim keza aldığım plaklarda o şekilde. bir sürü kedi besledim. köpek besledim. doğum günümde alınan kuluçka makinasından civciv çıkartıp yetiştirip tavuk yapıp yumurta almaya başladım. tabii bunu duyan köyün yarısından çoğuna makinaya yumurta koyup civciv çıkarttım. çayırda uçurtma uçurdum. birçok güzel yemek yaptım. birçok tarif öğrendim. daha çok mutfakta zaman geçirdim. geçen aylarda bir işe başlamıştım ve aşırı yorucu olduğunu söylemiştim. ilk etapta deneyim ön plandaydı ama yılıp bıraktım. Eskişehir Büyükşehir belediyesinin otobüs şoförlüğüne başvurdum sonrasında mülakatlardan geçtim haber bekliyorum inşallah 2024 ilk ayında bu haber gelir bana. bu süre zarfında boş kalmamak adı altında çok güzel bir mutfakta çalışıyorum. çalışma şartları biraz zorluyor beni ama çok alıştım. hatta bugün bana kadro teklifi bile geldi ama geri çevirdim. yılın büyük bir kısmı sadece bir şey üstüne geçtiği için oradan buradan konuşamıyorum ama şunları da eklemek isterim elbette. insanız. duygularımız biraz daha ön planda. baktığım zaman üzüntülerim daha ağır basıyor. hayal kırıklıklarım çok fazla. açıp bak buram yaralıda diyemiyorum ama körü körüne bir şeylere inanmak adı altında kandığım birçok şey oldu. şimdi böyle yazdığıma bakmayın normalde zaten böyle pat pat anlatamam bir şeyleri ama geçti. geçecek her şey biliyorum. her şey geride kalacak ve evet diyeceğim başardım. sadece gönül ilişkisi değil aile kavramında da düşünelim bunu. ve gelelim 2024 den beklentilerime. en başa en başa düzenli olarak namaz kılmayı koyuyorum. buna niyetliyim inşallah. ikinci sıraya ise bana gelecek olan iş haberini koyuyorum. üçüncü ise bütün insanlık için diliyorum. savaşın olmadığı insanları ötekileştirmeden ırk cinsiyet ayrımı yapmadan insanın insan olduğu için kucak açtığı sağlıklı ve mutlu bir dünya diliyorum. inşallah diyelim. Amin. 2023'den en sevdiğim karelerle bu yazımı sonlandırayım. sevgiyle Tumblr ailesi.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
188 notes · View notes