#Elim Mak

[damagecompilation]

one day im gonna stream fortnite and all my skill will disappear,,

[kutlumesut]

🌠"Ben kimlerin üzerine Çizgi Çektim. İnanki Sen"de Elim BİL e titremez.!

🌠"ÂN L â ş ıL mak nimet,

ÂN L a yacak İNsaN L a karşılaşmak ise Büyük kısmet..."🌹

~Sadi Şirâzi Hz.🌹(k.s)🌹

🌠"Sevgi ve muhabbetin ispatı kelimelerle değil, kalbin teslimiyeti ve bedenin itaati ile OL ur."🌹🤍

🌠"İNsaN kendini tanımadığı müddetçe kemale eremez OL gun BİR Müm'in

OL amaz.!☕🌹🤍

[korelist]

HWARANG : THE POET WARRIOR YOUTH //  KDRAMA DİZİ YORUMU

UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.

İmdb puanı: 8 Benim puanım: 9

Drama: Hwarang / Hwarang: The Poet Warrior Youth

Hangul: 화랑(花郞)

Director: Yun Seong-Sik

Writer: Park Eun-Young

Date: 2017

Language: Korean

Country: South Korea

Cast: Park Seo-Joon, Go Ara, Park Hyung-Sik, Do Ji-Han, Seo Yea-Ji, Kim Tae-Hyung, Kim Won-Hae, Yoo Jae-Myung, Minho, Jo Yoon-Woo, Sung Dong-Il

Hayal takımı!!! Şahane ekip! Benim fanatikliğimin çıkış noktası olan dizi. Park Seo-Joon var, yanına Parkk Hyung-Sik koymuşlar, bir de BTS’in göz bebeği Kim Tae-Hyung(V)’yi ikna etmişler. Daha ne olsun. Wooga Squad’ın temelleri atılmış. Çekimler sırasında Seo-Joon ve Hyung-sik o kadar iyi anlaşınca set sonrasında Seo-Joon’un arkadaş ortamına girmek istemiş. Tae-Hyung ise bilmediği bir alanda iyi bir iş çıkartmak için Seo-Joon’dan yardım isteyince ekibe dahil olmuş. Zaten Wooga Squad’ın en küçüğü olarak her biri V’yi el üstünde tutuyor. Hatta bir sohbet sırasında Seo-Joon “onu konserde izlediğimizde ne kadar popüler olduğunu fark ettik, sahnede adeta devleşiyor” şeklinde konuşmuştu. Çünkü onlar için V küçük kardeş gibi.

Konudan çok uzaklaştım. Kırmızı çizgime denk geldi. Dizi, MÖ 1. yüzyılda Koguryo, Baekje ve Silla’dan oluşan 3 krallık döneminde; Silla’da geçiyor. Kraliçe askeri bir yapılanma kurmaya karar veriyor. Soylu ailelerin yüzü güzel olan oğullarına savaş sanatı eğitimi vererek “Hwarang” adını verdiği birliği kuruyor. Bu dizi için bir tarih dizisinden çok tarihi anekdotlar içeren tarihi bir dizi diyebilirim.

Queen Jiso (Kim Ji-Soo), tahtı elinde tutabilmek için genç yaşta tahtın varisi olan oğlu Ji Dwi Rang(Park Hyung-Sik)’ i herkesten saklayarak yönetimi elinde tutmaktadır. Kendini korumak için Hwarang’ı kurmaya karar verir. Prens ise halktan biri gibi yaşayarak tahta geçme sırasının gelmesini beklemektedir. Halk prensin kayıplara karıştığını düşünüyordur. Hiç kimse prensin yüzünü görmemiş, neye benzediğini bilmiyordur. Kraliçenin tek düşmanı diğer krallıklar değil, her dönem dizisinde olduğu gibi Silla içinde de tahta göz diken vekiller vardır. Hwarang aslında vekillerin oğlunu kraliçeye hizmet ettirerek ayaklanmalarını önlemek içinde gizli bir amaç barındırıyor.

Moo Myung (Park Seo-Joon) yakın arkadaşı Mak-Moon(Lee Kwang-Soo) ile onun ailesini bulmaya Silla’ya gelirler. Yolda prens ile karşılaşırlar ve Mak-Moon yanlışlıkla karanlıkta prensi görür. Prensin korumaları bunu fark edince, peşine düşüp “prensin yüzünü gördü” diyerek onu öldürürler. Moo Myung arkadaşını kurtarmak için geç kalır. Bunu ona yapanlardan intikam almak için yemin eder. Bunu yapabilmek içinde Mak-Moon’un kimliğine bürünüp oymuş gibi ailesi ile yaşamaya başlar. Ve tabi ki kendisi başrolümüz olduğundan Hwarang’a katılıp saraya girmenin yollarını arayacaktır.

Dizilerdeki en sevdiğim romantizm, beni en çok etkileyen arkadaşlıklar hep ‘bromans’lar oluyor. Bayılıyorum erkeklerin birbirileri ile olan o güçlü bağlarına, hayranım. Sevdiğim bütün oyuncuları çıkartsak dizinin izleyecek bir yanı kalmayacağını kabul ediyorum. Hwarang’ı izleten şeyin Hwarang cast’ı olması ikonik olmuş. Bir araya gelmek zorunda kalan, başta birbirlerinden çok da hoşlanmasalar da mecbur kalan 6 erkeğin dostluğunu izliyoruz. Park Hyung-Sik’i nasıl da özlemişim. “Strong girl Do Bong Soon” dizisinin Min-Min’iydi benim için. Beğendiğim oyuncuların dizilerini izlerim ama onu hep Min-Min olarak bellemişim ki hiç elim gitmemiş başka bir şey izlemeye. Bu diziyle onu da yıkmış oldum. Şahaneydiler. Seo-Joon ile özellikle parıl parıl parlıyorlardı. BTS’den Kim Tae-Hyung‘un yanı sıra , Shinee grubunun üyesi olan Minho da Hwarang ekibindeydi. Onunla ve sesiyle de burada tanışmış olduk.

Moo Myung (Park Seo-Joon); fakir bir hayat yaşamış arkadaşları için kendini feda edebilecek lider ruhlu bir gençtir. Köpek-Kuş lakabı ile bilinir. Sessiz sakin ama net bir duruşu vardır.

Sam Maek Jong / Ji Dwi Rang (Park Hyung-Sik); kendisi sürgün bir prenstir. Annesinin taht sevdası yüzünden saklanarak yaşamak zorunda kalmıştır. Bir şekilde Hwarang’a katılarak kaleyi içten fethetmeyi amaçlar. Burada biraz yorum katmam gerekirse, çok pasifti. Öyle böyle değil. Ben en azından bir kral duruşuna tavrına sahip olmasını beklerdim. Önünde sonunda annesi çekilmek zorunda kalacak ve tahta çıkacak kişi olacaktı. Ama hiç o ışığı taşımıyordu. Bunun suçlusu senaryoydu muhtemelen. Daha net ve kararlı bir karakter yazmış olmalarını isterdim.

Soo Ho Rang (Minho); Kraliçenin destekçisi olan soylu bir ailenin oğludur. Bütün kızlara mavi boncuk dağıtırken, aslında gönlü kraliçededir. Onun gözünde hiçbir kadın kraliçeye denk değildir.

Ban Ryu Rang (Do Ji-Han); Kraliçenin düşman ailelerinden birinin oğludur. Ho-Rang’ın en büyük rakibidir. Sessiz, sinirli ve en soğuk üyedir. Babalarının düşmanlıklarını devam ettirmeye çalışıyorlardır.

Yeo Wool Rang (Jo Yoon-Woo); grubun en femineni ve en güzel görünenidir. Hikayeye çok bir katkısı olmayan etkisiz eleman olduğunu söyleyebilirim.

Ve Han Sung Rang (Kim Tae-Hyung); sevimli, şımarık ve en çocuksu Hwarang’dı. Aile ismi nedeni ile istemeden Hwarang’a katılmak zorunda kalmıştır. Gerçek hayatta Seo-Joon’a olduğu gibi dizideki karakteri de Moo Myung’a kendini yakın hissettiği için onun etrafında dolaşırken bol bol görüyoruz. Çekimlerde kendi sahnelerinden önce Seo-Joon’a gidip “bu işi ilk kez yapıyorum ve iyi bir şekilde yapmak istiyorum, yardımcı olur musun?” diye sormuş. Seo-Joon ise adeta bir oyuncu koçu gibi her sahnesinden önce onunla ezber yaparak onu sahneye hazırlamış. O zamandan beride çok yakın arkadaş olmuşlar. Hatta bir sohbetlerinde şakayla karışık bütün oyuncuların öyle olmadığını herkese aynı şekilde yaklaşmaması gerektiğini tembihliyordu.

Ve dizideki tek kadın karakter olmasa da ön plandaki tek kadın olan A-Ro(Go Ara) vardı. Dizinin başında ölen Mak-Moon’ın gerçek kız kardeşiydi. Hem sahte abisi Moo Myung hem de gizli prens Maek Jong ile yakınlaşmalar yaşayan bu hanım kızımız, düşük sınıf bir anneden doğmuştur. Babasının soylu olması önemsizdir. Babası o dönemin doktoru olduğu için onun çıraklığını yapar. Ek gelir için ise kadınlara müstehcen hikayeler anlatır.

Özetleyecek olursam, tatlı sert bir arkadaşlık hikayesi izledik diyebiliriz. Dizinin akışındaki aşk hikayesinden çok bromansin ön planda olduğu sıcak bir diziydi. Havasında asla ağırlık yoktu. Çok da ciddi olmayan bir atmosferde çok keyfi bir hikaye anlatılıyordu. Dizi müzikleri içinde ise BTS’den Jin ile V’nin eseri olan bir şarkı yer alıyor.

 OST:

BTS (V, Jin) - It's Definitely You

Raven Melus

BAŞKA NELER VAR ?

FOTOĞRAFLAR

[burakurnaz]

demin self-portarit as a coffee-pot belgeselini izlerken adam "3 yaşındayken fil olmak isterdim, beceremedim. 15 yaşımdayken orkestra şefi olmak istiyordum. ama orkestra şefi olmak için nota okumayı bilmem gerektiğini öğrendim. o yüzden sanatçı olmakla yetindim" dedi. onu diyince ben de içimden "ben de büyüyünce sanatçı olucam" dedim ve geçenlerde de düşündüğüm ama kabullenemediğim büyüme konusunda kendimle yüzleştim. kendimi hala büyümüş hissedemiyorum. bi bu işime girdiğimde büyüyor muyum lan acaba diye sersemlemiştim, mal mal ne hissedeceğimi bilemeden yürüdüm. bi arabamla ilk tatile çıkışımda böyle hissettim. bi toki çekilişine katılırken hissettim. bunlar dışında hep dünyayı keşfeden, mızmızlanan, otururken öne doğru düşen, altı temizlenirken sabit durmayan çocuksu bebeksi bir ruhtayım ama yılgınım, neşem azalmış ama küsmüş değilim, yarım saat sonra falan unutmu��um. akşamları yanan sobanın sıcak olduğunu öğrenirken elim yanmış keyifsizliğindeyim.

bahsettiğim büyümek ise maks, hala keşfedecek çok şey var ama ben bisiklete binmenin büyüsüne kapılmışım zamanlarına kadar.

bir de, tahminimi birazdan yazıcam ama şimdilik niyeyse diye şerh düşerek yazıyorum, büyümeyi pahalı sahipliklerimle ve onların sorumluluklarıyla hissediyorum. tahminim, büyümek bana ait değil çünkü böyle şeyleri elde etmek için katlanmak ve sürdürmek zorunda olduğum şeyler hiç bana dair değil. arabamın kredi borcunu ödemek için bu sistemde çalışmak beni sürekli elinin sobada yanması tatsızlığına götürüyor. parmağını birilerine uzatıp uf uf dediğin can sıkıntısı.

kendim üzerine çok düşünüyorum. kendimi keşfetmeyi ve kendimi keşfederkenki kendimi izlemeyi seviyorum. neler yapıyorum, nasıl yapıyorum falan hep aklıma veya bir yerlere yazıyorum ve anlatıyorum. sonra onları düşünüp çok eğleniyorum. mesela bir keresinde ölüm tehdidi almıştım, bir keresinde de öldürülüyordum, şimdi anlatınca çok gülerek anlatıyorum. işte bu içinde olduğum sisteme de, kendimi keşfetme imkanlarımı azalttığı ve arabadır, evdir, kredi kartı limitine vergidir, katillerin ve dolandırıcıların içinde yaşamaktır, şekildir, şukuldur diye gözümü boyayıp dar bir hayatın içine hapsederek aslında dışarıya karşı daha savunmasız hale getirdiği için öfkeliyim.

kendimizi tanımak önemli arkadaşlar, siz de kendinizi tanıyın. mesela pt'min kendini tanıma sürecini bayılarak keşfediyordum. bütün kaslarının, eklemlerinin yerlerini biliyor. manyaklık olum. benim biyolojide öğrendiğim birkaç kemik ve 3 de kas yapısı ismi vardı, bir şeyler yaparken hep onların isimlerini içimden geçirirdim. şimdi önkol kemiğimle kaldırdım, üvengiz kemiğim sabit, konturel kemiğimi sola doğru indiriyorum falan gibi. bir de bir şeyler yiyip içerken organellerin şu an neler yaptığını içimden geçirirdim. yarım saate mitokontride yakılmak üzere hücre zarına gönderdiğim karbonhidrat moleküllerinin çözünmesi ağızda başladı falan diyordum. yani onun kadar anatomi bilsem üff kafayı yerdim. ağırlık kaldırırkenki titremeler sırasında centingoa kasları nomiaf emilimi yaparak gecrijın enzimi salgılıyor... ve işte kendi vücudunu ve sabrını ve özverisini çok keşfetmiş, hayal bile kurmuyor, sadece vücudunu düşünüyor. bazen onu izlerken "bence terminatör olum. amerika yapmış işte demek ki. ben de bir deneğim" diye düşünüyordum. mesela sürecimizin ikinci yarısından sonra utanınca yüzünün kızarması güncellemesi geldi.

ya ben metalurji malzeme mühendisliği mezunuyum, krom ve nikel atomlarının metalurjisini, ergitilirken atomların kafes yapılarının değişimlerini, alaşım olma süreçlerini falan öğrendikten sonra bile yemek yediğim kaşığa çok başka gözlerle bakmıştım. öyle sıradan bir şey gibi görünüyor ama ne süreçler ne süreçler...

yazının sonuna, bu yazıyı yazarken dinlediğim efsane şarkıları eklemek istedim:

[dason-jean]

Again this isn’t a jab at any of the bakers, I think they’re all amazing? But wrow they didn’t even try to hide the racist undertones this year were almost tangible. The way they elimated poc contestants when other white bakers had easily done far worse? Doesn’t sit right with me in the slightest. Not to mention how amazing Hermine had done for the entire bake off, and she got first in the technical the week she was elimated and Laura had easily done worse, especially when you rack up weeks like they claim they do when they judge. Reeks of foul play is all. Loriea, Mak, Sura and Hermine all deserved so much better.

[oaw]

Elim Mak, The Obstacle Destroyers, acrylic on canvas, 30″x22″, 2019

[cizade]

SOHBET........................

Kim­se­ye muh­taç ol­ma­mak için ça­lış­mak çok kıy­met­li­dir. Pey­gam­ber efen­di­miz, es­hâb-ı ki­râm­dan Mu­az haz­ret­le­ri ile mü­sa­fe­ha edin­ce bu­yur­du ki:

- Yâ Mu­az, el­le­rin na­sır­laş­mış.

- Evet yâ Re­sû­lal­lah! Kaz­ma elim­de top­rak­la meş­gûl olu­yor ve bu sâ­ye­de ço­luk ço­cu­ğu­mun na­fa­ka­sı­nı ka­za­nı­yo­rum.

Fahr-i kâ­i­nat efen­di­miz, Haz­re­t-i Mu­az’i öpüp bu­yur­du ki:

- Bu eli Ce­hen­nem yak­maz.

Yi­ne bir­gün bir genç, sa­bah er­ken­den işi­ne gi­di­yor­du. Es­hâb-ı ki­râm­dan bâzı­la­rı, bu­nu uy­gun gör­me­di­ler. Ora­da bu­lu­nan Pey­gam­ber efen­di­miz bu­yur­du ki:

“Öy­le söy­le­me­yi­niz! Eğer kim­se­ye muh­taç ol­ma­mak, ana ba­ba­sı­nı ve âi­le ef­ra­dı­nı muh­taç et­me­mek için işi­ne gi­di­yor­sa, her adı­mı ibâ­det­tir. Eğer ka­za­na­ca­ğı pa­ra ile övün­mek, keyf sür­mek ni­ye­tin­de ise, şey­tan­la be­ra­ber­dir.”

Gö­rül­dü­ğü gi­bi bir Müs­lü­ma­nın iyi ni­yet­le ça­lış­ma­sı ibâ­det­tir. Fa­kat kâ­fi­rin ve her ha­ra­mı iş­le­yen kim­se­nin ça­lış­ma­sı ibâ­det ol­maz. “Na­ma­za ne lü­zum var, ça­lış­mak da ibâ­det­tir.” de­mek çok yan­lış­tır. Böy­le söy­le­yen kâ­fir olur. Na­maz kı­lan, ha­ram­lar­dan ka­çan kim­se­nin iyi ni­yet­le ça­lış­ma­sı ibâ­det­tir.

Helâl lok­ma is­te­yen şu beş şe­ye dik­kat et­me­li­dir:

1- Rı­zık pe­şin­de ko­şar­ken Al­la­hü te­âlâ­nın farz kıl­dı­ğı ibâ­det­le­ri terk et­me­me­li­dir.

2- Ka­zanç için hiç kim­se­yi üz­me­me­li­dir.

3- Ça­lış­mak ile, ken­di­si­nin ve âi­le efr­âdı­nın if­fe­ti­ni ko­ru­ma­ya ni­yet et­me­li­dir.

4- Ça­lı­şır­ken ken­di­ni had­din­den faz­la yor­ma­ma­lı­dır.

5- Ça­lış­ma­yı rı­zık için bir se­bep bil­me­li­dir. Fa­kat rız­kı ça­lış­mak­tan de­ğil, Al­la­hü te­âlâ­dan bil­me­li­dir.

[winedownwithcoffee]

My Trash Thoughts- DWTS 25 Halloween Night

I just, I don’t, man fuck TPTB for that shady double elim without even telling the celebs. That’s some bullshit on a serious note. Whatever let’s get to it

Opening Thoughts: I expected more TBH. I liked it a lot, I just expected more. The dance was cute though. And I love the Time Warp. Then they split in teams and it was awkward AF. Everyone looks cute though.

Victoria & Val: God he looks gorgeous. This is a pretty crappy edit though. I like this dance. It is sweet. I think they kinda got shit on though. Going first, with a slow dance followed by all those amazing dances. I am betting it hurts her. She did very well in this dance. A ton of content in there for the most part. And gotta have that head kiss. She did not go to Erin. Scores were appropriate.

I love the pranks so much LOL

Jordan & Lindsay: I never watch his rehearsals. Ever. He annoys me. OHHHHH David!!!! I love David! He is a National Treasure. I love Linds so much. Okay so I liked this dance a lot. He does really well with the troupe guys (obviously) Why does he constantly grab her wrist? Is that a thing??? There were a couple weird ass hand things that seemed like they didn’t work but obviously I was the only one that caught them. They got to talk to Erin.

Nikki & Artem: Jesus he looks hotter than hell tonight! My God! They had such a good rehearsal package. She appreciates my man so much and I love that. I loved her top heavy and bottom heavy comment that he didn’t get. I love them and I am so fucking salty right now. HE IS SINGLEEEEEE. Okay so this dance. She always does the right moves she just never KILLS the dance moves. She did great on the stage then she got on the floor and she seemed to kind of make her moves smaller. They talked to Erin. Artem loves her to pieces. *SO SALTY*

Sharna and Keo did so cute. Loved the little bumper!

Vanessa & Maks: I loved Maks’ hair last night. I didn’t realize how close Maks came to falling last week! What a nerdy little opening I loved it!!! Her in the hallway with everyone I loved it. And this song. There was WAY too much fog, and she seemed to have funky steps at times too. But she performed it well. It just wasn’t good lol.  They didn’t get Erin.

Jenna biting Len was everything.

TO & Cheryl: I LOVED THEIR PACKAGE. He is totally changing and I love it. She has kicked his ass into a good and less arrogant person. This was cute and the beginning with Homey the Clown was cute. This song did not fit this style. Also, just like last night I am cracking TF up at him showing those fangs. Omg that is giving me life. I can’t. LMAO. Also why did he prance like a horse? Scores were right. No Erin. LMAO at Sasha scaring her.

Sasha’s pranks this season were everything!!! Nikki could break him LOL TO is just like naw man eff you. The bat is fantastic. Mark and TO were HILARIOUS.

Lindsey & Mark: Poor thing, you can see how much pain she is in! She was hurt last week and you couldn’t even tell. So she has been rehearsing all week in that pain. That blows, but eff TPTB for making us think it happened THIS week.  There was so much freaking content in this dance. It was amazing and she killed it even in all that pain. Mark taking a knee for her to sit on was EVERYTHING. He is so sweet.  No Erin. She isn’t gonna let her team down. Sweet!

The name game was adorable. OOOOH  Haylan!

Frankie & Wit: I freaking loved this dance so much. Package was cute, Wit is actually enjoying this season.  I just loved this concept so much. I don’t really have much else to say about it. I just really liked it. BUT I won’t vote for them. So whatever LOL. They got Erin. Scores about right.

Drew & Emma: UGH. Okay I just get frustrated. Good for them for making it seem like part of the routine to fall on their asses so they don’t get docked for it. But that annoys the shit out of me. I could tell it wasn’t part of the routine. Also thought their were some mishaps there. And that goofy ass boob twisting move was weird. But he did the dance well. Won’t vote for him either. They got Erin.

Can I tell you how shocked I am that Alfonso is back dancing. So very shocked I tell you. I would never expect him back in the ball room.

Team Monster Mash: This was a mess at times and fun at times. I got my hopes up wayyyyyy too high. Nikki and Artem were kind of a mess. Linds and Mark did okay and GOD he was creepy. Lindsay and Mark had the best costumes. TO didn’t do that bad. He stayed in time overall. Of course Jordan and Lindsay stayed in time. It was the longest dance EVERRRRRRRR it is still going. 14 hours later.

Team Phantom of the Ballroom: Frankie opening it was great!! This was a really cute dance. Kept it pretty simple. There were sync issues here too but apparently that didn’t matter to the judges. I thought the singers did really well. Frankie was definitely the standout. Victoria kinda faded into the woodwork. CAI is on crack again with that bullshit “best team dance ever” like GTFO you crackhead.

Rankings of the Dances Tonight (Best to Worst) Frankie Jordan Lindsey TO Victoria Drew Nikki Vanessa

[dwtspd]

DWTS 25 Week 3: Guilty Pleasures

Watching TV is really a pain in my current time zone. Plus school, plus work.

If you’re in Las Vegas, Paris or Edmonton, my heart is with you.

Cute intro. I like how each of the stars appeared.

Maks has a “personal issue” so Alan is dancing with Vanessa.

Drew and Emma - Argentine Tango Drew’s pleasure: Crime shows. I think having a character he already liked really helped Drew. This dance was really good! He was clean and strong, the lifts were well done, his butt was tucked in. 8-7-8 T23

Derek and Sharna - Cha cha Derek’s pleasure: Fresh Prince of Bel-Air. THe really great parts of this routine were the hip hop parts, but during the actual cha-cha steps, Derek had GROOVE! His execution was pretty good. His energy was amazing. Len makes a good statement about how having music you like positively impacts your performance. 7-7-7 T21

Victoria and Val - Quickstep Victoria’s pleasure: I didn’t really catch it...I think it’s called “Top Thumping” by Jumbowumbo???? Never heard of it. It’s not a terrible song, unlike what Val thinks. Victoria looks so cute in this outfit. They broke hold in the middle wonder if Len will point it out...he doesn’t, but nitpicks on their body contact. Despite needing supports and not having feeling in her legs, Victoria did pretty well and shined in the dance. 8-7-7 T22

Wisdom from Tom: “Don’t be an ass.”

So that’s where Tom’s robot skills come from! Miming! LOL @ the Mark Ballas haircut fund.

Vanessa and Alan - Jazz(?) Vanessa’s pleasure is having girls night, goofing off, maybe a trip to the bar. She looks great in that dress. But this is my main problem with jazz on this show - when they can’t stick to a specific style of jazz and end up having a routine that just looks like some shimmying around and music group dancing. Vanessa kept out well with the girls in the troupe. Vanessa did well, and it was quite fun to watch, but the choreo didn’t excite me. 7-8-8 T23 hmm I would dock one point off.

Nikki and Artem - Viennese Waltz Nikki’s pleasure: romance novels, like 50 Shades. OH DAMN THIS DANCE WAS GOOD. The bit in the elevator was a nice touch. As soon as they came out of the elevator, they went into the dance and Nikki did well. I like the choreography and the turns, and that ending was amazing. It was sexy but not too much, in a way that was tasteful and artistic. Len, 50 shades is about BDSM, there is a level of aggression in it. I thought they did a great job with the theme. John Cena is ready to take Nikki our for a hot dinner date. 7-7-7 T21 I would have given one or two 8s.

Frankie and Witney - Samba Frankie’s pleasure: BOYBANDS. FRANKIEEEEEEE. I LOVE YOU. OH MY GOD. HIS BOY BAND MOVES. JOEY FATONE. SASHA FARBER WITH THE SHADES. His footwork was great, he just needed the samba bounce and hip action, and this dance would have been perfect. He and Witney look nice in the light blue. 7-7-7 T21 Judging the samba itself, seems fair. But as a performance, this was hella entertaining. I LOVE Frankie but I’m scared he is going to be a shocking elimination.

Lindsey and Mark - Jive Lindsey’s pleasure: staying in pyjamas all day long. I can relate 100%. Lots of content, and Lindsey did every move fantastically. She kept on her toes despite wearing converses. Let’s be real, she told THE Mark Ballas to do a dance IN PYJAMAS. It was probably already on his bucketlist somewhere. We shouldn’t have expected anything less. 9-9-9 T27

Sasha and Gleb - Jazz Sasha’s pleasure: baking. This dance was cute but there wasn’t a lot of dancing, and whatever dancing there was looked like something you’d see people choreograph in middle school. Like those kind of mass dances they’d ask some random student council member to choreograph for the whole school to do at some random event. The song wasn’t as fast as hard as Gleb tried to make it sound, and the whole thing was very simple. So yeah Sasha did well, but she hardly had a challenge. 7-6-6 T19 It’s a fair score. Nothing on Sasha’s dancing, it’s on Gleb’s choreo for this one.

Nick and Peta - Jazz Nick’s pleasure: romcoms such as Love Actually. I’ve never actually seen that movie so I don’t know how the workout theme is relevant. Drew in the video package hahahaha. I admire Nick’s enthusiasm, but like Sasha’s dance, it looked student-choreographed, maybe for like a mass workout - do US peeps have aces day? Health Week? 7-7-7 T21

Terrell and Cheryl - Salsa Terrell’s pleasure: breakdancing. He’s not very good at the b-boy moves but his breaking and locking looks decent. His salsa was too tame. He knew the steps, but needs the hip action and some...flourish. I thought Cheryl did a good job mixing salsa sections with the hip hop. 7-7-7 T21 I would give one 6.

Jordan and Lindsay - Charleston Jordan’s pleasure: superhero comics, particularly the X-men. Yeah...that wasn’t charleston music. I think Lindsay did a good job dealing with that. Like the “bam!” and “pow!” graphics. Len is a spoilsport. I saw charleston content. And LBR stuff like charleston and lindy are pretty closely related. 9-7-9 T25 They are still in second, though, which is fair.

BTW, The Good Doctor and The Mayor are pretty good.

No elimination this week - because of the double elim last week? Idk.

Most Memorable Year is up next!

[lokersolo-blog]

#sinceritytoshare . . DIBUTUHKAN SEGERA  Elim offset Membuka lowongan untuk posisi : OPERATOR CETAK OFFSET  Persyaratan :  Pria / wanita maks 35thn  Pendidikan min SMP/ sederajat  Jujur dan niat bekerja  Memiliki pengalaman di bidang percetakan  TENAGA ADMINISTRASI PRODUKSI PERCETAKAN DAN SABLON  Persyaratan :  Pria / wanita maks 35thn  Pendidikan min SMP/ sederajat  Jujur dan niat bekerja  TENAGA HELPER / FINISHING / SERABUTAN PERCETAKAN DAN SABLON  Persyaratan :  Pria / wanita maks 35thn  Pendidikan min SMP/ sederajat  Jujur dan niat bekerja  Jam kerja 07.30-16.00 (Senin-Sabtu)  Alamat kantor di : Elim offset  Jl, Rinjani Utara 4 no 2, Mojosongo, Solo.  Lamaran harap di kirimkan ke alamat kantor Elim offset.  Atau email ke : hrd.elim.offset@gmail.com  . . . #lokersolo #lokerboyolali #lokersukoharjo #lokerkaranganyar #lokerklaten #lokersragen #lokerwonogiri #kabarsolo #lowongansoloraya #lowongansurakarta #infolokersolo #karanganyar#lokersoloraya #soloinfo #persissolo#pasoepati #sukoharjo #gaweansolo #boyolali#lokersurakarta #lokersolosederhana#lowkersolo #wonogiri #kotasolo #klaten#surakarta #sragen #lowongankerjasolo #sukoharjo https://www.instagram.com/p/B0Y75WAJn9Q/?igshid=a2m8gxfdptfy

[sostikkedi]

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin ‘Özel Onur Ödülü’ne layık görülen Yaşar Kemal, ödülü almaya gelemeyince aşağıdaki mektubu göndermiş. Bir cümlesi kafama kazılı. Dönüp duruyor bu günlerde. " İnsanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır." Baştan okumak istedim. Yıllar önce yazılmış bu mektupla umudumu tekrar yeşertmek istedim. Size de kıvılcım olur umarım. ''Beni bu ödülle onurlandırdığınız için teşekkür ederim. Bugün sizinle birlikte olamadığım için üzülüyorum. Yine de, fırsat buldukça birçok yerde söylediğim, yazdığım düşüncelerle karşınızdayım. 1952 yılının son günlerinde Aşık Veysel’i görmeye gitmiştim, köyüne. Tam dönecekken büyük bir deprem haberi geldi, 3 Ocak 1952, Erzurum, Hasankale yerle bir olmuş. Yakında olduğum için ilk giden gazeteci ben oldum. Çok büyük acılar yaşanıyordu. Depremden sağ çıkanlar eksi 30 derecede incecik çadırlarda yaşam savaşı verirken çoğu ‘keşke ölseydik, bu halimizden daha iyi olurdu’ diyordu. Taş kesilmiş insanlar, donmuş toprak, gömülemeyen ölüler ve bilen bilir anlatılmaz bir koku… Sakıp Hatunoğlu adında bir arkadaşla birlikte dolaşıyorduk. Bir donmuş bebek gördük, yaşıyor gibiydi. Ben röportajları aktarıyorum telefonla, gazete filan gördüğümüz yok. Günler sonra elimize gazete geçti, benim röportajda o bebeği anlatmışım. Okurken önce arkadaşım ağlamaya başladı, sonra ben… O gün bir kez daha anladım sözün gücünü. Basının gücü sözün gücüdür. Onun için de basın her zaman büyük baskı altında kalmıştır. Ya­zar­la­rı, ga­ze­te­ci­le­ri, ga­ze­te­le­ri sa­tın al­ma o ba­tan Os­man­lı­dan kal­ma bir ge­le­nek­tir. Da­ha da yo­ğun­la­şa­rak sü­rü­yor. ... Ga­ze­te ha­ber ve­rir. Ga­ze­te öğ­re­tir. Ga­ze­te oku­yu­cu­nun nab­zı­na gö­re şer­bet ver­mez. Ga­ze­te oku­yu­cu­la­rı­nı kış­kırt­maz. Kol gi­bi harf­ler­le man­şet­ler ve­re­rek, bir spor kar­şı­laş­ma­sı­nı en bü­yük ulu­sal olay du­ru­mu­na so­k­maz. Kürt so­ru­nu gi­bi bü­yük ulu­sal so­run­lar­la oy­na­maz. Doğa kırımı gibi ül­ke­nin ge­le­ce­ğiy­le il­gi­li ko­nu­lar­da ger­çek­le­ri sap­tı­r­maz. Basın zanaat değil sanattır, yaratıcılıktır, dirençtir. Basın hiç bir çıkarın yanında olmamalıdır, kendi çıkarı olsa bile. İşte basının özgür olması budur. ... Dü­şün­cey­le uğ­raş­mak, dü­şün­ce­ye önem ver­mek bas­kı­cı dü­zen­ler­de her in­sa­nın ba­şı­nı be­la­ya so­ku­yor­. Bu­gü­ne ka­dar ba­sın şöy­le bir do­ya­sı­ya öz­gür­lük yü­zü gö­re­me­di. Hep bas­kı, hep bas­kı, hep sa­tın al­ma... İşte bugünlere geldik. Ha­ni es­ki­den bir güç var­dı, ona ile­ri­ci güç di­yor­duk ya hepimiz ka­ran­lık bir du­va­rın önü­ne gel­dik ba­şı­mı­zı son hız­la vur­mak üzereyiz. Yargı mekanizması adalet yerine öfke ve korku kaynağı olursa işte bir ülke böyle olur. ... Di­yo­rum ki, kor­kul­ma­sın, bu­gün­kü, bu ge­lip ge­çi­ci du­ru­ma ba­kıp umut­suz­lu­ğa düş­me­nin bir ge­re­ği yok... Bugün hapishanelerde, mahkeme kapılarında veya mahkeme kapılarına gitmeyi beklerken mesleğinin ve insanlık onurunun hakkını verenler var. Onlar ve onların hakları için omuz omuza yürüyen, sesini yükseltenler in­san­lı­ğı­mı­zın da­ha bit­me­di­ği­ni, vur­dum­duy­maz­lı­ğı­mı­zın bi­zi öl­dü­rü­cü ha­le ge­tir­me­di­ği­ni ka­nıt­lı­yorlar. İnsanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır. Demokrasiyi yaratmak insanlığın büyük gücü olmuştur. Çok söyledim, tekrar söylüyorum. Ya demokrasi ya hiç… Ve Türkiye ‘hiç’e layık değildir. Selam olsun düşünce özgürlüğü ve insan hakları için direnen meslektaşlarıma. Selam olsun, kor­ku­nun üs­tü­ne yü­rü­yen­le­re. Selam olsun in­san­lık top­tan tü­ken­me­dik­çe umu­du­n da tü­ken­me­ye­ce­ği­ni gös­terenlere. İn­san so­yu için­de en gü­zel­le­ri, en kut­sa­na­cak olan­la­rı on­lar­dır.''

[memecucker]

Check out this article which is basically what I've been trying to say about "tryhard ally" mentality but not in meme form "What Ned Resnikoff demon­strates is that white guilt has a dark side, which I pro­pose label­ing “white purity.” It is a kind of ide­ol­ogy of racial hygiene which embraces mul­ti­cul­tur­al­ism and diver­sity, but attempts to elim­i­nate unde­sir­able ele­ments from the white iden­tity itself. From the per­spec­tive of white purity, there are good whites. They have col­lege degrees, lis­ten to NPR, and have many POC friends. But unfor­tu­nately there also are bad whites. They’re bad because they prob­a­bly voted for Don­ald Trump. But it gets worse. They lis­ten to coun­try music and eat fac­tory farmed meat. They are offen­sively over­weight, and go to church instead of yoga on Sun­days. Most dis­gust­ing of all, they work in dirty man­ual labor jobs and have a petty fix­a­tion on mak­ing more money, unaware that at Har­vard an Eng­lish major of color is being forced to endure the trauma of read­ing Huck­le­berry Finn."

[bilimveyasam2018]

Bu hizmeti almak İnternet uzerinden..

Dijitalleşen dünyada bireysel veya kurumsal olarak bizimde sosyal medyaya olan ilgimiz her geçen gün daha fazla artıyor. Gün içerisinde işimizden arda kalan zamanda ya da işimizi yaparken elimize aldığımız telefonla yaptığımız önceliğimiz sosyal medya da olup bitenleri takip etmek. Sosyal medya denildiği zaman ise ilk akla gelen instagram oluyor. Çünkü instagram sayesinde gündemde ne olup bitiyorsa yakından takip edebiliyoruz. Bazen bir eğlence bazen de bir haber alma aracı olarak kullanmış olduğumuz instagram takipçi satın alma konusunda da bize farklılık sunuyor. Yani insanlar ne kadar çok takipçisi olursa beğeni sayısının da o kadar fazla olabileceğinin farkındalar. Sosyal medyayı aktif olarak kullanmamız ve intagram beğeni satın alarak paylaşımlarımızın üst sırada yer alması bizim için çok önemli. Çünkü ilk sırada olduğumuzda bunun bize takipçi kazandıracağının da farkındayız.

Takipçi satın almak sosyal medya da bir hedefi olanın başvurduğu ilk yöntemlerin başında geliyor. Paylaşım yaparak takipçi kazanamayacağını bilen kişiler işin hilesine başvurarak aynı gün içerisinde onbinlerce takipçiye ulaşabiliyor. Elbette ki bu takipçilerin tamamının organik insanlar yani gerçek takipçi olması söz konusu değil.  Burada da işe farklı bir boyut dahil oluyor o da güvenebileceğiniz sitelerden bu hizmeti almak. İnternet üzerinden bu hizmeti veren sayısız site var ve pek çoğu da organik takipçi kazandırmıyor. Sizin hedefiniz büyük ve hedefinizden sapmadan yolunuza devam etmek istiyorsanız o zaman doğru siteyi bulmanız gerekiyor.

Referans : https://uygunpaket.com/

[comicsbeat]

Kibbles 'n' Bits 1/7/2019: What Kevin Feige said about Aquaman will not shock you!

Kibbles 'n' Bits 1/7/2019: Kevin Fiege shows his manners at the Golden Globes and the tweet that launched a thousand ships

§ Back in the saddle!

§ I went to see the Delacroix show at the Metropolitan Museum of Art just before it closed (thanks to Elim Mak for goading me to do it!) and whoa…seeing all that stunning art in person in one place was mind boggling, breath taking…you supply the adjectives. Eugene Delacroix is one of the great painters of France, and considered one of the last of the “Old Masters” (whatever…

[i-am-very-very-tired]

As­pir­ing young T&T mod­el Gabriel­la Bernard’s 20-minute short film “Black Hair” will be re­leased at the T&T Film Fes­ti­val to­day at Movie Towne and it’s based on how she be­came a vic­tim of “hair sham­ing” dur­ing the lat­est edi­tion of the Caribbean Next Top Mod­el com­pe­ti­tion. The com­pe­ti­tion, which com­plet­ed its fourth sea­son this year, was host­ed by for­mer Miss Uni­verse Wendy Fitzwilliam, who is al­so the ex­ec­u­tive pro­duc­er. Al­though the show was shot since last year and aired in Feb­ru­ary this year, Bernard now wants an apol­o­gy from Fitzwilliam for be­ing co­erced to chem­i­cal­ly straight­en her hair or face elim­i­na­tion from the com­pe­ti­tion and for be­ing called un­pro­fes­sion­al for de­fend­ing her right to keep her hair nat­ur­al dur­ing the episode in ques­tion. In a clip of the episode in which she faced the sit­u­a­tion, which was re­leased on so­cial me­dia, a vis­i­bly up­set Bernard, who was in a sa­lon, was heard say­ing she did not want her hair chem­i­cal­ly straight­ened and al­so giv­ing rea­sons why. One of those rea­sons, Bernard said, was that she want­ed to em­brace the “nat­ur­al beau­ty and em­pow­er­ment of black peo­ple.” “You need to un­der­stand that my hair is my iden­ti­ty…peo­ple seek me out just be��cause of my hair,” she told the hair­dress­er. In the clip, af­ter Bernard agrees to even­tu­al­ly chem­i­cal­ly treat her hair, Fitzwilliam is heard say­ing: “Dar­ling…what was all of that in my sa­lon? I need you to ex­plain to me why you were so un­be­liev­ably naughty and un­pro­fes­sion­al?” Bernard al­so took to bored­pan­da.com to ex­plain her ex­pe­ri­ence in the episode. She ex­plained that “black peo­ple” have been con­di­tioned “for so long to be­lieve that our at­trib­ut­es as black peo­ple should be hid­den or ashamed of. Why must we con­tin­ue to con­form to make oth­ers com­fort­able? If one wish­es to wear her hair straight­ened she should, if she wish­es to wear her hair nat­ur­al she should al­so.” She de­scribed Fitzwilliam’s at­ti­tude to­wards her as a “pas­sive, ag­gres­sive and scold­ing.” Bernard al­so took to her Face­book page where she called on Fitzwilliam to apol­o­gise to her pub­licly. "This is lu­di­crous as far as I can see. I do love Wendy and am proud of her ac­com­plish­ments on be­half of our coun­try, at the same time I’m so ap­palled at this at­ti­tude and scold­ing to­wards a gor­geous young woman with a head of healthy beau­ti­ful hair,” she added. Asked why she en­dured the treat­ment and stayed in the com­pe­ti­tion, where she fin­ished third, Bernard said, “When I weighed the pros and cons, I de­cid­ed to stay. Yes, yes, yes a mil­lion times I should have left, but look­ing back I told my­self I had come so far, left my job, looked up to Wendy, want­ed to be an in­ter­na­tion­al mod­el all my life, I was so close…Did I come all this way to give up now?” She added: “I would al­ways look back and won­der “what if.” So I de­cid­ed to jump, hop­ing to win, but I came in third place. You can imag­ine how dis­ap­point­ing it was mak­ing such huge sac­ri­fices, all for noth­ing.” In the clip, af­ter even­tu­al­ly al­low­ing her hair to be re­laxed, Bernard blurt­ed out “Wow…I look like Wendy!” How­ev­er, Bernard ad­mit­ted that it was all an act. “I de­cid­ed to fake it. No, I re­al­ly didn’t think I looked like Wendy, but it was a good line to say. No, I didn’t love the hair ... I took all my at­ti­tude and swal­lowed it. I wasn’t me. I wasn’t tru­ly me, and I cried about it every sin­gle night un­til I got it chopped off two months lat­er.” Bernard said she is now all about want­i­ng to help em­pow­er oth­er peo­ple like her to stand up for them­selves and be true and au­then­tic to their iden­ti­ty. Bernard’s doc­u­men­tary was se­lect­ed to screen at the 2018 Trinidad & To­ba­go Film Fes­ti­val (Sep 21-25) and the 2018 Bal­ti­more In­ter­na­tion­al Black Film Fes­ti­val (Oct 2-8). Ac­cord­ing to Bernard, “It will help to spread my mes­sage and in­spire oth­ers as I talk open­ly about re­cov­er­ing from this cheap re­al­i­ty show stunt, racial episodes in my past, and be­ing un­apolo��get­i­cal­ly black in a so­ci­ety that has Eu­ro­cen­tric stan­dards and ex­pec­ta­tions.” Ques­tions sent to Fitzwilliam for com­ment yes­ter­day went unan­swered.

[dwtspd]

Dancing with the Stars S24 Week 2 recap

Who will suffer the week 2 curse of suddenly having only 1 week of training? Who will be the first to go home? Typical week 2 questions.

Not much of an opening number, so they compensated with streamers.

Nancy and Artem - Chacha First rehearsal breakdown of the season...sort of...Nancy just isn’t used to getting compliments. She had some missteps in the beginning, and she was a bit dainty for a party dance like the cha cha. It was a decent dance though. Also, first mic malfunction of the season. 7-7-7-7 T28

Erika and Gleb - Foxtrot Is that Erika’s matte lambhorgini? I thought the balance between sensual and foxtrot was nicely achieved. Good choreography from Gleb. Erika hit some nice lines, but she also looked a bit stiff some times. The ending was a bit underwhelming choreo-wise. Handcuff was a funny touch. 7-7-7-7 T28 Len brings his “sevehhhn!” and Julianne and Bruno do their best to copy.

Aaaand congrats Gleb, his wife is expecting a baby girl! In true DWTS fashion, they gift him a sparkly pink baby romper.

Also can I say Erika looks quite nice in light pink and nude lipstick.

LOL at Chris sliding up to Heather when she had to stand on camera alone! That was cute.

Charo and Keo - Paso Doble Charo knows flamenco steps and has spanish heritage, so  she was really excited to do the paso. I felt like she was getting swallowed by her fluffy skirt which didn’t give us a good view of her movements. It was very dramatic, I’ll give her that. What was that about Bruno’s accent? 6-6-7-6 T25 I think Julianne’s 7 is a bit high.

Nick and Peta - Foxtrot Peta’s dress has such a lovely colour that didn’t look as nice under the deep yellow lighting. I can see Nick trying, but he was a bit flat footed and during the faster parts he looked quite lost. I don’t think the song was good for a foxtrot, plus Peta did pack a lot content in there, so he could have been overwhelmed. Peta is kinda optimistic in suggesting a couple made on The Bachelor would survive long enough to have a kid but ehh ok. 7-5-7-6 T25

Heather and Alan Bersten - Jive So Alan is our de facto replacement for male pros who get injured in week 2. Maks looked like he pulled something, though they never specified what his injury was. I wanted to scream at him through the computer screen and tell him “SIT DOWN GODDAMMIT YOU’RE JUST GIVING YOURSELF MORE PAIN”. That was a good jive. Yes the hip hop part in the middle wasn’t necessary but I feel like it got added in so heather didn’t have to learn to dance with Alan that much. Len overreacted a little. Heather’s foot looked floppy in one of the kicks but I think it’s her boot preventing her from pointing fully. Bruno and CAI give contrasting comments and Heather seems a bit confused. 8-6-8-8 T30

Bonner and Sharna - Viennese Waltz Yes I know they have good chemistry, you didn’t need that invasive opening camera angle to tell me that. Bonner was good in this dance - his movements were very smooth and he had a good frame. The dance somehow felt very short though. Nothing outstanding, but it’s a marked improvement from last week. Apparently to Bonner the VWaltz is similar to the Texas two-step which is popular in his hometown, and he throws a shout-out to his uncle. 8-6-8-7 T29

Damn, Bonner has a really nice dreamy voice.

Simone and Sasha - Cha cha I’m pretty sure Sasha can hold a handstand but he’s being funny. “You strut better than me” hahaha. Simone hasn’t had much experience being sexy but she came out and had fun. She throws her arms a bit far back sometimes - common gymnast thing. 7-7-7-8 T29 Not as good at last week, but I’m still rooting for this couple.

Chris and Witney - Jazz when I saw Chris in the newsboy cap (which suits him btw) I thought this would be an old-timey diner kind of jazz. Instead we got some BTS-of-an-old-overbudgeted-movie-set...which was pretty fun too. 6-5-6-5 T22

Normani and Val - Chacha yo, flying between Asia and America is crazy, and going into Pacific time zone is the worst. I’ve done it before. Hope Normani takes a good long nap right now. I kinda hate that stage where the live viewers can crowd around because their hands block the dancer’s legs. For the first half I saw mostly just Normani and Val’s torsos. Keeping the dance within a small area was a good move given their schedule this week. Whatever cha cha I saw was also really good. 8-8-8-8 T32

Rashad and Emma - Viennese Waltz Rashad continues to impress with his capability. The music ended kinda abruptly, and I felt like sometimes their movements was a tad small and not as sweeping as a VWaltz would be. It wasn’t THAT steamy Bruno - have you forgotten the shower dance??? Great that Rashad could come out and be vulnerable like that. 8-8-8-8 T32

Mr T and Kym - Paso doble Of course we need to have a paso to Eye of the Tiger from someone who was on Rocky III. Also, nearly a year ago we had an octacage built on the dance floor, now we have a boxing ring, and both dances were pasos about fighting. I feel like Mr T was thinking a bit too hard, some of his moves looked a bit hesitant. Good improvement timing wise. This man is so humble. 6-5-6-5 T22

David and Lindsay - Cha cha I wish this dance was jazz instead of cha cha so they could go all-out with the jazz funk and hip hop. BUST A MOVE!!! LMAO at David in the funky tights and bright yellow tank top. The Gramps looked awkward doing some of the steps and his legs were turned in. Yay Apolianne throwback! Can’t believe it’s been ten years. Also these last few dances felt really really short 7-6-7-7 T27

And now for the first elimination. ...and we are down to Charo and Chris. Going home is...Chris. Aw man, first elim always sucks. Poor Chris didn’t even have a lot of time to talk because they were pressed for time.

Next week is “Vegas Night”??? I think? What does that mean?...

That’s another week. If you have anything you wanna say, my inbox is always open!