#Aklından bile geçirme
Explore tagged Tumblr posts
Note
iyi geceler peri. seni özlemis kaldırımlar ve market rafları. öyle söylediler. benden önce sen gelirsin umarım. ben gelirsem kaldırımlar ve market rafları göremez seni üzülürler:)
Sana da iyi geveler Kaan adjaldkaldlwdw
3 notes
·
View notes
Text
*Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere*
*Önce Rabbini razı et:*
Vaktin kıymetini bil! Her şey geçer, ömür de geçer, bütün tartışmalar son bulur. Bütün koltuklar terk edilir. Bütün unvanlar, makamlar geride kalır. Ne yaparsan yap, kimseyi razı edemezsin, muhakkak bir eksiğin bulunur. Sen Allah’ı razı etmeye bak! Gerisi boş, gerisi gelir geçer…
*Her dakikanın hakkını ver:*
Hayatını düzene koy! Artık plan yapmayı bırak. Ömrünü uygulanmamış planlar çöplüğüne çevirme. En iyi planını seç ve onu mükemmelce uygulamanın peşinde ol. Dün geçti. Yarının da geleceği belli değil. İslam’ı yaşayacaksan şimdi yaşamaya bak. Neyi düzelteceksen şimdi düzelt. Hangi şerden vazgeçeceksen şimdi geç. Hangi hayrı işleyeceksen şimdi işle…
*Hayatı Allah’ın çizdiği sınırlarla yaşa:*
Ne kadar yoğun olursan ol, asla namazlarını gevşetme! Hangi makamda bulunursan bulun, asla İslami hassasiyetlerini protokol kurallarına kurban etme! Ne kadar kazanırsan kazan asla kursağından kul hakkı ve haram lokma geçirme! Hangi koltukta oturursan otur, asla haram olan bir işe imza atma! Hangi güce sahip olursan ol, asla zulmetme!
*Sürekli hayır ve salih amel peşinde ol:*
Her daim gayretli ol! Çünkü Allah, kendi yolunda gayret edenlere kendi yollarını gösterir. Bildiklerinle amel et, çünkü Allah bildikleriyle amel edenlere bilmediklerini de öğretir. Allah’ın dinine yardım et, çünkü Allah kendi dinine yardım edenleri yardımsız bırakmaz. Her zaman hakkın rızasını gözet, çünkü kim hakkın rızasını gözetirse hak da onu gözetir…
*Bir duruş ve şahsiyet sahibi ol:*
Şahsiyetini koru! En büyük unvanın Müslüman şahsiyetin olsun ki, tüm unvanların elinden alındığında ortada kalmayasın. Makamların değer kattığı adam olma ki, makamlar gidince değersiz kalmayasın. Koltuk arayan adam değil, koltukların aradığı adam ol ki, her zaman aranan adam olasın…
*Seni çürüten düşmanlarını tanı:*
4 büyük düşmandan sakın! Tembellik, korkaklık, gevşeklik ve gaflet. Tembeller üretemezler, zamanla statükocu ve muhafazakâr olurlar. Korkaklar inisiyatif alamazlar ve hep başkalarının gölgesinde yaşarlar. Gevşekler duruş sahibi olamazlar ve renkten renge girerler. Gafiller planlı ve programlı olamazlar ömürleri boşuna geçip gider…
*Önce nefsine karşı zafer kazan:*
Zafer arıyorsan, bil ki; sabah namazını cemaatle kılmak zaferdir. Gözünü haramdan, dilini gıybetten korumak zaferdir. Günlük Kur’an’la buluşmak, Allah’ı zikretmek zaferdir. Günahlar için tevbe edebilmek zaferdir. Değerlerinden taviz vermemek zaferdir. Unutma! Bireysel zaferleri kazanmadan toplumsal zaferlere ulaşılamaz...
*Ölçüyü koru:*
Ne okursan oku ancak önce Kur’an ve sünneti oku. Yoksa okuduklarını eleyecek bir süzgecin olmaz. Hakkı ve adaleti savunacaksan önce Kur’an ve sünneti öğren, çünkü hakkın da adaletin de ölçüsü Kur’an ve sünnettir. Ölçüyü kaybedersen yerini nefis, taklit ve başkalarına şirin görünme isteği alır. Böyle bir mücadeleden de hak ve adalet değil ancak zulüm doğar…
*Kendi gündemine sahip ol:*
Emperyalizmin ruhunu ve zihnini işgal etmesine izin verme! Dizilerin ve internetin karşısında erime! Planlı, programlı ve disiplinli ol! Bir dakikanı bile boşa harcama! Yaz, oku, düşün, araştır, konuş, sürekli hayrın peşinde ol! Kendi gündemini kendin belirle! Hak ve batıl mücadelesinde öncelikli gündemini asla kaybetme! Asıl amaçtan asla sapma! Araçları amaç haline getirme! Asıl hedefinin İslam’ı yaşamak, İslam’ı anlatmak ve İslam’ı hâkim kılmak olduğunu asla unutma!
Sakın aklından çıkarma! İslam savunulan bir ideoloji değil yaşanılan bir dindir…
7 notes
·
View notes
Text
Lastiklerden biri patladığında ve hızı 120 km/saat'in üzerinde olduğunda arabayı durdurmanın ipuçları:
1. İlk tavsiye:
Bir lastik patladığında mümkün olduğunca sakin olmaya çalışın ve direksiyonu iki elinizle sıkıca tutun.
2. İkinci tavsiye:
Ve en önemlisi ayağını frenden çek, aklından bile geçirme.
3. Üç numaralı ipucu:
Yolunda kal ve başka şeritlere gitmemeye çalış.
4. Dördüncü ipucu:
Aracınızın manuel vites kutusu varsa kademeli olarak alt takıma geçin ama sadece aracın tamamen sizin kontrolünüzde olduğundan emin olduğunuzda.
Aracınızın otomatik vites kutusu varsa, sürüş hızında (D) kalın, hareket etmeyin.
5.El frenini kullanma.
6.Hız saatte 80 km'ye düştüğünde araba durana kadar frene nazikçe basabilirsiniz.
Haberi yayın! Bir sürü hayat kurtarabilirsin!
18 notes
·
View notes
Text
you were no help at all
_____________________♡____________________
Juliet masadaki defterlerini toplarken, çocuklara baktı. Onu izlediklerini gördü.
"Pekala, yaklaşık yarım saattir bana öyle baktığınız için taciz davası açabilirim, değil mi Sammy?” Juliet alayla konuşup hukuk fakültesini yarıda bırakmış Sam'e döndü.
Dean'in çenesi kasıldı.
“Bizi nasıl buldun?”
"Sana zaten söyledim, Bobby söyledi.” Juliet, gözlerini devirdi.
"Bobby sadece bu şehirde olduğumuzu biliyor. Telefonlar motelde, izlenilmeyecek durumda. Sen bizi uçsuz bir ormanda, o karanlıkta nasıl buldun?” Dean bıçağını çıkarttı ve ayağa kalktı. Sam'de ayağa kalktı.
Juliet kaşlarını çattı.
"Bir şekil değiştiren veya şeytan değilim, o lanet bıçağı indirir misin?"
Dean başını yana yatırdı. “Nasıl buldun?”
Sam destekledi.
"Audria kim? Neden telefonda onunla fısıltılı şekilde konuşuyorsun, huh?”
Juliet boğazını temizledi.
"Arkadaşım. Audria benim arkadaşım.”
_____________________♡_____________________
Juliet telefonunun çalmasıyla arayan kişiye baktı. Hızla bir küfür etti ve telefonunu kıstı. Winchesterlara'a döndü.
"Ben şu aşağıdaki marketten bir şeyler alıp geleceğim.” Yalan söylerken sertçe yutkundu.
Dean gözlerini kısarak ona baktı.
"Pekala.”
Juliet hızla motel odasından çıktı ve telefonunu açtı.
“Beni her dakika aramamanı söyledim. Yardımın için teşekkürler ama bir süre uzak durmalıyız.”
Kısa bir sessizlik oldu.
"Evet, sana o griffin tüyünü bulacağım.” Juliet mırıldandı ve telefonunu kapattı.
Markete gidip yalanını desteklemek için bir kaç atıştırmalık aldı ve geri, motele döndü.
_____________________♡_____________________
"Ne yardımı?” Dean sorusunu tekrarladı ve devam etti.
"Onu buraya çağır.”
Juliet kaşlarını çattı.
“Hayır yapmayacağım.”
"Neden?” Sam sorusunu sorarken silahını doldurdu.
Juliet ceketinin altındaki hançere uzandı.
"Aklından bile geçirme.” Sam silahın namlusunu ona yöneltti.
"Ne o, Sammy? Beni vuracak mısın yoksa?”
“Gerekirse. Hançeri bana at.” Dean konuştu.
Juliet gözlerini devirdi ve hançeri yere koyarak ayağıyla ona uzattı.
"Bunca zaman neredeydin, Juliet?”
_____________________♡_____________________
Dean, Juliet'i motel odasındaki sandalyeye bağlamıştı ve Bobby'i çağırmışlardı.
Juliet derin bir nefes verdi.
“Pekala, baştan başlayalım. Benim adım Juliet.” Alayla konuştu.
Dean gözlerini devirdi.
“Juliet, lütfen. ” Mırıldandı.
Juliet boğazını temizledi.
"Ne söylememi istiyorsun?”
"Audria'nın bir cadı olduğunu biliyor muydun?” Dean, Telefonda Bobby'e her şeyi anlatmıştı ve Bobby tüm bilgileri Dean ve Sam'e göndermişti.
"Evet, biliyordum.” Bağlı şekilde omuz silkti.
“Cadılara ne yaptığımızıda biliyorsun. ”
"O öyle biri değil.”
"O zaman aydınlat beni.”
_____________________♡_____________________
"Teşekkürler Bobby, burayı temizledim. ” Juliet Bobby'nin telefonuna bir sesli mesaj gönderdi.
Gittiği üniversitenin yakınlarında bir vampir yuvası olduğunu Bobby'den öğrendi. Kasabayı temizledi.
Ters kontak yaptığı çalıntı arabasına atladı ve gelen mesajları kontrol etmeye başladı.
"Cadılar bayramı partisine gelmelisin! Yatağına çok güzel bir elbise bıraktım!” Arkadaşı Carol'dan gelen sesli mesajı gülümseyerek dinledi. Arabanın torpidosundan aldığı ıslak mendille yüzündeki vampir kanını temizledi ve arabayı çalıştırdı.
Boş yolda giderken diğer mesajlara baktı.
"Seni orada görecek miyim?”
-P.
Juliet gülümsedi. Çok yorgundu. Sabah kesinlikle gitmeyeceğini ve o lanet elbiseyi giymeyeceğini söyler dururdu.
Şimdi fikrini değiştirdi.
_____________________♡_____________________
Juliet kulaklarını çınlatan müziğe yüzünü buruşturdu. İğrenç bir müzik anlayışı hakimdi.
Oda arkadaşının yatak odasına bıraktığı ve giydiği kıyafetin kollarını düzeltti. Cesur filminden Merida.
Çevresine baktı. Kaptan Amerika. Hermione Granger, Gollum, Rose Dawson, Romeo...
Bir dakika o öpüşen çift Hulk ve Şirine mi? Juliet yüzünü buruşturdu ve arkasındaki bara yöneldi.
O sırada arkasından birinin ismini seslendiğini duydu. ”Hey.”
"Oh, hey.” Gülümsedi.
“Gelmeyeceğini sanıyordum.”
"Fikrimi değiştirdim.”
"Gelmene sevindim.”
"Bende öyle.”
_____________________♡_____________________
"Kimdi o çocuk?” Dean oturmak için bir sandalye çekerken konuştu.
“Nişanlım.”
Sam şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.
"Sen...?”
Juliet hüzünle gülümsedi.
"Evet, elmalı turta hayatı. Denedim.” Bu sözleri söylerken Dean'e baktı. Dean yutkundu ve göz teması kuramadı.
“Sonra ne oldu? Adı neydi?” Sam merakla sordu.
Dean ayağa kalktı. ”Arabadan bir şeyler alıp geleceğim.”
Juliet devam etti.
“İsmi Pietro'ydu.” (his name was Pietro.)
_____________________♡_____________________
Juliet müzik, alkol ve uyuşturucudan bıkarak parti alanının arka kapısından çıktı. Dışarıda yağmur yağıyordu. Klasik bir cadılar bayramı. Merida'nın bu kıyafet içinde neden bu kadar daralmış hissettiğini ve zorlandığını anladı. Basit empati. Gözlerini kapattı ve duvara yaslandı. Pietro'ya hemen geleceğini söylemişti. Biraz önce paylaştıkları öpücükten hafifçe kıkırdadı.
Daha sonra bir çığlık sesi duyuldu.
Juliet hızla ve sertçe gözlerini açtı. Eteğinin altında bantlanmış şekilde olan bıçağına uzandı ve duvarın arkasından hızla çığlığa doğru yöneldi.
Yerde kanlar içinde kalmış siyahi bir erkek cesedi buldu. Yenilmiş gibiydi. Kokusu çok ağırdı fakst tazeydi. Juliet yüzünü buruşturdu ve Ona bakan katile baktı. Bir dakika, o? Bu imkansız. Juliet hızla bıçağını savurdu. Katil onu yere itti. Juliet'in muhteşem eteği çamurla kaplandı. Carol çok kızacaktı. Juliet yerdeyken ayağıyla katilin burnuna tekme attı ve hızla ayağa kalktı bıçağın kabzasıyla katilin kafasına vurdu. Bu onu sersemletti ve onu bıçakladı.
“Jeffrey Dahmer'ı öldürdüm.” Mırıldandı.
"Teşekkürler.”
Juliet hızla arkasını döndü. Elindeki bıçağın tutuşunu tekrardan sıkılaştırdı.
Kanayan kolunu tutan bir kız gördü.
“Sen iyi misin?” Juliet şüpheyle yaklaştı.
"İyiyim, Juliet.” ismini ona söylememişti. O kız onu nerden tanıyordu.
_____________________♡_____________________
"Audria ile böyle tanıştık.” Juliet mırıldandı ve kapıdan giren Dean'e baktı.
Sam sordu. “Ama sen ona borcun olduğunu söyledin? Sen onu kurtarmışssın.”
"Sizin yerinizi bulmamıza yardım etti. Biliyorsun. Cadılık büyüleri.” Sam kaşlarını çattı. Onun devam etmesini bekledi.
Juliet devam etti.
"Avlanmaya devam ettim. Çok değil. Bobby paslanmamı istemedi ve bana bir kaç küçük iş verdi. Yaşadığım şehri korudum. Basit işler. ” mırıldandı.
"Tıp fakültesi nasıl gitti?”
"Bitirmedim. Bıraktım.” Juliet mırıldandı.
Sam kaşlarını çattı. “Ama biz yaklaşık 8 yıldır görüşmüyoruz.”
“Evet, farkındayım. Son senede bıraktım.”
“Neden?”
Juliet iç çekti ve hikayesine devam etti.
"Avlanmaya devam ettim. Dediğim gibi bazen Audria ile yardımlaşırdık. Annesi bir cadı. Fakat iyi taraf. Ailesine karşı çıkmış. Kocası bir insanmış. İlk tanıştığımızda Audria'nın büyük annesi Audria'yı istediği için bir çeşit büyü yapmış. Bazı seri katilleri tekrardan canlandırmış. Audria'nın ve annesinin eve geri gelmesi için.” Juliet her şeyi açıklarken boğazı gıdıklandı. Ve kısa bir öksürük krizine girdi.
Dean yanında getirdiği su şişesini Juliet'in dudaklarına tutarak ona yardımcı oldu. Hikayesini bitirene kadar onun düğümlerini açmadı.
"Audria, hayatta kalmak için bir kaç büyü öğrenmiş, koruma büyüleri gibi. Annesi ile şehre gelen avcılara yardım ettiğini söyledi. İyice araştırdım, aptal değilim. ” Juliet gözlerini devirdi.
Ve sonra aklına gelen anıyla gözleri doldu.
“Gece geç saatti. Laboratuvardan döndüm. Carol o gece sevgilisiyle kalacağını söyledi ve bende Pietro ile film gecesi yapabileceğimizi düşündüm.” Juliet filmleri severdi, film gecelerine bayılırdı. Zamanında Dean ve Sam ile bunu yapardı. Bazen Sam olmazdı ve sadece Dean ile birlikte film izlerdi.
_____________________♡_____________________
"Hey, P! Evdeyim!” Juliet sonunda eve gelmiş olmanın mutluluğula anahtarı kapıdan çekti, kapıyı kapattı ve evin içinde seslendi. Aldığı atıştırmalıkları stüdyo dairesinin icindeki mutfağa, tezgaha bıraktı. Yerdeki ufak kan lekesini gördü. Ve sonra eline tekrardan damlayan koyu demirimsı sıvıyla birlikte tavana baktı ve şaşkınlıkla çığlık attı.
Sevgilisiyle buluşması gereken Carol cansız şekilde boş bakışlarla tavandan sarkıyordu. Juliet en yakın arkadaşının cesedine bakarak göz yaşlarının akmasına izin verdi fakat sonrasında oturma odasından gelen seslerle mutfaktan kaptığı bir bıçak ile oturma odasına yöneldi. Sevgilisi Pietro oturma odasında oturuyor, sehpadaki dergilere bakıyordu. Pietro, moda dergisi sevmezdi. Juliet kaşlarını çattı ve kendini açığa çıkardı.
Pietro( ya da şeytan) onu görmesiylr gülümsedi. “Hoş geldin, tatlım. Film gecesi?”
"Ona ne yaptın?” Juliet yaşlı gözleriyle kızgınlıkla konuştu.
"Oh? Kim? Arkadaşın mı? İsmi neydi Canel?”
Juliet bıçağını daha sert tuttu.
“Biliyorsun, tatlım. O bıçak bana zarar vermez. Ve olan tek şey yakışıklı erkek arkadaşına olur.” Şeytan alayla güldü.
“Onu bırak, lütfen.” Juliet korkuyla yalvardı. Bu gece birini daha kaybetmek istemiyordu.
"Buraya seni uyarmaya geldim.” Şeytan ciddiyetle konuştu.
“Arkadaşların mühürleri açmaya başladı. Eski sevgilin ilk mührü kırdı, biliyor musun? ” Güldü.
“Erkek seçimlerini gözden geçirmelisin, tatlım.”
Juliet anlamadı ve kaşlarını çatarak ona baktı.
Şeytan gözlerini devirdi.
“66 mühür. Lucifer'in zindanını açacak. Büyük şeytan açığa çıkacak. Kıyamet başlayacak. Kulağa güzel geliyor, değil mi? 9. Senfoni ile yarışır.”
Juliet'in dudakları titredi. “Yalancı.”
İçine şeytan giren Pietro'nun gözleri korkutucu derecede karardı. Göz bebekleri kayboldu.
“İşin komik yanı...Her şeyi başlatan kişi eski sevgilindi. İlk mührü o kırdı. Öldü, işkence yaptı ve dirildi. Yeni dünyaya hoş geldin, Juliet. İyi şanslar. İhtiyacın olacak.” Şeytan güldü ve sisli bir siyah bulut şeklinde Pietro'nun içinden çıktı. Pietro derin bir nefes verdi. Kanlı ellerine baktı. Göğsünden sıcak bir sıvının aktığını hissetti. Yere çöktü. Juliet hızla Pietro'ya koştu. Kafasını kucağına aldı. Şeytan Pietro'yu öldürmüştü. Bundan kaçış yoktu. Pietro kanlı ellerini Juliet'in yanağıns uzattı ve akan gözyaşlarını sildi. “Sorun yok.”
"Pietro...” Juliet yalvardı, sesi titredi.
"Seni seviyorum. Hep seveceğim.”
______________________♡____________________
"Kaçtım. Üniversiteyi bıraktım. 1 yıl oldu. Polisler cinayeti Pietro'nun işlediğini söyledi. Ama öyle değildi. ” Juliet boğazında büyük bir düğüm olduğunu hissetti. Dean, Juliet'in boynunda sallanan zincir kolyenin ucundaki nişan yüzüğünü gördü. Yutkundu.
"Sonra devam ettim. Buraya gelene kadar avlandım. Yoldaki küçük şeyler. Bir kaç insanla tanıştım. Audria ile irtibatı sürdürdüm. Her yaratığın yaratık olmadığını öğrendim.” Juliet mırıldandı.
"Hiç kan büyüsü kullandı mı?” Sam kaşlarını çatarak sordu. Ona göre en sıkıntılı büyüler bunla başlıyordu.
Kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Herkes silahlarını çekti.
"Hayır, yapma-” Juliet güçlükle ağzını açtı.
“Yaptım.”
"Hiç yardımcı olmadın.” Juliet gözlerini devirdi. Audria Elinde bıçakla rehin aldığı Bobby ile birlikte motel odasına girdi.
“Şimdi konuşalım mı?”
___________________________________________
___________________________________________
4 notes
·
View notes
Text
en derinimde hissederken seni nasıl hissetmediğimi düşünürsün ölümü aklından bile geçirme,tek bir gözyaşın benim yangınım anlamıyorsun
2 notes
·
View notes
Text
paylaşımcı bir insan olmam konudan konuya değişir
para/borç: ne kadar lazım
kalem: hangisini istersin
kıyafet: seç istediğini dolabım orada ama en ufak bir leke dahi olmasın
parfüm: makyaj masamın orda sık istediğin kadar
makyaj malzemeleri: hepsi orada istediğini kullan
kitap: 🔪🔪🔪 aklından bile geçirme (çooooooooooooooooooooookkkk aşşırı güvendiğim biri olmalı vermem için)
0 notes
Text
eşyalarımı geri vermeyi aklından bile geçirme, çünkü her biri benden ve senden bir parça taşıyor. madem beni özlemiyorsun, madem beni unuttun, madem tanıştığımız gün keşke o gece orada olmasaydım dedin..
sakın geri verme çünkü onları gördüğüm an benim nefesim kesilir, canım şu ankinden bile fazla yanar. cayır cayır yanar.
0 notes
Photo
Sığ Su-CenCem - 4-Alijenab(Ekselansları) (on Wattpad) https://www.wattpad.com/1432409998-s%C4%B1%C4%9F-su-cencem-4-alijenab-ekselanslar%C4%B1?utm_source=web&utm_medium=tumblr&utm_content=share_reading&wp_uname=goarwago Tek taraflı bir aşk hikayesidir, iki kişi istenmeyen bir evliliğe mahkumdur, 3 yıl boyunca güzel şeyler değişir ve sonuna gelindiğinde duyguları değişir. "DEĞİŞECEK, DEĞİŞECEK Seni özgür kılacak, beni bu inanılmaz acıdan kurtaracak" gözyaşları yanağından serbestçe akıyordu. Cenk gelip onu kolundan kendine doğru çekti ve yüzleri santim oldu. "Senden boşanmayacağım Cemre, bunu aklından bile geçirme" dedi soğuk soğuk gözlerinin içine bakarak. "Beni istemiyorsun bile! Beni umursamıyorsun bile, bak bana!" diye sızlandı. "Evet seni istemiyorum ve seni kesinlikle umursamıyorum, bu evlilik asla bitmeyecek, ikimiz de bu işin içinde sıkışıp kaldık, bunu o kalın kafana koy, yarattığın bu cehennemden kaçmanın yolu yok." "dedi ve onu bıraktı ve ceketini alıp dışarı çıktı, Cerme ağlayarak yatağa çöktü. "Bunu hemen tanıdı: Aşk, seken ve geri dönmeyen tek yönlü, derin bir hayranlık; umursamayan ve yine de devam eden dikkatli, sessiz aşk." - Celeste Ng, Sana Söylemediğim Her Şey Google Çeviri
1 note
·
View note
Text
Bunu okur musun bilmem büyük ihtimalle okumayacaksın ama ben yine de yazmak istiyorum. Sen benim sevgimi haketmedin, senin için yaptıklarımı da haketmedin, sen haketmedin. O aptal dc sorunun yüzünden beni de hiç ettin ya seni asla affetmeyeceğim. Eğer bir gün yanlış yaptığım biri olur mu diye düşünürsen aklına ben geleyim olur mu? Acı çekmeni asla istemem o yüzden aptal gibi arkandan ne kötü şeyler söyleyeceğim ne de dileyeceğim. Senin düzelmen için çabalarken sen reddedip beni de sildin ya, hakkım helal olsun ama seni asla affetmeyeceğim. Bunu da ne kadar takarsın bilmem ama bir gün aklına düşersem asla yazmayı aklından bile geçirme. Ben seni sildim sen de beni. Hakkım varsa ahirette görüşürüz yarın bir gün yazıp kendine sövdürtme, zira ben sana kötü bir şey dememek için kendimi çok tuttum.
0 notes
Text
Rahmani Bağlama Büyüsü
Rahmani Bağlama Büyüsü
Rahmani Bağlama Büyüsü bir kimseyi kendilerine bağlamak isteyen kişiler tarafından sıklıkla yapılan büyüler arasında yer alır. Genel anlamda büyüler ak büyü ve kara büyü olmak üzere iki farklı kategori içerisinde yer alır. Ak büyüler daha masum sayılabilen büyüler olurken kara büyüler ise tehlikeli ve zarar veren büyüler arasında yer alır. Bu büyü de ak büyüler kategorisi içerisinde yer alan ve daha zararsız sayılan büyülerden bir tanesidir. İnsanlar çeşitli amaçlarını gerçekleştirebilmek adına bağlama büyüsü yapmayı ya da yaptırmayı tercih ederler. Lakin genel anlamda bakıldığı zaman insanlar özellikle de sevdikleri kişilerin kendilerine bağlanmasını istedikleri zaman bu büyülere yönelirler. Söz konusu olan büyü sadece sevgililer üzerinde yapılmamaktadır. Aynı zamanda çocuklara, eşlere ve sevilen bir arkadaşa bile yapılabilir. Bu nedenle de büyülerin yapılışları esnasında hangi amaçla yapılacaksa eğer ona göre yapılması gerekecektir.
Rahmani Bağlama Büyüsü Nasıl Yapılır?
Rahmani bağlama büyüsü yapımı esnasında öncelikli olarak kesinlikle büyü ilmine hakim olunması gerekir. Bu tür işlemlerin gerçekleştirilmesi sırasında ruhani varlıklar kullanılır. Bu nedenle de büyü işlemlerinin yapılması esnasında en ufak bir hata payına bile yer verilmemesi gerekir. Haliyle de bu durumun sağlanması adına insanların kesinlikle bu büyüleri bilen ve büyü ilmine hakim olan kişilere yaptırmaları gerekir. Söz konusu olan büyülerin yapımı esnasında büyünün yapılacağı kişiye ait bir eşyanın temin edilmesi gerekir. Rahmani bağlama büyüsü yapılışı esnasında kullanılacak olan eşyanın kullanılmış olması oldukça önemlidir. Büyünün yapılacağı kişinin ne kadar çok kullandığı bir eşya olur ise büyünün etkisi de o kadar yüksek olacaktır. Büyü yapılışı esnasında kesinlikle bu alanda deneyimli ve güvenilir olan medyum hocaların büyüleri gerçekleştirmeleri gerekir. Bu aşamada kullanılan eşya üzerine büyü yapan kişi tarafından çeşitli sözler okunur. Elbette bu esnada da en ufak bir hatanın bile yapılmaması son derecede önemlidir. Son olarak da istenen duanın okunması ardından büyü işlemi bitirilir.
Rahmani Bağlama Büyüsü Etkileri Nelerdir?
Bu büyüler hakkında en çok merak edilen de araştırılan detaylardan birisi de rahmani bağlama büyüsü etkileri nelerdir konusudur. Söz konusu olan büyülerin yapılması ardından çeşitli etkiler meydana gelecektir. Özellikle de büyü yapılan kişi üzerinde çeşitli etkiler oluşacaktır. Elbette ki meydana gelecek olan etkiler, büyülerin yapılma amacı ve yapılış şekline göre farklı etkiler gösterecektir. Yine de genel olarak büyü yapılan kişilerde meydana gelen etkiler şu şekilde sıralanabilir; - Sürekli olarak büyü yaptıran kişiyi aklından geçirme - Mide bulantıları ve kusma - Vücudun çeşitli bölgelerinde meydana gelen ağrılar - Büyü yaptıran kişiye karşı daha yakın ve sıcak olma… Bu gibi etkiler bağlama büyüsü etkileri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tabi ki büyünün yapılma amaçları meydana getireceği etkileri doğrudan değiştirmektedir. Yine bu tür etkiler ancak büyünün tutması ile birlikte meydana gelmeye başlar.
Rahmani Bağlama Büyüsü Nasıl Bozulur?
Rahmani bağlama büyüsü bozmak isteyen kişilerin bunun için çeşitli yöntemleri uygulamaları gerekir. İlk olarak büyülerin bozulması adına insanların iman etmeleri ve bolca Allah’a dua etmeleri gerekir. Bu büyülerin etkilerini bir an evvel ortadan kaldırmak isteyen kişilerin bunun için de büyü ilmi konusunda profesyonel olan birisine danışmaları gerekir. Büyünün yapılması ardından etkileri kısa süre içerisinde kendisini gösterecektir. Eğer bu büyünün bozulması isteniyor ise medyum hocalardan yardım almak sürecin daha hızlı ilerlemesini sağlayacaktır. Büyünün bozulması adına medyum hocaların uyguladıkları çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Tüm bu yöntemlerin uygulanması ardından Allah’ın da izni ile birlikte büyünün bozulması sağlanmaktadır.
Rahmani Bağlama Büyüsünde Hangi Dualar Okunur?
Bu bağlama büyüsünde okunan dualar da insanların sık bir biçimde araştırdıkları ve merak ettikleri konulardan bir tanesidir. Söz konusu olan büyülerin yapımı esnasında okunacak olan dualar da çeşitlilik gösterebilir. Kesinlikle büyünün yapılması esnasında amaç her ne ise bu amaç doğrultusunda en uygun olan duaların okunması gerekecektir. Yine büyünün yapımı esnasında okunacak olan dualar medyum hocalar tarafından belirlenen dualardır. Yani bu dualar hakkında herhangi bir kısıtlama bulunmaz. Genel anlamda medyum hocalar amaca göre kendileri için en uygun buldukları dualar ile büyü işlemini gerçekleştirirler. Read the full article
0 notes
Text
kural 2 : kesmeyi bırakmayı aklından bile geçirme
kural 1 : artık kimseyi sevme
19 notes
·
View notes
Text
Gece karanlıktan korkarsan bu kenti ateşe veririz. Ne zaman umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla!
47 notes
·
View notes
Text
Sınamaa.. Beni sakın sınama.. Aklından bile geçirme. Demi��tim sana.
Daha önce yine bahsetmiştim,
"sana istemediğim şeyleri söyletme, yaptırma.. Buna sebep sen olma. Öyle bir raddeye gelirim ki birdaha birbirimizin yüzüne bakamayacak hale getiririm bizi ve bundan çekinmem.. Ama bak ben bunu yapmak istemiyorum "
Yapmak zorundaydım .
69 notes
·
View notes
Text
Eros İle Psyche’nin Öyküsü
Eros ile Psyche’nin hikâyesi mitolojideki en hoş hikâyelerden biridir.
Psyche, Milet kralının üç kızından biridir.
Öylesine güzeldir ki, tüm insanlar ona hediyeler sunmaktadır. Bunu kıskanan Afrodit, oğlu Eros’a okuyla Psyche’yi vurmasını ve onu bir canavara aşık etmesini emreder.
Tek İsteği; Psyche’nin büyük acılar çekip, güzelliğini yitirmesidir.
Fakat Eros, Psyche’yi görür görmez ona aşık olur.
Zephyr
Psyche’yi yalnız kaldığı tepeye Zephyr (Batı rüzgarı) alıp götürür.
Derin ve ılık bir uykuya dalan Psyche, gözünü açtığında muhteşem bir saraydadır.
Eros’un (Cupid) Psyche’yi öperek uyandırdığı anı anlatan Louvre Müzesi’ndeki muhteşem heykel.
Psyche uzun süre bu güzel sarayda gününü gün eder.
Kanatlı güzel delikanlı Eros,
Saraya her gece karanlıkta uyurken geliyor ve geldiğinde sarayda etrafı aydınlatacak ateş ve mum yakılmasını yasaklıyordu. Eros, Güneş doğmadan da gidiyordu.
Sarayda bir insanın isteyebileceği her şey vardı. Fakat PSYCHE ‘nin tek isteği kendisini deliler gibi seven bu delikanlının yüzünü görmekti. Eros bunu kabul etmiyordu, PSYCHE ne kadar yalvarsa da fayda etmedi.
“Aşkımızın sırrını kalbinde taşıdığın sürece mutlu olacaksın” dedi EROS.
“Beni görmeyi aklından bile geçirme, kim olduğumu yada kimin oğlu olduğumu öğrenme, bilmeden tanımadan beni körü körüne sev. Senden gizlenen şeyleri öğrenmeye çalışarak mutlu olma fırsatını elinden kaçırma.”
Ve PSYCHE de bunu kabul etmiş. EROS ‘u görmeden kim olduğunu bilmeden körü körüne sevmişti. Birlikte çok mutluydular.
Gün geçtikçe ailesini özleyen Psyche, eşinden onları görmek için izin ister. Eros ise, onları görmekte serbest olduğunu söyler. Psyche ailesini saraya çağırır ve onlara da ziyarete gitmeye başlar.
Psyche’nin sarayda hizmetkârlar eşliğinde sürdürdüğü lüks hayatı kıskanan kardeşleri, Psyche’yi kocasının bir ‘canavar/çirkinliğinden utanan bir yaratık’ olduğuna inandırırlar.
İçinde şüphe uyanan Psyche, bir gece uyur gibi yapıp, Eros uyuduğun da elinde bir mum ile Eros’un yüzüne doğru uzanır.
Ancak o da ne !
Güllerle kaplı bu yatakta yatan: dünyanın en yakışıklı erkeği, kocaman beyaz kanatları ve yanında duran bir ok-yayları ile Kocası, EROS’tu. PSYCHE adeta büyülenmiş ve kocasına bir kez daha aşık olmuştu.
Derken Psyche, elindeki mumu unuttu ve mumundan kızgın bir damla EROS’a damlar.
Damlanın verdiği sıcaklıkla uyanan EROS, ondan istediği tek şeyi yapmayan PSYCHE’YI karşısında görünce hayal kırıklığına uğrar ve pencereden uçarak onu terk eder.
AFRODİT
O günden sonra eşi Eros’u tekrar görebilmek için yakaran Psyche, sonuç alamaz. En sonunda Eros’un annesi olan Afrodit’e yalvarmaya gider.
Onu sınamak isteyen Afrodit, Psyche’ye birbirinden zor görevler verir.
1.Ona tahılların içinden tane buğdayları ayıklatır, karıncalar Psyche’ye yardım eder.
2. Altın koyunların yünlerini kırpmasını ister, bu sefer de bir çoban yardım eder.
3. En sonunda Hades’in eşi Persephone’den bir makyaj kutusunu almasını ister. Ancak asla içini açmaması gerekmektedir.
Ne var ki, Psyche bir kez daha merakına yenik düşer.
Kesinlikle açmaması gerektiğini bildiği halde kutuyu açıverir, kutunun içinde ise ölüm uykusundan başka bir şey yoktur. Psyche oracıkta bayılıverir.
ZEUS
Olayların kötü gidişatına artık dayanamayan Zeus, Eros’a güzeller güzeli Psyche’yi affetmesini söyler.
Eros, Zeus’u dinler ve Psyche’yi uyandırıp, Olimpos dağına getirir.
Zeus’un önünde Afrodit’in bizzat katıldığı bir düğün ile Psyche, nihayet Eros ile tekrar ve sonsuza dek evlenir.
Ve hikâye mutlu sonla biter.
11 notes
·
View notes
Text
nefesini kokluyorlar.
"seni seviyorum" demiş misin diye.
yüreğini kokluyorlar.
tuhaf zamanlardayız sevgilim.
ve aşkı,
devrik yol direklerinin yanında
kırbaçlıyorlar.
aşkı saklamak en iyisi.
soğukların bu eğri büğrü çıkmazında
ateşi, şarkıyı ve şiiri yakarak canlı tutmaktalar.
farklı düşünmeyi aklından bile geçirme.
tuhaf zamanlardayız sevgilim.
gecenin bir yarısı kapıyı çalan,
ışığı öldürmeye geliyor.
ışığı saklamak en iyisi.
ellerinde kanlı satır ve sopalarla
köşe başlarını tutmuş kasaplar.
tuhaf zamanlardayız sevgilim.
dudaklardan gülmeleri kazıyorlar,
ağızlardan şarkıları.
neşeyi saklamak en iyisi.
zambakların ve leylakların ateşinde
kanaryaları közlüyorlar.
tuhaf zamanlardayız sevgilim.
cenazemizde şölen yapıyor şeytan;
kendinden geçmiş, zaferine kadeh kaldırıyor.
tanrıyı saklamak en iyisi.
|Ahmed Şamlu-Bu çıkmazda
2 notes
·
View notes
Note
Ne yaşadığını, seni kimin, neyin bu hale getirdiğini bilmiyorum. Ama çok acı çektiğini fark edebiliyorum. Sen ne kadar güçlü olduğunun farkında değilsin. Hayata herşeye rağmen tutunmanı sağlayan küçük detayların farkında değilsin. Sana değer veren insanlar var. Kimse yoksa ben varım. Kimse yoksa hep bir umut var. Koca bir yalnızlık içindesin. Kimsenin seni önemsediğini, sana değer vermediğini aklından bile geçirme, zira öyle olsaydı, emin ol şu an burada olmazdım. Kendini yanlız hissetme hep derdini dinlerim, tıpkı bana benzeyen insanın hep yanında olurum. Kendine değer ver, kendini sev. Gözlerinin içine bakamasam bile, o gözlerde hep bir umut var. Üzme kendini, değmeyecek insanlar için asma suratını, eğme başını. Değer ver kendine, herşeye rağmen gülümse yorgun insan, benim için gülümse. 🖤
Elimde bir umut kalmazsa kesinlikle sana tutunacağım. Bitti dediğim an aklıma seni getireceğim. Emin olabilirsin. Ve beni mutlu ettiğini söylemek isterim güzel insan. Teşekkür ederim...🖤🖤🖤
6 notes
·
View notes