#5.Kapsül Şeklinde
Explore tagged Tumblr posts
Text
✏️Note:Turkish,English,German,İtaliono and Arabic description!
🌺Son yıllarda popüler hale gelen ‘Glutatyon tedavisi’ nedir❓❓❓
🦋Glutatyon, bir çok canlı hücrede bulunan güçlü bir antioksidandır.
🦋Başka bir deyimle vücudun “ana antioksidanı” veya “tüm antioksidanların annesi” olarak bilinir.(Mol Aspects Med. 2009; 30(1-2): 1–12. doi:10.1016/j.mam.2008.08.006 http://glutathionepathway.com/glutathione/)
🦋Glutamin, sistein ve glisin aminoasitlerinden oluşur(tripeptit yapı).
🦋Hücrelerin oksidatif stresten korunmasında anahtar görev alır(Forman, H.J., Zhang, H. & Rinna, A. Glutathione: Overview of its protective roles, measurement, and biosynthesis).
🦋Oksidatif stres, vücutta hücre ve doku hasarına yol açabilen serbest radikallerin ve antioksidanların dengesizliğidir.
🦋Oksidatif stres doğumla beraber oluşmaya başlar ve yaşlanma sürecinde rol oynar.
🦋Ultraviole radyasyonu(UV), hava kirliliği, sigara,alkol kullanımı ve kronik hastalıklar( Diabet,karaciğer ve böbrek hastalıkları vs)oksidatif strese nedenlerinden bazılarıdır.
🦋Glutatyonun temel fonksiyonları(Pizzorno, J. Glutathione! Integrative Medicine, 2014; 13(1): 8-12.);
👉Serbest oksijen radikallerini doğrudan temizler.
👉Antioksidan enzimlerin kofaktörüdür.
👉Vitamin C ve E yenilenmesi(rejenerasyonu)yapar.
👉Alkol detoksifikasyonu yapar vb toksinleri böbrekten atılımına yardımcı olur.
👉Cıva gibi ağır metallerin vücuttan atılmasını sağlar.
👉Hücrenin proliferasyon-apoptoz dengesini yardımcı olur.
👉mDNA(Mitokondrial DNA)’nın korunmasını sağlar.
🦋Glutatyonun genel kullanım alanları;
👉Antioksidan koruma sağlar.
👉Karaciğer hastalıklarında hücreleri korur.
👉İnsülin duyarlılığını artırarak kan şekerini düşürür.
👉Parkinson hastalığı semptomlarını hafifletir.
👉Ülseratif kolitin tahtibatını azaltır.
👉İmmün(bağışıklık) sistemini destekler.
👉Otizm hastalığının etkilerini azaltır.
(What are the benefits of glutathione? https://www.medicalnewstoday.com/articles/323936)
🦋Glutatyonun faydası olduğu iddia edilen diğer hastalıklar:Lyme hastalığı,Alzheimer,Kronik yorgunluk sendromu,Damar tıkanıklığı,Yüksek kolesterol,Osteoartrit,Astım,Katarakt,Diyabet,Glokom,Kalp hastalıkları,Hepatit.
🦋Kullanımı: Ağızdan tablet, nebülizör solunum veya glutatyon serum şeklinde damardan(i.v)verilebilir.
👉Oral olarak glutatyon 2 ay 500 mg tablet şeklinde olabilir.
👉Damardan tedavi: i.v 1 seans 10-15 dakikada haftada 1 kez toplam ortalama 5-6 seans uygulanır. 1. Seans 600 mg sonraki seanslar 1200 mg ile devam edilir.6 ayda bir seanslar tekrarlanabilir.
Glutatyon ve Vitamin-C alımı;glutatyon emilimini artırır, seansta 1000 mg i.v verilir.
👉Vücudun kendi glutatyon üretimini arttırdığı bilinenler :C Vitamini,E vitamini,Selenyum, Kurkumin, Silimarin, N-asetilsistein’dir.
🦋Dikkat: Glutatyon çinko seviyesini düşürdüğünden beraberinde çinko takviyesi ve ‘zincir kırıcı antioksidanlar’ olarak bilinen A,C,E vitamini ve selenyum takviyesi ile glutatyonun etkinliği artırılabilir.
👉Magnezyum glutatyon sentezi için önem taşıyan gamma glutamil transpeptidaz enziminin çalışması için gereklidir.
👉Yani damardan glutatyon ve vitaminC kombinasyon tedavisi alınırken oral yolla Çinko-magnezyum (magnezinc tablet) ve vitamin A-C-E ve Selenyum(ACE plus selenyum kapsül)günlük alınlarında büyük fayda vardır.
#glutathione #glutatyontedavisi #antioksidantedavi #opdrazimetozdemir #istanbuldrazimet #turkeydrazimet #estetikdrazimet #nişantaşıestetikdrazimet #şişlidrazimet #plastikcerrahi #estetikcerrahisi #antiagingskincare #antiagingtreatment #yorgunluktedasi #kronikhastalıklaraçözüm #cvitamini #çinkoeksikliği #magnezyumeksikliği #evitaminieksikliği #aceplusselenyum #uykubozuklukları #uykubozukluğutedavisi #dopinghafıza #dopingtedavi #yaşlanmakarşıtı #ereksiyonbozukluğu #erektildisfonksiyontedavisi #ciltkuruluğu #griptedavisi #yaraiyileşmesi #kansertedavisineyardımcı #☎️+905322058604☎️+905054925755 #dokuyenilenmesi #kronikyorgunluksendromu #diyabethastaları #detoks #detokstedavisi #glutatyonfaydaları
✏️Note: Description in Turkish, English, German, Italian and Arabic!
🌺What is 'Glutathione therapy', which has become popular in recent years?❓❓❓
🦋Glutathione is a powerful antioxidant found in many living cells.
🦋In other words, it is known as the “master antioxidant” or “mother of all antioxidants”. (Mol Aspects Med. 2009; 30(1-2): 1–12. doi:10.1016/j.mam.2008.08.006 http:/ / glutathionepathway.com/glutathione/)
🦋It consists of glutamine, cysteine and glycine amino acids (tripeptide structure).
🦋It plays a key role in protecting cells from oxidative stress (Forman, H.J., Zhang, H. & Rinna, A. Glutathione: An overview of its protective roles, measurement and biosynthesis). 🦋Oxidative stress is an imbalance of free radicals and antioxidants that can lead to cell and tissue damage in the body.
🦋Oxidative stress begins to occur at birth and plays a role in the maturation process.
🦋Ultraviolet radiation (UV), air restrictions, smoking, alcohol use and chronic diseases (diabetes, liver and kidney diseases, etc.) are some of the causes of oxidative stress. 🦋Basic properties of glutathione(Pizzorno, J. Glutathione! Integrative Medicine, 2014; 13(1): 8-12.);
👉 Directly cleans free oxygen radicals.
👉It is a cofactor of antioxidant enzymes.
👉Regenerates vitamins C and E.
👉Alcohol detoxification etc. It helps excretion from the kidneys.
👉It ensures that heavy metals such as mercury are removed from the body.
👉It helps to maintain the cell's proliferation-apoptosis balance.
👉Ensures the protection of mDNA (Mitochondrial DNA). 🦋General uses of glutathione;
👉 Provides antioxidant protection.
👉Protects those with liver damage.
👉Reduces blood sugar by increasing insulin abundance.
👉Relieves Parkinson's disease.
👉Reduces the destruction of ulcerative colitis.
👉Providing the immune system.
👉The occurrence of autism outbreaks decreases.
(What are the benefits of glutathione? https://www.medicalnewstoday.com/articles/323936)
🦋 Other transmissions that are claimed to be beneficial for glutathione: Lyme disease, Alzheimer's, Chronic fatigue syndrome, Vascular types, High temperatures, Osteoarthritis, Asthma, Cataract, Diabetes, Glaucoma, Heart diseases, Hepatitis.
🦋Usage: It can be given intravenously (i.v.) as an oral tablet, nebulizer breath or glutathione serum.
👉Orally, glutathione can be taken in the form of 500 mg tablets for 2 months.
👉Intravenous treatment: 1 i.v session is applied in 10-15 minutes, once a week for a total of 5-6 sessions on average. 1st session is 600 mg, subsequent sessions are continued with 1200 mg. One session can be repeated every 6 months.
Glutathione and Vitamin-C intake; increases glutathione absorption, 1000 mg i.v. per session. is given.
👉Those known to increase the body's own glutathione production are: Vitamin C, Vitamin E, Selenium, Curcumin, Silymarin, N-acetylcysteine.
🦋Attention: Since it reduces the level of glutathione, the effectiveness of glutathione can be increased with the diet and the properties of vitamins A, C, E and selenium, known as 'chain antioxidants'.
👉Magnesium is necessary for the functioning of the gamma glutamyl transpeptidase enzyme, which contains important nutrients for glutathione synthesis.
👉So, while receiving intravenous glutathione and vitamin C therapy, daily intake of oral Zinc-magnesium (magnesium tablets), vitamins A-C-E and Selenium (ACE plus selenium capsules) is of great benefit.
#glutathione #glutatyontedavisi #antioxidantedavi #opdrazimetozdemir #istanbuldrazimet #turkeydrazimet #estetikdrazimet #nişantaşıestetikdrazimet #şişlidrazimet #plastikcerrahi #estetikcerrahisi #antiagingskincare #antiagingtreatment #fatiguetreatment #chronicillnessremediation #cvitamini #zincdeficiency #magnezyumeksik #vitamindeficiency #aceplusselenium #sleepdisorders #sleepdisordertreatment #dopingmemory #dopingtreatment # anti-aging #erectile dysfunction #erectiledysfunctiontreatment #dryskin #flutreatment #woundhealing #cancertreatmenthelper #☎️+905322058604☎️+905054925755 #tissueregeneration #chronicfatiguesyndrome #diabetespatients #detox #detoxtedavis #glutate sidebenefits
0 notes
Text
Parol Fiyatları
Parol, Türkiye'de en yaygın kullanılan ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlardan biridir. Parasetamol etken maddesini içeren Parol, hafif ve orta şiddetli ağrıların ve ateşin semptomatik (hastalığı tedavi edici değil, belirtileri giderici) tedavisinde kullanılır.
Parol Fiyatları
Parol, eczanelerde reçetesiz olarak satılmaktadır. Parol fiyatları, eczaneler ve ilaç firmaları arasında farklılık gösterebilir. Ancak, genel olarak Parol fiyatları şu şekildedir: - PAROL Tablet 500 mg 30 tabletlik ambalaj fiyat : 47.22 TL - PAROL Tablet 500 mg 20 tabletlik ambalaj fiyat : 37.41 TL - PAROL HOT pediatrik 12 poşet granül fiyat : 49.95 TL - PAROL PLUS 30 tablet fiyat : 116.71 TL - PAROL 250 mg/5 ml 150 ml PLUS süspansiyon fiyat : 116.64 TL - PAROL COLD 325 mg 20 kapsül fiyat : 39.16 TL Son zamanlarda sıkça tercih edilen Parol, özellikle olumsuz ekonomi şartlarında daha fazla araştırmaya sahip olmuştur. Parol tercih eden tüketicilerin araştırması doğrultusunda bu yazımızı oluşturduk. Sizler için Parol Fiyatları listemiz güncel olarak hazırlanmıştır ve size doğru bilgili ulaştırmak istemektedir. Parol Fiyat bilgisine bu yazımızdan ulaşarak ucuz olarak yararlanabilmenizi ve tasarruf etmenizi amaçlamaktayız. Fiyat araştırması sağlayan sitemiz sizlere Güncel Fiyat Bilgilerini sunmayı amaçlamaktadır. Sağlık kategorimizde yer alan Parol Fiyatları gibi diğer fiyat listelerimizi de inceleyebilirsiniz.
parol fiyat 30 tablet Fiyat listemizi sürekli güncel tutmayı amaçlamaktayız. Lütfen eksik veya hatalı gördüğünüz bilgiyi bizimle paylaşınız. Bu sayede yeni ve doğru bilgiye ulaşmış oluruz. Parol fiyatları, ilaç firmalarının fiyat politikalarına ve eczanelerin kar marjlarına göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, Parol almadan önce farklı eczanelerden fiyat karşılaştırması yapmak faydalı olacaktır.
Parol'un Yan Etkileri
Parol'ün en yaygın yan etkileri şunlardır: - Baş ağrısı - Mide bulantısı - Kusma - İshal - Karın ağrısı - Halsizlik Parol'ün daha ciddi yan etkileri arasında şunlar yer alır: - Alerjik reaksiyon - Karaciğer hasarı - Böbrek hasarı - Hemolitik anemi (kırmızı kan hücrelerinin parçalanması) - Pankreas iltihabı Parol kullanan kişilerde bu yan etkilerden herhangi biri görülürse, hemen doktorla iletişime geçilmelidir.
parol fiyatı
Parol Kullanımı
Parol, yetişkinler için genellikle günde 1-2 tablet (500-1000 mg) şeklinde kullanılır. Parol'ün günlük maksimum dozu 4 gramdır. Parol, 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır. 12-18 yaş arasındaki çocuklarda ise doktor tavsiyesi ile kullanılabilir. Parol, yemeklerden önce veya sonra alınabilir. Parol'ün su ile birlikte alınması önerilir. - Parol'ün Hamilelik ve Emzirme Dönemindeki Kullanımı Hamilelik ve emzirme döneminde Parol kullanımı konusunda doktorunuza danışmanız önerilir. - Parol'ün Diğer İlaçlarla Etkileşimi Parol, bazı ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu nedenle, Parol kullanırken başka ilaç kullanıyorsanız, doktorunuza veya eczacınıza danışmanız önerilir. Parol, hafif ve orta şiddetli ağrıların ve ateşin semptomatik tedavisinde etkili bir ilaçtır. Ancak, Parol'ün yan etkileri olabileceğinden, doktorunuzun tavsiyesi olmadan kullanmamanız önerilir. https://www.youtube.com/watch?v=-gfKMfEoScU&ab_channel=lacTan Parol Fiyatları
Parol Hakkında Sık Sorulan Sorular?
- Parol Fiyat Bilgisi Güncel midir? Evet paylaştığımız Parol Fiyat Listesi günceldir ve haftalık olarak güncellenerek sizlere en güncel hali sunulmaktadır. - Parol Fiyat bilgisi Nasıl Temin Edilmektedir? Hazırladığımız fiyat listesini Parol hakkındaki fiyat bilgisi ilgili kurumlar, resmî web sitesi, mağazalar, firmalar veya çağrı merkezlerinden temin edilerek direk kurumdan öğrenilen bilgi paylaşılmaktadır. Zaman zaman kendimiz giderek, yerinde görerek de fiyat listelerine ulaşmaktayız. Parol nedir? Parol, parasetamol etken maddesini içeren bir ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçtır. Parol ne için kullanılır? Parol, hafif ve orta şiddetli ağrıların ve ateşin semptomatik tedavisinde kullanılır. Parol nasıl kullanılır? Parol, yetişkinler için genellikle günde 1-2 tablet (500-1000 mg) şeklinde kullanılır. Parol'ün günlük maksimum dozu 4 gramdır. Parol'un yan etkileri nelerdir? Parol'un en yaygın yan etkileri şunlardır: Baş ağrısı, Mide bulantısı, Kusma, İshal, Karın ağrısı, Halsizlik Parol'un Ciddi Yan Etkileri nelerdir? Parol'un daha ciddi yan etkileri arasında şunlar yer alır: Alerjik reaksiyon, Karaciğer hasarı, Böbrek hasarı, Hemolitik anemi (kırmızı kan hücrelerinin parçalanması), Pankreas iltihabı Parol'un hamilelik ve emzirme döneminde kullanımı nasıldır? Hamilelik ve emzirme döneminde Parol kullanımı konusunda doktorunuza danışmanız önerilir. Parol, hafif ve orta şiddetli ağrıların ve ateşin semptomatik tedavisinde etkili bir ilaçtır. Ancak, Parol'ün yan etkileri olabileceğinden, doktorunuzun tavsiyesi olmadan kullanmamanız önerilir. Parol gibi fiyat araştırması sağladığınız konularda kesinlikle tüketici ve kullanıcı yorumlarını incelemenizi de öneririz. Bunu sağlayarak Ödeme yapacağınız hizmet veya ürünün olumlu ve olumsuz yönlerini karşılaştırıp sizlerin daha uygun ve doğru bir sonuca ulaşmanızı sağlayacaktır. - Nurofen Fiyatları - Prozac Fiyatları Read the full article
0 notes
Text
Bebeklerde Bağırsak Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?
Bebeklerde bağırsak enfeksiyonunun en önemli belirtisi ishaldir. İshal, dışkının sulu, mukuslu ve kanlı olması şeklinde tanımlanabilir. Bebeklerde ishal, günde 6-8 kez veya daha fazla dışkılama olarak görülebilir. Özellikle anne sütü alan bebeklerde dışkı sarı, kahverengi veya yeşil renkte olabilir. Bebeklerde bağırsak enfeksiyonu nedeniyle vücutta sıvı kaybı meydana gelir. Sıvı kaybı, ateş, kusma, ağız ve dudak kuruluğu, gözyaşında azalma, el ve ayaklarda soğukluk gibi belirtilerle kendini gösterir. Ağır sıvı kaybında ise idrar çıkarmama, dalgınlık veya şok durumu ortaya çıkabilir. Bebeklerde bağırsak enfeksiyonunun diğer belirtileri şunlardır: - Mide bulantısı ve kusma - Karın ağrısı ve kramplar - Ateş - Baş ağrısı - Yorgunluk ve halsizlik - İştah ve kilo kaybı - Gaz ve hazımsızlık Bebeklerde Bağırsak Enfeksiyonu Nedenleri Nelerdir? Bebeklerde bağırsak enfeksiyonunun en sık nedeni virüslerdir. Rotavirüs, norovirüs, adenovirüs gibi virüsler bebeklerin mide ve bağırsaklarını etkileyerek ishal ve kusmaya yol açar. Viral bağırsak enfeksiyonları genellikle 5-10 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Bebeklerde bağırsak enfeksiyonunun diğer bir nedeni bakterilerdir. Salmonella, shigella, e.coli, campylobacter gibi bakteriler gıda zehirlenmesi veya kirli su tüketimi sonucu bebeklerin bağırsaklarında iltihaplanmaya neden olur. Bakteriyel bağırsak enfeksiyonları genellikle antibiyotik tedavisi gerektirir. Bebeklerde bağırsak enfeksiyonunun nadir de olsa parazitlerden kaynaklandığı da görülür. Giardia, kriptosporidyum, amip gibi parazitler kirli su veya gıda yoluyla bulaşarak bebekte ishal, karın ağrısı ve gaz oluşumuna neden olur. Paraziter bağırsak enfeksiyonları da ilaç tedavisi ile tedavi edilir. Bebeklerde bağırsak enfeksiyonuna yol açan diğer faktörler şunlardır: - Antibiyotik kullanımı - İnek sütü alerjisi - Doğumsal veya genetik bağırsak sorunları - Enzim eksiklikleri - Bağışıklık sistemi zayıflığı Bebeklerde Bağırsak Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir? Bebeklerde Bağırsak Enfeksiyonu Nasıl Tedavi Edilir? Bebeklerde bağırsak enfeksiyonu tedavisinin temel amacı sıvı kaybını önlemek ve enfeksiyonu ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla şu tedavi yöntemleri uygulanabilir: - Oral rehidrasyon sıvısı: Bebeklere ishal ve kusma nedeniyle kaybettikleri sıvı, tuz ve mineralleri geri kazandırmak için oral rehidrasyon sıvısı verilir. Bu sıvı eczanelerden hazır olarak alınabileceği gibi evde de hazırlanabilir. Bir litre kaynatılıp soğutulmuş suya 8 çay kaşığı şeker ve bir çay kaşığı tuz eklenerek oral rehidrasyon sıvısı elde edilebilir. Bebeklere her dışkılama veya kusma sonrası birkaç yudum oral rehidrasyon sıvısı verilmelidir. - Probiyotikler: Probiyotikler, bağırsak florasını düzenleyen yararlı bakterilerdir. Bebeklere probiyotik takviyesi verilmesi, bağırsak enfeksiyonunun süresini ve şiddetini azaltabilir. Probiyotikler eczanelerden damla, toz veya kapsül şeklinde alınabilir. Bebeklere günde bir veya iki doz probiyotik verilebilir. - Çinko: Çinko, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve bağırsak sağlığının korunmasına yardımcı olan bir mineraldir. Bebeklere çinko takviyesi verilmesi, bağırsak enfeksiyonunun iyileşme süresini kısaltabilir. Çinko takviyeleri eczanelerden damla veya tablet şeklinde alınabilir. Bebeklere günde 10-20 mg arasında çinko verilebilir. - Sekresyon azaltıcı ilaçlar: Sekresyon azaltıcı ilaçlar, bağırsaklarda sulu dışkının oluşumunu engelleyen ilaçlardır. Racecadotril gibi sekresyon azaltıcı ilaçlar, bebeklerde bağırsak enfeksiyonu tedavisinde kullanılabilir. Bu ilaçlar doktor reçetesi ile eczanelerden alınabilir. Bebeklere günde üç kez 1.5 mg/kg dozunda racecadotril verilebilir. - Adsorban ilaçlar: Adsorban ilaçlar, bağırsaklarda bulunan toksinleri veya mikroorganizmaları bağlayarak dışarı atılmasını sağlayan ilaçlardır. Smectit gibi adsorban ilaçlar, bebeklerde bağırsak enfeksiyonu tedavisinde kullanılabilir. Bu ilaçlar doktor reçetesi ile eczanelerden alınabilir. Bebeklere günde iki kez 3 gram smectit verilebilir. - Antibiyotikler: Antibiyotikler, bakteriyel veya paraziter bağırsak enfeksiyonlarında etkili olan ilaçlardır. Viral bağırsak enfeksiyonlarında antibiyotik kullanımı gereksizdir ve zararlı olabilir. Antibiyotikler doktor reçetesi ile eczanelerden alınabilir. Bebeklere enfeksiyonun etkenine ve şiddetine göre uygun antibiyotik ve dozu verilmelidir. Bebeklerde bağırsak enfeksiyonu, bebeklerin sağlığını tehdit eden ciddi bir durumdur. Bebeklerde bağırsak enfeksiyonu belirtileri arasında ishal, kusma, ateş, sıvı kaybı gibi semptomlar bulunur. Bebeklerde bağırsak enfeksiyonu nedenleri arasında virüsler, bakteriler, parazitler veya diğer faktörler sayılabilir. Bebeklerde Bağırsak Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir? Bağırsak enfeksiyonunu önlemek için bazı önlemler alınabilir. Bunlar şunlardır: - El hijyenine dikkat etmek. Elleri sık sık sabun ve su ile yıkamak. Kirli ellerle ağıza veya yüze dokunmamak. - Gıda hijyenine dikkat etmek. Yiyecekleri iyi pişirmek, yıkamak ve saklamak. Bozulmuş veya şüpheli gıdalardan uzak durmak. - Su hijyenine dikkat etmek. Temiz ve güvenli su kaynaklarından su tüketmek. Şişelenmiş su veya kaynatılmış su tercih etmek. - Bulaşıcı kişilerden uzak durmak. Bağırsak enfeksiyonu olan kişilerle temas etmemek veya ortak eşya kullanmamak. - Bağışıklık sistemini güçlendirmek. Dengeli ve sağlıklı beslenmek, yeterli uyumak, stresi azaltmak, egzersiz yapmak. Bağırsak enfeksiyonuna iyi gelen bazı bitkisel tedaviler de vardır. Bunlar şunlardır: - Zerdeçal: Zerdeçal, enfeksiyon bitkisel tedavisinde sıkça gündeme gelen bir bitkidir. Bağırsaklarda oluşan ve yayılan enfeksiyonun önlenmesinde etkilidir. Zerdeçal dilimlerini içme suyunuza ekleyerek su içebilirsiniz. - Probiyotikler: Probiyotikler, bağırsak florasını düzenleyen yararlı bakterilerdir. Yoğurt, kefir, ayran gibi probiyotik içeren besinler tüketerek bağırsak sağlığınızı koruyabilirsiniz. - Pirinç ve patates: Pirinç ve patates, bağırsaklarda su emilimini artırarak ishali hafifleten besinlerdir. Haşlanmış pirinç ve patates tüketerek bağırsak enfeksiyonunun şiddetini azaltabilirsiniz. - Nane: Nane, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında kullanılan bir bitkidir. Nane çayı içerek mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı gibi belirtileri hafifletebilirsiniz. - Rezene: Rezene de mide ve bağırsak dostu bir bitkidir. Rezene çayı içerek gaz, hazımsızlık ve krampları önleyebilirsiniz. Bağırsak enfeksiyonu yaşayan kişilerin doktor tavsiyesine göre ilaç tedavisi de alması gerekebilir. Özellikle bakteriyel veya paraziter bağırsak enfeksiyonlarında antibiyotik kullanımı gerekebilir. İlaç tedavisinin yanında bol sıvı tüketmek ve dinlenmek de önemlidir. Read the full article
0 notes
Text
Baklagiller (Fabaceae) familyasından olan bitkiler
Baklagiller (Fabaceae) familyasından olan bitkiler
#BaklagilBitkileri, #BaklagilÇeşitleri, #BaklagilTürleri, #Baklagiller, #BaklagillerAilesi, #Bezelye, #Börülce, #Fasulye, #Fiğ, #Mercimek, #Nohut, #SoyaFasulyesi https://is.gd/WItDvP https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/baklagiller-fabaceae-familyasindan-olan-bitkiler/
Baklagiller (Fabaceae) familyası, bitkilerin sınıflandırıldığı botaniksel bir familyadır. Latince adı “Fabaceae” olan bu familya, baklagiller olarak da bilinir. Bu familya, baklagil bitkilerini içerir ve dünyanın dört bir yanında çeşitli bitkileri kapsar. Baklagiller, tohumları içlerinde kabuklu baklagil olarak adlandırılan tohumlar üreten bitkilerdir. Bu familya içinde nohut, fasulye, mercimek, bezelye, soya fasulyesi gibi besin değeri yüksek ve çeşitli bitkiler yer alır. Baklagiller, hem insan beslenmesinde önemli bir yer tutar hem de toprak için önemli bir azot fiksasyonu yaparlar, bu nedenle tarım ve ekolojide de büyük öneme sahiptirler.
Baklagiller familyasına ait bitkileri nasıl ayırt edebiliriz ?
Yaprak Yapısı: Baklagillerin yaprakları genellikle bileşik yapraklıdır, yani bir yaprağın üzerinde birden fazla yaprakçık bulunur.
Çiçek Yapısı: Baklagillerin çiçekleri genellikle gösterişli ve renkli olabilir. Genellikle peace şeklinde olan çiçeklerde 5 taç yaprağı ve 5 çanak yaprağı bulunur.
Meyve Yapısı: Baklagillerin meyvesi “baklagil” olarak adlandırılan tohumları içinde barındıran bir kapsüldür. Kapsül, tohumlar olgunlaştığında açılarak tohumları serbest bırakır.
Kök Düzeni: Baklagillerin çoğu bitkisi kök düzeni olarak “kök nodülleri”ne sahiptir. Kök nodülleri, bitkinin azot fiksasyonunu sağlayan ve topraktan azotu almasına yardımcı olan bakterilerle simbiyotik bir ilişkiye sahiptir.
Gövdeleri: Baklagillerin gövdeleri genellikle odunsu değildir, genellikle otsu bitkilerdir.
Bunlar, baklagiller familyasına ait bitkileri ayırt etmek için dikkat edilebilecek bazı genel özelliklerdir. Ancak, her bitki türü kendi özelliklerine sahip olabilir, bu nedenle bitkileri tanımak ve ayırt etmek için daha detaylı botanik bilgi ve gözlem gerekebilir.
Baklagiller (Fabaceae) Familyasına ait bazı bitkiler
Mercimek (Lens culinaris): Yaygın olarak tüketilen bir baklagil türüdür ve birçok çeşidi bulunmaktadır.
Fasulye (Phaseolus vulgaris): Yeşil fasulye, kuru fasulye ve barbunya gibi çeşitleri bulunan bir baklagil türüdür.
Nohut (Cicer arietinum): Hem çorbalarda hem de yemeklerde sıkça kullanılan besleyici bir baklagil türüdür.
Bezelye (Pisum sativum): Taze ve dondurulmuş olarak tüketilen yaygın bir baklagil türüdür.
Börülce (Vigna unguiculata): Özellikle Akdeniz ve Orta Doğu mutfağında sıkça kullanılan bir baklagil türüdür.
Soya fasulyesi (Glycine max): Protein açısından zengin bir baklagil türüdür ve soya ürünleri olarak çeşitli gıda maddelerinde kullanılır.
Fiğ (Vicia faba): Büyük ve besleyici tohumlara sahip bir baklagil türüdür ve salata veya yemeklerde kullanılabilir.
Bu sadece bazı örneklerdir, baklagiller familyası oldukça geniş ve çeşitlidir. Her bir bitkinin kendine özgü özellikleri ve kullanım alanları vardır.
#baklagil bitkileri#baklagil çeşitleri.#baklagil türleri#baklagiller#baklagiller ailesi#bezelye#börülce#fasulye#fiğ#mercimek#nohut#soya fasulyesi
0 notes
Text
Kreatin Nedir?
Kreatin nedir sorusu birçok insanın aklına gelmekte ve cevabını aramaktadır. Sporcular ve egzersiz yapmayı sevenler arasında popüler bir takviye haline gelmiştir. Bu makalede, kreatinin ne olduğu, faydaları, kullanımı, yan etkileri ve çeşitli takviye seçenekleri hakkında bilgi vereceğiz. Eğer siz de kreatin hakkında daha fazla bilgi edinmek ve egzersiz performansınızı artırmak istiyorsanız, doğru yerdesiniz! Egzersiz performansını artırmak ve kas kütlesini geliştirmek, birçok insanın hedefidir. Bu nedenle, supplementler (takviyeler) popüler hale gelmiştir. Bu takviyelerden biri de kreatindir. Kreatin, vücutta doğal olarak bulunan bir bileşiktir ve enerji üretiminde önemli bir rol oynar. Egzersiz sırasında daha fazla enerji sağlayarak performansı artırır.
Kreatin Nedir?
Kreatin, amino asitlerden üretilen bir bileşiktir ve kaslarda enerji depolamak için kullanılır. Vücutta doğal olarak bulunan kreatin, kaslarda bulunan fosfokreatin formunda depolanır. Egzersiz sırasında, kaslar enerji ihtiyacını karşılamak için fosfokreatini kullanır. Kreatin takviyesi alarak, vücutta daha fazla kreatin depolanmasını sağlayabilir ve egzersiz performansını artırabilirsiniz.
Kreatinin Faydaları
Kreatin takviyesinin birçok faydası vardır: - Egzersiz Performansını Artırır: Kreatin, kaslarda enerji üretimini artırır ve daha yoğun egzersiz yapmanıza olanak sağlar. - Kas Kütlesini Artırır: Kreatin, kas hücrelerinde su tutulumuna neden olarak hacim artışına yol açar, bu da kasların daha dolgun ve büyük görünmesini sağlar. - Hızlı Kurtarma Sağlar: Kreatin, egzersiz sonrası kasların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur. - Beyin Sağlığını Destekler: Kreatin, beyindeki enerji üretiminde rol oynar ve kognitif işlevleri destekler.
Kreatin Türleri
Kreatin takviyeleri farklı türlerde bulunabilir. İşte bazı yaygın kreatin türleri: Kreatin Monohidrat Kreatin monohidrat, en çok araştırılan ve etkili kreatin türlerinden biridir. Bu forma sahip takviyeler, genellikle toz veya kapsül şeklinde bulunur ve çoğu kişi tarafından tercih edilir. Kreatin Etil Ester Kreatin etil ester, hızlı emilimi ve vücut tarafından daha iyi kullanımı için tasarlanmış bir kreatin formudur. Ancak, araştırmalar etkisinin diğer kreatin türlerine göre daha az olduğunu göstermiştir. Kre-Alkalyn Kre-Alkalyn, pH seviyesi ayarlanmış bir kreatin formudur. Stabil olması ve mide asidiyle etkileşimi önlemesi nedeniyle daha az yan etki yapabilir. Ancak, etkinliği konusunda diğer kreatin türlerine göre daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Kreatin HCL Kreatin HCL, hidroklorik asit tuzu formunda bulunan bir kreatin türüdür. Daha az su tutulumuna ve şişkinliğe neden olabilir. Bu nedenle, estetik amaçlar için tercih edilebilir.
Kreatin Kullanımı
Kreatin takviyelerini kullanmadan önce doğru dozajı belirlemek önemlidir. Genellikle bir "kreatin yükleme" ve "kreatin idame" dönemi takip edilir. Kreatin Dozajı Kreatin takviyesi için önerilen günlük dozaj genellikle 3 ila 5 gram arasındadır. Bununla birlikte, bazı sporcular daha yüksek dozajlar kullanabilir. Dozajı belirlerken sağlık uzmanınızın önerilerini dikkate almanız önemlidir. Kreatin Yükleme Kreatin yükleme, hızlı bir şekilde kreatin seviyelerini artırmak amacıyla yapılan bir süreçtir. Bu süreç genellikle 5 ila 7 gün sürer ve günlük 20 ila 25 gram kreatin almayı içerir. Kreatin yükleme döneminden sonra idame dozajına geçilir.
Kreatin Yan Etkileri
Kreatin takviyeleri genellikle güvenli kabul edilir, ancak bazı insanlarda yan etkilere neden olabilir. En yaygın yan etkiler arasında mide rahatsızlığı, şişkinlik, su tutulumu ve kilo artışı bulunur. Bununla birlikte, bu yan etkiler genellikle hafiftir ve zamanla azalır.
Kreatin ve Egzersiz Performansı
Kreatin takviyesinin egzersiz performansı üzerinde birkaç farklı şekilde etkili olduğu bilinmektedir. Kreatin ve Kas Gücü Kreatin takviyesi, yüksek yoğunluklu egzersizlerde kas gücünü artırabilir. Bu, daha ağırlık kaldırma veya daha yoğun antrenmanlar yapma yeteneği sağlar. Kreatin ve Dayanıklılık Bazı araştırmalar, kreatin takviyesinin dayanıklılığı artırabileceğini göstermektedir. Özellikle kısa süreli ve yüksek yoğunluklu egzersizlerde performansı artırabilir.
Kreatin Takviyeleri
Kreatin takviyeleri, tablet, kapsül veya toz formunda bulunabilir. İşte bazı popüler kreatin takviyeleri: Kreatin Monohidrat Kreatin monohidrat, en yaygın ve araştırılmış kreatin takviyesidir. Genellikle toz formunda bulunur ve su veya içeceklere karıştırılarak alınır. Kreatin Etil Ester Kreatin etil ester, hızlı emilimi ve daha iyi kullanımı için geliştirilmiş bir kreatin formudur. Kapsül veya toz şeklinde bulunabilir. Kre-Alkalyn Kre-Alkalyn, stabilitesi ve emilimi için optimize edilmiş bir kreatin formudur. Kapsül veya toz formunda bulunabilir. Kreatin HCL Kreatin HCL, hidroklorik asit tuzu formunda bulunan bir kreatin türüdür. Kapsül veya toz şeklinde kullanılabilir.
Kreatin ve Beslenme
Kreatin takviyesi alırken, dengeli bir beslenme programını takip etmek önemlidir. Ayrıca, doğal yollardan da kreatin alabilirsiniz. Kreatin Alımı için Doğal Kaynaklar Kreatin, kırmızı et ve balık gibi hayvansal kaynaklarda doğal olarak bulunur. Eğer vejetaryen veya vegan bir diyet takip ediyorsanız, bitki bazlı besinlerden elde edilen kreatin miktarı daha düşük olabilir. Kreatin Takviyesi ve Diyet Kreatin takviyesi kullanırken, sağlıklı ve dengeli bir diyet sürdürmeye devam etmek önemlidir. Kreatin takviyesi tek başına mucizevi sonuçlar sağlamaz, bu nedenle egzersiz, uyku ve beslenme gibi diğer faktörlere de dikkat etmek önemlidir. Kreatin takviyeleri, egzersiz performansını artırmak ve kas kütlesini geliştirmek için etkili bir destek sağlayabilir. Ancak, her bireyin vücut yapısı ve ihtiyaçları farklı olduğundan, kreatin takviyesi kullanmadan önce sağlık uzmanınızla konuşmanız önemlidir. Egzersiz ve beslenmeyle birlikte, kreatin takviyesiyle hedeflerinize daha hızlı ulaşabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
- Kreatin takviyesi ne zaman alınmalıdır? - Kreatin takviyesi genellikle egzersiz öncesinde veya sonrasında alınır. Uzmanınızın önerilerini takip etmek önemlidir. - Kreatin takviyesi kilo aldırır mı? - Kreatin takviyesi su tutulumuna neden olabilir, bu da kilo artışına yol açabilir. Ancak, kas kütlesindeki artışa bağlı olarak vücut kompozisyonunuz da iyileşebilir. - Kreatin kullanırken yan etkileri nelerdir? - Kreatin takviyesi bazı insanlarda mide rahatsızlığı, şişkinlik ve su tutulumuna neden olabilir. Ancak, genellikle hafif yan etkilerdir. - Kreatin takviyesi herkes için uygun mudur? - Kreatin takviyesi herkes için uygun olmayabilir. Özellikle böbrek sorunu olan veya bazı ilaçları kullanan kişilerin doktorlarına danışmaları önemlidir. - Kreatin takviyesi ne kadar süre kullanılmalıdır? - Kreatin takviyesi uzun süreli kullanıma uygun olabilir. Ancak, düzenli aralıklarla mola vermek veya takviye kullanımını bırakmak da uygun olabilir. Spor yazılarımız ilginizi çekiyorsa Spor kategorimize göz atabilirsiniz. Read the full article
#Kreatin#Kreatinnasılalınmalı?#Kreatinnasılkullanılır?#Kreatinnasıltüketilmeli?#Kreatinneişeyarar?#Kreatinnedir?#Kreatintüketmeönerileri#Kreatinzararlımıdır?
0 notes
Text
BCAA Nedir? BCAA Ne İşe Yarar?
BCAA nedir? BCAA kullanımı nasıl olmalıdır? BCAA çeşitleri nelerdir? BCAA Ne işe yarar? Kas kütlesini arttırmaya çalışan birçok sporcu nedense yeterli protein alamadığını düşünür. Buna bağlı olarak bol miktarda tavuk, et, yumurta ve balık türü besinler tüketerek bu açığı kapatmaya çalışır. Hatta bununla da yetinmeyip supplement olarak whey ve kazein türü proteinleri de toz halinde kullanarak oluşturdukları karışımlar ile tüketirler. Tüm bunlara ek olarak ise zaten protein tozlarının içinde olan amino asitlere ek olarak ayrı şekilde amino asit alan sporcular da bulunmaktadır. Aslında birçok vücut geliştirme sporcusu zaten aldıkları proteinlerin içinde amino asitlerin olmasına rağmen neden daha fazla amino asit aldıklarını ya da almaları gerektiğini bilmiyor. Bu noktada bilmeniz gereken şey ise tekil olarak tüketilen amino asitlerin dallı zincirli amino asitlerin (BCAA) etkisini göstermediği ve onlar kadar yararlı olmadığıdır. Dallı zincirli amino asitler (BCAA) kreation ve beta-alaninden çok daha uzun süredir sporcular tarafından tercih ediliyor. Ancak bunların kas gelişimi ve performance üzerindeki etkisi ise birçok kişi tarafından göz ardı ediliyor. Özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar sayesinde BCAA'lar artık daha popüler bir hale geldi ve kas gelişimi ile performans üzerindeki pozitif etkisi öğrenildikten sonra daha yaygın bir kullanım alanına sahip oldular.
BCAA Nedir?
BCAA nedir sorusuna basit bir şekilde cevap vermek gerekirse BCAA, lösin, izolösin ve valinden oluşan dallı zincirli amino asitlere verilen genel bir isimdir. Bu ismi ise kimyasal yapılarından dolayı almışlardır. Bu üç amino asitte vücut geliştirme ile ilgilenen sporcular için vazgeçilmez ve son derece önemlidir. Vücudun sentezleyemediği ve mutlaka metabolizmaya sokulması gereken bu amino asitlerin beslenme programlarında yer alması çok önemli bir gerekliliktir. Kaslar büyüyebilmek için 20'ye yakın amino asit kullanır ve bunların bazıları vücut tarafından sentezlenebildiği gibi bazılarının da dışarıdan alınması gereklidir. Ancak BCAA türü amino asitler kas dokusundaki amino asitlerin yaklaşık %35'ini içerdiği için kas büyümesi hedefi olan sporcular için vazgeçilmezlerdir. BCAA nedir sorusunun bilimsel cevabının yanı sıra sporcular için vazgeçilmez bir kaynak olduğu da söylenebilir.
BCAA Çeşitleri Nelerdir?
1. BCAA Tozları Birçok sporcu tarafından BCAA alımı için toz şeklinde tüketim tercih edilmektedir. İlk olarak BCAA tozları antrenman sonrasında protein tozları veya diğer besin destekleri ile tüketebileceğiniz şekillerde üretildi. Daha sonraki dönemlerde ise birçok firma tarafından farklı aromalarda üretilmiş ve ayrı bir şekilde tüketilme imkanı ortaya çıkmıştır. 2. BCAA Hapları ve Kapsülleri Tozlar kadar yaygın olmasa da BCAA hap ve kapsülleri de piyasada satılmaktadır. Ancak yeterli miktarda BCAA'nın alınabilmesi için birden fazla hap veya kapsül alınması gereği ve toza oranla sindirim süresinin fazla olması nedeniyle pek tercih edilmezler. Bununla birlikte BCAA hap ve kapsüllerinin diğer besin desteklerine oranla daha büyük olması da sporcular tarafından tercih edilmemesinin bir diğer nedenidir.
BCAA'lar ve Metabolizma
Vücuda alınan amino asitlerin sonunda kaslara ulaştığı ve kas gelişiminde rol oynadığı düşünüldüğünde BCAA'ların pek farkının olmadığı düşünülebilir. Ancak BCAA'ların yapısı diğer amino asitlere göre farklıdır. Özellikle BCAA'ların diğer amino asitlere göre metabolize edilebilmesi en önemli farklarıdır. Amino asitlerin birçoğu karaciğerde metabolize edilirken BCAA'lar doğrudan kaslarda metabolize edilirler. Bu nedenle kas gelişiminde rolleri ve etkileri çok büyüktür. Lösin, izolösin ve valin BCAA'ları oluşturan amino asitler olsa da farklı yapıları vardır. Lösin sadece yağ yolu ile, valin ise sadece karbonhidrat ve izolosin ile parçalanır. Bu üç amino asit farklı bir şekilde metabolizmaya aktarılır. BCAA'lar diğer amino asitlerin aksine kas dokusunda metabolize edilirler ve bu sayede vücudun ihtiyaç duyduğu ATP üretimi için okside olabilirler. ATP, kas kasılmasını besleyen ve ağırlıkların kaldırılmasını sağlayan enerji kaynağıdır. Lösin, izolösin ve valinin kas dokusunda metabolize olması vücudun ihtiyaç duyduğunda elde edebileceği kolay bir enerji kaynağı olmalarını da sağlamaktadır. Özellikle uzun süreli antrenmanlarda vücudun ihtiyaç duyduğu enerji miktarı artacağı için BCAA'ların önemi daha da ortaya çıkmaktadır. Özellikle uzun süreli antrenman koşullarında BCAA'ların kullanılması önemli bir etki yaratır ve fark oluşturur. BCAA'ların tüm bu özellikleri göz önüne alındığında sporcuların antrenman programlarına yapacağı etki ve kullanımının gerekliliği de ortaya çıkmaktadır.
BCAA'lar ve Performans
Uygulanan antrenman programının hedefi ne olursa olsun performansın her antrenmanda bir öncekine göre artması önemlidir. Bu sayede gelişim sürekli hale gelir ve vücutta istenilen farklılık meydana getirilebilir. Vücut geliştirmede performansın artması daha çok set, daha çok tekrar, daha fazla ağırlık yani kas gelişimi demektir. BCAA'ların performans artışı üzerindeki etkisi birçok araştırma ile kanıtlanmıştır. BCAA'lar doğrudan bir enerji kaynağı olarak kullanılabildiği gibi glikojen depolarının boşaldığı anlarda yağların okside edilmesini de arttırırlar. Bu döngü ile vücudun ihtiyacı olan enerji kaynağı kesintisiz olarak sağlandığı için performans artışı görülür. Uzun süreli antrenmanlarda özellikle enerji kaynağına olan ihtiyaç artmaktadır. Vücudun öncelikli enerji kaynağı olan glikojen bu tür antrenmanlarda kullanılan başlıca yakıt deposu olarak tanımlanabilir. BCAA'ların kullanımı ile vücuda alternatif bir enerji kaynağı yaratıldığı için glikojen tüketimi %25'e varan oranda azaltılabilir ve bu sayede antrenman süresi boyunca ihtiyaç duyulan enerji kesintisiz bir şekilde sağlanabilir. Yani BCAA'ların glikojen tasarrufu üzerinde de olumlu bir etkisi bulunmaktadır.
BCAA'ların Hormonlar Üzerindeki Etkileri
Hormonlar esas olarak bir sporcunun ne kadar kas kütlesi kazanabileceği üzerindeki en temel belirleyici parametredir. Bir insanın üst düzey bir atlet veya vücut geliştirme sporcusu olabilmesi konusunda hormonların etkisi oldukça büyüktür. Vücutta kas gelişimini tetikleyen en önemli hormonlar testosteron, insülin ve büyüme hormonu olarak sayabileceğimiz anabolik hormonlardır. Anabolik hormonlar kas gelişimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. BCAA'lar da yine anabolik hormon üretimi üzerinde olumlu etkisi olan besin desteklerindendir. Testosteron belki de en çok bilinen anabolik hormondur. BCAA'ların antrenman öncesinde alınmasının testosteron seviyesi üzerinde pozitif etkisi olduğu belirlenmiştir. Yoğun antrenmanlar sırasında vücuttaki testosteron seviyesinde ciddi bir yükelişi görülür. Antrenman sonrasında ise bu seviye yavaş bir şekilde normale döner. BCAA'ların testosteron seviyesi üzerinde antrenman boyunca yüksek sentezleme sağladığı birçok kontrollü deney ile de kanıtlanmıştır. BCAA'lar ayrıca vücuttaki insülin dengesinin korunmasına da yardımcı olurlar. Bu sayede yağ yakımı artar, kas gelişimi hızlanır ve şeker hastalığına karşı da bir direnç oluşur. Tüm veriler göz önüne alındığında BCAA'lar belki de vücuttaki hormonları antrenman sırasında pozitif yönde değerlendirebilmek için kullanılabilecek en önemli besin desteklerinin başında gelmektedirler.
BCAA'lar ve Yağ Yakımı
Özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar BCAA desteklerinin yağ yakımı üzerinde de etkisi olduğunu göstermiştir. Tabi ki sadece BCAA desteklerinin alınması ile yağ yakımı mümkün değildir. Düzenli uygulanan bir antrenman ve beslenme programının yanında alınan BCAA destekleri yağ yakımının en yüksek seviyeye çıkarılması katkı sağlayacatır. BCAA desteklerinin glikojen tasarrufu ve insülin dengesini sağlamaya olan katkıları ile yağ yakımı artabilir. Bununla birlikte yağ kaybı sırasında meydana gelebilecek kas kayıplarını da en az indirmek için kas koruyucu etkisi olan BCAA'ların tercih edilmesi önemlidir.
Reseptör Olarak BCAA'LAR
BCAA'ların belki de en önemli özelliği vücut içerisinde reseptör olarak görev yapabilmeleridir. BCAA'ların bu görevinin öneminin anlaşılabilmesi için öncelikle vücutta proteinin rolünün bilinmesi gereklidir. Amino asitler kas dokusunun alt yapısını oluştururlar. Bu da demektir ki eğer vücut protein aldığında kas üretebilmek için bu alınan proteindeki amino asitleri alacaktır. Bu nedenle amino asitler adeta vücudun yapı taşları olarak tanımlanırlar. BCAA'lar ise yapıları gereği kompleks yapı taşları olarak söylenebilir. Yapılan son araştırmalara göre ise önemli bir BCAA olan lösinin vücutta kas üretimine yönelik tetikleyici etkisinin olduğunu göstermiştir. Lösinin bu derece etkili bir BCAA olması nedeniyle sadece lösin alınmasının yeterli olduğu ve izolösin ile valin tüketimine gerek olmadığı düşüncesi oluşabilir ancak bu tamamen yanlış bir düşüncedir. Vücuttaki BCAA dengesinin korunabilmesi için lösin:izolösin:valin dengesinin 2:1:1 seviyesinde olması gerekir. Ancak bu seviye sağlandığında BCAA'lar görevlerini tam anlamıyla yapabilirler. BCAA'ların kas gelişimi, yağ yakımı, insülin dengesinin sağlanabilmesine yönelik katkılarının gerçekleştirilebilmesi için tümünün vücutta bulunması gereklidir. Düzenli BCAA tüketimi ile vücuda sürekli olarak kas üretimi için sinyaller yollanabilir ve gelişimin sağlanabilir. BCAA alımı ile birlikte yeterli miktarda protein alınması da son derece önemlidir. BCAA'lar ve protein tüketimi birlikte yapılmalıdır.
BCAA Kullanımı
BCAA destekleri antrenman öncesinde, sırasında ve sonrasında da kullanılabilir. Çok genel bir değerlendirme yapıldığında; Kilosu 70'in altında olanların antrenman öncesinde, sırasında ve sonrasında 3'er gram, Kilosu 70'in üstünde olanların ise antrenman öncesinde, sırasında ve sonrasında 5'er gram BCAA alması önerilmektedir. BCAA destekleri antrenman öncesi, sırası ve sonrası dışında gün boyu da tüketilebilir. Eğer böyle bir kullanım tercih edilecekse; Kilosu 70'in altında olanların gün içinde 10 gram, Kilosu 70'in üstünde olanların ise 15 gram BCAA alması önerilmektedir. Gün boyu kullanımlarda antrenman öncesi, sırası ve sonrasında kullanılan miktarlardan kalanlar gün içerisindeki öğünlere dağıtılmalıdır. Tüm bu verilere genel olarak bakıldığında BCAA'ların kas kütlesinin arttırılması, yağ yakımı ve performans üzerindeki etkileri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kompleks bir besin desteği olan BCAA'lar ile antrenman performansı arttırılabilir ve bu sayede salonda harcanan saatlerin karşılığı daha iyi bir şekilde alınabilir. BCAA Nedir? BCAA Destekleri (Supplement) Rehberi içeriği ile ilgili değerlendirmelerinizi ve aklınıza takılan soruları yorum bölümü aracılığı ile paylaşabilirsiniz. Not: Tüm antrenman programları, diyet programları, egzersizler ve hareketler tamamen öneri amaçlıdır. Spor yapmadan önce mutlaka bir uzmana danışılması gerekir. Read the full article
1 note
·
View note
Text
Keten Tohumunun Faydaları
#1TaneŞeklinde, #2KetenTohumuYağı, #3Öğüterek, #4Demleyerek, #5KapsülŞeklinde, #KetenTohumuNasılTüketilir, #KetenTohumununFaydaları, #Uyarı Kaynak : https://is.gd/89PIvu #Pratikbilgiler Günlük hayatta doğal ürünleri kullanarak sağlık problemlerinden kurtulmak, hastalıklardan korunmak ve vücudu desteklemek mümkün. Alternatif olarak kullanılan doğal şifa kaynaklarından biri de keten tohumu. Lifli yapısı, içerdiği potasyum, çinko ve vitaminlerle keten tohumu birçok rahatsızlık için şifa kaynağı. Aktarlarda kolaylıkla bulabileceğiniz keten tohumunun faydaları nelerdir?
#1.Tane şeklinde:#2.Keten Tohumu Yağı:#3.Öğüterek#4.Demleyerek#5.Kapsül Şeklinde#Keten Tohumu Nasıl Tüketilir?#keten tohumunun faydaları#Uyarı:
0 notes
Text
En İyi 15 Zamanda Yolculuk Temalı Filmler
1. Geleceğe dönüş
Back to the Future Amerika Birleşik Devletleri, 1985. Fantezi, komedi, macera. Süre: 116 dakika. IMDb: 8.5. Eksantrik mucitle birlikte sıradan bir genç, 30 yıl önce geçmişe gönderildi. Orada ailesiyle, bir arkadaşıyla, bir profesörle ve daha birçoklarıyla tanışıyor. Yönetmen Robert Zemeckis'in gösterişli rutinine rağmen, film önemli felsefi konular ortaya koyuyor. Özellikle, ebeveynlerimizin gençliklerinde gerçekte ne olduğunu, asla bilemeyeceğiz. Christopher Lloyd, Leah Thompson ve Michael J. Fox'un oyunculuğunu izlemeye değer - Satürn Ödülünün son jürisi en iyi oyuncu olarak bile kabul edildi. Ayrıca “Geleceğe Dönüş” en iyi ses düzenlemesi için Oscar ödülünü aldı. Sonuç olarak, film bir üçlemenin içine döndü. İkinci bölümde, kahramanlar alternatif bir geleceğe, üçüncüsü ise 1885'te Vahşi Batı'da.
2. Bill ve Ted'in Maceraları
Bill & Ted’s Excellent Adventure Amerika Birleşik Devletleri, 1989. Fantezi, komedi, macera. Süre: 90 dakika. IMDb: 6.9, Kader, iki arkadaşı geleceğin zaman makinesinde bir telefon kulübesi şeklinde seyahat eden bir adama götürüyor. Bir çiftin "Ünlü bir tarihi şahsiyetin gözüyle modern dünya" konulu bir rapor yapması gerekiyor. Bu amaçla, geçmişe gönderilir ve oradan birçok önde gelen insanı taşırlar. Film, şaşırtıcı biçimde yaratıcı bir bilim kurgu ve gençlik komedi karışımı. Ekranda gerçekleşen her şey inanılmaz derecede aptal görünüyor, ancak Keanu Reeves ve Alex Winter, genç kaybedenlerin rolüne o kadar iyi alışmış ki, onlara aşık olmamak mümkün değil. Ayrıca, resim, tarihi figürler de dahil olmak üzere harika şakalarla doludur. Orijinal fikre göre zaman makinesinin bir araba şeklinde yapılmıştı ancak yazarlar “Geleceğe Dönüş” ile çok benzemesinden korkuyorlardı ve onu bir telefon kulübesine çevirdiler. Her ne kadar TARDIS'i efsanevi "Doctor Who" ya benzese de.
3. Terminatör 2: Kıyamet Günü
Terminator 2: Judgment Day Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, 1991. Fantezi, gerilim, gerilim. Süre: 137 dakika. IMDb: 8.5. Dünyanın makineler tarafından köleleştirildiği geleceğe, zamanımızda neredeyse yenilmez olan T-1000 geliyor. John Connor'u öldürmeyi planlıyor, böylelikle insanoğlunu siborglar karşısında zafere götürmüyor. Fakat başka bir terminatör çocuğun yardımına gelir - o kadar güçlü değil, ama yine de savaşabiliyor. James Cameron’ın ikinci filmi birincisi ile aynı değil. Yönetmen ustaca komedi ve aile dramasının bilim-kurgu gerilim unsurlarına girdi. Ve bu, resmin çok dinamik ve muhteşem kalmasını engellemedi. “Kıyamet günü” en iyi görsel efektler ve makyajın yanı sıra ses ve enstalasyon için Oscar kazandı. Satürn Ödülü'nde avcı beş kategoride kazanan oldu: “En İyi Bilim Kurgu Filmi”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Kadın Oyuncu”, “En İyi Genç Erkek Oyuncu” ve “En İyi Özel Efektler.” İngiliz Film Akademisi, daha iyi ses ve daha iyi görsel efektler için Terminator-2'yi ödüllendirdi. Filmin ikinci serisinden sonra, çoğu yeniden yazılmış birçok film vardı. Ancak kıyaslamanın tam olarak “Kıyamet Günü” olduğu düşünülüyor.
4. 12 Maymun
12 Monkeys Amerika Birleşik Devletleri, 1995. Fantezi, gerilim, dedektif. Süre: 129 dakika. IMDb: 8.0, 2035'te, tedavi edilemez bir virüs gezegenin neredeyse tüm nüfusunu yok etti ve hayatta kalanlar yer altında yaşamak zorunda kaldı. Mahkum James Cole, salgının kaynağını bulmak için zamanda geriye gitmeye gönüllü oldu. Terry Gilliam'ın resmi, türdeki en unutulmaz filmlerden biri. Bu, sonsuza dek hafızaya sıkışmış olan hayali bir distopyadır. Ve sadece unutulmaz atmosferi nedeniyle değil, aynı zamanda yukarıda belirtilen suçun rolü gibi görünen Bruce Willis'in inanılmaz oyunculuğu sayesinde. Brad Pitt’in akıl hastanesi hastası da zirvede. Pitt The 12 Monkeys'teki çalışmaları için Altın Küre ve Satürn'ü aldı. Film ödülleri listesinde ayrıca - Berlin Film Festivali'nde Berliner Morgenpost gazetesinin ödülünü aldı.
5. Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Harry Potter and the Prisoner of Azkaban Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, 2004. Fantezi, dedektif, macera. Süre: 142 dakika. IMDb: 7.8. Hayatta kalan bir çocuk hakkında bir dizi filmin üçüncü kısmı. Bu sefer, Harry, Ron ve Hermione, korkunç ruhsuzlar tarafından korunan Azkaban hapishanesinden kaçan tehlikeli suçlunun sırrını ortaya çıkarmak zorunda. Şimdi özgür olduğu için, Harry ölümcül bir tehlike altında. İlk iki bölümden farklı olarak “Azkaban Tutsağı” Chris Columbus tarafından değil, Oscar ödüllü “Gravity” in yazarı Alfonso Cuaron tarafından yönetmenliği yapıldı. Yönetmen değişikliğinin sonucu, biraz saf, masal bir atmosferden çok daha koyu olana geçişin yanı sıra arsanın tamamen farklı bir sunumuydu. Özellikle, Cuaron zamanın çarkını ustalıkla ustalıkla örmeyi başardı, çünkü film bu listeye dahil edildi. Filmin En İyi Görsel Efekt ve En İyi Film Müziği adaylarında Oscar'a aday gösterildiğini ve aynı zamanda İngiliz Film Akademisi'nden İzleyici Ödülü'nü kazandığını belirtmek gerekir.
6. Kapsül
Primer Amerika Birleşik Devletleri, 2004. Fantastik, gerilim, drama. Süre: 77 dakika. IMDb: 6.9, Yanlışlıkla zaman içinde hareket etmenin bir yolunu bulan iki mühendis hakkındaki bağımsız drama. Yavaş yavaş, ilk bakışta kesinlikle başarılı olan deneylerinin tehlikeli bir yan etkisi olduğunu keşfederler. Shane Carrut tarafından yönetildi - eğitim alan bir matematikçi, fizik konusunda da anlayışlı. Bu nedenle, “Kapsül” de gerçekleşen her şey bilimsel bir bakış açısıyla açıklanabilir. Aynı zamanda, film kesinlikle sıkıcı olarak adlandırılamaz: sonuna kadar beklemeye değer. Bu film , en büyük bağımsız film festivali olan "Sundance" in Grand Prix'sini kazanan bir çok ödülü onayladı.
7. Ahmaklar
Idiocracy Amerika Birleşik Devletleri, 2006. Fantezi, komedi, macera. Süre: 84 dakika. IMDb: 6.6. Amerikan şirketinin gizli bir deneyinde donar, 500 yılını kış uykusunda geçirir ve kendisini bir zamanlar olduğundan daha fazla aptallaştığı bir dünyada bulur. Böylece kahraman dünyadaki en zeki adam haline gelir. Yayınlandığı zaman, film saçma bir kurgu gibi gözüküyordu, ancak bugün gerçeği çok şaşırtıcı bir şekilde yansıtıyor. Senaristler Mike Judge ve Ethan Cohen, Amerika’nın, Idiocracy’nin yayınlanmasından on yıl sonra ne olacağını öngörüyor gibiydiler. Mike Judge, Britney ve Kay Fed'in (eski Spears ve Britney Earl Spears ve eski eşler) yeni Adem ve Havva'ya benzeyeceği geleceği düşünmemiz için bize yalvarır. Entertainment Weekly'nin yazarı Joshua Rich
8. Zamanda Sıçrayan Kız
The Girl Who Leapt Through Time Japonya, 2006. Fantastik, drama, romantizm, anime Süre: 98 dakika. IMDb: 7.8. On yedi yaşındaki Makoto Konno ölçülü bir yaşam sürüyor: akşamları beyzbol oynuyor ve sabahları okula her zaman geç kalıyor. Aynı zamanda, gelecekte kim olmak istediği konusunda hiçbir fikri yok. Fakat bir süre sonra kızın hayatında tuhaf bir olay meydana gelir, daha sonra zaman içinde seyahat etme fırsatı bulur. Ondan sonra, izleyici ve daha sonra Makoto'nun kendisi, şu soru ortaya çıkıyor: bu ne işe yarar? Kendi yararınız için kullanın veya başkalarının refahı için iyi işler yapın? Film bu tür de birçok soru soruyor. Anime, izleyicinin duygularıyla doğrudan oynar: anlatının ışık karakterini gösterir, neredeyse ağlatır. Ve ana karakter kendisi ile o kadar rahat ki, izlerken onu kendin olarak görmeye başlarsın.
9. Zaman Yolcusunun Karısı
The Time Traveler’s Wife Amerika Birleşik Devletleri, 2009. Fantezi, fantezi, drama Süre: 107 dakika. IMDb: 7.1. Henry'nin nadir görülen bir hastalığı var - kronik yetmezlik. Bu yüzden, kahramanın zaman içinde istemeden seyahat etmesi gerekiyor. 20 yaşındaki Claire, kütüphanede 28 yaşında Henry ile tanışıyor ve onu tanımıyor, onun hayatının çoğunda ne olduğunu biliyordu. Bu hikayenin ana motoru, yetenekli Eric Bana ve Rachel McAdams'in oynadığı Henry ve Claire arasındaki ilişki. Geçmişte ve gelecekte buluşuyorlar, zaman acımasızca onlarla oynuyor, ama aşk hala kazanıyor. Filmin konusu inanılmaz derecede romantik: merak uyandırıyor, sizi ağlatıyor ve güldürüyor.
10. Uzay Yolu
Star Trek Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, 2009. Harika, aksiyon, macera. Süre: 127 dakika. IMDb: 8.0, Bir madencilik gemisinin kaptanı, gelecekteki yaşadığı gezegeninin yıkımının intikamını almak için geliyor. Rakipler Kirk ve Spock, saldırganın kendileri için değerli olan her şeyi yok etmesine izin vermemek için güçlerini birleştirmek zorundalar. Yeniden başlatmanın direktörü Jay Abrams, ünlü franchise'ın hikayesini yeniden yazmadan genç kahramanlar hakkında bir film yapmayı başardı. Zamanlı oyunlar, 2009'un resminin önceki bölümlerle aynı evrende var olmasına izin veriyor. Aynı zamanda, filmdeki gelecek önceden belirlenmemiş, bu yüzden yönetmen bir takım özgürlükleri karşılayabiliyordu. Kısmen onlar sayesinde, Star Trek çok heyecan verici çıktı.
11. Tetikçiler
Looper Amerika Birleşik Devletleri, Çin, 2012. Fantezi, gerilim, gerilim. Süre: 118 dakika. IMDb: 7.4, 2074 yılında, devlet sakinleri üzerinde tam kontrol kazandı. Suç dünyasının temsilcileri için bu gerçek bir problem haline geldi: şimdi cesetleri gizlemek imkansızdır. Sonuç olarak, mafya zaman makinesine erişiyor ve istenmeyen insanları geçmişe göndermeye başlıyor. Diğer taraftakilerin amacı talihsizleri kabul etmek ve hemen onları öldürmektir. Filmin yazarı Nodie "Brick" indie filmi yönetmeni Ryan Johnson ve Star Wars'un sekizinci bölümü oldu. Ancak, bilim kurgu türündeki ilk eseri haline gelen “Tetilçiler” idi ve görevi ile iyi başa çıktı. Resim yoğun aksiyon sahneleriyle dolu ve bir sürü ahlaki açıdan karmaşık sorular soruyor.
12. Zamanda Aşk
About Time Birleşik Krallık, 2013. Fantezi, fantezi, drama Süre: 123 dakika. IMDb: 7.8. Bir sonraki çok hoş olmayan Yeni Yıl’dan sonra, 21 yaşındaki Tim, babasından ailesindeki her erkeğin zaman içinde dolaşabileceğini öğrenir. Ana karakterin de bu yetenekten mahrum olmadığı ortaya çıkar. Ve hayatını değiştirmek için kullanmaya niyetlidir. Richard Curtis'den çok duygusal bir drama filmidir. Film, ölüm ve tövbe temasının yanı sıra baba ve oğul arasındaki ilişkiyi de açıklar. Ancak, içinde romantizm için de bir yer vardı.
13. Kader
Predestination Avustralya, 2014. Fantastik, gerilim, drama. Süre: 98 dakika. IMDb: 7.5. Gelecekte, bilim adamları, geçmişin hatalarını düzeltmenin ve böylece mevcut durumu daha iyi hale getirmenin mümkün olduğu bir zaman makinesi yarattılar. Ana karakter, farklı yıllarda seyahat etmekten sayısız suç işlenmesini önleyen zamanın bir polisidir. Ancak asıl tehlike, kahramanın durduramadığı New York'u tehdit ediyor. “Kader”, tahmin edebileceğiniz gibi, geleneksel bir aksiyon filmi değil, kurgu unsurları içeren bir dramadır. Filmdeki orta kısım, aksiyon dolu bir dedektif bileşeniyle desteklenen tek bir karakterin öyküsüyle meşgul. Film, yazarların iyi bir çevreye koyduğu ilginç paradokstan daha fazlası etrafında döner. Özel not, yukarıda belirtilen özel ajanı oynayan Ethan Hawke ve özellikle de aynı anda iki zor rolü olan Sarah Snook oyunu. Çalışması için, aktris Avustralya Film Akademisi ve Avustralya Film Eleştirmenleri Birliği'nden ödüller aldı.
14. X-Men: Geçmiş Günler Gelecek
X-Men: Days of Future Past Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Kanada, 2014. Fantezi, gerilim, gerilim. Süre: 131 dakika. IMDb: 8.0, Yakın gelecekte, mutantlar özellikle tehlikeli korumaları imha etmek üzere. Kitty Pride, 1973 yılında Wolverine'nin aklını genç bedeninde hareket ettirerek robot avcılarının yaratılmasını engel oldu. Ancak, tüm engeller kahramanın göreviyle başa çıkmasını engeller. Film, zaman yolculuğu temasının tüm hayranlarına hitap edecek uzay-zaman çarpışmalarıyla dolu. Filmin büyük bir artısı oyuncu kadrosu: normal Hugh Jackman’ın yanı sıra, sen ve James McAvoy ve Michael Fassbender ve Jennifer Lawrence ve Ellen Page ve daha birçokları. İlginç karakterlerin bolluğundan dolayı, iyi mizah ve muhteşem "Geleceğin Günleri" adlı eylem tek seferde görünüyor. Bu arada, film özel efektler için Oscar'a aday gösterildi.
15. Yıldızlararası
Interstellar Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, 2014. Fantezi, drama, macera. Süre: 169 dakika. IMDb: 8.6. Kuraklık nedeniyle, insanlık bir gıda krizine geliyor. Bilim adamları, insanların başka bir gezegene taşınması gerektiğine karar veriyor. Bunu yapmak için, uzayda yolculuk yapmaları için muhtemelen uzay ve zamanın farklı kısımlarını büyük bir mesafeden birbirine bağlayan "solucan deliğinden" bir araştırma ekibi gönderirler. Christopher Nolan’ın Yıldızlararası filmi, izleyiciden çok fazla beyin aktivitesi gerektiren bir film. Bilim kurgu en bilimsel olanıdır, ancak şikayet edilecek bir şey yoktur. Fakat yine de ilk etapta bir sanat eseri - son derece muhteşem, yoğun ve çoğu zaman duygusal olanı dikkate almakta fayda var. Oscar ve British Film Academy jüri üyeleri en iyi görsel efektler için filmi ödüllendirdi. Satürn Ödülünde, film aynı anda altı aday gösterildi - En İyi Bilim Kurgu Filmi, En İyi Genç Erkek Oyuncu / Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Müzik, En İyi Özel Efektler ve En İyi Süslemeler.
Ayrıca okuyun ??⏳
Film İzlemeden Önce Yapılması Gerekenler 2019’da En Çok Beklenen Filmler Son İki Yılın En İyi 10 Noel-Yılbaşı- Filmleri | 2017-2018 Read the full article
0 notes
Link
Sigara sadece kötü bir alışkanlık değildir.Sigara bir tür bağımlılıktır ve sizin genel sağlığınızı olumsuz yönde çok kötü etkiler. Amerikan Akciğer Derneğine göre, tüm kanser ölümlerinin üçte birini ve ABD’de ölümcül kalp krizlerinin dörtte birinin nedeni sigaradır. Sigara çok kolay bırakılabilecek bir bağımlılıktır. Sigarayı bırakmanın ilk ve en önemli nedeni kötü bir ölümden kurtulmaktır. İnsanların sigarayı başlamalarının belli başlı sebepleri vardır. Bunlardan en yaygın olanları bulundukları ortamda bir kariyere sahip olduklarını düşünmeleri, strese girmeleri, medyadan etkilenmeleri, akran baskısı gibi nedenlerdir. Her sigara ile vücuda giren nikotin, bünyede bağımlılık meydana getirir. En sonunda kişi sigaraya başlamış olur. Nikotin insan vücudunda birçok sağlık sorunlarına neden oluyor. Solunum sağlık sorunları, artan kan basıncı ve kalp hızı, zayıf bir bağışıklık sistemi, erkeklerde düşük sperm sayısı, kadınlarda düşük doğurganlık, düzensiz adet döngüsü, erken menopoz , akciğer kanseri ve diğer kanser türleri sigaranın sigaranın insanı etkileyen kötü yönlerinden bazılarıdır . Sigara içmeyen ama sigara dumanına maruz kalan insanlarda da yani pasif sigara içicilerinde de nefes yolu ile ilgili hastalıklara yakalanma riski vardır. Sigaranın kötü etkilerine bakıldığında, kullanan kişinin en kısa zamanda bırakmak için elinden gelen her türlü çabayı göstermesi gerekir. Sigarayı bıraktıktan sonra hayal kırıklığı, kaygı, öfke, konsantrasyon eksikliği, iştah artışı, baş ağrısı, yüksek tansiyon ve sürekli sigaraya özlem gibi yoksunluk belirtilerini hissetmeyi bekleyebilirsiniz. Günde iki tanede içseniz, iki paket de içseniz eğer bırakmayı istiyorsanız kesinlikle başarılı olursunuz. Bu konu ile ilgili olarak aile sağlık merkezlerinden ve hastanelerdeki sigara bırakma servislerinden profesyonel anlamda destek alabilirsiniz.Ayrıca bu kötü alışkanlığı bırakmanıza yardım edecek bazı basit, doğal yardımları seçebilirsiniz. Şimdi siz değerli takipçilerimize sigarayı bıraktıran 10 doğal tedavi yönteminden bahsedeceğiz. Bu yöntemleri sağlık kuruluşu gözetiminde denemeniz daha doğru olacaktır. 1. Lobelya lobelya, değişik renklerde çiçek demetleri veren bir bitkidir. Lobelya, vücuttaki nikotin etkilerini azaltan, bir aktif terkip maddesi olarak adlandırılan lobelin içerir. Lobelya bir çok aktarda mevcuttur. Normal doz günde üç kez 20 ila 60 damladır. Bu tedavi yöntemine 3-5 damla gibi düşük bir dozda başlayıp tedbirli bir şekilde arttırmak en iyisidir. Lobelya bir derece zehirli olduğu gibi, nitelikli bir sağlık uygulayıcısı gözetimi altında bu bitkinin kullanımı önerilir. Not: Kalp hastalığı veya yüksek tansiyonu olan kişiler bu bitkiyi kesinlikle kullanmamalıdır. Hamile ve emziren kadınlar ve çocuklar da bu bitkiyi kullanmamalıdır. 2. Meyan Meyan sigarayı bırakmaya yardımcı olabilecek bir balgam söktürücü ve yatıştırıcı bir bitkidir. Meyan hafif tatlı bir tada sahiptir ve duman üflemeye olan isteği gidermeye yardımcı olur. Ayrıca, sigara içenlerin öksürüğünü rahatlatır. Ayrıca, bu bitki adrenal tonik ve kortizol seviyelerini dengelemeye yardımcı olabilir. Yorgunluğu azaltarak ve enerjinizi geri kazanmanızı sağlar. Küçük bir meyan kökünü çiğneyerek sigara içme arzunuzu tatmin edebilirsiniz. Hatta günde iki ya da üç kez meyan kökü çayı içerek aynı etkiyi görebilirsiniz. Not: Meyan diyabet, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı veya karaciğer hastalığı olan kişiler için tavsiye edilmez. 3. Acı biber Acı biber de dumanda bulunan tütün ve kimyasal maddelerin zararlarına karşı solunum sistemini duyarsızlaştırır. Artı, acı biberin antioksidan özelliği sigaranın akciğerlere verdiği zararları stabilize eder. Biber, taze biber, biber tozu, kapsüller veya sigarayı bırakmak için çay gibi çeşitli şekillerde kullanılabilir. Ancak, en iyi seçenek bir bardak su içine bir tutam acı biber eklemek ve günlük bu suyu içmektir. 4. Sarı Kantaron Bu şifalı bitki sigarayı bırakma evresinde insanlara yardımcı olabilir. Sigarayı bırakan insanlardaki sinir etkilerini ortadan kaldırır, stresle savaşmasına yardımcı olarak sakinleştirici bir özellik sağlar. Aslında, nikotinin eksikliği belirtileri zamanla geçebiliyor. Ama depresyona muzdarip olan kişiler sigarayı bıraktığı zaman anksiyete bozukluğu ve stres yaşadıkları görülmüştür. Bir pilot çalışmada, 24 kişi sigara bırakma danışmanı desteği ile birlikte günde iki kez kantaron kapsül alarak sigarayı bırakmayı denemişlerdir. 12 hafta sonunda bu 24 kişiden dokuzu sigarayı bırakmıştır. Tabi ki tüm sigarayı bırakma süreci bu çalışmaya bağlanmamalıdır. Ancak bu konu ile ilgili daha fazla araştırma yapılması şarttır. Not: Bu bitki eğer kullanıyorsanız kullandığınız ilaçlar ile birleştiği zaman yan etki gösterebilir.Bu bitkiyi almadan önce doktorunuza danışmanız tavsiye edilir. Ayrıca hamile veya emziren kadınlar için tavsiye edilmez. 5. Yeşil Yulaf Ayrıca Avena sativa veya yabani yulaf olarak bilinen yeşil yulaf, sigarayı bırakmaya yardımcı etkili bir bitkisel tedavi yöntemidir. Yapılan bir çalışmada yeşil yulafın nikotin arzusunu ve yoksunluk semptomlarını azalttığı gözlendi. Artı, yeşil yulafın sakinleştirici etkisinin yanı sıra bir tonik etkiye sahiptir. Sinir hastalarının sigarayı bırakmasında son derece faydası vardır. Yeşil yulaf kapsülü piyasada kolaylıkla bulunabilir. Güvenle günlük 300 mg yeşil yulaf kapsülü alınabilir, ama kendi bünyeniz için doğru dozu bulmak istiyorsanız kesinlikle doktora danışmanız tavsiye edilir. 6. Ginseng Ginseng sigara içme istek sıklığını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu bitki böbreküstü bezleri için bir tonik olarak kabul edilir ve kandaki kortizol seviyelerini yeniden düzenlemeye yardımcı olur. Ginseng aynı zamanda fiziksel ve duygusal stres ile baş edebilmesini sağlayan bir bitkidir. Sigarasızlık belirtileri yaşamayan vücudun dengesini yeniden kazanmasını sağlar. Ayrıca, konsantrasyonu artırır, ruh gelişiminize yardımcı olur ve zihinsel strese iyi gelir. Kahvaltılarda gevreğe yada bir bardak süt içerisine bir çay kaşığı ginseng tozu eklenerek kullanılabilir. Bu yöntem sigaraya duyulan özlemi azaltır. Ayrıca bir parça kurutulmuş ginsengi çiğneyip ardından su ile yutabilirsiniz. Not: Eğer kalp problemleri, şeker hastalığı, şizofreni ya da hormon bozukluğu gibi bir hastalığınız varsa bu doğal bitkiyi kullanmayınız. 7. Kedi otu Kedi otu bir bitkisel yatıştırıcı ve anti-anksiyete takviyesi olarak çalışan bir çiçekli bitkidir. İnsanlarda sigarayı bırakmaya yardımcı olacak bir çok etkisinin olduğu bilinmektedir. Bu bitki, beyindeki GABA reseptörleri ile etkileşimde bulunur ve bir sakinleştirici etkiye neden olur.Vücut üzerinde sakinleştirici etkisini sigara içme isteğini ortadan kaldırarak gösterir. Ayrıca, kediotu insanlardaki sinirlilik, depresyon, huzursuzluk ve anksiyete bozukluğu gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılabilir. Sigarasızlık hissettiğiniz zamanlarda size çok faydası olur. Kedi otu insanların daha dinlendirici bir uyku uyumalarına yardımcı olur. Kedi otu kapsüller halinde, toz veya tentür formatların da piyasada bulunabilir. Kesinlikle bir doktor gözetiminde bu yöntem kullanılmalıdır. 8. Çarkıfelek Çiçeği Çarkıfelek çiçeği vücudun gevşemesini sağlar, sinirlilik halini dindirir ve sigarayı bırakmanıza yardımcı olur. Ayrıca sigarasız dönemdeki uykusuzluk ve huzursuzluk hallerini ortadan kaldırır. Nikotin arzusunu azaltarak sigarayı hayatınızdan tamamen çıkarmanızı sağlar. Çarkıfelek çiçeği çay, tentür veya kapsül şeklinde kullanılabilir. Ancak, diğer otlar gibi, bir sağlık kuruluşu gözetiminde bu bitkiyi kullanmak daha iyidir.Bu bitki hamile ve emziren kadınlar için tavsiye edilmez. 9. Kulak Masajı Kulak masajı aşırı sigara içme isteği ile başa çıkmak için başka bir yoldur. Sigarayı bırakmada kulak masajı vücudun anahtar noktası olarak kabul edilir. Kulak masajı esnasında sigara içme dürtüsü ortadan kalkar ve akapuntur noktaları uyarılır. Bu yöntemi masaj salonlarında uygulatacağınız gibi kendinizde evde yaklaşık iki dakika boyunca kendi kulaklarınıza masaj yaparak sigara isteğinizi azaltmanıza yardımcı olabilirsiniz. Bu doğal ilaçlar size sigarayı bırakmada yardımcı olur. Ama, her zaman güçlü bir irade sigarayı bırakmada en önemli faktördür. Başarıyla sigarayı bırakma süreci sonunda, uygun bir diyet, egzersiz, meditasyon aracılığıyla sigaranın vücutta yol açtığı hasarı ortadan kaldırabilirsiniz.
0 notes
Text
Bakteri Nedir, Özellikleri Nelerdir?
Bakteri tek hücreli prokaryot canlılara verilen genel bir isimdir. Sadece mikroskop altında görülebilen bu canlılar mikrometre olarak ifade edilebilen uzunluklara sahip olurlar. Hemen hemen her yerde bulunabilirler. Toprakta, denizde, çeşitli yüzeylerde ve organizmaların bedenlerinde kendilerine yer bulabilirler. Bakterilerin oluşturduğu aile ekolojik dengenin önemli bir parçası olarak kabul edilir zira çürüme işlemi aslında tamamen bakterilerle alakalıdır. Günlük hayatta herkes öyle yada böyle bakterilerle etkileşim halindedir. Bakterilerin en sık kullanıldığı yerler yoğurt, kefir ve turşu yapımıdır. Benzer şekilde ekmek yaparken de bakteriyel faaliyetlerden faydalanılır. Ancak öte yandan bakteriler bünyeye büyük hasarlar veren hastalıkların da sorumlusudurlar. Zatürre ve stafilokok aureus gibi hastalıklara neden olurlar.
Ayrıca sitemizden etik nedir? Bilgilerine bakabilirsiniz.
Bakterilerin Özellikleri Nelerdir?
Bakterilerin özellikleri şöyledir:
Bölünerek çoğalırlar. Çoğalmak için çeşitli yöntemleri vardır.
Ekstrem koşulların bulunduğu yerlerde hayatta kalabilirler. Aşırı sıcak, yüksek basınçlı yada radyasyon yüklü alanlarda yaşamlarını sürdürebilirler.
Organik maddeleri işleyerek doğaya kazandırırlar.
Yüzden fazla türde bakteri olduğu bilinmektedir.
Farklı şekillerde olabilirler.
Dünyadaki biyokütlenin büyük bir kısmı bakterilerden oluşur.
Bakterilerin Hücre Yapısı Nasıldır?
Bakteri hücrelerinin yapısı epey basit olarak kabul edilir ve sadece ribozom, sitoplazma ve hücre duvarından oluşur. Daha gelişmiş canlılarda bulunan çekirdek, mitokondri, koful, golgi, endoplazmik retikulum ve kloroplast gibi organeller bakterilerde kendilerine yer bulamazlar. Epey ilkel canlılar olan bakterilerin çoğalması temel bazı prensiplere göre gerçekleşir.
Bakteriler Nasıl Çoğalır?
Bakterilerin çoğalması aşağıdaki şu üç yolla gerçekleşir:
Eşeysiz çoğalma: Bakterilerin bölünerek çoğalması yaklaşık yirmi dakika sürer. Bu işlem için su, besin ve optimum derecede sıcaklık gerekir.
Sporla çoğalma: İdeal olmayan ortam koşullarında bakteri hücresi endospor oluşturur. Bu sayede bakterilerin ömrü uzamaktadır.
Eşeyli çoğalma: Kalıtsal çeşitlilik sağlayan yegane üreme biçimidir. Bu sayede bakteriler çeşitli şartlara karşı bağışıklık kazanırlar. Bu üreme biçimi düzensiz aralıklarla gerçekleştirilmektedir.
Bakteri Nedir İle İlgili Video Anlatım
youtube
Bakterilerin Ortak Özellikleri Nelerdir?
Bakterilerin ortak özellikleri şunlardır:
Her bakteride mutlaka DNA ve RNA bulunur. Bir bakteri bu sayede çoğalır.
Enzim sistemi tüm bakterilerin ortak özellikleridir. Hücre içi faaliyetler bu enzimler sayesinde hızlandırılır.
Her bakteride ribozom bulunur. Ribozumun bakter hücreleri dahil tüm hücrelerdeki görevi protein sentezlemektedir.
Hücre zarı ve duvarı tüm bakterilerin ortak özelliğidir. Sitoplazmanın dağılmasını önleyen bu oluşumlar aynı zamanda bakteriyi dış etmenlerden korur.
Sitoplazma her hücrede kendine yer bulur. Hücresel faaliyetlerin işlenmesi ve organellerin korunması için bu sıvı gereklidir.
Ergonomi nedir? Hakkında bilgileri de inceleyebilirsiniz.
Bakterilerin Ayırt Edici Özellikleri Nelerdir?
Bakterileri birbirinden ayıran özellikler şöyle sıralanabilir:
Bazı bakterilerde kapsül bulunur. Bu kapsül bakterinin şeklinin diğerlerinden farklı olmasını sağlar.
Mezozom içeren bakteri de bulunmaktadır. Bu organelin üzerinde solunum enzimleri yer alır. Ökaryot hücrelerde mitokondri ne yapıyorsa prokaryot hücrelerde mezozom onu yapar.
Bazı bakterilerde kamçı vardır. Kamçılı bakterilerin avantajı diğerlerine oranla daha rahat hareket etmektir.
Endospor oluşturma her bakteriye özgü bir özellik değildir. Bu özellik sayesinde bir bakteri pek çok koşula adapte olabilir.
Pilus bulunduran bir bakteri kendisini başka bir bakteriye yapıştırabilir. Saç anlamına gelen pilus iki bakterinin üreme ihtimalini artırmaktadır.
Bir çeşit pigment olarak klorofil bazı bakterilerde kendine yer bulur.
Virüs Nedir?
Virüsler canlı hücrelere tutunarak çeşitli faaliyetlerde bulunan etmenler olarak tanımlanabilir. Başlı başına canlı yada cansız olarak kabul edilmezler lakin bu konuda henüz bir fikir birliği söz konusu değildir. Canlılığın ne olduğuna dair oluşturulan fikir birliğinden sonra virüslerin canlı mı yoksa cansız mı olduğu kararlaştırılabilir. Virüs olarak addedilen etmenler canlı hücrelere tutunup kendilerini çoğaltabilirler. Bitkilere, hayvanlara, bakterilere ve arkelere tutunmaları mümkündür.
Bakteri Ve Virüs Arasındaki Fark Nedir?
Bakteri ve virüsün arasındaki fark yaşamsal faaliyetlerle alakalıdır. Bir bakteri diğer canlılardan bağımsız bir biçimde yaşamını sürdürürken virüsler mutlaka bir konağa gereksinim duyarlar. İnsanların perspektifinden bakıldığı vakit bakteriler hem yararlı hem de zararlı olabilir. İnsan sağlığının korunmasına yardımcı olan bakteri aileleri bulunduğu gibi bunu tehdit eden türler de mevcuttur. Virüsler ise sadece zarar veren unsurlardır. Bünyelerindeki genleri konak hücreler vasıtasıyla çoğaltırlar. Konak hücreler ölürler ve virüsler kendilerine başka bir hücre bulmaya çalışırlar.
Bakterilerin Sebep Olduğu Hastalıklar Nelerdir?
Bakterilerin neden olduğu hastalıklar arasında şunlar bulunur:
Dizanteri
Kolera
Tüberküloz
Pnömoni
Menenjit
Staph enfeksiyonu
Nekrotizan fasiit
Dizanteri Nedir?
Dizanteri bir çeşit bağırsak enfeksiyonudur ve kanlı ishale neden olur. Hastalığın temel nedeni çeşitli hijyen önlemlerinin alınmamasıdır. Bir çeşit bakteri nedeniyle gerçekleşir ve bünyeye giren bakteri birkaç gün içerisinde kendini belli etmeye başlar. Dizanterinin belirtileri şöyle sıralanabilir:
Şiddetli karın ağrısı
Bitkinlik
Mukus kıvamında olan kanlı ishal
Yüksek seviyede ateş
Kişilerin başka insanlarla yakın temas halinde bulunmaması gerekir zira bu hastalık bulaşıcı bir hastalık olarak kabul edilir.
Merak edilen ebced hesabı nedir? Ayrıntıları yazımızdadır.
Kolera Nedir?
Kolera kendine özel bir bakteriye sahip olan bir çeşit bağırsak enfeksiyonudur. Bu bakterinin bulunduğu gıdaların yada sıvıların tüketilmesi yüzünden kişiler koleraya yakalanmaktadır. İshal, istifra ve kramp şeklinde kendini belli etmektedir. Bu hastalığın belirtilerini gösteren kişiler oldukça fazla miktarda su kaybederler ve bu nedenden dolayı epey bitap düşerler. Bu hastalık ölümcül bir hastalık olarak kabul edilebilir. Koleraya her sene neredeyse 5 milyon insan yakalanır ve bunların 100 bini hayatını kaybeder.
Tüberküloz Nedir?
Verem hastalığı olarak da isimlendirilen tüberküloz akciğerlere bulaşan mikropların sonucunda oluşan bir hastalıktır. Bu mikrobu bünyesinde tutan kişiler uzun süre herhangi bir belirti fark etmeyebilirler. Bu süreçte bünye mikropla savaşmakta ve kişilerde herhangi bir soruna yol açmamaktadır. Bağışıklık sistemi güçlü olan kişiler henüz hasta bile olmadan bu mikropları bünyesinden atabilir ancak sistemi zayıf olan kişilerde verem mikropları aktif hale gelerek bünyeyi ele geçirmeye çalışır. Tüberkülozun belirtileri şu şekildedir:
On beş günden uzun süre öksürmek
Yüksek ateş
Geceleri fazla miktarda terlemek
Göğüs ağrısı
İştah kaybı
Kontrolsüzce kilo vermek
Bitkinlik
Hastalığın belirtilerini fark etmemek mümkün değildir zira tüberküloz epey ağır bir hastalık olarak kabul edilir. İleri derecede tüberküloz olan birisinde kanlı balgam bile görülebilir.
Pnömoni Nedir?
Zatürre olarak da isimlendirilen pnömoni bir çeşit akciğer iltihaplanmasıdır. Kaynağı genellikle bakterilerdir. Bağışıklığı zayıf olanlar, yaşlılar ve çocuklarda sıklıkla kendine yer bulmaktadır. Hastalığa neden olan mikroplar aslında ölümcül değildir. Bu nedenle çoğu kişide herhangi bir soruna neden olmazlar lakin bünyesi zayıf olan kişiler bu mikroplara büyük tepkiler verebilirler. Pnömoni belirtileri şöyledir:
Yüksek ateş
Yoğun öksürük
Balgam
Göğüs ağrısı ve nefes darlığı
Baygınlık geçirme
Bulantı
İstifra
Sık nefes alıp vermek
Bitkinlik
Düşük tansiyon
Deri ve mukozada mavi renk
Menenjit Nedir?
Menenjit beyin ve omuriliği sarmakla sorumlu olan zarın enfeksiyon kapmasına verilen isimdir. Hastalığın seviyesi kişiden kişiye göre değişir. Kimisinde herhangi bir belirti göstermeyen hastalık başkalarında ölümcül olabilir. Bebeklerde, çocuklarda gençlerde sıklıkla görülmektedir. Bünyeye bir şekilde giren bakteriler kişilerde şu belirtileri oluşturur
Baş ağrısı
Yüksek ateş
Kusma
Ensede sertlik
Uykuya meyilli olmak
Havale geçirmek
Konsantre olmada zorluk yaşamak
Belirti gösteren bireyler ivedilikle doktor muayenesine tabi tutulmalıdır.
Ayrıca aspirasyon nedir? Bilgilerini de öğrenebilirsiniz.
The post Bakteri Nedir, Özellikleri Nelerdir? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.
Kaynak: https://www.zovovo.com/bakteri-nedir/
0 notes
Text
Kalbiniz ve Damar Sağlığınıza Özen Gösterin!
Tek Kapsülde 720mg Omega 3
New Life Efa Super 1200 45 Cap
Etkisi: EPA/DHA kalp ve damar sağlığının korunmasına yardımcı olur.
DHA beynin normal gelişimi ile göz ve sinir sisteminin gelişimine yardımcı olur.
Neden EFA S-1200? WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ve CRN (Beslenme Konseyi) kriterlerini baz alan IFOS Kalite Standartları'ndan 5 yıldız alarak saflığı, temizliği, konsantrasyonu , ağır metal oranları ve stabilitesi test edilip onaylanmıştır.
İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından analiz raporu alınarak Omega 3 içeriği onayı alınmıştır.
Trigliserid formu sayesinde 3 kat yüksek emilim sağlar.
Kapsülleri balık jelatininden üretilmiştir.
Şişe şeklinde ambalajlarda bulunan kontaminasyon riskini, blister ambalajıyla sıfıra indirerek ilaç kalitesinde sunulur.
Gluten İçermez.
Küçük balıkların presslenmesi ile elde edildiği için balık kaynaklı A ve D vitamini içermez.
Not: Efa S-1200 kapsüllerini yutmakta güçlük çekenler, 1 kapsül EFA S-1200 yerine 2 kapsül EFA Daily kullanarak, aynı etkiyi sağlayabilirler.
Uyarılar: Kan sulandırıcı ilaç kullanan kişilerin ve hamilelerin Omega-3 kullanmadan önce doktora başvurmaları önerilir.
Omega-3 ilaç değildir, besin takviyesidir. Tedavi edici özelliği yoktur.
Kullanım Önerisi: Günde 1-2 kapsül EFA S-1200 kullanılması tavsiye edilir.
Ürün Satış Fiyatı: 45 Kapsül
https://www.welldermo.com/tr-tr/urun/vitamin/new-life-efa-super-1200-45-cap/
0 notes
Video
youtube
Kedi Şeklinde Şekilli Kurabiye ,anlatımlı tarif videosu Uysal Simit
#şekillikurabiye #kurabiyetarifi #uysalsimit Bugün sizlere kapsül kurabiye tarifini sizler için paylaşıyoruz. Çok beğeneceğiniz adam kurabiye pastane tadında lezzetli kurabiyeleri çay saatlerinizde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz bir tarifler. Kıvamında, şekilli kurabiye tarifini kahvaltılarınız da çay eşliğinde lezzete tüketebileceğiniz bir tarif. Alışıla gelmiş kurabiye farklı adam kurabiye tarifini misafirlerinize gönül rahatlığı ile hazırlayabilirsiniz. Sizlerde şekilli kurabiye tarifini denemek isterseniz, videomuzu izlemeyi unutmayın. Şimdiden afiyet olsun. :) Şekilli Kurabiye Tarifi Malzemeler 1 kg. un 100 gr. tere yağ 400 gr. margarin 3 adet yumurta 300 gr. pudra şekeri 10 gr. kabartma tozu 5 gr. vanilya Abone Olmayı ve Beğenmeyi Unutmayınız... Bizi sosyal medya adreslerimizden takip edebilirsiniz. Facebook https://www.facebook.com/uysalsimit Instagram https://www.instagram.com/uysalsimit YouTube https://www.youtube.com/channel/UCxJW... İletişim https://www.instagram.com/ustam_kamil https://www.instagram.com/ustam_adem [email protected] Etiketler kurabiye tarifi tatlı kurabiye tarifi tuzlu kurabiye tarifi sade kurabiye tarifi kolay kurabiye tarifi basit kurabiye tarifi kakaolu kurabiye tarifi kurabiye tarifi şekilli kurabiye tarifi az malzemeli kurabiye tarifleri kurabiye tarifi tatlı kurabiye canavarı kurabiye çeşitleri kurabiye şekilleri kurabiye tarifleri tuzlu kurabiye yapımı kurabiye tarifi kurabiye adam tarifi kurabiye adam süsleme kurabiye basit kurabiye bayatlamayan kurabiye bonibonlu kurabiye cevizli elmalı kurabiye un kurabiyesi kurabiye çikolatalı kurabiye çeşitleri tuzlu kurabiye çikolatası kurabiye çeşitleri tarifi kurabiye damla çikolata kurabiye elmalı kurabiye ev yapımı kurabiye ev tarifi kurabiye fincan kurabiye pasta kurabiye pasta tarifleri kurabiye pişirme kurabiye pastası kurabiye portakallı kurabiye pudingli kurabiye harf pasta kurabiye harf kalıbı kurabiye harfleri kurabiye hindistan cevizli kurabiye ısınmış fırında mı pişer kurabiye ıslak browni kurabiye ıslak kurabiye nasıl yapılır kakaolu ay kurabiye kurabiye ingilizce kurabiye iki renkli kurabiye ingilizce tarifi kurabiye jelatini kurabiye jelatinleri kurabiye jolesi nasil yapilir kurabiye jelatini nerede satılır jelibonlu kurabiye tarifi joker kurabiye kurabiye kakaolu kurabiye kolay kurabiye kabı kurabiye limonlu kurabiye ler kurabiye lezzetli kurabiye limon sıkacağı kurabiye mantar kurabiye margarinsiz kurabiye merdanesi kurabiye miniş kurabiye mührü kurabiye nasıl kurabiye nişastalı kurabiye nasıl süslenir kurabiye nişastasız kurabiye un kurabiyesi un kurabiyesi tarifi un kurabiye tarifleri un kurabiyesi yapımı un kurabiye un kurabiyesinin tarifi un kurabiyesi yapılışı kurabiye nasıl yapılır tarifi, kurabiye nasıl yapılır kakaolu, kurabiye nasıl yapılır tuzlu, kurabiye nasıl yapılır malzemeleri, kurabiye nasıl yapılır kolay, kurabiye nasıl yapılır videolu, kurabiye nasıl yapılır videoları, kurabiye nasıl yapılır ingilizce, kurabiye nasıl yapılır kurabiye, kurabiye nasıl yapılır videosu, kurabiye nasıl yapılır video, atom kurabiye nasıl yapılır, kurabiye adam nasıl yapılır, armut kurabiye nasıl yapılır acıbadem kurabiye nasıl yapılır ayıcıklı kurabiye nasıl yapılır anne kurabiye nasıl yapılır ayvalı kurabiye nasıl yapılır ayıcık kurabiye nasıl yapılır arabalı kurabiye nasıl yapılır kurabiye nasıl yapılır basit browni kurabiye nasıl yapılır beyaz kurabiye nasıl yapılır bademli kurabiye nasıl yapılır butik kurabiye nasıl yapılır bonibonlu kurabiye nasıl yapılır ballı kurabiye nasıl yapılır elmalı kurabiye nasıl yapılır cevizli cevizli kurabiye nasıl yapılır ceviz kurabiye nasıl yapılır cookie kurabiye nasıl yapılır cocostar kurabiye nasıl yapılır kurabiye nasıl yapılır kurabiye çeşitleri çikolatalı kurabiye nasıl yapılır çatlak kurabiye nasıl yapılır çörekotlu kurabiye nasıl yapılır çaylı kurabiye nasıl yapılır çiçek kurabiye nasıl yapılır çatal kurabiye nasıl yapılır çarkıfelek kurabiye nasıl yapılır çiçekli kurabiye nasıl yapılır çubuk kurabiye nasıl yapılır diyet kurabiye nasıl yapılır dolgulu kurabiye nasıl yapılır dağınık kurabiye nasıl yapılır düğme kurabiye nasıl yapılır dama kurabiye nasıl yapılır dondurma kurabiye nasıl yapılır dukan kurabiye nasıl yapılır dayanıklı kurabiye nasıl yapılır düğmeli kurabiye nasıl yapılır kurabiye nasıl yapılır en kolay kurabiye nasıl yapılır ev yapımı kurabiye nasıl yapılır en güzel tırtıl kurabiye nasıl yapılır evde evde kurabiye nasıl yapılır elmas kurabiye nasıl yapılır elma kurabiye nasıl yapılır elmalı kurabiye nasıl yapılır kolay kurabiye nasıl yapılır fındıklı fındık kurabiye nasıl yapılır fıstıklı kurabiye nasıl yapılır kurabiye fincan nasıl yapılır frambuazlı kurabiye nasıl yapılır figürlü kurabiye nasıl yapılır fırında kurabiye nasıl yapılır kurabiye hamuru nasıl yapılır kurabiye nasıl yapılır izle lor kurabiye nasıl yapıl
0 notes
Text
BCAA Nedir? BCAA Ne İşe Yarar?
BCAA nedir? BCAA kullanımı nasıl olmalıdır? BCAA çeşitleri nelerdir? BCAA Ne işe yarar? Kas kütlesini arttırmaya çalışan birçok sporcu nedense yeterli protein alamadığını düşünür. Buna bağlı olarak bol miktarda tavuk, et, yumurta ve balık türü besinler tüketerek bu açığı kapatmaya çalışır. Hatta bununla da yetinmeyip supplement olarak whey ve kazein türü proteinleri de toz halinde kullanarak oluşturdukları karışımlar ile tüketirler. Tüm bunlara ek olarak ise zaten protein tozlarının içinde olan amino asitlere ek olarak ayrı şekilde amino asit alan sporcular da bulunmaktadır. Aslında birçok vücut geliştirme sporcusu zaten aldıkları proteinlerin içinde amino asitlerin olmasına rağmen neden daha fazla amino asit aldıklarını ya da almaları gerektiğini bilmiyor. Bu noktada bilmeniz gereken şey ise tekil olarak tüketilen amino asitlerin dallı zincirli amino asitlerin (BCAA) etkisini göstermediği ve onlar kadar yararlı olmadığıdır. Dallı zincirli amino asitler (BCAA) kreation ve beta-alaninden çok daha uzun süredir sporcular tarafından tercih ediliyor. Ancak bunların kas gelişimi ve performance üzerindeki etkisi ise birçok kişi tarafından göz ardı ediliyor. Özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar sayesinde BCAA'lar artık daha popüler bir hale geldi ve kas gelişimi ile performans üzerindeki pozitif etkisi öğrenildikten sonra daha yaygın bir kullanım alanına sahip oldular.
BCAA Nedir?
BCAA nedir sorusuna basit bir şekilde cevap vermek gerekirse BCAA, lösin, izolösin ve valinden oluşan dallı zincirli amino asitlere verilen genel bir isimdir. Bu ismi ise kimyasal yapılarından dolayı almışlardır. Bu üç amino asitte vücut geliştirme ile ilgilenen sporcular için vazgeçilmez ve son derece önemlidir. Vücudun sentezleyemediği ve mutlaka metabolizmaya sokulması gereken bu amino asitlerin beslenme programlarında yer alması çok önemli bir gerekliliktir. Kaslar büyüyebilmek için 20'ye yakın amino asit kullanır ve bunların bazıları vücut tarafından sentezlenebildiği gibi bazılarının da dışarıdan alınması gereklidir. Ancak BCAA türü amino asitler kas dokusundaki amino asitlerin yaklaşık %35'ini içerdiği için kas büyümesi hedefi olan sporcular için vazgeçilmezlerdir. BCAA nedir sorusunun bilimsel cevabının yanı sıra sporcular için vazgeçilmez bir kaynak olduğu da söylenebilir.
BCAA Çeşitleri Nelerdir?
1. BCAA Tozları Birçok sporcu tarafından BCAA alımı için toz şeklinde tüketim tercih edilmektedir. İlk olarak BCAA tozları antrenman sonrasında protein tozları veya diğer besin destekleri ile tüketebileceğiniz şekillerde üretildi. Daha sonraki dönemlerde ise birçok firma tarafından farklı aromalarda üretilmiş ve ayrı bir şekilde tüketilme imkanı ortaya çıkmıştır. 2. BCAA Hapları ve Kapsülleri Tozlar kadar yaygın olmasa da BCAA hap ve kapsülleri de piyasada satılmaktadır. Ancak yeterli miktarda BCAA'nın alınabilmesi için birden fazla hap veya kapsül alınması gereği ve toza oranla sindirim süresinin fazla olması nedeniyle pek tercih edilmezler. Bununla birlikte BCAA hap ve kapsüllerinin diğer besin desteklerine oranla daha büyük olması da sporcular tarafından tercih edilmemesinin bir diğer nedenidir.
BCAA'lar ve Metabolizma
Vücuda alınan amino asitlerin sonunda kaslara ulaştığı ve kas gelişiminde rol oynadığı düşünüldüğünde BCAA'ların pek farkının olmadığı düşünülebilir. Ancak BCAA'ların yapısı diğer amino asitlere göre farklıdır. Özellikle BCAA'ların diğer amino asitlere göre metabolize edilebilmesi en önemli farklarıdır. Amino asitlerin birçoğu karaciğerde metabolize edilirken BCAA'lar doğrudan kaslarda metabolize edilirler. Bu nedenle kas gelişiminde rolleri ve etkileri çok büyüktür. Lösin, izolösin ve valin BCAA'ları oluşturan amino asitler olsa da farklı yapıları vardır. Lösin sadece yağ yolu ile, valin ise sadece karbonhidrat ve izolosin ile parçalanır. Bu üç amino asit farklı bir şekilde metabolizmaya aktarılır. BCAA'lar diğer amino asitlerin aksine kas dokusunda metabolize edilirler ve bu sayede vücudun ihtiyaç duyduğu ATP üretimi için okside olabilirler. ATP, kas kasılmasını besleyen ve ağırlıkların kaldırılmasını sağlayan enerji kaynağıdır. Lösin, izolösin ve valinin kas dokusunda metabolize olması vücudun ihtiyaç duyduğunda elde edebileceği kolay bir enerji kaynağı olmalarını da sağlamaktadır. Özellikle uzun süreli antrenmanlarda vücudun ihtiyaç duyduğu enerji miktarı artacağı için BCAA'ların önemi daha da ortaya çıkmaktadır. Özellikle uzun süreli antrenman koşullarında BCAA'ların kullanılması önemli bir etki yaratır ve fark oluşturur. BCAA'ların tüm bu özellikleri göz önüne alındığında sporcuların antrenman programlarına yapacağı etki ve kullanımının gerekliliği de ortaya çıkmaktadır.
BCAA'lar ve Performans
Uygulanan antrenman programının hedefi ne olursa olsun performansın her antrenmanda bir öncekine göre artması önemlidir. Bu sayede gelişim sürekli hale gelir ve vücutta istenilen farklılık meydana getirilebilir. Vücut geliştirmede performansın artması daha çok set, daha çok tekrar, daha fazla ağırlık yani kas gelişimi demektir. BCAA'ların performans artışı üzerindeki etkisi birçok araştırma ile kanıtlanmıştır. BCAA'lar doğrudan bir enerji kaynağı olarak kullanılabildiği gibi glikojen depolarının boşaldığı anlarda yağların okside edilmesini de arttırırlar. Bu döngü ile vücudun ihtiyacı olan enerji kaynağı kesintisiz olarak sağlandığı için performans artışı görülür. Uzun süreli antrenmanlarda özellikle enerji kaynağına olan ihtiyaç artmaktadır. Vücudun öncelikli enerji kaynağı olan glikojen bu tür antrenmanlarda kullanılan başlıca yakıt deposu olarak tanımlanabilir. BCAA'ların kullanımı ile vücuda alternatif bir enerji kaynağı yaratıldığı için glikojen tüketimi %25'e varan oranda azaltılabilir ve bu sayede antrenman süresi boyunca ihtiyaç duyulan enerji kesintisiz bir şekilde sağlanabilir. Yani BCAA'ların glikojen tasarrufu üzerinde de olumlu bir etkisi bulunmaktadır.
BCAA'ların Hormonlar Üzerindeki Etkileri
Hormonlar esas olarak bir sporcunun ne kadar kas kütlesi kazanabileceği üzerindeki en temel belirleyici parametredir. Bir insanın üst düzey bir atlet veya vücut geliştirme sporcusu olabilmesi konusunda hormonların etkisi oldukça büyüktür. Vücutta kas gelişimini tetikleyen en önemli hormonlar testosteron, insülin ve büyüme hormonu olarak sayabileceğimiz anabolik hormonlardır. Anabolik hormonlar kas gelişimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. BCAA'lar da yine anabolik hormon üretimi üzerinde olumlu etkisi olan besin desteklerindendir. Testosteron belki de en çok bilinen anabolik hormondur. BCAA'ların antrenman öncesinde alınmasının testosteron seviyesi üzerinde pozitif etkisi olduğu belirlenmiştir. Yoğun antrenmanlar sırasında vücuttaki testosteron seviyesinde ciddi bir yükelişi görülür. Antrenman sonrasında ise bu seviye yavaş bir şekilde normale döner. BCAA'ların testosteron seviyesi üzerinde antrenman boyunca yüksek sentezleme sağladığı birçok kontrollü deney ile de kanıtlanmıştır. BCAA'lar ayrıca vücuttaki insülin dengesinin korunmasına da yardımcı olurlar. Bu sayede yağ yakımı artar, kas gelişimi hızlanır ve şeker hastalığına karşı da bir direnç oluşur. Tüm veriler göz önüne alındığında BCAA'lar belki de vücuttaki hormonları antrenman sırasında pozitif yönde değerlendirebilmek için kullanılabilecek en önemli besin desteklerinin başında gelmektedirler.
BCAA'lar ve Yağ Yakımı
Özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar BCAA desteklerinin yağ yakımı üzerinde de etkisi olduğunu göstermiştir. Tabi ki sadece BCAA desteklerinin alınması ile yağ yakımı mümkün değildir. Düzenli uygulanan bir antrenman ve beslenme programının yanında alınan BCAA destekleri yağ yakımının en yüksek seviyeye çıkarılması katkı sağlayacatır. BCAA desteklerinin glikojen tasarrufu ve insülin dengesini sağlamaya olan katkıları ile yağ yakımı artabilir. Bununla birlikte yağ kaybı sırasında meydana gelebilecek kas kayıplarını da en az indirmek için kas koruyucu etkisi olan BCAA'ların tercih edilmesi önemlidir.
Reseptör Olarak BCAA'LAR
BCAA'ların belki de en önemli özelliği vücut içerisinde reseptör olarak görev yapabilmeleridir. BCAA'ların bu görevinin öneminin anlaşılabilmesi için öncelikle vücutta proteinin rolünün bilinmesi gereklidir. Amino asitler kas dokusunun alt yapısını oluştururlar. Bu da demektir ki eğer vücut protein aldığında kas üretebilmek için bu alınan proteindeki amino asitleri alacaktır. Bu nedenle amino asitler adeta vücudun yapı taşları olarak tanımlanırlar. BCAA'lar ise yapıları gereği kompleks yapı taşları olarak söylenebilir. Yapılan son araştırmalara göre ise önemli bir BCAA olan lösinin vücutta kas üretimine yönelik tetikleyici etkisinin olduğunu göstermiştir. Lösinin bu derece etkili bir BCAA olması nedeniyle sadece lösin alınmasının yeterli olduğu ve izolösin ile valin tüketimine gerek olmadığı düşüncesi oluşabilir ancak bu tamamen yanlış bir düşüncedir. Vücuttaki BCAA dengesinin korunabilmesi için lösin:izolösin:valin dengesinin 2:1:1 seviyesinde olması gerekir. Ancak bu seviye sağlandığında BCAA'lar görevlerini tam anlamıyla yapabilirler. BCAA'ların kas gelişimi, yağ yakımı, insülin dengesinin sağlanabilmesine yönelik katkılarının gerçekleştirilebilmesi için tümünün vücutta bulunması gereklidir. Düzenli BCAA tüketimi ile vücuda sürekli olarak kas üretimi için sinyaller yollanabilir ve gelişimin sağlanabilir. BCAA alımı ile birlikte yeterli miktarda protein alınması da son derece önemlidir. BCAA'lar ve protein tüketimi birlikte yapılmalıdır.
BCAA Kullanımı
BCAA destekleri antrenman öncesinde, sırasında ve sonrasında da kullanılabilir. Çok genel bir değerlendirme yapıldığında; Kilosu 70'in altında olanların antrenman öncesinde, sırasında ve sonrasında 3'er gram, Kilosu 70'in üstünde olanların ise antrenman öncesinde, sırasında ve sonrasında 5'er gram BCAA alması önerilmektedir. BCAA destekleri antrenman öncesi, sırası ve sonrası dışında gün boyu da tüketilebilir. Eğer böyle bir kullanım tercih edilecekse; Kilosu 70'in altında olanların gün içinde 10 gram, Kilosu 70'in üstünde olanların ise 15 gram BCAA alması önerilmektedir. Gün boyu kullanımlarda antrenman öncesi, sırası ve sonrasında kullanılan miktarlardan kalanlar gün içerisindeki öğünlere dağıtılmalıdır. Tüm bu verilere genel olarak bakıldığında BCAA'ların kas kütlesinin arttırılması, yağ yakımı ve performans üzerindeki etkileri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kompleks bir besin desteği olan BCAA'lar ile antrenman performansı arttırılabilir ve bu sayede salonda harcanan saatlerin karşılığı daha iyi bir şekilde alınabilir. BCAA Nedir? BCAA Destekleri (Supplement) Rehberi içeriği ile ilgili değerlendirmelerinizi ve aklınıza takılan soruları yorum bölümü aracılığı ile paylaşabilirsiniz. Not: Tüm antrenman programları, diyet programları, egzersizler ve hareketler tamamen öneri amaçlıdır. Spor yapmadan önce mutlaka bir uzmana danışılması gerekir. Read the full article
0 notes
Text
New Post has been published on
EFSANE ÜRÜN REDUCTİX GERİ DÖNDÜ!
Zayıflamak, zayıf olmak, fit gözükmek.. Cinsiyet ayrımı yapılmaksızın her insanın istediği şeylerdir. Günümüz dünyasında fizik güce dayalı işlerin artık yaygın olmaması, masa başı çalışma, gelişen teknoloji ile her işimizi internet üzerinden halletmemiz ve bunlara ek olarak fast-food tüketiminin de artması ile hemen hemen her insanın karşılaştığı bir sorun olmuştur kilo problemleri. Hem imaj olarak hem de sağlık olarak ciddi sorunlar yaratan fazla kilolarınızı kontrol altına alma zamanı geldi, siz de artık “Acaba bu yaz bikini giyebilecek miyim ?” ya da “Bu kıyafeti alıyorum ama ya kilo alırsam ?” gibi soruları bir daha aklınıza getirmeyeceksiniz, Reductix Zayıflama Hapı ile kilonuzu kontrol altında tutacak, varsa fazla kilolarınızdan da sağlıklı bir şekilde kurtulacaksınız.
Reductix‘i Tanıyalım
Şimdi sizlere bir zamanların bir hayli popüler kilo verme ilacı reductilden bahsedeceğim. Reductil eczanelerde satılan doktorların obezite tedavisinde reçete ettiği etkili bir ilaçtır. Reductil beyinde salgılanan hormonların dengelenmesi ve düzenli bir şekilde işlevini yerine getirmesi için çalışan bir ilaçtır. Reductil reçete edilirken doktorların dikkat ettiği beden kitle indeksi oranı vardır. Bu oran 3.24 olarak belirlenmiştir. Beden kitle indeksi 3.24 üzerinde olan kişilere reductil reçete edilir ve hasta bu ilacı kullanmaya başlar. Ve obezite tedavisi için çalışmalar başlar böylece. Reductil şuanda eczanelerde ya da herhangi bir yerde satışı yoktur. Reductil yerine muadili olan reductix kullanabilirsiniz. Yine aynı içeriğe sahip bir üründür reductix.
Kimler Reductil Kullanamaz
Kalp Hastaları Yüksek Tansiyon Hastaları Hamile Gebeler Karaciğer yetmezliği olanlar bu ilacı kullanamazlar.
Reductil Nasıl Kullanılır
Reductil tek başına etkili bir ilaçtır. Lakin bu süreci spor ile desteklediğinizde kilo verirken daha rahat bir süreç yaşamanızı ve verdiğiniz kilo oranını artırmanızı sağlar. Reductil içerisinde 30 tablet bulunmaktadır. Bu 30 tablet bir aylık kullanım içindir. Günde bir adet kullanıldığında hormonal denge kısa sürede kendisini toplar ve kilo vermeye başlarsınız. Reductil içeriğinde en etkili madde sibutramin bulunur. Bu sibutramin yağ yakımını sağlar. Ayda ortalama 5-10 kilo vermenizi sağlar. Bu oran spor ve metabolizma yapınıza göre değişebilir. Reductil tarzı ürünler bilinçsiz bir şekilde kullanılmamalıdır. Ürünün kullanım tavsiyelerine uyduğunuz sürece herhangi bir sorun yaşamadan ideal kilonuza kavuşmanız mümkün. Lakin Türkiye’de adım başı herkes doktor olduğu için kafasına göre ilaç kullanıyor. Bu yüzden ilaç yasaklandı. Biz websitemizde bu ilaçlar hakkında detaylı bir şekilde bilgi vermeye çalışıyoruz. Kimler kullanamaz isimli başlığımızda bahsettiğimiz kişiler kesinlikle bu ürünü kullanmamalıdır.
Reductil yorumları
“kullanmaya başladıktan 1 hafta sonra insanı günde 1 tane elmayla beslenen bir varlığa dönüştüren, 2 haftada 8 kilo verdiren, 1-2 ayda somalili çocuk kilosuna eriştireceğini tahmin ettiğim ilaç.” “akıl almaz şekilde zayıflatıp bırakıldığı an akıl almaz derecede kilo aldıran, lisansı iptal edilmiş ilaç.” “son zamanların amerika’da popüler olan ilaç. şişmanlayan amerikalılar, bu ilaçla beraber kilo vermeye çalışıyorlar.” şeklinde ekşi sözlükte yorumlar yer almaktadır. Dediğimiz gibi bilinçli bir şekilde kullanırsanız gayet iyi bir şekilde kilo verebilirsiniz.
Reductil Muadili Reductix
Reductix , reductil muadili olarka üretilmiştir. Benzer içeriğe ve aynı etkiye sahiptir. İçerisinde 30 kapsül bulunur. Günde 1 adet sabah kahvaltısından önce bol su ile tüketilir. 1 Kutu Reductix, 1 aylık kullanım için geçerlidir. Dikkat! Reductix siparişleriniz kısa süreliğine para iade garantili olarak satılmaktadır. Memnun kalmadığınız takdirde para iade talebinde bulunabilirsiniz. Bu konuda firma, %100 müşteri memnuniyeti sağlıyor.
Kimler Reductix Kullanamaz
Kalp Hastaları Yüksek Tansiyon Hastaları Hamile Gebeler Karaciğer yetmezliği olanlar bu ilacı kullanamazlar.
0 notes
Text
Japonya Hakkında Pek Bilinmeyen İlginç Bilgiler
Dünyanın en gelişmiş ve bir o kadarda ilginç ülkelerinden birisi olan Japonya hakkında bir çok bilgi internette dolaşıyor. İşte onlardan en ilginç olanları. 1. 2'nci dünya savaşı zamanında Japon Okunoshima adasına hardal gazı testi için bırakılan 8 tavşan bugün hala çoğalmaya devam ediyor. Şimdi ise turistlerin ilgisini çekiyor. Şanslı tavşanlar ne diyelim.
2. Japonya'da her şey farklılık gösterebiliyor tıpkı bu küp karpuz gibi. Daha az yer kaplasın ve taşıması kolay olsun diye küp şeklinde karpuz üretmişler. Merak ediyorsanız tadı bildiğimiz karpuz gibi.
3. Gerçekten ilginç bir millet japonlar. Ülke genelinde tüketilen yetişkin bezi sayısı çocuk bezi sayısından fazlaymış.
4. Batan Titanic gemisinden sağ kurtulmayı başaran Japon Hosono Masabumi ülkesine döndüğünde korkak olarak anılmaya başladı. Orada ölenlerle birlikte ölmediği için işten atıldı ve medya uzunca süre korkak Hosono Masabumi haberleri yapıldı.
5. Çok çalışan japon halkının stres atma yöntemleri de farklı. Stres atmak için yapılan kedi ve köpek kafelerine gidip onları severek rahatlıyorlar.
6. Her zaman çok çalışan japonların iş yerinde ve ulaşım araçlarında uyuya kalmaları normal olarak algılanıyor ve kimse işte uyuduğu için işten atılmıyormuş.
7. Japon okullarında hademe veya başka çalışan bulunmuyor onların yaptıkları işi öğrenci ve öğretmenler imece usulü çalışarak işleri hallediyorlar. Bir okul camını silen öğretmen görmek mümkün.
8. Japonlarda noel yemeğini kfc de yemek bir gelenek olmuş, öyle ki noelde kfc de yer bulmak için önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
9. Japonların meşhur hamamı olan onsen'e dövmesi olanların girmesi yasaktır. Çünkü japon kültürüne göre dövme artık Japon mafyası olan yakuzalarla özdeşleşmiş durumda.
10. Dünyanın en dakik toplu taşıma aracı Japon hızlı trenidir. Ortalama geç kalması süresi sadece 18 saniyedir.
11. İlk geyşaların erkek olduğunu biliyor muydunuz?
12. Japonya'nın en onurlu insanlarından sayılan sumocular kilo almak için Chankonabe adlı bir yahni yiyorlar.
13. Japonya'da Washlet ismi verilen tuvaletler anal ve genital bölgeler için ayrı su sıkmaktadır.
14. Tokyo 38 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık metropolüdür.
15. Japon metrosunda ki Oshiya adlı görevlilerin işi yoğun saatlerde metroya sığmayan insanları ittirerek içeriye sokmak.
16. Japonya'da bir binanın içinden geçen ana yol bulunmaktadır.
17. Japonya'da kadınlar tuvalette çıkardıkları seslerden utandıkları için böyle bir sistem geliştirilmiş. Tam zamanında düğmeye basarsanız sıkıntı yok.
18. Yemek yiyen birisi yemeği şapırdatarak yemek yemeği yapan aşçıya iltifat sayılıyormuş.
19. Tokyo'da bir buzdolabı büyüklüğünde kapsül oteller bulunmaktadır.
20. Tokyo kulesi, Eyfel kulesinden esinlenerek yapılmış ve adamlar her 5 yılda bir bunu boyuyorlarmış.
21. Çiğ at eti Japonya'nın en popüler yiyecekleri arasında yer almaktadır.
22. Bir Balon balığı (fugu) ustası olmak için 7-10 yıllık yoğun bir eğitim gerektiriyor.
23. Japonya Jamaika'da üretilen kahvenin %85'ini ithal etmektedir.
Read the full article
#japonyahakkındabilgi#japonyahakkındabilinmesigerekenler#japonyahakkındabilinmeyenler#japonyahakkındagenelbilgiler#japonyahakkındailginçbilgiler
0 notes
Text
Bu 2 maske göz altı problemlerinizi çözecek
Göz çevresinde yağ bezlerinin olmamasından dolayı gözlerimiz daha çabuk yaşlanma belirtileri gösterme eğilimindedir. Yağ bezleri cildimizi nemli tutar, bu yüzden sinir bozucu çizgilerin ve kaz ayaklarının önüne geçmek için göz çevresini nemli tutmak gerekir. Gece göz kremi kullanımı esastır ancak bu hassas bölgeyi tedavi etmek için yapabileceğimiz daha çok şey var.
Haftalık göz maskeleri, kırışıklıklardan şişkin gözlere kadar kadar birçok farklı göz altı sorununuzu çözebilir.
Salatalık ve gül maskesi
Askorbik asit ve fitokimyasallar bakımından zengin olan salatalık cildi sıkılaştırmaya ve yatıştırmaya yardımcı olur. Ancak, kapalı göz kapaklarınızın üzerine salatalık dilimleri koymak yerine, bu karma maske gözlerin iç ve dışına derinlemesine ulaşacaktır. Yorgun görünümlü ve şişkin gözler için işe yarayacaktır.
Malzemeler
– Yarım salatalık – 30 ml gül suyu – Pamuk
Pamuklarınızı iki yarım ay şeklinde ve htiyaç duyacağınızı düşündüğünüzden daha fazla kesin.
Bir karıştırıcıda, salatalık püresini, gül suyunu çekinceye kadar karıştırın. Bir kaseye aktarın, daha sonra pamuklarınızı karışımın içine batırın. Ekstra ıslatılmış pamuklarınızı, ileride kullanmak üzere dondurucuda saklayabilirsiniz. Kullanmadan önce donmuş pamukları yaklaşık 10 dakika çözün.
Uygulamak için, yarım ay gözü pedini gözün altına yerleştirin, alttaki kirpik çizgisine yakın bir uygulama yaptığınızdan emin olun. 10-15 dakika bekletin.
Kırışıklıklar için göz maskesi
Yumurta akı içeren kırışıklık karşıtı birçok maske vardır ve yumurta akı göz çevresi için de kullanılabilir. Antioksidan bakımından zengin E Vitamini serbest radikallerle savaşırken, yumurta beyazının ince çizgilerin görünümünü azalttığı bilinmektedir.
Malzemeler
– 2 yumurta sarısından ayrılmış yumurta akı – 1 kapsül veya 5 damla E vitamini
Yumurta aklarını köpüklenene kadar çırpın ve sonra E vitaminini içine karıştırın. Karışımı parmak uçlarınızla veya makyaj fırçasıyla göz altı bölgesine uygulayın. 10 dakika bekletin.
Serkan Sıtkı Şahin /
Bu 2 maske göz altı problemlerinizi çözecek
0 notes