Tumgik
#şans blokları
ozamanbenyokum · 2 years
Text
SERGİ-GÂVUR MAHALLESİ
Herkese merhaba. Sergi yazılarıma bir müddet ara vermiştim. Evet, gidip geziyordum ama yazısını yazacak kadar etkilendiğim bir sergi olmamıştı bu ara.
Geçen haftalarda sosyal medyada şans eseri İzmir Kültürpark'ta bir sergi olduğunu öğrendim. Fakat anca geçen hafta gidebildim.
Kültürpark Atlas Pavyonu'nda 5 Mart 2023 tarihine kadar sürecek olan serginin mimarı Ahmet Güneştekin olurken, Kürratörlüğünü ise Şener Özmen üstleniyor. Haydi gelin, sanat severleri oldukça derinden etkileyen bu sergiye birazcık göz atalım.
---
Göç Yolu
Serginin imza çalışmalarından olan Göç Yolu'nda tonlarca ham mermer blokları kullanılmış. Sanatçı, düş yolu olarak da tanımlayabileceğimiz bu yolda mermer bloklarının arasında bir/birkaç bavul sıkıştırmış. Güneştekin, göçün, göç yolunun insanlara yüklenen ağırlığını ise olabildiğince açık yüreklilikle bize tasvir etmiş.
Tumblr media
---
Mübadilin Kayığı
Sergiyi gezerken en etkilendiğim eserin yanına geliyorum. Bir kedi miyavlaması duyuluyor buralarda. Dışarıdan geldiğini düşündüğüm bu acı sesin aslında tam da kayıktan geldiğini anlıyorum. Kayık dediysem de bildiğiniz lüks kayıklar değil. Kayanın üzerine oturtulmuş, içi onlarca bavul alan bir kayık. Bavulların üst üste dizilmesi ise ideolojik anlam taşıyor. Güneştekin, günümüzün en önemli sorunlarından biri olan göç ve onun sonuçlarını ustalıkla vurgulamış.
Tumblr media
---
İnsan Uçup Giden Bir Kuş Değildir
Biraz daha derinlere daldığımızda bizi, yüzleri geleneksel eşarplarla sarmalanmış 400'ü aşkın kurukafa ve kurukafaların betimlediği, yargısız infazlarla hayattan kopardığı kardeş ve kız kardeşlerinin isimlerinin yer aldığı platform karşılıyor. Sanatçı tam da burada önce kendisiyle yüzleşiyor. Sonra da izleyiciye diyor ki, ben yüzleştim, şimdi de sıra sizde.
Güneştekin, Kafka'nın Dava adlı romanında geçen şu cümleleri de bizimle paylaşıyor.
"Dışarıdan baktığınızda, dava unutulmuş, ya da kaybolup gitmiştir, aklanma kararı da eksiksiz bir karardır. Fakat meselenin aslını astarını bilen hiç de böyle düşünmez; dosya kaybolması, unutulma diye bir şey söz konusu olamaz."
Tumblr media
---
Kayıp Alfabe
'İnsan Bir Kuş Değildir' enstalasyonuyla ilişkili olan Kayıp Alfabe, sanatçının Hafıza Odası için ürettiği bir diğer çalışması olarak karşımıza çıkıyor. Ölüsünün ve kemiklerinin nerede olduğu bilinmeyen, nerede ve nasıl katledildikleri hakkında en ufak bir iz bulunamamış kayıpların duvardaki kaotik görüntüsüdür bu çalışma. Ve bence oldukça derin ve anlamlıdır. Belli bir düzende sıralanmamıştır, iç içe geçer, üst üste biner, birbirini keser levhalar ve tabelalar. Var olmayan mekanları, yerleri işleyen Güneştekin'in bu eseriyle izleyiciye ulaştırmak istediği, yüreğinde ve hafızasında yer edinmiş acıların olduğunu görülüyor.
Tumblr media
---
Hafıza Tepesi
Yıllar boyunca ölen bir kişinin ayakkabısının neden evin dışarısına koyulduğunu merak etmişimdir. Şimdi sergi yazıyorsun, söylediğin şeyle ne alaka, diye soracaksınız. Okudukça anlayacaksınız. Sergide kayıktan sonra belki de en dikkatlice incelediğim esere geldik: Hafıza Tepesi. Yüzlerce ayakkabının bir tepe oluşturduğu şaheser. İlk gördüğüm anda bana çağrıştıran kelime ise 'ölüm' oldu.
Hatta ve hatta göç yolunda susuzluktan, açlıktan ölen, denizi geçemeyip yarıda boğulan insanların ayakkabılarını çağrıştırdı. Zaten bu enstalasyon da yas ve bellek nesneleriyle ilişkilerimiz üzerine düşünmenin bir yolu olarak tasarlanmış.
Sanatçı, Hafıza Tepesi ile çocukluğunu anımsatan ayakkabılarla kendi ilişkisini seyirciye sunarken nesnelerin ve mekanların sadece duyguları yansıtmakla kalmadıklarını aynı zamanda yaşam boyunca tüm tecrübeleri barındıran derinlik olduğunu da ekliyor.
Tumblr media
Sergi büyük bir alanda ve onlarca daha eser var. Hepsini yazabilirim fakat herkesin görüp o atmosferi tatmasını istiyorum. O yüzden yazımı burada sonlandırıyorum. Hayatta çeşitli bavulların olduğu ve bu bavullarda onlarca farklı acı ve tecrübenin gizlendiğini görmek isterseniz, mutlaka uğrayın.
Sanat dolu günler dilerim.
6 notes · View notes
bakmisonline · 5 years
Video
SÜPER BLOKLAR - DEV LEGO OYUNCAK PARÇALARI İLE ÖĞRENİYORUZ
SÜPER BLOKLAR OYUNCAK PAKETİ İLE RENKLİ DEV LEGO BLOK TUĞLALARLA RENKLERİ VE SAYI SAYMAYI ÖĞRENİYORUZ. BÜYÜK KÜÇÜK KAVRAMI İLE AYIRIP, DEV LEGO BLOKLARI SAYIYOR VE RENKLERİNİ ÖĞRENİYORUZ. AFACANALİ İLE ÖĞRENMEYE DEVAM EDİYORUZ.
Videoyu beğendiysen Beğen (👍) tuşuna basabilirsin ��
❤️ ÜCRETSİZ ABONE OL 
❤️ YILBAŞI ÖZEL OYUNCAKLI DEV SÜRPRİZ YUMURTA 
❤️ Örümcek adam ve Yarış arabaları, Şimşek mcqueen 
❤️ Oyuncaklar ile Renkleri ve Sayıları Öğreniyoruz 
❤️ ŞİRİNLER KAYIP KÖYÜNÜ BULDUK! 
❤️ AKÜLÜ ARABA OYUNCAK CHALLENGE! 
❤️ OYUNCAK KURBAĞA İLE KAFAYA VURMA OYUNU OYNADIK 
AfacanAli Kids Tv kanalına hoşgeldiniz. Bebekler ve çocuklar için hazırlanan eğitici ve eğlenceli, oyuncak videoları, çocukların eğlenceli vakit geçirmesini sağlamak için hazırlanmıştır. Kanalımız çocukları eğlendirirken onlara eğitici bilgiler vermeyi de ihmal etmiyor. Birlikte eğlenecek ve zaman zaman da birlikte öğreneceğiz…
AfacanAli Kids TV "Çocuk kanalı" ; Okul öncesi çağındaki çocuklara uygun içerikli etkinlikler, bebekler için eğlenerek öğrenecekleri videolar ve oğlumuz Ali'nin dünyasından paylaşımlarımız olacak. Ali’nin bu güzel deneyimlerini izlemek için bizi takipte kalın, çok eğleneceğiz...
İşbirliği ve sponsorluk için iletişim; [email protected]
#lego #kidstv #kids #çocuk #forkids #learncolors #toys #colors #funny #kidstoys
afacan ali çocuklar için bebekler için afacanali kids tv kids tv for kids kids child çocuk çocuk videoları çocuk kanalı süper bloklar dev lego dev lego blokları lego oyunları şans blokları oyuncak parçaları lego city dev lego seti lego oyuncak toys pretend play kids toys kids pretend play toys and colors lego oyunu lego izle colors funny lego oyuncakları öğreniyorum öğreniyoruz okul öncesi renkleri öğreniyorum renkler play
0 notes
mervetapaneducation · 4 years
Text
Blog(10) 10 Kutu Oyunu Tavsiyesi
Burada deneyimlediğim birkaç kutu oyununa yer verdim.
Pandemic: Ödüllü bir kutu oyunudur. Pandemic kutu oyununda dünyayı saran 4 farklı salgın vardır ve oyuncuların amacı bu salgınların tedavisini bulmaya çalışmaktır. Her turda bu salgın yeni bir şehre bulaşır ve oyuncular da aldıkları aksiyonlarla hem şehirleri salgından temizlemeye çalışır hem de salgınların kalıcı tedavisini bulmak üzere uzun süreli stratejiler geliştirirler. Oyun 2-6 kişi ile oynanabilmektedir. Bu oyunda rekabet yerine iş birliği yer almaktadır. 4 hastalığın da tedavileri keşfedildiğinde oyuncular oyunu kazanırlar.
youtube
Carcassone: Popüler, ödüllü bir kutu oyunudur. Bu oyunda her oyuncunun görevlendirmek üzere 7 vatandaşı vardır ve oyuncular her tur bir karo çekerek Carcassonne şehrini oluşturur. Ardından oyuncular haritaya yerleştirdiği karo üzerine dilerse vatandaşlarını şövalye, haydut, keşiş veya çiftçi olarak görevlendirir. Oyun boyunca vatandaşlarını en stratejik şekilde değerlendiren oyuncu, en çok puanı toplar ve kazanır. Oyun sırasında rakiplerinizin stratejilerini bozmak oldukça önemlidir. Her oyunda farklı bir harita oluşturuyorsunuz ve sonuç olarak her oyunda farklı bir strateji geliştirmeniz gerekiyor. 2-5 kişi oynanabilmektedir.
youtube
Seven Wonders: Ödüllü bir kutu oyunudur. 3-7 kişi oynayabilmektedir. Toplamda 3 çağdan oluşan 7 Wonders oyununda, her çağın başlangıcında oyunculara 7 yapı kartı verilir. Herkes en gelişmiş şehri oluşturabilmek için elindeki yapı kartlarından, kaynaklarının yeterli olması koşuluyla, en iyi olanını alır ve elinde kalan desteyi yanındaki oyuncuya verir. Şehirler bu şekilde geliştirilir ve son kart inşa edilene kadar çağ bu şekilde ilerler. 7 Wonders oyununda sizi galibiyete götürebilecek savaş, kültür, lonca ve bilim gibi 7 farklı strateji vardır. Bilime önem vererek puanlarınızı katlayabilir, ticarete odaklanabilir, kültürel yapılara önem verebilir veya askeri güce odaklanarak rakiplerinize darbe vurarak kendinizi geliştirebilirsiniz.
youtube
Kızma Birader: Klasik bir zar ve yarış oyunudur. 2-4 kişi oynayabilmektedir. Oyunun hedefi 4 taşın tamamını ortadaki dikdörtgene yerleştirmektir. Her tur zar atışıyla başlar ve hamle ile devam eder. Hamleler oyun tahtasında saat yönünde devam eder. Başlama pozisyonundan hareket edebilmek için zar atışında 6 gelmelidir aksi halde oyuncu 6 rakamı gelene kadar taşlarını oyunun daire alanından çıkaramayacaktır. Oyuncunun hamlesi rakibinin taşının bulunduğu yere geliyorsa o taş ele geçirilmiş olur ve daire alana geri döner. Ele geçirilen taş tekrar 6 atılması durumunda başlangıç pozisyonundan çıkabilecektir. Oyunda aynı renkteki taşlar birbirlerinin bulunduğu yuvarlağa gidemezler. Oyuncunun taşı ortadaki dikdörtgen alana girdikten sonra ele geçirilemez.
youtube
Reversi/Othello: Oyun 8×8’lik bir platformdan oluşur. Yani oyun platformunda toplamda 64 adet kare bulunur. Her oyuncunun da elinde 32 adet taş vardır. Bu taşların bir yüzü siyah bir yüzü de beyazdır. Oyunculardan biri siyah rengi diğeri ise beyaz rengi seçer. Oyunda ilk hamle sırası siyah taşlı oyuncunundur. İlk hamleyi siyahın yapması küçük de olsa bir avantaj sağlar. Bu yüzden oyunculardan kim daha tecrübesiz ise onun siyah taşı alması tavsiye edilir. Oyuna başlamak için öncelikle oyun platformunun ortasına 2 beyaz ve 2 siyah taş konulmalıdır. Boş oyun platformu ile başlanamaz. Yani oyuncular aslında oyuna ellerinde 30’ar taş ile başlar. Oyunda amaç, rakibin taşlarını kendi taşlarınız arasına almaktır. Rakibin taşları sizin taşlarınız arasına girerse taşlar ters çevrilir ve sizin renginize döndürülür. Kısacası Reversi oyununda her hamlenizle en az bir taşı kendi renginize çevirmelisiniz.
youtube
Jenga: Oyunda turlar kulenin altından tahta blokları çekerek kulenin üstüne koyma şeklinde ilerler. Riskli parçaları çekip başarılı olursanız rakiplerinize çok zor bir pozisyon bırakmış olursunuz ancak siz de riske girmiş olursunuz. Jenga bloğunu çekerken kuleyi deviren oyuncu oyunu kaybeder ve yeni bir oyun için tekrardan kuleyi kurar. El ve kas becerisi kazandıran bir dikkat ve konsantrasyon oyunudur.
Link: https://www.youtube.com/watch?v=78e9mVkIDxk
Tumblr media
Tabu: Oyun takım arkadaşının anlatmaya çalıştığı kelimeyi tahmin etmek üzerine kurulu bir kelime oyundur. Anlatıcı eline kartı aldığı andan itibaren süre tutulur ve anlatıcının yasaklı kelimeleri kullanmadan kendi grubuna kelimeleri anlatması beklenir. Rakip takım oyuncusu, anlatıcının yasaklı kelime kullanıp kullanmadığını kontrol eder. Anlatıcının grubundan olan kişiler, hedef sözcüğü bulmak üzere tahminlerini sesli olarak ifade ederler. Bilinen kelime sayısı kadar grubun piyonu ilerler. Bazı aşamalarda piyonların geldiği nokta ek süre ya da iki kat ilerleme gibi şans faktörleri de devreye girer. Oyun daha heyecanlı hale gelir ve oyun alanındaki hedefe ulaşan ilk grup kazanır.
Link: https://www.youtube.com/watch?v=cebIahmTVDE
Tumblr media
Dedektif: Oyunda toplam 70 adet oyun kartı ve 9 adet de mukavva kart bulunur. Mukavva kartlar masaya ya da yere serilir ve ortaya zilin konulacağı mukavva konulur. 70 adet kart da puan kısımları görülecek şekilde masaya yerleştirilir. 70 adet kartın bir kısmı 1 puan, bir kısmı 2 puan, bir kısmı da 3 puandır. Üzerindeki görsel sayısı arttıkça puan da paralel olarak artar. Yani üzerinde 3 resim olan kart 3 puan, 2 resim olan 2 puan ve 1 resim olan 1 puandır. 2 ya da daha fazla oyuncu zile eşit mesafede olacak şekilde dizilir. Ortadan bir kart çekilir ve karttaki görseller, mukavvalar üzerinden bulunmaya çalışılır. Görseli mukavva üzerinde ilk bulan oyuncu kartı alır ve kartın arkasındaki puanı hanesine yazdırır. Yalnız aman dikkat! Bazı görseller birbirine çok benziyor ve yanlış görseli bulduğunuzu fark etmeyebilirsiniz. Bu durum yaşanırsa kartın üzerinde kaç puan yazıyorsa o kadar puan hanenizden silinir. Oyun sonunda en çok puan alan oyuncu oyunu kazanır.
Link: https://www.youtube.com/watch?v=JdMnEx21IzE
Tumblr media
Monopoly: Kazananın da kaybedenin de çok eğlendiği Monopoly, herkese oyunda bile olsa emlak kralı olma şansı veriyor. 2-6 kişi oynanabilmektedir. Oyuna başlarken bütün oyunculara kural kitapcığında belirtilen Monopoly kağıt paralarını verilir. Şans ve kamu fonu kartlarını oyun alanına yüzü ters şekilde yerleştirilir. Piyonlar başlangıç noktasına yerleştirilir ve oyuna kimin başlayacağına karar vermek için zar atılır. Tur sırası gelen oyuncu iki zarı da atar ve ilgili zar kadar oyun alanı üzerinde ilerler. Eğer çift zar atarsanız bu turun sonunda bir hamle hakkı daha kazanırsınız. Piyonunuz ilerlettiğiniz arsa sahipsizse burayı bedelini ödeyerek Monopoly arsasını satın alabilirsiniz. Eğer siz satın almazsanız bu arsa açık artırmaya çıkar ve oyunculardan birisine satılır. Piyonunuzu ilerlettiğiniz alan sahipli ise ilgili bedeli o arsaya sahip olan oyuncuya ödemek zorundasınız. Piyonunuzu ilerlettiğiniz alanda şans, hapis, otopark vb. alan varsa o alanla ilgili özel hamleyi gerçekleştirin. Hamleleriniz bittikten sonra dilerseniz diğer oyuncularla mülk takası, alışverişi yapabilirsiniz. Eğer ödeme yapmanız gerekiyor ve paranız kalmamışsa binalarınızı satabilir, mülklerinizi satabilir veya ipotekleyebilirsiniz. Borcunuzu yine ödeyemezseniz iflasınızı açıklar ve bütün mülkleriniz borçlu olduğunuz oyuncuya devredersiniz. İflas etmeden oyunda kalan son oyuncu oyunu kazanır!
Link: https://www.youtube.com/watch?v=ujXvYZFZv-Q
Tumblr media
Çiziver: Oyun 4-8 kişiliktir. Bu oyunda oyunculara rastgele olacak şekilde bir kelime veya cümle verilir. Herkes kelimesini ya da cümlesini çizer ve defterini yanındaki arkadaşına verir. Ardından herkes çizimlere bakar ve çözmeye çalışır. Eğer anlamlandıramıyorsa hayal gücünü kullanır, tahminini yazar ve oyun bu şekilde devam eder. Herkesin defterinin kendisine ulaşmasıyla oyun sona erer. Herkes sırayla defterindeki ilk kelimenin evrimini diğer oyunculara gösterir ve sayfalar tek tek incelenir.
Link: https://www.youtube.com/watch?v=t584o5UST3I&t=11s
Tumblr media
0 notes
paylasimzamani · 5 years
Text
Kemal İnci kimdir
Tumblr media
Kemal İnci kimdir, Yeşilçam’ın kötü adam rollerinin unutulmaz ismi Bilal İnci‘nin ağabeyidir. Kemal İnci, 15 Mayıs 1933 tarihinde Adana‘da doğmuştur. Yeşilçam’ın kötü adam rollerinin unutulmaz ismi Bilal İnci‘nin ağabeyidir. Ortaokuldan mezun olduktan sonra çadır ve gezici tiyatrolarda çalışmaya başladı. Daha sonra Yeşilçam setlerinde işçilik yapan Kemal İnci, bir süre sonra yönetmen olarak filmler çekmeye başladı. Set işçiliğinden sonra 1964 yılında yönetmen olarak çalışmaya başladı ama bununla da yetinmeyerek filmlerde rol alarak oynamaya başladı. 1966 yılında da kardeşi Bilal İnci‘yi de sinema oyuncusu yapmıştır. Kemal İnci, 1963 yılında evlendi, 46 yıl sonra 2009 yılında boşandı. Kemal İnci, kendine bir eş bulmak için 24 Mayıs 2015 tarihinde Fox Tv‘de yayınlanmakta olan Esra Erol‘un evlilik programına katıldı. Filmleri ve Dizileri : Yönetmen : – Ah Bu Kadınlar (Sinema Filmi) 1967 – Cesur Kardeşler (Sinema Filmi) 1966 – Bitmeyen Kavga (Sinema Filmi) 1965 – Bir Koltukta İki Karpuz (Sinema Filmi) 1965 – Beleş Osman (Sinema Filmi) 1965 – Başlık (Sinema Filmi) 1965 – Aman Dünya Ne Dar İmiş (Sinema Filmi) 1965 – Güzeller Kumsalı (Sinema Filmi) 1964 – Günah Kadınları (Sinema Filmi) 1964 Senaryo : – Bitmeyen Kavga (Sinema Filmi) 1965 – Aman Dünya Ne Dar İmiş (Sinema Filmi) 1965 – Susuz Yaz (Sinema Filmi) 1963 Yapımcı : – Eşrefpaşalı Derler Bize (Sinema Filmi) 1966 – Üsküdar İskelesi (Sinema Filmi) 1960 Oyuncu : – Düğün Dernek (Amca) (Sinema Filmi) 2013 – Kolpaçino: Bomba (Sinema Filmi) 2011 – Derin Sular (Aziz Usta) (TV Dizisi) 2011 – Yahşi Cazibe (Mehmet) (TV Dizisi) 2010 – 2011 – Nene Hatun (Müftü Şemsettin ) (Sinema Filmi) 2010 – Kolpaçino: Bir Şehir Efsanesi (Kudret Bey) (Sinema Filmi) 2009 – Aşk Geliyorum Demez (Kayserili Nafiz) (Sinema Filmi) 2009 – Kırmızı Işık (Nuri) (TV Dizisi) 2008 – Kabadayı (Beyto) (Sinema Filmi) 2007 – Hicran Sokağı (Komiser) (Sinema Filmi) 2007 – Aşk Yeniden (Hamido) (TV Dizisi) 2007 – İlk Aşk (Sinema Filmi) 2006 – Hokkabaz (Cemal Ağa) (Sinema Filmi) 2006 – Doktorlar 2. Sezon (TV Dizisi) 2007 – Ne Gezer Aşk Dağlarda (Yaşlı Adam)Kısa Film2005 – Beşinci Boyut (Muhtar) (TV Dizisi) 2005 – Gece Yürüyüşü (Nevzat) (TV Dizisi) 2004 – Büyük Buluşma 2. Sezon (TV Dizisi) 2005 – Günahım Neydi Allahım (TV Dizisi) 2003 – Sırlar Dünyası / Sır Kapısı (TV Dizisi) 2002 – Sultan (Hikmet Ağa) (TV Dizisi) 2001 – O da Beni Seviyor (Kemal) (Sinema Filmi) 2001 – Hırsızın Oğlu (Nail) (TV Dizisi) (Bölüm)2000 – Beyoğlu Rüyası (TV Dizisi) 2000 – Beni Unutma (TV Filmi) 2000 – Baykuşların Saltanatı (TV Dizisi) 2000 – İkinci Bahar (Besim) (TV Dizisi) 1998 – Yaşama Hakkı (Sinema Filmi) 1998 – Çökertme (Sinema Filmi) 1997 – Baba Evi (Halil) (TV Dizisi) 1997 – Feride (Kenan) (TV Dizisi) 1996 – Eşkıya (Mustafa) (Sinema Filmi) 1996 – Şöhretin Bedeli (Sinema Filmi) 1994 – İz (Sinema Filmi) 1994 – Türk Tutkusu (Sinema Filmi) 1994 – Gülşen Abi (Mithat) (TV Dizisi) 1994 – Garip Bir Kolleksiyoncu (Hulusi Bey) (Sinema Filmi) 1994 – Bize Nasıl Kıydınız (Sinema Filmi) 1994 – Aşk Ölümden Soğuktur (Bakırköy Belediye Başkanı) (Sinema Filmi) 1994 – Şans Blokları (TV Dizisi) 1993 – İskilipli Atıf Hoca / Kelebekl… (Arşiv Memuru) (Sinema Filmi) 1993 – Mavi Sürgün (Bodrum Savcısı) (Sinema Filmi) 1993 – Zıkkımın Kökü (Cumali) (Sinema Filmi) 1992 – Yeşil Bir Dünya (İhsan) (Sinema Filmi) 1990 – Karartma Geceleri (Yayınevi Sahibi) (Sinema Filmi) 1990 – Gizli Yüz (Kabadayı) (Sinema Filmi) 1990 – Çaylar Şirketten (Otel Katibi) (TV Dizisi) 1989 – Sevgiler Düşlerde Kaldı (Sinema Filmi) 1989 – Gülen Adam (Polis Memuru) (Sinema Filmi) 1989 – Geçmiş Bahar Mimozaları (TV Dizisi) 1989 – El Kızı (TV Dizisi) 1989 – Buzdan Mutluluk (Sinema Filmi) 1989 – Bizimkiler (Arif) (TV Dizisi) 1989 – 1997 – Ayaz Geceler (Sinema Filmi) 1989 – Yaşamak (Sinema Filmi) 1988 – Sevince (Polis) (Sinema Filmi) 1988 – Reis Bey (Hasta Yakını ) (Video) 1988 – Dört Köşe Dünya (Cenap) (Sinema Filmi) 1988 – Bu Talihimin Canına Okuyacağım (Sinema Filmi) 1988 – Bir Tren Yolculuğu (Kaymakam) (TV Filmi) 1988 – Bir Kadın Yüzünden (Yusuf) (Sinema Filmi) 1988 – Ah Bir Çocuk Olsaydım (Sinema Filmi) 1988 – İpekçe (Sinema Filmi) 1987 – Muhsin Bey (Arap Celal) (Sinema Filmi) 1987 – Heykel (Sinema Filmi) 1987 – Gönül Dostları (TV Dizisi) 1987 – Gramofon Avrat (Ali’nin Arkadaşı) (Sinema Filmi) 1987 – Biri Ve Diğerleri (Şef Garson) (Sinema Filmi) 1987 – Anayurt Oteli (1.Celep) (Sinema Filmi) 1987 – Perihan Abla (TV Dizisi) 1986 – Milyarder (Banka Müdürü) (Sinema Filmi) 1986 – Değirmen (Tüccar Ömer Bey) (Sinema Filmi) 1986 – Bir Günlük Aşk (Sinema Filmi) 1986 – Anahtarı Bendedir (Şef Garson) (Video) 1986 – Züğürt Ağa (Abuzer) (Sinema Filmi) 1985 – Kuyucaklı Yusuf (Sinema Filmi) 1985 – Mekansız Kurtlar (Sinema Filmi) 1968 – Söyleyin Genç Kızlara (Konuk Oyuncu) (Sinema Filmi) 1967 – Fakir Ve Mağrur (Hamdi) (Sinema Filmi) 1966 – Gurbet Kuşları (Murat’ın Arkadaşı) (Sinema Filmi) 1964 – Toros Canavarı (Sinema Filmi) 1961 – Üsküdar İskelesi (Eşref) (Sinema Filmi) 1960 Yönetmen Ekibi : – Gurbet Kuşları (Yönetmen Yardımcısı) (Sinema Filmi) 1964 – Susuz Yaz (Yönetmen Yardımcısı) (Sinema Filmi) 1963 – Yılanların Öcü (Yönetmen Yardımcısı) (Sinema Filmi) 1962 – Yalnızlar İçin (Reji Ekibi) (Sinema Filmi) 1962 – Toros Canavarı (Yönetmen Yardımcısı) (Sinema Filmi) 1961 – Otobüs Yolcuları (Reji Ekibi) (Sinema Filmi) 1961 – Bir Bahar Akşamı (Reji Ekibi) (Sinema Filmi) 1961 – Üsküdar İskelesi (Yönetmen Yardımcısı) (Sinema Filmi) 1960
Tumblr media
Sinema Oyuncusu Kemal İnci  Read the full article
0 notes
Indie Nöbeti - Çukurdaki Yaratıktan Sıcak Lavlara
Eylül ayı içerisinde çok sayıda güzel indie oyun ile karşılaştık, kimilerinden incelemelerde uzun uzadıya bahsettik ama incelememiş olsak da gözden de kaçmamasını istediğimiz isimler olduğunu da fark ettik. Hal böyle olunca da Indie Nöbeti köşemizin yeni sayısı da kendiliğinden doğmuş oldu işte.
Children of Morta, Little Misfortune, Blasphemous, Knights and Bikes gibi ayın dikkat çeken oyunlarının incelemelerini de kendi sayfalarında okuyabilirsiniz 🙂
Creature in the Well (Engin)
Pinball’un 100 yılı aşkın bir tarihçesi var. İlk pinball makineleri 19. Yüzyılın sonlarında yapılıyor, ilk tilt mekanizması 1930’larda geliştiriliyor. 70’ler ve 80’ler boyunca arcade salonlarının favori ürünlerinden. 90’lı yıllarda da video oyun haliyle çıkıyor karşımıza. Yani epey uzun bir süre boyunca popüler bir eğlence aracı. Zamanla sahneden çekiliyor tabii. Ama ara sıra şöyle bir kafasını uzattığını, kendini tekrar gösterdiğini görüyoruz. Bu sefer çok farklı bir şekilde çıkıverdi karşımıza. Zindan temizliği işini pinball ile birleştirip “pinbrawler” adını vermiş yapımcı ekip. Oyunu oynadığınızda da ne kadar yerinde bir adlandırma olduğunu birinci elden tecrübe ediyorsunuz. Kimi zaman bulmacaların kilidini açacak anahtar, kimi zaman savaşlarda düşmanı alt etmenin aracı olarak karşımıza çıkıyor pinball mekaniği. Ve oyunun içerisine gayet iyi yedirilmiş durumda.
Öyle ahım şahım bir hikayesini olduğunu söyleyemem. Adından da anlaşılabileceği üzere kuyuda bir yaratık var, bizim de onunla görülecek bir hesabımız. Bizden öncekilerin yapamadığını yapıp ona haddini bildirmemiz gerekiyor. Bunun için tekrar tekrar zindanlara dalıyor, onunla yüzleşiyoruz. Görsel tarzı hoş, zindan tasarımları da boss savaşları da başarılı (“Aslında tek bir boss yok muydu bu oyunda?” diye düşünebilirsiniz, ama o boss her bir zindanda farklı farklı saldırılarıyla çıkıyor karşımıza, dolayısıyla her seferinde farklı bir mücadeleye girişmiş oluyoruz). Özetle türünün ilk ve tek örneği olabilecek, iyi bir ‘pinbrawler’ oyunu Cretature in the Well 🙂
Yapım: Flight School Studio, Platform: PC / Xbox One / Switch
Egress (Eser)
Diyelim ki bir Dark Souls hayranısınız. Ayrıca Lovecraft’a ve yarattığı dünyaya, mitosa müthiş ilgi duyuyor, Cthulhu dendiğinde içiniz kıpır kıpır oluyor. Hadi bir de diyelim ki battle royale türüne bayılıyorsunuz, hayatta kalan son kişi olmak için mücadele etmek sizi ayrı heyecanlandırıyor. E tamam işte, siz Egress oynamak istiyormuşsunuz meğer.
Rus geliştirici Fazan’ın oyunu bir süredir erken erişimde ve 10 Ekim’de de nihai versiyona ulaşıp çıkışını gerçekleştirecek. Oyunda 13 ayrı sınıf var ve oyuncular Lovecraft sevenlerin yakından tanıdığı Inssmouth adasında hayatta kalmaya çalışıyorlar. Solo moda ek olarak oyunlara takım halinde katılma imkanı da sunan Egress’te dilerseniz kendinize lokal bir grup bile seçebiliyorsunuz. Farklı artifaktlar ve güçlendiriciler sayesinde de oyunun temposu sürekli değişiyor. Souls türü oyunların PvP’sini daha geniş çapta düşünün, öyle bir oyun işte Egress. Aslında oyuna battle royale’den ziyade team deathmatch demek daha doğru olur, ama her türlü keyif alacağınız kesin.
Yapım: Fazan, Platform: PC
Sayonara Wild Hearts (Engin)
Geçtiğimiz yıl The Game Awards’ta duyurulan oyunlardan birisiydi Sayonara Wild Hearts. “Pop Albüm Video Oyunu” olarak tanımlandığını duyunca, “O da nasıl bir şeymiş öyle” diye geçebilir aklınızdan. Nihayetinde bir ritim oyunu, öyle değil mi? Ama ritim oyunlarıyla uzaktan yakından alakası olmayanların bile ilgisini çekebilecek bir yapım var karşımızda. Kalbi kırılmış bir genç kızın, evrenin bozulan dengesini yeniden kurmak için çıktığı maceraya eşlik ederken, oyuna özel hazırlanmış pop albümünün ritmine kaptırıyoruz kendimizi. O ritimle düşmanları alt ediyor, dostların desteğini alıyor ve evrenin dengesini yeniden sağlıyor, o genç kızımızın içindeki diğer benliği de keşfetmekten geri kalmıyoruz.
Tarot kartları, ışıl ışıl mekanları, yeri gelip kaykayla yeri gelip motosikletle yapılan yarışları, kılıç dövüşleri, savaşları, kaçmaya çalıştığımız tetris blokları (???), emojileri, satranç tahtası ve dahası… Ve tabii ki müzikleriyle kısacık bir süreye dolu dolu bir oyun deneyimi sığdırmayı başarmış Simogo.
Yapım: Simogo, Platform: Switch / PS4
Now I Am There (Engin)
Bu ayın yerli oyunlarından birisi Now I Am There. Öyle sessiz sedasız geldi. Belki çok ses getirecek bir oyun olmayabilir. Ama fiyatının karşılığını verebilecek, bulmaca-platform oyunlarını sevenler için eğlenceli bir yapım olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu durum. Yıllar önce yarım bırakılmış bir deneyden geriye kalan bir robot, gün geliyor gözlerini açıveriyor. Sonra da bulunduğu laboratuvardan çıkmaya çalışıyor. Oyun boyunca esasında tek bir şey yapıyoruz; ışınlanmak, ışınlanmak ve yine ışınlanmak. İster platformlar arasında hareket etmek ister engelleri aşmak ister nöbetçi robotları alt etmek için olsun, ışınlanıyorsunuz. Peki bu ne kadar eğlenceli olabilir? Orasını keşfetmek de size kalsın 🙂 Bana sorarsanız bir şans vermekten hiç zarar gelmez.
Yapım: Harun Yusuf Şahin, Platform: PC
Hot Lava (İhsan)
Klei yine şaşırtmadı 🙂 Normalda parkur oyunlarıyla pek aram yoktur ama çocukluğumuzun “yere basma, yanarsın” oyununu çok güzel bir konseptle sunmuşlar.
Küçük bir çocuğun hem kendisini hem de okul arkadaşlarını favori çizgi filmi/çizgi romanındanki karakterler gibi gördüğü oyunda lavlara değmeden parkurları hızlıca geçmeye çalışıyoruz. Bu esnada istersek gizli nesneleri bulmak, kartları toplamak, bölümü hiç ölmeden bitirmeye çalışmak ya da belli bir sürede tamamlamak gibi çeşitli yan görevlerle de haşır neşir olabiliyoruz. Oynarken diğer oyuncuları da görebiliyor, bazen bir bölümü nasıl geçtiklerine bazen de nasıl cayır cayır yandıklarına şahit oluyoruz 🙂 Boş vakitlerde birkaç el atmalık, eğlencelik bir oyun arıyorsanız tam yerindesiniz.
Yapım: Klei Entertainment, Platform: PC
Kaynak : Oyun Gezer
Indie Nöbeti - Çukurdaki Yaratıktan Sıcak Lavlara
0 notes
beyazpalio · 6 years
Text
-Yol Hikâyemizdir- İlk not: Aşağıdaki metin iki farklı kişi tarafından kaleme alındı. Üslup farkları ondan sebep..
Tumblr media
Yola hazırız :)
24.07.2018 / 12.18
Bergama’dan yola çıkıldı. Aracımızın kilometresi 97.693, bizim kilometre henüz sıfır. Şartlara göre anlık km yüklemesi olabilir. Hayırlı günler..
Ayşe’yi de unutmayalım. Ayşe Pınar’a, Pınar Ayşe’ye selam söyledi :) İkisi de iyi ve güzel insanlar.
Tumblr media
Yola çıktıktan sonra “Yahu şu arabayı bi’ yıkasaydık” deyince..
İlk durağımız Salda’ya varmadan, yemek yemek için Buldan’a uğradık. Nuh’un “Buldan” esprilerine maruz kalacağımdan habersiz, daha önceden bildiğim bir lokantaya oturduk. Günler boyu gözleme ile besleneceğimizi bilmeden iyi ki sıcak yemek yemişiz. Ağam Kebap’a teşekkürler. Leblebi deyince akla hep Çorum gelir ama Buldan-Denizli yolu üzerindeki sıra sıra leblebiciler “Biz de varız” diyor.Oradan aldığımız bir kilo leblebi de (Evet bayağı kiloyla leblebi aldık) hayat kurtarıcı oldu birçok yerde.
1. Gece: Dış Mekan/Gece
Çadırlar kuruldu.Salda Gölü yörenin insanları tarafından “Saldivler” olarak anılıyor. Çok yaratıcı. Burada sustuğumuz, konuşmadığımız anlarda sadece doğa var ve doğa huzur veren harika bir ilaç.
Ekler: Buldan sesleniyorum.
Nuri Bilge filmi çekebilirdim evet. Pınar hevesimin içine gülene kadar. Yalnız iyi güldü. Bayağı güldü. Abarttı yani o kadar diyeyim :)
Uyuyoruz, iyi geceler.
Tumblr media
25.07.2018
Gece oldukça soğuktu. Nuh üşümemiş ama bir daha gelinirse tedbirli olmakta fayda var. (Bu arada Salda’nın rakımı 1000 m civarında)
Sabah Çamlık Kafe’de kahvaltı yaptık. Tatlış bir aile işletiyor. Biraz daha düzenlenip geliştirilebilir ama şu haliyle de iyi. Kahvaltı öncesi göle girdik. Su şahane.
Dönüş yolunda gölün etrafını dolaşarak gittik. Nuh’un bloglarda gördüğü Doğanbaba Plajı beyaz kumlar bölgesinin karşı tarafında kalıyormuş. İçeri girmedik ama uzaktan düzgün bir kamp alanına benziyordu. 
Şu an Burdur yolu. Rota, Isparta üzerinden Eğirdir.
Not: Aşk, kız arkadaşının saçlarını örmektir. / Bir anne
2 Ağustos
Sevgili seyir defteri,
Tam bir haftadır seni ihmal etmişiz. Üzgünüz. Özür dileriz.
Şaka bir yana gerçekten fırsat olmadı yahu!
Şu an Kaş’tayız. Ama istersen buraya gelene kadar neler yaşadığımızdan bahsedelim. “Tabii ki bahsedelim” dediğini duyar gibiyim. Yoksa bu defteri neden aldık yanımıza, değil mi? Peki, buraya kadar girizgâhtı.
Burdur’a varmışken nereye gidebiliriz diye Hazret-i Google’a danıştık, o da bize İnsuyu Mağarası’nı önerdi. Bunu Salda’daki kafenin sahibinden de işitmiştik :) Zaten Burdurlu bir arkadaşım da daha sonra, gidilebilecek tek yere gittiğimizi ve Burdur’u terk etmemizi söyledi.
Tumblr media
İnsuyu Mağarası’ndaki manevi gezimiz fotoğraf ve videolarla kayıt altına alındı. Ney sesi nelere kadir!
Burdur’dan çıkarken arabada beş dakika içinde o mükemmel mi mükemmel, o harika mı harika, o kokulu mu kokulu, en kral lavanta köyü olan Kuyucak’a gitmeye karar verdik. Yönümüzü Isparta Kuyucak köyüne çevirdik. Yolda bir ara kaybolduk. İyi niyetli incir satan bir teyze ile konuşarak (buradaki anlatım bozukluğu sebebiyle yazarla kâfi miktarda dalga geçilmiştir) köyün yolunu sorduk. Bütün iyi niyetiyle bir kilo incir almamız karşılığında köy yolunu tarif etti: “Dümdüz gidin, ilerden dönün.” Tarif bu :(
Kuyucak’a vardık. Hakikaten de köyün girişinden itibaren lavanta kokuları sarmış etrafı.Haziran sonundan Temmuz sonuna kadar (ki biz 25′inde gittiğimiz halde bitmek üzereydi) lavantalar çiçekte oluyormuş. Bu vakitlerde gidilmeli.
Tumblr media
Hasata denk geldik.
Köylüler evlerinin önüne tezgah açmış, envai çeşit ürününü satıyorlar lavantanın: Taç, kolonya, sabun, hatta dondurmasına kadar... Her şey beş lira :) Köyü çok beğenince Eğirdir’e gitmeyip orada kalalım dedik. Kadınlar bir kooperatif kurmuşlar, kafe işletiyorlar. Rica ettik, bahçelerine çadır atmamıza izin verdiler, gece tuvaleti de açık bıraktılar bizim için. Lavanta kokulu köy kalp biz.
Tumblr media
Akşam komşu Nadide Teyze çaya davet etti, kapı önünde semaverde çay içtik. Nadide Teyze’nin Çivava cinsi süs köpeğini sevdik. Aynı köpekten çadırcı bir ailede daha vardı, şimdi adını unuttum. Rüzgar -Nadide Teyze’nin Çivava’sı- diğer köpeğe çok sulandı ama şehir köpeği yüz vermedi hiç. Gece, çadırcı ailenin köpeğin kafasını arabanın kapısına sıkıştırıp panik içinde veteriner aramalarını, sabah bir evin samanlığında yangın çıkması ve feryatlarla uyanışımızı saymazsak çook güzeldi Kuyucak. (Nazar değdirdik sanırım köye) Yangın söndürüldükten sonra Ali Amca kahvaltıya davet etti, kahvaltımızı orada yapıp, biraz daha fotoğraf çekip yollara düştük. Şimdi söz Nuh’ta :)
Eğirdir’deyiz. Dünyanın en sürpriz karşılaşması ne bilmiyorum ama ben Eğirdir Kalesi’nin tepesinde, Eğirdir pazarının rengarenk çadırlarını seyrederken orada olacağını hiç beklemediğim asker arkadaşım Mehmet’le göz göze geldik.Evrenin en uzun ve şaşkın bakışı 10 saniye kadar sürdü :) Köyde olduğunu düşünüp aramaktan vazgeçtiğim arkadaşım, Avusturya’dan gelen arkadaşıyla Eğirdir pazarını izliyordu. Hemen sarıldık, hasret giderdik.Şaşkınlık geçince Mehmet bizi seyir terasına çıkardı. Manzara harikaydı. [Nuh söyleyemedi elbet ama o esnalarda ne kadar mahcup olduğunu, hatta seyir terasına giderken şirinlik olsun diye arabanın bagajına atlayıp tüm yolu orada gitmek zorunda kalmasını sırf(!) objektiflik adına belirtmek zorundayım. Nuh bunu okuyunca bana karşı ne kadar objektif olacak göreceğiz.] 
Tumblr media
Bu da Eğirdir manzaralı “tesadüfün böylesi hatırası”.
Aşağı inince vedalaştık Mehmet’le. Biz Eğirdir adasını gezmeye devam ettik.
Tumblr media
“Ada” denmesinin sebebi bu fotoğrafta. Ağaçların ardı Eğirdir kenti, sırtımın ardından devam eden yol ise, ada dedikleri, sonradan yapılan bu yolla bir yarımadaya dönüşmüş, daha turistik, tarihi evlerin ve hoş sokakların bulunduğu bölgeye gidiyor. Yürüme mesafesinde ve Eğirdir’e göre daha görülesi.
Tumblr media
Yeni evlerin arasında kalmış eski evleri fotoğrafladık.
Tumblr media
Şans eseri, Aya Stefanos Kilisesi’nde konser hazırlığında olan konservatuar hocalarının provalarına denk geldik ve piyano dinledik. (Sütunlardaki lavantalara dikkat.)
Eğirdir’e dönünce acıkıp bir köfteciye oturduk. Masaya gelen Emre, amann :) piyazın tadı hâlâ damaklarda. Piyazdan Emre’nin tarifini aldık. Piyazın gülümsemesi dillere destan. Piyaz bize nereye gittiğimizi sordu. Biz de Kovada Gölü’nde kamp kuracağımızı söyledik. Piyaz dedi ki, piyaz değil ya Emre işte, “Orada kalacak yer sıkıntı, siz Yazılı Kanyon’a gidin.” Aklımıza yattı. Zaten Kovada’dan geçerken sadece Kovada tabelası gördük. Gerçekten göle gitmek istesek nasıl gidecektik hâlâ bilmiyoruz. Piyaza Emre’nin harika olduğunu, ellerine sağlık temennisiyle ilettik. [Burada şair mübalağa sanatının örneğini göstermiş oluyor. Çok güzel piyazı ve Emre’si olan bir köfteciydi işte :)) ] 
Yol gider Yazılı Kanyon’a. 
Kanyona giderken doğru yolda olduğumuzdan emin olmak istedik. Milli park yolu üzerinde park etmiş Toros otomobilde kimse yoktu. Sürücü yoldan aşağı doğru inmiş ve doğaya artı değer işiyordu :) Kanyonu sordum ve koldan selamlaşarak yola devam etik. Yol kıvrım kıvrım ve yemyeşil doğa manzaralıydı.Bizi geç de olsa kanyona ulaştırdı.
Yolları seviyoruz. Yolda olmayı da.
26 Temmuz Akşamı
Kanyona vardığımızda gün batmak üzereydi. Karanlık olmadan çadırlarımızı kurmak istedik ama piknik alanındaki amcayla şöyle bir diyalog gelişti aramızda:
-Merhabaa. Ne güzelmiş buralar. Biz de çadır kurmaya geldik.
-Yasak!
-Yasak mı? Ee oradaki tabelada yapılabilecek aktiviteler arasında kamp yapmak da yazıyor.
-Yasak!
-Karanlık oldu şimdi. Biz zaten sabah döneceğiz. Kursak şuraya?
-Yasak!
Amcanın “yasak” ve birkaç kelimeden daha oluşan hazinesinden payımıza, az ötedeki balık çiftliğinin arkasında dağcılık federasyonunun kamp alanı olduğu, oraya gidebileceğimiz düştü. Gittik ama orada da İHH’cılar varmış, eğitim(?) yapıyorlarmış. “Gidin ötede oynayın, biz sizin sorumluluğunuzu alamayız.” dediler. Biz de gittik ve az ötede oynadık, pardon kurduk çadırımızı. Bayağı orman ortası. 
Tumblr media
Gece bu kadar iç açıcı değildi tabii. Bir de gece gece benim aklıma “Domuz saldırırsa ne yapmak lazım” gibi sorular gelmeseydi, Nuh bunun cevabını Hazret-i Google’a sorup başka ihtimallerin de varlığını öğrenmeseydi, daha huzurlu uyuyabilirdi elbet :)
Tumblr media
Ama bu kahvaltıya değer.
Benim suya düşmüş bir çöp torbasını takip edip sudan çıkardığımı, Nuh’un bizden öncekilerin bırakıp gittiği çöpleri topladığını da ekleyip sosyal mesajımızı verdikten sonra devam edelim.
Sabah kanyona döndük ve akarsu boyu yürüdük. Soğukluğunu kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar soğuk sulara girdik. Yazılı Kanyon denmesine sebep yazıları gördük. O taş blokları bile kaya deliciyle delmiş defineciler. 
Tumblr media Tumblr media
Yazılı Kanyon da planda olmayan, Kuyucak gibi sonradan rotaya dahil olan bir yerdi, güzeldi. Buradan ayrılırken, yanlarından geçtiğimiz esnada afiyet olsun dememiz üzerine bizi sofralarına davet eden ve nefis dolmalar ikram eden Diyarbakırlı aileyi de unutmamak lazım.
27 Temmuz
Artık sıcak denizlere inme vakti geldi dedik ama o gün de inemedik :) Güneye devam edip Antalya’ya hiç uğramadan, Manavgat’taki Köprülü Kanyon’a gittik. Burada fazlasıyla kamp alanı var ama biz yine ücretsiz çadır atabileceğimiz bir yer bulduk. (Nuh’un öğretmen arkadaşı sağolsun.) O gece bira içerken Nuh’un ikinci kez amca olacağını öğrendik :) 
Tumblr media
Ertesi sabah fotoğraftaki raftingcilerden biri de bizdik. Binmeden çok korkuyordum ama bir şeycik yokmuş yahu. Hatta Nuh daha önce Çoruh’ta denemiş, asıl deneyimi orada yaşamak lazım diye düşündüm. Aynı bota bindiğimiz Hataylı dört kardeş faciasına değinmeyeceğim. Raftingden sonra asma yaprağına sarılmış alabalık ikram ettiler ki yediğim en güzel balıklardan biriydi. Tatsız tuzsuz alabalık, cana gelmiş resmen. Biraz da vakitsizlikten, biz dar bir alanda takıldık, adının sebebi köprüyü de asıl kanyon kısmını da gezemedik. Bir daha gitmeye sebep işte :)
Kanyondan ayrılışımız ikindiyi buldu neredeyse. Direkt kamp kuracağımız Adrasan’a geçelim diyorduk ama yol üzerinde Aspendos ve Perge antik kentleri var. Uğramadan olmaz. Yolda görüp de bu nedir ki dediğim lap incirini(frenk inciri, kaktüs meyvesi, kaynana dili falan da deniyor) Perge’de bir amca ikram etti bize. Bununla kalmadı,  akşam üzeri olduğu için kapanmak üzere olan ören yerinde görülmesi gereken yerlerde hızlı bir tur attırıp bilgi verdi bize. Sonradan öğrendik ki tabir caizse hafif kırık bilinirmiş. Yakınlarda bir köyde oturduğu için çoğunlukla gelirmiş Perge’ye. (Bizi gezdirdikten sonra da haydi eyvallah deyip evine yollandı zaten) Birçok yabancı dili bilirmiş, turistleri de gezdirirmiş öyle hayrına.
Tumblr media
Nuh neden fotoğraf çeker? Çünkü aynı pozu kendisi istiyordur :))
Tumblr media
Araya Aspendos ve Perge girince geç saatte Antalya’ya vardık. Orada konaklamak için birkaç alternatif düşündük ama hiçbiri olmayınca Adrasan’a yöneldik yeniden. Saat 23.00 civarı vardık, çadırcıların tercih ettiği Balıkçı Koyu’na gitmekti niyetimiz  ama koyu kime sorsak “Bu saatte oraya gidemezsiniz, karanlıkta yamaçtan yaya inmeniz lazım” deyince vazgeçtik. Yorgunluktan bitap haldeyiz. Sahilde çadır kurduk en sonunda. Çadır yerine vereceğimiz parayı da Adrasan tarifeli biraya verdik.
30.07.2018/Adrasan (Edressa)
Adrasan sahilinde yola yakın bir ağacın altına kurduk çadırı. Yoldan geçenlerin sesiyle uyandık: “Çadırı güneş görmeyen bir yere kuracaksın ki içerisi sıcak olmasın.” Turun ilk gününden beri Ay’a ve Mars’a bakarak yön tayini yapıyorduk, çadırı da biraz ona göre kurduk ama güneşi hesaplayamadık :) 
Sabah sahilde kalkınca ilk olarak denize girdik, sonra şezlongda da uyuduk biraz. Ne yiyelim derken tatil bölgelerinin gözdesi, işletmecilerin vazgeçilmezi olan gözleme yemeye karar verdik. 
Kamp kuracağımız Balıkçı Koyu’na çıkmak zahmetliydi, yolu çok kötüydü. Kampçılar çadır kurulabilecek iyi yerleri tutmuşlar. Orman içerisi doluydu, biz de denize yakın, taşlık ama güzel manzaralı bir yer bulduk. Her gün yer değiştirdiğimiz için çadır kurup toplamaktan çok yorulmuştuk. Burada en az üç gün kalalım diye düşündük. Arabadaki tüm malzemeleri çadıra indirdik ve akşama kadar pazar günü kalabalığının keyfini(!) çıkardık. Akşam da ton balıklı makarna ile yemeği hallettik.
*Köpeğin adını hatırladım, Pakize :))
Tumblr media
Taşların üzerinde yürümeye çalışmak dışında her şey güzeldi :)
Kamp yaptığımız koy bilinen bir yer olmaya başlamış, geleni gideni eksik olmuyordu. Çadır komşularımız da oldu. Taha-Esra ve Ahmet-Hilal çiftleriyle tanıştık, İnegöl adliyede imişler. Adalet personelleri ile çok karşılaştık bu turda. Diyarbakırlı avukat bir abi mesela. Memlekette güzel insanlar var yahu. (Dengesiz İstanbullu bebeler hariç.)
Adrasan’da yapılacak ne vardı? Tabii ki tekne turu. Çadır komşularımız da tekne turu için araştırma yapıyorlardı. Onlarla konuşup beraber gitmeye karar verdik. Despina 07 isimli Erdal Kaptan’lı bir tekneyle anlaştık. İlk Suluada’ya gittik. Bu adada su olduğu için Suluada adını vermişler :)) Salda’dan sonra ikinci Maldivler oldu burası: Saldivler / Suldivler :))
Tumblr media
Suldivler ve karizmatik genç.
Tekne turu, önceden aşçı olan Erdal Kaptan’ın balık, makarna ve salata ikramıyla güzel devam etti. Kuru bir adanın ortasından çıkan şifalı suyumuzu da içtik. Tertemiz koylarda yüzdükten sonra İzmir Marşı ile Adrasan’a döndük. 
Not: Tur fiyatı 60 TL idi. Akyaka tekne turları ile kıyasladığımda Akyaka 40 TL olsa da daha fazla ikram, daha küçük bir tekne ve kaptanın harika mimikleri de dahil olduğundan normal dedik.
Tekneden döndüğümüz akşam erken yatalım dedik hesapta ama çadıra girdikten 15-20 dk sonra kıyıya yaklaşan bir tekne son ses müzik yayını yaptı bize. “Uyuyoruz” falan diye çıkışanlara da “Hayırdır birader” diye atarlanınca çok şaapamadık. İki üç şarkıyla beyin kıvrımlarımızı öpüp gitti sağolsun. Bağıra bağıra söylediğine göre de Almanya’dan gelmiş birader, bir daha ne zaman böyle tatil yapacakmış.. Kilometrelerce öteden gelip insanları rahatsız etmenin keyfi başka tabii.. Yolda sohbet ettiğimiz insanlar sık sık sormuşlardı “Çadır zor olmuyor mu” diye, ben de hep aynı cevabı vermiştim; “Çadır değil insanlar zor.”
Üçüncü gün Olimpos’a gittik. Çıralı ve Yanartaş da vardı aklımızda ama mayışıp kaldık orada. Öğretmen ve hakim iki çiftle tanıştık. Hakim olan önce adliyede çalıştığını söyledi, öğretmen arkadaşı düzeltti hakim diye. Sonrasında konuştuğumuzda ben tevazu mu yapıyordu derken Nuh başka bir şey yaptığını söyledi :) Kayanın dibinde, “Burası çok güzelmiş evladım” diye diye uyuyan teyzeyi de analım tabii.
Önceki gün çay içmek için oturduğumuz kafede Songül ve ablasıyla tanışmıştık, oranın işletmecileri. Songül üniversite sınavına girmiş, sonuç bekliyordu. Ertesi gün uğradık öğrenmek için. Gazi Edebiyat istiyordu, tutuyormuş. Telefonlarımızı aldılar Ankara’ya gittiklerinde bilgi almak için. Turun en güzel kısmı belki de buydu, farklı yerlerde farklı insanlarla tanışma fırsatı..
Olimpos’ta çocuklarına hakaret eden ebeveynleri hatırlattı şimdi Nuh :) Yürürken.. Dur orayı Nuh yazsın :)
Tumblr media
Yazıyor :)
Çocuklarıyla diyalog kuran ve onların gelişimlerine pozitif katkılar sunan aileleri seviyorum. Bu ailelerle tur boyu karşılaştık. Çocuklarını sevdik onlarla beraber. Peter Pan’cı gençlik hızla artarken belki de bu aileler onların gelişimini öncelik alarak özgüvenlerini artırmak adına fazlasıyla ilgililer çocuklarıyla. Olimpos’ta antik yolların içinde karşılaştığımız ilk aile tamamen gerçeküstücü bir aileydi. Çocuklarına ergenlik döneminde ne kadar çirkin ve çekilmez olacaklarından bahsediyordu. Bu inanılmaz bir andı. Aman tanrım! Çocuklar bu durumu iletişimle çözmeye çalışıyor ve neden böyle olacağını annelerine soruyordu. Gelecek için umut verici.
Bir başka aile de çocuklarını cesaretlendirmek ve onları bu vahşi dünya hayatına hazırlamak için ellerinden geleni yapıyordu. Küçük oğluna buz gibi soğuk suda yüzmesini sağlayacak cesaret verici sözler söylüyordu: “Hadi oğlum, atla, hadi gel. Eğer atlamazsan ve bu suya girmezsen sen lanet olası korkak bir tavuksun!”
Tanrım! Bu mükemmel ve inanılmaz anlar için sana teşekkür ediyorum.
Vee sorunsuz geçen bunca yolculuğun ilk problemi bizi yine uyumak üzere çadıra girdiğimizde buldu: Jandarma anonsuyla uyandık. Sabah koya gelip yoldan şöyle bir bakıp hiçbir şey söylemeden geri dönen jandarma o esnada içinden “Siz akşama görürsünüz” gibi şeyler geçirmiş belli ki. Jandarma, sahil güvenlik ve zabıta olmak üzere, kampçılardan daha kalabalık bir ekip memleketin huzur ve güvenliğini tesis etmek üzere bizi koydan kovdu. Kampçıların bir kısmı nasıl yaptılarsa anında toz oldular, biz ve birkaç kişi daha Don Kişot zırhlarımızı giyerek bir süre laf anlatmaya çalıştık da en sonunda yel değirmenlerine konuştuğumuzu anlayınca vazgeçtik. Muhtemelen aşağıdaki çadır esnafının şikayeti.. Para kazanamıyorlar zira biz orada olunca. Koydan çıkıp 01.00 gibi sahile indik komşularla. Çeşitli alternatifleri değerlendirip sabaha bir şey kalmadı düşüncesiyle şezlongda uyuma kararı çıktı. (Ben arabada uyudum elit elit) En kötü gece buydu herhalde.
Tumblr media
Sabah kahvaltısını yaptığımız Karaöz Köyü’ne bağlı Korsan Koyu. Deniz de, koy da şahane ama yine insanlardan soğuduğunuz bir yer.. Ücretli kamp alanları haricinde kıyıda da kamp atanlar vardı.
Korsan’dan devam eden yol Gelidonya Feneri’ne çıkıyordu. Biz Kekova’ya uğrayacağımız için ve fener yolu biraz yürümeyi gerektirdiğinden orada vakit kaybetmeyelim dedik. Ama Kekova/Üçağız’a gidince keşke fenere çıksaydık diye hayıflandık. Belki de karşıya, adaya geçmediğimiz için çok etkilemedi bizi.
Tumblr media
Tokyo Hanım’ın şerefine / Üçağız Köyü
Üçağız’da ölü hayrı olarak yediğimiz helva, kulağı duymayan teyze, benim elleyip elleyip almadığım elbiseler ve çektiğimiz fotoğraflar çıkışta 7 TL’lik “işgaliye ücreti” olarak karşımıza çıktı. Girişte köyü işgal etmek üzere olduğumuza dair hiçbir ibare yoktu, bilseydik işgal etmezdik misafir olurduk.
Kaş’a geldiğimizde ilk olarak yarımadadaki İnceboğaz’a gittik çadır kurmak için. Baktık ki Balıkçı’da küfürsüz konuşamamalarından tanıdığımız İstanbullu bebeler de orada, bir yandan da artık sıcak su ihtiyacı hasıl oldu iyice, ayrıldık oradan. Kaş Marin adlı otelin kamp alanına geldik. Yolun deniz tarafı 40, üst tarafı 30 TL :) Dün kurduk çadırlarımızı ama henüz Necmi Abi para almadı. Sabah para vermeden kaçmayı planlıyoruz :))
03.08.2018 / Cuma
Biz öyle insanlar mıyız? Tabii ki paramızı verdik :)
Kaş’ta yapılabilecek birçok şey. gidilebilecek birçok yer var. Ama en iyisi Antiphellos tiyatrosunda gün batımı seyretmekmiş sanırım, gün battıktan sonra oraya gidince fark ettik :) Yapılabilecek iyi şeylerden birini daha yapıp eski arkadaşlarımı gördüm bir de, Gökhan ve Kübra’ya ve dünyaya gelmek üzere olan Defnecik’e sevgiler. 
Yol planımız şöyle: Kaputaş Plajı, Patara, Xhantos; Saklıkent ve Ölüdeniz. Kaputaş yol kenarında ve metrelerce yükseklikten merdivenle inilen masmavi bir plaj. Fotoğraf çektirip gitmek istemedik :) Dalgalar devasaydı, bu yüzden çok yüzemedik. 
Tumblr media
Kaputaş da Kaputaş. Neymiş bu yaa? Buymuş.
Dünyanın en uzun plajlarından biri olan (sanırım 12 km) Patara’ya doğru yola çıktık. Vakit öğle, inanılmaz sıcak, gölge adına hiçbir yer yok ve deniz çok dalgalı. Elimizdeki patlamış mısırı Patara’da yürürken yemiş olduk :) Şemsiye ile erken saatte gelmek gerekiyor. Antik kenti de arabayla içinden geçerken gördük ve Xhantos’a doğru yola çıktık.
Xhantos özgür insanlar şehriymiş zamanında.Esir düşmemek için kadın ve çocukları yakmışlar, erkekler de savaşarak ölmüş. Acı verici bir kent. “Acı verici” ne ya.. Neyse. Xhantos’un tarihini bize Durmuş Kiraz amca anlattı.Tarihe sahip çıkılmadığından, ona buna peşkeş çekilmesinden ve rakı fiyatlarının aşırı pahalı olmasından yakındı. “Gerçekten pahalı.” “Çok pahalı” “Sıcak denizlere inmek çok masraflı”
Tumblr media
Binlerce yıl önceki uygarlıklar her kente bir tiyatro yapmışken bugün memlekette bırak tiyatroyu sinema salonu olmayan şehirler olması ne kadar da “acı verici” değil mi? / Xhantos
Xhantos’tan sonra sıcaktan erimek üzereyken Saklıkent’e uğramak iyi olacaktı. Daha önceki kanyonlar kadar iğnelemiyordu su. Kanyon içinde yaklaşık bir km yürüdük. Suya girip yüzülebilecek yerler vardır diye eşyalarımızı da almıştık yanımıza ama öyle durgun ve geniş bir alan yoktu hiç. Suyun kaynağına doğru yürümek oldukça zordu. Keskin, sarp mermer kayalarla kaplı, küçük şelaleciklerden, daracık geçitlerden geçtik. İnsanlar yüzlerine şifalı diye çamur sürüyorlardı, biz de bu çamurlu suda yürüyorduk ayaklarımızın çok güzelleşeceği umuduyla :)
Ara not: Tabağa leblebi koklatmış Faralya’da bir mekanda teyze. Ona güldük bayağı bi’. Gözümden yaş geldi. Kabak Koyu dönüşü yazıyorum bu notları. İlerde Kabak yoluna dair yazımız olacak. 
Öyle bir yere geldik ki kanyonda, kayayı ve akan suyu geçmek çok zordu. Mermer kayganlaşmış ve tutunacak yer bırakmamıştı. Pınar devam etmedi, ben devam ettim. [Sırt çantam olmasaydı ben de devam ederdim ki :( ] Şelaleye kadar vardım. Altından ırmaklar akan kaynağa vardım ama ne huri ne nuri vardı. Zaten devamını getiremedim, dağcı olsan ancak çıkılır.
Yorgun ama yeni keşiflerin mutluluğu ile Ölüdeniz’e doğru yol alıyoruz. Hedefimiz Babadağ’dan paraşütle uçmak. Çadır kuracak yeri ayarlayıp yeni maceralara koşacağız :)
Tumblr media
Sıra bende. Batan güneşten ilham alıp yazıyorum :)
4.8.’18
“Buraların Kralı Palio yahut Palio Sen Bizim Her Şeyimizsin”
Sabahından başlayıp akşama doğru başlık sebebine geleceğim.
Cihan’ın önerisiyle ilk önce Ölüdeniz sahile gittik. (Bu arada o sahilin adı Belcekız’mış, asıl “ölü” deniz batıya doğru ilerleyince lagün içinde kalan yer, henüz oraya gidemedik.) Belcekız’ın sol tarafı, yani plajın sonu çadırcıların istilası altındaydı :) Biz de sabah güneşini hesaplayarak bir duvar dibine kurduk çadırı. Sabah yaklaşık 9’a kadar sahilin ortalarına kadar dağın gölgesi vuruyor zaten. Yine biz çadırı kurana kadar gün battı, biraz deniz kıyısında oturduktan sonra pilimiz bitti, çadırlara çekildik. Duyacağımız tek sesin dalga sesi olacağını umarken insan sesi, arabadan son ses açılmış müzik sesi... O kadar yorgunmuşum ki hayal meyal hatırlıyorum bunları da. Buranın tek dezavantajı sanırım tuvalet sorunu. Çadırlara 300-400 m mesafede tuvalet kağıdı ve sabunu olmayan, bu yüzden kullanılmadığı için de temiz kalmış bir umumi tuvalet var. Bizim kağıt ve sabunumuz yanımızda olduğu için rahattık ama olmasaydı dert. Mekanlar asla kullandırmıyor çünkü tuvaletini. Çünkü turizm canavarı insanlığı yendi.
Tumblr media
Bayağı çadırkent :)
Çadırları toplayıp tost vs kahvaltı edip Cihan’ın yanına gittik. Bu arada Cihan, bizim Zeliha’nın kardeşi olup şahane bir insandır. Gravity Paragliding’de çalışıyor. Paraşüt düşünülüyorsa ona gidin. Kesin bilgi :) Biraz sohbet muhabbetten sonra firmanın minibüsüyle Babadağ’ın zirvesine çıktık. Yolda Cihan’la Emrah uyudu. Günde kaç sefer o yolu tırmanıp paraşütle indiklerini o an fark ettim.
Babadağ 1969 metre. Zamanında bir Alman paraşütçü keşfetmiş burayı, şimdi ise ünü dünyayı bulan bir faaliyet halinde geldi paraşüt. Diğer paraşüt parkurlarından farkı, bu rakımdan 0′a iniyor olmakmış. Ama uçmak, manzara, havada salınıyor olmak çoook güzeldi. Pişman değilim, yine olsa yine yaparım. Nuh’a sordum, o da öyle diyor. :)
Tumblr media
Uçuyoruuuuzzzzz..
Paraşüt ve ardından tabi ki sosyal medyada fotoğraf paylaşma aktivitelerinden sonra yönümüzü Kelebekler Vadisi’ne çevirdik. Tabii ki deniz yoluyla değil kara yoluyla gidip herkesin inemediği o dağdan ineceğiz. Neden? Çünkü asiyiz :) Geroge House’ta arabayı bırakıp başladık keçi yolundan inmeye. Daha yolu yarılayamadan dimdik kayalarla uçurumlarla karşılaşınca fotoğraf çekip geri döndük :) 
Tumblr media
Bu defa kamp için hedefimiz olan Kabak Koyu’na yöneldik. Anayoldan ayrılan berbat bir yol iniyor Kabak’a. Yaya inilmesi gereken yere kadar bu yoldan ilerlemek gerekiyor bir süre ama ne mümkün.. Kocaman çukurlar, yolu kaplayan kalın bir toz tabakası.. Güya araba yolu.. Hem araba hem biz mahvolunca çok da değmeyeceğine karar verip geri döndük. Kabak ve Kelebekler arasındaki Faralya köyünde yarı market yarı kafe bir yere oturduk, ödül biramızı içiyoruz şu an. Kelebekler’e de Kabak’a da asilik yapmayıp deniz yoluyla gitmek en mantıklısı. Kabak’ta dolmuş alternatifi de var ayrıca. Ya da bilemiyorum illa ki gidilmesi gereken yerler mi? Bazen bazı yerler de çok popüler oluyor, çok abartılıyor. Kaputaş’ta dalgadan yüzemedik mesela, yüzemediğim denize gitmenin ne anlamı var? Kelebekler yılda iki dönem adını aldığı kelebeklere ev sahipliği yapıyormuş, o dönemler dışında herhangi bir vadi değil mi? Kabak Koyu’na bi’ bahane bulamadım şimdi bak.. Neyse, sevgiler.. 
Günü batırdık. Manzara muhteşemdi. Yan tarafımızda oturan iki teyze olmasaydı daha da harika olacaktı. Bazı anlarda çıt ses bile fazla. Burası öyle bir yer. İki demli çay ve ıssızlık iyi. Deniz de gün boyu yorulmuş ki şu an üstüne çarşaf çekilmiş gibi, sakin. Sakinlik de iyidir.
Şimdi yol, tekrar Ölüdeniz, çadır, Ölüdeniz sokakları, uyku...
Tumblr media
İnme dedikçe indi. / Kelebekler Vadisi
5-6.08.’18
Kampın son iki günü. Sabah Belcekız’da uyanıp gerçek Ölüdeniz’e gittik :) Milli Park ve giriş ücretli. Yabancı turist çektiğinden olsa gerek içerisi Türkiye’de alışık olmadığımız düzen ve temizliğe sahipti. Ölüdeniz’de yüzerken Bergama’dan Yusuf Abi ile karşılaşmam da ilginçti bu arada. Sen tut karada değil denizde rastlaş :)
Öğlen saatlerinde buradan ayrılıp önce Kayaköy’e uğradık. Hikâyesi buruk elbet. Hemen girişte gözleme satan teyze, Selanik’ten mübadeleyle gelip buraya yerleştirilen bir Türk aileye gelin gelmiş. Bu aile çoğunluğun aksine Kayaköy’ü terk etmeyen, orada yaşama tutunan birkaç aileden biri. Teyze de Kayaköy turizme açılınca kendine bir ekmek kapısı bulmuş orada. 
Tumblr media
Nuh, teyzenin torunlarını eğliyor :)
Tumblr media
Deniz kıyısında gün batımı izleyip böyle gülmeyecek insan var mıdır? / İztuzu Plajı
Kayaköy’den çıkınca İztuzu ve Köyceğiz’e uğrayıp Muğla’ya, eve geldik. İztuzu sığ bir deniz, sevene güzel de bana değil. Caretta Caretta’lar için üniversite öğrencileri ciddi çalışıyorlar. Köyceğiz neredeyse bomboştu gittiğimizde, göl kenarında biraz insan vardı o kadar. Eve girene kadar niyetimiz ertesi gün Akbük’te kamp yapmaktı ama eve girip medeniyete kavuşunca “Amann onu da başka zaman yaparız” deyip günübirliğe döndürdük işi :) 
Tumblr media
Bu “yasak”lardan biriyle bir anımız olmalıydı. / Akyaka Azmak
Bitirirken:
2000 kilometre olmuş!
Geziyi bir deftere kaydetmek Nuh’un fikriydi. Defter bir tane olacağı için yazdıklarımızı buralara bir yerlere aktarmak da benim. Fotoğraflı falan hoş da bir şey oldu. Belki okuyan birilerinin işine yarar, belki birilerine ilham olur..
Daha önce çadırda kalmamış değildik ama tüm teşkilat bize ait olarak, her gün farklı yerlerde ve iki hafta kesintisiz olması açısından ilkti. Yorucuydu ama yorgunluğu unutturacak kadar da keyifliydi. Bu rota bitmiş değil hâlâ, aynı yerlerde farklı birçok nokta var halen görmediğimiz ve artık o bölgeleri tanıdığımız için daha tecrübeliyiz. Bu tecrübeleri aktarabilirsek birilerine o da kârdır. 
Bu geziyi tek yapacağımı düşünüyordum başta ama Nuh iyi ki gelmiş. Kaç yıllık dostluğumuza bir de gezi yoldaşlığı eklendi, ne de güzel oldu. Sağ olasın, var olasın kurban! :) 
0 notes
Text
Dig Out! APK indir [v1.7.5]
Burada yeni bir indir işlemi paylaştık.. http://indir.party/dig-out-apk-indir-v1-7-5/
Dig Out! APK indir [v1.7.5]
Dig Out! APK indir işlemini hemen indir butonuna basarak başlatabilirsiniz. Şan olsun! Elmas madenciliği yapın ve olabildiğince derine inin. Bir hazine sandığı için kendi avını başlatmak için bir piksel labirentinin zindanına girin! Sınırlı bir hayatınız olduğunu ve matkap kırıldığını düşünün … Ne yapardınız? Arkadaşınızın puanını yenemeyecek misiniz? Madencilik yoluna çıkmaya hazır yeraltı canavarlarından sakının, bu nedenle kazancınızı akıllıca kullanın! Düşen kayaları dikkatle izleyin! Mineral toplama hiç bu kadar kolay olmamıştı, ancak hazine değerinde değilmiş, değil mi? İşte oyunun tamamen esen özelliklerinden bazıları: • Rastgele üretilen sonsuz haritalar • Daha önce hiç görmediğiniz canavar tuzakları • Her yere zorlu engeller. Kaya çıkıntısı mı yoksa bir labirent bloğu mu yoksa tıkaç blokları mıdır • Daha derine inmek için özel hazine avcısı araçları • Kişisel piksel madenci karakterinizi seçin • Kayıp veya gizli hazine sandığı ve mücevherlerini keşfedin • BEST DIGGER adı için arkadaşlarınızla rekabet edin! • Google Play başarıları ve leaderboards • 10 dilde destek Yani madeni kazanın! Madeni cevher ve mümkün olduğunca çok taş toplamak! Bu kanunsuz bir dünya, ancak her zaman hoşnut olursunuz. Hiçbir tanıtıma ihtiyacı olmayan bu retro arcade oyununu deneyin ve bu ücretsiz altın madenciliği oyununa sonsuza dek sadık kalacaksınız! Kazmak için hazineyi bulmak büyüleyici! adresinde bize herhangi bir sorun, soru veya yorum ile e-posta göndermeyi unutma. Bize Facebook’ta da katılın: https://www.facebook.com/digout.community/
android Dig Out! APK, android oyun, apk indir, Dig Out! APK, Dig Out! APK android, Dig Out! APK full indir, Dig Out! APK indir, Dig Out! APK şimdi indir, Dig Out! APK türkçe, son sürüm APK indir
0 notes
komikvideolari · 8 years
Text
Spartaaaaaa | Minecraft Türkçe Hunger Games Şans Blokları | Bölüm 3
Tumblr media
Minecraft’ın türkçe hunger games şans blokları oynanış videosunda bu bölümde sarp atilla ile birlikte çoook deli kapışmalara girişiyoruz. İyi seyirler
Tumblr media
————————————————————————————————————— RAMPAGE oyuncu ürünlerine ulaşmak ve satın almak için: ————————————————————————————————————–
The post Spartaaaaaa | Minecraft Türkçe Hunger Games Şans Blokları | Bölüm 3 appeared first on Komik Videolari.
Source: http://komikvideolari.com/video/spartaaaaaa-minecraft-turkce-hunger-games-sans-bloklari-bolum-3/
0 notes
komikvideolari · 8 years
Text
Gülmekten Ağladık | Minecraft Türkçe Hunger Games Şans Blokları | Bölüm 6
Tumblr media
Minecraft’ın türkçe şans blokları hunger games oynanış videosunda bu bölümde çook takla bir olay yaşıyoruz. İyi seyirler
Tumblr media
————————————————————————————————————— RAMPAGE oyuncu ürünlerine ulaşmak ve satın almak için: ————————————————————————————————————–
The post Gülmekten Ağladık | Minecraft Türkçe Hunger Games Şans Blokları | Bölüm 6 appeared first on Komik Videolari.
Source: http://komikvideolari.com/video/gulmekten-agladik-minecraft-turkce-hunger-games-sans-bloklari-bolum-6/
0 notes
komikvideolari · 8 years
Text
KASAN BİLGİSAYAR VE VİDEO KALİTESİ – Minecraft Survival Games #174
Merhaba millet ; Videomu ziyaret ettiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Video ile ilgili düşüncelerinizi yorumlar kısmında belirtirseniz ayrıca mutlu olurum. Küçük bir ricam olacak,videomu seyrederken biraz olsun zevk aldıysanız Like atarak emeğimin karşılığını verebilirsiniz. Yarınki videoda görüşmek üzere hoşçakalın
Videoda kullandığım Texture Pack : Shant pack v4
-BİLGİLER IGN: ErdemErdogdu SKIN:
-SOSYAL MEDYA Kişisel Facebook: Facebook.com/ErdemErdgdu
-VİDEO ÇEKMİŞ OLDUĞUM SERVER ADRESLERİ eu.mcgamer.net eu.badlion.net theparkmc.com mc.hypixel.net play.hivemc.eu
xspace,space,speys,xspeys,hunger games,animasyon,survival,herobrine,şarkıları,minecraft,nasıl indirilir,bilinmeyenler,bedava premium alma,bedava premium,build battle,bed wars,crazy craft,command block,creeper,çok oyunculu nasıl oynanır,çüksüzü kurtar,çizgi film,dünyanın sonu,diamond,dünyası,dizisi,dünyanın en büyük evi,dev savaşları,egg wars,egg wars nasıl girilir,film,gerçek hayat,hexxit,hunger games nasıl girilir,ışınlanma,ıp adresleri,izle,intro,indirme,iksir yapımı,java hatası,küfürlü,komik,kale savaşları,komedi,labirent,lav savaşları,lunapark,map,mods,nasıl skin yapılır,nasıl mod yüklenir,oyna,oyunları,oynarken dinlenecek müzikler,örs yapımı,öğretici,pvp,premium,redstone,ram verme,rehberi,skyblock,server kurma,skywars,saklambaç,şans blokları,şehir,türkçe,troll,tnt,tuzak,uhc,ultra fps texture pack,ücretsiz,videoları,videosu,video,yumurta savaşları,yetimhane,yeni sürümu,texture pack,uhc highlights,pack,uhc server,games,nasıl oynanır,server ip,highlights türkçe,uhc türkçe,uhc packs,badlion,uhc badlion win,default edit,default pack,deathmatch,games ip,highlight,highlights türkiye,highlights texture pack,highlights badlion,hd texture pack,hunger games,ip,intro,kazandım,kill highlights,montage,minecraft,music,mineplex,pack 1.7,pvp,pvp texturepack,plugin,run,resource packred pack,resource packs,red edit,survival games,shorts,şarkısı,texture pack 1.8,texture pack 1.7.10,taktikleri,sincap,sincaplar,sincap army,squirrel,squirrelion,pro,trakya,şivesi,trakya şivesi,komik trakya,komik şive,vanila,1v1,intro,facecam,server,uhc,texture pack,pack,challenge,playlist,banner,intro music,komik,komik montaj,komik anlar,mouse,outro,outro şarkısı,pvp serveri,sincap pack,site,skyblock,uhc pack,başarısız oyunlar,banned,build uhc,boat kill,cs go,cape,chest rotaları,değişik oyun,değişik video,diss,ekipmanlar,en iyi kill,,herobrine,introları,kestim,kale savaşları,mcsg,minecraft,müzikleri,micro battle,optifine,pack,pvp,red edit,jitter,render,ayarlarım,badlion,berat,banner,fov,fps,fraps,klavye,modlar,modları,mouse,montage,premium,ping,pre,premium sitesi,skin,server,skype,uhc,vlog,egg wars,bedwars,build battle,boat kill,challenge,diamond set,default pack,fps,hunger games,hayran haritaları,parkur,paypal,pvp taktikleri,pvp server,gta 5,happy wheels,minecraft,slither.io,challenge,helyum,sanal gerçeklik,korku oyunu,agario,animasyon,değişik oyunlar,diep.io,ekipmanlar,korku,komik,montaj,oda vlogu,outro,outro müziği,parkur,parodi,simulator,şive,youtuber,badlion ban kaldırma,ip,pvp,sg,uhc,1v1,ban açtırma,uhc nasıl girilir,arena pvp,nasıl girilir,appeal kaldırma,auto clicker,arena pvp türkçe,au,build uhc,ban açma,ban nasıl açılır,banım açılmadı,ban açtırma 2016,combo,clan wars,donor,donor nasıl alınır,disguise olma,2000 elo,2k elo,ffa,famous,factions,fight,ffa uhc,ffa win,giriş yapma,gapple,gapple 1v1,highlights,kohi,ffa,record,kill people,kit pvp,lag sorunu,lag,moderator,mod,mini uhc,mcsg,mcsg 1v1,network,rank,türkçe,türkiye,uhc ffa,uhc pvp,uhc ye nasıl girilir,uhc win,uhc highlights win,cape,vip,yayın,nasıl girilir,badlion,build uhc,türkçe,1v1,yeni,yeni kanal,afk,arka plan müzikleri,avatar,speed art,badlion pvp,banner,blue pack,cw,fov,kestim,müzik paketi,müzikler,minecraft ayarları,mod,maraton,playlist,pvp taktikleri,rekt,sony vegas ayarları,skype,sony vegas,şarkıları,uhc,xchater,xcharter,yeni video,Uhc Plugin,Uhc Zone,Minecraft, Server,modlar, montage, mouse,oda vlogu,sg,survival games,uhc,uhc sg,uhc short,uhc türkiye,uhc türkçe,komikbadlion badlion ip,badlion ban kaldırma,badlion pvp,badlion ban kaldırma 2016,
The post KASAN BİLGİSAYAR VE VİDEO KALİTESİ – Minecraft Survival Games #174 appeared first on Komik Videolari.
Source: http://komikvideolari.com/video/kasan-bilgisayar-ve-video-kalitesi-minecraft-survival-games-174/
0 notes
komikvideolari · 8 years
Text
1700₺’lik BİLGİSAYARA MİNECRAFT FPS TESTİ ! (Minecraft:Survival Games #1)
➽ Merhaba Arkadaşlar Ben ‘ Enes ‘ Sizleri Hem Eğlendirip Hemde Güldürerek Kendimi Mutlu Etmek İstiyorum Videolar’da Samimi’yeti Sizlere Yansıtarak Günümü Geçiyorum. Abone Değilseniz Olmayı Videoya Like Ve Yorum Bırakmayı Unutmayın İyi Seyirler.
✔ İşlemci : ✔ Ekran Kartı : ✔ Anakart : ✔ Ram : ✔ Güç Kaynağı : ✔ Kasa : Ben Eski Kasamı Kullandım. ✔ Hardisk : 2.el 100 Liraya Aldım.
★ Sosyal Medya ★
【Kişisel Facebook :
【İnstagram :
✱ Portal ;
Steam :【 GN : 【HuskyManQB】
● Lütfen , Yorumlarda saygılı olup küfür ve hakaret edenleri spam olarak işaretleyiniz. Kanal tanıtımı ve reklam yapmak yasaktır.
hunger games,animasyon,survival,herobrine,şarkıları,minecraft,nasıl indirilir,bilinmeyenler,bedava premium olma,bedava premium,build battle,bed wars,crazy craft,command block,creeper,çok oyunculu nasıl oynanır,çüksüzü kurtar,çizgi film,dünyanın sonu,diamond,dünyası,dizisi,dünyanın en büyük evi,dev savaşları,egg wars,egg wars nasıl girilir,film,gerçek hayat,hexxit,hunger games nasıl girilir,ışınlanma,ıp adresleri,izle,intro,indirme,iksir yapımı,java hatası,küfürlü,komik,kale savaşları,komedi,labirent,lav savaşları,lunapark,map,mods,nasıl skin yapılır,nasıl mod yüklenir,oyna,oyunları,oynarken dinlenecek müzikler,örs yapımı,öğretici,pvp,premium,redstone,ram verme,rehberi,skyblock,server kurma,skywars,saklambaç,şans blokları,şehir,türkçe,troll,tnt,tuzak,uhc,ultra fps texture pack,ücretsiz,videoları,videosu,video,yumurta savaşları,yetimhane,yeni sürümu,texture pack,uhc highlights,pack,uhc server,games,nasıl oynanır,server ip,highlights türkçe,uhc türkçe,uhc packs,badlion,uhc badlion win,default edit,default pack,deathmatch,games ip,highlight,highlights türkiye,highlights texture pack,highlights badlion,hd texture pack,hunger games,ip,intro,kazandım,kill highlights,montage,minecraft,music,mineplex,pack 1.7,pvp,pvp texturepack,plugin,run,resource packred pack,resource packs,red edit,survival games,shorts,şarkısı,texture pack 1.8,texture pack 1.7.10,taktikleri,sincap,sincaplar,sincap army,squirrel,squirrelion,pro,trakya,şivesi,trakya şivesi,komik trakya,komik şive,vanila,1v1,intro,facecam,server,uhc,texture pack,pack,challenge,playlist,banner,intro music,komik,komik montaj,komik anlar,mouse,outro,outro şarkısı,pvp serveri,sincap pack,site,skyblock,uhc pack,başarısız oyunlar,banned,build uhc,boat kill,cs go,cape,chest rotaları,değişik oyun,değişik video,diss,ekipmanlar,en iyi kill,,herobrine,introları,kestim,kale savaşları,mcsg,minecraft,müzikleri,microbattle,optifine,pack,pvp,re,edit,jitter,render,ayarlarım,badlion,berat,banner,fov,fps,fraps,klavye,modlar,modları,mouse,montage,premium,ping,pre,premium sitesi,skin,server,skype,uhc,vlog,egg wars,bedwars,build battle,boat kill,challenge,diamond set,default pack,fps,hunger games,hayran haritaları,parkur,paypal,pvp taktikleri,pvp server,gta 5,happy wheels,minecraft,slither.io,challenge,helyum,sanal gerçeklik,korku,oyunu,agario,animasyon,değişik oyunlar,diep.io,ekipmanlar,korku,komik,montaj,oda,vlogu,outro,outro müziği,parkur,parodi,simulator,şive,youtuber,badlion ban kaldırma,ip,pvp,sg,uhc,1v1,ban açtırma,uhc nasıl girilir,arena pvp,nasıl girilir,appeal kaldırma,auto clicker,arena pvp türkçe,au,build uhc,ban açma,ban nasıl açılır,banım açılmadı,ban açtırma 2016,combo,clan wars,donor,donor nasıl alınır,disguise olma,2000 elo,2k elo,ffa,famous,factions,fight,ffa uhc,ffa win,giriş yapma,gapple,gapple 1v1,highlights,kohi,ffa,record,kill people,kit pvp,lag sorunu,lag,moderator,mod,mini uhc,mcsg,mcsg 1v1,network,rank,türkçe,türkiye,uhc ffa,uhc pvp,uhc ye nasıl girilir,uhc win,uhc highlights win,cape,vip,yayın,nasıl girilir,badlion,build uhc,türkçe,1v1,yeni,yeni kanal,afk,arka plan müzikleri,avatar,speed art,badlion pvp,banner,blue pack,cw,fov,kestim,müzik paketi,müzikler,minecraft ayarları,mod,maraton,playlist,pvp taktikleri,rekt,sony vegas ayarları,skype,sony vegas,şarkıları,uhc,xchater,xcharter,yeni video,Uhc Plugin,Uhc Zone,Minecraft, Server,modlar, montage, mouse,oda vlogu,sg,survival games,uhc,uhc sg,uhc short,uhc türkiye,uhc türkçe,komikbadlion,minecraft survival games server,,minecraft survival games bölüm 1,minecraft survival games server ip,minecraft survival games facecam,minecraft survival games türkçe,minecraft survival games thumbnail template,minecraft survival games texture pack,minecraft survival games nasıl girilir,minecraft survival games server ip premiumsuz, minecraft survival games 1,minecraft survival games,minecraft survival games animation,minecraft survival games afk challenge,minecraft survival games ahmet aga,minecraft survival games arka plan müzikleri,minecraft survival games ayarları, minecraft survival games animasyon,,minecraft survival games ahmet pvp,minecraft survival games antvenom,minecraft survival games burak oyunda,
The post 1700₺’lik BİLGİSAYARA MİNECRAFT FPS TESTİ ! (Minecraft:Survival Games #1) appeared first on Komik Videolari.
Source: http://komikvideolari.com/video/1700%e2%82%balik-bilgisayara-minecraft-fps-testi-minecraftsurvival-games-1/
0 notes