Tumgik
#ıslak kelebek
catchifyoucan · 6 months
Text
Ve temizlemediğinde artık yağmurlar kalbini,
15 notes · View notes
seyyahh-h · 1 month
Text
Düşen yaprağa dikkat edin.
Hiçbir şey benden çocukluk bakışımı almasın. Düşen yaprağa dikkat edin.
Not bulut çizimine.
Küçük mavi gökyüzüne gülümse.
Bir çiçeğe sarılan kelebek bayrağı
Gözlerimi seven gözlerden hiçbir şey ayırmasın.
Bu bana ay kaymasını hatırlattı.
Geceleri yıldızları arıyorum.
Denizde yaşamı ıslatmak için bir dürtü olsun. Çıplak ayaklarımla kumda kendimi iyi hissediyorum.
Çok şey için minnettarlığı yaşayın.
Her şey için.
Hiç bir şey hafızamı almasın uğur böceği var Kulak küçük kuşu bulmak için iyidir.
Ağaç dokusunu hisseden el rüzgarın şarkısının verdiği saygı.
Gün batımını bekliyorum.
Yağmuru müjdeleyen ıslak toprak kokusu.
Bu güzel şarkıdan hiçbir şey neşemi kaçırmasın.
Zarifliğin cazibesi.
Acıtan şeyin üzüntüsü.
İnsanlara olan ilgi.
Hayvan dostluğunun dokunduğu kalpler.
Aşk hikayesi yüzünden gözler dönüyor.
Hiçbir şey hassasiyetimi benden almasın. Hayranlık.
Sürprize.
His kapasitesi.
Yumuşak gözler.
Bu dünyadan kayıtsız geçişi hoş göremezdim.
Anna Jacomo
Tumblr media
16 notes · View notes
leblebi-19 · 1 year
Text
Tumblr media
Tüylü tırtıllar yine iş başında 🙂
Doğa da her türlü canlının bir etkisi ve bir yeri var.
Tırtıllar annelerinin yumurtladığı ağacın yapraklarını yiyerek beslenirler.
Tırtıllar, kelebek olma zamanlarında pupa adı verilen bir kozaya girerler. Bu kozada birkaç gün kaldıktan sonra ıslak kanatları olan bir kelebeğe döneşeceklerdir,1-2 saat sonra tamamen kuru kanatları olmasıyla birlikte bir kelebek olurlar. Yapraklarla, özellikle de dut yaprağı ile beslenirler.
9 notes · View notes
alasestrellas · 2 years
Text
Ah kalbim,
Bir ıslak kelebek'
7 notes · View notes
bencesence · 11 months
Text
Film: Yang'dan Sonra
Tumblr media
Film bir ailenin fotoğraf çekimiyle başlıyor. Aile siyah bir anne, Çinli çocuk ve yanlarına gelen yine Çin görünümlü birinden oluşuyor. Bu nasıl bir aile diye şaşırıyor izleyici çocuğun evlatlık olduğunu hemen anlayıveriyor.
Yang küçük kardeşinin kültürel mirasını öğrenmesi için programlanmış bir android bir robot. İlk olarak filmi Yang'ın yani Mika'nın deyişiyle Gaga'nın gözünden anlatıyor Kore asıllı Amerikalı yönetmen Kogonada. İkinci olarak da Gaga'nın bedeninden. Film birincil ve ikincil anlatıcı karakterleriyle anlatılıyor.
Mika'ya dadılık ve arkadaşlık eden Gaga, filmin başlarında arızalanıyor. Onu onarmaya çalışan Jake (baba) bu çabası esnasında Gaga'nın hatıralarını izleyebiliyor ve film o hatıralardan izleyiciye sunuluyor.
Bilimkurgu olan film fütürüst dokunuşlara sahip.
Diğer taraftan yönetmen filmde Varoluşsallığı inceliyor. Örneğin, insan olmanın nasıl bir şey olduğu vurgusu yapıyor. Ama sunduğu tezlerin antitezlerini ortaya çıkarmıyor, düzanlam ve yananlam çevresinde dolanıyor. "Tırtılın sonu denilen şeye, dünyanın geri kalanları kelebek diyor." "Her son aynı zamanda bir başlangıç mıdır?" "Bu şekilde inanmaya programlandım." "Dürüst olmak bir seçenek değil mi?" "Programlanmış olmak seni üzmüyor mu?" "İnsan olmayı istemiyor musun?" "Hiçbir şey olmadan hiçbir şey olunmaz." "Bir insanı Asyalı yapan şey nedir?" gibi cümlelerle izleyiciye söz hakkı veriyor.
Bir sekansta, aynada Gaga'nın parçalara bölünmüş şeklini görüyoruz. Yaklaştıkça kırılmaları farkediliyor ve nitekim Jake aynanın olduğu adrese gidip orada ne olduğunu araştırıyor. Gaga'nın aslında başka başka sahiplerinin olduğunu öğreniyor. O yaşantışında yaşadıklarından kırıldığı anlaşılıyor. Duygusal robotu alttan alta görüyoruz.
Jake yine Gaga'nın hatıralarından kendi çocuklarını, aile bağlarının önceki ve şimdiki halini fark ediyor. Gaga'nın varlığının onlar için önemli olduğunu anlıyor ve aile ilişkileri iyileşiyor.
Filmde Jake anıları açarken, yoğunluk oluyor açılamıyor ve Betaları Gammaları sıkıştırıyor. İnsanın aklına kıyamet günü geliyor. İnsanların tüm yaşadıkları tıpkı bu filmde olduğu gibi başkasının gözünden kayıtları açılacak. O sahnenin karmaşıklığı bana o hissi verdi. "Her son aslında bir başlangıç mıdır? " sorusunun cevabı programlandığımız kodlara göre şekil alıyor. Müslüman bir kişiye göre "Evet bir başlangıçtır." Bunun gibi birçok bakışa izleyici kendi cevabını verebiliyor.
Çaycı dükkanı olan Jake ile bir sohbetlerinde Gaga, Jake'e: Çayın hoşuna giden şeyinin ne olduğunu soruyor.
Jake ise: "Asıl hoşuma giden şey çay fikriydi." diyor. "Bir hayalin peşinde koşmak, toprağa, bitkilere, havaya ve yaşam biçimine bağlı bir süreç. Yani yaşam biçimi."
Gaga, "Çayın hoşuna giden kısmı, tadı ve aroması değil mi?" "Çayın tadını tarif etmek neden bu kadar zor?" dediğinde. Jake, çayın gizemli dünyasını anlatabilecek kelimelere sahip bir dil olmadığını söylüyor ve o tadı betimlemeye çalışıyor.
"Evet ormanda yürüyormuşsun gibi bir şey hayal ediyorsunuz. Yerde yapraklar var. Yağmur yeni dinmiş. Yerler ıslak ve siz yürüyorsunuz. İşte tüm bunların hepsi bir çayın içinde. Her nasılsa hepsi bu çayın içinde. Önce koklamak istiyorsun ama biliyorsun ki çayın içinde sadece aroma ve lezzet yok. Bir tarih var." Çayın yanı sıra bir kültürü de anlatıyor karakter, izleyiciye.
Robotların insan hayatını nasıl etkileyeceğini, hayatın gerçeğiymiş gibi hayatımızda yer alacağını onların da insanlar gibi üzülebileceğini söylüyor film. Karşımızda kültürel bir robot buluverecekmişiz gibi hissettiriyor.
Film görsellerle, anlatı biçimiyle, diyaloglarla, kadrajlarla Gaga adlı robotun yanı sıra klonlanmış kız arkadaşını, insani ilişkileri, kültürel değerlerin ne kadar önemli olduğunu, aile bağlarını, insanı, varlığı birçok şeyi izleyiciye düşündürüyor. Drama ancak diyaloglarla durağanlıkları tıkamadan akışı sağlayabiliyor yönetmen.
İnsanların renk, dil, din, cinsiyet farkı olmadığını vurgulayan film klonlanmış kızı saklama nedeni olarak "sen klonları sevmiyorsun" gerekçesini sunabiliyor.
Ezcümle, hem kültürel mirası nesillere anlatmanın önemi üzerine, hem insan varlığını sorgulama üzerine dini ve insani boyutuyla konuşulabilecek kapılar açması, insan olmanın önemine anlatması bağlamında izleyici için iyi bir film. O kadar ki insani değerleri taşıyan robot bile olsa insanlardan farksız oluyor demeye getiriyor.
Tumblr media
Film, ilk gösterimini 2021’de Cannes Film Festivali’nde yaptıktan sonra Sundance Film Festivali’nde gösterildi. Burada bilim ve teknolojiye odaklanan filmlere verilen Alfred P. Sloan Ödülü’nün sahibi oldu. Bilimkurgu öğeleri taşıyan bir dram. Nitelim Androidin ölümünü işliyor.
0 notes
heartseeal · 2 years
Text
Kalbim bir ıslak kelebek
0 notes
gerekszbiri · 4 years
Text
Tumblr media
"Ve bir sabah yalnızlığın soğuk kollarında,
Tarifi mümkün olmayan, anlatamadığın bir rüyadan sen, 
Yapayalnız uyandığında; 
Güneş, eskisi gibi öpüp seni, kirpiklerinde parlamadığında,
 Ve temizlemediğinde artık yağmurlar kalbini, 
Ve affedemediğinde artık Tanrı bizi, 
Sevmediğinde, konuşmadığında, 
Biz hangi şarkıyla uyuyacağız çocuk?" 
5 notes · View notes
kubraarik1 · 5 years
Text
Tut elimi burdan gidelim. Olmaz demeden dinle beni bi. Rüzgarım söndü dindi ateşim. Ah bebeğim ben hala deliyim.
12 notes · View notes
vadidekiyasemin · 5 years
Text
Ve bir sabah yalnızlığın soğuk kollarında, tarifi mümkün olmayan,anlatamadığın bir rüyadan sen... Yapayalnız uyandığında... Güneş, eskisi gibi öpüp seni,kirpiklerinde parlamadığında... Ve temizlemediğinde artık yağmurlar kalbini... Ve affedemediğinde artık Tanrı bizi... Sevmediğinde... Konuşmadığında... Biz hangi şarkıyla uyuyacağız çocuk ?
16 notes · View notes
kovdumhayaletleri · 7 years
Text
Sev onu, kalbi çok çok soğuk.
13 notes · View notes
milenaninmektuplari · 5 years
Text
"Bir sabah olup uyanınca anlayacaksın
Dört duvar arasında eninde sonunda,
Yalnızsın yalnız kalacaksın."
Ve belki de bir şarkı sözünde bulacaksın kendini yapayalnızsın yalnız olacaksın sen hep yalnızdın...
'Kalbindeki çiçekler kuruyup dökülecekler...'
3 notes · View notes
sessizkadinblog · 8 years
Photo
Tumblr media
Kalbim bir ıslak kelebek
Nasıl da inanıp sana
Nasıl da ölüyor yine…
14.02.17
20 notes · View notes
i-want-tobreakfree · 8 years
Quote
"Eninde sonunda yalnızsın, yalnız kalacaksın. Kalbindeki çiçekler, kuruyup dökülecekler."
Cem Adrian
5 notes · View notes
anonymous-e-blog1 · 8 years
Quote
Ve bir sabah yalnızlığın soğuk kollarında Tarifi mümkün olmayan, anlatamadığın bir rüyadan sen, Yapayalnız uyandığında Güneş, eskisi gibi öpüp seni, kirpiklerinde parlamadığında Ve temizlemediğinde artık yağmurlar kalbini, Ve affedemediğinde artık Tanrı bizi, Sevmediğinde, konuşmadığında, Biz hangi şarkıyla uyuyacağız çocuk?
1 note · View note
antidepresann · 2 years
Text
Acımasız olur hasretle yoğrulmuş özlemler..
Kendimden bilirim. Olur da bir gün özler ve yanımda olmamı istersen, bütün imkansızlara rağmen gözlerini sımsıkı kapat ve elini kalbine götür.. Ben ya kapanan gözlerinin ardındaki karanlıkta, ya da aşkla çarpan yüreğinin heyecan dolu atışlarında bulacaksın.. Martılara simit atarken uçuşan saçlarının arasından geçen rüzgar değil parmaklarım olacak.. En mutlu anlarından gözlerinden dökülen her damladaki sevinç ve ardından gelen ıslak gülüşlerinde ahenk yine ben olacağım. En sevdiğin romanın en heyecanlı satırında ya da dinlediğin bir şarkının nağmelerinde nefes almaya devam edeceğim. Yağan her yağmurda, yanaklarını öpercesine süzülerek gerdanının inen en sıcak yağmur damlası olacağım.. Belki de koklamak için uzandığın bir çiçeğin kendisi olacağım.. Ya da saçlarına konan çok az ömrü kalmış kelebek..
24 notes · View notes
justlost-world-blog · 7 years
Photo
Tumblr media
Biz hangi şarkıyla uyuyacağız Çocuk?
9 notes · View notes