#öğlen yemek yemeyi
Explore tagged Tumblr posts
Text
en sevdiğiniz lakabınız ne benimki mıncıro
#muhammedle aynı sınıfta olmak tam bş eziyetti ama#her teneffüs kalemleri başkalarının sıralarından topluyordum#sürekli dayak yiyodum#10.sınıfı özledim#a zaman ki arkadaş grubumuz mükemmeldi#şimdi hepimiz ayrı yerlerdeyiz#bazılarımız küs#bazılarımız kavgalı#uzun süredir görüşmedik#çocuklar çok özledim sizi#ben miniğim ve çubuk krakerler teneffüse çıkmayı#öğlen yemek yemeyi#kızlarla bilgi aktarımı yapmayı#yasoyla otobüs sohbetlerimizi#sınıf arkadaşlarımı çok özledim#serpille ettiğimiz sohbetler#mahmutla kitaplar hakkında konuşmayı kütüphaneyi düzenlemeyi çok özledim#şu sıralar o kadar asosyalim ki#alışamadım buna
4 notes
·
View notes
Text
Bölüm 48: İpucu mahiyetinde mürekkep işi bir hediye
Öğlen yemeği sırasında, Nangong Jingnu yalnızca iki lokma yemişti ki aniden yemek çubuklarını bıraktı, "Chuntao ve Qiuju dışında herkes dağılsın."
"Anlaşıldı."
"Chuntao, yanına biraz para ile birkaç adam al ve doğudaki üçüncü caddeye git. Orada Chengji isimli bir dükkan var, ellerindeki tüm osmantus şarabını satın al ve buraya getir."
"Ekselansları, şarap mahzeninin sorumlusu zaten Majesteleri tarafından hediye edilen çeşit çeşit şarabı saklamakta sıkıntı yaşıyor... daha fazlasını mı alacaksınız?"
Nangong Jingnu'nun ince kaşları hafifçe çatıldı. Somurttu ve daha fazla bir şey demedi.
Qiuju, Chuntao'nun elbisesinin ucundan çektirdi, "Eğer Ekselansları gitmeni istiyorsa, yapman gereken şey gitmektir."
Chuntao bir şey demek istedi, fakat Qiuju'nun uyaran bakışlarını gördüğünde kendini durdurdu. Saygıyla eğildi, ardından odadan gerisin geri çıktı.
Chuntao çıktığında, Nangong Jingnu Qiuju'ya, "Malikânenin kasasında kaç liang gümüş kaldı?" diye sordu.
Qiuju'nun gözlerinde şaşkınlık dolu bir ifade belirdi. Nangong Jingnu'nun neden birdenbire daha önce hiç sormadığı bir şeyi sorduğunu bilmese de, yüzündeki ifadeyi toparlayıp cevapladı, "Ekselanslarının incelemesi için bu hizmetçi hemen gidip hesap cüzdanını getirsin."
"Buna gerek yok. Halihazırda beş yüz liang gümüş var mıdır?"
Bunu duyduğunda, Qi Yan da Qiuju da gülümsemekten kendini alamadı: Bu Prensesin dünyadan habersiz oluşu nasıl bir boyuttaydı? Beş binlik toprak hakkına sahip, Wei Krallığının en kıymetli meşru Prensesi. Nasıl malikânesinin kasasında beş yüz liang gümüş olmayabilirdi ki?
"Var."
"O zaman beş yüz liang gümüş çıkar ve Fuma'ya teslim et."
"Anlaşıldı." Qiuju Qi Yan'ın önünde eğildi, "Lord Fuma, beş yüz liang gümüş fazla ağır olur. Tongbao bankasının gümüş sertifikası haline getirilse olur mu?"
"Qiuju jiejieye zahmet olacak."
Qi Yan, Nangong Jingnu'nun neden biraz düşündükten sonra birden ona bunca para verdiğini anlamıştı. Büyük ihtimalle geçen gece kendi utanç verici finansal durumundan yakınması, onun kalbine dokunmuştu.
Nangong Jingnu bir an düşündükten sonra şöyle dedi, "Fuma'nın dışarıda özel bir köşkü var. Bundan böyle özel köşkün tüm harcamaları Prenses malikânesi tarafından karşılanacak. Anladın mı?"
"Anlaşıldı."
Nangong Jingnu yeniden talimat verdi, "Başkalarının yanında bu konuyu açma."
"Anlaşıldı."
Qiuju yemek salonundan çıkarken yüzündeki ifadeyi baskılamaya çalıştı. Sessiz bir iç geçirmeden edemedi: Ekselansları gerçekten de Fuma'ya son derece düşkündü!
Her ne kadar Fuma malikânesinin yapımı henüz tamamlanmamış olsa da, dünya üzerindeki hangi Prenses, Fuma'sının özel bir köşke sahip olmasına izin verirdi ki? Ve oranın tüm masraflarını Prenses malikânesinden karşılardı?
Fumalar kraliyet ailesinin üyesi olmuş insanlardı. Ömürlerinin kalanında bir cariyelerinin olmasına izin yoktu, fakat uyumlu bir ilişki kuramayan ve evliliklerini de bozamayanların gizli bir kişisel köşkü olurdu, altından evde bir hanım saklarlardı.
Eğer geçimsiz mizaçlı Prensesler Fuma'nın özel köşkünün varlığını öğrenecek olursa, Fuma yasalarla karşı karşıya kalırdı. Anlayışlı Prensesler için bile hiçbir Fuma, özel köşkünden böyle açıktan bahsetmeye cüret edemezdi...
Fakat bu Fuma çok gençti ve de Prenses ile yeni evlilerdi. Muhtemelen böyle uygunsuz şeyler yapmazdı. Qiuju'nun tek dileği, Fuma'nın bu işi sonuna dek götürmesi ve asla Ekselanslarının kalbini kırmamasıydı.
Qi Yan sessizlik içinde kâsesindeki yemeği bitirdi. Son lokmayı da yuttuktan sonra, "Ekselansları, bu kulun maaşı dışarıdaki köşkü döndürmeye yetiyor," dedi.
"Gelecekte dışarı çıkarken yanına para almayı unutma yeter."
"Ekselansları şimdi bu kulun dışarı çıkmasına izin veriyor mu?"
"Daha önce özgürlüğünü hiç kısıtlamadım," dedi Nangong Jingnu kasvetli bir sesle.
Qi Yan daha fazla bir şey demedi, Nangong Jingnu'nun yanında oturmayı sürdürdü. Onun yemek çubuklarını bırakmasını bekledikten sonra, "Bu kul da yemeyi bitirdi," dedi.
"Ben gidip bir süre er-jie'yi ziyaret edeceğim."
"O zaman bu kul da malikânenin dışına bir gezintiye çıksın. Bu yılın ek maaşı henüz dağıtılmadı, köşkteki hizmetçiler endişeleniyor olmalı."
"Git o zaman."
Qi Yan, "Ekselansları, ne zaman döneceksiniz?" diye sordu.
"Gece er-jie'nin malikânesinde kalacağım."
Qi Yan bunu biraz düşündü, "O zaman, bu kul da geceyi özel köşkte geçirebilir mi?"
"Sen bilirsin."
Qi Yan, Nangong Jingnu'yu bu kadar mutsuz edecek ne yaptığını bilmiyordu. Bunun 'münzevi çoban' ile ilgili olduğunu az çok seziyordu, fakat şu an derinlemesine düşünecek vakti yoktu. Ataları anmak için Yong vilayetine doğru yola çıkış vakti gittikçe yaklaşıyordu. Onu bekleyen daha önemli işler vardı.
Qi Yan, Qiuju'nun verdiği beş yüz lianglık sertifikayı göğsüne yerleştirdi. Malikâneden çıkıp iki ila üç mil kadar yürüdü, ardından bir bankaya uğradı. Oradan çıktığında, bir at arabası kiralayıp aceleyle şehrin güneyindeki Qi köşküne gitti.
Adam, efendisinin döndüğünü gördüğünde, aceleyle gelip köşkün kapılarını açtı. Qi köşkünün kâhyası Qian Yuan; hane hizmetçileri, hizmetçi kızlar ve görevli teyzelerden oluşan kalabalığı Qi Yan'ı selamlamaları için kapıya yönlendirdi.
Qi Yan elindeki brokar kutuyu Qian Yuan'a uzattı, "Herkes kalkabilir, içeri geçip konuşalım."
"Anlaşıldı."
Köşkün kapıları kapatıldığında, Qi Yan basamaklarda dikildi ve hizmetlilerden oluşan kalabalığa seslendi, "Geleneklere göre, Shangyuan festivalinden önce köşke uğranıp herkese ek para dağıtılmalıdır. Fakat hepinizin bildiği üzere şu anki durumum farklı. Şimdi herkese maaşlarını dağıtacağım."
"Efendim ne diyorsunuz, bu basit kulun Qi köşkünde çalışabilmesi bile büyük bir onurdur!"
"Efendim her gün yüzlerce önemli mesele ile ilgileniyor, biz hizmetçiler efendimizi rahatsız etmeye cüret edemeyiz."
"Efendim bu naçiz kulu mahcup ediyor."
Qi Yan elini salladı, "Bu, hepinizin Qi köşkündeki ilk yılı. Ek paranın dağıtılması gerekli."
Bunu dedikten sonra, Qian Yuan'a brokar kutuyu açmasını belirtti. İçerisindeki bir yüzlük gümüş, düzgünce sıralanmıştı, "Zhenzhen Prensesi anlayışlı davrandı, bu yüz liang da Ekselanslarının sizlere bahşettiği paradır."
Hane hizmetçilerinden oluşan kalabalık yere kapandı, ona uzun bir ömür dilediler, "Ekselanslarının lütfuna müteşekkiriz."
"Kalkabilirsiniz."
"Efendimize teşekkürler."
Qi Yan göğsünden bir para kesesi daha çıkarttı. Bu keseyi dün geceki fener bulmacası oyunundan kazanmıştı, tabii yolda buraya gelirken içini tekrar on liang ile doldurmuştu.
Para kesesini Qian Yuan'a uzattı, "Bu on liangı kendi hazlarınız için harcayın diye sizlere veriyorum. Ailesi olanlar geçim masrafları için evine götürebilir, ya da para olarak saklayıp aile kurabilir. Mutfak kısmı bu gece için iyisinden bir sofra hazırlasın, herkes birlikte yemek yesin."
"Efendimize teşekkürler!"
"Qian Yuan, az sonra çalışma odasında yanıma gel."
"Anlaşıldı."
Qi Yan çalışma odasına geldi. Çekmeceden ipek kumaşa sarılmış boş bir parşömen buldu, ardından masanın üzerine yayıp açtı.
Kapının tıklatılışı duyuldu.
"Efendim, Qian Yuan geldi."
"İçeri gel."
"Anlaşıldı."
"Tam zamanında geldin, benim için mürekkebi hazırla."
Qi Yan pencereye yaklaştı, ardından itip açtı ve uzaklara baktı.
Bir süre sonra Qian Yuan, "Efendim, mürekkep hazır. Denemek ister misiniz?" diye sordu.
"Mm."
Qi Yan masaya geldi. Kolunu yukarı sıvadı, sonra orta boy bir fırça seçip mürekkebe batırdı. Müsvedde kâğıda bir çizgi çekti, "Mükemmel."
"Efendimin övgüsü için teşekkürler."
Qian Yuan usulca parşömenin uç kısmına bastırdı. Qi Yan derin bir nefes aldı, ardından yazmaya koyuldu: 'Yeşim Köşkünde Bahar - Jingjia Dokuzuncu Yıl, İlk Ay'.
Nilüfer şekilli saat bir yılı vurdu, tusu şarabı gök mavisinde soğudu. Havanın serinliği insanları kandırırken söğüt dalları baharın gelişini duyurdu. Güzel bir kadın uzun ömür adına içtenlikle dil dökerken; selvi yaprakları, biber çiçeklerinin kokusu ve açık yeşil yenler savruldu. Şahitlik etmek ne büyük onurdu; tabii toplananlar az sayıyı buldu, uzaklardaki dağların eski tanıdıkları oldu.
《王玉楼春-己卯岁元日》şiirinden
İmza: münzevi çobandan iyi dileklerle.
Tüm şiir tek seferde yazılmıştı. Qi Yan hafifçe soluklandı, ardından bir miktar pişmanlıkla eserine baktı: "Öğrenmek akışa karşı kürek çekmek gibi. Kişi ya zorla ilerler ya da geriye düşer, aynısı yazıda da geçerli. Ama birkaç gün pratik yapmayınca yeteneğinin körelmesi, ne kadar acı."
"Efendim neden bahsediyor? Bu nâçiz kulun gördüğü, bu el yazmasındaki fırça darbelerini ejderler ile yılanların izlediği. Gerçek bir başyapıt." Bu şekilde konuşmuş olsa da, Qian Yuan'ın gözlerindeki hayret gizlenemiyordu.
Öncesinde Xie köşkünde hizmet vermişti. Seçkin bir zevki ve güçlü kaynakları olan Xie An'ın yanında çalışarak o da birkaç şey öğrenmişti. Münzevi çobanın ulu adı kulaklarına bir yıldırım gibi düşmüştü.
Şöyle duymuştu: Jiangjia Yedinci Yılın on ikinci ayında, başkentteki iki efendi münzevi çobanın bir yazı çalışmasının aslı için büyük bir kavgaya tutuşmuştu. Yingtian mülkünün ikinci efendisi Jiang Wei, kazara Özveri Bakanlığı meclisinde çalışan bakanın en küçük oğlunu, Lu Kuang'ı, öldürmüştü.
Bu mesele zamanında Ceza Bakanlığını sallamıştı. Bu iki efendi de önemli pozisyonlarda bulunduğu için Ceza Bakanlığı bunu İmparator'a bildirmiş ve kararı Majestelerinin vermesini istemişti.
İmparator'un emriyle Jiang Wei'nin ölüm fermanı yazılmıştı ve geçen güz çoktan başı kesilmişti...
Gizemli münzevi çoban bir süre ünlü olmuştu. Sayısız seçkin talebe, onun çalışmalarının aslını bulmak için çeşit çeşit büyük kitap dükkanına akın etmişti.
Fakat münzevi çobanın çalışmalarının dünya üzerinde çok nadir bulunması çok yazıktı. Bir tanesi Ceza Bakanlığında kanıt olarak mühürlenmiş ve bir diğeri de gizemli bir insan tarafından satın alınmıştı. Birini de kitap dükkanının sahibi kendine saklamıştı.
Qian Yuan, Xie An'ın kitapçıya tek başına girerken hizmetçilere içeri gümüş taşımasını emrettiğini hatırlıyordu. Sonunda, kitap dükkanı sahibi, 'Jiucheng sarayında tatlı baharların yazıtı'nın çoktan soylu bir kişi tarafından satın alındığını söylemişti...
Xie An kitapçıya münzevi çoban hakkında soru sormak için yüz liang vermeyi teklif etmiş, fakat dükkan sahibi bunu reddetmişti. Bu münzevi çoban hakkında bilgi vermemek üzere yeminli gibiydi.
Münzevi çobanın çalışmasının aslını görme şerefine nail olmuş birkaç kişi vardı, hepsi de onun hattatlığı için çok yüksek seviye bir değerlendirme yapmıştı. Hatta bazı insanlar fırça darbelerinin eşsiz gücünün ya da kaligrafiyi böylesine benimsemesinin böyle kısa bir sürede başarılamayacağını düşündüklerinden münzevi çobanın kırklarında biri olduğu çıkarımını yapmışlardı.
Lakin bu gizemli münzevi çobanın yalnızca üç çalışma ortaya koymuş olması çok yazık olmuştu. Tıpkı kısa ömürlü açan çiçekler gibi, belirdiği gibi kaybolmuştu.
Qian Yuan bu münzevi çobanın aslında şu anki hükümdarlığın üçüncü seviye Fuma'sı ve onun hane efendisi olan Qi Yan olduğunu asla tahmin etmezdi!
Kitapçının yüksek teklife rağmen ağzını açmamasına şaşmamalıydı. O zaman, 'Jiucheng sarayında tatlı baharların yazıtı'nı alıp götüren 'soylu kişi' de kraliyet ailesinden biri olabilir miydi? Belki de dükkan sahibine sus payı vermişlerdi?
Qian Yuan Qi Yan'ın şiirini ayrıntılı bir şekilde birkaç defa okudu, sonra hemen içinde gizli kilit noktayı buldu.
Şiirin son dizesi: Şahitlik etmek ne büyük onurdu; tabii toplananlar az sayıyı buldu, uzaklardaki dağların eski tanıdıkları oldu.
Bu cümle, Qi Yan'ın Xie An'a duyduğu hisse atıfta bulunuyordu. Qi Yan yola elinde hiçbir şey olmadan başlamıştı ve kilden düzgün bir duvarı bile olmayan küçük derme çatma bir konağa yerleşmişti. Qi Yan'ı tek tek ziyaret etmesi için insanlar getiren, ona cömert hediyeler sunan ve dışarıda bir köşk armağan eden kişi Xie An'dı.
Ve Xie An'ın saygı adı 'Yuanshan' değil miydi? Ç/N: uzaklardaki dağlar
Qian Yuan olayın bu katmanını aydınlattığında, Qi Yan'a karşı eşsiz bir saygıyla doldu. 'İki Birincilik ve Bir Çiçek' adını kesinlikle hak ediyordu. Buna karşın, Qian Yuan'da en çok hayranlık uyandıran şey edebi yeteneği ve kaligrafisi değil, sosyal anlayışıydı.
Yalnızca on dokuz yaşında olan bu genç adam, gerçekte sözlü iletişimde böylesine bilge biriydi.
El yazmasının kendi değeri bir yana, şiir Xie An'ın beğeni ve desteğine olan minnetini ve dostluklarının eskiden olduğu gibi devam etmesi dileğini düşünceli bir şekilde ifade etmişti.
Ayrıca, Qian Yuan'ın Qi Yan'a dair izlenimini tamamıyla yeniden gözden geçirmesini gerektirecek bir şey daha vardı: imzası.
Qi Yan, 'Qi Yan' olarak değil 'münzevi çoban' olarak imzalamıştı.
Bunun iki anlamı vardı. İlki, Qi Yan'ın Fuma olan kimliği hassas bir konuydu, 'münzevi çoban' ise yalnızca gizemli bir yolcuydu. Xie An'a eşit seviyeden hitap etmek istemişti.
İkincisi, Qi Yan'ın kimliği artık farklıydı. Eğer diğer insanlar onun bir zamanlar yazdıklarını satarak geçindiğini, bir talebe olarak ticaret yaptığını öğrenecek olursa, kesinlikle kınanmasına neden olurdu.
Bu yazıyı hediye etmek, alıcıya doğrudan sırrını söylemekle aynıydı! Xie An bir tüccardı. İş, işti. Qi Yan bunu bilerek ipucu olarak bırakmıştı ve bu şey sadece Xie An'a duyduğu güveni göstermekle kalmıyordu. Xie An'a onunla özgürce konuşabilmesi için şans da tanıyordu.
Eğer onun gibi bir hizmetçi bile buraya kadarını çözebildiyse, Xie An kesinlikle anlardı.
Ve Qi Yan aynı zamanda Qian Yuan'a onu kendi tarafındaki insanlardan biri olarak gördüğünü söylüyordu.
Bunu anladığında, Qian Yuan artık Qi Yan'a tamamen farklı bir şekilde bakıyordu.
Yıllarca Xie An'ı izlemişti. Qi Yan aslında elinde hiçbir güç olmayan bir Fuma'ydı yalnızca; kim bilir dışarıdaki bu köşk ne zaman dağılacak ve geri Xie An'ın köşküne dönmek zorunda kalacaktı.
Ama artık, Qi Yan açıkça Zhenzhen Prensesi tarafından verilen ek parayı getirmişti, bu da köşk hizmetlilerine Prenses'in kendisinin dışarıda bir köşke sahip olduğundan haberi olduğunu söylemekle aynı şeydi. Hepsi endişelenmeye gerek duymadan sadakatle hizmet vermeye devam edebilirdi.
Qian Yuan cübbesinin eteklerini yere yayıp diz çöktü: "Efendimin iyi tanınan münzevi çoban olduğunun farkına vardığında, bu naçiz kul zaten uzun süredir efendime büyük hayranlık duyuyordu. Bugün dağın gerçek yüzünü görme şansını edindiğime göre üç ömürlük şans sahibi olmalıyım."
Qi Yan kıkırdadı: "Kâhya, lütfen kalk. Qi Yan henüz genç ve bu tür bir saygıyı kabul edemez."
"Efendim, söylenmeli mi emin olamasa da bu kulun diyecek bir şeyi var."
"Bir aile olarak, bir şeyler anlatmaktan zarar gelmez."
"Anlaşıldı. Efendim, şu anki kimliğiniz eskisinden farklı. Eğer münzevi çoban kimliği yayılacak olursa, itibarınız için iyi olmaz. Yeniden yazmak ve efendimin gerçek ismiyle imzalamaya ne dersiniz?"
Qi Yan göğsündeki münzevi çobanın mührünü çıkardı ve imzasını bastı, ardından sakin bir ifadeyle şöyle dedi, "Kardeş Yuanshan'a beğenisi ve desteği için borçluyum. Samimi bir şekilde eşit seviyede bulunmak istediğimden, kalbimde şüphe taşıyamam. Ayrıca, Kardeş Yuanshan son derece varlıklı, elbette köşkünde sayısız eşi bulunmayan hazinesi vardır. Diğer yandan, benim finansal gelirim oldukça kıt. Bunca zaman en ufak şekilde geri ödemeden Kardeş Yuanshan'ın desteğini almanın verdiği suçluluk duygusu geceleri uyutmuyor. Neyse ki gökteki tanrı bana kaligrafi konusunda bir hediye bahşetmiş. Bu yazı da göze hoş görünüyor. Kardeş Yuanshan mürekkep işlerini sever, bu yazıyı ona hediye etmek yeteneğimi iyi şeyler için kullandığım anlamına gelir."
Qian Yuan derin bir hayranlık duymuştu, "Efendim cömert ve benzersiz niyetleri var, bu kul da buna hayranlık duyuyor."
— — — — Ç/N: Qi Yan'ın şiirlerini çevirmeye uğraşırken şair olacağım gerçekten. Anlam bağını korumak ama aynı şeyi kafiyeli olacak kelimelerle yazmak zor oluyor...
0 notes
Text
Öncelikle selamın aliküm günlük kısmı😼 Bugün enerjiğim sebebi azıcık sosyal olmam... Sabah kalktığımda her zaman gibi uykumda bıçaklanmış gibiydim. Alış artık enerjik uyandığım bir sabah yok. Kahvaltıda annem sürekli şunu ye bunu ye dediği için sinirlendim. Zaten uykudan kalkınca ekstra sinirli oluyorum ve yani yeni kalkmışım karnımı tıka basa nasıl doyuruyim amk?!?!??! Neyse. Sonra azıcık fic okudum ve evi toparladım. Ablamlar gelicekti mutfağı süpürdüm. Ablamlar kek pasta falan filan yapmışlar onları yedik. Yanaklarımı doldurarak yemek yemeyi çok seviyorum yazmak istedim. Ablama küs olduğu için çocuklarıyla çok oynamak istemesemde dayanamadım ve azrayı çok çok öptüm. Ablam konuşmaya çalıştı ama hey bitch önce özür dile kalbim kırıldı. Ali geldi sonra. Aşağı oynamaya indi siteye. Götü donmadı mı merak ediyorum ama sormicam. Benim yanımda pek küfretmez ama spider man izlerken arabanın anasını siktin kardeşim dedi şok oldum cpeldğwldğwlğxlsğ sonra animeler hakkında konuştuk one punch man izliyomuş. Cyborg bir yakışıkşı vardı animeyi izlemeden kaptım hemen haremime ekledim😼😼 Özlemcimle konuştuk onu seviyorum gerçekten. Kalbinin çok temiz olduğunu düşünüyorum ve çok benziyoruz cidden. Hem Taehyung krizlerimide hiç terslemeden çekiyor. TAEHYUNGU OLSA BANA VERİRMİŞ İNANABİLİYOR MUSUN GÜNLÜK?!?!?!? TAEHYUNG ULAN BU BORU MU?!?!?!? BU DEVİRDE KİM KİME KİM TAEHYUNG VERİYOR?!??!?!?!? Neyse. Şimdi alinin yatağını yaptım yatar birazdan telefonla oynuyo. Film izlerken götüm düzleşti ama çizim yapmak istiyorum😿 Şimdi belki bi kahve yapar çizim çalışırım ama muhtemelen fic okurken uyuyakalırım... Sabah erken kalkıp meydana inicem bi şeyler almaya. Sonra aliyle ikinci spider man filmini izleriz. Öğlen avmye gittiğimizde dergi almak istiyorum umarım anneannem harçlık verir çünkü babamın vereceği para ful yemeğe gidecek biliyorum. Belki oyun katına iner bi şeyler oynarız bilemedim. Yarın güzel geçecek inanıyorum😼 Haftaya ali gelirken playstationu getirse de pes atsak diye düşündüm çok sıkılıyoz böyle. Anca telefondan fifa oynuyo... Gözlerim yanıyo çizim hayal oldu yine. Kaç gündür derste çalışmadım. Hayatım düzene binemiyor ağlicam. Neyse. Nidayı çok seviyorum bu arada. Gözlerim acıyo of. Taehyungumda yok zaten. Böyle hayatın içine soxəm😿 Gidiyorum fic okucam amk
TAEHYUNG İS MY LİFE AĞAĞAĞAĞĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞĞA
Bu arada ali kpop dinlediğimi zaten biliyodu ama ona sordum makyaj yapanlara top falan diyon mu diye yo dizilerde oynayanlar makyaj yapmıyo mu sanki dedi içim rahatladı🙀
2 notes
·
View notes
Text
1.58 cm, 79.9 kg, 17 yaşındayım... Daha önce bunu hiç sorun etmemiştim. Bir kaç hafta önce hastaneye gittim... Obezmişim ben. Kan tahlili sonuçları çıkana kadar kendimi kusturmayı denedim. Biliyorum bu sağlıksız ve yine biliyorum ki ölümcül ama denedim işte. Sonuç olarak başaramadım. Yaklaşık bir iki hafta sonra tekrar hastahaneye gittim ve bu kez diyetisyene yönlendirildim. Yaklaşık bir hafta boyunca çok düzenli bir diyet yaptım. Bir hafta sonunda iki kilo verdim. Sonra diyete devam ederken bir anda yemeklerimi bitirememeye başladım. İkinci haftanın dördüncü gününde sadece kahvaltı yapıp iki kez kahve içtim. Diyete başladığımda 79.9 kg olarak başlamıştım ve ikinci haftanın sonunda 74.2kg oldum. Bu bir kaç günde öğün atlamaya başladım. Bazen öğle yemeği bazen akşam yemeği ve bazen de hem öğle hem akşam yemeği. Öğünlerimi yemediğimde yerine kahve içmeye başladım. Bu gün tam iki hafta bir gün oldu ve ben bu gün sadece kahvaltı yapıp öğlen kahve içtim. Yemek yiyemiyorum yemek yiyesim gelmiyor. Yemeyi denesem de tabağımdaki o azıcık yemeği bile bitiremiyorum...
6 notes
·
View notes
Text
Olm yemek yemeyi nasıl unutabiliyorsunuz lan ben kahvaltı ederken öğlen yemeğini düşünmeye başlıyorum yemek yemeyi düşünmediğim bir an yok
3 notes
·
View notes
Text
5 SEMT 5 LEZZET
Bu konsepte öncelikle gidilebilecek semtleri araştırmakla başladım. Birbirine yakın ve ulaşımı kolay lokasyonlar seçtikten sonra gitmeyi düşündüğüm semtin ünlü ve tarihi lezzetini araştırıp, semti duyduğumuza aklımıza gelen şeylerle bağdaştırdım ve yol haritamı kesin olarak oluşturmuş oldum. Aynı zaman da bu etnik sayılabilecek turumuzu kayıt altında tutmak ve hatıra kalmasını istedim. Şimdi yazımın devamında kolaylık olması adına gittiğim semtleri ve tercih ettiğim yemekleri sizin için buraya listeliyorum;
* İstiklal Caddesi / Kızılkayalar
* Karaköy / Galata Simitçisi
* Eminönü / Mısır Çarşısı, Hazer Baba Lokumcu
* Sultanahmet / Selim Bey Köftecisi
* Beşiktaş / Midyeci Ahmet
İstiklal Caddesi / Kızılkayalar
1972 yılında kurulan ve ıslak hamburger lezzetinin yaratıcısı olarak bilinen Kızılkayalar ilk tercihim oldu. Yıllardır Taksim de konumlanan ve gün içinde yerli ve yabancı olacak şekilde sayısız insana hizmet veren kızılkayalar çok aşina olduğum bir yerdi. Sürekli Taksim’e giden, orada vakit geçiren bir insan olarak çok fazla turist çektiğini, çok fazla insanın merak ettiğini ve deneme fırsatı bulduğunu biliyorum. Çok sevdiğim ve alışık olduğum bir lezzet olmasına rağmen gezdiğim ve kayıt altına aldığım bir videoda Kızılkayalar’ın kesinlikle olması gerektiğini düşündüm. Islak hamburgerle ünlenmesine rağmen sadece ıslak hamburger satmamaktalar. Çeşitli tostlar, sosisli ve döner gibi seçenekleride bulunuyor. Fiyat bilgisi verecek olursam slak hamburgerin tanesi 5 lira. Fiyat performans açısından da lezzetin denenebilir olduğunu düşünüyorum. Ayrıca içeride çok az yeri bulunması ve klasik masa sandalye sistemi olmadığı için tam bir al-git mekanı diyebiliriz.
Karaköy / Galata Simitçisi
Tam 56 yıldır simitçi olan bir abi ve 47 yıldır Karaköy’de ayakta kalan küçük bir simitçi dükkanı. Karaköy’ün canlı ve havalı cafelerinin tam arasında kalan Galata Simitçisi yıllardır süren yolculuğunu umarım çok uzun yıllar daha aynı yerde devam ettirir. İçeride sadece normal simit, kandil simiti, poğaça ve sandvic çeşitleri satan bir dükkan Galata Simitçisi. Simitin yanında verebilmek için bir kaç tane peynir çeşitleri ve içecek çeşitleri bulunuyor. Sabahları kahvaltı yapmak için ya da öğlen çayı içi tercih edebileceğiniz mekan aynı zamanda bulunduğu sakin sokak sayesinde size yüksek ihtimalle huzurda verecektir. Fiyatlardan bahsedecek olursam, simitin 2 lira, çayın 3 lira olduğunu söyleyebilirim. Bunlar dışında küçük labne peynirler 1 lira, samdvicler 7 lira ile 10 lira arasında değişiyor. Ayrıca söylemem gereken şeylerin başında tatlılıkları ve bonkörlükleri geliyor.
Eminönü / Mısır Çarşısı / Hazer Baba
Eminönü tarihimizin en ünlü semtlerinden biri olduğu ve çok fazla turist çektiği için buraya mutlaka gitmemiz gerektiğini düşündüm. Eminönü’n de yapılacak çok aktivite, denenbilecek çok fazla lezzet olduğu için biraz seçici olmaya çalıştım bu noktada. Balık ekmek, turşu, tatlı ya da lokumu... Hepsiyle adından söz ettiren, hepsiyle ayrı ayrı anılan bir yer oldu Eminönü. Ben. burada büyük ihtimalle en eskilerden biri olana gitmek için lokum yemeyi tercih ettim. Lokumsu olaraksa Mısır Çarşısının içinde bulunan Hazer Baba Lokumcusunu seçtim. Hazer Baba Lokumcusu 1888 yılından beri var olan bir marka olmakla birlikte lokum dışında da çok fazla ürünü bulunmaktadır. 17 ülkede satış yapan Hazer Baba umarım bu güzel lezzetlerini ve ününü daha bir çok ülkede gösterebilir. Fiyat konusunda bir şeyler söyleyecek olursam türüne ve çeşidine göre lokumların kilosu 35 liradan başlayıp, 70 hatta 80 liralara kadar çıkabiliyor.
Sultanahmet / Selim Bey Köftecisi
Selim Bey Köftecisini denemek için Sultanahmet’e gitmişken havanın güzelliğinden de yararlanarak biraz orada dolaştım. Ayasofya’yı gezip, önündeki bahçede biraz oturarak temiz havasıyla kendimi bütünleştirdim. Burayı tercih etmemin sebebi kesinlikle çok meşhur olmasıydı. Sultanahmet köftesinin namını genç, yaşlı herkes bilir ve denemese bile bu lezzetin güzelliğine övgüler yağdırabilir. Ben de gerçekten daha önce denememiş bir insan olarak bu lezzeti nasil bugüne kadar denemedim diye çok üzüldüm. Bu kadar ünlü ve güzel bir lezzetin fiyatına gelecek olursak porsiyonu 22lira. Biz 2 kişi hem köfte yedik, hem salata ve yanına ekstra bir şeyler söylememize rağmen 70 lira gibi az bir ücret ödedik. Bunca yıllık lezzet günümüzde fiyat performans olarakta mutlu edecek cinsten.
Beşiktaş / Midyeci Ahmet
Midyeci Ahmet son yıllarda ünlü olan ve adından fazlasıyla söz ettiren bir yer. Tarihi bir geçmişi olmamasına rağmen ben gezimin sonunda kendisine yer vermek istedim. Sadece midye ve kokoreç satarak kapının önünde kuyruklar oluşmasını sağlayan bu mekan umarım başarılarını katlayarak devam eder. Lezzetli bir midye yemek isteyenler için uğrak adresi olan Midyeci Ahmet geçmiş bir tarihe sahip olmasada bundan sonra ki süreçte adınk akıllara kazıyacak gibi gözüküyor.
1 note
·
View note
Text
35 Kilo Veren Genç Kızın Başarı Hikayesi
13 yaşında 54 bedene ulaşan sanat öğrencisi, yemeğin bir “düşman” olduğunu anladıktan sonra kendisini tamamen değiştirdi. Yasemin Hanım’ın, gençlik yılları boyunca kendine güveni vardı ve mutluydu. En sonunda 12 sene boyunca sakladığı bir sırrı itiraf etti. Yasemin hanım: “Kendime apaçık güvenim yok. Her ne kadar tanıdığım insanlarla rahat olsam da, kendimi güvende hissettiğim çevreyi terk edemiyordum, seyahat edemiyor, yeni arkadaşlar edinemiyordum. Basitçe özgür bir dünyada tutsak kalmıştım ve bir çıkış yolu bulamıyordum.” “Tabi ki gençliğimde en çok çektiğim sıkıntı, kilo almaktı ve devam ediyordu.” Lise eğitimim bittikten sonra İzmir Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar bölümünü kazandım ve değişime başladım. Yasemin hanım: “Eve geldiğimde beyin sağlığı üzerine çalışmaya başladım ve beynimin yemeğe duyduğu isteği nasıl algıladığını anlamaya çalıştım.” Hayatımda yaptığım ufak değişikliklerin, kilomu arttırdığını fark ettim. Üniversiteye başlayınca 44 bedene incelmem bir tesadüf değildi. Fakat yine yeme alışkanlığım ile kolayca kilo alabiliyordum.
Kilolu olmaktan memnun değildim ama insanlar benim çok mutlu olduğumu düşünüyorlardı. “En sonunda çıkış için bir yol bulup kontrolü elde etmem ve sürdürmem gerektiğini anladım.” Yasemin Çimen, kilo vermek yerine, sağlıklı olmaya çalıştı ve 18 ayda 35 kilo verdi. Elbiseleri küçüldükçe, kendine duyduğu saygı da gerçek bir özgüven algısı ile beraber arttı. Gerçekten diyet olarak tanımlanamayacak bir sağlıklı beslenme programı olan Beraber Zayıflıyoruz’a katıldım. Bu programa çok önem vermeliydim. Bu programda öğrendiğim temel şey, bedenimin kilo almaya nasıl tepki verdiği ve kilo vermeyi nasıl istediğiydi ve buna porsiyon kontrolü ile başladım. Yemek yemeyi gerçekten çok severim ama doygunluk hissine çok fazla yedikten sonra erişiyordum bu yüzden önce bu alışkanlığımı tamamen değiştirdim. Yasemin Çimen: “Önceki kadar hızlı olmasa da kilomda değişiklikler başladı.” diyerek devam etti. “Kilom düştü ve o şekilde bir süre sabit kaldı. Aslında bu kiloda bir buçuk sene kaldım. Bu yüzden başardım gibi hissettim.” Yasemin Hanım’ın yeme alışkanlığında yaptığı değişiklikler çok basitti. İlk defa kahvaltı etmeye başladı, tost yemek yerine kepekli ekmek ile yoğurt yemeye başladı. Öğlen yemeğinde tavuk ve pirinç gibi protein içeren yiyecekler, salata ve çokça sebze tüketti. zayıflama Akşam yemeğinde patates, biftek ve ev yapımı soslu sebzeler yiyordu. Eğer atıştırmalık ihtiyacı olursa bir avuç kuruyemiş ya da havuç ve meyve gibi proteinlere yönelirdi. O tüm işlenmiş yiyecekleri, hazır sandviçleri, ekmek ve çayına şeker atmayı tamamen bıraktı. Yasemin Çimen: “Hayatım boyunca obezite ile mücadele ettim ve öğrendim ki tek yapmam gereken sağlıklı olmaktı. Evet her şey bu kadar basitti.” “Grupta kilo vermek için herhangi bir baskı yok, kilo aldığımda azarlama da yok. Sadece cesaretlendirme ve bol kahkaha vardı.” Bir yıllık yaşamını ve yeme alışkanlığını şekillendirdikten sonra grupta lider olması için cesaretlendirildi ve iki yıl içerisinde Yasemin Hanım’ın grubuna katılan kadın ve erkekler fazla olan kilolarını verdiler. İzmir’de yaşayan Yasemin Çimen, günün bir kısmını çarşıda teyzesinin yanında turistlere hediyelik eşya satmakla geçiriyor. Eğer daha kilolu olsaydı bu işi asla yapamayacağını düşünüyor. Yasemin Çimen: “Hayatımı sadece çevremdeki bir kaç kişiyle sınırlamak beni çok kötü hissettiriyordu. Bu tamamen kilolarım ile ilgili idi. Ama kilo verdikten sonra, her şeyi yapmaya hazırdım. Teyzemin yanında biriktirdiğim paralarla en kısa zamanda kız arkadaşlarımla bir tatil planı yapmayı düşünüyorum. “Çok zor bir işti ama ben fiziksel ve duygusal olarak artık mutluydum.” Read the full article
0 notes
Photo
El emeği şeylere çok büyük saygım var. Beden gücüyle yapılan şeylere, emek verilerek elde edilen şeylere. En büyük el emeği de tarım bence. Büyükşehirlerde yaşıyorsak pek fazla bilemeyeceğimiz, anlayamayacağımız bir güç yaşıyor köylerde. Hayat farklı akıyor, zaman bereketli. Saat sekiz babaannem için öğlen sayılıyor. Dokuzda kalkma gafletine düştüysem büyük azar yiyorum. Kalkma saati 4, yatma saati 11 dede evinde. Fazlasına lüzum yok uykunun. Köy evini seviyor, hem de çok özlüyorum. Aynı kaptan yemek yemeği, emeğimin karşılığını almayı, ağaçlara yaklaşmayı, tavuklarla arkadaş olmayı, babannemden azar yemeyi… en çok da bana hatırlattıklarını, o stressiz hayatı özlüyorum. Yol derdimin olmamasını, tarlalarda ayağıma her şeyin batmasını, sineklerle savaşımı bile özlüyorum. Bazı şeylerin kıymetini sonradan anlıyor insan da geç oluyor.
Üzülüyorum ayrıca, çiftçinin haline, öyle canla başla çalışan insanların kıt kanaat geçinmesine. Elimde tuttuğum kayısı burada 20tl den başlıyor, köyde ise 3 tl ye alıcı bulamıyor. Yine emek veren değil, aracı olan, ağzı olan tüccar kazanıyor. Çiftçi ise yine aynı umutla ‘ya nasip’ diyerek dualarına sığınıyor. Hoş, köylünün fazla parada gözü yok ama düzen buna izin vermiyor. Herkesin kendine yetecek kadar istemesi 'enayilik’ sayılıyor. Varsın tüccarlar kazansın, boğulsunlar o bol paralarında. Bir çiftçinin o masum umudunu da satın alacak değiller ya?!
18 notes
·
View notes
Text
2 ay sonra fake atak
21/09/2019 gecesindeyim. Bir gece önce karnımda başlayan hafif kuru ağrı gece boyu kabus görmeme sebep oldu ve bu sabah uyandığımda karnımın içi yara olmuş gibi acıyordu. Başta biraz gaz çıkartabildim ve sonrasında tuvalette tam bir fmf kakası yaptım; kuru bütün parçalar arası su olandan... bu kakayı yapmasaydım Kolşisin içmeyecektim çünkü ishalken ve henüz tuvalete gidememişken üzerine Kolşisin içtiğimde atağı arttırdığını gözlemlemiştim, o aklımdaydı. Kakadan sonra kendimi güvende hissedip normalde gece yatmadan içtiğim Kolşisine ek olarak bir tane daha içtim. Gün içinde biraz yürüyüş yaptım. Yürümek kesinlikle iyi geldi. Herhangi bir ağrı kesici kullanmadım. İçimdeki yara acısı yavaş yavaş azaldı ama henüz tamamen geçmedi. Biraz kandırıkçı bir atakla başbaşayım. Dünden hatalı kareler; öğlen yemek yemeyi unutup aç karna kuru kuru peynir ekmek yemek, mevsim geçiş gününde banyo yapıp dışarı çıkmak, akşam yemeğinde tavuk ve mısır yemek... 10/2
0 notes
Text
Tek öğün beslenme
Açken çalışan genlerimiz
Aç kalmanın, insan sağlığı için ne kadar önemli olduğu son yıllarda daha iyi anlaşıldı."Açlık sağlık için neden iyi olsun ki? Ne saçma! Tam tersine aç kalmak sağlığa zararlı değil mi?"
Normalde hemen herkes bu şekilde düşünür değil mi? Bense hem bir doktor olarak hem de kendi tecrübelerime dayanarak şunu açıkça söyleyebilirim: "Ne kadar yersen o kadar sağlıklı olursun” düşüncesi modası geçmiş bir düşüncedir ve işin doğrusu tam tersine, "Açlıktan karnımızın guruldamasına ne kadar çok izin verirseniz, vücudunuzda o oranda iyi şeyler gerçekleşir ve bunun
gençleşmeye de etkisi vardır!”Yaklaşık 15 yıl önce "günde tek öğün” beslenme yöntemine geçtim. 45 yaşını geçmiştim ve bu kararımı tetikleyen bir de neden vardı. 30'lu yaşlarımın ortalarında ciddi bir ölüm korkusu yaşadım. O dönemlerde üniversitede meme kanseri tedavisi üzerine araştırma yapıyordum, pratisyen hekim olan babam da halen çalışıyordu.
Şimdi düşününce o dönem aslında oldukça sakin bir hayatım varmış diyorum. 35 yaşındayken bir gün babam kalp krizi geçirerek yere yığıldı. O sırada 62 yaşındaydı.Babam bir şekilde ölümden kıl payı kurtuldu, fakat o günden sonra doktor olarak çalışmaya devam edemedi, emekli oldu. Ben de üniversitedeki araştırmamı yarıda kesip memleketİme döndüm ve babamın hastanesini devraldım. Üniversitedeki rahat araştırma hayatından farklı olarak her gün insanlarla çalışmak ve hastaların şikâyetlerini dinlemek zorundaydım. Ayrıca babamın borçlarını da ödemem gerekiyordu. İçinde bulunduğum stres yüzünden kilo almış, obez olmaya doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştım. 80 kiloyu gördüm sonunda --
bu şu anki kilomdan yaklaşık 20 kilo fazlası demek. Sebebi, fazla yemekti. Zaten arada bir kabızlık yaşıyordum ve bu durum artık iyice sorun olmaya başlamıştı.Tuvalette fazla ıkındığınızda kalpte ritim bozukluğu oluşur. "Kabızlık ile ritim bozukluğunun ne alakası var?” diye düşünebilirsiniz, ancak gayet yakın bir alakası var. Kabızlık yüzünden ıkındığımızda kan beyne yükselir ve boyun arterindeki baskı sensörleri çalışarak kan basıncım düşürmek için kalbin hareketini bastırır. Buna "Boyun arteri refleksi” denir.Sonuçta bende de sürekli ritim bozukluğu olmaya başladı.
Bazen bu durumun tüm gün boyunca sürdüğü oluyordu. Zaman zaman göğsüme öyle bir sancı giriyordu ki tansiyonum düşüyor, tuvalette bayılacak gibi oluyordum. Fakat daha da önemlisi şudur; ritim bozukluğu yüzünden kalp içerisindeki kan akışı bozulduğunda orada "trombüs” denilen kan pıhtılaşması oluşur. Bu pıhtı beyne giderse "serebral embolizm”l akciğere giderse "pulmoner embolizm"meydana gelir.
Artık tuvalete çıkmaya korkar olmuştum.
Bu durum tetikleyici oldu ve sağlıklı olmak adına telaşla bir dolu yöntem denemeye giriştim. Bir dönem büyük bir gayretle spor salonuna gittim, yüzme ve makine egzersizlerine yoğunlaştım. Sporla zayıflamaya çalıştım. Ama ne İroniktir ki tam tersine spor yüzünden iştahım iyice açıldı ve gitgide kilom da arttı. Diyet yapmak zor geliyordu, kalori hesaplamalarından da çabuk bıkmıştım ve neredeyse hiçbir diyete devam edemedim.
Deneme-yamlma yöntemiyle et yemeyi bırakıp, sebze ağırİlkli beslenme düzenine geçince inatçı kabızlık sorunum bir anda geçti. Ama et yemeyi özlediğim zamanlar da oluyordu. Ne var ki, et yediğim günün ertesi sabahı o inatçı kabızlık sorunum tekrarlıyordu. Tuvalette ölesiye acı çektiğim için, artık korkudan et yiyemez olmuştum. (Not: Şu an sadece kaliteli et yiyorum.) İlginç bir durum; geçmişte sigara içen biri içmeyi bıraktığında, sigara kokusundan aşırı rahatsız olur. Benzer şekilde, uzun süre et yemeyince kaliteli bir biftek yeseniz bile ağzınızda kalın bir kâğıdı ısırmışçasına tatsız bir his oluşur ve kusmak istersiniz.
Belki alakasız gelecek ama, et yemeyi kesince vücut kokum da yok oldu. Et seven ya da obez kişilerde ciltteki yağ oranı yüksektir, ancak bu yağlar oksitlenip lipit peroksidasyonu meydana geldiğinde kendine özgü bir kokuya sebep olur. "Nonenal” denilen bu kokuya kaynak maddesine göre "yaşlı İnsan kokusu” denir. İşte bu koku bende neredeyse tamamen yok olmuştu.
Yemek miktarını "Bir kap çorba ve bir kap yemek”e indirince hızla zayıfladım. Sağlığım da giderek düzeldi. Beslenme açısından da baktığımızda, sade görünen bir yemekten vücut tüm besini alıyor ve günden güne canlanıyordu.
Ancak, her öğünde sade bir yemek hazırlamak kolay değildir. Sabah ya da öğlen canım pek bir şey yemek istemez, ama akşamları dışarıda birileriyle yemeğe çıkmak zorunda kaldığımda yemeği biraz abartabiliyorum. Az yemek ne kadar iyi bir alışkanlık olsa da kendini çok zorlayınca devam gelmiyor Bu yüzden, ben de çeşitli denemeler SOnucunda şuanki "günde tek öğün” beslenme yönteminde karar kıldım 10 seneden uzun zamandır gayet sağlıklıyım ve kilomu da 62 sabitlemiş durumdayım. Hepsinden önemlisi, cildim gençleş ti; hatta çekapta damar yaşımın 26 olduğunu öğrendim. Fakat aklımın bir köşesinde "Acaba günde tek öğün gerçekten sağlığa iyi geliyor mu?” "insanlara tavsiye etmek doğru mu?" diye şüphelerim vardı. Bu şüphelerimi ortadan kaldıran şey son zamanlarda keşfettiğim "gençlik kazandıran gen” oldu.
Araştırmalar, her öğünde yemek miktarı yüzde 40 azaltı. lan bir deneğin 1,5 kat daha uzun yaşadığını göstermektedir. Sadece bu da değil; yemek miktarı azaltılan deneğin ifadesi. nin canlandığı ve dış görünüşünün gençleşip güzelleştiği de kanıtlanmıştır.
Gençleşmek ya da güzelleşmek vücudun iç sağlığının göstergesidir. İç organlar sağlıklı çalışıp, kan dolaşımı da iyi olduğunda cilt parlar, bel incelir. Tersten ifade etmek gerekirse, bedeninizin içi sağlıklı olmazsa pahalı kozmetik ürünler kullansanız da, güzellik merkezine gitseniz de gerçek güzelliğiniz ortaya çıkmaz.
Dış görünüş denilen şey, anlaması oldukça kolay bir sağlık göstergesidir. Kendiniz sağlıklı olduğunuzu düşünseniz bile, bu yalmzca "Henüz ciddi bir hastalığım yok”, "Kontrollerimi yaptırdım” gibi düşüncelerden fazlası değildir. Kendi vücudu ve cildiyle övünebilecek kişilerin az olduğunu düşünüyorum.
Dış görünüşün yaşlanması vücudun iç organlarının yağlandığının ve metabolik sendroma5 yakalanacağının bir göstergesidir. Metabolik sendrom tam olarak önlenemezse, sağlık düzelmez ve dış görünüş gerçekten gençleşemez. Günde tek öğün beslenme yönteminin amacı, parlak bir cilt ve ince bir beldir.
Gençlik geninin keşfinden sonra günde tek öğün beslenme yöntemine gerçek anlamda ağırlık vermeye başladım. Daha çok seminerlere katılma ve televizyon programlarına çıkma fırsatı buldum. "Anti-aging” hakkında yayımlanan yazılarım da çoğaldı. Ayrıca, Uluslararası Anti-aging Tıp Derneği onursal başkanı oldum.
Bu kitapta günde tek öğün beslenmenin sağlık için vazgeçilmez bir metot olduğundan ve bu metodun somut olarak nasıl yapıldığından bahsedeceğim. Dahası, bu metotla vücudunuzun, özellikle dış görünüşünüzün nasıl değiştiğini açıkça göreceksiniz. Sağlıkla ilgili bu zamana kadar inandığınız genel bilgileri birer birer altüst edeceğini düşündüğüm bu kitabı, keyfini çıkararak sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim.
0 notes
Text
Bölüm 24: İyilik yapmak için yoldan çıkmak, satranç tahtasını yerleştirmek
Qi Yan eski parşömeni eliyle açtı. Camdan dışarıda görünen güneş, çoktan gökte yükselmişti.
Nangong Jingnu ise banyo yapmış ve hizmetçilerin yardımıyla üzerini değiştirmiş, hem kahvaltısını yapmış hem de öğlen yemeğini yemişti.
Qi Yan biraz daha düşündü. Anlamıştı ki: mantıklı olarak, büyük düğünden sonraki gün de olsa, saray hizmetçileri Nangong Jingnu'nun iki öğün atlamasına izin vermeye cüret edemezlerdi. Uzun zaman önce uyanması gerekirdi, fakat Chuntao ona bildirmeye gelmemişti.
Bu da garip bir şey değildi. Fuma her ne kadar kraliyet ailesinin bir üyesi gibi görünse de, hayatına dair her şey Prensesin ona olan tutumuna bağlıydı.
Prenses malikanesindeki 'sevilmeyen' bir Fuma'nın konumu, sevilen bir hizmetçininkinden de düşüktü.
Chuntao Prenses malikanesinin baş hizmetçisiydi. Prensesin ona karşı tavırları konusunda net bir izlenim kazanmadan, Fuma'nın emirlerine uyması için bir sebep yoktu.
Ayrıca, statüsü bu kadar yüksek olan Nangong Jingnu, kendisinden aşağı yerlerdeki insanların arasında yaşanan sıkıcı meseleleri göremezdi. Henüz bu yeni Fuma ile beraber nasıl yaşaması gerektiğini kavrayamamıştı. Şans eseri, Qi Yan'ın sabah okuma alışkanlığı onun üzerindeki bu baskıyı azaltmıştı.
Qi Yan'ı yemeklere çağırmamasının sebebiyse, hizmetçilerin ona hatırlatmamış olmasıydı. Nangong Jingnu malikanede bir insanın daha olduğunu hatırladığında, yemek vakti çoktan geçmişti.
İyimser bir şekilde şöyle düşündü: Prenses malikanesi herkesin ihtiyacını karşılayabilirdi. Nasıl Qi Yan'ın yemesi için yiyecek olmayabilirdi ki?
Fakat Nangong Jingnu yanılıyordu, bu devasa Prenses malikanesinde gerçekten de 'Qi Yan için hazırlanmış' yemek yoktu.
Prenses malikanesinin mutfağı toplamda iki bölümden oluşuyordu. Küçük bir fırın özel olarak Nangong Jingnu'nun öğünleri için kullanılıyordu, diğer tüm hizmetçilerse öteki mutfağı kullanıyordu.
Prenses malikanesinde verilen emirlerin çoğu, iki baş hizmetçi tarafından verilirdi. Başka bir deyişle; Chuntao ve Qiuju, Nangong Jingnu'yu temsil ediyordu.
Qi Yan Chuntao'yu gücendirmişti, bu yüzden baş hizmetçi de yemek için emir vermemişti. Aşçı kendi kararına göre küçük fırını yakmaya nasıl cesaret edebilirdi ki?
Qi Yan büyük fırından yemeyi dert etmese de, Fuma da bir efendiydi. Hizmetçiler ona büyük fırından yemek vermeye cüret edememelilerdi.
Qi Yan yarım gün süren teorileri sonucunda, yeni planını nasıl uygulayacağını genel olarak düşündü.
İlk adımı, bu iki sadık baş hizmetçiyi ortadan kaldırmak olacaktı!
Bu iki kişi, Nangong Rang'ın hâlâ Başbakan olduğu zamanlarda hizmetçiler olarak doğmuşlardı. Gençliklerinden beri Nangong Jingnu'yla ilgileniyorlardı, bu yüzden bu 'efendi ve iki hizmetçisi' üçlüsünün iyi bir ilişkisi vardı. Bu iki leydi çoktan saraydaki hizmetçilik yıllarını doldurmuşlardı, fakat bağlılıklarını kanıtlayarak sarayda kendi rızaları ile kalmaya devam ediyorlardı.
Bu iki 'sezgileri güçlü' ve deneyimli insanın Nangong Jingnu'nun yanında kalmasına izin vermek iyi olmazdı.
Qi Yan eski parşömeni eski haline getirdi, ardından kalktı ve ana salona doğru yürümeye başladı.
Nangong Jingnu dokuz halkalı kilitle uğraşıyordu, sıkılmıştı. Qiuju yanına oturdu, iğne oyası yapmaya koyuldu. Bütün gece onun yanında olan Chuntao ise Nangong Jingnu'nun izniyle yan odada dinleniyordu.
Qi Yan salonun girişine geldi, ardından kapının önündeki saray hizmetçisine sordu, "Ekselansları burada mı?"
"Evet, Lord Fuma bu hizmetçinin gidip haber vermesini ister mi?"
"Zahmet vereceğim."
Saray hizmetçisi küçük kapıyı itip açtı. Ana salona girdi, selamlarını sundu, ardından Qiuju'nun kulağına eğilip şöyle dedi, "Lord Fuma Ekselanslarını görmek istiyor, salonun dışında bekliyor."
Qiuju başını salladı, sonra Nangong Jingnu'nun yanına geldi, "Ekselansları."
"Mm?" Nangong Jingnu bir elini çenesine dayamış, diğeriyle dokuz halkalı kilitle uğraşıyordu.
"Lord Fuma içeri gelmek istiyor."
"Gelsin."
Qiuju saray hizmetçisine kafasını salladı, o da aldığı emri uygulamak için gitti. Başka bir saray hizmetçisini çağırıp salonun kapılarını araladı, "Ekselansları sizi bekliyor."
"Çok teşekkürler."
Qiuju, ellerini birleştirip Qi Yan'ın önünde eğildi. İğne işini topladı ve odadan gerisin geri çıktı.
"Qi Yan Ekselanslarını selamlıyor."
Nangong Jingnu o tarafa bir baktı, ardından sakinlikle, "Otursana," dedi.
"Teşekkürler Ekselansları."
Hiçbir şey demeden birbirlerine baktılar. Nangong Jingnu biraz rahatsız hissetmişti, bu yüzden dokuz halkalı kilidi ona doğru ittirdi, "İşte, bunu çözebilir misin?"
"Belki denesem yapabilirim."
"O zaman onu benim için aç."
Fakat, Qi Yan bunun üzerine karnını tuttu. Acı bir şekilde gülümseyerek, "Açmadan önce, Ekselansları bu kuluna birkaç parça yiyecek bahşedebilir mi?" dedi, ardından önündeki iki tabak hamur işine bakarak dudaklarını hafifçe birbirine bastırdı.
Nangong Jingnu şok içinde Qi Yan'a baktı, "Daha yemedin mi?"
Qi Yan hafifçe iç çekti, "Bu kul okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadı, ve iki öğün kaçırdı."
Nangong Jingnu'nun ince kaşları hafifçe çatılmıştı, "Hizmetçiler sana yemek getirmedi mi? Madem açtın, neden yemek istemedin?"
Bunu duyduğunda, Qi Yan Nangong Jingnu'ya kehribar gözlerinde bir acizlikle baktı. Başka bir şey demeden acı bir şekilde gülümsedi.
Nangong Jingnu dokuz halkalı kilidi geri aldı, ardından iki tabak hamur işini biraz ileri itti, "Ye biraz."
"Çok teşekkürler Ekselansları."
Nangong Jingnu elini çenesine dayarken Qi Yan'ın üç parça yemeği tek seferde yiyişini izledi. Bundan sonra yeme hızı sonunda azalmıştı. Bu kişi gerçekten de çok aç olmalıydı.
Her ne kadar Nangong Jingnu en sevilen Prenses olsa da, kibar bir karakteri vardı ve asla hizmetçilerine sert davranmazdı. Gelen öfkesi geldiği gibi hızla giderdi. Önceden sokakta Qi Yan'ı tekmelemiş olsa da, çarpma suçu için sahip olduğu konumu kullanarak peşinden birilerini göndermemişti.
Qi Yan o anda onun kişiliği hakkında bir fikir edinmişti; bu yüzden de gördüğü bu 'kötü muameleyi' kendisi sahnelemişti.
Planlandığı gibi, iki tabak hamur işi dibini gösterdiğinde, Nangong Jingnu'nun gözlerinde bir suçluluk izi belirdi, "Bu yeterli mi? Daha fazla yemek istetmek ister misin?"
"Ekselanslarına ilgisi için teşekkürler. Öğün saatlerini kaçıran bu kuldu, zahmet vermeye gerek yok."
"O zaman... doydun mu?"
Qi Yan başını salladı. Nangong Jingnu'ya ilgiyle bakarken temiz avucunu açtı, belirgin eklemleri görünüyordu, "Ekselansları, dokuz halkalı kilidi bana uzatın."
"Ah, doğru," Nangong Jingnu onu Qi Yan'ın eline bıraktı, "Günlerdir uğraşıyorum, ama hâlâ çözmenin bir yolunu bulamadım."
Qi Yan dokuz halkalı kilidi göz hizasına kaldırdı ve salladı. Halkaları birbirine çarpıp gevrek bir ses çıkarmıştı. Biraz uğraştıktan sonra bir şey düşündü, "Ekselansları, sadece açmak yeterli midir?"
"Mm."
"Herhangi bir yöntem de sayılır mı?"
"Mm!"
Qi Yan dokuz halkalı kilidi yere düşürdü.
Dokuz halkalı kilit ise gevrek bir ses çıkararak parçalara ayrıldı. Qi Yan yere eğilip kırık parçaları aldı, ardından onları düzgün bir sıra halinde masaya dizdi, "Açıldı."
Nangong Jingnu bundan hoşlanmamıştı, "Hile yaptın!"
Qi Yan kalktı, ardından ellerini birleştirerek saygıyla eğildi, "Ekselansları, sadece açmamı istediniz, dokuz halkalı kilidin tek parça halinde ve hasar görmemiş olmasını istemediniz. Ve ayrıca..." deyip merak uyandırmak için durakladı.
"Ne?"
"Bu kulunuz daha önce bir kitapta şunları okumuştu: bu sözde 'doku halkalı kilit', bir zanaatkar tarafından yeşim kayasından oyulurmuş. Her halka birbirine sıkı sıkıya bağlı, girinti ve çıkıntılar tamamen uyumlu. Bu yaptığım onu açmanın tek yoluydu."
Nangong Jingnu şaşırdı, ardından kollarını bağlayıp başını çevirerek bir "hıh" koyuverdi. Qi Yan'ın aklına birden bir şey gelmişti: eğer Xiao-Die hayatta olsaydı...
Fakat bu his gelip geçti. Omuzlarındaki yük, onun tutumunu bozmasına olanak vermiyordu.
Qi Yan yüzündeki ifadeyi yeniden ayarladı. Dudaklarına nazik bir gülümseme yerleştirdi, ardından sakinlikle, "Bu kulunuz Ekselanslarını mutlu etmek için ne yapabilir?" diye sordu.
Nangong Jingnu'nun ifadesi hafiften düzeldi ve gözleri beklentiyle doldu: malikaneden çıkmak ve dışarıda gezinmek istiyordu!
Qi Yan bu ifadeyi daha önce o hâlâ Çimenli Ovalar'ın prensiyken, kışın Xiao-Die için tavşan yakalamak için tuzaklar kurarken görmüştü. Tavşanlar yemin kokusunu aldığında, tuzağın etrafında dönüp dururlarken halleri aynı Nangong Jingnu'nun şu anki hali gibiydi.
"Belki bu kulunuz size kitap okuyabilir?"
Nangong Jingnu şimdi daha da sinirlenmişti. Hoflayarak, "Ben kitap okumayı sevmem!" dedi.
Qi Yan yumuşak bir sesle onu sakinleştirdi, "Bir kitapta altından bir ev, diğerindeyse yeşim gibi bir güzellik var."
"Altın ve hazinelerde eksiğim yok ve güzel bir kadına da ihtiyaç yok."
Qi Yan'ın dudaklarının kenarları kıvrıldı. Görünüşe göre bu Zhenzhen Prensesi daha önce bir miktar kitap okumuştu, "O zaman... sizinle bir tur satranç oynayalım mı?"
"Satranç oynamayı bilmiyorum!" Nangong Jingnu sinirle Qi Yan'a baktı. Neredeyse açıkça malikaneden dışarı çıkmak istediğini söylemişti, bu kişi nasıl bu kadar aptal olabilirdi!
Qi Yan'ın bilmeme imkanı var mıydı? Fakat çocukça davranışları iyi bilen biri olarak, kolay elde edilen şeylerin kıymetinin olmadığını biliyordu.
"Satranç çeşitleri sonsuzdur, her şeyi kapsar; kesinlikle beğeneceksiniz."
"...Gerçekten mi?"
"Bir denendiğinde belli olur."
Nangong Jingnu buna tamamen inanmamıştı, fakat Qi Yan'ın beklentiyle dolu samimi bakışlarını gördüğünde başını salladı. Qiuju'dan satranç tahtasını getirmesini istedi.
Qi Yan önce Nangong Jingnu için basit kuralları açıkladı, ardından birkaç taş alma hamlesi gösterdi.
"Ekselansları, siz söyleyin. Beyazı almak için hangi pozisyon uygun olur?"
Nangong Jingnu bir baktı, sonra hızlıca bir taş yerleştirdi.
Qi Yan başını salladıktan sonra tahtaya başka bir tane iki hamlelik oyun kurdu, "Ekselansları, şimdi de bunu deneyin?"
Bu sefer, Nangong Jingnu yalnızca bir bakış attı. Siyah taşı hatasız tam yerine koydu. Bu, Qi Yan'ı biraz şaşırtmıştı. Öğretmeyi planladığı başka bir taş alma hamlesini kurdu, "Ekselansları?"
Nangong Jingnu siyah taşı parmaklarıyla kavradı. Tamamen odaklanmış bir şekilde satranç tahtasını baktı, bir an sonra taşını yerleştirdi. Kafasını kaldırıp Qi Yan'a baktı, "Doğru mu?"
Qi Yan gülümseyerek onu tüm kalbiyle övdü, "Ekselansları, gerçekten son derece zekisiniz, kavramları ufak bir yönlendirmeyle çözüyorsunuz."
"Değil mi?" Nangong Jingnu gururla çenesini kaldırdı, dışarı çıkamamanın verdiği hoşnutsuzluk tamamen silinmişti. Biraz övgüyle asıl amacını unutan bir çocuk gibiydi.
Qi Yan hafifçe gülümsedi, fakat kalbinde bir şaşkınlık belirmişti: böylesine çok sevilmiş ve değer verilmiş bir Prenses nasıl bu kadar kolay yatıştırılabilirdi ki?
Bunun Nangong Jingnu'nun ilgisini çektiğini gördüğünde, demir kıvama gelmişken devamını getirdi. Başka bir taş alma hamlesi kurdu.
Fakat Qi Yan bu sefer sadece izlemekle kalmadı; onun yerine ciddiyetle, "Bu kulunuz sizin yaşınızdayken, bu hamle beni uzun bir süre afallatmıştı," dedi ve tahtadaki yolu gösterdi, "O zaman siyah taşı buraya koymuştum, ama Shifu'm bunun iyi bir cevap olmadığını söylemişti. Nerenin daha iyi bir nokta olduğunu bulabilir misiniz?"
Nangong Jingnu bunu duyduğunda farkında olmadan göğsünü dikleştirdi. İfadesi de ciddileşti, sanki ağır bir sorumluluk almış gibiydi.
Qi Yan önce onu övmüş, sonra da yardımını istemişti. Nangong Jingnu'nun önceden birçok Shifu'su olmuştu, fakat bu insanlar ona saygıyla davranmış olsalar da, öğretmen ve öğrenci mesafesini korumuşlardı. Qi Yan bunun yerine onun yardımı isteyen ilk kişiydi.
Bu büyük bir yenilikti, Nangong Jingnu şimdi bunu çok ciddiye almıştı. Farkında olmadan, bu kişiyi hayal kırıklığına uğratmamayı diliyordu.
Bu psikolojinin başka bir kullanımıydı. Merak uyandıran bir güven ve yükümlülük duygusu sessizce yayıldı.
Nangong Jingnu uzunca bir süre sessiz kalmıştı, bu yüzden Qi Yan uygun zamanda konuşmaya başladı, "Ekselansları, şuraya bakın. Soldaki siyah taşlar çevreleyen bir avantaja sahip. Eğer bu kulun önceden koyduğu yere koyarsanız, beyaz taşların güvenliğini sağlar, ama sağdaki hücum şansını yitirir. Bu siyah taş karşı atak şansını değerlendirirse, maç yeni bir seviyeye geçer."
Nangong Jingnu dudağını ısırarak uzun bir süre düşündü, sonra kararını verdi. Taşını yerleştirdi. Ve sonunda bu hamle, beyaz taşların avantajına olan alanının yarısını mezara göndermişti.
PDL yazar notu:
Önümüzdeki günler çok tatlı olacak, Qi Yan bir çocuğu yatıştıracak~ Birkaç kişi bana Nangong Jingnu'nun karakter yapısını sordu, ama bunlar olay örgüsüyle bağlantılı olduğundan fazla bir şey söylemeyeceğim. Sadece diyebilirim ki, Nangong Jingnu'nun kişiliği iki safhadan oluşuyor, ve ilerde onun gelişimi Qi Yan'ınkinden bile daha etkileyici olacak. Bir benzetme yapacak olursam: doğduğu anda herkes boş birer kağıttır. Qi Yan bir tane, Nangong Jingnu başka bir tane. Ama Qi Yan maskeli kişi tarafından çok fazla olumsuz renkle boyandı, tamamen dolmak üzere, temelleri çoktan atılmış. Ama Nangong Jingnu daha temiz, gelişebileceği çok fazla alanı var.
0 notes
Text
Ara öğün dedikleri...
Ara öğün nedir? Ara öğünde ne yemeli? Ara öğünlerle ilgili bilmeniz gereken her şey burada... Ara öğün tüketmeli midir? Aslında acıkmadan bir şeyler yiyorsanız, alışkanlıktan yiyorsunuz demektir. Oysa doğru beslenme, alışkanlıktan değil, vücudumuzun sesiyle beslenmektir. Bu nedenle insanın kendi bedenini tanıması çok önemlidir. Bedeninizle doğru bağlantı, acıktığınızı fark etmek demektir. Doğal olarak acıktığınızda da yemelisiniz. Yurt dışında uygulanan bazı kilo verme programlarında kişilere 3 öğün beslenmeleri öneriliyor. Ancak bu öğünler öyle programlanıyor ki danışanlar en geç 18’de akşam yemeklerini bitirmiş olmalı ve sonrasında ertesi güne hiçbir şey yememeli. Ancak çok yoğun çalışan bizlerin hayatına baktığımızda, öğlen yemeklerimizle akşam yemeklerimiz arasında uzun bir saat aralığı olduğunu gözlemliyoruz. Öğlen yemeğini ortalama 1’de yiyebilen biri, akşam yemeğini en erken saat 8 civarında yiyebiliyor. Bu da oldukça uzun bir zaman aralığı. Bedenin yaklaşık olarak yedi saati hiçbir şey yemeden, bir de üstüne çalışarak geçirmesi, çok doğru bir beslenme tarzı değil. Ne yapmalıyız? Bu noktada kişinin beslenme düzenini kendi yaşamına uygun olarak planlaması çok önemli. Yedi saat boyunca hiçbir şey yemeden akşam yemeğine geçerseniz muhtemelen kan şekeriniz çok düştüğü için yemekte ihtiyacınızın çok daha fazlasını tüketebilirsiniz. Sabah 10’da kalkıyorsanız sabahla öğlen arasında bir daha ara öğün yapmaya gerek olmayabilir. Ama sabah 7’de kahvaltı yapıyor ve öğlen 1’den önce yemek yiyemiyorsanız, vücudunuzun ara öğüne ihtiyacı olabilir. Ancak burada en önemlisi, kendi bedeninizi dinlemeniz. Kendinizi diğer insanların şablonlarına adapte etmeyin. Başka birisi için doğru olan, sizin için doğru olmayabilir. Ara öğün tüketimi nedir? Ara öğün tüketimi, kan şekerinizi dengede tutarak çabuk acıkmayı ve bir sonraki öğünde çok fazla yemeyi engellerken, metabolizma hızını da artırır. Metabolizma hızının artmasına bağlı olarak da kilo kaybı hızlanacaktır. Ancak herkes ara öğün yemek zorunda değildir. Bununla birlikte ara öğün tüketmek ’zorunda olan’ şeker hastaları, reaktif hipoglisemi sorunu ve mide rahatsızlıkları olan hastalar vardır ki bu grup ara öğün tüketmek zorundadır. Ara öğün tüketimi, iştahınızı kontrol altına almakta etkilidir. Ara öğünle hem kilo kontrolü sağlamak hem de mide ve bağırsak sisteminizi rahatlatmak daha kolaydır. Bu konuda algılamada yanlışlıklar olduğunu da görüyorum. En önemlisi miktarın ne olduğu? Ana öğünde fazla yediyseniz, bir de ara öğün yerseniz tabii ki kilo alırsınız. Her öğünde olduğu gibi ara öğünlerde de porsiyon miktarları küçük olmalıdır. Çünkü gereğinden fazla tüketilen her besin vücutta yağa dönüşür. Ara öğünde ne yemeli? Vücudunuzun enerji yakımını bir kalorifer kazanına benzetebilirsiniz. Vücudu rölantide çalıştırmak, enerji harcamasında daha etkili olur. Günlük 1500 kalorilik yiyecek toplamını 2 öğün yerine 5 öğünde tüketmeniz, daha fazla enerji harcamanızı sağlar. Çünkü her yediğiniz besinle tüm sindirim sistemi çalıştığı için yediğinizin yanma enerjisiyle birlikte kilo vermek kolaylaşıyor. Sadece kilo vermek olarak düşünmeyin, gaz ve sindirim şikayetiniz varsa ve çok hızlı yemek yiyorsanız, öğünleri bölerek yemek çok daha sağlıklı. Ara öğün faydalıdır ama ara öğünlerde ne tür besinler tüketildiği de çok önemlidir. Genelde ara öğün denildiğinde kişilerin aklına abur cuburlar, yağlı ve şekerli yyecekler gelir. Fakat ara öğünlerde bu tür besinleri tüketmek, kilo almanızla sonuçlanacaktır. Özellikle şekerli besinleri tüketmek, kan şekerinde ani yükselmelere ve sonrasında ani düşüşlere sebep olacaktır. Ara öğünler için 100-200 kalori civarında sağlıklı seçimler yaparsanız, hem kilo kontrolünü sağlayarak formda kalır hem de kan şekerindeki dalgalanmaları engellemiş olursunuz. Taze ve kuru meyveler, kolay taşınması açısından iyi birer ara öğün alternatifidir. Beraberinde süt, yoğurt veya ceviz ile tüketimiyse, daha dengeli ve tok tutan seçimlerdir. Ara öğünlerde lifli besinler tüketmeye özen göstermelisiniz. Çünkü lifli besinlerin midede kalma süreleri fazla olduğundan daha uzun süre tok tutarlar. Meyve ve sebzeler, tam tahıl ürünleri, lifli besinler arasına girmektedir. Light adı altındaki ürünlerin tüketimine de dikkat edilmelidir. Ara öğün için tercih edilebilir fakat ’nasıl olsa light, kalorisi daha az’ diye bir oturuşta 1-2 paket bitirmenin size yarardan çok zararı olacaktır. Ara öğünlerde, ana öğün değil ara öğün alındığınızı aklınızdan çıkartmamalısınız. Ara öğünlerde tüketeceğiniz besinlerde farklılıklar yaratabilirsiniz. Uzman Diyetisyen Simge Çıtak
0 notes
Text
Saatler geçiyordu
Pervarsızca
Saatler miydi pervarsız olan yoksa
Öğlenleri sevmediği yemekler çıkınca yemezdi
"Yemeğe çıkmıyorum dürüm söyleyecem"
Yine sevmediği yemek çıkmıştı
Peynirli pide
Hemde içinde soğan vardı
Güneşli Bi gündü
Günlerden cuma
Patronlar Cuma namazına gitmiş
Ve telefonları çalmıyordu
En sakin geçen öğlen aralarıydı Cuma Namazı saati
Ama telefonlar yine çaldı
Açmıyordu telefonları
Herkesle dalga geçercesine
"Cumadayım"
Diye mesaj atıyordu
Her cuma olduğu gibi
Dalga geçtiği yetmezmiş gibi bi de cuma ya gidenlerle alay ediyor
Hatta
Cuma Namazına gitmekten vazgeçiriyordu.
Övünüyordu
Her konuda olduğu gibi
"En az 15 kişiyi ikna ettim cuma namazına gitmekten."
Donuna kadar ıslandığı yağışlı haftayı hastalanmadan geçirmişti
Ve yine övünüyordu
"Ben hasta olmam" diye
Güneşlenirken yanındaki belki kendisine en büyük kötülüğü yapmış olan arkadaşına hiç bir şeyden haberi yokmuşcasına her zamanki gibi nasihat veriyordu
Dürüm söyleyecekti
Ama öyle Bi yoğun günüydi ki
Yemek yemeyi unutmuştu
Akşam başka şirketten Bi meslektaşı geldiğinde farketmişti
Yemek yemediğini
Yine birilerine söz vermişti ve aldı bilgisayar ekranını ve servisten indi
Servis uzaklaşana kadar gidemediği ailesinin evine doğru yöneldi
Servis gözden kaybolunca
Yönünü çevirdi ve devam etti
Çaresizce
Hergün olduğu gibi
"Çaresizim ama pervarsız değilim"
Diye yine övünmeye başladı
Bilgisayar monitörünü koltuk altına koyarak hergün 15 dakika yürüdüğü yolu yürümeye koyuldu
Yanındakine övünerek
"Bugün ne gün geçirdik"
Diyordu
Eve girdi
Yiyecek Bi şey yok
Ev arkadaşı tuvalette telefonla memletteki ailesiyle konuşuyordu
Uzandı yatağına ve yine birilerine ders vermeye çalışıyordu
Anlamsızca
"......... neden ısrar ediyorum biliyor musun?
Senin için
....... nin yanından geçiyorumdum
Telefonumu açmadın
2.000 TL ye de ihtiyacım yok
Sana bu şekilde yaptığım ısrarı
Şuan geri almadan...... TL verdiğim kişiye de yapıyorum
Bende biter değerin biter
Maaş günü 5 kişiye kendi maaşımı dağıtarak verdim
Daha kimseden de istemedim"
Diye Mesaj yazmıştı ders verdiğini sanarak
Aynı anda 5 kişiyle daha mesajlaşıyordu
Sonra odasının lambası cızırdamaya başladı ve kapandı
Karanlık odadaydı artık
Dünyası da karanlık mıydı?
Dışarı çıktı
Dolandı biraz
Hala birilerine ısrar ediyor
Ama niye
"Neye sinerliniyorsun?"
Diye sorana
"Kendime"
Diye cevap yazmıştı
Telefonuna bir kaç resim ve video geldi
Kalabalık ailesi vardı
Kaç yaşında olduğunu bilmediği Bi yiğenin doğum günüydü
Muhteşem Bi sevgi seli
Neredeyse bütün çocuklar kendisine görüntülü mesaj göndermişti
Sanki yaşını bile bilmediği yiğenin doğum günü değil de
Kendi doğum g��nüymüş gibi
Saatler geçti.
0 notes
Text
Bal yemek kilo verdirir mi? Şipşak zayıflatan mucize kür ile bal diyeti! Bal şerbetinin faydası
Karakovan, petek ve süzme bal biçiminde sofralarda tüketilebilen en şifalı besin menşelerinden biri olan bal, hem sıhhat hem de kilo verme bakımından faydalanabileceğiniz en mucizevi menşelerden biridir. Diyetisyenler tarafından da önerilen bal, zayıflatmaya yardımcı olarak fit bir vücuda sahip olmanızı kolaylaştırabilir. Sizde bal yemeyi seviyorsanız, bu 3 günlük bal diyeti listesi ile zayıflayabilirsiniz. Ham bal ile nasıl kilo verilir? Bal yemek kilo aldırır mı? Balın mucizevi yararları…
Kahvaltı sofralarının vazgeçilmez tadı olan bal-kaymak ikilisi, damakta bıraktığı enfes lezzetiyle severek tüketilen besin menşelerinden biridir. Cilt bakımından sıhhate, sağlıktan diyete kadar birçok meydanda yararlanabileceğiniz bal nimetinden çokça tüketmemek kaydıyla vücudunuza yarar sağlayabilirsiniz. İçerisindeki Antiseptik ve Antibakteriyel özellikleri ile geçmişten günümüze şifa sağlamak maksadıyla kullanılan bal, en az sıhhatte olduğu kadar diyette kilo verme konusunda da tesirlidir. Kilo vermek isteyen bayanların diyet programı boyunca tüketebileceği besinlerde her ne kadar şeker önerilmese de bal tüketimi kilo vermek açısından son nokta yararlıdır. Günlük hayatta çayın içinde ya da karışımlarda kullanılan küp şekerler bölgesine doğal bir tatlandırıcı olan balın arasındaki fark, sıhhatsiz atıştırmalık ve şekerlemelerin içindeki çeşitle tıpkı olmamasıdır.Toz ya da küp olarak tüketilen şeker tüketiminin dışında metabolizma hızlandırıcı özelliğiyle bilinen balı diyette gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Ölçülü bir biçimde yediğiniz takdirde zararı dokunmayacak olan bal diyette nasıl tüketilir? Bal yiyerek nasıl kilo verilir? Kilo verdiren sağlıklı bal diyeti listesi ile balın eşsiz yararları…
HAM BAL İLE NASIL KİLO VERİLİR? BAL YİYEREK KİLO VERME METODU
Vücudu zararlı toksinlerden uzaklaştırmaya yarayan ham bal, özündeki mineral ve vitaminleriyle metabolizmayı hareketlendirerek daha çabuk kalori yakma imkanı sağlar. Sabah uyandığınızda ağzınıza hiçbir şey atmadan 1 tatlı kaşığı ölçüsünde ham bal, tarçın ve ılık suyla midenizde tokluk hissettirebilirsiniz. Sindirim sisteminin sistemli çalışmasına yarayan balı kilo vermek için uyguladığınız egzersizlere destek hedefli da tüketebilirsiniz.
Spor esnasında 1 litre kadar bir suya 2 tatlı kaşığı bal koyup, limon sıkarak kas kaybı oluşmasını önler. Spor hareketleri bittikten sonra da yorgunluğu almaya birebir olan bu karışım ile kolay kilo verebilirsiniz.
GECE YATMADAN EVVEL KİLO VERDİREN BİTKİSEL KÜR
SARIMSAK+ LİMON+ BAL
Güçlü bir antioksidan menşesi olan limon, sarımsak ve bal ile süper bir bitkisel kürle sağlıklı yollarla zayıflamayı kolaylaştırabilirsiniz. Nezih bir kasenin içerisine yarım limon suyu sıkıp, 2 diş sarımsağı rendelenmiş halde yahut minik modüller halinde karışımı hazırlayın. Bir müddet beklettikten sonra yarım bardak ılık suyla 1 tatlı kaşığı balı gece yatmadan tüketin.
BAL ŞERBETİNİN YARARLARI NELER? ÖRNEK HADİS-İ ŞERİF…
Ebu Said el- Hudri (r.a) rivayetlerine nazaran, birisinin karın ağrısı şikayetinden ötürü Efendimiz (SAV)’e gelmesi üzerine Peygamberimiz (SAV), bal (şerbeti) içir yanıtını buyurmuştur. Tekrar birebir kimse 2. sefer gelince Efendimiz (SAV), bal (şerbeti) içir halinde tekrarlamıştır. Tıpkı adam üçüncü kere gelince Efendimiz (SAV), bal (şerbeti) içir demiştir. Birebir adam bir dahaki gelişinde ‘Söylediğinizi yaptım lakin iyileşmedi’ diyince Peygamberimiz (SAV), Allah hakikat söylemiş, kardeşinin karnı yalan söylemiştir. Ona yeniden sen ‘bal (şerbeti) içir’ buyurmuştur. Adam dördüncü kez bal şerbeti içirince kardeşi düzgünleşti.
BAL MUCİZESİNİN HİKMETLERİNDEN BAHSEDEN AYET…
Kuran-ı Kerim’deki en- Nahl müddetinde balın şifası ile ilgili Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:
”Rabbin bal arısına: ‘Dağlardan, ağaçlardan ve kişilerin sizin için yaptığı şeylerden kendinize haneler edinin’ diye vahyetti. Sonra bütün meyvelerin tamamından ye. Ve Rabbinin sana has kıldığı yoldan git diye emretti. Onun karnında muhtelif renklerde bir şerbet çıkar ki, onda kişiler için şifa vardır. Bunda tefekkür eden kavm için ayetler vardır.
3 GÜNDE 3 KİLO VERDİREN BAL DİYETİ LİSTESİ
1. GÜN:
– Kahvaltı
2 yumurta sarısını 1 çay kaşığı bal ile karıştırın ve yiyin. Şekersiz limonata, kahve ya da çay
– Öğlen
100 gram peynir + 50 gram pişmiş karnabahar, + 50 gram haşlanmış havuç + 50 gram haşlanmış brokoli. Bir blender içinde karıştırın ve tüketin. Çay yahut kahvenin içine bir çay kaşığı al karıştırıp için
– Akşam
Zerzevat çorbası, Bir kesim tam tahıllı ekmek 1 tane elma / armut / portakal
2. GÜN:
– Kahvaltı
2 yumurta sarısını 1 çay kaşığı bal ile karıştırın ve yiyin. Şekersiz limonata, kahve ya da çay
– Öğlen
Rafadan yumurta, bir çay kaşığı bal ve 100 gr. yağsız peyniri karıştırın ve yiyin. Şekersiz limonata, kahve ya da çay
– Akşam
150 gram balık ya da tavuk filetosu, Bol limonlu zerzevat salatası ve Çay
3.GÜN:
– Kahvaltı
2 yumurta sarısını 1 çay kaşığı bal ile karıştırın ve yiyin. Şekersiz limonata, kahve ya da çay 1 tane taze elma
– Öğlen
50 gram peynir, Konut prodüksiyonu şekersiz limonata Bir dilim çavdar ekmeği Taze zerzevat ( 1 kase kadar)
– Akşam
300 gram pişmiş zerzevat, Bir tane rafadan yumurta ve bir çay kaşığı balı ile birlikte yiyin. Bir fincan çay ya da kahve.
SÜRATLI YAĞ YAKIMINI SAĞLAYAN BAL KARIŞIMI TANIMI
GEREÇLER:
2 tatlı kaşığı ham bal Yarım limon 1 bardak su
YAPILIŞI:
Birinci evvel 1 bardak kadar suyu kaynatıp, yarım taze limonun suyunu çıkarın. Limon suyunun üstüne 1 çay kaşığı ölçüsünde bal ekleyip su ılıyınca balı ekleyip karıştırın. Sabah aç iken tüketin.
Afiyet olsun…
Bal yemek kilo verdirir mi? Şipşak zayıflatan mucize kür ile bal diyeti! Bal şerbetinin faydası
0 notes
Text
Doğum Sonrası Ağırlık ve Vücut Görüntüsü I Moiira
Kadın ve Yaşama Dair Her Şey https://moiira.com/dogum-sonrasi-agirlik-ve-vucut-goruntusu/
Doğum Sonrası Ağırlık ve Vücut Görüntüsü
Daha yeni bebek yaptın! Doğum Sonrası Ağırlık ve Vücut Görüntüsü. Senin vücut değişti bazıları, birçok yönden şaşırtıcı . Doğum sonrası antrenmanları kolaylaştırmak için hazır olduğunuzda , vücudunuzun egzersiz için hazır olup olmadığını öğrenin ve çekerek bir bebekle nasıl yapılacağı da dahil olmak üzere güvenli, düşük etkili ve yüksek etkili aktiviteler hakkında tavsiye alın . Ayrıca doğum sonrası karnınızı nasıl tonlandıracağınızı (bir kesit alsanız bile ) veya emziren anneler için özel bir diyet ve egzersiz önerileri alabilirsiniz .
Doğum Sonrası Ağırlık ve Vücut Görüntüsü. Doğum sonrası kilo ve vücut imajı hakkında bilmek isterdim
Moiira anneleri artık kalan hamilelik kilolarını kaybetme ve bir bebek yaptıktan sonra vücudunuzu iyi hissetme hakkında konuşuyor:
Doğum Sonrası Ağırlık ve Vücut Görüntüsü. Keşke bebeğim kilo vermeyi bilseydim.
“Sıska diyetlere devam etmeyin. Yeni bir anne olarak yaşamınızda yeterince strese sahipsiniz – yo yo yo diyetinin zorlanma ve ruh hali değişimlerini eklemeniz gerekmez.”
“Arkadaşlarına ve aileye seni desteklemenin en iyi yolunu söyle, biraz spor yapman için sana yardım etmektir! Duygusal olarak, senin için de harikalar yaratacak. Artık kazandığımdan daha fazla kilo verdim ve şu anda vücudumdan daha fazla sevdim. hayatımda başka bir nokta var. “
“Kilo vermek için sevdiğiniz her şeyden vazgeçmek veya haftanın yedi günü egzersiz yapmak zorunda değilsiniz. Küçük şeyler bir fark yaratır – merdivenleri alın, çıkmayı kesin, beyaz ekmeklerden tam tahıllara geçin, vb. Aşırı stresli olabileceğinden, bir defada hayat değişikliği yapmaya çalışmayın, bu hafta yürümeye başlayın, gelecek hafta beyaz ekmekleri kesin, ertesi hafta çalışmak için öğlen yemeğinizi alın; Kendinizi ezmeden değişimler. “
“Bebeğimin sıçramayı sevdiğini keşfettim, bu yüzden onu tutarken çok derin ağız ağrıları yapıyorum – kalçalarımı ve arkamı sıkılaştırmak iyi bir iş!”
Doğum sonrası egzersizler: Sırt ve gerginliklerin azaltılması
“Kalorilerinizi içmeyin. Örneğin, bir bardak portakal suyu içmek yerine bir portakal yiyin. Elyaf alırsınız ve sizi daha fazla doldurur.”
“Her ne zaman bir gazoz içtiğimde su içtim. Çok fazla kilo verdim ve geceleri daha az uyanık oldum, bu yüzden daha iyi uyudum.”
“Duyguların sizin için aşırı yemek yemeyi (stres, yorgunluk veya depresyon) neyin tetiklendiğini ve yiyecek olmadan onlarla nasıl başa çıkacağınızı öğrenin.”
“Alışveriş merkezinde bir arkadaşınızla tanışın ve oturup kahve içmek yerine bir saat veya daha fazla dolaşın.”
“Çocuklarımdan önce egzersiz yapmaktan nefret ediyordum, ama şimdi daha fazla egzersiz yaptığım, daha iyi hissettiğim ve daha iyi bir anne olmanın stresleriyle başa çıkabileceğimi keşfettim. Bir zamanlar benim için rutin hale geldi. Aslında spor salonuna gitmek istedim. Hamilelik kilom kayboldu, sonra bazıları ve bir yıl bebek sahibi olduktan sonra hamile kalmadan baktıklarımdan daha iyi görünüyorum! “
“Son kilolarımı kaybetmek için kendimi motive etmekte gerçekten zorlandım, bu yüzden son zamanlarda işyerinde ‘en büyük ezik’ bir yarışma başlattım. Yiyecek alımımı izlemeye ve düzenli olarak egzersiz yapmaya başlamam için gereken şey buydu.”
“Bir egzersiz rejimi başlatırsanız, yavaş başlayın ve geliştirin. Hiçbir şey sizi daha çabuk durduramaz veya egzersiz yapmaktan çok fazla nefret etmenize neden olamaz.”
“Sağlıklı beslenmek için ilham almak için, yediğiniz her şeyin, emziriyorsanız, bebeğinizi tam olarak beslediğiniz şey olduğunu unutmayın.”
“Hareket etmeye devam et! Altında bebek bezinin çoğunu alt katta değiştirmeme rağmen bebeğimde kreşim yukarıda duruyor.”
“Bebeğiniz kendi başına oturarak nesneler tutmaya başladığında, siz de aktif olduğunuzdan emin olun – yere yatın ve onunla oynayın, daha fazla mobil olunca etrafını kovalayın, sürünün, zıplayın ve aşağı inin. on – fiziksel püf noktalarını öğretirken egzersiz yapıyorsunuz. “
“Sadece şekeri tekrar kesmek ve sadece aç olduğumda yemek yemek çok hızlı kilo vermeme yardımcı oldu. Ve egzersiz çok önemli – Çocuklar yürüyüş veya koşu için uyuduktan sonra dışarı çıkıyorum ve stres atmama yardımcı oluyor.”
“Mücadele için zihinsel olarak hazır olana kadar çalışmaya başlamayın. Yeni doğmuş bir bebeğin bakımını yapmak yorucu bir hal alıyor ve gerçekten hazır olmadan önce kilo vermeye çalışmak sonunda başarısız olacak. herkes senin yapman gerektiğini düşünüyor.
Hemşirelik ve titrek ve beni depresif yaptı ise “çok fazla kalori kesmeyin. Benim ikinci gebelik sonra sadece 1.100 kalori günde yedi değil sağlıklı. Ben hemen benim dördüncü gebelik gelen kilo vermek isterdim, ama şimdi biliyorum, bir seferde biraz kaybetmenin daha iyi olduğunu. “
“Tüm abur cubur ve sodaları (diyet sodası dahil – su daha iyidir) evin dışına çıkarın. Atıştırmaya istekli olduğunuzu düşünüyorsanız, yapılacaklar veya düşük kalitedeki şeylerin bir listesini yapın.”
“Kış geldiğinde, kütüphanedeki antrenman videolarını ücretsiz olarak kontrol ettim. Bir keresinde en etkili olanı buldum, böylece her gün yapabilirdim!”
“Hemşirelik sırasında, yeterli süt üretmek için fazladan fazla kaloriye ihtiyacınız olduğu fikrine kapılmak kolaydır. Birkaç fazla kaloriye ihtiyacınız vardır, ancak milkshake, şeker çubukları ve diğer sağlıksız olmaları gerekmez ‘ hızlı kaloriler. ‘ Yeterince yiyecek almak önemlidir, ancak vücudunuz için sağlıklı yiyecekler olması da önemlidir. ”
“Oğlumun her yere taşınması gerçekten kilo vermeme yardımcı oldu. 20 pound olana kadar bebek arabası kullanmadık ve kollarım harika görünüyordu ve sırtım ve bacaklarım çok daha güçlü hissediyor. Akşam yemeğinden önce her gece uzun yürüyüşler yaptık. – 45 dakika ya da öylesine. Bir aile olarak bağlanmanın harika bir yoluydu. “
“Ödeyebilirseniz, çocuk bakımı içeren bir spor salonu üyeliği satın alın ve kullanın. Kilo vermeme yardım etmenin ötesinde, egzersiz yapmak, kendimden saygımı, enerji seviyemi ve genel ruh halimi, uykudan mahrum kaldığımda bile, büyük ölçüde geliştirdi. “keşke benden daha erken katılsaydım!”
“Fiziksel ama sizin için eğlenceli bir şey yapın. Spor salonundan hoşlanmıyorum, bu yüzden yerel tiyatroda yapım ve sahne yönetimi yapıyorum. Sürekli hareket ediyorum ve yavaşça kilo veriyorum.”
“Biri bana bebek doğduktan sonra kilo vermenin kolay olacağını söyledi, çünkü emziriyordum. Sözde günde fazladan 500 kalori yakıyordum. Ancak, her zaman aç olduğumu keşfettim – bu yüzden 500 kaloriye karşı koydum . Bu yüzden şimdi aerobik ve ağırlık programı haftada altı gün başladı ve benim şeker alımını kestim. O çalışıyor!”
“Hemşireliği bıraktıktan sonra kilo almak mümkün. Hemşirelik fazladan kalori yakmama yardımcı oldu, ancak bir kez durduğumda, anında 5 kilo aldım! Hala bu beş kiloyu kaybetmeye çalışıyorum.”
“Vücudunuzu, normalde hamilelik ve hemşirelik nedeniyle alacağınız kalorilerden daha fazla kalori alma döngüsünden çıkarmak zaman alır.”
“Kilo alması aylar sürdüğü gibi, onu kaybetmek aylar alabilir. Tek duyduğum annemin arkadaşlarının hamilelik öncesi kotlarındaki hastaneden eve nasıl gittikleri hakkında hikayelerdi ve kendimi çok kötü hissettirdi. İlk hamileliğim ile kaybetmek sekiz ayımı aldı. Artık bunun ortaya çıkacağını biliyorum ve bu konuda çok fazla endişelenmiyorum. ”
“Emzirmenin doğum sonrası kilo kaybı için sihirli bir çözüm olacağını düşünmüştüm. Sadece bir veya iki ay sonra eski gardırobuna geri oturan benim arkadaşlarım için görünüyordu. kaybedecek en az on kilo daha. Egzersiz yapmaya başladım ve yardımcı görünüyor. Ne kadar süreceği konusunda gerçekçi olmayan beklentilerim vardı. ”
“Bebek sahibi olduktan sonra, vücudunuzun tam olarak eskisi gibi olması imkansız, ancak yine de gerçekten, gerçekten harika ve bazı yönlerden daha da iyi görünebilir!”
Doğum Sonrası Ağırlık ve Vücut Görüntüsü. Doğum sonrası bedenim hakkında bilmek istediklerim
“Yeni bir kıyafet tarzı dene. Her zaman aynı kot pantolonları aldım, ancak bu yeni göbekle, farklı tarzlar üzerinde denemeye başladım ve asla benim tarzımı etkilemeyeceğini asla düşünmediğim iki yeni tarz buldum. , İltifat ediyorum! “
“İçine en iyi şekilde baktığın kıyafetleri giyersen, yeni ��eklini çok iyi hissedeceksin. Gevşek elastik fularlı ve altta parlayan gömlekler var. Elastik olduğumu kimse görmüyor, alevlenmiş gömlek gizleniyor annem ortasımdaki tüyler ve gömleğin uzunluğu kalçalarımın dibini ortaya çıkarır, böylece düzgün vücutlu bir kadın hissi verir. “
“Tasarruf mağazası, geçiş kıyafetleri için alışveriş yapmak için harika bir yer. Şimdi size uygun birkaç kıyafet alın ve kendiniz hakkında iyi hissetmenizi sağlayın.”
“Eğer ettiğinizde sütten ufaklığı, iyi bir sutyen tesisatçı bulmak, hazır olsun (eğer şaşıracaksınız!), Bazı iyi sütyen yatırım ve sadece her sabah geri Bebekleri kaldırın. Bu sizin bütün bakış değişecek, foxy mamas! “
“En iyi özelliğini vurgulayan bir şey al. Ayaklarınsa – ayakkabı al.”
Doğum Sonrası Ağırlık ve Vücut Görüntüsü. Ne beden imajı hakkında bilmek istediklerim
“Kendini sev. Bir annenin vücudu muhteşem bir yer. Ne de olsa, dünyanın başladığı yer.”
“Kazandığın ağırlığa odaklanmamaya çalış. Bunun yerine, vücudunun yaşam yaratma kabiliyetinin ne kadar soğuk olduğunu düşün. Ağırlığını kaybedebilirsin. Birçok insan için doğumdan sonraki birkaç ay içinde doğal olarak düşer. Olmazsa, daha fazla çalışmak zorunda kalacaksınız, ancak bunu yapabilirsiniz .. Olumsuz yorumlar duyarsanız veya kendiniz hakkında kötü hissetmeye başlarsanız, sadece bir bebeğiniz olduğu için hemen hemen her kadının uğraşmak zorunda olduğunu söylemeye devam edin. Değişimlerle insanlar bunun farkında ve hala güzel göründüğünü düşünüyor.
“Olumsuz bir öz imajla ilgili sorun yaşıyorsanız, biraz stil değişikliği yapın. Kilom ve yeni şeklim konusunda çok azım olmuştu, ama sonra saçlarımı boyayarak hayal kırıklığımdan kurtuldum. Sadece bu küçük değişiklik bana hissettirdi. kendim hakkında çok daha iyi! “
“Bebek sahibi olmak önceliklerimi perspektif olarak ortaya koydu. Kesinlikle sağlıklı bir anne olmak istemiştim, ama iyi göründüğü için sıska olmayı pek umursamıyordum. Kızım ve benim için ne gibi bir kırılma olacağını düşünüyorum. Vücut tipi nedeniyle güzel olduğunu düşünmedi. İyi bir örnek vermek istiyorum. ”
“Yatağın üzerindeyseniz, bebek öncesi figürünüzü geri kazanmaya gelince kendinizi biraz fazla gevşetin. Kayıp kas kütlenizi yeniden kazanmak zorundasınız.”
“Eğer arkadaşlarınız veya aileniz kötü yorumlar yaparsa, onlara sorun: ‘Bana gerçekten şişman göründüğümü söylemek mi istediniz? Bu oldukça kaba.’ Bence bazen insanlar yorumlarının ne kadar korkunç olduğunu söyleyemezler. “
“Üç çocuğu doğurduktan sonra bikinili güzel göründü” diyen bir mezar taşı görmedim. Zayıf olmak, bir aile olmanın ne anlama geldiği değildir. Önemli olan, kendiniz ve aileniz için sağlıklı olmak, iyi bir beden imajına sahip olmak (ve bunu çocuklarınıza da öğretin) ve iyi ve sevgi dolu bir anne olmaktır. Kilo verebilirsiniz, ancak yapmazsanız, kilonuzun kim olduğunuzu tanımlayamadığını bilirsiniz. ”
“Bebek sahibi olduktan sonra hiçbir şey aynı kalmaz – eşinizle, vücudunuzla, vücudunuzla, hiçbir şeyle olan ilişkinizle değil. Özellikle ilk kez bu olacaksa, almanız gereken çok şey var. sen sadece bütün bir insan oldun. Bakış açına koy. Gurur duy! “
“Eğer bir erkek vücudunuz hakkında olumsuz bir yorum yaparsa, ona sadece kilonuzdan 40 hafta hamile kaldıktan sonra, altı çocuğa kan kaybettikten, küçük bir ağzının meme ucunu ungodly şekline soktuğu ve deneyimli bir doğum günü geçirdiğini söyleyebileceğini söyleyin. “
Kaynak: Moiira % Etiketler%
#Doğum Sonrası Ağırlık ve Vücut Görüntüsü#Doğum sonrası bedenim hakkında bilmek istediklerim#Doğum sonrası egzersizler: Sırt ve gerginliklerin azaltılması#Doğum sonrası kilo ve vücut imajı hakkında bilmek isterdim#Keşke bebeğim kilo vermeyi bilseydim#Ne beden imajı hakkında bilmek istediklerim#Anne ve Çocuk
0 notes
Text
Masa başı Çalışanlar İçin Beslenme Önerileri
https://bilmisler.com/masa-basi-calisanlar-icin-beslenme-onerileri/
Masa başı Çalışanlar İçin Beslenme Önerileri
Masa başı çalışanları yoğun oldukları dönemlerde öğünlerini bulundukları yerde yemek zorunda kalabiliyorlar. Öğünlerini masa başında yemek zorunda kalanların beslenme noktasında çok daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Masa başında çalışan kişilerin kilo problemleri yaşaması normaldir düşüncesi aslında çok yanlıştır. Bu şekilde çalışanların dikkat edecekleri birkaç nokta ile kilo almamaları ve hatta kilo vererek ideal bedene dönmeleri dahi mümkündür. Kişinin tükettiği besinler vücudun ihtiyacı olan besinleri içermektedir. Bunların harcanmasına gerek olmadığı gibi harcamak adına normalden çok fazla spor yapılması vücudun enerji dengesini bozacaktır.
Masa başı Çalışanların Beslenmede Dikkat Etmesi Gerekenler
Kişi masada çalışırken beden çok fazla yorulmayacaktır. Bedenin çalışmıyor olması nedeniyle yemek yerken ekmekten uzak durulması önemlidir. Kişi doymuyorsa daha fazla yemek yemeyi tercih edebilir ama ekmekten mutlaka uzak durması gerekmektedir. Yemeklerde ekmek tüketilmemesi durumuna vücut 3 gün içerisinde alışacaktır.
Çalışma ortamınıza bağlı olarak hareketsiz kalacağınız için sindirim sisteminiz yavaşlayacaktır. Bağırsakların yiyecekleri vücut içerisine emebilmeleri için bizim hareket etmemize ihtiyaçları vardır. Her ne kadar oturarak çalışmanız gerekiyorsa mümkün oldukça müsait ortamlarda yürüyüş yapmak, hareket edebilmek bağırsakların hareketlenmesi açısından faydalı olacaktır. Bunun için kalkıp 2 – 3 adım atmak dahi fayda sağlayacaktır.
Vücudun ihtiyacı olan hareketin sağlanabilmesi adına masa altında kimseye görünmeyecek şekilde bacakların karna doğru çekilmesi ve sonrasında bırakılması dahi olumlu olacaktır.
Başta sabah kahvaltısı ve öğle yemeğiniz olmak üzere öğün atlamamanız gerekmektedir. Öğlen yemeğini yemeden minimum 5 saat öncesinde kahvaltı yapmış olmanız gerekmektedir. Az da olsa yemek yemeli ve kesinlikle öğün atlamamalısınız.
Akşam yemeğine oturmadan önce acıkmayı beklemelisiniz. Kişi aç olmadığı halde eve döndüğünde mecburmuş gibi yemek yememelidir.
Masada, çalışma ortamında kişinin saat 17.00 – 18.00 aralığında hissediyor olduğu açlık değildir. Vücudun hareket etme isteğini açlık olarak düşünürsünüz. Bu duyguyu hissettiğinizde hazmının kolay olması nedeniyle yoğurt, ayran ve süt tüketebilirsiniz. İş çıkışı eve mümkün oldukça yürüyerek gitmeyi tercih etmelisiniz.
Hazmının zor olması ve sabaha kadar sindirim sistemini meşgul edecek olması nedeniyle akşamları kuruyemiş, salata ve meyvelerden uzak durulması yararlı olacaktır. Pişmiş sebze yemeklerinin, çorbanın hazmı daha kolay olduğundan tercih edilmelidirler.
Gün içerisinde çok fazla oturuyor olmanız nedeniyle akşam uzun saatler TV karşısında oturmamaya özen gösterin. Ev içinde tur atmak faydalı olacaktır.
Yatmadan hemen önce 4 – 5 dakika ayaklar yerden kesilmeden zıplama hareketleri yaparak vücudun silkelenmesi uyuma esnasında gevşemiş ve sallanan bölgelerde kolajen oluşumunu uyaracağı için göbek bölgesinden sıkılaşma konusunda yardımcı olacaktır.
Vücudun tekrar yapılanabilmesi için gece çok geç uyunmaması gerekmektedir.
#Masa başı Çalışanlar İçin Beslenme Önerileri#Masa Başı Çalışanlar İçin Diyet Önerileri#Masa Başı Çalışanlar İçin Zayıflama Yöntemleri
0 notes