blog-classybouquetpoetry-us-blog

[blog-classybouquetpoetry-us-blog]

opyekün Anadolu'nun ve 1082'de Tarsus'un da fatihi,Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusu ve yaklaşık bin yıldır bu topraklarda ki varlığımızı borçlu olduğumuz "büyükata"mız Kutalmışoğlu Süleymanşah...Ruhu şad,mekanı cennet olsun.. *** Gövdesi damar damar yere kök salmış ağaç, Başı göğe yükselen kartal başlı tuğdular… Her biri kaya döşlü, her biri kara boğaç, Rûm yurdunu yurtlayıp, doludizgin ağdılar; Rüzgâr olup estiler, yağmur olup yağdılar. (Hakan İlhan Kurt-Kutalmışoğlu Süleymanşah Ululaması)

[blog-classybouquetpoetry-us-blog]

Mübarek ramazanın ... o misilli güzelliğini nasıl anlatabilirdim." (R. H.Karay) Ramazan 28-Cuma/ SÖĞÜT

[blog-classybouquetpoetry-us-blog]

"Mersin" adının Mersin'in hemen her yerinde bulunan "Mersin ağacı"ndan aldığını söyleyenler var..Ama biz bu ağaca Mersin'de "Mersin ağacı" değil "murt" diyoruz..lakin Yunanca'da da murt'un anlamı Mersin'miş..İspanya'nın Granada kentinde bulunan Elhamra Sarayı'nın avlusunda da mersin bitkisi bulunduğundan, buraya "Mersinliler Avlusu" ismi verilmiş.II. Mahmut’un kadınlarından Bezmi Âlem Valide Sultan’ın da Mersin'e geldiği ve geçtiği yolun her iki yanında gördüğü murt ağaçları nedeniyle bu şehrin adının Mersin olmasının doğru olacağını söylediği rivayetler arasında... Fakat Mersin'e adını veren ve çok sıklıkla görülen bu ağacın neslinin tükenme tehlikesi var...umarım hiç olmazsa bir ağaca nasıl sahip çıktığımızı cümle aleme ispat edebiliriz de güzelim ağacı ve mis gibi meyvesini tükenmeden koruyabiliriz...(f.g)

[blog-classybouquetpoetry-us-blog]

Çok eskiden muhtemelen Cumhuriyetin ilk yıllarında bizim köyden biri trenle Adana'ya seyahat ediyormuş...Trende herkesin gazete okuduğunu görünce bizim köylü onlara o kadar çok özenmiş ve imrenmiş ki okuma-yazması olmamasına rağmen bir gazete de kendisi almış.Gazeteyi okuyormuş gibi yapıp gazeteye göz gezdirirken birisi demiş ki; "amca gazeteyi neden ters tutuyorsun?".Bizim köylü hiç istifini bozmamış; "Düz tutunca herkes okur,mühim olan tersten okumak." demiş :) Günümüzde ise nice lise mezunlarında, nice üniversite mezunlarında bile bizim köylüde ki okuma isteği,imrenme ve özentisinden eser yok..Sanıyorum kafa aydınlığı ve okuma-bilgiye duyulan iştiyak açısından okuma-yazması olmadığı halde bir gazete satın alan köylü,üniversite mezunu olduğu halde kitap okumayanlardan daha makbul..(f.g)

[blog-classybouquetpoetry-us-blog]

"gönül bahçem"

[blog-classybouquetpoetry-us-blog]

Sordum sarı çiçeğe/ Rengin neden sarıdır? / Çiçek eydür derviş baba/Ölüm bize yakındır.

[blog-classybouquetpoetry-us-blog]

"karda yürüyüp izini belli etmeyeceksin" derler ama ben en çok karda yürürken bıraktığım ayak izlerini severim. :)

[blog-classybouquetpoetry-us-blog]

"Niye kitap okumuyorlar?" demek "Niye piyano çalmıyorlar?" demek gibi bir şeydir.Kafayı kitap okumaya alıştırmak parmakları piyano çalmaya alıştırmaktan kolay değildir.Ona göre yetişmek ona göre hazırlanmak lazım gelir.Okumak bir kitaptan alınan elemanlarla kendine manevi bir dünya yapmak,onun içinde tek başına yaşayabilmek demektir.Bu ta çocukluktan başlayan uzun alışkanlıklar ve egzersizler neticesidir. Reşat Nuri Güntekin