Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Çünkü Oğuz Atay'ı da okudum. Seni de tanıdım… Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın belki de çok az… O zaman şöyle demeliyim… Seni az tanıyorum… Az. Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece 2 harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış on binlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri Başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi. Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum demek, seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az her şey demektir. Ve Belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.
180 notes
·
View notes
Text
Gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya dek.
157 notes
·
View notes
Text
Benim özne olmayışım özü arayışımla açıklanabilir. Öz-ne ben olsaydım öze yönelme gereği duymazdım. Ne'yi öğrenmek istersem harekete geçmem gerek. Özle ilgiyi kurmak için davrandığımda özün benim ne'liğim olmadığını fark ediyorum. Bu ayırım aynı zamanda beni aydırıyor. Beni öze çeken şey benim ne'liğimdir. Ne'yim ki çekiliyorum. Çekip çevriliyor, döndürülüyorum. Benim değişkenlik ve uyarlanabilirliğim öz-ne olarak özelliğim değil, değiştirilebilir ve uyarlanabilir kul olarak özelliğimdir. Sahip olduğum insan biçimiyle ne-ise-ne değilim, çünkü ne'liğim bende mündemiç değil ve yönelerek ne'lik kazanıyorum. Ne-ise-ne değilim çünkü çekip çevrilmekle ilgi alanı içindeyim. Sahip olduğum insan biçimiyle öz-ne değilim çünkü hiçbir şey bende başlamıyor ve bende bitmiyor. Öz’lük bende değil. Bende bulunan yalnızca kulluğumdur: Oluşa ve ölüşe, olduruşa ve öldürüşe açık kulluğum.
172 notes
·
View notes
Text
Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin Üzgün, kara, ayaklanmaya hazır…
192 notes
·
View notes
Text
seni görmek istiyordum kısacası. insan görmekle bile bazı şeylerin ağırlığına dayanabilir, avunabilir, hayal kurmaya devam edebilir. sen anlamazsın tabii. anlamak için insanın bazı eksik yönleri olmalı.
219 notes
·
View notes
Text
kopartılmış yapraklarımdan ibaretti hüzün dedim rahmet yağar ben yürürken gece benim ardımda taşıdım kara gençliğimi dağların damarında hep döşümde yaratkan, patlayıcı bir kimya beynimde hep manalı bir uçurum.
157 notes
·
View notes
Text
İnsan ciğerlerinde ve yüreğinde gökyüzünün ağırlığını hissediyordu.
215 notes
·
View notes
Text
Ahlat ahların ağacıydı, Yaşlanmaya başlayanların, İtiraf edilememiş aşkların, Evde kalmış kızların. Ahlat ahların ağacıydı, Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse, Öyleydi işte.
150 notes
·
View notes
Text
Enjoy the little things..
Küçük şeylerden zevk al..
6K notes
·
View notes
Photo
https://www.otobilgim.com/oto-haber/koronavirus-tatil-aliskanliklarini-degistirecek-tatilcilerin-yeni-gozdesi-karavanlar/
245 notes
·
View notes
Text
Enjoy every single moment in your life..
Hayatınızdaki her anın tadını çıkarın..
5K notes
·
View notes