bayogretmen
BAY ÖĞRETMEN
44 posts
coğrafya, tarih, sosyal bilgiler, edebiyat, arkeoloji, antropoloji, sosyoloji, resim, sinema, genel kültür, güncel bilgi, ekonomi, sosyal psikoloji, felsefe, bilim ve teknoloji, hukuk, siyasi bilimler, günümüz dünya sorunları, çevre, insan hakları, gelişim ve değişim, eleştirel bakış açısı....
Don't wanna be here? Send us removal request.
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Şu sözde kitapları sobaya atıp yaksan kitap israfı değil, malum kağıt israfı olurdu.
Yorum sizin.
Kitapçılık, kütüphanecilik yerlerde...
Cahil cühelanın kitapçı olduğu ama girişimci, satıcı olduğu garip devir...
Büyüdükçe, kendimden ziyade ülkemin mahvoluşunu seyrediyor gibiyim, her alanda. Karamsarlık değil, görünenler...
Bay Öğretmen / 29 Ağustos 2018
36 notes · View notes
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bir şehir: Floransa (İtalya)
Rönesans döneminin başkenti olarak kabul gören bir şehir... Şehir, bünyesinde Leanardo gibi, Michelangelo gibi, Dante gibi isimleri barındırmıştır. Tarihi bir zenginliği var. Günümüzde turistlerin İtalya’daki odak noktalarından biridir.
Floransa’ya olan merakım sanat ve estetiğin burada tavan yapmasından ötürü... Şehirde galeriler, müzeler, estetik mimariler bolca yer almaktadır...
Floransa’nın tarihine yakınlaşmak için ayrıca bir dizi önerim var. 3 sezonluk bir Da Vinci’s Demons adında ve olayların Leanardo da Vinci çerçevesinde geliştiği bir dizi... Hem Floransa’yı hem de Leanardo’yu daha iyi tanıma fırsatı... Tabii dizi olduğundan kurgu boyutu yükseltilmiş. Çok yer Osmanlı İmparatorluğu’ndan da bahsediliyor dizide, Osmanlı ajanları, İstanbul vs.
Sözün özü, tam bir tarihi şehir olmakla beraber, o tarihin dokusunu Floransa’da görebiliyoruz. Öz-eleştiri yapacak olursak, ülkemizde tarihi dokusuna dokunmadığımız kaç tarihi şehrimiz kaldı. İstanbul’un hali ortada, antik kentlerin hali ortada, tarihi restorasyonlarda elde edilen çarpık dokular ortada... Hani yok, ülkemde gerçekten görebiliyorum tarihe gösterilen saygısızlığı... Yazının Floransa ile başlayıp bu cümlelerle bitmesi içimi bir şekilde dökme isteğinden...
Bay Öğretmen 13.08.2018
30 notes · View notes
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Eğitim filmlerinde bugünkü öneri filmim The Freedom Writers (Özgürlük Yazarları) adında 2007 yapımlı bir Amerikan gençlik filmi... 
Başrol oyuncularımız, öğretmen rolünde Hilary Swank ve filmdeki eşi Patrick Dempsey ve tabii ki öğrenciler...
Erin Gruwell adlı bir öğretmenin kendi okulunda anlattıklarını roman hale getirmiş, ortaya Freedom Writers Diary adlı bir kitap çıkmıştır. Filmin esinlenimi, bu kitaptır. 
Filmin konusuna gelince;
“Bir okulda göreve başlayacak olan Erin adlı öğretmen, 23 yaşında körpecik bir durumdadır.
Göreve başladığı lisenin öğrencileri tamamen farklı etnik yapıdan oluşmaktadır. Afrikalısı vardır, Uzak Doğulusu vardır, Orta Amerikalısı vardır... Özetle mülteciler mahallesinde bir liseden bahsediyoruz. Tamamen kozmopolit...
Öğretmenin ilk ders saatinden sonra öğrencilerinde görmüş olduğu his; birbirlerine olan kindir. Bunun önüne 23 yaşındaki öğretmen nasıl geçecektir? Bu durumla nasıl baş edecektir? Diğer öğretmen arkadaşlarından ya da müdüriyetten ne gibi destekler-anti destekler görecektir.
Sınıf ortamını olsun dış ortam olsun şiddetler sıklıkla yaşanmaktadır. Bu öğrenciler, diğer öğretmenler tarafından da dışlanmışlardır. Kendilerine belki de değer veren tek öğretmen Erin öğretmendir. Öğrencilerle sınıf içerisinde birbirlerine saygı çerçevesinde tartışma ortamları oluşturmaktadır. Birbirlerinden nefret eden öğrenci grubuyla hatta okul dışı bir gezi bile düzenleyecektir...”
Genç ve idealist bir bayan öğretmenin hikayesinin anlatıldığı bu eğitim filmini tavsiye ediyorum, iyi seyirler.
12.08.2018 / Bay Öğretmen
11 notes · View notes
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media
Öğretmen adaylarının alanlarında yüksek lisans yapma zorunluluğu olmalı mı?
Bu sorudan hareketle bu ne demek? Bir öğretmen adayının alanında bir tez yazması demek, makale yazması demek, ortaya özgün bir çalışma koyması demek, alanındaki sempozyumlara katılması demek, birden fazla akademik kitaplarla içli-dışlı olması demek, danışmanının olması demek, hemen hemen her üniversitedeki bölüme dair enstitülerin açılması demek, SPSS, TAP Analysis gibi istatistik programlarına hakim olması demek, ölçme ve değerlendirme işlemlerini iyi bir düzeyde öğrenmesi demek, etiklik demek, emek demek, çaba demek...
Bir öğretmen adayı 4 yılda yetişiyor, yığınla öğretmen adayı var. Tahminler 500 000 den fazlası gösteriyor. Atamalar durumu var ki çok az sayıda, ortalama yıllık 30 000 den fazla öğretmen ataması yapılmıyor. Ataması yapılmayan bir öğretmen adayının neden yüksek lisans öğrenimi görsün (en az 2 yıl daha demek)
Öğretmenlik öyle basit bir hale indirgendi ki ücretli öğretmenlik adı altında türlü türlü bölümlerden, alakasız bölümlerden, maalesef geçici olarak ucuz maaş karşılığında öğretmenlik yapanlar var. Öğretmenlik mesleği öyle bir hale geldi ki, MEB ne yapsa yaranamaz hale geldi.
Yüksek lisans konusuna gelince, yüksek lisans adı altında bazı dersler var: Veri Toplama Teknikleri, İstatistik, Alana özgü akademisyenlerin oluşturduğu bazı dersler...
Özellikle Veri Toplama Teknikleri, İstatistik ve Ölçme ve Değerlendirme dersleri 4 yıllık bir eğitim sürecinde verilmelidir. 4+2 uzun bir zaman olduğundan, 4 yıl süreçteki bazı derslerde değişime gidilmelidir. Her bir öğretmen adayına en az bir makale yazma zorunluluğu getirilmelidir.
Başka bir açıdan Fen ve Edebiyat Fakültesi, akademik çalışmaların yoğun olması gereken fakültelerden biri olmalıydı ama öyle kararlar alındı ki formasyon adı altında o bölümün öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yöneldiler. Bu da yığının artması anlamına sebep oldu.
Başka bir durum, atanan öğretmenlerden kaç tanesi makale yazmayı biliyor, kaç tanesi ölçme değerlendirme işlemlerini kuralına-adabına göre gelişigüzel olmadan yapabiliyor?  Kaç tanesi SPSS kullanmayı biliyor. (Excel, Word bile kullanamayanlar var.)
Sonuç olarak yeni öğretmen adayları kesinkes 4 yıllık süreçte çok iyi bir şekilde eğitilmelidir, yüksek lisansa gerek kalmadan o öğretmen atandığında yeri geldiğinde makale yazıp bir sempozyumda sunabilmelidir. (ki örnekleri var tabii ki)
...
Bay Öğretmen / 12.08.2018
1 note · View note
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Mahatma Gandhi,
1869 yılında doğan ve kozmopolit bir ülke olan Hindistan’ın bağımsızlık harekatının siyasi ve ruhani lideridir. Nasıl ki Mustafa Kemal Atatürk, bizim babamız; Hindistan ülkesinin babası da Mahatma Gandhi’dir. 
Mahatma kelimesi “yüce ruh” manasına gelmektedir.
Sivil itaatsizlik kavramının belki de en önde gelen temsilcisidir. Meşhur Tuz Yürüyüşü ile bilinmektedir, bu Tuz Yürüyüşü bir pasif direniş örneğidir.
Görüş dünyası Gandizm olarak adlandırılmıştır.  Kötülüklere, şiddet unsurlarına büsbütün karşıdır, karşılığını fiziki bir eylem ortaya koymadan, sessiz bir şekilde şiddet unsuru barındırmayan ögelerle koymuştur.
Doğum günü 2 Ekim olup 2 Ekim günü BM tarafından “Dünya Şiddete Hayır Günü” olarak kabul edilmiştir.
Mahatma Gandhi, Londra’da hukuk öğrenimi görmüştür, bir avukattır, ilk görev yerlerden biri Güney Afrika’dır. Güney Afrika’da birçok haksız durumun önünde olmuştur, hapishanelere düşmüştür, hapishaneden çıkınca Hindistan’a dönmüştür. Hem Hindistan’ın İngilizlere karşı bağımsızlığını kazanmasında hem de Müslüman Pakistan’ın Hindistan’dan ayrı bir devlet olmasında rol oynamıştır. Pakistan’ın liderlerinden Muhammet Ali Cinnah yakın arkadaşlarından biridir. 
Hakkında en çok eser yazılan kişilerden biridir, “hakkında eser yazılan ilk 100 kişi” adlı listede 8. sırada yer almaktadır. 
Sinema alanında da bir biyografik filmi icra edilmiştir, film 1982 yapımı Gandhi filmi, film 3 saatten fazla uzun bir süreli olup, bire-bir Gandhi’nin tıpkısı hayatı anlatılıyor. Gandhi’yi canlandıran oyuncu Ben Kingsley... Filmi izlerken sanki başrolde Gandhi oynuyor, o kadar oyuncuyu Gandhi’ye benzetmişler. Film en iyi yönetmen, en iyi oyuncu Oscar Ödülü gibi birçok ödüle sahip olmuştur.
Hayatı boyunca birçok suikasta maruz kalan Gandhi, 1948 yılında bir silahlı suikast sonucu öldürülmüştür. Kendisinden geriye bağımsız bir Hindistan kalmıştır.
12.08.2018 - Bay Öğretmen
26 notes · View notes
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Afrika kıtasının kuzeydoğusunda bir yarımada şekli var, coğrafyacılar bu yarımadayı “Afrika Boynuzu” olarak adlandırmıştır.
Eritre, Cibuti, Somali ve Etiyopya bu yarımadanın ülkeleridir.
Etiyopya’ya biraz değinmek istiyorum burada.
Tarih içerisinde “köleler ülkesi” diye bilinen ve tarih kitaplarında “Habeşistan” diye öğrendiğimiz yer günümüzde Etiyopya olarak adlandırılmıştır. 
Ülkenin başkenti “yeni çiçek” olarak adlandırılan Addis Ababa şehridir. 
Afrika kıtasının en kalabalık ikinci ülkesidir.  100 milyona yakın bir nüfus barındırmaktadır.
Ülke İkinci Dünya Savaşı öncesinde İtalyan faşist Mussolini’nin işgaline maruz kalmıştır. Tarih kitaplarında görürüz şöyle bir cümle: İtalya’nın Habeşistan’ı işgali... 
1960-1990 yılları arasında Eritre bölgesiyle sıcak çatışmalar sıklıkla olmuştur. 
Ülkenin 1990lardan önce Kızıldeniz ile bir deniz bağlantısı vardı ama 1993 yılında yapılan bir referandumla Eritre adlı ülke bağımsızlığı ilan etti. Bundan dolayı Etiyopya’nın günümüzde denize-okyanusa kıyısı yoktur ve bir kara ülkesi olarak varlığını sürdürmektedir.
Dipnot: 1945 yılında Birleşmiş Milletler’e üye olan bağımsız ilk Afrika ülkesidir. Mussolini’nin işgalini saymazsak Etiyopya, sömürge devletleri tarafından tam manasıyla sömürülememiş ülkelerinden bir tanesidir.
Etiyopya’nın ilgi çekici yerleri: Awash Ulusal Parkı, Simien Dağları Ulusal Parkı, Tana Lake, Mavi Nil Şelaleleri...
Bay Öğretmen 11.08.2018
14 notes · View notes
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Baraj; eski zaman dilimlerinden beri insan hayatının su ihtiyacını karşılamak, tarımsal faaliyetlerinde sulama konusunda insana yardımcı olmak amacıyla inşa edilen su yapılarıdır.
1970 yılında yapımı tamamlanan Nurek Barajı (Tacikistan) dünyanın en yüksek barajı olma özelliğindedir. Baraj 304 metre yüksekliğindedir. Vahş nehri üzerinde kuruludur.
BAY ÖĞRETMEN
1 note · View note
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
“Danimarka’ya bağlı bir ülke olan Faroe Adaları ülkesi “keçiler ülkesi” olarak bilinmektedir.
Ülkede 50 000 civarında insan yaşarken, 80 000 den fazla keçi varlığı bulunmaktadır.
Ülkenin geçim kaynakları buradan hareketle hayvancılık üzerine ve ada olmasından dolayı balıkçılık üzerine... Hayal üzerine değil. Burada kimse kimseye hayal satmıyor kanımca.
Şöyle bir görsellerde ülkenin adını tarayınca, lafın özü cennet gibi bir yer çağrışımı yapıyor, insanın yaşama hevesi geliyor. 
Yeşillik bol... Mavilik bol... Buna bağlı olarak muhtemelen huzur da boldur.”
BAY ÖĞRETMEN
19 notes · View notes
bayogretmen · 6 years ago
Photo
Tumblr media
İlk görüşte aşka mı inanırsınız yoksa son bakışta ayrılığa mı?
4K notes · View notes
bayogretmen · 8 years ago
Quote
Kitap taşıyan insanlar, kitapsız dışarı çıkınca yalnız hisseden insanlardır.
(via raifgibibiri)
378 notes · View notes
bayogretmen · 8 years ago
Photo
YUSUF ATILGAN - BÜTÜN ÖYKÜLERİ
Tumblr media
AHMED ARİF - HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
10 notes · View notes
bayogretmen · 8 years ago
Quote
başucu kitaplar yığılıyor, okumak için epey zaman elzem...
69 notes · View notes
bayogretmen · 9 years ago
Photo
Tumblr media
Kaplumbağalar da uçar... Günaydın.
89 notes · View notes
bayogretmen · 9 years ago
Photo
Tumblr media
İki çay demek vuslat demektir. Günaydın.
50 notes · View notes
bayogretmen · 9 years ago
Photo
Tumblr media
İki hayat
490 notes · View notes
bayogretmen · 9 years ago
Quote
Aranızda zengin biri varsa; bana aylık kitap bursu versin, Mutlu olacağım.
549 notes · View notes