Tumgik
baykuzey-blog · 8 years
Text
Evet
Türkiye'de mevcut sistem ülkeye sınıf atlatacak iş uretemiyor. Minik adımlarla ilerleyebiliyoruz. Ülkemizde becerilemeyen her işe onurlu mazeret üretebilen, sorumluluğun sürekli başka birilerinin üzerine yıkıldığı bir "bürokratik oligarşi" mevcut. Yeni hükümet sistemiyle mazeret üretilemeyecek. Türkiye istikrarlı ve daha yüksek büyüme hızıyla büyüyecek. Türkiye'nin dünyadan hızlı büyümesi ise pratik olarak dünya ekonomi pastasından Türkiye'nin aldığı payın büyümesi , diğerlerinin payının azalması anlamına gelir. Onun için Türkiye'de yapılacak bir hükümet sistemi değişikliğine AB başta olmak üzere zengin ülkeler "HAYIR" diyor. Başkanlık sistemine geçerek ekonomik anlamda mucize gösteren Güney Kore bugün ivmesini arttırarak büyüyor. Güney Kore parayla pıtık atıyor. Türkiye mucizesi gerçekleşmesi ve koşar adım büyüyerek Güney Kore gibi sınıf atlamak için Anayasa değişikliği referandumunda EVET demek gerekir.
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Canlı mı Bomba mı?
Canlı bombalar geleceğimizi tehdit ediyor. Hayatlarımızı ve hayallerimizi karartıyor. Her geçen gün "canlı bomba" gerçeği hayatımızın ortasına giriyor. Çeşitli motivasyon kaynakları(Para, kadın, uyuşturucu,statü, ırk, din vs) kullanılarak "gizli servis güdümlü terör örgütleri" tarafından "patlamak üzere" çocuk yaşta kişiler kandırılıyor. Patlayan kendisiyle birlikte onlarca ailenin yaşamını perişan ediyor. Bu konu üzerinde özellikle çalışmak gerek. Aileden başlayarak tüm topluma görev düşüyor. Bu belayı elbirliğiyle def etmeliyiz. Canlı bomba olmaya ikna edilen kişi sayısını düşürme konusunda hepimize görev düşüyor. Daha bir ay önce Adli Tıp önünde Vodafone Arena Canlı bomba saldırısı sonrası Bekir'in gözyaşları içinde "Hakan'ı bulmak için 34 şehit cenazesine baktım. Bomba darmadağın etmiş. Kafaları gözleri hepsi bir yerde. 4 şehit ise tanınmayacak haldeymiş. Onları göstermediler. Hakan'ı bulamadım " demesi. Ve akşama doğru ancak DNA testi ile kimliği tespit edilebilen 4 fidan. Fidanlardan biri 21 yaşında şehit polisimiz Hakan Tanrıkulu. "Ruhunu şeytana satanlar" tarafından yönlendirilen bir canlı bomba saldırısıyla kırılan bir fidan... Sadece 1 ay içinde canlı bomba tarafından katledilen 3 şehit cenazesine katıldım. Kahraman polis Fethi Sekin daha yeni toprağa verildi. Onlarca canı kurtarmak için kendini feda etti. Henüz "kendini patlatamadan yakalanan canlı bombalar" haberlerini duyunca; acaba bunlar için "insan hukuku" uygulanıp hakim karşısına mı çıkarmalı yoksa "bomba muamelesi" yapılıp fünye ile mi patlatmalı soruları kafamı tırmalıyor. Acaba kimlerin hayatlarını karartacaklardı. Hangi ocaklara ateş düşüreceklerdi... Tabi sivrisineklerle uğraşırken bataklığı unutmamak lazım. Terör örgütlerinin hamisi Devletleri tespit edip dünyaya ifşa etmek lazım. Terörü ve canlı bombaları ve ağababalarını lanetliyor tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Kelebek Köftesi
1861 yılında dünyanın pamuk tedarikçisi Amerika'da Kuzey ve Güney eyaletleri arasında çıkan iç savaş nedeniyle Rusya ve İngiltere pamuk tedarik edememiş ve çöküşe uğrayan tekstil sektörünü kurtarmak için pamuk tarımına uygun yerleri işgal etmişlerdi. Rusya anavatanımız Orta Asya'yı sömürgeleştirirken,İngiltere Doğu Hindistan'ı işgal etmişti. Gelelim günümüz Ortadoğu'suna.Dünyada güçlü olan kimse kendi menfaatine göre dünyayı dizayn etmek istemektedirler. Dün beyaz altın pamuk için oyun oynayanlar, bugün siyah altın petrol için ve yerine sığmayan, genişlemek isteyen İsrail'e yer açmak için "Kelebek Etkisi" yaratmaya çalışmaktadır. Sürekli çıkarılan küçük çaplı olayların büyümesini sağlayarak ortalığı karıştırmak ve istediklerine ulaşmak istemektedirler. Türkiye eğer Irak ve Suriye olaylarına şimdi müdahil olmazsa başı hiç bir zaman dertten kurtulmayacak. Musul, Halep kaderine terk edilmemeli. Irak ve Suriye'nin ülkelerini mahvetmiş yöneticilerinin işgalci diyerek ülkemizi kötülemelerine kulak asılmaması kararı çok yerindedir. Bu bölgede büyük bir devlet olmadıktan sonra denge durumu asla oluşmayacaktır. Türkiye'nin Yeniden Büyük Türkiye olup dünyaya denge ve huzur gelmesinde aktif rol alması gerekiyor. Hayırlı cumalar
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Hammur Abim
Binlerce yıl önce hayata geçen Hammurabi kanunlarında "Eğer bir adam başka bir adamın dişini kırarsa, onun da dişini kıracaklardır. Eğer bir adam başka bir adamın gözünü kör ederse, onun da gözü çıkarılır." denmektedir. Özetlersek kısasa kısas. Göze göz dişe diş. Eden bulur. Dak edene duk edilir... Bu topraklarda dönüşsede halen önemini koruyan yasalar. Amerika Türkiye'nin Rusya yakınlaşması için yöneticilerimizi eksen kaymasıyla ve müttefiklerine karşı yanlış yapmakla suçlayacağına önce aynaya baksın ve Türkiye'ye karşı yaptıkları yanlışları görsün. Bu topraklar medeniyetin beşiğidir. Bugünkü dünya medeniyetinin temelleri buralarda atılmıştır. Türkiye'yi kimse küçük düşünemez, küçük düşüremez. Amerika Feto denen besleme haininin turşusunu kurabilir. Buralarda artık geçmiyor. Bir hafta yedi gündür. Bir gün 24 saattir. Bir saat 60 dakikadır. Bir dakika 60 saniyedir. Sümerlerden beri. Bu topraklar dünyanın merkezi olmuştur yaratılıştan beri. Amerika'nın karşısında Afrika Muz Cumhuriyeti yok. Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti var.
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Misak-ı Milli
Okullarımızda son Osmanlı Meclisinin vazgeçilemez sınırlarımız diyerek karar aldığı "Misak-ı Milli" sanki mevcut sınırlarımızmış gibi öğretiliyor. Oysa Batum, Nahçıvan, Hatay, Halep, Kerkük, Musul, Batı Trakya, Kıbrıs gibi bir çok yer "Misak-ı Milli" içinde olmasına rağmen sınır dışı kalmıştır. Lozan'dan sonra Nahçıvan'la doğal sınırımız kalmamışken İran'la minik bir toprak takası yapılarak Nahçıvan ile komşu olunmuş, Hatay topraklarımıza katılmış, Kıbrıs'ın bir bölümü anavatana yaklaştırılmıştır.... Gerçek şu ki hiç kimse Lozan masasında alınan sonuçtan memnun değildir. Misak-ı Milli bölgemizde istikrar ve refah için herkesin gönlünde yatan aslandır.
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Altun Hızma
"Altın hızma mülayim" türküsünü bilirsiniz. Çok meşhur bir Kerkük türküsüdür. Milyonlarcamız defalarca dinleyip duygulanmışızdır. Yaz günü Temmuz'da Sen terle ben sileyim... Sözleri, bestesi her bir notası ayrı güzel. Şimdi aklıma takılan türkünün şu dizeleri oldu... Gün gördüm, günler gördüm Seni gördüm şad'oldum... Kerkük kimi görünce şad olacak. Amerika'yı, Iran'ı, Ingiltere'yi görünce değil tabi ancak Türkiye'mizi görünce o topraklar şad olacak. Musul'un, Kerkük'ün, Halep'in çektiği çile yeter artık. Bu topraklar için şad olma zamanı gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti her türlü oynanan oyunu bozma azim ve iradesindedir. Misak-ı Milli toprakları şad olsun artık. Allah devletimize milletimize güç kuvvet versin...
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Ayasofya'ya Doğru
Kapalıçarşı'dan çıktım yürüyorum. Beyazıt, Çemberlitaş... 2.Mahmut Türbesi, Türk Ocağı derken . Sultanahmet ne kadar yakışmış buraya... Tramvay yolunda yürüyorum. Ayasofya çıkıverdi birden karşıma. Bugün ne kadar heybetli. Mahzun mabet diye bildiğim Ayasofya bugün sanki çok mahzun değil. Bir gireyim. Elimi cebime atıyorum. Muzekartım yanımda yok. Bir daha ki sefere gireyim... Gözümün önünde Ayasofya, aklımda Ayasofya ile ilgili bildiklerim. Fethin sembolü. Fatih'in kıldığı ilk Cuma namazı. Sonra bugün. Içimden diyorum ki "Ayasofya'yı müzelikten çıkarma kararı verebilecek kadar güçlü oldugumuz gün Musul'da, Halep'te, Kahire'de gözyaşının dindiği gün olacak... Gülhane Parkını geçiyorum. Alay Köşkü karşımda. Yüz yaşında atlar üzerinde şanlı Akıncılarıyla geçiyor. Dıgıdık dıgıdık... Marmaray yönünde devam ediyorum. Kapıda yoğun güvenlik. Aklıma şerefsiz canlı bombalar geliyor. Terör örgütleri , onları besleyen devletler... Marmaray'a binerken birkaç aya açılacak Avrasya tüneli aklıma geliyor. Yavuz Sultan Selim köprüsü, Osmangazi köprüsü. Büyüyen Türkiye... Trende Suriyeli anneye yerini veren Türk gencini görünce Batı'nın iki yüzlülüğünü Doğu toplumlarını ikinci sınıf insan yerine koymasını hatırlıyorum. Aramızda ayrım olmadığını. Ayrımcılıkların üretildiğini... Sonra aklıma yine Musul geliyor. Sabaha karşı izlediğim televizyon kapışmasında Trump'ın Musul zaten bizimdi kaptırdınız geri alıp Musul'u aldık deyip seçimde oy almak istiyorsunuz demesi Hillary Clinton'ın Musul'u alacağız sözleri. Misak-ı Milli hatrimda , sonra Türkiye Musul'a karışamaz lafları midem bulanıyor... Şarjım bitmesin diye kapattığım interneti açıyorum. Ayasofya'ya imam atanmış. Yüzüme bir gülümseme geliyor. 100 yıl önce Türk Ocağında yapılan tartışmalar, Sultanahmet Meydanında düzenlenen mitingler. Yaşadığımız tarihi günler. Sarayburnu'na demirleyip geldikleri gibi giden Ingiliz gemileri. Sonra Musul'a Halep'e gittiğimiz gibi geri döneceğimiz günlerin yaklaştığına olan inancım... Üstadın mısrası dilime geliyor. Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna? Sahi ne gün döner? O güzel güne az kaldığını ve Gönül coğrafyamız ile bütünleşmeye az kaldığını görüyorum. Türk, Kürt , Arap, Sünni , Alevi, Ermeni, Rum, Boşnak ve diger tüm unsurlarıyla güçlü zengin kardeş ülkemizin güzel geleceğine gülümsüyorum...
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Türkiyem
Dünya değiştikçe ülkemiz de değişip gelişiyor. Imparatorluklar çağında Osmanlı nasıl gururumuz ve gücümüz oldu ise, sonra halkın yönetime katılmaya başladığı Meşrutiyet nasıl geldi ve sahiplenildi ise, Ulus devletler çağında parçalanan imparatorluklar sonunda kurtabildiğimiz vatan topraklarında inşa ettiğimiz "Türkiye Cumhuriyeti" herşeyimizdir. Yönetim biçimleri çağın şartlarına göre yenilenip değişebilir. Aslolan insandır, insanın huzuru, refahı ve mutluluğudur. Meşrutiyet ilan edilmesinden bu tarafa kademeli olarak halk kendi kendini yönetmeye başlamıştır. Halkımız kendi kendini yönetmeyi sevmiştir. Cumhuriyet ise kurtarılabilen vatan toprakları üzerinde bilhassa kimsesizlerin kimsesi olabilmek idealiyle kurulmuştur. 93. Yılını kutladığımız Cumhuriyetimiz sınırlarında ve Cumhuriyet sınırlarına maalesef dahil edemediğimiz "Misak-ı Milli" sınırlarında kimsesiz kalmaması ve o mahzun gönül coğrafyamızın Türkiye Cumhuriyetinin tam koruması altına alınması dileklerimle Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun...
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Güney Kore ve Başkanlık
Türkiye'nin alt orta gelir sarmalından çıkması ve zengin ülkeler sınıfına girmesi gerekiyor. Bu anlamda zamanında bizimle aynı segmentte olup dünyada bu sıçramayı yapabilmiş bir ülke var. Güney Kore. Peki bu ülke nasıl oldu da bu inanılmaz sıçramayı yapıp halkına mutluluk verebildi. Grafikleri incelediğimizde sıçrama Başkanlık sistemine geçiş ile birlikte başladı. Şimdi Sıra Türkiye'nin büyümesinde... Şimdi sıra bizde...
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Isim şehir ülke
-Rumeysa ülke olsaydın hangisi olmak isterdin? -Rusya çünkü çok büyük, güçlü, harita da kocaman . Japonya çünkü teknoloji bakımından iyi, Çin çünkü çok kalabalık ve iyi. Ve Türkiye. Çünkü benim ülkem. Amerika olmak istemezdim. Nedense sevmiyorum. Bana hiç sıcak gelmiyor. Obama'ya gıcık kapıyorum... Küçük çocuklarımız bile Amerika'yı çözmüş durumda...
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Devlet Ana
Erken evlilikler, çocuk yaşta evlilikler ülkemizin azalarak devam eden bir sosyolojik gerçeğidir. Eğitimin olmadığı, savaşların çok olduğu, hastalıktan insanların kırıldığı, tarımın tek geçer akçe olduğu yüzyıllarda erken evlilikler toplumun devamı için gerekli idi. Çağın değişip geliştiği, imkanların arttığı bu yıllarda artık "çocuk gelin" olarak formüle edilen gerçek toplumun az bir bölümünde kalmıştır. Zorunlu eğitim, kentleşme çocuk gelin olayını azaltmış, bir zamanlar başlık parasının nasıl tüm her yerde olmasi ancak şimdilerde bir kaç münferit yerde devam etmesi gibi devam etmektedir. Çocuk gelin sayısını arttıracak, bu geleneği sürdürmek isteyenleri yüreklendirecek düzenlemelerden kaçınmak gerekir. Kemal Tahir'in Devlet Ana adlı eserinde yazdığına göre Osman Gazi Şeyh Edebali'nin kızı Malhun Hatun ile evlenmek için dunurcu gönderince "Kızım küçük " denilerek red cevabı alır. Halk dedikodu yapmaya başlar " Bahane sürüyor. Kızı vermeyecek. 13 yaşında kızın neresi küçükmüş...." Dün toplumumuzun yaygın bir gerçeği olan küçük yaşta evlilikler yada çocuk gelin ve damatlar olarak ozetleyebileceğimiz durum gittikçe marjinalleşen bir duruma dönüşmektedir. Yokolma eğiliminde olup sürekli azalan bir durumu hortlatacak davranışlar topluma zarar verir. Kim onbeş yaşında kızını evlendirmek ister? Kızlarımız okusunlar...
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Sömürenin Oğlu
Brezilya, Angola, Gine-Bissau, Mozambik; Portekizce konuşuyor. Arjantin,Meksika,Venezüela,Peru; İspanyolca, Tanzanya, Hindistan, Amerika, Avustralya; İngilizce, Kamerun, Madagaskar, Burkina Faso,Senegal Fransızca. Bunlar Avrupa dillerinin konuşulduğu Avrupa dışı ülkeler için sadece bir kaç örnek. Avrupa sömürgeciliğinin kültürel kalıntıları. Milyonlarca kilometrekarelik alanlarda devletlerimizin yüzlerce yıllık baskın egemenliği maiyetindeki topraklarda yaşayan insanlar için sömürü, baskı, asimilasyon değil adalet ve insanlık dolu olmuştur.
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Başka Kriteriniz?
Türkiye neden Şangay Beşlisine giriyor, neden Avrupa Birliğinden vazgeçiyoruz? diyenler Avrupa Birliğine aldılardı da biz mi girmedik... Cumhurbaşkanımız cansiparane Avrupa Birliğine girmek için çalıştı. Samimiyetinden şüphemiz yok. Maastrichtmiş, Kopenhagmış istenen bütün kriterler fazlasıyla yerine getirildi. Ancak muhataplar bitmek bilmeyen sürekli yalanlar, oyalamalar,terör örgütlerine hamilik yapmalar, pışpışlamalar vs vs... Yalanlarınızla insanları ancak bir süre oyalayabilirsiniz. Küçük bir çocuk bile yalanları bir gün gelir anlamaya başlar. Samimiyetsizliğiniz ve yalancılığınız tescillendiğinde ülkenin kendi kaderini tayin etme hakkı devreye girer. Birliktelik sizin kaprislerinizden gerçekleşmediyse yeni kurulacak birliklerin ne ve nasıl olması gerektiğine siz karar veremezsiniz. Öküz öldü ve ortaklık bozulduysa herkes ne yapacağına kendi karar verir. Bu anlamda Avrupa Birliği şaka yada blöf zannettiği eksen kaymasını yaşayan Türkiye'ye diş göstermek, kızmak yerine kendi özeleştirisini vermeli ve kendi hatalarını telafi edip Türkiye'yi kaybetmemek için uğraşmalı. Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi. Artık Avrupa düşünsün Türkiye yanımda olsa ne olur olmasa ne olur?
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Ödevden Kalan
Suriyeli Mülteciler konusunda hazırladığım bir ödev için çok sayıda Suriyeli mülteci ile görüştüm. Dört milyona doğru tırmanan ülkemizde ki Suriyeli mültecinin yaklaşık yarısı ülkemizde yaşamak isterken, yarısına yakın bir oranı ise ülkemizden Avrupa ülkelerine gitmek istemektedir. Cenevre anlaşmasına göre ülkenin doğusundan mülteci kabul etmeme hakkı olan ülkemizin kardeşlik hukuku gereği açık kapı politikasına ve ülkemizde yaşamak isteyenlere sahip çıkmaya devam etmesi gerekir. Ama Avrupa'ya gitmek isteyenlere de artık engel olmayalım, yol verelim Avrupa'ya gitsinler. Avrupa ne der diye düşünmenin anlamı kalmadı nasılsa...
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Süt Içince
Hollanda'ya gittiğinizde kalem gibi ince uzun boylu sağlıklı bireyler görürsünüz. Oysa sadece 150 sene önce Hollandalıların boy ortalaması 160 santimdi. En kısa milletlerden birisi iken süt ve süt ürünleri üretim ve tüketimine büyük önem vererek bugün ortalama 180 santimetre boy ile en uzun milletlerden birisine dönüşmüşlerdir.
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Bunlar Bizden mi Baba?
Ayşe'yle belgesel izliyoruz. Baykal Gölünün sırları anlatılıyor. Senede dört ton petrol dipten kaynayıp , göle karışıyor. Petrolü yiyen bakteriler var. Göl tertemiz kalıyor. Acaba bu bakteriler bizim sulara, denizlere gelse temizlikçi olarak diye düşünürken kamera gölün derinlerinden çıktı ve göl kenarında yerleşen yerel kıyafetleriyle yerli halkı gösterdi. Ayşe yerli halkı kastederek sordu "Baba bunlar bizden mi?" Şaşırdım birden bu soruya "Bizden kızım..." dedim... Daha İlkokula gitmeyen bir çocuk bile yaşadığımız coğrafyalara benzemeyen bambaşka coğrafyalarda yaşayan akrabalarımız Saha Türklerinin sadece kıyafet ve yaşam biçimlerinden bizden olduğunu kestirebiliyor. Unuttuğumuz geniş bir Türk Coğrafyası ve geniş bir Islam coğrafyası var. Avrupa ile aramız bozuluyor diye üzülenler yönünüzü biraz özümüze, doğuya çevirin. Paraları hep Avrupalılara yedirmeyin. Uçsuz bucaksız muhteşem doğa ve bozkırlar sizi tatmin etmeyecekse, illa tarihi eser arıyorsanız 10.000 km inşaa edilmiş Çin Seddi var. Oraya gidin, resim çekilirsiniz. Adamlar yapıyor abi derseniz "Yapana değil yaptırana bak" demek düşer bize. Dolar ne olur, euro ne olur diye düşünenler. Panik yapmayın ve bunu fazla düşünmeyin. Küçük çocuklarımız bile bizden olan ile olmayanın ayrımını yapabiliyor. Artık Türkiye için titreyip kendine dönme vakti. Bağımsız güçlü Türkiye üzerine oynanan bütün kirli oyunları çökertecek güçtedir. Devletimize ve devletimizin başı Cumhurbaşkanımıza güveneceğiz...
0 notes
baykuzey-blog · 8 years
Text
Maraton'da Kesilen Nefes
Çok eski zamanlarda Persler ve Yunanlılar Maraton Ovasında bir savaşa tutuştu. Bu savaşta Yunanlılar ki o zaman Batı dünyasını temsil ediyor, zamanın doğu gücü Persler karşısında bir savaş başarısı elde etti. Bunun üzerine bir ulak Maraton Ovasından Atina'ya kadar 42 kilometre yolu durmadan koşarak gitti ve bu haberi ulaştırdı. Bir atletizm dalı olan Maraton'un dayandığı hikayesi bu işte... Batı Doğu karşısında tarihsel düşmanlığını hiç bir şekilde unutmadığı gibi her geçen gün yeni bir şekilde doğunun kafasına bir balyoz indirmek istemektedir. Türk, Arap yada Fars olmanızın önemi yok. Onlar için önemli olan Doğu kökenli olup olmadığınız. Bütün Doğu İmparatorluklarına karşı düşmanca ve hasmane tutumları değişmemektedir. AB konusunda bizi bu kadar oyalamalarının altında yatan ana sebep budur. Milletimize ve coğrafyamıza düşen artık ayrılıkları bir kenara koyup benzerliklerimiz üzerinden yol yürümeye başlamak olmalıdır. Kendi oyunlarıyla bizleri kendi kendimize boğduruyor bu Avrupa. Bu coğrafyada yaşayan bütün halklar akraba halklardır, kardeş halklardır. Buna inanmayan varsa gen haritasını çıkarttırsın ve gerçeği görsün. Avrupa ise bizi hiç bir zaman kendilerinden kabul etmedi. 200 yıldır onların dediklerini yaparak entegrasyona uğraşan devletimiz her denileni yaptı. Bulgaristan ve Romanya gibi topluluk şartlarını yerine getirme konusunda Türkiye'den çok geride olan ülkeleri bünyesine alan ve ülkemize sürekli bahane sürüp burun kıvıran Avrupa'nın hastalıklı zihnini artık devletimiz çözmüştür. Ülkemiz ve AB arasında yaşanan kavganın sebebi budur. Dünyaya kendilerinin en üstün olduğu gözüyle ve ırkçı sayabileceğimiz Eurosantrik bir bakış açısıyla bakan Avrupalılara dün yazıyı, tarımı öğrettiğimiz gibi şimdi de dürüstlüğü ve erdemi öğreteceğiz... Doların ve euronun yenmediğini de... Biraz sabredelim...
0 notes